Resesyon mu Stagflasyon mu?
Krizlerin
tanımları
Türkiye ekonomisine ilişkin
tahminler ortaya çıktıkça başta stagflasyon olmak üzere resesyon, slumpflasyon,
depresyon gibi kriz çeşidini tanımlayan kavramlar da ortada dolaşmaya başladı. Nerede
oluğumuzu ve nereye gittiğimizi belirlemeden önce bu kavramları bir kez daha ele
alalım.
Enflasyon
Enflasyon en basit tanımıyla
fiyatlar genel düzeyinde ortaya çıkan sürekli artış demektir. Bu basit tanımı
ayrıntılarıyla bir kez daha ortaya koyalım: (1) Tek tek fiyat artışları
enflasyon olarak tanımlanamaz. (2) Fiyatlar genel düzeyinin sürekli bir artış içinde
olması gereklidir. Bir veya birkaç malın fiyatının sürekli artış göstermesi, ya
da bütün malların bir defa artış göstermesi enflasyon değildir.
Deflasyon
Deflasyon en kısa tanımıyla
fiyatlar genel düzeyinde sürekli düşüş halidir. Burada dikkat edilmesi gereken
konu fiyat düşüşünün genel olması ve süreklilik göstermesidir. Bir başka
ifadeyle bir ya da iki malın fiyatının düşmesi ya da bütün malların fiyatının
bir defaya özgü olarak düşmesi deflasyon olarak tanımlanamaz.
Resesyon
Resesyon ekonomide küçülme
halidir. Bununla birlikte ekonomide bir çeyreklik dönemde yaşanacak bir küçülme
hali resesyon olarak tanımlanmamaktadır. Ekonomide üst üste iki çeyrek GSYH
küçülmesi yaşanmışsa resesyon söz konusu demektir.
Depresyon
Bir ekonomide ekonomik küçülmenin
sürekliliği ve diğer ekonomik faaliyetlerin uzun süre canlılığını yitirmesi
hali depresyon durumunu ifade eder.
Stagflasyon
Bir ekonomide enflasyon olgusu yaşanırken
ekonomi büyümüyorsa yani sıfır dolayında bir reel büyüme sergiliyorsa o
ekonomide stagflasyon (enflasyon içinde durgunluk) hali var demektir.
Slumpflasyon
Bir ekonomide enflasyon olgusu
yaşanırken ekonomi küçülüyorsa o ekonomide slumpflasyon (enflasyon içinde
küçülme) hali var demektir.
Bunlara ek olarak bir de genel
olarak kriz diye tanımlanmayan ama krize yakın bir durum vardır: Enflasyon
içinde büyüme. Bu, bir ekonomide reel büyümeye normal kabul edilen enflasyon oranının (yüzde
2 – 3) üzerinde bir enflasyonun eşlik etmesi halidir.
Türkiye’nin Bugünkü
Durumu
Elimizdeki son verilere göre
Türkiye yılın ilk yarısında yüzde 6,3 büyümüş durumda bulunuyor. Üçüncü
çeyrekte büyümenin düşeceği tahmin edilse de ilk 9 ayın büyümesinin yüzde 5
dolayında olacağı düşünülüyor. Eylül ayı sonu itibariyle enflasyon oranının da
yüzde 24,52 düzeyinde olduğunu dikkate alırsak Türkiye’nin mevcut durumunu enflasyon
içinde büyüme olarak tanımlamamız mümkün görünüyor. Son çeyrekte büyümenin biraz
daha gerilemesi ve yıllık büyümenin yüzde 3 – 4 arasında bir oranda olması
bekleniyor. Yılsonu enflasyon oranının da yüzde 25 dolayında olması halinde
Türkiye’nin 2018 yılını enflasyonun yükseldiği ve büyümenin düştüğü bir görünüm
içinde tamamlayacağı anlaşılıyor.
2019’da Ne
Bekleniyor?
2019’da Türkiye ekonomisinin
nasıl bir konumda olacağına ilişkin beklentiyi dayandırabileceğimiz iki güncel
tahmin seti var elimizde: Yeni Ekonomi Programı 2019 – 2021 ve IMF Dünya
Ekonomik Görünümü Raporu Ekim 2018. Bu iki setteki 2019 büyüme ve enflasyon tahminlerini
bir tabloda birlikte gösterelim.
2019
|
YEP
|
IMF
|
Büyüme
|
2,3
|
0,4
|
Enflasyon (yılsonu)
|
15,9
|
15,5
|
YEP tahminleri Türkiye’nin 2019’da
düşük büyüme ve yüksek enflasyon içinde olacağını buna karşılık IMF tahminleri
2019 yılında Türkiye’nin stagflasyon (enflasyon içinde durgunluk) yaşayacağını
anlatıyor. Ne var ki her iki tahmin seti de 2019 yılı için yıllık büyüme
oranlarını verdiği için çeyrek dönemler itibariyle durumun nasıl gelişeceğini
anlatmıyor. Örneğin IMF tahminlerinde 2019 yılının ilk iki çeyreği eksi
büyümeyi öngörüyorsa o zaman o dönemde ekonomi resesyona girecek demektir.
Hangi açıdan bakarsak bakalım
2019 yılında Türkiye büyük olasılıkla stagflasyon ve/veya resesyon olgusuyla
karşılaşacak gibi duruyor. İki çeyrekten öteye giden bir resesyon olgusu
yaşanırsa o zaman slumpflasyonu da görme olasılığı söz konusu olabilir.
Bu tahminler kuşkusuz eldeki
mevcut verilere ve uygulanmakta olan ekonomi politikasına bakılarak yapılan
tahminler. Türkiye doğru bir ekonomi politikası izlemeye başlarsa görünüm
değişebilir.
Valla bana gore belirleyici olacak olan Cari Dengedir.
YanıtlaSilCari denge acik verdigi muddetce bugunki sartlarda yeni kur ataklari bu enflasyonun yarattigi birikimli enflasyon farkindan dolayi beklenebilir. Eger yeni kur ataklari olursa sayet bu enflasyonun bugunki enflasyondan daha da yukselecegini kuculmenin ise adeta bir kader halini alacagini gosterecektir.
Cari acik ya kapanir ya kapanir baska caresi maresi yok bu isin.
Ben bu iktidarin yerinde olsam cari acigi kapatacak onlemleri almaya bakarim. Ozellikle luks tuketim pahalli mal ve urunlerde gumruk otv artik ne varsa arttirmaya bakarim. Boyelikle hem cari acigin kapanmasina fayda saglarim hem de butce dengesini fayda yaratirim.
Bu yukaridaki tablo ve bana gore degisik kriz tanimalamalarindan kurtulmanin yolu cari acigin kapanmasidir.
Oncelikle belirteyim kafaniza gore ithal bir urune yuksek vergi koyamazsiniz. Ayni urunun yerlisine de ayni vergiyi uygulamadiginizda altina imza attiginiz antlasmalara uymadiginiz icin bu sefer ceza odemek zorunda kalirsiniz.
SilLuks meselesi de tartisilacak bir konudur. Cogu insanin luks dedigine bir cogu temel gereksinim olarak gorebiliyor. Turkiye gibi gelir dagiliminin asiri bozuk oldugu ulkelerde bu kavramlari tanimlamak daha da zor olur.
1994 ve 2001de ilk olarak cari denge kapandi sonra kur dengesi saglandi sonra aylik enflasyonlarda iyilesme olustu daha sonra faizlerde gevseme oldu ve piyasa acildi ulke buyumeye basladi.
SilHer iki krizde de ilk kurtulus fisegi cari dengenin kapanmasiyla basladi. Ondan sonrasi da geldi. Turkiye cari dengeyi kapatmadan bu sureci atlatamaz!
Mesela 1994de cari denge kapanir kapanmaz kur yuksek enflasyona ragmen yaz aylarinda dustu. Daha sonra ayni yilin agustos ayindaki aylik tuketici enflasyon orani son 30 yilin en dusuk agustos ayi enflasyonu olarak kayitlara gecti. Daha sonraki donemlerde de krizden cikilmaya baslandi.
Ayni sey 2001de de oldu cari denge kapanana kadar kur artti. Cari denge kapandiktan sonra 2001 agustosundan itibaren kurda rahatlama stabilizasyon olustu dengelenme oldu. Daha sonraki aylarda da yilbasina dogru faizlerde yumusama inme olustu ve piyasa yavastan acilmaya basladi.Hatta 2002nin ilk aylarinda kurda gevseme dusme goruldu.Ayni zamanda faizlerde de dusme goruldu.
Kisaca anahtar kelime denge: cari dengedir. Cari denge kapanmadigi muddtece hangi para politikasini uygularsaniz uygulayin hengi ekonomik programi yaparsaniz yapin surec duzelmez.Ne olursa olsun tum aktorlerin bu dengeyi saglamaya yonelik uygulamalara agirlik vermesi lazimdir.
S&P Türkiyenin Resesyona girebileceğini yazmış. 2019 için Türkiye ekonomisinin 0,5 daralacağını tahmin etmiş.
YanıtlaSilHocam bankalardaki durum çok vahim sonuçlar vermemesi için enflasyona rağmen büyüme artık imkansız değil mi.
YanıtlaSilTürkiye ekonomisi tüm kredileri dibine kadar kullandı suan zaten para çevirme sıkıntısı yaşayan ekonomi zaten büyüyemez daralmaya mahkum olur.
Para politikası işverenleri kurtarmak için kötüye kullanilmasaydi ülke menfaatleri dusunulseydi bence faizler ve enflasyon bu durumda olmazdi.
Kaçınılmaz son 2019 Türkiye Ekonomik sıkıntısının baslangici olacak cikis ise yanlis politikalarla daha kotuye gidis olacak gibi gorunuyor.
Hocam yazı için teşekkürler.
YanıtlaSilİktisat bölümi öğrencisiyim sizden internetten ekonomi haberlerini takip edeceğim tavsiye edeceğiniz haber sitelerini varmıdır?
The Economist (ücretsiz olarak sınırlı takip imkanı var) ve Project Syndicate
SilHocam enflasyon sepetindeki ürünlerin fiyatlarını düşürerek enflasyon oranını düşük çıkarmanın uzun vadede etkisi nasıl olur?
YanıtlaSilBir süre kendimizi kandırmış oluruz. Uzun vadede önlem almak yerine kendimizi kandırmayı seçtiğimiz için etkisi çok daha ağır olur.
SilEnflasyon oraninin dusuk cikmasinin etkisi yil basinda maaslara ve ucretlere zam yaparken sahte enflasyon orani uzerinden zam yapilmasi olur (diplomasi sahte olanin enflasyon orani da sahte olur). Bunun da eger IMF gelseydi ucretlerden ve emekli maaslarindan yaptiracagi kesintiden bir farki olmaz ama kandirmaca vasitasiyla hayate gecirilmis olur. Sonucta gelir dagilimi daha da bozulur. Fakirlesme artar ama servet transferi devam eder.
SilHocam,,,
SilNTV deki Ekonomi yayınından ayrılınca bizde seyretmeyi terk ettik..SAdece yazılarınızdan takip etmeğe çalışıyoruz...ACABA başka bir kanalda yine Ekonomi programı yapmayı düşünmüyormusunuz...Ülkemizin yaşadığı bu dönemde, Halkın EKONOMİYİ doğru okuyup, doğru analiz yapacak insanlara ihtiyacı var...Syg:..
-Hocam verilere güveniyormusunuz yada TUİK verilerine inanıyormusunuz?
YanıtlaSil-Bu veri gizleme işi ortaya çıkarsa zaten güven olmayan ekonomi daha kötü sonuçlar ortaya koymaz mı?
-Devletin artık güven vermesi için kurumlarla uğraşmayı bırakması ve kendi tanıdıklarını ataması şaibeleri yol açmaz mı? Bu konuda hükümete yakın isimlerde çok şikayetçi liyakat ve ehliyet diyor?
-Hükümetin tekrar toplumsal barış huzur istikrar ve en önemlisi güven sağlaması için kurumların bağımsızlığı erkler ayrılığı gibi konularla adım atmasını bekleyen kesim artarken parlementer sisteme dönüş yapar mı veya yapmalı mı ?
- Kısa vadede çözülmeyecek kadar bozuk olan ekonomi için ilk önce güven adalet tesis etmek gerekirken hükümetin bu konuda kendi taraftarlarınıda artık kaybetmeye başladığını görerek sizce nasıl adım atmalı?
Saygılarımla.
Eğer sizin tahmin ettiğiniz gibi veriler güvenilir değilse sonuçları ağır olur.
SilTürkiye bu aşamada oy kaygısını ve taraftar yaklaşımını bırakarak doğru olanı yapmalı ve yapısal reformlara hemen başlamalı.
Veri gizleme olursa ve ortaya çıkarsa suriye savaşına müdahil olmamızdan daha ağır sonuçları olur
SilTürkiye ye kimse güven duymaz IMF 'den adamları içerde olmazsa zirnik koklatmazlar para bize sadaka gibi bile verilmez karsiliginda cok agir seyler isterler.
Türkiyenin dünyada itibarı kalmazsa katar bile tarafınıza bakmaz sahtekar olarak görürler uluslararası piyasayı manipüle etmekten yargilaniriz.
Yunanistan veri gizleme olayini 15 yil yapti. Hem de üyesi oldugu AB ye karsi.. sonucu biliyorsunuz..
SilHocam finans okur yazarı değilim ancak kafama takılan bir şey var. Bu büyümeler reel de olsa TL bazında hesaplanıyor değil mi? Bizim %4 büyüdüğümüzü, ABD’nin de yaklaşık bu oranlarda büyüdüğünü düşünsek bile kur yıl başından bu yana yaklaşık %60 değer kaybetmiş. Dolayısıyla ortada dünya piyasasına göre ciddi bir küçülme var diye düşünüyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Esasında bu oranları bir de kur etkisinden arındırmak gerekmez mi?
YanıtlaSilBen bu konuda bir kaç yazı yazmıştım.
SilSon paragraf gayet net ama, kör göze parmak hali şöyle: "Türkiye doğru bir ekonomi politikası izlemiyor".
YanıtlaSilDoğru ekonomi politikası: Yapısal reformları hayata geçirmek ve bunların etkisini göstermesini sabırla beklemek, sansasyon yaratıp durmamak (yapısal reform ne peki diye sormak yasak Mahfi hocaya artık, kaç kere yazacak yeter)
Hocam, siz bu yazinizi yayinladiginiz siralarda Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) Global Ratings, Türkiye'nin 2019 yılının ikinci çeyreğinde resesyona girebileceğini belirtti.
YanıtlaSilBeklenen son yaklasiyor mu Hocam. Yillik ihracatinin 2,5 Kati kisa vadeli dis borcu olan bir ülkenin iflasin esiginde oldugunu söyleyebilirmiyiz.?
Ülkeler iflas etmiyor, krize veya sıkıntıya giriyor.
SilElinize sağlık değerli hocam yanlış anlaşılma olmaması adına enflasyonun tüketici enflasyonu ve yıllık ortalama olduğunu ekleyebilir miyiz
YanıtlaSilEnflasyon oranları TÜFE'yi gösteriyor doğru ama oranlar ortalamayı değil yılsonunu gösteriyor. 2018'e göre düşüş beklendiği için ortalamalar biraz daha yüksek.
SilPeki hocam, sizce yukarıda YEP ve IMF tarafından verilen enflasyon tahmini ne kadar gerçekçi? Mevcut ekonomik durum gözönünde tutulduğunda?
SilHocam yapılacak belli bu toplum akıllanmaz.cok çalışır çok vergi öder.biraz toplanır.sonra birileri gelir yine pastayı toplar.
YanıtlaSilİstanbulda 250 gram ekmek 1,5 TL fiyattan satılıyor daha önce açıklanmış olan zam iptal edildi denildi 250 gram ekmek 1,25 TL fiyattan satılacak değişiklik yok demişti İstanbul Valisi. Fakat fırınlarda ekmek 1,5 TL olarak satılıyor demek ki sözde kalmış fiyat indirimi yapanları dinlememişler.
YanıtlaSil10 dönüm buğdayın bıraktığı para 4.000 tl.. bu paraya kim buğday üretir?
SilEkmek 2 tl olmazsa çiftçi buğday ekmez ithal buğday peşinde koşar durursun.
Hacı uyan artık hayatta herşey sebep sonuç ilişkisiyle yürür. Vermezsen alamazsın. Kimse anasından sen beleş hayat sür diye doğmadı... gerçek enflasyonun %70 olduğu bu ülkede ekmek en az 2.00 tl olmalı..
Şu anda uygulanan ekonomi programı yanlış mıdır ? Yanlış ise hata nerdedir ve doğrusu nasıl olmalıdır ?
YanıtlaSilTopyekün mücadele programı çalıntı’ iddiası
SilHazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, halkın gönüllü olarak enflasyonu düşürme hareketine katılmasını öngören “Enflasyonla Topyekün Mücadele” kampanyası, 1974 yılında dönemin ABD Başkanı Gerald Ford tarafından uygulanan enflasyonu düşürme kampanyasına benzetildi.
Albayrak'ın kampanya için Ford'dan esinlenmiş olabileceği ya da fikrin ABD şirketi McKinsey'den çıkmış olabileceği iddia ediliyor.
O DA LOGO YAPTIRMIŞTI
ABD Başkanı Richard Nixon'ın yardımcılığını yapan Gerald Ford, 1974 yılında Watergate skandalının patlak vermesi ve Nixon'un istifa etmek zorunda kalmasıyla başkanlık koltuğuna oturdu. Seçim kazanmadan başkan olan Ford, 1974 petrol krizinin de etkisiyle yüzde 12.3'e yükselen işsizlik ve yüzde 7'ye fırlayan enflasyonla karşı karşıya kaldı.
Başkan Ford, bunun üzerine enflasyonu aşağı çekmek için yeni bir program açıklamaya karar verdi. Kısaca WIN (Whip Inflation Now) olarak ifade edilen enflasyonu düşürme kampanyası, zorunlu fiyat indirimleri ya da kısıtlamaları yerine, vatandaşın gönüllü olarak kampanyaya katılması ve fiyatların gönüllü olarak aşağı çekilmesini öngörüyordu. Enflasyonla mücadeleyi gönüllü olarak destekleyenlerden WIN logosunu kullanmaları istendi. Logo sadece etiketlerle sınırlı kalmadı, WIN yazısının yer aldığı düğmeler, saatler, çantalar, beyzbol topları, tişörtler, küpeler bastırıldı. Logo hayatın birçok alanında kullanıldı. Ancak enflasyonu yükselten asıl nedenler ortadan kaldırılamadığı için bütün çabalara rağmen kampanya olumlu sonuç vermedi.
Enflasyonla Topyekün Mücadele Kampanyası, ABD Başkanı Gerald Ford'un 1974 yılında yaptığı kampanyaya benzetiliyor. Albayrak'ın bu kampanyadan esinlenmiş olabileceği veya fikrin McKinsey'den çıkmış olabileceği iddia ediliyor.
"Ancak enflasyonu yükselten asıl nedenler ortadan kaldırılamadığı için bütün çabalara rağmen kampanya olumlu sonuç vermedi.". Anlastildi, RTE baskan kaldigi surece enflasyon dusmeyecek cunku memlekete guvensizlikten dolayi doviz girmeyecek ve TL deger kaybetmeye devam edecek. 2020'de yeni bir erken genel secim var demektir bu. Yoksa, Nikolay Cavuseku.
Silhocam gerek içsel gerekse de dışsal iktisadi konjonktür türkiyenin önce stagflasyona sonra da muhtemelen slumpflasyona gidecek gibi görünüyor. özellikle üfe nin çok yükselmiş olması ve dış borç stokunun çevrilmesinde başlayan zorlanma önce büyüme ivmesinin giderek düşerek bu yıl sonunda sert daralma yapacağını gösteriyor. 2019 yılında ise bu içsel yükselen trende giren enflasyon ve faiz artış baskısı eğer kurlar ciddi oranda geriletilemezse ki küresel gelişmeler bunu gösteriyor enflasyon-faiz-kur üçgeninde ciddi kısır döngüye içerisine düşeceğimizi ve bunun da bir müddet sonra yüksek enflasyon(maliyet enflasyonu) ve ekonomik daralma eşliğinde slumpflasyona dönüşeceğini düşünüyorum. en azından bu yolda hızla ilerlediğimiz kanaatindeyim hocam. hocam sizce stagflasyon mu yoksa slumpflasyon mu daha ağır basıyor 2019 yılında?. iyi çalışmalar..
YanıtlaSil2019'da sırasıyla stagflasyon, resesyon ve slumpflasyon yaşayabiliriz.
Silhocam galiba ortaya karışık söylemişler.
SilEvet, yemegin sonunda da turşu var.
SilNe turşusu?
SilAcur turşusu iyi gider.
SilDolar tuşusu
SilÇok eğlenceli bir yazıydı hocam özellikle "doğru bir ekonomi politikası izlemeye başlarsa görünüm değişebilir", bu kısmına çok güldüm hocam.
YanıtlaSilGüldüğünüz maalesef sizin de içinde yaşadığınız durum aslında. Acı tarafı o.
SilVatandaşı olmasak eğlenceli ülke aslında hocam :) Hocam yaklaşık 1.5 senedir düşündüğüm ancak cevabını bulamadığım,benim için oldukça karmaşık bir soruyu size sormak istiyorum. Zenginlik nedir? Ölçütü nelerdir? Biz kimlere zengin deriz? Zenginliğin kıstası ile alakalı açıklama yapamayacak kadar derin bir boşluk var kafamda. Sevgiler Sayın hocam.
SilBakanın enflasyonda oynama yapacağı kanaati oluştu. Zira, bakan önce Eylül enflasyonu yüksek çıkınca, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanını değiştirdi. Başkan Vekili Enver Taştı gitti, yerine Enerji Bakanlığı Maden İşleri Başkan Yardımcısını getirdi.
YanıtlaSil1: Bu tayin zamanlama ve uzmanlık açısından hükümetin enflasyonla oynayacağını gösteriyor. Piyasalar bu sorunu algıladı.
2: Piyasalar programı da inandırıcı bulmadı.
Enflasyon AKP iktidarında yüzde 10 dolayında kronikleşmişken son yıllarda kur artışları ithalat maliyetlerini artırdı. Bu maliyetler de TÜFE'ye yansıdı.
Merkez Bankası'nın 2003 temel yılı TÜFE bazlı reel kur endeksine göre Eylül ayı ortalaması olarak, TL yüzde 38.38 daha düşük değerdedir.
Bugün için Reel Kur Endeksine göre denge kuru bir dolar 377.11 TL'dir. Bu dengeyi sağlamadığınız sürece üretimde ithal girdi malları maliyet artışı yaratacaktır.
Dolar kuru da topyekûn mücadele ile düşmüyor. Düşmez. Piyasa bu hesabı yapamayacak kadar safsa, zaten batmak zorunda kalır.
O halde enflasyonu düşürmek istiyorsak, önce ithal girdileri içeride üretmeliyiz. Bunun için yatırım yapmalıyız. Ancak yatırım ortamı yoksa kimse yatırım yapmaz. Demek ki yatırım ortamı yaratmalıyız.
Siyasi ve hukuki altyapıyı düzeltmeliyiz.Yetmedi kur dışında, kronik enflasyon için yapısal sorunları çözmek gerekir. Bunun için de bir istikrar planı hazırlamak gerekir. Aksi hâlde enflasyona müdahale ile ve algı yaratarak bu sorunu bir süre ertelemiş oluruz.Bugünkü iktidar bunu yapar mı? Yapmaz. Aksi halde başkanlık sisteminden vazgeçmesi veya daha demokratik bir sisteme dönmesi gerekir. O zaman geriye, algı yaratmak ve müdahale kalıyor. Elbette ki üretici de, tüketici de bu gerçeği anlayacak kadar bilinç sahibidir.Dahası da, enflasyon verilerine müdahale, haksız rekabet yaratır.
İki örnek vereyim... Enflasyonu düşük gösterirseniz, bankalar da mevduata düşük faiz verir. Tasarruf sahibinin fiilî satın alma gücü düşer. Mevduat sahibinden bankalar gelir transfer edilir.Devlete borç verenler de reel olarak eksi faiz alırlar, tasarruf sahibinden devlet gizli vergi almış olur.
Sonuç; Siyasi iktidar bu kararları panik içinde alıyor. Aksi halde bu kadar yanlışları bir arada yapamaz.
Hepsi dogru. Bence kararlari alan siyasi iktidar degil, tek bir kisi. Onun da bilgisi imam hatip ile sinirli ve durumun farkinda degil. Tam bir hayal dunyasinda yasiyor. Sahte diplomayla ancak bu kadar oluyor tabi.
Sil17:06 keşke dediğin gibi bilgisiz olsa bilgi verecek bulunurdu ama .. nesil yetiştireceğiz dediğinden beri bu günlerin gelip insanların bi umut uyanmasını beklemekle geçti ömrüm böylede geçecek sanırım hala bizim allahımız var diyolar ve halk amin diyor :(
SilYazılarınızı sanki hep okurlar da biraz daha az üzülsün diye bir ümit havası vererek bitiriyorsunuz. “Türkiye doğru bir ekonomimi politikası ...”.
YanıtlaSilBunun olmayacağını ben biliyorum, ve eminim ki siz de ayni dusuncedesinizdir.
Dolayısıyla asıl yazmanızı dilediğim konu bu ekonomik politikalar hakkında doğru kararlar alınmazsa, 5-10 ve hatta 20 sene sonra karşımıza çıkacak Türkiye hakkında öngörüleriniz veya ekonomistlerin ders kitablarinda konu çeken gerçek senaryolar var mi diye sormak istemiştim.
Teşekkürler.
Onlar buranın boyutunu aştığı için Değişim Sürecinde Türkiye kitabımda yer aldı.
SilYanitiniz icin tesekkurler.
SilKitabinizi hemen alacagim...
Butun kitaplarinizi alip, guzel bir tatile cikip hepsini okumak gibi bir fantezi belirdi bir an icin gozumun onunde.
Hocam, Turkiyedeki kanun koyucularin ekonomiyi duzeltmek istedigine dair bir suphemiz olmasa gerek. Aksakliklar ve duzensizlikler yanlislikla girilen bir yoldan donulememesi veya yanlis yerlerden kilavuzluk alinmasi veya eski uygulamalarin fazla kucumsenmesi gibi durumlarla aciklanabilir mi?
YanıtlaSilSanmam. Daha çok yanlış bilgi ve belki bazı takıntılarla açıklanabilir.
Silhocam enflasyonla mücade planını nasıl buldunuz? %10 indirim hakkında ne düşünüyorsunuz? Saygılarımla.
YanıtlaSil1970'lerde olsa sonuç verirdi ama bugünün dünyasında bu tür önlemler aleyhte sonuçlar verir.
SilHocamm bunlar hiçbir şey yapamaz resmenn insanları kandırıyorlar.
YanıtlaSilMeselenin ozu su, kanacak kadar salak varsa ve cok sayidaysa, bir kandiran mutlaka bulunur.
SilEmeğinize sağlık hocam. Halk icinde enflasyondan anlaşılan genelde TÜFE oluyor. Hükümette bugüne kadar bu gözle bakıp, talebi kısmaya yönelik politikalara yöneldi. Günümüzde enflasyon açısından Türkiye'de temel sorunun ÜFE'deki artışlar olduğunu söyleyebilir miyiz ?
YanıtlaSilİkisini de sürükleyen temel unsur kurdaki ve risklerdeki yükseliş.
SilErdoğan İş Bankası CHP hisselerini Hazineye devrini MHP ile birlikte yapalım hazineye devredelim demiş. Para bitti galiba eski veresiye defterleri açıldığına göre işler çok bozuk demektir. İşsizlik maaşlarını da başka bankalara verdiklerine göre bankaların çok ciddi para sıkıntısı var demektir.
YanıtlaSilRahip Brunson konusunda da karar yargının hukuk ne karar verir bilemem demiş, biz hukuk devleti Cumhurbaşkanı olarak karara uymak zorundayız demiş.
Muhtemelen haftaya pazartesi piyasalar biraz daha dalgalanacak.
Hocam yazı için teşekkürler.
YanıtlaSilFaizlerin artmasına rağmen kur ve enflasyon oranı düşmüyor çünkü enflasyon kaynağı maliyettir(kur).
-kredi faizlerinin %10 düşmesi
-ürünlerde en az %10 indirim
talebi artırır ve mevcut enflasyon+ÜFE etkisi+faiz etk+indirim etk enflasyon oranı yükselir. Maliyet enflasyonuna talep enflasyonu da eklenir.
Enflasyon yukarıda yazdığı gibi fiyatların sürekli ve hissedilir artmasıdır. Halkın alım gücünün düşmesi değil. Bu, enflasyonun sonucudur. Halkın alım gücünü artırmaya çalışarak(faiz,indirim vb.ile) talebi yani enflasyonu artırırız.
Bence alım gücünü artırmaya çalışmak yerine enflasyonu düşürmeye odaklanmalıyız bir de reel enflasyon, nominal enflasyon gibi kavramları kullanmalıyız belki de ne dersiniz?
Çok doğru diyorsunuz ama demekle olmuyor biliyorsunuz.
SilTeşekkürler Hocam.
YanıtlaSilSoru: 5 yıldır aynı ideoloji, söylem, uygulama ve kadrolarla ekonomiyi batıran yönetimin başarı hikayesi yazarak aynı ülke ekonomisini düzlüğe çıkartması mümkün mü?
Biliyorum ekonomi bilimiyle ilgili bir soru olmadı ama çok da yanlış bir soru değil sanırım.
Saygılar
Yanlış değil.
Sil5 Milyon suriyeliyi memleketlerine geri gönderelim talep enflasyonu düşer, olmadı diğer 5 milyon yabancı kaçak çalışanlarıda geri gönderelim talep enflasyonu daha da düşer, olmadı 5 milyonda türk vatandaşını yurt dışına çalışmaya gönderelim çalışıp bize döviz göndersinler ozaman enflasyon kalmaz dimi hocam ?
YanıtlaSilIste bu..Bu ülke böyle evlatlar da yetistiriyor.
SilKalmaz yavrucum, enflasyon filan kalmaz. Hadi sutunu ic de yat uyu. Tatli ruyalar. Enflasyon cikarsa da reiz onu bi guzel dover.
SilKardeş biliyormusun,
SilHerkesi gönderince enflasyon 0 a iniyor.
Necmettin Batırel ironisi yapmış arkadaş. Merkez Bankasının yerinde olsam ilk önce bir 10 milyar satarım piyasa şok olur dedi, olmadı bir 10 milyar daha yetmedi bir 10 milyar daha satarım bitti.
SilHerkes gülmüştü ozaman Necmettin Batırel denilen ekonomi dehasına, Şimdi de arkadaş onun ironisi olmuş çok güzeldi ama beğendim gülerek okudum yazınızı. Diğer arkadaşlar espriyi anlamamış ama Necmettin Batırel youtube videosunu izlesinler gülmekten ölürler.
https://www.youtube.com/watch?v=Vpy-NZH_28g
İzleyin gülme garantili.
2016'da dış borç konulu bir yazınızın ekindeki 3. Tabloda "dış borç ödemeleri projeksiyonu" olarak 2019 yılı için kamu+özel (anapara +faiz) toplam 47,8 milyar dolar öngörü belirtmişsiniz. Oysa siz de dahil tüm takip ettiğim kişiler "önümüzdeki 12 ay içinde anapara ve faiz geri ödemeleri için 180 milyar dolarlık kaynak bulmalıyız" demekte. 2016 da kullanılan veriler mi yanlıştı? 2 yılda çok şey mi değişti? Ben mi sayıları yanlış yorumluyorum? Son olarak 180 milyar dolarlık geri ödemenin aylık takvimini nereden bulabilirim? Sağolun.
YanıtlaSilBuna ilk sorduğunuz yerde yanıt verdim.
SilGünaydın Hocam. Kusura bakmayın, yanıtınızı göremiyorum, sisteme yüklenmemiş veya silinmiş olabilir mi?
SilBir daha yazayım. 2016'da bu projeksiyon Hazinece yapılırken sonraki aylarda yapılacak olan borçlanmaları kapsamıyordu. Sonraki aylarda vadesi 2018'e denk gelecek mesela 1 yıllık veya 2 yıllık (ki özel kesim borçlanmasının çoğu böyle) borçlanma yapılmışsa o 47,8'in içinde yer almıyor. Bir de dış borç ile dış yükümlülük aynı kavram değil. Dış borç sadece alınan borçları, kredileri kapsıyor oysa dış yükümlülük vadesi 2018'de dolacak olan yabancıların mevduatlarını da kapsıyor.
SilHocam inşaat yatırımlarında kullanılan girdiler ithalatta sermaye malı mı ara malı olarak mı geçiyor?
YanıtlaSilAra malı.
SilHocam merhaba ben bankacılık ve finans yüksek lisans öğrencisiyim size ancak burdan ulaşabildim , konuyla alakasız ama size bir sorum olacaktı . Ekonomi ve finans hakkında bi araştırma sorusu var mı aklınızda içinde bağımlı ve bağımsız değişkenleri bulabileceğim bol kaynaklı bir soru
SilHocam sizce YEP'in açıklanan hedeflere ulaşılabilirlik açısından (enflasyon,faiz ve kur) hangisine daha ağırlık vermesi gerekiyordu?
YanıtlaSilSaygılarımla.
Enflasyona ağırlık verilse ötekileri de bir şekilde kapsar.
SilHocam piyasalarda işlem yapmak için temel ve teknik analizi öğrenmek istiyorum. Bana kaynak önerir misiniz, nasıl öğrenebilirim??
YanıtlaSilBenim uzmanlık alanımın dışında. Bunu borsada işlem yapanlara sormak lazım.
Silali persembe nin teknik analiz mi dedin hadi canim sende kitabi.
SilTeknik ve Temel analiz öğrenmek istiyorum dediğinize göre yenisiniz bu işte,
SilO zaman bulabildiğiniz her şeyi okumanız en iyisi.
Merhaba hocam,
YanıtlaSilYazı için teşekkürler.
Slumpflasyonun 2. paragrafında
...normalin enflasyon oranının ... denilen kısmı biraz açabilir misiniz.
Saygılarımla
Normalin sözcüğü yanlış olmuş. Doğrusu Normal kabul edilen olmalıydı. Düzeltiyorum.
SilHocam yazılarınız için teşekkürler. Sizce kurun bir davanın sonucuna bağlı olması doğru birşey midir? Gelişmekte olan ülkelerde başka örneği var mıdır? Onu da geçtim tarihte bir örneği var mıdır?
YanıtlaSilEğer dış finansmana aşırı bağımlı bir ekonomi söz konusu bu finansmanın sağlandığı yerlerle sorun yaratan bu gibi olaylar ister istemez kuru etkiler. Örnekleri var.
SilHocam açıklanan enflasyonla topyekün mücadele planını ve diğer beyanları planları nasıl buluyorsunuz, piyasaya güven verdi mi bizi kurtarır mı bu dilemmadan ?
YanıtlaSilBen bunun bir plan olduğu kanısında değilim. Kapalı ekonomi, sermaye hareketlerinin kısıtlı olduğu dönemden kalma önlemler bugünün açık ekonomi ve sermaye hareketleri dünyasında pek bir etki yaratamaz. Hatta uzun dönemde aleyhte sonuçlara yol açabilir.
SilHocam, bazi Ekonomistler 2020 ortalarinda filmin tamamen kopacagini söylüyorlar. Uznun dönemde derken ayni kanidamisiniz?
SilFilm kisa metrajli cikti, cok daha erken bitecek. Bitecek de nasil bitecek mesele bu. Sinama yanmasa bari.
SilHocam makro olarak bişey yapamıyoruz. Peki bireysel olarak alabileceğimiz tedbir/önerileriniz var mı?
YanıtlaSilŞimdiye kadar önlem almadıysanız artık pek de yapacak bir şey yok.
SilBireysel olarak akli basinda vatandaslarimiz son 16 yildir ülkeleri icin geregini yaptilar. Siz de bunlardan birisiniz sanirim.
SilGeldigimiz nokta bireysel olarak hem siyasi, hem sosyal hem de ekonomik olarak yapacagimiz birsey kalmadi. Ok yaydan cikdi.
Yapmaniz gereken (cok afedersiniz) dötü kurtarmak. Ben öyle düsünüyor, yapiyor ve bireysel olarak önlem almaya calisiyorum. Döviz ve altin almaya calisiyorum ekonomik gücüm elverdigince.
Aynı soruyu birisi bana sordu,
Sil4 ay önce alabildiğin kadar kredi al, dövize yüklen,
Yapabildiğin kadar vade yap demiştim.
2 yıldır bunu soranlara evi 3-5 e bakmadan hemen satın,
kiraya geçin, döviz tutun dedim.
Beni dinleyen bir tanıdığım oldu,
O da benzerini düşünüyormuş,
İstanbul kozyatağında ofisi vardı,
O zamanlar 900bin TL civarında iken benzer ofis fiyatları.
6-7 ay satabilmek için uğraştı,
en sonunda 825bin TL ye birini buldu güç bela sattı,
Geçen sene kasım ayı idi.
180bin Euro alabildi.
Hatta bir miktar üzülmüştü,
100bin TL ucuza gitti diye.
Onun alt kat komşusu tok satıcı idi,
1 milyondan aşağı satmam diyordu,
Hatta bizimkine kızmış piyasayı düşürdün diye,
Şimdi, 1 milyona satmam diyen Sahibinden e ilan koymuş,
800bin e satmaya çalışıyor,
Etrafındaki ofisler ise 750 bin TL satış fiyatı koymuşlar.
Bizimki şimdi alsam diyor 2 tane aynı ofisten alıyorum.
Ama almıyor, henüz alım zamanı değil.
Piyasada kan çıkmadı daha,
Kan gelmesi lazım alım için,
Şu anda o bölgeden ofis alsan,
Kiracı bulamazsın, ölü yatırım olur.
Şu anda nakitte kalın.
Nakit nakit nakit...
Dogru ekonomik politika nedir? Faiz artislari da tıkanıkligi arttiriyor.
YanıtlaSilÇok Çalış, Az Tüket, Çok Tasarruf yap. Petrol Rezervi Olmayan Başarılı Ülkeler Bunu Yapıyor. BAŞARILI OLANI TAKİP ET, BAŞARIRSIN!
SilDoğru ekonomik politika, iki alt politikanın yani para politikası ve maliye politikasının aynı yönde ve aynı amaca doğru yürümesidir. Para politikası enflasyonla mücadelede kullanılırken maliye politikası büyümeyi artırmaya çalışıyorsa bugünkü sonuçlar çıkar ortaya.
SilCumhurbaşkanlığı kararına göre, döviz cinsinden alınan kredilerin TL’ye çevrilmesi durumunda yapılandırma tarihindeki Merkez Bankası kuru esas alınacak.
YanıtlaSilBu bir anlamda sabir kur uygulamasina hazirlik olabilir mi?
Daha cok kambiyo rejimi degisikligine hazirlik gibi geldi. Dovisin yasaklanmasi gibi mesela.
SilBu, dalgalı kur rejiminde müdahale demektir. Sonucu iyi olmayabilir.
SilMerhaba hocam, yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum. Bankacı olarak yazıyorum aslında dalgalı kura müdahale olmamakla birlikte şirket bazında faydalı ve doğru olduğunu düşünüyorum.
SilMaliyetleri döviz olan bir çok şirket döviz geliri olmasa da döviz kredileri kullandı. Gelinen noktada bir çok firma artık kur artışlarından dolayı ödeme yapsalar dahi borçları azalmadı. Bunun için örneğin bugün yapilandirma yapan bir firma için 5.87 usd / tl kuru ile işlemin tamamlanması firmalar için makul görülüyor.
Sorun bence kullanılan bu dolarların ithalat nedeniyle yurtdışına çıkması ve döviz bekleyen bankaya tl girmesi nedeniyle oluşan pozisyon açığı oluyor.
Saygılarımla
Peki hükümet neden mevcut durumu inkar ediyor. Neden açıklamıyorlar, bu inkarcı tavırın bize ne yararı oluyor?
YanıtlaSilBize bir yarari yok, hatta zarari var. Kendilerine yayari var. Kendilerine oy verenlerin illuzyona inanip oy vermeye devam etmesini istiyorlar. Sen bu soruyu sorabildigine gore o suruye mensup degilsin zaten.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilKur artışı mi enflasyonu tetikler yoksa enflasyon mu kur artışını tetikler?
İkisi de birbirini etkiler. Kısır döngü ortaya çıkar.
SilNeden Altınbaş Üniversitesi,
YanıtlaSilBu kararınızda ne etkili oldu?
Çünkü çoğu kişi adını bile bilmiyor.
İyi yolda ilerleyen bir üniversite, hocaları iyi. Rektör beni davet etti ve uzun uzun konuştuk. Bana hiçbir kısıt koymadılar. Yeni yerleşkesi de iyi. Üniversiteyi halka da açıyorlar. Ayda bir Çarşamba akşamları herkese açık tartışmalı konferanslar düzenlenecek ve ben de konuşmacı olacağım. Özellikle halka açılması hoşuma gitti.
SilHer sene anıtkabire gider misiniz?
YanıtlaSilSen gidermisin, derya hanim/bey?
SilÖnemli olan ikide bir Anıtkabire gitmek değil, Atatürk'ün düşüncelerini, devrimlerini anlayıp onları ileri götürmeye çalışmaktır.
SilYapısal reformlara başlıyoruz demek o kadar zor ki gündemde ekonomi enflasyon yerine İsmet İnönü’nün salladığı bayrak konuşuluyor. Birileri iyi danışmanlık cidden ne zaman sıkıntı olsa ölmüş birinin yaptıklarını konuşuyorlar.Gerçek enflasyon rakamlarını açıklayan kriz kelimesini kullanan kim varsa artık yok :) Ekonomiye dönersek hocam yep rakamları zaten masallar kadar iyimser. IMF rakamlarına bakarsak iki çeyrek üst üste düşüş yaşamamız olası gibi duruyor. Ama tabi ben bunun seçimlerden önce olacağını düşünmüyorum. O zamana kadar bir şekilde ittire ittire biraz daha dayanırlar. Seçimlerden sonra allah yardımcımız olsun. Bakalım o zaman İsmet İnönü ne yapacak . Hocam son bir soru; yep’in bişey ifade etmediği malum yapısal reformlar da hayal. İsmet İnönü 2019 da bayrak sallar mı sizce de ? :)
YanıtlaSil2019 veya belki sonrasinda bayrak sallayan ismet inonu olmayacak. Zamani gelmek uzere, artik Mesut Barzani bayrak sallayacak. Ne bayragi oldugunu tahmin edersin herhalde.
SilSen tahmin edebiliyorsan bende ederim herhalde ama bu ülkede bayrak sallamanın o kadar kolay olmadığını da sen tahmin edersin herhalde. Hele ki o bayrak pkk/pyd bayrağı ise.
SilMerhaba Hocam bana göre haziranda ülkede yaşanan kur artışından meydana gelen ekonomik durum çokta kötü değildi. Ancak süreç çok ama çok kötü yönetildi. Hem iktidarın söylemleri, muhalefetin anlamsız eleştirileri liyakata uygun olmayan atamalar durumu dahada kötüleştirdi ve bu gidişle daha da kötüye gidecek diye düşünüyorum, sizce de öylemi.
YanıtlaSilAyrıca bildiğim kadarıyla yaklaşık yüzyıl önce maliye bilimi iktisattan ayrıldı. Dünyanın şimdi ki durumuna bakarsak ekonomi büyüyor ve gelişiyor. hazine, maliye ve ekonomi bakanlığının birleştirilmesi ne kadar doğru
Heee.. aynen dedigin gibi. Aslinda Ekonomimiz cok güclüydü. ihracatimiz rekorlar kiriyor, issizlik taban yapmis neredeyse issiz sayisi sifir. Tarimsal üretimde rekorlar kiriyor Dünyaya et ve ot ihrac ediyorduk. Son 15 yilda yüzlerce sanayi tesisi acildi istihdam patladi, üretim fazlaligindan Katar"a her ay 500 milyon dolarlik hibe tarimsal ürün gönderiliyordu. Uzatmayalim… Haziranda aniden hic geregi yokken, 16 yil ülkeyi mükemmel yönetenler 1 ayda cok kötü yönetmeye basladilar… Hele hele muhalefetin o anlamsiz elestirileri yok mu.. iste herseyin sebebi bu elestirirler. Saglam temelli oldugu yillarca meydanlarda naralar atilarak ifade edilen Dünyanin en büyük ekonomilerinden Türkiye ekonomisi muhalefetin "Anlamsiz " elestirilerinden birden cöküverdi.. O muhalefet yok mu o muhalefet. herseyin sebebi o muhalefet.
Sil15 yil Cemaat ile ülkenin tüm kurumlarini "liyakatli" muhterem hocaefendinin imamlari ile yönetirken.. aniden Uygun olmayan atamalar yapmaya basladilar.. Allahin isi iste. onlarin hic sucu yok aslinda.
Iste bu kafalardan bu ülkede milyonlarca var oldugu sürece………
Allah sizi beter etsin.
Hocam Ağustos'ta cari fazla verdik ve büyük ihtimal Eylül'de de cari fazla vereceğiz. Eylül'e kadar yaklaşık 8 milyar dolar dış borç azaldı ama mb rezervleri çok daha fazla azaldı aradaki döviz farkı nereden kaynaklanıyor olabilir?
YanıtlaSilCari fazla iyidir,
SilBaşkanlık sistemi ile ekonomimiz kaynak bulmaya başlamıştır.
Daha da devamı gelecek.
Merhaba; Son günlerde ülkenin bulunduğu Ekonokik durumu böyle güzel anlatan bir yazı okumadım. Teşekkürler
YanıtlaSilNOT :
Ben Adandan yazıyorum ; 07 Ekim 2018 Pazar günü pazara gittim, Pazarda Ekim ayında Domates 6 TL ve üzümün 5 TL. Kırmızı Biberin de 5 TL olduğunu gördüm ! inananmadım
Teşekkür ederim. Maalesef öyle kimse gördüğü fiyatlara inanamıyor.
SilMerhaba; Son günlerde ülkenin bulunduğu Ekonokik durumu böyle güzel anlatan bir yazı okumadım. Teşekkürler
YanıtlaSilNOT :
Ben Adandan yazıyorum ; 07 Ekim 2018 Pazar günü pazara gittim, Pazarda Ekim ayında Domates 6 TL ve üzümün 5 TL. Kırmızı Biberin de 5 TL olduğunu gördüm ! inananmadım
Agaa kaç yıldır pazara uğramıyordun..
SilMahfi Bey,
YanıtlaSilÖğretmen gibisiniz.
Hoca zaten.
Sil:-)
SilMahfi bey ben nefes almadan yaşayabiliyorum.
YanıtlaSilSırrımı size de göstermemi ister misiniz?
Bakırköy deki hastaneye internet bağlatmışlar.
SilBu coğrafyada nefes alarak yaşamak daha büyük mucize.
SilŞiddeti savunan biri değilim.
YanıtlaSilBu ülkeyi, 68 yıldır aklında taşıyan bir vatandaş ve akademisyen olarak gözlem ve öngörünüz nedir:
Ekonomik kriz derinleştikçe, insanların, marketleri yağmaladığı, mağazaların camlarını kırdığı, arabaları parçalayıp yaktığı, hem kendi aralarında hem emniyet güçleri ile çatıştığı günler gelir mi Mahfi bey?
Eğer cevabınız "Hayır, gelmez" ise, başka neler olabilir peki? Türkiye'yi yakından tanıyan biri olarak birkaç öngörünüzü yazar mısınız?
(Böyle günlerin gelmesi için can atan kişilerden değilim. Sadece sizin görüşünüzü öğrenmek için sordum.)
Bu dediklerinizi Türk halkı yapmaz ama dışardan getirilen 5 Milyon Suriyeli kullanılabilir sonuçta bizim değerlerimiz ile Suriyeli değerleri çok farklı birbirinden sanırım söylemek istediğiniz Türk halkı için değil.
SilYabancılar bu zor durumlarda her zaman sorun olmuşlardır kullanışlı ve kullanıma çok açık olurlar ayrıca ülkemizde sadece 5 milyon suriyeli yoktur. Türkmenistan, Özbekistan, Afrikalı, ıraklı, İranlı, Afganistanlı, Pakistanlı, Arnavut, Gürcistanlı, Bulgaristanlı vb. birçok ülkeye mensup insan kaçak olarak çalıştığı için durumun kontrol dışına çıkması ABD destekli güçler ile yapılabilir ki sorumlusu tamamen hükümettir küreselleşme ile her ülkeden insanı kendi içine doldurma çabası sonucu at izi it izi ile karışmış durumdadır.
Şuan ülkemizde bu kaçak yabancıların çoğu ülkelerine istihbarat sağlamaktadır bu çok normal eğer kapı açıksa içeri girerler tabi ki suriyeli istihbaratçılar daha önemli çünkü onlarda bizim kaos ortamını yaşamamızı isteyebilirler sebebi siyasi çünkü biz onların ülkesine karışmış olduk. belki söylenmiyor ama suriyeden ceza evlerinden kaçan birçok insan bizde şuan masum olarak gösteriliyor. Bu yanlış dış politikaların sorumlusu emin olun dış güçler değil İç güçler yani gücü elinde tutan hükümetindir.
Yukarida Nikolay Cavusesku'dan bahsettim, ne anlama geldigini hic dusundun mu? O donemde Romanya'nin dis borcu sifirdi.
SilMadem çoğumuz matematik biliyoruz o zaman ben söyleyeyim: Kayıt dışı rakamlarla birlikte toplam 10 milyon mülteci var. Her biri en az 5 çocuk doğurma kapasitesine sahip. Üstelik erken yaşta evleniyorlar. Daha da güneyden gelmeye devam ediyorlar. T.C. vatandaşları ise artık fazla çocuk yapmıyor. Üstelik erken yaşta evlenmiyorlar. Bu durumda ülkenin 30 yıl sonra ki görünümünün neye dönüşeceğini anlamak zor değil. Son söz: Avrupa bu stratejiyle çok büyük hata yaptı. Kendi kuyusunu kazdı. Artık Orta doğu kendi kapılarında. Sıra kendilerine gelecek...
Sil40 katır mı, 40 satır mı?
YanıtlaSilSatırlı 40 katır seçeneği unutulmuş.
Bizim durumumuz bu daha uygun.
Bizim durumumuz hem 40 katır hem 40 satır.
SilRahip Bronsun'u bıraksalar hukukun bağımsızlığı zedelendi diyerek, sıcak para akışını daha da azaltacaklar; bırakmasan 2 tweet atacak elin adamı, dolar yine çıkak 7 TL'ye. Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal. Cendereye girince çıkmak çok zor hocam.
YanıtlaSilBence Brunson bayatladı,
SilBunu gönderelim,
Yerine başka bir papaz tutuklayalım.
Böylece elimizde yine bir papaz olur,
Amerigalılar da sevindirik olur papazımız serbest diye,
Brunson'un tutuklu olduğunu 2 yılda anlamışlardı,
Yeni papazın tutuklandığını da 2020 den önce anlamazlar.
Bul papazı, sal papazı yapalım.
o nedenle en iyi çözüm hukuki alt yapı kurup bu tür durumlarda adamı suçlu bulup afla bırakmak olabilirdi. dostumuzu üzmeyelim ama kişi suçlu demekle hem büyüklük bizde kalır hemde boyun eğmemiş gibi olurduk çok daha iyi bir imaj çizilmiş olurdu. ne şiş yanardı ne kebap, arka plandada ne pazarlık yapılacaksa yapılırdı, adamı 2.5 yıl yargılamaz 6 ay yargılayıp suçlu bulurduk, afda ne zaman uzlaşılırsa o zaman çıkardı. oysa şimdiki görüntü yargı açısından feci, suçluysa istensede bırakamaz, suçlu değilse neden 2 yıl yattı. sen akıllı olmaya bakmalısın sakız verirsen çiğnerler bundan normal bir şey yok.
SilHocam stagflasyon ortamlarda hangisi daha iyi kazandirir.dolar borsa altin nasil bir strateji olmali
YanıtlaSilStagflasyonda hedef kazanmak değil mevcudu korumaktır.
SilSon zamanlarda, hükümete çok yakın ve hatta Beştepe tarafından görevlendirilmiş kişilerle çok fazla muhatap oluyorsunuz. Özellikle akademi cenahından ve özel sektörden.
YanıtlaSilİsim yazarım ama başınızı derde sokmak istemem.
Bu tavırlarınızdan vazgeçseniz iyi olmaz mı? Biz (okuyucularınız) size bağımsız olduğunuz için saygı duyuyoruz Mahfi bey.
Aklıma fanatik filmi geldi,
SilHocam bu arkadaş sizi öyle sahipleniyor ki,
Hükümetten kıskanıyor.
tarafsız olmanın zorluğu bu, eğer sana el uzatılırsa sende elini uzatmak zorundasın aksi halde taraf oluyorsun.
Silİçten daha kolay. Bilmem anlatabildim mi?
SilBen herkesle hiçbir ayırım yapmadan muhatap olurum, dinlerlerse fikirlerimi anlatır ve onları da dinlerim. Bu beni ne hükümet yanlısı ne de karşıtı yapmaz merak etmeyin. Bilime bağlı kalırsanız taraftar olmazsınız.
Silİkinci cümledeki yapmaz sözcüğü Türkçe kuralları gereği yapar olacaktı
SilHocam Merhabalar.
YanıtlaSilBugüne kadar ki bizimle paylaştığınız bilgi birikiminiz ve anlayışın için öncelikle çok teşekkür ederim.Hocam ülkemizin ekonomisi başta olmak üzeri farklı alanlar yazılar paylaşiyorsunuz bu biz gençler için büyük bir velinimet.Benim sorum şu;sizin gibi böyle ekonomi başta olmak üzere farklı alanlarda kalemini kullanan dünyadan (abd,ing,alm,çin) blog açan Ekonomistler var mı varsa link paylaşır misinız.Yazınız bizi dünya da ne oluyor düşüncesi itiyor ve merak uyandırıyor.
Çok teşekkür ederim. Ben yazarlardan daha çok The Economist ve Financial Times okuyorum. Bir de Project Syndicate'i izliyorum.
SilMerhaba, yazinizda cok fazla imla hatasi var. Okurken gozum acidi (ciddiyim). Biraz daha ozenli yazmaniz mumkun mu?
SilHocam, güzel, ayrıntılı ve bilgilendirici yazınız için çok teşekkürler, ellerinize sağlık. İnşallah birileri bu feryatları duyar da en kısa sürede birşeyler yaparlar. Sevgi ve saygılarımla 😊
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocam merhaba. Bu açıklanan enflasyonla mücadeleyle ilgili bişey sormak istiyorum. % 25 olan tüfe yapılan %10 indirim le artmaz mi nasıl olsa toplum fiyatlar daha da artar düşüncesiyle ayrıca üfe tufe arasındaki farkı da önümüzdeki aylarda üretici açılan makası ister istemez yansitacak fiyatlara. Bize iktisat derslerinde böyle durumlarda enflasyonu düşürmek için sıkı maliye politikası uygulanır denirdi ama sanırım bizim bakanın günü kurtarma seçime hazirlik programı denebilir. üzülerek takip ediyorum gelişmeleri.
YanıtlaSilHer şeyden önce bu tür önlemler günümüz dünyasında geçerli önlemler değil.
SilBence Hükümet beceriksiz olduğunu kabul etmeli, piyasadan daha fazla para çekmeyi haketmediğinden, vergileri indirmeli...
SilHocam..Fiyatlarin yukselmemesi icin onlem almak insanlarin satin alma gucunu dusurmemeye ugrasmak demek. Bu sekilde talep artisi olusmaz mi, bu da enflasyonu yukseltmez mi? Ki zaten halihazirda 25%. Hatta belki de insanlar ileride fiyatlarin daha da yukselecegini dusunup yarinin alışverişini bugunden yaparsa talep artis hizi daha da yukselebilir.
YanıtlaSilBu durumda, soyle mi dusunmeliyim: Devlet piyasaya gizliden ve/veya aciktan mudahale ederek fiyat artisini engelleyecek. Talep artsa da fiyatlar yukselmeyecek, firmalar artan talebin saglikli ve reel bir talep olmadigini bilerek hareket edecek.
hocam degerli bir cok ekonomist konusmalarinda size atıfta bulunuyor, toplum olarak her konuda cahil oldugumuz gibi ekonomi konusundada cok cahiliz, sizin yazilariniz anlatimlariniz kamu yararina, yine ulkeyi kurtaracaksak calisip okuyup bilinclenerek kurtaracagiz herkese ve herşeye inat bilimsellik diyorum. saygilar
YanıtlaSilUmarım dediğiniz gibi olur
SilMerkez Bankası para politikası kurulu toplantısı 25.Ekim.2018 tarihin de faiz artırımı bekliyormusunuz?
YanıtlaSilBir sonraki toplantı tarihi Merkez Bankası para politikası kurulu toplantısı 13.Aralık.2018 tarihi de, faiz artımı Ekim toplantısında yapılmaz ise tekrar geç kalınmış olur mu ?
Açıklanan Enflasyonla topyekün mücadele kararı tüketimi destekleyici olacağı için enflasyon beklentisi yerinde kalmış olsa dahi faiz oranı ile aynı kaldığı için hatta faiz enflasyondan düşük kaldığı için faiz artırımı gerekmez mi ?
Bu kez faiz politikasının yârini rahip politikası alıyor gibi.
Silİlk yapısal reform yönetimin yumuşak geçişiyle olur, lakin yargılanır, ceza alır,kaçar. Başka türlü imkansız.
YanıtlaSilbu ekonomide herşeyin yaşanacağı zaten muhtemel... ufak bir kutu peynir için raflara bakıyorsun ; 10 tl..Kurları ne yapsan da bir türlü düşüremiyorsun.Otomobilde ve bilinçsizce yapılan konutlarda müthiş bir talep azalışı var. Üni mezunu gençler ve eğitimli insanlar gelecekte rahat yaşamak ve iş bulamadıkları için başka ülkelere göçüyor..gel gelelim toplumda müthiş bir tüketim çılgınlığı ve israf ta var..Bir zamanlar varlık barışı ve kayıt dışı ekonominin de muhtemelen katkısı olmuştur ama bu 2001 krizinden daha etkili gelecek gibi ilerde..?
YanıtlaSilözel sektörün ödeyeceği dış borç miktarı 440 milyar dolar ve ne merkez rezevleri yeterli ne de şirket bilançoları yeterli bu borçlar için...
YanıtlaSilBuna karşılık avm de mağazaların tl ile kiralanmasından tut,tl yi koruma adına ve enflasyonu düşürme adına yüzde 10 luk fiyat indirimleri gibi tuhaf tedbirler alınıyor...
ama aynı zamanda bir havalimanımız varken ve fabrika açılıp gençler başta olmak üzere üretime teşvik edilmesi gerekirken en büyük havalimanını yapmaya çalışıyoruz..Böyle ekonomi düzelir mi mahfi bey ?
Türkiye'nin toplam dış borç stoku 457 milyar Dolar. Özel sektörün dış borcu 317 milyar Dolar, kalan 140 milyar Dolar da kamu kesiminin borcu.
SilBu tuhaf önlemlerle ekonomi düzelmez.
475 milyar in vadesi gelince odeyemezsek ne olur mağfiret bey bu en kotu seneryomudur
Silsiz anlatınca ben anlıyorum hocam
YanıtlaSilhocam koşun, elinizdeki dolarları hemen tl'ye çeviriniz, baksanıza feci bir düşüş var,,,
YanıtlaSilHocam dolardaki düşüş devam edecek mi? Yoksa bir süreliğine düşüp sonra tekrar bir artış mi olacak? Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
YanıtlaSilTeşekkürler...
457. Milyar doları vadesinde istememe durumu olabilirmi bu en kotu seneryomudur mağfi bey tsk
YanıtlaSilhocam sizi uzun zamandur takip ediyorum ve ilk kez soru sormak istedim yanıtlarsanız sevinirim merak ettiğim bir konu var..
YanıtlaSilŞu an ekonomide gıda fiyatlarındaki artışın nedeni fırsatçılık deniliyor..Dolar fiyatlarının artmasına bağlanan artan fiyatlar kurdaki düşüşe rağmen neden düşmüyor..Örneğin tavuk fiyatları aşırı zamlandı..Bunun nedeni neydi?Maliyet enflasyonu mu yoksa başka birşeymi?
Hocam Merhaba, Enflasyon tanımı ile ilgili iki sorum olacak:
YanıtlaSil- “Fiyatlar genel düzeyinin sürekli bir artış içinde olması gereklidir. … bütün malların bir defa artış göstermesi enflasyon değildir.” diyoruz.. ülkemizde son dönemde döviz fiyatlarının artışı nedeniyle ilgili her ürüne bir defa zam yapılmış olsa enflasyon olmaz mı? Hesaplama yapılırken bu nasıl elimine ediliyor?
- Tanımdaki “süreklilik” hangi aralıklarla ölçülüyor, aylık, yıllık?
Saygılarımla,
Hocam merhaba benim size sorum şu olacak dolar düştüğü halde şuan fiyatlar düşmüyor bunun nedenini açıklayabilir misiniz ?
YanıtlaSilhocam bir ekonomi sürekli olarak stagflasyonda kalabilir mi ya da başka konjonktüre evrilebilir mi?
YanıtlaSil