Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Avrupa Birliği ile Şangay İşbirliği Örgütünün Türkiye Açısından Karşılaştırılması

Ekonomik Durum Karşılaştırması (Kaynak: IMF, WEO, October 2016) Grup/Ülke GSYH (milyar USD) Kişi Başına Gelir (USD) AB 16.300 30.528 ŞİÖ (Hindistan ve Pakistan dâhil) 15.116 4.936 Türkiye 720 9.257 Türkiye ile Ticaret İlişkilerinin Karşılaştırılması (Kaynak: TÜİK, Dışticaret İstatistikleri) Grup/Ülke Türkiye’nin ihracatı Türkiye’nin ithalatı Dışticaret Dengesi Genel Toplam 143.839 207.234 -63.395 AB üyeleri 63.998 78.681 -14.683 ŞİÖ üyeleri (Hindistan ve Pakistan dâhil) 8.638 53.323 -44.685

Şangay İşbirliği Örgütü ve Türkiye

Şangay Beşlisinden Şangay İşbirliği Örgütü’ne  1996 yılında Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan Şangay Paktı (Şangay Beşlisi de deniyordu), Özbekistan’ın da katılımıyla genişleyerek 2001 yılında Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) adını aldı. Örgüt, siyasal, ekonomik ve askeri alanlarda karşılıklı işbirliğini geliştirmeyi amaçlıyor. 2015’de Hindistan ve Pakistan’ın başvurusu üzerine bu iki ülkeyle üyelik görüşmelerinin başlatılmasına karar verdiler. Hindistan ve Pakistan’ın 7 – 8 Haziran 2017’de Astana’da (Kazakistan) yapılacak örgüt toplantısında tam üye olarak kabul edilmeleri bekleniyor. Bugün itibariyle Afganistan, Belarus, İran ve Moğolistan Gözlemci Ülke, Ermenistan, Azerbaycan, Kamboçya, Nepal, Sri Lanka ve Türkiye Diyalog Ortağı, Türkmenistan da Konuk Katılımcı statüsünde toplantılara katılıyor. Ayrıca Şangay İşbirliği Örgütü Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Bağımsız Ülkeler Topluluğu (CIS) ve İsl

Merkez Bankası Kararının Analizi ve USD/TL Kurunun Yakın Geleceği

Resim
Bu yazımda Ekonomide Analiz kitabımda açıkladığım teknik ve yöntemleri kullanarak Merkez Bankası’nın aldığı son kararları analize ve yakın gelecekte USD/TL kurunun nereye gideceğini tahmine çalışacağım. Merkez Bankası ne yaptı? Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Perşembe günkü toplantısında gecelik borç verme faizini yüzde 8,25’den 8,50’ye, haftalık borç verme faizini de (politika faizi) % 7,5’den 8’e yükseltti. Ayrıca döviz zorunlu karşılıklarının oranlarını 0,50 puan düşürerek 1,5 milyar doların piyasada kalmasının yolunu açtı. Zorunlu karşılıklardaki bu indirim bir yandan bankalara ek imkân sağlarken bir yandan da Merkez Bankası’nın rezervlerinde azalmaya yol açacak.

Doların Değer Kazanımı ve Fed'in Faiz Artırımı

Resim
İki farklı Dolar Endeksi var: (1) Dolar Endeksi, (2) Ticaret Ağırlıklı Dolar Endeksi. (1) Dolar Endeksi Bu endeks Doların belli başlı 6 para birimine karşı oluşturulmuş sepete göre değerini gösteriyor. Dolar endeksinin amacı Doların, ABD’nin en önemli ticaret ortaklarından olan ve aynı zamanda parası rezerv para niteliğinde bulunan paralar karşısındaki değerini belirlemektir. Endeks 1973 yılı bazlı olarak başlatılmıştır (1973 = 100.)

Merkez Bankası Ne Yapmalı?

Resim
(1) Neler oldu? Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yarın toplanacak ve ekonomik durumu değerlendirerek bir önlem alınıp alınmayacağına karar verecek. Kuşkusuz bu toplantıya ilişkin temel beklenti Merkez Bankası’nın faiz oranlarını değiştirip değiştirmeyeceği olacak. Eğer ABD Başkanlık seçimini Donald Trump değil de beklendiği gibi Hillary Clinton kazanmış olsaydı muhtemelen Dolar bu kadar yükselmeyecek, TL bu kadar değer kaybetmeyecek ve Merkez Bankası da büyük olasılıkla faiz indirimini ve sadeleştirmede nihai adımlardan birisini gündeme koyuyor olacaktı. Ne var ki ABD Başkanlık seçiminin bir sürprizle sonuçlanarak Trump’ın başkan seçilmesi birçok beklentiyi olduğu gibi bizim Merkez Bankası’nın faiz konusunda planladığı hamleleri de değiştirdi.

Negatif Ayrışan Türk Lirası

ABD seçimlerinde Trump’ın kazanması çoğunluk için sürpriz oldu. Seçim öncesinde Trump kazanırsa ne olur diye sorulduğunda yine çoğunluk, Dolar değer kaybeder diye düşünüyordu. Oysa tam tersi oldu. Her şeyden önce Trump’ın arz yönlü ekonomi destekli genişletici maliye politikası uygulayacağının ortaya çıkması, Fed’in de buna paralel olarak daha rahat faiz artıracağının anlaşılması algıyı bir anda değiştirdi. Dolar değer kazanmaya başladı. Fed Başkanı Yellen’in Amerikan Kongresinde yaptığı konuşmada Fed’in faiz artırmasının göreli olarak yakın bir gelecekte olacağını vurgulamasıyla birlikte Doların değer kazanma ivmesi daha da arttı.

Bütçe Açığıyla Büyüme Modeline Dönüş

Resim
Türkiye, 1980’lerden başlayarak 2000’lere kadar kamu harcamalarının yüksek, vergi gelirlerinin düşük olduğu, bütçe açıklarına ve dolayısıyla kamu borçlanması yoluyla finansmana dayalı bir maliye politikası izledi. Buna gevşek maliye politikası deniyor. 2001 krizi sonrasında Türkiye, maliye politikasını sıkılaştırarak kamu harcamalarını azaltmasa da bütçe gelirlerini artırdı, bu yolla bütçe açıklarını azalttı ve kamu borçlanma gereksinimini düşürdü. Aşağıdaki grafik bu iki dönem arasındaki farkı sergiliyor.

Finansal Piyasalarda Durum

Resim
İktisatçılar, bir ekonomik modeli, bir tahmin setini oluşturduktan sonra bu modele bazı şoklar uygulayarak modelin veya tahmin setinin bunlardan nasıl etkilendiğini görmek isterler. İlk tahminlerde Dolar TL kurunu X olarak tahmin edip modele koyarak diğer değişkenlerin nasıl oluştuğuna baktığımızı düşünelim. Sonraki aşamalarda Dolar TL kurunun çeşitli şoklarla X+ bir değer aldığında modelin diğer değişkenlerinin nasıl değiştiğine bakıldığında bu dediğim uygulama yapılmış olur. Tahmin öncesi o tahminlerin dayanacağı varsayımlar oluşturulurken bu tür şoklar da dikkate alınır. 2016 yılı gerek yurt dışında gerekse yurt içinde olabilecek bütün şoklara sahne oldu. Yılbaşında şok olarak tahminlere genellikle Fed’in çok sayıda faiz artırımı yapacağı, Rusya ile ekonomik krizin devam edeceği gibi şeyler katılıyordu. Çoğu tahminci Brexit’i, Trump’ın ABD’ye başkan seçileceği gibi konuları tahminlerine birer şok unsuru olarak bile koymadı.  

Trumpolitical Economy

İngilizce olduğuna bakmayın başlıktaki tamlama bana ait. Türkçe karşılığı tam yerine oturmadığı için İngilizcesini yazdım kusura bakmayın. Neyi kastettiğimi anlatmam için önce biraz sahne arkası bilgisi vereyim. İnsanoğlu ne kadar çabalarsa çabalasın geçmişte ortaya atılan düşüncelerin etkisinden kolay kolay kurtulamaz. Keynes bunu iki ayrı özlü sözüyle ortaya koyar: “Entelektüel etkilerden yeterince uzak olduğunu düşünen uygulamacılar genellikle geçersiz görüş sahibi iktisatçıların görüşlerinin esiridir. Gökten sesler duyduğunu sanan çılgın yöneticiler ise birkaç yıl öncesine ait ikinci sınıf akademik karalamaların çılgınlıklarını savunurlar.” “Zorluk, yeni düşünceler geliştirmekte değil, eski düşüncelerden kurtulabilmekte yatar.”

10 Kasım

Resim
        ‘…Biz ki İstanbul şehriyiz,                                   ‘…Sarışın bir kurda benziyordu.             İşte arzederiz halimizi                                        Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı,             Türk halkının yüce katına,                                  Yürüdü uçurumun başına kadar,             Mevsim yazdır,                                                  eğildi, durdu.             919’dur.                                                            Bıraksalar             Ve teşrinlerinde geçen yılın                                 ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak             Dört düvele teslim ettiler bizi…’                           ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak                                                                                     Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.             (Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye)             Minnet borcumuz ölçülemez. Saygıyla anıyoruz.

Yellen'den Trump'a

Brexit’den sonra ikinci sürpriz de ABD seçimlerinde gerçekleşti ve başkanlık seçimini Donald Trump kazandı. Anketler bir kez daha yanıldı.   Trump’ın Başkanlık yemini ederek koltuğa oturması 20 Ocak 2017 günü olacak. O tarihe kadar Barack Obama başkanlık koltuğunda oturmaya devam edecek. Yeni başkan seçildikten sonra mevcut başkan görevi devredene kadar topal ördek (lame duck) olarak adlandırılıyor. Yani yetkisi var gibi görünse de etkisi yok. Bütün dünyada piyasaların seçimin sonuçlarına tepkisi çok sert oldu. Dolar endeksi (6 önemli, paraya karşı kurulmuş olan endeks) değer kaybetti. Buna karşılık dış finansmana bağımlı ülkelerde ters bir etkiyle Dolar yerel paralara karşı değer kazandı. Türk Lirası da bunlar arasında bulunuyor. TL, sabaha karşı değer kaybı rekor kırdı ve USD/TL kuru 3,30’ a kadar yükseldi. Sonrasında yavaş yavaş bir sakinleşme eğilimi ortaya çıktı. Bu tür belirsizlik hallerinde hep görüldüğü gibi altın hızla değer kazandı ve 1.300 USD/Ons değerini aştı.

İktisatçı Adayına Öğütler

Resim
Daha önce birçok kez hem buradaki yazılarımda hem de kitaplarımda yazdım: Ekonomi okumakla iktisatçı olunmaz. Bu söz bütün dallar için geçerlidir. Okulda okurken ve okuldan sonra mutlaka ek çaba gerekir. Ama bu, ekonomi gibi sosyal bilim dalları için çok daha fazla geçerlidir. Çünkü işin içinde insan vardır. İşin içine insan girdi mi bilimin evrenselliği kaybolur. Amerikalının yaşamı, anlayışı, eğitimi, kültürü, yaşama bakışı farklıdır Japon’unki farklı. Tüketim mesela, Almanın tüketim anlayışıyla Çinlininki başkadır. Tasarruf anlayışları da farklıdır. Ekonomi, bütün bu farklılıkların ortak yanlarını bularak teori haline dönüştürmeye çabalar. Onun için ekonomi, sürekli çalışmayı, sürekli analiz yapmayı, farklılıkları inceleyip ortak sonuçlar çıkarmaya çalışmayı gerektirir. Bunu yapmaya çalışanlara benim önerim sürekli yazmaktır. Mesela enflasyon açıklandı diyelim. Hemen bilgisayarın başına oturup bu konuda bir şeyler yazmak gerekir. İnsan yazarken eksiklerini görür, analiz yapmayı

Etkilendiklerim: Seçmeler

Yazar / Edebiyatçı / Eseri Albert Camus (Yabancı, Veba, Düşüş, Başkaldıran İnsan) Edgar Allan Poe (Morg Sokağı Cinayeti) Jean Paul Sartre (Bulantı, Altona Mahpusları) Antoine de Saint Exupery (Küçük Prens, Gece Uçuşu) William Shakespeare (Venedik Taciri, Hamlet) Ahmet Hamdi Tanpınar (Saatleri Ayarlama Enstitüsü) Peyami Safa (Cumbadan Rumbaya) Yaşar Kemal (İnce Memed) Beydeba (Kelile ve Dimne)

Döviz Gelirlerimizin Durumu

9 aylık verilere göre ihracat gelirlerimizdeki gerileme ithalattaki gerilemeye göre daha düşük görünüyor. Aşağıdaki tablo ihracat ve ithalatımızı ilk 9 ay ve Eylül ayı itibariyle geçen yıl verileriyle karşılaştırmalı olarak gösteriyor (Kaynak: TÜİK, Dışticaret İstatistikleri, Eylül 2016.) 2015 Eylül 2016 Eylül Fark % 2015 9 ay 2016 9 ay Fark % İhracat (fob) 11.6 10.9 -5,6 107,2 104,2 -2,7 İthalat (cif) 15,4 15,3 -0,7 156,4 146,3 -6,5 İhr/İth (%) 75,2 71,5 -4,9 68,5 71,3 4,1 İlk 9 ayda ihracatta yaşanan yüzde 2,7’lik gerilmeye karşılık ithalat yüzde 6,5 gerileme gösterdi. Dolayısıyla ithalatın daha fazla gerilemesi dışticaret açığımızın da düşmesine yol açtı. Bu gelişme bizim ilk 9 ayda dışticarete daha az döviz harcamamıza yol açtı. İlk 9 ayda ihracat gelirlerimizin ithalat giderlerimizi karşılama oranı geçen yılın ilk 9 ayı