Dünyanın ve Türkiye'nin Ekonomik Görünümü: 2019 – 2020

IMF, 2019 Yılı Dünya Ekonomik Görünümü Raporunu yayınladı. Raporun adı tam da içinde bulunduğumuz durumu özetliyor: ‘Yavaşlayan Büyüme, İstikrarsız Toparlanma.’

IMF’ye göre 2017 yılında yaşanan ve 2018 yılının başlarında da devam eden güçlü büyümeden sonra 2018 yılının ikinci yarısından başlayarak yeni bazı etkiler ortaya çıktı ve bu etkiler dünya büyümesini düşürdü. Bu etkiler içinde en önemlilerinden birisi Çin’in yaşadığı istikrarsızlığı toparlamaya yönelik düzenleyici girişimlerinin ekonomide yol açtığı sıkılaşma ve ABD ile girdiği ticaret savaşının yarattığı ihracat düşüşüydü. Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi konumundaki Euro Bölgesinde yaşanan endişelerin yarattığı ekonomik düşüş de buna eklenince güven unsuru ciddi biçimde yara aldı. Bu güven kaybı gelişme yolundaki ekonomilerde yabancı kaynağa erişim sıkıntıları ortaya çıkarınca o ekonomilerde de yavaşlama görüldü.

Bu gelişmelerin sonucu olarak 2018’in ikinci yarısından itibaren dünya büyümesinin hızı düştü. Dünya ekonomik büyümesi 2001 – 2010 arasında yüzde 3,9, 2011 – 2018 arasında da yüzde 3,6 idi. IMF’nin dünya için 2019 büyüme beklentisi yüzde 3,3. IMF, 2019 yılında gelişmiş 39 ekonominin ortalama olarak yüzde 1,8, gelişmekte olan 155 ekonominin ortalama olarak yüzde 4,4 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor.

2018 yılı itibarıyla dünya GSYH’si 84,7 trilyon Dolar, yıl ortası nüfusu da 7,8 milyar kişi olarak tahmin ediliyor. Buna göre dünyanın ekonomik görünümü şöyle.

2018 (GSYH Payı Satınalma Gücü Paritesine Göre Hesaplanmıştır)
Sayı
GSYH Payı (%)
İhracat Payı (%)
Nüfus Payı (%)
Toplam Ekonomi
194
100,0
100,0
100,0
Gelişmiş Ekonomiler
39
40,8
63,0
14,3
     ABD
15,2
10,1
4,4
     Euro Bölgesi
19
11,4
26,3
4,5
     Japonya
4,1
3,7
1,7
Yükselen Ekonomiler ve Gelişen Ekonomiler
155
59,2
37,0
85,7
     Çin
18,7
10,7
18,7
     Hindistan
7,8
2,3
17,9
     Rusya
3,1
2,0
1,9
     Brezilya
2,5
1,1
2,8
     Türkiye
1,7
1,0
1,1

Tabloya göre dünya GSYH’sinin yüzde 41’i dünya nüfusunun yüzde 14,3’üne sahip olan 39 gelişmiş ekonomiye, GSYH’nin yüzde 59,2’si de dünya nüfusunda yüzde 85,7 paya sahip 155 gelişen ekonomiye ait bulunuyor.  

Satın alma gücü paritesine göre hesaplanan dünya GSYH’sinden en büyük payı yüzde 18,7 ile Çin alıyor onu yüzde 15,2 ile ABD ve yüzde 11,4 ile Euro Bölgesi izliyor. Türkiye, satınalma gücü paritesine göre hesaplanan dünya GSYH’sinden yüzde 1,7 pay alıyor.  

Aşağıdaki tablolarda 2019 ve 2020 yıllarında bazı ekonomilerin en önemli makroekonomik göstergeleri konusunda IMF’nin tahminleri yer alıyor.   

2019
Büyüme
Enflasyon (Ortalama)
Enflasyon (yılsonu)
Cari Denge / GSYH (%)
İşsizlik Oranı
ABD
2,3
2,0
2,7
-2,4
3,8
Euro Bölgesi
1,3
1,3
1,4
2,9
8,0
Japonya
1,0
1,1
1,7
3,5
2,4
Almanya
0,8
1,3
1,6
7,1
3,4
Çin
6,3
2,3
2,2
0,4
3,8
Hindistan
7,3
3,9
4,1
-2,5
-
Brezilya
2,1
3,6
3,6
-1,7
11,4
G. Afrika
1,2
5
5,3
-3,4
27,5
Türkiye
-2,5
17,5
15,5
0,7
12,7

2020
Büyüme
Enflasyon (Ort.)
Enflasyon (yılsonu)
Cari Denge/GSYH
ABD
1,9
2,7
2,7
-2,6
Euro Bölgesi
1,5
1,6
1,6
2,8
Japonya
0,5
1,5
1,0
3,6
Almanya
1,4
1,7
1,8
6,8
Çin
6,1
2,5
2,5
0,3
Hindistan
7,5
4,2
4,3
-2,4
Brezilya
2,5
4,1
4,0
-1,6
G. Afrika
1,5
5,4
5,5
-3,7
Türkiye
2,5
14,1
14,0
-0,4

Bu tablolara göre genel görünüm önümüzdeki iki yılda dünyayı oldukça durağan bir ekonomik gidişin beklediği biçimindedir. Buna karşılık IMF’nin, diğer birçok kurumun tahmininden farklı olarak, raporunun adında yer alan istikrarsız toparlanma ifadesinde de değinildiği gibi resesyon beklemediği anlaşılıyor.  

Türkiye 2019 ve 2020 Tahminleri
IMF’nin 2019 Dünya Ekonomik Raporu veri setinde Türkiye ile ilgili olarak yer alan tahminler şöyledir.

Türkiye Ekonomisi
Birim
2019
2020
GSYH (TL)
Milyar TL
4.026
4.596
GSYH (USD)
Milyar USD
706
810
Yıl Ortası Nüfusu
Milyon
83
84
GSYH (Kişi Başına USD)
USD
8.507
9.633
GSYH Büyümesi
%
-2,5
2,5
Enflasyon (ortalama)
%
17,5
14,1
Enflasyon (yılsonu)
%
15,5
14,0
Kamu Borç Yükü
%
29,9
28,3
Cari Denge
Milyar USD
5,0
-3,4
Cari Denge/GSYH
%
0,7
-0,4
Yıllık Ortalama USD/TL Kuru
5,70
5,67

IMF, Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 2,5 oranında bir küçülme yaşayacağını tahmin ediyor (Ekim 2018'de yayınlanan raporda IMF'nin 2019 tahmini yüzde 0,4 büyüme idi.) Bu küçülme yine IMF tahminlerinde yer aldığı gibi yıllık yüzde 17,5 gibi yüksek bir enflasyon oranıyla birleşecekse Türkiye 2018 yılının son çeyreğinde girdiği slumpflasyonda 2019 yılında en azından bir süre kalacak gibi görünmektedir. Buna karşılık 2020 yılında eğer IMF’nin beklediği gerçekleşir ve yüzde 2,5 oranında bir büyüme yakalanırsa Türkiye, son üç krizde yaşadığı gibi bu krizden de yine V şeklinde çıkacak demektir.

Son 20 yıla ilişkin olarak Türkiye’nin içinde yer aldığı yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülkeler kategorisin ortalama kişi başına gelir artışıyla Türkiye’nin kişi başına gelir artışını karşılaştırmalı olarak ele alırsak karşımıza şöyle bir grafik çıkıyor (grafik, IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Nisan 2019 veri setindeki verilerden yararlanılarak tarafımızdan hazırlanmıştır):


Grafik 2010 – 2015 arasında Türkiye’de kişi başına gelirin gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) kategorisinin üzerinde olduğunu, 2013 yılında başlayan ivme kaybıyla birlikte Türkiye kişi başına gelirinin hızlı bir gerilemeye girdiğini, 2015 yılında GOÜ ortalamasının altına düştüğünü ve düşüşün izleyen yıllarda devam ettiğini gösteriyor. 

IMF’nin tahmini gerçekleşir de Türkiye’nin GSYH’si 2019 yılında 706 milyar dolara gerilerse Türkiye dünya sıralamasında 18’inci sıradaki yerini de kaybedebilir. Yine aynı şekilde IMF’nin tahmini gerçekleşir ve Türkiye 8.507 dolarlık kişi başına gelir düzeyine gerilerse dünya sıralamasında çok ciddi bir yer kaybı yaşar ve orta gelir tuzağından çıkış umutları da iyice zayıflar.  

IMF, 2019 yılında Türkiye’nin yaklaşık 5 milyar dolar cari fazla vereceğini tahmin ediyor. Ne yazık ki olumlu görünen bu gelişme ekonominin küçülmesinden kaynaklanıyor. Öte yandan petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan artışlar bu şekilde devam ederse bu cari fazla tahmini bu düzeyin altına gerileyebilir.  

Özetle söylemek gerekirse eğer IMF’nin tahminleri gerçekleşirse Türkiye’nin önünde sıkıntılı 2 yıl var demektir.

Yorumlar

  1. Hocam bu güzel yazı için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Hocam son tabloda 2019’da GSYH ‘si 4.026 mlr tl olan Türkiye 2020’de %2.5 büyürse 4.596 mlr tl hesaplamışsınız.Bir yanlışlık var sanırım.Zira GSYH(Usd) 2019 da 706 ‘dan 2020 de 810’a çıkması için %10 üzeri büyümesi gerekmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hesap bana ait değil IMF'nin hesabı. Hesap yanlış değil enflasyonu da katmanız gerek. Çünkü bunlar cari fiyatlarla hesaplanıp sonra kura bölünüyor.

      Sil
  3. Teşekkürler hocam. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Hocam eğer V gibi bir çıkma söz konusu ise 2021 sonrası umut verici gibi gözükmüyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gibi ama önümüzdeki çok sıkıntılı 2 yıl nasıl geçecek bakalım

      Sil
    2. V nedir açıklar mısınız

      Sil
    3. V nedir?

      Krize girdik, Vınnladık çıktık demektir.

      L nedir?

      Krize girdik, Leyn nerdeyiz biz diye durup durup etrafa bakındık, demektir.

      Sil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müfettişlik sınavları iyi bir seçenek olabilir

      Sil
  6. Hocam merhaba, kur ortalaması her iki yıl içinde aynı görünmektedir. Siz kur tahmini vermiyorsunuz biliyorum. Ama bu durumun gerçekleşme olasılığı var mı? You tube da Twitter da en ünlü ekonomistlerin yaptığı gerçekçi tahminleri telafuz bile etmek istemiyorum. Saygılarımla. Elinize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence kur tahmini çok iyimser, anladığım kadarıyla cari açığın düşesine paralel olarak öyle öngörülmüş.

      Sil
  7. Hocam yılda %5 büyüme gerçekleştirecek V ekonomimiz varsa krizi fazla abartıldı demektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. V şeklinde ivmeyi kimse beklemesin derim. V şeklindeki her iktisadi kriz genel olarak bankacılık kaynaklı krizlerde olur. çünkü sisteme kaynağı enjekte edince sistem tekrar çalışıp da kredi mekanizması devreye sokulur ve para yani kan akışı başlar ve kriz hızla yok olur. ancak sorunun kaynağı reel ekonomi tarafı yani üretim olunca sorunun derinliği büyük demektir. yani sorun kalpte değil beyinde demektir. öyle sadece kaynak verelim de hemen düzelsin diyemezsiniz çünkü düzelmez hatta sorunları finanse ettiğiniz için iyice büyür ve beyin kanseri haline gelir ve ekonomi ölüme doğru gider. şu anda türkiyenin sorunu aynen budur. ımf tahminleri sadece bizi kandırmaya çalışmaktır.ımf de çözüm olamaz zaten. çözüm derin ve güçlü bir iktisadi paradigma değişiminden geçiyor. bu da öncelikle iflasların önünü açıp çürükleri sistemden ayıklamaktan ve kalan nispeten sağlam iktisat stokuyla bu paradigmayı sağlayabilmekle mümkündür. V değil önümüzdeki süreç L şeklinde iktisadi ivmenin daha kuvvetli olasılık olduğunu ortaya koyuyor. ya da uzun vadede U hatta tabanı biraz daha geniş bir U ivmesinin de muhtemel olabileceğini gösteriyor.

      Sil
  8. IMF’nin 2020 için verdigi tahminleri fazla iyimser buldum ki yazinin sonunda Mahfi Hocamin cari fazla degeri için petrol fiyatlarinin degisimine bagli olarak bu gerçeklesmeyebilir seklinde düsündügünü gördüm. Bunun yaninda dis pazarlarda bir yavaslama/durgunluk olmasi halinde 5 milyar dolarlik cari fazla hayalden de öteye geçmis olur. Türkiye ekonomisinin 2020 ile V seklinde yükselebilmesinin kosulu ise bu cari fazla tahmininin gerçeklesmesidir ve bu olmazsa vah ki ne vah halimize...

    YanıtlaSil
  9. Hocam yazı için teşekkürler. Dolar kuru tahmini çok düşük değil mi? Dolar kurunun daha yüksek olması durumunda GSYH(USD) daha da kötü görünecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de düşük ama anladığım kadarıyla cari açığın cari fazlaya dönüşmesi tahminine dayanıyor.

      Sil
  10. Hocam, IMF tablosunda 2019 ortalama dolar kuru 5,70, 2020 ise 5,67 olarak görünüyor. Bir hata mı var diye tahmini 2020(TL) GSYH'yı 5,67'ye böldüm, gerçekten 810 çıktı. Eğer IMF bu değerleri veriyorsa meşhur fıkradaki gibi ya hesap yapmayı bilmiyorlar ya da doların önümüzdeki yıl aşırı şekilde değer kaybedeceğini düşünüyorlar. Ben başka bir seçenek göremedim. Aksi takdirde kendi iyimser 2020 TR enflasyon tahminleri olan %14'e rağmen TL'nin dolar karşısında değer kazanması lâzım. Hadi %3 tahmini ABD enflasyonunu da düşsek ekstra hiçbir şey olmasa bile %11'lik bir değer artışı ile doların 2020'de en az 6,30 gibi bir yerlerde olması lazım değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen. Enflasyon oranı artışta ama dolarda değişim yok, bu mumkun degil. IMF ne yapmak nereye varmak istemektedir anlamadım

      Sil
    2. bence imf 2019 daki muhtemel daralmadan sonra kendisinin devreye gireceğini yani ülkeye döviz girişi olacağını hesaplayarak bu tahminleri yapmış.

      Sil
    3. cari fazla verirsen mümkün.

      Sil
    4. IMF dis guclerin etkisi altinda olabilir

      Sil
  11. Temel Ekonomik Büyüklükler 2019(2) 2020(2)
    BÜYÜME
    GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) 4.450 5.150
    GSYH (Milyar Dolar, Cari Fiyatlarla) 795 858
    Ortalama Dolar Kuru (T) 5,60 6,00

    YEP ile IMF Tahminleri yaklaşık %12'lik bir fark oluşuyor bu durumda hocam.

    YanıtlaSil
  12. Altay dağlarındaki bütün şamanları tek tek ziyaret ederek, Mahfi Eğilmez'in vefatından önce son kez siyasete girmesi için büyüler yaptırttım.

    Mahfi Eğilmez'in gün içinde üniversiteye gidip gelirken kullandığı güzergâha bu büyülerin parçalarını serpiştirdim.

    Büyüler tutacak ve Mahfi bey siyasete girecek.

    MAHFİ EĞİLMEZ
    TÜRKİYE YENİLMEZ

    [Muhtemelen yeni bir erken seçim olacak, 2023'ten önce olacağı kesin.]

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş, o Şamanlar da başları sıkışınca telepati ve telekinezi yolu ile Mahfi hoca'ya danışıyorlar. Mahfi hoca hayatında siyasete hiç girmedi ki "son kez" girsin. Girse girse "ilk kez" girer, onu da yapmayacağını defalarca deklare etti. Bence bu şartlarda senin büyüler tutmaz, Şamanlar seni kandırmışlar. Çok para kaptırmamışsındır umarım...

      Sil
    2. 23.06, mehmet bahçeli, altaylardan şamanları toplamış, reisin emrine vermiş.
      Senin şamanının üfürükleri yetmez.

      Sil
  13. Hocam nasıl adalet eğitim sistemini duzeltecegiz nasıl gelişim sagliyacagiz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önce bu sistemi düzeltmeye soyunanlar adil olacak. Sonrası kendiliğinden gelir.

      Sil
  14. Kerem İNANIR10 Nisan 2019 00:30

    Önümüzde sadece sıkıntılı 2 yıl mı var yoksa daha fazla mı bilemiyorum hocam :(
    Ayrıntılı yazı için teşekkürler, emeğinize sağlık, sevgiler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür sıkıntılar 2 yıldan fazla sürmez sonra ya düzeltme olur ya da batış.

      Sil
  15. Saygıdeğer ve sevgili hocam
    Öncelikle bizi aydintlattiginiz için çok teşekkür ederim. Ülkenin yarısından fazlasının iktisatçı olduğu bu ülkede ( her tarafa niteliksiz iibf açanlara eleştiridir bu) herkese ekonomi öğretiyorsunuz Çok teşekkür ederim.
    Benim sorum: dış ticaret alanında çalışmak isteyen biri için önümüzdeki yıllar nasıl geçecek. TL nin değerini düştüğünden ihracatimiz artar mı ve bu diş ticaret sektöründe yarar mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazi dahil, son 5 yaziya bir göz atarsaniz sordugunuz sorunun cevabini fazlasiyla bulacaksiniz.

      Herseyi nokta atisi hazir bekliyorsunuz. Bu sordugunuzu Hocanin ve gercekten cok degerli yorumcularin yazdiklarindan siz cikaricaksiniz.

      Dis ticaret alaninda calismak isteyen birinin en azindan temel konulara Hakim olmasi gerekmez mi?

      ""TL nin değerini düştüğünden ihracatimiz artar mı ve bu diş ticaret sektöründe yarar mı ? ""
      sorusunu Ticaret Lisesinde ögretmenimize sorardik.






      Sil
    2. adsız 09:49 peki ticaret lisesinde öğretmeninize kurlar yükseldiğinde ara mallar ve sermaye mallarını nasıl ithal edip de üretim yapacağız ve ihracatımız artsa dahi ihracatın getiri hacminde düşüşler olmaz mı diye de sorular sordunuz mu?. mesela almanya euro ile ihracat yapıyor üstelik euro fazla bile değerlidir. ama dış fazlası ve cari fazlası var. neden?. çünkü yüksek teknoloji üretimi var bu bir. ikincisi üretim alt yapısı kaliteli. üçüncüsü nitelikli iş gücü yüksek dolayısıyla işgücü verimliliği yüksek. sağlam bir finansman alt yapısı var. öyle sadece hadi kurlar yükselsin tl değer kaybetsin de dış dünyadan ucuz mallarımıza talep yağsın demekle talep yağmıyor. kaldı ki talep yağsa da bu üretim ve finansal alt yapı zayıflıklarıyla ve yüksek dış girdi bağımlılığıyla kısa süre sonra yeniden ithalat artışı başlar ve yine cari açık büyüme trendine girer ve ihracat artışı zayıflar istikrarlı olmaz. boş konuşuyorsun çok boş. altı hep boş hep boş. çünkü ekonomi bilginiz çok sınırlı ama çok geniş- miş gibi yorum yapmışsınız.

      Sil
    3. Madem ki bu kadar cok sey biliyorsunuz yukaridaki sacma soruyu neden sordunuz?

      Sordugunuz soruyu cevaplamissiniz.




      Sil
    4. 21.04 enerjini dogru yerde kullansan neler yapabilecegini dusun. Ticaret uygun gorunmuyor.

      Sil
    5. Adsız 21.04 sen baya ükalasın belli sana cevabım şöyle olacak
      Soruyu ben sordum ama yukarıdaki uzun ve kaliteli açıklamayı ben yapmadım ama çok güzel bir yazı olmuş bu yorumu yapan arkadaşı tebrik ediyorum.
      Ve TL nin değeri düşünce ihracat artar tabi bu çok sade kalıyor bence hoca sorumu gördüyse ne kastettiğimi de hemen görmüştür.
      Biz ihracat yapabilmemiz için ihracattan daha fazla ithalat yapmamız lazım çünkü üretim girdileri hep yabancı. Türkiye nin cari açığında kapanma var azalma var. Bunun nedeni buyumemizin düşmesi dolasiyla ithalat düşüyor. Benim sorum bu bağlamda hocamızın yorumunu almaktı.
      Sana tavsiyem konuşmadan ve yazmadan önce biraz düşünmen

      Sil
  16. Gercekci degil malesef. IMF raporu S400 fuzelerini, Halkbank dosyasini, Maduro'nun altinlarini, vs dikkate almamis, bugunku sartlar aynen korunursa gibi birsey olmus ama bunlarin korunamayacagini sokakta oynayan cocuklar bile biliyor. Ayrica 2020 yilinda yeni bir secim de olacak bu gidisle.

    YanıtlaSil
  17. Türkiye verileri aceleye gelmiş

    YanıtlaSil
  18. Hocam maillere baktınız mı baktınız mı :)
    Şamanist okurlarınız da varr ne ilginç

    YanıtlaSil
  19. Işık olmaya devam ediyorsunuz, teşekkürler hocam.

    Değerli yorumlarıyla katkıda bulunan arkadaşlara da teşekkür ediyorum.

    Hocamızın önerdiği bir kitap adını bulmaya çalışıyorum. Daha önceki yazılara göz attım fakat bulamadım, eğer yardımcı olabilirseniz çok sevineceğim.
    Kitabın konusu; ikinci dunya savasi sonrasi bir kasabada yasayan insanlarin zaman icerisinde birer birer gergedan'a dönmesi ile ilgiliydi.
    Bu kitabi sineklerin tanrisi kitabini onerdigi yazida tavsiye etmisti hocam, fakat o yaziyi bulamadim. Tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eugéne Ionesco - Gergedan(lar)

      https://www.idefix.com/Kitap/Toplu-Oyunlari-4-Gergedanlar-Bavullu-Adam-Su-Kahpe-Dunya/Eugene-Ionesco/Sanat-Tasarim/Tiyatro-/Dunya-Oyunlari/urunno=0000000097496

      Sil
    2. Evet. Ionescu'nun Gergedanlar adlı tiyatro oyunu (Türkçe çevirilerin bazısında Gergedan bazısında Gergedanlar diye adlandırılıyor.)

      Sil
  20. Hocam merhaba, öncelikle yazılarınız için çok teşekkür ederiz. 2020 IMF nin Usd tahminini siz nasıl değerlendirirsiniz ? Cevaplarsanız çok memnun olurum. Saygılarımı sunuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF, cari açıktaki düşüşe bakarak döviz ihtiyacının azalacağını ve USD/TL kurununun 2019'da 5,70 de kalacağını tahin ediyor. Ne var ki başka birçok mesele var. Bence her iki yıl için de kur tahminleri çok tutarlı görünmüyor.

      Sil
    2. Cok yazdim, tekrar yaziyorum..

      Yil sonu Dolar kuru 9-12 TL arasindaki bir rakam olacak. Yine de Altin`a hücum derim. Imkani olanlar icin Gümüs bir define etkisi yapar.

      Demedi demeyin..

      Sil
  21. Bu tahminler bizim damat ve kayıpederi tanımayan bir kurumun iyimser tahminleri bence ya da sene sonuna kadar damatla kayınpeder gider 2020 de büyeme başlar diye tahmin ediyorlar.

    YanıtlaSil
  22. Dolar şu anda 5,70 ortalamada nasıl 5,70 kalacak? Bu hesap daha ilk gününden yanlış yapılmış duruyor.

    YanıtlaSil
  23. Her şeye bir teori oluşturmaya çalışmak iktisatın gereği ise dinamik yapılar teoriye uymuyor. Teori geçerliyse ön görüler eksik kalıp olumsuzluklar ortaya çıkıyor. Velhasılı gerçek hayat ve ülkelerin siyasi değişken konjoktürü teorilere uygun gitmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teori dediğiniz şey yaşamdan çıkarılır. Yaşam teoriye uygun değilse teori ya yanlıştır ya eskimiştir. Yaşama göre değiştirilmesi gerekir. Zaman değişir, insan değişir, anlayışlar, algılar değişir teoride de ona göre değişir. Yapılabilecek en büyük hata yaşamı ve gerçeği teoriye uydurmaya çalışmaktır. Teoriyi yaşama ve gerçeğe uydurmak gerekir.

      Sil
  24. Hocam elinize sağlık çok güzel anlatmışsınız grafikler'lede göstermişsiniz..yılda % 4 ile % 5 büyüme gerçekleştirecek bir ekonomimiz maalesef yok,çünkü sanayi ve tarım dışındaki inşaata dayalı büyüme bizi krize götürdü.bu yüzdende ekonominin üstünden gelmek için bir beş yıllık plan yapıp,bu plana harfi ile uyup sistemi devreye sokmamız lazım.yoksa günü kurtarma planları ile bu ekonomi sıkıntısından kurtulamayız.Zaten dünya durgunluğun içindnde.birde bu siyasi sorunlarımız yüzünden ekonomiyi sekteye uğratıyoruz.bu yüzdende istikrarlı bir plan yapamıyoruz.

    Yanıtla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence Türkiye yılda % 4 - 5 büyüyebilir ama doğru politikalarla büyür.

      Sil
  25. Fatih Kömürcüoğlu10 Nisan 2019 12:25

    2018 yılı sonu itibariyle yaklaşık 30 milyar dolar cari açık verdik. Bunun tam tersi olsaydı yani 30 milyar dolar fazla verseydik, yine yaklaşık 450 milyar dolar (kamu+özel) olan borcumuzu 15 yılda kapatabilirdik. Durumumuz bu. Borcu borçla çevirecek arada yurt dışı bankalara faiz ödemeye devam edeceğiz. Ülkenin eksenini Batıdan doğuya kaydırmak hele şu zamanda hiç iyi fikir değil. Vardır bir bildikleri diyorum ama sonra "faiz sebep enflasyon sonuçtur" nidası kulaklarımda çınlıyor. Allah sonumuzu hayretsin demek zorunda kalıyorum. Son umut kırıntılarım da iktidarın İstanbul direnişi ile birlikte savruldu gitti. Vaziyet alın burası karışacak. Ben ciddi ciddi gıda stoğu yapmayı bile düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2005den beri diyorum. cari dengemiz en fazla 10 milyar acik verecek sekilde yapilanacaktikti.
      Butce dengemizde her yil 2005den beri 5 milyar lira vercek sekilde uygulanacakti. Bu parada fonda toplanip egitim universitelere dagitilakti. Bir kismi ile ic borclarla temizlenecekti.

      Sil
  26. Bir planlama yapmak isteyenler icin gelecegi on gorme adina aydinlatici bir yaziyi kaleme aldiginiz tesekkur ederiz.Hocam benim dikkatimi ceken banka blancolarindaki carpikligin giderek arttigi.Vade uyumsuzlugu yaninda birde actif pasifin para cinsinden uyumsuzlugu artiyor.Bankalar bu carpikligi swap piyasasindan gideriyorlar.Bu durum her konuda turkiyenin elini zayiflatmiyormu? Yada bu durum bir finansal belirsizlige yol acmazmi?Saygilar.

    YanıtlaSil
  27. Hocam, bugün sayın milli damat "Ekonomide atılması gereken adımlar nasıl olacak? Öyle ki bugün bir çok ekonomistin farklı farklı önermeler ortaya koyduğuna şahitlik ediyoruz" buyurmuş. Benim bundan anladığım, "biz kimseye danışmadan kendi bildiğimizi okumaya devam edeceğiz" şeklinde. Ya da şöyle okuyabiliriz belki: "yaptıklarımızın doğru olduğu konusunda kuran'a el basacak ekonomistler bulmakta sıkıntı çekmeyiz".

    Yani eski tas, eski hamam, eski tellaklara yola devam.

    YanıtlaSil
  28. IMF güvenmediğim bir kurum ve siyasi senaryoları gözardı eden ve olaylar yaşandıktan sonra tahminlerde bu yönde bir gelişme yoktu denilen işin içinden çıkan bir kurum.

    Daha evvelki yorumumda bahsetmiştim IMF sallıyor dünya ekonomisi küçülecek Avrupada resesyon tehlikesi var dünyada ekonomisi iyi olan tek ülke ABD demiştim. şimdi IMF 6 ay gecikmeli olarak kötüye alıştırma çalışmaları yapıyor. Türkiye için tahminleri aldığı verilerle sınırlı olan IMF'in bu konuda yine yanılacağını söylüyorum. Türkiyede ki veriler doğru değil çok fazla makyajlı bilançolar var bunlar bankalarada sıçramış durumda ki bugün bakan berat albayrakta bu konuya değindi ve bankaların enerji ve inşaat sektörlerinde oluşan batık kredileri için önlem alınacak ödeme gücünü kaybetmiş şirketleri ayakta tutmayacaklarını belirtti.

    Türkiyede işsizlik ve enflasyon verileri doğru değil bu konuda steven hanke belki çok abartıyor ama bende doğru veri sağlanmadığına katılıyorum. IMF bu tahminlerini saklayın yılsonu tutmayacağını göreceksiniz. Türkiyede ciddi para sıkıntısı var ve bu parayı bulmak artık kolay değil nekadar yargı reformu yapacak deseler'de artık kimse inanmıyor çünkü iktidar kendine olan güveni yitirdi bunu en son swap piyasasında yaptığı hata ile gördüler.

    Bakan berat albayrakın açıkladığı reform dedikleri söylemlerde daha önce sayın mahfi eğilmezin defalarca yazdığı yapısal reformların kendisi hatta eksik hali olarak karşımıza çıktı. Bunlar yargı reformu, vergi reformu, eğitim reformu, tarım reformu, turizm sektöründe yapısal çeşitlendirme, katmadeğerli üretim teknoloji ve ihracata dayalı ekonomi modelleri oluşturma evet unları mahfi hocanın eski yazılarında daha fazlası ile bulabilirsiniz.

    Fakat bunlar söylemde kalacak yine yapılamayacak ortaya çıkamayacak uzun zaman beklenecek ve beklenti ortaya çıkmayınca yeni güven kayıpları oluşacak. bu hükümetten yargı reformu kurumların bağımsılzığı ve erkler ayrılığı beklemek artık komik bence. bugün kaybedilen İstanbul büyükşehir belediyesi bile 25 yıllık rant kapısı olarak görüp vermemek için her yolu deneyen iktidardan bu reformları hayata geçireceğini beklemek doğru değildir. Kaldı ki bu denli sorun vardı 17 yıldır iktidarda olan sizsiniz neden sorunlar oluşmadan bu reformları yapmadınız diye sorarlar.

    Son olarak şunu söyleyeyim bu iktidara güvenmiyorum ama IMF denilen kuruma hiç güvenmiyorum. Türkiye yılsonuna kadar zorlar en sonunda IMF kapısını çalar ve işte ozaman IMF dediği gibi Türkiyenin IMf düşüncesi olması için hiçbir neden söylemi'de çok kısa sürede boşa çıkmış olur.

    Bizim sırtımızı hep sen iyisin diye sıvazladılar zamanındada Türkiye lider ekonomi olacak diye keklediler hatta geçen yıl IMF açıkladığı rakamları bu yıl kendisi yalanladı. bir önceki seneye bakarak Londra gibi yada Dünya bankası, IMF gibi kurumların bize söyledikleri ama karşılığında çok daha tutarsız olan tabloları gördük.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş, komik olacak ama bu yazdıklarınızı IMF başkanı ile oturup konuştuğunuzu düşündüm,
      epey komik geldi.

      Siz : Sayın başkan sizin IMF sallayıp duruyor, size güvenmiyorum.
      IMF Başkanı : !? Nasıl yanı?
      Siz: Bizim sırtımızı iyisin diye sıvazlıyorsunuz, kekliyorsunuz bizi.
      IMF Başkanı : Gerçek mi kardeş, ne diyelim sen söylesene?

      Sil
    2. Adısz 21:04 niye zoruna gitti Lider ülke Türkiye dedinizde olmadı diye mi. siz zaten sallayıcıların başınız. ABD size ne emretti ise yerine getirmediniz mi yıllarca salladınız işte 17 sene salladınız olmadı ABD başkanlık istedi sizde getirdiniz halkı kekleyerek yapmadınız mı. komik birşey varsa dönüp yaptıklarınıza bakın. yorumlarınızdan ak masa elemanı olduğunuz belli.

      Sil
    3. IMF'in bir önceki açıklamasında Türkiye büyüme tahmini % 2,6 büyüme oranıydı, aynı IMF'in şimdiki Türkiye büyüme tahmini % 2,5 daralma olarak açıkladı. Buradaki tutarsızlığa bakın + 2,6 dan - 2,5 olan bir yere savrulan IMF tahmininde % 5,1 oranında sapma var yani burada IMF açıklamalarına güvenmiyorum demekte gayet normaldir. Açıkcası bende güvenmiyorum kendi içerisinde çok uçuk tutarsızlıklar var açıklamalarında.

      Sil
    4. IMF bu tahminleri 189 ülke için yapıyor. Biz sadece Türkiye için yapıp da tutturamıyoruz. Mesela MB yüzde 5 enflasyon hedefi koyuyor gerçekleşme yüzde 21 oluyor.
      Öte yandan IMF'nin bir önceki tahmini (Ekim 2018'de yayınlandı) 2019 yılında Türkiye'nin % 2,6 büyüyeceği değil yüzde 0,4 büyüyeceği şeklindeydi.

      Sil
    5. Hocam arkadaşın dediği % 2,6 rakamı belki daha önceki rakam yada başka birşey bilmiyorum ama IMF ekim 2018 de açıkladığı 0,4 büyüme ile bugün açıkladığı 2,5 küçülecek demesi ki arada 6 ay var sadece, çok uçuk sapma oranı değil mi % 3 gibi bir rakam ne kadar kabul edilebilir.

      Sil
  29. Bildiğim kadarıyla imf bu raporları yılda iki kez yayınlıyor.
    Bunun dışında yıl içindeki dönemlerde,ülke bazında ve dünya ölçeğinde güncellemelere de gidiyor.
    Bu veriler,dünya ekonomisinin nereden nereye gidebileceğini kestirebilmek açısından önemli.
    Küresel ekonomik sistemin bir parçası olan Türkiye’nin,dünya ekonomisindeki yerini anlamamız açısından ve gelecek öngörülerinde bulunabilmemiz açısından da önemli.
    Peki yeterli mi?
    Her yıl yapılan bu tahminlerdeki GERÇEKLEŞME(Dünya ve Türkiye),yıl sonunda ne olmuş?
    Beni ilgilendiren kısmı işte tam burası.
    Eğer imf in açıkladığı raporlar ile ilgili,10 ya da 20 yıllık bir tahmin/gerçekleşme/güncelleme tablosu elimizde olsa,daha iyi analizler yapabileceğimizi düşünüyorum.
    Hem imf in tutarlılığını ve güvenilirliğini anlayabiliriz.
    Hem de Türkiye ekonomisinin aynı yıl içinde göstermiş olduğu farklı reaksiyonları ve bunların NE ÖLÇÜDE ÖNGÖRÜLEBİLİR olup olmadığını analiz etme imkanımız olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Ama unutmayın ki IMF bu tahminleri 189 ülke için yapıyor. Biz sadece Türkiye için yapıp da tutturamıyoruz. Mesela MB yüzde 5 enflasyon hedefi koyuyor gerçekleşme yüzde 21 oluyor.

      Sil
  30. Hocam, an itibariyle Tüm kurlarda yaprak kipirdamiyor. son 2 saattir bu sekilde.Bu ne demektir.

    Firtina kiyametten önceki sessizlik olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Millette döviz alacak para mı var?

      Sil
  31. Hocam bugün bakan berat albayrakın açıklamarı yapacağız edeceğiz söylemlerinden öteye geçemedi yine icraat değil söylem tadında geçti. Benim en çok dikkatimi çeken konu bankaların batıklarını devlet üstlenecek anladığım kadarıyla ve SGK ortadan kalkacak sanırım bu yeni reform dedikleri programda tamamen BES modeline dönüştürülecek ve özel emeklilik sistemine geçilecek ABD gibi söylediğinden bu çıkıyor. Bu açıklama ise IMF gelmeden önce istedikleri şartları yerine getirme olarak görüyorum yani IMF gelecek açıklaması olmuş ve IMF ile görüşülmüş istekleri reform diye bize yutturuluyor. Eğer özel emelilik sistemine geçilirse ki bu sistemde hem yaş hemde süre sınırı var yani 65 yaşında emekli olursan en fazla 20 yıl özel sektör emekli maaşı ödüyor ve bu sistemde de aslında ödeme yaptığın yıl kadar sana emekli maaşı ödüyor. Sizin düşünceleriniz nedir. Ben tüm açıklamaları insanların isteklerine karşılık söylem olarak söylenen ama icra noktasında nasıl yapacağını belirtmeyen çok anlamsız bir açıklama olarak görüyorum. üretimi nasıl yükseltecekler bunu açıklamıyor söylemde var var nasıl yapacakları hiçbir reform açıklamasında yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş, hoca niye düşünsün ki emekliliğin özelleştirilmesini?
      Bundan sonra emekli olacak kişiler düşünsün, onlar düşünmüyorsa bize ne?
      SGK zarar ediyor, IMF kaldırılmasını isteyebilir, çok normaldir.
      İnsanlar BES e yönlendirilir ve zorunlu şekilde de olsa ülke tasarrufları artırılır.

      Damat denildiği ve beklenildiği gibi hızlı toparlıyor.

      Sil
  32. Bugün açıklanan yeni ekonomi planında dolaysız vergileri artırarak verginin daha da fazla tabana yayılmasını sağlayacağız dedi ekonomi bakanı. %35'e varan gelir vergisi var zaten ülkemizde, ne kadar daha artacak vergi oranları? Vergiyi daha fazla tabana yayacağız derken yine garibanın üstüne mi binecek yük?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Pelin kardeş,

      Tabandan bildiriyorum, bulursa bir şey vergiyi alabilir.

      Bundan 20 yıl önceydi, Beşiktaş'ta Seçkin Abi dediğimiz bir esnaf abimiz vardı,
      maddi sıkıntıya girdi, 20 m2 dükkanda el emeği ile geçinen biriydi, bir gün onun dükkanda iken
      maliye müfettişleri bastı, para istiyorlarmış, bu da dükkanı gösterdi, alın evladım dedi, bulduklarınızı alın götürün dükkandan, yok benden bir şey istiyorsanız dedi, ayağa kalktı, pantalonu biraz indirdi, işte bu dondan başka bir şey yok, isterseniz vereyim şimdi dedi.

      Müfettişler, durumu anladılar, gülseler mi ne deseler bilemediler, neyse aralarından biri toparladı, tutanağını yazdı, hayırlı işler dileyip gitti.

      Adamcağızın, ithalatçı şirketten kiraladığı iki tane fotokopi cihazı vardı, bir de eliyle ciltlediği kitaplar için cilt bezleri.

      Seçkin abi demişti, bulduklarını alsınlar diye.

      Yıllar geçti, ben ticarete atıldım, 3 sene önce işler kötü gidince tasviye ettim, alacağım bir sürü para vardı, ülkede hukuk kalmamış, düzen kalmamış, hiç birini alamadım, bende o alacakları benden alacaklılara para vermeyerek dengelemiştim.

      Gelene diyordum, bulurlarsa alırlar.

      Şimdi bakan beyde bulursa tabanda birşey alır.

      3 yıldır tüm hesaplarımda haciz var, maliyeydi, sgk ydı derken, 600bin borç yapmışım devlete, karşılık olarak banka hesaplarımda hacizli duran 4TL 32 Kuruş var.

      Devlet onu alsın bozdurup bozdurup harcasın ne diyeyim.

      Sil
  33. Hocam, siz daha iyi bilirsiniz tabii ancak bildiğim kadarı ile IMf kendisi tek başına analiz yapmıyor.

    Türkiye ile ilgili rakamları resmi ilişkiler çerçevesinde, Devlet yetkilileri sağlıyor. Ya da (rutin görüşme olarak) bir araya gelip beraber oluşturuyorlar. IMF Raporunda aslında Hazine, TCMB deki tekniksenlerin Türkiye ekonomisi için önümüzdeki iki yıl beklentisi diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF, verileri elbette ülkelerden alıyor ama tahminler kendisine ait.

      Sil
  34. Hocam analizinizdeki gsyh payı ile nüfus payı oranını insan kaynağını kullanma oranı gibi değerlendirebilir miyiz?

    YanıtlaSil
  35. ımf neye göre 2020 yılında %2,5 büyüme bekliyormuş. ımf bile kendi kendisiyle çelişmeye başlamıştır. neden mi?. 2019 yılında -%2,5 büyüme yani küçülme tahmini yapıyor ama işsizlik ki 2018 aralıkta son resmi işsizlik oranı %13,5 olmuş; ama ne hikmetse ımf 2019 yılında %12,7 işsizlik bekliyor. yani hem türkiye ekonomisi küçülmeye devam edecek hem de işsizlik azalacakmış. 2020 yılında %2,5 büyüyecek ki türkiye için düşük büyümedir ama işsizlik %11,4 e gerileyecekmiş. ımf herhalde türkiye bana gelecek 2019 sonunda ve 2020 için benimle çalışacak ve benim sağlayacağım kaynakla yeniden ılımlı da olsa büyümeye geçecek diye düşünüyor olabilir. her şeyden önce 2020 de dünya ekonomisi ciddi biçimde yavaşlayacak gibi görünüyor. dış piyasalara fazlaca entegre olmuş olan türkiye de bana göre bırakın 2,5 büyümeyi -2,5 lik küçülmeyi koruyabilirse başarıdır derim. ya da ımf bugün saat 11:00 den sonra reform paketi açıklamasını yapan hazine ve maliye bakanı berat albayrak'ın yeni paketini bildiği için muhtemelen genişlemeci politikalar nedeniyle yüksek bütçe açığına dayalı büyüme moduna geçileceğini öngörmüş olmalı. cari açık küçülecek bütçe açığı büyüyecektir. ama bu da olmayabilir. neden mi?. içeride tasarruf kapasitemiz çok düşüktür ve bu yüzden de özel sektör değil hazine yani kamu eliyle dış finansman sağlayıp bütçe açığı finansmanı sağlayacaklar. ama bu durumda bütçe açığı-cari açık arasındaki ters korelasyon pozitif faza geçmiş olacaktır. yani bir yandan bütçe açığı büyüyecek bir yandan da cari işlemler açığı büyüyecek yeniden. ikiz açık sorunumuz derinleşecek gibi görünüyor. zaten tasarruf açığımız bakidir. eh üçüz açık güçlenerek devam edecektir. ımf hangi mantığa göre kendisiyle çelişen beklentilere girdi anlamadım hocam. ne düşünüyorsunuz ımf çelişkili tahmin yapmıyor mu sizce?. saygılar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF rakamları damattan almış kardeş, kendini hırpalama.

      Sil
  36. Hocam, gsyh payı ile nüfus payı oranını insan kaynağını kullanma oranı gibi değerlendirebilir miyiz?

    YanıtlaSil
  37. Mahfi Bey, değerlendirmeniz için teşekkürler.
    Bugün açıklanan Ekonomi Reform Paketi'ne dair değerlendirmelerinizi de bekliyoruz.
    Tekrar elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben değerlendireyim senin için arkadaşım.

      Bir kere bu Reform değil,
      Ekonomi Paketi demek için, Ekonomi ile ilgili bir şey lazım, Ekonomi de değil,
      elde bir Paketi kaldı, bana göre Pakete de benzemiyor.

      Sil
  38. İmf nin açıkladığı tabloya göre 2020 itibariyle krizden çıkış başlamış oluyor.2018 de krizdeydik zaten 2019 da böyle geçecek ve 2020 de toparlanacak.
    Şunu belirteyim ki artık kur~kriz işi abartı olmaya başladı. F35 olayı büyük kriz gibi nitelendirildi ancak 4. Uçağı teslim aldık ve pilot eğitimi devam ediyor. S400 olayı da aynı şekilde kriz oluşturmaz artık. Halkbank davasında abd ile görüşmelerle orta yol bulunur kapatılır.zaten konu soğudu çoktan.
    Bu yıl içinde fed faizi düşürecek göreceksiniz Trump ın baskısına dayanamayacak.
    Ekonomimiz çok kırılgan evet ancak bu yıl içinde düzelecektir. Bu kırılganlık da çoğu zaman adelet~yargı güvensizliği ve iktidarın ali kıran başkesen söylemleri yüzünden.
    Birçok yurt dışı bankaların yılsonu dolar tahminleri 6~6.20..imf nin ekonomimiz hakkında açıklamaları belli. Yani battık, iflas ettik sonumuz venazuella olacak lafları tahminleri abartı ve boş olduğu görülmekte.Ben krizin varlığını kabul ediyorum hatta halen içindeyiz ancak, ortada bir oyun olduğunu, sanki Türkiye batacak, iflas edecekmiş, dolar 12 leri görecekmiş, kötü tablolar çizerek abartıldığını düşünüyorum.devalüasyon da oldu zaten ancak eski krizlerdeki gibi 1 gecede değil zamana yayılarak.. Dolar 3 küsürlerden 6 ~6.20 lere sabitlenir yakında.. Önceki krizlerde de 2 kat artmıştı şimdi de oyle..
    Yani yabancı güveni kalmadı yok gelmez artık felan deniliyor ama borsada düşürüp yükseltip oynuyorlar. Türkiye asıl şu zaman tam yatırımlık. Kriz, aklını kullanırsan sana da, onlara da fırsattır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dört tane F35 aldik da bizim haberimiz mi olmadi.? Neredeymis bu ucaklar. Bu ucaklar Türkiyeye gelmis olsa Hükümet haftalarca yayin yapar yeri gögü inletirdi.

      Sil
    2. adsız 16:57 bakıyorum da birden bazıları gibi ımf ci oluvermişsiniz. ımf yabancı yatırımcıların yüksek kaldıraçlı olarak türkiyede aldıkları riskleri kademeli şekilde azaltabilmeleri için böyle açıklamalar yapacaktır zaten. tl biraz değerlensin dolar kuru biraz aşağı yönlü olsun dolar bazında fazla riski olanlar pozisyonlarını kapatsınlar. ımf önce kendi kelliğine merhem olsun. batırdığı ülkeler kendine gelemiyorlar. ımf nin yalanı bir kere kendi çelişkilerinde gizlidir. türkiye %2,5 küçülecek ama işsizlik ne hikmetse %13,5 den %12,7 ye gerileyecek. 2020 de %2,5 büyüyecek ve işsizlik %11,4 e gerileyecek. bak sen. türkiye %4 ve üzerinde büyüyemezse istihdam artışı çok zayıf olan bir ekonomidir. bu arada fed trumpın baskısına dayanamayacakmış yahu fed in ipi küresel sermaye elitlerinin elindedir. trump kimdir ki fed e emir verecek. abd ekonomisi başta euro bölgesi olmak üzere dünya ortalamasının altında büyümediği müddetçe fed faiz indiremez. zaten abd ekonomisi giderek gelişmiş ekonomilerden pozitif ayrışıyor. yani fed en fazla bir süre faizi sabit tutar sonra 3 yerine 2 olmazsa 2 yerine 1 defa artırır. adalet - yargıdan ziyade üretimi yıllarca baltaladık. beton ekonomisi kurduk. verimsiz ve hantal aynı zamanda yüksek teknoloji üretiminin payını 16 yılda %3,1 den %1,7 doğru düşürdük. rekabet gücümüzü artıracak hiçbir pro-aktif eylemde bulunmadık. yılo sonu dolar tahminleriymiş. 2018 başında da gördük o tahminleri. sonrasını da gördük. ve daha da göreceğiz. 2019 sonunda göreceğiz dolar kuru 6,20 mi olacak yoksa 8,20 mi?. evet türkiye iflas edecek ve etmesi kökten düzelme için gereklidir. neymiş eskiden 1 gecede devalüasyon oluyormuş şimdi zamana yayılarak. ben size nedenini söyleyeyim: eskiden sabit kur rejimi vardı. kuru merkez bankası belirlerdi. o yüzden çok hızlı devalüasyon yaşanırdı. şimdi ise dalgalı kur rejimi var ve kuru piyasa belirliyor. piyasada bu kadar çok yüksek finansal kaldıraçlı işlemler yapılmış elbette ki zamana yayılan şekilde tl değer kayıpları yaşayacaktır. ama sabit kurda v şeklinde krizler yaşanırdı. artık bu da değişiyor. ya l ya da u şeklinde kriz yaşanması riski yükselmektedir. kriz filan değil türkiye ekonomisi bence buhrana doğru gidiyor. hala göremiyorsunuz. çünkü ekonomiyi ımf gibi dinozorlaşmış kurumların açıklamalarına göre yorumluyorsunuz analiz etmiyorsunuz. ımf türkiye yarın batacak dese dolar yarın 10 tl olacak dese yine inanmam.

      Sil
    3. Teslim falan almadık, uçaklar ABD'de, pilotlarımız ABD'de, eğitim ABD'de. Kongre onay vermezse o uçaklar Türkiye'ye gönderilmez. Bu kadar basit!

      Sil
  39. Hocam, Hazine ve maliye bakanimizin merakla beklenilen ve her derde Deva olabilecegi varsayilam ekonomik Reform paketi ile ilgili aciklamalarini (Aslinda okumasini) dinlediniz mi?

    Sapkadan tavsan cikti misali en somut görünen olayin SGK nin özellestirilebilecegi ve bireysel emeklilik ile ilgili adimlarin atilacagindan baska bir sey gözükmüyor.

    Belli ki secim meydanlarinda bol keseden atilan bu tür ödemeler yüzünden icinden cikilamaz hale gelmis.

    Yaniliyorsam lütfen düzeltiniz.. Finans ve bankacilik ile ilgili en önemli kambur ve gelecekte cig gibi büyüme ihtimali yüksek olan batik banka kredilerinin (bana göre cok yakinda patlayacak ve ortaligi darmadagin edecek olan konut kredileri) Devlet garantisi altina alinacagi, buna bagli olarak bankalarin rahatlatilacagi sonunda bu yükün aslinda yerli ve milli kahraman Türk milletinin sirtina yüklenecegi kabak gibi ortada gözüküyor diyebilirmiyiz.?

    Bu konudaki düsünceniz nedir?

    Selam ve saygilarimla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş, hocanın işi gücü yok, milletin saçma laflarını mı dinlesin?

      İşsizlik Sigortası Fonunda ciddi bir para var, onu bankalara sermaye olarak aktarsınlar,
      işte finans krizi çözüldü demektir.

      İşsizlik fonunda 100 lira var ise, seneye 102 lira olursa bu para kimse niye böyle oldu diye sormaz, aradaki enflasyon farkını bankalara aktarırsın, olur biter. İşsizlik Fonu parası da arttı dersin, kim bilecek.

      Sil
  40. Kişi başına gelir:GOÜ ve Türkiye grafiğine bakınca bayır aşağı yuvarlanıyoruz görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMf yazmış, 2020 de ciddi bir zıplama olacak diye.

      Sil
    2. Paraşüt açılmıyor serbest düşüşteyiz.

      Sil
  41. hazine ve maliye bakanı kamu bankalarına 28 milyar tl lik dibs konulacağından bahsetti. bunun anlamı şudur: tıpkı 90 lı yıllarda olduğu gibi kamu bankalarını kamu finansörü olarak kullanacağız. görev zararları verdireceğiz sonra da özelleştirme adı altında yabancı sermayeli büyük finans kapitallere ucuza vereceğiz. 2001 krizinde Demirbank ciddi miktarda dibs ler almıştı. ciddi kamu finansmanı sağlamıştı. ama dibs lerin değerleri çökünce büyük sermaye erimesi yaşamış ve sadece 1/6 fiyatına hsbc ye satılmıştı. hala ders alınmamış demek ki!. yine teşvikler yine teşvikler ve yetmez yine yeniden daha fazla borç yapılandırmaları. hem bütçe disiplininden ve tasarruf artışı hedeflerinden bahsedeceksiniz hem de bunun tam tersi olan herşeyi yapacaksınız. şuna direkt olarak genişleyici maliye politikaları ve para politikaları uygulamak istiyoruz desenize. kamu bankalarına kaynak aktarıp oradan da hazineyi ve bütçe açıklarını düşük faizden finansman sağlayacaklar sözüm ona. bunun sonucunda kurlar yeniden zıplamaya başlayınca dış güçler yalanını tekrarlayacaklar. işin daha da fenası bir kısım sorunlu kredilerin uluslar arası yatırım fonlarına transfer edilmesinin planlanıyor olmasıdır. yani borç ödeme sorunu olan işletmeler artık yabancı sermaye ile muhatap kılınacak ve muhtemelen çok sayıda reel sermayeli işletme de yabancı sermayenin elin geçecektir. bes ve kıdem tazminatı fonu entegre edilecekmiş. ve burada oluşacak fonlar reel sektöre kanalize edilecekmiş. yani sorun üretir hale gelmiş büyük çapta dönüşümlerin yapılması gereken yapı stokuna kaynak verilmeye devam edilecek ve böylece sorun üretimi finanse edilmiş olacaktır. tıpkı 2017 yılında yapıldığı gibi. bu yolla s-400 yaptırımlarına gerek yok dövizi zıplatmak için biz zaten bunu kendimiz yağacağız anlaşılan. özel bankaların sermayeleri artırılacakmış. hani bankacılık sistemimiz çok sağlamdı. stres testlerini çok başarılı biçimde geçmişlerdi. anlaşılan yine talimatlarla ekonomi yönetilmeye çalışılacak. küçükbaş hayvan sayısını 47 milyondan 100 milyona çıkaracaklarmış da nasıl ve hangi planlama ve programlarla bundan bahsedilmiyor. kooperatifçiliği tamamen bitirenler bugün kooperatifçilikten bahsetmeye başlamış. sözleşmeli tarımı artıracaklarmış. siz önce çiftçiye yerli tohum üretin de ondan sonra hunları sözleşmeli olarak kullandırınız. cargil gibi monsanto gibi brf ve bayer gibi tarım kartellerinin sattığı tohum sertifikalarıyla tarım faaliyetlerine devam mı edeceksiniz. sgk özelleştirmesinin planlandığı da açıktır.bunların reformdan anladıkları teşvikler, kaynak transferleridir. alinin cebindeki paranın bir kısmını velinin cebine koymak sonra da onun cebindekini de bir başkasına vermek ve böylece sorunları bir yerden bir başka yere aradan da başka bir yere taşıyarak hastalığın şiddetini vücuda dağıtarak aşırı hissedilmesini engellemeye çalışmaktır.

    YanıtlaSil
  42. hocam merkez bankası bilanço analizi nasıl yapılıyor bununla ilgili kaynak öneriniz var mı ? veyahhutta bir merkez bankası bilonço analizi yapabilir misiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/e9da357f-da90-42d6-9a54-569587068795/Bilanco_ve_AB_Kitap.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-e9da357f-da90-42d6-9a54-569587068795-m3fB7PC

      Sil
  43. Hocam, nolacak bu doların hali,
    günlerdir yerinde sayıyor,
    biz alıştık çıkıp çıkıp inmesine,
    böylesi bize ters geliyor,
    bilmediğimiz bişi mi var?
    Ekonomi toparladı mı?
    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu haftayı 5,73 üzeri kapatsın, haftaya görürsün kardeş.

      Not: 1 hafta önce de aynı şeyi 5,60 için yazmıştım yanlış hatırlamıyorsam. Önümüzdeki hafta herhalde 5,82 üzerinde kapatırsa görürsün derim. Böyle böyle gidiyoruz ama dolar yerinde sayıyor kardeş, ekonomi toparladı :))

      Sil
  44. Beyler Mahfi Hoca tiwit atmış

    "Benim için yapısal reform konusu kapanmıştır." diyor.

    Demek ki damat bey bu sefer tutturmuş,
    Hocaya bunu dedirtmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlarin bu saatten sonra Reform meform yapmayacagi, yapamayacagi zaten belliydi.

      Mahfi Hoca da bunu biliyordu aslinda.. Hocadan simdi bir tweet daha bekliyoruz.

      Damat Albayrakin ABd seyahati para dilenmek mi yoksa kapali kapilar ardinda imf ile yapilan anlasmanin son rötuslarinin tamamlanmasi icin olacagi konusundaki fikirlerini bekliyoruz.

      Bu arada Murat Muratoglu diyor ki..

      " Bu bir ekonomik Reform paketi ise, Hamsi Balinadir"

      Sil
  45. Hocam emeğinize sağlık 🙏🙏

    YanıtlaSil
  46. Hocam, her şeye tepki veren dolar bile damata artık tepki vermiyor.

    Siz boşuna zahmet edip twit atmışsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Veriyor aslında 5,72'ye çıktı.

      Sil
    2. Hocam, 7.20 leri görmüş millete, 5.72 rakam mıdır?

      Dolar yükseldi demek için 7.20 leri tekrar görmek lazım.

      Sil
  47. Hocam merhaba,

    Raporda 2019 ve 2020 için dolar kuru tahminini bulamadım. Bu kuru siz mi hesapladınız?
    Bir de 2020'de kuru neden enflasyon oranı kadar değerlememişler sizce?

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet TL olarak GSYH'yi USD olarak GSYH'ye bölünce yıllık ortalama kur çıkıyor.
      Bence de kur hesabında bazı tutarsızlıklar var.

      Sil
  48. Sayın hocam; 2019 için Türkiyede işsizlik %12,7 tahmin edilmiş. Aynı tabloda aynı dönem için büyüme %-2,5 olarak öngörülmüş. Şu an için açıklanan resmi işsizlik %13,5 iken, % -2,5 büyüme olması beklenen 2019 da işsizliğin % 12,7 olmasını öngörmek çok iyimser, yada tutarsız olmaz mı. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF'nin işsizlik ölçüsü farklı. Dipnotta değinmişler.

      Sil
  49. Sanırım tahmin noktasında,arada şöyle bir fark var;
    ımf dünya ülkelerinin ekonomilerini analiz edip,tespit ettiği GERÇEĞİ rakamsallaştırarak bir gelecek öngörüsü hazırlıyor ve bunu da yine dünyaya deklare ediyor.
    MB ise Türkiye ekonomisini analiz edip,GERÇEĞİ tespit ediyor.(Tarihi kurumsal yapısına ve siyasetten bağımsız profesyonelliğine inanarak söylüyorum)
    Ancak deklare ederken,GERÇEĞİ GİZLEME yoluna gidiyor.Ya da buna mecbur kalıyor.
    Hadi 2018 de beklenmedik bir kur hareketi oldu da tutmadı diyelim.
    Ancak MB nın önceki yıllarda yaptığı tahminler de hiç tutmuyor!
    Sanki yapılan,bilimsel olması gereken bir tahmin değil de temenni gibi görünüyor...
    2001 yılında değiştirilen MB kanununda,bankanın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu yazıyor.
    Bunu sağlamak için başvuracağı politika ve araçlarda da bağımsız olduğu belirtilmiş.
    Bankanın görev ve yetkilerinin yer aldığı maddede bir şık var ve ben de sorumu onunla ilişkilendirek sormak isterim.
    Şöyle diyor;
    “g) Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak.”
    Yani benim bundan anladığım,döviz piyasındaki oynaklıkları gidermekle ilgili bankanın bir sorumluluğu var.
    Peki,biz 2018 yılındaki enflasyon artışını neden yaşadık?
    Temel olarak döviz çok yükseldiği için yaşadık.
    Döviz bolluğu yaşanan ve döviz fiyatının olması gerekenin altında olduğu yıllarda(özellikle fed,ecb nın muslukları açtığı ve kısma işareti vermediği dönemlerde),MB rezervlerini yükseltemez miydi?
    Özellikle 2013 mayıs ayında,fed in parasal genişlemenin sonlanlandırılması ile ilgili takvimi açıklamasının hem öncesinde hem de sonrasında,rezervlerini arttıramaz mıydı?
    Buna engel olan neydi?
    Siyasi müdahale mi,yoksa kendi öngörü eksikliği mi?
    Bu parasal genişlemenin ilelebet süreceğini mi düşündü?
    Bu kadar profesyonel ve kurumsal bir yapıda,bu öngörüler ortaya çıkmadı mı?
    Ya da siyasi popülizme mi teslim olundu?
    Eğer biz 2018 yazındaki kur atağına,örneğin 150/160 milyar dolarlık bir rezervle yakalansaydık MB nin finansal istikrarı ve fiyat istikrarını sağlaması mümkün olabilir miydi?
    Yoksa fazlası mı gerekirdi.
    Biraz uzun oldu,kusura kalmayın.:))



    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın novumpelvis, hiçbir MB, uzun süreli sert kur ataklarına rezervlerinden piyasaya döviz vererek karşı koyamaz. Buna örnek olarak verebileceğim ve ilk aklıma gelen iki örnek Asya krizinde Japonya ve birkaç yıl önce Rusya. Sizin 2018 yazındaki kur atağında elimizde olsaydı dediğiniz miktarda dövizi Rusya Ruble'ye karşı yapılan atakta piyasaya sürmesine rağmen değer kaybına engel olamadı ve faiz artırmak zorunda kaldı. Yanlış anlamayın, rezervlerimizi artırmamakla MB doğru yaptı demek istemiyorum elbette ama elimizde söylediğiniz miktarda rezerv olsaydı da bir işe yaramazdı. Bizim ithalatımız belli, ihracatımız belli, döviz ihtiyacımız belli, her yıl çevrilmesi gereken borç belli, bu durumda elimizde bulunması gereken güvenli rezerv miktarı da belli ama kâr dağıtımını bile iktidarın isteği ile zamanından 3 ay önce yapan MB'nın ne zaman ne yapacağı belli değil, sıkıntı orada. MB gerçekten bağımsız ve yetkin olsa, iktidarın dış politikası, ekonomi politikası belli olsa, bir gün öyle bir gün böyle hareket edip ülkeyi her türlü saldırıya ve şantaja açık hale getirmesek kur atağı riskleri de kendiliğinden minimuma iner zaten.

      Sil
    2. Cari açık veren bir ekonomi döviz rezervi biriktirebilir mi?

      Evet, cari açık verdiğimiz halde brüt döviz rezervlerimiz arttı, ama nasıl? Dövizle borçlan, MBye bu dövizleri verip TL al ve TL kredi kullandır. İşte bu şekilde rezervler arttı.

      2013 yılına kadar, hatta bazı yıllar ihtiyacından daha fazla döviz girdi bu ülkeye. Reel efektif kur 120'leri geçti. MB rezervleri artabileceği kadar arttı.

      2013 yılından sonrası öngörü eksikliği değil, cari açığa devam ediyor oluşumuz ve sıcak paraların anavatanlarına dönmesi yüzündendir.

      Şuanki borç seviyemiz sıkıntılı, rezerv arttırma pahasına borcumuzu daha fazla mı arttırsaydık?

      Rezerv arttırma yönünde tüm imkanlar kullanılıyor; dış dünyanın risk iştahı ve cari açık seviyemizin elverdiği rezerv miktarımız budur.

      Sürekli cari açık veren bir ülkenin merkez bankası rezervlerini arttırıyorsa, içeriden birinin kur riskine giriyor olması gerekir.

      Sil
  50. Anlıyorum,
    Sanırım işin çözümünü son cümlede çok güzel açıklamışsınız.
    Ne diyeyim?
    Bu millet için en iyisi ne ise olsun,çünkü hakediyor.
    Umarım sorumluluk makamlarında oturanlar da aynı şeyleri düşünüp,uygularlar.
    Saygılar

    YanıtlaSil
  51. Öncelikle abd nin müttefiklik ruhuna uygun davranmasını beklemek,Türkiye’nin en doğal hakkıdır.
    Çünkü Türkiye’nin talepleri,bir nato üyesi ülke olarak,aynı zamanda nato nun da savunma yükümlülüğü olan topraklar içindir.Bu nedenle de meşrudur.
    abd,diğer önemli müttefikleriyle(ingiltere,israil,japonya,güney kore vb.) nasıl bir ilişki kuruyorsa,Türkiye ile de aynı ilişkiyi kurmak durumundadır.
    Türkiye bu ülkelerden daha az değerli bir müttefik midir?
    abd nin bu soruyu kendine sorup,doğru kararı vermesi beklenir.
    Şantaj yaparak müttefik olunmaz.
    Zaten Türkiye’’ye şantaj yaparakta elde edebileceğiniz bir şey olamaz.
    abd Türkiye’nin hava savunma taleplerine neden zamanında ve kararlı cevaplar vermedi?
    Neden işi bu noktaya getirdi?
    Türkiye’ye gel seninle bu sistemleri ortak üretelim,hatta mümkünse üretimi de orada yapalım dedi de,Türkiye mi hayır dedi?
    Böyle bir teklif oldu mu?
    Olmadı.
    Müttefikim dediğin bir ülkeye ilk önce GÜ VE NE CEK SİN.
    2*2=4
    Bu kadar basit.
    Türkiye nin savunma sanayiinde geldiği aşama ortada.
    Böyle bir projede çalışabilecek insan kaynağı da var.
    Yani ortada güven eksikliği dışında bir problem YOK...
    Bu güvensizliği yaratan da abd nin yanlı politikalarıdır...
    Haa mevcut durumda kriz nasıl aşılır?
    Soru bu.
    Şöyle;
    Sen Türkiye’ye güvene dayalı,gerçekçi ve uzun vadeli teklifini yaparsın.
    Türkiye S400 anlaşmasını imzalamıştır ve bunu alır.
    Ama kullanıp kullanmamak onun insiyatifindedir.
    Bu konudaki güven ve işbirliği güzel bir noktaya taşınırsa,Türkiye’de S400 leri hiç kullanmaz.
    Ya satar ya da hibe eder.
    Bu Türkiye’nin sorunudur.
    Bu noktada Rusya ile olan ilişkilerini de Türkiye kendisi çözebilir.
    abd nin öncelikle bunu iyi anlaması ve empati yapması,sorunun çözümü için ilk işaret olur diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  52. Tüik'in açıkladığı yüzde 13,5 luk işsizlik oranı kasım.18-ocak.19 dönemini ait.

    2018 yılı 1.ve 52.haftayı kapsayan işsizlik rakamını yüzde 11 olarak açıkladı TÜİK. (25
    Mart.2019 bülten tarihi)

    Muhtemelen IMF'nin de baz aldığı ölçüt bu.

    Dolayısıyla -2,5 luk bir küçülme sonrasında 2019 yılı için işsizlik oranı 2018 yılında yüzde 11'ken yüzde 12,70'e yükseltmiş, 2020 yılında büyüme 2018 seviyesine geleceğini tahmin ettiği için 2018 yılı işsizlik rakamınına yakın bir oran açıklamış:yüzde 11,4. (2018 yılı yüzde 11)

    YanıtlaSil
  53. Saygıdeğer Mahfi Hocam,
    yazılarınızdan her zaman çok faydalanıyorum. Kendi adıma size çok teşekkür ediyorum.
    Yazınızla ilgili bir sorum olacak; inşallah cevaplama fırsatınız olur.

    Yazınızda

    "Son 20 yıla ilişkin olarak Türkiye’nin içinde yer aldığı yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülkeler kategorisin ortalama kişi başına gelir artışıyla Türkiye’nin kişi başına gelir artışını karşılaştırmalı olarak ele alırsak karşımıza şöyle bir grafik çıkıyor (grafik, IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Nisan 2019 veri setindeki verilerden yararlanılarak tarafımızdan hazırlanmıştır)"

    ifadesinin altındaki grafiği ben de aynı veri setini kullanarak çizmeye çalıştım. Yalnız IMF'nin veri tabanında, "emerging market and developing economies" grubunun "GDP per capita" verilerinin satınalma gücü paritesine göre (ppp) yer aldığını görüyorum. Türkiye'nin verileri ise hem "US dollar" olarak hem de "PPP" olarak verilmiş. Sizin grafiğinizde Türkiye'nin "US dollar" satırının, yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülkeler verisinde ise "PPP"ye göre uyarlanmış satırın (ki weo subject sütunundaki kodlarla da kontrol edilebilir) kullanıldığını anlıyorum. Eğer doğru anlıyorsam, datalardan birinin satınalma gücü paritesine göre düzeltilmiş diğerinin düzeltilmemiş olması bizi yanıltmaz mı? Ya da ben yanlış değerlendiriyorsam hangi verileri kullanmam gerektiği konusunda yardımcı olabilir misiniz?

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  54. Gerçekten insanın ufkuna açan bir yazı, teşekkür ederim değerli bilgiler için. Sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!