Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Enflasyon, Kur, Faiz ve Risk İlişkisi

Resim
Son kırk yılımız enflasyonu konuşmakla geçti. Ne yazık ki yalnızca konuşmakla geçti. Aşağıdaki grafik Türkiye’nin (kırmızı) enflasyonla sınavını gösteriyor. 2005 -2013 yılları arasında gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) ortalamasından (yeşil) oldukça yüksek bir enflasyona sahip olsa da dünya ortalamasından (mavi) büyük bir kopma içinde görünmeyen Türkiye, asıl olarak son dört yılda ciddi biçimde olumsuz bir ayrışma içine girmiş (grafikte kullanılan veriler için kaynak: IMF, WEO Database, October 2020.)

Akıl Dışılık Tuzağı

Rasyonellik; akla, anlaşılmaya, mantığa uygun, tutarlı davranış anlamına geliyor. Bunun tersi yani akla, anlaşılmaya, mantığa uygun olmayan, tutarsız davranışlar da irrasyonellik olarak tanımlanabilir. İstikrar; belli bir noktada, aynı kararda ve biçimde sürüp gitme, kararlılık, yerine oturma anlamına geliyor. İstikrarsızlık; istikrarın tam tersine istikrarsız olma durumu, dengesizlik hali, bir düzende durmayan, durup oturmamış olan, kararsız anlamı taşıyor. Bir ülkede sürekli irrasyonel kararlar alınıyorsa irrasyonellik istikrar kazanmış olur ve insanlar kendilerini bu duruma uyarlamaya çalışırlar. Buna irrasyonelliği rasyonalize etme eylemi diyebiliriz. Bu aşamada kararlar rasyonel hale geldiğinde irrasyonellikmiş gibi algılanmaya başlanır.  Kur ve faiz üzerinden iki örnek ele alarak bu teorik altyapının uygulamada nasıl kendini göstereceğini açıklamaya çalışayım.

Faiz Niçin Artırıldı, Şimdi Ne Olacak?

Resim
Faiz Lobisi, Faiz Fobisi Kurlar ve dolayısıyla enflasyon yükselirken faiz artırımını savunanlar faiz lobisi ilan edildi. Bir süre sonra başta siyasetçiler olmak üzere pek çok kişi bu tanımlamayı benimsedi ve faizin artırılması gerektiğini söyleyenleri faiz lobisine hizmet etmekle suçladı. Oysa en başından beri söylediğimiz gibi faiz lobisi diye bir şey yoktur olsa olsa faiz fobisi vardır.   Son dönemde Merkez Bankası peş peşe beklenenin üzerinde faiz artışları yapınca işler karışmaya, faiz lobisi söylemleri kaybolmaya yüz tuttu. Burada bir konuya açıklık getirelim: Faiz, aslında kuru denetlemek için kullanılmaz. Buna karşılık Türkiye gibi Doların son derecede etkili olduğu bir çeşit dual para sitemi içinde olan ülkelerde kur, enflasyon üzerinde en fazla etkili olan unsurdur. Bir başka ifadeyle Türkiye’deki enflasyon karma bir enflasyon (talep enflasyonu + maliyet enflasyonu) olmakla birlikte ağırlık kur baskısı nedeniyle maliyet enflasyonundadır. O nedenle kuru istikrar kavuşturm

Reform Paketine İlişkin Görüş ve Önerilerim

Resim
Reform ve Program Kelime anlamı olarak yeniden biçimlendirme demek olan reform; asıl olarak 16. yüzyılda Rönesans’ın yarattığı aydınlanmanın etkisiyle, giderek yaygınlaşan yanlış kilise uygulamaları ve haksızlıkları karşısında Almanya’dan başlayarak Avrupa’ya yayılan ve kiliseyi dini uygulamada değişiklik yapmaya zorlayan harekete verilen isimdir. Bugün reform kelimesi bu dinsel anlamından çıkarak daha geniş bir çerçeveyi tanımlayacak bir çerçeveye oturmuştur. Günümüzde reform denilince; var olan sistemin eksik ya da yanlış olduğu düşünülen yönlerini değiştirmek, yeni bir statüye kavuşturmak için yapılan düzenlemeler anlaşılıyor. Günümüzde reformlar genellikle bir program çerçevesinde sunuluyor. Bu programlardan bazıları sosyal, bazıları siyasal bazıları da ekonomik reform programları biçiminde olabiliyor.

Kitap Değerlendirmeleri

Ozan Bingöl, Kontrolsüz Güç, Sia Yayınları, 2021 Ozan Bingöl, her zamanki esprili ama düşündüren üslubuyla kaleme aldığı bu kitabında vergiyle illi olması gerekenleri (aslında daha çok olmaması gerekenleri) anlatıyor, tartışıyor ve yol gösteriyor. Kitap; maliye derslerinde okutulacak bir yardımcı kitap olmasının yanı sıra vatandaşın ödediği vergilerin nereden gelip nereye gittiğini anlama açısından da çok iyi bir rehber niteliği taşıyor.

Rezerv Meselesi

Resim
Son dönemin en çok tartışılan meselesi haline gelen Merkez Bankasının swaplar hariç net rezervleri konusunu bir kez daha açıklığa kavuşturalım. Aşağıda bu hesaplamanın nasıl yapılacağını, verilerin nereden ve nasıl derleneceğini adım adım anlattım.

Kurlar Niçin Dalgalanıyor?

Resim
Bu sabah itibarıyla Euro / USD paritesi 1,18, Dolar Endeksi 92 idi. Bu değerlere bakınca Doların son bir haftada bütün dünyada değer kazanmış olduğu görülüyor. Oysa yılbaşında Dolar değer kaybediyordu. Mesela 6 Ocak’ta Euro / USD paritesi 1,23, Dolar endeksi 89 idi. Bizim gibi sıcak para çeken ekonomiler açısından, yerel riskler ve sorunlar nedeniyle, bu hareketin etkisi ve yarattığı dalgalanma bazen genel durumdan daha yüksek olabiliyor. Örneğin USD / TL kuru yılbaşında 7,43, 15 Şubat’ta 6,96, 8 Martta 7,75 idi. Bugün saat 15.30 itibarıyla 7,58. Kurların yükselmesi veya düşmesinden daha fazla risk yaratan konu oynak olmasıdır. Çünkü bu dalgalanmalar tıpkı işkenceye tabi tutulan bir insana elektrik şoku verilmesi gibi şok etkisi yaratıyor.

Ekonomide Mucize Nasıl Sağlanır?

Resim
Bilimde mucizelere yer yoktur. Ekonomi de bir bilim olduğuna göre ekonomide de mucizelere yer yoktur. Buna karşılık beklentileri değiştirmek mucize sayılabilecek sonuçlar yaratabilir. Ekonomide hedefler birbiriyle çelişir. O nedenle bir ekonomiyi hem yüksek hızla büyütmek hem enflasyonu ve işsizliği düşürmek aynı anda pek mümkün olmaz. Bunun tek istisnası beklentileri değiştirmektir. Mevcut durumda büyüme oranı % 2, enflasyon oranı % 15, işsizlik oranı % 13, cari açık % 5 ve bütçe açığı % 4 olsun.  

Yabancı Sermaye Raporu

Resim
Yabancı Kaynak Nedir ve Hangi Formlarda Gelir Yabancı kaynak, yurt dışında yerleşik kişi veya kurumlardan alınan kaynaklardır. Bir ekonomiye birkaç şekilde yabancı kaynak girişi olur: (1) Doğrudan yabancı sermaye yatırımı (yurt dışında yerleşik olan yatırımcıların ülkede yeni tesis kurmak veya mevcutları satın almak ya da onlara ortak olmak üzere döviz getirmesi.) (2) Portföy yatırımı (yabancıların hisse senedi ve tahvil satın almak amacıyla döviz getirmesi.) (3) Borç verme (yabancıların ülke kuruluşlarına dövizle borç vermesi.) Türkiye’ye her üç formda da yabancı kaynak girişi oluyor. Cumhuriyet’in ilk birkaç kuşağı Lozan’da kapitülasyonları zorlukla kaldırdıkları ve sonrasında da 1954 yılına kadar Osmanlı dış borçlarını ödemekle uğraştıkları için yabancı sermayeye de dış borçlanmaya da mümkün olduğunca uzak durmaya çabalamışlardır. Bu uzak duruş nedeniyle Türkiye’ye 1923 – 1954 arasındaki 31 yılda yalnızca 2,4 milyon dolar tutarında doğrudan yabancı sermaye yatırımı girmiştir. 19

Büyüme Üzerine Bazı Gözlemler

Resim
Dördüncü çeyrekle birlikte (yüzde 5,9) 2020 yılı büyümesi yüzde 1,8 olarak açıklandı. Dünyada genel bir küçülme yaşandığı 2020 yılında Türkiye’nin büyümesi önemli bir gelişme olarak görülüyor. Bunu neye borçluyuz?