Bir Bütçe Faciası

2023 yılı bütçesi başlangıçta 659,4 milyar TL açık verecek şekilde onaylanmış ve yürürlüğe girmişti. Şubat ayında yaşanan ve çok sayıda ili kapsayan büyük deprem faciasıyla ve 2023 ortasına kadar uygulanan yanlış ekonomi politikasıyla bu açığın tahmin edilen miktarı aşacağı biliniyordu.

Durum aşağıdaki tabloda özetlenmiştir (tablodaki verilerin kaynağı Hazine ve Maliye Bakanlığı sitesinde yer alan bütçe raporlarıdır.)

Tabloya göre 2023 yılı bütçesi onaylandığında (2023 Başlangıç sütunu) bütçe açığının 4,6 kat artması öngörülmüştü. Bu aşamada ortada henüz deprem felaketi yoktu. O aşamada enflasyon oranı yüzde 64,8 idi ve yükselme eğilimi devam ediyordu. O tarihlerde maliye politikası genişleyici yöndeyken faiz politikası da faizlerin düşürülmesi yönünde yürütülüyordu (2023 ortasına kadar böylece sürdü.) Enflasyonla mücadelede sıkı para ve maliye politikası izlenmesi gerektiği bilimin gereği olduğu halde Türkiye, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da bilim dışı yolları tercih etti. Bütün bu yanlışların üzerine Şubat depremi de gelince bütçe tümüyle denetimden çıktı. Bu gelişmeye karşın Türkiye, yıl ortasına kadar düşük faiz politikasını sürdürmeye ısrarla devam etti. Yıl ortasında ek bütçe adı taşısa da aslında ikinci bir bütçe olan bir düzenleme yapıldı. Buna göre, bütçe giderleri 1.119,5 milyar TL artışla 5.589,1 milyar T’ye yükselecek, bu da gelirler de aynı tutardaki artışla karşılanacak ve 659,4 milyar TL olarak öngörülen bütçe açığı artmayacaktı. Gerçekler farklı gelişti. Yılsonunda bütçe gelirleri öngörülenin (1.119,5) üzerinde, toplamda 1.400 milyar TL arttı. Ne var ki bütçe giderleri öngörülenin (1.119,5) çok üzerinde 2.115,8 milyar TL artınca açık da öngörülenin iki katı olarak gerçekleşti.

Tablonun asıl korkutucu yanı faiz dışı dengenin yani bütçeden hiç faiz ödenmeseydi açık ne olurdu sorusunun görünümünde yatıyor: Buna göre faiz dışı denge 700,4 milyar TL açık vermiş bulunuyor. Demek ki bütçe, hiç faiz ödemesi olmasa bile 700,4 milyar TL açık veriyor.

Yılın ortasında para politikasındaki büyük yanlıştan yavaş yavaş dönüş başladı ve Merkez Bankası politika faizini artırarak talebi ve döviz kurunu denetlemeye yöneldi. Ne var ki maliye politikası gevşek kalmaya devam etti. Ayrıca yapısal reformlar konusunda da hiçbir adım atılmadı. Kamu kesimi inanılmaz bir israf içindeydi ve bu yolda aynen devam etti.

Bunun faturası enflasyonun daha da yükselmesi, kurun artması ve çok daha ağır bir vergi yükü olarak karşımıza çıkacak. Kamu kesiminin bu kadar israfa dönük olduğu ve bu israftan vazgeçmediği bir ekonomide başka bir yol görünmüyor. 



Yorumlar

  1. Yazınız için teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli yazınız için teşekkürler hocam. Rakamlarla aram hiç iyi olmadı. "faiz dışı dengenin yani bütçeden hiç faiz ödenmeseydi açık ne olurdu sorusunun görünümünde yatıyor: " bu cümlenizden demek ki bir miktar "faiz ödenmiş" gibi anlıyorum. "Demek ki bütçe, hiç faiz ödemesi olmasa bile 700,4 milyar TL açık veriyor." bu cümlenizden de "hiç faiz ödenmemiş" gibi anlıyorum. Yani kafam karışıyor. Hocam bu paragrafınızda yanlış bir şey yok değil mi? Anlaşılan bütününü bir kaç kere daha okuyup, biraz daha düşünmem gerekecek anlamam için. Yardımcı olursanız sevinirim.

      Sil
    2. Hiç faiz ödemesi olmasaydı bile bütçenin 700 Milyar TL açık vermiş olması; bütçe dengesi tablosundaki giderler grubunda yer alan 675 Milyar TL faiz giderinin bu hesaplamaya dahil edilmediği durumda bile bütçenin açık verdiği anlamına gelir (Faiz Dışı Denge). Zaten tabloda nihai bütçe açığı faiz gideriyle beraber -1375 Milyar TL olarak bütçe dengesi satırında açıkça gözükmekte. Kamu maliyesinde faiz dışı denge çok önemli bir kriterdir, mesela aynı tabloda yer alan 2022 yılı toplam bütçe açığı -143 Milyar TL iken, aynı yılın faiz gideri ise 311 Milyar TL olarak gerçekleşmiş. Buna göre 2022 bütçesi faiz gideri öncesi 168 Milyar TL fazla vermekteymiş (faiz dışı denge pozitif). Özetle, bütçe açığı demek borçlanma demek, para basmak demek ve tabi ki enflasyon yangınına körükle gitmek demektir.

      Sil
    3. Verdiğiniz örnekle faiz dışı denge zihnimde gayet net oldu teşekkürler Sn. Adsız. 17 Ocak 2024 14.31

      Sil
    4. Hocam yaziniz için teşekkürler. Hocam güney Kore, japonya, Almanya İsviçre gibi gelişmiş ülkeler her bakimdan disiplinli ve bilinçli tolumlar. Biz toplum yapısı olarak gelişmiş ülke olmaya uygun değiliz. Sizin görüşünüz nedir. Teşekkürler

      Sil
  2. Bu duruma Seçimin kazanılacağından emin olmamaları mı desek hocam

    YanıtlaSil
  3. Hocam merkezi yönetim genel yönetimin üç kaleminden biri. Diğer iki kalem sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler. Merkezi yönetimin bütçesi kanunla hazırlanıyor. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerin bütçesi nasıl hazırlanıyor?

    YanıtlaSil
  4. 2023 yılında;
    -Dakikada 8 milyon 557 bin 429 lira
    -Saatte 513 milyon 445 bin 766 lira
    -Günde 12 milyar 331 milyon 138 bin 591 lira
    -Ayda 375 milyar 72 milyon 132 bin 147 lira
    -Toplamda ise bir yılda 4 trilyon 500 milyar 865 milyon 585 bin 767 lira VERGİ ödedik. Bu kadar vergi ödedik ama yine yetiremedik ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi 1 trilyon 374 milyar 967 milyon lira açık verdi.

    YanıtlaSil
  5. Hocam Aralık ayı "sermaye gideri ve transferi" kısmına da bir yorum getirseydiniz keşke, diğer aylardan çok farklı o kalemler. Yazı için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen deprem için yapılan harcamaları topluca kayda geçtiler.

      Sil
    2. Hocam, Kasım ayında 12 aylık toplam bütçe açığı 651,1 milyar TL iken, Aralık ayında 1.375,0 milyar TL çıkması genel olarak deprem harcamalarının topluca kayda geçmesi olarak yorumlanıyor, ancak yapılan harcamaların her ay düzenli kayda geçmesi gerekmiyor mu? Harcamaların asıl kalemlerini göremiyoruz, sadece arkadaşın da dediği gibi "sermaye gideri ve transferi" kısmında büyük bir artış var. Tabi bunun büyük kısmı AFAD kaynaklı olabilir ama aklıma sağlanan ek bütçenin hazineye devredilmemesi için kurumların gider kalemi göstermiş olma olasılığı var mı sorusunu getiriyor. Bu konuda düşüncenizi çok merak ediyorum. Ayrıca, OVP'de 2023 yılı bütçe açığı 1.633,0 milyar TL olarak öngörülmüştü ve bunun altında 1.375.0 milyar TL olarak geldi, bu açıdan bakıldığında bunu bir "başarı" olarak görebilir miyiz?

      Sil
  6. "İtibardan tasarruf olmaz."

    Tamam mı Mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onu görüyoruz zaten nasıl bir faciaya yol açtığını. Türkiye "tasarrufla itibar olur" noktasına geldiğinde gelişmiş ülke olma yolunda ilk adımı atmış olacak.

      Sil
    2. itibar ölçütü gösteriş ve israf olduğu için bu topraklarda tabi ki itibardan tasarruf olmaz! Hem akıl ve vicdandan yeterince tasarruf ettiğimize göre üstüne itibardan da yoksun kalmayalım!

      Sil
  7. Hocam her ne kadar bu durum çok üzücü olsa da önümüzdeki dönemde alacağımız aksiyonlar açısından yazılarınızın bize çok faydası dokunuyor, buna göre harcamalarimiza dikkat ediyoruz ve malesef ki fiyatların artacağı düşüncesi ile tuketimlerimizi one çekmeye devam ediyoruz. Maaslar artıyor bazı ürünler enflasyona göre ucuz kalıyor bu durum da tüketimimizi tetikliyor

    YanıtlaSil
  8. Bunlarin hala iyi gunlerimiz oldugunu dusunuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Kamu kesimi bu israfı sürdürdüğü sürece iyi günler gelmeyecek.

      Sil
    2. Kamu israfını karşılamak için vergiler derhal arttırılmalıdır.

      Sil
  9. TCMB 'ye aktarılan KKM zararını da eklerseniz bütçe dengesi %9'a geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz o kalemin ne kadarının zarar olduğunu bilmiyoruz ama oradan da ciddi bir zarar gelecek.

      Sil
  10. Sayın Hocam basından öğrendim ki, sadece aralık ayında 842 milyar tl bütçe açığı verilmiş. Ayrıca faiz dışı denge -700,4 milyar tl olunca sadece faiz artışından kaynaklanmadığını görürüz. Yıl sonunda ek bir zam veya büyük ödeme yapılmadığına göre bütçe açığının nedenleri ne olabilir?
    Saygılarımla
    Cihaner Duman

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deprem giderleri için AFAD'a yapılan ödemeler.

      Sil
    2. Sadece aralık ayında bu boyutta ödeme yapmalarını anlamıyorum. Acaba 'düyun'a bırakmamak içinmi?

      Sil
    3. Ödeme yapılmamış, emanete almışlar. Ödeme yapılsaydı nakit açığı ve bütçe açığı birbirine yakın olurdu.

      Sil
  11. Hocam yerel seçimden sonra döviz ve enflasyonda patlama bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaçınılmaz. Vergilerde de büyük artışlar bekliyorum.

      Sil
  12. Polisimiz mersedese biniyor,
    ferrari ile hırsız kovalıyor,
    halkımız çekemeyen anten taksın diyor.

    YanıtlaSil
  13. Hocam bir duayen olarak gelinen noktada IMF desteğine ihtiyaç görüyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok geç kalındı. Ama IMF'i davet etmezler çünkü verilerimiz doğru değil.

      Sil
  14. Merhaba yazınız için tşk ederim bir sorum olacak ? Hazine nakit dengesi - 625 milyar tl bütçe açıgı -1.375 aradaki fark -750 milyar tl nerden bulduk 750 milyar tl nasıl finanse edildi ?

    YanıtlaSil
  15. turgut türdü15 Ocak 2024 18:35

    Hocam,sade ve anlaşılır bir dille yazdığınız yazılar ufkumuzu genişletiyor,hayata bakış açımızı değiştiriyor.Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  16. "ayarını bozduğun kantar gün olur seni tartar" sözünün tablosu olmuş Hocam,
    enflasyon ve para ayarı bozulmuş, sayacı 2950 den başlatmış , kantar 6586 da bitirmiş.
    enflasyonu öyle bozmuşlar ki, kendi tahmin yetenekleri de işe yaramamış,
    günün sonunda kendiliğinden ortaya çıkan hesaba imza atmışlar.

    hesabın ordusu var, polisi var, okulu var, yatırımı var, tarımı var, var evladı var, devletin her köşesinden, vatandaşın her hizmetine dek karmaşa oluşur.

    müsteşarlık yaptığınız için arkadan yapılan işlemleri daha iyi bilirsiniz, her birim kendi üstüne onlar kendi üstlerine birer ikişer ekleyip hesabı iletir, kimi kısa kalır kimi uzun kalır, sap saman birbirine karışır.
    para ve güç, böyle ortamlarda, hesabını iyi yapan yerine, üstten adamıyla arasını iyi tutana, kaideyi süsleyene gider, topluma maliyeti daha da artar.

    türkiye, devletin ekonomik ve politik ağırlığının yüksek olduğu yerlerden, hâl böyle olunca, hükümetin hatası topluma daha ağır hasarlar bırakıyor.

    gün sonunda üzülüyoruz, bilgi birikimi yüksek, tecrübeli insanlar, dandik bir arabayı, tapusu iki avuç toprağa bedel yüzlerce dairelik sitelerden yer almayı aşırı pahalı buluyor, çinde bile beğenilmeyen telefonlara lüks gözüyle bakıyor.

    &Es7Ami@m9!gAX!TQy

    YanıtlaSil
  17. Hocam kısaca bindik bir alamete dilerim hasar büyük olmaz .

    YanıtlaSil
  18. Hocam bir şekilde para bulunuyor ki kriz olmuyor, eski iktidarlar olsa çoktan ekonomi çöker insanlar işsiz kalır kurlar 2-3 katına çıkardı. Bu hükümet döneminde bunlar olmadığından seçimleri kazanmaya devam eder.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne şelilde para bulunuyor? Önemli olan o.

      Sil
    2. tersi bu iktidar Türkiyenin başına gelmiş en kötü iktidar TL 2008 de 1 usd idi şmdi 30 TL 1 usd 30 TL/15 yıl yılda 2 misli erimiş yani senin hesaba göre 2 katı erimiş vedaha fazla erimesin diye T.C. kanunlar yasalar hepsi para kazanmak için iktidar tarafından ayaklar altında işsizlğe gelince iş bulan mı var iş bulan varsa aldığı ücret ile geçinen mi var kiralık ev bulan mı var ev bulupda kirayı ödiyebilenmi var ev alabilen var zenginler 2.3.4.5......20. evini alan var yalan değil ne diyeyim siz iktidarı övmeye devam edin diyeyim.

      Sil
    3. Bu sekilde bulunuyor sayin hocam,
      https://savunmasanayigazetesi.com.tr/cesmede-gumruk-operasyonu/50380/

      Sil
  19. Butce acigi nasil karsilniyr? mbden para basarak mi yoksa ic borclanma ile mi?

    YanıtlaSil
  20. ......., kamu tarafından üretilen mal ve hizmetlere yönelik talebin sürekli olarak artmasına karşın, vergi gelirlerinde aynı oranda bir artış söz konusu olmadığı için, kamu harcamalarının yükseleceğini ilk olarak ortaya koyan iktisatçıdır. Yukarıda boş bırakılan yeri hangisi doldurur?

    YanıtlaSil
  21. Bütün yük vatandaşın üzerinde kalacak. Alıntıdır " Devletin borcu olmaz Vatandaşın borcu olur."

    YanıtlaSil
  22. 2024 yılının ön görülen bütçe açığı (2 Trilyon 652 milyar TL.) hedefleri tutmayacak ve muhtemel yeni rakamlarla karşılaşacağız. Bu demektir yemi vergiler salınacak.

    YanıtlaSil
  23. Yazınızı ve yorumları okuduktan sonra çıkardığım sonuç Şimşek Erkan ikilisinin ekonomiyi düzeltme şansının olmayacağı yönünde. Gerçi M.Şimşek olumlu mesajlar veriyor ama Saray Yönetimi kemer sıkmak istemiyor çünkü beslemesi gereken malum yerler var. 31 Martta büyük şehirleri hile hurdayla almalarından korkuyorum. Nasıl olsa bütün kurumlar ellerinde, YSK'yı bu sefer çok daha ''etkin'' kullanacaklardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sistem yanlış kurulmuşsa ve tek kişi yetkili hsle gelmişse dünyanın en iyi iktisatçısını da getirseniz sonuç alamazsınız.

      Sil
    2. sistemin açılamaz sıkıntısı şurada.

      cumhurbaşkanı devlet başıdır, tüm devlet memurları cb emirlerine uymak zorunda.
      eskiden, cb devletin başı olarak siyasetten bağımsız iken, başbakan da icra kurullarının başındaydı. icra ile ilgili bakanlık ve personelleri başbakana bağlı iken, diğer tüm devlet kurumları bağlı oldukları cumhurbaşkanının tarafsızlığı ilkesi ile hareket ederdi.
      şimdi, ikisi bir.

      devlet memuru, cb'nın aksine hareket edemez. cb hükümet ise, cbnın hükümetliği yönünde hareket ederler. yani tüm devlet memurları bir nevi hükümet partisi mensubu da olmuştur. devlet memuru vicdanen farklı bir siyasi partiye oy verebilir ancak onlar da icraat yaparken cb lehine davranmak zorundadır. bir kısım memurun da aklı başka yerdeyken, eli başka iş yapmaktadır. bu ikilik olmasın diye vaktinde memurlara siyaset yasağı gelmişti. ancak cb sistemi ile memurlar, siyasi görevli konumuna gelmiştir.

      ortada bağımsızlık kalmamıştır. 2017 yılında tüm türkiye, tek bir parti devleti haline dönüşmüştür. bu tip dönüşümler geri alınamaz. üzerinden beş yıl geçmiştir. köprünün altından çok su akmıştır. maddenin doğası gereği türkiye gibi büyük yapıları bir kere bozmamak elzemdir. bir kere seviye bozuldu mu eskisine getirmek imkansızdır.

      Sil
  24. Son 3 paragraf çok önemli oldu benim için. Yazı için teşekkürler, hocam

    YanıtlaSil
  25. Hocam belediyesi ve devleti bir olmuş, bizim vergilerimizi nasıl da dağıtıyoruz diye övünüyorlar. Ankara belediyesi ben %70 zam yaptım diyor, hükümet cami imamına bike 1300-1400 dolar maaş ödüyor. Hazine garantili projeler maliyetinin en as 7-8 katına mal olurken vatandaş memnun. Sizce devlet kesesini elon musk un kesesi olarak mı görüyor vatandaş? Nuri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vatandaşın kafası karışık

      Sil
    2. yurt disina yapilan insani yardimda turkiye dunya birinci

      Sil
    3. vatandaşın kafası olsa karışmazdı.

      Sil
    4. Hitler savaşı kaybettiğinde, beni Alman halkı seçti diyerek onları suçlamıştı…

      Sil
  26. hocam açığı nasıl kapatacaklarını söyliyeyim İMAR BARIŞI ile belki seçimden önce belki seçimden sonra halkın depremi biraz unutmasını bekliyorlar inanılmaz sayıda kaçak inşaat var tarlalara betonarme villa bina otel inanılmaz sayıda yapılıyor halkımız yanlış yapmayı yanlış yaşamayı inanılmaz şekilde seviyor deprem yönetmeliğine aykırı yapılar yıkılınca nasl olsa yapana bir şey olmuyor sigorta ödüyor devlet yenisini bedava yapıyor birileri deprem yönetmeliği diye gereksiz kamu kurumlarının okuyup uygulamadıkları bir şey yazmış fakat bu seferki vergiler çok yüksek olucak bütün kaçak inşaatı olanlar bu affı bekliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi affı gelir de imar affı gelir mi bir daha bilemem.

      Sil
    2. bu yapıları yapanlar yerel yönetimlere partilere danışıp yapıyorlar ve yapanlar varlıklılar yapılar cimer üzerinden şikayet edilince işlem yapılmıyor.

      Sil
  27. Son ayda çok iyi bir hamle yaparak göstermede direndikleri açığı gösterdiler. İmkanları olsa açık konusunu da hiç ortaya çıkarmayacaklardı. Ben hükümetin yapamadığı tasarruf konusu nedeniyle bu verilerin de sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. İnşallah haklı çıkmam. Yazınız için teşekkürler Hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2023 Bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar TL. Buna karşılık nakit açığı bütçe açığının yarısı kadar (626 milyar TL.) Aradaki fark olan 749 milyar TL'nin tahakkuku yapılmış ve 2023 bütçesine gider yazılmış ama ödemesi 2024'de yapılacak. Bu durumda 2023'ün tersine olarak 2024 bütçe açığı düşük, nakit açığı yüksek çıkacak. Nakit açığı toplumun fazlaca izlediği bir gösterge olmadığı için bütçe açığını düşük göstererek başarı elde edilmiş gibi olacak.

      Sil
  28. butceden al haberi; bu butce dengesiyle enflasyon dusmez

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baz etkisiyle birkaç ay düşer gibi olur sonra yine artar.

      Sil
  29. Pir'im güzel ve keyifli günler dilerim.
    Blockchain sistemli devlet yönetimi (bu kısmen uygulanmakta) olduğunda 5 milyon memur yerine 800 bin memur-asker-polis-öğretmen-hukukçu yetecektir. Eskiden Devlet özel sektörün gücünün yetmediği üretim ve konularda yatırım yaparken şimdi sadece dolaylı vergileri anlamsızca harcar duruma düşmüştür. Zaten devletin düzenlediği evraklar için ödenen vergiler maaşları karşılıyor. Dolaylı vergiler ne için harcanıyor? Daha çok açıklama yapmam için yerim dar. Yazı olarak size gönderirim. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  30. Değerli emeğiniz için yazılarınızı severek okuyoruz hocam , bütçe üzerinde 3 en büyük kamu giderine örnek vermek istesek neleri belirtebiliriz ? Hep kısılması beklenen ve başaramadığımız gerçekleştirmediğimiz bu kamu giderleri nelerdir ?

    YanıtlaSil
  31. Üstad,
    Bütçenin gelir tarafının öngörülenden daha fazla gerçekleşmesine rağmen (4.929,7 5.210,4) gider tarafındaki yaklaşık 996,3 milyar TL artmasına hangi harcama kalemleri sebep olmuştur?

    YanıtlaSil
  32. Hocam fotoğrafınızı beğendim. Belki de 10 yılı aşkındır kara kalem çalışması, bir fotoğrafınız vardı. Dilerseniz birdahaki profıl fotoğrafınız için karakalem çalışması yaptırmak isterim. Kardeşim bu konuda yetenekli:)

    YanıtlaSil
  33. Hocam, bu zor günlerde bizi aydınlatıyorsunuz, sağolun. Sanırım TL'den dönüşümlü kur korumalının yenilenmeme kararı işaret fişeği oldu. Faiz de düştü. Piyasadaki bol TL yi vatandaşa harcatarak seçime kadar büyüme algısı oluşturacaklar. Benim sorum, seçimden sonra motor freni mi yapılır, yoksa ekonomi bir biçimde turizm sezonuna kadar dayanabilir mi Hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      2024 çok daha zor bir yıl olacak. İkişer üçer vergi ödemeye hazırlanalım.

      Sil
  34. ENGİN AYDIN16 Ocak 2024 07:18

    Hocam merhaba, konuyla alakalı değil ancak cevap verirseniz çok memnun olurum. Altının kayıt dışı fiziki olarak tutulmasının ekonomiye katkısı olmadığını, kayıt dışındaki altının bir şekilde kayıt altına alınarak (örneğin bankada dijital altına çevrişmesiyle) ekonomiye ciddi katkısı olacağını yazmıştınız. Bu durum kripto varlıklar için de geçerli mi? Yani bir kişi bankadaki nakti ile kripto varlık aldığında parasını sistem dışındaki bir kripto varlığa aktardığında reel ekonomiye katkısı olmayan banka dışı bir varlıkta tuttuğundan parasını fiziki altında tutmuş gibi ekonomiye katkısı olmayan bir varlıkta mı tutmuş oluyor? Kripto paraların yaygınlaşması böyle bir sorunu derinleştirmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derinleştirir. Buradaki kriter bankadaki mevduatın kredi olarak verilebilmesi ve bu yolla yatırıma dönüşmesi. Bu durum ne yastık altındaki altında ve dövizde ne de kripto parada var. Dolayısıyla yastık altı varlıklar ve kripto paraların ekonomiye katkısı yok.

      Sil
  35. Hocam, kamuda mali disiplin uygulanarak 700 milyar TL'lik bir açık kapatılabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kısmı kapatılabilir. Ama çok ciddi önlemler alınması gerekir. Mesela milletvekili sayısının yarıya düşürülmesi, personel azaltılması, arabaların, uçakların satılması, lüks binaların satılması gibi.

      Sil
  36. Murat Bozdoğan16 Ocak 2024 09:47

    Sabit taksitli borç aldıysanız ve ülkede enflasyon varsa bu işten borç alan karlı çıkar. Hazine de yakın zamanda bankaların tepesine çöküp kendi iç borç senetlerini zorla aldırmıştı. Ortaya çıkan yükün büyük bir kısmını bankalar yüklenecek gibi.

    YanıtlaSil
  37. Hocam elinize sağlık... Ülkede yıllardan beri süre gelen durum bu. Tek fark dozu yüksek. Şimdiye kadar denk bütçe oldu mu? Saygılarımla. Fatih Demirtaş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Denk bütçe tesadüfi bir durumdur, denk gelmesi çok zor. Ama yakın geçmişte % 1'in altında açık veren bütçelerimiz oldu.

      Sil
  38. Bazen diyorumki velevki bizi aldılar ab'ye huylu huyundan vazgeçmedi bu akıl bizi yönetti para birimimizde Euro yani basamazsın devüle edemezsin arjantin venezuella halt etmiş yüzyılın kıtlığı bu ülkede yaşanırdı,almasınlar arkadaş bizi Ab'ye falan yaşasın Türk lirası ne olacak seçimden sonra dolar 35-40 olur enflasyon olur 100 mis gibi sürünürüz hakedene hakettiği gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu akılla bizi AB'ye almazlar. Orası çok açık.

      Sil
    2. Zaten halkımızın anlamadığıda o bizi ne olursa AB'ye alırlar
      1-Hukukun Üstünlüğü
      2-Demokratik değerler
      3-İnsan Hakları
      4-Yolsuzlukla mücadele vb
      eee sevgili vatandaşlarımız biz bunları yapsak zaten ekonomik olarak ilerleriz kendi Ab standartlarımız olur,hatta biz girmek istemeyiz ama olsundu.....

      Sil
  39. Sayın Eğilmez, geçen sene genel seçimlere çok yakın zamanlarda, mevcut Hükümetin genel seçimleri kaybedeceği, yerine az farkla Muhalefetin seçimleri kazanacağı hesaplanmaya başlandığında, bazı Hükümete yakın çevrelerde, madem seçimleri kaybetme olasılığı var, Muhalefete bütçede hiç para bırakmayalım, hepsini son kuruşuna kadar harcayalım sözleri yayılmaya başlanmıştır. Hatırlarsanız, o zamanlarda Genel seçimleri az farkla kazanma ihtimali olan Muhalefete kazık atmak için tam takır bir Hazine bırakarak, gerçek olamayacak vaatler verilmişti. Muhalefete böyle tuzak hazırlayan Hükümet, bir şekilde Genel seçimleri az farkla kazanınca, kendi hazırladığı tuzağa kendi düştü, bu Tuzağın ceremesini şimdi bizlere çektiriyor, ayrıca bunun 5 sene daha sıkıntılarını çekeceğiz, başka çaremiz yok gibi. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu anlattığınız o zaman çok konuşuldu ama bence bir komplo teorisiydi. Enkaz devretmek yerine seçimi kazanmak için elde avuçta ne varsa harcadıkları meselesi daha gerçekti. Ama sonuçta kendi kendilerine enkaz devretmiş oldular. Buradan çıkış çok zor. Maalesef hepimiz çok ağır faturalar ödemek zorunda kalacağız.

      Sil
  40. Hic duygusal davranmadan ve taraf tutmadan, sadece oy kaygisi guden herhangi bir siyasetcinin bakis acisi uzerinden analiz yapmak istiyorum. Analizimde izlenen politikalarin halkin refahi uzerine etkisini goz ardi etigimi bastan kabul ediyorum. Su nokta bir milat olsa ve ekonomide her sey dogru yapimaya baslansa bile 2024 ve 2025 yillari bizim icin zorlu gececek. Basarili bir programin ilki meyveleri 2026 sonu - 2027 basinda toplanmaya baslanacak ve sokak diliyle duze cikma durumu anca 2028'de gerceklesecek. Yani iktidar 2028 secimlerine halka aci recete bedeli odetmis sekilde girecek. Iktidar bunu neden istesin? Sonucunda siyaset bir sonunda ciddi cikarlarin oldugu bir oyun ve hickimse bu oyunu kaybetmek istemez. Bu durumda siyasetcinin sorunlari kokten cozmek yerine gecici cozumler bulmaya calismasi anlasilabilir bir davranis degil midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkesini değil de kendi çıkarını her şeyin üzerinde tutan bir siyasetçi tipini tanımlamışsınız. O açıdan bakınca doğrudur. Esasen Arjantin'i de bu tür siyasetçiler batırdı. Buna karşılık mesela Kore'yi tam tersini yapan siyasetçiler gelişmiş ekonomiler arasına soktu.

      Sil
  41. Sayin hocam, degerli bilgilerinizi bizimle paylastiginiz icin cok tesekkürler, Sayin hocam belki konu ile ilgisi yok ama Hafize hanimin, "yurt disindan 8 milyar dolar geldi" söylemi acaba su olaya bagli olabilir mi ?
    https://artigercek.com/guncel/izmirde-kara-para-aklama-operasyonu-gumruk-memurlari-dahil-alti-tutuklama-280596h

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Hafize Hanımın dediği 8 milyar dolar tahminimce bir yıl içinde Türkiye'ye gelen yabancı sermaye yatırımı. Yarısı konut satışı - vatandaşlık karşılığı geldi. Verdiğiniz linkle ilgisi olduğunu sanmıyorum.

      Sil
  42. Sayın Mahfi hocam, konuyla alakası yok ama çok uzun zamandır aklıma takılan bir konu var ve bu konuyu sizden başka açıklayabilecek birisi olmadığını düşündüğümden dolayı size danışmak istedim.
    Aklımı kemiren bu konu hakkında bir cevap yazarsanız çok mutlu olacağım.

    Bilindiği üzere merkez bankaları parasal sıkılaştırma amacıyla bazen piyasadan para çekiyorlar. Anladığım kadarıyla bizim merkez bankamız da son zamanlarda depo ihaleleriyle sıkılaştırma yapmaya başladı.
    MB bu yolla bankalardan mevduat topluyor. Karşılığında ise faiz ödüyor.
    Buraya kadar tamam ama nihayetinde bu para faiziyle birlikte geri ödendiğinde netice olarak sıkılaştırma yerine tam tersine gevşeme olmuş olmuyor mu?

    Örneğin diyelim ki, MB bir bankadan 100 TL aldı. Vade sonunda faiziyle birlikte 105 TL ödedi. Bu durumda amacın aksine piyasadaki para miktarı artmış olmuyor mu?

    Vakit bulabilirseniz, cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
    Mutluluklar ve sağlık dilerim kıymetli hocam.





    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet artıyor ama bir sonraki dönemde artıyor mevcut dönemde harcamayı azaltan etki yaratıyor.

      Sil
    2. Size ne kadar teşekkür etsem az olur, sevgili Mahfi hocam. Merak edip de anlayamadığım bir şey olduğunda, önemli bir konu ise, onu gece -gündüz kafamdan atamıyorum. Bu da böyle bir şeydi.
      Sayenizde bugün rahat uyuyacağım :) .

      Şimdi anlıyorum ki, bu sıkılaştırma, gelecekte gevşemeye sebep olma pahasına, şimdiki probleme çözüm üretmek amaçlı.

      En güzel günler sizin olsun Hocam.
      Sizin kadar değerli birisini yetiştiren anne ve babaya sonsuz teşekkürler olsun.

      Sil
  43. Dün akşam lüks bir polis aracı gördüm caddede. Hani çevrenizde sonradan zengin olmuş kişiler vardır ya, tanırsınız onu, bir bakışta anlaşılır sonradan görme olduğu. Bu durum bana öyle geliyor.

    YanıtlaSil
  44. Sayın Hocam,Hazine nakit dengesi ile bütçe açığının bu kadar farklı olması nasıl açıklanır?Saygıyla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2023 Bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar TL. Buna karşılık nakit açığı bütçe açığının yarısı kadar (626 milyar TL.) Aradaki fark olan 749 milyar TL'nin tahakkuku yapılmış ve 2023 bütçesine gider yazılmış ama ödemesi 2024'de yapılacak. Bu paranın neredeyse tamamı deprem gideri. Bu durumda 2023'ün tersine olarak 2024 bütçe açığı düşük, nakit açığı yüksek çıkacak. Nakit açığı toplumun fazlaca izlediği bir gösterge olmadığı için bütçe açığını düşük göstererek başarı elde edilmiş gibi olacak.

      Sil
  45. Hocam yine çok güzel bir yazı teşekkür ederiz. Herşeyin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu bir ülkede bence tüm konuşmalar ve tartışmalar boştur hocam . Maalesef bir kısım zenginleşmeye bir kısımda açlığa doğru gitmeye devam edecek gibi duruyor. Ekonomi yönetimi sadece döviz kurunu tutuyor onun dışında herşey alıp başını gidiyor . En yanlış politikalardan birisi bu . Madem herşey gidiyor kurda müdahale edilmeden kendi dengesini bulsun . Gerçek değerinden uzak olan kur her zaman devalüasyon riski barındırır. Buda enflasyonu tekrardan çıldırtır. Siz ne dersiniz hocam bu duruma ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Haklısınız. Bizim konuşmamız gereken şey güçler ayrımına dayalı demokrasi, hukukun üstünlüğü, liyakat, inanca değil bilime dayalı eğitim gibi konular. Onlar yokken diğer konuları düzeltmenin olanağı yok.

      Sil
  46. Onumuzdeki aylarda dolarda bir artis bekliyuor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem enflasyonda hem de kurlarda artış bekliyorum.

      Sil
    2. Hocam, emekleriniz çok teşekkürler. Yazınızın, son paragrafı çok aydınlatıcı olmuş, aklımda ki her soru cevap buldu. Milletçe, dayan dayanabilirsen Ali Cabbar modunda yaşamaya devam. Saygılar Hocam.

      Sil
    3. yorumun can alıcı kısmı enflasyon artışı.

      Türk lirasi öldi mu?
      Felek öcün aldi mu?
      Enflasyon da artti mu?
      İmdi yürek yirtilur.

      Sil
  47. Hüseyin AYDIN16 Ocak 2024 20:22

    Mahfi bey yazınız için teşekkürler. Mevcut yönetimin pek çok çılgın hareketinin yanına birde seçimden sonra TL devalüasyonu eklenirse sonuçları ne olur? Mesela seçimden sonra dolar kuru birdenbire 40 liraları görse enflasyon ve ülke ekonomisi bundan nasıl etkilenir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz olmasa bile ekonominin çok olumsuz bir yerlere yuvarlandığı görülebiliyor. Ama bu dediğiniz olursa enflasyon iyice yükselir, alım gücü iyice düşer.

      Sil
  48. Sizce erken emeklilik bu faciada katki sahibi mi? Bircok kisi emekli oldu eytden

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette. Bazı iktisatçıların "erken emekliliğin, asgari ücret artışının ya da emekli maaşı artışının enflasyona etkisi olmaz" şeklindeki yorumlarını okuyorum ve inanamıyorum. Olmaz olur mu? EYT ile emekli olana emekli maaşı bağlanıyor ve onun boşalttığı yere yeni birisi alınıp ona da maaş ödeniyor. bu durumda eskiden bir kişi maaş alırken şimdi hem emekli olan hem de onun yerine atanan maaş alıyor ve böylece piyasaya daha fazla para çıkıyor. Bunun enflasyona yol açması kaçınılmaz bir sonuç. Ne var ki sarayın giderleri, kamu kesiminde birçok kişiye çifter çifter maaş ödenmesi, işlevsiz hale gelmiş bir mecliste çok yüksek maaşlı 600 milletvekiline maaş ödenmesi, kamu kesiminde lüks binalar, son model arabalar vb gibi giderleri görünce bu insanlar da talep ediyorlar haklı olarak.

      Sil
    2. Hocam belki de İktidar sizi bir dertten kurtarmak istiyor olabilir!
      Bir sonraki ekonomi kitabınıza isim bulmakta zorlanmayın:
      “Ahbap Çavuş Kapitalizminden Ulûfe Ekonomisine”…
      “Nas Yayınevi’nden” de çıkartırsanız süper olur:))

      Sil
  49. Mahfi hocam nasıl hesaplanıyor anlamadım ama, Aralık 2023 'de 3957 TL olan Bağkur primi, Ocak 2024 'de 7914 TL ödedim, her ay düzenli ödüyorum geçmişten gelen borçta yok ama şoktayım...

    Bence vergi olimpiyatlarını çoktan başlatmışlar, hepimize geçmiş olsun, bakalım daha ne vergiler görecez bu sene.

    YanıtlaSil
  50. Hocam 2024 de en çok hangi vergi kalemlerinde artış bekliyorsunuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KDV, ÖTV, MTV (iki kez daha), ayrıca kamu mallarına zamlar. Gelir Vergisine ek vergi de gelebilir. Çünkü kamu kesimi (saray harcamaları başta olmak üzere) tasarruf yapmadığı sürece işler çok kötüye gidiyor.

      Sil
  51. gençken derdim ki, iyi çalışayım, iyi kazanayım,
    boğaza nazır bi daire alayım,
    emekli olup işten el etek çekince,
    balkonda bi ufak açayım,
    kasetten çalayım "dürüyemin güğümleri kalaylı..."

    hayaller boğaz, gerçekler neyse.

    kulaklığa taktım dürüyemin güğümleri kalaylı,
    küçük yerine çayı demledim,
    ekrandan bi boğaz vidyosu açtım,
    ekonomi yüzünden "başıma getirdin tüm halleri..."

    derim bazen biz de mi namussuz olaydık?
    gençliğimin namussuzlarına bakıyorum,
    ya nalları dikmiş, ya çoluk çocuğu huzursuz olmuş,
    huzurla emekli olan bi namussuz da yok etrafta.
    iyi yapmışız be.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Namussuzluk da namusluluk da bambaşka bir şeydir. Haydi olayım demekle olmaz. Aileden gelen bir şeydir. Tıpkı namusluluk gibi. Çocukların dürüstlüğün erdem olduğunu öğreten ve gerçekten de öyle davranan bir ana babadan namussuz çocuk yetişmesi çok rastlanan bir şey değildir. Türk toplumu namusluları değil de namussuzları rol model edindiği sürece gelişmiş ülke olamaz.

      Sil
  52. Mahfi Hocam;

    devasa bütçe açığının önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini düşünecek olursak ve tamamının da vergi yoluyla karşılanmayacağını varsayarsak bu durumda bankalara gün doğdu diyebilir miyiz?

    Özellikle TL tarafında bankacılık sisteminde mevduat fazlası da olduğuna göre bankalar bütçeyi belli bir oranda yüksek faizlerle fonlayacaklar diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyemeyiz. Çünkü gerçek enflasyon % 130 ama açıklanan resmi enflasyon % 65.

      Sil
  53. Selamlar.
    Okuduğum bir yazıda 1994 yılındaki krizde doların bir gecede 22 bin liralara kadar çıktığından bahsediyordu.
    1- Sizce bundan sonra da böyle bir şey olma ihtimâli var mı? Binler olmasa bile bir gecede 100 200 liraları görür müyüz?
    2- Bir diğer sorum da şu:
    Hükûmet "doları 50 TL'ye sabitledik. Artık asla artmayacak ve düşmeyecek." dese ne olur? Böyle yapmak, KKM'nin çözülmesine ve dolara yönelik talebin azalmasına yardımcı olmaz mı? Sonuçta dolar bir daha artmayacaksa dolar biriktirmek gereksiz.
    Saçmalamış olabilirim tabii, ekonomiden hiç anlamıyorum, yazılarınızla bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum ama doğrusu çok merak ettim ve sormak istedim.
    Vakit ayırdığınız için çok teşekkürler. Yorumlara yanıt vermeniz gerçekten takdire şâyan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Bu ekonomi politikası, bu sosyal ve siyasal politikalarla devam edersek bu dediğiniz olabilir.
      2. Hükümet bunu dese de bir şey fark etmez. İnsanlar dolarda durmaya devam eder. Öte yandan bunu diyemez çünkü bu dalgalı kur rejiminden sabit kur rejimine geçiş anlamına gelir. Bir kere bu taahhütlerimize aykırı olur, ikincisi de sabit kura karşı atak olduğunda bunu savunacak rezervimiz yok. Biliyorsunuz TCMB'nin swaplar hariç net rezervi eksi 40 milyar dolar.

      Sil
    2. Adsız17 Ocak 2024 10:56

      türkiye, verimli üretemeyen bir ülke. uzun zamandır bu böyle.
      erdoğan, üretemeyen ülkenin üzerine gelen bir popülist siyasetçi.
      22 yıllık tüm söylem ve davranışları günlük geçici popüler konular ve sorunlar üzerine.
      kalıcı hiç bir konuya çözüm üretmedi.
      böyle şovenist iktidarlara sürekli kaynak lazımdır.
      erdoğan için ilk iki kaynak ab üyelik süreci ve satılan kit paraları idi.
      yani erdoğan siyaseti dışardan finanse edildi.
      mb rezerv hikayesini de yıllardır basından okuyoruz.
      o paralar da mb-hazine-yüklenici kamu firmaları-dış ticaret üzerinden erdoğan siyaseti ve ortadoğu siyasetinin finansmanına aktı.
      bunu ben, sen görürüm de milyarlarca dolar, euro yöneten fon şirketleri görmez mi?
      onlar da görüyor, onlar da biliyor şovmenin şovunu.
      bir nevi illüzyonistin sahne alması gibi, seyirciler türk halkı onlar illüzyonu görüyor, bizler ise arka plandaki çalışma ve sahne hilelerini, sahne ve tüm masrafları seyirci öder.
      erdoğan, şovu için paraya ihtiyaç duyan basit bir şovmen.

      covid öncesinde hocamın bloğundaki yorumlarımda, günümüz finans dünyasının gidişatında, dünya çapında sıcak çatışmalar olacağını yazmıştım. covid biraz sekteye uğrattı, ama şimdilerde başladı çatışmalar. biraz daha artacak. türkiye için henüz daha zaman var. türk halkı bu iktidarı değiştiremeyecek. kaynaklar bitmeye başladığında türkiye de kendine bir çatışma bulacak. şimdilerde de var ama kimse henüz ses etmiyor, zamanı değil çünkü. türkiye daha kıvama gelmedi, ama bir gün ses edilecek.

      milyarlarca euro yönetenler, babalarının miras parasını yönetmiyor ki, yasalarla bağlı oldukları kurallarla başkalarının paralarını yönetiyor. onlar da biliyor türkiye'yi. onlar da sıcak çatışma olursa içerde kalmak istemiyor. garanti isterler ama yeryüzünde onlara da garanti verecek bir merci yok. 23 yıl önce, ab üyelik süreci böyle bir garanti idi. şimdi yok.

      2008 yılından beridir de aklı selim insanlara söylerim, iktidar partisinden siyaset yapın ki yönetim içinde sesiniz olsun diye. halk illüzyoniste bayılıyor, elinizde başka biri de yok, bari illüzyonistin halka sunduğu oyunu arkadaki çalışmanızla değiştirin derim.

      döviz fiyatları, ülkeyi fiyatlıyor.

      !Zt*oTY8ssQVy**HHQ

      Sil
  54. Sayın hocam yazınız için teşekkür ediyorum. Rakamları mukayese edebilmek adına, devletin geçen yıl çıkarmış olduğu ek MTV vergileriyle elde etmeyi umduğu toplam gelir ne kadardı?

    YanıtlaSil
  55. Merkez bankasi para basip acigi kapataz mi? Hem piyasaya para girer buyume yukselir issizlik duser hem de butce acigi finanse edilir. Bir tasla uc kus

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten öyle yapıyor, onun için faizi artırdığı halde enflasyonu kontrol edemiyor.

      Sil
  56. Emeğinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  57. Hocam merhaba, bilgilendirici yazınız için teşekkürler. YAlnız böyle TL cinsinden yazınca pek anlaşılmıyor. Bu açık sanırım doları 30 TL alsak bile 46 milyar dolara denk geliyor. Hesabım yanlış değilse (yanlış olmadığını bilsem de inanamıyorum) müthiş bir açık. Pek tabii 2024 bütçesi de sanırım daha yapılırken 70 milyar dolara açık olarak planlanmıştı değil mi ? Eğer öyle ise cebimizdeki 10 liranın 5-6 sı dolaylı, dolaysız vergi ile bu açığı kapatmaya giderken 10 liranın tamamı da gitse kapanmayacak duruma çok yakın, ne dersiniz ?

    YanıtlaSil
  58. Şubat depremide bilim dışılığın bir sonucudur. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  59. Bir üniversite öğrencisi olarak değerli yazılarınızı severek takip ediyor ve okuyorum. 18 Ocak Cost-Benefit yazınız ve bu yazınız birbiriyle entegreli ve Türkiye Kamu Politikalarının verimsizliğini de dolaylı yoldan göz önüne seriyor. Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  60. Mahfi bey bu tabloya bakarak, Türkiye'nin ekonomik geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecekteki enflasyon ve vergi yükü gibi faktörler sizce nasıl etkiler gösterebilir? Bu tablo, Türkiye'nin ekonomik yönetimindeki sorunları ve gelecekte karşılaşabileceği riskleri gözler önüne seriyor. Enflasyonun ve vergi yükünün artmasıyla birlikte, vatandaşlar ve işletmeler üzerindeki baskının artması muhtemel. Bu durumun ekonomik istikrarı ve refahı nasıl etkileyeceği konusunda ne düşünüyorsunuz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi