Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kitap İncelemeleri

  Kendime Yazılar / Mahfi Eğilmez / Kitap İncelemeleri / 29.06.2021 Turan Akıncı, Galata: İstanbul'un700 Yıllık Karakutusu, Remzi Kitabevi, 2021 Turan Akıncı’nın Galata kitabı tam anlamıyla bir başvuru kitabı. Yalnızca bir semt ve o semtin İstanbul’la ve Osmanlı İmparatorluğu’yla ilişkilerini değil aynı zamanda imparatorluğun finans ilişkilerini ele alıp inceliyor ve değerlendiriyor. Osmanlı borçlanması, Galata Bankerleri, Galata Sarrafları gibi birçok finansal konuyu derinliğine irdeliyor. Yalnızca Galata’yı, onun kültür varlıklarını, askeri tesisleri değil son dönem Osmanlı finansal yapısını öğrenmek isteyenler için çok önemli ve yararlı bir kitap. Kapak isminin altında yazıldığı gibi kitap gerçekten de İstanbul’un kara kutusunu inceliyor. Fikret Kartal, Bankacılıkta Finansal Yönetim, Efe Akademi Yayınları, 2021 Fikret Kartal bu kitabında finansal yönetimini bankacılık ve bankalar açısından ele almış, finansal analizden başlayarak, risk yönetimi, sermaye yeterliliği, rasy

Para Teorisi ve Politikası Üzerine Düşünceler

Para Teorisinin Özü Son derecede karmaşık denklemlerle ifade edilen para teorisinin özü aslında basit bir eşitliğe dayanır. Irving Fisher tarafından formüle edilmiş bu basit eşitlik şöyle ifade edilir: MV = PQ [i] Bu eşitlikte M: Para arzını yani bir tarihte piyasada bulunan para miktarını (para stokunu) gösterir. Burada para ile kastettiğimiz yalnızca nakit para (banknot ve madeni para) değil aynı zamanda mevduatlardır. Buna geniş para arzı diyoruz ve M2 adı altında şöyle tanımlıyoruz: M2 = Dolaşımdaki Para + Vadesiz TL ve YP Mevduat + Vadeli TL ve YP Mevduat Bu denklemde yer alan dolaşımdaki para da şu şekilde hesaplanıyor: Dolaşımdaki Para = (Dolaşıma Çıkan Banknot + Dolaşıma Çıkan Madeni Para) – (Banka Kasalarındaki Banknot + Banka Kasalarındaki Madeni Para) MV = PQ eşitliğindeki diğer harflerin anlamlarını da açıklayalım: V: Paranın dolaşım hızı yani her bir para biriminin belirli bir dönem (örneğin bir yıl) içindeki el değiştirme sayısı P: Fiyatlar genel düzeyi (GSYH zımni defla

Doları Yükselten Beklentiler ve Sonuçları

ABD Dolarının yabancı para birimleri karşısında değerini ölçmekte iki önemli ölçü kullanılıyor. İlk ölçü; 1973 yılında Doların altın karşılığının kaldırılması sonrasında ABD’nin altı önemli ticaret ortağının para birimlerine (Euro, Japon Yeni, İngiliz Sterlini, Kanada Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı) karşı oluşturulmuş bulunan Dolar Endeksidir (DXY.) Dolar Endeksi’nin nötr değeri 100’dür. Eğer endeks mesela 105 ise bu, Doların söz konusu altı para birimine göre kurulduğu tarihten bu yana yüzde 5 değer kazandığını, endeks 95 ise yüzde 5 değer kaybettiğini gösterir. DXY bugün itibarıyla 92’nin hemen altında bulunuyor. DXY Endeksi; Fed toplantısı öncesinde 90,5 idi. Buna göre son üç günde Dolar bu endekse karşı önemli oranda değer kazanmış bulunuyor. İkinci ölçü; Doların, kendisinden sonra en yaygın kullanıma sahip rezerv para konumunda olan Euro ile karşılaştırılmasıdır. Euro/Dolar paritesi Fed toplantısı öncesinde 1,21 idi, bugün 1,19 dolayında bulunuyor. Buna göre Dolar, Euro’ya

Türkiye’nin Sorunlar Envanteri

“Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma imkânını vermiyor” Ahmet Hamdi Tanpınar     Sorunlar Envanteri Çıkarmak Bugüne kadar hep yapısal reformları anlatmaya çalıştım. Bu sefer hedef olarak kabul ettiğimiz muasır medeniyetler (çağdaş uygarlıklar) düzeyine çıkmayı engelleyen sorunlarımızın neler olduğunu ortaya koymayı deneyeceğim. Bunlar aynı zamanda çağdaş dünyanın bize baktığında risk olarak nitelediği sorunlar. Bizim en ciddi sorunlarımızdan birisi çoğunu kendi başımıza yarattığımız sorunları, sorun olarak görmemek ya da onları birer sorun olarak kabul etmemek. Öyle olunca da sorunları azaltma ve çözme çabası içine girmiyoruz. Bırakın mevcutları çözmeyi her gün bu envantere yeni sorunlar ekliyoruz. Sonuçta sorun sayısı sürekli artıyor. Sorunları çözmek için önce başlıca sorunların neler olduğunu yazalım. Bu liste tam bir liste değil, buna eklemeler yapılabilir kuşkusuz.   Hukuk “Hukukun bittiği yerde diktatörlük başlar” John Locke   Hukukun herkese eşit ve taraf

Önce Zenginleştiren Sonra Yoksullaştıran Büyüme

Resim
Ülke daha fazla üretip daha fazla ihraç eder hale geldiği halde dış ticaret hadleri bozulduğu için daha az tüketebilir duruma gelmişse bir başka ifadeyle ülke büyümüş ama refahı azalmışsa buna yoksullaştıran büyüme deniyor (Jagdish Bhagwati'nin yoksullaştıran büyüme tezi.)   Türkiye’de daha değişik bir yoksullaştıran büyüme süreci yaşanıyor. Bunu ortaya koyabilmek için bir grafikten yararlanalım. Bu grafikte Türkiye’nin kişi başına yıllık ortalama geliri ve USD/TL kurundaki değişim yer alıyor. 2001 krizi öncesinde 4.000 doların üzerinde olan kişi başına gelir, krizle birlikte 3.000 dolar düzeyine gerilemiş, ardından IMF destekli Güçlü Ekonomiye Geçiş Programıyla birlikte yükseliş başlamış. 2003 yılında kriz öncesi düzeyi geçen kişi başına gelir yükselmeye devam etmiş. Arada 2008 krizinin etkisiyle yaşanan düşüş (ki bu bize krizin teğet geçmediğini net bir biçimde gösteriyor) dışında 2013 yılına kadar yükseliş sürmüş. 2013 yılı 12.480 dolarla kişi başına ortalama yıllık gelirde bu

Parayı Kim Yaratıyor?

Resim
Merkez Bankası ve Darphane’nin Bastığı Paralar Para; devletçe bastırılan, mal ve hizmetleri satın alma gücü olan, herkes tarafından kabul gören bir değişim aracıdır. Bu çerçevede para toplumda değiş tokuşu sağlar, değer ölçüsü olarak kullanılır ve bir yatırım ve tasarruf aracı görevi görür. Tanımdan hareketle parayı devletin bastırdığı anlaşılıyor. Devlet, Hazineye bağlı Darphane aracılığıyla madeni parayı kendisi basar ama kâğıt parayı merkez bankasına bastırtır. Bunun nedeni kâğıt paranın karşılıksız olmasıdır. Kâğıt para basma yetkisi siyasal iktidara verilirse vergi toplamak yerine kolay yolu seçerek para basmaya yönelen iktidar paranın değerinin düşmesine ve enflasyon ve dış değer kaybı yaşanmasına yol açar. Bugün dolaşıma çıkan toplam 216,2 milyar TL paranın 206,3 milyar TL’si kâğıt para, 9,9 milyar TL’si de madeni paradır. Buraya kadar anlattıklarımız eski durumu ortaya koyuyor. Eski duruma göre para arzı Merkez Bankası’nın bastığı paradan ibarettir. Bunu 21 Mayıs 2021 tarih