Yılın Ortasında Ekonominin Görünümü
Sanayi üretimi artış eğiliminde ancak bazı önemli sektörler henüz
toparlanma eğiliminden uzak görünüyor
TÜİK haber bülteninden alınmış
olan soldaki grafik takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi yıllık
değişim oranlarını gösteriyor. 2018 yılı süresince sürekli gerileyen sanayi
üretimi aynı yılın son çeyreğinde eksi bölgeye düşmüş ve yıl sonunda en düşük
noktaya geldikten sonra 2019 yılında toparlanma eğilimi göstermeye başlamış bulunuyor.
Benzer bir görünüm TCMB sitesinden aldığım verilerle hazırladığım sağdaki
grafikte yer alan imalat sanayiinde kapasite kullanım oranlarında da görülüyor.
Her iki grafik de sanayi kesiminin dipten dönüş eğilimini sergiliyor.
Buna karşılık otomotiv sanayiinde
ve inşaattaki çöküş ciddi olumsuz etkiler yaratıyor ve bu görüntülere bakılarak
geleceğe dair kesin kanılara varmamıza imkân veriyor.
Otomotiv Distribütörleri
Derneği’nin raporundan alınan soldaki grafikte çubuklar son 10 yılın ortalama
otomotiv pazarındaki (otomobil, hafif ticari araç ve ağır ticari araç)
satışları turuncu çizgi 2018 yılı satışlarını ve kırmızı çizgi de
2019 yılının ilk 5 aylık satışlarını gösteriyor. Grafiğin ortaya koyduğuna göre
otomotiv sektörü 2019 yılının ilk 5 ayında gerek 10 yıllık ortalamaların
gerekse geçen yıl ortalamalarının oldukça altında bir satış hacmi sergilemiş
görünüyor. Sağdaki grafik TCMB’nin Konut Fiyat Endeksi Raporundan alınmış olup
mavi alan konut fiyatlarındaki nominal değişimi, turuncu alan da reel değişimi
gösteriyor. Nominal değer düşüşü devam ederken reel düşüş son 3 aydır durmuş ve
sanki dip yapmış gibi görünüyor. Buna karşılık konut sektöründeki çöküş de hala
çarpıcı bir görünümde bulunmayı sürdürüyor.
İşsizlikte düzelme var gibi görünse de bu yanıltıcı olabilir
TÜİK sitesinden alınan verilerle
düzenlediğim yukarıdaki iki grafikten soldakinde 2018 Ocak ayından 2019 Nisan
ayına kadar işsizlik oranındaki gelişmeler yer alıyor. Bu grafik bize işsizlik
oranının hızlı bir yükselişin ardından düşüşe geçtiğini gösteriyor. Sağdaki
grafikte ise işsizlik oranına mevsim etkilerinden arındırarak baktığımızda
düşüş eğilimini göremiyoruz. Buna karşın son iki ayda artışın hız kestiği
görülüyor.
Enflasyonda düşüş hızlanacak
Enflasyonda düşüş hızlanacak
TÜİK sitesinden alınan verilerle
hazırladığım soldaki grafik enflasyondaki (TÜFE) düşüş eğilimini gösteriyor.
TCMB sitesinden aldığım verilerle hazırladığım sağdaki grafikte TCMB ortalama
faizinde son dönemde önemli bir değişme olmadığı yüzde 24 dolayında sabit
kaldığı görülüyor. Bu ikili arasındaki uyumsuzluk hemen dikkati çekiyor. Buna
karşılık TCMB ortalama faizinin yüksek düzeyde kalmasının enflasyonun
düşmesinde etkili olduğu da dikkatlerden kaçırılmamalı.
Önümüzdeki dönemde enflasyonda
birkaç nedenle ciddi düşüşler yaşanacak. Her şeyden önce ABD Merkez Bankası (Fed)
ve Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) parasal sıkılaştırmayı ertelemeleri
uluslararası yatırımcıların bir süre daha yüksek faiz veren gelişme yolundaki
ülkelere para yatırmaya yönelmesine yol açmış görünüyor. Bu bizim gibi dış
kaynağa ihtiyacı olan ekonomilerde döviz girişlerinin artması nedeniyle önce
kurlarda düşüşe yol açmış bulunuyor. Kurlarda düşüş bizim gibi üretimde önemli
oranda ithal girdi kullanan ekonomilerde maliyet düşüşü yoluyla enflasyonda da
düşüş sağlıyor. Üçüncü olarak iç talebin düşüklüğü de enflasyon üzerinde
düşürücü baskı yapıyor. Ve son olarak geçen yılın çok yüksek aylık enflasyon
verilerinin yerine bu yılın nispeten düşük aylık enflasyon verilerinin girmesi
de baz etkisi yoluyla enflasyonda düşüşe neden oluyor.
İkiz açıkta durum
ilginç görünüyor
TCMB ödemeler dengesi
verilerinden yararlanarak hazırladığım soldaki grafik cari dengede 2015
yılından bu yana yaşanan gelişmeleri sergiliyor. Görüleceği gibi cari açık özellikle
2019 yılında hızla düşmüş ve sıfıra yaklaşmış bulunuyor. Önümüzdeki dönemde
Türkiye’nin cari fazla verdiğini göreceğiz. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın
bütçe verilerinden yararlanarak hazırladığım sağdaki grafik ise bütçe açığının
hızlı artışı sonucunda faiz dışı dengenin 2019 yılının ilk 6 ayında açık
verdiğini ve açığın artış eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.
Bu görünüm Türkiye için yabancı
değil. Türkiye genellikle bu iki açıktan birisini büyüterek yoluna devam
ediyor. Bu hafta içinde yasalaşan torba kanunda yer alan hükme göre Merkez
Bankası’nın bu yıla kadar birikmiş olan yedek akçeleri
bütçeye aktarılacak ve bu yolla bütçe açığı bir kez daha normal dışı yollarla
düşük tutulmuş olacak.
Ekonomi ilk yarıda küçüldü
Buraya kadar ortaya koymaya
çalıştığımız konular ve göstergeler bizi büyümenin ne olacağı meselesine
götürüyor.
TÜİK verilerinden yararlanarak
hazırladığım yukarıdaki grafik bize büyüme oranındaki düşüşü gösteriyor.
Elimizdeki son veri 2019 yılının ilk çeyreğine ait. Buna karşılık ikinci
çeyrekte de ekonominin küçülmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bunu
üretimdeki gidişten gördüğümüz gibi özellikle KDV ve ÖTV gibi harcamaya dayalı
dolaylı vergilerin ciddi düşüşler yaşayan tahsilat oranlarından da anlayabiliyoruz.
Her ne kadar bu iki verginin tahsilat oranlarındaki düşüşün bir bölümü ilk
yarıda geçerli olan vergi oranı indirimlerinden kaynaklanmış olsa da o
indirimleri ayrıştırarak baktığımızda da tahsilattaki gerilemenin ciddi boyutta
olduğu ortaya çıkıyor. Dolaylı vergi tahsilatındaki düşüş büyük ölçüde
talepteki düşüşü gösterir. Bu göstergeler ekonominin ikinci çeyrekte de
küçülmeye devam ettiğini söylüyor.
Kırılgan Beşli karşılaştırması
Buraya kadar Türkiye ekonomisini
kendi verileriyle ele alıp değerlendirmeler yaptık. Şimdi bir de Türkiye’nin
finansal göstergelerine genellikle birlikte anıldığı kırılgan beşli grubu
içindeki ülkelerle birlikte bakalım.
1 USD Karşılığı Ülke Paraları
|
Değişim (%)
|
Değişim (%)
|
|||
2017
|
2018
|
19.07.2019
|
2018/2017
|
2019/2018
|
|
Brezilya
(Real)
|
3,3125
|
3,8812
|
3,7205
|
-14,65
|
4,32
|
Endonezya
(Rupiah)
|
13.550
|
14.390
|
13.899,0
|
-5,84
|
3,53
|
Hindistan
(Rupee)
|
63,8725
|
69,7675
|
68,78
|
-8,45
|
1,44
|
G.
Afrika (Rand)
|
12,3828
|
14,3467
|
13,8522
|
-13,69
|
3,57
|
Türkiye
(TL)
|
3,7872
|
5,2894
|
5,6331
|
-28,40
|
-6,10
|
Türkiye
(TL) Hariç Ortalama
|
-10,66
|
3,21
|
|||
19.07.2019
|
Enflasyon
|
MB Faizi
|
CDS
|
||
Brezilya
|
3,37
|
6,50
|
128
|
||
Endonezya
|
3,28
|
6,00
|
87
|
||
Hindistan
|
3,18
|
5,75
|
69
|
||
G.
Afrika
|
4,50
|
6,75
|
158
|
||
Türkiye
|
15,72
|
24,00
|
370
|
||
Türkiye
Hariç Ortalama
|
3,58
|
6,25
|
111
|
Yukarıdaki tablo bize 2018
yılında bu beş ülkenin hepsinin paralarının dolara karşı değer kaybettiğini,
Türkiye dışındaki 4 ülke parasının ortalama kaybının yüzde 10,66 olduğunu buna
karşılık TL’nin değer kaybının yüzde 28,40 ile bu ortalamanın neredeyse 3 katı
olduğunu gösteriyor. 2019 yılının ilk 7 ayında durum benzer görünüm sergiliyor.
Türkiye dışındaki 4 ülkenin paraları dolara karşı yüzde 3,21 değer kazanmışken
TL yüzde 6,10 değer kaybı yaşamış. Bu görünüme karşın geçen yılla
karşılaştırıldığında TL’de ciddi bir toparlanma olduğunu söyleyebiliriz. Fed ve
AMB’nin parasal gevşeme sinyalleri vermesi özellikle gelişme yolundaki
ekonomilerin paralarının dolara ve euroya karşı değer kazanmasına yol açtı.
Türkiye açısından ek bir destek de S 400 savunma sisteminin satın alınması
karşısında konu olabilecek ambargo uygulamasının şimdilik gündemde olmadığının
açıklanmasıyla ABD tarafından geldi. Bütün bunlara karşın Türkiye, tablonun alt
bölümünde yer alan enflasyon, Merkez Bankası faizi ve CDS primi açısından hala
çok yüksek düzeylerde bulunuyor.
Önümüzdeki dönemde
enflasyon
Piyasalara yansıyan çeşitli
açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla Merkez Bankası enflasyondaki düşüşü
dikkate alarak peş peşe faiz indirimlerine gidecek gibi görünüyor. Beklentiler
ilk faiz indiriminin yüksek oranlı olacağı yönünde yoğunlaşıyor.
Önümüzdeki aylarda yukarıda
değindiğimiz dış gelişmelerin Türkiye lehine devam etmesi ve bunun TL’nin
değerlenmesini desteklemeyi sürdürmesi halinde baz etkisinin de artmasıyla enflasyon
düşmeye devam edecek ve muhtemelen düşüş hızlanacak. Aşağıdaki tablo bu durumu
göstermeyi amaçlıyor. Sarı boyalı alanlar henüz gerçekleşmemiş aylara ait
tahminleri sergiliyor. Bu tahminler geçen üç yılın söz konusu aylardaki
enflasyon oranlarının ortalaması alınarak bulundu.
Aylar
|
2018 Aylık
|
2019 Aylık
|
2019 12 Aylık
|
Ocak
|
1,02
|
1,06
|
20,35
|
Şubat
|
0,73
|
0,16
|
19,67
|
Mart
|
0,99
|
1,03
|
19,71
|
Nisan
|
1,87
|
1,69
|
19,50
|
Mayıs
|
1,62
|
0,95
|
18,71
|
Haziran
|
2,61
|
0,03
|
15,72
|
Temmuz
|
0,55
|
0,62
|
15,79
|
Ağustos
|
2,3
|
0,84
|
14,33
|
Eylül
|
6,3
|
2,38
|
10,41
|
Ekim
|
2,67
|
2,06
|
9,80
|
Kasım
|
-1,44
|
0,19
|
11,43
|
Aralık
|
0,4
|
0,91
|
11,94
|
Önümüzdeki aylarda oranlar bu
tabloya uygun çıkabilir ya da çıkmayabilir, bunlar benim son üç yılı esas
alarak yaptığım tahminler ve sadece olası eğilimi göstermeyi amaçlıyor. Büyük
birtakım olaylar olmadığı sürece enflasyon baz etkisi nedeniyle düşecek. Ve
yine büyük olasılıkla bu düşüş, hükümet tarafından, kurdaki gerilemeye, baz
etkisine değil, Merkez Bankası’nın faizi düşürmesine bağlanacak ve faiz düştüğü
için enflasyon düştü açıklamalarına yol açacak.
Fizik bilimlerde neden – sonuç
ilişkisinin karıştırılması, yapılan deneyden sonuç alınamamasına yol açar.
Ekonomi, siyasetle içli dışlı bir bilim dalıdır. Ekonomide neden – sonuç
ilişkisinin karıştırılması kısa dönemde siyaseten iyi sonuçlar verir gibi
görünse de orta – uzun dönemde ekonomide ciddi hasarlara yol açabilir. O
nedenle ortaya çıkan bu yeni fırsatı kullanarak gerek siyasal yönetim sistemi
ve gerekse ekonomi politikası üzerinde yeniden düşünmekte ve düzeltici adımları
atmakta yarar var.
Sayın hocam merkez bankası faiz indirimlerinin kur üzerindeki etkisi ne yönde olur.
YanıtlaSil1 - 2 puan indirimin olumsuz etkisi olmaz. İndirim oranı arttıkça kuru yukarı itme gücü de artar.
SilTeşekkürler hocam
SilMahfi Bey, MB nin faiz indirecegi haberleri piyasada satın alınmış durumda bence cok afaki olmadığı sürece kurları aşağı yönde tetikleyecegini düşünüyorum.
Sil4.25'te ne olur ?
SilMerhaba hocam, dışarıdan fütursuzca borçlanıp bol bol tükettiğimiz saadet dolu günler tekrar mı başlıyor yoksa? Teşekkürler.
YanıtlaSilBorçlanma yeteneğimiz olsa evet derdim ama artık o eski yeteneğimiz yok.
SilBasiretimiz mi bağlandı Hocam?
SilHocam grafiklerin özellikle otomotiv ve inşaatakilerin boyutu oldukça düşük olduğundan okunamıyor.
YanıtlaSilHaklısınız, ama yine de grafikten durum görülebiliyor.
SilYani görevden aldıkları başkanın emeğinin üstüne yatacaklar, bunların liyakat anlayışı bu hocam, kabinedeki bakanları yaptıkları proje ve işlerden çok siyasi açıklamalarından tanıyor olduk
YanıtlaSilMahfi Bey merhaba,
YanıtlaSilÖnümüzdeki dönemde enflasyon tablosunun 2019 aylık Aralık tahmini 0,91 yerine 0,64 olmalı. 2018 aylık Aralık enflasyon oranı 0,4 yerine -0,4 olması gerekiyor. Tabi bu durumda 2019 12 Aylık toplam Aralık oranı da değişmeli. Çok güzel bir çalışma olmuş, elinize sağlık.
Teşekkür ederim. 0,91 ile 0,64 meselesini anlayamadığımı itiraf edeyim.
SilRica ederim, 2018 Aralık ayı enflasyonu düştüğü için 0,4 yerine -0,4 yazdığınızda ve 2019 Aralık ayı enflasyonunu tahmin ederken kullandığınız son 3 yılın aylık enflasyonuna bu negatif oranı yazdığınızda bulduğunuz 0,91 oranı 0,64 olarak güncellemeniz gerekiyor. Tabi bir de 2019 Aralık 12 aylık enflasyon tahmininiz de revize olmalı
Sil2018 Aralık enflasyon oranı -0,4 olması gerekmiyor çünkü 0,4.
SilAnlatamadım sanırım, Aralık ayında enflasyon düşüyor, dolayısıyla 0,4 sayısının negatif 0,4 olması gerekiyor, tıpkı 2018 kasım gibi, tabloya bakın görün
SilHocam yorumunuz nedir bu duruma?
YanıtlaSilhttps://twitter.com/sozcumuratoglu/status/1151350492162920448
Hep aynı masallar. Kaç yıldır batmadı şimdi mi batıyor krediler.inanmayın hep milleti telaşa düşürmek için kasıtlı haberler yapıyorlar.battık batacaz aha batmak üzereyiz diye diye malı götürdüler.Dolar 8~10 dediler bırak 8 olmayı 7 de bile kaç gün durabildi. Hepsi yalan.
SilBu rakamı bilmiyorum o nedenle bir yorum yapamayacağım.
SilSon cümlenizde haklısınız. Birbirine koşut iki durum (faiz ve enflasyon) neden-sonuç ilişkisi oluşturamaz. Paranın değeri arabaysa faiz ve enflasyon yan yana iki at gibidir. Birlikte koşar birlikte dururlar. Şayet aksi olursa denge bozulur ve araba devrilmeye kadar gider, bilmem siz ne dersiniz Hocam.
YanıtlaSilEsnaf batmiş kardeşim. Nerede yaşıyorsunuz?
SilTurkiye ikiz acigini ve enflasyonunu dusurmeden bu yoldan cikmaz!
YanıtlaSilIkiz acigin toplami GSMHnin -%5.5 gecmeyecek
Enflasyonda %4e inmesi lazim
Ondan sonra yapisal reformlar
Butce Acigi GSMH orani %0 Cari Acigin GSMH orani -%5.5
SilButce Acigi GSMH orani -%1 Cari Acigin GSMH orani -%4.5
Butce Acigi GSMH orani -%3.5 Cari Acigin GSMH orani -%2.5
Butce Acigi GSMH orani -%0.5 Cari Acigin GSMH orani -%5
Yukaridaki kombinasyonlardan bir tanesi lazim bana gore son ve ikinci kombinasyon daha iyi gibi geliyor.
Enflasyonun da %4lere inmesi lazim bunun icinde Merkez bankasinin bagimsiz olmasi Merkez bankasi atamalarinin Meclis ve hukumet disi sadece ve sadece Senatoda gorevli bagimsiz senatorlar tarafindan ya Senato icinden ya da universitelerde makro iktisat para politikalari merkez bankaciligi uzerine calismis kisiler uzerinden senato oylamasi ile baskanlar secilmelidir.
Turkiyenin bagimsiz kurumlara ihtiyaci vardir. Siyasi erk ve erklerden muhalefettensiyasi mulazalardan siyasi tartismalardan ayrilmis arindirilmis Ozerk bagimsiz bilimsel bakan kurullara kurumlara onlarin kadrolarina ihtiyaci vardir.
Bunu da saglayacak olan tamami bagimsiz olan herhangi bir siyasi partiye uye olmayan YOK onayi ile diplomadan secmen kutugu olusan egitimli insanlarin egitimli bagimsiz insanlari sectigi SENATO ile olur.
Yoksa Comar bakisla comarlarin elinde her sey heba olur Ulkeye yazik olur. Bu hep boyle olmustur. Gelismis cagdas saglam demokrasilerde Senato vardir ister parlementer sistmel yonetilen olsun ister baskanlikla eger gelismis bir demokrasiden saglam bir demokrasiden soz edeceksek sayet bunda Senatonun yeri tartisilmaz bir gercektir. Aksi halde comarlarin elinde gume gidersin. Me ekonomin kalir ne demokrasin ne de gelecegin
köyümde mazot pahalı, hayvancılık ve tarım bitmiş bir haldeyiz
YanıtlaSilElinize sağlık hocam
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam otomotiv sanayiinden bahsederken neden pazarın düşüşünü koydunuz...Otomotiv sanayi üretiminin %85'inden fazlası ihracat için yapılıyor....Evet otomotiv sanayinde düşüş var ama pazar kadar değil...AB'deki yavaşlamada bunda etkili..
YanıtlaSilEllerinize sağlık Hocam. Sanırım hafta içerisinde Endonezya MB gösterge faiz oranını %5.75'e, Güney Afrika Cumhuriyeti MB de %6.50'ye çekti.
YanıtlaSilHocam calismaniz iyi guzel hos ta, dayandiginiz veriler sagliksiz, gordugum kadariyla ne tuik verileri ne resmi kaynaklar saglikli ve gercek durumu gosteren veriler sunmuyor, "veri" olmasi gereken sey psikoloji uzerinden toparlamaya destek niteliginde daha cok "algi yonetimi"ne donmus durumda, haliyle siz de eli mahkum o algi yonetimi zemininde yorumlamis oluyorsunuz..
YanıtlaSilhoca tcmb verilerini yani devletin verilerini koymuş, devlete de güvenemezsek kime güveneceğiz.
SilBilmiyorum:( ama swap piyasasindan borc alip net rezervde gosteren, kaynaklarina sahip olamayan ve bagimsizligini kaybetmis bir tcmb saglikli veri kaynagi olarak gorulemez diye dusunuyorum..
SilSizde daha sağlıklı veriler varsa verin onları kullanalım.
SilSanırım veri toplayan ve bunu yaparken objektif ve belirli standartları uygulayan özel kurumlar gerekli.
SilHocam bence resmi veriler içerisinde en muğlak veri enflasyon verisi. Ekonomistlerin yanlış olduğu ispat edilmedikçe resmi verileri doğru kabul ederek analiz yapması bir zorunluluk. Siz de doğal olarak resmi enflasyon verilerini kullanıyorsunuz.
SilAma Türkiye'deki hatta dünyadaki tüm ekonomistler bu verilere göre analiz yapsa bile halk bu verilere inanmadıkça ve enflasyon beklentilerini düşürmedikçe enflasyon maalesef düşmeyecek. Yaz aylarında hesaplama tekniği nedeniyle ufak bir ilizyon olabilir ama yıl sonunda enflasyon artışı yine başlar.
Hocam gerçekten insanlar enflasyondaki düşüşü faiz indiriminin bir sonucu sanacaklar. Hükümet de
YanıtlaSil"biz demiştik enflasyonun nedeni yüksek faizdir" diyecek ve - cari fazlayla övündüğü gibi - bununla övünecek. Ama insanlar sizin gibi kendi blog sitesinde olsun gazetelerde olsun bilgilerini paylaşan ve yorumlarda bulunan değerli hocalarımızı takip etse durum böyle olmaz. Bunun için de insanımızın araştırmacı ve meraklı olması gerekir.
Haklısınız ama bu dediğiniz gibi olmuyor çünkü insanlar burada taraftar oluyor. Taraftara doğruyu anlatmanız çok zordur.
SilHocam merhaba;
YanıtlaSilSayın Cumhurbaşkanının söylediğinin aksine faiz-enflasyon negatif orantılı değil midir? Faizlerin düşmesi yabancı sermaye çıkışına ardından dövizin artmasına, iç ve dış talebin artması toplam talebin ve fiyatların artışına, ardından toplam arzın düşmesiyle tekrardan fiyat artışı yaratacağına dair makroekonomik modeller mevcut. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunların hepsi duruma göre değişebilecek konular. Eğer riskleri düşürecek bir modele geçebilirsek faizi düşürsek de döviz gelmeye devam eder ve kurlar düşer. Bunun canlı örneğini 2001 krizi sonrasında 2010'a kadar yaşadık.
SilO zaman finans rüzgarı gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere esiyordu ve AKP iktidarının yelkenini şişirdi. Tabiren "İnek Şaban" şansıyla dönemi bollukla geçirdiler; "teğet geçti" parayı müteahhitleriyle betona gömdüler. Biz de toplum olarak hep beraber yedik. Nasıl mı? gerçek refah seviyemizin aslında alamayacağı lüks konutlar ve arabalar satın aldık, markette & tatilde tükettik. En çok merak ettiğim teğet geçeceğini ona kim söyledi.
SilHocam çok teşekkürler, uzun ve ayrıntılı bir değerlendirme.Elinize sağlık.
YanıtlaSilSıradan bir vatandaş olarak yazınızı okuyunca sanki 2019un ilk bölümünde 2018e göre küçük de olsa bir toparlanma olduğu sonucunu çıkarıyorum.
Fakat özellikle son 2 yıldır süreci takip ettiğim ve genel olarak piyasaya çıplak gözle baktigim zaman bunun böyle değil tam tersi olduğu kanısındayım.
Dükkan ve işyerlerinin bu kadar çok kapandığını, bu kadar çok satılık işyeri ve konut ilanlarının görülmediği, çiftçinin batik bir halde inim inim inledigi, elindeki tarlayı satmak için boğuştuğu bir dönemde bu neyin toparlanmasıdır..
En çok garibime giden de, aylardır F35 ve S400 olayının yaratacağı dehşet senaryolarını tartıştık.. Kur'u nasıl firlatacagini okuduk. Dünyanın en çok sığınmacı olduğu ülke hâline geldik.. hâlâ devam ediyor. Maddi yükü işin içinden çıkılmaz hale geldi. Akdeniz, ege, suriye ve ıraktaki pozisyonumuz malum.. AB bile tehdit ediyor yaptirimdan bahsediyir..Neredeyse heryerden adeta kusatildik.. Buna benzer bir yığın sosyal sorun..
S400 geldi, F 35 ten çıkariliyoruz.. Hani dolar fırlayacaktı.. tam tersine hergun düşmeye devam ediyor.. eskiden Vietnam borsasında %0,5 lik olay olduğunda istanbulda kıyamet kopar dolar kuru fırlardı..Ne tesadüf ki tam da abd ile en çok papaz olduğumuz dönemde halkbank müdürü Ilhan atilla abd de tahliye ediliyor.. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu hocam..
Bu işte bir gariplik var gibi. Derinlerde ne dümenler dönüyor?
Derinlerde dumen dondugu artik barizlesti iyice, beyaz sarayin pentagonun s400 geldikten sonra hemen aciklama yapamamasi, f35 konusunda trump.in "we are NOT ALLOWED" diye mecbur kaldim napim sakin aleyhime bir sey cikarmayin ortaya der gibi durumu aciklamasi, ne tesaduf ki buranin disisleri bakaninin tam da o donemde "khashoggi vakasiyla ilgili aciklanmamis bilgiler var, aciklayabiliriz" ifadesi.. resmen abd.de kongre/pentagon yani devlete karsi trump.i kullaniyormusuz gibi bir goruntu var.. mide bulandirici bir suru hirs ve guc kavgasi..
SilPastör Brunson, Doları 7. 20 ye fırlattı; buna, Trump'ın tek tweeti yetti: Ekonominizi mahvederim..
SilM. MURATOĞLU'nun bu konudaki yorumu müthişti: "Sanki, İsa'yı tutukladık!"
TÜRKİYE, "F 35 PROGRAMINDAN "ÇIKARILDI! “
Aslında bundan daha büyük bir yaptırım olamaz.
Bunu, TSK VE HV. KUVVETLERİ biliyor,
S 400 kullanacaksak, uçaklarımızın da Su 57 olması gerek; o da anca 15, 20 yılda olur ya da Rusya TR ye üs kurar, uçaklarını getirir, TR ye konuşlandırır ve hava savunmamızı üstlenir..
S 400 ün ülkemizde aktif olması demek, bir süre sonra F-4 ve F-16 uçaklarının olası ambargo nedeni ile, yedek parça sıkıntısı nedeni ile uçamaması demektir. İran, 1979 sonrası bunu uzun süre yaşadı,
ABD, bence bizim "ergen delikanlı" tepkisi verdiğimizi düşünüyor, evi terk etmememiz için şimdilik alttan alıyor.
Halkbank ve 2 bankaya daha, 4 ila 6 milyar USD lik ceza Nisan, Mayıs arası açıklanacaktı, o bile ertelendi..
Balyoz, Ergenekon 15 Temmuz ABD projesidir.
ABD, tüm uyarılarımıza karşın, Suriye'nin K Doğusunda, K. IRAK Kürt Bölgesel yönetimine ve bizim sınırlara bitişik bir Kürt Kantonu oluşumunu açıkça sürdürüyor. Bunun devamı İran olacak; takip eden süreçte, sıra bizim topraklarda.
Buna rağmen biz: "Trump iyi, TR yanlısı, CAATS yaptırımların 6 ay ertelerse, USD 6 TL altında kalır." hesabı yapıyoruz.
Oysa hesap şu olmalı:
"ABD'nin TR'ye 6 ay daha ihtiyacı var."
TR ye yasal olarak giren para da bizi yanıltmasın. Bu, Fake, yani FED inkarşılıksız bastığı paradır.
Ha ABD finans kuruluşu, FED e bu parayı ödeyip, verdiği bonoyu geri almış, ha "TR de 30 milyar USD para buharlaştı, sil benim hesaptan." demiş; fark yok..
Sevgili üstat,
YanıtlaSilElinize sağlık.
Teşekkür ederim.
Sağ olun.
SilHocam tüm yazılarınız akıl, bilim ve mantık yoluyla yol gösteriyor, iyiki varsınız, teşekkürler
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam 400 baz puan faiz indirimi USD yi nasıl etkiler acaba teşekkürler
YanıtlaSilBiraz yukarı iter ama asıl olarak Trump'ın tavrı ve Fed'in kararı etkili olacak.
SilYaptırım konusunu da en hafif şekilde atlattığımıza göre doları yükseltebilecek tek unsur dış borçlar. ABD hasmane bir tutum takınmadığı için orada da bir sıkıntı çıkmayacaktır. Hızlı bir yükseliş beklenmemeli. Tek risk AB'nin göçmen akınını göze alıp Doğu Akdeniz krizi çıkarması.
YanıtlaSilYaptırım sorununu henüz atlatmış değiliz. Trump ve Senato iyi polis kötü polisi oynuyor.
SilMahfi hocam. İktisat yeniden yazılmaz sadece yeniden okunmalıdır savınızı destekleyen muhteşem bir anlatımla çok güzel tarif etmişsiniz halimizi. Sormak istediğim şudur, kötü bir ekonomi biz istiyoruz ve temenni ediyoruz diye ne kadar düzelebilir? Saygılarımla.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. İktisat da bütün sosyal bilimler gibi insanla yatıp kalkan bir bilim olduğu ve insan zaman içinde değiştiği için iktisat da değişir ve yeni kitaplar yazılır. Ama bizdeki saçma sapan uygulamalardan giderek kitap filan yazılmaz. Olsa olsa anı kitabı yazılır.
SilMaalesef kötü ekonomi kolay düzelmez. Çok çaba gerektiriyor.
Hocam, 550 ile 625 baz puan aralığındaki bir faiz indirimi dolar kuru hangi seviyeye taşır. Tahmininiz var mı?
YanıtlaSilBöyle bir tahminim yok.
Sil200-400
Silarasinda bir indiirm olacak
buyuk olasilikla 250 ile baslarlar ilerleyen aylarda da duruma gore gidisata giore indiirm takvimi aciklarlar...
Hocam son günlerde aklıma bazı sorular takılıyor. Onca siyasi kriz, s-400 meselesindeki pentagon’un ve Ankara’nın sert tutumları, TCMB başkanının görevden alınması gibi olaylar piyasa için nasıl oluyor da büyük bir şok etkisi yaratmıyor? Böyle durumlarda döviz kurunun sıçrama yapması gerekmiyor muydu? Bütün bu olup bitene rağmen artmayan kurun tek açıklaması “piyasa aldırmazlığı” ise bu piyasa daha neye aldıracak?
YanıtlaSilAslında S 400'ler kriz olmaktan çıkmış göründüğü ve Fed ile AMB yeniden parasal gevşemeye gidecek göründüğü için kur artmıyor.
Silfed faiz indirmeyecektir. çünkü makro iktisadi tüm abd verileri gayet iyi görünüyor. artırmaz ama indirmez de!. ama bizim merkez bankası 200-300 baz puan indirecek gibi görünüyor hocam. halk bank-s 400 gibi konulardaysa hala yaptırımların cezaların gelmemiş olmasının tek nedeni hükümetin daha doğrusu birisinin ardındaki görünmez gibi olup iyi bakanların görebileceği bir elin olmasıdır. yoksa akepe nin şerbetli olduğu gibi hurafelerin yemeyiz biz. malum hocam siz anladınız ne demek istediğimi!. zaten o güce güvendiği için cumhuriyete bu derece kötülük yapabiliyorlar. 100 yıl öncesinin intikamını bunların üzerinden almaya çalışan bir sermaye güdümlü bir güç merkezi var.
SilFedin faiz indirmemesi lazim! Fedin faiz indirmesine hic bir gerek ve neden yok! ABD ekonomisi iyi durumda hatta mukemmel gelismekte olan ekonomiler iyi konumda dunya ekonomisi rayinda emtialarda fiyatlamalarda gayet makul petrol gida tarim ham maddeler vs.
SilFedin faiz indirmesi dunyada spekulasyonu artttirir emtialarda oynakligi arttirir.Istikrari bozar
FEd, bekle-gor politikasinda kalmali.
Faiz artislarini da 2020 haziranina kadar ertelemeli.
Fed faiz düşürecek dünya ekonomisi inanılmaz yavaşlarken abd ye dönen trilyonlarca dolar dünyaya geri akmalı yoksa dünyanın gireceği resesyon abd yi çok hızlı bir biçimde vurur. ayrıca ticaret savaşlarıyla iyice soğuya dünya ekonomisi yüzünden büyük sermay sahiplerinin paralarının artı değer yaratma imkanı iyice daraldı. fed faiz düşürecek bu fiyatlanıyor. çünkü her kötü haber piyasa tarafından olumlu karşılanıyor çünkü fed in faiz indirme ihtimalini artırıyor.
SilHocam icin de bulunduğumuz durumun çözümsel süreci ne olmalıdır? Teşekkürler şimdiden.
YanıtlaSilYapısal reformlar
Siltl deki göreceli toparlanmanın nedeni içeriden yapılan finansal manipülasyonlardır. kamu bankalarına merkeze sattırılan milyarlarca dolardır. dışarıdan sokulan net hata noksan denilen aslen kara para olan dövizlerin piyasaya sokulmasıdır. çoğunluğu da Londra merkezlidir fakat salt dış destek veriliyor görünmemesi için örtülü dış desteğin deşifre olmaması için net hata noksan diye güzel kılıf bulunmuş. işe bakınız ki daha önceden yanına dahi yaklaşılamamış bir net hata noksan hacmi girdileri yaşanmış. küresel sermayenin akepe sevdası kolay kolay bitmez.
YanıtlaSilnedense buradaki yorumlar da türkiye klasiği tadındadır. yani sadece sonuçların üzerine konuşarak yazarak yaklaşımlarda bulunuyoruz. oysa ekonomimizi nasıl da dış sermaye güçlerinin oyuncağı haline getirdiğimizi finansal istihbaratımızın bile olmayışını kaderimizin belli başlı güçlerin iki dudağı arasına vermiş olduğumuzu ki birisinin de kaderinin aynı güçlerin iki dudağı arasında olduğunu ve bu kişinin de ülkedeki çok sayıdaki kişinin kaderini iki dudağı arasına yine bizlerin yani halkın sayesinde almış olduğunu ve bu ülkenin kaderiyle söz konusu şahsın kaderinin birleştirilmeye çalışıldığını acaba ne zaman göreceğiz;?. enflasyonu üretim artışı değil ucuz ithalatla arz açığını bu şekilde kapatarak düşük tutabildiğimizi keza buna paralel olarak faizleri de bu şekilde düşürebildiğimizi bütçe açığımızı bu şekilde düşük tutabildiğimizi cari açığımızı ve tasarruf açığımızı bu şekilde finanse ederek kapattığımızı kısacası tüm ddefolarımızı dış sermaye akımlarına bağlı olarak kapattığımızı ve sanal olarak büyüdüğümüzü aslen daha çok borç stoklarımızı şişirerek borcu ve geleceğimizdeki ipoteğimizi büyüttüğümüzü ve dış güdümlü yazılı ve görsel medyanın nasıl da algılarımızla istenildiği gibi oynadığını ve sanal gündemlerle oyaladığını ne zaman anlayacağız. finansal piyasalar zaten reel den tamamen kopuktur. tüik ve merkez bankası operasyonları da tamamen sanal değerlendirmelerin önünü açmak için yapılmıştır. borçlar sürekli baskıyla ötelenerek batık krediler düşük gösterilmektedir. zombi şirketler karşılıksız para basılarak yüzdürülmeye çalışılmaktadır. işsizlik oranları da gerçeği yansıtmamaktadır. vatandaş tarihinde hiç olmadığı kadar işsiz durumdadır. yaptırımlar gelirse iktisadi yıkımı öne çekmiş olur sadece. gelmezse de zil takıp oynamak yersizdir çünkü er ya da geç büyük kriz hatta buhran kaçınılmazdır. fed faiz düşürürse dünya finansal krizini çabuklaştırır tahvil-hisse senedi balonları hızla patlar. büyük bir türbülansın başlangıcı olur. yaratıcı yıkım gelir. sabit tutarsa hatta artırırsa balonların sönmesi başlar ve krizin ani ve güçlü gelmesinin önü kesilebilir. kademeli şekilde borsa tahvil balonlarının ve aşırı finansal kaldıraçların söndürülmesi ve düşürülmesi gerekir. biz dünyadaki en kırılgan 4 ekonomi ararsındayız.ve hala yok yaptırım olmaz yok fed faiz indirir eh biraz daha sıcak para gelir yani biraz daha borç büyütür kurtuluruz kafasındayız! zaten başımıza gelenler bu bu kafada olduğumuzdan geldi hala hak etmediğimiz arabalara binmekten rezidanslarda oturmaktan lüks tüketimden kopamıyoruz. lüks tüketim için lüks üretim yapmamız lazım!. ama yok vida sıkmadan borçlarla el parasıyla eğlenelim havasındayız.eğitimi öldürdük tarımı hayvancılığı öldürdük sanayimizi zayıflattık yerli tohumu bitirdik ulusal savunma gücümüzü bile dış sermaye ile yapabilir hale geldik. aselsan gibi kurumları dış ortaklı yaptık. yazık. ve hala daha akıllanmadık.
YanıtlaSilEn kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. Ama biz hala karar veremiyoruz.
YanıtlaSilAynı anda
Cari açığı kapatalım
Büyümeye geçelim
Faizleri düşürelim
Enflasyonu düşürelim
İstiyoruz.Oysaki yok öyle bir dünya.
Mutlaka bunların en az ikisinden vazgeçmek zorundayız ...
Hem faiz kıskacındaki özel sektörü kurtaralım hem de dolar borcu olan özel sektörü kurtaralım istiyoruz.
Yani hem faiz indirelim hem de dolar çıkmasın istiyoruz. Yine böyle bir dünya yok. Kambiyo rejimindeysen faizi indirince kurun artar ya da sabit kalır.
Ya faiz kıskacındaki özel sektörü kurtaracaksın ya da faizi arttırıp kuru düşürerek dolar borcu olanı. Birinden birini kurtarmak zorundasın ..
Her ikisini de kurtaramazsın...
Elbette mantıklı olanı faiz kıskacındakini kurtarmak . Çünkü dolar borcu olanı kurtarmak için faiz arttıracaksın faiz artınca kur azalır ama kur azalınca cari açık artar ve orta ve uzun vadede kur tekrar yükselir ve enflasyon artar faizler artar .
Şu aşamada Merkez Bankasının yapması gereken şey, enflasyon hedeflemesini ve büyüme hedefini bırakmak ve cari açığa odaklanmaktır. gerekirse kısa süreli ama makul bir enflasyon göze alınmalıdır.
Bu amaçla kontrollü devalüasyon yapılmalıdır.
Faizler en az 600 baz puan inmelidir. Eğer kurdaki artış %25i geçerse yani 7.00 tl geçilirse acil ara toplantıyla faizler 200 baz puan arttırılmalıdır.Bakın geri dönüşü var. Yani atlayacağız ama yedek paraşütle atlayacağız..
Bu şekilde kur şokuna izin verilmeden devalüasyon yapılmalı cari denge kurulmalı ve kurun en az 6 ay artmaması sağlanmalıdır. Kur artmayınca enflasyon iner ve faizlerin kalıcı olarak indirilmesi imkanı doğar.
Şimdi Eylül 2018 e gidelim. Merkez bankası çok büyük taktik hata yaptı o zaman. Neydi bu hata? Kurun 4.50 den 7.20 ye gidişine seyirci kaldı. %60 lık devalüasyon.
Sonra 2. Büyük hatayı yaptı ve kur 6.50 lere oturduğunda ve zam yağmuru başladıktan sonra faiz arttırdı bu sefer dolar düştü ama fiyatlar düşmedi...Eğer o zamana kadar faiz artışı yapmadıysan hiç yapmayacaktın çünkü tüm zamlar yapıldı..
3. Büyük hatayı yaptı Eylül 2018 den sonra hiç faiz indirip arttırmadı. Bu şu anlama geldi. Ekonomi felç oldu bitkisel hayata girdi ve tepki vermiyor.
Arkadaş dostlar alışverişte görsün diye bile bari 25 baz puan indirirsin. Ama Merkez Bankası şoka girdi. Tabi bunda hem muhalefetin hem de iktidarın payı var. Çünkü muhalefet iktidarı dolar üstünden eleştirince onlar da doların baskılanması için uzun süre faiz indirimine sıcak bakmadı .
Dediğim gibi 600 baz puan indirimi yapalım ve bakalım dolar ne olacak. Belki çok artmayacak. Artarsa faiz indirimi ya da brüt rezerv satışıyla baskıla.Zaten cari dengeye gelinince o artış duracak. Cari dengeye çok yakın mesafedeyiz şuanda...
Merkez bankası ppk seri olmalıdır ve hemen müdaheleyi yapmalıdır. Bu şekilde kontrollü devalüasyonla devalüasyon- enflasyon geçişi engellenmelidir.
Çünkü her ne kadar çift paralı ülkelerde faiz inişi enflasyonu düşürse de , faiz inişi sert devalüasyona ve enflasyona yol açarsa bu durumda enflasyon da faizi arttırır ve faiz inişi amacından uzaklaşılabilir.
6.50 asagi indirmeyecekti buna siddetle katiliyorum. Cunku bu turden bir kur artisi ve sok 625 puanlik faiz artisi ikisi bir araya geldi mi zaten talebi komple kiracakti. O donem kasim 2018den sonra 150 baz puanlik bir indirim yapabilirdi.
SilMerkez bankasi kuru 6.50lerden 5.30lara cekmesi hakikaten komik bir durumdur.Kimseye de acik ve net faydasi olmamistir.Kur en az 6.30lara kadar inmesine izin verecekti ve piyasalara guven vermek adina kasimda 0.75 aralikta 0.75lik indirimlerle iceriye ben burdayim mesaji verecekti.
Merkez bankasi kuru dusuk tutmaya calisarak hem 2018 agustos ayindaki develuasyonun nimetleri yedi hem de ic piyasayi ithal tuketimden tam anlamiyla sogutmadi.
Eger kur 6.30-6.50 bandlarinda dalgalansaydi bugun cari fazlamiz cok iyi durumda olurdu dahasi bana gore enflasyonda da talebi sertce kirarak hatta yok ederek enflasyon oraninda bile daha dusuk oranlarda olurduk.
23:23 Kesinlikle doğrudur yazdıklarınız.
SilEvet 600 baz puanlık faiz indiriminde bile kurun çok artmama ihtimali var.
Neden?
1-)Altın ons 1420 seviyelerinde yani kriz dönemlerindeki 1800 seviyelerinden çok uzakta
2-) Venezuelayı saymazsanız global ölçekte sadece 2 ülke resesyonda biz ve Arjantin(1998 2001 krizinde nerdeyse tüm güney amerika ,Türkiye ve Rusya kriz içindeydi ve global risk yüksekti)
3-) Avrupa Abd ve Çin, başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin yüksek faiz düşük kur politikası sayesinde tarihlerinin en düşük işsizliğini yaşıyorlar. Yine de faiz düşürerek üretimlerini daha da destekliyorlar. Yani şuanda 2008 sonrası para bollaşmasının bir benzerini yaşıyoruz.
Tek bir farkla. O dönemde yani 2008 de Fed ve Ecb, para basarak gelişmekte olan ülkeleri fonladı bugün faiz indirerek fonluyorlar.
Yani Avrupa,Abd, Japonya, Çin , resesyon korkusu ve cari açıklarını azaltmak, cari fazlalarını arttırmak için paralarını değersizleştirme ve gelişmekte olan ülkeleri fonlama yarışına girdiler.
4-)Faiz indirim süreciyle birlikte ekonominin toparlanma ihtimalinden dolayı borsaya ciddi bir yabancı yatırımcı girişi başladı ve bist100 101.000 üstüne çıktı. Ülkeye dolar girdiği için doların artışı frenlendi … Bist 100, dolar bazında tarihinin en düşük seviyelerinde olduğu için bundan sonra da ciddi yatırımcı çekecek ve bu , doları frenleyecek.
5-) Catsa yaptırımları başlamadı ve en az 6 ay ertelenecek..
Konjonktür bu durumdayken ve sıcak para , tüm ülkelerin başına bela olmuşken (Çünkü Sıcak paranın gittiği ülkede cari açık artıyor cari fazla azalıyor kur düşüyor ihracat azalıyor işsizlik artıyor )böyle bir konjonktürde kurdaki aşırı artış ihtimali zayıf.
Önümüzdeki riskler
1-)İran savaşı
2-)Hala yapılmamış 2008 krizi düzeltmesinin yapılması gerekliliği ve faiz indirim rüzgarının tersine dönmesiyle ülkelerin faiz artırımına giderek kurun fırlaması
3-)ABD s400 yaptırımlarının başlaması
Bu 3 olasılık gerçekleşirse, o zaman faiz indiriminin devalüasyona etkisi çok yüksek olur ve faiz indirimi yapamayız. Ancak şuanda bu riskler gerçekleşmedi ve ortam müsait. Bu sebeplerle 600 baz puanlık indirim, Faizleri 2 yıllık Hazine bonusu ile eşitleyecek ve Merkez bankası herhangi bir faiz zararı yazmayacak. Merkez bankası faizleri %18 olursa Merkez bankası faizden para kazanmaz da kaybetmez de . Kazanacağı para ise, özel sektöre destek olarak transfer olmuş olur.
Develuasyon sart!
SilBu sartlarda gidecegimiz yer cari dengenin onumuzdeki donemde bozulmasi
issizligin daha da artmasi
ve Enflasyon artacaktir
Bunu engellemenin yolu ise Develuasyondur
Develuasyon olursa cari denge kalici olarak duzelir enflasyonda hiper kosullara meyil etmez
issizlik ise dusme egilimine girebilir
Develuasyon sart!
2018 agustosunda yapilan develuasyonun nimetlerini AKP Merkez bankasi ile birlikte yemis bitirmistir.
Kalici develuasyon kosullari da onumuzdeki faiz indirimi ile yapilabilir
TLdeki deger yitimi emin olun ekonomide tuglalari yerine oturtur.
Suan TLde develuasyon sartlari hazirdadir faiz indirimi ile yapilacak bir devuluasyon kontrollu inistir bu faizle dah da percinlenebilir
%20 Develuasyon istiyoruz
SilADSIZ 21:01 , O HATAYI MERKEZ BANKASI DEĞİL HÜKÜMET YAPMIŞTIR. YOLSUZLUKLARI BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASI GÖRMEK YERİNE FAİZİ TÜM KÖTÜLÜKLERİN ANASI OLARAK GÖRÜRSENİZ VE TEK ADAM REJİMİ İNŞA EDİLMESİNE HALK OLARAK DESTEK VERİRSENİZ MERKEZE DE FAİZLERİ ARTIRMA BASKISI KURULMASI OLANAĞINI VERMİŞ OLURSUNUZ VE KUR ŞOKUNA DAHA DA AÇIK OLURSUNUZ. BURADA HALA MERKEZ BANKASINA SUÇLAR İSNAT EDİLİYOR HALA BİRİSİ BİRİLERİ SORGULANMIYOR. MERKEZ BANKASI EN SON SUÇLANACAK KURUMDUR. HÜKÜMET, BDDK,BANKALAR,HALK KOMPLE EN BÜYÜK SUÇLUDUR. EN AZ SUÇLU MERKEZ BANKASIDIR.
Sil16.37
SilMerkez bağımsızdı. Bağımsız olduğu için görevden alındı. Senin söylediklerine Kadir bile inanmaz... Hatalar açıkça konuşulmalı.
Sevgili bir insan 1400 sene önce,
Silkendinden 2000 yıl önceki metinlere göre, faiz yassah kardeşim, dedi,
ümmetin kafa karıştı, bir daha toparlayamadılar.
Bu yorumlarda kafa karışıklığını net şekilde görebilirsiniz.
Adsiz 21:58, kafasini kullananin kafasi karisir. Her seyi bildigini sananin ise kafasi karisik degildir. Cehalet kafa karisikligini alir goturur.
SilHocam,
YanıtlaSilTarihsel Süreç içinde Dünya Ekonomisi
Değişim Sürecinde Türkiye kitaplarınızı okudum.
Açıkçası ‘Değişim Sürecinde Türkiye’ kitabınızda ele aldığınız konuların daha detaylı bir çalışmaya ve daha bilimsel bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum.
Mao’nun Çin kültürünü yerle bir eden ‘Kültür Devrimi’ olmasaydı, Çin, bugünkü atılımları yapabilir miydi?
Atatürk’ün yaptığı devrimler; elindeki kadro, kadronun gelişimi, zihniyeti, ve vizyonu açısından tarihsel süreçteki yerine oturtarak ele alındığında; sizin sık sık altını ‘ahbap-çavuş kapitalizmi’ olarak çizdiğiniz durumu, cumhuriyet öncesi toplumsal yapıların ve kültürün bir yansıması olarak da değerlendirebiliriz. Bu yapıların kökten bir şekilde değişmesi, toplumsal ilişkilerin üstyapı kurumlarını destekleyecek nitelik almasını sağlayacak adımlar atıl(a)madığı için her türlü kuralın, kanunun olduğu ama onların uygulanması yerine Osmanlı’dan devralınan imtiyaz üzerine kurulu yapısal durumun tekrar kendini göstermesi gibi bir olguyu yaşıyoruz.
Ülkedeki değişim taleplerinin metropollerden gelmesinin sebebi, insanların zihniyet olarak farklılaşmasından çok, içinde yaşadıkları koşulların dayatmasıdır.
Özetlersek; 200 sayfada ele alınıp açıklanamayan konuyu 2 paragrafta açıklayabilecek bilgi birikimine sahip değilim.
Ama şu veya bu şekilde olsa da sonuçta ‘sular hendeğine doluyor’.
Kardeş sen 400 sayfa bilimsel şekilde ele alır mısın?
SilSeni okuyalım.
Mahfi hoca malesef 200 sayfa yazmış ama açıklayamamış.
Olmuyor hocam teessüf ederim size :)
Yazamamışsınız.
Anlayan için yeterince açıkladım.
Silmerhaba hocam yazılıarınızı ilgi ile takkip ediyorum bilgileriniz ve degerledirmeleriniz icin şimdiden teşekürler benim sorum bundan sonra reel ekonomi küçük esnaf nasıl sorunlarla karşılaşır orta vaddede esnaf aldıgı ekonomik yaraları taşıya bilir mi yüzde 20 yakın esnaf verimsiz lik nedeni ile işyeri kapatmaları cogalırmı teşşekürler
YanıtlaSilSelam Yavuz Kardeşim,
SilKüçük esnafı bugüne kadar kim düşünmüş ise, bundan sonra da o düşünecektir.
Esnaf, tanım olarak el emeğini ve işçiliğini dükkan açıp pazarlayan kişidir. Sermayesi yoktur.(Sabah dükkanı açar, siler süpürür, malları yerine koyar, bunları kendi işçiliği ile yapar, kasada alacak verecek işlerini yapar, ürün bilgisini müşteriye aktarır, gerekirse müşterinin işini gider yerinde yapar gelir. Tüm bunları kendi beden gücü ile yaptığı için sermayesi yoktur denir.)
Sermayesi olmadığı için, 100 yıl önce hangi sorunlar ile karşılaşmışsa, son 20 yılda hangi sıkıntıları görmüş ise, bundan sonra da aynı sıkıntı ve sorunları yaşar.
Borcu yüksek ise, malları eşinin üzerine yapar, alacaklıdan kurtarır. Bankaya borcu var ise, dükkanı kapatır, eş dost üzerinden yeni dükkan açar, işine devam eder.
Esnaf işyeri kapatmaları piyasada para azaldığı sürece çoğalır, dediğiniz gibi verimsiz çalıştıkları için piyasada para var ise esnafa para gelir, mantar gibi yeni dükkanlar açılır, para azaldığında insanlar tüketimi azaltır, esnafa yaptırdıkları işleri kendileri yapar, esnaf dükkanları hızla kapanır. Unutmamalı ki, esnafın bir kısım müşterisi de bir nevi esnaf olduğu için işine gidemiyorsa, başka esnafın yapacağı işi evinde kendi yapar (elektrik, su tamiri, bakkaldan süt alma yerine uzaktaki ucuz Bim e gidip sütü alma, pastaneden poğaça pasta almak yerine malzemeleri alıp eşi ile evde yapma, eşya taşıtma yerine bir tanıdık bulup ucuza taşıtma vs gibi)
Hocam çok güzel analiz olmuş teşekkür ederiz. Benim ilk dikkatimi çeken enflasyon düştükçe işsizlikte belirgin artış olması. Ters orantılı ilişki (Phillips Eğrisi) burada çok net kendini göstermiş ve faiz oranlarının yüksek olması da tabi bu konuda rol oynuyor olsa gerek. Hocam burada iki birbiriyle çelişen değişken olarak enflasyonun düşmesi mi hedef olmalı yoksa istihdamda artış mı ön planda tutulmalı -diğer veriler sabit tutulduğunda (Ceteris paribus)- ?
YanıtlaSilSelam Kardeş,
SilBizim ekonomi yönetimine Philips Eğrisi dersen akıllarına ampül gelir.
İşin hedeflenmesinde enflasyon veya işsizliği konuşmuyorum, yönetimin bilgisini ortaya koyuyorum, bu durumda siz seçin bizim ekonomi yönetimi işsizlik mi enflasyon mu hedefler?
Bakın daha Ceteris paribus meselesine hiç girmedim :)
DOLAR TÜRK LİRASINDA TERAZİ NE GÖSTERİYOR? EURO'DA ÖNEMLİ SEVİYELER NE?
YanıtlaSil(link: https://youtu.be/0qmz5fyAF2M) youtu.be/0qmz5fyAF2M
Burada herkes hemen hemen hukumetin ekonomi poltikalarini elestiriyor.Devletin icinde de her seviyede ekonomiyi bilen akedemik ve burokratik kadrolar vardir.Buradaki elestirel gorusler her ekonomik uygulama oncesi getirileriyle goturuleriyle ele aliniyordur.Ancak isin icerisine ic ve dis siyasi zorlamalar girdiginde irrasyonel gibi gorulen kararlar ortaya cikmaktadir.Faizin dusmesini bekliyen genis secmen kitlelerine karsi faizi savunamazsin.Ekonomi karsiti soylemlerle bu kitleleri yaninda tutarken uygulamada faizlerin sok derecsinde artmasina musaade edebilirsin(dev.gel.)
YanıtlaSilDamat sen misin?
Sil2153 çok yaşayın emi,
SilAkşam akşam ne güldüm bu yoruma.
Hocam merhabalar, çizdiğiniz mevcut olumlu resmi "mevsimsel iyilik*" durumu şeklinde yorumlayabilir miyiz; yoksa arkasına reel ve finans sektörlerini de alan gerçek bir iyileşme mi?
YanıtlaSilEğer gerçek bir iyileşme ise, vatandaşın son 6 ayda aldığı(aldırıldığı) döviz pozisyonu kendisine zaten güzel bir "ek vergi" olacak.
Mevsimsel ise, kasım sonunda yine darlık ve dış finansman gereksinimi ile kur ve faizler yükselmeye geçecektir.
Mevsimsel iyilik* : tarımsal bolluk, işgücünde turizm sektörü bolluğu, "Almancıların" ve turistlerin harcamaları, enerji ve eğitim giderlerinde düşüş, vb.
Benim görebildiğim bu gelişmelerin geçici bir iyileşmeyi adeta bir pastırma yazını gösterdiğidir. Çünkü kalıcı bir iyileşmeyi sağlayacak hiçbir yapısal reform ortada yok. ABD'den Boeing uçakları satın alacağımız için Trump S 400 çıkışını yumuşatmış görünüyor. Ama yine de ipleri elinde tutuyor. Bu gelişme piyasayı rahatlatıyor. Bu iş başkasının denetimi altında sürdürülebilir görünmüyor.
Sil(16.26 dev.)Hukumetin ekonomi politikalarina elestirel yaklasmadan once bu politikalari anlamaya calismak daha tutarli bir yol olarak goruluyor.Cogunlukla elestirilerde hukumetin eko politik amaclarimi one cikiyor yoksa bu amaclara ulasilmak icin uyguladigi ekonomik metodlarmi one cikiyor,bu biraz karistiriliyot gibi geliyor bana.Sonra siyaseten yapilan soylemlerle fiiliyatta yapilan uygulamalar farkli gibi goruluyor.O bakimdanda elestirilerin soylemlere mi yoksa uygulamalara mi yapildigi hususu gozden kaciriliyor.Turkiye bagimli buyuk bir uydu ekonomisidir.Mesela tasarruf acigi sebebi ileri surulerek ekonominin dis finansa bagimli duruma getirilmesi poltikasinin analizi bunu sagliyan ekonomik ortamin olusturulmasi poltikasi analizi birbirinden farklidir.Ekonomi bizim istegimize gore sekillenecek bir olgu degildir.Her ekonomik politika ve uygulamanin faydali ve zararli yanlari vardir.Onemli olan uygulayicilarin ehil ve elastiki olabilmeleridir.Ekonomi politikalari moda gibi gelip gecicidir.Saglam ve ustun nitelikli bir ordu bir ulkenin vazgecilmez temel varligidir.
YanıtlaSilOtomotiv Pazarı ile ilgili bir not;
YanıtlaSil2018 Yılı ilk altı ayında 9 adet Ferari satıldı, 2019 yılı ilk altı ayında 12 adet satıldı
2018 yılı ilk altı ayında 2 adet Lamborgini satıldı, 2019 yılı ilk altı ayında 4 adet satıldı
UCUZ ARABA İHRAÇ EDİYORUZ, PAHALI ARAÇ İTHAL EDİYORUZ, ÜSTELİK VERGİ ORANLARINI 2018 YILINDA ARTIRMIŞKEN. İTHAL ETTİĞİMİZ DİĞER PAHALI MARKALI ARAÇLARDA DÜŞÜŞ VAR AMA BİZİMDE İHRACAT ETTİĞİMİZ ARAÇLARDA DA DÜŞÜŞ BAŞLADI.
Bir de kriz var, halk alamıyor derler,
Silferrari satışları patlama yapmış,
yollardan ayrılan eski araçların yerine Türk tüketicisi son model ferrari koyuyor.
Ekonomi kötü olsa hiç bu kadar ferrari satılır mı?
Genellikle kriz dönemlerinde lüks araçlar daha çok alıcı bulur. Batma aşamasından olan çoğu insan tersini göstermek için lükse yönelir.
SilSelam Hocam,
SilYanıtınız için teşekkür ederim.
2152 de İroni yapmıştım, kriz dönemlerinde gelir dağılımı bozulur.
Size ek olarak;
Sermayesini değeri yükselen finansal araca koyan yüksek gelirli kişilerin gelirlerinde aşırı bir yükselme oluşur. Psikolojik olarak bu kitle aşırı lüks tüketimi arttırır.
Yukarda 11 lüks araç satışı 16 ya çıkmış, ciddi bir yükseliş değil, bu rakam istatistik olarak anlamlı da değil.
''Büyük birtakım olaylar olmadığı sürece enflasyon baz etkisi nedeniyle düşecek. Ve yine büyük olasılıkla bu düşüş, hükümet tarafından, kurdaki gerilemeye, baz etkisine değil, Merkez Bankası’nın faizi düşürmesine bağlanacak ve faiz düştüğü için enflasyon düştü açıklamalarına yol açacak.''
YanıtlaSilYAZININ FİNALİ SÜPER OLMUŞ. ekranlara böyle yansıyacak. bu oyun 10 yıldır oynanıyor. peki okuması bile olmayan okey taşı dizen insanlar ne zaman farkına varacak...
Başka plan yoksa (Kıbrıs enerji anlaşması tavizi vb.), Kasım sonu doğal gaz, enerji, eğitim, yaşam vb. faturalar artınca, piyasada nakit daha da daralınca, devlet vergi tahsilinde daha da zorlanınca bu mevcut pembe tablo ortadan kalkacaktır. S-400 muhabbeti sırasında itibarı bozulan zora düşen Boeing'den uçak aldığımız atlanıyor, Trump'ın söylemini biraz yatıştıran bu oldu her halde.
SilMerkez Bankası Başkanı faizi indirmez ise,
YanıtlaSilReis, başkanı indirir.
Olay bu kadar basittir.
Merkez B. Başkanının işi çok kolaydır,
Saray çevresine bir sorar, onlar 300 - 500 birşey söylerler,
Başkanda bir hesap kitap yapar, üç ekler beş çıkarır saraya gönderir,
Evet derler ise yapar, yoksa, arada bir rakam bulur anlaşırlar.
Reisin uygun bir zamanına denk gelirse, tüm bu süreç 10-15 dk da biter,
yoksa bir iki güne kadar kararı vermiş olurlar.
Bizim başkanlık sisteminin en büyük farkı böyle hızlı karar alınmasıdır.
Akıllı düşünüp hesap yapana kadar bizimkiler faizi belirler, sonucunu iyi-kötü almış olurlar.
Hocam, sizin yapısal reformlarınız arasında eğitim de var.
YanıtlaSilKulislere göre, Sn Bilal Erdoğan, bir süre sonra Eğitim Bakanı olmak için kendini hazırlıyormuş.
Ne dersiniz? Ülkemiz için çok güzel olmaz mı?
Yapısal reform olmaz mı?
Ayrıca kendini bakanlığa hazırlaması da takdir edilecek bir çaba değil mi?
Hocam 2018 otomotiv satışları için açık kırmızı çizgi demişsiniz ama sanki o çizgi turuncu =)
YanıtlaSilDüzeltelim, teşekkürler
SilBu kadar olumsuz habere rağmen doların yükselmesi neredeyse mucizelere bağlı nedenini hepiniz biliyorsunuz değil mi?
YanıtlaSilBen bilmiyorum açıklar mısınız?
SilHocam 2018 aralık aylık -0.4 olmalı (negatif), o da son 3 yıl ortalamasını degistirir, bu durumda 2019 aralık aylık da 0.91 degil, 0.64 olmalı.
YanıtlaSilbilginize.
Hocam merhabalar, enflasyon daki bu müdahale li oynama sonuçu özel sektörde enflasyon oranninda iş sözleşmeleri yapan biz bordrolu çalışanların ücretlerinin reel enflasyon karşısında ücretlerinin erimemesi adina nasil sözleşme ler yapmamizi önerirsiniz,yada ekonomok durumumuzu koruyabilmemiz adina neler önerirsiniz ?
YanıtlaSilUniversite sinavlari aciklandi giren cikan insanlarin yaptigi netler durumu ozetler nitelikte.
YanıtlaSilBakiniz ilk asama sinavini gecmis ikinci asama sinavina girenlerin ortalamalarina bakarsak ulkemizin gelecekte cok buyuk sikinti yasayacagi ortadadir.
Soyle bir neden - sonuc minvalinde teknik analizi de orani ve orantiyi da ortaya koyarsak sayet ortaya cikan tablonun son 20 yilda nereden nereye geldigini gosterir.
Yil 1998 OYS(yani ikinci basamak sinavi) Sinav ortalamalari
Fen Bilimleri(Fizik+Kimya+Biyoloji) 63Soruda 12,08Ortalama
Matematik 53Soruda 11,46Ortalama
Türkçe(Edebiyat+Dil.Blg+Oku-Anla) 63Soruda 37,98Ortalama
Sos.Bilimler(Tarih+Cog+Fel+Mantik) 72Soruda 36,65Ortalama
Yil 2019 AYT(yani ikinci basamak sinavi) Sinav ortalamalari
Matematik 40Soruda 4.77Ortalama
Fen Bilimleri(Fizik+Kimya+Biyoloji) 40Soruda 2.3Ortalama
Türkçe(Edebiyat) 24Soruda 4.9Ortalama
Sos.Bilimler(Tarih+Cog+Fel+Mantik) 56Soruda 10.4Ortalama
https://www.osym.gov.tr/TR,2764/ikinci-basamak-sinavindaki-oys-testlerin-ham-puan-ortalama-ve-standart-sapmalari.html
https://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2019/YKS/sayisalbilgiler18072019.pdf
Merhaba Hocam,
YanıtlaSilTÜİK, İŞKUR, Merkez Bankası vb. kamu kurumlarının yayımladığı verilerde manipülasyon olduğu konuşuluyor. Mesela TÜİK'in enflasyonda ciro bazlı hesaplama yöntemine geçmesi bu sayede yakın ilişkide oldukları bir takım zincir marketlerin fiyat toplama döneminde indirime gittikleri, yine TMSF bünyesindeki mobilya şirketlerinin yine 3 günlük indirimler yapması vb. Özetle enflasyonun kağıt üzerinde düşük gösterilmesi olgusunun gerçekliği nedir? Merkez Bankasının kağıt üzeri enflasyona göre faiz indirimine gitmesi ekonomide ne gibi komplikasyonlara yol açabilir?