Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi ve Kanal İstanbul

Resim
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Neyi Düzenliyor? Montrö Boğazlar Sözleşmesi, yalnızca İstanbul Boğazından geçişleri değil Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul (Karadeniz) Boğazı deniz trafiğini düzenleyen bir antlaşmadır. Sözleşmeyle, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere, diğer ülkelere göre bazı üstünlükler sağlanmakta ve Boğazların yönetimi Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılmaktadır. Aşağıdaki harita Boğazları, Marmara Denizini ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkeleri (Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya, Gürcistan) gösteriyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesini İmzalayanlar Hangi Ülkeler? Montrö Boğazlar Sözleşmesi, İsviçre’nin Montreux (Montrö) kentinde Fransa, İngiltere, Bulgaristan, Japonya, Sovyetler Birliği, Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya devletlerinin temsilcileri tarafından 20 Temmuz 1936’da imzalanarak yürürlüğe girmiş bir uluslararası antlaşmadır. Bu antlaşmayla Boğazların yönetimi Türkiye’ye geçmiştir.

Reel Faizde Son Durum

Bankaların önerdiği faiz nominal faizdir. Nominal kelimesi Türkçede “yazılı olan”, “sanal”, “görünen” gibi anlamlara geliyor. Mevduat faizi dediğimizde bankaların mevduat için ilan ettiği faizler anlaşılır. Bu şekilde elde edilen faiz bir gelir türü olduğu için elde edildiğinde gelir vergisine (stopaj) tabidir. 6 aya kadar vadeli hesaplarda gelir vergisi stopaj oranı yüzde 15’tir. Nominal faizden ele geçen getiriyi yani net nominal faizi hesaplamak için bu stopajı düşmek gerekir. Net Nominal Faiz = Nominal Faiz – (Nominal Faiz x %15) Bugünlerde bankaların verdiği faiz yüzde 10 dolayında bulunuyor. Buna göre net nominal faiz: Net Nominal Faiz = 0,10 – (0,10 x 0,15) = 0,085 yani %8,5 olarak bulunur.    

Geldik 2020'ye

Resim
2020’ye girerken bir durum tespiti yapmakta yarar var. Öncelikle 2019’da neler oldu ve bu yıl nasıl bitiyor önce onu ele alalım. Dünya 2019’da resesyon korkusu içinde yaşadı. Bu korkunun yarattığı etkiyle 2018’de uygulamaya başlanan sıkılaştırıcı politikalarda genişlemeye dönük bazı değişiklikler yapıldı. Mesela Fed, faiz artırımlarını bırakıp faiz indirimlerine, bilanço küçültmeyi terk edip piyasaya yeniden para sürmeye başladı. Diğer gelişmiş ülke merkez bankaları da sıkılaştırmaya başlama yönündeki planlarını terk edip genişlemeci uygulamalara devam ettiler. Bu hızlı tepki resesyon beklentilerini oldukça azalttı ve 2019 biterken resesyon olasılığı en azından ABD’de önemli ölçüde gündemden çıktı. Buna karşılık Avrupa üzerinde hala bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Çin, 2020’ye oldukça gerilemiş bir büyüme performansıyla giriyor. Japonya 30 yıldır çıkamadığı durgunluktan çıkma çabasını sürdürüyor, İngiltere, beklenenin aksine Brexit’ten çok zarar görmeden yoluna devam ediyor

Zenginleşme ve Fakirleşme İllüzyonu

Resim
Konut fiyatlarının hızlı yükselişi 2001 krizinden sonra uygulanan yeni ekonomi programıyla başladı. Yeni programla birlikte enflasyon ve dolayısıyla faizler düşmeye başladı. Döviz kurları sabit kaldı (TL değer kazandı.) Türkiye Avrupa Birliğiyle tam üyelik müzakerelerine girdi, yabancılar Türkiye’den konut almaya yöneldiler. Depremin en çok tehdit ettiği İstanbul başta olmak üzere kentsel dönüşüm hamlesine girişildi. Kurun bu dönemde fazla oynamaması, enflasyonun kontrol altında kalmasına, faizlerin çok yükselmemesine yol açtı ve dolayısıyla bankaya para yatırmak yerine konut satın almaya yönelmek daha kazançlı göründü. Talep arttıkça satın alınan konutların değeri artmaya devam etti ve bu artış konuta yönelik talebi daha da yükseltti. Artan konut fiyatları bu artışın devam edeceği ve satın alınan konutun ileride daha yüksek fiyatla satılıp kazanç sağlanacağı izlenimi yarattığı için yatırım amaçlı olarak satın alınan konutlara talebi artırıyor, artan konut talebi fiyatların da artması

Tüketim Çılgınlığı ve Diderot Etkisi

Denis Diderot (1703 – 1784), ünlü bir Fransız yazar ve filozoftur. Aydınlanma Çağı'nın en önemli kişilerinden birisi olarak kabul edilir. Fransız Devrimi'ni hazırlayan düşünsel gelişmelerde katkısı vardır. Yeni felsefi ve bilimsel düşünceleri ve bilgileri Avrupa’ya yaymak amacıyla Jean Le Rond D’alembert ile birlikte yazdığı Ansiklopedi en çok bilinen eseridir. Diderot, büyük borç altına girmiş ve paraya ihtiyacı en üst düzeye çıkmışken 1765 yılında Rus İmparatoriçesi Büyük Catherine, sanat ve bilimin koruyucusu olarak, Diderot’nun kütüphanesini satın aldı ve hemen sonra o kütüphaneyi yine Diderot’ya bıraktı. Böylece Diderot’nun eline önemli bir miktar para geçmiş oldu. Catherine bununla da yetinmeyip 25 yıllık maaşını peşin vererek Diderot’yu kütüphanecisi olarak işe başlattı.    

Hukukun Üstünlüğü ve Ekonomi

Hukukun üstünlüğü ilk ağızda basit iki kelimenin yan yana gelmesiyle oluşmuş bir ifadedir. Buna karşılık hem hukuktan hem de üstünlükten çok daha önemli bir vurguyu ortaya koyar. Hukukun üstünlüğü, temel olarak hukukun bir topluluktaki veya ülkedeki yaygınlığını ve yetkisinin yüksekliğini ifade eder ve en üst düzeyde şöyle ifade edilir: “Fiat iustitia et pereat mundus” (dünya yıkılsa bile adalet yerini bulmalı.) Farklı bir bakışla şöyle de ifade edilebilir: “Fiat justitia ne pereat mundus” (dünyanın yıkılmaması için adalet yerini bulmalı.) Hukukun üstünlüğü ifadesi içinde birçok hukuk ilkesi bir araya gelir. Bunlardan ikisi belki de en önemlileridir. İlki ‘yasalar karşısında eşitlik ilkesidir.’ Hiç kimseye, zümreye veya gruba yasalar karşısında ayrıcalık tanınmaması demektir. İkincisi ‘idarenin bütün eylem ve işlemlerinin yargı denetimine açık olacağı ilkesidir.’ Ülkeyi yönetme yetkisine sahip olanların aldıkları kararların ve yaptıkları uygulamaların yargıdan muaf olamayacağını

Baz Etkisi Her Zaman Lehte Çalışmaz

Resim
Bir ay önce 4 Kasım 2019’da “Olumlu Baz Etkisinin [i] Sonuna Geldik” başlıklı yazımda şunları yazmıştım.   “Kasım ayında baz etkisinin olumsuz etkisi devreye girecek Şimdi de son 2 yılın enflasyonuna TÜFE bazında bakalım (Kaynak: TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi, Haber Bültenleri.) ENFLASYON (TÜFE) 2018 2018  2019 2019  Aylar   Aylık   12 Aylık Aylık 12 Aylık Ocak 1,02 10,35 1,06 20,35 Şubat 0,73 10,26 0,16 19,67 Mart 0,99 10,23 1,03 19,71 Nisan 1,87 10,85 1,69 19,50 Mayıs 1,62 12,15 0,95 18,71 Haziran 2,61 15,39 0,03 15,72 Temmuz 0,55 15,85 1,36 16,65 Ağustos 2,30 17,90 0,86 15,01 Eylül 6,30 24,52 0,99 9,26 Ekim 2,67 25,24 2,00 8,55 Kas

Büyümenin Arkası

Resim
GSYH büyümesi 2017 yılında inişli çıkışlı ama hep artı tarafta bir patika izledikten sonra 2018 yılında düşüşe geçti ve dördüncü çeyrekte küçülmeye döndü. 2018 yılının son çeyreği de dahil olmak üzere büyüme, üç çeyrek eksi çıktıktan sonra 2019’un üçüncü çeyreğinde yeniden artıya geçerek geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0,9 olarak gerçekleşti. 2017 başından bu yana büyümenin görünümü şöyle bir grafik izliyor. Büyümeyi yukarı çeken (pozitif katkı veren) ve aşağıya iten (negatif katkı veren) kesimleri ve gelişmeleri görebilmek için ayrıntılara bakalım.