Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Seçime Giderken Sorular ve Yanıtlar

Seçime kalan gün sayısı azaldıkça sorulan sorular artıyor. Soruları şu gruplarda toplamak mümkün: Seçim sonrası ekonomi politikası değişir mi, değişirse ne yönde değişir? Faiz artırılırsa ne olur, kriz çıkar mı? Doğru politikalar uygulanırsa dışarıdan kaynak gelir mi, IMF ile program yapıp para almak mümkün müdür? Seçimden sonra dolar yükselir mi? Seçim sonrası ekonomi politikası değişir mi, değişirse ne yönde değişir? Seçim sonrası ekonomi politikasının değişip değişmeyeceği sorusu seçimi hangi ittifakın ve önemlisi Cumhurbaşkanı adayının kazanacağına göre yanıtlanması gereken bir soru. Dolayısıyla ilk yanıtlanması gereken soru şudur: Seçimi kim kazanır? Burada bir tahmin yapmaktansa (onu siyaset bilimcilere ve anket firmalarına bırakalım) soruyu iki olasılık için de yanıtlayalım. Seçimi mevcut iktidar ve Cumhurbaşkanı kazanırsa mevcut politika devam eder. Daha doğrusu mevcut politikasızlık devam eder, çünkü bugünkü durumda ortada herhangi bir politika bulunmuyor. Ekonomi modelimi

Yaşam Bir Yolunu Bulur

Steven Spielberg’in yönettiği Jurassic Park (1993) bütün zamanların en çok para kazanan filmlerinden biriydi. Devam filmleri daha da çok kazandırdı. Filmin aklımda kalan en ilginç repliği yalnızca dişi dinozorların bulunduğu adada nasıl olup da dinozor sayısının arttığı konusunda görüşü sorulan kaos teorisi uzmanı matematikçi Ian Malcolm’un (Jef Goldblum) verdiği karşılıktı: “Yaşam bir yolunu bulur.” Merkez Bankası, enflasyonun düşmek bir yana yükseldiği bir dönemde başladığı politika faizi indirimlerini sürdürerek faizini yüzde 8,5’e kadar indirdi. Hazine’nin iç borçlanmada kullandığı tahvillerin faizi de düştü. Bu tahviller için genel olarak bakılan faiz, gösterge faiz denilen ve vadesine 2 yıl kalmış olan, piyasada en çok işlem gören tahvilin faizidir. Bugünlerde yüzde 13 dolayında seyrediyor. Bir yıl önce bu faiz oranı yüzde 22 dolayındaydı, sonra düşüşe geçti ve bu yılın Şubat ayında yüzde 8’in de altına geldi. Hükümet, çeşitli düzenlemelerle bankaları bu tahvilleri almaya zorla

Faizi Artırsak Enflasyon Düşer mi?

Resim
Pek çok kişi çeşitli ülkelerden örnekler vererek ‘faizi artırdıkları halde enflasyon düşmüyor, demek ki faizi artırmak çözüm değilmiş’ gibi yorumlar yapıyor. Bu alanda son günlerde en çok verilen örnek faizi artırdığı halde enflasyonda yükseliş görülen Birleşik Krallık. Birleşik Krallıkta 12 aylık enflasyon yüzde 10,4, Merkez Bankası faizi yüzde 4,25. Aşağıdaki grafiklerden soldaki Birleşik Krallıkta enflasyonun 2022 Nisan ayından bugüne kadarki gelişimini, sağdaki de Merkez Bankası faizlerinde aynı dönemdeki gelişimi sergiliyor Merkez Bankası faizinin artırılmasının enflasyonu denetim altına aldığı grafiklerden görülebiliyor. Ne var ki yine grafiklerden görülüyor ki bu denetim yeterli değil çünkü enflasyon hala yüzde 10’un üzerinde ve son ayda da yeniden artışa geçmiş. Enflasyon ile faiz ilişkisi konusunda bazı konuları netleştirelim: (1) Enflasyon yükselmeye başladığında faiz de aynı şekilde yükseltilmeyip beklenirse bir süre sonra enflasyon denetimden çıkabilir. (2) Eğer aradaki f

Sermaye Hareketlerinin Serbestliği İllüzyonu

Sermaye hareketlerinin serbestliği ifadesiyle kastedilen; yabancı parayla yerli para arasında işlemler açısından fark olmamasıdır. Buna göre elindeki yerli parayı yabancı paraya çevirmek isteyen kişi ya da kurum bunu serbestçe yapabilir, yabancı para mevduat hesabı tutabilir, yabancı parayı yurt dışına transfer edebilir ya da yurt dışından getirebilir. Bunun karşıtı sermaye hareketlerinin kontrolüdür. Bu uygulamada yabancı parayla ilgili yapılacak bütün işlemler bu konuda yetkili kılınmış devlet kurumunun (Hazine ya da Merkez bankası gibi) izniyle yapılabilir. Buna konvertibilite de deniyor. Konvertibilite bir ülke parasının günlük kur üzerinden yabancı paralara çevrilebilmesinin taahhüt edilmesidir. Türkiye, 1980’lere kadar sermaye hareketlerini kontrol altında tutardı. Türk Parasının Kıymetini Koruma mevzuatına göre yabancı para bulundurmak, yabancı parayla hesap açmak yasak olduğu gibi yurt dışına mesela ithalat yapmak için para transfer etmek ya da yurt dışına çıkarken döviz alma

Bu Yılın Dış Finansman Gereksinimi

Resim
Önümüzdeki bir yılın dış finansman gereksinimini hesaplarken iki büyüklüğe bakmamız gerekiyor: (1) Orijinal vade süresi ne olursa olsun önümüzdeki 12 ay içinde ödenme günü gelecek olan dış borç stoku. (2) Önümüzdeki 12 ayın olası cari açık tutarı. Aşağıdaki tablo 2023 yılında ödenmesi ve/veya yenilenmesi gereken dış borç stokunu gösteriyor (Kaynak: TCMB, Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri, Ocak, 2023.) Buna göre bu yıl içinde vadesi gelecek olan dış borç stok toplamı yaklaşık 196 milyar dolardır. Bunlar arasında mevduatların (34 + 17 + 21 + 14 = 86 milyar dolar) yüzde 90’ının (77 milyar dolar) yenileneceğini varsayarsak ödenecek görünen miktar (196 – 77 =) 119 milyar dolara düşer. 2023 yılı cari açığının TCMB Anketinde açıklanan beklentiye uygun olarak 36 milyar dolar olacağını kabul edelim [i] . 6 Şubat sonrası yaşanan deprem ve sel afetlerinin yarattığı tahribatın toplam maliyetini de resmi hesaplardaki gibi 103,6 milyar dolar olarak alalım [ii] ve bunun kabaca üçte

AKP Ekonomisinin 20 Yılı

Resim
20 yıldır iktidarda olan AKP’nin ülke ekonomisi nerede alıp nereye getirdiğini başlıca makroekonomik göstergeler yardımıyla ele alacağız. Çalışmanın sonunda da özellikle yaşanan depremler sonrasında kentsel dönüşüm konusunda nerede olduğumuza bakacağız. GSYH Sıralamasında Dünyadaki Yerimiz Türkiye, 2000 yılında dünya GSYH sıralamasında 17’nci sıradaydı. 2021 sonunda 21’inci sıraya gerilemiş bulunuyor (kaynak: IMF World Economic Outlook Database, October, 2022.) İran’ın GSYH’sini gerçek kur ile dolara çevirirsek İran bu listeye giremiyor. O nedenle Türkiye’nin 2021 sonu itibarıyla listedeki gerçek yeri 20’nci sıradır. AKP’nin iktidarda bulunduğu 20 yıllık sürede Türkiye birkaç kez 16’ncı sıraya yükselmişse de özellikle 2018 yılındaki rejim değişikliğinden sonra yaşanan ivme kayıpları sonucu 20’nci sıraya gerilemiştir. Büyüme ve Gelişmekte Olan Ülkeler Ortalamasıyla Karşılaştırma AKP, iktidarının ilk 12 yılında oldukça iyi bir büyüme performansı yakalanmış, 2001 krizi sonrasında

Amerikan Bankacılık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Türkiye'ye Olası Etkileri

ABD’de son günlerde peş peşe üç banka battı: Silvergate Capital, Signature Bank ve Silicon Valley Bank. Bu batışların altında bazı ortak nedenler var. Bunlardan birisi bu kripto para piyasasında yaşanan düşüşler diğeri de bu bankların portföylerinde taşıdığı yüklü Hazine kâğıtları. Batış rüzgârı Silvergate Capital adlı bankayla başladı. Silvergate Capital, kaynaklarının çoğunu FTX adlı kripto para borsası ve risk fonu şirketi aracılığyla kripto para piyasasına yatırmıştı. Varlıklarının bir bölümünü de Hazine kâğıtlarına yatırmış olan Silvergate Capital, Fed’in faiz artırımlarından olumsuz etkilenen şirketler arasındaydı. Fed’in faiz artırımları Hazine kâğıtlarının da faizinin artmasına ve dolayısıyla değerlerinin düşmesine yol açmıştı (Hazine kâğıtlarının değeriyle faizi arasında ters yönlü ilişki vardır.) FTX’in 2022 yılı Kasım ayında çöküşüyle ikinci büyük darbeyi yiyen Silvergate Capital, gidişe dayanamayarak battı. Silvergate Capital’in ardından batan ikinci banka Silicon Valle

Türkiye Dış Ticaretten Kazançlı Çıkabiliyor mu?

Resim
Bir ülkenin dış ticaretten kazançlı çıkıp çıkmadığını anlayabilmenin en kestirme yolu dış ticaret hadlerine bakmaktır. Dış ticaret hadlerinin birkaç çeşidi var. En çok kullanılanı Net Değişim Ticaret Hadleridir (N.) Yalnızca dış ticaret hadleri denildiğinde de aslında net değişim ticaret hadleri kastedilir. Dış ticaret hadleri; ihracat fiyat endeksinin ithalat fiyat endeksine bölünmesi yoluyla hesaplanır: N = Px / Pm   (N; net değişim ticaret hadlerini ya da dış ticaret hadlerini, Px; ihracat fiyat endeksini, Pm; ithalat fiyat endeksini gösteriyor.) Bu orantıdan üç sonuç çıkabilir: N >100 ise dış ticarete konu olan mallar baz yılına göre pahalıya satılıp ucuza alındığı için ihracatçı ülke dış ticaretten kazançlı çıkıyor demektir. Bir başka ifadeyle bu durum bize ülkenin baz yılından sonraki dönemlerde ihraç ettiği malların fiyatlarının ithal ettiği malların fiyatlarına göre yükseldiğini ve ülkenin dış ticaretten elde ettiği kazancını artırdığını gösteriyor. N = 100 ise dış t

İstifa ve İntihar Üzerine

İstifa ile intihar tam olarak olmasa da kısmen birbirine benzeyen iki eylemdir. İstifa, görev yaptığınız veya en azından adınızı koyduğunuz bir yerden ayrılma kararınızın gerçekleştirilmesidir. Bazı istifalar maddi sonuçlar doğururken bazıları yalnızca manevi sonuç doğurur. Bir kamu kurumunda ya da özel bir şirkette ücret karşılığı görevli olan bir kişi bu işinden istifa ederse ücret, lojman, sağlık sigortası gibi maddi olanaklarını kaybeder. Bir dernekte üye olan bir kişi bu dernekteki üyeliğinden istifa ederse maddi kaybı olmaz, hatta üyelik aidatı ödemeyeceği için maddi kazancı bile olabilir. O üyeliğin sağladığı tanınmışlık, itibar gibi manevi avantajlar varsa onları kaybedebilir. İstifa tek taraflı bir eylemdir, kabule bağlı değildir. Dilekçesini yazıp veren kişi istifa etmiş olur ve işinden ayrılmasında sorun olmaz. Bu kişiden istenebilecek tek şey, yerine bir atama yapılıncaya kadar (ki bunun da bir süresi vardır) göreve devam etmesidir. Kimsenin bu kişinin istifasını kabul

Deprem Bunun Neresinde?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Hazine’nin Mart – Nisan – Mayıs aylarını kapsayan finansman programını açıkladı. Buna göre Hazine bu üç ayda (159,8 milyar TL’si iç borç, 113,4 milyar TL’si de dış borç olmak üzere) toplam 273,2 milyar TL borç geri ödemesi yapacak (bu toplamlara borç anaparasıyla birlikte ödeme tarihine kadar birikmiş faizleri de dâhil.) Programa göre bu üç aylık dönemde yapılacak 273,2 milyar TL tutarındaki borç ödemelerini karşılamak için Hazine’nin 93,2 milyar TL’lik borçlanma dışı kaynak [1] bulması ve 180 milyar TL’lik de borçlanma yapacağı anlaşılıyor.    Program bu üç ayda dış borçlanma yapılmayacağını öngörüyor. Bu çok normal çünkü CDS priminin aşırı riskli alanda olması dolayısıyla dış borçlanma faizleri çok yüksek. Bu durumda Hazine toplam 180 milyar TL tutarındaki borçlanmanın tamamını iç borçlanma olarak piyasadan yapacak. [2] Bugün itibarıyla gösterge faizin oranı yüzde 10,49. [3] Bu faizi, Hazine’nin iç borçlanma faizi olarak kabul edebiliriz. Resmi enflas