tag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post249935480412848504..comments2024-03-28T22:51:18.699+03:00Comments on KENDİME YAZILAR: Yunanistan, Türkiye ve TsiprasMahfi Eğilmezhttp://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comBlogger90125tag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-31798856113184073272023-07-06T19:58:38.777+03:002023-07-06T19:58:38.777+03:00Sırada sırasıyla Portekiz,italya ve ispanya var.al...Sırada sırasıyla Portekiz,italya ve ispanya var.almanya iki dünya savaşı verdi,bir de iktisat savaşı.<br />İlk ikisinde çuıvalladı<br />Üçüncüsünde ise çuvallamak zorunda. <br />Kağıt parçasıyla ayrı coğrafyaların sosyolojik farkları satın alınmaz ya da bir arada tutulamaz. <br />Yunan krizinde sorgulanan ve karşılığı olmayan Euro olası portekiz krizinde yerle yeksan olur.<br />Dünya çok kutuplu olmaya başladığından beri yeni bir alışveriş birimini aramakta.<br />Ve bulacak daEngin Eyüp Gültekinhttps://www.blogger.com/profile/07649762300860878976noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-26467835654791943442016-05-30T01:43:50.623+03:002016-05-30T01:43:50.623+03:00Marksizm demagojisiyle kendi kendine coşan bu arka...Marksizm demagojisiyle kendi kendine coşan bu arkadaş acaba şu an SYRIZA için ne düşünüyor :) Malum sol çevreler SYRIZA'ya hain diye bakmaya başladılar. annibalhttps://www.blogger.com/profile/09821113871496553770noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-12893906790117042782015-02-06T15:52:46.660+02:002015-02-06T15:52:46.660+02:00YUNANLILARIN DEĞİL OĞUZHAN YUNANLARINYUNANLILARIN DEĞİL OĞUZHAN YUNANLARINAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-58608441823146112302015-01-31T19:16:22.798+02:002015-01-31T19:16:22.798+02:00>>>
“...
‘Bankacılık’ denen sistem tamam...>>><br /><br />“...<br />‘Bankacılık’ denen sistem tamamıyla yoldan çıkmış bir sistemdir.<br />Bu sistemi, tüm kurumlarımızda ve tüzüklerimizde izi kalmış bir tür ‘leke’ olarak değerlendiriyorum.<br />Eğer boğazlarına kadar yolsuzluğa batmış kumarbazlar tarafından çok uzun zamandır darbe yiyen bu sistemi temizlemezsek, sistem olağan akışı içinde kendi kendini yok edecek;<br />Ve hattâ şu anda insanlarımızın kazanımlarını ve morallerini bu akış içinde silip süpürmeye devam ediyor.<br /><br />‘Finanse etmek’ veya ‘kaynak yaratmak’ dediğimiz şeyi kendi çapımda değerlendirdiğimde;<br />Bir kuşağın çok büyük bir bölümünün altına imza attıkları bir borçtan kurtarılması, durumuna ulaşıyorum.<br />Kainatı yaratan gücün koyduğu kurallara göre; her kuşak eşit şartlarda dünyaya gelir.<br />Bu gücün insanların hayatlarını sürdürebilmesi için yarattığı yeryüzündeki her varlığı özgürce kullanabilmeleri ile ilgili;<br />Nasıl ki kendilerinden önceki kuşaklar borçsuz geldiler ve borçsuz gittilerse,<br />Aynen onlar gibi şimdiki kuşakta bu dünyada bir kiracıdır, sonucuna ulaşıyorum.<br /><br />Ve sizinle aynı fikirde olduğumu tüm içtenliğimle bildiririm:<br />‘BANKA’NIN BİZZAT KENDİSİ VE BUNLA İLİŞKİLİ HER KURUM;<br />DÜZENLİ ORDULARDAN DAHA TEHLİKELİDİR!<br />‘Finanse etmek’ sözü ile gerçek anlamı perdelenen durum:<br />‘Para harcama prensibi’ ile şimdiden tüketilen kaynağı gelecek kuşakların sırtına bir ‘borç’ olarak yüklemekten,<br />İstikbalimizde dolandırıcılık yapmaktan başka bir şey değildir!<br />...”<br /><br />Thomas Jefferson<br />ABD 3. Başkanı<br />&<br />“Bağımsızlık Bildirgesi”nin temel yazarı<br /><br />( Yukarıda okumuş olduğunuz alıntı;<br />28 Mayıs 1816’da<br />Dönemin Virginia senatörü John Taylor’un, artık emekli olan Jefferson’a gönderdiği mektupta;<br />Genel manâda “bankacılık” (ve özelde ise “merkez bankası”) üzerine sorduğu soru üzerine Jefferson’ın verdiği cevaptır!<br />Cevabın İngilizce aslını şu adresten öğrenebilirsiniz:<br />http://oll.libertyfund.org/quotes/187 )<br /><br />“İKTİSAT” DENEN ALANI;<br />SADECE AMA SADECE “KAPİTALİZM” ADLI ÖLÜMCÜL TUZAK İÇİNE HAPSEDERSENİZ,<br />VE BUNU İNATLA “BİLİM” DİYE SATARSANIZ;<br />BIRAKIN “İKTİSAT”I,<br />HAYATA EN BÜYÜK İHANETLERDEN BİRİNİ ETMİŞ OLURSUNUZ!<br /><br />Herkesin, yukarıda yazılan bütün cümleleri, cımbızla çekim yapmadan sakin kafayla değerlendirmesini temenni ederim!<br /><br />Hocam, “Hakkımda” sekmesinde her ne kadar ikircikli devam etse de;<br />Kendisine saygı göstermeye devam ediyoruz (sadece şahsım değil, sitesini takip eden bütün yoldaşlarımız!) Çünkü: En azından kalemini üç kuruşa satmıyor!<br /><br />Devrimci sevgi ve saygılarımıza!Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-89294485119279823232015-01-31T19:15:17.578+02:002015-01-31T19:15:17.578+02:00>>>
Bundan 150 yıl önce bir fabrikada ça...>>><br /><br />Bundan 150 yıl önce bir fabrikada çalışan vardiya amiri de “üretim araçlarının mülkiyeti”ne ortak değildi!<br />31 Ocak 2015 itibarıyla; Tekirdağ/Çorlu’daki bir fabrikada çalışan bir vardiya amiri de (ve hattâ 4 yıllık fakülte mezunu bir “beyaz yaka mühendis”de) “üretim araçlarının mülkiyeti”ne ortak değil!<br />Demek ki bazı şeyler hiç değişmemiş!<br /><br />Zaman akıp geçmiş,<br /><br />Teknoloji ilerlemiş,<br /><br />“Demokrasi” kelimesine, “katılımcılık” kelimesine yüklediğimiz anlamlar ilerlemiş;<br /><br />AMA:<br /><br />KAPİTALİZM, YERLİ YERİNDE HEYBETLİ BİR YANARDAĞ GİBİ DURDUĞU İÇİN,<br /><br />VE “SOL” GİBİ DİRAYETLİ KANATLARIN UYARILARINA KARŞI HEP ÇAMUR ATILDIĞI İÇİN;<br /><br />“EBLEH”LİĞİ ÜZERİMİZDEN YIRTIP ATAMAMIŞIZ!<br /><br />YUKARIDA YAZILAN İŞSİZLİK ORANLARINI ASLA AKLINIZDAN ÇIKARMAYINIZ!<br />“BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI” GİBİ DAYANIŞMALARI, BİNLERCE, MİLYONLARCA EMEKÇİNİN GREV MÜCADELESİNİ DESTEKLEMEDİĞİNİZ MÜDDETÇE;<br />BİR GÜN SİZLER DE “PATRONLARINIZ” TARAFINDAN KAPI ÖNÜNE FIRLATILDIĞINIZDA, ELİNİZDEN TUTUP SİZİ AYAĞA KALDIRACAK;<br />BİR TEK ARKADAŞ,<br />BİR TEK YOLDAŞ,<br />BİR TEK PLEBYEN,<br />VE HATTÂ BİR TEK PROLETER BULAMAYABİLİRSİNİZ!<br /><br />“EMEKLİ” ÖĞRETMENLER,<br />“ATANAMAYAN” ÖĞRETMENLER İLE BERABER OMUZ OMUZA MÜCADELE ETMEDİKÇE;<br />SADECE “VİCDAN”IMIZI KAYBETMEKLE KALMAYACAĞIZ,<br />“KAPİTALİZM” HEPİMİZİ BİRER BÖCEK GİBİ EZECEK!<br /><br />NAZİLER KOMÜNİSTLER İÇİN GELDİĞİNDE SESİMİ ÇIKARMADIM;<br />ÇÜNKÜ KOMÜNİST DEĞİLDİM.<br /><br />SOSYAL DEMOKRATLARI İÇERİ TIKTIKLARINDA SESİMİ ÇIKARMADIM;<br />ÇÜNKÜ SOSYAL DEMOKRAT DEĞİLDİM.<br /><br />SONRA SENDİKACILAR İÇİN GELDİLER, HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİM;<br />ÇÜNKÜ SENDİKACI DEĞİLDİM.<br /><br />YAHUDİLER İÇİN GELDİKLERİNDE YİNE SESSİZDİM.<br /><br />BENİM İÇİN GELDİKLERİNDE İSE;<br />SESİNİ ÇIKARACAK KİMSE KALMAMIŞTI!<br /><br />Martin Niemöller<br />İlahiyatçı<br />(1892-1984)<br /><br />Dünyanın 1 numaralı “kapitalist” ülkesinden bir örnek vererek mesajımı sonlandırayım:<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-86405426324079415162015-01-31T19:14:08.436+02:002015-01-31T19:14:08.436+02:00>>>
TÜRKİYE İÇİN BİLGİ:
DİSK-AR İŞSİZL...>>><br /> <br />TÜRKİYE İÇİN BİLGİ:<br /><br />DİSK-AR İŞSİZLİK RAPORU:<br />GENÇLERDE VE KADINLARDA İŞSİZLİK ENDİŞE VERİCİ BOYUTTA!<br /><br />[20 Ocak 2015<br />Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR)]<br /><br />http://www.disk.org.tr/2015/01/disk-ar-issizlik-raporu-genclerde-ve-kadinlarda-issizlik-endise-verici-boyutta/ <br /><br />İşsizlik Ekim 2014 döneminde de rekor kırdı!<br /><br />* Geniş tanımlı işsizlik oranı: %17,19 ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />* Tarım dışı işsizlik oranı: %12,7 ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />* Genel tanımlı işsiz sayısı: 5 milyon 427 bin ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />* Gençlerdeki (15-24 yaş) işsizlik oranı: %29 ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />* İşinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği hâlde kalibresine uygun işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar (eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde; işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı “6 milyon 536 bin kişi” olurken bunların istihdam içindeki payı ise %20,7 oldu!<br /><br />* Her dört isşizden biri yükseköğretim mezunu: %76 ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />* Yüksek öğretim mezunlarında işsiz sayısı: 725 bin ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />* Kadınlarda işsizlik endişe verici boyutta: %25,2 ve yükselmeye devam ediyor! (İşsizlik kapsamı dışında tutulan umutsuz ve diğer işsizlerin %60’ını kadınlar oluşturdu!)<br /><br />* Eğitimli kadınlar için işsizlik erkeklerin 2 katından fazla ve yükselmeye devam ediyor!<br /><br />“SOL”A KARŞI (SOL İLE İLGİLİ EN UFAK BİR BİLGİYE SAHİP OLMADAN!) HER ZAMAN, HER YERDE ÇAMUR ATILIR!<br /><br />NE YAZIK Kİ İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ EN DEHŞET TUZAKLARDAN BİRİ;<br />“BİLMEDİĞİMİZİ BİLMEMEKTİR” !<br /><br />(Kısaca;<br />Bir kişi bir konuda “cahil” olduğunun farkında ise, ve bu sebeple “bu konuyu bilmiyorum” diyerek susuyorsa; o kişi merttir!<br />Ama “cahil” olduğunu bildiği hâlde, inadına inadına bağırıyorsa; özür dileriz ama o kişi mert değildir!)<br /><br />“Yanlış Bilinç” sadece “işçi sınıfı”na mahsus bir olgu değil!<br /><br />Size onlarca referans verebilirim. Ama ilk sırada düşünür ve eylemci “Antonio Gramsci”nin;<br /><br />* “Aydınların sorumlulukları nedir?”<br />(-Sözde- değil; -özde- aydınları kastediyor!<br /> Eğer soruyu iyice araştırırsanız; “elitizm” ile uzaktan/yakından ilgisi olmadığını öğrenirsiniz!)<br /><br />Ve<br /><br />* “-Hegemonya- kavramı; dünyadaki bütün toplumların kılcal damarlarına nasıl nüfuz eder?”<br /><br />Sorularına verdiği muazzam cevaplar var. Öncelikle Gramsci’nin eserlerinin Türkçe çeviri kitapları mevcut; ulaşabilirseniz o kitapları mutlaka gözden geçirmenizi salık veririm. Ama yakın zamanda bu kitaplara ulaşma imkânınız yok ise; Gramsci’nin bu cevaplarını internette kısa bir arama yaparak lütfen okuyunuz, öğreniniz!<br /><br />“Batı” kavimleri / “Doğu” kavimleri diye keskin bir ayrıma gitmeye gerek yok.<br />Ama şimdi okuyacaklarınız (ne yazık ki; bile bile “oryantalist & şarkiyatçı” bakış açısı ile) daha çok “Doğu” kavimlerinde gözlemleniyor:<br /><br />Binyıllar boyunca; Doğu medeniyetlerindeki kavimlerin çok büyük bir bölümü “insan” vasfı ile değil; “kul” vasfı ile telkin edildi! Bu gerçek; “semavi olmayan” dinler için de, “semavi” dinler için de geçerli!<br /><br />Binyıllar boyunca;<br />“Devlet(ler)i yönetenler” ve “Ticaret erbapları” başta olmak üzere; piramitin hep en yüksek tabakasında yaşayanlar, alt tabaka olarak niteledikleri “diğer insanları” birer “ebleh” yerine, “Anadolu Çomarı” yerine koydu!<br /><br />Ne var ki;<br /><br />Doğu medeniyetlerindeki insanların çok büyük bir bölümü bu “ebleh” kelimesine karşı çıkıp, özgürlük için mücadele edecekleri yerde;<br />“Aman büyüklerimize zeval gelmesin, devletimiz payidar kalsın, patronlarımız hep yaşasın! Gerekirse biz ölürüz, ama onlar yaşasın!” uyuşturucusu sebebi ile (ne yazık ki) “ebleh” kelimesini gönüllü gönüllü kabul etti!<br />(“Gandhi”, “Ho Chi Minh” vb. başta olmak üzere birkaç istisna sayabiliriz. Ama bu örnekler kaideyi bozmaz!)<br /><br />Dünya, her geçen gün değişiyor!<br /><br />Tabii ki; 5000 yıl önceki, 100 yıl önceki yaşam & iş koşulları ile günümüz koşulları aynı değil!<br /><br />Fakat bir hususu yanlışlıkla unutmuş olabilirsiniz:<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-88080535367902864592015-01-31T19:13:13.259+02:002015-01-31T19:13:13.259+02:00>>>
2011′de Tunuslu “Muhammed Buazizi”ni...>>><br /><br />2011′de Tunuslu “Muhammed Buazizi”nin kendini ateşe vermesi ile o meşhur “Arap Baharı”nın başlaması;<br />Ekonomik kriz nedeni ile acıdan kıvrım kıvrım kıvranan ABD’ye,<br />Ve Avrupa’daki onlarca ülkeye; bir “başkaldırı” işaretiydi!<br /><br />Temelleri 2008’de atılan “Occupy Wall Street” hareketi;<br />Eylül 2011’de başta New York/Zuccotti Park olmak üzere nihayet “isyana” başladı!<br />ABD GENELİNDE PARÇALANAN “ATM & BANKAMATİK KABİNİ” SAYISININ HADDİ HESABI YOK!<br /><br />İngiltere/Londra kendi “Occupy” hareketini kurarak “isyana” başladı!<br /><br />İtalya’da uygulanan “austerity measures (kemer sıkma politikaları)” sebebi ile yüzbinlerce kişinin halâ sokaklarda olduğunu kaçımız biliyor!<br />Binlerce işsiz İtalyan gencinin;<br />Kuzey Avrupa ülkelerine,<br />Uzak Asya ülkelerine,<br />Yeni Zelanda’ya,<br />Ve Avustralya’ya göç etmek zorunda kaldıklarını sizlere hatırlatırım!<br /><br />İspanya/Madrid’de yüzbinler bugün bile sokakta!<br />MADRİD’İN ARKA SOKAKLARINDA,<br />LOKANTALARIN MUTFAK BÖLÜMÜNDEN ÇÖP KONTEYNERLERİNE DÖKÜLEN YEMEK ARTIKLARINI;<br />İŞSİZ,<br />EVSİZ,<br />VE<br />AÇ OLDUKLARI İÇİN YEMEK ZORUNDA KALAN YÜZLERCE İSPANYA VATANDAŞININ ZEHİRLENEREK HAYATINI KAYBETTİĞİNDEN KAÇIMIZIN HABERİ VAR!<br /><br />Yunanistan’da “küresel ekonomik kriz” sebebi ile depremlerin yaşanması; “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi”ni de doğrudan etkiledi!<br />GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ’NDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIN BANKA HESAPLARINDA VAR OLAN MEVDUATLARIN BELİRSİZ SÜRELİĞİNE DONDURULDUĞU HABERİ HÜKÜMET TARAFINDAN DUYURULUNCA;<br />BANKALARA AKIN OLMASIN DİYE, KAPILAR ZİNCİRLERLE BAĞLANDI!<br />GÜNLER İÇİNDE PİYASADA FİYATLARIN FAHİŞ SEVİYEYE YÜKSELMESİ İLE PATLAMA NOKTASINA GELEN “SIRADAN VATANDAŞLARIN”, KALAN SON PARALARINI DA KURTARMAK İÇİN;<br />BU BANKA ŞUBELERİNİN CAM/ÇERÇEVELERİNİ İNDİREREK İÇERİ GİRDİKLERİNİ,<br />HESAP ODALARINI,<br />VE<br />ATM KABİNLERİNİ BALYOZLA PARÇALAYARAK PARALARINI KURTARDIKLARINI KAÇIMIZ BİLİYOR!<br /><br />Bugün (31 Ocak 2015 Cumartesi);<br /><br />Yunanistan’da genel işsizlik seviyesi %20 civarında, gençler arasındaki işsizlik ise %60’ın üzerinde!<br /><br />2008’DEN BERİ YUNANİSTAN’DA,<br />2 AYLIK DÖNEMLER İLE HESAPLANDIĞINDA;<br />HER 500 VATANDAŞIN;<br />BORÇLARINI ÖDEYEMEDİKLERİ,<br />FATURALARINI ÖDEYEMEDİKLERİ,<br />UZUN SÜRELİ, SİGORTA GARANTİLİ, SAĞLIK HİZMETLERİ GARANTİLİ, EMEKLİLİK SONRASI HUZURLU BİR YAŞAM GARANTİLİ İŞ BULAMADIKLARI İÇİN:<br />İNTİHAR ETTİĞİNİ KAÇIMIZ BİLİYOR?!<br /><br />YUNANİSTAN’DA İNTİHAR EDEN VATANDAŞLARIN SAYISI HER GEÇEN AY ARTMAYA DEVAM EDİYOR!<br /><br />Venezuela,<br />Şili,<br />Brezilya,<br />Arjantin,<br />Ukrayna,<br />Ve<br />Rusya;<br /><br />Patlamaya hazır birer bomba!<br /><br />TEK BAŞINA “SYRIZA”YI DEĞERLENDİRMEYE ALMADAN EVVEL;<br />YUKARIDA ANLATILAN “İKTİSADİ ARKA PLANI” ASLA AKLINIZDAN ÇIKARMAYINIZ!<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-65558844466111615142015-01-31T19:12:14.723+02:002015-01-31T19:12:14.723+02:00>>>
BURADA, TÜRKİYE GİBİ “GELİŞME YOLUND...>>><br /><br />BURADA, TÜRKİYE GİBİ “GELİŞME YOLUNDAKİ ÜLKELER”İ İLGİLENDİREN TEMEL HUSUS ŞU:<br /><br />FED, KENDİ FAİZİNİ “0,25” BAZ ARTTIRSA BİLE; DÜNYADA TSUNAMİ ETKİSİ YARATMAK İÇİN YETERLİ!<br /><br />TÜRKİYE’DE 30 OCAK 2015 İTİBARIYLA 1 DOLAR = 2,4452 (2,45) TL CİVARI DALGALANIYOR!<br />İLERLEYEN AYLARDA FED KENDİ FAİZİNİ ARTTIRDIĞINDA, TÜRKİYE GİBİ ÜLKELERE GİREN “SICAK PARA” ARTIK ANA VATANINA GERİ DÖNECEĞİNDEN;<br />BİZİM GİBİ PİYASALARDA YENİDEN “DÖVİZ KITLIĞI” YAŞANACAK!<br />İŞTE BU SEBEPLE; 1 DOLAR = 2,60 TL VE HATT 1 DOLAR = 2,75 TL GİBİ TSUNAMİ DALGALARININ YAŞANABİLECEĞİ TAHMİNLERİNİ YAPAN ÇEVRELER DE OLDUKÇA FAZLA!<br />BU UYARIYI YAPANLAR; HEM TÜRKİYE’DEN, HEM YURTDIŞINDAN “KAPİTALİZM”İ GAYET İYİ BİLEN İNSANLAR!<br />BU İNSANLAR “İÇ-MİHRAK”IN BİRER ÜYESİ DE DEĞİL; “İLLÜMİNATİ”, “MASON LOCALARI” VEYA “TAPINAK ŞOVALYELERİ”NİN ÜYESİ DE DEĞİL!<br /><br />PEKİ DOLAR KURUNUN BU SEVİYEYE YÜKSELMESİ TÜRKİYE’DE SIRADAN VATANDAŞI NASIL ETKİLER?<br /><br />(İlk önce kısaca Euro’dan bahsedelim:<br />Türkiye’de yerleşik olup “ihracat/ithalat” yapan şirketlerin yüzde 90’ının geliri Euro cinsinden.<br />Euro/TL -ve Euro/Dolar- paritesinde Euro’nun yukarı yönlü olması ihracat gelirlerini arttıracağı için,<br />Sektör oyuncuları kurun yükselmesini iştahla ister.<br />Ama:<br />Avrupa Merkez Bankası’nın da -ECB- kendi “parasal genişlemesi”ni geçtiğimiz haftalarda başlatması ile piyasada para -Euro- bolluğu olacağı kendini ılımlı hissettirdiğinden, Euro’nun değeri aşamalı olarak düşmeye başladı!<br />Sonuç:<br />Türkiye’de yerleşik olup, dış ticaret yapan şirketler her gece kâbuslar görmeye başladılar bile!<br />Bu arada:<br />ECB’nin parasal genişlemesinin Avrupa ekonomisini canlandıracağını, bu canlanmanın zaman içinde Avrupa tarafında talebi arttıracağını, artan talebin de Türkiye gibi ülkelere sipariş olarak yansıyıp ülkemize de yarayacağını söyleyenler; (en azından şimdilik) hayal görüyor!<br />ECB’nin programının gerçekten işe yarayıp yaramayacağının hiçbir garantisi yok!)<br /><br />TÜRKİYE’DE YERLEŞİK OLUP “İHRACAT/İTHALAT” YAPAN ŞİRKETLERİN YÜZDE 95’İNİN BORCU (VE GİDERİ) “DOLAR” CİNSİNDEN!<br />FABRİKALARINDA ÜRETİMİN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN;<br />HAMMADDE, YARI-İŞLENMİŞ MAMÛL, MAKİNE AKSAM VE PARÇALARI GİBİ ONLARCA GİRDİYİ; “DOLAR” CİNSİNDEN ÖDÜYOR! (Enerji maliyetlerini saymıyorum bile!)<br />AYRICA;<br />YURTDIŞI MÜŞTERİ, ORTAK, FİNANSAL KURULUŞ VE BANKALARA DA BORÇLARI HEP “DOLAR” CİNSİNDEN!<br /><br />DOLAR/TL KURUNDA DOLAR’IN DEĞER KAZANMASI; TÜRKİYE’DE YERLEŞİK BORÇ BATAĞINA ÇOKTAN SAPLANMIŞ BÜTÜN BU ŞİRKETLERİN BOĞAZINI TEK SEFERDE SIKAR!<br /><br />MALİYETLER AŞIRI YÜKSELMEYE DEVAM ETTİĞİ İÇİN; TESİS İÇİNDE EK YÜK GETİREN DEPARTMANLAR BİR BİR KAPATILIR!<br /><br />İŞÇİLERİN ÇOK BÜYÜK BİR KISMI “ÜCRETLİ” VE “ÜCRETSİZ” OLARAK “ZORUNLU İZNE” GÖNDERİLİR!<br /><br />“BEYAZ YAKA” DİYE TABİR EDİLEN, (ÇOĞUNLUĞU ZÜPPE OLAN!) SINIFLARDA DA “KİTLESEL İŞTEN ÇIKARMALAR” BAŞLAR!<br /><br />“ZORUNLU İZNE” GÖNDERİLEN İŞÇİLER, BİR ZAMAN SONRA İŞTEN ÇIKARILDIKLARINA DAİR TEBLİGAT ALMAYA BAŞLAR!<br /><br />4 YILLIK FAKÜLTE MEZUNLARI BİRDENBİRE İŞSİZ KALDIĞINDAN,<br />VE KENDİ ALANLARINDA ARTIK İŞ BULAMADIKLARINDAN;<br />BOYUNLARINI BÜKEREK,<br />DAHA DÜŞÜK POZİSYONLARDA İŞE YERLEŞMEK İÇİN GECESİNİ/GÜNDÜZÜNE KATIP, KENDİLERİNİ ŞİRKETLERE PAZARLAYABİLMEK İÇİN DİDİNİP DURURLAR,<br />HER İŞ MÜLAKATI SONRASI EVLERİNE HÜSRANLA DÖNERLER!<br /><br />“YUKARI”DAN “AŞAĞI”YA DOĞRU BU MUAZZAM BASKI NEDENİYLE;<br />HER KADEMEDEN,<br />HER CİNSİYETTEN<br />HER KATMANDAN,<br />HER SINIFTAN;<br />“HAK ARAMAK ve MEVCUT HAKLARI KORUMAK” MÜCADELESİ BAŞLAR!<br /><br />ARTIK ELLERİNE “MAAŞ” GEÇMEDİĞİNİ KEMİKLERİNDEKİ İLİĞE KADAR HİSSEDEN SIRADAN VATANDAŞ,<br />KORKUDAN TİR TİR TİTREYEREK ECEL TERLERİ DÖKMEYE BAŞLAR;<br />ÜLKEYE BİR TÜR “BAŞKALDIRI HAVASI” YAYILIR!<br /><br />BU HAVA MUTLAKA YAYILMALIDIR!<br />ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ ANCAK BÖYLE KAZANILIR!<br />BAŞKALDIRININ FİTİLİNİ YAKACAK MEKANİZMA DAİMA “HALKLARIN TARAFINDA” OLDUĞU İÇİN; FİTİLİ NE ZAMAN YAKACAĞINA BİZZAT “HALKLARIN KENDİSİ” KARAR VERİR!<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-17087758176644020112015-01-31T19:11:22.871+02:002015-01-31T19:11:22.871+02:00>>>
“Quantitative easing (QE)” = “Parasa...>>><br /><br />“Quantitative easing (QE)” = “Parasal genişleme” = “Tahvil alımı yoluyla piyasaya para vermek. Böylece bankaların, şirketlerin ve hanehalkının cebine para girmesi, harcama (tüketim) yapılmaya başlanması ve ekonominin kendi çarkları ile tekrar işlemeye başlaması”dır.<br /><br />Kasım 2008 - Kasım 2010 arası: 1. tur QE,<br /><br />Kasım 2010 - Eylül 2012 arası: 2. tur QE,<br /><br />Eylül 2012 - 29 Ekim 2014 arası: 3. tur QE<br /><br />programları devreye sokuldu, tamamlandı.<br /><br />Bu QE programlarından piyasalara akıtılan para sadece ABD içindeki sektörlerin yeniden kalkınması için gerekli alanlarda kullanılmadı;<br />Miktarın çok büyük olması sebebi ile yatırımcılar dünya genelinde faiz oranlarının yüksek olduğu ülkelere bu miktarları götürerek, faiz üzerinden para kazanma yolunu da seçti!<br />(Bu işlem; “sıcak paranın faiz oranı yüksek olan ülkelere girip, istediği zaman o ülkeden çıkması” olarak bilinir!)<br /><br />2008-2011 arasında; “gelişme yolundaki ülkeler” de kendi çaplarında kalkınma hamleleri yaptıkları ve ülkelerinde yeni sanayi ve hizmetler sektörleri yaratmak için “dış finansmana” ihtiyaçları vardı.<br /><br />Bu ülkelerden biri de “Türkiye” idi!<br /><br />Türkiye’de faiz oranları, kendi klasmanında olan diğer ülkeler gibi yüksek olduğundan, bu “sıcak para” Türkiye’ye de girdi. Bu gelen parayı, ülkemizin “haşmetli hükümeti” ve “özel sektör oyuncuları”; Kalkınmacı ve istihdamı artırıcı sahalarda kullanmak yerine;<br />Çabuk çabuk para kazanılan bir saha olan “gayrimenkûl, emlak, inşaat sektörü”, “AVM inşa etmek” vb. yerlede kullanarak; “tüketim çılgınlığını” daha da pompaladı!<br /><br />Ta ki Mayıs 2013’te FED (eski) başkanı Ben Bernanke’nin “QE’yi önümüzdeki 1 yıl içinde sonlandıracağız. Bütün dünya hazırlıklı olsun.” uyarısını yapana kadar!<br /><br />İşte Bernanke’nin o açıklamayı yaptığı saniyeden itibaren tüm “gelişme yolundaki ülkeler”den (tabii ki “Türkiye”den de) “sıcak para” çıkışı başladı. Piyasalarda döviz kıtlığı yaşanmaya başladığı için 1 Dolar = 2 TL’nin üzerine tırmandı!<br /><br />Bütün bu finansal hamlelerin üzerine; “Reyhanlı patlamaları” ve “Gezi Parkı Protestoları” da eklenince, sıcak para çıkışı daha da hızlandı!<br />1 Dolar = 2 TL’nin altına hiç inmedi!<br /><br />(“İşin perde arkasında; Türkiye üzerinde oynanan çok büyük bir komplo var.” heyecanını yaşayan Türkiye’deki bazı kesimler de böylece sönmüş oldu!<br />Ne yazık ki bugün bile “Hükümet yanlıları”ndan ve “Paralel yapı yanlıları”ndan hiç de azımsanmayacak koca bir kitle; hâlâ bu komplonun var olduğuna inanıyor!)<br /><br />Yeni seçilen FED başkanı Janet Yellen, Aralık 2013’te yaptıkları FOMC toplantı sonucunda; “QE” programını azalta azalta 29 Ekim 2014’te bitireceklerini ilân etti! (Böylece; 3. tur QE programı da sona erdi.)<br /><br />Bugün (31 Ocak 2015 Cumartesi);<br /><br />ABD’de ekonomik görünüm 2008’e nazaran daha ılımlı. Ama ağır hasarlı bölümler halâ mevcut!<br /><br />Eğitim seviyesi yüksek genç neslin çok büyük bir kısmı; eğitim aldıkları alanda, iyi maaşla işe başlama hayallerini artık kaybetti!<br /><br />ABD’de işsizlik seviyesi azalmaya başladı ama çok yavaş düşüyor!<br />İş bulanların çalışmaya başladıkları alanlar ise çoğunlukla “part-time”;<br />Yani “yarım-günlük”,<br />Uzun ömürlü olmayan,<br />Ve sözleşmeli işler!<br />Bir kişinin veya bir hanekalkının en az 20 yıl, 25 yıl çalışıpta emekli oldukları “o eski zamanlar” ABD’de bile artık bitti!<br /><br />FED başkanı Janet Yellen ve bankanın diğer yetkilileri;<br />ABD içinde talebin önümüzdeki aylarda daha da canlanacağını tahmin ettiklerini her fırsatta yineliyor.<br />Talebin artması, yıllardır düşük seyreden enflasyonu da gıdım gıdım arttırır.<br />Ve enflasyonu makûl seviyelerde tutmak, hortlatmamak için Merkez Bankaları faizi bir “teknik araç” olarak kullanır; “silah” olarak değil! (YANİ: ENFLASYON SEBEPTİR, FAİZ SONUÇ! ENFLASYONU DÜŞÜRÜCÜ ÖNLEMLER ALMAZSAN; FAİZİ KULLANMAYA MECBUR KALIRSIN! TÜRKİYE’YE HATIRLATILIR!)<br /><br />FED’in kendi faizini (yani nam-ı diğer; “politika faizi”ni) arttırması; yıl ortasında veya 2015 sonuna doğru bekleniyor! Ve FED faizi; küçük oranlarla, yavaş yavaş arttıracak.<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-45216687648557739972015-01-31T19:10:30.889+02:002015-01-31T19:10:30.889+02:00>>>
Bu “toksik varlıkların” ABD içinde d...>>><br /><br />Bu “toksik varlıkların” ABD içinde diğer birçok dev bankada da var olduğu anlaşılınca; Avrupa ülkelerindeki birçok bankanın ABD’dekiler ile ticari, kredi, yatırım ve ortaklık yönünden göbek bağları olması sebebiyle; güven bunalımı baş gösterdi!<br />Ve 2008 öncesinde bile zaten ekonomik çalkantı yaşamakta olan;<br />İzlanda,<br />İrlanda,<br />Portekiz,<br />İspanya,<br />İtalya,<br />Güney Kıbrıs Rum Yönetimi,<br />Ve<br />Yunanistan;<br />Başta olmak üzere Avrupa kıtasındaki (ve “Avrupa Birliği Üyesi”) onlarca ülke ekonomik krize koşar adım girdi!<br /><br />ABD’DE 2008 EYLÜL-KASIM ARASINDA;<br />15.000’DEN FAZLA VATANDAŞ BİR ÇIRPIDA İŞTEN ATILDI!<br />“ÇÖP KUTUSUNA ÇÖP ATARMIŞ GİBİ”; BİR ÇIRPIDA!<br /><br />Ve bu sayı her geçen ay katlanarak artmaya devam etti!<br /><br />Afganistan ve Irak Savaşları’nın getirdiği psikolojik yıkımın üzerine bir de bu ekonomik kriz binince; zaten imajı yerle yeksan olmuş George W. Bush gitti; yerine bir umut olduğu söylenegelen bir diğer “piyon” Barack Obama başkan seçildi!<br /><br />ABD Merkez Bankası (FED):<br />“Quantitative easing (QE)” = “Parasal genişleme” ismi altında; “ekonomiyi yeniden canlandırma programları” hazırladı.<br /><br />Fakat QE’nin tam manâsıyla uygulamaya sokulmasından evvel;<br />ABD bankalarının kırılan belini tamir etmek için, federal hükümetin bu bankalarda var olan toksik varlıkların bir bölümünü ABD vatandaşlarının ödediği “vergiler yolu ile” satın alacağı,<br />Geri kalan bölümünü ise yeniden yapılandırıp bankaların vadesi geldikçe federal hükümete ödeyeceği kararlaştırıldı!<br /><br />İŞTE BU HAMLE; BÜTÜN ABD GENELİNDE:<br /><br />“EEEYYY… FEDERAL HÜKÜMET,<br />EEEYYY… OBAMA;<br />BİZ SENİ BU WALL STREET BARONLARI’NIN POPOSUNU KURTAR DİYE Mİ BAŞKAN SEÇTİK!<br />ONLAR YÜZÜNDEN KAÇ AYDIR İŞSİZ KALDIĞIMIZDAN HABERİN VAR MI SENİN!<br />EĞER ONLARA ZIRNIK KOKLATIRSAN; HEM SENİN, HEM BÜTÜN ABD’NİN DİBİNE DİNAMİT DÖŞERİZ!”<br /><br />CÜMLESİ İLE “BAŞKALDIRI FİDANLARI” YEŞERMEYE BAŞLADI!<br /><br />“EN ZENGİN %1’LİK KESİM;<br />GERİYE KALAN %99’UN ÜZERİNDE TAHAKKÜM KURAMAZ!”<br />DİYE BAĞIRA BAĞIRA “OCCUPY WALL STREET” HAREKETİNİN TEMELLERİ İŞTE O ZAMAN ATILDI!<br /><br />Federal hükümet; halktan gelen bu tehlike sinyalini dikkate almadı!<br />Ve bankaların içindeki toksik varlıklar, hazinedeki paralar ile (yani “vergi”ler ile) “bailout yapıldı!”<br />(Bailout: Toksik varlıkların satın alınıp; zararsız, nötr varlık ve paraya dönüştürülmesi için kullanılan bir İngilizce fiil.)<br /><br />Aylar, yıllar geçtikçe:<br /><br />İşsizlik artmaya devam etti,<br />Koca “Detroit” şehri iflas ettiğini federal hükümete bildirdi,<br />“General Motors” onlarca fabrikasını kapattı ve yüzbinlerce işçi sokağa atıldı,<br />Dev “demir-çelik” şirketleri, inşaat şirketleri iflas etti,<br />“Hizmetler sektörü” çökme aşamasına geldi,<br />Bankacılık işlemleri daraldı,<br />Yüzbinlerce bankacı işten atıldı,<br />4 yıllık lisans diploması olan ve hattâ doktora seviyesinde olup yıllardır çalıştıkları işlerinden atılan yüzbinlerce ABD vatandaşı; lokantalarda, hamburger şubelerinde, alış-veriş merkezlerinde karın tokluğuna istihdam edilerek;<br />faturalarını ödeyebilmek, ev kirâlarını ödeyebilmek, sağlık masraflarını karşılayabilmek için üç-kuruşa muhtaç duruma düşürüldü!<br />…<br />Daha da sayılabilecek sebeplerle; ABD ekonomisinde “arz” / “talep” mekanizması neredeyse ortadan kalktı!<br /><br />FED; ABD ekonomisinde “talebi” yeniden canlandırıp, böylelikle üretim mekanizmalarının çalışmaya başlaması, çarkların kendi kendine dönebilmesi için “QE” programlarına artık başladı.<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-73020722830793601202015-01-31T19:09:37.983+02:002015-01-31T19:09:37.983+02:00MARKSİST İKTİSAT’IN M’SİNDEN ANLAMAYIP;
“SOL” BAKI...MARKSİST İKTİSAT’IN M’SİNDEN ANLAMAYIP;<br />“SOL” BAKIŞ AÇISINI, “SYRIZA”YI VE DİĞER ÜLKELERİN POTANSİYEL SOL İKTİDARLARINI BOŞ BOŞ ELEŞTİRMEDEN ÖNCE,<br />AŞAĞIDA YAZILANLARI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYINIZ!<br /><br />Bizlere küresel ekonomik krizin başlangıcı olarak medya & basın yolu ile şu anlatıldı:<br /><br />1975-2006 arası ABD içinde muazzam büyüklükte konut & emlak balonu (ve “otomobil” başta olmak üzere diğer birçok “ticari meta” balonu) oluşturuldu.<br />Bu balon, organik & kendiliğinden değil; suni bir balondu:<br />Yani finans profesyonellerinin oyunlarıyla 30 yıldan fazla bir süredir kasten balonlar meydana getirildi!<br />2007 itibarıyla balona verilen gaz öyle dayanılmaz boyutlara ulaştı ki;<br />Kapitalist iktisattan anlayanların önemli bir bölümü;<br />“Bu balon bir gün patlar ama acaba ne zaman!” diye seslerini kısıkta olsa yükseltmeye başladı.<br />En sonunda;<br />Ağustos 2008 itibarıyla borsaların çalkalanması,<br />Ve Eylül 2008 itibarıyla da ABD’nin en büyük yatırım bankalarından biri olan Lehman Brothers’ın iflas etmesiyle ekonomik kriz başladı!<br /><br />ABD’de bu krizin meydana gelmesine yol açan onlarca (belki de “yüzlerce”) finansal mühimmat ismi sayılabilir!<br /><br />Dönemin mühimmatlarının feriştahı şudur (ki bu mühimmatlar günümüzde hâlen var!):<br /><br />Ana başlık: “Asset-backed security (ABS)” = “Varlığa Dayalı Menkûl Kıymet”tir.<br /><br />Bu ana başlığın “nükleer” kısmı;<br />Yani “bombanın çekirdek bölümü”nün ismi ise “Mortgage-backed security (MBS)” = “İpotekli Konut Kredilerine Dayalı Menkûl Kıymet”tir.<br /><br />Bu tür mühimmatların kullanılması bırakın özel sektörü; federal hükümetlerin sponsorluğunda Fannie Mae ve Freddie Mac isimli iki dev şirket tarafından bile kullanıldı, teşvik edildi!<br /><br />30 küsür yıllık süreçte özellikle “MBS”ler o kadar fazla kâr getiren bir finansal enstrüman olarak rağbet gördü ki;<br />Geleneksel borsalara ek olarak sırf “MBS”lerin alınıp/satıldığı,<br />Üzerine faiz koyarak ambalajlanıp yeni bir ürünmüş gibi tekrar satıldığı,<br />Kendi borsa endekslerinin ve hesaplama yöntemlerinin olduğu,<br />Oldukça karışık bir tür ikincil piyasaya dönüştü.<br />Bu piyasada dönen kâr oranlarının büyüklüğü; 30 yıldan fazla süredir ABD’nin dev bankalarının da iştahını kabarttı!<br /><br />Ta ki Eylül 2008’e kadar:<br /><br />(Okuyacaklarınızın hepsi birer “banka” ismidir.)<br /><br />* “Lehman Brothers” = İflas etti!<br /><br />* “Bear Stearns” = İflas etti ve “JP Morgan Chase”e satıldı!<br /><br />* “Washington Mutual (WaMu)” = İflas etti ve “JP Morgan Chase”e satıldı!<br /><br />* “Merrill Lynch” = İflas etti ve “Bank of America”ya satıldı!<br /><br />* “Goldman Sachs” = “Ticari bankacılık” alanına geri döndü!<br /><br />* “Morgan Stanley” = “Ticari bankacılık” alanına geri döndü!<br /><br />Bu banka isimleri bırakın ABD’yi; o meşhur Çin Halk Cumhuriyeti’nde (özellikle “Şangay” ve “Hong Kong”), Tayvan’da, Güney Kore’de, Singapur’da, Malezya’da ve hattâ Endonezya’da bile muazzam ortaklıkları olan dünya çapında dev finans oligarklarıdır!<br /><br />(Yukarıda en büyüklerin isimleri yazıldı. Diğer orta ve küçük ölçekli finans kuruluşlarının, ve Avrupa bankalarının yaşadıkları yıkımı da yazarak konuyu daha fazla uzatmayayım!)<br /><br />En kısa tabir ile:<br /><br />Yaşadıkları evin tapusu kendilerine ait olan milyonlarca ABD vatandaşı (iktisadi tabir ile “ABD hanehalkı”),<br />Bu evlerini teminat olarak göstererek “MBS ikincil piyasaları”na girmeleri,<br />Muazzam kâr edecekleri;<br />Ve hattâ metrekaresi daha büyük, daha şaşalı evlere taşınabilecekleri reklamları bizzat “bankacılar” tarafından pompalanarak;<br />Bu insanların hayatları boyunca geri ödeyemeyecekleri büyüklükte kredi çekmeleri teşvik edildi!<br />Faiz oranı piyasada o kadar düşük seviyedeydi ki, ABD vatandaşlarının çok büyük bir bölümü;<br />“Herkes ne de olsa MBS piyasasına giriyor, sorun olmaz; ben de gireyim.” diyerek;<br />Hayatlarını karartaracak adımları bir bir attı!<br /><br />Ne yazık ki bomba; Eylül 2008’de Lehman Brothers’ın batışıyla patladı!<br /><br />>>>Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-60013118453445737172015-01-30T21:19:49.788+02:002015-01-30T21:19:49.788+02:00Çalışmalarınızı keyifle okudum-aklınıza elinize sa...Çalışmalarınızı keyifle okudum-aklınıza elinize saglık..<br />Yunanistan konusunda siz ve bazı yorumcular kadar iyimser degilim..yunanistan krizini dıs basından ve vatandaşlarından<br />izledim uzun zamandır..Hatırladıklarım..<br />1.Atinada vergi denetmeni röportaj yapan gazeteciye " su gördüğün görkemli binayı yapan büyük inşaat şirketi sadece 10.000 euro<br />vergi veriyor"der..ve gazeteci az sonra oteldeki kafeden fiş alamaz<br />2.İmf defterleri inceleyince 6 milyar euro-izah edilemez fark-bulurlar..ve hükümet istatistik yayınlamayı bırakır..su an var mi..??<br />3.Havuz vergisinden kacmak icin Atinada gezen helikopterin görememesi için 1500 villanın havuzlarını çimle kapattıgı tespit edilir..<br />4.Arkadasim kaldıgı porto karras taki otelden-nakit verince 4900 euro yerine 3500 euro vererek hayretler icinde cıkar<br />5.Hükümetler-din adamları ile o kadar sıkı alışveriştedirler ki-kilisenin muazzam toptaklar ve fonları hazineden devir aldıgı troykaca-gazetcilerce tespit edilir<br />6.Yıllar önce-krizden çok önce tanıştıgım işadamı-cok kötü oldu Avrupadan paralar geldi kimse calışmıyor-herkes memur oluyor derdi<br />7.Atinada gecen sene aclara yemek dagıtılırken Rodosta yapılan 10 yepyeni-kocaman oteli restoranda sorunca-buralar farklı<br />atina farklı dediler-bu otellerde bin civarında Filipino calısıyordu?? Rodos ta filipinliler??? yunanlılar nerde yahu??<br />Yani bu yozlaşma-kim daha çok vergi kacırdı yarışı-az çalısma(adalara gidin görün) bol bol" kafede otur cafe fredo ic" durumu nasıl <br />düzelir bilemiyorum..yolsuzluk bakanlıgı da kuruldu amma.?? Zaten bu ülkeyi 2000 den 2008 10 bin usd den kişibaşı 30 bin usd ye<br />zıplatan Avrupa da hatalı değilmi?<br />Şimdi durum farklı-sırada İzlanda-portekiz-irlanda hatta ispanya demez mi " biz de sac tıraşı yapalım"(haircut).Bulgaristan biz niye ödüyoruz diyor..Sıcrama riski olmazsa bence Troyka vade uzatır-sac traş etmez..Tsipras(ben çipura diyorum) şu yozlaşmayı düzeltecek adımları atsa - ama bence o da kolayına kacacak ve bizde yıllardır oldugu gibi-tüketimden vergilerle - dengeyi<br />saglamaya bakacaktır-ötv-kdv-akaryakıt-araba-cep tüketiminden.<br />Tekrar tebrik ediyorum calışmalarınızı<br />memoaltannoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-22696650381429308632015-01-30T21:04:00.748+02:002015-01-30T21:04:00.748+02:00Yunanistan'ın 10 milyon bizimse 76 milyon oldu...Yunanistan'ın 10 milyon bizimse 76 milyon olduğumuz göz önüne alınırsa bizden çok çok iyi görünüyorlar.Bizim kafamıza balyozla vursalar sesimiz çıkmaz.Petrol 150 dolardan 40'lara düştü, bugün yine zam yapıldı.Kontak kapatan, eylem yapan var mı, sadece sızlanırız.O nedenle Yunan halkı bizden daha bilinçli bir toplum. Sizi ekonomik görüşten dolayı liberal, siyaseten sosyal demokrat olmanızı eleştiren yorumcuya da şunu söylemek isterim: Her ideoloji evrim geçirerek türlerini yaratıyor.Liberalin de Anarşistin de neo'su, klasiği var.Türemelerinin nedeni de görüş farklarından kaynaklanıyor.SaygılarFeriha Genelhttps://www.blogger.com/profile/08952625555165955394noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-56284942794382272832015-01-30T13:56:13.174+02:002015-01-30T13:56:13.174+02:00Piyasadaki bilgi eksikliğinden faydalanarak para k...Piyasadaki bilgi eksikliğinden faydalanarak para kazanıyor. Bireyler tam bilgi sahibi olsa para kazanamazlar döviz büroları da aynı şekilde.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-43605029629242180442015-01-30T11:35:20.716+02:002015-01-30T11:35:20.716+02:00Hocam giriş cümlesindeki ve yi kaldırıp yanindaki ...Hocam giriş cümlesindeki ve yi kaldırıp yanindaki 2001 i parantez icine alabilirsek daha net oluyor.<br />Zor cozdum. Tesekkur ederim.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-17881264626102826292015-01-30T11:02:02.992+02:002015-01-30T11:02:02.992+02:00Hocam merhaba,
Verilerinizin kaynağını öğrenebilir...Hocam merhaba,<br />Verilerinizin kaynağını öğrenebilir miyim? Bu konuda bir yazı yazmayı düşünüyorum da.<br />İki soru sormak istiyorum hocam.<br />Birincisi, verilerinizde özel sektöre dair fazla bilgi yok. Bizim esas sorunumuz kamu borcu değil özel sektörün artık borcu döndüremez noktaya gelmesi değil mi? Zaten Türkiye'de kriz bekleyenler özel sektör dış borcundan hareket ediyorlar. Hatta yükselen kurdan duyulan korku da biraz bu nedenle.<br />Peki hocam, özel sektör batarsa kamu da batmayacak mı? Devlet "ne haliniz varsa görün" diyemez. O zaman hükümet batar. 2009'da ABD hükümeti de diyemedi. O yüzden kamu-özel sektör borcu ayrımı yapmayı pratikte çok da önemsemiyorum.<br />Siz ne düşünüyorsunuz?<br />İkinci olarak, devletin yükümlülüğünde olan özel sektör borçlarının toplamını biliyor musunuz?<br />Teşekkürler hocam.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/10824050484425055800noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-35177779345692871712015-01-29T01:58:39.975+02:002015-01-29T01:58:39.975+02:00Hocam 'özkaynaklar' ne demek?
Benim anladı...Hocam 'özkaynaklar' ne demek?<br />Benim anladığım türkiye özelleştirmelerle özkaynaklarını tüketti yunanistan ise krizin en dibine rağmen halkın itirazlarıyla önceki hükümetlerin yapmak istediği özelleştirmeleri yapamadı ve borçları türkiye ile kıyaslanır ken öz kaynakları kıyaslanmalı mıdır?Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/12692176499475893189noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-21842379786411470202015-01-28T20:31:49.926+02:002015-01-28T20:31:49.926+02:00Yunan halkı, maaşlarının ve hayat standartlarının ...Yunan halkı, maaşlarının ve hayat standartlarının erimesine karşı çıkıyor.<br />"Yunanistan'da kriz var" oluyor.<br /><br />Türkiye'de emekli maaşlarına yapılan 20 liralık trajikomik zamma kimse itiraz etmiyor.<br />"Türkiye'de kriz yok" oluyor.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/12044986022935381437noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-52929934092161859092015-01-28T17:24:05.430+02:002015-01-28T17:24:05.430+02:00Hocam benim genel olarak para politikası ile alaka...Hocam benim genel olarak para politikası ile alakalı sorum olacaktı yardımcı olursanız çok sevinirim<br />1)merkez bankasının Karşılıksız para basımı ve bu parayı bankalar aracılığıyla kullandırması para arzını artırdığından ve de Karşılıksız olduğundan enflasyona sebep olur diye biliyorum en azından bize böyle öğretildi. Hocam yalnız merkez bankasının bankaları repo ihalesiyle haftalık olarak fonlaması yada gecelik olarak borç vermesi de para arzını artırmaz mı ve enflasyona sebep olmaz mı?bunu nasıl düşünmeliyim ?<br /><br />2)bildiğim kadarıyla merkez bankası bankalara gecelik yada haftalık olarak repo ihalesiyle para kullandırmaktadır.acaba merkez bankası bankalara daha uzun vadeli olarak kredi kullandırabilmektemidir? Yoksa yasalarında bununla alakalı bir kural var mı?<br /><br />3)bir ülkede para arzının ne kadar oranda artması sorununu , ülkenin büyüme oranına bağlanması konusunda görüş birliği hakimdir . Örneğin;bir ülkede para miktarı mevcut ticareti finanse etmeye yetmiyor ve para piyasada fazla dönmüyor olsun .bu durumda dolaşımdaki para miktarının artırılması kararı alındığında merkez bankası bankalara Karşılıksız kredi mi açar?uzun vadeli kredi mi açar? Kısaca burada nasıl bir Yöntem izlenerek dolaşımda ki para miktarı artırılır ?<br /><br />4)son olarak bankalar ani mevduat çıkışlarını karşılabilmek adına yasalar gereği daha önceden zorunlu karşılık olarak yatırdığı paralarını kullanabilmesinin haricinde,böyle bir sıkıntı durumunda merkez bankasından uzun vadeli olarak kredi çekebilir mi?eğer çekebilirse enflasyonist baskı oluşmaz mı?<br />Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-21257368476784214362015-01-28T16:58:44.809+02:002015-01-28T16:58:44.809+02:00Şu kavgaya dönüşmeden, kişileri değil;fikirleri kı...Şu kavgaya dönüşmeden, kişileri değil;fikirleri kırmak amacını güden konuşma dilini, yazı dilini ortaya koyabilsek birinci adımı atmış olacağız, sorunları net bir şekilde ortaya koyma adına. Hani derler ya tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır. Yalnız bunu şirinlik anlamında algılamamak gerek. Tanımadan, anlamadan, yargılamamak, kırıcı dili kullanmamak şeklinde de tanımlayabiliriz. Ve amaç gerçeği bulmak ise, yanılmış olabileceğini peşinen kabul etmek de gerekir. <br /><br />Tartışma konusunu ben de izliyorum, kendimce değerlendiriyorum. Birbirinin zıttı gibi görünen açıklamaların aslında bir zıtlıktan değil, bakış açısından kaynaklandığını düşünüyorum. Yoksa kim isterki doğayı tüketerek, insanları sömürerek büyümek?<br /><br />Buradaki sıkıntı, doğru gördüklerinizi eski söylemlerle, çağrışımlarla anlatmaya kalkmak. Yeni bir anlatım tarzı, sağlam argümanlar gerçeği anlamaya çalışanların tepkisini çekmez. Aslında konu çok detaylı ve uzun bir anlatım gerektiriyor.<br />Timur Çimenhttps://www.blogger.com/profile/15661097057665516843noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-25094555568040469172015-01-28T16:33:41.734+02:002015-01-28T16:33:41.734+02:00Kesinlikle yanılmıyorsunuz. Ya da en azından benim...Kesinlikle yanılmıyorsunuz. Ya da en azından benim düşüncem de öyle. Tsipras'ın işi çok zor. Ama ben bütün bu risklere karşın TsiprasIn önünde gidebileceği bir yol olduğunu düşünüyorum. Bazen zorluklar aslında hoşgörü için, destek için ortam sağlayabilir. Çünkü Yunanistan şu an o dediğimiz diplerin belki de en dibinde. Burada yapılabilecek ufak tefek düzeltmeler bile destek getirebilir. Ben Tsipras'tan açıkçası umutluyum. Ya da şöyle söyleyeyim. Tsipras'ın Yunanistan'ı daha iyi bir noktaya getirme şansı yüzde 50'den biraz daha fazla görünüyor bana. Ama öncelikle çıkıp halkına mucize beklememeleri gerektiğini anlatması gerekiyor. Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-77379599770086382502015-01-28T16:28:47.498+02:002015-01-28T16:28:47.498+02:00Çaresizlik. Büyümeyi yine inşaatla ateşleme hedefi...Çaresizlik. Büyümeyi yine inşaatla ateşleme hedefi. Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-40455553794296573142015-01-28T16:24:10.320+02:002015-01-28T16:24:10.320+02:00Hocam öncelikle elinize sağlık.
Ekonominin sadece...Hocam öncelikle elinize sağlık.<br /><br />Ekonominin sadece konut yapıp satalım dışına çıkarak üretim yapması gerekirken ama bunu sağlayacak yapısal reformları yapma noktasında da ağır aksak ilerlerken,ev alana %15 devlet desteği sizce nasıl değerlendirilmeli?Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-46522889972191378072015-01-28T15:10:43.063+02:002015-01-28T15:10:43.063+02:00Umut Memed'in ekmeğidir ye Memed ye. Sakın uya...Umut Memed'in ekmeğidir ye Memed ye. Sakın uyanma, uyandırma. Teoriniz dogma veya içi boş umut yutturması değil, felsefesi dahil her şeyiyle bilimselmiş, somut koşulların somut tahlilini, Sovyet sonraki çöküşü tekrardan değerlendirip esas alırmış ne gam. Yeter ki ezberle ve yerinde say, sakın düşünme, denenmiş yanlış yöntemlerden dönme dönek olursun, üstelik bununla övün. Gerçeği bir dosta yaraşır şekilde dosdoğru söyleyen, adımları yanlış atarak doğacak büyük hayal kırıklıklarında sosyalizmi de karalayıp belki de ırkçı faşizmleri tekrar umuda dönüştürüp gezegende 2. büyük cehenneme yol açabilecek ahmaklıkları engellemeye çalışanları da kafadaki azgelişmiş "solcu" klişelerle yaftala. Oysa bilimsel felsefenin 1. kural "olanı olduğu gibi gör." ilkesi açıkça gösteriyor ki Kapitalizm koşullarında, üretime-buluşa-tasarrufa dayalı yürütülebilir ezilenden yana "sosyal devlet"lik oynanabilirse de "sol çocukça" hayallere dayalı duygusal sosyalistçilik oynanmaz. Çünkü sistemler hayallere göre değil işleyen ekonomik-sosyal kanunlara göre yürütülürmüş, nasıl ki doğadaki yer çekim kanununu hesaplamadan bir adım atamazsın. Ör:yüksekten bir an dahi kendini uzayda sanıp bir adım atarsan tepe üstü yere çakılırsın. bunu da gene sosyalist felsefe söyler, Keza fiziğin birinci kuralı: Bir şey yoktan var, vardan da yok olmaz. Hangisi olursa olsun toplumlarda karşılığı olmayan bir şey kimseye verilmez. Verirsen sözde taraf olduğun garibanlar kısa zaman sonra tümden aç-açıkta kalır, ülken de, sen de batarsın öğretilmiş ezberlerin de seni kurtarmaz. Bkz. 1990 öncesi bir kısımdaki şekil.. Bu arkadaşlar Sovyetlerin niçin durduk yerde çöktüğünü bile anlamamışlar. Hatta Arnavutluk'ta Ramiz Alia'nın "Bizden üretmedikleri şeyi istiyorlar" diye yakındıktan kısa süre sonra battığını da. Buna karşın Çin'in sözlede-yetkide Komünist olmasına rağmen, "Kedinin fare tutması önemlidir, siyah veya beyaz olması değil" akılcı devrimciliğinde, kapitalizmin yasalarını kontrollü uygulayıp kendi yolunu izleyerek, açlıktan ölen yüz milyonlarca nüfusunu besledikten başka 20 yıldan fazladır kapitalist dünyada hiç görülmeyen yüzdelik oranlarla gelişme-değişme şampiyonu olduğunu da. Çünkü görmek için önce biraz uyanmak ve önündeki deneylere bakmak gerekir. Tabi yazıyı yukardaki arkadaşlara yönelik yazmadım, göz önündeki gerçeği göremeyip gerçekte dostlarına en büyük kötülüğü yapacak olan daha beterlerine çokça rastlanıyor çünkü. Sn. Hocam, karşılaştırmalı yazınız, yerinde uyarınız ve emeğiniz için teşekkürler, tamamen katılıyorum. Siz teorisini yaratıcı şekilde anlayamayan lafız sosyalistlerinden daha sosyalistsiniz, insanlık tükettikçe tükenen bu tükenimci sürdürülemez kapitalist sistemden özgün yollarını bularak sosyalizme de ulaşacaktır diye düşünüyorum. Başta siz olmak üzere boş hayallere övgü yerine gerçeği belirtmek zorunluluğu karşısında kırdıklarım olduysa onlar da dahil herkese saygı ve selamlar...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-86549441970973464312015-01-28T14:33:47.029+02:002015-01-28T14:33:47.029+02:00Mülkiyet ve sermaye kavramlarıyla iş yapılan bir d...Mülkiyet ve sermaye kavramlarıyla iş yapılan bir dünyada ve giderek dijitalleşen bir alemde bir süre sonra emek,grev sendika vb. kavramlar ancak bazı kuruluşlarca bazı amaçlar için kullanılacak bir araçtan başka bir şey olmayacaktır. <br />lütfen herkes kendi düşüncesini üretsin,bağımsız düşünsün sağ sol bir o kadar geçersiz kavramlar...<br /><br />evet insan doğasına karşı ütopyalar güzeldir ve olmalıdır ama ya onu seç ya bunu eğer bizden değilsen kötüsün..bu nasıl mantık hala geri adım atıyoruz anlaşılan.<br /><br />Anonymousnoreply@blogger.com