Kayıtlar

Kişi Başına Gelirimiz 20 Bin Doları Geçecek

Resim
2025 – 2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programa (OVP) göre 2027 yılında Türkiye’nin cari fiyatlarla GSYH’si 1.774 milyar dolara, yıl ortası nüfusu 86.856 bine ve cari fiyatlarla kişi başına geliri de 20.420 dolara ulaşacak. Kişi başına gelirimizin 20 bin doların üzerine çıkması demek orta gelir tuzağından çıkmamız anlamına gelecek. Yeni yayınlanan OVP’ye göre böyle bir hayalimiz olduğu anlaşılıyor. Çevremize baktığımızda bu hayalimizi haklı kılacak bir yaşam sürenlerin sayısına göre böyle bir yaşamın yanından bile geçemeyecek olanların kat kat fazla sayıda olduğunu görebiliyoruz. TÜİK tarafından yapılan gelir dağılımı araştırmaları da nüfusun yüzde otuzunun iyi durumda olduğunu, yüzde yetmişinin ise bu durumdan oldukça uzak yaşadığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla ortalama geliri gösteren kişi başına gelir, aslında anlamlı bir ölçü değil. Biz de bu ölçümler doğru mu diye sorarak işin en başından yola çıkalım. Bir ülkede bir dönemde gerçekleştirilen fiziksel mal üretimiyle hizmet ür

Orta Vadeli Program ya da Temenniler Manzumesi

Resim
İlke yönünden değerlendirme Bir metnin ekonomik ya da finansal program olabilmesi için bir takım hedeflerinin olması ve o hedeflere ulaşılabilmesi için o dönem içinde neler yapılacağının rakamlara, oranlara dayanarak açıklanması gerekir. Bu anlamda mesela bütçe tipik bir programdır. Yılsonunda varılacak bir gider ve gelir toplamı ve bir açık (ya da fazla) hedefi vardır. Giderlerin her bir harcamacı idareye paylaştırılmış ödenekleri, gelirlerin her bir vergi ya da diğer gelir kaleminden ne kadar geleceğinin dökümleri vardır. Açık verilecekse onun ne şekilde karşılanacağı en baştan bellidir. Ve her ay sonunda ne kadar gider yapıldığı, ne kadar gelir toplandığı ne kadar açık ya da fazla verildiği ortaya çıkar, yayınlanır. Eğer hedeften sapmalar ortaya çıkmışsa önlemler alınır. Türkiye’de son yıllarda yaşanan bütün bozulmalara karşın bütçe hala program anlamında tek metindir. Açıklanan OVP böyle bir şey değil. Mesela yılsonu enflasyonu ya da büyümesi için bir hedef konuyor ama bu hedef

Büyüme, GSYH Zımni Deflatörü ve TÜFE ile Farkı

Bir ekonominin büyümesi demek o ekonominin bir dönemden ötekine fiziksel üretiminin ya da fiziksel harcamalarının artması demektir. Fiziksel sözcüğünün buradaki anlamı fiyat artışlarından arındırma yapılarak bulunan değer demektir. Büyüme söz konusu olduğunda bizi ilgilendiren mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki artış değil üretilen miktarlarındaki artıştır. Bir ekonominin cari fiyatlarla (yani enflasyon arındırması yapılmadan) büyüme hızı, içinde bulunulan yılın fiyatlarıyla hesaplanmış GSYH’sinin bir önceki yıl GSYH’sine oranlanmasıyla bulunuyor. Buna nominal (ya da cari fiyatlarla) büyüme oranı deniyor: Nominal GSYH Büyüme Oranı 2024 IIÇ.= (Nominal GSYH 2024 IIÇ  – Nominal GSYH 2023 IIÇ) / (Nominal GSYH 2023 IIÇ) x 100 = (9.949,8 – 5.571,5) / (5.571,5) x 100 = 78,6 Reel büyüme, ekonomindeki fiyat artışlarından (enflasyondan) arındırılmış büyümeyi, bir başla deyişler fiziksel büyümeyi gösterir. Reel büyümeyi bulmak için önce reel GSYH değişim endeksi değişimini hesaplayalım: Reel

Yüzde 2,5 Büyüdük Ne Demek?

Resim
TÜİK, 2024 yılının ikinci çeyreğinde gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2,5 büyüdüğünü açıkladı. Mayıs sonunda yüzde 5,7 olarak açıklanmış olan ilk çeyrek büyümesi de yüzde 5,3 olarak revize edildi. Buna göre 2024 yılının ilk yarısında ekonomi yüzde 3,9 dolayında büyümüş oldu. Büyüme Nedir? Yüzde 2,5 Büyüme Ne Anlama Gelir? Büyüme; bir dönemden sonrakine ekonomide nihai mal ve hizmet üretiminde görülen reel artışı ifade eder. Burada üç önemli nokta var: Nihai mal ve hizmetler ne demektir?   Üretim artışını nasıl ölçeceğiz? Reel artış ne anlama geliyor? Nihai mal ve hizmetler, tüketim ve yatırım için başkaca bir işleme gerek kalmaksızın kullanılabilecek mal ve hizmetleri ifade eder. Mesela ekmek nihai maldır. Buna karşılık ekmeğin üretiminde kullanılan un nihai mal değildir. Ekmeğin içindeki unu ayrıca GSYH hesabına katarsak çifte sayım yapmış oluruz. Üretim artışını ölçmenin en kestirme yolu GSYH’deki değişimi ölçmekten geçer. GSYH, bir ülkede belirli bir dönemde üretilen

Dün Haramdı, Bugün Kurtarıcı

Ülkeyi bugünkü enflasyon krizine sokan adım 2021 Eylül ayında atıldı. Eylül başında enflasyon yüzde 19, Merkez Bankası politika faizi de yüzde 19 idi. Ve bütün sinyaller enflasyonun yavaş yavaş yükselme eğilimi içinde olduğu yönündeydi. Yapılması gereken şey Merkez Bankası’nın politika faizini iki üç puan artırıp enflasyondaki yükseliş eğiliminin önünü kesmesiydi. İşte tam o sırada geçmişten beri gelen faiz haramdır, faiz sebep enflasyon sonuçtur söylemlerine dayalı bir faiz politikası yürürlüğe kondu ve politika faizi düşürülmeye başlandı. Benim de aralarında olduğum iktisatçılar ve aklı başında diğer meslek erbabı “bu yaptığınız yanlıştır, enflasyonu arttıracaksınız, ekonomiyi krize sokacaksınız” diye itiraz ettik. “Nas var size ne oluyor? Haram olan faizi savunmayın” dendi bize. Faiz indirimleri devam etti, enflasyonun artışı hızlandı ve aradan iki ay geçmeden bu kez kurlar da yükselmeye başladı. Paniğe kapılan yönetim, bu kez kur yükselişini durdurmak için, bir çeşit kur garantis

Sorun Sadece Enflasyon Değil

Bir mal veya hizmetin piyasadaki satış değerini belirleyen ölçü fiyattır. Para kullanımı, devreye girip de piyasayı düzenlemeden önce trampa (değiş tokuş) sistemi geçerliydi. Bir mal veya hizmet satın alacak kişi onun karşılığında bir mal veya hizmet vermek durumundaydı. Bu iki malın birbiriyle değiş tokuş ilişkisi bize göreceli fiyatları verir. A marka saat bin liraya, B marka saat iki bin liraya satılıyorsa bu iki saatin değişim değeri: B = 2A olur. İşte bu ölçü bize bu iki saatin birbiri karşısındaki göreceli fiyatını verir. Normal koşullarda enflasyon fiyatları arttırsa da bu değişim ölçüsü böylece kalır. Diyelim ki saatlerin yapısı, teknolojisi, kalitesi değişmemişken yüzde 50 enflasyon nedeniyle A marka saatin fiyatı 1.500 liraya, B marka saatin fiyatı da 3.000 liraya yükselirse değişim oranı (B = 2A) değişmeden kalır.   A marka ya da B marka saatin piyasa değerini kim ya da ne belirler? Bu değeri öncelikle o saatin maliyeti belirler. O saatin imalatında kullanılan malzeme ve g

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?

Resim
Cari Fiyatlarla (CF) yani enflasyonu da içerecek şekilde hesaplanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) bir ülkede yerleşik üretim birimleri (kişiler, şirketler, kamu kesimi kuruluşları) tarafından bir dönemde (üç ay, altı ay veya bir yıl) üretilen nihai mal ve hizmetlerin yarattığı katma değerin cari fiyatlar cinsinden ölçülen piyasa değerlerinin toplamını ifade eder. Bu şekilde ulusal para cinsinden hesaplanan GSYH CF (sadece GSYH denildiğinde de GSYH CF anlamına gelir) yıllık ortalama dolar kuruna bölünerek dolar cinsinden GSYH’ye ulaşılır. Ülkelerin zenginliği, ekonomik gücü vb. gibi konular için uluslararası karşılaştırmalarda başvurulan ölçü budur. Hatta pek çok kişi ülkenin GSYH’sini ulusal para cinsinden bilmez dolar cinsinden bilir. GSYH’yi ulusal paradan dolara çevirmedeki en ciddi mesele dolar kurunun piyasa fiyatını yansıtıp yansıtmadığı meselesidir. Eğer dolar kuruna müdahale söz konusuysa dolar cinsinden GSYH gerçek durumdan farklı çıkar. GSYH’nin dolara çevrilmesinde bizi

Stagflasyon Sinyalleri

Stagflasyon, İngilizcede durgunluk anlamına gelen stagnation ile enflasyon kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir kelime. Durgunluk içinde enflasyon anlamına geliyor.  Ekonomik büyümenin sıfıra geldiği ama enflasyonun devam ettiği ekonomik durumu anlatmak için kullanılıyor. Esnaf, sanayici ve tüccar bir süredir ekonomide stagflasyon yaşandığını öne sürüyor. İktisatçıların bunu söyleyebilmesi için enflasyonun yüksek, büyümenin sıfıra çok yaklaşmış olması gerekir. Enflasyon yüzde 61, büyüme ise elimizde ilk çeyrek verisi var: Yüzde 5,7. Buna göre stagflasyonun enflasyon kısmı durumu doğrulasa da büyüme verisi durumu doğrulamıyor. İkinci çeyrekte büyüme ne oldu? Bunu ancak Eylül sonunda TÜİK açıkladığında öğrenebileceğiz. Buna karşılık birçok öncü gösterge büyümenin ikinci çeyrekte sıfıra çok yaklaştığını gösteriyor. Uzmanların yaptığı tahminler de ikinci çeyrekte yüzde 0 ile 0,5 arasında bir büyüme gerçekleştiği beklentisini işaret ediyor. Eğer öyleyse ekonomi, ikinci çeyrek

Faiz Konusunda Düşüncem Değişti mi?

Resim
Sosyal medyada yer alan son yorumlardan anladığım kadarıyla birçok kişi, iki cümlelik bir yorumun ilk cümlesini okuyor, ikinciyi okumuyor ya da ilk cümleye takılıp ikinciyi hafızasından siliyor. Mesela "Faizin artırılması şarttır. Ama yanında mutlaka yapısal reformlar da yapılmalı, yoksa faiz artışı işe yaramaz" diye yazıyorum, sonra yapısal reformlar yapılmadan gerçekleştirilen faiz artışı işe yaramayıp da bu durumu eleştirdiğimde bazı arkadaşlar diyor ki: "hani faiz artırılınca her şey iyi olacaktı?" Oysa hep söylediğim şey şuydu:  “Faiz tek başına bir ekonomiyi batırabilir ama tek başına bir ekonomiyi çıkaramaz. Yanında mutlaka yapısal reformlar da yapılmalı.” Bunu yazınca bu kez yapısal reformların ne olduğunu soranlar çıkıyor. Onlara da tek tek yanıt vermakten sıkıldığım için Yapısal Reformlar ve Türkiye başlıklı bir kitap yazdım: https://www.remzi.com.tr/kitap/yapisal-reformlar-ve-turkiye Türkiye gerçekten ilginç bir ülke, tam anlamıyla bir sosyal laboratuva

2024 Yılsonu Enflasyon Tahmini

Resim
Yılsonu enflasyon tahmininiz nedir sorusuyla birçok yerde karşılaşıyorum. Önce zihnimde hangi enflasyona göre tahminimi açıklamam gerektiğini bir tartıyorum: TÜİK’in açıkladığı enflasyon mu yoksa gerçekte yaşadığımız enflasyon mu? Hangisini tahminime temel olarak almalıyım? Sonuçta, her defasında, gerçeği yansıtmasa da uluslararası alanda geçerli kabul edilen TÜİK verilerini esas almanın doğru olacağı kanısına vardığım için tahminimi ona göre yapıyorum. Aşağıdaki tablo benim TÜİK’in açıkladığı verilere göre tahminimin dayanağı olan hesaplamamı gösteren basit bir tablo. Bu tabloda Ağustos ayına kadar (sarıyla boyalı alan) olan veriler TÜİK’in resmi verileridir. Sarı boyalı alandaki veriler ise aylık TÜFE artışı varsayımlarına (Aylık TÜFE 1 ve Aylık TÜFE 2 sütunları) göre ortaya çıkan endeks sayılarını (TÜFE Endeksi 1 ve TÜFE Endeksi 2 sütunları) ve bunlara göre hesaplanan enflasyon tahminlerini (12 Aylık TÜFE1 ve 12 Aylık TÜFE2 sütunları) gösteriyor.  Aylık TÜFE 1 başlığını taşıyan sü