Silahlanma / Savunma Harcamaları


Ülkeler, yarattıkları GSYH’nin önemli bir bölümünü silahlanma, savunma, askeri malzeme imaline ya da satın alınmasına harcıyor.

Dünya GSYH’si 2017 yılı itibariyle 79,9 trilyon Dolar olarak hesaplanıyor. Aynı yıl dünya yıl ortası nüfusu 7,4 milyar kişi olarak tahmin ediliyor. Buna göre kişi başına ortalama yıllık gelir kabaca 10.800 Dolar olarak bulunuyor.

2017 yılında silahlanma/savunmaya 1,7 trilyon Dolar harcandığına göre kişi başına silahlanma/savunma harcaması 230 Dolar ediyor.

Silahlanma/savunmaya harcanan 1,7 trilyon Doların 1,5 trilyon Dolarlık bölümünü 20 ülke harcıyor (Ek Tablo 1.) Bu 20 ülkenin toplam GSYH’si 62,7 trilyon Dolar, bir başka deyişle küresel GSYH’nin yüzde 78,4’ü. Bu ülkelerin silahlanma/savunmaya harcadığı paraların küresel silahlanma/savunma harcamaları içindeki payı yüzde 88.

Silahlanma/savunma harcamalarında ilk sırada 610 milyar Dolara yakın harcamayla ABD yer alıyor. Onu 228 milyar Dolarla Çin izliyor. Son yıllarda savunma sanayiine büyük ağırlık veren Suudi Arabistan 69 milyar Doları aşan bir bütçeyle, 66,4 milyar dolarlık bütçeye sahip Rusya’yı geçerek üçüncü sıraya yerleşmiş bulunuyor.  

GSYH içinde silahlanma/savunma harcaması paylarına bakılırsa Suudi Arabistan, yüzde 10,1 gibi çok yüksek bir payla birinci sırada yer alıyor. Onu İsrail (yüzde 4,7) ve Rusya (yüzde 4,3) izliyor. Türkiye, mutlak rakam olarak 18,2 milyar Dolarlık bir silahlanma/savunma bütçesiyle dünya sıralamasında 15’inci sırada yer alıyor. Silahlanma/savunma harcamaları/GSYH payı sıralamasına bakarsak Türkiye 10’uncu sıraya çıkıyor.  

Türkiye’nin silahlanma/savunmaya harcadığı miktarlar artmakla birlikte bunların GSYH içindeki payı zaman içinde geriliyor (Ek Tablo 2.) 1950’lerde Türkiye, bütçesinin kabaca yüzde 5’ini silahlanma/savunma için harcarken bu oran 2000’lerden itibaren yüzde 2’lere kadar gerilemiş görünüyor. Türkiye, 1950’den 2017’ye kadar silahlanma/savunmaya toplam 385,8 milyar Dolar harcamış. Bu uzun dönemde Türkiye’nin toplam GSYH’si yaklaşık 14,5 trilyon Dolar olduğuna göre bu dönemde silahlanma/savunmaya harcanan paraların GSYH’ye oranı ortalama olarak yüzde 2,7 olmuş.

2002 ile 2016 yılları arasında dünyada yapılan silah, askeri araç, malzeme ve teçhizat satışının toplamı 5,3 trilyon Dolar olmuş (Ek Tablo 3.) 2016 yılında bu malların satış miktarı 2002 yılına göre yüzde 86,6 oranında artış göstermiş bulunuyor. Bununla birlikte son yıllarda, özellikle de küresel krizin başladığı 2008 yılını izleyen yıllardan itibaren, silah, askeri araç, malzeme ve teçhizat satışlarının hızla düştüğünü tablodan görebiliyoruz.  

Küresel silah, askeri malzeme ve teçhizat satışlarında en fazla satış yapan 20 şirketin 14’ü ABD şirketi (Ek Tablo 4.) Bu 14 şirketin silah, askeri malzeme ve teçhizat satışları toplamı (188,5 milyar Dolar) ilk 20 şirketin toplam satışlarının (2450 milyar Dolar) yüzde 75’ini geçiyor. Bir başka ifadeyle dünyada silah, askeri malzeme ve teçhizat satışlarında aslan payını ABD’li şirketler alıyor.

Bir dedektif bir suçluyu ararken yanıtlaması gereken ilk soru suçu oluşturan eylemden en fazla kimin kazançlı çıkacağı sorusudur. Bu sorunun yanıtı birçok olayda suçluyu ortaya çıkarmaya yarar.  

Ek Tablo 4 bize Amerikan silah, askeri araç, malzeme ve teçhizat üreticisi şirketlerin bu tür malların satışından en büyük kazancı sağlayan şirketler olduğunu gösteriyor. Bu da bize ABD’nin niçin dünyanın her yerinde uzlaşmazlıkları artırıp, savaşlar çıkardığı sorusunun yanıtını veriyor.



Veriler İçin Kaynak Notu: Bu yazıda kullanılan verilerin tamamı sipri – Stockholm International Peace Research Institution adlı bağımsız kuruluşun sitesindeki database’den alınmıştır (https://www.sipri.org/databases)

Açıklama Notu: sipri’nin verileri derlediği kaynaklar ülkelerin bütçeleridir. Bütçelerin dışında yer alan silahlanma/savunma harcamaları varsa bu verilere yansımamaktadır. 


EK TABLOLAR:

Tablo 1: 2017 yılı itibariyle dünyada silahlanmaya en çok para harcayan 20 ülke (milyar USD)

Sıra
Ülke
Silahlanma/Savunma Harcamaları
GSYH
GSYH'de Pay (%)
1
ABD
609,8
19.390,6
3,1
2
Çin
228,2
12.014,6
1,9
3
Suudi Arabistan
69,4
683,8
10,1
4
Rusya
66,3
1.527,5
4,3
5
Hindistan
63,9
2.611,0
2,4
6
Fransa
57,8
2.583,6
2,2
7
İngiltere
47,2
2.624,5
1,8
8
Japonya
45,4
4.872,1
0,9
9
Almanya
44,3
3.984,8
1,1
10
Güney Kore
39,2
1.583,0
2,5
11
Brezilya
29,3
2.055,0
1,4
12
İtalya
29,2
1.937,9
1,5
13
Avustralya
27,5
1.379,5
2,0
14
Kanada
20,6
1.652,4
1,2
15
Türkiye
18,2
851,0
2,1
16
İsrail
16,5
350,6
4,7
17
İspanya
16,2
1.314,0
1,2
18
İran
14,5
431,9
3,4
19
Pakistan
10,8
304,0
3,6
20
Tayvan
10,6
579,3
1,8


1.464,9
62.731,1



Tablo 2: Türkiye’nin silahlanma/savunma harcamaları (milyon USD)

Yıl
Silahlanma/Savunma Harcamaları
GSYH
GSYH'de Pay (%)
1950
213,0
3.462
6,2
1951
231,8
4.159
5,6
1952
257,8
4.782
5,4
1953
294,0
5.574
5,3
1954
332,1
5.684
5,8
1955
382,9
6.828
5,6
1956
412,1
7.874
5,2
1957
450,1
10.468
4,3
1958
523,1
12.500
4,2
1959
766,2
15.596
4,9
1960
468,8
9.866
4,8
1961
301,3
5.480
5,5
1962
330,4
6.371
5,2
1963
350,0
7.395
4,7
1964
380,9
7.854
4,8
1965
422,7
8.450
5,0
1966
442,0
10.068
4,4
1967
508,4
11.176
4,5
1968
570,7
18.051
3,2
1969
596,8
20.198
3,0
1970
564,9
19.029
3,0
1971
570,9
17.246
3,3
1972
704,0
21.965
3,2
1973
861,6
27.948
3,1
1974
1.136,7
38.243
3,0
1975
2.285,0
47.452
4,8
1976
2.534,8
53.686
4,7
1977
2.765,8
61.266
4,5
1978
2.727,9
66.829
4,1
1979
3.001,1
81.696
3,7
1980
2.672,0
68.391
3,9
1981
2.814,9
56.419
5,0
1982
2.754,7
64.209
4,3
1983
2.469,4
60.492
4,1
1984
2.190,1
59.098
3,7
1985
2.366,0
66.891
3,5
1986
2.769,4
75.173
3,7
1987
2.889,6
85.980
3,4
1988
2.663,9
90.460
2,9
1989
3.373,7
107.563
3,1
1990
5.315,4
152.001
3,5
1991
5.670,7
151.705
3,7
1992
6.157,9
160.256
3,8
1993
7.075,1
181.806
3,9
1994
5.293,2
130.900
4,0
1995
6.606,2
171.900
3,8
1996
7.512,1
184.600
4,1
1997
7.792,0
191.100
4,1
1998
8.781,0
271.000
3,2
1999
9.951,8
248.000
4,0
2000
9.993,7
265.000
3,8
2001
7.216,1
197.000
3,7
2002
9.050,4
238.000
3,8
2003
10.277,9
312.000
3,3
2004
10.920,8
404.000
2,7
2005
12.081,2
499.000
2,4
2006
13.363,3
548.000
2,4
2007
15.319,2
677.000
2,3
2008
17.127,3
663.000
2,6
2009
16.352,3
645.000
2,5
2010
17.939,4
748.000
2,4
2011
17.304,9
730.000
2,4
2012
17.958,2
877.000
2,0
2013
18.662,6
951.000
2,0
2014
17.772,2
934.000
1,9
2015
15.880,9
855.000
1,9
2016
17.854,0
863.000
2,1
2017
18.189,8
851.000
2,1
385.770,8
14.452.140,0
2,7


Tablo 3: Dünyada 2002 – 2016 yılları arasında silah ve askeri malzeme satışlarının seyri

Yıllar
Silah Satışı (Milyar USD)
Değişim (%)
2002
201
2003
239
18,9
2004
277
15,9
2005
293
5,8
2006
315
7,5
2007
349
10,8
2008
392
12,3
2009
406
3,6
2010
420
3,4
2011
420
0,0
2012
405
-3,6
2013
406
0,2
2014
397
-2,2
2015
370
-6,8
2016
375
1,4
2002 - 2016
5.265
86,6


Tablo 4: 2016 yılında dünyada en çok silah ve askeri malzeme satışı yapan şirketler (milyon USD)

Ülke
Silah Satışı
Kâr
İstihdam
1
Lockheed Martin Corp.
ABD
40.830
5.302
97.000
2
Boeing
ABD
29.510
4.895
150.500
3
Raytheon
ABD
22.910
2.174
63.000
4
BAE Systems
İngiltere
22.790
2.351
83.000
5
Northrop Grumman Corp.
ABD
21.400
2.200
67.000
6
General Dynamics Corp.
ABD
19.230
2.955
98.800
7
Airbus Group
Avrupa
12.520
1.101
133.780
8
BAE Systems Inc. (BAE Systems  UK)
ABD
9.300
--
29.500
9
L-3 Communications
ABD
8.890
647
38.000
10
Leonardo
İtalya
8.500
561
45.630
11
Thales
Fransa
8.170
1.073
64.100
12
United Technologies Corp.
ABD
6.870
5.436
--
13
Huntington Ingalls Industries
ABD
6.720
573
37.000
14
United Aircraft Corp.
Rusya
5.160
-67
--
15
Bechtel Corp.
ABD
4.920
--
53.000
16
Textron
ABD
4.760
843
36.000
17
Pratt & Whitney (Un. Tech. Corp. USA)
ABD
4.530
--
35.100
18
Rolls-Royce
İngiltere
4.450
--
49.900
19
Leidos
ABD
4.300
246
32.000
20
Harris Corp.
ABD
4.200
553
17.000


Yorumlar

  1. Amerikan silah, askeri araç, malzeme ve teçhizat üreticisi şirketlerin bu tür malların satışından en büyük kazancı sağlayan şirketler olduğunu gösteriyor. Bu da bize ABD’nin niçin dünyanın her yerinde uzlaşmazlıkları artırıp, savaşlar çıkardığı sorusunun yanıtını veriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki ABD güdümlü uluslarası medya da bu silah satışlarında önemli bir rol oynuyor. Çin gibi barışçıl bir ülke uzunca bir süre yönetim şekli dolayısıyla en baskıcı ülkelerden ve en büyük tehditlerden birisi olarak gösterildi. Eğer bakarsak son 30-40 yıldaki neredeyse tüm savaşlarda ABD'nin en saldırgan ülke olduğunu ve direk olarak savaşlarda rol aldığını görüyoruz. Trump sadece önceki ABD başkanları kadar politika bilmediği için açık açık ülkeleri tehdit ederken, diğerleri bu işi gizliden yönetiyordu. Silah satımını da savaşan her iki tarafada yaparak milyonlarca insanı para için öldürüyorlar.

      Sil
    2. Selam 0046, Çin gibi bir sevgi kelebeğine bu yapılır mıydı ?

      Selam 1355, ABD dünyanın 1 numarası olduğu için herkes ona yükleniyor. Çin gibi antidemokrat bir ülke, karşısında bir rakip kalmazsa, herkesin burnundan kan getirir.

      Sil
  2. Hocam, ülkemizde askeri personelin maaşları bu bütçe giderinin içersinde mi gözüküyor, yoksa başka bütçe kaleminde mi?Ülkemizde, bütçe dışında, fon vb gibi içinde yer alan savunma harcamaları var mı?

    YanıtlaSil
  3. Sayın Mahfi Hocam,
    Yazınız için çok teşekkürler ve elinize sağlık. Tablo 2’deki açıklamada “milyar USD” yerine “milyon USD” olması gerekiyor sanırım. Saygılar.

    YanıtlaSil
  4. Yazılarınız ile bizleri aydınlattığınız sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Benim sorum;

    Suudi Arabistan'ın bu harcamalarını sürdürülebilir görüyor musunuz? Amerika ve Rusya arasındaki soğuk savaşta, sovyetlerin yüklü yatırımları Sovyet Rusya'nın ekonomik olarak bitiş sürecini başlatan etmen olarak görülmesi, Suudi Arabistan'ın da aynı İran'a karşı aynı senaryoya düşeceğini gösterebilir mi?
    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suudi Arabistan, Saddam olayından sonra adeta ABD'nin kumandası altına girdi. Gereksiz bir savunma harcaması yapar oldu. Fazla verirken açık vermeye başladı.

      Sil
    2. Suudi Arabistan 1911'den beri o kumandanin altinda sanirim. Ingiltere'nin yerini Amerika aldi sadece, o da basit bir isim degisikligi.

      Sil
  5. Sonuç Türkiye diğer ülkelere ve kendi geçmiş harcamalarına göre askeri harcamaları normal hatta düşük.Terörle mücadeleye yapmasına rağmen hemde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar yalnızca bütçede yer alan tutarlar. Bütçe dışında varsa onlar bu hesapta yok.

      Sil
    2. hocam kolay gelsin sizden tavsiye alicaktim ben mulkiyede iktisat bolumunde okuyorum ilk senem ama erdal hocanin kitapini anlamiyorum dili cok agir geliyor temel olarak mikrov ve makro duzeyinde ne onerirsiniz anlasila bilen temel olusturan kitaplar onerirmisiniz? Rica etsem

      Sil
  6. İşin ahlâki yönünü bir tarafa bırakırsak bu konuda ABD'yi suçlamak bence anlamsız. Jeopolitik açıdan son derece korunaklı, dünyanın geri kalanından izole konumları onlara bu imkânı vermiş, onlar da kafalarını çalıştırıp savaş sanayiini geliştirmişler. Bu sayede hem ciddi istihdam sağlamışlar, hem de muazzam kârlar elde etmişler. Daha sonra da Suud ailesi, ortadoğu'daki kukla liderler gibi karaktersizleri bağlayarak pazarlarını yaratmışlar, ortalığı kızıştırarak tıkır tıkır paralarını kazanıyorlar. Birbirlerini kesmeye en meraklı halklar ortadoğu'da bulunduğundan ABD de ana üssünü bu bölgeye kurmuş, bölgenin göbeğine de İsrail gibi bir fitil ateşleyici oturtmuş, bir yandan bölgenin doğal kaynaklarını sömürürken bir yandan da bölgedeki herkese silah satıp köşeyi dönüyor.

    Bu durum karşısında biz ne yapıyoruz, ona bakmak lâzım. Bu oyunun bir piyonu olmayı bırakıp birbirimizi kesmeye neden bu kadar meraklıyız, bölgedeki hakim inanç sisteminin bu konudaki rolü nedir, bu inanç sistemi global anlamda kimin kontrolündedir, hatta daha da ileri giderek, bu inanç sistemi kimler tarafından geliştirilmiştir, bunları sorgulamamız lâzım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD'yi böyle bir nedenle kimse suçlamıyor zaten. Ürettiklerini satmak için ortalığı karıştırdığı için suçluyor insanlar.

      Sil
    2. Hocam, ürettiklerine sürekli pazar bulabilmesi için ortalığı karıştırması gerekiyor haliyle. Önemli olan, ABD'nin gazına gelip bu oyunun parçası olmak yerine aklımızı kullanıp bu kısır döngüden çıkabilmek. Bunu sadece bizim için değil tüm bölge için söylüyorum. Neredeyse herkesin birbiri ile akraba olduğu, bir yandan da büyük bir hevesle birbirini kestiği bu bölgede altta yatan en önemli neden sürekli körüklenen din ve mezhep ayrılıklarıdır. Bunu görüp bir an önce uyanmaz, bu ayrılıkları kendi kişisel çıkarları başta olmak üzere çeşitli nedenlerle körükleyen idarecilerden kurtulup insanca bir düzen kurmaz, insan olma paydasında birleşmezsek ABD bu bölgede daha çok uzun süre ekmek yer.

      Sil
    3. ABD nin üretmesinde sorun yok. Fakat islami ve ayrılıkçı teröristleri desteklemesi ve bu şekilde silah satımı için pazarlar oluşturması insanlık suçu. Afganistanda, Irakta, Suriyede, Nijeryada, Türkiyede, Yemende bu terör örgütleri kendi kendine oluşmadı. ABD tarafından isteyerek kuruldu, çeşitli ülkelerdeki iç-savaşlar bilerek ABD tarafından çıkarıldı.

      Sil
  7. TÜRKİYENİN SAVUNMA VE SİLAH SANAYİSİNDE İTHALAT VE İHRACATLARINI GÖSTEREN TABLO YAYINLARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. TEŞEKKÜRLER

    YanıtlaSil
  8. Hocam o zaman Amerika'nın Silah ve Savunma harcamalarına bu kadar devasa boyutlarda kaynak ayırmasının sebebi dünyada iç karışıklıkları çıkartarak yayılmacı kimliğinin son sürat devam ettirmek istemesi diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen öyle diyemeyiz ama bir yandan dünyadaki egemenliğini devam ettirmek bir yandan da karışıklık çıkararak bu şirketlerin ürettiği silahları ve diğer araç ve gereci satmak için bu kadar kaynak ayırdığını düşünebiliriz.

      Sil
  9. Bu 20 şirketin silah, askeri malzeme ve teçhizat satışları toplamı (188,5 milyar Dolar) ilk 20 şirketin toplam satışlarının (2450 milyar Dolar) yüzde 75’ini geçiyor.

    Bu 14 şirketin yazmak istediniz diye tahmin ediyorum.

    Onun dışında her zamanki gibi gayet güzel bir yazı olmuş teşekkürler. Silah satışlarının hepsinin savunma amaçlı olmadığını ve birçok ülkenin sırf amerikanın korumasına girebilmek adına jest niyeti ile bu silahları aldığını da belirtmek isterim. Arabistan mevzsunun altında yatan ana nedenin de İran tehditinden önce abd'ye kira ödeme amacı güttüğü açık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatayı düzelttim, uyarı için teşekkür ederim.
      Ayrıca katkınız için de teşekkür ederim.

      Sil
  10. Stockholm International Peace Research Institution, dış mihrakların bir enstitüsü.

    Gerçekten güveniyor musunuz? Ya veriler çarpıtılarak yayınlanıyorsa?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bizim miktarı bizim bütçeden kontrol ettim. Rakam aynen alınmış. Dış mihrakların enstitüsü olsa bizim rakamı çarpıtırdı.

      Sil
  11. Teşekkürler Hocam elinize sağlık. Ben, dünyayı silah şirketleri ile ilaç şirketlerinin yönettiğini düşünüyorum. Birisi sağlığımızı bahane ederek; diğeri canımızı ( yaşama içgüdümüzü ).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu rakamlar konvansiyonel silahlar icin. Ilac endustrisi para kazanmak istese biyolojik silahlari tesvik ederdi ama bunlar icin harcanan para listed degil. Hatta bunlar icin para harcamak yasal bile degil.

      Sil
  12. Güzel bir yazı olmuş. Allah size sağlıkla geçen uzun ömür versin.

    YanıtlaSil
  13. Mahfi hocam, öncelikle yazılarınız için teşekkür ederiz. Hocam, Osmanlı'da hiç ekonomik kriz oldu mu? Ben bu konuyla ilgili, günümüzle de bağlantılar kurarak bir analiz/çalışma yapmak istiyorum. Fakat nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Bana bu konuda ne tavsiye edersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Osmanlı'nın son 200 yılının tamamı ekonomik ve finansal krizle geçti. Benim yeni çıkan Değişim Sürecinde Türkiye kitabımı ve Yavuz Cezar'ın Osmanlı Maliyesinde Bunalım Yılları adlı kitabını okumanızı öneririm.

      Sil
    2. Teşekkür ederim hocam

      Sil
  14. Güzel bir yazı hocam, teşekkür ederiz.

    Bu açıdan bakınca ortadoğuda iyi bir yerde ve nüfusta bulunan Türkiye veya İran'da iç savaş çıkması epey karlı bir iş olacak. Suriye, Irak, Kuzey Afrika, Filistin, Afganistan zaten nalları diktiler.

    Sıra bir işe yaramayan Türkiye'de olabilir.

    Bir de bu düzeni Amerika yaratmadı, binlerce yıllık dünya düzeni bu, yeni bir şey değil. Osmanlı'da zamanında epey ekmek yedi bu işlerden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz ama Osmanlı silah satamadı hep aldı. Satabilseydi zaten teknolojik içeriği yüksek mallar ihraç ediyor olurduk bugün.

      Sil
    2. Osmanlı Silah satmadı ki ekmek yesin bu işten. Hatta İngiltereye sipariş verdiği silahlarıda parayıda geri alamadı. yani kazık yedi üstüne. Ayrıca Osmanlı Sömürgeci gibi izlenim bırakmanız çok yanlış var mı örneği. Osmanlı Topraklarını genişletti Hükümdarlığını büyüttü fakat Osmanlıda yaşayan halklar zülüm görmedi hatta İspanyadan kaçan yahudiler Osmanlıya sığındı bence Osmanlıyı iyi okursanız Adalet kavramını görürsünüz. Zaten Osmanlıda Teknoloji yoktu Silah yada Petrol gibi sömürüleri yoktur ticaret yolları vergiler Osmanlı bilimi kaçırdığı için yok oldu zaten.

      Sil
    3. Selam hocam, ben 1848.
      Osmanlı teknolojisi geri olduğu için silah satamadı, aldı, fakat bu alımlarında politik kargaşa çıkaracak şekilde alım yaptı, politik dengeleri gözetti.

      Asker sayısı yüksek olduğu için, etrafında gidebildiği yerlere gidip fethetmekten hiç geri kalmadı, her fırsatta gitti. Hatta hazinenin iyi durumda olduğu Kanuni döneminde çok uzun seferler yaptı.

      Özellikle Avrupa ülkelerine silah ve para yardımı yaparak, savaşları körükledi, hem dini hem de politik farklılıkları çok iyi kullandı. Örneğin, katolik dünyasına karşı protestan dünyasına ciddi destekler verdi.

      Osmanlı ekonomisi üretime dayalı değildi, özellikle Balkan ülkelerinden elde ettiği vergiler devleti ayakta tutardı. İlk isyanların o bölgelerde olması da bu sebepledir. Hatta o bölgeler verimli olduğu için Anadoludan önce Balkanları fethetmiştir.
      Misal olarak 14. yy mimari eserleri incelerseniz, balkanlarda yel değirmeni sayısının nüfus ve toprak başına anadoludakilerden fazla olduğunu görürsünüz. Hatta, bazı balkan bölgelerinde, anadoluda rastlanmayan, köprü altındaki su kemerlerine değirmenlerin yapıldığını görürsünüz. Bunlar üretimin o bölgelerde anadoludan daha fazla olduğunu gösterir.

      Politik bir salaklık sonucu, ortadoğunun hepsini fethetmiştir, ki bu salaklık sebebi ile hem kültürel hem de politik olarak uzun dönemde batmıştır.

      Sil
    4. Selam 0710,

      Osmanlıdaki halklar kadar isyan eden başka halk Avrupa da yoktur. Sultan çok güçlü olduğu için bu isyanları bastırabilmiştir. Ahali durduk yerde isyan etmez.

      İspanyadan kaçan Yahudi meselesinde, o yahudiler yetenekli ve verimli oldukları için alındılar. Osmanlıya çok katkıları oldu. Sonra güçlenmesinler diye o yahudileri Osmanlı baskı ile ülkeden kaçırdı. O yahudilerin dini liderlerini zorla müslüman olmaya itti. Osmanlı baskısından kaçamayan o yahudilerin Osmanlıdan kaçamayan büyük bir kısmı, müslüman ismi alarak dışarıya müslüman gibi davrandı.

      Osmanlı adil olmayı başarsaydı, zaten o bilimi kaçırmazdı.
      Bilim, kendini hakedene gider.

      Sil
    5. Avrupa'nin yarisi Osmanli idi zaten, bu ne salakca bir tabir. Her seyin anlamini iki dakikada cozen baska bir halk da Osmanli disinda yoktu belli ki.

      Sil
    6. Selam 10:12,
      Zaten 23:49 da onu diyor, Osmanlı bir işe yarasaydı o adamlar isyan etmezdi, anlamayacak ne var bunda veya salakça bulacak ne var? Avrupanın yarısı değil, doğu tarafı Osmanlının idi. Ayrıca Türkiye ile Osmanlı arasında ne bağ var? Yunanistan, Türkiyeden daha Osmanlıdır.

      Sil
    7. Adsiz 15:53, bugun Ispanya ise yaramadigi icin mi basklar, katalanlar isyan ediyor? Ingiltere bir ise yaramadigi icin mi kolonileri isyan etti? Bugun bile Irlanda'lilar isyan ediyor? Ya da ne bileyim Almanya Imparatorlugu bir ise yaramadigi icin mi lehler, bavaryalilar vs. isyan etti, kendi ulkelerini kurdular? Ne demek 'bir ise yarasaydi o adamlar isyan etmezdi'. Anladiniz mi simdi salakca buldugum tarafi? Ayrica ben de katiliyorum Turkiye ile Osmanli'nin bir bagi olmadigina, zamani iceriside degerlendirildiginde tamamen farkli rejimlerle yonetilen, tamamen farkli liglerde iki ulke.

      Osmanli ligindeki diger ulkeler cok ise yaradiklari icin degil, ancak Viyana kongresi sonrasi Viyana sistemi sayesinde topraklarini koruyabilmislerdir. Aksi halde bugun Avrupa'da 20 degil 100 farkli devlet olmasi sasirtici olmazdi. Osmanli ise Viyana sistemine dahil olsa belki 1. Dunya Savasi bile yasanmazdi. Tarih propagandalar ile ogrenilmez. Bu yazdiklarim dahil, size anlatilanlari farkli kaynaklardan dogrulamadan inanmayin.

      Sil
  15. Savas ekonomisini elestiren Frederic Bastiat'in Kirik Pencere (Broken window fallacy) yanilsamasina da deginmek gerekir.

    Bir cok kisi silahlanma harcamalarinin yeni teknolojik gelismelere, ve ekonomik aktiviteye sebep oldugunu one surerler. Ulkemiz de de bu kafa fazlasiyla mevcut. Rakamsal olarak orneklendirilebilse bile, savasin getirdigi zararlari olcumlememiz mumkun degildir.

    Haksiz yere bir insan oldurmek, butun insanlari oldurmektir. Toplumda her bireyin topluma iyi/kotu katkisi vardir, en ufak iyiligin bile yok olmasi buyuk tahribatlar yaratabilir. Kaos teorisi de bunu aciklamaya calisir.

    YanıtlaSil
  16. Hocam bu tarz bir soru ile ilgili dün geçenlerde “söylenti” cevabını vermiştiniz ama kim bugünlerde bankadan para çekmeye gitse seri halde yeni basılmış gıcır gıcır 20-50-100 TL çekiyor.
    Para basılma ihtimali hiç yok mu?
    Teşekkürler
    Murat

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merkez Bankası verilerine göre 27 Nisan haftası itibariyle piyasadaki kağıt para miktarı 137,6 milyar TL. 20 Nisan haftasında bu tutar 138 milyar TL idi. 2017 sonunda 134 milyar TL idi. Yani miktarlarda bir anormallik yok. Geçmiş yıllardaki trende uygun.

      Sil
  17. Mahfi Bey,

    Siyasete girmediğiniz için sizi döveceğiz.

    Ne zaman müsaitsiniz?

    Saygılarımızla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence siz siyasete girmeyenlerle değil, gereksiz yere siyasete girip, kaliteyi düşüren kişilerle uğraşın. Dövmeyin tabii ama onları siyasetten vazgeçirmeye çalışın. Saygı bizden.

      Sil
  18. Hocam sizi çok seviyoruz :-)

    YanıtlaSil
  19. Hocam Hazinenin merkezi yönetim dışında kalan kurumların açıklarını kapatmak için para aktarması bütçede 'transfer harcamaları' kapsamına mı giriyor teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet genel olarak öyle. Mesela KİT'lere sermaye aktarması transfer harcaması olarak değerlendiriliyor.

      Sil
  20. Hocam hoş olmayan monetarist aritmetik bugün iktisat dünyasında genel kabul gören bir görüş müdür? Mesela türkiyede kamu harcamaları artışı enflasyonu artırıyor. Ancak en az kamu harcamaları kadar borçlanma da yapılıyor yani normalde enflasyon artmaz. Türkiyede kamu harcamaları artışının enflasyon yaratmasının nedeni borçlanma sonucunda piyasaya artarak giden faiz transferi midir? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürekli aynı şeyler tekrarlanıyorsa bu tür hipotezler geçerliliğini kaybediyor. Hoş olmayan monetarist aritmetik ilk kez açık veren ve bu açığı para basma yerine borçlanma ile karşılayan bir ekonomide geçerlidir. Ama yıllardır aynı şeyi yapan bir ekonomide neden ve sonuç ilişkileri bile birbirinin içine girdiği için durum karışır ve bu yaklaşımın doğru olup olmadığı tartışma konusu haline gelir.
      Türkiye'de kamu harcamalarının artışının enflasyon yaratmasının iki nedeni ver: (1) Piyasaya ek satın alma gücü girmesi sonucu talepte artış oluşması. (2) Bu harcamaların artışının vergi artışından çok borçlanma ile karşılanması (burada hoş olmayan monetarst aritmetik iyi kötü devreye giriyor.)

      Sil
    2. Tasarruflarimizi artistlik yapmak yerine faydali sekilde degerlendirseydik her sey daha farkli olabilirdi.

      Sil
  21. ABD kavga çıkarır sonra iki gruba'da silah satar beğenmezse Irak'ta kimyasal silah var bu kabul edilemez der ve Irak'a girer Saddamı devirir sonra Irak ikiye yarılır Merkezi yönetim ve Kuzey Irak diye. Libya'ya terörist sokar olay çıkarır sonra kaddafi halkına zülmediyor bahanesi ile Libyaya girer ve Şuanda olduğu gibi Libya 3 parça olur ama aslında 7 parçadır. Yetmez Suriyeye terörist sokar Alevi sunni kürt keldani kavga çıkarır Esad halkına zülmediyor denir müdahale şarttır denir BM kararı çıkar kendini temize çıkarır sonra ülkeyi böler şuanda olduğu gibi terör koridoru israil koridoru ve suriye 3 parça olmalı Esad ile olmaz denir. Bunlar içinde ülkelere biz suriyeye girecez sizde destek verin denir ülkeler atlar pastadan pay alacaz sanır ve sonuç hüsran 5 milyon göçmen kendi içinde etnik grupların çoğunluğu ceza evinden kaçan terörist gruplardan olan hepsini ülkeye alırsın ekonomi sallanır işsizlik çoğalır tüketim artar enflasyon yükselir riskler artra dolar kuru yükselir sonunda tekrar istekler başlar şimdide bunu kabul edecen yoksa sendede iç savaş çıkar tehdidi gelir. ABD Mısırı karıştırır 40 yıllık demir yumruk Alüminyum olur bükülür arkasından kendi adamı başa getirilir ne isterse verilir Mısıra dokunulmaz. 1. dünya savaşı ve 2. dünya savaşına girmemiş ülke İran hedef alınır iç kargaşa özgürlük adı altında CIA MOSSAD ajanlar sokalardadır İran sallanır ama yıkılmaz bu sefer yan komşulara söylenir yaptırım ağırlaşacak sende mal satma yoksa bana borcun çok elimde Zarrab Zurrap var akıllı ol bende açığın çok denir sistemi böyle devam ettirir.
    Ortadoğuda Akıl olmadığı için dışardan akıl tranferi yapılır emir gelir tamam denir petrol çıkarılır kendileri değil yabancılar çıkarmayı öğretir ve fiyatını borsası yabancılardadır. Zengin olunca silah satılır, İlaç satılır çünkü adamlarda bilim yoktur kabul edilmez dışardan alınır halkıda zengin olacaz diye hep ümitle beklerken aynı hüsranla ölür sonrada silah almaktan borçlanmış olur devrim yapılır sözde reformlar gelir kim gelse yapamayacağı reformları ABD istedi diye yaparlar.
    Bununlada bitmez İsrail toprakları genişletilmesi lazımdır ABD yine törer grupları oluşturur ismi Filistin kurluşu örgütü, Filistin mücahidi, Özgür filistin ordusu olur ve sürekli İsraile sözde saldırılır ki İsrail haklı çıksın bize terör saldırı yapılıyor desin işgalleri meşru olsun.
    Bunların hepsi yapılırken halkımız bilmeden Müslüman sanılan aslında ABD kurduğu desteklediği örgütleri destekler sempati kurar yada Suriyede vahşet var deriz yada Irakta saddam diktatör ve Libyada kaddafi diktatör denir ama gidenler bilirki libya halkı çalışmadan yaşar ev verilir evlendirilir akşam dükkan açar mazot benzin ucuz herşeyi var neden savaş çıkardınız desen biz çıkarmadık ama yer kapmak için destekledik derler.
    ABD İLAÇ SANAYİ, SİLAH SANAYİ VE GIDA SANAYİ bunlar Şeytanın üçgeni ABD yalanı ve vazgeçilmez tekelleridir. Gıda ile zehirle, İlaç ile parasını al ama iyileşme hiçbir hastalıkta yoktur hepsi belirtileri yok eder hastalık hep kalsın ilaç satmak için. Silahla birbirine Müslümanı vurdur elin kana bulaşmasın.
    Şeker hastalığı, Tansiyon, Haşhimato, Migren, Alerjik Hastalıklar hiçbirinin kesin tedavisi yoktur çünkü sürekli ilaç satmaları lazımdır.
    S ilah
    İ laç
    G ıda
    Kısatlası S.İ.G. işte ABD Sanayi bu üçgende yaşatır bizi.

    YanıtlaSil
  22. Yazınızda ABD’nin askeri araç ve malzeme üreten şirketlerine pazar yaratmak için dünyanın her yerinde uzlaşmazlıkları artırıp, savaşlar çıkarttığını belirtmişsiniz. Aynı sonuca ulaşan bildiğiniz başka ciddi bir çalışma var mıdır? Tşkr.

    YanıtlaSil
  23. Hocam Türkiye'yle ilgili tablo cok garip. En az harcamayi simdilerdw yapiyoruz oransal olarak. Uzun suredir Güneydogu'da onemli operasyonlar olmuyor (nazar degmesin tabi ki). Bununla mi ilgili? Su an yapilan sınır ötesi operasyonlar daha dusuk butceli bu durumda. Ya da Türkiye PKK ile mucadelede sadece silah vb. harcamalar yapmiyordu zamaninda, cok farkli örtülü kalemler de vardi belki. Bu tabloyu gorunce aklima ilk bu geliyor. Siz ne düşünürsünüz bu konuda?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tabloda yer alan rakamlar bütçelerden alınmış rakamlar. Bütçeler dışındaki harcamalar burada yer almıyor. O nedenle bu konuda eldeki bilgilerden ötesine bakmak gerekir ama bu veriler yayınlanmıyor.

      Sil
    2. Kusura bakmayin bilmedigim icin şok oldum, bütçe disinda harcama da mi yapiliyor? Fiktif islemler mi oluyor yani siradan sirketlerdeki gibi?

      Sil
    3. Adsız7 Mayıs 2018 10:54
      Şirketlerde oluyor da koskoca ülkelerde mi olmayacak?

      Sil
    4. 4 Milyara yaklaşan örtülü ödenek, 15 Milyarlık Savunma Sanayi Fonu ve 1-2 milyar diğer kurum bütçeleri yok... ayrıca diyanet, mit vb. kurumların bütçesi de "savunma" kapsamında hesaplanmalıdır.

      Sil
    5. Diyanetin savunmayla ilgisi yok ama ötekiler olabilir.

      Sil
  24. Gelir dağılımı adaletsizliği tavan yaptı.
    Milyoner sayısı 7 bin 9 kişi arttı ve toplamda 145 bin 989 kişi Milyoner oldu. Halkın çoğu geçinemezken çarpık gelir dağılımından Milyonerler her yıl hızla yükseliyor. Halkın 1600 TL asgari ücrete çalıştır insan sömürüsünden para kazananlar hızla milyoner olsun.
    14.4 Milyon kişide yoksulluktan GSS primlerini ödeyemedi inanılmaz rakamlar ve bu rakama GSS primilerini ödeyenleride eklediğinizde işşizlik sayısının aslında nerelerde olduğu ortaya çıkıyor. 5 milyon kişininde GSS primini ödediğini düşünürsek 20 milyon işşiz var demektir. TUİK rakanları ise işşiz sayısını 3.5 milyon açıklıyor inanılmaz fark var arada sadece GSS primi ödeyemeyenleri hesaplasak yinede arada müthiş uçurum var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam 0726, merak etmeyin dolar milyoneri sayısı azaldı.

      Sil
  25. Hocam, merhaba hayırlı haftalar elinize sağlık, benim dikkatimi çeken, silah sanayii muazzam bir isthdam yaratıyor,özellile ABD de bu işte milyona yakın kişi çalışıyor, diğer yönden, ABD de şirketlerin çoğu halka açık olduğundan muhtemelen bu şirketlerde borsada işlem görüyordur ve ne acıdır ki çıkarılan her savaşta bu şirketlerin hisseleri yükseliyordur,,saygılarımla,,,

    YanıtlaSil
  26. Hocam, siz bu araştırmayı boşuna yapmaz, boşuna bir yazı haline getirmez, ve burada boşuna yayınlamazsınız. Dünya için bir savaş olayını içinde bulunduğumuz dönemde normale göre daha olası olarak mı görüyorsunuz? Veya, bu olasılığın var olup olmadığını anlamak için, erken seçim öngörünüzde olduğu gibi, ekonomi biliminde mi izleri / ip uçlarını mı arıyorsunuz?

    YanıtlaSil
  27. Hocam Size bir soru sormak istiyorum her firsatta kendi uçağımızı, tanklarimizi ve silahlarımizi imal ettiğimizi söylüyorlar ya üretiyorsak bunu satmamizda lazım yada silahlanma harcamalarında azalma olması lazım. Bu üretilen silahların 18 milyar dolarlık silahlanma harcalarinda ki oranıni biz değerli okurlarinizla paylasabilirmisiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Mustafa bey,
      Kendi uçak ve arabasından önce kendi öküzünü üretebilirse ülkemiz, diğerlerine de sıra gelir. Eti bile ithal eden ülke.

      Sil
    2. Bu ayrıntılar yok ne yazık ki.

      Sil
  28. Mahfi hocam, teknik bir sorum var.

    24 Haziran'da oy kabinine, iki (2) tane pusula ile gireceğiz:

    * Cumhurbaşkanı adaylarının isimlerinin olduğu pusula.

    * Meclise girmeye aday olmuş parti isimlerinin olduğu pusula.

    Eğer ilk turda Cumhurbaşkanı seçilemezse, 8 Temmuz'da bir kez daha seçime gideceğiz.

    Peki 8 Temmuz'da, meclis seçimi için partilere oy vereceğimiz pusula da yine elimize verilecek mi?

    Sorumu anladığınızı umuyorum?

    Eğer 2. tura kalırsa, tek pusula ile mi oy kabinine gireceğiz? (Sadece Cumhurbaşkanı'nı seçmek için.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Parlamento secimi ile CB secimi farkli seyler. Iki tur olan CB secimi. Parlamento secimi ilk turda bitecek. O yuzden CB secilse bile parlamento aritmetigi secilen CB'nin istedigi gibi olmayabilir. CB'nin asiriliklari meclis tarafindan kanunla sinirlanabilir. Tabi ki bunun icin CB'nin tum muhalifleri rahatsiz edecek yani sadece kucuk bir zumreye fayda saglayacak icraatlar yapiyor olmasi gerekir. Gunumuzde boyle icraatlar oldukca fazla oldugu icin mecliste muhaliflerin cok olmasi ulkenin hayrina olur.

      Sil
    2. Selam Adsız 1405,

      Fark eden bir şey olmayacak. Seçim sonucu şimdiden belli olduğu için tatlı canınızı zorlamanıza gerek yok.

      Bu seçim ve sonraki tüm seçimlerde hep aynı kişi kazanacak.

      Tıpkı 1982 Anayasası gibi. O anayasa ile Türk halkının %90 dan fazlası demokratik bir ülke istemediğini, belli bir siyasi elit kesimin ülkeyi yönetmesi gerektiğini, Türk halkını temsil eden milletvekillerinin halk tarafından değil ama parti başkanı olan şahıs tarafından seçilmesini istediğini, eğitimli insanların siyaset yapması yerine eğitimli insanların devlette ve şirketlerde çalışmaları gerektiğini az eğitimli ve fırsatçı insanların siyasette bulunması gerektiğini, dernekleşme siyasi kurumsallaşmanın Türkiyenin çıkarına olmadığını seçti.

      16 Nisan da, bunun bir farklı aşamasına geçildi, artık başımızda tek kişi olması gerektiğini, parlamento vs istemediğimizi, ülke adına hiç bir şekilde karar almak istemediğimizi Türk halkı seçti.

      16 Nisan sonrasında yapılan hiç bir seçim Türk halkının iradesi olmayacaktır.

      Bilmem anlatabildim mi? ya da anlayabildiniz mi? Ben Türk halkının pek anladığını zannetmiyorum.

      Sil
    3. Hayır. İkinci tur olursa sadece cb için olacak.

      Sil
  29. peki çözüm nedir yani usd4.25 eur 5.10 bu süreç bizleri nereye götürecek ve sizlerin üretebileceği bir çözüm varmıdır ? yoksa türkiye ekonomik kriz ile daha dip rakamları görecekmidir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam 1415,
      Çözüm kimsenin elinde değil.
      Çözüm Türk halkının kendisinde idi, ama seçimleri ile Türk halkı bunu seçti.

      Bundan sonrasında kredi kurumları, ülkenin kredisini çöp seviyesine indirecekler.
      Hatta S&P indirdi bile, diğerleri onu takip edecek.

      Demirel sandıktan kim çıkar sorusuna, "Sandığa kim girmiş ise o çıkar" diye cevaplamıştı.
      Şimdi sandığa girenlere bakıyorum, sandığa çözüm girmemiş. O halde çözüm çıkmayacak.

      Tüm Türkiye ye geçmiş olsun, siz ailenizi korumaya ve önleminizi bireysel olarak almaya çalışın.

      Sil
  30. Haberde şöyle diyor:

    http://www.bloomberght.com/haberler/haber/2118255-tcmb-rom-doviz-imkani-ust-sinirini-dusurdu

    "TCMB'nin yaptığı bu değişiklik ile, piyasadan yaklaşık 6.4 milyar lira likidite çekilecek, bankalara ise yaklaşık 2.2 milyar dolar likidite sağlanak."

    Karı eritip, eriyen suyun bir kısmını bankalara dağıtmak gibi mi?

    "Devridaim makinesi" gibi bir mekanizma mı bu?

    Mahfi bey, cevabınız nedir?

    YanıtlaSil
  31. Türkiye'nin altın standardı uygulamaya başlaması durumunda meydana gelebilecek olumlu ve olumsuz hususları değerlendirebilir misiniz hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altını Dolarla aldığımıza göre paramızı Dolara bağlamakla altına bağlamak arasında bir fark yok.

      Sil
  32. Hocam, Turkiye'nin yillik harcamasi/GSYH oraninin ortalamasi da medyani da 3.8 civari (zaten sayilara bakinca da anlasiliyor). Siz agirlikli ortalamayi almissiniz, son yillarin orani agir basmis.

    YanıtlaSil
  33. NATO 2017 Yıllık Bülteninden, NATO web sayfasından bülteni inceleyebilirsiniz;

    Sayfa32: NATO-agreed guideline of spending 2% of Gross Domestic Product (GDP) on defence to stop cuts to defence budgets, gradually increase spending, and aim to move towards spending 2% of GDP on defence within a decade. They also agreed to move towards spending at least 20% of annual defence expenditure on major new equipment, including related research and development, in the same timeframe.

    Sayfa34: Türkiyenin %2 ve %20 guideline’a göre durumunu görebilirsiniz.

    Sayfa108: Defence Expenditures in USD (Verileriniz bu tablodaki veriler ile çelişkili)

    Bu vesile ile aşağıdaki bilgileri de iletmek isterim;

    NATO ne 2016 ne de 2017 bültenlerinde Suriye’deki iç savaşı tehlike olarak görmemektedir. İç savaş nerdeyse 3.Dünya savaşını çıkartacak ama hiçbir koruyucu önlem yapılmadığından binlerce insan savaştan kaçarken boğuldu ve masum insanlar eğlenirken canlı bombaların hedefi oldu. NATO Bosna iç savaşında benzer konuları tecrübe etmiş ve BM ile birlikte KFOR gücü ile iç savaşın bastırılmasında önemli rol almış ve almaktadır. Başarılı bir NATO uygulamasının (KFOR) Suriye’de uygulanamaması ve 3.Dünya savaşı ile yüzleşir yaşamamız siyasilerin tarihten gerekli dersleri iyi almadıklarının göstergesidir.

    Siz Sümerler konusunda uzmanlaşmış bir yazarsınız; hem Irak hemde Suriye’de Sümerlerin birçok eserleri bu iç savaşlar sonucunda zaman zaman bilerek ve isteyerek yıkıldı. Belki yaşanan can, mal kayıpları yanında ufak görülebilecek şeyler ama genede bu konuda da bloğunuzda bir yazı yazarsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Savunma harcamalarini takip etmek kolay olmasa gerek. Bildigim kadariyla bu hesaplar yapilirken NATO'nun kendine gore siniflandirmasi var, ulkelerin kendi iclerinde yaptiklari siniflandirmalar var. Ornegin Almanya ile NATO arasinda bu konuda buyuk bir cekisme soz konusu. Almanya kimi harcamalarini savunma harcamasi olarak kabul edilip yuzde 2 kosulunu bu sekilde yerine getirmek istiyor, NATO (ABD) buna yanasmiyor vesaire.

      Zaten bir ulkenin savunma/silahlanma harcamasini kalem kalem takip etmek mumkun olmasagerek. Genellikle gizli/stratejik olan antlasmalarin ihalelerine bir bakin, guya kalem kalem neyi kaca liraya, kac lira kar ile satildigina kadar ortaya serildigini gorursunuz. Ihaleler guya cok seffaftir yani. Tam bir komedyadir.

      Sil
    2. Hititler olacak Sumerler degil. Sumer uzmani Muazzez Ilmiye Cig.

      Sil
  34. Lockheed Martin hayırlı savaşlar diler. Gazanız mübarek olsun. Hayırlı cumalar..

    YanıtlaSil
  35. Sayın Eğilmez, bilindiği üzere tarım ürünlerinin çoğunu yurt dışından ithal ediyoruz, et ürünlerini de yurt dışından ithal ediyoruz, ayrıca tohumlarımızın büyük çoğunluğunu da ithal ediyoruz. Diğer taraftan silah imal ediyoruz, Afrin 'de kullandığımız silahların büyük bir kısmının tarafımızdan imal edildiğini övüne, övüne söylüyoruz. Bu övünülecek bir şey midir? Esas övünülmesi gereken şey; tarım ürünlerimizi, et ürünlerimizi, tohumlarımızı kendimizin üretmesi değil midir? Esas vatanseverlik olumlu şeyler üretmektir. Barut ve Kan kokan Orta Doğuya daha fazla Barut ve Kan kokusu ilave etmeyelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş, sözlerine katılıyorum. Üstelik bir de işin şu tarafı var: O çok övündüğümüz yerli silahlar Bursada üretilen Fiat, Renault, İzmit'te üretilen Hyundai, Adapazarı'nda üretilen Toyota otomobiller ne kadar yerli ise o kadar yerli. Ne helikopter, ne tank pancar motorla çalışmıyor. Yani aslında onları bile biz üretmiyoruz, montajını yapıp üzerine marka yazıyoruz. Bu arada tarımı, hayvancılığı öldürdük, yüzmilyarlarca doları betona gömdük, bunları gören yok.

      Sil
    2. Tarım ürünlerinin çoğunu ithal etmiyoruz. Hangi üründe ne kadar ithalat, ne kadar ihracat yapılıyor, ne kadar tüketim var TUİK'in sitesinde kalem kalem bulabilirsiniz. Türkiye'nin tarım üretimi (toplamda, değer olarak) azalmıyor, artıyor ve genel olarak katma değeri ürünlere yöneliyor. Türkiye gibi bir ülke için hala çok yetersiz ve verimlilikte alınacak çok mesafe var, ama ortada eskiden çok iyiydi, şimdi öldük bittik denilecek bir durum da yok. Bazı kesimler ne kadar sabit fikirli, slogancı ise, sürekli ezbere "tarım bitti, her şeyi ithal ediyoruz" diyenler de aynı durumda.

      Sil
  36. Jandarma devletlerin jandarmalığı da özel (askeri) şirketlere bırakmasına ne buyurursunuz hocam?

    Türkiyede de jandarmalık bırakılır mı sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. guvenlik hem ordu hem polis teskilati ozel sirketlere devredilmeli. cunku ordu hantal suan surekli gecmiste darbe yapmaya yeltendi. ozel sirketler hem polis hem de ordu yapilabilir. egitimde ozel olmali

      Sil
    2. Özel güvenlik firmalarına ordu ve polis teslim edilirmi arkadaş. Amerikanın yurtdışında terör oluşturmak için yaptığı sistem ve ülkelere dayatmaları özel güvenlik firmalarına devredin. ABD FETO ile birlikte kumpas yapıp gizli bilgileri çalmadılar mı ergenekon balyoz davaları üretip kozmik odaya yani yatak odasına girip türkiyenin savaş anındaki istihbari bütün bilgileri çalınmadı mı hala mı akıllanmadınız yaa. Arkadaş ABD kendi askerini savaşa göndermeyip paralı asker içinde güvenlik firmalarına parasını ödeyip ülkelerde kargaşa çıkartıyor sonra ölen kalan problemi yok çünkü farklı fakir ülkelerdede terör örgütlerini destekleyerek planlarına devam ediyor. Allah akıl fikir versin bu düşünce tamamen teslimiyet demek. Ordu dediğiniz insanın karısı eşi gibidir başkasına devredilmez anladınız mı, Özel olan şeylerde sadece eşler arasında bilinir dışarıya çıkmaz beyninizi çalıştırın biraz.

      Sil
  37. Sayın hocam, koca bir kitapta anlatılabilecek bir konuyu, 1 sayfaya sığdırıp kolay öğrenmemize katkı sağlayan gerçek bir öğretmensiniz. Size ne kadar teşekkür etsek azdır. Bütün yazılarınızı ilgiyle okuyor, payıma düşeni öğrenmeye çalışıyorum. Bu arada okuyucularınızın siru ve yorumları da öğrenmemize büyük katkı sağlıyor. Bu yazınıza yorum yapan sayın adsız: 07 mayıs/ 09.47 ilginç bir çıkarımda bulunup; güzel bir soru sormuş. Bu konuda gerçekten bir öngörünüz var mı? Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  38. Hocam sgk harcamaları için de aydınlatıcı yazı bekliyoruz

    YanıtlaSil
  39. Mahfi hocam emeğinize sağlık güzel yazınız için.
    "Veriler İçin Kaynak Notu" kısmındaki "database'den" kelimesi yerine "veri tabanı" yazarsanız memnun oluruz. =)
    Saygılar

    YanıtlaSil
  40. silaha ve insanlarınların birbirini öldürmek için harcadıgı paraya baktımda,hayret ettim içim gitti.bu paraları insanları yaşatmak için harcasalar, dünya ne güzel olurdu degilmi sayın hocam.saygılar sevgiler

    YanıtlaSil
  41. Hocam yazı için teşekkürler. Sizi seviyoruz. Tuhaf bir soru soracağım. Yurt dışına göç eden zenginler nedeniyle gelir adaletsizliği düzelir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel tuhaf bir soru,anlaşılan artık ilkokul öğrencisi bile ekonomiyi yakında takip etmeye başlamış.

      Sil
    2. Aslinda fena soru degil. Zenginler paralarini da gotururlerse ulke fakirlikte birlesmeye yakinsayscagi icin gelir adaletsizligi duzelmeye baslamis gibi gorunebilir.

      Sil
  42. FED Faiz Artışları ve ABD Tahvil Faizlerin artması gelişen ülkeleri tekrar 1998 Asya krizi gibi gelişen ve gelişmekte olan ülkeleri krize sokar mı sizce hocam.
    Daha önce bir yorumcu arkadaş ABD para dağıttı daha sonra dolar kuru yükseltip para toplamaya başlayınca faizlerde arttığını düşünürsek ülkeleri krize sokacak bu şekilde sömürü döngüsünü devam ettirecek demişti. Sizce gelişmekte olan ülkeler ABD nin bu tavrı ile ciddi krize girer mi, çünkü İrana yaptırım gelirse Türk lisarı için değer kaybı devam edecek ve En kötü ekonomik tablolardan biride Türkiyede olduğuna göre sanırım bu öngörü yada tahmin ciddi gibi ne dersiniz.

    YanıtlaSil
  43. Hocam artan döviz kuruyla birlikte hükümetin yaptığı ve telkinde bulunduğu politikaları irdeleyecek bir yazı kaleme almayı planlıyor musunuz?

    YanıtlaSil
  44. İnşaat sektörü İflas etti birçok devlet yardımına rağmen hareket yok. Devletin yeni açıkladığı KDV ve Faiz indirimleri olsa bile Mortgage krizi yaşanır. İpotekli satışlarında sonu geldi artık. Parasını tutan yarı fiyatına alır aynı binayı alır yakında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen katılıyorum. Olan yeni seçilecek CB ve hükümete olacak.

      Tam bir enkaz devralacaklar. Ülkeyi oerisan edenler yine mağduru oynayacaklar.

      Ülkeyi bu hale getirenlerden hesap sorulmazsa çark aynen devam eder.

      Bu ülkenin baştan sona reforme edilmesi lazım

      Sil
    2. Elimizdeki insan (secmen) malzemesi ayni kaldikca neyi nasil reforme edebilecegiz ki? Olabildigince deforme olmusuz zaten. Yurt disindan bilincli vatandas mi ithal edecegiz?

      Sil
    3. Bağlaçları yazmayı, büyük-küçük harf kullanımını bilmeyen birisinin ekonomik öngörülerini ciddiye alamayacağım.

      Sil
  45. Su anda TR'de 2 yillik tahvil faizleri 10 yilliklardan neden daha yüksek hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü kısa dönemde enflasyonun daha yüksek olacağı, uzun dönemde düşeceği tahmin ediliyor.

      Sil
  46. Pound hakkinda ne düşünüyorsunuz? Neden sistematik olarak yukseliyor Hocam?

    YanıtlaSil
  47. Mahfi hocam merhaba,
    Son iki yilda kamu bankalari kredi hacmini ikiye katladi. Pek cok sektorde ciddi sorunlar oldugu biliniyor. Buna ragmen kamu bankalarinda takip oranlari cok dusuk, ziraatte 1.8 ornegin yil sonunda. Tbb baskaninin aciklamalarinda olumsuzluk yok. Bankalarda ciddi veriler mevcut piyasaya yonelik. Yani tbb baskani cok az insanin erisebildigi bir veri kaynagindan besleniyor. Bu durumu degerlendirebilir misiniz. Her sey yolunda mi?
    Tesekurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen her şey sayılara tam zamanında yansımıyor.

      Sil
  48. merkez bankasi mudahele etsin yaniyoruz
    10milyar dolar piyasaya verse dolar duser dusmediginde bir daha 10 milyar dusene kadar piyasay doviz vermeli. dolar dusmeli fayizde dusmeli ki piyasa canlansin

    YanıtlaSil
  49. Mahi Hocam,
    Tabloyu dikkatle inceledim ancak bir nokltayı anlayamadım. 1991 Sovyetlerin dağılmasından sonra silah harcamaları artmaya devam etmiş. Açıkçası tam tersini beklerdim..Niçin böyle olmuş olabilir?

    YanıtlaSil
  50. Hocam İran yaptırımı doları nasıl yukarı çekiyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Petrol fiyatlarinin yukselecek olmasi Turkiye gibi enerji dolayisiyla cari acigi olan ulkelerin kurlarina etki ediyor. Sadece Turkiye degil Yen ve Frank gibi enerjide disa bagimli ulkelerin para birimlerine de risk olusturdugu soyleniyor.

      Kanada, Norvec, Rusya gibi net petrol ihrac eden ulkelerin de para birimlerine olumlu sonucu olacak.

      Gecmis yillardaki para birimlerinin degerleri ile petrol fiyatlari arasindaki etkilesimden bu sekilde bir sonuc cikartilmis.

      Sil
    2. Norvec ve azerbaycanda boyle bir sey sozkonusu degil. para birimleri degerlenmedi ki bu cift yonlu avantaj

      Sil
  51. Trump'ın İranla yaptığı nükleer anlaşmadan çekilmesi çok kötü oldu.
    Tekrar ambargo gelecektir. Bu ambargonun ciddiye alınmasını istiyorlarsa, önceki ambargoyu deleni çok ağır şekilde cezalandırmak zorundalar. Benim asıl korkum bu değil.Asıl korkum Bu cezayı başımızdaki iktidarın alternatif bir yöntemle ödemeye kalkması. Bu yöntem de Türkiye'nin İran'a savaş açması.
    Bütçe yalan söylemez. Türk ordusu gerçek bir savaşa girmenin ağırlığını kaldıracak durumda değil.
    Off, Trump'ın İranla yaptığı nükleer anlaşmadan çekilmesi çok kötü oldu.

    YanıtlaSil
  52. Sayın Hocam Seçime kadar Dolar 5 TL olur mu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olursa çok mutlu olurmusun?

      Sil
    2. Niye mutlu olayım arkadaşım dolar çıkınca mutlu mu olunur. Mal alacam ve her dolar çıktığında alım gücüm düşüyor bende alabildiğim kadar erken alırım malımı dimi. Dolar çıkmayacaksada çok mal alıp stok yapmanın anlamı yok çünkü ozamanda stok maliyetlerim olacak anladın mı. Herkesin aldığı ürünler dolara endeksli arabana aldığın yedek parça madeni yağ bile dolar üzerinden anladın mı. Ayrıca dolar çıkınca satışlarım duruyor satışlar durunca mutlu olur mu çok zekisin gerçekten kendi kendime zarar vermekten hoşlanmıyorum ben sende farklı sistem galiba.

      Sil
    3. Iyi de arkadaşım.. sordugun soru, Dolar 5 lira olur mu şeklinde.

      Yani kendine hedef bir rakam belirlemişsin. Sordugun da bu.. 5 olur mu..?

      Yaptığın iş gereği hedeflerin var belli. Sordugun farklı.

      Pekiyi sordugun soruya ve hedeflerine göre yıl sonunda Dolar 4,91 Olursa ne olacak. Sen kendini 5 e göre programlamışsın. Bu durumda 4,91 de problem yasamayacakmisin ..

      Sil
  53. Tekrar Varlık Barışı yapıldı
    Hocam Ekonomi başdöndürüyor artık. Sürekli Varlık Barışı, Vergi afları, KDV indirimleri Ekonomik paketler belirli gruplara ve sektörlere teşvikler inanılmaz bir ekonomik bunalım hali. Maliye Bakanı Naci Ağbal Varlık Barışı Kampanyası yaptık falan demiş. Hükümet Kampanyalarla mı yönetmeye başladı işler çok farklı yerlere gidiyor mutlaka sizinde bildikleriniz vardır. Sıkıntı çok mu derin ve büyük hocam.

    YanıtlaSil
  54. Olmaz güzel kardeşim,MB şahin duruşuyla gevşetecek doları.

    YanıtlaSil
  55. Yandaş medya yine sürmanşet..

    Beklenen müjde geldi..

    "Erdoğan açıklamıştı.. harekete geciliyor"

    "Formül bulundu. Dolar kurunu düşürmek için hükümet harakete geçti.. "

    YanıtlaSil
  56. Yüksek enflasyon ve yüksek kur seviyesini değerlendiren Şimşek, "Piyasalardaki endişeleri anlıyoruz. Enflasyonla mücadele sadece makro sorun olarak değil hükümet olarak en temel önceliklerimizden biri" dedi.

    Döviz piyasasının reel ekonomiden kopuk olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı, "Hem Merkez Bankası'nın atacağı adımlar hem seçim sonrası yeni reform hamlesiyle bu dönemin kapanacağını ümit ediyorum" diye konuştu.

    Şimşek, "'Seçim döneminde tedbir alınmayacak' yanlış bir yaklaşım, TCMB bağımsızdır" dedi.....Üstad sizin yorumunuz nedir belirten aciklama ile ilgili...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam 1359,
      Bugüne kadar bir şey yapmayan,
      zaten seçim döneminde hiç bir şey yapamaz.

      Boş boş konuşmuş yine.
      Bir de her lafının arkasına TCMB bağımsızdır demiyor mu?
      Gülmekten ölüyorum.

      Sil
  57. Suudi Arabistan'in silahlanmaya bu kadar para harcamasi savaş hazirligi anlamına gelmiyor mu Hocam? Sizce tehlike altında degil miyiz? Iran ile Turkiye'yi ayni anda yok etmeye calisacaklar gibi cok kotu bir dusunce icindeyim.

    YanıtlaSil
  58. TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalesi ne demek? Lutfen aciklar misiniz hocam?

    YanıtlaSil
  59. Selam 1706,
    Şu demek; cebimizde dolar yok,
    vadesi gelince dolar borcumuz ne kadar ise,
    size o kadar karşılığında TL verelim,
    ağzımızın tadı bozulmasın demek.

    YanıtlaSil
  60. Ekonomi bilim midir,kültür müdür?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bana gore kulturdur.
      bilim; edebiyat fizik kimya matematik ve felsefedir.
      ekonomi ise bir kulturdur.
      Ak partili olmak bir kulturdur
      ak parti felsefesi ise bir bilim dali

      Sil
    2. Ne bilim ne de kültürdür. Ekonomi paradır.

      Sil
  61. ekonomi nasil ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kime göre

      Sil
    2. Bu soruyu zamanında Demirel'e sormuşlar. Tek kelimeyle söylememi isterseniz iyi derim demiş ama iki kelimeyle söylememi isterseniz iyi değil derim demiş.

      Sil
  62. Pozitif bilimlerin değil de ekonominin popüler olmasını neye bağlıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın değişen tavrına değişerek uyum göstermesine.

      Sil
  63. Hocam konuyla alakası yok ama merkez bankasının tüpraşa düşük kurdan döviz verdiği yönünde haberler var yani rafineri çıkış fiyatları artmasın diye. Bu haberin aslı varmıdır?

    YanıtlaSil
  64. Yandaş medyanın son bombası ..

    "Müjdeler peş peşe açıklandı "

    "Bir indirim daha geldi"

    Okuduğunuzda hayatımız değişecek sanırsınız .

    Meğer konut kredi faizi 0,005 asagi çekilmiş.

    YanıtlaSil
  65. Hocam internetten bulamadım sorumun cevabını, soluğu burda aldım.pek anladığım bir konu diil ama.konut kredisi 0.97 ye düşmüş.bunun zararı ne olur.tanıdığa ev satışı var kredi çekmek için. fırsatçılar bu parayı alıp mevduata koysa karı olur mu.son sorum:ileride dünyada ders kitaplarına girermiyiz, bu akıl almaz uygulamalarla.Girersek ne ekonomisi diye isim koyarlar...Saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun zararı bankalar olur. Pahalı topladıkları parayı ucuza verince zarar ederler.
      Türkiye'ye benzer o kadar ekonomi ve o kadar siyasal hata var ki her bir ekonomi kitabına girse hatalardan doğrulara yer kalmaz.

      Sil
  66. Hocam SIPRI rakamları bana pek doğru gelmiyor...Savunma bakanlığının 2017 bütçesi 29 milyar TL idi bu 2018'de 40 milyar TL'ye çıkarıldı...Ama halen SIPRI'de yazdığı gibi 18 milyar dolar değil.İsrail 20 milyar Kore 40 milyar dolar harcıyor bizim rakamlarımız halen çok az.

    Buyrun NATO'nun Mart ayında yayınladığı rapor, Türkiye halen %2 hedefinden uzakta...Milli gelirinin %1.48'ini savunmaya harcıyor.
    https://www.nato.int/nato_static_fl2014/assets/pdf/pdf_2018_03/20180315_180315-pr2018-16-en.pdf

    YanıtlaSil
  67. Savunma bakanlığının 2017 bütçesi 29 milyar TL'idi 2018'de 40 milyar dolara çıkarıldı..Ortada 18 milyar dolar yok...

    NATO'nun mart ayında yayınlanan raporuna göre Türkiye GSYH'ının %1.48'ini savunmaya harcıyor ve dolayısıyla %2 hedefinden uzakta..
    https://www.nato.int/nato_static_fl2014/assets/pdf/pdf_2018_03/20180315_180315-pr2018-16-en.pdf

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!