Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Güney Kore ve Kuzey Kore Ekonomilerinin Karşılaştırılması

Resim
Güney ve Kuzey Kore’nin bölünmesi Japonya, 1905 yılında Rusya’yı yenerek Kore’ye egemen oldu. Bu egemenliğini II. Dünya Savaşı sonuna kadar sürdürdü. II. Dünya Savaşı sonuçlanırken Birleşmiş Milletlerin geliştirdiği güvenlik planı gereğince 38’inci paralelin kuzeyini Rusya (o zamanki adıyla Sovyetler Birliği), güneyini de ABD kuşatarak Japonların elinden aldılar. İlerleyen yıllarda bu kuşatmalar işgale dönüştü. 1948 yılında bu iki bölgede iki ayrı hükümet kuruldu ve Kore resmen ikiye bölündü. Kuzey’de kurulan Sovyet stili sosyalist modele dayalı devlet Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (kısaca Kuzey Kore diye anılıyor), güneyde kurulan batı stili kapitalist modele dayalı devlet de Kore Cumhuriyeti (kısaca Güney Kore diye anılıyor) adlarını aldılar. 1950 yılının Haziran ayında Kuzey Kore Sovyet tanklarını ve silahlarını kullanarak Güney Kore’yi işgale girişti. Birleşmiş Milletler Güney Kore’ye asker yolladı. Savaş 1950 – 53 yılları arasında 3 yıl sürdü. Nato’ya üye olmaya yarayacağını

Küresel Krizin Neresindeyiz?

Resim
Çeşitli olay veya yaklaşımların bileşiminin yarattığı durum veya ortama konjonktür deniyor. Hemen her alanda kullanılan bir kelime konjonktür. Siyasal konjonktür dediğimiz zaman siyasal yaklaşımların ve olayların, ekonomik konjonktür dediğimiz zaman da ekonomik yaklaşım ve olayların bileşiminin ortaya koyduğu çerçeveyi kastediyoruz demektir. Ekonomide yaşanan iyileşme ve kötüleşmelerin yarattığı yukarı ve aşağı yönlü dalgalanmalara konjonktür dalgaları diyoruz. Ekonomik durumu belirleyen büyüme, işsizlik, enflasyon, bütçe açığı, cari açık, borçlar, krediler gibi pek çok gösterge söz konusu. Bunlar içinde ekonomik konjonktür dalgalanmalarını bize en net gösterecek olanı ise büyüme. Büyüme bir ekonomideki göstergelerin neredeyse hepsinin gelip özetlendiği bir gösterge. O nedenle ekonomik konjonktür denildiğinde genellikle büyümeye bakılıyor.

Türkiye'de Hazine İçin Borçlanma Limiti Var mı?

Resim
Borç Tavanı ABD’de Hazine borç stoku için konulan limite borç tavanı deniyor. Amerikan Anayasası’na göre Hazine’nin borçlanmasına izin verme yetkisi Kongre’ye ait bulunuyor. 1776’dan 1917’ye kadar Hazine’nin yapacağı bütün borçlanmalar için tek tek Kongre’den yasa geçiriliyordu. I. Dünya Savaşı’nın gerektirdiği harcamaların karşılanabilmesi amacıyla daha esnek bir sistem arayışı sonucu 1917 yılında Kongre borçlanma için bir tavan belirledi ve bu tavana ulaşılıncaya kadar yapılacak borçlanmalar için Kongre, Hazine’ye onay vermiş oldu. 1941 yılında çıkarılan Kamu Borçlanması Yasası gereğince söz konusu tavana ulaşıldıktan sonra bu tavanın artırılması için yeniden Kongre’den yasa geçirilerek izin alınması gerekiyor. Eğer izin alınamazsa ve acil durumlar için ayrılan fonlar da tükenirse bu durumda kamu çalışanlarından acil işlerde çalışanlar dışındakiler işten çıkarılıyor ve ABD’de devlet faaliyetlerinin önemli bir bölümü duruyor. 16 Mart 2017 itibariyle söz konusu tavana ulaşıldı ve Ko

Okuduğum Kitaplar

David Ricardo, Siyasal İktisadın ve Vergilendirmenin İlkeleri (Çeviren: Barış Zeren), Türkiye İş Bankası Yayınları, II. Basım, 2015 Klasik ekonomi düşüncesinin temel taşlarından birisini oluşturan, aynı zamanda da değer teorisine yaptığı katkılarla Marksist düşünceye de ışık tutan Ricardo’nun bu ünlü kitabının İngilizcesi babamın kitaplığında vardı. Mülkiye’de son sınıfa geçtiğimde yaz tatilinde okumuştum ilk kez. Aslında benim bu kitabı yazın okumam tamamen bir tesadüftü. Babamın zengin kitaplığını karıştırırken tesadüfen görmüştüm Ricardo’nun kitabını. Üçüncü sınıfta okuduğumuz İktisadi Düşünceler Tarihi dersi daha çok emek – değer teorisi ağırlıklıydı. Ve o derste David Ricardo’nun önemli bir yeri vardı. O nedenle kitaplıkta Ricardo’nun kitabını bulunca aldım elime ve neredeyse bütün bir yaz bu kitapla uğraştım. Kitabı okumakta ve anlamakta iki zorluk vardı karşımda: Ricardo, anlaşılması kolay olmayan bir iktisatçıydı ve İngilizce düzeyim o zaman pek parlak değildi. Ama inatla ok

Mezun Olunca Ne Yapacağınıza Karar Verin Bölüm Seçiminizi Ona Göre Yapın

Sorun ne? Günün popüler sorusu üniversitede hangi bölümü seçeyim sorusu. Doğal olarak bu soruyu bana soranlar iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bölümleri arasındaki tercihi soruyorlar. Bu konuda daha önce birkaç yazı yazmıştım. Aynı şeyi yine yazmamak için bunlardan birisini hatırlatmakla yetineceğim. http://www.mahfiegilmez.com/2014/07/iibfde-bolum-secimi.html . Hangi bölümü seçmeniz daha uygun olur sorusunun yanıtı bu yazımda var. Elbette ki bu benim görüşümü yansıtıyor. Hangi üniversite iyidir sorusunun yanıtını vermek ise kolay değil. Bazen bir tek hoca bütün yaşamınızı etkileyecek kadar önemli katkı yapabilir. Onun için burada kesin bir şey söylemek kolay değil. En kestirme yol; sizin puanınızla gidilebilecek en yüksek puanlı olan üniversiteye gitmektir. Ama bunun yanında o üniversitenin bulunduğu kentin sizin durumunuza uygunluğu, yurt olanakları, burs olanakları vb de önemli unsurlar.

Trump'dan Bu Yana TL'nin Negatif Ayrışması

Resim
Donald Trump’ın ABD Başkanı seçildiği günün akşamı ile 2016 yılının sonuna kadar geçen sürede Dolar prim yaptı. Bunun temel nedenlerinden birisi Fed’in faiz artırımlarını sıklaştıracağı beklentisi diğeri de Trump’ın Başkan olduktan sonra uygulayacağını açıkladığı politikaların kapsamıydı.

Occam'ın Usturası

Occam’lı [i] (aslı Ockham olsa da literatürde daha çok Occam olarak kullanılıyor) William 1280 – 1349 yılları arasında yaşamış bir İngiliz filozof. Katolik kilisesince azizlik düzeyine yükseltilmiş olan Aquinaslı Thomas’ın akıl ve inancı bir araya getiren ve kilisenin temel öğretisine dönüşen senteziyle çatışan düşünceler öne sürdüğü için kilise tarafından lanetlenmiş. Occam’ın Usturası (Ockhamın Usturası) diye bilinen ve basitlik ilkesi diye adlandırılabilecek yaklaşım çok basit bir mantığa dayanıyor: Bir olgunun açıklanması, mümkün olan en az varsayıma dayanmalıdır. Gereksiz olan ayrıntılar elimine edilirse doğru yaklaşımı bulmak mümkün olur. Latince’de buna Lex Parsimoniae (yalınlık yasası) deniyor. William’ın kendi ifadesiyle Latincesi şöyle: “Entia non sunt multiplicanda praeter necessitatem.” Zorunlu olmadıkça varlıkları çoğaltmamak gerekir. Başka şeyler değişmeden kaldığında bir sorunun en basit çözümü en iyi çözümdür. Eğer bir meseleyi çözmek için iki yaklaşım varsa daha

İç Borç Çevirme Oranı Alarm Veriyor

Hazine’nin bir dönemde yaptığı iç borçlanma toplamını aynı dönemde yaptığı iç borç (anapara + faiz) ödemeleri toplamına böldüğümüzde bulacağımız oran bize iç borç çevirme oranını veriyor. Aşağıdaki tablo 2010 yılından bugüne kadarki iç borç ödemelerini, iç borçlanmayı, iç borç çevirme oranını ve Hazinenin bu borçlanmayı yürütmek için ödediği ortalama faizi gösteriyor (Kaynak: www.hazine.gov.tr ) Yıllar İç Borç Servisi Anapara Faiz İç Borçlanma İç Borç Çevirme Oranı (%) Faiz Oranı  (%) 2010 178,1 136,2 41,9 159,0 89,3 8,7 2011 132,1 97,1 35,1 111,6 84,5 8,3 2012 124,7 84,0 40,7 101,5 81,4 9,4 2013 167,1 128,1 39,1 141,2 84,5 7,0 2014 157,0 117,8 39,3 127,9 81,5 9,9 2015 107,1 67,4 39,8 90,4 84,4 8,5 2016 1

İş Bilanço Küçültmeyle Bitmeyecek

Küresel kriz dolayısıyla gündemi merkez bankalarının yaklaşımları ve para politikası işgal etti. Bunda krizin çözümünü merkez bankalarının ve para politikasının üstlenmesi önemli rol oynadı. Oysa üzerinde pek durulmamakla birlikte işin bir de mali yönü var.   Küresel krizle birlikte belirli zaman farkları olmasına karşılık 4 büyük merkez bankası da para arzını artırdılar, dolayısıyla bilançolarını büyüttüler. Aşağıdaki tablo Fed, ECB, BOJ ve BOE’nin bilançolarında 2007’den bu yana yaşanan artışları GSYH’larının bir oranı olarak gösteriyor (IMF, ECB, Eurostat; BOJ ve BOE verilerini kullanarak hesapladım.) Ülke/MB / Bilanço Büyüklüğü / GSYH   2007 2010 2016 ABD (Fed) 6,4 16,2 24,0 Euro Bölgesi (ECB) 16,0 21,0 34,1 Japonya (BOJ) 20,9 25,7 88,7 İngiltere (BOE) 5,3 16,3 22,4

Venezuela Niçin Battı?

Venezuela Venezuela, Güney Amerika kıtasının kuzey kısmında yer alan, Karayip Denizi ve Atlas Okyanusuna kıyıları olan, 916.445 km2 yüzölçüme ve 31 milyonun üzerinde nüfusa sahip bir ülke. Maracaibo Gölü kıyısındaki tahta evlerin oluşturduğu görünümü Venedik’e benzeten İtalyan denizci Amerigo Vespucci, bölgeyi İtalyanca’da ‘Küçük Venedik’ anlamına gelen Veneziola olarak adlandırmış [i] . Veneziola adı zamanla İspanyolca’da Venezuela'ya dönüşmüş. İspanyollar, 1522’de başlayarak Venezuela’yı sömürge haline getirmiş. 1811’de Francisco de Miranda önderliğinde bağımsızlık mücadelesi başlamışsa da bunun başarıya ulaşması ancak 1821’de Simon Bolivar’ın önderliğinde mümkün olabilmiş. 1821 yılında, Venezuela, Kolombiya, Ekvator ve Panama ile birlikte Büyük Kolombiya Cumhuriyeti adı altında birleşik, bağımsız bir devlet kurmuşlar. 1830 yılında Venezuela bu birlikten çıkarak ayrı bir devlet konumuna geçmiş. Bolivar’a duyulan büyük saygı dolayısıyla ülkenin resmi adı Bolivarcı Venezuela

Yılsonunda Enflasyon Ne Olur?

2017 yılının ilk 6 aylık enflasyon sonuçları elimizde. Buna göre ilk 6 ayda manşet enflasyon (TÜFE) yüzde 5,78 olmuş. Bu oran 2016’nın ilk 6 ayında yüzde 3,59 idi. Yine ilk 6 ayda 12 aylık enflasyon yüzde 10,90 olmuş. Bu oran da 2016’da 8,53 idi. Şimdi bu noktadan hareketle yılsonu enflasyon oranı için hazırladığım çeşitli varsayımlara dayalı tahminleri gösteren aşağıdaki tabloyu dikkatinize sunuyorum (12 aylık enflasyon oranından bir önceki yılın aylık enflasyon oranını düşüp beklentiyi eklemek yerine hesapları TÜFE endeksleri üzerinden yapmak daha doğru olurdu. Konuyu karmaşık hale getirmemek için bu basit yönteme başvurdum. Arada çıkacak farkın ihmal edilebilir boyutta olduğunu düşünüyorum.) Dönem 2016 2017 (1) 2017 (2) 2017 (3) 2017 (4) 2017 (5) 1. 6 ay 3,59 5,78 5,78 5,78 5,78 5,78 2016’nın ikinci 6 ayı aynen gerçekleşirse 2015’in ikinci 6 ayı aynen gerçekleşirse 2. 6 ayd

Turizm Dosyası

Türkiye’nin Turizm Potansiyeli Tarih, kültür ve olağanüstü doğal güzelliklerin bir birleşimi olan Türkiye, dünyanın önde gelen turizm merkezleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin en önemli ayrıcalıklarından birisi dört mevsimin tüm özelliklerinin her zaman yaşanabildiği bir konumda bulunmasıdır. Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaz turizmi, Karadeniz’de yaz turizmiyle birlikte yayla turizmi gelişmiş durumdadır. 1980’lerden sora başlayan atakla Türkiye özellikle yaz turizminde çok ilerlemiş, otel sayısı, yatak sayısı katlanarak artmıştır. Türkiye turizm alanı çeşitliliği açısından çok zengin bir ülkedir. Bugün ağırlık güneş, kum ve deniz turizmi denilen alanda görünmekle birlikte diğer alanlarda da Türkiye zengin bir potansiyele sahiptir.