Kur ve Faiz Değişirken Kazananlar ve Kaybedenler
Toplumun bir kesimi kur veya faiz yükselirken bir kesimi de kur veya faiz düşerken kazanır. Kur ve faiz fazla değişmediğinde kazananlar ise üretimle uğraşanlar olur.
1 Ocak 2020’de USD/TL kuru 5,95
idi. 31 Aralık 2020’de kur 7,44 olmuştu.
1 Ocak 2020’de bankadaki 100.000
TL mevduatını dolar mevduatına çevirme talimatı veren bir kişinin hesabında
(100.000 / 5,95 =) 16,806 dolar olur. Bu kişi 16.806 dolarını 31 Aralık 2020’de
vadesi dolduğunda TL’ye çevirse (16.806 x 7,44 =) 125.042 TL olur. Bu kişi bir
yılda 25.042 TL bir başka deyişle yüzde 25 faiz getirisi elde etmiş demektir
(dolar tevdiat hesabının faizi sıfır olsa bile.) Oysa aynı kişi 100.000TL’sini
TL mevduat olarak tutsa faiz getirisi kabaca 15.000 TL olacaktı.
Demek ki kur yükselirken parasını
dövize çeviren yerli tasarruf sahibi, kurdaki gerileme başlangıç noktasına
gelmeden tekrar TL’ye dönerse kazançlı çıkıyor.
Aynı hesabı Türkiye’ye sıcak para getiren yabancı yatırımcı için yaparsak farklı bir sonuçla karşılaşırız.
29 Ocak 2021’de 7,32 olan USD/TL kuru, 5 Şubat akşamı 7,05 olmuştu.29 Ocak 2021’de Türkiye’ye
100.000 dolar getiren bir Amerikalı bunu o günün kuruyla TL’ye çevirip eline
geçen 732.000 TL’yi bankaya yatırsa (gecelik faiz veren hesaplar var) ve bugün
o parayı (faizini ihmal ediyoruz) dolara çevirse eline (732.000/7,05=) 103.830
dolar geçer. Kazancı bir haftada 3.830 dolar ya da yüzde 3,8 olur. Bunun
çeşitli masraflarını düşsek bile faiz getirisi yüzde 3’ün altında olmaz. Oysa
bu parayı ABD’de bir bankaya yatırsaydı bir haftada muhtemelen üste para ödemek
durumunda olacaktı.
Demek ki kur yüksekken gelip kur
düşünce giden sıcak para yöneticileri kazançlı çıkıyor. Türkiye’de son günlerde
yaşanan kurdaki düşüşte sıcak paranın ciddi etkisi var. Türkiye, an itibarıyla,
sıfıra yakın faizle kendi ülkelerinden kredi alıp buraya gelen ve kısa sürede
ciddi kazanç elde edip gidenlerin yaptığı carry trade denilen işlemler için
ideal bir ortam sunuyor. Onlar kazanıyor, biz de yabancı fonlar geliyor kur
düşüyor diye seviniyoruz.
Faiz yükselirken, paralarını
bankaya mevduat olarak yatıran tasarruf sahipleri
kazanır. Bunun tek koşulu açıklanan enflasyon verilerinin doğru ölçülmüş
olmasıdır. Eğer açıklanan yüzde 15’lik enflasyon oranı gerçeği yansıtıyorsa yüzde
17 faiz alan tasarruf sahibi reel getiri elde eder. Açıklanan enflasyon oranı yüzde
15, buna karşılık gerçek enflasyon oranı yüzde 30 ise ve faiz de yüzde 17 ise
tasarruf sahibi negatif getiriyle karşı karşıya kalır ve o zaman faiz gerçek
enflasyon oranına yükselinceye kadar kazanamaz, sadece kaybı azalır.
Bankaların durumu farklıdır.
Bankalarda mevduatın ortalama vadesi 3 ay, kredilerin ortalama vadesi 1 yıldır.
Faiz yükselirken bankalar kaybeder. Çünkü maliyeti oluşturan mevduat faizleri
yılda 4 kez yükselen oranlara göre ayarlanmak zorundayken geliri oluşturan
kredi faizleri yılda bir kez yenilenir. Faizler düşerken ise sanılanın aksine
bankalar kazanır. Mevduat faizleri yılda dört kez yenilendiği için her üç ayda
bir maliyetler düşer, oysa kredi vadeleri yılda bir kez değiştiğinden gelirler bir
kez azalır.
Demek ki bankalar, sanılanın
aksine, faiz yükselirken kaybediyor, faiz düşerken kazanıyor.
Buraya kadar yaptığımız analizi
bir tablo ile özetleyelim (
Ekonomi için ideal durum, kur ve
faizin fazla oynamamasıdır. Her ikisinin de yükselişi ayrı düşüşü ayrı sorun
yaratır. Bu oynaklığı gidermenin tek yolu ekonominin risklerini düşürmekten
geçer. Riskler düşerse kurun oynaklığı azalır, o zaman enflasyon üzerindeki
olumsuz etkisi de azalır ve dolayısıyla enflasyon düşer. Enflasyon düşünce de
faiz de düşer. Türkiye’nin bunu başardığı en yakın örnek 2001 krizi sonrasında
başlayan ve 2009 yılına kadar süren dönemdir. O dönemde Türkiye riskleri
düşürmeye girişmiş ve o etkiyle enflasyon ve faizler düşmüş, kurlar da durağan
bir görünüme girmişti.
Demek ki Türkiye bir dönem
riskleri düşürerek yakaladığı bu başarıyı aynı yöntemle yakalayabilir. Çözüm
yolu: Riskleri düşürmektir.
Dolar olarak bankada tuttuğum mevduatımı çekip geri yurtdışına gelerek burada yatırım yapmak istiyorum, gelen dolar yatırım değil. Gelen dolar geri gidecek.
YanıtlaSilSıcak paracılar öyle yapıyor zaten.
SilMerhaba hocam, Katılım Bankalarının faaliyetlerinin hiçbir yerinde "Faiz" yok mudur? Tüm finans faaliyetleri "Kar/Zarar" üzerinden yürüyorsa mevcut sistemde bunu nasıl başarıyorlar?
SilSağlıklar ve iyi pazarlar diliyorum...
Normal bankalar da artik faiz demiyor onun yerine ‘maliyet’ diyor.
SilBir borc aliyorsaniz ve aldiginiz borctan daha fazla oduyorsaniz buna faiz karsiligi borc denir.
1421; Tüm bankacılık sistemi faiz üzerinden yürür.
SilDinen uygun olan finans sistemi kalmamıştır.
Şu yazdığım islamidir:
Ben desem ki; bir firma kurdum, paranızı muhafaza edeceğim. Bu firmada sadece paranız muhafaza olacak. Paranızı yazarak alır, kasaya koyarım. Bu kasadan da istediğiniz zaman size veririm. Bu durumda, sizden paranızı korumak için hizmet bedeli almam lazım. Yani, kurumda çalışan katipler, benim geçinmem, arsa bedeli, bina ve kasa bedelleri, elektrik bedellerini, müşteriler arasında pay ederim. Paranız kasada durur, hiç bir yere gitmez.
Bu İslamidir. Ben koruma görevimi yapar, hizmet bedelimi alırım. Benim firmamın enflasyon ile, faiz ile işi olmaz.
Ancak, böyle bir kurumu bankacılık düzenlemeleri sebebi ile açamazsınız.
Günümüzde, İslami bankacılık yoktur, hileli islami bankacılık vardır. İslam da banka yoktur. Emaneten paranızı korumak vardır.
Peygamber efendimizden sonra tefeciler, halifenin emrini kırmak için şunu icat ettiler.
Ben sana 10 altın borç veriyorum. Bir sene sonra senden 10 altın alırım. 10 altın verirken sana değersiz bir taş, veya kumaş parçası satıyorum, bunun bedeli de 2 altındır. Sen bana bir sene sonra 10 altın borcunu ödersin, yanında da satın aldığın taş veya kumaşın bedeli olan 2 altını verirsin.
Eğer, halifenin kadısı, beni tefecilik ile suçlarsa, sen şahitsin, bir de yanımda tuttuğum başka kişiler (çoğunlukla tefecinin çalışanı olur bu kişiler) şahittir. Onların şahitliği ile kadı beni tefecilikle suçlayamaz. Ben, hukuken bir yıl vadeli kumaş sattım. 10 altın borcu ise faizsiz verdim.
Türk entelleri bunu bilmezler, enflasyon kadar faiz helaldir diyenler çıkar. Bilgisizliktendir. Öğrenmeleri gerekir. Müslümanlar, peygamberden sonra 900 yıl böyle ticaret yaptı. Osmanlılar, para vakıfları kurdu, para vakıfları üzerinden faiz işi yaptılar. Şeyhülislam Ebussuud, para vakıfları kazandıkları faiz ile halkın faydasına iş yapıyor diye onların faiz ticareti yapmalarına dair fetva verdi. Ebussuud sözde o para vakıflarının zengin tüccarlara ait olduğunu görmezden geldi.
İslam doğruluk dinidir, Ebussuud ve günümüzdeki İslami Finans uyanıklarının müslümanı harama sokma çabaları Allah nezdinde haramdır. Hepsi cehennemliktir. Bu yazıyı okuduktan sonra, hala bankada para tutan, İslami Finansa para veren müslüman kardeşim var ise Allah onları affetmeyecektir. Onlar kul hakkı yiyorlar. Peygamber şefaat etmeyecek.
Anonim 17:10, simdi sana banknotlarin aslinda borc senedi oldugunu ve elinde tutanin aslinda merkez bankasina enflasyon kadar faiz odedigini soylemeyeyim. Yoksa artik bunu bildigin icin alim allah elinde para tutarsin da Allah seni affetmez, peygamber de sefaat etmez, cehennemde cayir cayir yanarsin.
SilSelam 2259;
SilDediğin doğrudur, Kağıt para İslam Halifesi adına basılmamış, ve İslam Şeriatı ile yönetilen bir devletin parası değil ise haramdır.
Benim yazdığım para İslam Devleti parası içindir. İslam devletinin parasının değerini düşürme hakkı, müslüman halkın faydası için halife tarafından belirlenir, ve o gelir devlete gittiği sürece helaldir.
Darül harp durumunda, enflasyon ile parası eriyen islam dışı devlete vergi verilmez, vergiden kaçınılır, paranın kayıp değeri böyle telafi edilir.
Şeriat böyledir.
Bu arada trol oldugun besbelli de trolluk yaptigin konuya pek hakim olmadigini belirtmek istedim sadece yanlis anlayip da bosuna dopamin salgilama yani.
SilFaizin islami boyutunu bilmem de, eşyayı, arabayı evi kiraya verip karşılığında kira geliri alan biri halen malın sahibi iken parasını kiraya veren kişi karşılığında kirasını alıyorsa siz buna faiz deyin, katılım payı deyin, elma deyin aradaki fark nedir?
Sil1130;
Sileşya araba evi kiraya verip karşılığında kira geliri almak da islama göre ribadır, haramdır. aksini söyleyenler yalan söylüyorlar, müslüman kişi alın teri ve kendi emeği ile para kazanır. Ticaret yapar al sat kazancı elde eder. eğer mal mülk alıp bunu kiraya verirse ribaya girer, haramdır.
halifenin büyükleri mal mülk kazandıklarında bunları fakirlere yardım için dağıtmışlardır. Tekrar zengin olmuş, tekrar dağıtmışlardır.
faizin her türlüsü gibi kiranın her türlüsü de haramdır. yukarda yazdım, münafıklar bunlara trol diyebilir, peygamber efendimize de tezek atan güruhtur bunlar. Bunlar faizi farklı isimler ve türlü kılıflar ile helal kılmaya çalışanlardır.
malını diğer mümin kardeşine kiraya veren müslümanlar tevbe etsinler.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilTaksiye metro ya otobüse de binme ozaman onlarıda kiralamış oluyorsun. Bi git haram haram sen yastığının altına koy ordan yavaş yavaş ye bide cennetten yer ayarlayalım sana yada kiralayalım töbe töbe.
SilMahfi hocam, kur düşerken kaybedenlere neden ihracatçıları yazmadınız? Açıklanan enflasyon bile bu kadar yüksekken kurun düşmesi bizlere çok zarar veriyor.
YanıtlaSilKur artarken ihracatçı kazanıyor algısı da doğru değil. Pazar rekabeti sebebiyle ihracatçı kur artınca döviz bazında fiyat indirimine mecbur kalıyor. İhracatçı sadece enflasyonla paralel giden kur değişimi olduğunda reel olarak kazanabiliyor.
Onu atlamışım, ekledim. Teşekkürler
SilHocam kurlar yukselince maliyetler artiyor ama dusunce maliyetler dusmuyor. Bu durumda turizmcinin de cok ciddi zarari oluyor. Ek covid onlemleri maliyetleri ve diger maliyetler turizmciyi zarar eder hale getirmistir. Ustelik muthis bir pazar daralmasi var.
SilTurizmcinin durumu ihracatcinin durumundan cok daha vahimdir.
Saygilarimla
Merhaba hocam, öncelikle bu değerli yazınız ve tespitleriniz için teşekkür ederiz. Ancak yanlış başlayan bir iş doğru bitebilir mi? Güzel şeylerin kestirmesi yoktur ama en hızlı iyileşme ve kalkınma için sizce ilk olarak nereden başlamamız lazım?
YanıtlaSilÖnce demokrasiyle ve hukukun üstünlüğüyle başlamamız gerektiği kanısındayım.
Silİşte bu...
SilSayın Hocam, ben hem Ankara Siyasal hem Ankara Hukuk hocalarından çok iyi hukuk öğrendim. Vasatın dışında çok iyi öğrendim, asistanlık teklifi bile aldım. Daha sonra Müfettişlik sırasında da çok iyi ilerlettim. Şimdi ABD’de yaşıyorum. ABD’de Hukuk’un hayata yansımasına baktığımda, bizlerin Türkiye’de hukukun üstünlüğünü getirecek kişilerin, bunu farklı tahayyül ettiğini düşünüyorum. Türkiyedeki mevcut anlayışla hukukun üstünlüğünü Türkiye’ye getirebileceklerini düşünmüyorum. ABD ile toplumsal kültürümüz farklı ama sadece Hukuk tekniği açısından, ABD mahkeme kararlarının nasıl alındığını, hakların nasıl korunduğunu ayrıntılı olarak inceleyip hayatımıza sokmak gerekir. Roma hukukundan beri gelen evrensel hukuk ilkelerini nasıl ilerletiriz onu düşünmek gerekir. Mevcut yapıyla bırakın halkı, hukuku uygulayan kişilerimiz bile hukukun üstünlüğünün ne demek olduğunu hakkıyla bilmiyor. Bildiğini söyler ama benim tecrübem bunun onların tahayyüllerinin dışında olduğunu gösteriyor. Bu nedenle sadece ABD değil, hukukun üstünlüğünün toplumsal hayata yansıdığı, diğer hukuki ve sosyal açıdan gelişmiş, ‘medeni’ ülke mahkeme kararlarını ayrıntılı inceleyip hayatımızın içine nasıl zerkederiz onu düşünmek gerekir. Maalesef ülkemizde halk da, hukuk uygulayıcıları da hukuk’u üstün bir güç olarak hayatlarında hissetmiyor ve işin kötüsü ne olabileceği hakkında fikirleri çok sınırlı. Özetle, benim gibi hukuku çok iyi bilen bir kimse bile, asıl hukuku hayatına nasıl yansıdığında, birebir dokunduğunda yurtdışında öğreniyor. Örnek: Anayasal haklar bile çiğneniyor. Anayasada dil, din, cinsiyet farkı gözetilmeksizin diyor. LGBTI+ hayat tarzını beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, değerlerinize uygun bulursunuz ya da bulmazsınız, ama anayasaya bağlıysanız Bahçeli ya da Soylu gibi konuşamazsınız. Bakınız hukukun üstünlüğü hayata nasıl yansıyormuş. Başka bir örnek, Çakıcı’nın hapisten nasıl çıktığı, iktidar partisi MHP başkanının nasıl onu hapishanede ziyaret ettiği, Çakıcı’nın nasıl ana muhalefet partisini herkesin gözü önünde berbat bir biçimde tehdit ettiği ve hala dışarıda olduğu gerçekleriyle ifade edilebilir. Hukuk’un üstünlüğünü nasıl mı hayatımıza yansıyormuş? İşte böyle. Yasal düzenlemelerimiz, anayasamız herşeyimiz yazılı olarak var ama hayata uygulama aşamasında çok geriyiz. Çok ama çok. Şimdi buna katılmayacak olanlar olacaktır, onlara diyorum ki gidin ve görün. Gidin ve görün.
SilHukukun üstünlüğü diye bahsi geçen ABD de Bir beyaz ve bir zenci aynı tuvalete bevledemez. ABD sizi fazla etkisi altına almış. Kör Olmuşsunuz. TÜRKİYE DE ırkçılık hiçbir zaman olmamıştır. Fakat adalette yoktur. Hukukun üstünlüğünü Abdli bir siyahi vatandaşa sorarsanız size gülecektir.
SilIrkçılık yok mu, bir insana Ermeni ,yahudi, Yunan diye hakaret ediliyor..Bunun adı ırkçılık değil mi. .Alevi ve Kürt ayrımcılığı hala kurumlarda yapılıyor. .hele kurumlar partizanların yuvası haline gelen bu dönemde.
SilAmerika'dan hukuk öğrenecekmişiz. Amerika bizden öğrensin, iki yüzlülüğü hukuk diye satıyorlar, sokakta sapır sapır zenci vuruyorlar, sonra neymiş hukukmuş. Önce kendi sokağına hukuk koysun, sonra Türkiyeyi düşünsün.
SilBu dengesizlikler doğal ortsmlarda bütçe tutturamayip giderleri vergilerden karsilayamayinca parasal genişleme matbaasınin kullanılması sonucudur. Oyunu başlatan parayi basmakla açık kspatanlardir.
YanıtlaSilCambaza bak gerisi
Bu dediğinizin etkisi emin olun yarattığımız diğer risklerin yanında çok da yüksek değil.
SilHocam g 20 g20 de 2020 yılını pozitif büyümeyle kapatan 2 ülkeden biri olacakmışım. Sorum şu, enflasyon açıklanan 14 değil de hissettiğimiz olan 30 olsaydı yine pozitif büyümeyle kapatabilir miydik? Yoksa bununla ilgisi yok mu?
YanıtlaSilAslında ilgisi var. % 15 değil de % 30 olduğu için büyüme pozitif çıkacak.
SilHocam reel büyümede etkisi olmaz ama enflasyonun, öyle değil mi?
Silİyi günler hocam, yazınız ve değerlendirmeleriniz için teşekkürler. Ancak malumunuz elinde hiçbir somut veri olmadan, bütün bilimsel göstergeleri de reddederek şu anki durumu 2001-2009 arası döneme bağlayan bir kesim de var.
YanıtlaSilFanatiklik çağımızın en büyük hastalığıdır. Ne desek boş.
SilHocam, peki bir yabancı Türkiye'ye gelmeden uğramadan nasıl banka mevduat hesabı açıp para yatirabiliyor. Örneğin bir ABD li Türkiye de uzaktan nasıl hesap açıp işleyip para kazanıp gidebiliyor?Aracı kuruluşlar mi var acaba bunu yapmayı saglayan? Bir T.C vatandaşı bankada hesap açmak istediğinde her bilgisini alıp sözleşme imzalatiyorlar çünkü.
YanıtlaSilHiç merak etmeyin onların burada temsilcileri var ve banka hesapları filan yıllar öncesinden açılmış durumda.
Sileğer bu isler boyle oluyorsa banka subeleri var o şekilde hesap açılabiliyor. sanırım. bir de anlaşmalı bankalar türk lirası hesabı açabiliyor.
SilHocam bankalar gelen mevduatları nasıl değerlendirebilirler bu faizlerle geri ödeyebilmek için kur da düşerken zararlı olmazlar mı eksik mi düşünüyorum?
YanıtlaSilFaiz yükselirken zarar ederler. Ama faiz yükselirken kur düştüğü için dengelerler.
SilHocam, kurun uzunca bir süre sabit olduğunu varsayalım. Bu durumdaki en ideal USD/TL ve EUR/TL seviyesi ne olurdu. Ve hangi prensiple yada baz formülle hesaplardınız!
YanıtlaSilİdeal durum gerçek enflasyon kadar dış değer kaybıdır.
SilHocam şimdi Merkezin Bankası enflasyonla mücadele etmek ve Rezervini düzeltmek için faizleri artırdı. Sıcak para getirenler carry trade işi için geldi. Merkez Bankası'nın bu gelen sıcak parayı toplayıp kuru ortalama bir aralıkta kontrol etmesi daha uygun değilmiydi. Merkez Bankası başkanı her gün çıkıyor kur düşsün diye açıklama yapıyor. Merkez Bankası Başkanının ikinci amacı tersine dolarizasyon yaratmaktı. Ama verilerden gördüğüm kadarıyla pek etkisi olmamış. Döviz yatırımcısı yada açık pozisyonu olanlar Merkez Bankası başkanının son açıklamalarından sonra Dövizin biraz daha düşmesini bekliyor. Yani anlayacağınız merkez Bankası başkanı Döviz talebini sonlandırmadı sadece erteledi. Sonuç Döviz yine geldiği yere çıkacak çünkü bunun kontrolünü sağlayacak yeteri kadar rezervi yok.
YanıtlaSilDoğru
SilBir yandan en az iki yıl daha yüksek faizle gideceğinizi açıklayıp en verimsizinden de olsa döviz çekmeye uğraşırken bir yandan da üniversite basıyor, kendi anayasa mahkemenizin ve uluslarası mahkemelerin kararlarını tanımayacağınızı ilan ediyorsanız riskleri düşürmek sizin için bir seçenek değil demektir. Ya risk analizi yapamıyorsunuz, ya da ülke ekonomisi ile ilgisi olmayan, ne olduğunu halka anlatmadığınız bir takım hedeflere ulaşmak için zaman kazanmaya çalışıyorsunuz demektir ki bence ikisi de hoş değil...
YanıtlaSilÇözüm yolu: yapısal reform
YanıtlaSilEn büyük yapısal reform gündemi değiştirmek ekonomiden bahsedilmesin diye anayasa değişikliğini ortaya atmak. Rektör atlayıp kavga çıkarmak ortam ısındıkça gündem değişir.
En büyük yapısal reformları gündem değiştirmek. Başkanlık gelirse ülke şahlanacak yada anayasa değişirse Türkiye level atlayacak gibi palavralar.
Olan yasalara uymadıktan sonra binlerce yasa getirmek nafile boş.
En büyük yapısal reform herkesin (hiçbir ayrım olmadan) yasalara aynı şekilde uymasını sağlamak olurdu.
SilKarşı siyasi grup yasalara uymadığında problemin varlığından bahsedilmez. Varlığından bahsedilmiyorsa problem de yoktur.
SilHocam yazı için elinize sağlık. Sıcak paranın ülkeye zerre faydası yok. Sadece ülkemizi sömürüyorlar. İyi bir kazanç gördüklerinde hemen çıkarlar. O yüzden sıcak parayla düşen dolar, sıcak para çıkışıyla yeniden yükselir. Sıcak para getirenler hem faizden hem de kurdan kazanıyorlar. Çifte kazanç. Meksika 1 yıllık devlet tahvil faizi %4. Biz de ise 1 yıllık devlet tahvili %15. Gelişmiş ülkeleri bırak. Bize benzeyen ülkelerle de aramızda negatif ayrışma var.
YanıtlaSilMaalesef
SilBizim Cari Açığımız var, Bizim Borç Ödememiz var, Bizim Faiz ödemelerimiz var. Kur'un düşmesi için TL. ye dönen Para , Dövize dönen paradan her zaman daha fazla olmak zorunda Yani Carry Trade den çok daha fazla para girişi oluyor ve bu fazla giren para çıkamayacağını veya çıkacağı zaman Kurların çok artacağını biliyor ama yine de geliyor, Amacı ne ki?
YanıtlaSilKazanamayacağını bilse gelmez. Zarar yazmayacak kadar kur artışıyla çıkabiliyorlar, işleri bu.
SilSayin Turan41, yabanci sizden bizden daha saglam kaziga bagliyor esegi. USD/TRY kurunun 7.20'yi gordugu 2018 Agustos krizinin nasil asildigini hatirlayin, kamuoyunun bilgisinde herhangi bir gelisme olmamasina ragmen birden bire Turkiye'ye akmaya baslayan yabanci sermaye soz konusuydu. Tahmin edeceginiz uzere Turkiye'ye park etmeye karar vermis sicak para idi gelen, peki niye bir anda gelme karari almislardi hic dusundunuz mu?
SilSimdi filmi biraz ileri sarin, 2020 yilinin yaz basina dogru. Yani 2018 krizinde Turkiye'ye gelen paranin 2 yilini doldurmasina az bir zaman kala. Mayis ayinda USD/TRY kurunun 7.20'yi gorulmesiyle birlikte (Agustos 2018'de gorulen ve sicak paranin -kamuoyuna aciklanmaya baska garantilerle birlikte- Turkiye'ye gelme karari aldigi seviye) ilginc bir sey olmaya basliyor ve devletimiz kamu bankalari da dahil olmak uzere cesitli kanallardan USD satmaya basliyor (dusunun bakalim kime, 2018 krizini asmak icin davet edilen sicak para sahipleri olmasin?). 6.85 seviyelerinde sabitlenen bu USD satma islemi Temmuz sonuna kadar suruyor ve bir anda duruyor. Sonrasi malum, bir takim tiyatrolar, ergen cocuk seviyesinde atarlar, gidere giderler vs. ve 8.55 ile yeni USD/TRY zirvesi.
Bu veriler isiginda 2022 yaz sonuna (eger bu sefer de davet edilen sicak paranin vadesi icin 2 sene konusulmussa) hazirlikli olmakta fayda var.
Merhaba hocam, 2017 yılında Türkiye'de bir evim vardı ve 60.000 dolar satarak İş Bankası'nda liraya çevirdim ve ertesi yıl evi tekrar almama izin verin, o zamandan beri param gittikçe zayıfladı ve hala bankada 150.000 dolar ile Lira'ya sahip şimdi param 450.000 litre. Bu konuda herhangi bir hakkım var mı? Çünkü benim 70.000 dolarım şimdi 20.000 dolar değil çünkü Lear değer kaybetti.
SilNe kadar nezaketli bir insansınız. Sizin gibi değerli kişilere bırakılsa ekonomi de biraz düze çıksak.
YanıtlaSilEksik olmayın ama sorun ekonomiyi düzeltmekten daha derinlerde.
Sil
YanıtlaSilMerhaba Hocam,
"Faiz yükselirken, paralarını bankaya mevduat olarak yatıran ya da tahvil almış olan tasarruf sahipleri kazanır."
ifadesinde yanlış anlaşılmaya sebebiyet verebilecek bir durum olabilir mi acaba? Zira faiz yükselirken tahvil fiyatlarının düşmesiyle tahvil almış olan tasarruf sahipleri zarar eder. İfade etmek istediğiniz sanırım faiz yüksekken tahvil almış olan tasarruf sahiplerinin kazanıyor olması. Saygılarımla.
Haklısınız o ifade yanlış anlaşılmaya çok açık o nedenle tahvil ifadesini oradan çıkardım. Teşekkür ederim.
SilFaiz yükselirken, ...tahvil almış olan tasarruf sahipleri kazanır" hocam tam oturmadı anlamdım sanki
YanıtlaSilBir üstte yanıtladım, teşekkür ederim.
SilHocam üretim az nufus çok nasıl olacak
YanıtlaSilNüfusu azaltamayacağımıza göre üretimi artıracağız, çare yok.
SilHocam, özel sektörün yatırım yapması ve yabancı sermayenin Türkiye'de üretim işiyle uğraşması, hukuksal reformlardan başka için neler yapılması gerekir?
Silhocam kovid nüfus mu bıraktı, günlük azalıyor ya insanoğlu.
SilHocam konu dışı olacak ama merak ediyorum. 320 milyar metreküp doğalgaz bulmamız hakkında ne düşünüyorsunuz
YanıtlaSilGene mi gaz bulduk? Nerede bulduk bu sefer?
SilHocam, 2001 krizinden sonra özelleştirmenin teşviki, rekabetin artırılması, merkez bankasının araç bağımsızlığının sağlanması vb. Birçok yapısal reformlar ile birlikte Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş süreçlerinin başlaması, doğrudan ve dolaylı sermayenin ülkeye yönetmesine ve risklerin düşmesiyle birlikte enflasyon ile faizin düşmesine ve dengeli bir kur politikasının oluşmasına neden olduğu söylenebilir. O dönemde yapılan bu önemli değişikliklerin bu denli istikrar sağlayıcı etkiler yarattığı düşünüldüğü zaman, bu dönemde nasıl bir yapısal reform değişikliği, bu etkiyi veya buna yakın bir etki yaratabilir.
YanıtlaSilLafa atlayıp hadsizlik yapmayayım ama bana kalırsa sorunuzun cevabı yine sorunuzun içerisinde saklı. Dün yapılmış olan işlerden, bugün nasıl uzaklaştıysak tekrar yakınlaşmaktır yapılması gereken. Hatta ötesinde devlet baba anlayışını öldürmek, devlet kavramı yerine kamu kavramını kullanmak, 83 milyon vatandaşın devletin birer hissedarı olduğu gerçeğini idrak edebilmek, sermayeyi ve sermayeye giden her nevi kavramı özgür ve serbest bırakmak gereklidir.
SilMerhaba mahfi bey. Bir öğrenci olarak tasarruf etmeye ve sermaye biriktirmeye çalışıyorum. Şuan için TL mevduat dışında bir tercih göremiyorum. Borsa yükseldi, döviz belki kısa vadede kazandıracak, altın aşı haberlerine bağlı bir risk. Siz aynı düşüncede misiniz, TL mevduat dışında cazip bir yatırım aracı kalmadı mı?
YanıtlaSilNNF fonunu araştırmanı öneririm
SilHocam 2.Abdülhamid hakkında düşünceleriniz nelerdir?
YanıtlaSilDevrinde bugünkü Türkiye'nin iki katı kadar toprak kaybedilmiştir. Bu kadarı yeter sanırım.
SilMahfi Egilmez, demek liderleri isgal ettikleri topraklarin buyuklugune gore degerlendiriyorsunuz. Ilginc bir anti emperyalist bakis acisi.
SilYazı için teşekkürler sayın hocam.
YanıtlaSilNetflix’ deki white tiger filmi ve robinhood akımı üzerinden sosyal eşitsizlik ve servet dağılımı hakkında sosyoekonomik bir yazı güzel olurdu.
Saygılar.
Önce izleyelim sonra düşünelim.
Silhocam sizce bu yanlışları yapmaya devam edersek zoraki olarak sizin dediğiniz noktaya gelirmiyiz yoksa felaket mi :)
YanıtlaSilBir şekilde geleceğiz.
SilHocam dilinizle şeytanı dize getirirsiniz vallaha
SilHocam ekonomi çalışmaya Mikro ekonomiden mi yoksa makro ekonomiden mi başlanmalı
YanıtlaSilMikrodan başlanır genellikle çünkü mikroda öğrenilen araçlar makroya da uygulanır. Mikro bir anlamda tamircinin alet çantası gibidir. Bununla birlikte mikro biraz daha ağırdır. O nedenle hızlıca makro okuyup sonra mikro çalıştıktan sonra tekrar makro okumak da iyi bir fikirdir. Benim Kolay Ekonomi kitabım ikisini harmanlayan kolay anlaşılır bir kitaptır. İsterseniz oradan başlayın.
SilBizim memlekette ben kendimi bildim bileli herkes ağlar.
YanıtlaSilİş adamı ağlar, esnaf ağlar, tüccar ağlar, ekonomist bunların üstüne türkü yakar ekranlardan ağlar.
Kimselere de bir şey olduğu yok. Mahallenin marketi rahmetli ben çocukken babama ağlardı, işler kesat, işler bitti diye, sonra süpermarketler açıldı yine ağlamaya devam etti, bu sene bittik, önümüzdeki seneye ne yapacağız diye, adam dünya değiştirdi, dükkanı oğlu devraldı, 15 yıldır oğlu ağlıyor, şu oldu bittik, bu oldu battık, ben ne yapcam eve ekmek ben götüremiyorum millet nasıl götürüyor. 15 yıldır da bekliyoruz kendisi ya bu sene ya da sonraki sene batacak. Batmak bir yana bu süre içinde yan dükkanı da satın aldı, şarküteri ve züccaciye yeri de açtı.
Ekonomistler 2002 den beri bittiğimizi söylüyor, her sene bir sonraki sene biteceğimizi söylerler, çeyrek asır geçti, bu sene sonu olmasa bile bi sonraki seneye biteceğiz galiba. Yakında Türkiye'nin seneye bitişinin 25. sini kutlayacaklar.
Bizim millet böyle, okumuşu ağlar, esnafı ağlar, iş adamı ağlar, turizmci ağlar.
Sevabına diyorum ki, şu Kudüs teki ağlama duvarını İstanbul a getireyim. Milletimiz gitsin rahat rahat ağlasın, içini döksün.
Ben dinlemekten bıktım, bunlar yazıp, konuşmaktan bıkmadılar. Ağlayanlar, bizim bakkal gibi oldular artık, kendi nesilleri bitti, yerlerine ağlak nesil yetiştirdiler.
Hocam bir öneri de bulunmak istiyorum. Yazınızı riskleri düşürmek gerekir diye bitiriyorsunuz. Maalesef okuyana, siyasetçiye, yere ve zamana göre herkes ‘riskler’ nedir sorusunu farklı ya da bir parçasını anlayabiliyor. Bu nedenle, riskleri düşürmek yerine CDS’ i düşürmek gerekir dersek politikacılar işin daha hedefli olur. CDS’i düşürecek riskleri düşürmek de denebilir. CDS gibi bir hedef koymayınca, riskler konusuna gelince bizim politikacılar laf kalabalığı yapar, hem onlar hem bizler değirmende zamanı ezeriz havanda su döveriz. Maalesef ekonomiden anlayan uzun dönemli ekonomi vizyonu koyan politikacılarımız yok.
YanıtlaSilNe yazık k
Silbizim işimiz CDS'i düşürmekle bitmiyor. CDS'imizin en düşük olduğu dönemde bile demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi sorunlarımız vardı.
Çok düşünüp hükümetin her faiz kararından yeni bir anlam çıkarmaya gerek yok.
YanıtlaSilÜlkenin sahibi kim ise, o böyle olmasını istiyor. Gerisi boş laf. 40 yıldır değişmeyen şey, bundan sonra mı değişecek. Ülkenin sahibi değişirse, ekonomi politikası da değişir.
Çok umutsuz gördüm sizi.
SilHocam kurlar yukselince maliyetler artiyor ama dusunce maliyetler dusmuyor. Bu durumda turizmcinin de cok ciddi zarari oluyor. Ek covid onlemleri maliyetleri ve diger maliyetler turizmciyi zarar eder hale getirmistir. Ustelik muthis bir pazar daralmasi var.
YanıtlaSilTurizmcinin durumu gercekten cok vahimdir.
Saygilarimla
Maalesef öyle. Buna biz histeresis etkisi diyoruz. Bir kez yukarı çıktı mı bir daha eski durumuna dönmüyor biraz düşse bile eski düzeye gelmiyor.
SilMahfi bey
YanıtlaSilİktisatçı olduğunuz için size "Türkiye'de ekonomik kriz var mı?" diye soracağım ama çekiniyorum.
"Evet, Türkiye'de ekonomik kriz var." cevabını verseniz, "Vayyy... Mahfi beyi de Soros yemliyor..." diye,
"Hayır, Türkiye'de ekonomik kriz yok." cevabını verseniz, "Vayyy... Mahfi bey de artık RTE'ye aşık..." diye
twitterda bağıranlar olacak.
Sorayım mı sormayayım mı bilemedim...
Türkiye'de yaklaşık 40 yıldır kriz var ama bizim kriz anlayışımız farklı. Enflasyonun yüzde 5'in altına gelmediği bir ekonomi isterse yüzde 5 büyüsün krizde demektir.
SilMahfi hocam, kaleminize sağlık çok güzel bir yazı ve tablo olmuş, çok teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam öncelikle yazınız harika teşekkür ederim. Bir soru sormak istedim ; Faizlerin düşmesi bankanın mevduat girdilerinde de düşmeye sebep olmaz mı , mutasarrıf faizin düşmesiyle tarassuf enstrümanlarını değiştiremez mi ? Olumlu bir durumun içinde olumsuzluk gibi.
YanıtlaSilTeşekkürler. Eğer diğer seçenekler (gayrimenkul, döviz, altın) çekici hale gelmişse mevduat düşer. Buna karşılık Türkiye'de bankalar son ayda faizleri düşürdükleri halde TL mevduatta bir gerileme olmadı. Hatta döviz mevduattan bir miktar TL mevduata kaydı.
Sil7 ay önce bir arkadaşım tekstil eşofman imal ediyor bana aynen şöyle dedi ümircim parayı dolara yatıracan. ben ise tam tersi parayı ençok giden kumaş türüne yatır dedim nitekim dolar düşmesine rağmen kumaş fiyatı tam aksine yukseldi
YanıtlaSilEvet yukarıda değindim.
SilHocam, ''...kredi faizleri yılda bir kez yenilenir...'' derken,bankalar sadece yılda bir kez kredi faizlerini değiştiriyorlar gibi bir anlam çıkıyor...
YanıtlaSilHayır oradaki ortalama sözcüğü böyle anlaşılmaması için.
SilHocam merhabalar,
YanıtlaSilBu kazanan ve kaybedenlere baktığımızda altının akıbeti ne olacak önümüzdeki1 yıl için bir öngörünüz var mıdır?
Bunu tahmin etmek için aşı meselesini, ABD - Çin, ABD- İran ilişkilerinin ne yönde gelişeceğini bilmek lazım.
SilHocam emeğinize teşekkürler. Sizi 6 ay evveline kadar anlamazdım. Hatta kolay ekonomi kitabını da biraz başlayıp bırakmıştım. 6 ay evvel Tekstil sektöründe kendi üretimimizi yapmaya başladık üretimin en alt kısmından finansal kısmına kadar sorumluluklar ve mağazadan siftahsız çıkmaya başlayınca o zaman yazıları tekrar okudum biraz anlamaya başladım. Teşekkürler
YanıtlaSilKötü bir gelişme sonucunda anlamanız tabii iyi olmamış. Umarım kısa zamanda toparlanır işleriniz.
SilHocam konuyla ilgisi çok yakın olmayabilir ama yazmak istedim. Düşüncenizi merak ediyorum.
YanıtlaSilDolar kuru 7,50 liraya çıkınca, üreticiler kurun yükselme riskini de hesaba katıp, doları 8,50 görüp TL fiyatlara zam yapıyorlar. Kur 7 liraya iniyor ama kimse dolar 7 lira oldu diye fiyatları indirmiyor. Tabi zam da yapamıyor. Bu neden önümüzdeki aylarda enflasyonun artış hızının yavaşlayacağını düşünüyorum. Ne dersiniz?
Çünkü 7 lirada kalmayacağını ve bir daha zam yapmanın zor olacağını düşünüyorlar. Bir çeşit histeresis etkisi
SilAynen öyle hocam. Ayrıca dolar 8,5 lira iken para ödeyip hammadeyi almış biri, dolar 7 liraya düştü diye neden fiyatı düşürsün? Tabi ki düşürmez.
SilAyrıca yorumlara zaman ayırıp yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.
Faizler yukseldiginde bankalar kazanirlar. Mevcut vadeler dolana kadar 'zarar ediyor' olmalari, genel olarak zarar ettikleri anlamina gelmez.
YanıtlaSilBankalar faizlerin yukselmesini ister cunku, ilk once borc faizleri yukselir, mevduat faizleri daha yavas yukselir, aradaki fark (spread) yani bankalarin kar ettigi kisim artar.
Bankalar faizlerin dusmesini isteme cunku, faizler dustugunde borclari yeniden yapilandirma sansi vardir. Baska bir yerden daha dusuk faizle borclanip, borcunuzu daha dusuk faizle yapilandirabilirsiniz. Ayrica spread azalir.
Bunlarin ispati olarak da para piyasalairna baktiginizda faizler yukseldiginde borsada banka hisseleri yukselir, faizler dustugunde ise duser. Cunku borsadaki fiyatlamalar da sirketlerin potansiyel karliliklarina gore yapilir.
Aksini iddia etmek bana iyi niyetli gorunmuyor, cunku bu aka kara demek gibi bir sey.
Ben size rakamıyla kanıtıyla anlattım. Siz inatla ezberinizi bozmamaya kararlıysanız yapacak bir şey yok.
SilSevgili hocam kusura bakmazsanız teknik teorik değil ama pratik analizimi paylaşmak isterim. Profesyonel destek alamayan sabit gelir ile kısa orta vade arasında hayat standartlarını yükseltmek ailesinin eğitim, sağlık, güvenlik ve gelecek koşullarını iyileştirmek için tasarruf yapmak isteyen bireyler her zaman kaybediyor. Çünkü ne dolar, ne faiz ne de borsa kazanç koşullarını ve vadeleri ile ihtiyaç, birikim ve yatarım koşulları ve zamanlamalarını çakıştırmaları mümkün olmuyor. Kişisel olarak birikimleri konut yatırımına dönüştürmeye çalıştığım dönemlerde faiz düşmüştü ama fiyatlar artmıştı. Birikimlerini borsada değerlendirsem mi, dediğim dönemde eğitim giderleri çılgınca artmıştı. Faiz arttığı dönemde sağlık giderleri harcamalarımız ön plana çıkmıştı. En son BES ile teknik olarak destek ve birikim sağlayabiliriz dedik ama oda devlet bankalarına, bilmediğimiz fonlarda getirisiz bekledi. Bu gün ise daha süreci anlayıp konum bile alamıyoruz. Zaten tam zamanlı bir işte çalışıp işimde kendimi geliştirmeye çalıştığım için kişisel olarak teknik birikimim ve zamanım tasarruflarımı değerlendirmek için yeterli değil. Ülkemiz koşullarında güvenilir kurumsal profesyonel destek imkanı da bulunmak çok zor. Dolayısıyla küçük tasarruf sahipleri kaybetmeye mahkum. Zaten para piyasaları teknik olarak maddi bir üretim yapmadan getiriyi de ancak başkalarının kaybetmesi koşulu ile kazandıkları için biz kaybeden gurupta kalıyoruz. Kötü olan beraberce yaşadığımız ülkede profesyonellerin bizim olası gelirlerimizi ve geleceğimizde harcamış olmaları.
YanıtlaSilHocam dolar dahada dusecekmi acaba ne yapmalıyız dolardan tersteyiz.
YanıtlaSilBen yanıtlayana kadar yeniden yükselmeye başladı.
SilSayın Eğilmez, güzel ve kolay anlaşılan yazınız için teşekkür ederim. Daha önce RT Erdoğan ve Damadı Berat Albayrak Faizi düşürerek döviz kurunu düşüreceğiz iddiasındaydılar. Bu iddia ve inatlaşma neticesinde Milyarlarca TL miz buharlaştı gitti. Yeni Bakan ve Merkez Bankası Başkanı bu iddiayı tam tersine çevirerek, Faizi yükselterek döviz kurunu düşüreceğiz haline getirdiler ve haklı çıktılar. Döviz kurları bayağı düştü. Benim bir miktar döviz birikimim var, bu durumda döviz hesabımı TL çevirerek zarar etmek istemiyorum. Üstelik döviz kurlarının çok uzun süre düşük kalacağına da güvenmiyorum. Bunun esas sebebi de Enflasyonun çok yüksek olmasıdır. Ben Enflasyona , Faize ve döviz kuruna baktığımda; Enflasyon yüksek, Faiz yüksek, sadece döviz kuru düşük, bu bana yeterli ve güvenli gelmiyor. Dövizi uzun süre düşük tutamazlar diye düşünüyorum ve mevduatımı bozarak TL dönmek istemiyorum. Acaba yanılıyor muyum?
YanıtlaSilYükselmeye başladı bile.
SilHocam brent petrol 60 dolar oldu. Yükselmeye devam eder mi ? Bizim için risk. Hem enflasyon hem de cari açık için tehlike oluşturuyor. Bu da cari açığın finansmanını zorlaştırıyor. Biliyorum finanse edilmeyen cari açık yok ama rezervle finanse etmek, doları yükseltiyor. Büyük ihtimalle geçen sene olduğu gibi bir kısmını rezervle finanse edeceğiz.
YanıtlaSilEvet, bu tehlikeli bir gelişme.
Sil60 dolar hiç bir şey değil. Pervasızca basılan paralar pandemi sonrası talebiyle birleşince 160 doları da 260 doları da görebiliriz.
SilPetrol fiyatları, eğer gerçek talebe göre erken yükseldiyse, gelecek olan tepenin çok daha düşük noktada oluşmasına neden olabilir, ancak eğer pandemi ikinci çeyrekte biterse helvayı kavurmaya başlayın.
Elinize sağlık Hocam.
YanıtlaSilDöviz kuru ve faiz oranlarındaki değişimin etkileri iki yönüyle de çok net. İzninizle teknik terimleri daha da açmak için küçük bir ilave:
Kur yükselince ifadesi ile kastedilen, ulusal para biriminin yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesidir (depreciation). Kurun düşmesi ise ulusal para biriminin yabancı para birimlerine karşı değer artışı sağlamasıdır (appreciation). Bunların ikisi de "Müdahalesiz Esnek Kur" rejiminde, serbest piyasa koşullarında arz talep ile gerçekleşir.
"Sabit Kur" rejimi uygulanıyorsa bu idari bir kararla belirlenir ki, o zaman ilki ulusal paranın yabancı paralara karşı değerinin düşürülmesi (devaluation); ikincisi ise değerinin arttırılmasıdır (revaluation).
Saygılarımla.
Çok teşekkür ederim katkınız için.
SilHoca hergün yazı yazmaya başladıysa durum iyi değil demektir.
YanıtlaSilHocam bu kadar şey varken bu saçma sapan istek nereden çıktı diyebilirsiniz ama, rica etsem tabloların içindeki yazıları "justified" olarak formatlamak yerine "soldan yaslamalı - left justified" formatlayabilir misiniz. Yayılmış yazıların kelime aralıkları anlamsız şekilde açılınca algılamak çok zor oluyor.
YanıtlaSilBunu bir düşünelim.
SilHocam kur düştü TL değer kazandı çok güzel gururluyuz da, bir anda 150 milyar dolarlık ihracat mı yaptık ne yaptık? Bu kurun düşmesi, gelen sıcak paranın bir anda çıkması ile kurun ok gibi fırlaması daha kötü olmayacak mı? Rezervler -50 milyarda, cari açık almış başını gitmiş, zammı yiyen ürünler kur artışı ile ikinci zammı yiyecekler. Olan yine vatandaşa olmayacak mı? Bu durumu nasıl göz ardı ediyorlar orası da işin ayrı bir merak noktası. Halkın sıkıntılarından çok uzaklar.
YanıtlaSilKur yeniden yükseliyor bu arada.
SilKur düşerken faiz çıkar, kur’u yüksrkten satan sıcak paracılar önce repoya sonra uzun vadeli tahvillere girer, TL’nin döviz karşısında değerlenmesi sağlayıp bir süre sonra faizin inmesini sağlar, böylece kur geliri, faiz geliri ve sermaye kazançı elde ederler, nasıl bir koyundan üç post.
YanıtlaSilBeceriksiz yöneticiler ekonomiyi bu hale sokmasa bu uyanıklar nereden para kazanacak:)
:)
Sil2003-2012 arası Türkiye'nin büyümesinde sabit sermaye yatırımı ağırlıklı olmuş. 2012 yılından sonra büyümü de tüketim harcamaları ağırlıklı olmuş. O yapılan sabit sermaye yatırımı da bizim cari açığımızı artırdı. Tasarrufumuz yetersiz kaldı. Türkiye'nin tasarrufunu artırarak büyüme modeli uygulaması lazım. Sağlıklı bir büyüme olur.
YanıtlaSilMahfi bey
YanıtlaSilLütfen söyler misiniz, siyasete girip Türkiye'yi kurtarmanızın önünde 71 yaşında olmanız mı engel? Pek mantıklı gelmiyor açıkçası.
Not: -Peki siz niye siyasete girmiyorsunuz da benden istiyorsunuz?- sorarsanız Mahfi bey, ben lise mezunuyum. Sizin kadar tecrübeli değilim.
Siz yeteri kadar tecrübeli olmadığınız için girmiyorsunuz siyasete, bense yeteri kadar tecrübeli olduğum için
SilMahfi bey
SilGüven yayan bir karakterinizin olmasını hiçe mi sayıyorsunuz?
Yalancı değilsiniz, size bu sebeple güveniyoruz, bu sebeple siyasete girmenizi istiyoruz.
Geçen burada bir üstad yazdı, siyasete girin, iktidar partisinden girin dedi, siyasete girmek isteyen herkese.
SilÖnce mantıksız geldi, düşününce haklıydı.
Cahil halkımızın oy vereceği kesim Sağ partilerdir. İçinde ne olursa olsun sol zihniyet diye muhaletefe bizim halk oy vermez. Sol düşüncedeki aydınlarımız da hayatlarını sağcılara laf anlatmak ile heder eder gider.
Eğer, düşünen insanlar sağa girerse, o zaman sağ ve sol ortak zeminde buluşur, mafya babalarından onaylı rektör sorunu yaşamayız.
Yani yalan söyleyin diyorsunuz. Yalanla girdiğiniz işten hayır gelmez.
SilSizle çatışmaya çalışmıyorum.
SilBoğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin haklı mücadelesi, sizin gibi "tecrübeli" ve "yalancı olmayan" kişilerin siyasete girmemesinin sonucudur.
Sonra, öğrenciler niye yaka-paça tutulup hapse atılıyor diye üzülmeyesiniz Mahfi bey.
Saygılarımla,
Bilime saldırıldığı zaman hemen teyakkuza geçiyorsunuz.
YanıtlaSilNiye?
Bilimin avukatı, siz misiniz Mahfi bey?
Bilimin avukata ihtiyacı yok, ben ahmaklığa karşı çıkıyorum hepsi o.
SilHocam, VIX volatilite endeksine sık sık bakarım. 20 seviyesine geliyor. Onun aşağısında düşmüyor. Sizce 2021 yılında 20 seviyesinin altına düşer mi ?
YanıtlaSilAşı bulunmadan ve piyasalarda bir toparlanmaya yol açmadan 20'nin altına inmesi pek kolay olmayacak gibi duruyor. Ama bu ortamda 30'un altında seyretmesi bence oldukça olumlu.
SilMahfi Hocam, faizler duserken bankalar para yapar cikariminiz kafama tam yatmadi malesef. Eger bankalar yeni satis yapmazsa ve butun karlilik mevcut bakiyeden gelse katilabilirdim bu fikre fakat bankalarin mevcut faiz ortamini dikkate alarak surekli yeni kredi satisi yaptigini dusunursek, ve politika faizi ne kadar yuksekse bankalarin da fiyatlamada daha esnek (yukari yonlu) olmasi bana daha olasi bir senaryo gibi geliyor. Uluslararasi medyadaki haberlere bakacak olursak, hepsi olasi bir faiz artisinin bankacilik sektorune pozitif etki edecegi gorusunde. Ekonomist degilim, sadece okudugum haberleri bi mantik cercevesine oturtmaya calisiyorum, eger yazdigimda bir mantik hatasi varsa duymayi cok isterim ki cercevemi duzelteyim.
YanıtlaSilŞu yazımı bir okuyun orada örnek daha açık:
Silhttps://www.mahfiegilmez.com/2016/08/bankalar-faiz-dustugunde-mi-kazanrlar.html
YanıtlaSilSelamlar Hocam, portföy tavsiyelerinizde hiç bir zaman bitcoin türevleri önermiyorsunuz.Neden?
Saygılar
Epeydir portföy tavsiyesi vermiyorum zaten. Çünkü belirsizlik çok yüksek düzeyde. Ama tavsiye verecek olsam da kripto paralara değinmezdim. Ben, regüle edilmemiş bir aracı tavsiye etmem.
SilHocam mikro ekonomi kitabınız çok iyi. Diğer kitaplar kadar ayrıntılı değil fakat farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor. Diğer okuduğum kitaplarınızda olduğu gibi bu kitabınızı da keyifle okudum.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Amacım da zaten farklı, analitik bir bakış sunmaktı.
Silmahfi hocam yine çok güzel bir yazı olmuş . elinize sağlık .
YanıtlaSilSağ olun
SilMerhaba, 2 sene yüksek faiz uygulama ve enflasyonu %5 e çekme ihtimali nedir? siyasi durumların dışında bunun ekonomik boyutunu merak ediyorum, yabancılar 2 sene carry trade mi yapacak veya İhracatçılar isyan mı edecek? esasında volatil kur yabancı yatırımcıyı kaçırıyordu TL varlıklara yatırım yapmıyordu, bu yazı ile birlikte yabancı her türlü durumda kazanmasını biliyor, Ülke ne zaman nasıl kazanır? Dolar kurunun 7,5 olup sene sonu 8 e doğru dalgalanmadan çıkması bizim içindaha istikrarlı değil midir? TCMB rezervleri ne zaman doldurup kura ne kadar etkisi olabilir?
SilTeşekkürler
Yabancıların carry trade'i bizim faiz düşürmemize ya da artırmamız gerektiği halde artırmama kararı vermemize kadar sürer.
SilHocam şu an Türkiye'de bankacılık sistemi iyi mi ?
YanıtlaSil20 yıl öncekinden iyi ama 5 yıl önceki kadar iyi değil.
SilDemek ki durumlari faizler tarihinin en dusuk seviyesine gelince bozulmaya baslamis. Halbu ki asil o zaman para kazanmalari lazimdi. Gene kendi kendinizi yalanladiniz.
SilAnonim 11:48,
SilBankaların durumlarının bozulmasının nedeni faizin düşük ya da yüksek olması değil. İktidarın KGF, aktif rasyosu gibi saçma sapan kredi politikaları nedeni ile 150 milyarı resmen batık, 380-85 milyarı resmen olmasa da reel olarak batık 530 milyarın üzerinde sorunlu krediyle baş etmek zorunda olmaları.
Çok doğru
SilHocam haftanın hapı gibi olmuş bu yorumunuz :)
YanıtlaSilLondra'nın bir sonraki dalgada, artık çift haneleri konuşacağını da ben eklemiş olayım..
xyztt..
Teşekkürler. Umarım öyle olmaz
SilMahfi Hocam, bu yazınız ço açıklayıcı çok güzel olmuş teşekkürler. Yukarıda sorulmuş ama bir de tablonuza tahvil ve Eurbond'ları da ekleyebilir misiniz? faiz/dolar düşerken yada artarken elinde tahvil yada Eurobond tutanların durumu ne oluyor.
YanıtlaSilTahvillerde biliyorsunuz faizin düşmesi demek tahvil fiyatının artması demektir.
SilHocam 180 tl üniversite sınavı ücreti hakkında ne düşünüyorsunuz ?
YanıtlaSilAz bile, hem üniversiteye gidecen, hem de beleşe sınava girecen. Dünyanın neresinde görülmüş.
SilOnun 480 TL olması lazım.
Saçmaladın. Bu kadar pahalı olmasına gerek yok.
SilSınav ücretsiz olmalı.
SilHocam
YanıtlaSilSizi linç etmeleri için malzeme yaratmak amacında değilim.
Boğaziçi Üniversitesi'nde tanıdığınız, yıllara yayılan arkadaşlığınız da olan, bugün bile görüştüğünüz iktisatçı meslektaşlarınız var mı?
Elbette tanıdığım, görüştüğüm hocalar var. Niçin linç edileceğimi anlayamadım.
SilMillet aklını peynir ekmek ile yemiş, önlerinde olanı görmüyorlar.
YanıtlaSilTürkiyede olan ilkokul seviyesindekinin anlayacağı bir şey.
Kardeşim, eskiden sömürge ülkelerine sömüren ülke vali atardı.
Düzen değişti, artık darbe ile general atıyorlar, siyasi parti atıyorlar.
Türkiyeye önce general atandı.
Sonra parti ayarladılar, onlar yönetmeye başladı.
Arada demokrasicilik oynanıyor.
Kardeşim hiç Afrikaya giden oldu mu?
Orda da iktidarı ele geçirenler seçim yapar, orda da muhalefet var,
orda da iktidar hiç değişmez, orda da ülkenin geliri hiç artmaz.
Aynısı işte, sadece lacivert bizimki.
Bunu göremiyor musunuz?
Geçen hafta 2 milyar dolar üzerinde para girişi olmuş. Hocam,Türkiye'ye para girişi devam eder mi ?
YanıtlaSilBöyle faizle devam eder. Devam eder etmeye de sıcak paranın bir ekonomiye sürekli destek sağladığı pek görülmüş bir durum değil.
SilHocam biz ne zaman yüksek faiz-düşük kur politikasını bırakacağız ? Türkiye'yi getirdiği durum belli. Çözüm olmadığı kaç defa kanıtlandı. Niye hâlâ bu politika dayatılıyor ? 1997 Asya ülkeleri bu sebeple krize girdiler. 2001 yılında bu sebeple krize girdik. 2018-2020 yıllarında bu sebeple krize girdik.
YanıtlaSilNedeni çok basit: Bir ülke yarattığı riskleri azaltacak yerde arttırıyorsa kuru tutabilmek için ister istemez faizi yükseltecek.
SilHocam biraz dolar birikimim var aldigim TL nin 2500 lira kadar altina indi faizemi yatirsam zarar ediyorum dahada duserse ne yapmaliyim
YanıtlaSilBen bu konularda tavsiye vermiyorum.
SilSelam kardeş, 10 bin liranın 2500 tl değerinin düşmesi ile 1 milyon TL nin 2500 TL nin değerini kaybetmesi arasında ciddi fark var. Yüzde kaç kaybettin?
SilHocam merhabalar. İthal ettiğimiz tüm otomobil kamyonet vesaireden devlet aldığı ötv’yi almaktan feragat etse bu vazgeçilen verginin döviz kuruna etkisi nasıl olur ?
YanıtlaSilİthalat artacağı için cari açıkta hafif bir artış olur.
SilUmarim siyasiler gene boyle populist bir adim atmaz.
SilBizim milletin gurultu cikartan seylere meraki cat-pat, torpil vs. oynamaktan geliyor herhalde. Otomobil deyince otv geliyor akillarina. Sanki hic otomobil satilmiyor, sanki sehirlerde yeterince trafik yok. Soyle bir kafanizi cevirin buyuk sehirlerde otomobil koyacak yer bulamiyoruz. Artik kucuk ilcelerde bile yol boyu park olmus, park sorunu var.
Burada bir yanlislik oldugu kesin. 50-100 kg'lik bir kutleyi, binlerce kiloluk mekanizmalarla tasima sacmaligini terketmek gerekiyor. Bunun bir hak, gosteris, imtiyaz olmaktan cikmasi gerekiyor.
Tabi ki bu anlayis devrimini 'en pahalisindan' makam otomobillerini secen, kadrosunun en vazgecilmezi soforler olan burokratlardan, ya da burokra-siyasiler'den beklemek mucize olur. Siyasiler ise belki bir gun, bir yerden suzmesi cikar da degisimi saglar, ama gorunurde oyle birileri de yok malesef.
Belki de elektrikli motorlarin sessiz calismasi ile yavas yavas milletimiz bu sevdadan vazgecer dogru duzgun sehirlesir, ve daha anlamli seylerle gosteris yapar. Umut ve duadan baska yapacak bir seyimiz yok.
Döviz kuru etkilemesi olur mu hocam kısa/uzun vadede?
SilMahfi bey, yanlış biliyorsam lütfen düzeltiniz:
YanıtlaSilTCBM 1 haftalık repo faizini yükselttiğinde, bu, bankaların konut-taşıt-tüketici kredilerine uyguladıkları faizi de yükseltmesine gerekçe oluyor mu?
Evetse;
Bu yüksek faizli kredileri vatandaşa satan bankaların daha çok kazanmasına, daha çok kâr etmesine sebep oluyor mu?
(Amacım sizden "evet" alarak size tuzak kurmak değil. Mekanizmayı anlamaya çalışıyorum.)
Şu kur meselesinde çok basit bir çözüm var:
YanıtlaSilKuru sabitleriz, bitti gitti, herkes rahatlar.
şu anlamıyorum. Bankaya vadeliye para yatırım onun faizini almak haramda. bankadan kredi çekip iş kurmak sevapmış. haramı sevabı mı var bu işin? ya ses çıkarma haram diye ya da 2 durumada haram de. Oyunu kurallarına göre oynamazsan sonun iyi olmaz. Oyunu kuran sen değilsin. oyunu kuralına göre oyna da goygoy yapma. artık sus derler adama
YanıtlaSilMerhaba Mahfi bey, kur getirisi mesela dolar getirisi artınca tahvil getirisi neden düşüyor yanıtlarsanız çok sevinirim
YanıtlaSil