Merkez Bankasının Durumu ve 2023 Zararı

Merkez Bankasının (TCMB) 2023 yılı durumunu ve zararını genel olarak değerlendirmeyi ve uygulanan yanlış politikalardan ders çıkarmayı amaçlayan bu yazıdaki bütün veriler, aksi belirtilmedikçe, TCMB finansal tabloları üzerine yazılmış bağımsız denetçi raporundan alınmıştır (raporun linki için son not 1'e bakınız.)  Şimdi bu verilerden hareket ederek TCMB’nin 2023 yılı faaliyet sonuçlarını değerlendirelim.

TCMB’nin Hissedarları ve Kâr Dağıtımından Alacakları Paylar

Önce TCMB’nin kâr ettiğinde bu kârdan kimlerin pay alacağına yani Bankanın hissedarlık yapısına bir bakalım:

Bu yapıya göre TCMB’nin yüzde 55’i Hazine ve Maliye Bakanlığı’na (Hazine), yüzde 19’u sermayesi Hazine’ye ait olan Ziraat Bankası’na ait bulunmaktadır. Kalan hisseler içinde başka bazı kamu kurumları ya da kamu kesimi ortaklı kuruluşlar yer almaktadır. Bir başka ifadeyle bir anonim şirket olan TCMB’nin hisselerinin büyük çoğunluğu kamu kesimine aittir. Hissedarlar arasında yer alan Mervak; Merkez Bankası Mensupları Sosyal Yardım Vakfıdır. Diğer başlığı altında çok sayıda küçük pay sahibi hissedarlar yer almaktadır. TCMB, kâr ettiğinde bu kârının büyük çoğunluğunu, bu hisse yapısı ve kanununda yer alan hüküm gereği Hazine’ye devretmektedir. 

Kârın nasıl bir dağıtıma tabi tutulduğunu son iki yılı karşılaştırmalı olarak sergileyecek şekilde aşağıdaki tabloda gösterelim:

Bu tabloya göre 2022 yılında elde edilen net 72 milyar TL tutarındaki kârın dağıtılmasında ihtiyat akçesi olarak ayrılan 39,3 milyar TL’den sonra kalan tutarın ihmal edilebilecek kadar düşük bir miktarı diğer hissedarlara ve TCMB çalışanlarına dağıtılmıştır. Kârın kalan 32,6 milyar TL’si Hazine’ye devredilmiş, ayrıca 39,3 milyar TL’lik ihtiyat akçesi de Hazine’ye verilmiştir.

TCMB’nin Geçmiş Yıllar Kârları ve 2023 Zararı

Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar ettiğini açıkladı. Bu, TCMB bilançosunu izleyenler için sürpriz değildi. Çünkü TCMB görev konusuyla hiç ilgisi olmayan bir kur korumalı mevduat yükü altında kalmıştı ve bu yük bilanço kalemlerine yansıyordu. 2023 yılında kâr değil 818,2 milyar TL zarar söz konusu olduğu için ihtiyat akçesi ayrılması mümkün olmadığı gibi hissedarlara ve çalışanlara kârdan pay verilmesi ve Hazine’ye kâr devri söz konusu olmamıştır.

Merkez Bankası’nın geçmiş yıllar kârları şöyledir (kaynak: TCMB, Kâr Zarar Tablosu.)


Merkez Bankaları, piyasaların durumuna ya da uyguladıkları para politikasının yönüne ve ağırlığına göre göre zaman zaman zararla karşılaşabilir. Örneğin 2023 yılında yalnızca TCMB değil başka merkez bankaları da zarar ettiler. Mesela ABD Merkez Bankası (Fed) 114 milyar dolar, Avrupa Merkez Bankası (ECB) 1,3 milyar Euro zarar etti. Zarar eden merkez bankaları arasında İsviçre ve Hollanda merkez bankaları da var. Bu zararların temel nedeni kurlardaki değişimler ve menkul kıymetler cüzdanında tuttukları yerli ve yabancı tahviller oldu. Merkez bankaları küresel kriz süresince para arzını artırıp piyasadan tahvil satın alarak ekonomiyi canlandırmaya yöneldiler. Faizler değişmediği sürece bu işlem zarar yaratmadı. Enflasyonda ortaya çıkan yükselişi durdurabilmek için 2022 yılında başlayıp 2023 yılında hızlanan faiz artırımları sonucunda ellerindeki tahvillerin değeri düştü. Merkez bankalarının 2023 yılındaki zararlarının asıl nedeni budur (bu çelişki için son not 2'deki yazıma bakabilirsiniz.) 

TCMB’nin, 2023 yılındaki 818,2 milyar TL’lik zararı ise bu sayılan merkez bankalarının durumundan farklı olarak neden – sonuç ilişkilerinin birbirine karıştırılmasıyla ortaya çıktı.  Son yıllarda pek çok bilim dışı adım söz konusu oldu ama bunlar arasında ekonomide en büyük hasarı yaratmış olanı faizi, enflasyonun altında belirlemek olmuştur. 2021 yılının Eylül ayında başlayan faiz indirimlerinin yarattığı dövize talebi önlemek amacıyla getirilen kur korumalı mevduat sistemi bankaların ödemesi gereken maliyeti TCMB’nin üzerine yıkarak 2023 yılı sonu itibarıyla 818,2 milyar TL’lik zarara yol açmıştır

TCMB’nin Döviz ve Altın Rezervlerinin Durumu

Bu yanlış ekonomi politikası, TCMB’ye yüklediği bu astronomik zarara ek olarak ayrıca ciddi bir rezerv kaybına da mal oldu. Aşağıdaki tablo TCMB’nin 19 Nisan 2024 itibarıyla rezerv durumunu gösteriyor (kaynak: TCMB bilançosu, parasal ve finansal göstergeler tablosu, uluslararası rezervler ve döviz likiditesi tablosundaki verilerden yararlanarak tarafımdan hazırlanmıştır.)

TCMB, hiç üzerine vazife olmadığı halde bir yandan kur garantisi veren bir kur korumalı mevduat sisteminin zararını üstlenirken bir yandan da GSYH’yi yüksek göstermek adına kuru düşük tutmak için rezervlerini sattı, onunla da yetinmedi borçla edinilen rezervleri de harcadı.  

Rezervler meselesine girmişken kamuoyunda yalan yanlış bilgilere dayalı olarak tartışılan TCMB’nin altınları meselesine de değinelim. Aşağıdaki tablo TCMB’nin altın varlığını ve bunların nerede bulundurulduğunu gösteriyor:

2023 yılsonu itibarıyla TCMB’nin uluslararası standarttaki altın varlığı 726,4 tondur. Bu miktarın 524,1 tonu TCMB’ye, 152,2 tonu bankalara (108,1 tonu zorunlu karşılıklar, 43,3 tonu bankalar serbest altın deposu), 50,1 tonu Hazine’ye aittir. Ayrıca 2,8 ton da TCMB’ye ait uluslararası standartta olmayan altın mevcuttur. Uluslararası standarttaki 726,4 tonluk altın mevcudunun 34 tonluk kısmı TCMB kasalarında, 150,6 tonluk kısmı İngiltere Merkez Bankası’nda (BOE), 541,8 tonluk kısmı Borsa İstanbul’da (BIST) saklanmaktadır. Uluslararası standartta olmayan 2,8 tonluk altın TCMB kasalarında bulunmaktadır. Altınların bir kısmının BOE bir kısmının da BIST nezdinde bulunmasının nedeni bunların swap işlemlerinde kullanılabilmesi içindir.

Değerlendirme

Merkez Bankaları genellikle kâr ederler. Buna karşılık kriz dönemlerinde izlenen politikalar ve faizlerdeki gelişmelere göre zarar etmeleri de söz konusu olabilir. TCMB’nin 2023 yılı zararı yanlış faiz politikası sonucu insanların dövize kaçmasını önlemek için getirilen kur korumalı mevduat uygulamasından kaynaklanmıştır. Bu uygulama yalnızca zarara değil, kuru tutma çabası nedeniyle rezervlerin eksiye düşmesine de yol açmıştır. Sorun bununla da bitmiyor. TCMB’nin zarar etmesi ve bunun sonucu olarak geçmiş yıllarda olduğu gibi Hazine’ye kâr ve ihtiyat akçesi devredemeyecek olması 2024 bütçe açığının finansmanı için de ciddi bir sorun yaratmıştır.

Ekonomi politikası ilginç bir politikadır. Bir bütün olarak doğru kurgulanıp uygulanamazsa birbiriyle çelişen parçalar haline dönüşür ve bir senteze varılması olanaksız hale gelir. Ekonomi politikası açısından bakmayı başarabilirsek, ekonomideki en önemli faktörlerin başında faizin geldiğini görürüz. Yanlış belirlendiğinde ekonomiyi alt üst eder, üretim ve yatırımı yok eder, tüketimin öne geçmesine yol açar. Bunun sonucunda ekonomi büyüse de kaliteli bir büyüme yakalanamaz. Bir süre sonra faiz doğru tespit edilse bile tek başına ekonomiyi düzeltemez, yanında mutlaka yapısal reformlarla desteklenmesi gerekir.




Yorumlar

  1. Mahfi bey,

    İsterseniz bana kızabilirsiniz. Amacımın sizi kızdırmak olmadığını lütfen biliniz:

    Siz, Anadolu'yu bilmiyorsunuz.

    Ekonomik kriz sadece İstanbul'da var, Anadolu'da yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anadolu'yu çok iyi bilirim. Yaşamımın bir bölümü Maliye Müfettişi olarak Anadolu turnelerinde geçti. Ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde yaşanan sıkıntıların Anadolu'da bu çapta yaşanmadığını da çok iyi biliyorum. Ama size şu kadarını söyleyebilirim bugün sallanarak da ayakta durabilen büyük kentlerde işsizlik dalgası çıkarsa Anadolu da ağır kriz yaşar.

      Sil
    2. Nasıl Anadolu da kriz yok? Pirzolanın 800 tl olduğu heryer de kriz vardır...!

      Sil
    3. Devlet ve belediyenin maaşa bağladığı milyonların olduğu, paranın ana israf merkezi belediyeler olduğu için hissedilen kriz yok orada. Yumurta kapıya dayanmayı geçti, krizi 1 sene sonra Anadolu’da göreceğiz. Masraflar kontrol altına alınmış, benim vergimle beslenmeyen sayısı azalınca, hep beraber günaydın diyeceğiz de iş işten geçmiş olacak. Seçime çok var hesabı ile bu silkelemeye göz yumulacak; sorun düzlüğe çıkma iradesi olmayacağı için asıl atılması gereken yapısal reform adımları atılmayacak. Düzlük hepimiz için yokuş ne yazık ki.

      Sil
    4. Müşteşar olmuş Mahfi hocamız kadar olmasa da,
      Anadolu'da sürekli yaşamış biri olarak diyebilirim ki,
      Anadolu insanının evi kendine aitse, işine gidebiliyorsa,
      karnı doyuyorsa onlar için kriz yoktur.
      Pirzola 800 lira olmuş diye yazan Sn Adsız, adamlar pirzola yemiyor ki,
      patates yiyorlar.
      Kriz niye olmaz?
      - çoğunun evi kendine ait
      - çocuklar okula bedava gidiyor.
      - hastane ucuz
      - yakın köylerden üretilen ucuz meyve sebzeyi pazardan alma imkanı.

      Bunlar olduğu sürece anadolu ekonomik kriz hissetmez.
      Üstüne üstlük, her şehirde yoğun bir memur nüfus var. Para hareketi sağlıyorlar.

      Sil
    5. Adsız 19:09 Size katılıyorum.
      Şu çok önemli bilgiyi de eklemek isterim. Türkiyedeki ekonomik kriz Orta Direği vurmuştur.
      Orta Direk yok olmuştur. Hatta sadece orta direği vurmuştur bile diyebiliriz.

      Zengin daha da zengin olmuştur. Gelen yoksul sığınmacılar ise fakir de olsalar, en azından yeni bir ülke vatandaşlığı kazanmışlardır.

      Tahminime göre Orta Direk iki yol seçecek:
      1-En iyileri yurtdışına gidecek. (Gidiyorlar da)
      2-Kalanlar da ne kadar ekmek o kadar köfte diyerek verimliliklerini düşürecekler. (Doktor, mühendis..vb.)

      Orta Direk arabanın otomatik vitesiydi. Sürücü ile motor arasındaki iletişimi sağlıyordu.
      Arabadaki yolcular sessizce çalışan ve görevini icra eden vitesin öneminin farkında değildi. Hatta arabanın bu parçasını önemsiz olarak görüyor ve dışlıyorlardı.

      Umarım vites arıza yapmaz.
      Yoksa arabanın akıbeti bellidir...

      Sil
    6. Adsız 2 Mayıs 2024 02:50, 1909 da yazdıklarım üzerine güzel bir yorum eklemişsiniz.
      ortadirek, cumhuriyet projesidir. cumhuriyet öncesinde anadolu selçukluları, bi de urartular - hititler döneminde ortadirek kurulmuştur.

      Urartulardan bize günümüz temel şehirleri ve köyleri, selçuklulardan da bina eserleri kalmıştır.

      türkiye bu haliyle klasik yıkılmak üzre olan bir devlet yapısıdır. çürümüştür. halkını kalkındıramamaktadır. 30-40 yıl belki ötelenirse 50-60 yıl gidebildiği kadar gidecektir.

      Çok da büyük beklentilere girmemek gerekir bu yapıdan. ortadoğu ile batı arasında ara bir formdur. malesef gelişen dünya dinamikleri bu tip devletlere yaşam imkanı veremiyor. Mahfi beyin sürekli yazdığı gibi, ne petrolü var, ne başka doğal kaynak geliri.

      İsrail ise, bölgede, küçük nüfusuna rağmen türkiyenin yapamadıklarını yapmış etkili olmuştur. müslüman dünyasının en etkili sünni ve şii düşünürleri, modern zihinleri israil vatandaşıdır. öte yandan yunanistan, kendini avrupaya kabul ettirebilmiştir. iran, çin'in benzin istasyonu göreviyle iyi kötü ayakta durmaktadır. türkiye hem kel hem fodul bir devlet yapısıyla güç savaşını kaybetmiştir. artık iflah olmaz, zamanını bekleyen ihtiyar gibi emri hak vuku bulana kadar böyle gider.

      Sil
    7. Konuyla ilgili şunu da ekleyebiliriz. Türkiye bugün Avrupa için bir göçmen süzgeci ve kendi atıkları için çöp kutusu ve bedava insan gücü olarak kullanılıyor. Bu nedenle Türkiye nın çökmesi Avrupa için felaket olur. Türkiye bu rolünü oynadığı sürece ne uzar ne kısalır şeklinde devam eder.

      Sil
    8. Sayın Adsız 2 Mayıs 2024 17:59,

      Yazınız beni çok üzdü, belki bunların hiç biri olmayacak, belki tekrar eskisinden daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz ama düşünsenize, bin bir zorluk ile bir ülke kurulmuş, varlığını tüm dünyaya kabul ettirmiş, fakat birileri bu güzelim ülkeyi yönetmeyi becerememiş ve bu hale getirmiş. Şimdi de halk ülkesi için nasıl düşünüyor. Ne acı...
      Yazıklar olsun ülkeyi bu hale düşürenlere, bize bunları düşündürenlere...

      Sil
    9. Sn Tuncer,
      Türkiye üzerindeki hakim zihniyet, osmanlı gibi bir imparatorluğu bile batırdı.
      Dün türkiye üzerine haberleri okuyorum, türk hükümeti ya yunanı tehdit ediyor,
      ya israili ya da kıbrısı. hep tehdit üzerine tehdit. ülkenin doğusu olmuş ateş çemberi.
      bunlar da ateşi batıya taşımak derdindeler. höykürdükleri ülkeler de türkiyenin en büyük uluslar arası ortakları içindeki ülkeler.
      diyeceğim ki, ülke geçici olarak böyle. o da değil, gençler hükümetten de beterler.
      cumhuriyet dönemi, ikinci viyana bozgunu sonrasında büyük bir zaferdi. dikkat ediniz, bu zaferi getiren türkler de zihniyet olarak şimdiki gençlerden de hükümetten de farklıydı. türk halkı hiç bir şekilde modern, hayatın gerçeklerine dokunan kişileri istemiyor. gidebildiği kadar gider diyelim.

      Sil
  2. İlk düğme yanlış iliklenince devamı da yanlış iliklendi. 2021 Eylül ile 2023 Haziran arasında uygulanan akıl almaz para politikasının acı verici sonuçlarına daha uzun yıllar katlanacağız gibi duruyor.

    YanıtlaSil
  3. Yazınız için teşekkürler Hocam.

    YanıtlaSil
  4. Zararı neden mb yüklediler. Bu krizin enaz 4 yıl süreceğini varsayarsak toplum bunu kabullenirmi. Krizden taviz vermeden nasıl çıkılır

    YanıtlaSil
  5. Ekonomi uzun bir zincirler. Zincirin halklarının birisi koparsa diğerlerinin de kopması kaçınılmazdır. Türkiye eskiden bütçe açığı vererek büyüyor idi. 94 ve 2001 de bu açığı finanse eden bankacılık sistemi krize girince bu açık sürdürülemez ve büyüme küçülmeye dönerdi. 2001 sonrası bankacılık sistemi yeniden yapılandırılmış ve kamunun finansoru olma özelliği sınırlandırılmış ve dağa da önemlisi özelleştirilmesi hız verilerek.iktisadi aktivasyonlarin özel sektöre devri artırılmıştır. Ve Türkiye cari açığa dayalı büyümeye geçmişti. Ancak özellikle son 6 7 yıldır popülist kamu harcamaları ve transfer harcamaları sanki kamunun iktisadi aktivasyonlari yüksekmiş gibi bütçe açıklarını yeniden getirince büyüme momentumu ikiz açığa dayalı hale gelir oldu. Ve kamu bankaları da yine yeniden kamunun finansoru olabilmek adına senikasyon kredileri ile dis borç stokunu artırma pahasına Kamu finansmanlarina girdi. Eski hastalık nuksetmis oldu. Artık Türkiye eskisinden de kötü olacak şekilde sadece bütçe açığına değil ikiz açığa hatta tasarruf açığını da eklersek üçüz açıkla buyuyebilir hale geldi.bunun sonu er ya da geç 2001 den daha da büyük bir kızdır. 94 2001 krizleri kalp krizleri idi malı krizleri yaşanmıştı. Bu sefer ki ise sanki ekonominin tümünde yaşanacak bir sistemin kriz yani bir nevi beyin ölümü . Ne dersiniz sayın hocam.

    YanıtlaSil
  6. SAYIN HOCAM,MERKEZ BANKASI TL'YE GÜVEN ARTACAK VE DEĞER KAZANACAK DİYE SÖYLERKEN, TL MEVDUATTA UYGULANAN STOPAJI ARTIRMASI TEZAT OLUŞTURMUYORMU.

    YanıtlaSil
  7. Washington. Fed, geçen yıla ait yıllık denetlenmiş bilançosunu yayımladı. Bankadan yapılan açıklamaya göre, Fed'in 2023'teki toplam giderleri, kazançlarını 114,3 milyar dolar aştı. Böylece banka, bu zamana kadarki en büyük faaliyet zararını kaydetti.

    Hocam Fed te zarar açıkladı onlarla bizim farkımız nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onlarda enflasyon % 3,5, bizde % 68. Onların parası dünyada her yerde geçiyor, bizimki sadece sınırlarımız içinde geçiyor. Fed, milyarlarca dolar para bastı, biz daha az bastık. Fed, faizleri yükselttiği için zarar etti bizimki KKM dolayısıyla. Yani KKM olmasaydı zarar etmeyecekti.

      Sil
  8. Hocam hissedarlar arasında Garanti Bankası ne alaka anlamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB'nin hissedarları arasında bankalar var. Öteki özel bankaların payları düşük olduğundan onlar diğer kaleminin içinde bulunuyor.

      Sil
  9. HOCAM İŞSİZLİK DALGASI ÇIKAR MI?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir ama şimdiki gidiş bunu göstermiyor. Tabii şimdiki gidiş de pek sürdürülebilir bir gidiş değil.

      Sil
  10. Peki hocam sorumluluk? Sorumlu kim ya da kimler? Hesap vermesi gereken biri var mı? Ne oluyor zarar ettiğinde? Zarar etti diyip konu kapanıyor mu? Hesap sorması gereken bir kurum var mı? Bu sene de zarar ederse ne olacak? Sebeplerini öğrenecek miyiz? Yeniden zarar etmemesi için alınacak önlemler olacak mı?

    Bunları soruyorum çünkü özel bir şirkette bu sorulara cevap aranır.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz aynı soruları soruyoruz ama duyan, yanıtlayan yok. Herkes pişkin pişkin yüzümüze gülüyor.

      Sil
  11. SAYIN HOCAM, ENFLASYON DÜŞME EĞİLİMİNE GİRMEYE BAŞLADIĞINDA, KAZANDIRAN VARLIKLAR HANGİLERİDİR.

    YanıtlaSil
  12. Hükumet söylediğiniz akıl dışı politikayla kendisine göre başarılı olmuştur. Genel seçimi kazanmistir. Olmasi gereken politikayı yapsaydı seçimi kazanamazdi. Şimdi elinde daha büyük ertelenmiş bir kriz bombası var. Bir daha seçim olsun yine aynı politikayı yapmak zorunda. Tepedeki bırkac bin kişinin kendisi ve ailesi geri kalan 85 milyon insanın hayatından daha önemlidir. Mevcut konjonktur bu şekildedir. Siz değişmesini istiyorsunuz da bizim millette bir bunu hakedecek bir ahlak bir akıl seviyesi var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bunu şu şekilde yorumluyorum, üst kademelerde yapılanların yanlış olduğunu gören bir kitle var.
      Ama kendisi de o kademelere erişse benzer bir tutum içerisinde olacağı için bunu görmezden geliyor. Yani bu ülke de "çalıyor ama çalışıyor" gibi garabet cümleler duyduk.

      Sil
  13. Ahmet Kadıoğlu1 Mayıs 2024 17:58

    Hocam iyi ki varsınız ve umarım sizin gibi ekonomi üstadlarımızın sayısı artar ve liyakata dayalı bir ülke yönetimine kavuşabiliriz günün birinde...
    Sormak istediğim şu, TCMB'nin bugün geldiği trajik noktada halen döviz kurları nasıl baskılanabiliyor? Eskiden serbest piyasa kuralları doğrultusunda TL değer kaybı Enflasyonu kompanse ederken bugün nasıl oluyor da döviz kurları olması gereken fiyatlamanın yarısı kadar altında kalabiliyor?

    YanıtlaSil
  14. Halil Aydemir1 Mayıs 2024 18:23

    Merhaba, değerli bilgiler için teşekkürler. Neden altınların bir kısmı İngiltere Merkez Bankası'nda duruyor? Bu altınlar fiziki altın mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet fiziki altın. Yazıda anlatmıştım aslında o altınlar swap işleminde kullanılıyor. Yani onlar geçici olarak verilip karşılığında döviz alınıyor, vade sonunda tersi yapılıp altınlar geri alınıyor.

      Sil
  15. Değerli Hocam,
    Ekleri ile beraber okudum, çok kritik bilgiler ve yorumlarınızı paylaştınız, çok teşekkür ederim. Merkez Bankası bilançosu okumak, herhangi bir banka bilançosu okunmaktan çok farklı imiş. Örneğin nakit akıştaki mevduattaki değişim kaleminin zararı terse çevirip pozitif nakit pozisyonu yaratması banka karşılıkları nedeniyle mi, yanıtlarsanız sevinirim.
    Ayrıca diğer ülke merkez bankalarının bağlı ülke hazinelerine kar aktarım yükümlülüğü var mı?
    Hazine ve Maliye Bakanlığı bilançosunu da buna entegre edip, ulusal bilanço yapınca nasıl bir tablo var, buna da bakmak ilginç olabilir.
    Daha önceki yazılarınızda olmakla beraber ulusal zarar uçuk seviyede. Bu bir şirket olsa, yönetim komple kapı önünde olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Durum ülkeye ve merkez bankasının yapısına göre değişiyor. Mesela ABD Merkez Bankası (Fed) özel şirket konumunda ortakları bankalar. Dolayısıyla Hazineye kar aktarmıyor. Buna karşılık İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) sahibi Hazine olduğu için kârı Hazineye gidiyor.

      Sil
    2. sizce hangisi daha iyi yöntem hocam ülkemizde TCMB, FED gibi özel şirket olsa kur şoklarını yaşamayacakdık galiba tabiki özel şirket olmak tam bağımsız olmakmı acaba?

      Sil
  16. Hocam altın rezevi rakamları tüik denmi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam dolar alıp başını gidermi?

      Sil
    2. Rezerv rakamları TCMB'den çünkü rezervler orada.

      Sil
    3. Dolar alıp başını gidemez çünkü gideceği yer yok. Ama böyle devam edersek yükselebilir.

      Sil

  17. Sayın Hocam toplumu bilgilendirme çalışmalarınız da sonsuz başarılar dilerim.Çünkü toplumu eğitmek gerçekleri göstermek çok zor çünkü sistem toplumu medya ile istediği yöne doğru eğitmektedir gerçekler insanları rahatsız etmekte gerçekleri dinlemek onlar için hayal dünyaların sonlanması olarak algılanmaktadır.

    İktidar politikalarının yanlış olduğunu 2021 de iktidarın yapdığı hataya bağlıyorlar peki iktidar daha önce iyimiydi çok iyiydi birden hata yapdı diyenler iktidarın yanlış politikalarından sebeplenenler veya neden olanlardır.

    AKP nin iktdara geldiği 2002 de dolar endeksinin değerinin düşmeye başlaması ve dolar bollaşması nedeniyle toplumu avucuna almak için tüketim ile büyüme aşırı betonlaşma ve şehirleşme modelini uygulayacağını baştan söyledi ( üretmeden tüketen toplum ezilir ) fakat bu yaşam toplum için çok güzel uyuşturucu almak gibi iktidar medyası dizilerinde lüks yaşam konusu toplumun hafızasına kazındı ( amerikan rüyasının kopyası ) artık toplum bundan vazgeçemez dolar bolluğu esnasında sorunlara kimse ses çıkarmadı dolar piyasadan çekilmeye başlayınca lüks tüketim bitti fakat lüks tüketimi bitirmek istemeyen kamu kesimi ve 20% varlıklı kesim sınırsız harcamaya devam edip hem enflasyonu yükseltti hemde üretim dışında TL nin değerini düşüren ekonomik faaliyetlerle varlıksız kesimin maaşını yaşayamayacak seviyeye düşürdü.

    Şimdi temmuz ayında baz etkisi ile enflasyonu düşüreceğiz diyorlar enflasyonu düşürmek demek açlık ve fakirlik sınırı altında yaşayan varlıksız kesim için fiyatların düşürülmesi ucuzluk olacağı demek değil sadece fiyat artış hızının yavaşlaması demekdir.
    İktidar varlıksız kesimin refaha kavuşacağını söylüyormu ? Hayır sadece dayanın diyor çünkü düşünce yapısı biata uyarlanmış toplum iktidardan ne yapacağız cevabını bekliyor cevap-dayanın-
    Ülkenin tek kurtuluş yolu varlıksız kesimin biat düşünce yapısından kurtulması olanları anlayabilmesidir.

    Kim ilim öğrenmek için bir yola çıkarsa, Allah ona bu sebeple cennete giden yolu kolaylaştırır.
    Melekler, hoşnutluklarından dolayı ilim öğrenmek isteyenlere kanatlarını gerer (serer)ler.
    Peygamber (sav)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Hatalar yumağı 2021'den çok önce başladı. 2010'a kadar gidebiliriz. AB ile ilişkilerin bozulmasıyla başladı ve devam etti. 2018'de başkanlık sistemine geçişle hızlandı 2021'deki faiz kararıyla zirveye çıktı. Maalesef yarı sıkı para politikası (ben kuru sıkı diyorum) ve gevşek maliye politikasıyla (kamu kesimindeki inanılmaz israf ile) doğru yere varmak mümkün değil.

      Sil
  18. Kaç gündür bu konuyla ilgili yazı beklıyordum sizden, henüz okumadım heeycanla okuyacağım:)

    YanıtlaSil
  19. Hocam İngilizce'yi nasıl öğrendiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devlet okulunda, Mülkiye'de (o zaman İngilizce eğitimi iyiydi), kendi kendime. İngiltere'de bir yıllık stajda iyice ilerlettim.

      Sil
  20. Finansın ekonominin bir dalı olduğunu anladığımızda bence birçok sorun çözülecek. Kısa dönemli finansal denge sağlanınca hükümet ve sosyal medya ekonomistlerine göre işlem tamam. Sistematik ve nedensel bir bakış olmadığı müddetçe çözüm zor.

    YanıtlaSil
  21. Hocam tüketimi azaltmak için insanları tasarrufa yöneltmek gerektiği halde, tasarruf sahiplerinden alınan vergi arttırıldı. Bu durum tüketimi daha fazla arttıracak, mala talep artınca da malın fiyatı, dolayısıyla da enflasyon daha fazla artmış olmayacak mı? Buna karşılık KKM sahiplerine vergi artışı olmadı. Oysaki en büyük zarar buradan gelmişti. Bugüne kadar KKM'den çıkılması için TL mevduatı özendirilmişti. Şimdi ise bu politikadan vazgeçilmiş oldu. İnsanlar bu şartlarda yine dövize yönelecek, kur artınca, bu da enflasyonu körükleyecek maalesef. 1 Ağustos'tan itibaren de %15 vergiden bahsediliyor. Bu durumda kimse tasarrufa yönelmez. Çünkü elde edeceği kar payının büyük bir kısmı vergiye gidecek ve geriye kalan kar da zaten yüksek enflasyon dolayısıyla erimiş olacak. Tüm bunlar baz etkisiyle gerçekleşecek düşüşün tekrar artmasına yol açmayacak mı? Tasarruf sahiplerinin ödüllendirileceği yerde, tasarruf sahiplerini cezalandırmanın mantığı nedir hocam? Bankaların mevduat faizini arttırması da çözüm değil. Çünkü bu sefer de kredi çekenler çıkmaza sürüklenmiş olacak. Ben alınan bu kararın mantığını anlayamadım hocam. Açıklarsanız sevinirim. Neyi öngördüler de böyle bir karar alındı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimse tam olarak anlayamadı. Muhtemelen büyük açık vermesi beklenen bütçe açığını kapatmak için bir adım bu. Ama tabii sonuçta faizlere yansıtılacağı için bir yandan mevduat bir yandan da kredi faizleri yükselecek.

      Sil
    2. Murat Bozdoğan2 Mayıs 2024 16:59

      Kurbağaları doğrudan kaynar suya atmıyorlar, öyle yaparlarsa sıçrar kaçarlar. Bu yüzden onları önce soğuk suya attılar şimdi yavaş yavaş altını harlıyorlar.

      Sil
    3. Ben hesaplama araçlarından kar-zarar durumunu takip ettim. Kanun 30 Nisan'da çıktı, 1 Mayıs'ta uygulandı. 1 ve 2 Mayıs'ta 30 Nisan'a göre 1400 lira zararda yani gerideydim. Şimdi ise 3 Mayıs'ta 400 lira gerideyim yani 30 Nisan'a göre 400 lira zarardayım. Evet, mevduat artmış fakat henüz yeterli olmamış. Bankalar bence böyle bir kararı beklemiyorlardı ve ne yapacaklarını bilemediler. Böylece 1-2 Mayıs'ta vadesi gelenler ana paranın büyüklüğü ölçüsünde belki de yüklü miktarda zarar etmiş oldular.

      Bence alınan bu tarz kararların bir hafta önceden bankalara bildirilmesi gerekiyordu. Ben 1400 lira zarar gördüğümde vade günümde paranın tamamını çekip alternatif yatırımlara yönelme niyetindeydim. Çünkü bana başka çare bırakmamışlardı. Fakat dediğiniz gibi vergi artınca geç de olsa mevduat da arttı fakat yine de yeterli değil, hala zarardayım. Ben zor günler için kılı kırk yarıp birikim yapmaya uğraşıyorum, param zaten enflasyonda eriyor. Bir de bunun üzerine vergiyi arttırıyorlar. Anlayamıyorum. Oysaki koskoca şirketler mesela İliç'teki maden şirketi vergi affına tabi tutulmuş ve ödemesi gereken milyonlarca lira affedilmişti. Ben bu adaletsizliği anlayamıyorum hocam. Faturayı her türlü halk ödüyor. Hesap veren yok. Hesap soran yok. Adalet yok. Ülkeyi bu hale getirip istifa eden tek bir Allah'ın kulu yok. Onur yok, haysiyet yok. Hem yanlış politika var. Hem de hedef gösterdikleri kendi istikametlerinde tutarsızlık var. Dün dediklerini bugün uygulamıyorlar. Bu şekilde yabancı yatırımcı da yatırım yapmaz. Çünkü güvensiz bir ortamda kimse yatırım yapmak istemez.

      Sil
  22. Hocam bu surdurulemezlik nereye kadar gidecek? Hükumet bu durumların farkında degil mi yoksa görmedim duymadım bilmedim anlayışı mi yürütüyor? Bunlar başımızdan gitmeden ne TCMB rahat eder ne halk.Buyuk bir kriz var ama ne hikmetse halk normal yaşantısına devam ediyor goruyorum sokağa çıktığımda ve anlam veremiyorum.Kotu gidişat Bike bir gun bir yerde patlar ki herkes altında kalır.Aslinda biz 2 sene önce ülke olarak battık.Nereye kadar gidecek bu durum böyle sizce

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklediğimizden daha da ileri gitti. 2001 krizi öncesinde yüksek enflasyon yaklaşık 20 yıl kadar devam etti. O zaman da aslında 1999'da batmıştık ama sürünerek 2001'e kadar devam etti.

      Sil
  23. Öncelikle yeni ekonomi kitabınızı elimden düşürmeden bitirdim herkesin okuması gereken bir başucu kitabı olmuş çok teşekkürler bol bol bu netlikte yazın siz lütfen :) Merak ettiğim bir konu var biz rezerv para olamayacağımız için ve '' para genişlemesi '' devam edeceğini düşünürsek biz ne yapmalıyız kısmını herkesin bilip bilinçlenip sonra bunu talep etmesi gerekiyor.
    Ülkece yabancı para birimine geçmeyi istesek o zaman gereksiz harcamalar göze batacağı ve para basma gücü gideceği için istenmeyecek ( tek sorun bu da olmayacak ) O zaman neler yapabilirze bakmak gerekir.
    Yapısal reform dediğimiz kısma gelecek olursak bunları detaylandırabilir misiniz ?
    Tarım ( neler yapılmalı ne olmalı nereye odaklanılmalı, buradan yıllık x ihracat hedeflenmeli şu an Y olan )
    Katma değeri yüksek ürün üretimi ( Teknoloji, silah sanayi vb benzer ülkeler ile karşılaştırma yaparak )
    Enerji ihracatı , turizm , perakende vb
    Kısaca ülkeyi size emanet etseler ve senelik ihracatımızın , ithalatın 2 -3 misli olduğu bir senaryoya nasıl ulaşırdınız bir yol haritası çıkartabiliyor musunuz ? ( tabi bunu yaparken sermaye dağılım eşitsizliğini de ortadan kaldırarak.
    Bu haliyle ülkeyi hayal ederse insanlar , mevcut durumun bir kader olmadığını ve gerçekleşmeyecek '' bir gün düzeleceğiz böyle giderek '' hayalini ömürlerini tüketerek beklememeleri gerektiğini, görerek daha iyi anlama kısmını da bizler onlara anlatarak bu hedefi amacı talep edebiliriz . İş bilmeyen insanlara yüklenen anlamsız değerlerin boş olduğunu işin başa düştüğünü, kötüyü konuşarak değil de iyinin yollarını isteyerek direterek sonuca gitmeden bir şey değişmeyeceğini anlamak için yapılması gerekenler listesi ile arasında ki farka bakmak çok önemli. O yüzden bizim içinde verilerin olduğu böyle bir listeye ihtiyacımız var
    Böyle bir çalışma yapabilirseniz bize ışık olursunuz. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabı beğendiğinize çok sevindim.
      Aslında bu dediğinize benzer bir çalışmayı yapıp Yapısal Reformlar ve Türkiye adı altında kitap olarak yayınlamıştım. Tabii her şeyi kapsamak mümkün değil. Çünkü her geçen gün ihtiyaçlar değişiyor ve artıyor.

      Sil
  24. Hocam yaziniz icin tesekkurler.
    Merkez bankasi bilancodaki zarari gizlemek icin piyasaya surmeden para basabilir mi? Sonucta sinirsiz para basma yetkileri var piyasaya surmezlerse enflasyonda yaratmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Piyasaya sürmeyince para basmış olmaz ki. Piyasaya sürmeyeceği parayı ne yapacak?

      Sil
  25. Ohal, KHK, kayyum uygulamaları her alanda hukuksuz teamüllere yol açtı. TCMB başkanları çerez gibi harcandı! 150 bin kamu emekçisi ihraç edildi. Suçsuz belediye başkanları görevden alınıp tutuklandı. AYM AİHM kararları kahve yorumuna döndü. Bütçemizden kaç cihatçının maaş aldığını bilmiyoruz... Karadelik bir tane değil! Köklü dönüşüm lazım... Böyle gitmez... Ekonomi hukuk ve siyasetten bağımsız değil. Sandıkta yüzde 5 oy almamış bir parti iktidarı domine ediyor...

    YanıtlaSil
  26. Hocam diğer ülkelerle kıyaslamalı bilgiler için teşekkürler.
    Hükümetin yapısal reformlar yapma olasılığı çok düşük . Mevcut maliye bakanının manevra alanı kısıtlı.
    MB’ ın bağımsızlığı sözkonusu değil.

    Bu koşullar altında önümüzdeki 4 yılı nasıl görüyorsunuz ?
    Mevcut politik tutuma rağmen az da olsa pozitif bir trend sağlanabilir mi ?
    Yoksa hesap oyunlarıyla hafif gösterilmeye çalışılan ağır kriz aynı ağırlığıyla devam mı eder ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben daha çok kalıcı, sürdürülebilir politikalarla ilgiliyim. Öyle bakmazsanız mevcut ekonomi yönetiminin uygulamaları ekonomiye nefes aldırıcı uygulamalar ama bunlar kalıcı çözümler getiremez.

      Sil
  27. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  28. Murat Bozdoğan2 Mayıs 2024 11:11

    Ben hala eğer bankaların kredi verirken seçici davranacakları, tüketim yerine döviz veya gelir getirici projelere destek vermek zorunda kalacakları bir sistem kurulabilseydi "faiz sebep enflasyon sonuçtur" tezinin doğruluğunun kanıtlanabileceğini düşünüyorum.
    Bankalarımız risk almak istemediler. Onlar için üzerine ipotek koyabilecekleri ürün ve hizmetlere kredi vermek daha makuldü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz sebep enflasyon sonuçtur diye bir tez yok. Ona tez demek gerçek tezlere hakaret olur.

      Sil
    2. aslında faiz sebep enflasyon sonuçdur tezi şöyle olmalıydı enflasyondan çok düşük faiz sebepdir çok yüksek enflasyon

      Sil
    3. Anaparaya verilen faiz için piyasaya para basılması enflasyon oluşturmaz mı peki?

      Sil
    4. "faiz sebep enflasyon sonuçtur" gibi bir saçmalığı bitirme tezi olarak verseniz hiç bir üniversiteden mezun olamazdınız ve olamadınız da zaten. böyle bir tez olsa bile, 80 milyon insanı deneme tahtası yaparak üstünde denemeye ve bedelini 80 milyona ödetmeye kimin ne hakkı vardı. Bu bedeli ödemesi gerekenler nerede? Ben bu türk halkını 1930 larda Hitler'in peşine takılan alman halkına benzetiyorum. Farklı biçimde olabilir ama SONUÇ AYNI OLACAK.

      Sil
    5. Elinde konut,araç olanlar bedel ödemedi aksine aşırı zenginledi maalesef benim gibi mülksüzler bedel ödüyor.

      Sil
  29. Normal koşullarda; 1-kur fiyatının serbestçe belirlenebilmesi gerekirdi, USD/TRY 50-60 veya 70 TL her ne ise o seviyelerde dalgalanır ve değerini bulurdu. Bunun maliyetler üzerinde yaratacağı etki ile bir faz daha enflasyon dalgası oluşurdu. Oluşan yeni enflasyon dalgasını göğüslemek için faizler de belki % 70-80 seviyelerine çıkartılırdı. Yüksek kur-yüksek faiz piyasanın aniden durmasına, pek çok şirketin batmasına ve büyük bir işsizlik dalgasına neden olabilirdi. Yüksek kur, ithalatı kısıtlar, ihracatı destekler, cari açık düşer; yüksek faiz tüketimi etkiler ve enflasyon da dramatik bir biçimde düşmeye başlardı. Bence bunun böyle olacağını/olması gerektiğini herkes biliyor ama ortaya çıkacak maliyete kimse katlanmak istemiyor, siyasi irade dahil. Onun yerine başka bir şey deniyorlar. Faizleri yükselterek tüketimi kısmaya, kuru tutarak da, kur kaynaklı yeni bir enflasyon dalgasına sebebiyet vermemeye çalışıyorlar. Bu aslında tek kanadıyla/motoruyla uçmaya çalışan bir uçağa benziyor. Sistemin şu an için en büyük handikapı MB rezervleri, KKM ve döviz ihtiyacı. Ciddi oranlarda yabancı girişi olursa, MB rezervlerinde artış gözlenirse, yatırımcılar doların yükselmeyeceğine "ikna" olursa KKM'ler de kendiliğinden çözülmeye başlar. Oyun planları bu sanırım. Bu plan tutarsa sadece günü kurtarmış oluruz, ekonominin yapısal sorunları çözülmediği sürece benzer sıkıntılarla değişik zamanlarda karşılaşmamız da olası.

    YanıtlaSil
  30. Hocam merhaba, merkez bankasının 2023 'de 40 milyar deprem için bağış sözü vardı. Bu yapıldı mı. Yada ne olmuş olabilir

    2 Mayıs 2024 10:29

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Denetçi raporuna baktım ama göremedim belki bir giderin içinde saklıdır.

      Sil
  31. Türkiye'de görünen nüfus 100 milyon civarında , görünmeyen nüfus 200-300 milyon civarında . Görünmeyen nüfus mevcudu beslemektedir. Balıkçılık , küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık , zeytin , pamuk , buğday , tütün, fındık gibi tarım ürünleri üretenler , işçi , memur , emekli , esnaf (listeye ekleme yapılabilir ) hepsini toplarsanız 200-300 milyon sayısına ulaşılır. Bu kadar insan 100 milyon kişiye bakabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok canim normalde 7 milyarin hepsi burda akape sakliyor bunlari

      Sil
  32. Hocam ekonomide çek balans mekanizmaları ne zaman devreye girer?

    YanıtlaSil
  33. Sayın hocam emeginize saglik
    1 . sorum turizimci ihracatci kurda deval istiyor ki yapilmasıda lazim bence peki kkm de hala 70 milyar dolar varken nasil olacak mb yine zarar yazmaz mi ?kur bunun icinmi baskilaniyor sizce
    2. Sorum bu zararı mb para basarakmı karşiĺıyor eger oyleyse englasyona negatif etki yapmazmi ? Saygilar ignler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TL değer kaybetse başka sorunlar çıkıyor, kaybetmese turizm sorun yaşıyor.

      Sil
    2. Ama bu sonsuza kadar sürdürulemeyecegine göre dur bakalım cambaz ipden sağamı yoksa sol tarafami düşecek..bugun blombergin haberine göre tl 2.5 yılın zirvesinde bu akla ziyan bu denli enflasyon ortaminda kuru suni tenefusle tutmak..bence solunum cohazindaki bagli hastayla eş deger i gunler

      Sil
  34. Hocam küresel bir ekonomik kriz varmı?

    YanıtlaSil
  35. Hocam tl stopajın arttırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    YanıtlaSil
  36. Hocam hükümetin şu anda öncelikli hedefinin enflasyonun düşürülmesi olduğunu düşünmüyorum. Kameralar önünde o yönde mesaj veriliyor, ama gerçekte tamamen kasa hesabı yapılıyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru. Hükümetin asıl hedefi büyümeyi yüzde 5 dolayında tutmak.

      Sil
  37. Aslında her yerde kriz var da, kimisi, krizi kriz olarak görür; kimsi, kriz olarak görmez.

    YanıtlaSil
  38. Selam Mahfi Hocam,
    Kur baskılamak Türk devletinin ekonomik refleks karakteristiği değil midir?
    Adalet Partisi iktidarı da kuru baskılayıp sonunda rahatlatmak zorunda kalmıştı,
    70 li yıllarda da, Özal da aynısını yapmıştı, Özal sonrasında da, Ecevit de denemişti,
    Erdoğan da aynısını yapıyor.
    Hükümet ve siyasi görüşten bağımsız olarak ekonomi yönetiminde hep önce bir kuru baskılayalım
    refleksi var, ardından devalüasyon.
    Buradan da şu soruyu getiriyorum, demek ki ekonominin kendinde öyle bir şey var ki, tüm hükümet ve siyasi erkleri aynı harekete itiyor.

    Ekonominin hangi özelliği uzun yıllara dayalı tüm siyasi fraksiyonları kuru baskılamaya itiyor?
    Öyle bir şey olmalı ki, hiç bir siyaset de buna çözüm bulamıyor.

    Saygılar.

    YanıtlaSil
  39. Hocam bir AKP-CHP koalisyonu ekonomide işleri düzeltirmi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yapacaklarına bağlı. Sadece bir araya gelmeleriyle iş düzelmez.

      Sil
  40. muhtarlara da makam otosu verilsin

    YanıtlaSil
  41. Hocam gerçekçi beklentilerle bakarsak bu enflasyonun ortalama 20 yılda çözülmesi mümkün olurmu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olur ama doğru ekonomi politikasıyla.

      Sil
    2. 2-3 yılda bile çözülür Türkiye'nin döngüsü bu

      Sil
  42. Hocam tuik memur ve emeklinin maaşını tırtıklamayı ne zaman bırakır?

    YanıtlaSil
  43. Kur korumalı sistem kararlılığı olmayan geri beslemeli bir kontrol mekanizmasıydı. Kararlılığının olmadığı karakteristik denkleminden belliydi. Eq(s)=A.S^2/(s^3-fk)

    YanıtlaSil
  44. Mahfi Bey, son zamanlarda yapay zeka uygulamalarında yaşanan gelişmelerin ekonomi ve işgücü üzerine oluşacak etkileri ile ilgili görüşlerinizi paylaşabilmeniz mümkün müdür? Sanki belli başlı meslekler yok oluyor gibi. En son google Gemini AI agent ları tanıttığı videoyu izlediniz mi? Benim aklıma gelen ilk şey işsizlik oldu ki sadece Türkiye de 5-10 milyon kişi kısa vadede işsiz kalabilir bu gelişmeler neticesinde. Durum beyaz ve mavi yakalıların işsiz kalmasına doğru evriliyor gibi. Görüşlerinizi lütfen paylaşabilir misimiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru. İyi yetişmemiş, çok yönlü olmayı becerememiş, niteliğini yükseltememiş insanların iş bulması giderek zorlaşacak.

      Sil
  45. Hocam, 818 milyar TL zarar var. Kur korumalı mevduat maliyeti yüklenmeseydi ne karar kar veya zarar olacaktı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum ama en azından 818 milyar TL zarar olmayacaktı.

      Sil
  46. Hocam,

    Sizin 74 yıllık vatandaşlık tecrübeniz olduğu için şu iki soruma cevap verebilecek kapasitedesiniz. Ben çok küçüğüm, henüz cevap bulamadım.

    _____ Soru 1 _____

    Eğer sizin de dikkatinizi çekiyorsa; RTE & AKP'yi destekleyen-desteklemeyen kesimlerin genelinde, sanki 2026'dan itibaren ekonomi düzelmeye başlayacakmış gibi bir konsensüs yavaş yavaş oluşmaya başladı.

    Size sorum şu, 2028'de seçim günü geldiğinde vatandaş şöyle davranarak;

    "2023-2026 yılları arasında ekonomik olarak epey sıkıntı çektik, yeri geldi enflasyonun altında ezildik, yeri geldi bankalardan kredi bulamadık, yeri geldi işsiz kaldık. Ama RTE'nin dirayetli duruşu sayesinde 2026'da nihayet toparlanmaya başladık. Şimdi Mayıs 2028'de sandığa oy vermeye giderken geçmişe dönüp bakınca görüyoruz ki; bugün nihayet ekonomik sıkıntılarımız epey azaldı, bugün nihayet satın alma gücümüz yükseldi, geleceğe güvenle bakabilir hâle ulaştık. RTE ilk önce ekonomiyi bozmuştu ama 2026'dan itibaren ekonomide iyileşme emareleri gözükmeye başladı ve nihayet ekonomiyi 2028'de tamamen düzeltti. Bu sebeple, oyumu AKP'ye vereceğim."

    mi diyecek?

    _____ Soru 2 _____

    RTE & AKP iktidardan tamamen gitse; Türkiye'de kutuplaşma ve biat kültürünün biteceğini net bir şekilde söyleyebiliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'de vatandaşın ne yapacağını bilmek mümkün değil. Seçim öncesi onar bin TL dağıtılsaydı seçim sonucu böyle olmazdı.

      Sil
    2. Kesinlikle katılıyorum hocam. Bu nedenle muhalefet partilerinin hemen gaza gelmesi hüsran ile biter. Seçim bir erken emeklilik yasası bir emekli ve memur zammı kadar kolay Kazanılır.

      Sil
    3. halk eğitilmeli çok zor bir iş fakat başka çaresi yok halk ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini bilmiyor ve haklılarda çünkü sistem halkı sisteme uyucak ve uyuyacak şekle sokuyor halkın hepsi en güzel dizilerin olduğu medyayı takip ediyor diğer herşey onlar için sıkıcı ülkemizdede dünyadada parayı veren düdüğü çalıyor işde sorun bu para sahibi halkın uyumasını istiyor.

      Sil
  47. 838 milyar TL merkez bankası parası piyasaya çıktı. /53faiz verilecek gelecek yıl merkez bankası hiç zarar etmese bile piyasadaki merkez bankası parası 1,3 milyar TL olacak.merkez bankası kar ettiğinde piyasadaki banka parasını azaltıyordu. 1,3 milyar TL m1 ne kadar m3 oluşturur. Ülke bu kadar büyümez se enflasyon ne olur.cari fazla verilmezse döviz miktarı artmazsa dolar ne olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları tek tek varsayımlar oluşturup hesaplamak gerekiyor. Yoksa falcılık yapmış oluruz.

      Sil
  48. Kirizler beklenenden çok geç beklendiğinden çok hızlı oluşur.faiz artışı çok geç geldi ve çok yüksek oldu. M1 rin M3 e dönüşü çok hızlandı. KKM Sürekli M1 oluşturuyor.Bu banka parası değilki çekim sınırlaması gelsin istendiği an verilmek zorunda. KKM yi anlamıyorum.kimse oluşacak M1 düşünmedimi.üretimi ihracatı bu kadar artırmak mümkün degil

    YanıtlaSil
  49. Türkiye sürekli olarak sonuçtan olaylara bakıyor. Asıl olan sebep hiç konuşulmuyor.

    Dünyada bukadar yanlış ekonomi politikası olan ülke varmı bakmak lazım.

    Avrupada kardeşim TIR aldı 18 bin euro Mercedes marka bu araç türkiyede fiyatı merak etti sahibinden adlı sitede baktı. Aynı model tır peşin 3 milyon TL dedi. Ozaman euro 29 küstürdü kısaca 30 TL diyelim.

    Şimdi aynı tır Avrupada 18 bin euro iken türkiyede 50 bin euro bu kadar sapık bir fark olamaz ikisinde ikinci el aynı model ve marka. Şimdi bu ülkenin nakliyecisi onlarla nasıl rekabet etsin ayrıca yedek parçada aynı şekilde.

    Bugün 2 bin euro ya ikinci el otomobil alıyorsun yani adamın 1 maaşı çok rahat hemde bizdeki araçlardan çok daha temiz araç alıyorsun.

    Bizdeki vergi vergi ol aktan çıktı resmen zulüm oldu halka. Aynı şekilde ben 100 euro ya sıfır xiaomi Red mi 12 cep telefonu aldım düşünün günlük maaşımla sıfır telefon alıyorum. Türkiyede bunu almak mümkün değil bize herşey uzaklaştırıyor buda kaçakçılığı teşvik değil resmen sevk diyor.

    Türkiyede vergiler tamamen kalkmalı Avrupa gibi bir çeşit vergi olmalı gereksiz ötv falan bunlar ekonomiyi batırdı.

    Avrupada gelir vergisi alıyorlar zenginden vergi alınıyor bizde üründen vergi halktan alınıyor.

    Cep telefonu alıp yurt dışında kullan kimse karışmıyor türkiyede yurt dışından telefon getirirsen yine vergi ödeyecen bu başka ülkede yok sanırım Gürcistan da bile yok.

    Sadece KDV olur gelir vergisi alırsın çok kazanandan çok alırsın. Herşey den özel tüketim vergisi alınıyor arabadan mazot tan bunlar özel değil mecburi tüketim.

    Bu yanlışlardan dönülmeden ülke ımf kapısından kurtulamaz faiz ödemekten kurtulamaz bu sistem birilerini zengin halkı sürekli fakir yapar. Yanlış vergi politikası sürekli kriz demek sürekli kaçak ılık sürekli ekonomik yapılanma demek. İstikrar için adaletli vergi politikası olmalı.

    Balon fiyat oluşmasını sebebi yanlış vergilendirme birisi çok kazanıyor daha çok rant getirisi sahibi oldukça daha çok alıyor daha çok fiyat yükseliyor.

    Bugün almanyada ev alıyorum diyorsun 260 bin euro 300 bin euro ancak istanbuldan ev 1 milyon euro dan başlıyor.

    Siz almanyada adama 1 milyon euro ev deseniz sizi döverler halk ayaklanır. Çok basit daireler dahi uçuk fiyatlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru. Dünyada bu kadar yanlış bir ekonomi politikası izleyen var mı derseniz vardır derim. Arjantin böyle battı mesela. Ama bilime dayalı, popülizmden uzak yönetimlerin olduğu bir ülkede böyle yanlışlar ya hiç yapılmaz ya da bir kere yapılmışsa tekrarlanmaz. Bizde sürekli tekrarlanıyor.

      Sil
    2. İşin sonu Sovyet Rusya gibi olursa ancak o zaman sistem yeniden kurulur. Bugün sıfır km arabaya 1.5 milyon veren kişiye yarın vergi kalktı senin araba artık 1 milyon oldu diyemiyorsun. Bunu demek için komple sistemi kapatıp açmak lazım.

      Sil
    3. Sistemmi ne sistemi?

      Sil
    4. Fakirlere üç beş veriyorsunuz kalan kim varsa cebindekinden tıkır tıkır alıyorsunuz bu parayı da cemaatlerle zenginlerle paylaşıyorsunuz sistem bu işte.

      Sil
    5. Rakam yanlış yazmışım 3 milyon l ozaman 100 bin euro yapıyordu yanlışlıkla 50 bin yazmışım.

      Kısaca aynı model ve aynı yıl çıkışlı araç almanyada 18 bin euro ancak türkiyede 100 bin euro 5 kat fark var. Bu sapık bir model

      Sil
    6. Balon fiyat oluşmasının sebebi yanlış vergilendirmeymiş. Fıkra bu kadar..

      Balon fiyat oluşmasını sebebi: Açık kapı politikasıdır.

      Türkiye'ye o kadar sığınmacı geldi ki özellikle İstanbulda iğne atsan yere düşmüyor.

      Halkın %95'i fiyatların yüksek olmasından dolayı alış verişi durdursa, geri kalan %5'lik kesim ise alışverişe devam etse, bu %5 bile fiyatları yukarıda tutmaya yetiyor.
      Satıcılar da zaten bana bu %5 yeter diyor.

      İstanbulun nüfusu sığınmacılarla birlikte 20 milyonu geçti. (İyimser tahmin)
      Çarp %5'i kaç çıkıyor?

      20.000.000 x 0,05 =1.000.000 tane fiyata bakmadan alım yapabilecek kapasitede kişi.
      Şimdi fiyatların neden bu seviyede olduğunu anladın mı?

      Hadi seni mi kırıcam %2 olsun. Bu sefer de 400.000 kişi çıkıyor.

      Yine çarkı döndürmek için makul sayıda bir kitle. (Ev, araba, cep tel alımı, kafelerin doldurulması...v.b)

      Sil
  50. Hocam MB nin oyun planının tutmaması için bir neden varmı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence ondan önceki soru şu: Bir oyun planı var mı?

      Sil
    2. Hocanın sorusundan da önceki soru şu:
      mb var mı?
      oyun var mı?
      plan var mı?
      ardından oyun planını konuşuruz.

      Sil
  51. Sayın hocam ülkemizde iyi vergi toplanıyor pahalılık yüksek ücretler düşük cari açık fazla bu tabloyu bir firmaya uygularsak yani iyi gelir var işçiye para az veriliyor malı pahalı satıyor(kar yüksek) ve borçlu piyasada böyle bir firma olabilirmi ?

    YanıtlaSil
  52. Hocam Ege Cansen bey köşesinde KKM zararı zarar değil dolar gibi düşünün dedi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merkez Bankası KKM'den dolayı 818 milyar TL zarar ettim dedikten sonra yok sen zarar etmedin demenin anlamı olabilir mi?

      Sil
    2. Ege bey antikalık sever.

      Sil
    3. hocam MB zararı, piyasa oyuncuları için kazanç değil midir?
      hangi oyuncular olduğu ayrı bir tartışma konusu.
      bahsettiğim hazine de dahil olmak üzere piyasa içindeki herkes.

      Sil
    4. Aklıma sasa hissesinin sahibinin demeci geldi, bu hisse o kadar etmez demiş vaktinde.
      biri de altına yorum yazmış, patron ne anlar hisseden diye.
      Ege hocanın hesabı da bu hikaye gibi.
      MB muhasebe zararı ettim diyor, Ege hoca MB ne anlar muhasebeden diyor.

      Sil
  53. Hocam aklıma birşey takıldı. 2024 sonu dolar tahmini Merkez bankası ile IMF çelişiyor gibi duruyor. Biri 40 öteki 47 tahmin ediyor. Bu çelişki nasıl açıklanabilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu dolar tahmininde yıllardır düşük rakam söyleyen yanılır.

      Sil
    2. Varsayımları farklıdır.

      Sil
  54. Hocam bu yazınızda gerçekten ilginç bir konuya değinmişsiniz teşekkürler. Merkez Bankası'nın 2023 yılındaki zararı hakkında detaylı bir analiz sunuyorsunuz. Size katılmamak mümkün değil, özellikle faiz politikalarının yanlış uygulanmasının ekonomiyi nasıl etkilediğini göstermesi açısından önemli. Ekonomideki dengelerin sağlanması için dikkatli ve dengeli bir politika setinin gerekliliğini çok iyi vurgulamışsınız. Elinize sağlık çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  55. Merhabalar Hocam, yazılarınızı büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Müsaadeniz olursa yazılarınızdan ve paylaştığınız belgelerden hareketle ben de verileri görselleştirip sizlere atıfta bulunarak paylaşımlarda bulunmak isterim, onaylarsanız müteşekkir olurum. Saygılar...

    YanıtlaSil
  56. Avrupa, Ayşe bacılarla dolmuş.
    Herkesin dilinde türk hatunları lafıdır gidiyor.
    Seks işçileri, ülkenin kriz göstergelerindendir.
    Yakın büyük pazarlarda hangi ülke kadınlarının hakimiyeti artıyorsa,
    o ülke kriz içindedir.
    paris, ana cadde arkalarında geceleri bir sürü, etekli türk erkek dolu.
    yanlarından geçerken aralarında türkçe konuşuyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım Mahfi bey bu yorumunuza ne cevap verecek?

      Sil
    2. Ayan ile aşikar olana yorum mu yapılır?
      Bi hollandalıyı uzun zamandır tanırım, bi iki aydır ayrı bir havası vardı, selam filan veriyor.
      60larında bi adam, kahveci sırasında denk geldi, dedi kız arkadaşım türk, iyi dedim geçtim.
      nereden bileyim, günler sonra adamın kız arkadaşım dediği 23-25 yaşında çıktı.
      üniversite okul die gelmiş buraya. ikisi de biliyor yaptıklarının ne olduğunu.
      beni ilgilendirmez de.

      Sil
    3. ülkemizde bir sürü kişi 4 suriyeli hanım ile islami evlilik yaşıyor bu örnekdeki kişi orada yaşamak için oralı birisi ile arkadaşlık yapıyor şaşırmıyoruz.

      Sil
  57. Hocam İsrail'e olan ambargonun olası etkileri ve mevcut dış ticaret dengesiyle ilgili bir yazı yazabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kazakistan ve Azerbaycan ın İsrail e ihracatları artar.
      Türkiyenin Kazakistan ve Azerbaycan a ihracatı artar.
      İsrailin Kazakistan ve Azerbaycan dan ithalatı artar.

      Reis, haftada bir İsraile salvo atar.
      Hükümet üyeleri İsraile haftada ikişer salvo atar.
      Ümmet mutlu, mesut olur. Anayasa değişir.
      Hele bir de Cehabe zihniyeti seçimlere doğru İsraile yumuşak mesajlar verirse,
      Reis bi dört yıl daha başkanlık makamında oturur.

      Ticaretin dış dengeleri pek değişmez. Hülle usulü mal akışı devam eder.

      Sil
    2. Türkiye, İsrail ticaretinde ürünlere rakip başka üretici veya tüketiciler yok.
      Israilin almadığı talep, Irak, suriye,arabistan veya iran a gitmeyecek.
      israilin türkiyeden aldığı petrol ürünleri için de başka ülkeler tedarik veremeyecek.
      israil, azeri petrolünü türkiye üzerinden almazsa, azeriler bu petrolü rusya, türkiye veya iran a da satmayacak.

      ticaret, birbirini rakip gören bu tip ülkeler arasında zaten yıllardır min düzeyde, karşılıklı üstünlük esasına göre birinde olmayanın diğerinden mecburen tedariği üzerine işliyor. daha da minimize edemezler, ederlerse kendi ülkeleri zarar görmeye başlar.

      bu yüzden üstteki yorumcunun yazdığı gibi, üçüncü ülkeler üzerinden hülle ticareti başlar.

      Sil
  58. Merhaba Hocam, bankaların katlanacağı maliyete TCMB katlandı demişsiniz, bu kısmı biraz daha açabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB, politika faizini enflasyon düzeyinde belirleseydi insanlar dolara hücum etmeyecek KKM saçmalığına da gerek kalmayacaktı. O durumda bankalar yüksek faizle mevduat toplamak zorunda kalacağı için maliyetleri artacak bunu da kredi faizlerine yansıtarak sanayi ve ticaret kesimine ve kişilere yansıtacaklardı. TCMB hiç devrede olmayacak normal karını elde edip Hazineye devredecekti.

      Sil
  59. Sayın hocam bazı sözde iktisatçı kesim turkiyenin ödemeler dengesi krizine girmeyeceği netleşti diyor. Ödemeler dengesi bildiğim kadarıyla 4 parametre den oluşuyor.1. Kısa vadeli dış borç stoku 2.merkez bankası net döviz rezervi 3.cari işlemler dengesi 4. Dış ticaret dengesi. Türkiye bu kritik 4 parametre de adeta kırmızı renktedir. Neye dayanarak Türkiye ödemeler dengesi krizine girmez diyebiliyor bu sözde iktisatçılar. Saygılar hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bilmiyorum. Ama eğer sizin dediğiniz gibi bunlar sözde iktisatçıysa dikkate almamak lazım.

      Sil
  60. hocam bu yazınız ile alakalı değil ama enflasyon üzerine tez hazırlamaktayım bu kapsam da dünya genelindeki enflasyonist ülkelerin yapısını incelemekteyim ilk olarak ele aldığım ülke venezuela. Venezuela ekonomisinin ve ülke yapısının birçok sorunu mevcut. Mevcuttaki sorunların nedeni için ise bir çok teori var. Bunlardan şu an hollanda hastalığı kapsamsında venezuela ekonomisini ele aldım. Ancak bir şey dikkatimi çekti. Hollanda hastalığı hem teoride hem de pratikde doğru. Bu neticenlenmiş. Eğer bu teori doğru ise ekonomik yapısı hollanda hastalığına sahip ülkelerin tam tersi olanlar yani yerel para birimi değersiz olan ülkelerin bu kez ihracat oranlarının çok yüksek ithalat oranlarının düşük ve zamanla dış fazla vermesi gerekmez mi, türkiye tam olarak bu yapğıda değil mi ve neden türkiye dış fazla vermesi bir yana dış ticaret açığımız artmakta? umarım anlatabilmişimidir? saygılarımla iyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü Türkiye 100 birim ihracat yapabilmek için 81 birim ithalat yapmak zorunda da ondan.

      Sil
    2. sayın adsız biraz araştırma yaptıktan sonra yorum yapmanızı tavsiye derim, 100 birim ihracat için 81 birim ithalat yapılması zorunda olsa bile, yerli paranızın değeri azalırsa ihracatınıza fazla talep geleceği için ihraatınız yine artmak zorunda kalacaktır. Bunun birçok örneği bulunmak ta zaten lakin türkiye de bu neticeyi vermemiştir.

      Sil
    3. Bunun da nedeni sadece kur desteği ile ihracatin artirilmasi mümkün değildir. Katma degeri yüksek üretim olursa ki mesela almanya fransa gibi ekonomiler degerli euro ile ihracat yaptiklari halde dis fazla verebiliyorlar; biz de aslinda biraz degerli tl ile ihracatimizincidfi derecede artirabilirdik.

      Sil
    4. Emir sipahi oncelikle beni tanimiyorsunuz. Egitim durumumu entelektüel birikimimi bilmeden yorum yapmaniz cok yüzeysel ve derinliksiz bakis acisina sahip olduğunuz hissiyatı veriyor bana yaniliyor da olabilirim. Ben daha makro bakiyorum iktisada . 100 birim uretim icin 81 birim ithalat yapmak zorunda olmak demek hetseyden once sürekli ve yuksek hacimli döviz gereksimi gerekliliği demektir. Bu durumda da yuksek doviz talebi kacinilmaz demektir. Bunu avantaja cevirebilmenin tek yolu da ic tuketimden cok dis talebe dayali büyüme tabanli ekonomik modelin olmasıdır. Bir cin bir g.kore gibi bugunku tayland vb gibi. Ancak biz büyümenin yaklasik %70 75 i ni ic talabe dayali saglayabiliyoruz
      Dolayisiyla degerli kur ve cok yüksek ithalat gereksinimi büyük bir enflasyonist sureci getirmektedir bu da iç
      talebi ciddî olarak zayiflatmakta ve ekonomi daralmaya baslamaktadir. Yani en sonda söyleyeceğimi emir bey fazla uzatip kafa karıştırmadan soyleyeyim; Türkiye olarak biz 1980 den itibaren disa acilirken sanayi yapimiz yuksek uretim kapasitesine sahip.degildi ve ic talebi dahi tam olarak.karsilamakta zorlaniyordu ki zaten o yuzden de yüksek enflasyonla dis dunyaya acilip liberallesmeye gittiğimiz için yani bir almanya fransa ingiltete abd japonya vb gıbı sanayi tabanli ve sermaye birikimi yuksek rekabete hazir bur yapisal tabanimiz olmadigi icin ya dusuk kur ile ithalat yapip. Iceride enflasyonu düşürüp tl yi suni bicimde degerli tutuyoruz ya da gercekci olup yuksek kur ile ithalat yapıp içeride enflasyonu yukseltip degersiz tl ile kur uzerinden biraz rekabet gücümüzü artırıp ihracati artirmaya calisip ithalati dusuruyoruz ama bu sefer de iste o yuksek ithalata dayali uretim yapimiz ayagimiza dolanmaya başlıyor cunku biz icerideki talebi de ciddi derecede dis girdi ile sağlıyoruz ve ekonomi çıkmaza giriyor zira cok yuksek ithal zorunluluğu her halukarda xamanla aleyhimize çalışmaya başlıyor. Burada temel sorin uretim yapimizin sorunlu olmasıdır nokta .

      Sil
  61. Hocam, yazı için teşekkürler. Ekonomik verielrin bir çoğu kamu oyundan gizleniyor. Bu gizlenen verilerin neler olduğu ve ekonomik güvene olan etkilerini açıklayan bir kaynak var mı?

    YanıtlaSil
  62. Bu tip yorumları her zaman okurum.
    Dedem derdi ki evladım kendini düşünmeyeni başkası hiç düşünmez.
    bizim ülkenin insanı kendini mi düşünüyor ki başkasından onu düşünmesini bekliyor.
    bu düzen böyle gelmiş, böyle gider.

    YanıtlaSil
  63. İyi günler hocam, anayasa değişikliğini yapısal reform olarak görülmeli mi? Daha önceki yorumlarınızda anayasa uyulsun yeter demiştiniz fakat iktidar-muhalefet ab'ye uyumlu bir anayasayı reform olarak görüyor sanırım. Siz ne düşünürsünüz bu konuda. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anayasa değişikliği tek başına yapısal reform olmaz. Ama eğer Anayasa değişikliği bir toplumu çağdaşlığa götürecek bir değişiklik getiriyorsa o getirdiği değişiklik de gerçekten uygulanıyorsa o zaman yapısal reform söz konusu olur. Örneğim bizim Anayasamızda başkanlık rejimi kaldırılır da parlamenter sisteme geçilir, hukukun bağımsızlığı yaşama geçirilirse bu, yapısal reform olur. Bununla birlikte burada çok dikkatli olunması gerekir. Anayasaya uymamayı adet edinmiş bir yönetimin yapacağı anayasa değişikliği reform değil deform da getirebilir.

      Sil
  64. MERVAK İÇ DIŞ TİCARET KİMDİR HİSSEDARLARI NEDİR DAHA ÖNCE GÖRMEMİŞTİM VEYA FARKETMEDİM.. İNTERNET SİTELERİ BİLE YOK...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MERVA, Merkez bankası çalışanlarının kurduğu bir vakıf ve ona bağlı kurulmuş bir şirkettir.

      Sil
  65. Hocam merhaba, guzel bir haftasonu diliyorum.Konunun disina cikacagiz biraz ama Lubnan ekonomisi hakkinda ne dusunuyorsunuz diye sormak istedim. Lubnanlilar yurtdisinda girisimcilik ve finans konusunda en basarili uluslardan olmalarina ragmen ulkelerinde ekonomik istikrar sorunu var.Ic savas oncesi ekonomik modele mi donmeleri gerekir sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzerinde pek çok oyunlar oynanmış bir ülkedir Lübnan. Ne yazık ki kayıp vaka.

      Sil
  66. Merkez Bankasının dolar almasını çok mantıklı buluyorum. Dolar, kesinlikle düşürülmemeli .

    2001-2014 arası yaşadığımız kuru sabit tutarak, yüksek cari açıklı sanal zenginleşme sürecini bir daha yaşamamalıyız. Acısı sonra çok kötü çıkar.

    Merkez bankası, kurun düşmemesi için gerekli her türlü silahı kullanmalı. KKM yi iptal etmek de buna dahil. Yoksa yabancı yatırımıcı, yüksek kurla dolarını bozuyor, faizi alıyor,borsadan karını alıyor sonra dolar düşünce daha fazla dolar alıp ülkeyi terk ediyor. Bu sefer bu oyuna gelmeyelim. Doların yükselmesinden kimse para kazanmıyor ama düşmesinden yabancı faiz ve yabancı borsa yatırımcısı ve cari açık sebebiyle yabancı sanayiciler para kazanıyor. Bu hatayı tekrarlamayalım.

    100 dolarla 32 tl den dolar boz, %60 faiz al, paran 5120 tl olsun , sonra dolar 20 Tl olsun, 256 dolarla ülkene dön dolar bazlı 1 yılda %156 para kazan. Yok böyle bir dünya. Dolar, en az piyasa enflasyonu kadar artmalıdır. İhracatçılarımızın ve Turizmcilerimizin binbir zorlukla getirdiği dolarların, yanlış para politikası ile yurt dışına gönderilmesine izin verilmemelidir.

    YanıtlaSil
  67. Swap piyasası tekrar açılacakmış. Eh sıcak paranın da istediği tam da budur. 3 ay vadeli TL shortla yüksek faizle mevduat yap dolar zaten sabit kur gibi yerinde saysın 3 ay sonra aynı mevduat anapara ve artı faiziyle aynı kurdan daha çok dolar al ve piyasadan çık. Tabi çıkarken dolar da yukseleceginden kurdan da kazanmaya başla. Oh ne tatlı kazanç kisa vadede bile. Bu politika 2001 devalüasyon öncesi durum gibi hali hazırda döviz kredilerinde de genişleme başladı yani kur riski alınıyor. Tam da 2001 şubat devalüasyon öncesine girdik.

    YanıtlaSil
  68. Hocam paylastiginiz bilgiler icin tesekkur ederim. Benim icin onemli olan bir sorum vardi, cevap vermek isterseniz sevinirim. Onceki yazinizda GSYH'nin $911B, kişi başına gelirin $10K'a dusmesini hukumet istemez demistiniz. Niye bu goruse sahip oldugunuzu ogrenebilir miyim? Benim gordugum kadariyla hukumet halktan o kadar korkmuyor. Dolar bazinda dusus daha fazla olsa bile hukumet kendi cikarlarini korumaya devam eder gibi gorunuyor (bu konunun uzmani vb degilim, sadece kendimi korumaya calisiyorum, o yuzden dusunme seklinizi merak ediyorum.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halktan korkmuyor ama uluslararası sıralamalarda GSYH büyüklüğü açısından 17'nci sıradan geriye düşmemeye çalışıyor.

      Sil
  69. iktisadın anlaşılması ve izah edilmesi zor olan meselelerini çok basit bir şekilde anlatmanız çok güzel, keşke üniversitedeki hocalarda bunu yapabilseler, emeğinize sağlı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Bir şeyi basit olarak anlatabilmek için o konuyu iyi anlayıp analiz etmiş olmak gerekiyor. O da çok kolay değil ne yazık ki.

      Sil
  70. Hocam tasaruf paketi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu X'de yazdım. En üst yöneticilerin harcamalarını kısmadan çalışmaz bu önlemler. Ne zamanki Cumhurbaşkanının uçakları, arabaları satılır, korumaları azaltılır ve saraydan çıkıp Çankaya Köşküne gider o zaman bu önlemler ciddiye alınır.

      Sil
  71. Mahfi bey, Türkiye'de gerçekten enflasyon düşebilir mi bu politikalar ile

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır. Ancak baz etkisiyle olacak düşüşle idare ederiz.

      Sil
  72. Hocam sizce böylesine bir başarısızlıktan sonra İsmail Kartal gitmeli mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence gitmemeli. İsmail Kartal, büyük ölçüde olayı öğrenmiştir diye düşünüyorum. Şimdi Mourinho'dan söz ediliyor. Mourinho gelse yere düşüp sakatlanmış numarası yaparak vakit geçirenleri, zaman geçirenleri, taç olduğunda bile hakemin başına toplanıp itiraz edenleri anlayana kadar sezon biter. Jesus gibi olur. Ayrıca her yıl TD değiştirerek bu iş toparlanamaz.

      Sil
    2. hocam bu konuda size katılamayacağım ismail hoca da jesus güçlü takımlara karşı başarılı olamamış ve herhangi bir strateji belirleyememiştir. Mourinho sistemi oldukça hızla çözecektir ve bu hocanın en iyi yanı orta halli bir takımı güçlendirebiliyor. yani fenere tam lazım olan şey

      Sil
    3. hocam fenerin başkanı, en tepedekini güzelce yalamadığı sürece,
      kim gelirse gelsin farketmez.

      Sil
    4. Fenerbahçe taraftarı değilim ancak alınan puan ve Avrupa kupalarında gelinen nokta Fenerbahçe için kötü bir nokta değildir. Galatasaray rakip olarak bu sene daha avantajlı ve güçlü bir kadroya sahipti. Gelecek yıl neler olur kimse bilemez ancak İcardi kesinlikle daha az verimli olacaktır fiziksel olarak.

      Sil
  73. Hocam merhaba,
    Sizlerin "Ekonomide Analiz" adlı kitabınızı okumaktayım. Sayfa 135'te yer alan "Tablo 11"deki tabloyu anlamadım. Yani Yüksek GSYH büyümesinin olası sonucu olarak, enflasyonda yükselme olur demişsiniz. Bu durumun tam tersi olması gerekmiyor mu? GSYH'ın büyümesi üretimin artmasinin bir sonucu değil midir? Teşekkürler
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyüme eğer kamu harcamalarının artmasından, tüketim artışından kaynaklanıyorsa bunlar enflasyonu artırıcı gelişmelerdir. Üretim artışı tüketim artışından sonra gelir. Yani önce talep artar ki bu enflasyonist baskı yaratır, sonra arz buna yanıt vererek artar ve ardından büyüme gelir. Eğer ihracata yönelik bir arz artışı varsa o zaman enflasyon artmadan büyüme yükselir.

      Sil
  74. Asgari ücreti devlet verebilir mi? Çok teşekkürler. Saygılar

    YanıtlaSil
  75. Sayın üstadım, Malumunuz olduğu üzere sayın bakan Şimşek tarafından Maliye Bakanlığı'nda tasarruf tedbirleri kapsamında köklü değişiklikler olacağı ifade edildi. Maliye çevreleri tarafından bu durum gelirler ve gider birimlerinin eskiden olduğu gibi birleştirileceği ve tüm kamu malî sisteminin Maliye Bakanlığınca (eskiden olduğu gibi)denetim ve izlemesinin yapılacağı şeklinde algılandı. Bu konuda görüşünüz nedir? mevcut mevzuat kapsamında mali denetimde eskiye dönüş ihtimali nedir? nasıl olur ? Maliyenin personeli bunun için donanımlı mı sizce ? Birde son olarak belediyelerin kaybedilmesiyle bunların masaya gelmesi sizce tesadüf müdür ? Özellikle maliye teftiş deneyimi olmayan belediyeleri neler bekliyor teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki bu soruların yanıtını bilmiyorum. Hangi niyetle bu işlere girişildiğini bilmem mümkün değil. Niyet okuma yeteneğim de yok. Birkaç yılda bir Hazine ile maliyenin yapısının değiştirilmesi de artık kabak tadı verdi. Sorun oralarda değil. Çok daha yukarılarda. Tasarrufun oradan başlatılması lazım.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi