Orta Gelir Tuzağında 40 Yıl

Orta gelir tuzağı; bir ekonominin belirli bir kişi başına gelir düzeyine ulaştıktan sonra orada sıkışıp kalması halini tanımlamak üzere kullanılan bir deyimdir. Orta gelir tuzağı bir ekonomide kişi başına gelir düzeyinin belirli bir aşamadan öteye gidememesi  halini ya da belirli bir gelir düzeyine ulaştıktan sonra durgunluk içine girilmesi durumunu ifade eder. Bu tanımda açık olmayan konu hangi gelir düzeyinin orta gelir düzeyi olarak kabul edilmesi gerektiği meselesidir.

Orta gelir tuzağı yaklaşımı ilk kez ortaya atıldığında ABD’de kişi başına düşen gelirin yüzde 20’sinin ekonomiler açısından orta gelir düzeyi olarak kabul edilmesi esasına dayanıyordu. Sonradan Dünya Bankası’nın ekonomiler sınıflandırmasında esas aldığı orta gelirli ekonomilerde kişi başına gelir tavanı ölçü olarak kullanılır oldu. Benim tanımım daha farklı. Ben, orta gelir ölçüsü olarak dünya GSYH’sinin dünya nüfusuna bölünmesiyle ortaya çıkan kişi başına ortalama gelirin orta gelir olarak alınmasını öneriyorum.

Aşağıdaki tablo, 1980’den bu yana yukarıda değindiğim üç farklı ölçüye göre orta gelir tutarını ve çeşitli ekonomilerin kişi başına gelirlerinin gelişimini gösteriyor. Tabloda yalnızca ortalama olarak yer alan satır üstündeki ölçülerin ortalamasını gösteriyor.  

1980
1990
2000
2010
2017
USD
USD
USD
USD
USD
Dünya Bankası
9.265
12.275
12.235
ABD GSYH'si % 20'si
2.515
4.783
7.238
9.662
11.900
Ortalama Küresel Gelir
2.502
4.434
5.562
9.606
10.774
Ortalama
2.508
4.609
7.371
10.514
11.636
Güney Kore
1.704
6.516
11.948
22.087
29.891
Macaristan
2.151
3.312
4.628
13.074
15.531
Polonya
1.592
1.626
4.476
12.602
13.823
Türkiye
2.169
3.747
4.219
10.476
10.512
Brezilya
1.229
3.105
3.779
11.292
9.895
Bulgaristan
2.818
2.267
1.614
6.744
8.064

1980 yılında Bulgaristan dışında buraya aldığımız ekonomilerden hiçbirisinin orta gelir düzeyinin üzerinde olmadığı görülüyor. 1990 yılına geldiğimizde Güney Kore’nin ortalamanın üzerine çıktığını, Bulgaristan’ın 1980’e göre geriye düştüğünü, diğer ekonomilerin orta gelir düzeyini tutturamadığını görüyoruz. 2000 yılında Güney Kore orta gelir tuzağını tamamen aşmış görünürken diğerleri tuzağın içinde bulunuyor. 2010 yılında Güney Kore artık yüksek gelirli ekonomiler düzeyine çıkmış, Macaristan ve Polonya orta gelir tuzağından kurtulmuş ve yükselişe geçmiş durumdadır. Brezilya ve Türkiye tuzaktan çıkışta önemli bir hamle yapmış görünüyorlar. 2017’de Güney Kore artık bu listenin tamamen dışına çıkmış, gelişmiş ekonomiler arasında yükselişe geçmiş bulunuyor. Macaristan ve Polonya tuzaktan çıkmış ve yüksek gelirli ekonomilere katılma yolunda yol almaya başlamış görünüyor. Bulgaristan yeni bir atağa geçerken, Brezilya tuzakta daha kötü bir konuma gerilemiş, Türkiye ise yerinde saymaya yönelmiş bulunuyor.

Özetle söylemek gerekirse 1980’den bu yana geçen 40 yıla yakın süre içinde en önde başlayan Bulgaristan en geriye düşmüş, sondan ikinci sırada başlayan Güney Kore orta gelir tuzağından çıkarak yüksek gelirli ekonomiler arasına girmeyi başarmıştır. Macaristan ve Polonya bu süre içinde orta gelir tuzağından çıkmış, Türkiye ve Brezilya 2010 yılında orta gelir tuzağından çıkmaya oldukça yaklaşmışken tekrar geriye düşmüş ve tuzakta kalmışlardır.  

Macaristan ve Polonya, Avrupa Birliği’ne girdikten sonra orta gelir tuzağından çıkmayı başarırken, Güney Kore tümüyle bilime dayalı eğitim ve üretim modeliyle bu tuzaktan çıkmış, çıkmakla kalmayıp yüksek gelirli ekonomiler arasına katılmıştır. Büyük olasılıkla Bulgaristan da Avrupa Birliği’ne katıldığı için bir süre sonra tuzaktan kurtulabilecektir. Brezilya’nın orta gelir tuzağından çıkabilmesi için yeni bazı atılımlar içine girmesi gerekli görünüyor. Son 8 yıldaki yaklaşımlarıyla Avrupa Birliği’ne girme şansını iyice uzağa ittiğine göre Türkiye için bu tuzaktan çıkabilmenin tek yolu Güney Kore’nin izlediği bilime dayalı eğitim ve üretim yolunu izlemekten geçiyor.

Yorumlar

  1. Hocam öncelikle yazınız için teşekkür ederim. İç borç-dış borç ayrımı soruma, "Yurtiçinde yerleşiklere borçlanmışsanız iç borç, yurtdışında yerleşiklere borçlanmışsanız dış borç sayılıyor." bu şekilde cevap vermişsiniz hocam. Cahilliğimi mazur görün ama yurtiçi yerleşik ve yurtdışı yerleşikleri tanımlarsanız konuyu daha iyi oturtacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurt içinde yerleşikler Türkiye'de ikametgahı veya merkezi olan kişi ve kurumlar. Olmayanlar ise yurt dışında yerleşik sayılıyor.

      Sil
    2. Kıymetli Hocam, orta gelir tuzağıyla ilgili benim acizane önerim şudur. Orta gelir tuzağı, her ülke için farklıdır. Bizde hızla 2300$'dan 11000$'a çıkarak bu rakamlar etrafında kalıp, sonraki 8-10 içinde örneğin 20000$'lar düzeyine çıkamayışımızdır. Sevgiler...

      Sil
  2. Hocam gösterge faiz ile merkez bankasının ana faiz oranı arasındaki ilişki nasıl olmalıdır? hangisi daha büyük olmalıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gösterge faiz MB faizinden büyükse genel olarak MB bankaları ucuz faizle fonluyor demektir. Mb faizi yüksekse o zaman pahalı fonluyor demektir. İkisi birbirine yakın olmalı.

      Sil
  3. Yani ülkenin kişi başına düşen gelirini global ortalama gelir üzerine çıkaramayan hiçbir ekonomi yönetimi "uçtuk, kaçtık" diye hava atmasın. Şu yerli ve milli uçağımız da artık yere inse iyi olacak, dolar arttıkça yakıt masrafımız artıyor.

    YanıtlaSil
  4. Hocam,milletçe ağırlaşan kriz şartlarıyla mücadele için gönül adamı olmamız gerekiyor artık.

    YanıtlaSil
  5. Yanıtlar
    1. Peki hocam çare nedir? Yani ben normal maaşı olan, kredi vs. borcu olmayan bir vatandaş olarak ne yapmalıyım? Yani tabii ki de yatırım tavsiyesi ve finansal tavsiye beklemiyorum ancak "kemerleri bağladık, haydi uçurumdan aşağı" diyemiyorum. Ne yapalım hocam? Gereksiz borçlanma yapmadım, yapmıyorum. Çocuklarımız için nasıl bir çıkış yolu bulalım bilmiyorum hocam.

      Sil
  6. Sayın Eğilmez, Ülke ekonomisinin durumunu gösteren bir çok gösterge var malumunuz. Bunlar arasından acaba Ülkenin Büyüme göstergesi mi daha önemlidir, yoksa Kişi Başına düşen gelir göstergesi mi daha önemlidir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de önemli. Çünkü ülke büyümezse kişi başına gelir de artmaz. Ama kişi başına gelir refah karşılaştırmalarında en önemli gösterge.

      Sil
  7. Bazı hataların göz göre yapılması ve hatada ısrarcı olunması insani derinden üzüyor ve umutsuzluğa sürüklüyor😣 Zibilyon kere söylendi. Eğitim ve hukuk reformu şart! Çağın şartlarına uygun eğitim yoksa, katma değerli üretim olmaz. Hukuk olmazsa da yatirim yapılmaz, elde edilen servet korunamaz. Bunların aşılması şart ama artik benim umudum da tükendi maalesef... Özellikle egitim reformunun bu ülkede yapılacağını düşünmüyorum... Çok acı...

    YanıtlaSil
  8. Ege Cansen'in daha önceden ortaya attığı bölgesel para birimi olan TL'den Euro'ya geçsek bu durum bize olumlu yansır mı yoksa ne gibi dezavantajları olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yunanistan'a bakın durumu anlarsınız.

      Sil
    2. euroya gecmek turkiye icin korkunc almanya icin muthis olur

      Sil
    3. Boş laflar bunlar AB ye girmeden euroya geçemezsin Cansen bunun farkında değil daha.

      Sil
    4. Türkiye ile kıyaslanabilir ölçekte değil, ama Karadağ AB'ye girmeden Euro'ya geçmiş durumda.

      Sil
  9. Bunu bildiği halde geregini yapmamak ve ataletin devamı ülkemizin gerçeği malesef

    YanıtlaSil
  10. Hocam yazılarınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Dünyamıza ve ülkemize dair ekonomik gelişmeleri sizin yorumlarınızla okuyabildiğim için çok mutluyum, biz gençlere çok önemli şeyler katıyorsunuz.
    Merak ettiğim bir mesele var, eğer daha önce sorulmuşsa affedin. Türkiye’de ilerleyen zamanlarda İran’da olduğu gibi bir döviz kontrolü politikası gelir mi? Ya da devlet vatandaşın döviz birikimine müdehalede bulunabilir mi? Seçim sonuçlarına göre bu durumun gerçekleşme ihtimali değişebilir mi?
    Görüşleriniz için çok teşekkür ederim saygıdeğer hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      İran ile Türkiye çok farklı ekonomiler. İran enerjisi için gerekli petrol ve doğalgaza sahip. Biz ise bunları ithal ediyoruz. Öte yandan İran dışa bizim kadar açık değil. Sermaye hareketleri serbest değil. O nedenle sabit kur uygulayabilir. Biz uygularsak anında karaborsa doğar.

      Sil
  11. Hocam konuyla alakasız bir sorum olacaktı. 2012 Avro Bölge Krizi zamanında Türkiye nasıl oluyor da ihracat rakamını 152.462'e çıkarıp, ithalatını ufak da olsa 236.544'e indirebiliyor. Yani mantılı olan (en büyük pazarımız Avrupa iken) ihracatta düşüş yaşanması gerekmiyor mu? Ayrıca kriz dönemlerini incelediğiniz yazılarınız varsa link olarak paylaşabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin ihracat trendi yukarı giderken küresel kriz sonrasında düşüş yaşandı. O sırada Türkiye alternatif pazarlara ihracata başladı. Avrupadaki kayıp başka yerlerde aşıldı.
      Böyle bir yazım yok.

      Sil
  12. Hocam ımf'e borçlanmak ve böylelikle yapamadığımız yapısal reformları zorla yapmak sizce çok mu kötü bir senaryo

    YanıtlaSil
  13. Merhaba hocam, sizce avrupa birliğine girmek için yaptığımız politikaları itmek bir hata mı oldu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En ciddi hatalarımızdan birisidir.

      Sil
    2. Takılmayalım hocam zaten almayacaklardı.

      Sil
    3. Hocam kişi başına gelir neticede bir ortalama degilmi. Yanlişta biliyor olabilirim, lütfen düzeltin. Elbette artmasi lehimizedir, fakat gelir dağılımında ciddi bir bozulma var. Sonuçta bu sepetin içine zengin iş adamları da giriyor. Gini katsayısı zaten yüksekti. Yüksek enflasyon da bu adaletsizliğe limon sıktı diyebilir miyiz? Sizce Kişi başına gelir refah acısından tek başına yeterli bir değişken midir?

      Sil
    4. Değildir, gelir dağılımının da düzeltilmesi lazım.

      Sil
  14. Hocam Ege Cansen in yazısından mı esinlendiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ege Cansen'i okurum ama bu konuda ne yazdığını hatırlayamadım.

      Sil
  15. Teşekkürler Hocam,çok güzel özetlemişsiniz.

    YanıtlaSil
  16. Hocam her yazınızda ana tema üretim sektörümüzün malesef gelisememesinin sonuçlarını okuyoruz. Üzülerek okuyoruz. Sizden istediğim bilinçlendirme adına Türkiye deki tüketim anlayışını kaleme almanız. İnsanlarımız lux her şeye bayılıyor, üretmeden tüketirken çok mutlular... Üzülen sıkılan bizim gibi dert edinen varsa bile az. Örneğin 2 bin TL üstü iPhone telefonlarını talep eden kesmin, askeri ücret geliri bile olmayabiliyor. Marketlerde özellikle ithal ürünlere el uzanıyor... Gereksiz ithal ürünlerine, kozmetikte, teknolojide çok bel bağlıyoruz. Bu anlayışı nasıl koreltiriz. Bilinclendirmeyse evet yapılır ama en bilinclisi bile geliri iyi diye efektif talebine dikkat etmekten imtina ediyorsa bilinçsiz kişileri kazanmak zor. Ama sizden boyle bir yazı beklerim. Tüketim anlayışımız ve olması gereken davranisimizin ne olduğunu kaleme alırsanız sizi takip eden gençler ve yaşını almış bilinclenmeye ihtiyacı olanları kazanalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkemizde eskiden yerli malı önemi anlatılırdı ve yerli malı haftası yapılırdı hatırlarsınız mutlaka. Kendi ürettiğini tüketen bir toplum modeli vardı dışa çok bağımlı olmayan kendi imkanları ile üreten üretim koşulları zor fakat ürettiğini tüketen bir toplum yapısı mevcuttu.
      2000 sonrası milenium dediğimiz dönemde bol para dağıtımı ile ülkelerin ürettiklerini tüketen topluma dönüştük, kısaca biz üretiyoruz fakat tüketecek toplum lazım ve size borç verelim siz bizden alın daha sonra topraklarınızla madeninizle insan ve emek gücünüzle bize tekrar geri ödeyin ve bilimsel emparyalist sistemin üyesi olun dedi bizde hemen kabul ettik. tüm alışkanlıklarımız değiştirildi tv ekranlarına bakın tüm diziler çok lüks yalı , villa ve konaklarda çekilir ve hepsi holding sahibi gençler vardır lüks alışkanlıklar arabalar plazalar çok lüks akşam yemekleri uçakla hemen londra pariste tatil imkanları ve gençler buna özenir kolay para kazanma yoluna özendirildi herkes çabuk zengin olmanın peşine düştü gençler santçı olmanın yada futbolcu olup çok paraya kavuşmanın hayali ile yaşamaya başladı bu imkanı kaçıran yada kendinde görmeyenlerde uyuşturucu satmaya sahtekarlık dolandırcılık iddaa gibi şans oyunlarının peşine düştü bunlardanda umduğunu bulmayanlar yurtdıına kaçmanın yolunu aradı yani kısaca kimse kendini aramadı herkes lüks yaşam peşinde koştu sonuç yaş geçti iş bitti hepsi hayal oldu kaldı. hepsi hayaldi gerçekte olmadı malesef!
      Medya sürekli lüks alışkanlıkları insanımıza pompaladı devlet destek oldu lüks konutların pazarı lüks araç pazarları oluşturuldu hiçbiri yenilmez içilmez kredi ile hemen kavuşma imkanı sağlandı ve yetmedi aldıklarımızı geri verdik ödeyemediğimiz için çoğumuz para kazanmak için yalan söyledi müslümanlığı dini ticarete karıştırdı sonuç olarak herşey para için herşey lüks için yaşadık ama gerçek olan herşey kapitalist sistemin ürettiklerini satın almak içindi bizde satın aldık.
      tamamen içi boş fakat paralı üniversitelerde eğitim aldık aslında eğitimde değil paralı diplomalar aldık hepimiz sorana diplomamız var diyoruz fakat bilgimiz ve kabiliyetimiz yok sadece kağıt üzerinde mezuniyetimiz var.
      Üreteni ezdik domatesi 50 kuruşa alıp 3 tl ye sattık komisyonculuk bizim mesleğimiz oldu eskiden beri al sat ticareti yaptık hiç üretmedik herzaman komisyoncu olduk. Emlak araç pazarcı marketçi vs. vs. bizim mesleğimiz al sat komisyonculuk oldu üretmek yok bizde. kalanlarda hepsi şoför oldu kamyon şoförü, tır şoförü, taksi şoförü, minibüs şoförü, İETT otobüs şoförü, servis şoförü insanların hepsi meslek edindi makam şoförlüğü gibi işler bile çok büyük önemli iş gibi kabul ettik. kısaca biz ya şoförüz yada komisyoncuyuz. ya alıp satacaz yada şoförlük yapacaz ama üretmeyecez.
      Türkiyede yapılan işlere bakın gerçeği görürsünüz çoğumuz üretmeyen meslek sahibiyiz mali müşavir, avukat, sigorta aracılık trafik aracılık gayrimenkul aracılık gibi vs vs al sat sonra yat.

      Sil
    2. bundan sonra düzeleceğine dair bir umut varmı??

      Sil
    3. Son domates üreten öldüğünde, verilebilecek son kiymetlimiz elden çıktığında, sömürülecek son kurban açlıktan öldüğünde o bahsettikleriniz üretmek zorunda kalacak.

      Sil
  17. Bilimsel eğitim için önce
    üniversiteler tarikatların yerleştirdiği çapsız öğretim üyelerinden kurtulmalı,
    ortaöğretim de aslında okul olmayan İmamHatiplerden kurtulmalı....

    YanıtlaSil
  18. Sayin hocam, turkiyenin 3 federasyon olarak yonetilmesi, sadece savunma ve dis islerinde merkezi hukumetin rolu olmasi seklinde bir rejime gecsek nasil olur? Kucuk bir cografyada da olsa, hukukun ve insan haklarinin ustun oldugu, bilime dayalim egitim ve uretimin oldugu, insanlarin yere tukurmedigi, otobanda yere cop atilmayan, sokakta kizlarin taciz edilmedigi, mutlu bir azinlikla bir yasam hayal ediyorum. Cok mu utopik?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Federe devlet, bağımsız devletleri pazarlamak için bir örtüdür....
      "T.C. toprak terketse nasıl olur?" doğru sorudur...

      Sil
    2. Gercekten hayal ettiklerin sadece bunlar mi.? yere tükürülmeyen, otobanda yere cöp atilmayan, sokakta kizlarin taciz edilmedigi. bir ülke.

      la git dalga gecme. yorum yazmak icin kendini bu Kadar da hirpalama.

      Sil
  19. Hocam merhaba,

    Tayland parasını dolara sabitlemiş ve yıllardır tüm ekonomik parametreleri stabil halde. Biz de aynısını yapabilir miyiz ? Yani Tayland ekonomisini Türkiye ile karşılaştırmalı bir analiz yapsanız ve değerlendirseniz olur mu ?10 yıl önce gitmiştim Tayland’a ve geçen ay tekrar gittim fiyatlar neredeyse hiç değişmemişti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tayland sefalet endeksinde en iyi konumda bir ulke suana kadar kimseye kaptirmadi yerini.
      Sefalet endeksi enflasyon orani+issizlik orani toplamindan olusuyor.Taylandda ise hem enflasyon yok hem issizlik yok duzeyde neredeyse. Sefalet endeksine gore bir ulkede hem issizlik yuksek hem enflasyon yuksekse o ulkede sefalet almis basini gidiyor demektir.Insanlar gercekten zor kosullarda yasam suruyor demektir. Yine ayni endekse gore bir ulkede hem issizlik dusuk hem enflasyon dusukse mesela %3 issizlik %2 enflasyon sefalet endeksi puani 5dir boyle ulkeerde insanlar sefil degildirler yasam kosullari sefalete dayali degildir hayat kolaydir cikarimina dayanir.
      Enflasyon ve issizlik genel ekonomi kabulunde kabaca birbirleriyle ters orantili iki veridir Normal bir ekonomi icin konusursak eger(siyasi krizin olmadigi savas dogal afet ve ekonomik krizin olmadigi ekonomiler icin).Bu iki veri Birbirleriyle iliskisi ters orantili hareket eder. daha dogrusu dogal kosullarda boyle hareket etmesi beklenir
      Bu acidan bakildiginda bir ulkede hem enflasyon cok dusukse ki Taylandda %1.3 ile %-0,45 arasinda degisiyor kisaca ulke hemen hemen neredeyse deflasyon bandinda issizlikte buna ragmen %1 bandinda korkunc derecede dusuk.

      Sahsen ben de merak ediyorum Tayland niye boyle diye?Ustelik bu ulke hakikaten fakir sefalet yasayan bir ulke diger uzakdogu ulkelerine gore

      Sil
    2. Hakkaten , bunu niye kimse düşünemedi acaba?

      Sil
    3. Ben de Taylandaydim mutehatitim bir insaat projesi icin gidiyorum ustalarimla sik sik Turistik bolgelerinde otel ihtiyaci had safhada hem ticaret yapiyorum bu ulkeyle hem ziyaret

      insanlari zor kosullarda yasam suruyor Turkiyeye gore kiyaslarsak fiyatlar benim de dikkatimi cekti artmiyor hatta azaliyorda bazi ziyaretlerimde nufusu da bize yakin.

      Sil
    4. Yahu Tayland dedidiginiz yerde hayat kadinligi yaparak evi gecindirenler var. Ki bu normal bir durum olmus. Avrupali sapik emeklilerin 'ikinci bahar' yasadiklari yer. Tayland ozenilecek son ulkelerdendir herhalde. Her sey rakamlardan ibaret degil, kaldi ki Tayland'in rakamlari da pek oyle iyi degil.

      Sil
    5. http://www.bloomberght.com/haberler/haber/2122485-tayland-ilk-ceyrekte-5-yilin-zirvesinde-buyudu

      Sil
    6. Tayland parasını dolara sabitlemiş değil, dalgalı kur rejiminde. Ama enflasyonu çok düşük, bu yüzden fiyatlar hemen hemen hiç değişmiyor ve parası değer kaybetmiyor.

      Sil
  20. Hocam böyle bir şey olabilir mi?
    Misal, akaryakıttaki ÖTV kalıcı olarak yüzde 10 düşürülse GSMH yüzde 0.1 artıyor.
    ÖTV'deki düşüş kişilerin reel gelirlerini artırıyor.
    Bu artış ekonomiye harcama olarak dönüyor.
    Dolayısıyla büyümeye katkı sağlıyor. Vergi kaybı ekonomi canlanacağı için satışların artması ile daha da aza inebiliyor. Enflasyon 0.2 puan aşağı çekiliyor. Daha da ilerisi var... Ulaşımda maliyet avantajı elde edecek olan ihracatçılarımız uluslararası pazarda rekabet gücü kazanacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. otv dusmesi iyi oldu. benzin zamlarinda kurtuldu insanlar. ekonomimize katkisi buyuk olacak otvnin dusmesinin. enflasyon dusecek tuketim artacak uretim firlayacak rekabet gucunmuz artacak issizlik dusecek.
      OTVnin dusmesi yapisal bir reformdur.

      Sil
    2. otv daha da dusmeli otv sifirlanmali. ciftci kamyoncu nakliyeci kisaca ekonomi kazanmali. otv yuzunden orta sinif tuzagindan kurtulamiyoruz

      Sil
    3. OTV dusmez. OTV'nin dusmesi demek butce'nin vergi gelirlerinin dusmesi demek, olmaz oyle sey. Secimden sonar misliye geri gelecek OTV zamlari. Firsat varken benzin alip stoklayin en iyisi.

      Sil
  21. Birbirinden bu kadar farklı olan ülkelerdeki kişi başına düşen gelirleri cari fiyatlarla karşılaştırmanın pek bir anlamı yok. Hindistan'da aylık 1000 dolar ile ciddi bir refah içinde yaşayabilirsiniz ama aynı para ile (aylık 1000 dolar ile) Monako'da yaşamaya çalışırsanız büyük ihtimalle sokakta uyumanız gerekir. Yaşam pahalılığın bu kadar fark gösterdiği bu ülkeler için cari fiyatlarla kişi başına düşen gelir karşılaştırması değil de satın alma gücü paritesiyle (SAGP) kişi başına düşen gelirleri karşılaştırmak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık 1000 dolar ile türkiyede bile refah içinde yaşayabilirsin. 4500 tl yapıyor :)

      Sil
    2. Türkiyede Devlet memuru almıyor 1000 dolar

      Sil
  22. Hocam devlet döviz hesaplarına el koyabilir mi veya tl ye çevirebilir mi?
    bankadaki dolarımı yastık altı yapayım mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankada döviz hesabı filan yok zaten kredi olarak satılıyor o hesaplar.

      Sil
    2. Ben bu tür tavsiyede bulunmuyorum.

      Sil
    3. Doviz hesaplarina el koymazlar, zaten bankalarda nakit olarak durmuyor bu dovizler, el koymanin bir getirisi yok. Ama su olur, devletin belirledigi kurdan butun dovizler TL'ye cevrilip devletin belirledigi dusuk faiz orani ile isteyenlere peyder pey TL olarak geri odenir. Paranizi aldiginizda cekirdek parasi haline gelmis olur. O zaman zaten doviz firlamis gitmis ve karaborsa olmus demektir. Bence firsat varken dovizinizi yastik alti yapin. Ben coktan yurt disina transfer ettim bile. Yurt disina gondermek mumkun eger yurt disinda hesap acma imkaniniz varsa (ama Ziraat vs degil, gercek anlamda yabanci bir banka olmali). Yoksa Turk bankalarinin offshore subesinde doviz hesabi acmanin bir faydasi yok, bir koruma da saglamaz. Evdeki dovize kimse dokunamaz zaten.

      Sil
    4. Son çıkan khk ve yasalarla zaten kambiyo kısıtlamasına tek bir khk kaldı. Seçim ertesi gecesi bekleniyor zaten. Ondan bende dahil herkes parasını dışarı çıkardı. Dövizin artmasıda bundan para ülkede kalsa bankada bile dursa bu kadar artmazdı. Bal gibi para gidiyor.

      Sil
    5. anlamadım.kambiyo rejiminden çıkmak doğru mudur?

      Sil
  23. Size o kadar çok şey borçluyum ki. Yeni kitabınızı da aldım yine harika bi anlatım. Verilere dayalı, harika.. Emeğinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  24. Hocam bilime dayalı eğitim ve üretimden bahsetmişsiniz yazınızda bencede dediğiniz gibi bilime dayalı eğitim ve kadrolar gerekli. Bilime yönelmek için bilimsel kadrolara ihtiyacımız var gökten bilim inmeyeceğine göre bizim bu kadroları oluşturmamız içinde sizin gibi bilime önem veren insanların devletin yürütme, yargı ve yasama organlarında görev alması lazım. Ziraat katılım bankasında üye yapılmış din adamı hayrettin karaman olmamalı. İlk önce lider kadroların bilimsel kadrolarla yönetilmesi gerekir yoksa yıllardır yaptığımız gibi eğitimde bilime önem verecez deyip aynı yerde sayarız. Orta gelir tuzağında olduğu gibi eğitimdede düşük eğitim tuzağında kalmaya devam ederiz. Bunlar söylemle değil icraatla olur icraat içinde sizin gibi değerli insanların bize yön verici ve daha aktif olması gerekir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  25. TL cok dustu. Bundan sonra bir finansci olarak TLde ralli bekliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne gibi kararlar alınacağını bilmediğim için ben de sizin gibi fazla bir şey göremiyorum.

      Sil
    2. TL yıl ortası itibariyle olması gereken yerde,gelecek ay %10 daha düşerse o zaman çok düştü diyebiliriz.

      Sil
  26. Hocam dani rodrik in kitaplarını okudunuz mu? Tavsiye eder misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçlerinde okuduklarım var. Dani Rodrik oldukça önemli bir iktisatçı, tavsiye ederim.

      Sil
  27. Kurlardaki artış nedeniyle 2018'de bu değerler daha da düşecek ülkemiz için.

    YanıtlaSil
  28. -Asgari ücretle çok fazla çalışan var.Asgari ücretin yoksulluk sınırına oranlanması ile elde edilecek sonuç halkın durumu açısından daha sağlıklı sonuç vermez mi? 7 yılda kişi başına düşen milli gelir değişmemiş olsa da alım gücünün azaldığını düşünüyorum.

    -Altın evrensel bir değer. Herhangi bir ülkenin kafasına göre para basar gibi üretiminden de muaf. Enflasyon hesapları ile ilgili sürekli bir şüphe var. Memur maaşlarının altın gramı üzerinden hesaplanıp zamlarında şu kadar gram artacak şeklinde düzenleme yapılması ve buna karşılık gelen Türk lirasının hesaplara yatması mümkün müdür?(Bu şekilde olursa memur maaşları geçen yıl yüzde 8 yerine yüzde 20 üzerinde artmış olacaktı.)

    -Başta milletvekilleri olmak üzere tüm memur maaşlarının asgari ücretin belli bir katı olacak şekilde düzenlenmesi, memurların maaşlarının asgari ücrete nazaran daha fazla artmasının engellenmesi,zam görüşmeleri için daha kalabalık bir grup oluşturulmuş olması mümkün müdür?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. İmkanlarla ihtiyaçları dengelemek lazım. Aksi takdirde işten çıkarmalar başlar.
      2. Bu dediğiniz eskiden olan altın standardına benzer bir sistem. Aynı ölçüyü ister istemez vergilere ve diğer tahsilata da uygulamanız gerekecek. Bakkal vb de aynı ölçüyü uygulayınca hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu görürüz.
      3. Memur maaşlarını asgari ücrete göre ayarlayıp düşürürseniz zaten asgari çalışan bürokrasi hiç çalışmamaya başlayabilir.

      Sil
  29. Bilimsel eğitimi getirmesi gereken iktidar zihniyet olarak bilimsel değil dogmatik. Faiz neden enflasyon sonuç diretmesi bile bu önermeme ispat.

    YanıtlaSil
  30. sayin hocam dolar ve euro hakkinda kapsamli bir yazi yazar misiniz
    gecmisten gunumuze doviz
    Allah uzun omurler vere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Herkesin kolayca izlediği iki gösterge üzerine bir yazı yazmak çok da anlamlı görünmüyor bana.

      Sil
  31. Hocam öncelikle teşekkürler. Ben bir ekonomist değilim ama orta gelir tuzağı mevzusunun aşılmasında yardımcı olabileceğini düşündüğüm bi yol var. Aslında yıllardır bildiğimiz yaşadığımız sistem. İmece. Tabii burada biraz farklı. İş gücüyle parayı bulusturabilmek için mesela devlet garantorlugunde. Mevduatı olan vatandaş üreticiye imalatciya avans sağlayacak bunun sonucunda ortaya çıkan kâr uygun marjda bolusulecek. Bu durum likit akışında problem yaşayan ve yüksek risk alan imalatçının riski indirgemesine yardim ederken mevduat sahibinin parası yatırım olarak şekillenecek. Bankavari diyebilirsiniz. Ama daha düşük riski olan bu para kaynağında hem yatırım teşvik edilir hem de üretici cesaretlendirilir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani devlet kontrolunde Citlik bank gibi birsey olacak bu. Yurumez. Devlet kontrolunde olacagi icin arpaliga doner, yatirilan paralar bina ve makam araci icin israf edilir sonunda devlet bu paralari karsilamak zorunda kalir ama karsilamayi Kabul etmeyebilr de cunku banka olmayacagi icin TSMF kapsamina girmez. Boyle birseye para yatirmak Jet Fadil'a para emanet etmekten farkli olmaz.

      Sil
  32. Kırılganlık , Desteksiz Yorumlar , Hüzünlü Bekleyişler vs benzer süreç hep artarak devam ediyor. Herşeyi geçiyorum ; çocukluğumuzda öğretmenlerimiz bizlere Türkiye 3 tarafı denizler ile çevrili tarım ve hayvancılık ülkesi olduğunu bastıra bastıra öğretmişlerdi peki YA ŞİMDİ Neredeyiz!!! Çiftçi ve Emekçi olmayı bırakıp Komünizm Koyunları gibi , uzamayan çimenlerin altında ki sert topraklarda yatmayı benimsedik !

    YanıtlaSil
  33. Hocam size bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber orta gelir tuzağından çıkıyoruz. Kötü haber yanlış taraftan çıkıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son zamanlarda okudugum en guzel yorum, cok yasa e mi...

      Sil
    2. Selam Sn Ulaş, gülmekten öldürdünüz.

      Sil
    3. Hahaha, poster yapıp ülkenin dört bir tarafına asmalı bu sözü, muhteşem.

      Sil
  34. Ne Dolar ne boşalır,
    Sonunda matematik kazanır.

    Hocam, sloganımı beğendiniz mi?!

    YanıtlaSil
  35. Hocam yazı için teşekkürler. Bu durumda çalışmak zorunda mı kalağız yani? Rant geliriyle olmuyor mu?

    YanıtlaSil
  36. Üstüner Baki21 Mayıs 2018 11:04

    Her alanda olduğu gibi özelikle katma değeri yüksek ürünler üretmemiz gerekiyor, Evet . Ancak AB ülkelerinin siyasi olarak bize karşı oynadığı terör kartı ve ırkçılık varken AB'ye girmemiz ne derece doğru olur derim çünkü AB Türkiye'ye karşı, ülkemizi kabullenmek istemiyor. Malum yıllardır verdiğimiz AB'ye girme mücadelemiz ortada .

    YanıtlaSil
  37. "Türkiye için bu tuzaktan çıkabilmenin tek yolu Güney Kore’nin izlediği bilime dayalı eğitim ve üretim yolunu izlemekten geçiyor", bu cümle çok doğru, ancak kemalizmle bunun olması mümkün değil, hele iktidarın mevcut politikalarıyla hiç mümkün değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size Atatürk diye yanlış kişiyi anlatmışlar..

      Atatürk "Yol göstericimiz bilimdir fendir.." diyen dediğini de yapan kişidir..

      Sil
    2. Sen ne yazdiginin farkinda degilsin.

      Sil
    3. Sn Atatürk beye ben de bu konuda biraz kırgınım.

      Tamam Türkiyemizi, Güney Koreden daha önce demokrasiye geçirdi, filan
      ama bir Hyundai fabrikası ne bileyim bir Samsung gibi cep telefonu fabrikası yapamadı.

      Evet, katılıyorum bu iş Atatürk ile olmuyor.

      Not : Bu yazı ağır ironi içerir.

      Sil
    4. Mustafa Kemal Atatürk 1938 yılında vefat etti. Güneykore 1948 yılında kuruldu. Yani Hyundai yada samsung dediğiniz firmalar kuruldu dönemde Atatürk yaşamıyordu adamlar !950 den sonra 50 yılda büyüdü gelişti ozaman Samsung gibi teknoloji devleride yoktu Bilim teknoloji dediğiniz kadar gelişmemişti zaten. Ayrıca 1. Dünya savaşından çıkıp 15 yılda ülkeye kazandırdıkları hala bugün satılıyor demekki çok iş yapmış. bugün hükümet 16 yılda hiçbirşey yapmadan satarak devem ediyor iyi analiz edin. kuzeykore 1948 de kuruldu, İsrail 1948 de kuruldu yani Atatürk yaşamıyordu bu devletler kurulduğunda. !948 den sonra kurulan devletler bizim önümüze nasıl geçti diye merak ediyorsanız eğitimlerine ve bilimdeki gelişmelerine bakın gözünüze girecektir zaten

      Sil
    5. Emre Temelkuran21 Mayıs 2018 23:46

      Birincisi kemalizm nedir, kim kemalist? Atatürkün düşüncelerini benimseyen kişi galiba kemalist, terimin kullanılmaya başlandığı yıllar 40lar. Neyse onu geçtim, kemalizmin nesi bilimi,feni ilerlemeyi engelliyor?, burası ak gençlik forumu değil bence bir iddaa atarken sebeplerini de yaz.

      Sil
  38. Hocam Yiğit Bulut bugünkü yazısında sizi kriz tellallığı yapmakla suçlamış. Ayrıca sanırım sizi NTV, Bloomberg gibi televizyon kanalı zannediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Hocam, Silivri'ye doğru yol göründü size
      :)

      Sil
    2. Yiğit Bulut iyi bir piyasa yorumcusudur ekonomist mi bilmiyorum.

      Sil
    3. Hocanin yolu belli de.. 25 Haziranda Yigitimin yolu nereye onu bilemem.

      Sil
    4. A.Yıldırıma feto saldırısında FB'liler ne yaptıysa bizde Hocamız için aynısını yaparız hemde daha kalabalık ve güçlü olarak......:)

      Sil
  39. hocam,
    merkez bankasının dolara müdahale etmemesinin nedeni dolar rezervindeki yetersizlik ve bu rezervi zaruri ihtiyaçlarda kullanmak için midir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolara, Dolar satarak müdahale edemezsiniz. O kadar Dolarınız yok. Müdahale faizi artırarak yapılır.

      Sil
  40. tl elden gidiyeaah

    YanıtlaSil
  41. Italya orta gelir tuzagindan nasil cikti orta ahpap cavus kapitilzmi yok mu ,yoksa biz onu taseronluk yaparak mi orta gelir tuzagindan cikartik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AB ye giren kurtulur. Biz nereye giriyoruz bilen var mi?

      Sil
    2. Cami avlusuna gidiyoruz mendil açmaya.

      Sil
  42. 1.piyasa verilen hibe tesvik in etkili uzun vadede fayda saglar mi hem devlet hem piyasa tam anlaminda borclandiriliyor bunun ne gibi bi faturası olabilir.

    2.son 4 yildir neredeyse her yil vergi sgk ve bazı borclara yapılandırma islemi devlet ve vergi sistemine zararlari oldu mu .ne gibi olumlu etkileri olabilir
    3.TCMB araclarini tam olarak kullanıyor mu sanki sadece izliyor.bagimsizligi gercek ci mi
    4.ekonomi bakanligi Türkiye de bi islevi var mi.
    5.Mehmet simsek secimden sonra her sey normale dönecek diyor.gercekten ekonomi toparlanir diyo.bilimsel olarak Ekonomimiz uzun vadede duzelecek mi
    6. Söylendigi gibi dövizin yukselisi üzerinde dis guclerin etkisi var mi bazi ekonomistler dövizin yüksekisini hukumet istiyor.bakin istikrarsizlik var biz bunu duzeltecegiz gibi izlenim verilmek istenmesinin dogruluk payi var mi
    7.Ülkemiz guzel gunler görecek mi bilimsel hareket edecek mi devletimiz kurumsallacak mi.bugunleri görecekmiyiz.

    Saygilarimla.Yazilariniz cok degerli.Tesekkur ederiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Sağlamaz, sadece piyasayı daha fazla ısıtır.
      2. Ben bir olumlu etkisi olduğunu sanmıyorum. Zamanında vergi ödemesi gerekenler nasılsa af çıkacak diyerek geç ödüyor sadece.
      3. TCMB an itibariyle acz içinde bulunuyor.
      4. Dışticarete bakıyor.
      5. Bu işler söylemekle olmuyor.
      6. Yok.
      7. Giderek zorlaşıyor.
      Teşekkür benden.

      Sil
    2. Bütün bunlar bana geleceğimin zor geçeceğini (emekli bir birey olarak)anlatıyor.

      Sil
  43. iyi günler biz bu ülkenin gençleri olarak ne yapabiliriz peki? elimden geldiğince takip etmek bilinçli olmak için uğraşıyorum ama ucun karanlık olduğunu görmek korkutuyor beni. 17 yaşındayım etikili bir insan değilim ki bir şeyler yapabileyim. bir yazınızda aynı yollardan geçen venezuelladan bahsetmiştiniz, o kadar olmaz herhalde değil mi? :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum. Umarım olmaz.

      Sil
    2. Siz hep ne diyordunuz Hocam;''Ümidi kaybetmek yok'' .Yoksa durum bu aşamayı geçti mi?

      Sil
  44. Hocam olayı inanılmaz yumuşatarak anlatmış olmanız mevzunun aslında çok ciddi bir çöküşe doğru gittiğini gizleyememiş. Bulgaristan'dan daha fena bir hale düşecek olmak ihtimali korkutuyor, üstelik bir başımıza iken!

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  45. Sayin Hocam

    130 Bin nüfuslu Kiliste 3 Bin 250 kisilik gecici isci sözlesmesi icin 9 Bin 700 kisinin basvuru yaptigi haberini okuyunca aklima Türkiyedeki issizlik rakamlari takildi.

    80 milyonluk ülkede 3 milyon 400 bin issiz var diyorlar. Bana göre bu rakam cok iyi. Rakama göre ülkemiz calisiyor, üretiyor ve kazaniyor.

    Bu arada Asgarti net ücretin 1/3 üne sahip 9 milyon 700 bin Yesil kart sahibi vatandasin varoldugunu da ögreniyoruz. eski adiyla Yesil kart uygulamasi derken sigorta primleri Devlet tarafindan ödenenler kastediliyor.

    Sosyal koruma kapsaminda bakilan 12 milyon vatandasi da bir kenara koyuyoruz.

    4 kisilik bir ailenin asgari gecim standardi 5 Bin 800 Tl ise

    ülkenin kisi basina düsen 12 Bin dolar milli gelir ile, 3 milyon 400 bin issizi nasil denklestirecegiz. ya da hangi matematigi kullanalim.


    YanıtlaSil
  46. Ingiltere ab den cikti biz adayliktan bile cekilmeye cesaret edemiyoru ekonomik kirilganligimizdan dolayi,ekonomi calisaral olmaz akilan olur

    YanıtlaSil
  47. hocam bireysel olarak ailemi kalkınma ekonomisindeki tabiriyle "poverty trap" da görmeye başladım. türkiye ortalaması üzerinde gördüğüm ticari kazancımdan otonom harcamalarımın ardında kalan kısmı tamamen mevduat tl tasarruf etmeme rağmen usd bazında kaybım büyük. 2 yıl önce tüm tasarrufumu usd ye çevirip beklesem son 2 yılda yaptığım tasarruffu da eklemeden daha fazla tl bakiyem olacaktı.
    şimdi yurt içi yerleşikler 4,55 den bile olsa usd ye geçmeyip ne yapsın?
    her gün sabah uyanınca ne kadar zararım var diye uyanacağına tüketimemi mi yönelsin?
    emtia stokçuluğuna mı başlasın.?


    hocam haddim değil yanınızda yorum yapmak, ancak şu memlekette itibarı yükselmiş bir tcmb kurumsal yapısı vardı onu da taşra belediyesi itibarına düşürdüler. Ayşe teyze zaten altında tutuyordu parasını ancak Ben 30 yaş altı olup enflasyon canavarını iş hayatında görmemiş neslin bu tramvayla tasarruflarını ileriden tamamen dövize kaydıracağını düşünmekteyim.
    Bu kurdaki başıboş tutumum orta vadede tl tasarruflar açısında daha vahim sonuçlar getireceğini düşünüyorum.
    saygılarımla


    YanıtlaSil
  48. Hocam Napier nin Türkiye’nin iflası başladı(En geç seçimlerden sonra,TL değer kayıplarının çok daha büyük boyutlara ulaşacağını öne süren Napier, Türkiye’nin 400 milyar doları bulan borcunu ödeyemeyecek duruma geldiğini,bunun yaratacağı krizin en çok Fransız ve İtalyan bankalarını vuracağını ve global krizin Türkiye'nin iflasıyla tetiklenecek..)yorumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dogru yazmis, bunu gormeyen var mi? Secimlerin erkene alinmasinin sebebi de bu degil mi zaten, memleketi secimden once iflas ettirmek istemediler. Gidisat kesin iflas yonunde. Bizim Yunanistan'in elinden tutan Almanya gibi bir abimiz de yok, naziler dedikten sonra yuzune bakarlar mi Turkiyenin?

      Sil
    2. Kaç yıldır söylüyoruz. Ne çapulculuğumuz kaldı, ne vatan hainliğimiz. Çok yakında dolarda 40-50 kuruşluk artışlara hazırlanın, o da bulup alabilirseniz. Her toplum hakettiği biçimde yönetilir, ne ekersen onu biçersin.

      Not: Mahfi hoca da yıllardır bu günlere gelineceğini defalarca yazdı, uyardı ama anlayana. Her seferinde kötümser olmakla, sadece muhalefet edip gerçekleri görmezden gelmekle, hatta kasten gizlemekle, felaket tellallığı yapmakla suçlandı. Buyrun şimdi, Gerçekleri kim görmüyormuş anlayın.

      Sil
    3. Son 16 yilda ne zaman secim olsa, mevcut iktadiri magdur gösterecek olaylar görülmeye baslaniyor. Erdogana suikast veya icinde Israilin oldugu Din sömürüsünün cok kolay yapilacagi hedeflere salvolar yapmak.

      Bu da onlardan birisi, ve kullanilmasi cok kolay. Yine Eyyy Isvicre diye baslayacaklar, Dis mihreaklardan cikacaklar.

      Inanin bunu yiyecek anlarca milyon vatan evlai var.

      Bunlari yazarken Habertürk tv de elinde mikrofon Ünye sokaklarinda secim nabzi tutan muhabir sorular soruyor.

      Verilen cevaplari ve o cevaplari verenleri bir görseniz. sadece konusmalari dinleseniz sanirsiniz ki Isvicre vatandaslari. Ülkenin icinde bulundugu durumdan o kadar memnunlar ki olasi bir iktidar degisikliginde yikim olacagini ic ve dis mihraklarin ülkeyi yok edecegini söylerler.


      Sil
    4. Sırf komşu diye ekonominin Yunanistanla karşılaştırılmasını yanlış buluyorum,zira herşeyden önce AB üyesi ve nüfusu 11m bir ülke.

      Sil
    5. Daha öncede burada yazılmıştı bir yorumcu tarafından. Ülkeleri artık krize değil İflasa kadar götürüp sonra ipi bırakacaklar diye. Bencede gidişat artık kriz geçti İflasa yolculuk ediyoruz çünkü sürekli büyüyecez diyerek sürekli borçlanıyoruz faizler nekadar düşük olursa olsun sonuçta öderken belirli bir faiz ödemesi yapılıyor ve Türkiye bunu karşılayamıyor yani sürekli borcu ödemek için yeni borç alıyor ve üstüne birde dolar euro kuru çıktıkça işler çok daha zorlaşıyor bu planlı bir oyundu ve 2000 sonrası biz bu tezgaha düştük ülke olarak bol para alıp bol harcama yaptık sonuçtada satacaklarımızıda sattık ama elimizde daha fazla borç kaldı. Artık savşlar değil ekonomik savşlar var dünyada ki bu savaşlardan bizim çıkmamız zor Rahmetli Muhsin yazıcıoğlunun dediği gibi filler biz güreşemeyiz biz kendi ürettiğimiz kadar tüketmeliydik ama artık geçti. Faiz artırarak bu borçları ödemek çok uzun zaman ve çok sıkıntılı olacağını bile hükümet bunu büyüyerek yapacağını sanıyor fakat Ülkemize gelen yabancı sermayede bize para verip faizle alıyor yatırım yapan yabancıda parayı kazanıp yine kendi hanesine yazılıyor yani yabancı yatırımcı çeksekte adamların ürettikleri araçların kar rakamları kendi ülkelerine dönüyor bize ise sadece işcilik ve vergi sgk primleri ödedikleri bedeller kalıyorki bu çok küçük rakamlar ve günü kurtaran paralar. ABD faiz artırımına giderek gelişmekte olan ülkeleri zorlayacak dolar kuru çıkacak borçlar ödenemez oluncada bize yeni IMF Standby anlaşmaları imzalatılacak. Kısaca çok hovardaca yönetilen 15 yıllık bir ekonomi ile kendi halkını fakirleştirip belirli zümreyi zenginleştiren bir yönetimide görmüş olacaz ülke olarak.
      Kim gelirse gelsin Ekonomik buhran yakın Dünya lideri değil dünya bankasıda gelse BOP projesi bize ekonomik olarak uygulanacak sorumluları yine yurtdışında gezer vatandaşta tühhhh der geçer.

      Sil
  49. Hocam merhabalar.
    2001 yılındaki krizi ve bugünkü krizi karşılaştırdığımızda ne gibi farklılıklar vardır diyebiliriz , ya da var mıdır? gerek altında yatan sebepler gerek sonraki süreç vs.
    Bir yazı yazabilir misiniz. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  50. Hocam bir çok yazınizi okuyorum anladigim kadarıyla durum pek parlak değil.peki böyle bir ortamda bu sıkıntıli durumu nasıl kendi adıma fırsata çevirebilirim.bence bizim cevap gerek soru bu? Cevaplarsaniz sevinirms

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıkıntıyı fırsata çevirmek gayet kolay,gönül adamı olacaksın bundan böyle.

      Sil
    2. Şu andaki sıkıntıyı fırsata çevirmek kolay değil. Ya da ben bir yolunu bilmiyorum öyle söyleyeyim.

      Sil
  51. Merhabalar Mahfi bey,

    Neue Zürcher Zeitung “Türkiye’nin iflası başladı” seklinde mulakat vermis.’en geç seçimlerden sonra Türk Lirası’nın değer kaybedeceğini’ ve Türkiye'nin 400 milyar doları bulan borcunu ödeyemeyecek duruma geleceğini belirtmis. Krizin portresini cizmis. siz ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam olarak öyle değilse de haklı yönleri var.

      Sil
  52. Hocam yazı için çok teşekürler. Hocam bi şey sormak istiyorum.su an Türkiye ekonomik kriz ortamına girdi mi?girdiye orta gelirli vatandaşlar olarak elimizdeki üç kurusu değer kaybetmeden nasıl tutabilir im. Saygı ve hürmetle. ..

    YanıtlaSil
  53. hocam sesimi duyuyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz bagir, buyuk harfle yaz.

      Sil
    2. Duyuyorum ama ne dediğinizi anlayamıyorum.

      Sil
  54. SURİYE LİRASI, TL KARŞISINDA BİR AYDA YÜZDE 15 DEĞER KAZANDI; DOLAR YENİ REKORUNU KIRDI
    http://www.tr724.com/suriye-lirasi-tl-karsisinda-bir-ayda-yuzde-15-deger-kazandi-dolar-yeni-rekorunu-kirdi/

    YanıtlaSil
  55. Hocam siz basta olsaniz turk ekonomisini duzeltebilirmisiniz buyurken cari fazlalik yaratma modeli ,elestirmek kolay bende sizde bunu yapiyoruz ama biliyorsunuz direksyon basinda teori yi pratigi cevirmenin zorlugunu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emre Temelkuran21 Mayıs 2018 23:38

      Tamam çok pardon eleştirmeyelim. Reisimizin değimiyle, "Herkes işine baksın"

      Sil
    2. Hoca en azından gidip "merkez bankası tabi beni dinleyecek seçmen hesap soruyor sonra " demez.

      Sil
    3. Sorunlar tek kişinin çözebileceği sorunlar değil. Olay ciddi.

      Sil
  56. hocam iyi günler.
    Türkiye 2019 da olası bir Finansal kriz ortamına girdiğinde makro-ekonomik yaklaşımı nasıl olmalıdır?
    Eğer büyük bir finansal kriz yaşanırsa Türkiye İMF programına mahkümiyetinin bir altarnetifi varmıdır?
    yorumlarınız bizim için değerli teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette var. Sonuçta IMF'nin söyleyeceğini biliyoruz. Bütün mesele onları kendi başımıza uygulayabilecek bir iradeyi ortaya koymakta.

      Sil
  57. Mahfi Hocam daha önce erken seçimi o günkü ekonomik veriler ve atılan adımlardan tahmin etmiştiniz, haklı çıktınız o adımlar seçime giden adımlarmış. Sorum şu bugünkü TL nin dolar ve diğer kurlara karşı duruşu, vergi indirimleri, borç silmeler, toplumun bazı kesimine verilen ikramiyeler vs. gibi konularda bize seçimin sonucu hakkında bir tahmin oluşturur mu? Yani demem o ki seçimin sonucu her ne ise piyasa bunu çoktan fiyatladı mı? Bu konu hakkında belki bir de yazı yazarsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye için son seçim olabilir

      Sil
  58. Orta zihin tuzağına düşmüşüz beynimizi çalıştırmıyoruz bukadarı yeter diyen zihinlerle orta gelir tuzağı az bile bizim gibi topluma. Herzaman şu kelime var eskiden ne yokluklar çektik siz bilmezsiniz biz biliriz bu temel kavram olmuş ülkedeki yaşlılarda zihinsel engelli olmuşlar zihinlerini bir adım öteye geçmeye zorlamıyorlar olduğu gibi kabul ediyorlar biat toplumu. Zihinler takılı oldukça arkadan gelenlerde onların önüne geçemiyor. Eskiden ilaç kuyruğu vardı sen bilmezsin bu lafı söyleyene eskiden internet yoktu herşey elle yazılıyor uzun süren işlemler vardı desen yinede fayda etmez sadece akıllı telefonu kullanır ama nasıl kullanıldığını bile tam olarak bilmez toplum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Et alamıyor ki vatandaş,gerçek et yiyemeyen genç nesillerin beyni çalışmaz neticede ülke kalkınamaz.

      Sil
  59. 2001 yılı asgari ücreti 122milyon TL,
    2001 yılı USD kuru 1.2milyon TL.

    Yani Asgari ücret 100 USD.

    2018 asgari ücret 1650TL
    2018 USD kuru 4.60TL
    Yani Asgari ücret 360USD.

    Ülkemiz büyümüş ve gelişmiş bu sürede.

    Hala burada kriz muhabbeti yapanlar var.

    100 dolar nereee, 360 dolar nereee !?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2001 senesinde ev kirası 80 tl asgari ücret 122 tl kalan var elinizde ayrıca kriz senesi ile şuanki ekonomiyi karşılaştırıyorsunuz enflasyon patlamış dolar 2 katına çıkmış değerlerden bahsediyorsunuz. bugün ev kirası 1600 tl en ucuzu asgari ücrette 1600 tl elde kalan yok ve daha kriz yok hesapları manipüle edeceğinize vatandaş geçinebiliyormu buna bakalım mahllenizde semtinizde 1500 tl altında ev kirası varmı ve ayrıca bukadar bina yapıldığı halde ev kiraları düşmemiş 7 ile 20 kat arasında değer artışı olmuş. maltepede 2001 ev kirası 140 tl değerli konutlar ve semt farkı bugün maltepede aynı daireler 6000 tl bunlarıda yazsaydınız ya.

      Sil
    2. Ocak 2018:390$ Mayıs 2018:360$ Yani sizin mantıkla son 5 ayda ülkemiz % 7,6 küçülmüş, geri gitmiş.

      Bakalım Ocak 2019'da kaç $ olacak :)

      Sil
    3. 2001 deki 1 dolar ile 2018 deki 1 dolar eşit diyorsun!

      Sil
    4. maltepede 2001 ev kirası 140 tl den asagida da bulunuyordu ozellikle o donem Maltepe 1999 depremi psikolojisiyle uzmanlarin kotu zemin raporu medyada soylemleri ile kiralarin dusuk seyrettigi bir ilceydi. Istanbulda dusuk kira ile yasanabilecek nezih semtlerinden biriydi Maltepe...Tabiii o donem icin konusuyorum suan ne alemde nasildir bilmiyorum

      Sil
    5. Unknown21 23:24
      evet 2001 deki 1 dolar ile 2018 deki 1 dolar eşit...ekonomi ÖĞREN 23:24!

      Sil
    6. Hadi şöyle yapalım bir de. 2001'de Kemal Derviş'in yaptığı reformlarının meyvesini 5-7 senede en yüksek seviyesinde verdiğini varsayarak 2008 de dolar kuru 1.25 iken asgari ücret 638 TL idi. Asgari ücret 510$ eder. Noldu şimdi bu durumda? üzerine 10 senede ne eklenmiş?ya da ne kaybedilmiş?

      Sil
    7. Dolar sabit para deger kaybetmez. 100 dolar heryerde 100 dolar ve her zaman 100 dolar abd enflasyon yok faiz yok 1970 1 dolarla ne aliniyorsa bugunde ayni seyi aliyorsun bu nedenledir ki fed surekli para basiyor faiz indiriyor. ekonomi ogrenin bu bilogu takip etmeden evvel

      Sil
  60. Hocam bunların hepsi aslında Batının Türkiye üzerine kurduğu bir spekülatif oyun değil mi?

    Şöyle düşünelim, önce Türkiye'yi AB ye alacağız diye güzel bir gelecek sundular.
    Sonra ülkemize yatırım diye kendi paralarını gönderdiler.

    Onlara göre çok küçük olan ekonomimizde bu yüzden döviz değeri hızla düştü, ister istemez
    herkes döviz ile borçlandı, çünkü Türkiye üzerinde güzel raporlar hazırladılar.

    Devletimiz ve firmalar; dolar 1.40TL, 1.80TL iken borçlandı. Buraya kadar her şey normal gitti,
    ama Batı spekülasyon olarak bize ucuzdan verdiği dolarları ufaktan ufaktan piyasadan çekmeye başladı, dövizin fiyatını yükselttiler.

    Şimdi ise yok AB ye almayacağız, yok şöylesiniz yok böylesiniz diye hem riskimizi yükseltiyorlar,
    hem de artık bize para vermeyip, dövizi yükseltiyorlar. Böylece 1.40TL den borçlanan devletimizden şimdi 4.60TL den para istiyorlar. Ülke aynı ülke, hatta daha da gelişti son on yılda, ama amaçları spekülasyon yapmak olduğu için para vermiyorlar şimdi.

    Onların ekonomisi tabi 10 15 trilyon dolar, daha yeni 1 trilyon dolar seviyesine gelen Türkiye onlar için çok kolay spekülasyon yapılacak bir ülke.

    Yanlış mıyım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış olman için hatalı şeyi bilmeden söylemen gerekir. Hatalı şeyi bilerek söyleyene yanlış denmez, onun için dilimizde başka bir kelime var.
      AB'ye katılım için imzaladığımız anlaşmalar var. Bu anlaşmalardaki şartlara uymayan AB tarafı değil.

      Kandırılıdık diyorsanız size sülün osmanı kendi ağzından anlatmama izin verin.

      "benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. on tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. kuyumcunun kapısındayız. ve dükkân kapalı. karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. o arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalıktan. adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. ben aranıyorum. demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."




      Sil
    2. yanlışşınız sayın yorumcu ,
      Ab planı ile dünyada gelişmekte olan ülkeler liginde kurumsal altyapısı en sağlam olanlarda biri olma ihtimalimiz uluslar arası yatırımcıyı buraya çekti. düşünsene hem büyüyen kar potansiyeli olan bir ülke hem de ab standartlarına tabi kurumsal tabanı kuvvetli bir ülke. tam bir kupon arsa gibiydik.

      batı usd fiyatını neden yükseltsin bu birinci soru. ellerinde usd ile alabilecekleri daha fazla tl olması onlar için anlamsız. nihayetinde bu adamlar burada süt yumurta almıyor para ile karını usd olarak takip ediyorlar her zaman ve bilançolarına böyle yansıtıyorlar.

      ab ye girebilmek için gerekli adımları tam manasıyla atmakdık. atmak istemedik. nihayetinde bizin ab ye girmemiz değil asıl mesele ab yani üstü düzey standartlara sahip bir ülke olabilmemiz. neticede biz 80 milyon kişilik Ab için dev nufuslu bir ülkeyiz. bir bulgaristan değiliz sindirim açısından. ayrıca son 6-7 yılda eski den de kötü itibarımız var. yazık oldu emeklere.

      kimse kimse üzerinde genel bir spekülasyon yapmıyor. mesele şu japanya abd gibi çoık düşük sabit getirisi olan ülkelerdeki dev tasarruflar bizim gibi kaynağa ihtiyacı olan ülkelere daha fazla getiri sağlamak için akıyor. eğer risk/getiri katsayısı kimde az ise hoop para oraya kayıyor. bak şimdi dışarıdan usd getirip tr de borsaya yatıran bir yabancı parasını yıl sonunda satıp tekrar dolara çevirdiğinde daha az dolar elde ediyorsa bir daha sana para getirmiyor. yada bu ihtimali görüp hemen usd ye geçip çıkıyor. e adam usd ye geçmesin diye sen elinden geleni yapacaksın. enflasyon üzerinde faiz vereceksin ki reel getiri sağlayın usd ye talebi olmasın. günah diye eline güç geçtiğinde faizi arttırmaz şeytan olarak görürsen ilk fırsata adam usd ye döner kaçar. sen de yüksek usd den dolayı mazotu pahalıya alırsın. o mazotla pahalı toprak ekersin. domatesi pahalı yersin. e ne oldu şimdi kim yaptı senin sofrana spekülasyonu yabancı mı ?

      saygılarımla

      Sil
    3. Doviz AB'ye giriyoruz diye dusmedi, 50-60% 'larda faiz verdigimiz icin dustu. Bir ara Turkiye o ovulen 2002-2008 arasindaki ekonomi politiklarinda, dunyanin en yuksek faiz veren ucuncu ulkesiydi. Belki reel faizde birincidir bile. Sicak para oyle AB imis, demokrasiymis suymus buymus bakmaz, bu tip sorunlar varsa faizin yuksekligine bakar gene gelir gene gelir.

      Sil
    4. 2005 - 2009 arasında Türkiye'ye yılda 20 milyar Doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye girdi. Faiz kazanmak için yatırım için geldi. Yani ha fabrika, işyeri vb aldı ya da işyeri açtı. O nedenle AB ile müzakerenin çok önemli katkısı vardı. Sonra o iş tavsayınca bu tür sermaye gelmez oldu yerine borç verir oldular. Sizin dediğiniz faiz olayı o zaman gündeme geldi.

      Sil
  61. Birçok gösterge işlerin kötüye gittiğini gösteriyor. Bu gidişi tetikleyecek yada kıvılcımı çakacak alan hangisi oluyor gerçekten. Borcunu çeviremeyen şirketlerin iflaslarinin başlaması mı, devletin gelir gider dengesinin kısa bir sürede aşırı şekilde bozulması mı sizce hocam.

    YanıtlaSil
  62. Hocam konunun dışında biliyorum, fakat bir sorum var size. Şuanda Venezüela'nın içinde bulunduğu durum hakkındaki görüşünüz nedir? yani bu duruma gelmelerindeki etken veya etkenler nedir?


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocanin yeni kitabinda bu konu da var al oku.

      Sil
  63. ne zaman 500 liralik banknotlar cikacak? 100 200luklerin nami kalmadi. Hukumetin yerinde olsan 500luk ve 1000lik banknotlari derhal cikartirim.
    madeni parada da 2 ve/veya 2,5luk liralari bozukluklarin darbenae basmasi lazim gerek.1 liranin bozuk para hukmunde kiymeti kalmadi sagolsunlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Seçim sonrasında çıkacak merak etmeyin.

      Sil
  64. Habder biraz önce düstü..

    ""Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'ten yapılan açıklamada, "Türkiye'nin retoriği politika çerçevesinin risklerini büyütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri haziran seçimlerinden sonra politika öngörülebilirliğinin baskı altına girmesi olasılığını gündeme getiriyor. Bu durumun sıkı global finansal şartların Türkiye'nin büyük dış finansman ihtiyacının yarattığı kırılganlığı test ettiği bir zamanda meydana gelmesi muhtemel""

    Iktisatci degilim, anlayamadigim bircok terim kullanilmis.

    Tercüme edecek yardimsever rica ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin yaptığı açıklamalar bilinen şeylere uymuyor. Sanki ne yapacaklarını bilmiyormuş gibi duruyorlar. Bu da riskleri artırıyor.

      Sil
    2. Yani Erdogan secilirse ne yapacagi belli olmaz, sozlerinden de bu belli oluyor, herseye karisacak diyor. Bu durumda global finansman SIKILAsirken (yani FED faiz artirmaya devam ederken) Turkiye'nin dis finansman bulmakta zorlanabilecegini ve bunun Turkiye icin bir risk oldugunu ve kirilganlik yarattigini soyluyor (kirilma noktasi nedir, kirilinca ne olur onu soylememis ama muhtemelen default riskinden soz ediyor). Bu yorumun sonucu CDS indexine aynen yansir.

      Sil
    3. Yani Hükümet de yapilacak birsey olmadigini kabul ediyor. Herseyi oluruna birakmis durumdalar.

      O zaman akla gelen.. secime kadar Devletin ve yandaslarin destegiyle hersey güllük gülistanlik gösterilecek. 25 Haziranda iktidara kim gelirse enkaz devralinacak. Yani facia yakin.

      Sil
  65. Asgari ücret düşüklüğü olarak Çin ile aynı seviyelere geldik. Çin'de Şangay da çalışan bir asgari ücretli 343$ a eşit Yuan alırken, istanbul'daki asgari ücretli 358$ alıyor.

    Sevinenler olursa ucuz işçilikle ihracatımız artar falan filan, otomasyonu ve endüstri 4.0 yenilikleri ile önümüzdeki 5 sene içinde bir çok işi yapay zeka ve makineler yapacak. O avantaj değil artık..Avantaj olan yaratıcı ve katma değer sağlayan asgari olmayan ücretliler yetiştirebilmek...

    YanıtlaSil
  66. Hocam Merhaba,

    Konu ile direkt bağlantısı olmasa da aklıma takılan bir konuyu size danışmak istiyorum. Kaynklarda " Borç / GSYİH" ( Debt/GDP) oranı bir ülkenin borçlarını ödeme yeteneğini gösterir deniliyor. Formülün mantığına göre bu oranın yüksek olması ekonominin sıkıntıda olduğunu göstermeli fakat bu oranın yüksek olduğu bazı ülkeler ekonomi kendisi üreten ve başarılı dediğimiz ülkelerden, örneğin Japonya, Amerika, Fransa... Formülü mü yanlış yorumluyorum ? Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru yorumluyorsunuz ama bu işler sadece bu oranlara bağlı değil. Ekonomi yönetiminin işleri doğru yönetip yönetmediği de çok önemli. Cari açığın artıp artmadığı, enflasyon oranı da çok önemli. CS priminiz artıyor mu artmıyor mu? Bu da çok önemli.

      Sil
  67. merhaba hocam,
    Bilimsel eğitimin Türkiyede olmamasını sadece iktidara yıkmak yerine halkın bu konuda bir çabası olmamasınıda görmek gerekir.Bilimsel temeller üzerine oturmamış bir toplumun kalkınamayacağını herkes biliyor.İktisat diliyle arz talep meselesi diyebiliriz.






    YanıtlaSil
  68. Ucuz iscilikle atak yapar mi Turkiye?
    ucuz iscilikte fason uretimde bir numara olabiliriz
    Number one

    YanıtlaSil
  69. Lira elden gidiyor mu sizce? Bu durumda ne tavsiye edersiniz okuyuclariniza? Onumuzu sagimizi solumuzu goremiyoruz. Sagnak zamlar zam furyasi bekliyor musunuz? Yil sonunda dolar kac para olur? enflasyon %20lere kadar gelebilir mi?

    Aglayan Vatandas

    YanıtlaSil
  70. Türkiye çok fazla kalabalık var ve rekabet fazla, yurtdışındayım ve bir mahallede 5 bakkal varsa 6cıyı açamazsınız. Türkiye kadar heryerde dükkan vs yok. Yani nufusun fazla olması tam tersi kötü. Birde marifet gibi suriye, ırak, afganları doldurdular.

    YanıtlaSil
  71. Merhaba hocam. "Ben, orta gelir ölçüsü olarak dünya GSYH’sinin dünya nüfusuna bölünmesiyle ortaya çıkan kişi başına ortalama gelirin orta gelir olarak alınmasını öneriyorum" demişsiniz. Siz neden bunu öneriyorsunuz? Sizin gibi farklı fikirler öne sürenler var mı ve onlar ne demekte?

    YanıtlaSil
  72. Mahfi Hocam merhaba, Ben yaklaşık 5 aydır Erasmus yolu ile Polonya da yaşıyorum. Polonya da kişi başı gelirin Türkiye'den fazla olduğunu görüyoruz. Ve Polonya Zlt'si TL'den daha değerli. Fakat hocam burada hayatın Türkiye'den çok daha pahalı olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim. Bu yüzden mi SAGP var? Ve hocam Türkiye'de satın alma gücü Polonya'dan fazlayken nasıl oluyor da TL daha değersiz oluyor?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!