Kayıtlar

Ekim, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ekonomi Dışı Birkaç Gözlem

Resim
Son günlerde karşımıza çıkan ekonomi dışı üç önemli konu üzerinde durmak istiyorum. İlk konu Cumhuriyet’in 100. yılı nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından bastırılan hatıra parayla ilgili. Darphane, bu gibi önemli yıldönümlerinde altın veya gümüş kaplama ya da bronzdan yapılan hatıra para bastırır ve satışa sunar. 100. Yıl dolayısıyla da hatıra para bastırıldı ve bugünlerde piyasaya sürülüyor. İletişim ve hazırlık konusu ise maalesef çok kötüydü. Oysa böyle önemli bir yıldönümü için bastırılacak olan hatıra para için uluslararası bir yarışma açılmalı, önde gelen sanatçılardan bir jüri oluşturulmalı ve jürinin seçtiği mesela beş tasarım halkoyuna sunulmalıydı. Sonra da basılan para kutlamalardan bir gün önceden başlayarak bütün bankalarda satışa sunulmalıydı. Bunların hiçbiri yapılmadığı için kamuoyunda böyle bir paranın basılıp basılmayacağına ilişkin soru işaretleri doğdu. Bu, bize her alanda olduğu gibi plansız, programs

Cumhuriyet Ekonomisinin 100 Yıllık Bilançosu

Resim
                                                                             SONUÇ Cumhuriyet dönemi, ekonomi yönetiminde zaman zaman başarılı olmuşsa da bu başarı ivmesi sonraki dönemlerde Cumhuriyetin ilan edildiği tarihten 1950’lara kadar süren başarılı gidiş kadar süreklilik gösterememiştir. Dünya ve Kore ile olan kişi başına gelir karşılaştırması grafiği bunu açıkça göstermektedir. Son beş yıl Cumhuriyet döneminin en başarısız beş yılıdır. Bizden çok geride başlayan Bulgaristan ve Romanya refah düzeyi olarak son beş yılda bizi geçmiştir. Her ne kadar Cumhuriyet döneminin son beş yılını en başarısız dönem olarak nitelendirsek de bu dönemi, geçmişin bütün sosyal, siyasal ve ekonomik birikimlerinin bir kenara bırakıldığı ve Cumhuriyet ideallarinin terk edildiği bir dönem olarak nitelediğimizde bu dönemi Cumhuriyet dönemine dâhil etmemizin doğru olup olmadığı konusu tartışmalı hale geliyor.

Kitaplar ve Yorumlar 3 - 2023

Ali Fuat Uruş, Regülasyon Ekonomisi, Ekin yayınları, 2023 Ali Fuat Uruş, bu son derecede ilgi çekici ve değişik çalışmasında devletin düzenleme yetkisini ve regülasyon ekonomisini inceliyor. Bu alanda kaynak eksikliği olduğunu dikkate alırsak kitabın önemi ortaya çıkıyor. Çoğunun farkında bile olmadığımız ama yaşamımızı etkileyen kuralların ve düzenlemelerin altyapısını görmemizi sağlaması açısındanda bu kitap önemli bir işlev görüyor. John Grisham, Yargıcın Listesi (Türkçesi: Füsun Doruker), Remzi Kitabevi, 2023 Grisham oldukça ünlü bir polisiye/gerilim yazarı. Daha önce Şirket, Pelikan Dosyası, Öldürme Zamanı adlı kitaplarını okumuştum. Yargıcın Listesi, oldukça değişik, şaşırtıcı bir roman: Alışılmış polisiye romanlardan farklı olarak fazlaca sürpriz taşımıyor. Her şey neredeyse en baştan belli olsa da sürekli artan bir gerilim bu belirliliğe karşın insanı tedirgin ediyor. Yargıcın Listesi, Grisham’ın okuduğum en iyi romanı değil belki ama en gerilimli romanı diyebilirim. Poli

Satışlar Düşüyor mu? Piyasada Son Durum ve İki Seçenek

Dışarıda iç piyasayı etkileyen iki önemli olay var: Rusya – Ukrayna Savaşı ve İsrail – Filistin Savaşı. Bunlara ek olarak Almanya’da resesyon, Avrupa genelinde durgunluk, Çin ekonomisinin borç sıkıntıları ve daha başka olaylar da iç piyasa üzerinde etkili. Bunların etkisi başlıca iki alanda görülüyor: Kurlar yükseliyor, petrol fiyatı artıyor. ABD ekonomisi, gelişmiş ekonomiler arasında en sağlam görünen ekonomi konumunda olduğu için Dolar diğer paralara göre prim yapıyor. Dolar Endeksi (DXY) bir süredir 106 dolayında bulunuyor (100’ün üstü doların 6 önemli paraya karşı prim yatığının göstergesi.) Euro/Dolar paritesi 105 düzeyine indi ve orada devam ediyor. Altın, Doların durumuna göre inişler ve çıkışlar gösterse de özellikle İsrail – Filistin savaşının başlamasıyla o da prim yapmaya yöneldi. Aslında bu gibi durumlarda altın daha fazla prim yapar ama insanlar Doları sağlam gördükleri için onu tercih ediyorlar. Bu durumun ortaya çıkmasında Fed’in tutarlı, hiçbir sürprize yer vermeyen, ş

Belirsizlik Yılı

Resim
İstikrarsızlığın her geçen gün arttığı ve küreselleşmeyle birlikte iç içe girmiş olan ekonomilerin birinde ortaya çıkan risklerin diğerlerini etkilediği bir dünyada yaşadığımız için belirsizliğin ölçülmesi önem kazanıyor. IMF’nin bu amaçla ürettiği 143 ülkeyi kapsayan Dünya Belirsizlik Endeksi (WUI) The Economist Intelligence Unit’in üç ayda bir yayınladığı ülke ekonomik raporlarında değinilen siyasal ve ekonomik belirsizlikleri esas alarak üç ayda bir yayınlanıyor.   Yayınlanan endeks verilerinden hareketle hazırladığım 1990 yılından 2023 yılının ortasına kadar üçer aylık dönemleri kapsayan grafiği yanda  paylaşıyorum (https://worlduncertaintyindex.com/data/).     2000’lerin başındaki sıçrama Irak Savaşı nedeniyle oldu. 2012’deki yükseliş ABD’nin borç tavanına erişmesi ve Avrupa’da Yunanistan’la başlayıp yayılan borç krizinin sonucuydu. Ardından Brexit geldi. 2019’da ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşında gerginlik en yüksek aşamasına tırmandığında belirsizlik endeksi yine yükseld

2024 Falı

Resim
Son yıllarda önceden tahmin edilmesi ve senaryo olarak öngörülmesi çoğu kez mümkün olmayan olaylar süreklilik kazandı. Pandemi, Rusya – Ukrayna Savaşı derken şimdi de Filistin – İsrail savaşı patlak verdi. Bunlar, kanıksanma etkisi nedeniyle, eskiden olduğu kadar piyasaları uzun süre alt üst edecek etkiler yaratmasalar bile yine de oldukça bozucu etkiler yaratabiliyor ve daha önemlisi geleceğe yönelik tahminleri çok zorlaştırıyor. Buna karşılık iktisatçılardan, hele de bu işle kurum olarak uğraşanlardan beklenen şey geleceğe dönük ipuçları vermeleri. Bu işi küresel çapta yapan IMF’nin 5 Ekim’de tahminleri yayınlandı (World Economic Outlook October, 2023 ve World Economic Outlook Database, October 2023.) Bu rapor ve istatistik verilerde yer alan tahminleri kullanarak önümüzdeki yılın dünya ve Türkiye ekonomisi açısından nasıl bir yıl olacağını belirlemeye çalışalım. Öncelikle dünyanın ekonomik görünümü, gelişmiş ekonomilerin ve gelişmekte olan ekonomilerin nasıl bir görünüm içinde old

Büyümeden Ödün Vermeden Enflasyonu Düşürmek Mümkün Olabilir mi?

Merkez Bankası Başkanı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na yaptığı sunumda ‘büyümeden ödün vermeden enflasyonun düşürülebileceği’ konusunu vurguladı ve hemen sonrasında bu ifadeler tartışma konusu oldu. Bazıları, asıl görevi fiyat istikrarını sağlamak olan bir merkez bankası başkanının büyüme konusuna girmesinin doğru olmadığını ileri sürdü. Bunu söyleyenler dezenflasyon ile büyümenin bir arada yürütülmesinin pek mümkün olmadığı, bu iki gösterge arasında genellikle bir ödünleşme (trade off) olduğu görüşünde olsalar gerek. Bazıları merkez bankası başkanının büyümeyi vurgulamasının doğru olduğunu, dezenflasyonla uğraşırken ekonominin küçülmeyle karşılaşmaması gerektiğini savunuyor. Merkez Bankası Başkanı’nın görüşünün yanlış olmadığını ama eksik olduğunu düşünüyorum. Büyümeyle dezenflasyon genellikle bir ödünleşme içindedir. Bu durum, üretimde kullanılan girdilerin önemli bölümünü ithal eden ülkeler için daha fazla geçerlidir. Büyüme demek üretimin artırılması demektir. Eğer üretim artışı

Dolar Niçin Değer Kazanıyor?

Son dönemde Dolar, bütün paralara karşı değer kazanıyor. Bunu iki göstergeye bakarak görebiliyoruz. ABD’nin en fazla ticaret yaptığı altı ülke para birimine (İngiliz sterlini, Avro, Japon yeni, Kanada doları, İsveç Kronu ve İsviçre frangı) karşı oluşturulan endeks (Dolar Endeksi – DXY) son aylarda oldukça yüksek seyrediyor. Bu endeksin 100 olması, başlangıç yılına göre bir şeyin değişmediğini, 100’ün altında olması Doların bu paralara karşı değer kaybettiğini, 100’ün üstünde olması da değer kazandığını gösteriyor. DXY Endeksi Ağustos ayında 100 idi bugün 106’nın üzerinde bulunuyor. Doların ikinci büyük rezerv para birimi olan Euro ile ilişkisine bakacak olursak Euro Dolar paritesi de son bir ayda 1,07’den 1,05’e gerilemiş görünüyor. ABD’nin kendine göre sıkıntıları var. Buna karşılık Haziran ayında borç tavanı sorununun aşılması ertesinde beklentiler açısından ciddi bir toparlanma yaşandı. Fed’in faizini (yüzde 5,5) enflasyon oranının (yüzde 3,7) üzerinde tutması ekonomiye karşı gü