2023
2022 yılı bütün dünya için kötü bir yıl oldu: Her tarafta enflasyon yükseldi, büyüme düştü, kimi ülkede bütçe açığı, kimi ülkede cari açık yükseldi. Ekonomi politikasının birbiriyle çelişen sonuçlarını yaşamaya başladık: Enflasyonu düşürmenin bedeli büyümenin de düşmesi ya da büyümeyi yüksek tutmaya çalışmanın bedeli yüksek enflasyon olarak karşımıza çıktı. 2022’nin belki de tek olumlu yanı bütün bu çelişkili gelişmelere karşılık işsizlik oranlarının denetimden çıkmaması oldu.
Türkiye açısından da 2022 kötü
bir yıldı. Son birkaç yıldır her gelen yıl bir öncekinden kötü olduğu için
önceki yıllar daha iyiymiş gibi hatırlanıyor. 2022 yılı biterken atılan adımlar
2023 yılı ve özellikle de seçimden sonrası için büyük çapta olumsuz bir birikim
yarattı. Bunu belki ilk altı ayda o kadar fazla hissetmeyeceğiz ama yılın
ikinci yarısında bütün bu adımların etkisini omuzlarımızda hissetmeye
başlayacağız.
Yapılan asgari ücret artışı,
yaşanan anormal enflasyon karşısında zorunluydu. Hatta yetersiz bile kaldı.
Buna kimsenin diyecek bir sözü yok. Ne var ki şimdi ona paralel düzenlemelerin
yapılması bekleniyor. Birçok çalışanın ücreti, asgari ücretin altında kaldığı
için onların da en azından asgari ücret düzeyine yükseltilmesi gerekiyor. Asgari
ücret 5.500 lira iken 7.500 lira ücret alan bir kişiye şimdi 8.500 lira asgari
ücret mi verilecek yoksa onun da ücreti asgari ücretli gibi yüzde 54
artırılarak 11.550 liraya mı çıkarılacak? Eğer ilki tercih edilirse toplumun
çalışan kesimi giderek asgari ücretli haline gelecek demektir ki zaten son
yıllarda olan budur. Böylece orta sınıf tamamen ortadan kalkacak. Eğer ikinci
yol tercih edilirse, işyerleri bu yüksek ücretten kurtulmak için muhtemelen
yüksek ücretlilerin bir bölümünü işten çıkaracak demektir ki bu daha düşük
nitelikli elemanın tercih edilmesi anlamına gelir. Bir konuyu dikkatlerden
kaçırmamakta yarar var: Bu sıkıntıları yaratan asgari ücretin artırılması
değil, enflasyonun önlenememesidir.
Emeklilikte Yaşa Takılanlarla ilgili getirilen çözüm hakkaniyete uygundur, hatta eksik kalmıştır
ama bu adım zaten Hazine desteği olmaksızın ayakta duramayan Sosyal Güvenlik
Kurumunu (SGK) içinden çıkılmaz bir sıkıntılar girdabının içine yuvarlıyor. Emeklilik
sisteminin genel kabul gören denge oranı en az 3 çalışanın 1 emekliye bakması
şeklindedir. Bu yapılan yeni düzenlemeyle Türkiye’de her 2 çalışan 1 emekliye
bakacak duruma gelmiş görünüyor. Bu sistemin yaşatılması kolay değildir. Asgari
ücret artışı sonrası büyük olasılıkla memur ve emekli maaşlarının da benzer
şekilde artırılması gerekiyor. Bu durumda bütçenin ve SGK’nin durumu daha
kötüleşecek demektir. Bu gelişmeler bize emeklilik konusunda hiçbir planlama
yapılmadığını, tamamen siyasal dürtülere göre hareket edildiğini gösteriyor.
SGK’nin içine düştüğü durumdan kurtarılması için primlerin artırılması gündeme
gelecektir ki onun da başka sıkıntıları söz konusu.
SGK’nin bir başka sorunu artık
taşınamaz noktaya doğru ilerleyen sağlık sistemi. Orada da ister istemez
SGK’lilerin katkı payları artırılmak zorunda kalınacak, aile hekimlerinde ve devlet
hastanelerinde muayene ve diğer işlemler ister istemez paralı hale gelecek,
ilaç katkı payları artırılacak. 1970’lerde Birleşik Krallığın batma noktasına
gelmesinde Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) denilen ve aşağı yukarı bizde bugün
uygulanana benzeyen sistemin olumsuz katkısı olmuştu.
Bugünlerde ÖTV başta olmak üzere bazı
vergilerde indirimler yapılması planlanıyor. Vergilerde indirim yapılması elbette
ilk bakışta hepimiz için iyi bir şey gibi duruyor. Ne var ki ekonominin içinde
bulunduğu durumla bu vergi indirimleri çelişiyor. Seçim sonrasında bu dönemde
indirilen vergilerin misliyle artırılacağını tahmin etmek için kâhin olmaya
gerek yok. Öte yandan ücretli çalışanların yıl boyunca stopaj yoluyla kesilen
vergilerinin artması nedeniyle uğradığı kayıpları gidermek için vergi
tarifesinde indirimlere gidiliyor. Bu da elbette ilk bakışta olumlu bir adım
çünkü çalışanların önemli bir mağduriyeti bu düzenlemeyle bir nebze giderilmiş
olacak. Ne var ki ekonominin genel durumuna bakılınca, buradan ortaya çıkacak
vergi kaybının ileride mutlaka vergi artışı olarak bir yerlerden karşımıza
çıkması kaçınılmaz görünüyor.
Türkiye, bir süredir yanlış
ekonomi politikası uygulamalarının kıskacında oradan oraya savruluyor. Bugüne
kadar başkalarının paralarıyla durumu idare etmeyi başardık. Körfez
ülkelerinden gelen swaplar, yüksek faizlerle yapılan dış borçlanmalar, çeşitli
baskılarla döviz mevduatlarının TL'ye dönüştürülmesi, turizmden elde edilen
gelirlerin yüksekliği, vatandaşlık verilmesi suretiyle elde edilen döviz
gelirleri ve son olarak da Rusya’nın doğal gaz borçlarının ödenmesini
ertelemesinin sağladığı finansman, bugünkü yaşamı sürmemize olanak sağladı. Öte
yandan enflasyondaki hızlı artış, enflasyon muhasebesi uygulattırılmayan
kurumların kârlarının patlamasına ve sonuçta kurumlar vergisi tahsilâtının
rekor kırmasına yol açtı. ‘Fiyatlar daha da artmadan alacağımı alayım’
düşüncesinin yarattığı öne çekilmiş talepteki artış, ithalatın ve dolayısıyla
ithalde alınan katma değer vergisi tahsilâtının rekor kırmasına neden oldu.
Böylece bu iki kalemde ortaya çıkan beklenmedik artışlar bütçe açığının düşük
kalmasını sağladı. Ne var ki bu böyle sonsuza kadar sürdürülemiyor. Bütçe
açığının düşmesini sağlayan ithalat patlaması bu kez cari açığın yükselmesine
yol açıyor. Türkiye, benzer bir durumu 1970’lerde de denemiş 1980’e girilirken
70 cente muhtaç kalmıştı. Bu durumdan ders çıkarmak yerine aynı şeyleri biraz
daha farklı olarak 1990’larda da peş peşe iki kez denemiş önce 1994 kriziyle
sonra da 2001 kriziyle karşılaşmıştı. Ne yazık ki bu krizlerden ve o
deneyimlerden ders çıkaramamış olduğumuz anlaşılıyor. Bu kez de farklı bir
popülizm ile devam ediyoruz.
Merkez Bankası ilk faiz
indirimini yapıp enflasyon yüzde 19 iken ve artma eğilimi içinde görünürken
faizi yüzde 18’e indirdiğinde söylemiştim: ‘Faizi yanlış belirlerseniz
ekonomide her şey yanlış gider.’ Aynen öyle oldu. Merkez Bankası faizi
indirmeye devam etti, kurlar kontrolden çıktı ve bunun sonucu olarak enflasyon
aldı başını gitti. Bu kez kuru tutabilmek için piyasa dışı işlemlere girişildi.
Enflasyon artışı ister istemez ücret artışlarını, fiyat artışlarını gündeme
getirdi. Bu kez talep artışıyla birlikte talep enflasyonu da maliyet
enflasyonuna eşlik eder oldu. Enflasyon, Türk ekonomisindeki her şeyin temel
belirleyicisi haline geldi. Yanlış ekonomi politikasıyla doğru sonuç elde etmek
imkânsızdır.
Pek çok kişi ‘yıllardır kriz
deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok’ diyerek iktisatçılarla
dalga geçiyor. Oysa iktisatçı için enflasyonun iki haneli olması, orta sınıfın silinmesi,
dış borçlanma faizlerinin ve risk priminin (CDS primi) kabul edilebilir eşiğin
üzerinde bulunması kriz anlamına geliyor.
Türk siyasetçisinin temel
çelişkisi kendi geleceğini ülkenin geleceği sanmasıdır. Türk seçmeninin temel
çelişkisi ise gelecekte olacaklara gözünü kapatıp bugüne odaklanmasıdır. Bu iki
çelişki birbirini desteklediği sürece Türkiye’nin bu popülizm batağından
kurtulması mümkün görünmüyor.
Özetle söylemek gerekirse belki
seçime kadar idare edebiliriz ama ondan sonra seçimi kim kazanırsa kazansın
hepimiz kaybetmiş olacağız.
Şimdiki SGK Genel müdürü ileride devlet yönetimine aday olursa SGK nın zararlarından sorumlu mu tutulacak
YanıtlaSilSGK, onun kararlarıyla değil hükümetin kararlarıyla bu duruma geliyor. Dolayısıyla sorumlu hükümettir, genel müdür değil.
SilDünya yuvarlak, demogojiyle düz desen inanan bir kitle olur.
SilBu analiz anlayanlar için yazılmış. Körler ve sağırlar icin değil. Açık ve netti. Tesekkurler.
SilYani seçim sonrası İçin kim gelirse gelsin bahanesi hazır mı diyorsunuz. Yenisi gelecekse bunu bilerek gelmeyecek mi gelip de düzeltmeye çekse neden gelecek. Eskisi devam edecekse sorumluluk kendisinde olmayacak mı yeni dönemde düzene sokamazsa bir daha gelme şansı olur mu sizce
SilElbette o dönem hükümetin politikalarından bir bürokrat direk olarak sorumlu değildir. Ama o dönemi birebir yaşamış bir yöneticinin EYT için hükümete tavır koyması gerekirken, EYT yi seçim vaadi olarak ben dedim yaptılar demesi daha da vahimdir. Onlar beni batırdı bende bugünkü SGK yönetimini batırıcağım diye düşünmüyordur sanırım.
SilHocam, 2022 yılı yatırım getirisi üzerine Şenol Babuşcu'nun bir çalışması olmuş. Buna göre BİST %196,57,hİsse senedi şemsiye fonu ise %181,26 (76 ADET FONUN ORTALAMASI ALINMIŞ;), Kıymetli maden şemsiye fonu %52,84 (13 adet fon ortalaması alınmış;), gram altın %43,10, Dolar %40,28, Euro %32,14, 3 aya kadar VM %20,30 ve 1 aya kadar VM %16,63 ( mevduata verilen ortalama faizin bileşik getirisi) şeklinde gerçekleşmiş. Bist ve hisse senedi şemsiye fonlarının getirisinin bu kadar yüksek olması enflasyondan arındırılmamış olması mı? teşekkürler
SilHocam emeğinize sağlık. Bu ekonomik sıkıntılarda bitermi ne kadar sürer ön görünüz nedir?
YanıtlaSilNe yapacağımıza bağlı. Böyle gidersek bitmez.
SilHocam size ekonomiyi tüm herşeyiyle teslim edilse ne yapardınız. Bunu hayal edip bir yazı özellikle yazar mısınız? Zaten yazılarınızda var parça parça ama bir ütopya şeklinde ayrı bir yazı hazırlarsınız çok mutlu oluruz
SilAn itibarıyla teslim etseler aynı gün faizi artırırdım ve ertesi gün görevden alınırdım. Çünkü Türkiye ekonomiyi iyiye götürmektense faizi düşük tutmayı tercih ediyor.
Silsiz bile tüm sorunlara çözüm önerisi olarak faiz artırmaktan başka çözüm önerisi getiremiyorsunuz. faiz artırmamız halinde büyüme ne kadar baltalanırdı ve sonucu olarak işsizlik nasıl patlardının bir cevabını verecek elimizde bir robot oomadığından hep aynı şeyleri konuşuyormuşsunuz gibi geliyor. sonra da hukuktu adaletti eğitimdi sarmalına giriyoruz.
SilHocam maalesef halkımız uzun vadeli bakmıyor olaylara, peki sizce bu durum insanların eğitim düzeyleriyle mi alakalıdır ? Ya da bunca şeyi insanlar neden düşün(e)müyor ?
YanıtlaSilEğitimin çok etkisi var tabii.
SilMuhteşem yorumlamışsınız.Kaleminize sağlık .Çok değerli hocam 👏👏👏👏
YanıtlaSilSağ olun.
SilMerhaba Hocam ,yine keyifle okudum yazdıklarınızı,bir bölümde Erken yaşta Emekliliğe takılanlar demişsiniz,
YanıtlaSilDoğrusu Emeklilikte yaşa takılanlar olmalı diye düşünüyorum.,zira 54 yaşındayım ve 5 yıldır bekliyordum.
Hakkımızın verilmesini.
Sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle
Düzelttim çok teşekkür ederim. İyi yıllar.
SilRasyonel olmayan bir karar ile verilen seçim vaadi sonucu erken yaşta emekli olmak hak mıdır? Ya da 45 yaşında emekli olup , 65 yaşında yani mezarda emekli olmayı beklemek hak mıdır? Ya da 45 yaşında emekli olunmaması gereken yaşta emekli olup yaklaşık 70 yaşına kadar yaklaşık 35 yıl emekli maaşı almak, ve bu maaşı tüm yurttaşların ödemesi hak mıdır? Hak ile haksızlığı karıştırmış durumdasınız? İşinize geldiği gibi davranmak konusunda Ülkemiz insanın üstüne yoktur.
Silkapitalizmi taklit ettiğimiz avrupa topluluğu ülkeleri nasıl yapıyorsa öyle yapmalıyız sonuçda onların kriterlerine uymaya çalışıyoruz ama görünen erken yaşda emeklilik insan yaşı uzadıkça iş sahaları daraldıkça şehirleşme hayat pahalılığı arttıkça endüstri nedeniyle hastalıklar arttıkça sistem tıkanacak ve işlemiyecekdir.
SilHocam anlatıla bilecek en yalın haliyle anlatmışsınız dilinize sağlık. Saygıyla selamlarım
YanıtlaSilSağ olun.
Silİktidar ve muhalefet.. Her ikisi de popülizm batağına düşmüş durumda sayın hocam. “Biz istiyoruz iktidar yapıyor” anlayışı ne kadar doğru? Şimdi de ÖTV kaldırılsın talebi var. Biz iktidara gelince herkes emekli olacak kimse çalışmayacak falan da desinler. Aklı başında bir kişi çıkıp “biz ne yapıyoruz?” demiyor.
YanıtlaSilEvet maalesef muhalefet de iktidardan farklı konumda değil.
SilKılışdar iktidar olursa arabalardan vergiyi kaldıracakmış, araba almayın şimdi diyor, o iktidar olursa alacakmışız. Doğmamış çocuğa don biçiyo muhalefet.
SilHocam, son cümleniz hariç tüm yazdıklarınıza katılıyorum ama bence bu seçimlerin sonunda siyasal islâm'dan kurtulmak suretiyle hepimiz o kadar büyük bir kazanç sağlayacağız ki ödeyeceğimiz her türlü bedele değecek. Yıllardır burada da dillendirdiğim bir iddiam var, o da antitez döneminin kapanıyor olması. Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti gibi bir tezin antitezi de olabilecek en rezil şekilde sonlanacaktı, bunda şaşıracak bir şey yok. Önemli olan, artık bitiyor olması. Sonrasına hep beraber bakarız...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilSiyasal islam demeyin. Kızıyorlar mahdut. Siyasal teoloji falan gibi bir isim bulabilirsiniz? Geçenlerde yine arkadaşlarla teoloji hakkında konuşuyoruz. Bana diyorlar ki kutsal kitabı okumuyorsun. Ben de diyorum okudukça daha çok saçma buluyorum. Neden mi ? Diyor ki sizden olmayanları uyarın, baktınız olmuyor ellerinin üstüne vurun, o da olmadı boyunlarına vurun. Ya da başka bi yerde kadınlarınız size itaat etmiyorsa yatakta yanlız bırakın. Ya da başka bir yerde zifafa yani adet görmeye başladıkları zaman kız çocukları ile ilişkiye girilebilr. Benim mantık anlayışım bunları kabul etmiyor. Eden varsa saygım sonsuz. Buyursun nas desin inansın.
SilSayın Mehmet Tunç, ben çok isim bulurum da gerçekler değişmez. O arkadaşlar isme değil bir türlü tahammül edemedikleri gerçeklere kızıyorlar aslında. Sevgilinizin sizi aldattığını öğrendiğinizde ilk tepkiniz nasıl inkâr etmek olursa onların tepkileri de buna benziyor. Kendileri o kutsal kitabı bir kez içlerine sindirerek, anlamaya çalışarak okusalar gerçekleri ilk elden öğrenecekler ama hem buna cesaret edemiyorlar, hem de o kitabı en az 20 kez okumuş kişiler "bak içinde bunlar yazıyor" dediğinde kızıyorlar. Yapacak bir şey yok, bu işler zaman istiyor...
Silİbrahim Siyaseti, veya Siyasal İbrahimilik denirse en anlamlısı olur.
Sil1-Din milliyetçilik vd.toplumu gerçeklerden uzaklaştırıcak konular iktidarlar tarafından kullanılır.
Sil2-Bir ülkede çalışan fakat fakir olan insanların yaşayacakları evi yoksa ev alabilecek gelirleri olamıyorsa ülkenin finans sistemi pahalılıkla buna izin vermiyorsa bu fakir insanlar bu ülkedeki sistemin kölesidir bu kölelerin sahipleride bu sistemin yöneticileridir çünkü köleler yaşar fakat ev sahibi olamazlar.Bu modern kölelikdir.
3-En yüksek ev sahibi olan ülkeler eski sosyalist ülkelerdir sosyalizm toplumun eşitliği üzerine kurulduğu için insanlar ev sahibi yapılmışdır sokaklarda yaşayan insanlar sosyalizmde olamaz
4-Dünyanın en zengin ülkesi ABD de sokaklarda yaşayan evsiz fakir bir toplum vardır ve dünyayı yöneten 3 tane en büyük fon abd de dir.
5-Dünya halkları yolunu seçmelidir çünkü dünya şu anda 8 milyar nüfusla sıkıntılı bir döneme girmişdir 3 ABD fonu gittikçe daha çok zenginleşirken yeni nesil köleler gittikçe çoğalmaktadır.
Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti bir tez değildi; karşı argüman üreten herkes de antitez değil. özgürlük, fikir hürriyeti temalı güzellemeler yerine herkesin kendi duruşunu sorgulaması gerekmiyor mu Mahfi hocam?
SilHer türlü kaybeden tarafız Kayıbın daha az olacağı tarafı çok iyi düşünüp ona göre hareket etmeliyiz Kısa ve net bir şekilde konuyu çok güzel açıklamışsınız👌🏼Teşekkürler
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam çok haklısınız ama matematik ve bilimden o kadar uzaklastik ki sanırım seçim sonrası tablo sizin tarif ettiğinizden de ağır olacak.. saygılarımla not: eyt ile ilgili ciddi itirazım var. Mutlaka kademeli yas sınırı olmaliydi..
YanıtlaSilHaklısınız o düzenleme en baştan kademeli olmalıydı zaten.
SilHocam merhaba, ülkenin durumunu 1'den 10'a kadar numaralandırılmış bir çizgi olarak düşünür ve 1 'i çok kötü, 10'u çok iyi olarak kabul edersek 2022 yılını kaç olarak puanlarsanız ve bu yönetim böyle devam ettigi takdirde 2023 icin en kötü senaryo puanınız kac olurdu acaba ? İçinde bulundugumuz kötü durum daha ne kadar kötülesebilir anlamak için soruyorum
YanıtlaSil2022 = 4
Sil2023 = Eğer bu şekilde gidersek muhtemelen 2
Hocam bu durumun borsaya etkisi sizce, nasıl ve ne şekilde olur
SilHocam IMF ye mi güvenelim size mi güvenelim? IMF'ye göre 2023 Türkiye için çok daha iyi bir yıl gibi gözüküyor kişi basina düşen milli gelir, GSYH, ekonomik büyüme ve enflasyonun düşmesi gibi konularda 2023'ün 2022'ye oranla çok daha iyi olacağı söyleniyor
SilMuhtesem tespitler kalemize sağlık sayın hocam. Peki hocam umudunuz varmı insanımız dan gerçekten merak ediyorum
YanıtlaSilBu eğitim sistemiyle yok. Bunu değiştirebilirsek ilerisi için olabilir.
SilHocam, elinize sağlık, merhumu nasıl bilirdiniz misali, yılı toparlamışsınız. Benim merakım negatif faiz kültürü ile ilgili, enflasyon diye birşey yokmuş gibi örneğin yasal fazi hala yıllık %9da duruyor. Adaletine başvurana, bu kadar hak tanıyor yüce devletimiz. Bu başka azgelişmişlerde de böyle midir? Burada haliyle herkes kendi adaletinin peşinde artık. Her mahallede yaratılmış halaskarların, kendiliklerinden beslenmeleri için ortamı yarattığında; devletin adalet fonksiyonu da özelleşmiş gibi oluyor. Kimin mafyası güçlüyse tahsilatı o yapar artık. Negatif faiz kültürünün güzel tarafıysa, sonuçta kalbi atan, nefes alan yaşamaya devam ettiği için, günlük 3bin kalori üstünde bilumum ihtiyacı lüks görenlerde, şükür ve yetinme duygularını güçlendiriyor. Ya gözümüze kaçsaydı? tevekkülü ile dogma fan gruplarda mutlu olunuyor. Negatif faiz ve devletin tüm savrukluk ve hatalarının kümesi paylaşanlara yayılması, bunun hiç değilse -intrakümes tesviyede- eşit dağılması talebini artırsa da, ceberrutluk konusunda devletin, dilediği süjesine dilediği gibi tasaddi esnekliğini elden bırakmaması, leviathan tipi üstyapılarda zorunlu bir faktör sanırım. Geçerli fiat mevduatın referandum anlamına geldiği kabul edilse, halkın yerli çaycı markası tercihi ancak %20lerde oy alırken, amerikan/EU mandasını %80lerle oylamış sayılmaz mı, KKM ve DTH toplamının tüm mevduata oranı? Döviz veya altını olamayanın, hiç değilse yerel betonu varsa.. ilerinin büyük kapitalisti olduğuna inancı o kadar sağlam ki.. bu millette sınıf bilinci silinmiş; içyağma birliği koalisyonları sosyal sınıf görmeye başlamışız. 2023de herşey iyi olacaktır irrasyonel umuduyla, iyi seneler dilerim.
YanıtlaSil:) İrrasyonel umut iyi oturmuş.
SilHayatımda bu kadar boş bir yazı görmedim. Ne anlatmaya çalışıyor, ne demeye çalışıyor anlamak mümkün değil. "Negatif faiz ve devletin tüm savrukluk ve hatalarının kümesi paylaşanlara yayılması, bunun hiç değilse -intrakümes tesviyede- eşit dağılması talebini artırsa da, ceberrutluk konusunda devletin, dilediği süjesine dilediği gibi tasaddi esnekliğini elden bırakmaması, leviathan tipi üstyapılarda zorunlu bir faktör sanırım" Şu cümleye bakar mısınız kahkaha attım
SilKopyala-yapıştır google translate çevirisi gibi bir yorum.
SilYorumlamak için değil de okuyanların zihnine kısa devre yaptırmak için yazılmış sanki:)
irrasyonel umutla :)
SilSayın hocam, üretim ve onu destekleyen teknoloji bizim ülkemize çok uzak kaldı, adeta kuru kalabalıklar gibi yaşıyoruz. Bizi ülke olarak cazip hale getirecek ne bir eğitim ne bir insan sermayemiz yeşermiyor. Koltuk sevdası bitirdi bizi, memleket sevdası yok oldu, taraf olduk, zihinlerde bölündük, çalan bizim hırsız ise göz yumduk, sonuçlar ortada. Bize bizi sahaya sürecek yeniden yeşertecek iktidarlar lazım, gençler ben merkezli, orta gelir grubu eridi, yani kurtuluş savaşı vermiş bu yüce millet, enflasyon farkı dilenir olduk. 2023 yılı bizim için bir uyanış olsun, adaleti, eşitliği, yeniden inşaa edelim...
YanıtlaSilBizim ülkemize uzak kalan aslında üretim ve teknoloji değil mantık ve bilim. Ötekiler bunların alt dalı.
Silülkemizin gelişmiş refah ülkesi olması için kültürel devrim yapıp hatalı düşünce şeklimizi toplum olarak değiştirmeliyiz şu andaki gününü yaşayan sadece kendisini düşünen bireylerin toplumu dünya ekonomisini yönetip zenginleşenlerin istediği şekilde ilerisini göremeyip gün geçdikçe kötüleşip fakirleşecekdir.
SilBen şunu anlamıyorum. Yapısal reform vs olsa birden medenileşsek düzelmeye doğru gitsek bu en az 20-30 yıl alacak. İnsan ömrü için çok uzun bir süre. Şu an 25 yaşındaki adama bunu nasıl kabul ettireceksin psikolojik olarak ? İşte siyasetçinin çözdüğü olay bu. Ettiremezsin. Günü kurtara kurtara gidersin. Yani sizin çözümleriniz doğru ama insanlara gelecek nesil için hayatını feda et demekle aynı. Olmaz yani kimse istemez.
YanıtlaSilYaklaşık 60 yıldır hep beş yılı feda etmeyip idare etmeye çalışarak 60 yılı feda ettiğimiz anlayamadık.
SilBu düşünce bizi bitirir sayın 11:52. Yol yakınken akselarasyona geç. Kurtuluş savaşında gelecek nesiller için insanlar ölmedi mi?
SilAdsız 11:52
SilMesleki tatmin diye birşey vardır.
Mükemmel bir devlet sistemi, hukuk sistemi kurarak gelecekte süper güç olacak bir ülkenin temellerini inşa etmiş olmanın zevki paha biçilmez olsa gerek.
Böyleleri bu zevki lüks araba ve şatafata tercih ederler...
Onlar 60 - 70 yıl değil, sonsuza kadar yaşamak isterler.
Bugün herkesin gitmek istediği A.B.D işte böyle büyük insanlar tarafından kuruldu.
O büyük insanların kurduğu A.B.D artık sadece dünya değil, kainat devleti.
Ve vatandaşları bolluk, huzur ve güven içinde yaşıyor.
Hocam, sade vatandaş olarak seçimlerde oy vermek, şu ortamda gereksiz harcama yapmamak, mecburi ihtiyaçlarımızı yarını beklemeden almak dışında ne yapabiliriz? TLde kalmamak icin, uzun vade bulabildiğimiz kadar para bulup yatırım yapmak hatalı bir karar midir?
YanıtlaSilYatırım kararı kişiden kişiye ve duruma göre değişir. O nedenle genel bir yaklaşımdan hareket etmek doğru olmaz.
SilHocam yılın 2. Yarısından itibaren yeni hükümette size ekonomi ve maliye bakanlığı teklif edilse kabul edermiydiniz?
YanıtlaSilArtık bu makamlar daha genç insanlara bırakılmalı diye düşünüyorum.
SilKimse elini taşın altına koymuyor haklı olarak fakat ülke elden gidiyor.özgür demirtaş hoca var genç dinamik fakat o da yanaşmıyor
SilHocam merhabalar hocamız finallere çalışırken sizin yazdıklarınızı okumamız gerektiğini söylemişti. İyi ki de söylemiş ,okurken çok şey öğreniyorum. Teşekkürler.
SilSağ olun.
SilYorumlara bakıyorum ve ümitsizce gülüyorum.
SilSizler ülkenin imha edilmiş ekonominisinin ekonomi politikalarıyla mı alakalı olduğunu düşünüyorsunuz?
Keynes'i mezardan diriltip getirseniz birşey yapamaz.
Paramparça edilmiş bir motorun matematiksel hesabı olmaz.
Hocam 2023 yılında develüasyon öngörüyor musunuz?
YanıtlaSilO da olur. Devalüasyon dalgalı kur rejiminde olmaz denir ama Türkiye'de olmaz olmaz.
SilMerhabalar hocam emeğinize sağlık yine çok güzel bir yazı... Geleceğimiz hakkında hiç bu kadar umutsuz olmamıştık evet hep durum tespiti var öngörüler var ancak sizin gibi de çok değerli hocalarımız var neden bir çıkış yolu sunmuyorsunuz bu da biz gençlerin size küçük bir sitemi olsun .. Bişeyler yapın lütfen geleceğimiz için...
YanıtlaSilSağ olun.
SilBenim yapabileceğim şey uyarmak. Ondan ötesi beni aşar.
Hocam ben SGK'ya Aralık 99 girisliyim ve 60 yaşında emekli olabiliyorum yani 3 ayla 17 sene kaybediyorum böyle bir adaletsizliği kabul edemiyorum
YanıtlaSilEvet her yeni düzenlemenin farklı bir adaletsizlik yarattığı günleri yaşıyoruz.
SilBiz de 65 yaşında emekli olma haksızlığını kabul etmiyoruz. Hocam neden bir tane doğru işimiz yok ?
Sil96 yılında üniversiteye girdim,
Silişletme okudum, esnaf amcama yalvardım beni sigorta girişli yap,
emeklilik için bi kaç yıl kazanayım diye. ne dediysem yapmadı.
ablam üzerine evi adres gösterip şirket kurdurdum,
96 yılı içinde kendimi ordan sigortalı gösterdim.
o kayıt sayesinde bugün 44 yaşında emekli oldum.
ev hanımı ablamı da yıllar önce kendi kurduğum şirkete çalışan gösterip sgk emeklisi yaptım.
hocam, yasa bozuk, kanun bozuk, düzen bozuk,
ağlayıp zırlamakla da iş olmuyor.
Ne yapalım, Norveç'de doğduk da kurallara mı uymadık?
burası da böyle işte ne yapalım.
Hocam onca yaşanan acı tecrübelere rağmen uzun vadeli ayakları yere basan planlar yapamamamız veya yapsak bile günlük popülist siyasete kurban gitmesinin sebebi elbette çok derinlerde yatıyor. Benim asıl sormak istediğim bu kısır döngüden ne zaman çıkacağız? Ümitsiz mi olalım?
YanıtlaSilBir gün çıkarız. Ya kendi isteğimizle ya da ağır bir krizle.
SilPeki ne yapılması gerekir Mahvi bey
YanıtlaSilŞu anki ekonomi modelinde zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor kapitalist düzen zengin yerine fakiri mi tercih eder mi?
Yapılması gerekenler buraya sığacak olsa yazardım. Mucize olmadığını kabul ederek başlamamız lazım. Gerisi beni Yapısal Reformlar ve Türkiye kitabımda var.
SilSayın hocam, su andaki zorlama tedbirlerle süregiden durumun 5-6 ay sonraki bir seçimden önce patlama ihtimali sizce yüksek midir; ve bu “patlama” bir kırılma şeklinde mi yoksa son yıllardaki gibi zamana yayılmış şekilde mi olacaktır?
YanıtlaSilSorunun cevabı ne yazık ki iktidar değişse bile yeni iktidarın akibetini değiştirmiyor sanki; kucaklarında bir alev topu bulacaklar diye tahmin ediyorum, ama şunu da merak ediyorum: ola ki bir yeni iktidar gelirse aynı popülist yöntemle mi hareket edecek, yoksa doğru vidaları sıkılamaya başlayacak mı…
Vidaları sıkmak için geç kaldık sanırım.
SilHocam. Seçime kadar idare ettik diyelim. Mevcut hükümet kalırsa yada muhalefet hükümet olur ise, enflasyonu düşürebilmek için hangi tedbirleri uygulama olasılıkları olabilir. Teşekkürler
YanıtlaSilYapısal Reformlar ve Türkiye kitabımda hepsini ayrıntısıyla anlattım.
SilHocam merak ediyorum, beyin gocunun orta ve uzun vadede ekonomiye maliyeti nedir?
YanıtlaSilBöyle bir çalışma yapmadım.
SilSorunların büyümesi ve aşılamaz olması bir toplumun kalkınıp çok yönlü gelişme göstermesi için bulunmaz fırsat.
YanıtlaSilStabil refleksler, daha pasif karşı eylemler gerektiriyor.
Türkiye her şeye rağmen kritik eşiği almak üzere “ sahip olduklarına hakim olabilmek” anlamında. Her şeyin kötü olduğunu kabul ettiğimizde, bugün bunun neden kötü olduğunu tanımlayan ve çözüm önerilerinde bulunan iktisatçılarımız, finans çevreleri var ve Türkiye insanı bu gidişatın da ilerde daha kötü olacak her şeyin üstesinden gelmeye muktedirdir diye inanıyorum. Yeter ki insanımıza güvenelim ve insanımıza karşı açık olalım. Açık toplum olmak aynı zamanda engellenilemez, karşı durulamaz çözüme de açık olmaktır.
O kadar rahat olmayın. Eğer dediğiniz gibi olsaydı bu duruma defalarca düşmezdik.
SilAma Hocam, geçtiğimiz dönem krizlerinde finans kurumlarımız fırtına öncesi sert rüzgarlarda ilk yıkılan kurumlar oldu.
SilYa siyaset! Vesayetin baskısı karşısında etkisiz Elemanı oynuyordu. İş çevreleri ve sanayici risk yönetimi kocaman sıfırdı. Ya şimdi bunlar geride kaldı; güncel sorunların kaynağı Hükümetin parayı yönetememesi kaynaklı “ aşırı para arzı” ve buna bağlı şeyler... iyi ki varsınız ve gelecek yüz yıl yetiştirdiğiniz öğrenciler sahip olduklarına hakim olmasını da bilecekler. İnanıyorum. yüksek saygılarımı iletir iyi seneler dilerim
Bir bakışta herşeyi özetleyen yazı..Herkesin anlayacağı dilde yazılmış elden ele ulaşmalı.Özellikle son iki cümle. İyi ki varsınız hocam
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam gerçek anlamda yerinde sayan ve aynı şeyleri dönüp dolaşıp tekrar yaşayan bir ülkeyiz. Sorunlarımız maalesef çok derinlerde. Zaman sanki yıllar önce durmuş gibi bu ülkede. Takvimde yıllar değişiyor; bizim yılımız değişmiyor.
YanıtlaSilTeşekkürler
Evet maalesef öyle.
SilElinize sağlık daha güzel özetlenemezdi. Seçmen sadece cebine ve bugüne baktığı sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, ne yazık ki öyle görünüyor.
SilSevgili hocam, ben 2023 yılında evlenmeyi düşünüyorum. Sizce seçimden önce mi yoksa sonra mı evlenmeliyim? Hangisi ekonomik açıdan kârlı olur? Konudan bağımsız oldu ama her birey bir şirkettir biz de kendi şirketimizi düşünmek zorundayız :)
YanıtlaSilEvlilik şakaya gelmez.
SilEvlenmeyin diyorsunuz yani hocam
SilHocam erken seçim açıklandıgında piyasayı nasıl etkileyecegini düşünürsünüz?
YanıtlaSilKarışık.
Sil"Pek çok kişi sorun yok"diyordan yola çıkarak bence de yaşadığımız sorunlar 2022 yılının sorunu değil, fiyatlara(market,su,elektrik vs)bakıyorum ister 2010 ister 2015 ten bakalım fiyatlar kısa denilebilecek bir sürede 5 kat 10 kat arttı,yani her şey pandemi ve dünya ekonomik krizine bağlanıyor ama bizde son 12 yıldır sürdürülebilir istikrarsızlık,bozulma,fiyatlarda artış,işsizlikte artış vs.biz daha sorunu halı altında saklamaya çalışıyoruz,soruna doğru dürüst isim veremiyoruz.
YanıtlaSilÇünkü gerçekle yalanı ayıramaz durumdayız. Öyle bir illüzyon yaratıldı.
SilMerhaba Hocam bugünkü emeklilik sisteminin sorunlarını ileride hepimiz cekeceğiz gibi gözüküyor. Bu emeklilik sisteminde kendimizi korumak için BES sizce mantıklı ısır?
YanıtlaSilBence 40-45 yaşlarda iseniz ve yılda 12 asgari ücret tutarı kadar birikim yapabilecekseniz BES mantıklı. 55 yaşında hem %30 devlet katkısını alırsınız. hem de eğer yatırdığınız fonları doğru yönetir ve gerektiğinde değiştirirseniz iyi bir rakam olarak geri dönüşü olabilir. Para biriktirme disiplini sağlaması da artı bir fayda.
SilAdsız 16:54 haklı.
SilHocam objektif yazılarınızı keyifle takip ediyorum. Vergi tarifesindeki indirimlerin ileride daha yüksek artışlarla karşımıza çıkacağı uyarısı yapıyorsunuz. Peki mevcut gelirleri yanlış harcayarak çarçur eden hükümetlere de okkalı bir uyarı yapmak gerekmez mi?
YanıtlaSilDaha ne kadar yapacağız bilmiyorum.
SilHocam güzel yazınız için teşekkür ederiz. Bu vesile ile sizin ve ailenizin yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım. Mutlu yıllar.
YanıtlaSilTeşekkürler, iyi yıllar.
SilHocam iyi yillar.
YanıtlaSilİyi yıllar.
SilHocam kapital'in 3 cilde de okunmalı mı ? Yoksa 1.cilt yeterli mi ? 3 cilt direk okunursa analitik düşünme becerimiz gelişir mi?
YanıtlaSilOkumakta yarar var.
SilUmarım ukalalık olarak anlamazsınız, ama, şahsi kanaatimce; Analitik düşünmeyi geliştirmek isterseniz, Hayek okuyun. Sonra Lange'ye döner, Ricardo, Marx ve Piketty bilahere ziyaret edersiniz. ama önce Fikret Şenses hocanın iktisada giriş kitabında biraz zaman geçirin. Keynes ve Samuelson'dan geçip, Bu günlere geldiğinizde başka kitapları konuşalım. Marx peygamber sınıfında olduğu için, analziden çok, dogmaya daha yakın.. kaldı ki, dedikleri de defalarca yanlış çıktı ama şeyh uçmaz mürit uçurur.. derler.
SilMerhaba, halk populizmi seviyor. Gösteri meraklısı , fanatik ve yanlı . Ekseriyeti objektif değil. Bizim gittiğimiz yol maalesef yol değil . Umarım düzeliriz değerli hocam fakat yakın gelecekte pek olası değil gibi . Teşekkür ederim
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam kaleminize sağlık, seçim sonrasına kadar sorunların hali altına süpürüldüğü açık, borç ötelemeleri(doğalgaz ödemeleri vs) ve USD nin can siperane bir şekilde durdurulmaya çalışılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSilSürdürülebilir işler değil, bir gün bunları bize ödetirler.
SilSaygı değer hocam ağzınıza sağlık çok güzel açıklamışsınız
YanıtlaSilBen ülkemi günlük borsada trade eden kişilere benzetiyorum günü kurtardı mı tamamdır aslında olan borsanin uzun vadede günlük kazancından daha çok getirmesidir ama bunu bildiği halde trade yapmaya devam eder gelecek önemli değildir bu gibi kişiler için sabırsız bir milletiniz üç kuruşa her şey değişebilen yapımız var
Neyse hocam kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 😃😂Allah’ın selameti üzerinizde olsun
Sağ olun.
SilElinize sağlık hocam. Her koyun kendi bacağından asılır hikmetine uygun olarak, ufak ve orta çapta yatırımcılara kısa bir öneriniz olur mu?
YanıtlaSilYatırım yaparken üç kere düşünün.
SilYaklaşık 60 yıldır hep beş yılı feda etmeyip idare etmeye çalışarak 60 yılı feda ettiğimiz anlayamadık. Hocam özet geçmişsiniz 57 yaşındayım evladım nerdeyse baba her söylediğin doğru çıkarmı bu nasıl isabet diyor bende Türk siyasetini iyi biliyorum diyorum
YanıtlaSilDoğru.
SilDeğerli Mahfi bey. Konut kira artışı %25, ticari kira artışı tüfe, okul kantini %25, yeniden değerleme üfe, 65 olan emekli yaşı eyt ile 40-45.. Daha bir sürü farklılık..Bu kadar çeşitli değerlerin uçuştuğu ekonomi böyle dengeye mi oturur, yoksa gelir dağılımı iyice mi bozulur? Gerçekten merak ediyorum.
YanıtlaSilGelir dağılımında pek bir değişiklik yok son 20 yılda.
Sil2022 yılı açıklandığı zaman bakmak lazım.
SilTeşekkür ederim.
SilHocam bir çok yorumda eğitim sisteminin kötülüğünden bahsetmişsiniz peki eğitim sistemi nasıl olmali eğitmenler nasıl davranmalı ?
YanıtlaSilBunları Yapısal Reformlar Ve Türkiye kitabımda ayrıntılı olarak yazdım.
Silteşekkür ederim en kısa zamanda kitaplarınızı kütüphaneme ekleyecem
SilHocam orta sınıfın son 20 yılda "silindiği" her yerde söyleniyor ama pek temellendireni görmedim. Gini katsayısında 20 yılda bir değişiklik olmamış. Yine asgari ücretli çalışan oranı zaten 20 yıl önce de %50 civarlarındaydı. Orta sınıf nasıl geriledi açıklar mısınız
YanıtlaSil2022 yılına bakmamız gerekecek. 2 yıl daha bekleyeceğiz görmek için.
SilAsgari ücretliler orta sınıfta mı değerlendiriliyordu?
SilYazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilHocam kaleminize sağlık ama milletin büyük bir kısmı halinden memnun hala buna şükür diyerek karnını doyurmayı yaşamak sanarak hayatına devam ediyor
YanıtlaSilTeşekkürler
SilÇok güzel özetlemissiniz hocam.maas artışının son ürün üzerinde fiyat baskısı oluşturmasıni bekleyebiliriz ama hammade üzerinde kur sabit kaldığı sürece bir fiyat artışı bekleyebiliriz miyiz ? işçilik ücretlerinin
YanıtlaSilArtışı yurt içinde maliyeti artırırken ithal edilen ürünler etkilenir mi etkilenirse sebebi nedir.simdiden teşekkürler
Ücret artışı eğer kur artışına yol açarsa o zaman ithal ürünlerin fiyatı da artar ve enflasyon yükselir.
SilHocam tüm yazılarınız için teşekkür eder, mutlu yıllar dilerim. Umarım boşa geçirmediğimiz, populizmin bırakıldığı, yapısal reformların, aklı başında politikaların uygulandığı bir yıl olur.
YanıtlaSilSağ olun
SilMerhaba hocam seçim sonrası bizi daha kötü günler bekliyor belli ki küçük yatırımcıya nasıl pozisyon almayı tavsiye edersiniz.ilerleyen günlerde düşük Faiz ev araba kredisi söylentisi var ev fiyatları düşecek demiştiniz arz olmadığı doların artacağı için bu fırsatı değerlendirmek gerekir mi maliyetler sürekli yükseliyor çünkü şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilHerkesin kararı kendi özel durumuna göre olmalı.
SilDikkatle okudum, önemli bulduğum yerleri not defterime ekledim. Teşekkür ederim. Saygılar hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam sizin de yazdığınız gibi birçok insan yıllardır kriz deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok diyor. Mesela 94 ve 2001 krizlerine yıllardır kimse itiraz etmiyor. O dönemde kriz vardı deniyor. Tarihe ve literatüre geçmiş.Ama biz yıllar sonra bu zamanlarda kriz vardı desek büyük çoğunluk ne kriziydi ben hatırlamıyorum diyecek. Çünkü bankalar batmamış, kurlar bir gecede fırlamamış, insanlar bir gecede işsiz kalmamış. Bu yüzden bir kriz kabul edilmiyor. Aslında kriz var ama yıllarca zamana yayıldığından pek hissedemiyoruz ve alışıyoruz. Bence hükümetin en büyük başarısı bu. Eski krizlerdeki gibi bir anda bize bir şey olmuyor. Böylece her şeye zamanla alışıp yaşıyoruz. Peki 94 ve 2001 gibi bir anda çöküş yaşanabilir bir kriz gelebilir mi? Yoksa artık böyle bir şey yaşanmaz mı? Siz ne dersiniz hocam?
YanıtlaSilİnsanlar kriz ile çöküşü karıştırıyor. 1994 ve 2001'de çöküş yaşandı. Kriz ondan önceki durumdur.
SilPeki bu iktidar döneminde çöküş yaşanabilir mi? Yoksa bir şekilde böyle sürer mi?
SilTeşekkürler, yalın ve güzel açıklamalar için.
YanıtlaSil"Pek çok kişi ‘yıllardır kriz deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok’ diyerek iktisatçılarla dalga geçiyor" tespitiniz var. Böyle düşünenlere göre kriz için ne olması gerekiyor acaba?
Böyle düşünenler kriz ile çöküşü karıştıranlar. Bugün içinde bulunduğumuz durum kriz halidir. Sistem tümüyle durup çalışmamaya başladığında çöküş hali ortaya çıkmış olur.
SilHocam konut hep böyle devam mı dolar bazında 2 ye katladı düzelmez mi 40 bin dolara ev alamaz olduk
YanıtlaSilDüzelse bile yarıya inmez sanırım. Ama dolar değeri ciddi düşüş yaşar.
SilSayın hocam peki hükümetin bu konuda yapmış olduğu ve yapacak oldukları ile ilgili olarak akıllarındaki fikir ve gidiş yolu nedir? Neyi planlıyorlar bu şekilde iktisat bilimini tersten işletmeye kalkarak? Teşekkür ederim.
YanıtlaSilAçık söyleyeyim bilmiyorum. Kendileri biliyor mu ondan da emin değilim.
SilHocam sonuçta, düzeltme operasyonu yapılacak ise , bunun tek yolu orta direğin, acı reçeteye katlanması mıdır? Başka bir çözüm yolu gerçekten yok mudur? Çünkü yıllardır böyle yapılıyor.
SilMaalesef yok. Bunun bir daha olmamasının tek yolu toplumun kendi geleceğine sahip çıkması ve popülizme destek vermemesidir.
SilHocam seçimden sonra bir fiyat istikrarı sağlanabilir mi, dolar o zaman düşer mi?
YanıtlaSildolarin dusmesi mesele degil hersey dolara gore fiyatlaniyor piyasada zaten mesele dolari istikrarli bir sekilde sabit tutabilmekte
SilNeler yapılacağına bağlı. Doğru ekonomi politikasıyla bu yapılabilir ama kim yapacaksa oy kaybetmeyi göze alması lazım.
SilHocam bilimi uygulayıp sizin dediğinizi yapsalar seçimi kazanamıyorlar (çünkü ancak yapısal reformlar uzun vadeli kalıcı çözümler sunuyor) seçimi kazanıp idare etmeye çalışsalar ülke bu ekonomik girdaptan kurtulamıyor.. siyasetçi kendi geleceğini göremediği yerde ülkeyi düşünür mü? Siz siyasetçi olsanız tercih eder miydiniz. ? Demek istediğim sizin anlattıklarınızı Erdoğan bilmiyor da mı uygulamıyor? yoksa kendi siyasi hayatinı bitireceği için mi uygulamıyor ? Eğer ikincisi ise bizim çok derin bir sistem problemimiz var demektir .. Bu başkanlık veya parlementer sistem tartışmasından uzak .. Belki de Dar Bölge seçim sistemini artık konuşmak gerekiyor..
YanıtlaSilOnun için diyorum ki siyaset bir meslek olmamalı, ülkeye hizmet etmenin yolu olmalı. Bir kez seçilen en fazla bir kez daha seçilebilmeli. Milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yıllarca sürmemeli.
SilHocam lozan bitti. Cümleten hayırlı olsun.
YanıtlaSilBakalım ne olacak?
SilYapabileceğimiz tek şey seçimden sonra kim gelirse gelsin acımasız kener sıkma politikası yerine yumuşak geçişin bir yolunu bulmasını umut etmek gibi geliyor.
YanıtlaSilEyt lilerin çoğunun benim gibi 50 nin oldukça üstünde olduğunu düşünüyorum. Şanslı bir kesim var, 42 yaşında emekli oldum diye her yere yazıyorlar. Tabi ne kadar doğru, laf olsun diyemi yazıyorlar bilinmez. Elimde bir oran yok ama genç emekliler oldukça az sayıdadır.
Ne yazık ki bu kadar yıpranmış bir ekonomide yumuşak geçiş söz konusu değil.
SilEkonomiyi dışarıdan alınan borçla döndürmeye çalışan bir yönetim. Bütün şehirlerin ana meydanlarında kocaman ekranlara ülkenin borç oranını/kişi başı borç miktarını koca ekranlara günlük olarak belirtip milleti (en azından muhalif belediyeler) uyandırmaya çalışmak gerekiyor.
YanıtlaSilDoğru ama konu sadece borç değil. Onların iyi kötü hesabı var. Hesabı olmayan kullanımlar asıl mesele.
SilHocam ben eyt düzenlemesi yüzünden insanların bu yasta emekli olmasindan dolayi hakkimi helal etmiyorum, yasim 22 18 yasinda girisimi yaptim fakat asla 40li yaslarda emekli olamayacağım, eyt kesinlikle ülkenin gençlerine yapılmış en büyük kaziklardan sadece biridir.
YanıtlaSilEvet ama müktesep hakların çiğnenmesi de hukuka aykırıydı.
SilHocam ben üniversite son sınıf öğrencisiyim, kendimi geliştirmek ve mezun olunca daha iyi bir CV ye sahip olmak için okulu bir sene uzatmayı düşünüyordum. Sizce yanlış mı yapıyorum?
YanıtlaSilSaygılarımla
Bence yanlış bir düşünce bu. Okulu bitirin sonra bir yıl kendi kendinize bir program yapıp sınavlara çalışın daha iyi.
SilGoogle'a sordum: "Adam Smith, hiç; 'Enflasyon sebep, faiz sonuçtur.' diye yazmış mı?"
YanıtlaSilHerhangi bir sonuç çıkmadı.
Buna ne diyeceksiniz?
Bazı şeyler yazılmaya bile değmeyecek kadar açıktır. Mesela Albert Einstein da dünya yuvarlaktır diye yazmamıştır.
SilHocam yazılarınızı zevkle okuyorum endüstri 5.0 ve sürdürülebilir kalkınma üzerine tez yazacağım acaba önerebileceğiniz kitaplar varımdır? Ya da tez konumu değiştirmelimiyim? Bölüm iktisat teşekkürler hocam
YanıtlaSilBence konu değiştirin. Bu konuda kaynak az. Sürdürülebilir Kalkınma tek başına tez konusu olabilir.
Silülkemizin sorunu çelişki ülkemizde bir yiyecek pasta var bu pastayı bazıları çok yiyor bazıları hiç yiyemiyor bence siz bu pastayı büyütmek ve herkesin pastayı ikram edebilecek hale nasıl getirebiliriz bunu yazın endüstri5.0 pastayı çok yiyen kesimin pastadan daha fazla yemesini sağlayacakdır.
SilHocam siz İİBF öğrencileri ve mezunları için bir şanssınız. Bize tarafsızlığı ve sadece bilimin izinden gitmemiz gerektiğini yazılarınızda öğrettiğiniz için çok sağ olun, var olun.
YanıtlaSilEstağfurullah, katkım olabiliyorsa ne mutlu bana.
SilHocam, bu gidişle çalışanlar da, emekliler de yoksullukta buluşacağız...
YanıtlaSilHocam,
YanıtlaSil2023 büyük muştularla başladı, çok şükür.
Asgari ücret zammı, EYT'nin çözülmesi, sırada kamu borç yapılandırılması ve diğer imkanların halka sunulması var.
Sayın Eğilmez , 2022 yılı değerlendirmeniz çok isabetli. Özellikle son iki paragraf durumumuzu özetliyor. Değerlendirmeniz için teşekkürler.
YanıtlaSilfaiz indiriliyor, kur yükseliyor. dışarıdan yüksek faizli dolar borç alınıyor ya hocam: seçimden sonra faizi ciddi artırıp, doları düşürüp alınan dolar borçlarını daha az TL ile ödemiş olacağız. bu mantıkta mı faizi tüm dünya artırırken bizimkiler düşürdü sizce?
YanıtlaSilHocam yazı için teşekkür ederim, ekonomiyle alakalı sahip olduğum bir tutam bilgiyle size bir soru sormak istiyorum. Dolar uzun zamandır 18-19 bandında takılı kalmış durumda ancak her türlü kaleme deli gibi zam gelmeye devam ediyor. Hatta aynı ürünün Türkiye'de Avrupa'dan (döviz bazında) daha pahalıya satılmaya başladığı gibi haberler görmeye başladım. Bunun basit bir açıklaması var mı? Türkiye gibi dövize bağımlı denebilecek bir ülkede bu nasıl gerçekleşiyor?
YanıtlaSilTek açıklaması TL aşırı değerli.
Sil2022 yılının tüm zorluklarını iliklerine kadar yaşayan işsiz kalan barınma problemi yaşayan ve hatta beslenme problemleri yaşayan kişilerin mevcut hükümeti deteklemelerini hatta laf söylememelerini anlayamıyorum hala %30 oy nedir nasıl açıklanabilir.
YanıtlaSilBir akrabam, biz onu Allah için sevdik, liderimiz yaptık dedi.
SilNe açlık, ne dünyevi zorluklar bizi ondan ayıramaz dedi.
O bizim ailemizin bir parçası, evladımız, babamız, annemiz gibi dedi.
Nasıl ailemizi yüzüstü bırakmaz isek onu da bırakmayız dedi.
Öl desin ölelim, vur desin vuralım dedi.
Mezhep siyaseti böyledir.
Demirel zamanında boş tencere - hükümet ilişkisi kurmuş.
Muhalefet sakız gibi bu ilişkiyi insanlara yanlış anlatır.
Demirel o sözü söylerken, merkez sağ siyasetin alternatifleri vardı.
Yani biri olmazsa diğerine oy verilir anlamında dedi.
Sağ bir hükümet boş tencere yüzünden sol bi hükümete oy verilir demedi.
Sağ bi hükümet yıkılır, başka bir sağ hükümete oy verilir dedi.
2002 yılında da yaşadık, sol başlı hükümeti tencere devirdi, milletimiz sağ hükümete koştu.
Hükümetin alternatifi de daha sağ bir hükümettir.
İnsanlarımız anlamamış olabilir, söylenenler insanların anlama kapasitesi kadardır.
Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar sağa kaymıştır.
Daha da kayacaktır.
Adsız 02:58
SilDaha sağa kayacağında tüm aklı fikri kültürü yerinde insanlar hem fikirler. Sağa kayoyorlar, İslam da Siyasal islam da sağa kayıyor, altı derin bir çukur.
Mahfi bey,
YanıtlaSilBelki siz daha önce düşünmüşsünüzdür, bu nedenle soruyorum:
Türkiye'deki problemleri çözmek için önce bu problemlerin varlığını kabul etmek gerekmiyor mu?
Bu problemlerin varlığının ısrarla inkâr edildiğini siz de farkediyor musunuz?
Hocam istisnasız her bireysel yatırımcının stratejisi şubat - mart gibi borsadan çıkıp dolara geçmek. Önümüzdeki süreç öngörülebilir mi yoksa öngörülemez mi? Neler olacağı az çok belli mi? yoksa herkes ters köşe mi olacak?
YanıtlaSilBu ülkede bir kişi yok mu EYT'nin yanlışlığını dürüstçe ve cesurca ileri sürebilecek. Mahir hoca da hakkaniyet falan demiş. Hakkaniyet bunun neresinde. Bunun faturasını bütün ülke ödeyecek, en çok da çocuklarımız ve torunlarımız ödeyecek. İşin ironik tarafı bu mantık dışı düzenleme, ömrü çalışma ve sosyal güvenlik alanında akademik çalışmalarla geçmiş bu işin yanlışlığını herkesten daha iyi bilen bir Prof. bakana yaptırılıyor olması.
YanıtlaSilEline bayrak alan milliyetçi olmuş, ağzından Allah'ın selamını eksik etmeyen namaz kılan müslüman, arabasının arkasına Atatürk'ün imzasını yapıştıran Atatürkçü.....Herşeyin içini boşaltmışız. Yobazlık, eğitimsizlik almış başını gitmiş. Nasıl düzgün bir ülke olabiliriz bu saaten sonra! Hiç umut yok bence.
YanıtlaSilHocam aktif pasif oranı olarak 1 emekliyi hali hazırda, (99 ve 2008 reformları sayesinde) SGK verilerine göre 1,9 çalışan finanse etmekte. Hakkaniyetli olduğunu düşündüğünüz EYT düzenlemesi ile bu en iyimser tahminle 1 emekliyi 1 çalışan finanse eder (etmeye çalışır) hale gelecek. SGK için bu şartlarda mali sürdürülebilirlik artık mümkün değil.
YanıtlaSilYazınız için teşekkür ederim hocam. Ben 27 yaşında devlete bitmek bilmeyen borcu dışında hiçbir şey sahibi olmayan birisiyim. Sizce yakın zamanda insan onuruna yakışır bir yaşam sürme ihtimalimiz var mı, yoksa bir şekilde yaşam standartı yüksek ülkelerden birine kaçıp, sahip olduğum tek hayatımı düzgünce yaşama derdine mi düşmeliyim?
YanıtlaSilSeçimde kim kazanırsa kazansın 2024 yaz ayında tekrar seçim bekliyorum.
YanıtlaSilDeğerli hocam,
YanıtlaSilBenim için önemli birşey sormak isterim. Para basılarak yaratılan enflasyonu düşürmek için neden basılan paralar geri çağrılmazda , faizleri arttırarak enflasyonun düşmesini isterler.
Basılan parayı faiz artırıp çağırıyor.
SilAma basılan para geri gelmiyor sadece çıktığı düzeyden çok az düşüp sonrasında stabil kalıyor. Bu söylediğiniz kitapta yazan gerçek hayatta bu olmuyor.
SilHocam hükümet değişirse ve sıkı para politikası açıklarsa , borsalara ve türk lirasına güven gelirse
YanıtlaSil%50 borsa ve %50 tahvil gibi bir portföy yaklaşımı nasıl olur ?.
Hocam merhaba. Kısa, orta ve uzun vadeye yayılacak yapısal reformlar üzerinde çok duruyorsunuz. Adalet ve Eğitim reformu hakkında söylediklerinize katılmamak elde değil. Evet bazı şeyler çabuk toparlanabilir bazıları ise uzun bir zaman gerektirecek. Merkez Bankası ve ekonomik yapıların bağımsızlığı, siyasi tutuklamaların sona ermesi ve bunun gibi adımlar kısa dönemde etki yapabilir.
YanıtlaSilAncak kamu kurumlarının aşınması ve paramparça hale gelmesi ise rehabilitasyonu uzun süre alacak bir konu. Kamu kurumlarının ıslahı düzgün bir adalet sistemi ile nasıl mümkün olabilir? Bu kurumlarda liyakati tekrar inşa etmek zor değil evet. Peki mevcut çalışanlar ne olacak?
Eğitim de uzun soluklu bir yol. Bu kadar imam hatip, her şehirde yer alan vakıf/devlet üniversiteleri ve buralardan mezun olan yüz binlerce genç. Eğitim'de yapısal reform için en önemli faktörlerin başında sürdürülebilirlik ve istikrar gelmiyor mu? Siz şuan Türkiye idaresine talip adayların siyasi görüşlerinden bağımsız bir sürdürülebilir bir eğitim politikası ortaya koyabileceğine inanıyor musunuz?
Hocam kaleminize ve bilginize teşekkürler. İyi ki varsınız. Umarım yeni hükümet döneminde güzel yerlerde olursunuz
YanıtlaSil