Charles Dickens’in, ön tarafta birtakım dramları, karşılıksız aşkları, nefret ve sevgileri ele alırken arka tarafta Fransız Devrimi ve onun çevrede yarattığı etkileri işleyen ‘İki Şehrin Hikayesi romanı’ (ilk yayınlanışı 1859) şu cümlelerle açılır: "Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, akıl çağıydı, budalalıklar çağıydı…” Gerçekten de o dönemde olup bitenlere bakıldığında bu cümlelerden daha iyi tanımlama yapılamaz diye düşünürsünüz. Fransız filozof Alexis de Tocqueville, başyapıtı ‘Amerika’da Demokrasi’de (ilk yayınlanışı 1835) Amerika’da çok önem verildiğini gözlemlediği ‘halk egemenliği’ ve ‘fırsat eşitliği’ konularının önemine dikkat çeker. Ona göre Amerikan halkı, bu iki ilke çerçevesinde örgütlenir ve bütün sistemin işleyişini denetler ve bu da Amerikan demokrasisine eşsiz bir güç kazandırır. Tocqueville, bir yandan Amerikan yönetim biçiminin ele alıp demokrasinin erdemlerini vurgularken bir yandan da demokratik çoğunluğun zorbalığa dönüşme tehlikesine dikkat ç