Gerçekte Refahımız Ne Kadar Arttı?
Büyüme Nasıl Hesaplanır?
GSYH büyümesi denilen
olgu bir ekonominin bir dönemden ötekine üretim miktarındaki artış demektir.
Basitleştirerek anlatmaya çalışayım. Yalnızca ekmek üreten bir ekonomide 2014
yılında piyasa fiyatı 1 TL olan 100 adet ekmek üretilmişse o ekonominin GSYH’sı
şöyle hesaplanıyor: GSYH 2014 = 100 x 1 = 100 TL. 2015 yılında 2014 yılındaki
üretimle aynı standart ve kalitede 104 ekmek üretilmişse o ekonomi 2015 yılında
2014 yılına göre yüzde 4 büyümüş sayılıyor.
Dikkat edilecek olursa büyüme hesabını üretilen miktar üzerinden yaptık. Bunu nihai malların satış fiyatları üzerinden de yapabiliriz (çok sayıda mal ve hizmetin üretilip satıldığı bir ekonomide bu hesap ancak fiyatlar üzerinden yapılabilir.) 2014 yılında 100 adet ekmek ve 10 kg peynir üreten bir ekonomide ekmeğin adedi 1 TL ve peynirin kg’ı 15 TL ise GSYH (= (100 x 1) + (10 x 15)=) 250 TL olarak bulunur. 2015 yılında ekmek adedinin 110’a çıktığını, fiyatının değişmediğini buna karşılık peynir üretimin aynı kaldığını ama kg’ının 20 TL’ye çıktığını düşünelim. Bu durumda 2015 GSYH’sı (= (110 x 1) + (10 x 20) =) 310 TL olarak hesaplanır. Bu durumda ekonomi 2014’e göre yüzde kaç oranında büyümüştür? Bu görünüşe göre ((310 – 250) / (250) =) % 24 büyümüş görünmektedir. Bu, nominal büyümedir. Nominal büyüme fiyat artışlarını içinde barındırır ve gerçek refah artışını göstermez. Gerçek refah artışını bulabilmek için reel büyümeyi hesaplamamız, bu hesabı yapabilmemiz için de fiyat artışlarını arındırmamız gerekir. Bunun için de fiyatları 2012 fiyatlarına indirgeyerek hesabı yeniden yapmamız gerekir. Buna göre GSYH 2013 (= (110 x 1) + (10 x 15) =) 260 TL olarak hesaplanır. Bu durumda ekonomi 2015 yılında 2014 yılına göre reel olarak; ((260 – 250) / 250 =) % 4 oranında büyümüştür.
İşin İçine Dolar Girince
İşler Karışıyor
Şimdi diyelim ki 2014
yılında da da 2015 yılında da ortalama kur 1 USD = 1 TL olsun. Bu durumda 2014
yılı GSYH’sı dolar cinsinden 250 USD ve 2015 yılının GSYH’sı yine dolar
cinsinden 310 USD olmuş görünür. Bu durumda dolar cinsinden büyüme % 24 olarak
hesaplanır. Oysa gerçek bu değildir. Gerçeğin hesaplanmasında fiyatların sabit
tutulması söz konusudur. Diyelim ki bu ekonomide on kişi yaşıyor ve 2015
yılında nüfus değişmemiş olsun. Bu durumda kişi başına gelir dolar cinsinden
2014 yılında 25 USD, 2015 yılında ise 31 USD olmuş görünmektedir. Yani kişi
başına refah % 24 oranında yükselmiş görünmektedir. Oysa kişi başına düşen
peynir miktarında artış olmamış, ekmek miktarı ise 1 adet
artmıştır.
Türkiye’nin 2002’den bu
yana büyümesini farklı yaklaşımlarla hesaplarken cari fiyatlarla GSYH’nın
yanına dolar cinsinden GSYH’yı ve 1998 yılına göre sabitleştirilmiş yani
enflasyondan arındırılmış fiyatlarla GSYH serisini ekleyip 2002 – 2015
arasındaki görünüme bakalım.
Yıllar
|
CF GSYH
(Milyar TL)
|
CF GSYH
(Milyar USD)
|
SF GSYH
(Milyar TL)
|
KB Gelir
TL
|
KB Gelir
USD
|
SFKB
TL
|
2002
|
350,5
|
231,0
|
72,5
|
5.311
|
3.500
|
110
|
2003
|
454,8
|
305,0
|
76,3
|
6.798
|
4.559
|
114
|
2004
|
559,0
|
390,0
|
83,5
|
8.257
|
5.761
|
123
|
2005
|
648,9
|
481,5
|
90,5
|
9.459
|
7.019
|
132
|
2006
|
758,4
|
526,4
|
96,7
|
10.928
|
7.585
|
139
|
2007
|
843,2
|
648,8
|
101,3
|
12.011
|
9.242
|
144
|
2008
|
950,5
|
742,1
|
101,9
|
13.368
|
10.437
|
143
|
2009
|
952,6
|
617,6
|
97,0
|
13.212
|
8.566
|
135
|
2010
|
1.098,8
|
735,8
|
105,9
|
15.052
|
10.079
|
145
|
2011
|
1.297,7
|
774,0
|
115,2
|
17.513
|
10.445
|
155
|
2012
|
1.416,8
|
786,3
|
117,6
|
18.929
|
10.505
|
157
|
2013
|
1.567,0
|
823,0
|
122,6
|
20.404
|
10.730
|
160
|
2014
|
1.747,0
|
799,4
|
126,3
|
22.732
|
10.395
|
163
|
2015
|
1.954,0
|
720,0
|
131,3
|
25.130
|
9.261
|
167
|
Büyüme
|
4,6 kat
|
2,1 kat
|
% 81
|
3,7 kat
|
1,6 kat
|
52%
|
Not: CF GSYH: Cari Fiyatlarla Gayrısafi Yurtiçi Hasıla, SF GSYH Sabit
Fiyatlarla Gayrısafi Yurtiçi Hasıla, KB Gelir: Kişi başına GSYH (ya da kısaca
kişi başına gelir), SFKB: Sabit Fiyatlarla Kişi Başına Gelir.
Cari Fiyatlarla TL Cinsinden
Hesaplanan GSYH’yı Dolara Çevirince Neler Oluyor?
GSYH cari fiyatlarla,
yani o yıl içinde geçerli olan fiyatlarla, hesaplanıyor. Bu durumda o yılın fiyat
artışlarını da içinde barındırıyor. Sonra bulunan bu tutar o yılın ortalama
dolar kuruna bölünüyor ve dolar cinsinden GSYH bulunuyor. 2015 yılında GSYH
cari fiyatlarla 1.954 milyar TL hesaplanmış. Bu tutarı 2015 yılının ortalama
dolar kuruna bölersek karşımıza dolar cinsinden 720 milyar dolarlık bir GSYH
çıkıyor. Cari fiyatlarla TL cinsinden ekonomi 2002 sonundan 2015 sonuna kadar 4,6
kat, dolar cinsinden ise 2,1 kat büyümüş görünüyor.
Oysa hesaplamada gerçek
büyümeyi bulmak için bu hesapları fiyat artışlarını arındırarak yapmak
gerekiyor. 1998 yılını baz alarak yapılan sabit fiyatlarla GSYH serisine
bakarsak GSYH’nın 2002 sonundan 2015 sonuna kadar olan büyümesi yüzde 52 olarak
karşımıza çıkıyor. GSYH'daki gerçek artış budur. Buna göre kişi başına gelir 2002
yılsonu ile – 2015 yılsonu arasında yüzde 52 artmıştır. Gerisi Dolar
cinsinden hesaplama yapılırken nominal değerlerin alınmasından yani fiyat
artışlarının giderilmemesinden kaynaklanan bir illüzyondur.
Gerçek Refah Artışımız
Ne Kadar Oldu?
Bu hesapları bir kenara
bırakıp çevremize baktığımızda ekonominin son 13 yılda büyüdüğünü
görebiliyoruz. İnsanlar daha iyi arabalar, daha iyi konutlar talep ediyorlar,
daha fazla sayıda insan beyaz eşya kullanıyor. Yani refah artışı gözle
görülebiliyor. Buna karşılık bu refah artışı cari fiyatlarla GSYH büyümesinin
gösterdiği gibi 4,6 katlık ya da Dolarla ifade edildiği şekildeki 2,1 katlık
bir artışı işaret etmiyor. Olsa olsa sabit fiyatlarla artışın gösterdiği yüzde 81'lik
bir artışı gösteriyor. Kişi başına gelir de aynı görünüm içinde. Hatta kişi
başına gelirdeki artış GSYH toplamındaki yüzde 81'lik artıştan daha düşük
(yüzde 52) görünüyor. Çünkü orada işin içine nüfus artışı da giriyor.
Not: Bu yazı, bu blogda
1 Nisan 2013 tarihinde ‘Gerçekte Ne Kadar Büyüdük?’ başlığıyla ve 1 Ekim 2014
tarihinde ‘Büyüme illüzyonu’ başlığıyla yayınlanan yazılarımın 2015 GSYH, ve
büyüme verilerine göre güncellenerek yeniden yazılmış halidir.
kişi başına düşen reel milli gelirdeki artışı dikkate alırsak gerçek anlamda refeah artışına ulaşmış olur muyuz yoksa başka konuları da ele almamız gerekirmi?
YanıtlaSilRefah artışı tek başına gelir artışıyla ölçülemez tabii ama günümüzde ölçme böyle yapılıyor. Bence eğitim artışı, kalite artışı, gelir dağılımı düzelmesi gibi göstergelere de bakmak gerekir.
Silhocam merhaba yıllık tüfe oranları var elimde ama 3 farklı baz da bunları nasıl aynı bazda birleştirebiliriz yardım ederseniz belki bu sene mezun olabilecem
Sil2014:
YanıtlaSilOlsa olsa sabit fiyatlarla artışın gösterdiği __% 62,5__’luk artışı ifade ediyor. Kişi başına gelir de aynı görünüm içinde. Hatta kişi başına gelirdeki artış daha düşük görünüyor. Çünkü orada işin içine nüfus artışı da giriyor.
2016:
Olsa olsa sabit fiyatlarla artışın gösterdiği __yüzde 81__'lik bir artışı gösteriyor. Kişi başına gelir de aynı görünüm içinde. Hatta kişi başına gelirdeki artış GSYH toplamındaki yüzde 81'lik artıştan daha düşük (yüzde 45) görünüyor. Çünkü orada işin içine nüfus artışı da giriyor.
Son 2 senede refah artis hizi 30%'lara yaklasmis. Cok iyi.
İki hesapta 13 yıl öncesine göre yapılıyor. 13 yıl önce 2003'te fiyatlar 100 ise bu hesabı kabul edersek 2014'te 162,5, 2016'da 181 olur. 2 yıldaki artış ise 181/162,5= 1,11 yani %11 olur. %30'u anlamadım.
SilHocam yine her zamanki gibi sade ve akıcı bir dil kullanarak, Keloğlan'ın anlayacağı bir dilde yazmışsınız.
YanıtlaSilTebrikler...Allah başımızdan eksik etmesin..
Hedef ben miyim Tayfun?
YanıtlaSilHocam çok teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim.
SilHocam enflasyon ve faiz iliskisi hakkinda dusunceleriniz?özellikle tcmb 'nin son faiz indirimi
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilelinize sağlık hocam.
YanıtlaSilbir sorum olacaktı. dolardaki düşüşün ve liradaki toparlanmanın geçici olduğunu sene sonu kur tahmininizden anlayabiliyorum. ancak merak ettiğim kısım dolardaki tekrar edecek yükselmenin çok sert olma ihtimalidir. bir de bu gerçekleşirse finansal kriz tetiklenir mi?
Teşekkür ederim.
Hocam merhabalar,
YanıtlaSil2016'daki en büyük küresel ekonomik risk nedir size göre?
Fed'in birden fazla faiz artırması.
SilSayin Eğilmez öncelikle değerli yazilariniz için çok teşekkürler...
SilSoru: Sizce böyle bir olasılık var mı? Varsa kabaca ne kadar?
Yılbaşında ben 4 kez artırım yapacağı varsayımına göre tahmin yapmıştım. Ama sanırım şimdi bu olasılık 1'e düştü. Yani 0,25 - 0,50 arasındaki faizi yılın ikinci yarısında (olasılıkla son çeyrekte) 0,50 - 0,75 puana çıkarabilir gibi görünüyor. Bu durumda benim USD/TL kur tahminim olan 3,30 da 3,15'lere düşer. Henüz revizyon yapmadım ama yakında yaparım.
SilFed faizi 0.75 bu yili bitirir. O artisi da eylul ve /ve ya aralik gibi yapar. Yani yil sonuna dogru.
SilHocam bu durumda dogal issizlik olayi denilen olgu ile issizlik histeri denilen olgunun tersi olmayacak mi? Ornegin Abdde de issizlik %4.8 bandinda ve dusme egilimi grafigi gosteriyor maaslar saatlik ucretlerde su ana kadar bir artis soz konusu degil normalde ucretlerde artis bu oranlardaki issizlikte artis start verirdi. Su an boyle bir durum yok ayni sey Ingiltere hatta Almanyada da gecerli.
Bu durumun sonucu olarak dogal issizlik oranlari duser diyebilir miyiz ya da issizlik histeri ters dondu. Abd de bu gidisle issizlik %3.9 bandina gelirse hic sasmam.
Tarihte esine az rastlanir bir olgu var abd de issizlik %4.8 enflasyon %0.75-1 bandinda siz ne dusunuyorsunuz? Ayni orani Abd 90larin sonunda(1998-2000) ve 2005-2006 doneminde gordugunde enflasyon %2.5 olarak istenilen enflasyonun cok daha uzerindeydi.
Hocam,
YanıtlaSilLed Zeppelin'in "Stairway to heaven" şarkısını tersten dinlediniz mi?
Yok. Düzden de dinlemedim işin kötüsü.
Silmüthiş enteresan bir şey...
SilNedir enteresan olan?
SilHocam; objektif, tarafsız, hakkaniyetli olmak, gibi bizim toplumumuzun hasret kaldığı değerler sizde mevcut. Ben işi ekonomiyle çok ilgili olan bir insan değilim ama sayenizde ekonomiyi, rakamları nasıl okumamız gerektiğini öğreniyoruz. Ülkemizde maalesef bir insan bir şeyi yorumlayacaksa ya göklere çıkarıyor ya yerin dibine sokuyor. Bilim, matematik, iktisat, objektif olmak hakkaniyet hak getire. insan yüzüne karşı övülmez ama keşke sizin gibi bilim insanlarımız çoğalsa onları daha çok duysak.
YanıtlaSilEstağfurullah, bu ülkede çok değerli bilim insanı var ama ne yazık ki biz onları değil sizin konu ettiklerinizi öne çıkarıyoruz.
Silhocam satin alma gucu paritesine gore hesaplanan kisi basi milli gelir en dogrusu degilmidir.
YanıtlaSilİkisi de doğrudur da uluslararası karşılaştırmalarda şimdilik öteki daha yaygın kullanılıyor.
SilKenidisi Doçent olan Makro hocama şöyle bir soru sormuştum 1 yıl önce: Hocam, 1$=2 lira ise, 800 milyar$gsyih=1.6 trilyon TL,şimdi 1$=3 tl ve 700 milyar$gsyih=2.1 trilyon TL. O zaman bizim ekonomimiz büyüdü mü? küçüldü mü?. Cevap şu oldu, ''hesaplamalar farkı oluyor''. Sorudan kaçmak için güzel bir cevap ama beni tatmin etmedi. Siz nedersiniz? Net bir cevap olarak iki şıkkımız var ya büyüdük ya küçüldük, siz ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSilAslında hocanız kaçamak cevap vermemiş, doğrusunu söylemiş. İşin doğrusu yukarıdaki yazımda var. Doğru olan sabit fiyatlarla ekonominin ne kadar büyüdüğü. Dolar, uluslararası karşılaştırmalar için baktığımız ölçü.
SilNet cevap şu: Bu sorunuzda eksiklik var. Ban üç şey daha söylemeniz gerekiyor: (1) 1 yıl önce GSYH'mız TL olarak ne kadardı? (2) Şimdi ne kadar? (3) Bu bir yıl içinde ortalama enflasyon ne oldu?
Sayin hocam big mag endeksi açıklandı buna göre büyük boy hamburger satın almak için meksikadan sonra en fazla çalışmak zorunda olan ulkeyiz 232 dakikayla.Ayrica konut fiyatlarinda aşırı bir artış var 2008 kriz dönemi oncesini andırıyor.Enflasyon bana olduğundan daha fazla görünüyor hocam.Ayrica size bir sorum olacak biz tekstilde uzmanlaşmış bir ulke degilmiyiz?Neden bu kadar pahali bu ürünler rekabet mi yok dicem rekabet de var.tskler hocam.
YanıtlaSilÇoğu malı ithal ediyoruz. Makineleri mesela. Elektriği elde ettiğimiz doğal gazı, girdileri vb. Bunları dolarla alıyoruz. TL değer kaybettikçe bu mallar, girdiler vb pahalılanıyor ve ürettiğimiz mala yansıyor.
SilMerhabalar Hocam analizinizi akp üzerinden değilde 2001 veyahut 2000'den itibaren neden yapmadığınızı merak ediyorum.Hükümetin değil ülkemizin verilerini değerlendirmek ve de 2000 ve 2001 yıllarını eklemenizin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
YanıtlaSilhttp://www.mahfiegilmez.com/2013/10/son-on-yl-gecmisle-kyaslamak.html
Silhttp://www.mahfiegilmez.com/2014/08/turkiye-ekonomisinin-22-yukselen-piyasa.html
Hocam, bir husus dikkatimi çekti: Günlük yaşamda çok yüksek hissedilmesine rağmen TÜFE verileri %10 un altında çıkıyor. Burada gramajı düşürülen fakat aynı fiyat üzerinden (ya da çok az bir artışla) satışı devam eden malların fiyatı artmış olarak hesaplanıyor mu? Ve bunlar büyüme verileri hesaplanırken aynı ürün olarak mı değerlendiriliyor? Spesifik bir örnek vermek gerekirse; gözlemlediğim çoğu ülker markalı ürünün gramajı düşürüldü, fakat ya sınırlı bir artışla ya da aynı fiyatla satılıyor. Enflasyon sepetinde doğrudan ülker ürünleri yer almayabilir fakat içeceklerden tutun kapalı bakliyat ürünlerine kadar bu durumun varlığından söz edebiliriz, aynı ürün olarak değerlendiriliyorsa (benim görüşüm böyle çünkü düşük tüfe verilerini başka türlü izah edemiyorum) aslında önemli bir gizli zam ve büyüme hüllesi yok mu? Teşekkürler.
YanıtlaSilMSB
Hocam, bugün Cem Seymen ekonomi haberlerini sunarken, (tam olarak cümle bu olmayabilir) büyüme %4 ama bu büyüme istihdam arttırıcı bir büyüme rakamı değil, İstihdamı da arttıracak bir büyüme %5 in üzerinde olan büyümedir dedi.
YanıtlaSilBu konuda kafam karıştı, %5'in üzerinde olan büyümenin istihdam arttıracağını neye göre tespit ediyoruz. Cumhuriyetin büyüme ortalaması %5 miş. Bununla mı alakalı ?
Çok teşekkürler
Saygılarımla
Bir yönden onunla alakalı. Yani Türkiye'nin uzun yıllar ortalaması (ki buna potansiyel büyüme oranı diyebiliriz) % 5'tir. Bunun altında kalan büyüme düşük büyümedir. Aslında bizdeki büyüme istihdamı da artırıyor. Her yıl daha çok kişi kişi istihdam ediyor ekonomi. Ama ne var ki iş arayan sayısı istihdamdan fazla olduğu için işsiz sayısı da arıyor.
SilHocam Avusturalya ekonomisi icin ne dusunuyorsunuz?
YanıtlaSilEnflasyon orani : %1.7(yukselme trendi tasiyor)
Merkez Politika Faiz orani:% 2 8 (dusme trendi istegi tasiyor)
CariaciginGSMH orani : -4.6(Yukselme egilimi potansiyeli var. Ancak hep kronik bir cari acik problemi soz konusu neredeyse 50 yildir)
Butce acigininGsmhye orani: -2.5( neredeyse sabitlenmis)
Issizlik orani: %5.8 %6 bandinda ama 2008 oncesindeki rakamlardan 1 1.5 puan daha yuksek bir bandda dalgalanim goseriyor
Not: Avusturalya su an dunyada konut fiyatlarinin en yuksek oldugu hem kira hem satin alma fiyatlarinda reel olarak dunyada en yuksek bolge. Uzmanlar konut balonu riski uzerine yogunlasiyor. Maden ve yer alti kaynagi Ihracati Cinden dolayi ve dusen emtia fiyatlari nedeniyle sikintili teklemis durumda. Bu nedenle merkez bankasi gelismis ulkeler icinde ve benzer ekonomiler icinde(Kanada vs gibi) en yuksek politika faizi veriyor indirmeye korkuyor enflasyon yukselir konut fiyatlari daha cok firlar diye. Buna istinaden daha rekabetci bir politika belirlemis abd dolarini baz alarak kendi dolarlarinin degerini de dusurmek istiyorlar. Ayrica son 30 senedir herhangi bir resesyon yasamamais bir ekonomi.
Siz bu ekonomi icin hem yukaridaki veriler hem de kendi tecrubelerinize gore bilgilerinize gore ne dusunursunuz biraz uzun cevap yazarsaniz sevinirim.
Avustralya ekonomisi üzerinde ayrıntılı bir çalışma yapmadım. O nedenle genel geçer cevap yazmak istemiyorum.
SilMilli gelir arttığı halde kişi başı gelirin düşmesinin sebepleri nedir sizce?
YanıtlaSilnüfus artmıştır...
Silİlkini arkadaş söylemiş: Nüfus artıyor. İkincisi de TL olarak kişi başına gelir artıyor ama TL dolara karşı değer kaybettiği için dolar cinsinden düşüyor.
SilHocam,bizde ücretler neden çalışılan süre,saat üzerinden ödenmiyor Batı ülkelerinde olduğu gibi,emeği daha rahat sömürebilmek için mi yoksa başka bir nedeni mi var?
YanıtlaSilEski gelenek devam ediyor.
Silhocam 2 sorum olacak 1-FED'in kararlarının etkilemediği gelişmekte olan ülke var mı? yani fed faizi artırsada azaltsada o ülkenin kurunun değişmediği ya da bizdeki gibi fazla oynak olmadığı ülke var mı?
YanıtlaSil2- FED'in kararlarının TL/$ kurunu en az şekilde etkilemesi için neler yapılmalıdır?
1- Yok, az etkilediği var, çok etkilediği var. Biz çok etkilenenler arasındayız.
Sil2- Yapısal reformlar ve finansmanda dışa bağımlılığın azaltılması.
Hocam, yapisal reformlar kismini biraz acar misiniz?
Siltesekkurler yazilariniz icin...
Hocam sizce en önemli parite büyüklüğü hangisi bi ülke için ? Bir de %4 büyüdük ama refah seviyemiz düştü o büyümenin bize ne faydası var ?
YanıtlaSilGenellikle Euro/Dolar paritesi.
SilBüyümesek daha kötü olurduk herhalde.
Hocam çok güzel yazı teşekkürler,Hocam her ülkenin para birimleri ayrı ayrı Türkiye'deki 1$ ile Amerika'daki 1$'ın satın alma güçleri aynı olmadığı için GSYH hesaplanırken iki farklı ülkenin GSYH'leri yada kişi başına düşen gelirleri karşılaştırmak doğru sonuç verir mi? Teşekkür ederim...
YanıtlaSilBunu gidermek için ayrıca satın alma gücü paritesine göre de hesap yapıyorlar.
SilBuyumek icin istikrar tek basina iktidar ve dusuk faiz sarttir. Ulkemiz cumhuriyettinde bulunmaz bir ekonomik saha kalkis sagliyor. huzur guven ve istikrar nedeniyle 2003-2007de iyi buyuduk.bunu devam ettirmek icin haydi faizlerde dususe. istikrari sagladik tek basina iktidar var simdi de faizler dusmeli ki buyuyelim. otobanlar kopruler aciliyor avmlerde halk mala doydu.mal boollugu istikrarin bir meyvesi konmunda. 4.5 g ile teknolojik hamle yapiyoruz. teknoloji marketlerde halkimiza yuksek argeyi sunan bir ulkemiz var.
YanıtlaSiladsız 1nisan 07:31,
Silben size katılmıyorum, halk mala doymadı bence daha çok mala ihtiyacımız var.
Ekonomimizin sağlıklı olmadığı ortada iken, hala uçuyoruz, gelişiyoruz, önümüz çok açık sözleri bizlere tedbir almanıza hiç gerek yok, bildiğiniz gibi yaşamanıza devam anlamına geliyor. Bu güne kadar yapıldığı gibi satıp savuralım, inşaata devam edelim, plansız, programsız yaşayalım deniyor. Bu tip görüşlerin bizlere iyilik yapamayacağı aşikardır. Güzel görüşler ; bunlar yapıldı ancak şunlarda yapılmalı, bazı şeyleri biraz daha planlı yapsaydık daha iyi olurdu gibi görüşlerdir. Bu ekonomi görüş grubunda taraf olarak değil, katkı sağlayacak şekilde katılmalıyız. Aksi takdirde bir siyasi grubun görevli propagandacıları durumuna düşülür.
SilMahfi Bey çok güzel bir yazı....
YanıtlaSilKonumuzla alakalı değil ama; şapka kanununda 1925 te şapka takmak istemeyip isyan edenler idam edilmiş. Atatürk hayranı olarak bu konu beni şaşırtıyor... Düşüncelerinizi merak ettim sadece. Saygılar efendim...
Teşekkür ederim.
SilSanırım konu şapka değil. Devletin koyduğu yasaya uyup uymama meselesi. Bugün tuhaf gelse de her konuyu kendi tarihi koşulları içinde ele alıp değerlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum. Aksi takdirde kardeşlerini öldürten bütün padişahları kardeş katili canavarlar olarak sınıflandırmamız gerekirdi.
Hocam sadece tarihsel değil birde ananevi yerel alışkanlıklar var.Örn:etil alkol üretimi yasaktır ama Hatay'da ve Mersin'in bazı bölgelerinde üzümden,incirden vs.den etil alkol üretimine (boğma) satılmaması kaydı ile kamu göz yummaktadır.Yani devlet direkt O'na başkaldırmayınca esasında rüşvet olarak bazı yasaklara göz yummaktadır,ama otoriteye başkaldırı olursa işler değişmektedir.Alan razı veren razı,taki eşek kaçıp palan düşene kadar.
SilSayın Eğilmez, Turgut ÖZAL zamanında ENFLASYONLU BÜYÜME MODELİ diye bizleri kandırma yöntemi uygulanmıştı. Bu durum ile yukarıdaki yazınız arasında benzerlik varmıdır?
YanıtlaSilPek yok sanırım.
Silhocam endekslerde baz yıl seçilirken neye dikkat ediliyor?
YanıtlaSil1998 ve 2003 yıllarının halen baz yıl olarak alınması değişen dünya şartları açısından karşılıksız kalmıyor mu?
Aslında bunları sık sık yenilemek gerekiyor. Genellikle kriz vb olmayan yıllar seçiliyor.
SilHocam herkesin anlayabileceği düzeyde ki bu yazılarınız için çok teşekkür ederim emeğinize sağlık. Birşeyi merak ediyorum daha iyi araba ve ev talep etmemiz yada daha çok beyaz eşya, akıllı telefon vb. Kullanmamız gerçekten bir refah artışını mı gösteriyor yoksa herkeste var bendede olmalı diyerek krediylede olsa o şeyi almak gibi bir alışkanlığı mi?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silİkisi de olabilir. Mesela 10 yıllık bir araba eski teknoloji nedeniyle muhtemelen daha fazla benzin yakar ve bir takım güvenlik donanımları eksiktir. Mesela depreme dayanıklı olmayan bir evi dayanıklı yeni bir evle değiştirmek iyi bir fikir olabilir. Her ikisi de daha rahat daha iyi olmanın yanısıra daha güvenli olduğu için insanı daha huzurlu kılarak refah artışı sağlayabilir.
Hocam ilave olarak dönemsel verileri "takvim etkisi"nden de arındırmak gerekmiyor mu?
YanıtlaSilEvet ama uluslararası kıyaslamalarda arındırılmamış veriler kullanılıyor.
SilHocam,
YanıtlaSilBir ekonomide 100 ekmek üretiliyor örneğinden yola çıkarak, ekmeğin gramajının azaltılması veya peynir örneğinden yola çıkarak peynir kalitesini düşürüp aynı fiyattan hesap yapmak gibi hileler, teknolojik değişimlerden kaynaklanan maliyet azalmalarını dikkate alarak üretilen adetleri artırmak bu hesapları allak bullak eder. Ayrıca ortalamalar alınarak gidilebilir fakat sermaye toplumun küçük bir orandaki azınlığında toplanıyorsa bu da kişi başı gelirde yanıltıcı olur ve refahı göstermez. Yazınız için teşekkürler, düşündüren, eğitici bir yazı olmuş.
Çok doğru saptamalar. Ekmeğin gramajı 300 gr dan 270 gr a düşürüldüğünde de bir ekmektir ama miktar aynı değildir.
SilÇok teşekkür ederim.
Hocam 2016 nüfus verisinde bir hata var galiba. 78.7 milyon olursa hesap tutmuyor. Bilginize.
YanıtlaSilAslında bütün nüfus serisinde tutarsızlık vardı kaldırdım. Ben TÜİK'in kişi başına gelir rakamlarını aldım.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilRefah derken demokrasi,düşünce özgürlüğü,inanç özgürlüğünü,insan haklarını kapsamaz mı?Yoksa refah sadece ekonomik bir terim midir?Büyüme benim bildiğim ekonominin bünye olarak büyümesidir.Bir kaç sektörde büyüme olsa geçen yıla göre üretim artsa büyüdük diyebilir miyiz?Gelirin adil dağılımı olmadan fertlerin refah seviyesi nasıl artacak.
Burada kastettiğimiz ekonomik refah. Bu saydıklarınız genel refah tabii ve onlarda artış olmaması haklinde sadece ekonomik refah artmış olur haklısınız.
Silmahfi abi dolar neden bu kadar düşüyor
YanıtlaSilFed faiz artırmayacağını açıkladığından.
SilHocam diğer gelişmekte olan ülkelerle ilgili bu tablonun aynısından var mı?
YanıtlaSilBende yok ama yapılabilir.
Silbogaza 4. kopru yapsak canakkaleye de kopru yapsak milli gelir artar mi? malum ben bir musluman olarak betona tapiyorum. kazma kurek sallayarak ibadet ediyorum.
YanıtlaSilArtar.
Silsayın hocam;
YanıtlaSilGSYH + Net dış faktör geliri = GSMH
Net dış faktör geliri burdaki net dış faktör geliri (X-M) mi oluyor hocam
Hayır. Net dış faktör gelirinin en önemli örneği yurt dışında çalışan işçilerin ülkelerine yolladığı paralardır.
SilSayın Hocam;
SilNet dış alem faktör gelirini açıklarken "yurtdışındaki vatandaşlarımızın gelirleri-ülkemizdeki yabancıların gelirleri" şeklinde açıklıyoruz sanırım. Örneğin Almanya'daki dönerci Haydar Amca'nın tüm geliri değil, Türkiye'deki amcaoğluna gönderdiği kadarı mı hesaba katılıyor?
Şimdiden teşekkür ederim.
Hocam gelir dağılımı adaletsizliği çok kötü durumda bence. Her sektörde iki üç marka aldı götürdü.Bunların devlet maliyesinden anladığı tek şey vergi toplamak. İki üç marka azıcık patron hem vergi toplamalarını kolaylaştırıyor hemde topluma nüfuz etmelerini lise mezunu asgari ücret üniversite bitirenler 2 3 4 asgari ücret ya da işsiz. Tek rantiyede konut. Yalan refah çarpık büyüme.
YanıtlaSilHocam inşaat bazlı büyümeyide rakamlarla ele alsanız olmaz mı?
YanıtlaSilÖrnek: bizim mahallede
- Ev kirası (müstakil ev) yıllık: 5000 TL
- Aynı evin (müstakil tek katlı 3+1, 120 metrekare oturumlu) satış fiyatı : 175 000 TL
[175000 / 5000 = 35 yıl]
Gel gelelim rakamlar neden böyle?
Mahallenin konumu merkez ilçede fakat ters konumda fakat;
1-Mahallede suriyeli yerleşimi gittikçe artıyor, ev alıp işyeri açıyorlar.
2- bu durumu fırsat bilen emlakçı ve inş firması açtı yapsat konumuna geçti. 80000 tl ye arsa alıp 3kat 6 daire yapıyor daire fiyatı 135 000-160 000 Tl den satıyor.
Yaklaşık 6 yapsat usulü emlakçı var.
4 sene önce 2 katlı 130 metrekare müstakil ev 115bin tl ye alınmışken yukarda saydığım nedenlerden fiyat artışından etkilenip satışı 240bin tl ye burun kıvırır oldular.
Bundan daha karlı sektör var mı? Refah artıyor peki kimin? Birinin refah artışı diğerinin dibe çekilmesiyse ne anladım bu büyüme işinden Hocam??
Özelde 10000 nüfuslu bir kenar mahallede durum buysa genelde nedir kim bilir !!
Zaten bu nedenle birçok sanayici asıl işini askıya alıp inşaatçılığa giriyor.
SilTicaret karlı iştir tamam ama bu örnekteki resmen fırsatçılığa girmiyor mu?
SilDevlette böyle fahiş fiyat artışlarının önüne geçecek bir mekanizma yok mu? Bence yok bunun yerine Toki bolbol konut yapıyor bu toplam konutların belli oranını artık dar kesimli + emekliyi ayırıyor. Peki neden bunu yapıyor ? Böylelikle "Sosyal patlama"nın önüne geçilip bakın dar kesimli emeklide unutulmadı mesajı veriliyor. Aynı şeyi yüksek kazançlı holdinglerde okul yapıp sosyal projelerde harcama yaparak tepkiden uzak kalıyor.
İşin özü "tüm politikalarımızda" (eğitimden-sağlığa), hastalığı tedavi etmek yerine "ilaç üret", işe yaramaz ise "başka renkli" ilaçlar üret, olmadı "ambalajı değiştir" mantığı yer alıyor. Haksız mıyım. ?
Bu mantık nereye kadar devam edecek ?? ömrümüz yeterse görecez !
Haklısınız tabii ama devlet böyle yönlendirince sonuç da böyle oluyor.
SilYüksek inşaat mühendisi bir arkadaşımın bir lafı vardı hiç unutmam. Bir insanın müteahhit olması için 3M gereklidir derdi, bu 3M ye sahip olanların çoğu (hepsi olmasa da) genelde inşaat müteahhitidir derdi. 3M = Marlboro, Mercedes, Metres... Beton, beton, beton nereye kadar gidecek bakalım.
YanıtlaSilSon çeyrekte yüzde 6'ya yaklasan ve tüm yıl yüzde 4 luk büyümenin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Gelişmekte olan ülkelerde çin ve hindistan çıkarılınca büyüme yüzde 2 ve türkiye ayağındaki brezilya meksika ya küçülüyor ya da yüzde 1-2 civarında büyüyor. Özellikle ab'nin alım gücünün zayiflamasi ve jeopolitik konum( etrafımızdaki her ülkeyle ya sorunluyuz ya da iç savaş var) 3 milyon mülteci, pkk ile tekrar başlayan çatışmalarla 2 seçim atlatmamizi düşününce..
YanıtlaSil(1) Çin ile Hindistan'ı niçin çıkarıyorsunuz? Endonezya;Malezya, Pakistan, Filipinler, Slovakya bizden hızlı büyüyor.
Sil(2) AB'nin alım gücünün zayıflaması bizim neden olduğumuz bir konu değil, orada yapabileceğimiz bir şey yok ama etrafımızdaki her ülkeyle sorunlu olmamız, 3 milyon mülteci, 2 kez seçim yapmak bizim katkımız olan sorunlar olduğuna göre şikayete hakkımız var mı?
Cin ile Hindistanin nufusunun kac oldugunu biliyor musunuz?
SilCevremizdeki ulkelerle iyi gecinsek oralarda savas olmayacak miydi? Hem zaten hepsi islam ulkeleri bilimsellikten uzak ulkeler, iyi gecinip ne yapacagiz beter olsunlar.
Sayın Mahfi Hocam,
YanıtlaSilKBMG artıyorken benim cebimdeki para neden azalıyor diye merak edenler için;
KB gelirin altına şunu da not düşelim mi?
- Forbes şubat 2016 yılı rakamlarına göre 30 milyarder (geçen sene 32 imiş) Türk var ve bunların toplam servetleri 45,4 milyar dolar
GSYH 2015 720 milyar dolar. KB Gelir 9.261 dolar.
Şimdi kabataslak en zengin bu 30 kişinin servetini genelden düşelim 720-45,5 milyar USD = 674,5 milyar USD
Bunu 30 milyarderlerden arındırılmış GSYH'yi de nüfusu 75 milyon olarak alarak kabataslak nüfusa bölelim:
674.500 milyon dolar / 75 milyon kişi = 8,993 dolar (yeni KB Gelirimiz)
Bu 30 milyarder (9.261 - 8.993 = 268 USD) ülke nüfusundan adam başı 268 dolarımızı cebine kattı mı :D Cebinizdeki para neden eksiliyor gördünüz mü :))
Hocam şimdi bu hesap yerinde midir? Yoksa illüzyon mudur ;) ??
Mantık doğru ama gidiş yolu ve dolayısıyla vardığınız sonuç yanlış. Çünkü gelirden serveti düşüyorsunuz. GSYH bir yılda elde edilen gelirlerin toplamı. Oysa servet yıllarca yapılan birikimin toplamı. Eğer GSYH (720 milyar dolardan) bu 30 milyarderin 2015 yılında elde ettiği geliri (ki buna ilişkin benim bildiğim bir istatistik yok) düşseydiniz gidiş yolu ve sonuç da doğru olurdu.
SilEski turkiyede cevrimeli agla baglandigimiz internete simdi 4.5 g ile istikrarla baglaniyoruz.
YanıtlaSilEskiden benim dedem esege binerdi babam otomobile binerdi ben gingerla avmlerde geziyorum
eskiden yol yoktu kopru yoktu yolsuzluk vardi simdi yolsuzluk yok yol var her yer otoban maasallah
eskiden dedem zamaninda bogazda kopru yoktu simdi allah izin veririse 3 tane kopru var
eskiden mahalle pazarlarinda ser sefil olurduk simdi hamdolsun avmlerde cayimizi kahvemizi icerek alis veris yapiyoruz.
eskiden anarsi vardi zirt pirt darbe oluyordu magdur oluyorduk simdi huzur guven ve istikrar ortami var
eskiden haci murata biniyorduk simdi allaha sukur altimizda son model arabalar yerli arabamizda olacak insaalalah
eskiden avrupaya vizeli gidiyorduk simdi vizesiz gidecez
eskiden enflasyonumuz %70lerdeydi simdi %10larda
eskiden eski turkiyede akilli telefon kullanan goremezdiniz simdi herkesin elinde akilli telefon
eskiden tek kanalli tv vardi simdi masallah cesitli bir basinimiz ve cok tv miz var flat ekranlar da cabasi
İsterseniz bir de Kore'nin aynı sürede neler yaptığına bir bakın. 1954'de kurtarmaya gittiğimiz Kore'nin o saydığınız şeylerin çoğunu üretip bize sattığını görüp daha da çok hayrete düşeceksiniz.
SilAhahaha akıllı telefon bulunmamıştı çünkü ondan kullanılmıyordu . Ben bu kadar komik duruma düşsem çevremden, dosttan, akrabadan beni uyarmasını isterdim dalga konusu olmayayım diye herhalde sizi uyaracak birileri yok. Adsız Beyefendi şu yorumlarınızla çok komik duruma düşüyorsunuz. Uyarayım dedim. Buna razıysanız devam edebilirsiniz tabi sizin tercihiniz.
Silavrupa ve amerikadan dolar/euro borclanip koreden akilli telefon, lcd tv, araba, gemi satin aliyoruz. hamdolsun istikrar var.
Silbu yazdıklarını yazarken hiç utanmadın mı ? arkadaşım bunlar sadece bizim ülkemizde mi oluyor ? neden olan bir şeyleri kafanda büyütüp eksiklerimize, yapamadıklarımıza neden yapamadığımıza bakmıyorsun ?
SilAKP'li kılığına girmiş biraz fun arayan yorumcunun saydıkları 2001 krizi sonrasındaki IMF program olmasa elde edilemeyecekti.Bu arada 1887 doğumlu dedemin babası eşeğe biniyordu, 1950'lerde dünya savaşı bitip otomobil teknolojisi düyaya yayılınca dedemin çocukları otomobile bindiler.
SilBir de Myanmar'in durumuna bakin? 1950'lerde Guney Dogu Asya'nin en zengin ulkelerindenken, askeri cunta sonunda simdi dunyanin en fakir ulkelerinden.
SilYa da Kuzey Kore'ye bakin, askeri yonetim ile, kardes ulkeleri fezaya cikarken, onlar elektrigi bile gunluk tasarrufla kullanmak zorundalar.
Ortak yon, askeri cunta. Demek ki neymis, gercek gericilik postal ve postalli yalamakmis.
Hocam gayretleriniz biz gençlere büyük yol gösteriyor, her konuda, şahsım adına teşekkürü borç bilirim. Büyüleyici bir bilim iktisat ve konusu olan makro iktisat severek takibinizdeyiz :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, başarılar dilerim.
SilÖzkaynak yeterlilik oranı ile sermaye yeterlilik oranı aynı şey mi hocam?
YanıtlaSilAşağı yukarı aynı şeyleri ifade etmekle birlikte ilkini bütün şirketler için ikincisini bankalar için düşünmek gerekir. Bankalar kredi verdiği ve öteki şirketlerden bu nedenle farklı olduğu için formülasyonlar ve hesplamalar da farklı.
SilMahfi hocam,
YanıtlaSilEkonominin arkasindaki siyasi olayları iyi analiz edebilmek icin iktisat ile birlikte disaridan ulus.iliskiler okumak mantikli olur mu ?
Sadece onun için değil ama genel kültürü artırmak için oldukça yararlı olur.
Silmilli servetimiz ne kadar hocam nerden öğrenebiliriz? ( merkez bankası rezervleri milli servetimizin ne kadarlık payını oluşturuyor?)
YanıtlaSilBen bilmiyorum. Ölçülmesi de kolay değil. Bir istatistik varsa da ben bilmiyorum.
Silhocam celal şengör ve ilber ortaylı'nın konuk olduğu programları takip ediyor musunuz
YanıtlaSilBir kaç kez izledim.
SilHocam siz podcastinizde mal nedir diye sormuşsunuz ama bilmiyor musunuz hocam, mal, maldır...
YanıtlaSilÖyle tanımlarsanız sonra "mülakatta niçin elediler anlamadım?" sorusunu sorarsınız.
SilBen bu enflasyon faktöründen hiç anlamıyorum... mesela 1970'lerde 500 bin lira bugün kaç TL'ye denk geliyor?
YanıtlaSilHesaplamadım.
SilBakalım bu soruya nasıl cevap vereceksiniz:
YanıtlaSilMadem iktisatçısınız (üstelik akademisyenlik düzeyinde) niçin zengin değilsiniz?
Bu soru çoğu sonradan olma zenginin yanında çalışan danışmanlara vb sorduğu sorudur. "Madem benden iyi biliyorsun niçin benim yerimde değilsin?" diye sorarlar. Yanıtı basittir. Bu bir tercih meselesidir. Bazı insan paraya o kadar değer vermez. Bilgi daha değerlidir onun için. Ama her şeyi parayla ölçen insanlar bunu tam olarak anlayamaz.
SilPeki:
SilSizin karanfil mi alacak kadar paranız var yoksa gül mü alacak kadar paranız var?
Bilmiyor muydunuz, hoca çiçeklerin dalından koparılmasına kıyamaz.
SilHocam 70'li yıllarda da trollük var mıydı, örnekler yazar mısınız?
YanıtlaSilSayın üstad,Plastik kaplardaki antibakteriyel sıvı sabunların eski kalıp sabunları piyasadan süpürmesi bir innovasyon örneği mi?
YanıtlaSilYazi icin tesekkurler hocam,
YanıtlaSilPeki ozellikle 2013 e kadar olan surecte bizim ulkemizde, abd ye gore yuksek enflasyon gerceklesmesine ragmen dolar/tl paritesi nasil dalgalanmalar gostererek cok fazla yukselmeden kalabildi? Iki ulke arasi enflasyon farklari doviz kuru paritesi uzerinde etkisini yanlis mi yorumluyorum?
Iyi gunler hocam.
2005 den itibaren AB ile tam üyelik müzakerelerine başladık. Bu başlayınca Türkiye'nin AB'ye üye olacağını düşünen birçok yatırımcı fırsatı kaçırmamak için buraya sermaye koydu. 2005 - 2009 arasında Türkiye'ye yılda 20 milyar dolar dolayında yabancı sermaye girdi (borç değil, yatırım olarak.) Bu azalarak da olsa 2012'ye kadar sürdü. Sonra AB üyeliği gündemden iyice düşünce yatırımlar iyice azaldı. Bol döviz girişi TL'yi değerli tuttu.
SilHocam cevap icin cok tesekkurler.
SilEn fazla katma değer yaratan nihai ürün ekmek midir?
YanıtlaSilElektronik ürünlerdir muhtemelen.
SilHocam tansu çiller iyi bir ekonomi yönetimi gösteremedi? Peki iyi bir iktisatçı mıydı?
YanıtlaSilKişilerle ilgili yorum ve değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum.
SilPolitik doğruculuk hakkında görüşleriniz nedir? Ben bunun büyük ölçüde 'yönetişim' kelimesi gibi bir alana evrildiğini, siyaset ile ilgili olsun, sosyolojik konular ile ilgili olsun, şahıs veya kutupların, akıllarındaki projelerini toplum nezdinde şirin, uygulanabilir kılmak için uydurulmuş bir terim, bir tür narkoz etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu terimin doğmasına sebep belki kutuplara mevziler kazandırmaya yönelik anlam taşımıyor olsa idi bile, doğduktan sonraki ilk anları masumiyetini koruyor olsa idi bile, bugün artık ilk anlamının esamesi okunmuyor!
YanıtlaSilSiz ne dersiniz?
Bu iki kelimenin birlikte anılması bana, bizim ülkemizdeki siyasete bakınca, pek anlamlı gelmiyor.
SilPolitik doğruculuk deyince sadece siyaset çemberi aklınıza geliyorsa, terimin anlamını ya eksik biliyorsunuz ya da hiç bilmiyorsunuz demektir Mahfi bey.
SilBlack people, zenciler demektir. Black kelimesini kullanmanın hiçbir mevziye mühimmat taşıma anlamı yoktur. Fakat, şu politik doğruculuk saçmalığı yüzünden, Black demeyelim de African-American diyelim, ne şiş yansın ne kebap, anlamına yaygınlık kazandırılmak isteniyor!
Kel kelimesini kullanmayalım da, politik doğruculuk yapmak uğruna saçı az olan ya da saçı olmayan diyelim, ne şiş yansın ne kebap!
Çoban demeyelim de, politik doğruculuk yapmak uğruna sürü yetiştirme & gütme uzmanı diyelim, ne şiş yansın ne kebap!
Bilimkadını & işkadını veya bilimadamı & işadamı demeyelim de, politik doğruculuk yapmak uğruna biliminsanı & işinsanı diyelim, ne şiş yansın ne kebap!
Şimdi terimin tam anlamını gördünüz mü?
Siz sanırım siyaset kelimesinin tam anlamını bilmiyorsunuz.
SilSiyaset kelimesi Arapça seyis yani at bakıcısı kelimesinden türetilmiştir.
Politik doğruculukla siyaseti bir arada düşünürseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
eksi reel faizler gsmhye etkisi nedir
YanıtlaSileksi reel faizler deflasyon olmadigi sagikli bir ekonomide philips egrisi durumunu olusturur mu ?
Eksi reel faiz farklı etkiler yapabilir: (1) Yatırımlar artabilir, tasarruflar düşebilir. Bu durumda yatırımları finanse etmek için dışarıdan borçlanmaya gidilir. (2) Eksi reel faiz ekonomide deflasyonist eğilimler varsa risklerin artmasın yol açabilir ve bu durumda yatırımlar artmak yerine düşebilir.
SilEksi reel faizler enflasyonda artmaya yol açarsa Phillips Eğrisi oluşumu ortaya çıkabilir.
fed chairgame disinda ekonomiyi ogrenebilecegimiz bir oyun simulasyon var mi
YanıtlaSilBen bilmiyorum, bilen varsa yazsın lütfen.
SilHocam ülke bu durumda devalüasyona gider mi? Giderse sonuç ne olur gitmezse ne olur? Sizin yorumunuzu merak ediyorum.
YanıtlaSilÜlkeden kastınız Türkiye ise devalüasyon söz konusu olmaz. Çünkü Türkiye dalgalı kur rejimi içinde bulunuyor. Devalüasyon sabit kur rejiminde olur. Kastettiğiniz TL değer kaybeder mi sorusu ise bu aşamada TL değer kazanma eğiliminde bulunuyor. Fed, faiz konusundaki tutumunu değiştirirse TL değer kaybedebilir.
SilHocam bu konuyu bende çok düşünüyorum. 10-20 yıl önceki örneğin Dörtel,den aldığım bir tişörte bakıyorum pamuk kalitesi, gramaj mükemmel, şimdi ise aynı kalite ürünü en iyi mağazalarda bile bulamıyoruz. Gıdadan, giyime kadar tüketim mallarında çok önemli kalite kayıpları var. Buna tek kullanımlık tornavidaları da ekleyebilirsiniz. Şimdi sorum şu kalitenin sabit kaldığını kim neye göre belirliyor? 1 ekmek, 1 ekmekte ekmek aynı mı? Eğer kaliteyi belirleyen TÜİK se kesinlikle güvenmem. Kalite enflasyonunu hesaba katarsak zenginleştik mi, fakirleştik mi?
YanıtlaSil