tag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post8344474014470761908..comments2024-03-29T16:58:06.039+03:00Comments on KENDİME YAZILAR: DemirelMahfi Eğilmezhttp://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comBlogger58125tag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-23246058674592270892015-06-24T17:11:49.238+03:002015-06-24T17:11:49.238+03:0023 Haziran 18:08'de yazan kişiye:
Klasik &quo...23 Haziran 18:08'de yazan kişiye:<br /><br />Klasik "kapitalist" vızıltıları !<br /><br />Ne "Kronstadt isyanı"ndan haberiniz var !<br /><br />Ne "İspanya İç Savaşı"ndan haberiniz var !<br /><br />Ne "Spartacus"ün ideallerinden haberiniz var !<br /><br />Bütün tarihi yazmaya kalksak, ömür yetmez !<br /><br />Ve en acıklısı ise:<br />Ne SSCB'nin tarihinden haberiniz var,<br />Ne de "Glasnost" ve "Perestroika" kavramlarını kimlerin yaratıp, dikte ettiğinden haberiniz var !<br /><br />Yazık, çok yazık !Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-36249852707052255482015-06-23T18:08:01.128+03:002015-06-23T18:08:01.128+03:00Kapitalizmin bireye verilen değeri artırmıştır esk...Kapitalizmin bireye verilen değeri artırmıştır eskiden toplum olarak bakılırmış her şeye hatta şöyle ki bir aileden bir kişi suç işlediginde tüm aile bireyleri suçlu olarak toplumdan dışlanırmış ama günümüzde öyle bir şey yok bireye verilen değer var.sosyalizmde iktidarı sadece belli bir kesim yönetir ve bu da her ne kadar halkci gibi gorunsede iktidar sürekli belli bir zümrenin elinde olduğu için elestiri hakkiniz ortadan kalkmis devlet buyuklerinei elestirememek ve hakkinizi savunamamak anlamina gelir ki bugun ku turkiye de bundan cok farklı değil..sovyetler de bolsevizmin yikilmasinin en buyuk nedeni iste budur sadece belli bir zumrenin iktidari yonetmesi ve halkin dislanmasi.perestroyka ve glasnost bunun icin yapildi bu dislamayi ortadan kaldirmak icin ama ise yaramadi ve sovyetler dagildiAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-43680703358173366222015-06-21T23:14:45.874+03:002015-06-21T23:14:45.874+03:00kör ölür, badem gözlü olurmuş. kör ölür, badem gözlü olurmuş. Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-20675798102900543632015-06-18T23:57:40.038+03:002015-06-18T23:57:40.038+03:00SÜTKARDEŞİ VE KANKARDEŞİ
Birinci Milliyetçi Cephe...SÜTKARDEŞİ VE KANKARDEŞİ<br /><br />Birinci Milliyetçi Cephe hükümetinin kuruluşu (1975), yüzüne acı renkler, sert çizgiler getirdi. Yeni Demirel,; aralarında sıkıntı da duyduğu muhakkak olan iki kişi ile resim çektiriyordu: Sütkardeşi Necmettin Erbakan, kankardeşi Alparslan Türkeş. Demirel'in asıl yitim yılları bu yıllardır. Mussolini'sini arayan bir Hitler gibi "hareket" eden Türkeş'e paçayı fena kaptırmıştır. Artık Türkiye'nin Başbakanı gibi değil bir kesimin başkanı gibi davranmaya başlamıştır. 12 Eylül olmasaydı, eski imgesi silinecek, bu yeni izdüşümüyle anılacaktı.<br /><br />Demirel'in 12 Eylül 1980'den sonra Türkiye'nin siyasi sorunları üzerinde biraz daha derin düşünme fırsatı bulduğu da anlaşılıyor. Özellikle militarizmi cesaretle eleştirdi. Rejim sorununa el attı. Ne var ki yüzünün umutsuzken daha güzel olduğu da ortaya çıktı.<br /><br />80'DEN SONRA DEMİREL<br /><br />1980'den sonra da iki ayrı portreden söz edebiliriz: Kısmi seçimlerden önceki ve sonraki.<br /><br />İktidar umudu belirince paralelkenarı hemeninden yumağa dönüştürüyor. Mantık düzenine yeni duruma uygun bir kodlama getiriyor. Söz ve öyküyü bilimmiş gibi benimseyen, eski siyasetname yazarları gibi konuşmaya başlıyor. Hiçbir özeleştiri girişiminde bulunmuyor. Çelişkiler umurunda değil. Demokrasi, cumhuriyet, özgürlük kavramlarını evrensel değerler olarak gördüğünü söylerken, bir de bakıyorsunuz, bunları sol ve sağ için ayrı ve yerel ölçülere vurmaktan çekinmemiş. Sözgelimi, Demirel'e göre, demokrasi her ülke için aynı anlamı taşır; ama "laiklik bizim memleketimizin tabiri değildir." Ayrıca laiklik "dini korumak için açılmış bir şemsiyedir."<br /><br />Kısmi seçimlerden sonra, giderek en temel konularda bile belirsiz laflar etmeye başlar. Bir yerde, "bizim gibi düşünmeyenlere de eşitlik istiyorum" derken, Türk Ceza Kanunu'nun 141. ve 142. maddelerini kendi "Cumhuriyetçiliğinin sınırları" olarak göstermeye başlar. Bakarsınız, "Beni sadece devlet adamı değil, bir entelektüel sayın" demiş. Sonra, bakarsınız, "antikomünist" kavramını sadece "komünist olmayan" anlamında ele almış. Faşizmin bir ideoloji değil bir kötülük olduğunun ayrımına varamamış.<br /><br />İlerisi için bir iktidar olasılığı belirince, arada söylemiş olduğu sözleri teker teker geri alma eğilimi içinde mi? Söz dediğin nedir ki zaten? Onları belirsizleştirecek, iki üç anlamlı kılacak biçimde birçok kez tekrarlarsın...<br /><br />"99 yüz"<br />Cemal Süreya<br /><br />http://odatv.com/n.php?n=cemal-sureya-demireli-boyle-anlatmisti-1806151200Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-46846745765522844482015-06-18T23:57:37.603+03:002015-06-18T23:57:37.603+03:00CEMAL SÜREYA, DEMİREL'İ BÖYLE ANLATMIŞTI!
DEM...CEMAL SÜREYA, DEMİREL'İ BÖYLE ANLATMIŞTI!<br /><br />DEMİREL'İN YENl YÜZÜ<br /><br />Süleyman Demirel'in siyasal hayatı çeyrek yüzyıla yaklaşıyor. Bu süre içinde aynı çizgiyi sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Sağa sola, aşağıya yukarıya oynamalar olmuş elbet. Ama bunlar siyasal esnekliklerin sınırlarını aşacak cinsten değil. Parlamento, "tekniğin sağduyuyla denetimi" olarak tanımlanır. Demirel bunu "sağduyunun teknikle yöneltimi" biçiminde anladı.<br /><br />Avucuna kurulu düzeni koydular; onu belli bir doğrultuda işletti. Gerçekçi. Ecevit gibi o da her şeyi ciddiye aldı. Ama Ecevit gibi bazı durumları trajik planda görmedi. Bu, Demirel'in kendi adına, en sağlam yanıdır. Menderes'teki duygusallığı silerken fazla ileri gittiği ve o arada duyarlığı da kazıdığı söylenebilir. Bunun tepkisi gecikmedi; her yanında duyumlar fışkıran natüralist küçük kardeş, yıkıntılar arasında birdenbire boy attı: Turgut Özal, Demirel'in patlama halidir.<br /><br />ÜÇ AYRI DEMİREL<br /><br />Dış görünümü de bunu doğruluyor, Pişmiş topraktan, kilden yapılmış ilkçağ heykellerini andırır. Başında, kafasına yapışmış ve onun tam biçimini almış siperliksiz bir kasket vardır sanki; evde yemek yerken bile çıkarmaz. Bu köylü görünümü, ağırbaşlı bürokrat ve çalışan öğrenci tavrıyla devinim kazanır. Kendine güven ve sakınma duyguları iç içe. İsmet İnönü'yü hiçbir zaman karşısına almadı; Celal Bayar'ı hiçbir zaman gerçek anlamda üstlenmedi; ordudan her zaman fazlaca korktu. Zaferleriyle kendisi övünüyor görünmedi.Atatürk resmine de, kutsal kitaplara da sadece birer nesne olarak baktı. Bülent Ecevit'i göz ucuyla süzdü. Necmettin Erbakan'a katlandı, Turhan Feyzioğlu'nu kullandı.<br /><br />Evet, tek çizgi üzerinde bütün bunlar...<br /><br />Yine de üç ayrı Demirel görüyoruz o çizgide: 1964-1975 arasındaki Demirel; 1975-1980 arasındaki Demirel; 1980'den sonraki Demirel.<br /><br />İlk dönemini dış politikada "Üs yok, tesis var", iç politikada "Yollar yürümekle aşınmaz" sözleriyle özetleyebiliriz. Kendini iktidara getiren güçlere borçlarını öderken, bir yandan da onlara güvence verir, işçi sınıfının gerçek anlamda yükselemeyeceğini, öğrenci hareketlerinin etkisiz kalacağını vurgulamak ister gibidir o sözlerle. "Yollar yürümekle aşınmaz" demek, "yel kayadan ne alır!" anlamındadır. Yine de elbet, cümle, başka türlü anlaşılmaya da açık tutulmuştur, ileride o türlüsünü de kullanacak:<br /><br />Maddi özgürlüklere hiçbir zaman yaklaşım göstermeyen Demirel, bu dönemde, hiç değilse siyasal yüzeyde demokratik olma zorunu içindeydi. Hatta mahkûmdu buna.<br /><br />>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-88392687878998177822015-06-18T17:33:37.298+03:002015-06-18T17:33:37.298+03:00"Restore" değil; "abolish" Mah..."Restore" değil; "abolish" Mahfi Bey!<br /><br />Kökleşmiş sistemler bugünden yarına ortadan kalkmıyor, kaldırılamıyor!<br /><br />Şimdiden başlamak için "daha fazla cesarete" ihtiyacımız var!<br /><br />Kapitalizm; "man-made"dir, tıpkı diğer yüzlerce ideoloji gibi!<br /><br />"Hayat" ise gerçektir!Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-4330505649989819432015-06-18T17:25:08.052+03:002015-06-18T17:25:08.052+03:00Samimiyetiniz için teşekkürler.
Keşke siz de 1970...Samimiyetiniz için teşekkürler.<br /><br />Keşke siz de 1970/80'lerde sesini çıkarabilen kuşağın temsilcilerinden biri olsaydınız!<br /><br />Ne de olsa zaman mekinesi yok:<br />Dün dündür, bugün de bugün!<br /><br />Ahh.. ne kadar doğru bir sözmüş değil mi!...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-23085117597275365232015-06-18T17:25:01.738+03:002015-06-18T17:25:01.738+03:00Ek olarak piyasa sisteminin yanlış olduğunu hiç bi...Ek olarak piyasa sisteminin yanlış olduğunu hiç bir zaman düşünmedim. Piyasanın kendi haline bırakılmaması ve düzenlenmesi gerektiğini düşündüm ve savundum. Onun için kapitalizmin restore edilmesini söylüyorum. Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-70643161619227817322015-06-18T17:23:03.423+03:002015-06-18T17:23:03.423+03:00Bunların hiçbirine bir itirazım yok. Ama yukarıdak...Bunların hiçbirine bir itirazım yok. Ama yukarıdaki tartışmayla da bunların doğrudan ilgisi yok. Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-44792943198028414092015-06-18T17:20:48.785+03:002015-06-18T17:20:48.785+03:00Bu dediklerinizin hiçbiri doğru değil. Washington&...Bu dediklerinizin hiçbiri doğru değil. Washington'da Hazine temsilcisiyken Demirel Cumhurbaşkanıydı. En yakınındaki siyasetçi aracılığıyla beni telefonla artmış ve benim Hazine Müsteşarı olarak atanmamı istediğini belirtmişti. Ben o siyasi kadro ile görev almak istemediğimi söylemiş ve reddetmiştim. Beni arayan siyasetçi "Devlette makam ve terfi reddedilmez, biz size usulen söylüyoruz, atamanızı istesek hemen yapabiliriz" dedi. Ben de "Atanırsam istifa ederim." dedim. Ve o göreve başkası atandı.<br />Tanımadığınız bilmediğiniz kişiler hakkında kendi konumunuza veya tahminlerinize göre çıkarımlar yapmayın.<br />1997 yılında henüz 4,5 aylık Hazine Müsteşarıyken hükümet halka verdiği yasa değişikliği sözlerini yerine getiremiyor, ekonomiyi toparlamaya yardımcı olamıyor diye istifa ettim ben. Siz el üstünde tutulduğu halde istifa etmiş kaç tane bürokrat tanıyorsunuz? İsterseniz Light Günlük kitabımı okuyun.Orada zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz'a yazdığım mektupları görürsünüz. <br />Belki 70'lerde 80'lerde sesimi çıkaramazdım ama istifa edecek şekilde onurlu yetişmiş bir kuşağın temsilcisiydim ben.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-17393036588869076272015-06-18T17:04:01.395+03:002015-06-18T17:04:01.395+03:00"Yanlışı savunmayı nereye kadar devam edebili..."Yanlışı savunmayı nereye kadar devam edebiliriz?"<br /><br />Bu soruyu sormayı niçin unuttuk peki Mahfi Bey?<br /><br />Çin, Rusya bile piyasa ekonomisiyle yani vahşi kapitalizmle yönetiliyorsa; "yanlış"ı sürdürmek zorunda mıyız?<br /><br />"İnsan"ın önemli olduğunu bizlere niçin unutturdular peki Mahfi Bey? Hattâ matemetiğin bile sinsice kullanılmasından bahseden sizdiniz, uyarıyı yapanlardan biri de sizdiniz! Ne oldu da sustunuz, sustuk?<br /><br />İnsanın "bireyci" zeminde bencilleşmesi başka;<br />İnsanın, evrendeki bütün varlıklara birlikte kendisine değer vermesi, kendisini önemsemesi başka!<br /><br />Ne zamandan beri bu temel soruları kendimize sormayı bıraktık?<br /><br />Ne zamandan beri "iktisat" sadece matematiğin koridorlarında sıkışıp kaldı?<br /><br />Artık bir tercihle karşı karşıyayız:<br />Kapitalizm, iktisat değildir!<br />"Sömürüyle beslenen kapitalizmi" kaldırmayı tercih ediyor muyuz, etmiyor muyuz?<br /><br />Çin, Rusya veya Madagaskar'ın yanlışı tercih etmesi; "doğru"yu örtmez!<br /><br />"Rasyonel düşünmek" denen şeyi hâlâ kapitalist prensipler içinde ölçüp biçmeye devam ettikçe;<br />Ne bu yazışmalardan bir verim alabiliriz,<br />Ne de şu evrende değişiklik yapabiliriz!Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-22430580037901883792015-06-18T16:47:18.666+03:002015-06-18T16:47:18.666+03:00Hocam, otosansür uygulamayacağım:
Dünya genelinde...Hocam, otosansür uygulamayacağım:<br /><br />Dünya genelinde insanların yaşı ilerledikçe; büyük çoğunluğuna bazı şeylerin değişmeyeceği hissi yerleşir, gittikçe mülayimleşirler.<br /><br />1970/80'lerdeki Mahfi Bey ile 2015'deki Mahfi Bey kıyaslaması da yukarıdaki çerçeveye giriyor gibi gözüküyor!<br /><br />Alfred Marshall temeli üzerine inşa ettiğiniz yazınızda; kapitalizmi kaldırmak yerine onarmaktan nasıl bahsedebildiyseniz<br />Şimdi de Demirel'e olumlu yaklaştığınızı zannetmeniz aynı mülayimleşmenin ürünü!<br /><br />İstediğiniz kadar karşı çıkın, istediğiniz kadar "ben bilim insanıyım; nerede nasıl objektif olunur iyi bilirim" sözünün arkasına sığının bu durum yukarıda ifade ettiğimiz gibi ne yazık ki!<br /><br />Başımızı "dengesi iyi ayarlanamayan mülayimleşme" yakacak gibi gözüküyor!<br /><br />Kin beslemek bambaşka bir konu;<br />Yüzyıllardır yaşanan "hakkaniyetsizliklere" başkaldırmak yerine, "bunun da toprağı bol oluversin" deyip dengesiz mülayimleşmeye devam etmek bambaşka bir konu!<br /><br />Gelecek nesillere bir hoşgörü dersi değil;<br />"Susun ve işinize bakın" yönlendirmesi yaptığınızın ne yazık ki farkında değilsiniz!<br /><br />Ve Martin Luther King, Jr.'ın sözünü ne yazık ki bir kez daha hatırlatıyoruz:<br />"Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız."<br /><br />Demirel ve türevlerine 1970/80'lerde siz de sesini çıkaramazdınız; yoksa maliye müfettişliğiniz yanabilir, Washington'a gidemeyebilir, ilerleyen yıllarda Hazine Müsteşarı olamayabilir, bugünkü Mahfi Eğilmez olamayabilirdiniz!<br /><br />Hayat bazen böyle kumarlar oynatabiliyor insanlara!Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-57452050436428451582015-06-18T16:39:34.693+03:002015-06-18T16:39:34.693+03:00Çin'in, Rusya'nın bile piyasa ekonomisiyle...Çin'in, Rusya'nın bile piyasa ekonomisiyle yönetildiği bir ortamda siz hangi iktisat ve siyaset ayrımından söz ediyorsunuz? Bugün bir tane solcu kaldı mı özel sektörü kaldıracağını söyleyen? Hangi dünyada yaşıyorsunuz? Bir insan sağcıysa sağcıyım der solcuysa solcuyum der. Niye sizi kandırsın ki? Kendinizi niçin o kadar önemsiyorsunuz? Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-72804388439108473882015-06-18T16:22:44.149+03:002015-06-18T16:22:44.149+03:00Çok özür dileyerek bişey sorayım yanlışsam affedil...Çok özür dileyerek bişey sorayım yanlışsam affedileyim necip fazılın büyük doğu dergisi 84 yılında Süleyman Demirel in mason olduğu iddiası üzerine kapatılmıştı dimi.yanlışsam özür dilerim Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-21835990995052724532015-06-18T15:13:29.496+03:002015-06-18T15:13:29.496+03:00Bize plân değil, pilav lazım!
Bana "Milliyet...Bize plân değil, pilav lazım!<br /><br />Bana "Milliyetçiler adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.<br /><br />Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz!<br /><br />Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan Müslüman çocuğu, biz o… çocuğu muyuz?<br /><br />Bugün sağ tedhişçi diye bir şey yoktur. Türkiye'de sol tedhişçi vardır, sağ tedhişçi diye bir şey yoktur. Adam öldüren yok yani!<br /><br />Çay'a yapılan zam değildir. Kalite ayarlaması yapıldı. Çayın kalitesi yükseltildi!<br /><br />Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın!<br /><br />Bunların sonu da Allende gibi olacak!<br /><br />Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz!<br /><br />"Hakkımda" bölümünde, iktisaden sağa yakın, gündelik hayatımda sola yakınım yazmışsınız. Milleti kandırmayın bari sayın Eğilmez: Siz her şeyinizle klasik bir sağcısınız! Sanki "iktisat" ayrı bir evrenin konusu gibi davranıyorsunuz, halbuki hayatın tam ortasında! 65 yaşında olmanıza rağmen "iktisat" ile "siyaseti", "iktisat" ile "hayatı" birbirinden kopararak değerlendirmeye çabalıyorsanız; ölmüşüz ağlayanımız yok!Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-41491658452300108162015-06-18T14:20:11.878+03:002015-06-18T14:20:11.878+03:00Ne acı değil mi, ölümü görmüş olup sıtmaya razı ol...Ne acı değil mi, ölümü görmüş olup sıtmaya razı olmak! Sizin ki de o hesap Mahfi Bey! Siz de çok iyi biliyorsunuz ki bugünkülerin tohumlarını atanlardan biri de Demirel'in bizzat kendisi! Hattâ o kadar zekidir ki "Demir'i ele bas Demirel olsun, onun için el işareti aldılar" ince mesajını 12 Eylül faşisti bile söyleyebilmiştir!<br /><br />İşinize gelen yönlerini yazmış, gelmeyen yönlerini pas geçmişsiniz (çoğu zaman yaptığınız gibi)! Yazılarınızı takip ederiz ve bizleri şaşırtan nokta, en olmayan şahıslar hakkında methiyeler düzebilmeniz! 25 küsür yıldır devlet kademesindeki kesimlerle çalıştım, anlaşamadım diyorsunuz ama güzelleme yazmakta üstünüze yok! Herhâlde yıllardır ekmek yediğiniz "devlet" isimli aygıta ve onun bir kuklası olan şahsa toz kondurmak istemediniz, meşrebinizce saygı duruşunda bulundunuz!<br /><br />Eğer Demirel; Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Adnan Menderes idamlarından ders çıkarmış olup; "Hiçbir insan düşünce ve eylemlerinden ötürü ölüm cezasına çarptırılmamalıdır" cümlesini haykırıp; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan'ın idamlarına karşı çıkmış olsa idi; yazdıklarınızın çoğuna bizler de hak verirdik!<br /><br />DEMİREL'İN ÖLÜMÜNDEN SONRA DENİZ GEZMİŞ'İN AĞABEYİ BORA GEZMİŞ'TEN AÇIKLAMA:<br /><br />"Bize yapılanı unutmamız mümkün değil!<br />Bugün ne kadar överlerse övsünler o üç gencin öldürülmesindeki rolünü gizleyemezler, günahını temizleyemezler!<br />Hayırla yadedemiyorum!<br />Biz sağken de söyleyeceğimizi söyledik zaten."<br /><br />GAZETECİ ALTAN ÖYMEN:<br />İDAMLAR İÇİN MECLİSTE OY KULLANILIRKEN, DEMİREL SIK SIK ARKASINA DÖNÜP KENDİ GRUBUNUN "İDAMA EVET" İÇİN EL KALDIRIP KALDIRMADIĞINI KONTROL ETTİ!<br /><br />http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29309923.asp<br /><br />*<br /><br />Demirel'in idamlar ile ilgili son açıklaması: "İdamlar kararları meşrudur!"<br /><br />http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29312304.asp<br /><br />Demek ki geçen yıllar zihniyette hiçbir şeyi değiştirmemiş!Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-87234827328620698032015-06-18T14:15:59.013+03:002015-06-18T14:15:59.013+03:00Evet, amacimiz iyi konusmak ise sadece Cumhurbaska...Evet, amacimiz iyi konusmak ise sadece Cumhurbaskanligina bakmamiz gerekir. Basbakanlik donemlerini hayirla anmak pek mumkun degil cunku. <br /><br />O halde belki de rahmetlinin en buyuk kazigi olan erken emeklilik sistemi hakkinda sizden bir yazi talep edeyim sayin Hocam. Hatirlarsaniz Maliye Bakani Simsek bu sistemin maliyetinin buyuklugunu 22 gap projesi olarak aciklamisti. Eger kabul ederseniz, bu konuda ve sosyal guvenlik sistemimizin sorunlari hakkinda bizler bilgilenmis oluruz.<br /><br />Simdiki muadillerinin yarattigi durumlar butun yonlerden rezalet olsa da, 22 gap projesi gibi bir miktarin, hem de oy icin harcanmasini gormezden gelmek olmaz diye dusunuyorum.<br /><br />Saygilar.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-88792751191468555502015-06-18T13:25:05.609+03:002015-06-18T13:25:05.609+03:00Ben senin adini biliyorum ama neyse soylemeyeyim s...Ben senin adini biliyorum ama neyse soylemeyeyim simdi...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-62642390582226134992015-06-18T13:24:02.497+03:002015-06-18T13:24:02.497+03:00Cok dogru bir teshis.Cok dogru bir teshis.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-85621800386715196752015-06-18T13:22:27.856+03:002015-06-18T13:22:27.856+03:00Solcunun biri, internette bir yorum yazmış.
"...Solcunun biri, internette bir yorum yazmış.<br /><br />"Affet bizi Demirel"<br /><br />Başka söze gerek var mı ?<br />Bin beteri ile uğraşıyoruz şimdi.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/12044986022935381437noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-85486994984090011012015-06-18T12:52:51.529+03:002015-06-18T12:52:51.529+03:00"Ne Devlet mezarlığı, ne anıt mezar. " d..."Ne Devlet mezarlığı, ne anıt mezar. " demişsiniz ama medyaya göre oradaki anıt mezar Anıtkabirden sonra Türkiye'deki ikinci büyük anıt mezarmış.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-86183823765633566952015-06-18T11:17:03.095+03:002015-06-18T11:17:03.095+03:00Ahlaklı olmak oturduğu yerden belli olsaydı keşke....Ahlaklı olmak oturduğu yerden belli olsaydı keşke.Boynuz kulağı geçti diye YAPILMAYANLARA ÖVGÜler düzülmesini doğru bulmuyorum.Türkiye için Atatürk'ten sonra oluşabilecek ikinci aydınlanma çağının sonunu getirdiler.Daha ne yapacaklardı? Ellerine geçen tüm fırsatları kendi çıkarları uğruna maşa olarak kullanılmak pahasına gerçekleştirdiler.Daha ne olacaklardı? Tanrı astıkları gençler,hayatlarını bitirdikleri tüm insanlarla manevi dünyada karşılaştırsın.Belki yüzleşip,ruhlarını özgürleştirebilirler...Yine de zor:<br /><br />"Demirel bizim için Türkiye'nin başına gelmiş en büyük şansızlıktır. O zaman ki Adalet Partisinin başına geçmesinden başlamak kaydı ile hep Amerika çıkarlarına hizmet etmiş bir kişidir. Amerika için ülkemizde üstler sağlamış gizli anlaşmalarla onlara avantajlar sağlamıştır. Amerika destekli faşist darbelere gizli destek sağlayarak kendini yeniden Başbakan yapmayı başarı gibi göstermiştir.<br /><br />Kurduğu Milliyetçi Cephe hükümetleri ile halkı ikiye bölmüştür. 68-80 döneminde öldürülen binlerce gencin baş sorumlusudur. Kanlı pazarların, 1 Mayısların, 15-16 işçi hareketlerinde ölenlerin planlayıcısıdır. Kardeşlerine tanıdığı avantajlarla zenginleşmelerini sağlayan mobilya kaçakçısı yeğenini 25 yaşında çocukla uğraşıyorlar diye savunup ama 23-25 yaşında üç gencin idamına el kaldıran bir adamı güzellikle yâd etmek mümkün mü? Ona iyidir diyenler onun gibi ikiyüzlü olanlardır. Biz hakkımızı helal etmiyoruz. Onu hep nefretle anacağız.<br /><br />Bizde bir atasözü vardır kör ölür badem gözlü olur. Onu bu güne çevirir isek katil öldü demokrasi havarisi oldu. Ölünün arkasından konuşmak bizim açımızdan iyi bir şey değildir ama bize yapılanı da unutmamız mümkün değildir. Bugün ne kadar överlerse övsünler o üç gencin öldürülmesindeki rolünü gizleyemezler, günahını temizleyemezler. Hayırla yâd edemiyorum. Biz sağken de söyleyeceğimizi söyledik zaten." Deniz Gezmiş'in kardeşi...gaghttps://www.blogger.com/profile/16458314401832644965noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-62880268007874463972015-06-18T11:08:59.115+03:002015-06-18T11:08:59.115+03:00kendisini iyi hatırlamak mı? geçiniz üslubu iyiydi...kendisini iyi hatırlamak mı? geçiniz üslubu iyiydi diye bu milletin en büyük felaketlerinden biri olan bir adamı iyi anmak da nereden çıktı? deniz geçmişleri unutmak mı, başörtülü kardeşlerimizi unutmak mı? çok güzel üslubu vardı da turgut özal'a çankaya'nın şişmanı lafını ben mi söyledim?Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-69529590841825683612015-06-18T09:44:19.070+03:002015-06-18T09:44:19.070+03:00Alper Tunga ölmeyeydi iyiydi...Alper Tunga ölmeyeydi iyiydi...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-31784955796645989582015-06-18T08:47:16.612+03:002015-06-18T08:47:16.612+03:00Sayın Eğilmez, rahmetli Demirel ve önceki Cumhurba...Sayın Eğilmez, rahmetli Demirel ve önceki Cumhurbaşkanları İmam Hatipli değildiler, Nurcu ve Nakşibendi değildiler. Kusuruma bakmayın ama, tarikat , cemaat ve aşiretlerin hakim olduğu topraklarda demokrasi yeşeremez. Anonymousnoreply@blogger.com