İlk Çeyrek Performansı ve Geleceğe Bakış

İşsizlik verisi de gelince 2016’nın ilk çeyrek sonuçları tamamlanmış oldu. Şimdi bunları birlikte ele alıp analize tabi tutalım.

Önce elimizdeki verileri bir tabloya dökerek tablo üzerinden bir inceleme yapalım.

Veriler
2016 1. Ç.
2015 Son Ç.
2015 1. Ç.
2015 Yıllık
GSYH Büyüme Oranı (%)
4,8
5,7
2,5
4,0
İşsizlik Oranı (%)
10,7
10,6
11,0
10,3
Bütçe Dengesi (Milyar TL)
0,0
-9,2
-5,4
-22,6
Cari Denge (Milyar USD)
-7,8
-7,8
-10,6
-32,2
Enflasyon Oranı (%)
0,56
0,81
0,98
0,70
Kamu Kes.Borcu (Milyar TL)
684


678

(1) GSYH büyüme oranı, önceki çeyreğe (% 5,7) göre hız kesmiş görünse de geçen yılın aynı dönemine (% 2,5) ve geçen yılın tümüne (% 4,0) göre artış sergilemiş bulunuyor. Dünyada krizin devam ettiğini, ihracat yaptığımız bölgelerin ekonomik sıkıntıda olduğunu düşünürsek bu gelişmeyi olumlu bir gelişme olarak görebiliriz. Büyümenin itici gücü bu çeyrekte hanehalkı nihai tüketim harcamalarında görülen yüzde 6,9 oranındaki artıştır. Hanehalkı nihai tüketim harcamalarının GSYH’da yüzde 70 yer tuttuğunu düşünürsek büyümenin asıl olarak bu tüketim harcamalarındaki artıştan kaynaklandığını söylememiz mümkündür. Tüketim harcamalarında görülen bu hızlı artışın temelinde de asgari ücrette yapılan yüzde 30 oranındaki artış yatmaktadır. Bu konuya henüz asgari ücret artışı yapılmadan önce aşağıda linkini verdiğim yazımda dikkati çekmiştim.

(2) Yüzde 10,7’lik işsizlik oranı hala çok yüksek bir işsizlik oranı olarak kabul edilse ve geçen yılın son çeyreğine göre pek bir değişme sergilememiş olsa da geçen yılın aynı çeyreğine göre gerileme göstermiş olması olumludur.

(3) Öteden beri başarılı giden bütçe dengesi 2016’nın ilk çeyreğinde iyice olumlu bir havaya geçmiştir. İlk çeyrek 46 milyon TL fazla söz konusudur. Bu sonuç, öncekilerin hepsine göre önemli bir pozitif sonucu ifade etmektedir.

(4) Cari denge geçen yılın ilk çeyreğine göre düşüş sergilemesine karşın son çeyreğine göre değişmemiş görünüyor. Bu da bize büyümedeki toparlanmayla birlikte cari açıktaki gerilemenin sonuna yaklaşıldığı yolunda bir ipucu veriyor.

(5) Yılın ilk çeyreğindeki ortalama aylık enflasyon geçen yılın tüm dönemlerindeki ortalamalara göre daha iyi bir gidişe işaret etmektedir. Bunun temelinde yatan olgunun baz etkisine ek olarak kurdaki gelişme olduğunu düşünüyorum. Geçen yılın ilk çeyreğinde TL, sepet kura (½ USD + ½ Euro) karşı yüzde 5 değer kaybetmişken bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 değer kazanmış bulunuyor. Bu nedenle enflasyonda gerileme söz konusu oldu.

(6) Merkezi yönetim borcunda bir artış söz konusu. Ama bu artışı önemli bir olumsuzluk olarak değerlendirmek bu aşamada doğru değil.

Özetle söylemek gerekirse ekonominin ilk çeyrek performansı; küresel krizin etkileri, ihraç alanlarımızdaki durgunluk, gereksiz ve anlamsız Rusya krizi ve onun yarattığı gelir kayıpları, yaratılan gereksiz siyasal sıkıntılar, dış politikada yapılan hatalar ve hepsinden önemlisi yapısal reformların yapılıyor gibi sunulup da yapılmaması gibi çeşitli sıkıntılara karşın oldukça başarılı görünüyor.

Bu noktada kafa karışıklığı yaratan bazı noktalara da dikkat çekmekte yarar görüyorum: Türkiye, çok uzun zamandır hem bütçe açığı vermeden hem de cari açığın düştüğü bir ortamda bu kadar yüksek bir büyüme oranı yaşamamıştı. Genellikle bizde büyüme ya bütçe açığının artmasıyla ya da cari açığın artmasıyla ivmelenir. İlk çeyrekte ikisi de yok. Enflasyonda artış var mı diye bakıyorum orada da tam tersine düşüş var. Yatırımlar ne yönde gelişmiş diye bakıyorum, o da eksi olmuş. Demek ki büyüme özel kesimin asgari ücret artışlarına ilişkin ödemelerinin tüketime yansıtılmasından kaynaklanıyor. 
    
Şimdi de önümüzdeki döneme bakalım:

(1) Asgari ücret artışının yarattığı harcama artışı, ilk çeyrekteki kadar olmasa da talebi yukarı itmeye devam edecek. Bu etki büyüme üzerinde tüketim artışı kaynaklı etki yapmaya devam edecek. Bu etkiyi azaltacak gelişme zorunlu BES uygulamasına geçilmesi ve bu nedenle harcamaların düşmesi şeklinde çıkabilir. İlk çeyrekte sanayi üretimi artışı yüzde 4,8 ile GSYH büyümesine adeta bire bir damgasını vuran gelişme idi. Buna karşılık ikinci çeyreğin ilk ayında sanayi üretimi artışı yüzde 0,7’ye gerileyerek ciddi biçimde hız kesmiş görünüyor. Her ne kadar bir aylık performansa bakarak değerlendirme yapmak doğru olmasa da eğer bu eğilim devam ederse ikinci çeyrek büyümesi ilk çeyreğin oldukça gerisinde kalabilir.

(2) Önümüzdeki dönemi etkileyecek temel gelişme TL’nin yabancı paralar karşısındaki durumu olacak. Bu konuda da en belirleyici etken Fed’in faiz kararı veya sözlü açıklamaları olacak. TL, rezerv paralara karşı geçen yılki kaybının yarısı kadar bile değer kaybederse bu gelişme birçok göstergeyi olumsuz biçimde etkileyebilir. Bunların başında enflasyon geliyor.

(3) Büyümenin hız kesmesi ve TL’nin hızlı değer kaybetmesi durumu ortaya çıkarsa işsizlikte başlayan olumlu gelişme de tersine dönebilir.

(4) İlk çeyrekte düşük bir fazlayla sonuçlanan bütçe dengesi Mayıs ayında önemli bir fazlaya dönüştü. Ocak – Mayıs döneminde 9 milyar TL’lik bütçe fazlası gerçekleşti. Burada da asgari ücretin önemli etkisi olduğunu düşünüyorum. Yine yukarıda değindiğim geçen yılki yazımda da belirttiğim gibi asgari ücret artışı vergi gelirlerinde artışa yol açarak bütçenin fazla vermesine yol açmış görünüyor.

(5) Cari açığın ikinci yarıdan itibaren artık küçülmeye devam edemeyeceğini düşünüyorum. Hatta büyüme performansına bağlı olarak artışa geçeceğini tahmin ediyorum.

Yorumlar

  1. Asgari ücrette yaşanan artış, bir taşla iki kuş söyleminden hareketle değindiğiniz gibi olumlu etki etmiş görünmekte. Artan kişisel gelirler tüketim talebini pozitif etkilerken, vergi tahsilatındaki artış ise bütçe dengesini olumlu yönde etkilemiş. Üçüncü taş olarak da bes kesintisi marifetiyle tasarruf tarafı da iyilesebilecek mi acaba sizce kısmen de olsa?
    Ayrıca büyüme rakamının bu şekilde beklentiyi aşmasında son yıllarda milyonlar seviyesinde ölçülen Suriyeli vatandaşların etkisini ölçümleme şansımız var mıdır?
    Kişisel bir gözlemle bitirmek gerekirse özellikle nisan ve mayıs ayları ekonomik aktivite anlamında oldukça zayıf seyretmekte. İflas erteleme sayısında yaşanan rekor artış da bu tezi destekliyor maalesef. Dolayısıyla ikinci çeyrek büyüme verisi ilk çeyrek verisi sonrası şok etkisi yaratabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru. Bendeki kafa karışıklığı da ondan zaten.

      Sil
  2. TCMB faizini düşürmek zorundayız.

    Ülkemizin kalkınmasındaki tek engel, faizi indirmemekteki ısrar.

    İndirdiğimiz anda, refah uçuşuna hazırlanın!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıya bir bakın isterseniz. Sonra karar verirsiniz uçmaya.
      http://www.mahfiegilmez.com/2016/02/faiz-duserse-yatrmlar-artar-m.html

      Sil
    2. Mahfi Hocam, birkac sorum var.
      1 Taylor kuralina gore TCMB ve FED hangi pozisyondalar ve bu nasil devam edecek?
      2 FED bilancosunu kucultmeye basladiginda satin almis oldugu varliklari kime satacak, ne kadar hizli satacak ve bunun etkileri nasil olur?
      3 Ikiz acik yada ozellikle cari acik run eden ulkelerde merkez bankalari politikalarini belirlemekte ne tip limitasyonlar yasarlar?
      tesekkur ederim

      Sil
  3. Para basmadan, ithalata yuklenmeden, kamu kesimine olcusuz harcamalar yaptirmadan, ama issizlige de care bulamadan buyumusuz. Demek ki, yerli girdiyle calisan, uretkenligi yuksek sektorlere yonelmisiz. Bir nevi sanayi devrimi yasiyoruz. Tarim cokmus, insaat doymus, turizm bitmis, imalat geriliyor (TUIK), ham madde disa bagimli...Yerli aluminyumla mevcut uzay mekigi talebine mi calismisiz?

    YanıtlaSil
  4. Büyümenin yüksek olacağını ve bütçenin iyiye gideceğini Kasım 2015'de yazmıştım. O yazıya atıf da bu yazıda var.
    demişsiniz de, sadece kendinize demişsiniz.

    Yani, aylar önce söylemiştim bakın bugün haklı çıktım, demek için mi yaşıyorsunuz siz? İktisatçılık bu mudur?
    Geçmişte yaptığınız boş istatistiki işlerin sağlamasını, kontrolünü bugün ve gelecekte yapmak mıdır iktisatçı olmak?

    Ülkeye ve insanlığa bir katkınız var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef yok galiba. Olsaydı sizin gibi biri yazdıklarımı anlar da bu saçmalıkları yazmazdı.

      Sil
    2. Kendime yazıları okuyabiliyorsan bunu sorgulaman abes.

      Sil
    3. Bu tip analiz yeteneğinden yoksun ve özeleştiri yapmayan varlıklara cevap vermeye değmez hocam

      Sil
    4. Ağzı olan konuşuyor hocam boşverin.

      Sil
    5. Cevap vermeye değmese bile cevap vermek gerekiyor, belki bir şey kalır aklında da yararlanır diye.

      Sil
  5. Asgari ücret zammı ekonomi üzerinde olumlu bir etki yaratmış.
    Asgari ücrete ve memur maaşlarına %50 zam yapılsa (tabii bütçe elverirse), bu durumda Türkiye ekonomisi büyür mü? Ortalama kişi başına gelir ve kişi başına GSMH dolar bazında artar mı? Yoksa dolar hızla değer kazanıp bu durumu dengeler mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyür ama bunlar tehlikeli dengelerdir. Çünkü sonuçta özel sektörden alıp kişilere ve develete (vergi) vererek sonsuza kadar gidilmez.

      Sil
  6. İkinci çeyrekte ve yıl ortalaması olarak büyük bir çöküş gerçekleşebilir. Ortadoğudaki savaş, siyasi kriz ve artan işsizlik büyük toplumsal patlamaları tetikleyecek diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılın ikinci yarısı için ben de iyimser değilim. Sayılar ve oranlar ne derse desin piyasada sıkıntı büyüyor.

      Sil
    2. Sayın Eğilmez, siz hiç bir zaman iyimser olmadınız, ol(a)madınız. Bilime inanan bir kişi sayıların söylediğini ciddiye almayıp, mahalle dedikodularıyla analiz yapıyorsa kusura bakmayın ben o kişiye bilim yapıyor diyemem. Lütfen sayısal verileri kendinize rehber edininiz. Bu güzel yazıdan sonra bu yorumunuz hiç olmamış.

      Saygı ve sevgilerimle.

      Sil
    3. Eleştirinize saygı duyarım. Ama sizin dediğiniz bana çok tutarlı gelmedi açıkçası. Bilimle uğraşan bir kişi iyimser ya da kötümser olmaz. Durumu saptar ve yazar ve eğer kuşkuları varsa onları anlatır. Ben kuşkularımı anlatıyorum. Bunlar mahalle dedikodusu da olabilir. Çünkü haftada bir kez (yapabildiğim ölçüde) esnafla pazarcıyla işyeri sahibiyle konuşurum. Piayasada durum parlak değil. Bu kadarını söyleyeyim. Eğer bu mahalle dedikodusu ise bir şey diyemem. Ama ben fildişi kulede oturup önüme gelen sayılara ve oranlara bakarak ekonomi yorumlamayı yeterli bulmam. Huyum böyle.Ayrıca ikinci yarı için iyimser olmamam yeni değil. Bir kaç ay önce yılın ikinci yarısının sıkıntılı olacağını söyleyip yazmıştım zaten.
      Sizi de anlıyorum. İşlerinizin bozulmaması için durumu olduğundan iyi göstermek istiyor olabilirsiniz.

      Sil
  7. hocam konu disi af buyurun.

    Bu Bretix denen olayi kim cikardi ingilterede.
    Bu referadumda ing abden cikarsa bunun muzakerleri 2 yil surecekmis bu sure icinde iyilestirme ingiltere ve baska ulkelerin bu vesile ile cikmasini engellemek adina pazarlik vs adi altinda ab uyesi ulke vatandaslarinin baska ab ulkelerinde calismasi yasamasine kisaca isgucu dolasimina engel olacak kisitlma getirecek surecler isleyebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhafazakar Parti seçim öncesinde Birleşik Krallığı 2017 sonuna kadar AB'de kalıp kalmama konusunda referanduma götürmeye söz vermişti. Şimdi o sözü yerine getiriyor.
      İkinci sorunuzla ilgili olarak henüz net bir şey yok. Ama bunlar olabilir.
      Ben Birleşik Krallık halkının AB'den çıkma kararı alacağını sanmıyorum.

      Sil
    2. Brits ler de Norveç'e özenme ve kıskançlık var hocam çıkabilirler.

      Sil
  8. Hocam Cinde ucretler yukseliyor mu Turkiye ile kiyasla asgari ucret ne durumda?

    Abd issizligi nasil azalttigini biliyoruz fakat INgilterede son verieler isizligin en dusuk ve calisan sayisyinin en yuksek oldugu sureci gosterdi.

    Bunu Ingiltere bunu nasil basardi?
    Hala parasal genisleme yapiyoalr mi ?
    mesela son baktigim verilere gore kurumlar vergisini 2008den bu yana her yil indirmeleri bu basarida soz konusu mudur?Kurumlar vergisini indirmek issizlikle mucadelede etkili bir yontem midir diger vergi ayarlamalarina gore?
    hizmet sektoru insaat ve sanayi sektorune yatirim ivme mi kazandirir kurumlar vergisinde indirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ücretlerin yavaş yavaş yükseldiğini biliyorum ama asgari ücretin ne düzeyde olduğunu bilmiyorum.
      Evet Birleşik Krallık MB hala parasal gevşemeye devam ediyor. Krizde ilk yola çıkan ülkelerden birisi ABD öteki De Birleşik Krallık oldu.
      Vergi indirimlerinin de başarıda katkısı oldu. Yani hem para hem de maliye politikasını birlişkte başarıyla uyguladılar. Ne de olsa Keynes'in ülkesi.

      Sil
    2. Hocam ucret yukselisi cok cok dusuk seviyede (zira enflasyon da cok dusuk) Ingiltere'de.

      Issizlik ile ilgili ise, insanlar devlet yardimi almaya devam edebilsin ama issizlik rakamlarindan dussun diye 'sahis sirketi' kurmaya yonlendiriliyor. Calisan orani olarak, surekliligi olmayan proje/kontratlara (Zero Hour Contract) bagimli grubun sayisi hizla artiyor.
      Asil ekonomik buyumeyi de hala artmaya devam eden emlak fiyatlari, ucuz kredi ve piyasayi destekleyen politik kararlar sagliyor. Yani Almanya'ninki gibi surekliligi olan bir buyume degil.

      Brexit ihtimalini arttiran faktorlerden biri de sisteme olan inancini kaybetmis bu surekliligi olmayan islerde calisan insanlarin, birlikten cikarak birseyleri degistirebilecegine (ve gocmenleri gondererek bosalan islere girebilecegine) inanmalari.

      Sil
  9. Tüketime yönelik büyümede işssizlik nasıl düşüyor. Ayrıntılarda sorunlar var mı acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanayi üretimi artılı da ilk çeyrekte yüksek geldi (% 4,8.) Yani tüketim artışının tetiklediği bir üretim artışı da var.

      Sil
  10. Mahfi bey, verilerin hepsinin dogru ve yalansiz objektif oldugunu varsayarak konustugunuz icin onumuzu nasi gorecegimizide bu verilere istinaden soyluyorsunuz hakli olarak.
    Fakat kirik bir ayna ile bize verilen verilerin hepsinin yalan yanlis carpitilmis olma ihtimali ile o kirik ve yanlis gosteren aynadan siyahla beyaz gibi farkli sonuclarda cikabilecegi asikardir sanirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ama ben eldeki resmi verilere güvenerek analiz yapma durumundayım. Aksi takdirde bütün o verileri tek başıma derlemem gerekir ki bu mümkün değil. Analizimi resmi verilere dayanarak yapıyorum ama kuşkularımı da söylüyorum.

      Sil
  11. Turizm de sıfır çekip, iflas ertelemeler 5000 nin üzerine çıktığında, her şirket yanında 10 tane de tedarikçisi ni iflas ettirirse bugünkü halimiz ölüm öncesi iyi hal gibi olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci yarı sıkıntılı görünüyor. Haklı olabilirsiniz.

      Sil
  12. Turizmcide inşaata kaysın artık.

    YanıtlaSil
  13. Faiz konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek faizlerin olduğu yerde yatırım olur mu? Böyle bir ekonomi dünyası olmaz. Amerika'da, Japonya'da ve Avrupa'da faiz oranları sıfır ya da 1 civarında. Peki Türkiye'de ne ? Komisyonuyla beraber yüzde 16. Böyle bir ülkede yatırım olur mu? Olsa da burada bir sıkıntı var.

    Biz düşük faizli ülklerle bir miyiz mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden - sonuç ilişkilerinin karıştırılmasının tipik bir örneği. Amerika'da enflasyon 1 dolayında, Japonya'da 0 dolayında, Avrupa 0,5 dolayında Türkiye'de yüzde 6,5 ama kur hareketlenirse yüzde 8'e gidebilecek durumda. ABD, AB ve Japonya'nın reytingi AA, Türkiye'nin reytingi BBB.

      Sil
    2. Bir de şunu ekleyeyim: Türkiye'de yatırım/GSYH oranının en yüksek olduğu dönemlerde faizler yüzde 100'e yakındı. Yani faiz, yatırımın tek belirleyicisi değildir. Risklerin nerede olduğu en az faiz kadar önemli.

      Sil
    3. Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği noktayı kaçırıyorsunuz ya da bilerek görmezden geliyorsunuz. Buradaki temel düşünceyi fazla detaya girmeden özetlemem gerekirse; temel düşünce faizleri düşürerek yatırımlar ile istihdamın arttırılması, yaratılan istihdam ile ülke büyümesini hızlandırmak ve bu yolla refahı arttırmak. Faiz düşürülmesi ile tetiklenecek bu durum sonrasında işsizlik ve kur düşecek herkes mutlu, siz mutlu, biz mutlu.

      Saygı ve sevgilerimle.

      Sil
    4. Madem faize bu kadar karsisiniz 2002-2008 dönemindeki yüksek reel faiz döneminde neden sesiniz çıkmadı? Döviz tatlı geldiği için olabilir mi?

      Sil
  14. Hareketli ortalama ne demek? Lütfen öğretir misiniz? Birkaç örnekle anlatır mısınız?

    YanıtlaSil
  15. Tüketim harcamalarının önünü Bes ile kesmek çok yanlış bir uygulama diye düşünüyorum.
    Öncelikle incelenmesi gerekenler.
    1.Tüketimin hangi kalemleri artmıştır. Ücret artışı borç kapamaya değil de tüketime yönelmiş.
    2.Ücretlerin artması istihdamı aşağı çekmemiştir.Olası değildir.
    3.Verilerde tutarsızlık olduğunu düşünüyorum. Sanki bir yerlerden eklemeler yapılmış. Bazı göstergelere
    4.Enflasyonu aşağı çeken unsur nedir.Ücret artışına ters duyarlılık,tüketimin temel ihtiyaçlara gittiğini gösteriyor.
    Yada yine saçmaladım mı.. hep yaparım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence çok doğru söylüyorsunuz. Bunları iyi analiz edip ona göre karar vermek gerekir.

      Sil
  16. hocam büyüdükçe hayalleriniz küçüldü mü?
    -küçülmediyse hayallerinizi büyütecek gücü-enerjiyi-umudu nerden buluyorsunuz?
    -küçüldüyse;
    Sebebi hayallerinizi realizme kurban ettiğinizden mi? Yoksa tüm olabilirliği olan hayallerinizi gerekleştirdiğiniz ve kalanlarında konusunun imkansızlaştığından artık yok saydığınızdan mı? Ya da diğer ................ ile mi açıklarsınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayallerimin büyük bölümünü gerçekleştirdim. Kalanları da gerçekleştirilmesi zor hayaller.

      Sil
  17. Teknik analiz sonuçlarını açıklıyorum:

    (Yatırım tavsiyesi değildir!)

    Dolar/TL kurunda yaşanacak her düşüş, Dolar almak için fırsattır! FED faiz arttırana kadar bundan istifade edebilen etsin.

    Düşebilecek en alt seviye: 1 USD = 2,87 TL - 2,88 TL arası. Daha aşağısı mümkün gözükmüyor.

    Türkiye "içinde" yaşanan siyasi & ekonomik dalgalanmalar + FED'in faiz arttırması sonucunda:

    Kısa vadede yükselecek seviye: 1 USD = 3,00 TL

    Kısa-orta vade arasında yükselecek seviye: 1 USD = 3,07 TL

    Orta vadede yükselecek seviye: 1 USD = 3,20 TL

    Orta-uzun vade arasında yükselecek seviye: 1 USD = 3,60 TL

    Uzun vadede yükselecek seviye: 1 USD = 4,00 TL

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paylaşım için teşekkürler.

      Sil
    2. Brexit olmaz ise bu dusunceleriniz de hala ısrar eder misiniz çünkü büyük ihtimalle brexit olmayacak ve dolar aşağı bir seyir izleyecek

      Sil
  18. Hocam S. Arabistan kapitalist bir ülke mi? Özel sektörün durumu ne?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahbap çavuş kapitalizminin doruk noktasında bir ülke. Her şey, yatırım izninden şirket iznine kadar kral ve ailesine bağlı.

      Sil
    2. Bizimde S. Arabistan' dan farkımız kalmadı gibi.

      Sil
  19. 1)Hocam bir yazınızda bankaların mevduat ve kredi faizini, Bankalararası faiz AOMFye gore daha fazla etkiliyor demişsiniz. Yani bankaların borçlanma kaynağında bankalararası borçlanma MBden daha fazla mı yer tutuyor?
    2)Mb faiz politikasi ile bankalararası faizi etkileyebiliyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Öyle demiş olamam, demişsem yanlış demişim. Banakların mevduatla borçlanmasındaki faiz AOFM'ye göre daha fazla etkiliyor demiş olmam lazım. Çünkü bankalararası borçlanma çok yüksek tutarlarda değil.
      (2) MB, faiz politikasıyla piyasadaki tüm faizleri etkileyebiliyor ama bunu sınırlı bir etki olarak düşünmek lazım. Daha çok yön gösterici bir etki.

      Sil
  20. Hocam Atatürk'le ilgili bir soru sormak istiyorum. Kendisine saygı duyuyorum ama hocaları astığıyla ilgili iddialar var bunlar sizce doğru mu. Görüşünüzü merak ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları tarafsız tarih kitaplarından incelemek gerekir. Eğer bu iddiaların aslı astarı varsa nedenlerine bakmak lazım. Atatürk konusundaki çoğu iddia; laiklik düşmanlarının, hilafet yanlılarının ortaya attığı dedikodu kökenli iddialar.

      Sil
  21. Hocam bir soru soracam. Talebin fiyat esnekliği yüksekse fiyat indirimi şirketin gelirini artırır yazıyor bir kitapta. Ben kendim bir problem hazırladım böyle çıkmıyor:
    Fiyat=10 iken talep=20 arz=20 şirket geliri=200
    Fiyat 8'e düşürüyor talep 30'a çıkıyor (yani talep esnek) arz 18'e düşüyor diyelim. Şirket geliri 18*8=144 oluyor. Yani artan talep arzla karşılanamadığından gelir artmıyor hatta azalıyor.
    Hocam talep arttıkça arz da artar diye düşündüm ama talep eğrisi kaymıyor bu durumda fiyat düştüğü için talep eğrisi üzerinde talep yer değiştiriyor. Bu yüzden arz da artmıyor.
    Doğrusu nasıl hocam yardımcı olabilir misiniz, kafam karıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Talep artarken arzı niye düşürdünüz? Kısa vadede arz artırılamıyorsa eğer 20'de kalır ve gelir kısa vadede (8 x 20 =) 160'a düşer ama orta vadede artan talebe uygun olarak arz da artar ve 30'a çıkar. Bu durumda da gelir (8 x 30 =) 240'a yükselir. (Baştan arz eğrisi kaymasa da bir süre sonra kayar.)

      Sil
  22. hocam gündemdeki liseler tartışmasına yorumunuz nedir? Bildirilere ilişkin haberlere bakıyorumda sizin hep üstünde durduğunuz gibi liselilerinde istekleri "çağdaş ve bilimsel eğitim" olarak görünüyor. Böyle bir talepte sakınca nedir ki bu gençler birilerinin piyonu gibi gösteriliyor? Herhangi bir şiddetsel eylem yok en demokratik eylem şekline rağmen sıkıntıdan çok altında komplo aranıyor???

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence çok doğru ve son derecede hukuk kuralları içinde yapılmış bir başkaldırı eylemi. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de eğitim ilkokuldan doktoraya kadar son derecede zayıf ve bilim dışı bir eğitim. Buna hepimiz isyan etmemiz lazım. Geldiğimiz nokta belli. Hiç bir buluş yapamayan bir toplum durumundayız. Bence bu gençlerin başkaldırısına kulak verip ne istediklerini anlamak gerekir. Yoksa elinden tuttuğumuz Kore'nin niçin gelişmiş ülkeler arasına girdiğini tartışır dururuz.

      Sil
  23. Hocam amazon.com da bir kitap 56 sterlin,Türkiye'de 12 lira. Bunun iktisadi yorumu nedir?

    YanıtlaSil
  24. Hocam ekonomi iyiye gidiyor algısı yaratmak için veriler ile oynandığı algısı var. Doğru olması nasıl bir etki yapar. "Bağımsız" merkez bankasına kamuoyu önünde faiz baskısı yapanların, istatistiki verilere karışmadığını düşünmek ne kadar akılcı olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum. Merkez Bankasına yapılan faiz karışımıyla veriler arasında kurduğunuz ilişkiyi pek çok kişi kuruyor.

      Sil
  25. 20:17 de ki yazıyı yazan arkadaş dersinizden kalmış bir öğrenciniz olabilir mi ? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç sanmam. Benim dersime girmiş olsa bir şeyler öğrenirdi.

      Sil
  26. Hocam faizler yaklaşık 1.25 puan düştü. Haftaya da 0.5 puan düşecek ama kredi faizleri değişmiyor. Bunun sebebi nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü piyasa bu indirimlerin doğru olduğuna inanmıyor.

      Sil
  27. Hocam merhaba, konu ile alakalı değil ama aklıma takılan bazı konuları sormak istedim.

    1.) BES getirileri çok çok düşük. 7 yıldır sisteme katkı payı ödeyen biri olarak tek motivasyonum devlet katkısı, bunun haricinde fondaki değerlemeden biz katılımcılar hiç pay alamıyoruz, tamamı aracı şirketlere kalıyor. En korumacı fon tiplerini bile seçsem piyasada değerinin yarısı kadar bile getiri elde edemiyorum. BES getirileri ile ilgili korumacı fon isteyen ve asgari belirli bir oranda fon değerlemesi talep eden katılımcılar için bir düzenleme yapılıp asgari zorunlu getiri oranı (örneğin yıllık %5, ya da MB borçlanma faiz oranının %75'i gibi oransal) geliştirilemez mi? Gelişmiş ülkelerdeki BES uygulamalarında getiri ile ilgili yasal düzenleme var mıdır?

    2.) Kişi başına milli gelir karşılaştırması yapılıyor analizlerde, yıllar itibariyle karşılaştırma da yapılıyor ancak gelir dağılımındaki eşitsizliğin etkisini arındırılarak karşılaştırma yapılması mümkün müdür (son asgari ücret artışını hariç tutarsak)? Son yıllarda eşitsizlik çok arttı çünkü.

    3.) Ücretli bir çalışanım ve gelir vergisini kaçırma şansım yok malesef (?!). Benim onlarca katım karelde eden KOBİ seviyesindeki firma ve sahipleri hiç vergi ödemiyor ya da komik tutarlarda vergi ödüyor. Bu konunun işsizliğe etkisi de var kabul ediyorum ancak mevcut durum hiç adil değil. Bu konuda ne yapılabilir sizce?

    4.) Türk halk müziği dinler misiniz? Dinlersiniz en çok sevdiğiniz sanatçılar ve türküler nelerdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Çok doğru, eleştirinizde haklısınız. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamayı bilmiyorum.
      (2) Bu dediğinize ilişkin bir yöntem geliştirebilir. Ama bildiğim kadarıyla yapılmış olanı yok.
      (3) Yüzde 100 haklısınız. Bu iyice yaygın bir hal aldı. Ücret geliri elde edenlerin çoğunu da asgari ücretli gösterip farkı elden ödeyen pek çok işyeri var. Yani neredeyse herkes bu ahlaksızlığa ucundan köşesinden ortak oluyor. Öyle olunca da görmezden geliniyor. Önlenmesi hiç kolay değil.
      (4) Müziği genel olarak sever, dinlerim. En sevdiğim türküler Bir Ataş Ver Cigaramı Yakayım, Sarı Gelin, Yemen türküsüdür.

      Sil
  28. Hocam Türk Denizciliği ile ilgili bir yazı yaza bilir misiniz.
    http://www.dunya.com/ekonomi/ekonomi-diger/hurda-tesviki-bir-gemi-bile-yenileyemedi-303160h.htm

    YanıtlaSil
  29. Asgari ücrette artış sebebiyle özellikle henüz tazminat hakkı kazanmayanların işine son verildiğini duyuyoruz. Bunların sayısına ulaşmak mümkün mü? Sanırım işsizlik verileri yalnızca tazminat için yapılan başvurular üzerinden oluşuyor. Öğrenmek için soruyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki bende bu bilgi yok. Yaptığım kısa araştırmada da bu bilgiye ulaşamadım.

      Sil
  30. Hocam işsizlik oranını TÜİK %10,1 olarak gösteriyor. Sizin tablonuzda %10,7 olarak görünüyor. Orada bir farklılık mı var? http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21571
    Bir de asgari ücretteki artışın harcamaları arttırması enflasyonu körüklemez miydi? Bu beklentinin gerçekleşmemesinin nedeni ne olabilir? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklılık yok. TÜİK'in verdiği işsizlik oranı Mart ayına ait benim verdiğim (büyümeyle uygunluk olması için) ilk çeyreğin ortalaması.
      Bence körükleyecek ama belirli bir zaman gecikmesiyle.

      Sil
  31. Asgari ucret artıși ekonomiye oldukca olumlu yansımıș görünüyor. BES'e otomatik katılımı kalıcı yapmak istiyorsak belli tesvikler olmalı diye dusunuyorum. Yüzde 25 lik devlet katkısına ek olarak kadameli olarak azalan bir gelir vergisi avantajıda getiriler bilir, bu sayede az gelirli vatandaş daha fazla avantaj saglayabilir. Bütce dengesini korumak adınada asgari ucrette yıl ortasinada geldigimizi hesaba katarsak bir yuzde 8-9 daha zam yapılirsa seçim tahaddütünden çıkılmadan asgari ücretliyi BES e ısındırmak mümkün olabilir. Buna ilave olarak sadece yüzde 15 in yararlanabildiği kıdem tazminatınında BES'e entegre edilmesinin ne kadar mantıklı ve çalışanı koruyan bir hamle olduğunu sendikalarımız anlar ise, hem refah düzeyinin artığı, hem tüketimin dolayısı ile üretimin artığı ve bunu destekeleyecek tasarufların artığı mali olarak çok daha sağlam bir türkiye ekonomisini kurmak çok da zor değil diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  32. Rusya ve İsrail ile ilişkilerin yumusa ması ve özellikle rusyaya olan ihracatımızın eski seviyesine gelmesi yılın ikinci yarısı muhtemel sıkıntıların önüne geçebilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alper bunu herkes biliyor da Rusya ile iliskiler nasil yumusayacak onu soyle sen. Rusya ucak dusurdugunuz icin ozur dileyin tazminat verin diyor. Turkiye bunu yaparsa kendi hava sahasini (ve NATO hava sahasini) savundugu icin ozur dilemis durumuna dusecek. Bunu kimse yapmaz, yapamaz Turkiyede. Yaparsa tefe koyarlar adami.

      Sil
  33. Sayın Eğilmez, objektif yazmaya gayret göstererek yazdığınız bu objektif yazı için teşekkürler. Yapısal reformlarda halkımızın desteğiyle yakın zamanda yapılacaktır diye umuyorum. Yazınızı okurken Mahatma Gandhi' nin "Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız." sözü aklıma geldi. Bu şekilde objektif kalmaya devam etmenizi dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Gandhi'nin sözü çok güzel.

      Sil
  34. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  35. hocam sadece asgari ücret değil arttırılan devlet burs ve kredilerini unutmayalım

    YanıtlaSil
  36. Hocam , Büyükşehirlerde yaşamanın maliyetinin ortalamaüstü gelire sahip olan bir aile için bile çok güç olduğunu görüyorum (heleki kira sarmalında ise). Birçok altgelire sahip çalışan veya işi olmayan kişilerin ya borç batağında yüzerek günü kurtarmaya çalıştığını ya da daha ucuza temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir yere gitmenin hayalini kurduğunu görüyorum. Gelir gider dengesinin çevirilemediği noktada büyükşehirlerden kırsala doğru tersine göç dalgası yaşanabilir mi? Blok halinde bir sistem dışına kayma yaşanabilir mi? Bu olası durumun ekonomi üzerindeki etkileri neler olabilir? Saygılarımla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi