Ekonomik Gücün El Değiştirmesi


Aşağıda iki grafik sunuyorum. İlki ekonomi tarihçisi Angus Maddison’un hesaplamalarına göre 1500 yılından 2050 yılına giderken kıtaların ekonomik güçlerindeki değişimi gösteriyor. İkincisi ise UNDP’nin 2013 yılı İnsani Gelişme Raporunun ana teması olan güneyin yükselişini ortaya koyuyor.

İlk grafikte 1500’lü yıllarda Asya kıtasının öteki kıtalara açık ara üstünlüğü hemen göze çarpıyor. Onu Avrupa kıtası izliyor, Amerika kıtası ise o yıllarda Afrika’nın bile gerisinde görünüyor (değerler için bkz: http://www.ggdc.net/MADDISON/oriindex.htm.)

1900’lerin başlarında görünüm değişiyor. Bu kez Amerika kıtası öne geçmiş, Avrupa yükselmiş, Asya kıtası ise gerilemiş durumda.

1970’lerde Amerika’daki yükselişe karşılık Avrupa kıtasının gerilemesi söz konusu olmuş.

2009 yılı güçlerin yer değiştirmesi, açısından adeta bir kırılma noktası gibi görünüyor. Amerika, Avrupa ve Asya’nın ekonomik güçleri eşitlenmiş.

Bu eğilimin sürmesi halinde 2050 yılında Asya kıtası küresel sistemin en önemli gücü haline gelecek Avrupa hızla, Amerika ise daha yavaş ivme kaybedecek.

1500 yılından bu yana geçen 500 yılı aşkın sürede değişmeyen tek kıta Afrika. Tahminler Afrika’da değişimin şimdilerde başlayacağını gösteriyor.


İkinci grafik güney ile kuzeyin ekonomik güçlerinin dinamik bir analiz çerçevesinde karşılaştırılması esasına dayanıyor. Siyah çizgi kuzeyi (Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD) temsil ediyor. Mavi çizgi ise güneyi (Brezilya, Çin ve Hindistan) gösteriyor. (Grafik için bkz. http://hdr.undp.org/en/media/HDR2013_EN_Summary.pdf)


1800’lerde güney düşüş yaşarken kuzey sürekli bir çıkış içinde görülüyor. Kuzeyin çıkışı, güneyin ise düşüşü 1900’lerin ortalarında ters dönmeye başlıyor. 1900’lerin ikinci yarsından başlayarak kuzey düşüşe, güney ise çıkışa geçiyor. 2012 yılı kuzey ile güneyin ekonomik güç açısından eşitlendiği yılı ifade ediyor. Kırılma noktası da tam burası.

Eğer gelişmeler bugüne kadar olduğu gibi yani aynı eğilimle sürerse izleyen yıllarda güneyin kuzeyi geride bıraktığına tanıklık edeceğiz. 

Yorumlar

  1. Merhaba. Türkiye bu iki kutbun neresinde yer alacak sizce? ABD keşke bir an önce batsa da NATO, AB gibi oluşumlardan kurtulup egemenliğimizi tekrar kazansak! (Feriha G.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye iki kutuba da girememiş durumda. İlkine girmeye uğraşıyor ama almıyorlar. Alacakmış gibi yapıyorlar.

      Sil
  2. Hocam elinize sağlık. Hocam acaba "Şangay işbirliği örgütü" Avrupa Birliğine bir alternatif ola bilir mi? Bir de Güney Kıbrıs ın yakın dönemde euro yu terk etmesi olası mıdır? İlginiz için teşekkür ederim. Iyi akşamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Şangay işbirliği AB'ye rakip olmaktan çok bölgedeki ekonomik gücü birleştirerek haklarını daha üst düzeyde savunmayı hedefliyor görünüyor. Tek başına Çin'in yapacağı çıkışları bir işbirliği örgütünün yapması daha güçlü sonuçlar verebilir diye düşünüyorlar ve haklılar da.
      Güney Kıbrıs aslında kurtarılması kolay bir ekonomi. Ama kim kurtaracak? Yunanistan deseniz kendini kurtarmaya çalışıyor. Ben Euro dışına çıkacaklarını düşünmüyorum. Güney Kıbrıs'ın tek başına ayakta durması mümkün değil.

      Sil
  3. üretimde kas gücüne ve çalışmaya baksak afrikalılar her türlü yener.
    kölelik ve petrolü çıkarsak bu grafik ters dönerdi.
    güneş enerjili makineler etrafı sardığında afrikanın önüne geçmek zor olacak.

    YanıtlaSil
  4. 2050 yılında hızla ivme kaybeden Avrupa gibi görünüyor grafikte hocam, sanırım karışıklık olmuş.

    Yazılarınız için teşekkür ederiz. Büyük faydası dokunuyor bizlere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür benden, karışıklığı düzelttim.

      Sil
  5. Orhan İÇEN25 Mart 2013 00:03

    Kırılmalar Matbaanın XV yüzyılda avrupada gelişmesi. İnternetin XX yüzyılda icadı Bilginin hızla yayılması Ekonomik gelişmişlik bayrak yarışı gibi elden ele bilginin ilerlemesiyle mi Yoksa avrupada sanayi devrimiyle ölümüne çalıştırılan insanların şimdilerde asya da karın tokluğuna çalıştırılarak insanların sırtından mı sağlanıyor Birilerinin tüketmesi için birilerinin tükenmesi mi gerekiyor? Gelişmişliğimiz ne kadar fazla tükettiğimizle ölçüyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çeşitli yorumlar yapılabilir. Bu söyledikleriniz de perde arkasındaki gerçeğin önemli bir parçasını oluşturuyor tabii.

      Sil
  6. Hocam Çin, Hindistan ve Brezilya'da geçen yıl büyümede yavaşlama görüyoruz. İlk çeyrek rakamları gelmedi ama bu yöndeki görüşleriniz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet doğru. Bu hızlı büyüme sürekli sağlanabilecek bir şey değil. Özellikle Brezilya'da bir düşüş görülebilir.

      Sil
  7. Hocam çok farklı bir alanda çok sade ve güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. OECD'nin ''2060'a Bakarken: Uzun Vadeli Küresel Büyüme Beklentileri'' raporunda Türkiye' nin 2011-2060 arası dönemde ortalama büyüme hızında Dünya da 7. sırada olacağı ve ABD, Almanya, Fransa gibi ülkeleri geride bırakacağı ve geleceğin güçlü ülkelerinden olacağı yer alıyor. Gerçekten mümkün mü, yoksa biz yabancılar kadar farkında değilmiyiz durumun. İyi çalışmalar hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye hızlı büyüyor ama Çin gibi sürekli hızlı büyüyemiyor. İki yıl ortalama % 8,5 büyüdükten son % 2,5'lara düşüyor. Hatta bazen eksiye bile düşüyor. Buna stop and go Ya da dur kalk modeli deniyor. Türkiye'nin dediğiniz gibi ilk ona girebilmesi için cari açık yaratmadan ortalama % 7 büyüyebilmesi gerekli. Bugünkü görünümle bu kolay görünmüyor.

      Sil
  8. Japonya gibi ekonomik bir güçten bahsedilmemesi garip değil mi Hocam? Onun dışında Türkiye, İran, İspanya, İsrail vs. belli miktar ekonomik güçleri olan ülkeler. Doğrudan olmasa da bir kutupa yakın oldukları için mi değerlendirme dışı gibi görünüyor grafiklerde acaba?
    (Hocam bir de teknolojiyi ne kadar kullanıyorsunuz?Tablet bilgisayar kullanmaya başladınız mı mesela?)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Japonya son 20 yılın kayıp vakası. O nedenle de buralara giremiyor. Türkiye ve diğerlerinin yer almaması lokomotif güçler arasında olmamalarından.
      Tablet bilgisayarı ilk çıktığı günden beri kullanıyorum.

      Sil
  9. grafiklere baktığımda aklıma pareto optimum durumu geldi. çünkü bir taraf kötüleşmeden diğer taraf iyi duruma gelemiyor ;)

    YanıtlaSil
  10. İki tarafın da yükselişe geçtiği bir model mümkün değil mi peki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer bunu bir pasta gibi düşünürsek ise bir tarafın daha çok yemesi için ötekinin daha az yemesi gerekiyor. İki tarafın da eşit olabilmesi için aynı kalitede ve büyüklükte iki pasta gerekiyor.

      Sil
    2. Teknoloji çok gelişse de pasta büyüse herkes daha çok yese hayat bayram olsa

      Sil
    3. Herkes daha çok yerse hayat bayram olmayabilir. Çevre sorunlarını düşünürsek. Düşünün 3 milyar Çinli ve Hindistanlının Avrupalı standardında yaşamaya başladığını. Buzdolapları, çamaşır makinaları, arabalar, klimalar vs. Çevreye zararın boyutunu düşünebiliyor musunuz?

      Sil
    4. Mevcut teknoloji ile değil hocam daha az tüketip daha çok 'yediren' teknolojilere ulaşıldığı durumu kastedip latife yaptım kendimce haddim olmayarak.
      Yine de o bahsettiğiniz makineleri kullanmaya gerek kalmadığı bir durumu düşünüyorum. Yoksa muhakkak ki birilerinin payı azalmadan diğerleri payını arttıramaz.

      Sil
    5. Evet aslında o yönde çok fazla çalışma yapılıyor. Yani daha az enerji tüketen kendi kirini ya da atığını kendi yokeden makineler vs. Belki de çok daha fazla sayıda insanın çok daha az kirleteceği bir dünya var gelecekte.

      Sil
  11. Hocam size bir sorum var ancak bu konuyla ilgili değil onun için öncelikle özür dilerim ..
    Türkiye'de 2012 aralık ayında açıklanan enflasyon oranı 6,2 bu Türkiye'nin cumhuriyet tarihinde en düşük enflasyon oranı ama Türkiye dünyada en yüksek enflasyona sahip 10 ülkeden biri bunun sebebi nedir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'den kötü 9 ülke daha var demek başka bir şey değil.

      Sil
    2. Bazen bizim atletler ya da yüzücüler Türkiye rekoru kırdığı halde yarışmayı sonlarda bitirir ya onun gibi bir şey.
      Türk milleti enflasyonu pek ciddiye almıyor. Bizim için daha önemli olan hızlı büyüme. Hızlı büyüme yüksek enflasyona neden olsa da tercih hızlı büyümeden yana.

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    4. Şimdi bu soruyu bana bir hocam sordu bunu kendisine nasıl izah edebilirim nasıl iktisadi bir dile dökebilirim

      Sil
    5. Bu şekilde sormamıştır suha ya:) Öyleyse de bizim en iyimiz diğerlerinin ortalamasından daha iyi değilmiş demekki dersin.
      İlla yazılı birşeyler istiyorsa da son on yılın enflasyon oranını çıkar. Bir grafik yap. Bir de Türkiye'den daha düşük ama nispeten yakın enflasyonu olan bir kaç ülkeyi çıkar onları da aynı şekilde analiz et sonuç ortada.

      Sil
    6. teşekkürler peki bizim ülkemize yakın enflasyon hangi ülkelerde var

      Sil
    7. araştır biraz süha.

      http://www.tradingeconomics.com/country-list/inflation-rate

      Sil
  12. Hocam yazınız için çok teşekkürler. Ekonominin ve ekonomik aktörlerin gidişatı hareketi yönünde çok güzel bir analiz. Sanırım orta gelir tuzağına düşmüş ülkeler sınıfına girdik bizde sizinde yukarda belirttiğiniz gibi. Yüksek büyümeyi ancak enflasyon ve cari açık konularında taviz vererek sağlayabiliyoruz. AR-GE,altyapı yatırımları,eğitim yatırımları tamamlanmadan bir ilerki noktaya ilerlememiz zor gözüküyor. Yurtdışı kaynaklar ve ithal teknoloji ile sanırım kişi başı 10.000 dolara geldik. Bundan sonra iç kaynaklar devreye girmeli.

    YanıtlaSil
  13. Sayın Hocam birinci grafik 1500 lerden başlıyor. yanılmıyorsam o zamanda dünyadaki en güçlü ekonomilerden birisi Osmanlı ekonomisidir. Malum topraklarının büyükçe bir bölümüde Avrupa kıtasındadır. Ayrıca kuzey Afrikada da geniş bir egemenlik alanı var. Ne dersiniz 1500 lü yılların dünya ekonomisinin avrupa ve afrika ayağının çoğunu Osmanlı karşılıyor olmasın ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanmam. Çünkü Maddison'un hesaplarında Türkiye de (o zaman Osmanlı olarak) var. Osmanlı'nın gücü ekonomik olmaktan çok askeri güç idi.

      Sil
  14. Bu güzel yazı için öncelikle size teşkkür ederiz. Bunun Türkiye versyonunuda yapmak lazım sanırım. Benim şu anda yetkinliğm yok. Siz yapabilirsiniz Hocam. Cemaatler ve parti yandaşları tarafından kazanılan ihaleler falan da olabilir ayrıntılarda. Saygılar Hocam.

    YanıtlaSil
  15. Hocam yazı için teşekkür ederiz. İktisat teorisinde ''yansıma etkileri'' diye bir kavram var ve bununla bağlatılı olarak ''ABD öksürürse diğer ülkeler zatürre olur'' diye dünya ekonomisinin mevcut yapısını anlatan geçerli bir söz varken ortada 35 yıllık bir sürede yukarıdaki grafiklerde öngörülen dönüşüm mümkün müdür sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olay 35 yıllık gibi görünse de aslında neredeyse 100 yıllık bir dönüşüm söz konusu. Önceki dönüşümler de böyle olmuş görünüyor.
      Açık söylemek gerekirse ben böyle bir dönüşüme dünyanın pek dayanabileceğini sanmıyorum. Çin ve Hindistan'ın Amerikalı veya Avrupalı standardına ulaştıklarında buzdolabı, çamaşır makinesi, deterjan, klima, araba vb kullanımındaki artışın çevre etkisini düşünemiyorum bile.

      Sil
    2. "ekonomik gücün el değiştirmesi" cümlesi yerine, "ekonomik gücün yer değiştirmesi" cümlesi daha mı doğru?. Örneğin, ABD de kapatılan fabrika veya açılması planlan yeni fabrikanın, Çin de açılması. Burada ABD de yaratılacak katma değerin Çin'e taşınması sözkonusu. Peki bu işte ABD nin kaybı mı var?
      Taşımasa ne olurdu? Yer değişse bile ABD yatırımcısının gücü azalmaz.Diye düşünüyorum...(Ekonomist olmadığımı söylemeliyim)

      Sil
    3. Ekonomik gücün yer değiştirmesi önce askeri gücün sonra da ekonomik gücün el değiştirmesine sebep olur.

      Sil
    4. asında yer değiştirmesi derken, hangi tabir kullanılır bilmiyorum, haksahibi değişmeden, sadece işletmenin yer değiştirmesini kastediyorum. şöyle bir çalışma var mı bilmiyorum; ABD vatandaşlarının dünya ekonomisindeki payı, kazancı (ülke içi dahil) ne idi, şimdiki payı, kazancı ne oldu? Kazançta bir azalma olmadıysa, hatta artma olduysa varsın Çin'de kurulsun. Güç el değiştirmemiş olur, sadece kazanç artık kendi ülkesinde daha azdır.

      Sil
    5. Söylediğiniz doğru yer değiştirme mi doğru el değiştirme mi tartışmalı. Belki el değiştirmenin daha çok kişi ya da şirketlerle ilgili kullanılması yer değiştirmenin ise ülkelerle ekonomilerle ilgili kullanılması daha doğru olabilir. Çünkü Çin'deki bazı üretim birimlerinin sermayesi yabancılara (Amerikalılara veya Avrupalılara) ait.
      Buna klarşılık ABD ve Avrupa'nın dünya GSYH'sından aldığı pay azalırken BRIC ülkelerinin bu pastadan aldığı pay artıyor. Pasta da her yıl büyüyor ve sanki herkesin payı artıyor gibi görünse de BRIC ülkelerinin payı daha fazla artıyor. Yani herşey sabit oranlı değil.

      Sil
  16. Hocam krizlerin nasıl meydana geldiğini ve bu süreç hakkında bilgi edinmek ayrıca iktisat tarihini öğrenmek istiyorum önerebileceğiniz kitaplar var mıdır? Şimdiden müteşekkirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Carmen Reinhart ve Kenneth Rogoff'un Türkçeye de çevrilmiş olan kitabı var: Bu Defa Farklı (Finansal Çılgınlığın 800 Yıllık Tarihi)

      Sil
  17. hocam hızınıza yetişemiyoruz :) saygılar.

    YanıtlaSil
  18. bir de cnbc e de de yazıyorsunuz ben rss den takip ediyorum genelde yazıları. lakin cnbc e nin rss düzeni çok düzensiz.

    mesela yazarlara göre/ haberlere göre rss alt başlıkları olsa?

    eğer imkanınız varsa bunu ilgililere iletmeniz mümkün müdür hocam.

    mesela bu siteyi rss ile rahatlıkla takip etmek mümkün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu akşamüstü cnbce.com yetkilileriyle konuşacağım.

      Sil
    2. Biraz önce bu sorunu arkadaşlara ilettim. Programcıya iletecekler.

      Sil
    3. Sizin kadar işini özveri ve saygıyla yapan birisi bulmak zor. Saygılar hocam.

      Sil
  19. Hocam geçmişte blogunuzda yazmış olduğunuz TCMB faiz koridorları, gecelik faiz ne anlama geldiğini niçin bankalara borç verdiğini poltika faizinin ne anlama geldiği hakkında yazınız mevcut mudur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu blogdaki şu iki yazıma bir göz atabilirsiniz:

      http://www.mahfiegilmez.com/2013/01/tcmbnin-son-kararlar-ne-anlama-geliyor.html

      http://www.mahfiegilmez.com/2012/09/guncel-para-politikas.html

      Sil
  20. Hocam son ppk kararlarını tartışan bir yazı yazmanız mümkün mü? faiz koridoru üst sınırı niye aşağı çekildi?saygılar f.i.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda Arda Tunca'nın analizi çok iyi anlatıyor durumu. Benim ilave bir şey yazmama pek gerek kalmadı.
      http://ardatunca.blogspot.com/2013/03/para-politikasnn-etkinligi-26-mart.html?m=1

      Sil
    2. Düzenli olarak takip edeceğimiz bir blog daha oldu gibi.Teşekkür ederim Hocam. İyi çalışmalar f.i.

      Sil
  21. Vergi müfettişi olarak kimya,biyoloji,mühendis fen-edebiyat fakültelerini alacaklarmış..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğitim öyle bir noktaya geldi ki inşaat mühendisi olarak işletmeci, tıp doktoru yerine sosyoloji doktoru alınırsa şaşırmam.

      Sil
    2. eminim nezaketinizdn daha açık eleştrmiyorsunuz ama sınvın ösymye yaptırlması da ayrı bir skandal.En köklü teftiş kurlunu getirdkleri nokta üzücü gerçkten. Geç oldu ama MTK müfettişleri ve hesap uzmnları da dönüp kendilerine bkmaya başlmışlar nihayet.

      Sil
    3. Geçen sene iktisat ekonomi vb bitirenler meteoroloji de çalışacak diye bir şeyler söyleniyordu. Tasarı yasalaştı mı bilmiyorum ama böyle liberalleşme böyle gidişat ile iktisatçılar pek aç kalmayacağa benziyor. Misal hastaneler avm gibi olacak ve başlarında yine iktisatçılar olacak.

      Sil
    4. Her konuyu hafife ala ala her şeyi hafiflettik ne yazık ki. Toplumda öylesine bir boş vermişlik havası egemen oldu ki olayı anlattığınız arkadaşınız e ne olmuş ne güzel işte diyebiliyor.

      Sil
  22. Hocam,
    Bu tespitleriniz cok dogru, fakat bu anlattiklarinizin disinda bir takim faktorler de var.

    Mesela Amerika'nin elinde muthis bir askeri guc var.

    Bolgede hala cozulmemis sorunlar var. Cin ve Japonyanin arasindaki surturme, Gunye Kore - Kuzey Kore problemi, Tayvan - Cin problemi.
    Butun bunlar Amerikanin isine gelen, Cinin onunu kesebilecegi problemler degil mi?

    Cin'deki kalkinma ucuz is gucune dayali bir kalkinma. Katma degeri yuksek urunleri gene Amerika ve Avrupa sirketleri uretmiyor mu?

    Cindeki bir cocuk uygulamasi belli bir sure sonra nufusun yaslanmasina yol acacak.

    Japonya'da nufusun yaslanmasi olayi simdilerden gorunuyor.

    Asyadaki en onemli ulkelerden Guney Kore, Japonya ve Tayvan Amerikanin en iyi muttefiklerinden.

    -- Amerikadan sizi takip eden okurunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız bu tespitlerin hepsi doğru. Ne var ki Çin artık katma değeri yüksek ürünleri kendi başına üretmeye başladı. Bir süre sonra elektronik tümüyle uzakdoğuya kayacak gibi görünüyor.
      Yani bugün geçerli görünen veriler yarın geçerliliğini yitirebiliyor. İngiltere'yi düşünün. 20. yüzyıla girerken üzerinde güneş batmayan bir imparatorluktu. Dünyadaki buluşların yüzde 90'ı İngiltere'de yapılıyordu. Şimdi İngiltere ilk beş ekonomi arasında bile değil.

      Sil
  23. hocam size bir sorum var insani kalkınma raporu ile kondratieff dalgalanmaları ilişkilendire bilir miyiz? cevabınız için simdiden tesekkürler..

    YanıtlaSil
  24. Alıntı: "1970’lerde Amerika’daki gerilmeye karşılık Avrupa kıtasının yükselişi söz konusu olmuş." Sanırım şunu yazmak istediniz hocam: "1970’lerde Amerika’daki yükselmeye karşılık Avrupa kıtasının gerilemesi söz konusu olmuş."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ters yazılmış, düzelttim, teşekkürler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi