Türkiye'nin Son 15 Yıldaki En Büyük Başarısı
Ben Türkiye’nin son 15 yıldaki en büyük başarısının kadınlarımızın
voleybolda aldıkları sonuçlar olduğunu iddia ediyorum. Aşağıdaki tablo bu
iddiamın kanıtıdır.
Şampiyonluklar
|
Vakıfbank
|
Fenerbahçe
|
Eczacıbaşı
|
Dünya Şampiyonu
|
2013
|
2010
|
|
Avrupa CEV Lig Şampiyonu
|
2011 ve 2013
|
2012
|
|
Avrupa CEV Cup
Şampiyonu
|
2014
|
1999
|
|
Avrupa Challenge Cup
Şampiyonu
|
2008
|
||
Avrupa Top Teams Cup
Şampiyonu
|
2004
|
||
Şampiyonluklar
|
Yıldız Milli Takım
|
A Milli Takım
|
|
Dünya Şampiyonu
|
2011
|
||
Avrupa CEV Voleybol
Ligi Şampiyonu
|
2014
|
||
Akdeniz Oyunları
Şampiyonu
|
2005
|
Tabloda sadece şampiyonluklar yer alıyor. İkincilik ve
üçüncülükleri de yazmaya kalksam sayfaya sığmayacaktı. Tabloda 3 dünya
şampiyonluğu, 4 Avrupa birinci kupası şampiyonluğu, 2 Avrupa ikinci kupası
şampiyonluğu, 1 Avrupa üçüncü kupası şampiyonluğu, 1 Avrupa top teams
şampiyonluğu ve 1 de Akdeniz oyunları şampiyonluğu olmak üzere toplam 12
uluslararası şampiyonluk var.
Böyle bir başarı Türkiye’de yaşamın hiçbir alanında yok. Üstelik
bu başarı son derecede kısıtlı bir çerçeveden yaratılmış bir başarı. Çünkü Türkiye’de
kızların spor yapması Avrupalı, Amerikalı, Asyalı kızlarınki kadar kolay değil.
Her şeyden önce kız çocukların bir bölümü kapandığı için bu sporu yapamıyor,
açık olanların çoğuna da aileleri izin vermiyor. Yani batılı, Rus ya da uzakdoğulu
kızların belki dörtte biri kadar kız Türkiye’de voleybol sporuna girebiliyor.
Bu yazıyı yazarken aklıma birden Nazım Hikmet’in şiiri geldi:
“Ve kadınlar / bizim kadınlarımız / korkunç ve mübarek elleri / ince, küçük
çeneleri, kocaman gözleriyle / anamız, avradımız, yarimiz / ve sanki hiç
yaşamamış gibi ölen / ve soframızdaki yeri / öküzümüzden sonra gelen / ve
dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız / ve ekinde, tütünde ve pazardaki / ve
karasabana koşulan / ve ağıllarda / ışıltısında yere saplı bıçakların / oynak,
ağır kalçalarıyla bizim olan kadınlar / bizim kadınlarımız.”
Sayın hocam, bu başarılar, Fenerbahçe'nin amatör branşlara yaptığı yatırımlar sonrası ortaya çıkan mecburi rekabetin getirdiği sonuçlardır. Uydur, kaydır şike bahaneleriyle yükselen yıldızı ele geçiremediler. Fenerbahçe, her şeyiyle bir milli güç olduğunu ispat etti. Fenerbahçe sevdalıları hem Türk cumhuriyet bayrağının, hem kulübünün arkasında hararetle ve inatla durdu. En son plan olan sponsor darbesinin de tutmayacağı belli oldu. Üç günde 45 bin forma sattık. Bu derece güçlü bir sivil toplum hareketini gelişmekte (!) olan ülkelerde bulamazsınız. Bu bağımsız, menfaatsiz, demokratik güçtür. Amatör sporlarda yarattığımız bu kabiliyetlerin en önemli örneği de olimpiyatlara verdiğimiz sporcu sayısıdır. Fenerbahçe, yıkılmayacaktır. Amatör sporlara, gençlere verdiği destek devam edecek, her daim "ay-yıldızlı" bayrağın kürsülerde dalgalanması için elinden geleni yapmaya devam edecektir.
YanıtlaSilDoğrudur Fenerbahçe'nin bu alana yeniden girişi rekabeti ve kaliteyi yükseltti ama Eczacıbaşı ve Vakıfbank'ın (Güneş Sigorta) bu alana yaptığı yatırımı da asla unutmamak gerekir.
SilFenerbahçe'nin futbol dışı diğer spor dallarına yapmış olduğu yatırıma ne kadar saygı duyup, seviniyorsak, futbolda 2011-2012 döneminde yöneticilerinin içinde olduğu şike ve teşvik sürecine de o kadar üzülüyoruz..
SilSelamlar. Yine konu eğitime ve bilimsel bakis acisina geliyor ve sabirla calismaya.. Bu şekilde basarida kalici oluyor.. Hayatta ve ekonomide kestirmeden basari veya sihirbazlikla şapkadan tavsan cikarma yok sanirim.. Yazi için teşekkürler.sayg.
YanıtlaSilÇok doğru. Voleybol büyük ölçüde bir okul sporu. Ayrıca basketbol ve voleybolu oynayanların eğitim düzeyi yüksek.
SilHocam bana göre voleyboldaki bu başarılarımız tamamen voleybolun başındaki profesyonel idarecilerden kaynaklanmaktadır. Mesela futbolumuzu ele alırsak birçok ilgisiz, alakasız ve sadece parası olduğu için idarecilik yapan zatları göreceğiz. Bu yüzden futbolumuz kurumsal bir kimlik kazanamamakta ve bir adım ileri gidememektedir. Futbolun başındaki bu vebanın basketbola da sıçardığını görüyorum son zamanlarda.
YanıtlaSilYöneticilerin mutlaka çok olumlu katkıları var. Futbolda haklısınız ama basketbolda durum öyle görünmüyor. Kadın milli takımın başarılarının yanı sıra Galatasaray kadın basket takımının Avrupa şampiyonluğu var. Fenerbahçe yıllardır Avrupa'da ilk sıralarda. Kayseri Kaski de çok iyi yerlere geldi. Erkek Ümit Milli Takımının Avrupa şampiyonluğu da çok önemli.
SilSanırım asıl mesele altyapıda bilimsellik ve bilim dışılık. Voleybol ve basketbol daha çok okul sporu. Dolayısıyla okullarda hem daha bilimsel bir zemin buluyor hem de daha eğitimli kişiler işin içine giriyor. Oysa futbol bizde tam olarak okul sporu değil. Daha çok sokak sporu. O nedenle altyapısı sağlam değil.
Hocam hiç bu açıdan düşünmemiştim çok teşekkür ederim katkınız için. Altyapı ve kurumsallık her alanda olduğu gibi sporda istikrarlı bir çizgi sürdürmek için de gerekli.
SilKesinlikle. Aksi takdirde sokakta öğrenilen şey tümüyle kişisel yeteneğe kalıyor. Bence Almanların başarı sırrı da burada.
SilBarcelona La Masia futbol akademisi dediğiniz şeyin birebir kanıtı hocam..O jenerasyon İspanya'ya 2 Avrupa Şampiyonluğu 1 Dünya Şampiyonluğu getirerek misyonunu tamamladı.Şimdi sıra Almanlarda:)
SilHocam Merhaba !
YanıtlaSilVoleybol'u çok yakından takip eden bir izleyici olarak, Türkiye'de dünya standartlarında voleybol oynanmaya başlaması Acıbadem Sağlık Grubu'nun Fenerbahçe'ye sponsor olması ile başladı. M.Ali Aydınlar'ın transferleri Kulübe bırakmayıp doğrudan kendisinin yaptığını biliyorum. Diğer takımlarda yarıştan geri kalmamak için yatırım yapmak zorunda kaldı ve voleybolda seviye çok iyi bir noktaya geldi. Bu milli takımımıza da yansıdı. Voleybolda futbola göre çok cüzi bütçelerle bu başarı yakalanırken, futbola bu kadar para harcanmasına rağmen ve hiçbir başarı da yokken voleybolun hala gazetelerin spor sayfalarında yer bulamaması çok hazin verici bir durum. Spor basını ve camiası bu başarıyı nasıl görmezlikten gelebiliyor aklım almıyor !
Aslına bakarsanız voleybola Vakıfbank, Fenerbahçe, Eczacıbaşı ve Galatasaray'ın harcadığı para dünya kulüpleri arasında en yüksek paralar. Yani oransal olarak bakarsak voleybola futboldan daha fazla para harcadığımızı söyleyebiliriz.
SilMedyanın yeterince yer vermemesinin nedeni ise bu sporların futbol kadar popüler olmaması. Sıradan bir Fenerliye sorsanız kadın voleybol takımının dünya şampiyonu olduğunu ya da sıradan bir Galatasaraylıya sorsanız kadın basketbol takımının Avrupa şampiyonu olduğunu bileceğinden kuşkuluyum.
Sayın hocam,
YanıtlaSilÖnceden anlaşılmış kolay okullarda okuyan bir avuç özel yetiştirilmiş sporcuyla alınan bu başarıları "Türk Voleyboluna" mal Bir avuç etmememizin yanlış olduğunu düşünüyorum.
bunu yapmak o kadar kolay olsa her alanda elde ederdik bu basariyi
SilSayin hocam anlayamiyorum fed surekli likiditeyi artirirken bizim ekonomistler Endise verici para basilmasi devam ediyor diyorlar daha sonra fed tahvil alimini kisinca bizim gibi gelismekte olan ulkeler icin kotu diyorlar bu nasil celiski.saygilar
YanıtlaSilEndişe gelecekle ilgili. Bu kadar para basılması gün gelip dengeleri farklı biçimde bozacak.
SilFed'in tahvil alımını kısması yakında para politikasını sıkılaştıracağı ve bizim gibi ülkelere gelecek para akımının azalacağı anlamına geliyor. O nedenle bizim açımızdan kötü. İlki uzun vadeli ve küresel bir endişe, ikincisi kısa vadeli ve daha yerel bir endişe.
Ekonomi böyle çelişkiler yumağıdır. Kısa vade ve uzun vade bakışları çelişkilidir. Zaman içinde görüşler, teoriler değişir. Çünkü zaman içinde ekonomik sistemin işleyişi değişir. Yeni durumu açıklayan teoriler ortaya çıkar. Özetle ekonomi, çelişkiler bilimidir. Heyecan verici yanı da budur.
SilSayin hocam abdnin politika faizi gecelik faizini nasil gorebiliyoruz.bir sitede sadece 10 yillik tahvil faizi gordum neden digerlerini vermiyorlar. Bu 10 yillik faiz fed yerine abd hazinesinin faizi degil midir hocam
YanıtlaSilTCMB'nin sitesinde para politikası başlığını tıklayın sonra da TCMB faiz oranlarını tıklayın TCMB'nin bütün faiz oranlarını görebilirsiniz.
SilSözünü ettiğiniz 10 yıllık tahvil faizi Hazine tahvilinin faizidir. Bizde daha çok vadesine 2 yıl süre kalmış olan tahvillerin faizi gösterge faiz olarak kullanılıyor ama 10 yıllıkların faizinin kullanıldığı da oluyor. ABD'de ise 10 yıllıklar gösterge faiz olarak kullanılıyor. Hazine borçlanmasının ortalama vadesi neyse onu kullanmak lazım. Bizde 2 yıllık tahvil faizini gösterge faiz olarak almak daha doğrudur.
Fed'in uyguladığı faizleri görebilmek için fed'in sitesine bakmanız gerekir. http://www.federalreserve.gov/default.htm
Silhocam konuyla biraz alakasız fakat kısa bir sorum olacaktı;örneğin bir ekonomi tam istihdam düzeyine geldiğinde üretebileceği kadar üretmiş ve ekonomide işçiler ve makinalar tam kapasite ile çalışırken yatırım harcamalarında ki artış sonucunda yatırım mallarının, teçhizatların bazı girdilerin fiyatlarında yükselme olur mu? Toplam talep arttığında tüketim mallarının fiyatlarında ki yükselmeye alıştık fakat aynı şey yatırm malları için de girdiler içinde geçerlimidir ?
YanıtlaSil2) hıcam Türkiye bugün yatırım malı olarak makina, teçhizat olarak nelerin üretimini yapmaktadır benim aklıma çok bi şey gelmiyor malesef . Yatırım malına ; sermaye stokuna yapılan ek ilave diyoruz fakat aklıma doğru dürüst bir şey gelmiyor
(1) Bir ekonomi hiçbir zaman bütün kapasite ve kaynaklarını tam olarak kullanarak çalışamaz. Tam istihdam ile kastedilen düzeyin içinde de bir miktar kapasite eksikliği, bir miktar işsizlik vardır. Örneğin bir fabrika hiçbir zaman yüzde 100 kapasiteyle sürekli çalışamaz. Elektrik kesintisi olur, grev olur, bakım onarım araları olur vs. Yatırım mallarının ve girdilerin fiyatlarında ise her zaman artış olabilir. Örneğin petrol ithal edilen bir ürün ise ve fiyatı artmışsa girdi fiyatı artacak demektir. Ya da yatırım mallarının üretiminde bir aksama olmuşsa fiyatı artar. Yani yatırım mallarındaki fiyat artışı tam istihdam haline de olabilir.
Sil(2) Türkiye bugün birçok makine ve teçhizatın üretimini yapıyor. Belki makinenin tamamını değil ama pek çok parçasını üretebiliyor. Tekstil makineleri bunun bir örneği.
http://tr.tradingeconomics.com/united-states/indicators hocam bu sitede 10 yıllık devlet tahvili faizi en son 2.48 diyor. Faiz oranı ise 0.25 diyor bu 0.25 1 haftalık repo faizi ya da politika faizi midir hocam. saygılar hocam. önceki cevaplarınız için çok teşekkürler.
YanıtlaSilhocam http://tr.investing.com/rates-bonds/usa-government-bonds?maturity_from=10&maturity_to=290 bu sitede de yıllık faiz 0.11 diyor kafam karıştı :)
SilABD Hazinesinin 10 yıl vadeli tahvillerinin ikinci el piyasadaki faizi şu aralar % 2,48. Yüzde 0,25 olan ise Fed'in politika faizi. 0,11 ne ben de bilmiyorum.
SilMahfi hocam merhabalar,
YanıtlaSilÖnceliğim iş bankası olmakla beraber garanti bankası,akbank ve diğer özel bankaların bilim sınavlarına hazırlanıyorum. Bu hazırlık sürecinde bana önerebileceğiniz kitaplar varsa çok memnun olurum.
Şimdiden teşekkürler ederim,
Saygılar
Doğrudan bu sınavlar için önereceğim bir kitap yok.
SilBaşarılar dilerim.
hocam bu arada abd nin gerek hazine tahvil faizi gerekse politika faizi çok düşük olmasına rağmen bizim faizlerimizden daha değerli değil mi?
YanıtlaSilHayır. ABD'de Hazine faizi reel olarak 0 ile 0,50 puan arasında değişiyor. Kurların değişmeyeceği varsayımı altında parasını ABD 10 yıllık tahviline yatıran bir Amerikalı yatırımcının eline reel olarak 0 ile 0,50 puan arası faiz geçer. Oysa parasını Türk Hazine kağıdına yatırırsa eline yüzde 8 faiz geçer. Kendi ülkesinde enflasyon yüzde 2 olduğu için eline geçecek reel faiz kabaca yüzde 6 olur. O nedenle de kur riskini üstlenebilirse Türkiye'ye gelmesi çok daha kazançlı olur. Bu dönemde TL değer kazanırsa kazancı artar, TL değer kaybederse kazancı azalır.
SilHocam sabit faizli devlet tahvili faiziyle değişken faizli devlet tahvili arasındaki fark nedir?
YanıtlaSilSabit faizlide faiz baştan bellidir değişmez, değişken faizlide ise faiz haftalık tahvil ihalelerinde oluşan ortalama faizlere göre belirlenir yani baştan belli değildir. Enflasyonda düşüş bekliyorsanız sabit faizli tahvil almak akıllıca olur çünkü enflasyon düştükçe değişken faiz de düşer ama sabit faiz aynı kalır. Enflasyonda artış bekliyorsanız tersini yapmak artan enflasyonla birlikte artan faizden yararlanmak daha akıllıca bir iştir.
SilÜstadım haklısınız. Voleybolda gerek milli takımlar gerekse kulüpler düzeyinde büyük başarı var ama nedense kamu oyunca görmezden geliniyor. Varsa yoksa futbol... O da çok önemli ama diğer branşlar bu kadar ihmal edilmemeli. Ben de voleybolcularımızı kutluyorum...
YanıtlaSilBu tespit bugün de geçerliliğini koruyor.
YanıtlaSil