Tam Rekabet Piyasası Hayalden Gerçeğe Dönüşüyor
Günümüzde okutulan mikroekonomi
teorisi William Stanley Jevons, Leon Walras ve Carl Menger tarafından birbirine
çok yakın zamanlarda farklı çalışmalarla ortaya konulan yaklaşımlarla biçimlenmiş
sonrasında Alfred Marshall, Wilfredo Pareto ile aşağı yukarı bugünkü
çerçevesine oturtulmuştur. Sonrasında kuşkusuz pek çok katkı yapılmıştır
teoriye. Eksik rekabet piyasaları bunların en önemlilerinden birisidir.
Okullarda okutulan mikroekonomi
teorisi tam rekabet piyasasını esas alan bir model üzerine kuruludur. Konu
ekonomi bilimi olduğunda en büyük tartışma konularından birisi budur: Miroekonomi
teorisinin üzerine inşa edildiği tam rekabet piyasası gerçek yaşamda var mıdır?
Yanıt yoktur şeklinde olduğunda anaakım ekonomi teorisi de tartışmalı hale
geliyor.
Tam rekabet piyasasının birtakım
koşulları var. Çokluk veya atomizite koşulu; alıcı ve satıcının çok olması
demektir. Burada kastedilen çokluk alıcı ve satıcılardan hiçbirinin piyasa
fiyatını belirleyememeleri veya değiştirememeleri anlamına gelir. Tam rekabet
piyasasında oluşan fiyat, alıcı için de satıcı için de veri ve tek fiyattır. Bölünebilme
koşulu; piyasada alımı ve satımı yapılan malın veya hizmetin en küçük homojen
birimlere bölünebilmesi ve özellikle alıcı ve satıcıların istedikleri miktarda
mal alıp satabilme imkânı anlamına gelir. Homojenlik koşulu; alımı ve satımı
yapılan mal veya hizmetin birimlerinin aynı olması demektir. Şeffaflık koşulu; alıcı
ve satıcıların istedikleri her bilgiyi istedikleri kadar elde edebilme imkânını
ifade eder. Akışkanlık koşulu; mal ve hizmetlerin ve üretimde kullanılan
girdilerin yer değiştirmelerini kısıtlayan unsurların bulunmaması anlamına gelir.
Bugüne kadar bu koşulların bir
arada bulunması, bulunsa bile sürekliliğinin sağlanması neredeyse imkânsızdı.
Bu yüzden mikreokonominin belkemiğini oluşturan tam rekabet piyasası gerçek
yaşamda karşılaşılmayan, model olarak kullanılan bir piyasa şekli olarak
değerlendiriliyordu. Gerçek yaşamda
karşımıza çıkan eksik rekabet piyasaları (tekelci rekabet, oligopol, düopol,
monopol vb) dururken ve örneğin en yaygın görülen tekelci rekabet piyasası
varken rastlanması neredeyse mucize olan tam rekabet piyasasının teorinin belkemiği
olarak alınması günümüz mikroekonomi teorisine en fazla yöneltilen
eleştirilerin başlında geliyordu.
Bu eleştiri günümüze kadar çok
haklı bir eleştiriydi. Ne var ki ilginç biçimde günümüzde e-ticaretin
yayılmasıyla birlikte tam rekabet piyasasına çok yakın bir piyasa yaşama
geçmeye başladı.
E ticarette, tüketici açısından başka
ticaret yollarında pek mümkün olmayan bazı üstünlükler söz konusu. Mesela
çokluk koşulu yani alıcı ve satıcının çokluğu gerçekleşebiliyor. Herhangi bir
malın birçok satıcısı var. Alıcı da çok sayıda olunca kimse fiyatı tam olarak belirleyemiyor.
Bölünebilme koşulu da işliyor sayılır. Bir maldan istediğiniz kadar sipariş
edebilme imkânınız var. Homojenlik koşulu da işliyor. Siparişini verdiğiniz mal
birimleri aynı. Şeffaflık koşulu belki de şimdiye kadar hiç olmadığı kadar
geçerli. Bir malı almadan önce o malı daha önce alanların yorumlarını,
eleştirilerini, şikayetlerini okuyabiliyorsunuz. Ayrıca aynı malı satan
sitelerde fiyat karşılaştırması yapabiliyorsunuz. Böylece asimetrik bilgi de
büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Tek tartışmalı konu akışkanlık konusu. E
ticaretin bu konuya getirdiği bir yenilik bulunmuyor. Bununla birlikte vergi
mevzuatının bu alandaki zayıflığı akışkanlığı konvansiyonel alanlara göre biraz
daha rahat hale getiriyor.
Tam rekabet piyasasının bir
idealden ibaret olduğu, bu piyasanın gerçek yaşamda bulunmadığı, dolayısıyla
ekonomi teorisinin belkemiğini oluşturan yapının sakat olduğu görüşü son elli
yılda neoklasik ekonomi teorisine yöneltilmiş en önemli eleştirilerden
birsiydi. Ve bu eleştiri haklıydı da. Ne var ki e ticaretin tam rekabet
piyasasına çok yakın bir yapıyla ortaya çıkması bu eleştiriyi geriye itmeye
başladı.
E ticaretin, dünya toplam ticaret
hacmi içindeki payı henüz yüzde 12’lerde bulunuyor. Henüz ticaretin tümü üzerinde
etkili olması söz konusu değil. Buna karşılık zaman içinde büyüyerek konvansiyonel
ticaretin ağırlığını devralmasıyla tam rekabet piyasasının çok daha yaygın
biçimde egemenlik kazanması beklenebilir.
Sevgili üstat,
YanıtlaSilBütün yazılarınızı ilgiyle ve dikkatle okuyorum. İktisat teorisi ile ilgili yazılarınızı (günün koşulları ile yeniden ele alarak değerlendirmelerinizi) okumak ise ayrı bir keyif veriyor.
Muhtemelen mühendislikden edindiğim bir alışkanlık ile herhangi bir olguyu değerlendirirken yada bir sorunu çözmeye girişmeden önce onun tarihsel geçmişine de mutlaka bakma ihtiyacı hissediyorum.
Naçizane tespitim bir sorunun çözümü için ihtiyaç duyulan sürenin o sorunun ne kadar zaman içersinde oluştuğu ile alakalı olduğu yönünde.
Bu yanı ile iktisat ve mühendislik bilimlerini benzeştiriyorum. Sanırım, değerli yazılarınızı merakla takip etmemin bir sebebi de bu.
Önerdiğiniz “Uygulamalı Finansal Tablolar Analizi” kitabını bitirmek üzereyim. Çok faydalandım. Tavsiyeniz için teşekkür ediyorum.
Yaklaşan bayramınızı kutluyor, sağlıklı günler diliyorum.
Çok selamlar.
Sevgili üstat,
SilKonu ile alakalı olduğu için tatilde okumakta olduğum John Berger’in “Görme Biçimleri” isimli kitabından bir ekleme yapmak istiyorum.
“ geçmiş hiçbir zaman olduğu yerde durup yeniden keşfedilmeyi, aynıyla olduğu gibi tanınmayı beklemez. Tarih her zaman belli bir şimdi ile onun geçmişi arasında ilişki kurar.”
Teşekkür ederim.
Çok teşekkürler
SilCafer Bey güzel yaklaşmışsınız, alıntı da epey çarpıcı. Teşekkür etmek istedim.
SilMerhaba Mahfi hocam,
Silsize bir konu yazisi onerim olacak. konut kredileriyle ilgili.2001 krizinde konut kredisi cekenlere hic hos olmayan durumlar yasatilmis. 2001 krizi patlak vermeden vatandas %1.5 dan konut kredisi cekmis. yasada acik var diye kriz patlak verince bankalar bu orani daha onceden kredi cekenede %15 e cikarmis. vatandas geri kalan borcunu %15 uzerinden odemeye calismis herkes batmis. gunumuzde tam kriz cikarsa boyle birsey mumkunmudur ?
kitabın yazarı kimdir
SilTeknoloji bir taraftan bir teoriyi dogrularken, kripto paralarla para teorilerini alt-ust edecek.
YanıtlaSilDevletler kripto para işlemlerini vergilendirme altyapısını kurduğundada kripto para teorileri
Silalt-üst edilecek.
Adsiz 13:04, bu yorumu yapan birisinin kripto paralarin ne oldugunu ve nasil bir degisim getirdigini anladigini sanmiyorum.
SilTübisad verilerine göre toplam perakende sektörü içinde E-ticaretin payı gelişmiş ülkelerde %11,1 gelişmekte olan ülkelerde %5,9 Türkiye'de 5,3. Yani yolumuz çok uzun. E-ticaret işinde 2 yıla yakın bir süredir bulunuyorum. Gördüğüm kadarıyla sektör büyümekte ama kendi içinde vahşi bir sistem kurulmakta. Örnek vermek gerekirse en büyük platformlardan biri %23,6 komisyon kesmektedir. Platformlardaki mağaza sayısı artmakta, mağazalar E-ticaret i ek gelir olarak gördüklerinden gerçekçi olmayan düşük marjlarla satış yapmaktadır. Büyük platformlar büyük holdinglerin elinde olduğundan reklam güçleri sayesinde kartelleşme söz konusudur. Sonuçta mağazalar bazında oluşan rekabet alışveriş platformları arasında gerçekleşmemekte, sektörün ürettiği değerin aslan payını az bir çabayla 3-5 firma almaktadır. Saygılarımla...
YanıtlaSilDoğrudur,bu yazı e-ticaretinde kartelleşeceğini gözden kaçırıyor.
SilGözden kaçırmaktan ziyade anlattığı konu bu değil bence. Ben fırsat bufırsat kendime alan açmaya çalıştım. E-ticaretin ülkemizde gelişebilmesi için ortadaki sorunların çözülmesi gerekli diye düşünüyorum. Yoksa bu işi de kendimize benzetmeye başladık. Satıcı, müşterinin hakları ile ilgili bilgisizliğini sömürürken bir kısım müşteri de haklarını suistimal ediyor. Ben Amazon'un Türkiye'ye gelmesiyle bir kalite getireceğini umuyordum ama en azından şimdilik beklentimi karşılamaktan ve sektöre yön vermekten uzaktalar.
SilÜstelik üretim alanindaki büyük oligapol yapılar yerinde dururken, ticaret tarafında bakkalların yerine geçen ulusal market yapılarıyla şimdilik rekabet eden e-ticaret, sadece teknolojinin zorladığı değişim sebebiyle yeni patronun hakimiyeti ele geçirme sürecinde mecbur kaldığı bir durum. En sonunda dağınık bakkal, tuhafiye vs. gibi küçük esnaf tarafindan yapılan ticaret çok büyük tekellere yerini bırakana kadar yaşanacak bu rekabet!
SilBen çok karamsar değilim. Yalnızca sektörün sorunlarının çözülmesiyle daha hızlı gelişeceğine inanıyorum. E-ticaret bence hem ufkumuzu açtı hem rekabet şansı yarattı. Hiç bilmediğimiz bir ürünü satmaya başlıyorsunuz ve ürün sayesinde önünüze yeni bir pencere açılıyor. Bilgisayar kullanmayı ve yabancı dil bilen bilen, eğitimli insanlar için bir fırsat oluştu. Araştırmacı ve cesaret sahibi olanlar küçük bir sermaye ile aradan sıyrılma olanağına sahip.
Silteşekurler iyi bayramlar mutluluk sizinle olsun her zaman takipteyiz hocam
YanıtlaSilTeşekkürler, iyi bayramlar
SilEnfes yazı. Esasen 2000'lerin başı ile beraber e-ticaretin çok daha hızlı ivmelenmesi bekleniyordu ancak beklentinin altında kaldı. Son zamanlarda Amazon, Alibaba gibi devlerin(ülkemizde de başarılı platformlar var) oluşturduğu güven ortamı, ürün çeşitliliği ve fiyat avantajları ile birlikte e-ticaret payınin çok daha fazla artacagini ve siz değerli hocamin bahsettiği tam rekabet piyasasının tam olarak oluşacağını düşünüyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilBöyle e ticaret olmaz. Satıcı Orjinal ürün diyor ama yan sanayi üretimi. Özellikle parfümde çok oluyor. Avrupadan aldığın parfüm burada orijinal diye satılanla çok fark var mesela. Garanti konusunda sıkıntı olabiliyor. Sattığı malın desteği yok. Düzenleme düzgün degil. Bi sıkıntı olunca alışveriş yaptığın site biz karışmıyoruz satıcı ile halledin diyor. Hak aramak için tüketici hakem heyetine git uğraş dur. Defolu çıksa mal biz size saglam gonderdik.. Bir sürü şey.
YanıtlaSilFiyata bakmak lazım. Avrupa'da 100 Euroya satılan parfümü burada 150 TL'ye satan yerin ürünü orijinal olamaz. Ciddi sitelerde sorun olmuyor. Ben e ticareti yoğun kullanıyorum ciddi sitelerde bir sorunla karşılaşmadım.
SilHocam, sizin düşüncenizle, sahte malı daha yüksek fiyata bile satıyorlar. E-ticaretin ama sorunu şu an sahte mallar. Giyim, bebek ürünleri, elektronik, marka olan her alanda var. Çoğu o kadar başarılı ki ancak alınan ürün hızla eskiyince, kısa sürede bozulunca sahte olduğu farkedilebiliyor. Aradan zaman geçtiği için de iade olunmuyor. Halkın anlaması çoğu malda mümkün değil. Çinden 10 dolara getirip, 100 dolara satılıyor. Böyle bir kazanç yok...
SilHocam o zaman yakında e-ticaret uzerinden tam rekabet, kendine bir alan bulduğu vakit uzun dönemde hiçbir firma aşırı kâr elde edemeyecek mobilite varsayımından dolayı. Bu biraz gerçek dışı değil mi? Neo-liberal felsefe sizce buna izin verir mi?
YanıtlaSilEvet işin en tartışmalı tarafı da o zaten. E ticaretin hacmi büyüdükçe orada da kartelleşme hatta tekelleşme eğilimleri oluşacak mutlaka.
SilOligopol veya monopol yapılar oluşacak yani. Nasıl tam rekabete doğru gidiyoruz onu anlayamadim hocam?
SilAn itibariyle böyle bir durum yok. Oluşursa bakarız.
SilSon zamanlarda okuduğum en güzel yazılardan biri. Tam rekabet piyasası ve e-ticaret ilişkisi hakkında daha farklı makaleler okuyacağımızı şimdiden görür gibiyim... Sağ olun var olun. Takipteyiz Hocam :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilMahfi Hocam öncelikle teşekkürler değerli bilgilerinizi paylaştığınız için.
YanıtlaSilE ticaretin akışkanlığı derken tam olarak ne anlatmak istediniz? O kısmı tam olarak anlayamadım. Teşekkürler, Saygılar.
Çok teşekkür ederim.
SilAkışkanlık koşulu; mal ve hizmetlerin ve üretimde kullanılan girdilerin yer değiştirmelerini kısıtlayan unsurların bulunmaması anlamına gelir. Burada normal piyasalarda olduğu gibi e ticaret için yapılan üretimde de aynı durum var. O açıdan belirttim.
Mahfi bey
YanıtlaSilSize karşıyım.
İyi günler.
Bence hiçbir mahzuru yok.
Silİyi günler.
Hocam madem E-ticaret serbest piyasa sartlarinin en iyi calistigi alan, dunyanin en buyuk iki ekenomisi ABD ve Cin nicin ticaret savaslarinin icindeler? Saygilar.
YanıtlaSilSavaş e ticaret üzerinde değil, normal ticaret üzerinde.
SilE ticaret konusunda sunum hazırlamıştım üniversitede,o geldi aklıma :)
YanıtlaSilYazınız için teşekkürler hocam
Mahfi bey
YanıtlaSilTCMB'de çeşitli departmanlardaki "Genel Müdürler"in görevlerinden alındığı söyleniyor. Haberiniz var mı?
Bu departmanlar her ne kadar irili ufaklı olsa da, yaptıkları araştırmalar ve üst makamlara ilettikleri raporlar ile, "Para Politikası Kurulu Üyeleri"nin toplantılarındaki karar aşamalarında etkili, önemli departmanlar olduğu söyleniyor. "Yeni getirilecek müdürler"in nasıl tavır takınacakları hakkında net bilgi yokmuş.
Siz bu konu hakkında neler biliyorsunuz?
Sizden fazla bilgim yok. Şeffaflığın olmadığı durumlarda bu tür operasyonların niçin yapıldığı da açıklanmıyor.
SilBir işe yaramayan kadroları atmışlar işten,
SilZaten onları kimse istemiyordu, eski başkan döneminde işe alınmışlar,
İnanmayan açsın arşivi baksın, bütün ekonomistler Merkez Bankasını bir kaç ay öncesine kadar eleştiriyorlardı, demek ki Sn Cumhurbaşkanımız da bu durumu görmüş, hepsine hayatta başarılar dilemiş.
Benim twitterda izlediğim tüm ekonomist kadrosu, Merkez bankasını eleştirip duruyordu, gün bu gün imiş.
Yeni başkan da eski başkan döneminde başkan yardımcısı olarak işe girmiş ve alınan bütün kararlara imza atmıştı.
Siladsız 18:50 reisinizi haklı çıkarmak için çabaladığınız kadar iktisadı anlamak için çabalasaydınız ciddi bir mesafe kat etmiş olur ve yeni başkanın da alınan kararlarda imzasının olduğunu ve sadece eski başkanının, reisinizin ihtiyat akçesi avansların erkenden hazineye verilmesi yapay şekilde faiz düşürülmesi gibi para politikasının etkinliğini düşürecek taleplerini dikkate almayarak daha özerk politikalar izlemek istemesi ve boyun eğmek istememesi nedenleriyle gönderildiğini yenisinin de reisinizin her dediğine boyun eğecek profili düşük bir başkan atadığını anlardınız. faizin sonuç değil sebep olduğunu öne süren anlayışın yansımalarından birisi olduğunu da görebilirdiniz.
SilMahfi bey
SilSETA tarafından mimlendiğiniz için mi kendinizi sansürleyerek (oto-sansür) cevap veriyorsunuz?
SETA ne?
SilSincap dağa küsmüş (veya mimlemiş), dağın haberi olmamış.
SilSincap = SETA
Dağ = Mahfi Eğilmez
Umarım yukarıdaki metafor, konunun anlaşılması için yeterlidir ;-)
Adsız 14.24 harikulade cevap. Sizi tebrik ediyor iyi bayramlar diliyorum.
Silsayın hocam şimdiden kurban bayramınızı kutlarım. hocam, ileride üretimin daha bilgi tabanlı olmasıyla üç hatta beş boyutlu yazıcılarla üretim yapılabilir olmasıyla fabrika tipi üretim organizasyonunun yerini giderek ofis tipi üretim ve çok ortaklı ve/veya çok kişili işletmelerin yerini 2 kişilik ofis veya ev işletmelerin almasıyla rekabet konusunda nasıl bir değişim bekliyorsunuz?. iyi bayramlar....
YanıtlaSil3 5 degil kardes reis ve ekibi 10 boyutlu yazici uzerinde calisiyorlar. Dua ve selam ile
Siltabi canım sanal biçimde faizi sonuç değil sebep olarak icat eden reisiniz 10 boyutlu yazıcıyı da icat eder herhalde. on boyutlu diploması olduğu için 10 boyutlu bir gokap türkiyesi hazırlar sizlere değil mi. ne güzel....
Silreisçiler dua ve selamla her şeyin gerçekleşeceğini sanırlar. ülkede bir reisçiler var bir de gerçekçiler. zaman er ya da geç gerçekçileri haklı çıkaracak. reisçiler sayesinde tam bir orta doğu toplumu ve ülkesi haline gelmiş olacağız o zamana kadar da!.
Silyil 1984
YanıtlaSilOzal hukumeti is basinda TVye takilan oyunlar gamelere yurtdisindan ithal edeceklere gumruk muafiyeti getiriliyor. Bizim teknoloji ve bilim dusmani ozellikle teknoloji dusmani(bilenler bilir Turkiyedeki solcular ve dinciler teknoloji ve bilisim dusmanidir) solcu sosyal demokrat burokratlar aman efendim doviz krizi yasariz temel ihtiyaclarimiza dogru duzgun doviz bulamiyoruz bu game nerden cikti derler. Rahmetli Ozal genclerimiz cocuklarimiz ABD ve diger ulkelerdeki gencler cocuklardan bir farki olmamali ileride bunun cemeresini aliriz der ithalatindaki gumruk tarifesini sifirlarlar ve neredeyse 90larin basina kadar her eve bu konsollar gelir.
O gunlerde yetisen cocuklar ileride ITde ITye bilisime en merakli gelismekte olan uleklerin gencleri oluverir kimi bu isin muhendisligine merak sarar 2000lerin baslarinda bu isin muhendisligi puanlari tavan yapar.
Yil 2019
AKP, oyun konsollarina ek vergi getirdi
no comment.
2144 kafandan bir uyduruk bir solcu demokrat döviz krizi yaşarız diye laf uydurmuşsun, kendin çalıp kendin oynuyorsun.
SilBöyle muallak laflar yerine, şu solcu ve demokrat kişi oyun konsollarına bunu dedi diyebilir misin? Hayır, çünkü kimse bunla ilgilenmedi. Sen önce onların ne dediklerini öğren.
İşte hocam, ülkenin insanından biri bu, bunun neyini eğitirsin? Bilmeden konuşan, on milyonlardan sadece biri.
https://odatv.com/berat-albayrakin-bugun-imzaladigi-hazineyi-karistiran-belgeyi-acikliyoruz-09081922_m.html
YanıtlaSilKonuyla ilgisi yok ama eski Hazine Müsteşarı olarak ilginizi çekecek bir haber. Bu konuda ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Son derecede yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Bu tür taşınmalarla İstanbul finans merkezi olmaz. Bir yerin finans merkezi olması için orada finans olması ve oranın merkez olması gerekir. Bizde ikisi de yok. Bu durumda Hazineyi ya da Merkez Bankasını İstanbul'a taşımakla orası finans merkezi olamaz. Bu kurumlar yıllardır Ankara'da. Ankara finans merkezi odu mu?
Silhocam İstanbul london city e bağlanıyor adım adım. bunda anlaşılmayacak bir durum görmüyorum. giderek london city ve bis in sahibinin inisiyatifine giriyoruz.
SilHocam merhaba tarim ürünlerinin fiyat oluşumu ve yine döviz piyasalarında fiyat oluşumlarida tam olmasada tam rekabet piyasa şartlarına yakın değil midir?
YanıtlaSilTam olmayan koşullara biz eksik rekabet koşulları diyoruz.
SilBana türk kapitalizminin piyasaya cıkardığı bir tane global sirket söyleyin bazen iş dunyamızda kusur aramamız gerktiğini düşünüyorum hazırcılık işin kolayı
YanıtlaSilMerhaba Mahfi Hocam,
YanıtlaSilYine harika bir yazı olmuş. Ben Amerika, Kanada ve Almanya'da eticaret üzerinden pırlanta satan bir girişimciyim. Amazon, Walmart müşterim. Ben de size katkı sağlayayım.
Gelişmiş ülkelerde eticaret'in payı perakendede %20'leri buldu. Hatta elektronik gibi bazı kategorilerde %40 seviyelerinde. Geleneksel perakende şirketleri de iş modelini eticarete çeviriyor. Amerika'daki birçok gelenecek perakendecinin cirosunun %20-30'u eticaretten geliyor.
Geçenlerde Amazon'un California'daki en büyük depolarından birini gezdim, bildigimiz perakendenin oradaki hız ve otomasyonla rekabet etmesi imkansız.
Bu yazdıklarınıza ilaveten insanların birşeye hızlı ulaşma arzusu da bana göre tam rekabet yasasını hayalden gerçeğe dönüştürmesine imkan veriyor.
Nurettin Özdoğan
Gelin Diamond, Genel Müdür
Teşekkür ederim.
SilHaklısınız hız da önemli bir unsur.
Bayramda tatile gitmiyor musunuz?
YanıtlaSilParanız mı bitti Mahfi Bey?
Hayat pahalandı.
SilNe demis dusunur ille de edep, ille de edep
SilNeden Fed'in sahibi rockefeller ailesi de, Tcmb'nin sahibi Koç ,Sabancı ailesi değil?
YanıtlaSilÖyle olsa bu kez neden Hazine değil diyeceksiniz. Bizim TCMB'nin % 55 payı ve dolayısıyla karar yetkisi Hazinede.
SilO zaman diyelim hocam. Neden fedin sahibi hazine değil?
SilAmerikan sistemi serbest girişim, özel sektör üzerine kurulu olduğu için.
Siladsız 17:17 fed in sahibi değil sahipleri var. ve en büyük pay sahibi rothschild ailesidir sonra rockefeller dır. yine morgan ve du pont gibi aileler de vardır. 7 aile sahibidir hissedardır.
SilAdsiz 15:33, damatlara kiymeti yok diye kagit para basma yetkisi vermisler vaktiyle, altinlari kendilerine saklamislar, simdi de zenginleri kizlariymis diye duymustum o da dogru mu acaba?
SilSevgili Hocam,
YanıtlaSilHaddim olmayarak tam rekabet piyasası ile ilgili görüşlerinizin bir kısmına katılamadığımı belirtmek istiyor ve müsait olursanız kıymetli yorumunuzu da merakla bekliyorum.
Günümüzde mal ve hizmetlere erişim konusunda tüm dünyanın bir pazar yerine dönüşmesi sayesinde çok büyük sayıdaki nihai tüketiciler için kıyaslama (en makul ürüne en makul fiyat ile ulaşma) imkanlarının ortaya çıkmasının, tam rekabet piyasasının bazı ön koşullarını yerine getirmiş olduğu hususundaki görüşlerinize katılıyorum. Katılamadığım nokta ise piyasanın arz tarafında işlerin biraz daha ters istikamette ilerliyor olması. Bugün e-ticaret firmalarının büyük kısmının aslında imalat ile iştigal etmediği, daha çok bir dağıtım kanalı işlevi gördüğünü düşünüyorum. Üretim tarafında ise pek çok sektörde global ham madde ve işgücü piyasalarında hakim alıcılar olan ve ölçek ekonomileri avantajıyla rekabeti neredeyse ortadan kaldıran dev şirketlerin, karşılarına çıkabilecek potansiyel rakipleri fiyat rekabeti, birleşme, satın alma gibi seçeneklerle pazardan silebildiklerini düşünüyorum. (zira bir kaç yenilikçi teknoloji şirketi haricinde bu durumun hemen her yıl yaşandığını izliyorum)
Bu noktada üretim/arz tarafında (ve tabii ki e-ticaret firmalarının kendi arasında) tekelci rekabet sürerken sadece talep tarafındaki gelişmelerin tam rekabeti ne derece gerçekleştirebileceğinden şüphe duyuyorum. Tam rekabet piyasasının oldukça zayıf olan gerçekleşme ihtimalini ise çok daha uzun vadede, üretimin konvansiyonel-yığın üretimden 3D yazıcıların yaygınlaşması gibi teknolojik imkanlar sonucunda bireysel kullanıcıların da rekabete daha hızlı ayak uydurabileceği yapıya dönüşeceği yeni bir çağda görüyorum.
Bu platformda size ve pek çok farklı kişinin değerli görüşlerine ulaşma imkanı sağladığınız için de teşekkürler.
Saygılarımla
Çok teşekkür ederim, görüşlerinizi paylaştığınız için. Haklı olduğunuz yönler var tabii. Piyasanın tam rekabete yakınlığı şimdilik talep tarafında.
SilTabiki hocam .ben e ticaret gibi o piyasaların da tam rekabet piyasasina örnek olacağını düşünüyorum .
YanıtlaSilOlabilir. Yeter ki işin içine kartel anlaşmaları girmesin.
SilKaleminize sağlık hocam. İyi bayramlar...
YanıtlaSilTeşekkürler, iyi bayramlar
SilHocam harika bir yazı.Her zaman olduğu gibi. Saygı,sevgi ve hürmetle. iyi bayramlarınız olsun. Mutlu ve huzurlu.
YanıtlaSilSağ olun, iyi bayramlar
SilHocam merhabalar öncelikle bayramınız mübarek olsun bir soru sormak istiyorum. İnternetin bu denli yaygın bir şekilde kullanılması sadece tam rekabete değil aynı zamanda Sosyalist ekonomiler için talebin daha doğru ölçülmesine ve bu yolla sosyalist ekonomilerin daha gerçekçi ve işlevsel olmasını sağlayabilir mi?
YanıtlaSilEvet eğer gerçek anlamda bir planlama yapılırsa dediğiniz gibi sosyalist sistemin ekonomisi de daha iyi çalışabilir.
Silİyi bayramlar
Teşekkürler hocam
SilEko sistem değişiyor hocam. Dünya 2020 ekonomik buhranını yaşayacak ister faiz indirsinler isterse çıkarsınlar her sonuçta dünya ekonomisi can çekişiyor ve mutlu son 2020.
YanıtlaSilKapitalizm komünizm derken yeni dünya düzeni hepsini tarihin çöplüğüne atacak.
Getiri eğrisi 2007 dn sonra ilkkez yine ters döndü ve dünyada yaşanan her ekonomik kriz öncesi bu durum olmuştu.
Dünyada Faiz indirilme süreci, krizi derinleştirecek. Paralar değersizleştikçe borçların ödenebilirliği azalacak. Aynı borç için daha fazla üretim gerekecek. 2008 krizinin ötelenmesi hiç iyi olmadı. Verimsiz sektörler yaşatılmaya devam edildi böylece finansal sistemin daha sert tıkanmasının önü açıldı. Krizi gören hedge fonlar portföylerindeki altın oranını hızla arttırıyorlar.
SilAltın ons yükseliyorsa tünelin sonundaki ışık, yaklaşan trenin ışığıdır maalesef bu böyle...
Türkiye ,cari açığını kapattığı için krizden en az etkilenen ülkelerden biri olacak... Hükümetin yaptığı en iyi şey bu oldu helal olsun.
faiz indirilmesi fed icin buyuk bir hatadir.
SilAdsız 21:17 Türkiye cari açığıalım yapamadığı için küçülüyor. Üretim yapmaya başladığında cari açık yine çıkmaya başlayacak.
SilDünyada şuan tüm kurumlar manüpilasyon yapıyor Türkiye de dolar 4.70 seviyesine gelecek Türk lirası alımı yapın döviz sayın diyorlar ama kendileri Türk lirası alıp kur aşağıya çekip Türk lirası aldıktan sonra bakmışsın 1994 krizi gibi sonra dolarları alıp kaçmış ve krize direkt giriş yapmış oluruz. Tabi bu keriz sirkelemesi halkın elindekini toplamak olur buna çanak tutanlar isteyerek yapıyor içerideki batık enerji şirketleri ve inşaat şirketleri düştükten dolar toplayıp fırlayınca birden bire paraları 2 katına çıkmış olacak bu uyabıklıkla kendilerini kurtaracak milletin elindekini alacaklar.
Devlet inşaat şirketlerini ve enerji şirketlerini kurtarmak için buna çanak tutacak göreceksiniz yıl sonu yada yeni yılda yine dolar krizi çıkacak mecbur devalüasyon yapmak zorundalar ihracat sıkıntıya girince buna müsaade edemezler.
Dünyada üretim yapan Çin parasını depersileştirip mal satmaya çalışırken biz sanki petrol doğalgaz satıyormuş gibi Türk parasını değerli tutmak için manüpilasyon peşindeyiz.
Yıllardır şu yalan söylendi değerli Türk lirası güçlü Türkiye. Bu tamamen yalan tıpkı kazan kazan diye uydurdukları yöntem gibi yada yap işlet devret dedikleri saçma model gibi. Bu arada dünyada yap işlet devret modeli ile yapılan işlerin yarısı türkiyede yapılıyor yani tüm dünyadaki yap işlet devret işlerinin % 50 si demek tabi sonuç ortada dağ gibi borçlar ve ani kur krizinde devasa borçlar.
Necmettin erbakanın bir konuşması vardı yap işlet devret milleti kazıklama modelidir diye.
Doğru söylüyorsun tüm dünyada serbest piyasa ekonomisi kalktı formalite icabı teori olarak duruyor. ABD kendi modeline savaş açtı serbest ticaretten sıkışınca ticaret savaşına evrilen modele geçiş.
SilGerçekten haklısın kapitalizm kendi değerlerini kendisi yıkıyor mecburen ve kuralli piyasadan kuralsiz piyasaya manipülatif piyasalara geçti dünya.
Adsız 16:133, katılıyorum. Fed'in kararı, mevsimsel olumlu dalgalar TL'ye sahte bir değer kazandırıyor. Bunu da başarı olarak tribünlere yansıtıyorlar. En basitinden hükümetin dolar bazında maaş ödeyebilme kapasitesine göre kasım sonunda 6'nın üzerinde bir kur bekliyorum. Kış mevsimsel olarak ve politik olarak sert geçerse daha da yolu var. Bu kadar iyi ve gaz haberlerinin ortada (hatta Sözcü'de bile) gezmesi erken seçim habercisidir. Şu sıra basit bir vatandaş olarak, bankaların verdiği %2 faizi alır TL borçlarımı öderim; Dolarım varsa kışa saklarım.
SilDünya ekonomisine güven kalmadı haklısınız. Türkiye kur bakılıyor kimse dolarını düştükten satmıyor haklı olarak. Hatta bankadan dövizleri çekmeye başladılar devlet bizim paramızla bize oyun oynuyor diye işte tam güvensizlik ortamı.
SilDöviz suni baskılama ile tutuluyor ama nereye kadar. Geçen yıl eylülde %24 fiaz le yabancı parayı 1 yıl vadeliye yatırdı eylülde parayı çekecek dolar alıp çıkacak. Çünkü faizler düştü daha da düşecek %16 faiz bekleniyor zaten 16 enflasyon var reel getirisi yok.
Sonbaharda dış ödemeler başlıyor doviz ihtiyacı artacak yine döviz şahlanacak. Turizm bitiyor döviz girişi azalacak düşük kur ile ihracatı vuruyorlar kışa doğru ihracat düşecek. Stüne mevsimsel olarak fiyatlar tekrar artacak sebze meyve hepsinde. Birde üzerine baz etkisi ile düşecek enflasyon ekimden sonra ters baz etkisi ile yükselişe geçecek.
İşler mckinsey ile olmuyor demek ki. Sabreden sene sonu dövizden parasını kazanır zaten piyasayı canlandırmak için döviz yükseltmeli insanlar TL ye geçmeli yoksa kimse dolarını euro sunu bozmaz durgunluktan çıkılmaz.
Iyi bayramlar ustad,
YanıtlaSilBayram sonrasi Dunya Ekonomisi uzerine bir yazi kaleme alirsaniz sevinirim.
Eskiden peçeteye şarkı ismi yazılıp istenirdi,
Silşimdi blog yorumlarından sipariş yazı istenmeye başladı,
ne günlere geldik.
...bir sonraki haftaya 1615 e ithafen Dünya Ekonomisi geliyor :)
Öğrencilerin öğretmenlerinden bir şey istemeye naz’ı vardır kanısındayım. Bu tabi öğrenmek için. Öğrenci istekli olursa hocalarda daha bir şevkle katkı sunarlar düşüncesindeyim.
Sil21:11
SilAdsız14 Ağustos 2019 17:31 yazdigi sana guzel bir cevaptir.
Sormak ogrenme hevesi icinde olmak baska bir sey
muzikhollerde senin deneyimledigin turden sarki istemek bambaska bir sey
Bunu ogrenmis oldugunu saniyorum :)
Hocam bayram icin maillerinize bakar misiniz ?
YanıtlaSilSaygilar
Bence tam rekabet piyasası bir şeyin ilk keşfedildiği an , bilginin yayılmadığı an gerçekleşebilir. Şuan bir ürünün firmadan çıkış fiyatı belli. Toptan alan şirket kaça alıyor bireysel alan şirket kaça alıyor belli. İnternet çağında firmalar personelden,elektirkten, kiradan vs tasarruf etmiş oluyor ama dükkan aynı dükkan.Firmanın büyüklüğü aynı. Nerede tam rekabet. Yani sıfırdan bir ürün geliştirip bunu satmak için yine aynı çaba aynı güven gerekiyor. Belirttiğiniz yorumlar manipülasyona çok açık. Ssoyal mdeya hesaplarındaki takipçi sayılarından , e ticaret sitelerindeki puan ve yorumlara kadar artık herşey manipüle edilmiş durumda. Şuan bilgi sevieysi arttığı için insanlar çakma yorum yaparken bile artık işini öğrenmiş ,eskiden sadece "çok güzel ürün" yazanlar şimdi 5 yerine 4 verebliyor ya da 5 verip eleştirir gibi yapabiliyor. Tam rekabet nerede var? Bla blada mı var?Tam rekabet olsadyı uber olurdur.Tam rekabet scottyde mi var?Bu uygulamalar basitçe yapıldı , birkaç gencin mi icadı yoksa büyük firmaların ısrarı mı?Mesela getir uygulaması kaç ay sabretti belki de kaç yıl.Bence Tam rekabet değil tam rekabet şansı internetin ilk çıktığı zamanlar vardı , şuan yok.
YanıtlaSilDünyanın en büyük sorunu Korumacılıktır.
YanıtlaSilKorumacılık yüzünden verimsiz sektörler in batması gereken firmaları, devlet tarafından yüzdürülüyor ve bu , devletlerin ve şirketlerin borç bataklarını derinleştiriyor. Dünyadaki borç stoğu 250 trilyon dolara çıktı deniyor..
Bazı sektörler çok yüksek verimlilik ve kar marjıyla çalışırken, bazı sektörler battıkça batıyor ama işte işin kötüsü batma da olmuyor...
Çözüm:
Devletler korumacılığı bırakacak ve verimsiz sektörlerin verimli sektörlere kaymasını sağlayacak. Bu şekilde gelir dağılımı da sağlanacak.
Örn:
Ülkemizde inşaat sektörü verimsiz sektör, buna karşılık gıda üretimi, hayvancılık,turizm, enerji üretimi sektörleri verimli sektörler.
İnşaat sektörünün desteklenmesi bırakılırsa, bu firmaların hızla verimli sektörlere kayması sağlanır bu şekilde işsizlik de düşer gelir dağılımı da sağlanır arz artacağı için enflasyon da düşer. Ama biz hala verimsiz inşaat sektörünü kurtarmaya çalışıyoruz. Evet bu iyi niyetle yapılıyor ama bu doğru değil. Bu yanlıştan acilen dönülmeli. İnsanların 10-15 yıl konut ödemesi ipoteğine sokulması ve temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale getirilmeleri de bir diğer sorun...
Bana göre konut alımlarında bankalar, yarısı peşin ödemeli yarısı en fazla 7 yıl krediyle konut kredisi vermeli . Aksi takdirde insanlar bunu ödeyemiyor ve hayatları altüst oluyor yuvalar yıkılıyor.
Bence bazı mal ve hizmetler için bu geçerli olabilir, örneğin sermaye malı veya ara malı almak için e ticaret kısmen çalışabilir, kimse büyük ölçekli yatırımlar için salt e ticareti kullanmaz.
YanıtlaSilAyrıca bilgi asimetrisi hususunda belki şu söylenebilir, insanlar sınırlı rasyonel ve subjektifdir,bilginin işleniminde bu subjektif yorumlar hataya sebep olabilir.Komputasyon bilginin serbest ve herkese homojen ulaşımı kadar önemlidir.
Elbette bu gibi soru işaretleri dışında tam rekabet piyasası ütopyasına en yakın piyasa sanırım e ticaret.Bu gibi makaleler çok zihin açıcı çünkü ana akım iktisadın yapıcı eleştirilerle irdelenerek,daha kapsayıcı ve hayatın içine çekilmesi gerekiyor.Bu bağlamda kurumsal iktisat,Avusturya ekolü ve diğer heterodox iktisat yaklaşımlarının önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Değerli hocam,elinize sağlık,kutlu bayramlar dilerim
İnternetteki sahte yüzler aynen arz yönünde de mevcut. Satıcılar "many-face-god" gibi, bir satıcının farklı profilleri olabiliyor. Drop-ship denen olayla büyük şirketler (veya büyük üreticiler) bu şekilde ürünlerinin çok satıcısı olmasını istiyor. Bu şekilde internette pazarlatıyor. Sahte bir satıcı bolluğu.
YanıtlaSilDeğerli Hocam vaktiniz olursa aklımda ki bir soruya cevap vermenizi rica edeceğim.
YanıtlaSilSoru : Devlet iş gücüne katılan ve iş gücüne kayıtlı nüfusun kişi başına kendini idame ettirecek kadar para bassa (iş gücüne katılan 18 yaşına gelmiş her insan için düzenli para bassa iş gücünden çıkan vefat eden her vatandaş içinde piyasadan para çekse) ekonomi ne yönde etkilenir, enflasyon nasıl şekillenir.
Merhaba hocam, yine harika bir yazı olmuş emeğinize sağlık. Ben iktisat sınavına hazırlanıyorum ve sizin kitaplarınızdan faydalanmak istiyorum. Kitaplarınızı nasıl bir sıralamayla okumam gerektiğini tavsiye eder misiniz ? Teşekkür ederim. Saygılar.
YanıtlaSilHazinenin taşınması, hayalden gerçeğe dönüşüyor.
YanıtlaSilHazinemiz artık İstanbul'dan yönetilmeye başlayacak.
Ne güzel demeyin, Ankara'da çalışan personel, çocukları okula giden, çevresi olan, kredi ile evini Ankara'dan almış olan insanlar, çoğu İstanbul'u bilmiyor, sadece gezmek için gitmişler, İstanbul'da çalışmaya zorlanıyorlar. Üstelik taşınma harcırah ı bile verilmeden insanların ev değiştirmeleri isteniyor.
Tabi, aziz ve necip milletimiz bir tepki verecek mi?
Elbette hayır, ona dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek, hatta devlet memuru değil mi vatanın her köşesinde çalışmalı diyerek, yapılana destek olacak.
Türkiye hazine bünyesindeki kadroyu da bu yolla istifaya zorlamak sureti ile kaybedecek.
Töre böyle.
Silİstanbul'daki sözüm ona finans merkezininin tabelasında 'The Finans Merkezi' yazıyor.
YanıtlaSilBu yarı İngilizce yarı Türkçe isimlendirme aslında çok şey anlatıyor bize.
Kendi 'dil bilgisi' kurallarına uyamıyorsunuz, uygulayamıyorsunuz; dünyadaki finans sisteminin kurallarını nasıl uygulayacaksınız?
Konu ile sayın Guven Sak'ın 2012 yılında ele aldığı bır yazı var, bağlantısını paylaşıyorum. Aryu edenler okuyabilir (https://www.tepav.org.tr/tr/kose-yazisi/s/3499)
Bu yaziyi alin 2032 de bir daha koyun, ayni konular yine eksik olacak.
SilHocam merhaba 2012 yılındaki vergi teşvikleri nin sosyal ve ekonomik amaçlari soyle bilir misiniz
YanıtlaSilHocam merhaba, Dünya ekonomisi zorlamayla resesyona girmek üzere. Sağlıklı adama 100 defa sen hastasın dersen sonunda olan olur. Birleşik devletlerde de aynı mevzu. Benim anlamadığım böyle resesyon çığırtkanlığı yapmak kime ne kazandırıyor? Resesyonda kim kazanır?
YanıtlaSilTürkiye de piyasada tam rekabet koşullarının sağlanması amacıyla kurulmuş bir çok kurumu denetleyen Rekabet Kurumu söz konusu olduğu halde piyasada tam rekabet koşullarının gerçekleşmesi çok söz konusu değil e-ticaret bir nebze tam rekabet koşullarının gerçekleşmesine zemin oluşturmasına rağmen uluslararası bir denetleyici ve düzenleyici kuruluşa ihtiyaç yok mu merkezi denetleme bile yeterli değilken birçok ülke de?
YanıtlaSilSevgili Hocam,
YanıtlaSilE-ticaretin piyasaya rekabet ve alıcı açısından fiyat avantajı getirdiği doğru ancak gözardı edilmemesi gereken ciddi problemler de mevcut.
N11, Hepsiburada, GittiGidiyor vs gibi bilindik satış platformlarının çoğunda satış yapan mağazalardan çok ciddi komisyonlar kesilmekte. Platformlar mağazalardan daha fazla kar etmektedir. Diyebilirsiniz ki "O zaman mağazalar bunu hesaba katarak fiyat belirlemesi yapsın". Bu şekilde fiyat yükseltirlerse de müşteri daha ucuz ürüne yöneleceği için satış yapamayacaktır.
Açıkçası devletin bu tip platformları nasıl denetlediğini bilmiyorum ama ciddi eksiklikler var gibi görünüyor. Örneğin platformlar her mağazaya aynı komisyonu uyguluyor mu? Burada da tekelcilik şüphesi mevcut..
Saygılar.
Hocam selamlar, şuan Türkiye'nin önde gelen perakendecilerinin birinde staj yapıyorum, az önce E-ticaret ile ilgili bir rapor ilettim ve bu yazıyı sonrasında okuduğum için çok üzgünüm. Bir kaç gündür E-ticaret ve bir türeviyle ilgili araştırma yapıyorum ama hiç bu yönden düşünmedim bir ekonomi öğrencisi olarak. Umarım gelecekte sizin gibi öngörüsü gelişmiş bir ekonomist kimliğine sahip olabilirim.
YanıtlaSilSaygılarımla hocam iyi günler.