Türkiye'yi Anlama Rehberi

Türkiye, anlaşılması kolay olmayan ilginç bir ülkedir. Bırakın yabancıları, içinde yaşayanlar bile tam olarak anlayamazlar neler olup bittiğini. Bu anlaşılmazlığın temel nedenlerinden birisi okullarda okutulanlarla yaşamdaki olayların ters olmasındandır. Hatta çoğu insan bunu ‘Burası Türkiye, burada teori sökmez’ diye yorumlar. Bu söylemdeki teoriyi kaldırıp yerine aklı koyarsanız olay çözülür.

Mesela enflasyonun yüksek olduğu ve kur baskısı nedeniyle daha da yükselmesinin beklendiği bir ortamda normal politika reaksiyonu merkez bankasının faiz artırmasıdır. Bizde bunun tersi sık sık yapılır. Yani enflasyon yüksek olduğu ve kur baskısıyla daha da yükselmesi beklendiği halde merkez bankası faiz indirimine gidebilir. Ya da Merkez Bankası faizi yükselterek sıkı para politikasına geçerken Maliye Bakanlığı, vergileri düşürüp harcamaları artırarak gevşek maliye politikasına giriş yapabilir.  

Türkiye’yi anlamanın belki de en kolay yolu birçok şeyi tersten okumak veya sözcüklerin yerini değiştirmek ya da bazı sözcüklerde küçük değişiklikler yapmaktan geçer. O zaman kafanızı karıştıran birçok şey yerli yerine oturur. Aşağıdaki tabloda bu söylediğime örnekler veriyorum. Bu örnekler çoğaltılabilir. Türkiye’deki meselelere bir de böyle bakmayı deneyin. O zaman anlaşılmaz görünen birçok şeyi anladığınızı göreceksiniz.



Yorumlar

  1. Muhalefetin gücü & Güçsüz muhalefet

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ferah Daire=Bodrum Kat

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Boğaz manzaralı daire ilanlarındaki hiç bir daireden boğazı görememek.

      Sil
    4. Dünya zamanımızda küresel olmuş kavramlar küresel olarak bütün Dünyada ayni standart da uygulanmaktadır.Fakat kavramları Dünya standartlarına göre değil kendi çıkarlarına göre uygulayanların üstün olduğu bir toplumuz yukardaki tabloya göre bunun sonucunda diğer toplumlar bizimle bütünleşmek istemezler örnek neden bizi Avrupa topluluğuna almıyorların cevabı yukardaki tablo.

      Sil
  2. Hocam sizin dediğiniz gibi doğru şeyler yapılırsa dolar 5 TL'ye gelir mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülke ve halk doğru şeylerin yapılmasını istemiyor. Halk kısa vadeli çözümler istiyor. Halktan bir örnek verelim: Servet doların 5 tlye gelmesini istiyor, fakat doğru şeylerin yapılması ile ilgilenmiyor. Bu halk ve Servet dolar 1000000 tlye gelmeden akıllanmaz.

      Sil
    2. Unut artık beşi, beş meş hayal artık. Kazandığın parayı arttırmanın bir yolunu bul. Biriktirebildiğin kısmını lira dışında bir yerde sakla ki durduğu yerde erimesin.

      Sil
    3. Gelmez, dolar düştüğünde çıkan fiyatlarda gerilemez.

      Sil
    4. Kazandığını artırmanın yolu belli. Veya dolarla kazanan bir iş yap. Mesela yol yab, köprü yab, gerisi geliyor...

      Sil
    5. Gelmez, gelmesin de zaten çünkü bu düzeyden oraya düşmesi de ayrı bir kriz nedeni olur.

      Sil
    6. kişi başı milli gelirdeki payım 70.000 dolar olursa sorun yok.Ülke geliri arttıysa rekabet gücünüz varsa zaten paranız değerlenmiş alım gücünüz artmıştır.Dolar 5 TL ye düşer mi absürd bir soru.

      Sil
    7. ben dolar 1 milyon lira olunca akıllanırız derken akıllanmayız demek istiyorum. dolar günlük yüzde iki artmaya devam ederse 580 güne akıllanıyoruz. :)

      Sil
    8. Hocam iyi günler dilerim. Doların 5-6 gibi seviyelere inmesinin bundan sonrası için ülkede ekonomik olarak ( cari açık, enflasyon, faiz vs) nasıl bir krize sebep olabileceği hakkında yorum yapabilir misiniz rica etsem? Ya da ekstra bir yazı yayınlayabilirseniz çok mutlu olurum bununla alakalı çünkü bağlantıyı kurmakta açıkçası zorlandım aydınlatırsanız sevinirim.

      Sil
  3. Harika ! Tam da şuan iliklerimize kadar yaşadığımız dolar 10,17 hissinin nedenlerinin özeti...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar kuru : Kur Doları
      (Gerçek anlamda) kurulmuş gibi ilerliyor; öğlen 10.17TL akşam 10.32TL

      Sil
    2. Bankalararasi piyasada banka kapanis saatlerinde 10.42 bandini bir ara gordu

      Sil
    3. Elliot Dalga teoremine gore dolarda 12.20 bandi dalga hedefi. Ancak olasi bazi faktorler nedeniyle trend 13 bandina da gelebilme hevesi tasiyor

      Sil
  4. Cukkadanak oturmuş.
    Politika iktisadı ancak bu kadanak ağnatılabilir.
    Mıncık Mıncık
    ıscacık olurvermiş gari

    YanıtlaSil
  5. Hocam Türkiye'yi anlamada asıl sorun demansın dünyada en sık görüldüğü ülke olması gerçeği olabilirmi?

    Kaynak: https://twitter.com/drsevdasarikaya/status/1077233009827434501

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demanslı kişiler gün görmüş,deneyimli,tecrübeli tam yetişmiş insanlar olarak geçmişi unuttuklarından onların bilgilerinden yaşadıkları halde istifade edilememektedir,bu sebepten beka sorunudur.

      Sil
  6. Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış ....(Her TÜRK BAŞKAN şirket, dernek, oda, vakıf, parti, fark etmez kendi tutumunu, davranışını başkalarınınkinden daha üstün görür. Herhangi bir konuda onun düşündüğüne benzemeyen başka düşünceler ileri sürülse, kendi kafasına göre şirketi, derneği, vakfı, odayı, partiyi, holdiingi yönetir.Biat et, rahat et diyen adamlar ile derneği, odayı, vakfı, partiyi, şirketi, holdingi sevk ve idare eder ) DEVLET AKILI VAR İSE ÇÖZÜM HER KOŞULDA VARDIR. AMA.....Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş

    YanıtlaSil
  7. Hocam merhaba,
    Ben şunu anlamak istiyorum.

    Türkiyede doların yükselmesinin temel sebebi cari açık değilmidir ?
    Peki cari açık cari fazlaya döndüğünde bu temel sebep ortadan kalkmayacak mı?

    Şunu hep beraber eleştirelim, İnsan haklari, demokrasi sorunlari, siyasal iklim vb.
    Ancak insanin hiçbir degeri olmadigi ulkelerde de (Vietnam-çin) doların fiyati sabit ve rekor kiran ihracata imza atiyorlar.Ve herseye ragmen buyume rekorlari kiriyorlar.

    Üretim ekonomisi sikca kullanilmakta halk tarafindan. Üretim ekonomisi demek dolarin pahali olmasi bu sebeple ithalatin artmamasi ve ihracat artisinin saglanmasi anlamina gelmiyor mu?

    Ege Cansen harici cari fazla verilmesini savunan tek bir ekonomist görmedim bugüne kadar.
    Yani tüm ekonomistler neden bu politikaya karsi cephe almis durumdalar ? Araştirmalara rağmen tatmin edici bir cevap bulamadim.
    Gerçekten merak ettiğim bir durum Anlatabilirseniz çok sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok basit bir cevabı var. Eğer Türkiye cari fazlaya geçerse ve bunu en az 1 yıl devam ettirebilirse, ekonomik krizler son bulacak ve ekonomistler işsiz kalacak. Tüm mesele budur. Bu sebeple tüm ekonomistler yüksek faiz ve cari açıklı modeli savunur.

      Sen , hastalıkların bitmesi için dua eden bir doktor gördün mü hiç?

      Sil
    2. Dolar yükselir, insanların alım gücü düşer, ithalat azalır, cari açık dengeye gelir, ihracat artışı ile dengeye gelmez.

      Sil
    3. Doların yükselmesinin nedeni cari açık değildir. Tasarruflarımızdan fazla yatırım yapmak istememizdir. O da hızlı büyüme için gereklidir.
      Türkiye 2019 yılında cari fazla vermiştir ama hiçbir sorunu çözülmemiştir.
      Vietnam da Çin de insan hakları konusunda dünya sıralamasında bizden iyi yerde bulunuyor.

      Sil
    4. Cevabınız için teşekkür ederim.

      Peki hocam tasarruf için yatırımdan kısmak yerine tüketimden kısarak bununla yatırım yapmak mümkün değilmidir ?
      Ve
      Siyasi olarak Türkiyenin bugün içinde bulunduğu jeopolitik sorunların dış borç alabilmede sorun yaratacağını düşünüyormusunuz?
      Yoksa Türkiye hem Abd ile papaz :) olup herşeye rağmen borç alabilecek bir ülkemidir ?
      Veya bu sorunlardan Türkiye vazgeçip tekrar Batı ile arasını düzeltmeli midir?
      Sizin görüşünüz nedir?
      Tekrardan teşekkür ederim.

      Sil
    5. Dolarin yukselmesinin enonemli sebebi birikimli enflasyonumuzla diger ulkelerin birikimli enflasyonu arasindaki farktir. Bizim uzun yillardir fiyat istikrarina sahip olmayisimizdir. Fiyat istikrarina sahip olmamanin yaninda risklerimiz ve makro dengelerimize uygun bir para politikamizin faiz politikamizin olmamasidir.

      Bunlar hasebiyle tldeki deger kaybi surmekte cari dengedeki var olan dengesizlikler ise bu deger kaybinin itici guclerinden biri olmaktadir. Tek basina cari dengeyi saglayarak dolardaki stabilizasyon saglanamaz. Cari dengenin fazla vermesi enazindan acik vermemesi bir ekonomide elbetteki istikrarli doviz piyasasi icin onemli bir konudur ancak asil onemli konu fiyat istikrari ona uygun para ve maliye politikasidir.
      Turkiyede enflasyon en iyi ihtimalle %42lerde TCMB politika faizi ise %16-17 bandlarindadir aradaki negatif reel faiz tlyi savunmasiz birakmaktadir. Dahasi, Turkiyenin diger ulkelerle olan birikimli enflasyon farki ise her gecen gun yukselen bir grafikte devam etmektedir.

      Tum bunlar dovizdeki artisi surekli kilmakta tlnin hem reel hem nominal baglamda degerini asindirmaktadir. Bir sure sonrada TLden kacis salt mevduat duzleminde ve doviz piyasasi duzleminde dolarizasyon artisinda degil; reel piyasalarda gunluk hayatta da olusabilecektir buda TLden kacis mala hucum seklinde cereyan edecektir bu da piyasadaki mal stogu arz istikrarsizligi ve piyasa talebindeki yukselen surec baglaminda enflasyonu azdirici besleyici bir hal haline gelecektir. Yani hem reel piyasalarda hem de finansal piyasalarda TLden kacis enflasyonda bir kisir dongu bumerang etkisini kendi kendini besleyen bir sureci olusturacaktir.

      Sil
    6. Cari açık 3 yolla finanse edilir.

      1-)Tcmb rezervlerinden
      2-)Piyasadan çekilen dolarla
      3-) Dış borçlanmayla.

      1 ve 3. Maddelerdeki yapılırsa dolar yükselmez ama 2. Maddedeki yapılırsa dolar yükselir.

      Sil
    7. Doların yükselmesinin sebebi 2020-2021 cari açığı değildir. 2000-2021 arası önceleri hızla ülkeye gelen parayı birilerine yedirip (bknz Türk Telekom) sonra da eldekileri satarak ortaya çıkan refahın gerçek olduğuna inanan bir toplumun para/kaynak bitip dünya sorunları ile yüzleşince ne yapacağını bilememesi yüzünden yediği tokattır. Bugünkü durum senelerdir beklenen durumdur. Ege Cansen arada iyi yazıyor ama bir kere bile bugün her türlü kaynağını (üretim, tarım, turizm, genç ve eğitimli nüfus) tüketmiş toplumun aç kalmadan, daha da fazla tavizler vermeden nasıl cari fazla vereceğini yazmadı. Bunun nasıl olacağını hepimiz biliyoruz da o kadar aç kalmaya niyetimiz yok hala.
      Yani ağustos böceği gibi borç parayla yaşanan yaz bitirdik, eldekileri satarak sonbaharı geçirdik, geldik mi kara kışa!

      Sil
    8. Sayın, 16 Kasım 17:58
      Yorumcusu,

      söylediğiniz çok ilginç.

      Eğer bu doğruysa, 1990 dan beri yaşadığımız ekonomik krizlerin sebebi, ekonomi politikalarını yanlış yönlendiren Türk ekonomistleri olmuş oluyor.

      Eğer Türk ekonomistleri, faiz yükseltmenin aslında enflasyonu düşürmediğini tam tersine cari açığa sebep olup enflasyonu yükselttiğini söyleseydi ve bu yüksek faiz düşük kur modeli değil, düşük faiz yüksek kur modeli uygulansaydı,
      Son 30 yılda bu krizleri yaşamayacaktık.

      Ne diyeceğimi bilemiyorum. Yazık olmuş bu memleketin son 30 yılına. Eğer yüksek faiz odaklı bir teori , 30 yıl boyunca işe yaramadıysa yapılması gereken bu teorinin tersini denemek yani düşük faize geçmek değil mi? Bu durumda Tcmb'yi faiz düşürdüğü için nasıl eleştireceğiz?

      Adamlar doğru yöntemi uyguluyor .


      Sil
    9. "Adamlar doğru yöntemi uyguluyor ." Doğru ya, adamlar yeni geldi iktidara. Şöyle bir baktılar son 19 yıldır uygulanan politikalara, şak diye faizi düşürüverdiler. Sonuçları da harika oldu, vatandaş da hayran kaldı yani...

      Sil
  8. Tavuk mu tumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar yoksa her ikisi de birbirinden mi çıkar? Eğer her ikisi de birbirinden çıkıyorsa tavuğun anne ve babasının aynı tavuk olması nasıl önlenir? Bir ajan tavuk zamanda geriye gidip diğer tavukları öldürüyor mudur? Benim kafa gitti. Dolar 10.20 millet hülooooğğğ disko disko partizani

    YanıtlaSil
  9. Hocam üç haneli enflasyon ufukta göründümü?

    YanıtlaSil
  10. DOLARIN ARTIŞINI VE ENFLASYONUN HIZINI KESMEK FAİZ YÜKSELTEREK DÜŞÜRMEK BİLİNEN VE GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM ...PİYASALARIN VE DÜNYA EKONOMİSİNİN ATRAKSİYONLAR İÇİNDE OLUNDUĞU DÖNEMDE MARJİNAL ADIMLAR TAHMİN EDİLEMEZ KARARLAR ALMAK ELİMİZDEKİ SON KOZ ......EKONOMİMİZDE FAİZ MESELESİ İDEALİST MESELE OLARAK ELE ALINMAKTA KURAMLAR VE KURGULAR VEDE BİLİMSEL YAKŞIMLAR GEREĞİ FAİZ ARTTIRMAK GEREKİYOR... ŞİMDİ SİZE RECEP TAYİP ERDOĞANIN KAVCIYA SÖYLEDİKLERİNİ YAZIYORUM ,,,,,,,,SEN PİYASALARIN GEREKTİRDİĞİNİN TERSİNİ YAP ÇÜNKÜ FAİZ DÜŞÜRÜRSEN ELBET BİR ÇIKIŞ YOLU BULURUZ SONUÇTA BANADA VERİLEN EMİR BÖYLE

    YanıtlaSil
  11. Hocam,

    Bankalar da döviz hesabına karşılık döviz vermiyor, döviz hesabım karşılığında bir banka TL vermek istedi.

    Parayı başka bankaya havale ettim, onlar da 3 gün beklettiler ardından döviz verdiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam banka şubelerin hepsinde döviz bulunmuyor.

      Eskiden bankanın ilçe şubesine gider 7-8 bin Euro kadar parayı sorunsuz alırdım.
      10-15 bin Euro üzerindeki bakiyelerde önceden haber verir, randevulu gider döviz alırdık.

      Geçen hafta 2 bin Euro almak istedim, şube parayı veremedi. Biri para yatırırsa sizi ararız dediler. Aramadılar. Şubeye gittim Euro, dolar yok, kimse yatırmadı dediler.

      İşim düşünce il merkezine gittim 2 bin Euro için bana ertesi gün gelin dediler. Parayı ilçe şubeye gönderin yarın çekeyim dedim, masrafı yüksek olur, en iyisi merkez il banka şubesinden paranızı alın dediler. 2 bin Euroyu ilçe şubeden parayı almak için 125 TL taşıma masrafı çıkarıyorlar. Ben de gelir şubeden alırım dedim.

      Sil
    2. Hocam, herkesin başına geliyor mu bankaya gidince döviz alamamak? Bir kere 5bin euro alamamıştım, o gün ödemem vardı banka TL vermek istediydi. Acelem vardı,
      TL yi de satış kurundan verince ödememi tamamlamak için cepten de biraz eklemiştim.

      Sil
  12. Hocam zımnen faiz artışı olabilirmi?

    YanıtlaSil
  13. Hocam bardağın dolu tarafında ne görünüyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) hoca da durur mu yapistirmis cevabi:)

      Sil
    2. Çeşme suyu mu yoksa doğal kaynak suyumu hocam o da önemli

      Sil
    3. İhracatçının yüzü gülüyor.

      Sil
    4. Aslında bardağın bir kısmı su ile kalanı hava ile doludur. :)

      Sil
  14. Hocam merak etmeyin, filmin sonunda kabak yine İsmet paşanın başında patlar ve suç eski CeHaBe ye kalır. Ahalimiz en doğrusunu bilir, sandıkta engin irfanını konuşturur.

    YanıtlaSil
  15. Hocam, yerli ve milli ekonomist ekonominin kitabını yazmış!

    Sizle mi aşık atmaya çalışıyor ne yapıyor anlayamadık.

    YanıtlaSil
  16. Fiilen dolarizasyon olduğunu söyleyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
  17. Saygılar hocam
    "BU DOLAR ÇIKTIĞI YERİ ASLA UNUTMAZ"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar canlı bir varlık değildir, hafızası yoktur.

      Sil
  18. doların olması gereken değeri nedir ya da nerede duracak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar yerinde duruyor aslında yerinde durmayan TL.

      Sil
  19. Mahfi bey mekanizmayı anlamaya çalışıyorum.

    Üretici fiyatlarındaki yükselişin tüketici fiyatlarına direkt, ertelemeden yansıtılMAmasının "temel sebebi"; şirket yöneticilerinin, vatandaşın alım gücünün düşük olduğunu bilmesinden, eğer fiyatları yükseltirlerse neredeyse hiç ürün satamayacaklarını bilmesinden mi kaynaklanıyor?

    Başka sebepler de olabilir, ama ben size "temel sebebi" soruyorum Mahfi bey. "Temel sebep" yukarıdaki mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üretici fiyatlarındaki yükseliş tüketici fiyatlarına yansımıyorsa sizin çarşıya pazara gittiğinizde cüzdanınızda hissettiğiniz o hafifleme duygusu nereden kaynaklanıyor? Ya da ENAGrup o enflasyon verilerini nereden buluyor? Temel sebep TUİK'in gerçekleri çarpıtması olabilir mi?

      Sil
  20. Hocam faraza ile iş tutulmaz derler ama zihin dinlendirme adına bir soru sormak istiyorum :)

    Yapılması gereken her şey yapılırsa, 1 doların 1 TL olduğu bir refah ortamı mümkün müdür? Mümkünse bunun için kaç yıl gerekir?

    YanıtlaSil
  21. İki tane de ben eklemek istiyorum.
    Atatürk'ün partisi ve partinin Atatürk'ü.
    Devlet adamları ve adamların devleti.
    İkisi arasında sıkıştık kaldık. Bize sunulanlar hep 2. alternatifler. Bu nasıl demokrasi hocam garibanı kandırıp oyunu alıyorlar bilen adamları da suçlayarak susturuyorlar. İşin kötüsü bu iktidarla alakalı değil muhalefeti de aynısı.

    YanıtlaSil
  22. Ne yapmamız gerekiyor hocam ya da neler yapmamız gerekiyor?
    Piyasa ağlama seviyesinden zırlama seviyesine çıktı resmen, ürün alamıyoruz satamıyoruz. Kur devamlı artmasından dolayı bugün aldığımız fiyat yarın üstüne koyarak tekrar önümüze geliyor..

    YanıtlaSil
  23. Mahfi bey, cevabınızı gerçekten merak ediyorum:

    Post-yapısalcı konstrüktivizmin eşiği aşıldığında ekspoze olan praksisin fenomenolojik analizini ne zaman yazacaksınız?

    YanıtlaSil
  24. Avrupa doları istediği kadar yükseltsin, kendisi kaybeder. Ben onun parasını alamayınca, ben onun malını alamayınca kime satacak o kağıtları? kime satacak o ürünleri?

    Avrupa hatasını anlayacak, doları olması gerektiği yere indirecek. Biz yerimizde sağlam durur ve batı mallarını almazsak bize bir şey yapamaz. Aksine biz onlara mal satıp onların piyasasını alırız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangi yanlışınızı düzelteceğim bilemedim. Neyse bir yerden başlayalım. Bir kere Dolar Avrupa'nın değil ABD'nin parası. İkincisi Doların yükselmesi sınırlı, asıl sorun TL'nin değer kaybetmesi. Üçüncüsü bir o ürünleri almadan üretim yapamıyoruz, yani dolar nerede olursa olsun biz onları almak zorundayız. Batı ise bizim mallarımızı almak zorunda değil. Çünkü bizim sattığımız malları herkes üretebiliyor.

      Sil
    2. Hocam guzel guzel aciklamissiniz ama arkadasin yetersiz beslenmeden dolayi beyin fonksiyonlarinda aksama var. Dolar yuksek olunca boyle yan etkiler ortaya cikiyor. Ulke duzluge cikarsa kafasi yerine gelir.

      Sil
    3. hocam, bu arkadas buyuk resim kursuna gitmis, o bizlerin goremedigi buyuk oyunlari goruyor. saka bir yana, sizin vaktinize yazik hocam.

      benim baska bir sorum var:
      biliyorum; faiz ve enflasyon arasindaki iliski hakkindaki iktisattaki teoriyi fakat su onerme hakkinda ne dusunuyorsunuz:

      faiz artinca turkiyede ozel sektorun borclanma maliyeti de artiyor, ureticiler borc alarak sadece fabrika vs gibi yatirimlarin disinda cari yildaki girdileri de borcla aliyorlar ve bu orta ve uzun vadede enflasyonu artiriyor.

      Sil
  25. Türkiye nüfusu 84 milyon ve bunun 24 milyonu 18 yaş altında olan kesim yani z kuşağı dediğimiz oy kullanmayan kesim. Oy kullanmak için 18 yaş ve üzeri olan 60 milyon kişi var. Bununda yarısı 30 milyon yani yüzde 50 +1 modeline uygun siyasi kadroları belirleyecek kısım.

    1980 ile 2020 arası doğumlu yani y ve z kuşağı toplam sayısı yaklaşık 52 milyon ancak bunun 24 milyonu oy kullanamayan z kuşağı ve geriye kalan 28 milyon oy kullanabilecek hemde ekonomik olarak en zayıf halka çünkü çoğu genç işsiz emekli de değil. İşsiz güçsüz bu yaklaşık 30 milyon kişi artık geri dönüşü olmayan bir kızgınlıkla bekliyor umarım 20 sene sonra anlamışsınızdır diyecem ancak anlayan hiçbir siyasi parti yok.

    Çok garip sedat peker bile bu olayı çok iyi analiz etmiş 40 yaş altı kardeşlerim diyor. Kısaca gelecek sizin ellerinizde 1980 ve sonrası doğan kardeşlerim diyor. Bu neslin en kötüsü 1980 ile 2000 arası doğmuş olan tüm sıkıntıyı çeken nesil olan y kuşağı.

    Z kuşağına umut bağlamak yerine asıl itici güç olan y kuşağına dikkat etmek gerekiyor. Şuan ekonomide teknolojide bilimde eğitimde güvenlikte bu neslin elinde çalışan nufüsun ağırlığı ve en etkili olan yaş grubu bu y kuşağı nesli ona göre siyaset yapın. Ekonominin üretenleri aynı zamanda tüketenleri olan bu nesil tüm algıları değiştirmesi için doğru politika belirleyen siyaset gerekiyor maleseff hala daha yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1980 ve 2000 arası doğan kuşak kayıp oldu başka birşey değil ben bu arada bulunan birisi olarak biliyorum eşi dostu tanıdıgı olmayanlar kasiyer oldu resmen a101 ve bim e kasiyer olarak yetiştirildik

      Sil
    2. Selam,

      Şu Sedat Peker işi göründüğünden farklı. Özel kuvvetlerden emekli olmak zorunda kalınca sivil hayatta SP hakkında ağzımı yokladılar, o zaman SP hapisteydi. Hapiste iken onu ziyaret edip, sivil hayata sonra iş adamlığına hazırlamam hakkında. Hiç bir vatan evladı böyle bir saçmalığa girişmezdi, olumsuz yanıt verdim.

      Bizim özel kuvvetler olarak varlığımız, SP, Abdullah Çatlı, Yeşil kod adlı gibi insanların hem sivil hem siyasi hayattaki yerlerinin olmamasını gerektirir. Onların tezatı bizlerdik. Hele ordu ile asla ve asla bağlantılı olmamaları gereken oluşumlardır.

      Özel Kuvvetler Komutanlığı kuruluşu olan 1992, ordumuzda bir kısım 1980 darbecilerinin etkilerinin de azaldığı zamana denk gelir. Benim gibi, geçmişin etkilerinden arınmış subayların da askeri lise giriş tarihleridir. Yeni bir birlik, rasyonel düşünen, dünya ile uyumlu donanıma sahip, uluslar arası iş yapabilen askerlerin yetişmesi amaçtır ki; biz yetişirken bile kendi Özel Kuvvetler Komutanlarımızın dirençleri ile de karşılaştık; ki onlardan birisi günümüzde mafyacılık oyunu ile ismi anılan Azerbaycan bölgesinde de görev yapmış bir komutanımız. Bizim nesil ordu içindeki eski kalıntılara da gögüs gerdik.

      Akıllıca bir yapılanma ile ÖKK emirlerini direk Cumhurbaşkanından alıp, eğitim, lojistik gibi yan konularda Genel Kurmaya bağlı yapılarak, ordu fiziki imkanlarını kullanabilirken, emir komuta ve harekat bağımsızlığı kazanmıştı.

      İyi işler yaptık. Misal ben 20 yaş altında Bosna'da katliam sonrası giden ilk ekipteydim. Moskova'da Öcalan'ı Rus istihbaratının en iyi koruduğu siyasi liderin evinde takip edip dinledik. O zamandan kalma bir fotom var, elimde turist çantası arkamdaki bina içinde Öcalan, adamı dinliyoruz, giren çıkanın çetelesini tutuyoruz.

      İyi de eğitim almışız ki, 20 li yaşların ortasında emekli olup, hiç altyapım olmayan alanlarda çalışıp 30 lu yaş ortasında ülkeden ayrıldım, ismimi değiştirip yeni iş hayatına atıldım, iyi işler de yaptım ki, dünyanın en büyük bi iki bankasında Vice President gibi sağlam bir yerim oldu. Geçen sene vatandaş olup bankaya girmiştim, bu sene iki basamak birden terfi alıyorum. Çok nadir olurmuş.

      Ordu da bizim neslin yetkisini aşan, general seviyelerine terfiler alamadan elimizde olmayan şartlar sebebi ile yaşanan Kozmik oda ve diğer hadiseler. Kozmik oda sonrası 850 üzerinde subay öldürülmüş. Devasa bir rakam. Ben gibi 2 bin subay can güvenliği yok diye ülkeyi terketmiş-orduyu da-.

      SP ye gelecek olursak, bu olaylar kozmik oda sonrasında olan vakalar. Demek ki birini bulmuşlar onu hapisten eğitip çıkaracak. Türk siyasetinin batı istihbaratı güdümüne girdiğini hep yazarım. Bu SP denen zibidi de Almanya da epey bulunmuş. Orda ne halt yediği belli mi? Bizim kozmik odaları açan ismi basında geçmeyen serseri general de İngiltere de epey bulunmuş biri.

      Bu işlerde ismi Reis lakaplı (2 taneler biri SP biri uzun adam), hoş konuşan vitrin kuklarına bakmayın. Bi iki arkadaki kişilere bakın.

      Ülkeyi anlama rehberine kendimce böyle katkı yapayım.

      V&3V&8WFA6zYD!vS

      Sil
  26. S400 krizi,halkbank davası, Yunanistan'a kurulan üsler, Avrupa'nın bizi köşeye sıkıştırması ,Avrupa'nın, Rusya'nın ve İsrail'in, Doğalgaz aramalarında Yunanistan'ın yanında olması v.b. sebeplerden dolayı , devalüasyon yapılarak bu ülkelere misliyle karşılık verilmiş olunuyor.

    Çünkü bu devalüasyonlar, dışarıdan gelen ithal ürünlere gümrüğü kapatırım, benden giden ihraç ürünlere gümrüğü açarım anlamına geliyor.

    Bir ülke bu kadar köşeye sıkıştırılırsa olacağı budur.

    Sanırım İktidar, şuanda dış politika risklerinden dolayı rezervleri güçlendirmeyi de tercih etti. Faiz indirimi hızla devam edecek gibi görünüyor.

    Sayın iktidarımız lütfen ücretlilerin durumunu görmezden gelmeyin ve oluşan enflasyon ortamında ücretlilere gerçek enflasyon kadar zam yapılmasını sağlayın. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen bu hükümeti, Osmanlı zamanındaki Avrupa burjuvazileri mi sanıyorsun. Avrupalılar Türk topraklarında malını satarken, Türk satıcıların Avrupa'da mal satmasına izin vermiyorlardı. Bu da tamamen Osmanlı nın suçu idi. Türk tüccarlarını korumayan sistem sonunda Duyunu Umumiye yi kurmak zorunda kalır. Gel gelelim ithalatı engelleyip ihracı gümrüğe açma tehdidine. Hatatımda bundan daha kötür bir şey duymamıştım, düz dünya bile daha mantıklı. Nasıl bir hayal dünyanız var bilmiyorum ama Avrupa bir birlik iken Türkiye tek bir ülkeden oluşuyor.
      Avrupa senden ithal etmekten vazgeçerse, zararını tüm Avrupa'ya paylaştırırken; Türkiye zararın hepsini kendi öder. Hemen hesap yapalım
      Avrupaya ihracatımız 100 milyar diyelim Avrupanın da bize ihracatı 100 milyar diyelim
      İlişkiler bozulursa diyelim, bizim tek olarak kaybımız 100 milyar olurken, karşı tarafların(28 ülke) ortak zararı 100 milyar olur. Almanya 20 milyar ihracat yaptı ise kaybı da 20 olur.

      Sil
    2. Selam,
      Yazdığınız riskler yıllar öncesinden vardı, iktidar rezervleri seçim için 6.85 dolar kuru bazında sattı.Yetmedi üstüne swap borcu ile aldığı dövizleri de sattı. Eksi rezerv ile ülkeyi başbaşa bıraktı.

      Bundan sonra yapcağı, dövizi bırakıp, faizleri düşürmek, ücretlilere seçim zamanı yüzde 20 30 gibi zamlar yapıp geçici alım gücü hissi vermek, gelen dövizleri acil ve temel ithal ürünler için harcamak, esnaf ve kobilere yeni yapılandırmalar yapmak, seçimleri aldıktan sonra daha beter bir durum ile milleti ortada bırakmak.

      Sil
    3. Sayın Adsız 0808,

      Sen bu kafayla gitmeye devam et, senin ücretini artıracaklar sayın ilgililer, merak buyurma.

      Yukarıda saydığın risklerin hepsini bu ülkenin yöneticileri oluşturdu, başkası değil. Mahfi Hoca'nın bu blogda yazdığı yegane şey riskleri azaltmamız gerektiği, zaten arkası bir şekilde doğru hamlelerle gelecektir. Yazık, okuduğunuzu bile anlamamışsınız...

      Sil
  27. Yanıtlar
    1. Hocam dolara aldırmadam nereye gidebiliriz?

      Sil
    2. Selam adsız, dolara aldırmadan kalbiniz nereye kadar götürüyorsa gidebilirsiniz.

      Sil
  28. Kur ile ilgili haberler de "dolar şu kadar arttı" vs deniliyor. Onun yerine "TL bu kadar değer kaybetti." diye anlatılsa
    Ülkedeki ekonomi ile arası iyi olmayan insanlar bile sorunun bizim ile ilgili olduğu kanısı yükselecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, güzel bir konu. Bu bilinçli olarak yapılan kelime oyunu söylemdi, halkın zihnine yerleştirildi.

      Demirelin, "kışın bulgar bize elektrik satıyor, yazın da biz bulgardan elektrik alıyoruz", dediği gibi.

      türkiye toplum mühendisliğinin üst seviyede yapıldığı bir yerdir.

      Sil
  29. Galiba Paul Henze idi, amerikalı casusa sormuşlar, nasıl bu kadar isabetli tahmin yapabiliyorsun Türkiye ike ilgili diye. Cevabı: ""bir kağıdı alıp bir çizgiyle ikiye bölüyorum. Bir yana rasyonel tahminlerimi yazıyorum, karşısına da ifadeleri tersine çevirip merkeze onları yolluyorum. %90 isabetli oluyor"

    YanıtlaSil
  30. türk ekonimisi bati ya bağlı olan bir ekonomi fakat herşey subjektif olduğu gibi bağımlılıkta lehte veya aleyhte olur ,eğer karnımızı yumuşak bırakırsak matematikte olan string teorisini aleyhimize kulanırlar böyle

    YanıtlaSil
  31. Hocam doları çoşturmak bankacılık krizini tetiklermi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz düştükçe banka karları artıyor. Karlar rekora koşuyor.

      Sil
  32. Hocam piyasalar gel-git yaparmı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde gelirse bizimdir sistemi geçerli

      Sil
    2. Merkez bankası doları saldı, gelirse bizimdir, gelmezse zaten hiç bizim olmamıştır.

      Hocam güzel espri, bunu kullanayım bi iki yerde yayılsın. Hocam, sosyal medya da artık espri bulmakta zorlanıyoruz. Geçen bir haberde dünya bizim kur krizine girdiğimizi yazıyor demiş, altına yalan dünya dedim ama zorlanıyoruz artık.

      Siz yazı yeteneğinizi yıllardır çok geliştirdiniz, polisiye sonrasında bir de komedi türüne giriş yapabilir misiniz? Nesiller boyunca esprileriniz yürüsün, yıllar sonra Anadolu da bir Hoca Nasrettin, iki Hoca Mahfi desinler.

      Start veriyorum:

      Hoca Mahfi'nin iktisat bilgisi ve namı o kadar büyümüş ki, insanlar artık onun hangi makam ve görevlerde olduklarını unutmuşlar.

      Ülkenin kralının soytarıları bile Mahfi hocanın namından etkilenip, hocanın eski görevlerini unutmuşlar.

      Ekonomisi dara düşen Mahfi Hocanın ülkesinde, kralın bir soytarısı suçu önceki krala ve danışmanlarına atmak için kralın halkına " Mahfi Hoca'nın merkez başkanı olduğu dönemlerde komşu krallıklardan borçlar alırdık, Mahfi hoca bile altına gümüş katardı" diye yalanlar söylemiş. Tabi ki halkın gerçekleri bilen kısmı hem kızmış, hem de bu duruma düştükleri için üzülmüşler.

      ---
      Zat-ı muhterem olmayan biri, hem elektrik hem gaz hem de temel mallarda fiyatlar kontrolümüz altında demiş. Hocam, siz bilirsiniz, eski Sümer kralları da Hitit kralları da mallar üzerinde fiyatlara hakim olduklarını söyledikleri tabletler yazdırmışlar. Acaba diyorum, bu özellik kontrolü kaybeden krallara mı özgüydü? Aradan 4-5 bin yıl geçse bile aynı toprakların yöneticileri aynı söylemlerde bulunuyor. O krallar da mı halkı rahatlatmak için biz fiyatlara hakimiz izlenimi uyandırdı?

      Hayat işte, kim derdi sırma saçlı Mahfi hem kel olacak, hem bilge olacak,( hem de Merkez Bankası başkanı olacak.)

      Sil
  33. Açlık sınırı-sınırlı açlık
    Açız aç..

    YanıtlaSil
  34. Hocam selamlar, yaklaşık 8 yıldır her yazınızı ve yazı altındaki yorumları takip eden sokaktan, sıradan bir vatandaş olarak bir sorum var: Artık "Topal Ördek" diyebilir miyiz? Sonsuz saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Mirac,

      Topal ördek diyemeyiz. Başkanlık sistemi ile hiç bir başkan topal ördek olamayacak yetkilere sahip olmuştur.

      Kendisi, meclisinde üzerinde bir siyasi güce ulaşmıştır. İstediği yasayı çıkarır, istediği bürokratı kovar. MB başkanını bile bir değil üç kere kovdu.

      Türk halkı için topal ördek tabirini kullanabiliriz. Türk halkı siyasetine etki yeteneğini kaybetmiştir. Parasının kontrolünü kaybetmiştir. 3 tane siyasetçi yarın, ülkede 5 yıl daha seçim olmayacak derse, kimsenin karşı çıkacak bir durumu yoktur. Türk halkı bu sefer 5 yıl sonra seçimde gidecek hayali ile avunur.

      Topal ördek, türk halkıdır. Sonsuz saygılar.

      Sil
  35. Hocam tl den vazmı geçtik?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TL öyle bir koptu ki, o bizden vazgeçmiş gibi duruyor.

      Sil
  36. 1)bbva garanti hisse geri alımını nasıl yorumluyorsunuz?(-Ben Türk olan ceo ve İspanya ile olan iyi ilişkiler diyorum)
    2)Türkiyedeki bankaların durumu hakkındaki yorumunuz nedir ?
    3)Türkiyeye gördüğüm kadarı ile yoğun bir yatırım var olası hükümet değişikliği ile 2002-2011 Akp dönemini tekrar yaşayabilir miyiz?(Yoğun yatırım dediğime verilerden nerden ve nasıl bakılıyor bilmiyorum ama Osb yer yok fabrika açalım,yatırım yapalım ful çekiyor yerlilerde sürekli büyümek için yeni yatırım yapıyor)
    4)Enflasyon yükseldikçe tl ile borçlananların borcu erozyona uğruyor hasılatlar ise enlasyonun 2 katı artıyor dolar bazında kar nerdeyse aynı kalıyor bu talebin anlamı nedir?


    Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1) BBVA eskiden hisseleri çok daha pahalıya aldığı için paçal maliyeti düşürüyor.
      2) Bankalar ekonominin en iyi durumdaki kurumları. Her faiz düşüşü kazançlarını katlamalarına yol açıyor.
      3) Yoğun yatırım nerede var ben pek göremiyorum. Öyle olsa kur düşerdi.
      4) Bu sorunuzu tam olarak anlayamadım.

      Sil
  37. Hocam şu yoruma ne dersiniz "Ekonomimiz dönüşüm geçirmek zorunda. Bu kadar ithalata ve dış kaynağa bağımlılık sürdürülebilir değil. Bu dönüşümde ancak Tl nin değersizleşmesi ve devamında üretim süreçlerimizin değişmesi, yeni ekonomik yapının ortaya çıkması ile mümkün. Belki daha kötü bir düzeyde dengeye gelecegiz ama en azindan kendimizi bileceğiz. Uzak doğu ülkeleri bugünkü üretim güçlerini bu süreçleri yaşayarak/atlatarak sağlamışlardır."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok doğru ama bu faizi düşürüp kuru yükselterek yapılacak bir iş değil.

      Sil
    2. Evet boyle yapilarak L-M kismi atlaniyor. Dolarizasyonda kacinilmaz oluyor.

      Sil
  38. Hocam siz iyisi İsmet paşa nın günümüz döviz kurlarına etki etmediğine dair bir yazıyı şimdiden hazır edin.
    Sanırım bir sonraki kur krizi rahmetli paşanın başına patlayacak.

    YanıtlaSil
  39. hocam yine anlamlı bir yazı gelmiş sizden tebrikler.

    YanıtlaSil
  40. Olması gerekenler- Olanlar

    Yazınız için teşekkür ederim Hocam. Tüm ülke milli maç bekler gibi faiz kararını bekliyor. Cumhurbaşkanının konuşmasını dinledim. Bugün en azından faizin dusurulmeyeceğini düşünüyorum. Uzmanlık alanı ekonomi olan sayın Cumhurbaşkanı ne zaman faiz kararı arifesinde konuşsa tam tersi oluyor.

    Umarım iyi günler.

    YanıtlaSil
  41. "Rusya akılla kavranmaz, arşınla ölçülmez, kendine hastır : Rusya'ya sadece iman edilir..." Fyodor Tyutçev

    “İman, düşüncenin tam bıraktığı yerden başlar.” Kierkegaard

    YanıtlaSil
  42. Yillar önce chatham house raporunda Türkiye audi marka ekonomisini ferrari gibi kullanmak istiyor. Problrmin temel kaynagi buyume hirsi, buyume amacli harcamalar demisti. Şuan bunlarin sonucunu yasiyoruz sanirim.

    YanıtlaSil
  43. Merkez Bankasi politikalarini (taktiklerini) ilkokul cocuğu bile biliyor artık. Bu sistem çalışmıyor. Yeni şeyler icad edilmeli . Bunu da ancak varsa tabi , zeki ve genç siyasetciler yapar ama malesef ülkemizde siyaset ne ekonomi ne yönetim ne bilgi ile hiç ilgisi olmayan insanlar tarafından ele geçirilmiş ve bir zenginleşme araci olarak görülmekte. Hangi parti gelirse gelsin pek degişmiyor sonuç.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dediğiniz gibi olsa yani MB'nin yapacakları önceden tahmin edilebilse bu sıkıntıların önemli bir kısmı çözülürdü. MB, sürprizlere yer vermemesi gereken kurumların başında gelir. ABD'de Avrupa'da bu kadar para basılmasına karşın enflasyonun hala denetim altında tutulabilmesinin temel nedeni budur.

      Sil
  44. Malum bugün (18 kasım) ppk toplantısı var. Sabahın köründe oturdum faiz kararı ne olur diye düşünüyorum. Arttırırlarmı? azaltırlarmı? kaç puan olur? kendi kendime soruyorum. Sonra dedim ne düşünüp duruyorsun en kötü karar neyse onu verecekler. Böylece rahatladım gittim çay demledim. Vardığım sonucu açıklıyorum. MB faizi 20 puana çekecek. Böylece hem faiz arttıracak hem de dolar artışını yavaşlatamayacak.

    YanıtlaSil
  45. avro 1,23 ten 1,13 dolar katsisinda duüşmüş fakat enflasyon a yol açmıyor bizdeki birbirene benzeyen iki olay fakat farklı sonuç burdan elde etmemiş gereken sonuç var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü orada risk yaratacak söylemler ve davranışlar minimum düzeyde.

      Sil
  46. hocam dikkatigimi çeken birşey var türk insanı gelirinden fazla tüketmeye seviyor yollar yabancı marka oto,cepler yabancı marka telefonla dolu e peki pu dovizi bu devlet nerdem bulupta halka verecek ki vatandaş bu tüketim alışkanlğnı sürderecek bir kısım tutizmden giriyordu iki seneden beri o da yok demek ki turizme bel bağlamak yalnışmıs

    YanıtlaSil
  47. Hocam 84 milyonumuz tek yürek olup 1 ay hiç dolardan bahsetmesek, parite listelerinden çıkarsak, onu yok saysak yani... (illa bir şey demek zorunda kalırsak kış mevsimine gireceğimiz şu günlerde "polar" deriz kimse anlamaz)

    olur mu?

    YanıtlaSil
  48. Hocam dedik ki faizler enflasyonun bir sonucudur. Şu anda piyasada ki gerçek enflasyonun açıklanın çok üzerinde , bunu hepimiz biliyoruz. Şu anda gerçek enflasyonu %30 olarak alsam , faizleri de arttırıp %20 olsa bu enflasyonu düşürecek mi ? Çünkü bir tacir olarak enflasyon faizden daha fazla ise , paramı faize yatırmak yerine mamül ürün alırım ki , daha fazla para kazanayım. Herkes böyle düşünürse de faiz arttırımının bir anlamı kalmaz. Diyeceksiniz ki faizler düşerse kredi kullanma artar , harcamalar artar , enflasyon artar. Bu nokta da bankalar belli limit dahilinde kredi kullandıracaklar. Bu durumda faiz arttırmak bence mantıksız geliyor.

    YanıtlaSil
  49. Hocam Türkiye ekonomisinin düzenli ve kalıcı olarak cari fazla vermesi için izlenmesi gereken yollar nelerdir?

    YanıtlaSil
  50. Türkiye'de mizah duygusunun gelişmiş olmasının nedeni de bu sanırım. Nedensellik bağı kesildiğinde (nedensellikle uyumsuz bir an ortaya çıktığında) insanlar mizahla tepki veriyor. Slapstick komedi türü.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi