Lombroso'ya
göre Tanrı bize kimin suçlu olabileceğini önceden ortaya koyduğu biçim
bozukluklarıyla gösteriyor. Bize suçluya ilişkin ipuçlarını sunuyor. Bu tip
insanları izlemek ve önceden önlem almak da bize düşüyor. Lombroso, bu tür
insanlara baştan bir şey yapılmamasını, ama izlenmesini ve ilk yanlışlarında
derhal ömür boyu sürgüne gönderilmesini öneriyor.
Bu
saçma sapan kuram, yıllarca Batı dünyasında müthiş itibar görmüş ve suç
biliminin (kriminoloji) neredeyse temelini oluşturmuş. Üstelik Lombroso'nun
izleyicileri onun kadar insaflı da yaklaşmamışlar konuya. Bu tür insanların
daha baştan, yani suç işlemeden yakalanıp hapse atılmasını önermeye kadar
vardırmışlar işi. Polisin sanığa yaklaşımına insanların tipi, görünümü uzun
süre etkin olmuş. Bugün bile bu etkinin toplumsal birtakım değerlendirmelerde
gizliden gizliye devam edip gittiğini görmek mümkün.
Aslında Lombroso'nun kuramı, üç aşağı beş yukarı ortaçağ Avrupa'sında egemen
olan cadı avı kuramının, yakınçağda bir başka biçimdeki sunuluşu gibi. Ortaçağ
sonrasında lanetlenen cadı avı yaklaşımı 19'uncu yüzyılın sonunda Lombroso ile
bu kez doğuştan suçlular tezi altında farklı bir biçimde yeniden hortlamış ve
20'nci yüzyılın ilk yarısına kadar geniş destek bulmuş.
Cesare Lombroso'nun yaklaşımı, Nazilerin Yahudi ırkına karşı giriştiği soykırımının da temelini oluşturmuş görünüyor. Naziler, Yahudilerin tipine değil yalnızca Yahudi olmasına bakarak Lombroso'nun kuramını farklı bir alana taşıyıverdiler. Nazi anlayışında Yahudiler doğuştan suçluydular ve temizlenmeleri gerekiyordu.
Cesare
Lombroso öleli yüz yıldan fazla olsa da ortaya attığı kuramın etkisi devam
ediyor. Bu etki belki kriminoloji alanında çok daha az, çok daha zayıf, ama
toplum katında hâlâ oldukça yoğun. Bireysel bazı kusur, suç ya da hataları
genelleştirmeyi seven toplumlarda bunlar hemen bir aileye, gruba, taraftarların
tümüne hatta kente mal edilebiliyor. Hiç kimse bu tür kusurların bireysel olup
olmadığına bakmıyor ve böyle bir kusur işleyen bir bireyin bulunduğu toplum ya
da topluluk toptan karalanmaya başlanıyor. Bu yaklaşımın cadı avından,
Lombroso'nun doğuştan suçlular uygulanmasından ve Yahudilere yapılanlardan
farkı yok.
Çağdaş hukuk bireyi ele alır ve onu devlete karşı korumaya çalışır. Çünkü güçlü olan devlet, güçsüz olan bireydir. Hukuk, bireyi değil de devleti korumaya başladığı anda bambaşka bir şeye dönüşür.
Cesare Lombroso'nun hayaleti aramızda dolaşmaya devam ediyor.
(Not:
Bu yazı 06.02.2005 tarihinde Radikal Gazetesinde aynı adla yayımlanmış yazımın
yenilenmiş şeklidir.)