tag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post8589531346704774936..comments2024-03-29T11:12:18.497+03:00Comments on KENDİME YAZILAR: Ekonomi Dediğin Bir Çelişkiler YumağıdırMahfi Eğilmezhttp://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comBlogger51125tag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-25038653554894994622019-06-12T02:59:44.700+03:002019-06-12T02:59:44.700+03:00hocam borsa da spekülatif hareketlerle çalınan par...hocam borsa da spekülatif hareketlerle çalınan paraların ekonomiye katkısı nedir...veya şirket batacaksa şirketi borsa da halka niye açarlar...göz yuman varsa..bu işin itirafçısı ahlaklı bir Allahın kulu yokmu...bu işin hırsızlarına kim göz yumuyoralaaddinhttps://www.blogger.com/profile/16525608754087522564noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-13067989829519009692019-05-14T20:31:49.505+03:002019-05-14T20:31:49.505+03:00Hocam ekonomi bilginizin yanında ifade edebilme ...Hocam ekonomi bilginizin yanında ifade edebilme kabiliyetiniz çok takdire şayan.tebrik ediyorum.istifade etmemize imkan verdiğiniz için teşekkürler.kasimogluhttps://www.blogger.com/profile/02414070613721338785noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-1968521549555933972019-05-14T20:30:53.373+03:002019-05-14T20:30:53.373+03:00Hocam ekonomi bilginizin yanında ifade edebilme ...Hocam ekonomi bilginizin yanında ifade edebilme kabiliyetiniz çok takdire şayan.tebrik ediyorum.istifade etmemize imkan verdiğiniz için teşekkürler.kasimogluhttps://www.blogger.com/profile/02414070613721338785noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-3598708926146327482012-06-28T11:05:38.809+03:002012-06-28T11:05:38.809+03:00Çok teşekkür ederim, çok naziksiniz.Çok teşekkür ederim, çok naziksiniz.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-65202070495147839272012-06-26T15:12:24.547+03:002012-06-26T15:12:24.547+03:00Çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi yeni gezegenle...Çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi yeni gezegenler keşfetmenin dışında bu işin bir sonu var gibi görünüyor.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-39734409307311759932012-06-26T15:06:01.823+03:002012-06-26T15:06:01.823+03:00Hocam yazılarınızı büyük bir keyifle, ilgiyle...Hocam yazılarınızı büyük bir keyifle, ilgiyle takip etmekteyim. Sizin de bazen değindiğiniz gibi kapitalist ekonomi de sürekli bir ekonomik büyüme arzusu yatmakta. Oysa gezegenimizin kaynakları belli. Yani sürekli büyümenin ve daha çok tüketimin sonsuza dek sürmeyeceği kesin. Bu durumda ya yeni gezegenler keşfetmemiz gerekecek ya da başka bir çıkış yolu bulmamız lazım. Bu çıkış yolu sizce ne olabilir ? <br /><br />Saygı ve sevgilerimle..<br /><br />Av.Ahmet EgeselEGESELLERhttps://www.blogger.com/profile/16439668753362931825noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-23652851186688884112012-06-24T08:01:40.227+03:002012-06-24T08:01:40.227+03:00TeşekkürlerTeşekkürlerMahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-57926104682770247532012-06-22T13:52:03.610+03:002012-06-22T13:52:03.610+03:00Hocam yazınız gerçekten ekonomi biliminin temeller...Hocam yazınız gerçekten ekonomi biliminin temellerini ve gerçek hayata yansımasını veren güzel bir örnek. SelamlarFatih Günerhttps://www.blogger.com/profile/03325617309702538179noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-7849705172785961752012-06-22T11:31:47.473+03:002012-06-22T11:31:47.473+03:00Çok teşekkür ederim. Bence cevabın hayır olması ge...Çok teşekkür ederim. Bence cevabın hayır olması gerektiği çok açık, o nedenle vurgulamaya gerek duymadım.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-74415231279835824912012-06-19T21:53:44.125+03:002012-06-19T21:53:44.125+03:00Sayın Mahfi Hocam, Türkiye'deki, ABD'deki ...Sayın Mahfi Hocam, Türkiye'deki, ABD'deki ve Çin'deki kapitalizmin farklılığını ortaya koyan algıları, yaklaşımları, beklentileri; 1)Sosyokültürel farklılık, 2)Riziko alma cesareti (girişimcilik),3)Siyasi (tarihi-diplomatik geçmişte izlenen yollar) mi yönlendiriyor merak ettim Hocam? Eğer sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi, yine bu üç ülkeyi seçersek, doğal kaynakları yönetme, çevre kirliliği/kalkınma/ısınma ikilemi (Üçlemi :)) kriter alındığında üçü de aynı yönde görünüyorlar (kalkınma öncelikli, kalkınan ülkeler için de daha da kalkınmayı sürdürme eğilimi). Aralarında belki bir katsayı farkı olmalı ama böyle bir farklılaşma yürürlükte görünmüyor. Örneğin, ben varsayamam ama, ekonomilerinin dirençliliği, makroekonomideki denge vb göstergelerde mi farklılıklar var? Şimdi aklıma geldi, tipik bir farklılık, yine Çin'de var, Siz ne dersiniz? Çin kapitalist de olsa, çevreyi çok hızlı bir şekilde kirletiyor ve atmosferi ısıtıyor da olsa, Çin halkı çok az gıdayla, çok dar evle, konutla, yani çok az tüketimle yetinebilme özelliğine (gücüne) sahip ve fazla ücret beklentisine sahip değil (?). Bu üç toplumun bireylerinin tüketim alışkanlıkları farklı ama daha fazla ekonomik katma değer yaratmak, ortalama ülke gelirini artırmak için kaynakları kullanma, tüketim yöntemleri benzer galiba. Bir Cambridge Üniversitesi yayınında okumuştum, çevre koruma masraflı bir iş. Ancak önceden bu masraf ödenmezse, sağlıkta maliyetler yükseliyor. Çok cahilce, acemice ve ekonomi bilimine uzaktan bakarak da olsa, şöyle bir tahminde bulunabilir miyim: borsa, para (finans) ekonomisi daha hızlı akıyor, işliyor, ve daha yüksek bir ivmeyle nakit kazanca dönüşebiliyor; böylece ülkelere daha hızlı yatırım yapma, daha hızlı karar verebilme (fırsatları kaçırmama) ve küresel ölçekte rekabette, dış ticarette nispi bir hız kazandırdığı için mi acaba, doğal kaynaklar sermayesine (kapitaline) ve insana kapitaline (insan sağlığında masrafların istenmediği halde düşürülememesi) sermayesine pek öncelik verilmiyor? Onca OECD yayınlarında doğal kapitalin görece ihmal edildiği savlanan önemi OECD kurucu ve üye ülkelerini "temize çıkaran" bir temenniler (ekonomik dışsallıkların, ekosistem servisleri ödeme gibi araçların altının defalarca çizilmesi), törensel bir olumlu imaj geliştirici idealizm manzumesi mi acaba? Çünkü kanımca OECD sekretaryasında da, -bir yandan- işdünyasının, özel sektörün, finans kapitalin belirli bir ağırlığı zaten vardır. Yoksa biz çevre ve doğa konularına ve doğal kaynakların temelli tükenmemesi için doğal kaynak yönetiminin diğer sektörlere içselleştirilmesine ilgi duyanlar, ütopya modasına ve zihinsel egzersizine, akademik, mesleki spekülasyon yapma hedonizmine "çevreciler" olarak fazla mı kapılıyoruz (yönlendiriliyoruz)? Ekonomi de galiba ekosistem gibi son derece karmaşık (Sizin yazı başlığınız da bu zaten) Vaktinizi aldım değerli Hocam, teşekkürler.Çevre ekosistemhttps://www.blogger.com/profile/07245604728429344729noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-52250974276667371462012-06-19T18:00:09.158+03:002012-06-19T18:00:09.158+03:00Çok teşekkür ediyorum. Yorumunuz yazıya anlam katı...Çok teşekkür ediyorum. Yorumunuz yazıya anlam katıyor.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-70177214091583989502012-06-19T12:28:33.307+03:002012-06-19T12:28:33.307+03:00Hocam ben de diğer arkadaşlar gibi teşekkür ediyor...Hocam ben de diğer arkadaşlar gibi teşekkür ediyorum bu hoş yazınız için.<br /><br />Yazınızın bana düşündürdüklerini kısaca paylaşmak istiyorum. Genel olarak toplumun zeki insanları ekonomi ve finans alanında kafa yoruyorlar çalışmalar yapıyorlar tavsiyelerde bulunuyorlar. Kimisi böyle, kimisi şöyle diyor. Siyasetçi onların dediklerinden etkileniyor, topluma bakarak etkileniyor ve bir şekilde orta yolu bulmaya çalışıyor. Bir şekilde konjonktürel olarak devam eden kimi zaman artan kimi zaman düşen bir devinim oluşuyor ve böyle sürüp gidiyor.<br /><br />Bu devinim sırasında belki de önemli olan hususlardan birisi bu işin içindeki kişilerin karşı karşıya kaldığı maliyet ve getiri olguları. Ekonomide yanlış kararlar alınmasının (burada ülke gerçeklerine uygun olmayan kararları kasdediyorum) sadece seçim ve koltuk kaybetme maliyeti ile ülkenin ve toplumun kendisine çıkan maliyet ve bedeller arasında bir dengesizlik olması da sanırım bu karmaşanın devam etmesinin sebeplerinden birisi. Çünkü ekonomide ve genel olarak yönetimde yanlış kararların alınmasının bedeli: <br />-genellikle bu tür tercih ve ekonomik durumların hiç birisinden haberi olmayan kişilere işsizlik olarak, <br />-ülkenin diğer ülkelere göre sağlık, yol emniyet vb. hizmetlerin olması gerektiği seviyede olmaması gibi kalkınmanın beklenenden düşük olması olarak, <br />-insani gelişimde endekslerinde çok arkalarda kalarak, <br />-gelir dağılımının bozuk olması veya yeterince iyileşmemesi olarak,<br />-kişi başı gelir seviyesinin düşük olması gibi <br />çok yüksek maliyetlerle topluma ve gelecek nesillere çıktığını düşünüyorum. <br /><br />Bu noktada belki düşünülmesi gereken durumlardan birisi de sadece ekonomik politikaların ülke gerçeklerine uygun olarak uygulanması değil ekonomik karar alma mekanizmasının da ülke gerçeklerine uygun olarak tasarlanması gerekliliğidir. Çünkü karar alma mekanizması hazır reçetelere göre ayarlanmamış bir sistemin veya başka ülke sistemlerinden uyarlanmış bir sistemin, ülke gerçeklerine uygun olarak ekonomik politikaları uygulamasının çok da mümkün olamayacağını düşünmüyorum. Tabi ki burada karar alma mekanizmaların uluslararası sistemle tam entegre olarak çalışmasının da mutlak bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Yoksa yukarıdaki yorumların birisinde belirttiğiniz gibi karar alma mekanizmasında bulunsanız bile birçok politikayı istemenize rağmen uygulayamıyorsunuz. <br />Bence buradaki en temel performans ve hedef ölçütlerinin belirli zaman kriteri konularak diğer ülkelere göre kalkınma, gelişmişlik, kişi başı gelir, gelir dağılımı vb. hususlardaki durumunuzdaki gelişimin olduğunu düşünüyorum. <br /><br />Yazınız bu şekilde birkaç farklı konuda belki de dağınık olarak çeşitli şeyler düşünmeme sebep oldu, kısaca paylaşmaya çalıştım. Hocam, bu oldukça bilgilendirici temel noktaları aktarmanız çok faydalı oluyor tekrardan teşekkürler.AsKeopshttps://www.blogger.com/profile/01319326017023873490noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-68427175531067382422012-06-19T06:07:52.140+03:002012-06-19T06:07:52.140+03:00Çok teşekkür ederim, yararım oluyorsa ne mutlu ban...Çok teşekkür ederim, yararım oluyorsa ne mutlu bana.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-11673767781908805482012-06-18T13:57:41.982+03:002012-06-18T13:57:41.982+03:00Yaklaşık 1 yıl önce yazdığınız bir yazı vardı; ...Yaklaşık 1 yıl önce yazdığınız bir yazı vardı; ''amerika büyük buhran sonrası keynesyen modeli benimseyip para basıp ekonomiyi ısıtmyı hedeflemişti'' keza bunda başarılı da oldu.İçinde bulunduğumuz konjonktür ise bu kadar global bir ekonomi iken amerikanın yine piyasaya para sürmesi ne denli başarılı olur? wall street gibi bir yerde bu düşünülemez mi peki? o zaman tekrar düşünmek gerek... yazılarınızdaki tutarlılık da gözlerimizden kaçmıyor; bu yüzden de yukarıdaki paragraflarda tatile mi giriyoruz hocam yorumundan sonra yaptığınız yorum içimi rahatlattı. Mahfi Bey ben bankacıyım inanın tüm samimiyetimle söylüyorum sizin sayenizde ekonomi okumaya başladım ve işimde ekonomiyi çok fazla kullanmaya başladım bunun yararını ise çok fazla görüyorum.<br /> Kitaplarınızın tamamını okudum diyebilirim. İlk okuduğum küresel finans krizini okuduğum zamanlar aynı sizin yorumunuz olan ''evet bu ekonomi denen şey ne kadar basitmiş; demiştim; lale krizleri ve diğer krizleri okurken ne kadar basit hatalar yapmışlar ilginç dedim. Oysa ben olsam diye cümleye başlamıştım:)derken makro ekonomi hazine diğerleri ve en son da kolay ekonomi.<br /> Her salı ve perşembe yazdığınız gazeteyi merakla alır okurdum. O yazmadığınız dönem çok üzülmüştüm.Sanki işimde kolum kanadım kırılmıştı. Şimdi iyi ki burada yazıyorsunuz. Daha sabah petrol ve altın makalelerinizi derleyip; bana sadece 10 dk randevu veren müşterimle 1,5 saat boyunca söyleşi yaptık ve görüşme sonrasında bir daha ne zaman görüşebiliriz? cevabında aklıma ilk siz geldiniz. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM .SAYGILARIMLA . BANKACI...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-80555859794421666162012-06-18T13:05:02.391+03:002012-06-18T13:05:02.391+03:00Hocam elinize sağlık..Çok gerçekci ve ufuk açıcı b...Hocam elinize sağlık..Çok gerçekci ve ufuk açıcı bir yazı.<br /><br />Genelde uzakta durup kahve ağzıyla eleştirmeyi seven bir toplumda bilgi ve tespitler içeren bakış açınızı takdir ediyorum herzaman.Fatih Günerhttps://www.blogger.com/profile/03325617309702538179noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-36563596753100390932012-06-17T21:22:31.584+03:002012-06-17T21:22:31.584+03:00Hoş bir sözdür gerçekten de.Hoş bir sözdür gerçekten de.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-83783437877134135292012-06-17T21:22:10.289+03:002012-06-17T21:22:10.289+03:00Bir ölçüde haklısınız. Ne var ki IMF'nin amacı...Bir ölçüde haklısınız. Ne var ki IMF'nin amacı ülkeyi kalkındırmak değil, ödemeler dengesi sıkıntılarının çözümüne yardımcı olmaktır. IMF'nin çok ender başarılı olduğu ülkelerden birisi Türkiye'dir.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-16578184342881685042012-06-17T20:02:55.636+03:002012-06-17T20:02:55.636+03:00Hocam yine çok beğenerek okudum. Tespitleriniz çok...Hocam yine çok beğenerek okudum. Tespitleriniz çok isabetli ve çok öğretici iktisat bilimini sizinle sevdiğimi belirtmek istiyorum. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.Faruk Buldukhttps://www.blogger.com/profile/11900115143749729201noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-1829262192362337232012-06-17T18:57:45.804+03:002012-06-17T18:57:45.804+03:00The first rule of economics is scarcity of the res...The first rule of economics is scarcity of the resources. The first rule of politics is to disregard the first rule of economicsCagri bacaknoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-83219351579746222052012-06-17T18:11:13.728+03:002012-06-17T18:11:13.728+03:00Hocam
yaziniz bana gecmiste IMF in dayatmalarini ...Hocam <br />yaziniz bana gecmiste IMF in dayatmalarini hatirlatti, Krize dusen her ulke yardim icin IMF i cagirdiginda IMF de O ulkenin kulturel yapisina bakmadan herkese elindeki hazir receteleri sunmaga kalkiyırdu, ve bunun sonucu olarak da IMF receteleri ile surdurulebilir bir kalkinma saglayan ulke ornegi dunya uzerinde gorulmuyor<br />Yaniliyor muyum yoksa?<br />saygilarimla<br /><br />ismail boyismail boyhttps://www.blogger.com/profile/17634289163084448087noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-56804004605850260462012-06-17T18:11:05.740+03:002012-06-17T18:11:05.740+03:00Teşekkürler.Teşekkürler.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-69428816534405153502012-06-17T18:07:53.398+03:002012-06-17T18:07:53.398+03:00Ortodoks iktisat anlayışına karşı az ama öz bir ya...Ortodoks iktisat anlayışına karşı az ama öz bir yazı olmuş hocam, teşekkürler.iktisatprofuhttps://www.blogger.com/profile/01831993527983463263noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-89629611501918473492012-06-17T13:22:24.887+03:002012-06-17T13:22:24.887+03:00Size (Timothy'ye)aynen katılıyorum Mahfi Bey y...Size (Timothy'ye)aynen katılıyorum Mahfi Bey yine harika, harika olduğu kadar da işlevsel, yani belki ekonomi dalından ama sanıyorum daha çok da benim gibi ekonomik dışı alandan okumuş insanlara,siyasetçilere, hatta özel sektöre kitaplar, grafikler dışında "bildiğini okuyan" gidişatın görmezden gelinemeyeceğini çok iyi öğretiyor, çok sağolsun. Güzel sanatlar, çevre, edebiyat ve diğer alanlarda da böyle kişiyi düşündürmeye yönlendirici, adeta klişe düşünce kalıplarından ve moda görüşlerden arındırmada katalizörlük yapan ve konuyu en üst düzeyde özümsemiş, ama diğer alanlardaki uzmanlara ve halka çok sade bir dille basit bir şekilde; ne ki gereksiz analojiler, teşbihler yaparak konuyu "dağıtma"ya ihtiyaç duymayacak bir ustalıkla bunu başarıyor değerli düşünürümüz Mahfi Hocamız. Tarih alanında var böyleleri: Prof. Dr. İlber Ortaylı. Diğer alanlarda pek yok. Şahsen ben yazıyı okuyunca kafamdaki tüketim üzerine klişenin, iktisat dalı dışından bir okur vatandaş olarak ne kadar cahilce ve önyargılı olduğunu görerek hazreti Ali'nin öğrenme üzerine özdeyişini anımsadım. Karşı düşüncede (veya eksik donanımda) olanların kafalarındaki soru işaretlerini peşinen yanıtlayan, -Dünya Bankasının da yönetimdeyken çok takdir ettiği- Hazine Müsteşarımız, gereksiz ve vakit kaybında, üretken olmayan türünden kaotik düşünceyi ve polemikleri de önlemiş oluyor. Bizim gibi, devlet-siyaset adamlarının, kitapların "kesin" bilgilerinin rahatlığını benimsemiş kişiler için böyle bir öğreticinin olması bir şanstır. Mahfi Hocamızın "Ekonomik olay tüketimle başlar. Tüketim talebi üretim faaliyetini yaratır. İnsanların doğadaki vahşi bitkileri ehlileştirmesi ve vahşi hayvanları evcilleştirmesi üretim faaliyetinin başlamasına neden olmuştur. Ardından üretim dallanıp budaklanmıştır" görüşü bana hemen kendi alanımın (doğayı koruyarak biyoçeşitlilik muhafaza/doğa ve ilgili sektörlerin, kurumların, (bir yerde, karar-vericilerin ve politika belirleyicilerin bir bilim bürokratı olarak) yönetimi veya hiç değilse, en azından, şimdilik, "yönlendirilmesi" veyahut da, daha mütevazi bir terimle rehberlik) başta doğa koruma ile iç içe beslenme ve gıda sektörü üzerinde önemli, stratejik konusu kültür bitkilerinin doğadaki akrabalarının (Crop Wild Relatives) önemini biri kez daha, -üstelik bu kez çok ilginç bir perspektiften!-, yani demek ki (şimdi öğrendim burada)ekonominin tarihsel başlatıcısı. Bu konuda Mahfi Hocam izin verirse, ismini de vererek, Avrupalı bürokratlarla birlikte yaptığım çalışmalarda bu temel görüşünü yazmak isterim. Hocam, böylece Avrupa'nın çevre çalışmalarına da katkıda bulunmuş olacak, çünkü şimdiye dek, Avrupalı meslektaşlarım, mesai arkadaşlarımla çalışırken hiç bu yönde bir sunum, makale, rapor, konuşma duymadım (Kopenhag'ta 2008'de yaptığım sunumdan önce Oxford, Cambridge, Aarhus Üniversiteleri akademisyenlerinin de çevre (biyoçeşitlilik-doğa-ekonomi ilişkisi dizi sunumları) ekonomisi çalıştayında böyle bir görüşe (saptamaya, tespite) asla rastlamadım. Bu konuda Aksaray Üniversitesinden (Önceden Tarım Bakanlığı TAGEM Genel Müdürlüğü Tarla Bitkileri Araştırma Enstitüsünden) değerli bilimci Hocam Dr. Alptekin karagöz'ün yayınları okunabilir. Ekonomiye de onun görüş katkısı büyük olmalı. Mahfi Hocamı da, Alptekin hocamı da, Avrupa için Avrupalılarla birlikte bilgi ve izleme (monitoring, çevresel verileri değerlendirme, raporlama, AB Komisyonun (Avrupa'da bütün sektörler için politikalar belirleme sürecinde kullanımı için) bilim ve politikayı karar-vericiler, politika belirleyiciler ve Avrupa kamuoyu için kesiştirmek) projelerde çalışırken hep ararım, benzerleri Avrupa'da da neden yok, diye?...Çevre ekosistemhttps://www.blogger.com/profile/07245604728429344729noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-59399311925644651732012-06-17T08:11:28.130+03:002012-06-17T08:11:28.130+03:00Çok teşekkürler, sizlerin de.Çok teşekkürler, sizlerin de.Mahfi Eğilmezhttps://www.blogger.com/profile/13789214803163419552noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2709216080693648313.post-28036473276435020112012-06-17T00:44:05.760+03:002012-06-17T00:44:05.760+03:00Elinize saglik hocam ve herkesin kandili mubarek o...Elinize saglik hocam ve herkesin kandili mubarek olsunAnonymousnoreply@blogger.com