Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ABD ve Avrupa’da da Faiz Enflasyondan Düşük

ABD’nin parası dolar, Avrupa'nın parası euro. Her iki para da rezerv para yani bütün dünyada alış verişlerde kabul edilen paralar. ABD’nin de Avrupa’nın da dış borcu da iç borcu da dolar ve euroyla ödeniyor. Yani bastıkları parayla hem iç borçlarını hem dış borçlarını ödeyebiliyorlar.  ABD de Avrupa da yine bastıkları parayla petrol, doğal gaz, altın, buğday gibi her türlü mal ve hizmeti dünyanın her yerinden alabiliyorlar. Paraları, rezerv para statüsünde olduğu için, bu alış verişlerde sorgusuz sualsiz kabul ediliyor. Amerikalılar da Avrupalılar da kendi paraları dışında bir parayı yatırım aracı olarak kullanmak ihtiyacı duymuyorlar. Çünkü dünyadaki en değerli (geçerlilik anlamında) paralara sahipler. O nedenle bankada mevduat olarak kendi paralarını tutuyorlar ve ölçü olarak hiçbir işlemlerinde başka bir parayı kullanma ihtiyacı duymuyorlar. Dolayısıyla onların enflasyonuyla paralarının dış değeri arasındaki ilişki yüksek değil. Onlardaki enflasyon daha çok para arzının yü

Kitaplar ve Yorumlar 2022 5

Veysel Ulusoy, Ekonominin Pusulası, Doğan Kitap, 2022 Veysel hocanın kitabı son zamanlarda ekonomi ve Türkiye üzerine okuduğum en etkileyici kitaplardan birisi. Kitap, konuları, ekonominin sıkıcı ve biraz üstten bakan diliyle değil de son derecede anlaşılır bir dille ele alıp açıklıyor. Veysel hoca, çok bilinen konuların bile az bilinen hatta bilinmeye yönlerini bulup çıkarmış ve sade bir dille anlatmış ve ekonomi, işletme, finans öğrencileri kadar meslekten uzmanlar için de çok yararlı bir kitap ortaya çıkarmış. Mutlaka okuyun derim. Nimet Çakır, Güray Küçükkocaoğlu, Türkiye’de Ekonomik Büyümenin Son Yirmi Yılı (2000- 2020): Türkiye – Çin Karşılaştırmalı Analizi, Siyasal Kitabevi, 2022 Çakır ve Küçükkocaoğlu Türkiye ekonomisinde büyümenin son 20 yılı ele alıp inceledikleri bu kitaplarında 29 endeksi ele alarak derinlemesine bir inceleme yapmışlar. Bu endeksler arasında Pisa okuma endeksi, hukukun üstünlüğü endeksi, kayıt dışı ekonomi GSH yüzdesi, küresel rekabet endeksi gibi bir

Çok Daha Zor Günler Kapıda

Resim
Yedi yıl önce bu blogda yayınlanan ‘Kapitalizmin Sonu mu Geliyor?’ başlıklı yazımda şöyle yazmıştım: “Kapitalizmin artık bütün dünyayı kapsaması, devre dışında kalıp da krizi dengeleyebilecek ekonomi bulunmadığını bize gösteriyor. İşte bu yüzden küresel kriz bir döngüsel krize dönüşebilme potansiyeline sahip bulunuyor. Eğer böyle bir döngüsel krize dönüşürse içinden çıkılmaz bir hal alabilir, büyüdükçe, yaygınlaştıkça esnekliğini kaybeden kapitalizm ilk kez çökme olasılığına yakın bir görünüm içinde görünüyor.” [i] Bugün küresel krizin üçüncü aşamasındayız ve önceki yıllarda sistemi dengeleyen gelişmekte olan ekonomiler de krizin içine girmiş durumdalar. [ii] Gelişmiş Ekonomilerin Durumu Çok Sıkıntılı Gelişmiş ekonomiler, küresel krizle birlikte girdikleri sıkıntılardan aradan 14 yıl geçmesine, para arzını inanılmaz düzeylere çıkarmalarına, bütçeden ekonomiye büyük destekler vererek borç yüklerini neredeyse taşınamayacak düzeye getirmelerine karşın çıkamadıkları gibi bugün daha d

Rusya Merkez Bankasından Enflasyonla Mücadele Dersi

Resim
Son günlerde bazı izleyiciler ‘enflasyonu düşürmek için faizi artırmak gerekir diyordunuz, Fed faiz artırıyor ama enflasyon düşmüyor’ diye yorumlar yapıyor. Bu yorumları yanıtlamadan önce ABD’de enflasyon ve Fed faizi arasındaki son bir buçuk yıllık ilişkiyi gösteren bir grafik paylaşalım (grafik, Fed’in ve US Census Bureau’nun verilerinden derlediğim tablodan tarafımdan hazırlanmıştır.) Grafikteki kesik çizgi Fed’in enflasyon için öngördüğü uzun vadeli dengedir (yüzde 2.) 2021 yılının başında enflasyon Fed’in uzun vade için öngördüğü dengenin altındaydı. Aynı tarihte Fed’in faizi de yüzde 0,25 idi. İzleyen aylarda enflasyon yukarıya doğru hareketlenmeye başladı ama Fed bunu geçici bir olgu olarak gördüğü için faizle oynamadı. Grafiğe dikkat edilirse Fed’in uzun süre enflasyondaki artışı herkesle birlikte seyrettiği görülüyor. 2022 yılının Mart ayına kadar faizi artırmayan Fed, artık bunun geçici bir olgu olmadığını kabul ederek faiz artırımlarına başladı. Ne var ki hem geç kaldığı hem

Dolar Euro Eşitliği Bizi Nasıl Etkiler?

Resim
Sonunda beklenen oldu ve 1 USD = 1 Euro paritesi gerçekleşti. Euro ilk kez fiilen dolaşıma girdiği 1 Ocak 2002’de 1,17 USD denkliğiyle başlamıştı. Paritenin en yüksek olduğu tarih 3 Mart 2008’dir (1 Euro = 1,57 USD.) Küresel krizle birlikte düşüşe geçen Euro, ilerleyen dönemde toparlanarak yükseldiyse de hiçbir zaman tarihi zirvesine yaklaşamadı. 2022 yılı başında parite 1,13 idi. 13 Temmuz itibarıyla 1 Euro = 1,0022 USD düzeyine gerilemiş bulunuyor. Fed’in faiz artırımlarının dolara değer kazandırması yalnızca euro ile sınırlı değil. Dolar endeksindeki gelişim doların bütün paralara karşı değer kazandığını gösteriyor. 2022’ye girerken 95,7 olan Dolar Endeksi (DXY) 13 Temmuz itibarıyla108,3 düzeyinde bulunuyor (son 20 yılın zirvesi.) Dolar endeksinin 108,3 olması doların, endekste bulunan 6 para birimine göre (Euro, Yen, Pound, Kanada Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı) yüzde 8,3 daha değerli olduğunu gösterir.  ABD ekonomisinin başta enflasyon olmak üzere birçok sıkıntıyla karş

Negatif Faiz Her Yerde Var

Resim
‘Çoğu ülkede negatif faiz var bizdeki durumu niçin eleştiriyorsunuz?’ Son dönemde en çok gündeme getirilen itirazların başında bu geliyor. Gerçekten de ABD ve Avrupa Merkez Bankaları enflasyonun oldukça altında faiz uyguluyorlar. Aşağıdaki tablo başlıca gelişmiş ülkelerdeki enflasyon ve faiz oranlarını ve Türkiye’nin durumunu gösteriyor (kaynak: www.tradingeconomics.com , https://www.cbrates.com/ ) Her ne kadar ABD Merkez Bankası Fed ve Birleşik Krallık Merkez Bankası BOE faiz artırımına başlamış olsalar da merkez bankası faizi hala enflasyonun oldukça altında bulunuyor. ABD’de de Avrupa’da da günümüzdeki enflasyonun altında hem talep hem de maliyet enflasyonu var. Bu çerçevede son dönemde en önemli etki enerji fiyatlarındaki artışlardan kaynaklanıyor. Bu artışlar ister istemez üretim maliyetlerini yükseltiyor ve sonunda fiyatlara yansıyarak enflasyona neden oluyor. Buna ek olarak pandemi ve sonrasında Rusya – Ukrayna savaşının yarattığı sıkıntılar, tedarik zinciri bozulması gibi neden

Borçlarda Son Durum

Resim
Mayıs 2022 itibarıyla kamu kesiminin en önemli parçası olan merkezi yönetimin toplam borç stoku 3,4 trilyon liraya yaklaşmış bulunuyor (iç borç stoku 1,6 trilyon lira, dış borç stoku 110 milyar dolar ya da 1,8 trilyon lira.) 2022 yılının ilk çeyrek sonuçlarına göre Türkiye’nin toplam dış borç stoku 451, 2 milyar dolara yükselmiş görünüyor. Aşağıdaki tablo borç stokunun ve borç yükünün (borç stoku / GSYH) son durumunu gösteriyor (veriler için kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kamu Borç Yönetimi Raporu, Haziran 2022. 2022 yılına ilişkin GSYH tutarları tahmindir.) Tabloda dikkat çeken noktaları sıralayalım: (1) Merkezi yönetim iç borç stoku 2020 yılında pandemi etkisiyle yaşanan büyük artıştan sonra daha yavaş artıyor görünse de 2022 yılının ilk beş ayındaki tempo sürerse yıllık artış yeniden ciddi düzeye yükselecek. (2) Merkezi yönetim dış borç stokunun artış hızı iç borç stokunun artış hızına göre çok daha temkinli bir ivme içinde görünüyor. (3) Dış borç stoku içinde en hızlı artan

Özdeyişler 4

"Yaşam değişir, insanlar da değişir. Eğer yaşam değiştiği halde insanlar değişmiyorsa orada gelişme sağlanamaz. Türkiye, bugüne kadar değişime gösterdiği dirençle inanılmayacak kadar zaman yitirdi." “Bir ülkede sürekli irrasyonel kararlar alınıyorsa irrasyonellik istikrar kazanmış olur ve insanlar kendilerini bu duruma uyarlamaya çalışırlar. Buna irrasyonelliği rasyonalize etme eylemi diyebiliriz.” “Türkiye'de sermayeyi temsil edenlerin çoğu aslında burjuva değil büyük esnaftır. Emeği temsil eden işçilerin çoğu da sendikasız çalışan konumundadır. Yanlışlara başkaldırılamamasının temelinde bu gerçekler yatar.” “Faizi düşürerek enflasyon çözülebilseydi Türkiye dünyanın en düşük enflasyonuna sahip ülkesi olurdu.” “Bugüne kadar açıklanan her reform paketi reform umudunun biraz daha azalmasına yol açtı.” “Yapısal reformların yapılmamasından daha kötüsü, yapılıyormuş havası yaratılmasıdır.” “Bir insan büyürken bilgisini, kültürünü, görgüsünü artırırsa kaliteli insan