Kredi Notumuz Artarken Kurlar Niçin Yükseliyor?
Hafta içinde iki önemli gelişme
peş peşe yaşandı. Önce TCMB, hem gecelik fonlama faizlerini hem de haftalık
repo ihale faizi olan politika faizini 0,5 puan düşürdü. Bu durumda TCMB’nin yeni
düzenlemesiyle politika faizi yüzde 4,5, gecelik borç verme faizi yüzde 6,5 ve
gecelik borç alma faizi yüzde 3,5 olarak belirlenmiş oldu. Hemen ardından Moodys’in
kredi notu artırımı geldi. Moodys, Türkiye’nin kredi notunu Ba1 pozitiften Baa3
durağana yükselttiğini açıkladı. Böylece Fitch’ten sonra (BBB -) durağan
notundan sonra Türkiye’nin ikinci büyük reyting şirketinden notu da yatırım
eşiğine gelmiş oldu.
.
.
Türkiye ilk kez 1990 yılında
reyting aldı. Standard and Poors’dan BBB, Moodys’den Baa notlarını aldı. Kuveyt
krizi ve ardından savaşı nedeniyle bu notlarla piyasada tahvil ihracına çıkma
fırsatı bulamadığı için bu notlar 1992 yılı sonuna kadar açıklanamadan kaldı.
İlk kez 1992 yılı sonunda Amerikan Yankee Bond piyasasına 200 milyon dolarlık
tahvil ihracı yaparken 1990 yılında alınan bu notlar da resmen açıklanmış oldu.
Yani Türkiye, tam 23 yıl sonra ilk reytingine geri dönmüş oldu.
İki önemli reyting kuruluşundan
BBB ve aynı anlama gelen Baa notlarının alınmış olması Türkiye’yi yatırım eşiği
düzeyine getirdi. Başta emekli fonlarını yöneten kurumlar olmak üzere bazı kamu
kurumları, statüleri gereği, yatırım eşiğinin altındaki ülkelerin ya da
şirketlerin tahvillerine para yatıramıyorlar. Yatırım eşiğine gelen bir ülke ya
da kurumun ulaşabileceği fon miktarı arttığı için de borçlanmasının maliyeti
düşüyor ve vadesi uzayabiliyor.
TCMB’nin kendi uyguladı faizleri
düşürmesinin ardından önce gösterge kâğıdın faizi geriledi, ardından bu düşüş
bankaların mevduat faizlerine yayıldı. Bu yazı yazıldığı sırada gösterge faiz
(piyasada gösterge olarak kabul edilen DİBS’in yıllık bileşik faizi) yüzde 4,77
düzeyinde bulunuyor. Bankaların mevduat faizi de yüzde 6’nın altına inmiş (stopaj
düşüldükten sonra net olarak yüzde 5’in altında) bulunuyor.
Faizlerdeki düşüşün yabancı
yatırımcıyı piyasadan çekilmeye ittiğini, kredi notu artışının ise yabancı
yatırımcıyı piyasaya gelmeye davet ettiğini, dolayısıyla bu iki etkinin
birbirini götürebileceğini düşünebiliriz.
Dikkat çeken bir başka konu da
Moodys’in kredi notu artırımının tam olarak Erdoğan – Obama görüşmesi sırasında
açıklanmış olması. Bu kadar büyük bir rastlantı ancak masallarda ya da eski Türk
filmlerinde görülebileceğine göre olayın siyasi boyutunun olduğu ortaya
çıkıyor. Aslında Türkiye’nin notunun hak ettiği 2007 yılında artırılmayıp bugün
tam Suriye ile büyük bir anlaşmazlık içinde bulunulduğu sırada artmış olması
işin siyasi yönünü açığa çıkarıyor.
ABD, son 20 yıldır IMF’yi ve
kredi derecelendirme kuruluşlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor.
Ama son döneme kadar bunu fazla belli etmeden alttan alta yapardı. Son dönemde
artık buna aldırmıyor ve aleni olarak yapıyor. Böylece krizle birlikte itibar
kaybına uğramış olan kredi derecelendirme kuruluşları şimdi çok daha fazla
itibar kaybına uğruyorlar.
Bu yazıyı kaleme aldığım sırada
Dolar kuru 1,8370, Euro kuru 2,3645’e fırlamış bulunuyordu. Reytingimizin
yükseldiği ve ülkemizin yatırım eşiğine geldiği bir noktada döviz kurları niçin
yükselir? Dışarıdaki etkilerin yan ısıra iki nedeni daha olabileceğini düşünüyorum: (1) Faizlerdeki düşüş ve reel faizin
negatif hale gelmesi insanları TL ile tasarruf yapmanın anlamsızlığı nedeniyle döviz
talep etmeye itmiş olabilir. (2) Moodys’in not artışını siyasi olarak
yorumlayanlar ufukta bir Suriye harekâtı olacağını tahmin ederek döviz talebini
artırmış olabilirler.
Kredi notumuzun artması ile doğrudan yabancı sermaye ve finansal yatirimlarin yani sıcak para girisinin artması ile birlikte döviz girişi olması ve TL nin değerlenip kurun düşmesi gerekiyor değil mi sayın hocam.
YanıtlaSilBaşlangıçta olmasa da zaman içindeki beklenti bu yöndedir.
Silbanka hazinelerinde çalışanlar yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında artış değil azalış olduğunu söylüyorlar. kur artışının nedeni yurtdışına geri dönen para. zaten geçen hafta merkez bankası rezervleri de 3 milyar dolar kadar azaldı. hem geçen ay hem bu ay yoğun altın ithalatı nedeniyle de oldukça yoğun döviz çıkışları olmuş.
YanıtlaSilBunlar da nedenler arasındadır.
SilBen buna katılmıyorum.borsa ve para piyasaları satış yemiyorken,hangi para nereden çıkıp usd ye gidebilir?. Yerli spekülatif yatırımcı usd almaktadır.
SilTespitiniz o kadar dogruki hocam. Ben kendi adima bu faizlerle TL de kalmam dedim ve not artiriminin arkasinda da kesinlikle Suriye konusunda bir seyler garantilendi diye dusundum.
YanıtlaSilEvet böyle düşünenler çok.
Silüstad kredi derecelendirme kuruluşlarının hiçbir krizi önceden görmediği söyleniyor. yine sizin bahsettiğiniz bu kuruluşların siyasi kararları da söz konusu... madem böyle neden itibar görüyor bu kuruluşlar...
YanıtlaSilYerine konacak teni bir kurum yok da ondan. Yatırımcı olduğunuzu ve Kore devletinin tahvilini almak istediğinizi düşünün. Tarafsız bir kurum olarak bakacağınız pek fazla bir yer yok. Ama giderek itibar kaybediyorlar.
Silhocam bugün altın almak için kapalı çarşıya gittim. her zaman gittiğim bir yer vardır. dükkana girdiğimde esnafın surat bir karıştı. son 1-2 aydır ortalama maliyeti 1600-50 dolar olan stoklarını ucuza sattıkları için zarar ettiklerini söylediler. ben de hemen "Mahfi Hocam olayın tamamen spekülasyon olduğunu ve teknik analiz yapılması gerektiğini söylüyor" diyerek kulaklarınızı çınlattım. esnaf Çin'in son 2-3 aydır 750 ton civarı altın ithal ettiğini söyledi ve böyle anormal bir ithalata rağmen fiyatların bu seviyede olması inanılmaz bir olay dedi.
YanıtlaSilhocam biliyorum altın hakkında yazmayı pek sevmiyorsunuz ama iyi kötü dolar kuruna etki eden dinamikleri biliyoruz ama bu altın son aylarda çok kafa karıştırdı. vatandaşın çok merak ettiği altın konusunda bir yazı yazmayı düşünüyor musunuz?
adamlar altın almayıp da ne yapsınlar? günü geldiği zaman Çin masaya yumruğunu vuracak ve yuan konvertibl bir para haline gelecek. cüzdanımızda yeşil dolarlar yerine tekir,barbun gibi yuan banknotlar, bankada yuan mevduatımız olacak. zaten yuan konvertibl olmadan dünya ekonomisi dengeye ulaşmaz. bir de 750 ton altın miktar anlamında büyük gibi görünebilir ama parasal değer olarak (ons başına 1500 dolara aldıklarını varsayalım) hepi topu 36 milyar dolar, yani toplam rezervlerinin sadece %1'i. Çin için çerez parası gibi bir şey.
Silson olarak Jim Rogers'ın konuya ilişkin güzel bir sözü var: "alleged communists are gold bugs, alleged capitalists are Keynesian socialists"
Her sorana söylemiştim altından bu aralar uzak durun diye. Çin ithal ediyor ama demek ki satanlar alanlardan daha fazla ki fiyat düşüyor.
Silaltın piyasası üzerinde sis perdesi olan bir piyasa. kamuoyuna açıklanmayan arz ve talep söz konusudur. bazen bir merkez bankası onlarca ton altını lease edip piyasaya verir ve bunu bilançosu üzerinde göremezsiniz. benzer şekilde başka bir merkez bankası da bilanço dışı işlemlerle tonlarca altını deposuna çekebilir. yine uzun vadede net alıcı olan büyük kuruluşlar (bunlara devletler ve merkez bankaları dahil) kısa vadede stratejik nedenlerle trade'lerin short tarafında bulunabilirler. bu sayede hem fiyatı stabilize ederler hem düşüşlerde depolarını altınla doldururlar. gerçekten Hocam'ın dediği gibi kısa-orta vade yatırımcılar olaya teknik analiz çerçevesinde bakmalılar. sadece uzun vadeli yatırımcılar fundamental'lara baksın.
Silhocam sizi begenerek takip ediyorum. iktisat ogrencisi olarak hep bize heycan ask sevk veriyosunuz. hersey icin saģolun. sizden bir isteyim olacak.
YanıtlaSillight gunlugunu okudum gecen hafta. mulkiyedeyken istanbul universitesinin iktisat kitaplarinida okumussunuz. bize kitap onerebilir misiniz ? liste halinda olur agirlik sirasina gore olur.
yardimci olursaniz sevinirim.
tesekkurler hocam.
Öncelikle Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce kitabını okumanızı öneririm. Sonra da Fatih Özatay'ın Parasal İktisat kitabını. Benim kendi kitaplarım için önerdiğim okunma sırası zaten yazılarım/kitaplarım bölümünde mevcut.
SilHocam güzel yazınız için teşekkürler. mb nin faiz indiriminin anıonda gösterge faizlerine yansımasının nedeni nedir hocam nasıl direkt bu kadar çabuk etkileyebiliyor?
YanıtlaSilve krizde olan ülkelerden mesela yunanistan ın kredi derecesi şu anda moodys te nedir hocam.
"faiz indirilirse kredi talebi, kredi hacmi, dolayısıyla para miktarı artar ve bu paranın bir kısmı devlet tahvillerine girerek tahvilin fiyatını artırır ve faizini düşürür" beklentisi ve mekaniği fiyatlanıyor ve bu fiyatlama neticesinde gösterge tahvilin faizi düşüyor.
Silİki etki bir arada gerçekleşti. Önce TCMB'nin faiz indirimi piyasa faizlerine düşüş etkisi yaptı ardından Moodys'in not artırımı da faizler üzerinde düşürücü etki yaptı. O nedenle bu kez hızlı bir düşüş oldu.
SilYunanistan'ın Moodys'den notu son olarak C idi.
Bana kalırsa bu not arttırımı sadece bir parmak bal. Ortada bir Suriye harekatı göremiyorum. Türkiye ekonomisi, 100 milyar dolardan fazla 1 yıldan az vadeli borcun altındayken kimseyle savaşa giremez, altında kalır. Bu not artışı, Suriye konusunda Türkiye'nin taleplerini karşılamayacak olan ABD'nin karşılık olarak gösterdiği küçük bir jest sadece.
YanıtlaSilharekat savaş filan kesinlikle yok. Irak formülünü uygulayacaklar. ülkeyi 3-4'e bölüp, petrol-gaz gelirlerini de nüfusa göre bölüştürecekler. önemli şehirlere de BM askerlerini yerleştirecekler. Golan tepelerini İsrail'e bırakacaklar. kuzeye özerk bir Kürt bölgesi kuracaklar.
SilBu konuda spekülasyon bol.
SilHocam benim size sormak istediğim; bütün bu not artışı ve güçlenen ekonomi söylemleri arasında, siz Türkiye ekonomisinin bugünkü halini bir başarı olarak görebiliyor musunuz?
YanıtlaSilDünyada likiditenin bol olduğu bir dönemde, ihtiyacından fazla döviz girişi olan bir ekonomi faizleri sürekli indirir. Düşen faiz giderleri bütçenin ve kamu borcunun daha sağlıklı hale gelmesini sağlar. Derecelendirme kuruluşları da zaten bu haliyle sermaye çeken bir ülkeye bol keseden not verir. Ama işsizlik hala %10(ki gerçek işsizlik çok daha üzerinde), ekonomi potansiyelinin altında büyüyor. Ben pek de bir başarı göremiyorum.
Devlet ucuza borçlanıyor diye ekonomi tıkırında anlayışı bizim ekonomistler arasında çok yaygın. Ama ülke tasarruf edemiyor. Verginin çoğunu ödeyen alt ve orta gelir grupları, bir de negatif reel faiz ile daha da fazla gelir kaybına uğruyor. Her şey alt gelirlilerden üst gelirdekilere servet aktarımına yarıyor. Klişe olacak ama zenginler zenginleşiyor, fakirler fakirleşiyor.
Mevcut sayılar ve oranlar belki göründüğü kadar olmasa da ülkenin zenginleştiğini gösteriyor.
SilÜlke zenginleşiyor da bu zenginlikten aslan payını yine zenginler alıyor hocam. Kişi başına milli gelirde de çok bir artış yok zaten.
SilKişi başına milli gelir son onbir yılda 3 kattan fazla artmış görünüyor.
Siliyi günler hocam
YanıtlaSil1-dolar faizi %3 TL %5 artık dolar almak daha cazip
2-dün açıklanan veri vardı
Mart sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az
kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış
borç stoku, 155,9 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir,
3-TCMB-EKONOMİSTLER TOPLANTISI: 2'NCİ ÇEYREK BÜYÜMESİ HALA YAVAŞ
hocam size sorum;
ekonomi büyümesi ilk çeyrek için %2 tahminleri var ve faizleri tarihi düşük seviye ve negatif faiz döneminde ,2008 krizi başlamadan abd faizi 5.5 idi ve şuan 0,25 düştü hala abd %2 temposunda türkiye içinde gelişmiş ülkelerde olan büyüyememe sorunu nun başlarında olabilirmiyiz ?
kısa vadeli dış borç stokunun mutlak rakamından çok bu borcun karşılığında ne kadar döviz varlığımızın olduğu daha önemli. döviz varlık-yükümlülük dengemizin en iyi olduğu 2007 yılında kısa vadeli dış borç stoku döviz varlıklarının %29'u kadar iken, en son verilere göre bu oran %69'a çıkmış. döviz likiditesi anlamında 2007'ye kıyasla durumumuz epey bir kötüleşmiş diyebiliriz.
SilTürkiye ile ABD ekonomisini salt büyüme anlamında kıyaslamak doğru olmaz gibi. mesela ABD'de sabit fiyatlarla özel sektör yatırımları halen 2003 seviyesinde. en büyük problemleri de bu zaten, yeterince istihdam yaratamıyorlar. son birkaç senede işsizlik oranlarındaki düşüşün tamamı fiilen işsiz olduğu halde istatistiki nedenlerle işgücünden düşülmüş olanlar. yoksa her yıl işgücüne katılanların sayısı kadar bile ek istihdam yaratamıyorlar. Türkiye'de en azından sabit fiyatlarla özel sektör yatırımları artış trendinde. bence ilk etapta bu göstergeye bakılmalı.
bence yüksek döviz borcumuz büyümeyi önünde engel 2012 ylında altın hariç hariç büyüme 0.8 gerçekleşti,
Silayrıca 800 milyar dolarlık ekonomiyi büyütmek sanıldığı kadar kolay olmasa gerek ,bu gün hane halkı banklara borcu 300 milyar tl ,mevduat kredi dönüşüm oranı %109 olmuş şimdi yılda %5 faiz verecen banka kredileri %20 artacak aradaki fark nasıl karşılanacak yurt dışı finansman la ama nereye kadar sürer rakamsal olarak bakarsak 2013 sonu krediler 960 milyar tl olacak 2014 yine %20 kredi artışı olursa 192 milyar tl kabaca 100 milyar dolar
sözün özü merkez bankası politikası çelişmeye ve riskli olmaya başladı örneğin MAYIS PPK toplantısı Mevcut imkân dâhilinde Türk lirası zorunlu karşılıklar için 30,9 milyar ABD doları değerinde döviz tutulmaktadır.
NİSAN PPK DA İSE Mevcut imkân dâhilinde Türk lirası zorunlu karşılıklar için 32,7 milyar ABD doları değerinde döviz tutulmaktadır.artık bankalar munzam dolar değil TL olarak tutacaktır
düne kadar %15 kredi artışının üstüne izin vermeyiz diyen TCMB BDDK ali babacan bu gün %20-22 ses çıkarmıyolar neden ? büyüme yok
1-ZAFER ÇAGLAYAN NE DEMİŞ ;2013'ün 1. çeyreğinde de büyüme zayıf gelecek. Çünkü iç talep hala zayıf.
2- ALİ BABACAN NE DEMİŞ ;Ali Babacan, büyümenin ilk çeyrekte tahminlerin biraz altında kalacağını
asıl mesele Türkiye'de özel sektör yatırımlarının yabancının parasıyla yapılması. iç tasarrufları artırıp daha çok kendi kaynaklarımızla yatırım yapmamız lazım.
SilTürkiye gibi petrol, doğal gaz vb kaynağı olmayan ve teknoloji de üretemeyen ülkelerde dış borçlanma, cari açık normaldir. Buna karşılık bu açığı ve dış borçlanmayı % 7 - 8 büyüyeceğiz diyerek zorlamak sıkıntı yaratır.
SilTürkiye'de kamu kesiminin borcu oldukça düşüktür. Yüksek olan özel kesimin kısa vadeli borcudur. Doğru politikalarla fazla sorun yaşanmadan devam edilebilir. Doğru politikaların başında yapısal reformlar geliyor. Nedir bu yapısal reformlar derseniz aynı başlıkla bu blogda yayınlanmış yazıma bir göz atabilirsiniz.
hocam ne kadarda güzel özetlemişsiniz...
YanıtlaSilyıllardır bize yapılan tek şey sadece bir matematik işleminden ibaret yani otoriteler bize +1 veriyor ama bunu vermeden öncede zaten bir şekilde -1 hep bizim hayatımızda bulunuyor ve SONUÇ HEP 0 OLUYOR.Daha önceki yazınızda da değinmiş olduğunuz analitik düşünme kabiliyetinden yoksun olduğumuz için insanlar daha reyting şiketleri nedir ne değildir diye sorgulamadan Türkiye yükselmiş bak demek ki işler yolunda demekten başka bir şey yapmıyorlar.
Aslında zor olanda bu çünkü bi ülkede bazı konularda tekel noktasında olan kurumların uyguladığı yanlış politikaların bedelini yine bizler yani vatandaşlar ödüyor MB faiz oranlarında yaptığı değişikliklerle hem vatandaşın tasarruflarını azaltmakta hemde bankalara uyguladığı gecelik faiz oranları ile borç verme şekli ile zaten faizle dönen hayatımızda her türlü masrafın vatandaşa çıkmasına neden olmaktadır...
bir gün bağımsız olan politikalarımızla bize daha güzel şeyler öğretmeniz dileğiyle öğretileriniz için teşekkürler hocam.
hocam merhaba. benim sorum size amatörce gelebilir onun için şimdiden kusura bakmayın, kur artışının ufak da olsa ROK artışı ile bir ilişkisi olabilir mi? teşekkürler.
YanıtlaSilEstağfurullah tersine teknik bir soru sormuşsunuz.
SilDaha önceki ROK artışlarının kurlar üzerinde böyle bir etkisi olmamıştı. Ama bu kez de aynı şey olacak diye bir şey söyleyemeyiz. Biraz daha bekleyip sonra bu tahminlerden hangisinin geçerli olduğu analiz etme şansımız olur.
Gerçekten teorik olarak mantıklı tespitler bunlar sayın hocam. peki faizler bu şekilde sürdürülebilecek mi? bu seviyeleri kaldıracak fon arzımız var mı yoksa yakın zamanda tekrar faizler artış gösterir mi.
YanıtlaSilTCMB'nin şu an faiz gibi bir derdi yok. bütün dikkatini büyümeye vermiş durumda, sonra enflasyon geliyor. geçen yıl altın ticaretinin de etkisiyle net ihracat büyümeye epey bir pozitif katkı yapmıştı. bu yıl bırakın pozitif katkıyı negatif katkı yapma ihtimali daha yüksek çünkü geçen senenin aksine Türkiye bu yıl net altın ithalatçısı olacak gibi. diğer ihraç pazarları da olukça durgun, geçen yıla göre canlanma çok sınırlı. dolayısıyla TCMB, bir yandan %15'lik kredi büyüme hedefinden vazgeçerek tüketimi ve yatırımı canlandırmaya, diğer yandan ihracatçıya kur avantajı vermeye çalışıyor.
Silemtia fiyatlarıyla birlikte kur çok artarsa ve dövizin ateşi müdahalelerle de dindirilemezse, TCMB koridorun üstünü genişletebilir. koridorun üstten genişlemesi mevduat faizlerini artırır ama böyle bir senaryo ancak savaş çıkarsa mümkün ki bence düşük ihtimal. çünkü çoğu ülkede sanayi üretimi epey durgun, emtialar üzerinde baskı az. eldeki veriler kısa vadede reel faizlerin artmasının küresel bir ekonomik daralmayla mümkün olabileceğini gösteriyor. o zaman hem sermaye çıkışları nominal faizleri artırır hem talebin azalması enflasyonu düşürür.
Evet TCMB aslında yasal görevi olan fiyat istikrarı sağlama ve bu görevi geniş yorumlayarak edindiği finansal istikrarı sağlama görevlerinin yanına şimdi bir de büyümeyi kollama ve koruma görevini kattı. Bu durumda da tasarrufları artırarak yatırımlara fon sağlama işi ikinci plana itildi. İç talebi yani tüketimi artırma ön plana çıktı. Bu durumda içeride bulunmayan tasarruflar dışarıdan borç olarak alınacak. Kısa dönem için uygulanabilecek bir politika olmakla birlikte orta - uzun dönemde sıkıntı yaratır. Çünkü dış fonları kullanmak sonsuza kadar mümkün olmaz.
SilMerhaba Hocam, Doların yükselmesini faizlerin düşüşü sonucu karar birimlerinin düşük faizi dolara tercih etmelerine bağlamışsınız . Sizce karar birimleri bu kadar çabuk tepki verebilirler mi bu konuya. Biraz daha sürenin geçmesi gerekmez miydi.
YanıtlaSilAslında tepki sanki çabuk gibi görünse de bir süredir devam eden bir tepki söz konusu. Sadece son günlerde sürü etkisiyle hızlandı.
SilHocam, şimdi not arttı ama kendimi yabancı fon yöneticisinin yerine koyduğum zaman "overbought" bir borsa endeksi ve tahvil piyasası görüyorum. bu şartlarda adamlar girmezler gibi. biraz oversold olsun öyle bakarız derler bence. o nedenle kısa vadede büyük montanlı para girişi zor görünüyor.
YanıtlaSilDünyadaki pek çok borsa benzer durumda şimdilerde. Ama ben de bizim borsanın çok yükseldiğini düşünüyorum.
Silhocam Bankalar BDPS VE KRS ile halka 850milyar kredi vermişler havadan para yaratmışlar..850milyar tlnin senelik faizi kabaca%10 dan olsa 70 80 milyar tl halkın bankalara ödemesi gereken para var..ama sorun şurda fiziki gerçek para sadece 61milyar tl..devletin para basma yetkisi varken basmıyor dışardan ucuz borçlanıyor paranın dışarı kaçmasını sağlıyor..demem o ki 61milyar fiziki parayla nasıl 70 80 milyar faiz ödenir?
YanıtlaSilKaydi para yaratma mekanizması.
Silbide Türkiyenin notu artıp durdukça yabancı girişi oluyor sıcak parayı borsa,tahvil,faiz v.s yatırıyorlar kısa vadeli genelde..bunlarda karlarını alıp gidiyorlar bu paralar halktan çıkıyor..ya sıcak para ani çıkarsa nolur?
SilHerhalde yabancı çıkışı arttı. Türkiye ekonomisi o kadar da iyi değil. İnşaat yapmaktan başka bir şey göremiyorum. Müteahhitler ile arsa sahipleri zengin oldu. Balon her tarafta. Patlaması yakın
YanıtlaSilİstanbul'a yapılacak çılgın(!) projelerden başka bir projesi, planlaması olmayan ekonomi yöneticilerinin elinde kala kala inşaat kaldı. O da balon olur patlarsa hepimiz içindeyken patlar dikkatli olun..
SilDünyanın her yanında borsa balonu şişiyor. Bizde de durum benziyor.
SilHocam döviz yükselisini,sicak para uzesinde ilk etapta faiz indiriminin not arttirimindan daha etkili olmasina baglayabilirmiyiz?Not arttirimin etkisi ortaya cikmaya basladiginda kurun tekrar dusecegini soyleyebilirmiyiz?Tum bunlar dogru tespitse nihai olarak sicak para yerini uzun vadeli yatirimlara birakmis olacak diye dusunuyorum
YanıtlaSilBunların hepsi de mümkündür ama sıcak para azalırken yerini doğrudan yabancı sermayenin alması sanıldığı kadar kolay ve hızlı olmuyor.
SilEvet hocam ben de öyke dusunuyorum hizli olmayacagndan sanirim bir sure daha kur yukselecek gibi.
SilTebrikler Hocam , bizlere ışık oluyorsunuz , emekleriniz için teşekkürler ,,
YanıtlaSil2.Not artırımını bekleyen other smart money fonlar piyasamıza girerken yüksek kurdan TL'ye dönüşüm ortamını isteyecektir , böylece daha yatırım başlamadan 1-0 başlayacaklar ve de olası bir stoploss durumunda ya da karlı işlemler sonunda piyamamızdan çıkmak istediklerinde düşük kurdan çıkarak 2.golü atacaklardır. Aslında bu bir yerde en başında yapılmış bir hedge işlemidir. Saygılarımla !
Teşekkürler.
SilDoğrudur ama her zaman işler öyle gitmez bazen de ciddi kayıplar yaşayabilirler.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBorsa yükseliyor ama borsaların tamamında balonlar oluşuyor. Çok dikkatli olmak gerekir.
SilKüçük yatırımcı için yatırım yapmak açısından uygun bir ortamda değiliz ne yazık ki. Ben hiç kimsenin bu ortamda sağlıklı öneride bulunabileceğini düşünmüyorum.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Silyarinki tahvil ihalesi icin ne dusunuyosunuz hocam? kurlara etkisi nasil olur?
YanıtlaSilTahvil ihalesine ilgi yüksek olabilir ama kuru fazlaca etkileyeceğini sanmıyorum.
Silhocam doları bastıkça malum enflasyon yükseliyor ne işsizliğe çare ne büyümeye çare oluyor bu 1.2seneye doların çökeceği anlamına gelebilirmi?
YanıtlaSilHocam merhaba. Acaba altının düşüşünün Iranın doğalgaz ve petrol gelirlerini altın olarak alması ile ambargo yükünü hafifletme çabalarını boşa çıkarırmı?
YanıtlaSilMerhaba Hocam benim Bir Ödevim var araştırıyorum sizinde fikrinizi almak istedim konu :1973 ve 1979 petrol krizlerinin Türkiye ye etkileri şimdiden teşekkürler hocam
YanıtlaSil