Gelir Vergisi Kanun Tasarısı Üzerine ilk Değerlendirme

30 Mayıs Çarşamba günü Maliye Bakanı, Bakanlığın uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısının ana çizgilerini açıkladı. Ana çizgilerine bakarak ilk yorumlarımızı televizyonda yaptık. Ama ondan ötesi henüz kamuoyunun tartışmasına açılmadı. O nedenle kamuoyuna açıklanan ilk görüşleri ele alarak bir değerlendirme yapacağım.

  1. Maddeler bazında yeni tasarıyı tartışacak durumda değiliz: Nedeni çok basit:  Çünkü maddeleri bilmiyoruz. İlk eleştirim bu noktadadır. Hepimizin mükellef olacağı ya da en azından hepimizin beyanname vermek durumunda olacağımız bir tasarının tartışmaya açılmasında yarar. Maliye Bakanlığı, tasarıyı son şekliyle web sitesine koymalı ve 3 ay süreyle görüşlere açmalıdır.  Tasarının altına insanlar görüşlerini yazabilmelidirler. Bu görüşlerden haklı bulunanlar tasarıya işlenerek tasarı olgunlaştırılmalıdır. Elbette ki son söz ve tasarıya son halini vermek Maliye Bakanlığı’nın yetkisinde olacaktır. Ama bu yöntem ile tasarı yasalaştığında bütün toplumun eseri haline gelir ve benimsenmesi daha kolay olur. 
  1. Türkiye’de gelir vergisinin GSYH’ya oranı düşüktür ama gelirler de düşüktür: Türkiye, gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerde yani gelir vergisinde (gelir vergisi tahsilâtı / GSYH = % 5,8) OECD ülkeleri arasında Meksika ve Slovakya’nın önünde sondan üçüncü sırada yer alıyor. O nedenle gelir vergisini artırmak gerektiği ifade ediliyor. Benzer bir sıralamayı kişi başına gelirde yaparsak Türkiye’nin son sırada olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin üstünde Meksika ve Macaristan yer alıyor. Yani geliri düşük olanlarda gelir vergisi de düşük kalmış. 
  1. Gelir vergisi karmaşık bir yapı içinde görünüyor: Gelir vergisinde defalarca değişiklik yapılmış olduğu için yasanın sistematiği bozulmuştur. Bu gerekçeye katılmamak mümkün değil. Yasanın basit ve anlaşılabilir hale getirilmesi gerekiyor. Bununla birlikte bütün dünyadaki uygulamalar bize ne kadar basitleştirilirse basitleştirilsin vergi meselesinin herkesin anlayıp uygulayabileceği bir konu olmaktan uzak kalmaya devam ettiğini gösteriyor.         
  1. Gelir vergisiyle kurumlar vergisinin tek yasada birleştirilmesi: Bugün artık kurumlar vergisinin ayrı bir vergi olarak alınmasının mükerrerliğe neden olduğu genel kabul görüyor. O nedenle iki verginin aynı başlıkta birleştirilmesi anlamlı görünüyor.   
  1. Beyanname esasının yaygınlaştırılması: Vergi sisteminin esası beyannameye dayalı vergileme olmalı. Aslında gelir vergisi ilk yürürlüğe girdiğinde de hedef buydu. Ne var ki yıllar geçtikçe bu hedeften uzaklaşıldı. Beyana dayalı sistem giderlerin indirimini de getirdiği sürece yararlıdır. Yıl içinde elde edildiğinde vergi sorumlusu tarafından vergi tevkifatı (stopaj) yoluyla vergisi tahsil edilen gelirlerin de beyan edilmesi ve artan oranlı tarifeye tabi olarak nihai vergilemeden geçirilmesi bu çerçevede doğru bir yaklaşım gibi görünmektedir. Buna karşılık bu gelirlerden yapılan stopaj bir çeşit erken ödeme niteliğinde olduğu için yılsonunda beyan edildiği zaman bu gelirlere farklı (daha düşük oranlı) bir tarife uygulanması yerinde olacaktır. Ya da stopajdan tümüyle vazgeçilerek stopaja tabi tutulmayan gelir unsurlarıyla aynı zamanda ödeme imkânı sağlanarak eşitlik sağlanmalıdır. Böyle bir yaklaşım Anayasa’nın 76’ncı maddesinde öngörülen mali güç kuramına ve eşitlik ilkesine uygun olacaktır. 
  1. İstisnalar azaltılıyor: İstisna ve muaflıkların azaltılmasının doğru olduğunu düşünüyorum. İstisnaların genişlediği, sayılarının arttığı yerde kayıplar çoğalıyor. Bununla birlikte kira gelirlerinde götürü gider uygulamasının kaldırılması ya da oranın düşürülmesi doğru olmayabilir. 
  1. Vergi güvenliği meselesi: Maliye Bakanı’nın sunumu sırasında gündeme getirdiği konulardan birisi de vergi güvenliğinin arttırılmış olması meselesiydi. Bu konu içinde gider bildirimi ve servet ya da tasarruf bildirimi kavramlarının bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Henüz bu konuda herhangi bir açıklama gelmedi. Tek bildiğimiz şey bu konudaki düzenlemeler konusunda dikkatli olmak gerektiğidir. Bazen aşırı güvenliğe dayalı düzenlemeler yaratıcılığı ve girişimciliği zedeleyebilir. 
  1. Bakanlar kuruluna verilen yetkilerin artırılması: Bu yaklaşımını olumlu bulmuyorum. Vergi, parlamentonun yetkisindeki bir işlevdir. Bunun uğruna bir tarih yazılmıştır dünyada. Magna Carta’dan başlayan bir sınırlamanın tarihidir bu. O nedenle alt ve üst sınırları belirlenmek kaydıyla bazı oranların güncellenmesine imkân tanıması dışındaki yetkilerin bakanlar kuruluna devredilmesinin uygun olmayacağı düşüncesindeyim.   

Maliye Bakanlığı tasarıyı yayınlarsa maddeler üzerinden ayrıntılı olarak görüşlerimi paylaşacağım. 

Yorumlar

  1. Hocam götürü gider uygulaması kaldırılmıyor ancak oranı %15'e düşürülüyor şeklinde yer alıyor haberlerde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek giderde gm değerinn % 2'si amortisman olarak düşüldüğü için % 15'lik götürü giderin fazla bir anlamı kalmaz.

      Sil
  2. Muafiyet ve istisnaların takibi ve denetimi neredeyse sıfır. Ne yazılırsa o kabul ediliyor.
    Vergide en büyük sorun kurumların ve kişilerin ayrı vergilendirilmesi.
    Vergide sorumsuzluğu daha da artırıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muafiyet ve istisnaların mümkün mertebe azaltılması önemli.

      Sil
  3. Hocam ihracatta katma değer vergisi iadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz ben az paya sahip gelir vergisini kaldırmak yada bu vergiye önem verilmesi taraftarıyım çünkü yüksek meblaglar burada dönüyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bir şey kötü uygulanıyor diye kaldırmak taraftarı değilim. İyi uygulanmasını sağlamak gerekir. Devlet bunun için var.

      Sil
  4. hocam bu konuyla ilgili birkaç düşüncem var saçma olabilir ama:)

    mevcut sistemde geçen sene toplanan vergilerin yüzde 30u gelir ve kurumlar vergisinden alınmış. normalde kurumlar vergisinin sadece oranı yüzde 10 şeklinde. kurumlar vergisini kaldırırsak irlandada ki kayıtlı istihdam daha da artacaktır. gelir vergisi oranları 15,20,27,35 oranında uygulanmakta. bu gelir vergisi oranlarını 1.ci sınıf yüzde 20,ikinci sınıf yüzde 25,üçüncü sınıf yüzde 30, dördüncü sınıf yüzde 35 olarak uygulanırsa acaba bü yüzde 10luk açığı kapatabilirler mi? eğer kapatabilinirse bu yol mantıklı mıdır?
    adalet oranına bakmıyorum hocam yani şuan yüzde 30 gelir vergisi yüzde 70 diğer vergiler var büyük adaletsizlik. eğer dediğim şekilde uygulanırsa bu eşitsizlik oranı daha da artacaktır. ama bunun siyasilerin umrunda olduğunu hiç düşünmüyorum aslında bizim de umrumuzda olduğunu düşünmüyorum 2 gün protesto sonra rüya görmeye devam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maliye Bakanı oranların artmayacağını söyledi yanılmıyorsam.

      Sil
  5. Yada kelimesi yanlış oldu yerine diyecektim

    YanıtlaSil
  6. Hocam Türkiye vergi konusunda oransal olarak az vergi veren ülkeler arasında olsa da , ben vergi yükünün belli kısımlara yuklendigini ve denetimin az olduğunu düşünüyorum. Özellikle Bordrolu çalışanlara bakacak olursak devlet bordrolu çalışanlardan aldığı gelir vergisi sebebiyle ülkede tasarruf oranınin azaldığını düşünüyorum. Yeni gelir vergisi kanununda Maddeleri henüz tam bilmediğinizi söylediniz ancak bordrolu çalışanları etkileyen maddeler var mı ve ülke ekonomisini nasıl etkiler sizce ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki ayrıntıları gösteren metni yayınlamadılar. Stopajla kesilen vergiler konusunda haklısınız. O nedenle ben de yazımda bir ekleme yaparak stopajla alınan vergilerin sonradan beyanı konusunda daha düşük tarife uygulanması önerisinde bulundum.

      Sil
  7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  8. Teftiş kurulu, hesap uzmanları kurulu iptal edildi. Asıl hata orada başladı. Özellikle hesap uzmanları çok seçkin bir gruptu. Maliye müfettişleri altında sıradanlaştırıldı, memur kadrosu olarak lanse edildi. Çok büyük bir hataydı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi Denetleme Kurulu bağımsız yapıda olmalıydı. Ayrıca Maliye Teftiş Kurulu da kapatılmayıp vergi incelemesi dışındaki işlere bakmaya devam etmeliydi.

      Sil
  9. Hocam ben işin şu yanını merak ederek soruyorum bu tasarının kanun haline gelebilmesi için meclise sunulup mecliste kaç olur aldıktan sonra kanunlaşmaktdadır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir tasarının yasalaşması konusunda şu makaleye bakabilirsiniz: http://www.deu.edu.tr/UploadedFiles/Birimler/92/72-78_terakye.pdf

      Sil
  10. Hocam yanlış bilmiyorsam biz bir işte çalışırken gelir vergisi bize gelen net ücretten önceki bürüt ücret üzerinden alınan %15 SSK payından sonra kesilip daha sonra da %0.6 damga vergisi kesildikten sonra net ücrete ulaşıyoruz değil mi hocam ? Şimdi hocam şimdi tasarı kanunlaşırsa gelir vergisi kesintisi bu şekilde olmayacak mı? Herkes beyanname verecek derken ne kastedilmektedir ? Açıklarsanız sevinirim hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. herkes değil geliri yüksek olanlar beyanname verecek tasarıya göre 160 bin + olanlar. yani kira zenginleri, ücret zenginleri gibi.

      Sil
    2. Bu konunun ayrıntısını ne yazık ki bilmiyoruz. İki türlü olabilir vergi doğmasa bile herkesin beyanname vermesi esası ya da yıllık geliri 160 bin TL'yi aşan birden fazla kaynaktan (ücret, kira geliri vb gibi) gelir elde edenlerin beyanname vermesi. Tasarı maddeleri açıklanırsa ne olduğunu görüp yorumlayacağız.

      Sil
  11. Hocam vergi sisteminin düzenlenmesiyle beraber bence Türkiyenin en büyük 3 sorunundan biri olan kayıt dışına vergi adaletsizliğine karşı da artık somut adımlar atılması gerekmez mi, vergi sistemi tamamen dolaylı vergiler ve alt gelir grupları aleyine işleyen düzenden hala çıkamamış durumda kanımca. nereden buldun tarzında bir yasayı çıkarıp uygulamaya koymak neden bu kadar zo hocam?

    ayrıyeten bankalar ile ilgili yeni düzenlemeler gündemde ki sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nedir hocam.aidat parası, dosya masrafı, kur farkı, hesap işletim ücreti vs vs, tamamen bankaların lehine halkın ise aleyine işleyen bir sistemin artık kesinlikle son verilmesi gerektiği kanısındayım ben şahsen hocam.öte yandan negatif reel faiz size göre ilerleyen zamanlarda banka mevduat oranları ve tasarruf oranı üzerinde negatif bir etki oluşturmaz mı(bu konuda bir ekonomi yazarının yazısında kendisi faizin bu düzeylere gelmesini bir zafer olarak görüp, tasarrufların faizlere duyarlılığının çok fazla olmadığını iddia etmekteydi örnek olarak ta 2001 de tasarruf eğilimi yüzde 15.7, 2013 te ise 14.2 olarak gösterilmiş ) ileriki dönemlerde negatif reel faiz çok ilgi görmeyen türev piyasaların popülerliğini ülkemizde artırabilir mi sizce?

    hocam çok soru sordum ama son olarak sizce belirli kesimlerin varlığını sürekli bahsettiği ve son zamanlarda onlara karşı büyük bir zafer kazandıklarını düşündüğü faiz lobisi gerçekten ülkemizde varmıdır yoksa bu da ekonomide yaratılan safsatalardan biri midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nereden buldun yasasıyla bir yere varmak zor. Ama artık her şey yavaş yavaş kayıt altına giriyor ve vergi kaçırmak zorlaşıyor.
      Tasarrufların faize duyarlı olmadığı iddiası doğru bir iddia değil. 2002 öncesinde tasarrufların GSYH içindeki payı % 22 iken bugün % 15 dolayında. Faize duyarlı olmasa tasarruf oranı faizle birlikte bu kadar geriler miydi?
      Negatif faiz hiç bir şeyi artırmaz.
      Faiz lobisi, kur lobisi gibi benzetmeler ortaçağdaki cadılık benzetmesi gibi safsatadan ibarettir. Mesela tasarrufların faizdeki düşüş nedeniyle düştüğünü yukarıdaki gibi sayılara, oranlara dayanarak söyleseniz bile faiz lobisi olarak ilan ediliyorsunuz. Konulara bilim dışı yaklaşımlar yaptığınızda gideceğiniz yer lobi basitliği oluyor.

      Sil
  12. Mahfi Bey 90'lı yılların sonunda dönemin Maliye Bakanı sayın ZEKERİYA TEMİZEL bu konularla çok uğraşmış, ancak kanunu değiştirmesine rağmen uygulatmamışlardı. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O dönemde patronlar itiraz edebiliyor medya bunları yayınlayabiliyordu. Koşullar farklı yani.

      Sil
  13. Eski Gelirler Genel Müdürü NTV'DEYDİ 2 GÜN ÖNCE. Son yıllarda milyarlarca Dolar kazanan müteahhitleri vergi listesinde göremiyoruz dedi. Hiçbir şey degişmez dedi. Bu müteahhitlerin birçogu da Rizeli. Eski Gelirler Müdürü tehlikeli konuştu. Delikanlı adammış.

    YanıtlaSil
  14. Hocam merhaba,

    Bir Maliye Memuru olarak yeni gelir vergisi kanununda olmasını istediğim iki şeyi yorumlamanızı istiyorum.

    Birincisi ticari taksiler. İstanbul'da bir ticari taksinin 1.050.000TL ve 1.250.000TL arasında değeri var. Fakat ticari miras kaldığında mirasçılar plaka için çok komik miktar beyan ediyorlar ve bu konuda resmi bir rakam olmadığı onay vermek durumunda kalıyoruz veya reel değerini işleme aldığımızda bu uygulama mahkemeden geri dönüyor. İkinci kısmı ise taksiciler basit mükellef çok düşük miktarda vergi veriyorlar fakat bir ticari taksinin kiralanması en az 6000TL. Bu büyük ranta hükumetin dur demesi gerekmez mi?

    İkinci konu ise ücretlerde beyan sistemi ve gider gösterilmesi. Bir doktor muayenehanesine şeker aldığında bile gider yazarken biz ücretlilerin(örneğin memur) mesleğimizi icra ederken katlandığımız giyim,yiyecek, ulaşım gibi masraflarımızı gider gösterememiz. Bu konuda bir düzenleme hakkaniyete uygun olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tespitleriniz çok doğru ve önerieriniz de yerinde. Ne var ki GVK tasarısının maddelerini görmedim. Tasarı elimizde yok. O nedenle bilemiyorum belki de bunlarla ilgili düzenleme yapılmıştır.

      Sil
  15. ustad hayirli gunler. yeni gelir vergisi kanunu taslagindan basina yansiyan kisminda soru isareti birakan duzenleme yurutmenin yani bakanlar kurulunun yetkilerinin attirilmasi konusu olacak gibi. vergiyle alakali ilk krala karsi tepkinin magna cartayla geldigini kabul edersek taa o zamandan vergilerle ilgili duzenleme yapma gunumuze kadar parlamentoya birakilmisken tekrar bunu kisitlamak ve iktidara vermek yeni kanun icin buyuk bi soru isareti olusturmaz mi? gelecek her hukumet parlamento disi yolllarla vergi kanunlarinda degisiklik yapabilecek gibi bi alginin olusmasi bile vergi sistememiz acisindan sakincali olmaz mi?

    YanıtlaSil
  16. Sayin hocam,
    Vergi sistemi ile ilgili veri tabani ve yazilim altyapisi kurulmadan hicbir kanunun istenen yarari saglayacagini sanmiyorum. Cunku her turlu veri bir sekilde elektronik olarak temin edilebiliyor. Bence maliye ilk once guvenligi ve gizliligi saglanmis vatandas bazinda mali veri tabani kurmalidir. Bu da haliyle uzun soluklu ve teknik bir is.
    Ne dersiniz bu konuda hocam?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!