IMF ile İlgili Yeni Şehir Efsanesi

Son dönemde yeni bir şehir efsanesi çıktı ortalığa. Farklı versiyonları var ama genel olarak söylentiler şöylece toparlanabilir: “Türkiye IMF ile görüşüyormuş, anlaşma gizliden gizliye yapılmış, IMF seçime kadar belirli bir borcu avans olarak vermiş, seçimden sonra asıl parayı verecekmiş.” Önceleri herhangi bir resmi tepki verilmeyen bu söylentiler konusunda önceki gün Hazine ve Maliye Bakanlığı bunların doğru olmadığını açıkladı.  

Deveye sormuşlar “neren eğri” diye o da “nerem doğru ki” diye yanıtlamış. Tam onun gibi bir şehir efsanesi bu. Neresinden başlasam düzeltmeye bilmiyorum. En baştan başlamak en doğrusu galiba.

Türkiye IMF İle Gizlice Görüşüyormuş
IMF’nin yürütme organı 24 kişiden oluşan İcra Direktörleri Kurulu’dur. IMF’nin üyesi konumundaki 189 ülkeden 8’i (ABD, Japonya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya ve Suudi Arabistan) bu kurulda tek başına temsil edilir. Geri kalan 181 ülke gruplar halinde temsil edilir. Bu gruplar kendi içinden bir icra direktörü ve iki vekil seçerler ve kurulda bu yolla temsil edilirler. Türkiye’nin bulunduğu grubun, oy oranlarının görünümü şöyledir:

Grup Üyesi Ülkeler
Oy Sayısı
IMF’deki Oy Oranı (%)
Avusturya
40.785
0,8
Beyaz Rusya
8.280
0,2
Çek Cumhuriyeti
23.267
0,5
Macaristan
20.865
0,4
Kosova
2.291
0,0
Slovak Cumhuriyeti
11.475
0,2
Slovenya
7.330
0,1
Türkiye
48.051
1,0
Grup Toplamı
162.344
3,2
IMF Toplamı
5.031.614
100,0

Bu grubun icra direktörleri kurulundaki temsilcileri Raci Kaya (Türk, icra direktörü), Christian Just (icra direktörü vekili, Avusturya) ve Szilard Benk’dir (icra direktörü vekili, Macaristan.)

IMF heyetleri ülkeleri yılda bir kez (bazı ülkeleri iki yılda bir kez) ziyaret eder ve yetkililerle görüşerek ülke raporu hazırlarlar. Buna ‘gözetim’ (surveillance) denir. Bazı ülkelerde IMF’nin temsilcilikleri bulunur. Türk yetkililerin bu gözetim ziyaretleri sırasında IMF heyetiyle veya Türkiye’deki IMF misyonu ile ya da IMF merkezinde bulunan icra direktörü aracılığıyla IMF yetkilileriyle her zaman görüşmesi söz konusudur. Dolayısıyla, “Türk yetkililer IMF ile görüşüyorlarmış” şeklinde ortaya atılan iddia doğrudur ama bunda bir gizlilik, tuhaflık, anormallik yoktur. Eğer Türk yetkililer IMF ile görüşmüyorlarsa ya da IMF yetkilileri bizimkilerle görüşmüyorsa asıl o zaman tuhaflık, anormallik var demektir.

IMF Avans Verir mi?
IMF, genellikle ödemeler dengesi sıkıntısına girmiş olan veya girmesi olası olan üye ülkelere, bu ülkelerin destek talebi üzerine destek verir. Bu destek maddi desteğin yanında danışmanlığı da içerir.

IMF’nin temel destek aracı Stand By Düzenlemesidir (SBA.) Temel olarak 12 ila 24 aylık bir destek süresini kapsamakla birlikte 3 yıla kadar uzayabilir. IMF’nin SBA yanı sıra daha az kullanılan başka bazı imkânları da vardır. Bunların en önemlileri; Süresi Uzatılmış Fon Kolaylığı (EFF), Esnek Kredi Hattı, Önlem Alma ve Likidite Artırma İmkânıdır.

IMF destekleri, destek talebinde bulunan ülkenin IMF yönetimine bir niyet mektubu (letter of intent) vermesiyle başlar. Bu niyet mektubu üye ülke yetkilileri ve IMF temsilcileri arasında yapılan görüşmeler sonrasında yapılması gereken konular üzerinde sağlanan anlaşma sonrasında IMF yetkilileri tarafından kaleme alınır ve ilgili ülke yetkilileri tarafından imzalanır. Bu yetkililer bizim örneğimizde Hazine’den sorumlu bakan (Hazine ve Maliye Bakanı) ve Merkez Bankası Başkanıdır. Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Balkanı aynı zamanda IMF’nin pay sahipleri genel kurulu görevini yapan Guvernörler Kurulu’nun üyesidirler (guvernör ve guvernör vekili olarak.)    

Niyet mektubu verildikten sonra IMF bu niyet mektubuna dayanarak bir SBA düzenlemesi hazırlar. Bu düzenleme, ülkenin yapması gerekenleri, alması gereken önlemleri ve bunların zamanlarını içeren ayrıntılı bir düzenlemedir. SBA düzenlemesi görüşülmek ve onaylanmak üzere İcra Direktörleri Kuruluna gelir. Orada Türkiye için bu incelemeyi yapan ve düzenlemeyi hazırlayan IMF heyeti temsilcileri gerekli bilgileri verir ve açıklamaları yaparlar. Ardından 24 üyeli bu kurul düzenlemeyi onaylarsa yürürlüğe girer. Bu düzenleme birtakım koşullar içerir. Buna ‘koşullandırma’ deniyor. IMF, vereceği desteği bir seferde vermez. Genellikle ilk taksiti biraz yüksek tutarak (önden yüklemeli program) eşit taksitler halinde ve üçer aylık dilimler halinde verir. Her bir dilimi serbest bırakmadan önce de SBA’da o dönem için öngörülen koşulların yerine getirilip getirilmediğine, hedeflerin tutturulup tutturulmadığına bakar.

Dolayısıyla IMF’nin bu aşamalar tamamlanmadan bir ülkeye para vermesi mümkün olmadığı gibi o verilecek paraya atfen avans ödemesi de kesinlikle söz konusu değildir.

IMF Desteğinin Ayrıntıları
IMF’nin sağlayacağı maddi destek normal koşullarda ülkenin IMF’deki kotasının (sermaye payı gibi düşünülmeli) yüzde 435’ine kadar çıkabiliyor. Türkiye’nin IMF’deki kotası 4.659 milyon SDR yani bugünkü karşılığıyla yaklaşık 6,5 milyar dolar olduğuna göre Türkiye’nin normal koşullarda ihtiyaç halinde IMF’den kullanabileceği tutar yaklaşık olarak 28,2 milyar dolardır. Buna karşılık IMF, koşullara göre İstisnai Erişim Politikası çerçevesinde bu limitin üzerinde duruma göre değişen miktarlarda destek verebiliyor.   

IMF’nin sağladığı bu desteğin faizi, kullanılan miktara göre değişiyor. Kotanın yüzde 187’5’ine kadarki desteklerde faiz (temel kullanım bedeli oranı) yüzde 1,05’dir. Buna miktara ve kullanım süresine göre değişen taahhüt bedeli ve her taksitte para çekilirken eklenen 0,5 puan hizmet bedeli eklenir. Destek miktarı ve kullanım süresi arttıkça faiz ve taahhüt bedeli de aran oranlarla yükselir, hizmet bedeli değişmez.     

IMF’nin verdiği borcun geri ödemesi her bir kullanım için kullanım tarihinden itibaren 39 ay sonra başlamak üzere, duruma göre, 39 ay ile 60 ay süresi içinde taksitlerle yapılır.

Siyaset Açısından Doğrular ve Yanlışlar
Bir süredir ortalıkta dolaşan “Türkiye seçimden sonra IMF’ye gidecek ve destek alacak” biçimindeki söylentiyi ana muhalefet partisi de gündeme getiriyor ve iktidar partisinin aleyhine kullanıyor (bunun nedeni iktidar partisinin uzun süre IMF programından çıkmayı, IMF’nin Türkiye’den 5 milyar dolar borç istemesini uzun süre bir başarı simgesi olarak kullanmış olması.) 

İktidar partisi ise önceleri bu eleştirilere hiç yanıt vermemeyi tercih ediyordu. İktidar partisinin bu yaklaşımı siyaset açısından doğru bir yaklaşımdı çünkü IMF’den para geleceği söylentisi piyasalarda iyimserliğin egemen olmasına ve kurun gevşemesine yol açan bir işlev görüyordu. Seçim sonrası bol döviz girişi olacağına ve dolayısıyla kurun daha da düşeceğine inanan insanlar kur hala iyi kötü yüksekken eldeki dövizleri bozdurunca TL değer kazanmaya başlamıştı. 

Piyasa aktörleri ve sokaktaki insanların çoğu iktidar partisinin söylediklerinin arkasında durup durmaması konusundan çok daha fazla Türkiye’ye taze para girişi olup olmayacağıyla ilgili bulunuyor. Dolayısıyla ana muhalefet partisi bu eleştiriyle iktidarın ekmeğine yağ sürüyordu. 

Ne var ki iktidar partisi yetkilileri eleştirilere dayanamayarak bu söylentilerin asılsız olduğunu ve IMF ile hiçbir görüşme yapılmadığını, anlaşma da olmayacağını açıkladılar. Hemen ardından 5,17’ye kadar gerilemiş olan USD/TL kuru yükselmeye başladı.

Türkiye gerçekten ilginç bir ülke. Siyaset sosyolojinden ekonomiye, finanstan piyasa davranışlarına kadar sosyal bilimlerin her alanında adeta laboratuvar gibi. Her gün incelenecek, yorumlanacak pek çok olay çıkıyor.

Yorumlar

  1. Allaha Sukur imfye borcumuz yok
    imfye borcumuz Rakamla:0Yaziyla:SIFIR
    Bu millete neler cektirdi IMF
    Ellerinde james bond merdivenlerden cikarken
    aradan 15 dakika gecerdi
    bir bakan aciklama yapardi: "IMFden para geldi rahatlayacagiz"
    Ama simdi IMF bizden para istiyor "eski gunlerde biz size cok cektirdik ne olur bizi affedin yanlis yaptik Turk ekonomisine yamuk yaptik diyor ve illa bize avans verin diyor" Ama yok oyle yagma bu millet, kendisine yamuk yapani affetmez hamdolsun
    Ben sahsim adina IMFyi affettim siz affettiniz mi Mahfi hocam?

    Cemallettin Basmaci

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben affetmedim, aldıklarını geri versinler o zaman bakarız.

      Sil
    2. Siz altın efsanesini verilerle çürütünce yeni bir şehir efsanesine ihtiyaç hasıl oldu 😃

      Sil
    3. Siz altın efsanesini verilerle çürütünce yeni bir şehir efsanesine ihtiyaç hasıl oldu 😃

      Sil
    4. Unknown, altin meselesinin tarihi binlerce yillik tecrubesi var. Bak MB verilerine diyerek aciklanacak bir sey degil.

      Sil
    5. Türkiye mevcut durumda yurt dışı piyasalardan 7.5% faiz oranı ile USD borçlanıyor IMF borç faizi daha düşük olduğuna ekonomik açıdan IMF den borç almak daha doğru değil mi ?

      Sil
    6. Şu önümüzdeki seçimler bir atlatılsın (iktidar beklentileri doğrultusunda ) o zaman göreceğiz A dan Z ye zamları ve IMF guzellemelerini. Nasıl olsa en az 3 yıl seçim meçim olmadığı için vatandaştan korkmaya da gerek yok. Dolayısıyla POPILIZM e de gerek kalmayacak. Zaten unutkan bir milletiz vesselâm!

      Sil
    7. Basmacı onlar seni affetmiştir merak etme.

      Sil
  2. IMF, World Bank ile ilgili önemli bir sorum var.

    Bu kurumlar, istatistiki raporlar hazırlamak için araştırma yaparken, veri toplarken; bizzat kendi personellerini mi (örneğin) Türkiye'ye gönderiyor? Bu personeller, aylarca Türkiye'yi dolaşıp araştırma mı yapıyor, veri mi topluyor?

    Yoksa IMF, World Bank bütün istatistiki veriyi, (Türkiye örneği için) TÜİK'ten mi, Maliye Bakanlığı'ndan mı, Merkez Bankası'ndan mı ve diğer yetkili kurumlardan mı alıyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF yada DÜNYA BANKASI kendisi istatistik yapmaz ve verileri ilgili kurumların yayınladığı veriler ile analiz yapar.

      Sil
  3. IMF yi bilmem ama seçimden sonra ertelenmiş zamlar devreye alınacak yani hükümet zamlara abanacak.

    YanıtlaSil
  4. Özellikle arka arkaya son iki yazınızı bu kadar ciddiyetle (ve belki de biraz üzülerek ve biraz kızarak) yazdığınıza bakınca, şu "post-truth" denen şeyin ehemmiyeti daha da ortaya çıkıyor Mahfi bey, farkında mısınız?

    http://www.mahfiegilmez.com/2018/09/gercek-otesini-tercih.html

    Bu yazınızı güncelleyerek yayınlamayı ve twitter'ınıza pin'lemeyi düşünür müsünüz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi Eğilmez, diye biri yoktur.

      Hiçkimse benim bu görüşümü değiştiremez.

      Sil
    2. Espiri mı bu yoksa böyle mi düşünüyorsunuz gercekten

      Sil
    3. ruhi kardeş, adsız, post-truth tabirine atfen ironi yapmış, sen kaçırmışsın...
      şöyle beyit vardır: fuzuli ile ruhi atışırlar. ruhi der ki, şu kelp in burda durması ne kadar fuzuli...fuzuli de der ki, vur anı çıksın d.brnden ruhi...
      bu mesajı okursanız, divan edebiyatından güzel bir atışma örneği okuyacağınız, post-truth bir durumdur. beyitten sonra yaşadığınız ruh hali ise ruhi bey, yine post-truth...

      Sil
  5. Hocam,Hükümet sizce IMF ile anlaşır mı ya da anlaşmak zorunda mı? Anlaşmazsak kriz uzar mı?

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hükümetin IMF ile anlaşıp anlaşmayacağını ben bilemem çünkü hükümetin ne düşündüğü, nasıl davranacağı hakkında bir bilgim yok. Ama bence IMF ile bir program Türkiye'nin yararına olur.

      Sil
    2. IMF den gelecek para kanalistanbula bile yetmez.

      Sil
  6. Hocam Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olduğunu uçan kuşlar, yüzen balıklar dahi biliyor. Şahsen iktidarın bundan kaçacak kadar basiretsiz olduğunu da sanmıyorum. Seçimden sonra bir şekilde görüşmelerin başlayacağını düşünüyorum. Lakin farzedelim ki iktidar tükürdüğünü yalamak istemedi ve IMF'ye gitmedi. Bu durumda borçları döndürmek ve ekonomiyi düzlüğe çıkartmak için en makul yöntem ne olur? Kendi kendine uygulayacağı yapısal reformlar ve diğer dış kaynaklardan bulacağı borçlar yeterli olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun yeterli olabilmesi için baştan iki üç önemli yapısal reformu yapmaya başlamış olmak ve kalan kısımlar için de tarihe dayalı net bir program açıklanmış olması lazım. Bunları yapınca borç para bulmak hem daha ucuz hem daha kolay olur. Ama zaten bunları yapacaksak IMF'ye gidip daha ucuza borç almak en akıllıca iş olur. Çünkü IMF de bunları yapmamızı ister zaten

      Sil
  7. Hocam son 1 haftadır gerileyen dolar kurunun en büyük sebebi IMF’den sıcak para geliş ihtimali miydi?

    YanıtlaSil
  8. Bir yönetim ciddi güven kaybına uğramışsa ve IMF gibi bir kuruluşu bile popülist amaçlarla, eski yönetimleri kötülemek ve oy devşirmek için kullanıyorsa, ayrıca da her konuda şeffaflıktan uzaklaşırsa bu tip söylentilerin çıkması kaçınılmazdır.

    Bugün IMF ile stand-by görüşmesi yapılmıyor olması ise yarın yapılmayacağının garantisi hiç değildir. Uluslararası piyasadan para bulması çok zor ve pahalı hale gelmiş bir iktidarın tükürdüğünü yalamamak uğruna IMF'den borç almayıp başka kaynaklardan daha yüksek maliyetli borçlanmaya gitmesi, bakkala olan faizsiz veresiye borcunu bankadan yüksek faizli tüketici kredisi alarak kapatmaya kalkan kişiye benzer.

    Gerçi nasıl olsa her koşulda tüm maliyeti biz ödüyoruz, bu işler kimin umurunda.

    YanıtlaSil
  9. Mahfiz bey,Imf'ingerçekten TÜRKİYE'den borç istediği doğrumu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfiz bey kimse ona bir soralım bakalım ne diyecek?

      Sil
  10. Hocam, benim bildiğim kadariyla imf'den gelecek paradan ziyade asıl imf'nin ülkenin ekonomik gidişatına ve alması gereken tedbirlere kefil olmasi cok daha onemli. Tabii vereceği paranin faizide cok düşük oda ayrı avantaj. TR buna mecbur bile kalsa psikolijik ve sitasi sebeplerle imf ile anlaşma yaonası zor. Merak ettiğim IMF nin alternatifi varmı? 2.ci merak ettigim ise imf programini eksiksiz uygulamak istesek bu işi kendi içimizde halledebilirmiyiz? Hangi yol ekonomik olarak daha avantajlıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, çünkü IMF'nin gelmesi demek yabancı yatırımcının Türkiye hakkında yitirdiği güveni yeniden bulması demek.
      IMF programını eksiksiz kendimiz yapacaksak IMF ilke yapmak daha doğrudur çünkü IMF parası daha düşük maliyetlidir.

      Sil
  11. Hocam IMF bu şartlarda Türkiye ye gelir mi? Gelirse vereceği miktar (28.5milyar) ekonomik sıkıntılara çare olur mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF, üyesi olan bir ülke kendisini çağırdığında gitmemezlik edemez.
      IMF'nin vereceği paradan çok buraya gelerek vereceği güven önemlidir. Çünkü IMF'yi gören yabancı yatırımcı buraya gelir ve daha ucuza kredi verir.

      Sil
    2. IMF, her seyden once dunya ekonomisinin ve uluslarasi ekonomik sistemin aksaksiz devam etmesi icin olusturulmus bir kurumdur. Uluslarasi ekonomiye dahil bir IMF uyesi ulkede herhangi bir kriz yasandiginda kriz emaresi goruldugunde o ulkeyi yonetenler eger IMF ve onun kredisine guvenirligine ihtiyaclari varsa IMF ile ortak hazirlanacak bir program dahilinde IMFye gider.

      IMF, uluslarasi kuresel ekonomide hastaliga yakalnmis(ki bu hastalik cogunluk odemeler dengesinden kaynaklanmis) ulkelere tedavi receteleri destek ve kredi verir. IMFnin bundaki amaci kuresel dunya ekonomisini bir ulkede cikan aksakliktan korumak dunya ekonomisinin surekligini aksaksiz devamini saglamaktir.Boylelikle o ulkede yasanan bir sorunun baska ulkelere sirayet etmesini engellemektir.
      Isterse 300bin nufuslu kiyida kosede bir ulke olsun o ulkede cikabilecek bir kriz baska ulekeri etkileyebilecegi dusunulmektedir teorik ve hatta pratik olarak.
      Bu nedenle IMF dunya ekonomisinin genel sagligi ve istikbali icin o ulkeye bile cagrildiginda gider. Gitmesi o ulkedeki sorunu o ulkenin yoneticileri ile birlikte cozmesi beklenir.

      IMF kredileri dunya piyasalarindan her kosulda her sartta son derece cuzi dusuk faizli kredilerdir. Ve geri odeme kosullari esnek ve zamana yayilmis odeme zorlugu diger kredilere gore avantajli olan kredilerdir.

      Unutmamak gerekir ki IMFnin kredileri, ortak yapilan program dahilinde programin ilerlemesi basarisi dahilinde dilimler halinde o ulkeye verilir. IMF programlari Ortodoks Iktisadi programlardir. Harcamalari kis, Vergileri ozellikle tuketime dayali vergileri arttir, bazi yapisal yasal degisiklikleri cikar, Ucretlere zammi dusuk tut, Cari acigi frenle butceni dengede tut, sabit kur uyguluyorsan develuasyon yap hatta develuasyon yaparsan gelirim yardim ederim gibi ulkelere ve sartlara gore degisen politikalardir.

      Sil
  12. Olaya "tamamen siyaseten getiri, iktidarı koruma hevesi" açısından bakarsak:

    (1) AKP'nin, IMF'yle anlaşacağını şimdiden duyurması (evet "şimdiden"); 31 Mart seçimlerine kadar olan önümüzdeki 59 günlük sürede, seçmenini ikna etmesi için yeterli bir süre verir AKP parti teşkilatına.

    (2) Dolar/TL kuru hızlı bir şekilde düşüşe geçer.

    (3) "IMF'yle anlaşılacak" haberinin yayılmasına, en çok; borçtan kâbus görmeye başlayan, kredi bulmakta zorluk çeken, iflasa adım adım yaklaşan özel sektör oyuncuları mutluluk duyar. Bütün TV kanallarında, gazete manşetlerinde, internet haber sitelerinde, sabah öğle akşam 59 gün boyunca, IMF'nin Türkiye'ye sağlayacağı yararı anlatır dururlar.

    (4) Seçmen ise; gıda enflasyonu yüksekliği, kredi kartı borcunu geri ödeyememe ve işten çıkarılma korkuları gibi 3 temel sebeple: AKP'nin geçmişte IMF'yle ilgili söylediklerini unutmaya "şimdiden" hazır, yani, 31 Mart'a kadar beklemeye bile gerek duymaz.

    (5) Yukarıda belirtildiği gibi, eğer AKP yöneticileri, IMF'yle anlaşacaklarını "şimdiden" duyurup, seçmenini ikna etmeye "şimdiden" başlarsa; 31 Mart seçimlerini de rahatlıkla kazanır. Karnı doyan bir seçmen, karnını doyuran siyasi teşkilatı kolay kolay kaybetmek istemez.

    Not: Okuduklarınız, birer "temenni" değildir. Sadece basit bir "strateji taslak çalışması"dır. Yazılanlara katılabilirsiniz, katılmayabilirsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzgün bir strateji taslak çalışması olmuş bence.

      İki husus var göz önünde bulundurulması gereken:

      1- Imf ye verilecek taahhütler. Örneğin emeklilere verilen bayram ikramiyelerini kaldır, sağlık harcamalarında kısıntıya git derse; bu tarz istekler seçmen davranışını nasıl etkiler? Yine de ikna edilebilinir mi?

      2- Hani bu kriz özel sektör kaynaklı değil mi? IMF krediyi devlete mi, özel sektöre mi verecek? Bu soru değil, tabiki devlete verecek. Ama sorunlu olan özel sektör. Devlet bu krediyi alıp ne yapılmasına izin verilecek de özel sektör bilançosunu düzeltebilecek?

      Şu düşünülüyor olabilir. Imf ile yapılacak anlaşma uluslararası piyasalara güven verecek. Bu nedenle cds primleri düşecek, TL değerlenecek, enflasyon ve faizler düşme eğiliminde olacaklar. Özel sektör çarklarını döndürecek. Fakat bu üretim artışı ile değil borçla gelecek bir rahatlama olacak. Borç borçla ödenir mi?

      Ama o zamanda cari açık artacak. TL değerli olduğu için ithal etmek cazip, üretmek maliyetli olacak. Döviz pahalı olduğunda ihracatımız çok artmıyor belki ama, TL değerli olduğunda ithalatımız patlıyor resmen.

      Cari açığın olması demek, dış borcunu ödemiyorsun demek. Yine dış borcumuz artarak devam edecek.

      Bakın şubat dönemine ait Net UYP verilerini bekleyelim. Borsa artmaya, TL değerlenmeye devam etsin, iki ayda toplam yükümlülüğümüz ne kadar arttığını göreceğiz.İki aylık cari açığımızdan fazla artacak.

      Bu bir kısır döngü. Bu döngü de ancak Net ihracat artışı ile kırılabilir.

      Sil
    2. Timur Çimen

      1- Mevcut gidişatta, özellikle gıda enflasyonun yüksekliği ve işten çıkarılma korkusu yaşayan nüfus sayısı çok fazla. AKP’nin seçmen tabanının çok büyük bir bölümünü bu insanlar oluşturuyor. Uzun süredir kemer sıkmaya zaten alış(tırıl)mış olan emekli kesimin haklı isyanını duymazdan gelmeyi becerebilir AKP teşkilatı. AKP’nin (IMF konusunda) ikna etmesi gereken asıl kitle, özellikle gıda enflasyonun yüksekliği ve işten çıkarılma korkusu yaşayan seçmenin büyük kısmı (hepsini ikna etmesine gerek yok). Zaten bu “asıl kitle” ikna olmaya hazır.

      2- Özel sektörün mevcut gidişatta en büyük iki sıkıntısı: “Faizi nispeten düşük (ucuz) krediye ulaşamamak” ve “tahsilatları gerçekleştirememek”. Diğer sıkıntıları, bu “en büyük iki”den sonra geliyor. IMF’nin Türkiye’ye para vermesi demek, her şeyden evvel; yurtdışındaki yatırımcıda Türkiye ekonomisi ile ilgili bir “teminat” algısı yaratır. Mesele sadece “IMF’nin Türkiye’ye para vermesi” ile sınırlı değil. Bahsi geçen “teminat”, IMF haricinde pek çok yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye yakınlaştırır. Türk özel sektörünün şu an yana-yakıla en çok istediği şey: İşlerin yeniden açılması, piyasanın canlanması (doing business).

      Diğer yazdıklarınız (cari açık, net UYP, CDS’nin yükselip alçalması, net ihracatın yükselememesi, kur dalgalanması nedeniyle ihracat-ithalat dengesizliğinin artması vb.) ve özellikle “kısır döngü” hatırlatmanız; Türkiye’nin yıllar yılı kronik problemleri. Emin olunuz, (Mahfi Eğilmez gibi kişiler hariç) hiçkimse bu kronik problemlerin çözümleri üzerine ciddiyetle düşünmek istemiyor.

      “Türkiye ekonomisi büyüsün de, nasıl büyürse büyüsün.

      Piyasalar canlı kalsın da, nasıl kalırsa kalsın.”


      Özel sektör oyuncularının “çoğunun” istediği bunlar. Eğer AKP yöneticileri, hâlâ, bunları tedarik edebilecekse, ve bu kez IMF yardımının gerekli olduğuna karar verirse; özel sektör, AKP’yi desteklemeye devam eder. (Zaten “medya” da bu oyuncuların elinde.)

      Şu iki yazıyı tavsiye ederim:

      “Piyasa Aldırmazlığı”
      http://www.mahfiegilmez.com/2017/12/piyasa-aldrmazlg.html

      “Piyasa Çelişkisi”
      http://www.mahfiegilmez.com/2017/05/piyasa-celiskisi.html

      “Piyasa aktörlerinin kendi kısa vadeli çıkarları için ülkenin uzun vadeli çıkarlarını görmezden gelmesinin kendileri açısından da yol açtığı başka yerleşimler arama çelişkisine ‘piyasa çelişkisi’ adını veriyorum.” (Mahfi Eğilmez, 27 Mayıs 2017 Cumartesi)

      Sil
    3. Timur Çimen AK Partili emekliler her şartta AK Partiye oy vermeye devam eder hükümetimiz zor durumda zaten fazladan paraydı ikramiye derler eminim, çünkü her şartta desteğe devam ediyorlar konuştuğum hepsi yeter ki kendi istedikleri parti olsun, yoksa allah göstermesin CHP mi gelsin başa diyorlar. Bundan dolayı hiç sıkıntı olmaz meraklanmayın.

      Arkadaşın dedikleri doğru dolar düşünce AK Partililer hemen gördünmü bak dolar düşüyor oyundu bu oyun diyorlar, dış güçler avcunu yaladı diyorlar, gerçekten şaka değil aynen konuştuklarım bunu söylüyor. Eğer IMF gelsin AK Parti onun için de açıklama yapar ve seçmenini ikna eder hemde çok rahat meraklanmayın.

      Bugün duydum HEDEF YAPI iflas etmiş 3 ay önce konkardato ilan etmişti iflasına karar vermişler. Bu firma Dünya ticaret merkezi, bakü ceyhan boru hattı ve Çamlıca Camii gibi büyük projelerde yer alan firma, artık düşünün bunlar yuvarlanıyorsa diğerleri zaten ezilmiştir ve bunların borçlularını düşün birde.

      Seçme kadar ulaşıma zam yapılmaması için devlet imkanları seferber edilmiş durumda, Avrasya tüneli için yeni fiyat lisetesi sehven yapılan hata değil, 1 Nisanda başlayacak fiyat lisetesi sadece erteleme var seçim sonrasına, Metro İstanbul Büyükşehir Belediyesine ödediği % 15 pay için belediye pay % 5 e düşürmüşler zam yerine indirim almışlar geçici tabi ki bunlar sonuçta develt bunları sürekli ödeyemeyecek. Daha birçok projede yapılan YAP İŞLET DEVRET denilen projeleri düşünün hastaneler, havaalanları, köprüler , yollar vb. birçoğunu devlet ödüyor çünkü geçişleri karşılamıyor ve karşılayamaz. Piyasada para olmayınca millet harcama yapamıyor buralardan geçiş sayısı tutmuyor yada hastaneler hasta sayısı tutturamıyor havaalanları zaten komedi uçmaya yerine paralar ödeniyor.

      Seçimden sonra bu farkları devlet karşılayamaz olur çünkü gelirleri de sürekli düşüyor insanlar işsiz kaldıkça prim ödemeleri olmuyor, harcama kesilince devletin vergi gelirleri kesiliyor ama garanti verdikleri projeler bunları ödemek zorundalar nerden ödeyecekler, piyasaya para vermeleri lazım hemde yüklü miktarda para. YAP İŞLET DEVRET suyunu çıkardılar herşeyi bu sistemle yaptılar ve Hava alanı devreye girince bakalım neyapacaklar işte oranında garantileri var diğer yapılanlarında, bunlara garanti vermek yerine kendin yap borcunu bilirsin ama bu şekilde her türlü zarar da olan devlet.

      AK Partinin fazlasıyla işine geliyor piyasada IMF beklentisi çünkü hocanın dediği gibi kurları düşürüyor faizler düşüyor bu beklenti para gelecek diye umut oluyor çoğu işverene. Malum Katar parası da gelmiyor hayali para geliyordu hatırlarsanız katarlı dostlarımız sıkıştıkça gönderiyordu halkımız öyle söylüyordu.

      Soru şu olmalı; IMF olmadan olurmu, evet çok acılı olur. IMF olunca da sancılı olur.

      Sil
  13. hocam son yorumunuza katılamadım , yani imf ile anlaşıldı densin dolar çok iyi fırlar , belki sonra düşer

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF ile anlaşıldıysa yani dolar gelecekse dolar niye fırlasın ki? Dolar, dolar giderse fırlar.

      Sil
    2. Iddia ederim IMF ile anlasildi imf ile ekonomik program yapacgiz vs densin Son FED etkisiyle dolar 5in bile altina iner, inmese bile; faizlerde belirgin bir iyilesme CDS primlerinde dusme gorulur.

      Sil
    3. Arjantin IMF ile anlaştıktan sonra pezo ciddi şekilde değer kaybetti ve hala da toparlanamadı.
      Hocam sebebi ne olabilir? Imf kurun yüksek kalmasını istediği için olabilir mi?

      Sil
  14. Selamlar Mahfi hocam, TUIK'in itibar kaybetmesi kisa ve uzun vadede yatirimcilara ne gibi zararlari olur?iyi akşamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlar açıklanan verilere inanmamaya başlarsa yatırım da yapmazlar borç da vermezler.

      Sil
    2. Hocam sizce TÜİK verilerine hala inanan var mı? Ayrıca ekonominin bu duruma düşmesinde IMF'nin denetiminde kurtularak popülist uygulamalarla savurgan bir tutum izlemek değil mi?

      Sil
  15. Uygun faizli ve de mali disiplin çıpalı bir dış krediye ihtiyac var. Hem bu bizi terbiyede eder. Malesef iç disiplinle olamayacak gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O dediğiniz krediyi bulabilmek için düzgün bir program yapıp uygulamaya başlamak ve o yolla güven sağlamak gerekli.

      Sil
  16. Sayın hocam şuanda kriz varmı yokmu..seçim nedeniyle kriz varda erteleniyormu
    Hiç birşy anlamıyorum..borsanın yükselişi kur şoku gibi ani ve yüksek gibi geliyor gözüme

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ülkede enflasyon iki haneliyken büyüme eksiye gitmişse o ülkede kriz vardır.

      Sil
  17. Türkiye'nin kümülatif dış borcunu düşünürsek ve yanlış bilmiyorsam bir yıl içinde ödenmesi gereken toplam dış borcu yaklaşık 170 milyar dolar ise (yanlış bilgi değilse) bu kadar sıcak parayı doların dünya piyasalarında bu kadar cimrileştiği bir ortamda nereden ve hangi şartlarda buluruz? sorusu kendini ortaya atmaktadır..

    YanıtlaSil
  18. Bu durumda IMF'in farklı enstrümanlarla Türkiye ekonomisine desteği söz konusu olabilir. Ancak, S400, suriye ve kıbrıs meselesi çözülmeden IMF gündeme gelemez diye düşünüyorum. Uluslararası finanstan borç alacağız desek bu daha mantıklı geliyor ama bu durumda da enflasyonun ciddi bir düşüş göstermesi lazım. ANcak üfe ve tüfe arasındaki makastan dolayı üreticiler tam olarak yansıtmadılar henüz fiyat artışını. Adam batsa da ucuza satmaz sanırım. U ve V krizi muhabbeti uzayacak gibi. Tabi petrol fiyatlarını da izlememiz lazım.

    YanıtlaSil
  19. Hocam firmalarımizın malum dış borcu epey yüksek. Imf yabanci bankalarin kredi riskine dusmemesi icin Turkiye'ye kredi verir mi? Bir diğer sorum da imf nin kredi vermesi durumunda anapara, faiziyle beraber vade sonunda piyasadan çıkacağından ve bunun da sonucu olarak kurları sıcak para girişinde yaşanan kur gerilemesinden vade sonunda daha fazla arttıracağından bu durum yabancı bankaları daha büyük bir riske sokar mı? Imf bunu göze alır mı? Yani imf alacağı paraya mı bakar? Yoksa ulusal bankaları düşünerek mi adım atar? Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Verir. IMF, üyesi olan bir ülkenin destek talebini, koşullarda anlaşma sağlandığı sürece, reddedemez.

      Sil
    2. Anladım hocam.O zaman Türkiye'nın dış kaynak ihtiyacını sağlaması için imf ye gitmesi amerika tarafından engellenemez. Bu yorum gerçek dışı?

      Sil
  20. Hocam sizce IMF'ye gidilmeli mi gidilmemeli mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam IMF in talep edebileceği yada IMF ye gidilmese bile bizim yapmamız gereken çalışmalar içerisinde Suriyeliler ve onları ülkeye yükü ile ilgili bir çalışmada yapılabilirmi yapılmalı mı?

      Sil
    2. IMF insanları dil, din, ırk, ülkesi gibi özelliklerine göre ayırmaz.

      Direk paraya odaklanır, alacak verecek işlerini yapar.

      İster Suriyeli al ister Afgan, ister Alman IMF için farketmez.

      Sil
    3. muhakkak milliyeti farketmez onlar için ama şöyle sorayım , emekliye verilen ikramiyeyi bile kısıtlama yada kontrolsüz harcanan paraları sorgularsa ımf mültecilerin bize maliyeti onlara yapılan yardımları da sorgular mı kısıtlama yoluna gider mi? yada garanti ücretle yapılan projeler hastana köprü havaalanı gibi ihalelerde ımf nın sorumluluk alalnına girer mi?

      Sil
  21. Saygıdeğer Mahfi hocam, şu an yaşamakta olduğumuz kriz U mu V mi L mi yoksa W krizi mi? Ayrica Memduh Bayraktaroğlu hocamızın dediği gibi devalüasyon tekrarlanir mi? Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kriizn hangi biçim i alacağını bugünden kestirmek zor. Bu bizim önümüzdeki günlerde ne yapacağımıza bağlı.
      Dalgalı kur rejiminde devalüasyon söz konusu olmaz.

      Sil
    2. O krizi bizim yasadigimiz.

      Once krize giriyoruz, sonra bir sekilde IMF, yasal duzenleme vs ile krizden cikiyoruz.

      Sonra bu is oldu deyip saliyoruz, ardindan tekrar krize giriyoruz.

      Sarmal surekli oldugu icin bi tip krizlere O tipi kriz diyoruz.

      Sil
  22. 31 Mart 2019 seçimi için endişeleniyorum

    YanıtlaSil
  23. Arkadaşlar bu iktidar asla imf ile anlaşmaz.Çünkü imf nın şartları ağır gelir.Seçimden sonra acayip bir kemer sıkma politikası ve zam furyası var tabiki iyice otoriterleşen bir yönetim.Nasılsa bir dahaki seçime 4 sene var.Ancaaak yerel seçimlerde istanbulu kaybederse bu ülke yönetilemez hale gelebilir.Yani şimdi bütün mesele seçimlerde iktidar için gerçekten beka meselesi yani.

    YanıtlaSil
  24. Gökay Yurdakul3 Şubat 2019 10:26

    Hocam mailliste girmiştim ama son yazılarınız bana ulaşmadı. Artık yazılarınızı mail yoluyla göndermiyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef bu benimle ilgili bir şey değil, google'ın bu hizmetinde aksamalar oluyor.

      Sil
  25. IMF ile anlaşma yapamayacakları yorumuna katılıyorum. Her türlü denetimi kaldırmış olan yönetim dizginlenmek istemeyecektir. Yarı cahillerin ilginç çözüm denemelerine şahit olacağız. Bence önümüzdeki yıllar uzun kriz yılları olacak ve ancak siyaset yönünü değiştirir ise ülke ekonomisi toparlanmaya başlayacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cok haklisin. yari cahiller o kadar cahilce aciklamalar yaptilar ki IMF'yi namus meselesi yapacaklar. Dunya para piyasalarindan anlamayan insanlar tarafindan yonetiliyoruz ne yazik ki.

      Sil
  26. IMF’in herhangi bir ülkede herhangi bir program uygulama amacı krizi bertaraf etmek ya da ekonomik refahı arttırmak olmamıştır. Bu nevi programlarda filmin sonu hep aynıdır: Kemer sıkma politikası adı altında emeği sömürüp sermayedarın sırtını peklemektir. IMF bir ülkede finans kapitalin ödenemeyen borcunu temin etmek için bulunur. Bir tür icra dairesi görevini üstlenir. Fakat borcu asıl borçlunun üzerine değil işçinin emekçinin üzerine yıkar. Sabit yatırımları asla desteklemez. Bunun yerine halkı yoksullaştıran sermayedarın karına kar katan portföy yatırımlarını destekler. Bu senaryo şimdiye kadar değişmeden aynen uygulanmıştır. Hocam siz takip ettiğim kadarıyla neoklasik görüşte olmadığınızı iddia etmektesiniz. Peki öylese kısa dönemde suni artılar yaratsa da uzun dönemde ekonomiyi tarumar edecek tamamen neoliberal oryantasyonlu IMF programını niçin destekliyorsunuz? Eleştirmek amacıyla değil göremediğimiz bir hikmet varsa bu programlarda lütfen buyrun dimağlarımızı açın ve bizi bu kavram karmaşasından kurtarın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bu görüşe katılıyorum. Neden bu kadar destekliyoruz imf yi

      Sil
    2. Çok basit. Eğer yaşınız uygunsa şöyle bir geçmişi hatırlayın. 1994 krizinde ve 2001 krizinde IMF olmasaydı Türkiye o krizlerden çıkabilir miydi? Krizden çıktıktan sonra aynı hataları izleyerek tekrar krize girmenin hatası IMF değil siyasetçilerdir. IMF, siyasetçilerin halkı kandırmak için kullandığı bir günah keçisidir.

      Sil
    3. Hocam siyasetçilerin basiretsizliği su götürmez bir gerçek de IMF’in bu kadar allayıp pullanacak nesi var acaba. Dediğiniz krizlerden IMF olmasaydı tabiki de çıkılabilirdi. Zaten 2001 krizine ortam hazırlayan da IMF’in önerdiği kur politikasıdır. Peki Kemal Derviş’in önderliğinde uygulanan IMF programı olmasaydı borç yükü şu anki kadar olur muydu? Bu kadar üretimden uzak sıcak para temelli bir ekonomik yapı oluşur muydu? Ücretlilerin yarısından fazlasının asgari ücretden daha az ya da onun komşuluğunda çalıştığı bir ortam olur muydu? Bu kadar inşaat olur muydu? PMI endeksi 44 olur muydu? Bunların hepsinin temelinde 2001 yılında açıklanan ve devam ettirilen program vardır. Siyasetçilerin hataları zaten bu programları kabul etmektir. Nitekim oy kaygısını bu tür programlar asgari seviyeye düşürür. Suni bir iyi görüntü sunar. Doğru olan sancılı ama yapıcı özgün programlar yaratmaktır. Günü kurtmak adına her seferinde geleceğimizi helak etmeyelim.

      Sil
    4. IMF 2001'de olmasaydı o krizden çıkılamazdı. Çıkılacak olsaydı emin olun siyasetçi o kadar oy kaybedeceği bir iş olan IMF'yi çağırmazdı. IMF o krizde Türkiye'ye 45 milyar dolar verdi. Sizce kim verirdi o parayı Türkiye'ye o koşullarda? IMF'yi eleştirelim tamam da yiğidi öldür hakkını da ver demişler.
      Sonrasında biz inşaata girmişiz filan onlar ayrı. Onlar bizim hatamız. IMF bize "al bu parayı da inşaat işine gir" filan demedi.
      Eğer biz krize girmişsek bunun sorumlusu önce biz hepimiziz sonra siyasetçiler.

      Sil
    5. Saygılar hocam.

      Sil
    6. Ben de Necatinin yorumuna katiliyorum. Aynen dedigi gibi. Nedense özellikle son birkac haftadir imf nin ne Kadar yararli, sirin, ve zordaki ülkelere adeta yardim icin ugrasan adeta bir yardimsevenler dernegi seklinde pompalaniyor.

      Sil
    7. IMF elbette bir yardım kuruluşu değil. Yani size karşılıksız para vermez. IMF nin amacı yardım yaptığı ülkenin uluslararası ekonomik sistemde kalabilmesidir. Bunun bir şartı da aldığı borçları ödeyebilecek en azından çevirebilecek mali yapıyı sürdürebilmesidir. Bunun tersi ise o ülkenin tüm borçları üzerine su içmesidir. Bu durumda ise 10 yıllarca tekrar uluslararası para piyasalarına giremeyeceği manasına gelir. Bunları göze alan bir ülkenin elbette IMF'ye de ihtiyacı yoktur.

      Sil
    8. Hayir kurulusu ile yardim kurulusunu karistirmayin. IMF bir yardim kurulusudur. Amaci uluslararasi ticaret icin gerekli olan kur dengesini saglamalari icin uye ulkelere yardimci olmaktir. Agirlikli olarak kaynagi gelismis ulkelerden saglar.

      Bundan herkes fayda gorur, emin olun IMF diye bir kurum olmasa idi Turkiye gibi yuksek borclu, cari acikli olan ulkeler bugun kimseye bir kalem mal satamaz duruma gelirdi. Bu tip ulkelerle ticaret yapanlar, gerektiginde IMF'nin yardima gelebilecegini bildikleri icin yuksek risklere ragmen ticarete devam edebiliyorlar. Populist sosyalist zirvalarina bakmayin, fakir ulkelerin urettiklerini gelismis ekonomilere satabilmesinin en buyuk yardimcisi IMF'dir. Yani fakir ulkelere bos laftan daha fazla yardimci oluyor.

      Bizim IMF ile artik isimiz olmaz dediginizde dikkate alinabilmek icin de benzeri teknolojiyi uretip satabilecek yetenekte sanainiz olmadikca 500 milyon dolarlik ucaklara binmemeniz gerekir.

      Sil
    9. Adsız6 Şubat 2019 00:15,
      Biz 500 milyonluk uçağa binmiyoruz ki,
      Sen binene söyle, bize niye söylüyorsun.

      Sil
    10. Adsiz 15:50, ben zaten IMF ile artik isimiz olmaz diyene soyledim.

      Sil
  27. Merhaba sayın hocam. Mantık yürüterek şu sonuca varabilirmiyiz? Türkiye'nin günümüz sosyoekonomik ve sosyopolitik durumunun yapısal reform yapmaya yeterince müsait olmadığını düşündüğümüzde imf ile anlaşma olmayacak.Anlaşma olsa bile 5-10 yıl sonra sorunlar tekrar ve daha ağır biçimde ortaya çıkacak.Çünkü yapısal reform uygun toprak,su ve güneş ister(yani demokratik toplum, çağdaş eğitim ve bu ikisini benimsemiş siyasal irade).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki bir süre daha ama kriz uzarsa önünde sonunda IMF'ye gidilir.

      Sil
  28. Hocam yazınız gerçekten her zamanki gibi güzel. Fakat Borsa hakkında genel bir bilgi verir misiniz? Veya bu konuda bir yazınız var mı? Saygılar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borsa benim genel olarak izlediğim, hisse bazında izlemediğim bir kurum olduğu için o konuya pek girmem.

      Sil
  29. Yerel seçimlerinde artık beka meselesi yapildigina şasiyorum. Kimse nerede yanlışlık yapildi diye sorgulamiyor.Ben bir işyeri acip iflas eşiğine geldigimde bunun sorumlusu kim? Bana dükkanını kiraya veremli yoksa krediyi veren Bankamı? yok kardeşim tum sorumluluk yatirim yaparken doğru hesap yapaman kişidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama toplumun önemli bir bölümü sizinle aynı şekilde düşünmüyor. Hatta belki de hiç düşünmüyor.

      Sil
  30. Mahfi bey

    Yoğun değilseniz, son okuduğunuz kitap ve dergi değerlendirmelerinizi,

    İzlediğiniz son film ve dizilerin isimlerini yazar mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son okuduğum kitap: İktisat Sosyolojisi.
      İzlediğim son film: Solo
      İzlemekte olduğum dizi: Reign

      Sil
  31. Mahfi hocam. Madem imf gelince döviz düşer Arjantin imf anlaşması yaptıktan sonra dolar neden 24 ten 40 a çıktı. Bunun sebepleri nelerdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF gelince değil IMF gelecek haberi çıkınca döviz düşer. IMF gelip de gerekenler yapılmaz, işler karışırsa döviz yükselir.

      Sil
  32. Hocam merhaba
    Çin ve Almanya yavaşlıyor.İtalya resesyonda.Gelişmekte olan ülkelerin durumu ortada.Japonya ölü.Fed faizde sabırlı olacağını para sıkılaşmasına ara vereceğini dile getirdi.Sorum şu: Küresel bir ekonomik krizdemiyiz yoksa krize gidiyor muyuz? Altın bunu ne zaman fiyatlar? krizdeyken mi yükselir, krize girerken mi yükselir? Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altın son iki haftadır bunu fiyatlıyor zaten. Onsu 1.280 $'dan 1320 $'a kadar yükseldi.

      Sil
    2. Italya mi resesyonda? 65 milyon turist 50 milyar Dolar yillik turizm geliri ile mi?

      Sil
    3. Sadece turim mi? Yillik ihracat 500 milyar, ithalat 450 milyar dolar. Kurban olayim böyle resesyona.

      Sil
  33. Saygıdeğer hocam merhaba belediye secilerinin kimin kazanacağının bir onemi yoktur çünkü geçenlerde çıkarılan bir karaname ile belediyelerin gelirlerine cumhurbaşkanı el koyup istediği yada ihtiyacı olan belediyelere aktarilabilecek..iyi günler

    YanıtlaSil
  34. Hocam merhaba, ABD de son veriler iyi geldi. Ekonomi tahminlerin çok üstünde ısınıyor. Faizi de sabit tuttuklarına göre bundan sonra ne olacak? Nasıl sogutacaklar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi sabit tutmaları kalıcı bir tercih değil.

      Sil
  35. Mahfi Hocam benim aklımı kurcalayan şu. Şimdi bu İmf ile anlaşmak yatırımcı güvenini tazeliyor imf nin önerdiği ekonomi reformları ile ülke doğru politikalar izliyor diyoruz. Peki İmf neden bizim iyiliğimizi istesin ki yada madem güzel birsey hep İmf politikaları ile yönetilsin ekonomi sonuçta doğru yönetiyorlar diyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF, bizim de ortağı olduğumuz bir kurum. Üye ülkelerin durumunun iyi olmasını sağlayacak ki dünya sistemi iyi çalışsın.

      Sil
    2. Hocam, bu cevap oldu mu simdi? Cok yavan bir cevap.

      Reis yillardir 2002 den önceki dönemi ve özellikle son 50 yilda iktidarda sadece 3 yil kalmis CHP yi suclamak icin durmadan IMF li politikalari elestirmedi mi?

      Kaldi ki yillarca ülkemizin bu hale gelmesinin en büyük sebebi IMF politikalari oldu diye biliyoruz.

      Simdi kalkip, ""IMF, bizim de ortağı olduğumuz bir kurum. Üye ülkelerin durumunun iyi olmasını sağlayacak ki dünya sistemi iyi çalışsın. ""

      Diyorsaniz, bu hic olmadi hocam. onlarca yildir imf politikalari ile yönetilen ülkemizin hali ortada.

      Siz simdi diyeceksiniz ki.. 16 yildir imf siz politikalari da gördük.. ama yine de cevabiniz olmadi hocam.

      Sil
    3. Peki hocam İmf gelince tam olarak ne yaptığı hangi konularda söz sahibi olduğunu artıları ve eskileri ile bir yazı şeklinde yazsanız da bilinçlensek güzel olurdu zira dışarıdan bakınca tabiri caizse elin gavuru benim iyiliğimi neden istesin sarmalinda kalıyoruz çoğumuz da gerçeği bilmediğimiz için böyle düşünüyoruz aydınlatabilir misiniz

      Sil
  36. İster Hitit araştırmalarınız için olsun, ister sadece turist gibi gezmek için olsun, ister konuşma-konferans daveti aldığınız için olsun... Her ne sebeple olursa olsun:

    69 yıllık ömrünüzde, hiç, Irak'a ve Suriye'ye gittiniz mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Irak'a (Bağdat'a) iki kez gittim. Suriye'ye (Şam'a ve Halep'e) bir kez gittim.

      Sil
  37. 'Light Günlük' kitabınızda,

    Dedenize yapılan işkencenin sebeplerini ve sonuçlarını yazmış mıydınız?

    YanıtlaSil
  38. sevgili hocam, dolar/TL nin fiyatini etkileyecek olan miktar ne kadardir. yani 3 milyar dolar midir 5 milyar dolar midir nedir? Bide üç hafta üst üste yurtici yerlesikler 2 milyar dolar aldi neden fiyat düşüyor? Sorularima cevap verirseniz minnettar olurum saygilar efendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir miktar belirlemek mümkün değil. İçinde bulunulan ortama göre değişir. Yerliler dolar alıyor ama yoğun yabancı fon girişi var.

      Sil
    2. hocam o zaman soyle sorayim izninizle:
      türkiyede kur artisi tamamen hükumetin kontrolunde midir? yani bir kur ataği oldugunda bu hükumetin izniyle mi olur? Turkiye de cogunluk dövizde terste kaliyor. nedeni ney sizce?

      Sil
  39. Zaman zaman medyadan duyuyoruz: Ortadoğu veya Uzakdoğu ülkelerinden döviz geldi diye. Bu ülkelerden imf şartlarında finansman sağlama imkanı var mıdır? Aynı olumlu etkiyi gösterir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF bir borç veren kurun değildir. İkisi çok farklı. IMF bir programla gelir. Borç onun bir parçasıdır.

      Sil
  40. Hocam, diyelim ki IMF geldi. Ülkenin icinde bulundugu ekonomik durum ortada. Böyle vahim bir durumda sizce alacagi ilk karar ne olur?

    Yogun bir kemer sikma politikasi mi uygular?

    Yatirimlari kisar, tasarruf tedbirleri uygular mi?

    Yatirimlarin kisildigi, sicak paranin aktigi bir durum sadece tüketimi tetikleyip üretime ve dolayisiyla zaten ithalata dayali hracatimiza orta ve uzun vadede büyük bir darbe olmaz mi? En sonunda da yikim olmaz mi?

    Yoksa her geldigi dönemde oldugu gibi Tüikin verdigi rakamlarin gercegi yansitmadigini görerek ilk yapacagi sey "Develüasyon" mu yapacaktir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergiler artar, harcamalar kısılır, piyasa normal işleyişine döner. İleriye dair bazı yapısal düzenlemeler yapılır.

      Sil
    2. Selam IMF, o kemer sikma bahsindeki o kemeri satar.

      Sil
  41. Hocam merakımı bağışlayın.Evlimisiniz.

    YanıtlaSil
  42. Sevgili Mahfi Hocam;Ekonominin bir süre sonra dengeye oturacağını, enflasyonun sene sonunda 15 lere gerileyeceğini, bugünlerde ekonomik baharın yaklaşmakta olduğunun emarelerinin alındığını ifade eden iyimser bir hükümetimiz bulunmakta.Usd tl epeydir 5 li seviyelerde .Pek te rahatsız değiller gibi bir hava yok mu sizce de?İmf için kurda tekrar yukarı yönde 7 lere doğru bir atak gelişmeden anlaşma yapmak doğru olur mu?Yoksa enflasyonun da geri gelmesi için bir süre sabırla beklememiz daha mı doğru olacak?Madem emareleri almaya başladık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün bunlar önümüzdeki dönemde neler yapılacağına bağlı olarak şekillenecektir.

      Sil
  43. Hocam kurtuluş için sürekli "yapısal reform" deniyor. Nedir bu? Yapısal reformlara örnek verebilir misiniz? Cahilliğime mazur görün sıradan vatandaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda bir dolu yazım var en tazesini 15 gün önce yazdım: https://www.mahfiegilmez.com/2019/01/yapsal-reformlar-kitab.html

      Sil
  44. Mahfi bey merhaba.
    Bu gün bu tarihi itibari ile IMF den hangi ülkeler yaralanmaktadır.
    İyi çalışmalar dilerim..
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. file:///C:/Users/mahfi/OneDrive/Masa%C3%BCst%C3%BC/m.e/Dava%20ve%20Savunma/013119.pdf

      2.b tablosunda ülkeler ve kullanımları var SDR cinsinden (USD'ye çevirmek için 1,4 ile çarpın.)

      Sil
    2. Mahfi Egilmez, hayirdir ne ile suclandiniz?

      Sil
  45. sayın hocam hükümetin neyine inanacaksınız.hayatları ve açıkladıkları şeylerin yüzde 90 yalan.bu iddayı ben faik öztraktan duydum.kendisi merkez bankasındada görev yapmış,önemli bir ekonomisttir.adam IMF NİN TÜRKİYEYLE RUTİN GÖRÜŞMESİNDEN BAHSETMİYOR.PARASAL OLARAK EKONOMİK YARDIMINDAN BAHSEDİYOR.sizin bu yazdıgınızı bilmediginimi sanıyorsunuz.resmen faik beye yalan söylüyorsunuz diyorsunuz.yadırgadım ve şaşırdım dogrusu.size yakıştıramadım.siz kanımca hükümetin açıkladıgı her şeye polyanna gözüyle bakıyorsunuz.hükümet yalan söylemez mantıgıyla onların açıkladıgı şeylere ve rakamlara dogru gözüyle bakıp yorum yapıyorsunuz.hükümet her şeyi iyi göstermeye çalışıyor ve bu konuda devamlı yalan söylüyor.işin kötüsüde bu yalanları artık rutin hale getirdi.size hükümetin adamısınız demiyorum.yanlış anlamayın.sadece hükümete karşı iyimser bir bakışa sahipsiniz diyorum.zaten hükümetin adamı oldugunuza inansam siz ve sizin yazılarınızla işim olmazdı.tam aksi yazdıgınız yazılar sayesinde ekonomiye ilgim arttı ve severek okuyorum.eleştirim sadece bu konuda.iyi günler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şükrü bey, Faik bey benim 30 yıllık arkadaşım ben Faik beye asla böyle bir şey demem. Benim burada ele alıp değerlendirdiğim konu Faik beyin açıklamaları değil, piyasada ve sosyal medyada yalan dolan ortaya çıkan söylentiler. Faik bey Merkez Bankasında görev yapmadı DPT'de Müsteşar Yardımcılığı ve Hazine Müsteşarlığı yaptı. Bu konuları benim kadar bilir. Avans alınmış lafını da o söylemedi zaten. Görüşme yapılıyor dedi. Ki bu çok normaldir. Hükümet IMF ile her zaman görüşür. Ben de onu söylüyorum. IMF ile bütün görüşmeler gizlidir zaten. Basına açık yapılmaz.

      Sil
    2. Iyi de Hocam, Mc Kinsey olayinda da olmadi mi? ilk once inkar ettiler sonra Kabul ettiler ve anlasmayi bozduk demediler mi?

      Sadece bu mu? 17 yildir herseyleri yalan dolan. Oslo da kiminle görüstüler Hocam. görüstünüz diyenleri linc ettiler. Sonra, görüstüysem ben görüstüm demedi mi reis..

      Daha nicelerini buraya yazsak sayfalar yetmez.

      Sükrü bey hakli. Siz sadece Hükümetin ve yetkililerinin aciklamalarina göre yorum yapiyorsunuz. Süphesiz cok iyi bir ekonomistsiniz. Fakat isleyiste bir gariplik var ise bunu sizin farketmis olmaniz gerekir ve yorumlarinizi da buna göre yapmalisiniz.

      Tüik yarin ciksa ve ocak ayi enflasyonunda yanlislik yaptik aslinda % 8 dir dese, siz buna göre mi rapor yazacak ve gelecege projeksiyon yapacaksiniz.

      Demem odur ki siz iyi bir ekonomist olarak verilere ve rakamlara iktisat bilimi icerisinde farkli anlamlar yükler ve sonuc cikarabilirsiniz. Biz sade vatandaslardan farkli olarak..

      Mevcut durumu takip Edip verilerdeki celiskilerden bir yorum cikarabilmelisiniz.

      Diyelim ki hükümet 1 Nisan da IMF ile anlastigini acikladi. Bu durumda siz ne diyeceksiniz cok merak ederim. Öyle ya 31 Marta kadar bunu inkar et. 1 gün sonra anlastik de.. Hocam IMF ile anlasma 1 günde mi olur diye sormazlar mi?

      Yani bunun belirtileri olmali. bunlari da sizlerin szinlemis omaniz gerekmez mi? Kaldi ki birileri bunu hissetmis arastirmis ve izlenimi olarak da imf ile görüsülüyor demis.

      Sil
    3. Mahfi Hocam simdi siz diyorsunuz ki. 16 yildir agzindan yerli ve milli kavramlarini düsürmeyen, hemen hemen her konuda benim milletim naralari atan, iktidara gelince seffaf olacagini haykiran, yillardir IMF yi tukaka ilan eden ve gecmis hükümetleri özellikle de chp yi IMF ile ülkeyi batirdigini iddia eden AKP hükümeti "Milli iradeden" gizli olarak milletinden IMF ile zaten gizli görüsmeler yaptigini, yapabilecegini bunun da normal oldugunu mu söylüyorsunuz?

      Hükümet imf ile herzaman görüsür derken AKP nin de her Zaman görüstügünü mü söylüyorsunuz. Ya da görüstügünü mü biliyorsunuz?

      Sil
    4. Benim ne dediğimi bir kez daha okuyun. Türkiye, IMF'nin üyesidir. IMF İcra Direktörleri Kurulunda Türkiye'nin icra direktörü vardır. IMF'nin Ankara'da bir yerleşik ofisi vardır. Bunlar hükümet yetkilileriyle her zaman görüşür, görüş alış verişinde bulunurlar. Bu görüşmelerin gizli saklı olması gerekmez. Bu görüşmelerin illa bir anlaşma amacıyla olması da gerekmez. Ben hükümetin IMF ile bir anlaşma yapacağını filan söylemiyorum. Sadece görüşmesinin görüşmemesine göre çok daha normal bir şey olduğunu söylüyorum.
      Yazıyı bir daha okuyun lütfen.

      Sil
    5. "...Türkiye IMF ile görüşüyormuş, anlaşma gizliden gizliye yapılmış, IMF seçime kadar belirli bir borcu avans olarak vermiş, seçimden sonra asıl parayı verecekmiş...”

      Mahfi Bey'in açıklamaya çalıştığı yukarıdaki cümle.

      "...Türk yetkililer IMF ile görüşüyorlarmış” şeklinde ortaya atılan iddia DOĞRUDUR ama bunda bir gizlilik, tuhaflık, anormallik yoktur..."

      "...IMF destekleri, destek talebinde bulunan ülkenin IMF yönetimine bir niyet mektubu (letter of intent) vermesiyle başlar..."

      "...Dolayısıyla IMF’nin bu aşamalar tamamlanmadan bir ülkeye para vermesi mümkün olmadığı gibi o verilecek paraya atfen avans ödemesi de kesinlikle söz konusu değildir..."

      Peki bu açıklamaların neresi yanlış. Bu cümlelerden;

      1- Hükümet yetkilileri IMF ile görüşmüyor
      2- Hükümet IMF ile anlaşmayacak
      3- Mahfi Beyin bu yazısının dayanağının Hükümet yetkilileri açıklalamaları olduğunu çıkartamazsınız.

      Şimdi IMF Türkiye ile gizli anlaşma yapacak ve seçimden önce de avans ödeyecek öyle mi? Mahfi Bey'in yazısından yanlış çıkarımlar yaptığınıza göre, Faik Öztrak yazısından, videosundan yanlış çıkarımlar yapmış olmanız da kuvvetle muhtemel.

      Sil
    6. Saygideger Hocam, lütfen yanlis anlamiyiniz. Size hakaret anlaminda degildir yazdiklarim. Yazdiklarinizi cok iyi okudum ve anladim. Ben sizin sahsinizin bir eksikligi veya yanlisi olarak yazmadim.

      Üst düzey bir ekonomist olarak hükümetin yalanladigi iddialar konusunda bizlerin göremedigi bazi veriler ile bu konuda bir yorum veya fikir beyani yapabilirdiniz demek istedim.

      Böyle bir aciklama yok. olmadan birsey diyemem türü aciklama cok hafif kaldi. demek istedim.

      Kaldi ki Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan IMF açıklaması geldi. Aynen dedigi su sekilde.

      ""Türkiye'nin IMF ile hiçbir şekilde ilişkisi, yeni bir süreci söz konusu değildir. Türkiye için IMF geride kalmıştır""

      Ortada büyük bir yalan var bu durumda. Milli ve yerli hükümetimiz herzaman sigindigi ve yere göge sigdiramadigi milli iradeye yalan söylüyor.

      Bu da sizin yazdiklariniz.

      ""Hükümet IMF ile her zaman görüşür. Ben de onu söylüyorum. IMF ile bütün görüşmeler gizlidir zaten. Basına açık yapılmaz.""

      IMF legal ve bu kadar yararli ve gerekli bir kurum ise bütün görüsmeler neden gizli yapilir?
      seklinde bir soru daha cikmaz mi bu durumda?






      Sil
  46. hocam refahın artması ülkeye bir sekılde doviz girmesine bağlı değil mi borç doviz girısi olmasi için ideal kur faiz orani ne olmalıdır ihracatın artması için ideal kur faiz oranı ne olmalıdır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sadece kura bağlı değil, risk de düşük olmalı.

      Sil
    2. üretim yapısını değiştirmeden kurun düşmesine müsade edersen olacak olan bu; güçlü para birimi dışarıdan hammadde alıp üretim yapıp satıyorsan iyi (almanya örneği gibi); alıp içeride harcıyorsan değil.

      Sil
  47. Selamlar saygılar, hocam bildigim kadariyla tüm türkiye dövizde ve emtiada terste..Hükümetin sosyal devlet anlayışı ile hareket etmesi gerekmez miydi? Terste kalanların tamamina yakını küçük yatırımcılar..Serbest piyasada market fiyatlari denetleniyorda neden halkin elindeki üç beş kuruşu terste biraktirmis kurlara sosyal devlet anlayışı içinde bir duzenleme getirilmiyor? Ne yani döviz zamlanirken almaya miydik? elimizi vicdanimiza koyalim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buraya gelinceye kadar ne sorunlar var ülkede.

      Sil
  48. Herhalde IMF, MB'nin ustu kapali kur cipasina gecmesini kabul edemeyecegi icin on anlasma felan yapmis olma ihtimali yok gibi gorunuyor.

    IMF'nin patronu ABD'dir. ABD, Turkiye'nin ekonomisi duzelsin de daha cok S-400 alsinlar diye yardim edecek son ulkedir.

    O degilde, gercekten ulke ekonomisinin sigortasi olan dalgali kurdan taviz veren politikalar guderek, VIOP'da bir nevi cipa sistemi uygulayan MB, bir an once bu uygulamayi birakmaz ise cipanin halati kopacak ve 2001 kriz kosullarina dogru bizi goturecek.

    YanıtlaSil
  49. Hocam ülke 80 yıldır bir sarmalda, çıkamıyor. Hangi yönetici gelirse, sömürücü yapıya dönüşüyor. Halk cahil bırakılıyor, hazıra alıştırılıyor sonra da baskı ile sömürülüyor. Bu konuma getirilen sonra koyun oluyor. Şimdi duruma ilk küfür edenler o koyun denilenler oluyor. Karşı tarafa bakıyorsun, o tarafta da yönetmeye aday olanların durumu aynı. Sonuç; ülkenin mevcut durumu. Reçeteler, reformlar iyi güzel de, bunu yapacak doğru kişi çıkmıyor. 80 yıldır böyle. Bu halk bu sarmaldan nasıl çıkar hocam.
    Saygılar
    Murat

    YanıtlaSil
  50. IMF, kendi kurumsal bünyesinde, raporlarında, araştırmalarında, ödeneğin teknik detayları konusunda üyelerinden bağımsız olarak karar alır.

    Türkiye de üye olarak para ister.

    İcra, onay aşamasında, Mahfi Beyin bahsettiği İcra Direktörleri Kurulu'nun onayı gerekir.
    Oy ağırlıklarına göre bu üyeler oylama yaparlar.

    Bu üyeler, kendi ülkelerinden politik bir onay ile mi hareket ederler bilemem.

    Üyelerin oy ağırlıkları için linke bakabilirsiniz.
    https://www.imf.org/external/np/sec/memdir/eds.aspx

    Kabaca kendi ülkesi adına tek başına oy kullanacaklar politik baskı
    altında oy alırlar ise, bu üyelerin yüzdeleri:

    USA %16.52
    Japonya %6.15
    Almanya %5.32
    Fransa %4.03
    İngiltere %4.03
    Suudi Arabistan %2.02


    Çin %6.09
    Rusya ve Suriye %2.68

    Tablo bu, isteyen istediğini düşünebilir bunun üzerine.

    YanıtlaSil
  51. Metin Akpınar hapiste,
    Bu adam meydanlarda...

    https://twitter.com/sputnik_tr/status/1092390813655539713?s=12

    Hocam sen söyle, ne IMF'si ne ekonomisi?

    YanıtlaSil
  52. sevgili hocam,
    türkiyede kur artisi tamamen hükumetin kontrolunde midir? yani bir kur ataği oldugunda bu hükumetin izniyle mi olur? Turkiye de cogunluk dövizde terste kaliyor. nedeni ney sizce?

    YanıtlaSil
  53. Büyük fon yöneticileri bu IMF söylentileri yüzünden borsada alım yaptılar 87000 den 106000 e kadar yükselttiler.cds ler en düşük lere geldi dolarda bu yüzden düştü.ama hükümet böyle bir şey yok deyince dolar yükseldi.
    O fon yöneticileri bütün bunları bilmeden bu efsaneye!inanarak yaptı.

    YanıtlaSil
  54. Hocam imf den direkt borç almakla, hazinenin yurt dışından dolar euro borçlanması arasındaki fark nedir?ikisi de ülkenin borcu değil mi? Dünya kadar borç almış hazinemiz zaten, imf borç alsa ne olur almasa ne olur? yanlış mı düşünüyorum?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF den borç almakla, Dışarıdan fon yönetenlerden borçlanmak arasında çok fazla fark vardır. IMF size her sıkıştığınızda para vermez yani IMF’den her istediğimiz zaman, her ihtiyaç anında borç isteyemeyiz. IMF’den borç almak için durdurulamaz bir ödemeler bilançosu açığı olmalıdır.

      Ayrıca IMF en düşük faiz oranı ile para verir, fakat fon yöneticileri en yüksek faiz oranı ile para verirler yani sizin CDS primleriniz yüksekse işte ozaman son borçlandığımız gibi % 7,5 ile borçlanırsınız hemde 2 milyar dolar için. IMF size % 1,6 ile borç verirken neden daha yüksek faizlerle borçlanıyoruz sorunun cevabı ise basittir.

      Bize para sağlayan fon yöneticileri sadece para verir ve parasını sigortalatır bizden en yüksek faizi almayı isterler başka birşeye karışmazlar yani parayı nereye harcadın diye sormaz ve sadece kar etmeye bakarlar. IMF ise vereceği para karşılığında sizden parayı düzgün kullanmanız için şartlar ortaya koyar bunlar;

      -Ülke kamu giderlerini kısıcı önlemler alsın.
      -Vergileri artırıcı önlemler alsın.
      -Para arzı kısılsın.
      -Serbest fiyat politikaları izlensin.
      -Dış ticaret liberalleşsin.
      -Ulusal paranın değeri düşürülsün.

      yani parasını kendisi kontrol eder ve ülkenin ekonomisini düzlüğe çıkarmaya bakar zaten IMF nin görevi bu yani IMF sadece ülkelere para verir, şirketlere para sağlamaz. ekonomi konusunda sıkıntıya düşen ülkeleri düzeltmek için kurulmuş uluslararası para fonu.

      Kısaca IMF sadece ülkelerin ekonomileri ile ilgili konulara ve dünya ticaretinde ki sistemi korumak için bozulmaları önlemek için diyelim kurulan bir fon. IMF den para alırsanız kurallara uymak zorundasınız hovardalık yapamazsınız ve ayrıca IMF geldiğinde ülkeye para akışıda başlar sebebi fon yöneticilerinin IMF ye olan güveni. Şuan ki borçlanma tefecilerden aldığımız para yani yüksek faiz ile sürekli gelecekte ödememiz gereken faizler artarak yükseliyor uluslararası para baronları en sevdiği ülkeyiz muhtemelen en yüksek fazi ile bize para satıyorlar. Fon yöneticileri ülkenin kanını emerler ama işinize karışmazlar istediğini yaparsın. IMF ülkenin ekonomisini düzeltmek için hem teknik destek verir hemde ekonomiyi tekrar rayına oturmasını sağlar.

      Sil
    2. İmf konusunda çok ekmek yedi bu hükümet. Yüzde 100le borçlanır da yine imf ile anlaşmaz değil mi kardeşim?

      Sil
    3. 1.6 faiz nerede yazıyor kardeşim?

      Sil
  55. Menderes Fırat4 Şubat 2019 21:40

    Sayın Cumhurbaşkanı, "ekonomimize dış güçler tarafından spekülatif saldırı yapıldığında Katarlıların sergilediği kardeşliği unutmamız mümkün değildir" minvalinde bir açıklama yaptı. Hocam sizce Katarlılar bize ne tür bir kardeşlik yapmış olabilir? a) Döviz Hibesi b) Döviz Borcu c) Tank Palet Fabrikası vb. stratejik yatırımlar yoluyla döviz takviyesi d) Jumbo jet hibesi e) Bedava petrol ve doğalgaz f) hiçbiri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu hocaya değil, Sayın Cumhurbaşkanına sormak lazım.

      Sil
  56. Mahfi hocamız verilere güvenir ve onlara göre analiz yapar. Realisttir elindeki veriler üzerinden çıkarımlar yapar. Efsanelere yada kulaktan dolma bilgilere göre değil, kurumların sağladığı verilere rakamlara göre konuşur. Fakat kurumlar ne kadar güvenilirdir, işte orası benim için muamma ve ben kurumlara güvenmiyorum ve güvenmeyenlerin tarafında yer alarak, analizleri ve beklentilerine de pek kulak asmıyorum.

    Mahfi hocamız IMF, DÜNYA BANKASI, TUİK gibi kurumların verilerine dayalı gözlem ve analzlerini paylaşır. Ben IMF, DÜNYA BANKASI, TUİK gibi kurumların verilerine asla güvenmiyorum. birçoğu asıl görevinin dışında siyasi politik davranışlar sergiliyor. Özellikle TUİK tamamen siyasi ve politikacıların memnun etmek için verileri doğru açıklamıyor. açıklanan veriler piyasa da güven vermiyor ve bu bu verilere inanmayan sayısı hergün artıyor. Her ne kadar ülkemizde ki güvenilir ekonomistler biz güveniyoruz deseler de, piyasada oluşan fiyatlar, işsizlik, iflaslar, kapanan dükkanlar ve ödenemeyen borçlar asıl gerçeği ortaya koyuyor. Ekonomistler verilere göre analiz yaparlar, piyasanın içinde değildirler ve ticaret yapmayı bilmezler.

    Ticaretin içinde olanlar işin ürtim aşamasından, işçilik, sgk prim ödeme, kredi bulma, kira fiyatları, ürün fiyatları, pazar payı aşamasında her noktada bu insanlar tüccarlar, esnaflar, ticaretin içinde olanlar yani piyasaya yön verecek ve direnecek olan herkes, piyasayı ekonomistlerden çok daha iyi bilirler.

    İşte bu aşamada açıklanan veriler eski fiyatlar ile yeni fiyat arasında ki farkları enflasyon farkını rahatça görebilir. çünkü kira ödeyen ürün satan, ürün alan, işçi maliyetini bilen, ham maddeyi mamule dönüştüren, pazarda ki fiyat beklentisini bilen ve buna maliyetlerini uyduramayan insanlar bu verilere de inanmıyorlar. Biz toplum olarak gerçekçi değiliz tüm kurum ve kuruluşlarımızla hatta tüm meslek gruplarımızla asla gerçekçi değiliz. Buna ekonomistler prof doç olanlar dahil hepsi hayel ettikleri beklentilerini söylüyor ama gerçekler herzaman sümen altı kalıyor, ortaya çıkınca sözde hiç beklenmedik durum deniliyor geçiştiriliyor.

    Ekonomist nasıl ben finansçı değilim borsa benim işim değil yada dolar fiyatı vermek benim işim değil bu işi takip eden piyasayı takip edenler var diyorsa. aynı şekilde ticaret içinde durum aynıdır. Önemli olan ticaret yapan insanlardır, üretecek mi, maliyetler nasıl, yeni yatırım yapacak mı, piyasada gerçekten fırsat var mı, ihracat için sıkıntıları neler nakliye transfer ücretleri vs, bunlara bakıp yatırım yapmıyorsa, yada farklı ülkede başka seçenekler var ise, ekonomide işler yoluna giriyor demek hikaye kalıyor. isterseniz faiz indirin isterseniz doalrı indirin önemli olan güven var mı piyasa koşulları bozulmaya ne kadar elverişli, işçilik maliyetleri neler bunlara bakıp uzun vade de kendini güvende hissetmiyorsa yatırım yapmaz.

    Kısaca dünya borsa üzerine bina edilmiş balon fiyatlamalar ile şirketlerin hisselerinin suni yükseltildiği TUİK gibi kurumların yanıltıcı bilgi vermesi ile oluşan gayri ahlaki yozlaşma ile balon olmuş borsa ile ekonomiyi bağdaştırması. İşte bu noktada IMF ve diğerleri aynı şekilde balonların köpüklerini almak için bir takım adımlar la piyasada ekonomi dışı sadece finans ile dünyayı yönetmeye çalışan saçma bir kısır döngünün içerisinde kalıyorlar. bunların sebepleri ve sonuçları bu kurumların kendileridir.

    Kredi derecelendirme kuruluşlarını da biliyoruz AAA+ verip batan lehman gibi 2008 krizinde dünyaya yanlış bilgi enformasyon akışı sağlayan, para verirseniz size sahte not veren kuruluşlar. bunu dünya liderleri söylüyor artık kendileride para verdikleri kurum ve kuruluşlara güvenmedikleri için, onlarda aynı şekilde kendi kurumlarını çalıştırıp güvenirliğini yitirmesine sebep oldular.

    IMF açıkladığı her 3 aylık serileri bir sonraki açıklanan verilerde göreceksiniz yine kısa vadeli söylediğinin kendisi de 3 ay süre ile sürekli değiştiren ve piyasanın değiştiğini söyleyen açıklamalar ile aslında olumludan yavaş yavaş alıştıra alıştıra dünyayı sonuca götürmeye çalışıyor.

    YanıtlaSil
  57. Sevgili hocam dünyanın başka hangi ulkesinde dövizde bizim halkımız kadar dövizde terste kalan magdurlar var?Bu durum anormal bir durum değil mi? Döviz alırsın paranı korumak için normal olan durum ya yukselmemesi yahut bir miktar yukselmesi degil midir? Iyi akşamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizdeki gibi para ikamesi (dolarızasyon) yaşanan her ülkede bunlar olur.

      Sil
  58. mahfi hocam yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarının son haftalarda hızlı bir şekilde artmasının sebebi nedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurtiçi yerleşikler kur yükseldiğinde satıyor, kur düşünce yine alıyor. Hepsi birer kur uzmanı oldu.

      Sil
  59. Selamun aleyküm,
    Kıymetli mahfi hocam, bizim piyasalarımız sığ ve emin olunuz küçük yatırımcılardan başka kimse işlem yapmıyor veya korkularından yapamıyorlar. Korku sebeplerine gelince en önemli sebep ise Başyüce Erdoğan'dır. Bu nedenle Merkez Bankası istediği gibi at koşturuyor. Bazen birilerine para kazandırmak amacıyla yükselmesine izin veriyorlar yeteri kadar küçük yatırımcıyı oltaya aldıktan sonra VİOP'la hop istediği seviylere kadar kuru çekiyorlar..Yani demem o ki Merkez Bankası fakirden alıp zengine verme politikası güdüyor tıpkı Başyüce Erdoğan ve AKP gibi..Dilerim ve gönülden isterim ki ABD bizdeki bu zulme de bir dur desin..Herkese hayırlı geceler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız olmak ne kadar güzel bir şey.

      Hem ABD gibi ülkeler, FED gibi kurumlar ülkeleri, insanları sömürür de,

      Bu ülkeler BOP kurma derdinde başkan olarak Erdoğanı atadı de,

      Erdoğan bu ülkelere, kurumlara hizmet ediyor de,

      Ondan sonra gelsin ABD bizi kurtarsın de

      Sonra salla dur TCMB hakkında. Nasıl olsa tek kriter var, "nasıl çakmış ama" değil mi? Doğru olup olmaması önemli değil, içki sofrasında dedikodu muhabbetler. Bu mu bizi kurtaracak?

      Sil
  60. Asaf hoca, "e tamam işte, dış ticarette fazla veriyoruz" iktisaden, kurun yuksek olması mümkün degil. (İyidir 5,xxx)
    Peşine demesin mi, kuru burada tutup, içeride ki daralmayı emisyonla giderelim. Bakış açısı, banka parayı mantıklı kullanır. Devlet kullanmaz. Yani, bahsettigi sartlar altında enflasyonist baskı olsa da öldurmez.
    İlginç. Beyin jimnastiği olarak fevkakalede :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asaf hocanın, 2002 yılında, "bu kur yüksek doları satın gitsin" dediğini hatırlıyorum,
      O zaman 1USD 1.65TL civarında idi, her gün kur artı eksi 20 - 30 kuruş oynuyordu.
      (Hatta NTV spikeri Kaan Yakuphanoğullarından ağır makyajının arkasından gülümsemesini
      gizleyememişti o cümlede)

      Neticede kur 5 - 6 yıl kadar o seviyelere ulaşamadı.
      Asaf Hocanın, bahsettiğiniz o konuşmanın bir kaynak linki var mı?
      Tam ifadesinin yukarda aktarıldığı gibi olduğunu düşünmüyorum.

      Sil
  61. Hocam merhaba, bu gidişle dolar 4'tl ye düşecek gibi. Benim merak ettiğim dolar 4'tl ye düşerse ekonomi nasıl olur? Biraz toparlar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dolar 4 tlye düşemez (en azından orta vadeli bir süre için) bu cari açık yaratır euro faizi %7.5 iken böyle bir fiyat tutulamaz... üretim yapımızı değiştirip yavaş yavaş Türkiyedeki üretimle birlikte cari açık vermeyecek dolar kurunu korumalı MB, bu fiyat istikrarının ani risklerle bozulmasını önleyici bir işlem yoksa fiyat hedefi koysun demiyorum... Bu arada krizin temel nedeni özel sektör borç yapısıdır, bir daha bu sorunları yaşmamak için ders alıp ticaret/borç/risk yasalarını elden geçirmemiz gerekir... ek olarak yabancı para ile borçlanmayı özendirici politikalardan vazgeçmek gerekir: TL faizi ile dolar faizi baş başa gelecek dolar borçlanıp risk alma demek lazım, oysa dışarıdan para çekmek için yüksek TL faizi veriyorsan dışarıdan borçlanmak otomatik olarak daha ucuz demek oluyor, yani dengeyi iyi yönetmek çok düşük yada yüksek tutmamak lazım. Borç 100% 'e yaklaşıp risk oluşturmaya başladığında hafif iniş için önlem almaya çalışanların başına ne geldi biliyoruz inşaat lobisi nedeniyle. Ticaret yasasına ne oldu yine biliyoruz... Adam olmak için 100 değil 10 değil 3 sene sonrasını görmek yeter(miş).

      Sil
    2. Dolar 4 olursa ekonomi toparlar arkadaşım,
      Milletimiz iPhone ile gezmeye başlar.

      Sil
  62. Hocam merak ediyorum sorulan sorulara siz mi cevap veriyorsunuz yoksa yardimciniz mi? Gercekten şüpheleniyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yardımcım yok ki cevap versin. Ama bazen blogda yorum yapan arkadaşlar benim yerime cevap vererek bana yardımcı oluyorlar, onlara müteşekkirim.

      Sil
    2. Ne demek hocam, her zaman yardım ederiz, sorun değil,
      Hatta önce soruyu yazar, sonra cevabını bile veririz,
      Yeter ki siz kafanız rahat paylaşımlarınızı yapın, he hee!

      Sil
  63. Hocam, Reis secimler öncesi Isbankasi olayini yine gündeme tasidi.

    Bir parti tam 17 yildir hep ayni taktikle nasil iktidar olabilir? Hocam dünyada böyle baska bir ülke ve halk varmi sizce.

    Anladik.. Ocak ayi enflasyonunun yüksek cikmasinin suclusu patlican ve sivri Biber. Aralikta sogan di.. onu da biliyoruz.

    Isbank ile bu secimler kazanilabilir mi tekrar ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seçimleri kazanacak, iş bankası ile seçim arasında bir bağ yok.

      İşbankası durumu farklı, ortam hazırlanıyor.

      Sil
    2. Sen bizim milleti hiç tanımamışsın.

      Sil
    3. Ben de onu diyorum. Ellerinde hicbir konu kalmadi. Tv ekranlarindaki yandaslarin asiri saldirgan tavirlari kullanacak mermilerinin kalmadiginin isareti. Memleket dip yapmis.

      Isbank üzerinden chp yi gündeme tasiyacaklar, dört bir yandan algi operasyonu ile isbank hisselerinin chp den hazineye aktarimini isleyecekler.

      Subat sonuna dogru suriyeye de bir operasyon baslattilar mi.. Geriye sadece coskuyu ve mehteri vermek kalir. Bu millet de bunu bir defa daha yer.

      Sil
  64. Hocam Merhaba,

    Issizlik ve is piyasasinin 2020 seyri ile ilgili ongurunuz nedir?

    Saygilarimla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizler böyle giderse, işsizlik yerine işi olanların sayısını açıklayacaklar.

      Sil
    2. Hocam şaka maka siz de işsiz kaldınız bu dönemde...

      Sil
  65. Hocam merhaba simdi dolar alip imf ile anlasilinca dolar dusecegi icin satmalimiyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ülkede dolar ne zaman düşmüş ki? Enflasyon tahmini %16, gerçek enflasyonun en az %35-40'larda olacağı bir yılda doların düşeceğini bekleyen arkadaşlar, IMF Hilal-i Ahmer cemiyeti değil. Para verse bile o paranın maliyeti ne olacak, siz düşünün artık. IMF ile anlaşıldı haberleri çıktığında dolar o zamanki değerinden %3-5 düşse de zaten o zaman 7'ler civarına çıkmış ve o değerden düşmüş olur, kısa sürede de yoluna yukarı doğru devam eder.

      Sil
    2. Ben bu konulara girmiyorum.

      Sil
    3. Yok öyle beleş para Unknown kardeş,
      Ateşle bakalım bir kaç bin dolares, görüşümüzü söyleyelim.

      Sil
  66. Hocam Merhaba,
    Söylendiği gibi bizim hükümet IMF ile anlaşma yapmak için gizlice görüşmeler yapsa ; bu görüşmeler gizli kalabilir mi?Yani IMF tarafından bu görüşmenin gizlilik içerisinde kalıp dünya kamuoyuna yansıtılmaması söz konusu olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF ile görüşmeler basına açık değildir.

      Sil
  67. Mahfi bey şu mümkün mü:

    Kanun maddelerine bir yenisini daha ekleyerek, TCMB'ye şöyle bir yetki daha verilse; önümüzdeki 5 yıl boyunca, özel sektörün Dolar borcunu kapatması için TCMB TL bassa, bu parayı Dolar'a çevirip özel sektörün borcunu ödese, 5 yıl içinde özel sektör kendi ayakları üzerinde duruncaya kadar bu mekanizma devam etse.

    Böylece 5 yıl boyunca kurdaki dalgalanmanın yükünü borçlu özel sektör değil, bizzat TL basma yetkisi olan TCMB taşır. TL'yi basar ve Dolar'a çevirip, özel sektörün borcunu öder (sadece 5 yıllığına).

    Mümkün mü Mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika fikir kardeş,
      Sen harcanıyorsun,
      Niçin Nobel Ekonomi ödülüne aday olmuyorsun?
      Tüm dünyanın borcunu bitirirsin,
      Hatta şöyle bir şey de yaparız,
      Merkez bankası vatandaşın borcunu da ikinci 5 yıl ödesin,
      Borçlu insan kalmasın.

      Sil
    2. Enflasyonu ne yapacağız?

      Sil
    3. onuda parasını harcamayıp tasarruf yapan düşünşün...

      Sil
  68. Hocam yanlışım varsa düzeltin lütfen,
    2001 krizi sonrasında IMF destek vermek için Kemal Derviş gibi
    güven duyduğu bir ismin ekonominin başında olmasını istemedi mi?

    O günlerde hükümet Kemal Derviş için özel yetkiler çıkardı, ismi
    Süper Bakan oldu.

    Yanılıyor muyum?

    Bu sefer gelirse daha büyük bir destek ihtiyacımız yok mu?
    Bu sefer de ekonominin başında kendi güvendiği bir ismi istemez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bilebiliriz hocam,
      Bu sıralarda IMF nin en büyük borçlusu Arjantin.

      Arjantin, Merkez bankası başkanı görevi bıraktı!
      57 Milyar dolar çil çil para geldi.

      Benim sorum şu;
      Türkiye için kaç para lazım?
      100 Milyar dolar mı? Yoksa 50-60 Milyar dolar mı?

      57 Milyar dolarlık anlaşma Arjantin ile IMF arasında yapıldı,
      bu IMF tarihinin en büyük anlaşması oldu.

      Imf bunun üzerini kaldırabilir mi?

      Saygılarımla

      Sil
  69. Duayen bir iktisatçı olarak, yıllarca, aynı ve benzer sorularla muhatap olmak bunaltıcı oluyor mu sizin için?

    Yoksa, üniversite öğrenciliğiniz döneminde eğer iktisatçı olmaya karar verirseniz hep aynı sorularla muhatap olacağınıza alıştırdınız mı kendinizi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoca olunca her türlü soruya alışıyorsun.

      Sil
    2. Benim için sorular bunaltıcı değil, ön yargılı ve tarafgir insanlar bunaltıcı oluyor.

      Sil
  70. Uluslararası para fonunun faizden kazandığı para nereye gidiyor hocam

    YanıtlaSil
  71. Hocam merhaba, bu memlekette ne zaman ki bir üniversite mezunu ortalama 500 nitelikli kitabı ciddi şekilde okuyup anlar duruma gelirse, ders çalışana kitap okuyana inek diyen eşeklerin sayısında bir azalma olursa o zaman insanlar yarına umutla bakar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önemli ayrıntı, okuyup anlamak.bu ülkede maalesef kitap yüklü eşek çok.

      Sil
  72. Hocam, esas soruyu kimse sormamış, ben sorayım.

    Şeytan burada gizli.

    Bu kadar ucuz parayı IMF'ye kimler veriyor?
    Yukarda arkadaşın biri, ülkelerin IMF deki oy oranlarını yazmış.
    Demek ki para o oy oranlarına göre o ülkelerden çıkıyor.

    Bu ülkeler salak mı %1.5 - %2 ile parayı batan ülkelere versinler?
    %3-4 ile Avrupa ve Amerikan tahvilleri almak var iken.

    Ne demek istediğimi şimdi anladınız değil mi?
    Piyasadan bu kadar ucuza borç almanın da başka bir maliyeti var,
    Sadece ekonomiler ayakta kalsın, diğer ülkeler zarar görmesinden öte.

    Değil mi?

    YanıtlaSil
  73. Hocam gelmesin Imf, zira Imf ile gelecek olan paranın da çarçur edileceğini tahmin etmek zor değil.
    En iyisi kendi yağımızla kavrulalım, sıkıntı çekelim ki aklımız başımıza gelsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF o parayı çarçur ettirmez de, verir mi bilinmez...

      Sil
  74. sevgili hocam, son gunlerde Turkiyeye iyi fon girişi var diyorsunuz lakin 2 yillik tahvil faizleri artiyor yani tahvilden cikis var. 5 ve 10 yillik tahvillerde ise faizlerin nasil dustugu belli. o faizler gercegi yansitmiyor. borsa dersen sabah pozitif aciliyor aksam negatif kapatiyo. uc bes holding ve bankalara para girdi hepsi bu. Dolarizasyon gırla gidiyor. Ama dolar artmiyor. Bu iste bir bit yenigi var ama ne?

    YanıtlaSil
  75. Mahfi Hocam,
    Engin paylasimlariniz icin cok tesekkur ederim, ekonomiyle ilgim simdiye kadar cok olmamasina ragmen, yasadigimiz kriz mriz olmayan sebeplerden dolayi ekonomiye ilgi duymaya basladim ve sizin guzel, doyurucu ve rahat okunan yazilarinizla bilgileniyorum. önceden sizi ntv de dinlerdim, zevk alirdim ama siz gidince eski tadi kalmadi, uzun zamandir ekonomi harika gidiyor haberleri dinlemekten yoruldum. Konu disi olacak ama önerebileceginiz dunya ekonomisini günlük özetleyen, anlatan ingilizce podcast ve kaliteli bir site var midir?
    Iyigunler dilerim, tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sayfada Arjantin'in IMF ile yaptığı son anlaşmaya girişi ile ilgili haberler var.

      https://www.businesslive.co.za/bd/world/americas/2018-09-03-argentinian-economy-minister-heads-to-imf-talks-amid-debt-crisis/

      Sil
    2. https://www.seattletimes.com/business/argentina-imf-reach-deal-to-boost-financing-to-57-billion/

      Sil
  76. Hocam , McKinsey adlı şirket ile yola çıkmamız ,IMF ile yapılacak olan (varsayımmım) program ile aynı etkiyi piyasalarda göstermezmiydi.
    Saygılarımla , (bilinçli seçmen)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!