Merkez Bankasının Yaptıkları ve Yapmadıkları


2016 Yılının Özeti
Türk Lirası 2016 yılında Dolara karşı rekor değer kayıpları yaşadı. Bu ortam oluşurken Merkez Bankası ne yaptı? 2016 yılı süresince 7 kez gecelik borç verme faizini indirdi (yüzde 10,50’den yüzde 8,25’e kadar.) Dolardaki hızlı yükseliş karşısında Kasım ayında bir kez faiz artırdı (gecelik borç verme faizini yüzde 8,25’den 8,50’ye, haftalık repo faizini yüzde 7,50’den 8,00’a çıkardı.)

Aşağıdaki grafik 2016 yılında Merkez Bankası’nın izlediği faiz politikasını ve USD / TL kurunun gelişimini ortaya koyuyor. Grafikte mavi çizgi Merkez Bankası’nın haftalık repo ihalesiyle borç verme faizini (politika faizi), siyah çizgi Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizini, kırmızı USD/TL kurunu gösteriyor.


Grafikten görüleceği gibi Merkez Bankası, Mart ayından başlayarak Eylül ayına kadar gecelik borç verme faizini indirmeye devam etmiş. Oysa USD/TL kuru Ağustos ayından itibaren yükselişini hızlandırmış. Dikey çizgilerden mavi, kırıklı olanı Merkez Bankası’nın kurdaki artışı frenlemek için faiz artışı yaptığı tarihi işaret ediyor. Bu artış sonrasında kurda biraz durulma olduğu görülüyor. Dikey gri, noktalı çizgi ise Merkez Bankası’nın faiz artırması gereken tarihi işaret ediyor. Bu aradaki dönem para politikasının en önemli aracı olan faizin kullanılmadığı ve o nedenle USD/TL kurunun hızla arttığı dönemdir. Merkez Bankası, aslında para politikasının en etkin aracı olan faizi kullanamayınca USD/TL kuru da almış başını gitmiştir.

Kurun bu denli hızlı yükselişi her şeyin denetimden çıktığı algısıyla paniğe yol açınca Merkez Bankası Kasım ayında zorunlu olarak faizi artırmış ve bu yolla kuru frenlemeye yönelmiştir. Bu müdahalenin yeterince net bir etki yaratamamasının üç nedeni var: (1) Müdahale geç kalmış bir müdahaledir. Geç kalmış her müdahalede olduğu gibi bunda etki kaybı söz konusu olmuştur. (2) Faiz artışı daha yapılmadan faiz aleyhinde söylemler yükseltilmiş, artıştan sonra da bu artışın kerhen yapıldığı izlenimi verilmiştir. Kerhen yapılan hiçbir iş beklenen sonucu vermez. (3) Büyüme oranı düşük, işsizliği, enflasyonu, cari açığı ve dış finansman bağımlılığı yüksek bir ekonomide faiz artışı mutlaka başka araçlarla desteklenmek zorundadır. Aksi takdirde bu hamle sadece süre kazandırır. Gerçek sorunları çözmeye yönelik önlemler alınmadıkça faiz artışı geçici ve sınırlı etki yaratır. 
  
Merkez Bankası Aralık toplantısında faizlerde değişiklik yapmayınca Türkiye 2017 yılına bu görünümle girdi.

2017 Yılının İlk İki Haftasında Yaşananlar
2017 yılı Anayasa değişikliğinin TBMM’ne sunulması ve başkanlık tartışmalarıyla başladı. Ekonominin her alanda ivme kaybı yaşadığı bir ortamda bu tartışmalar gündeme yeni bir yük olarak oturdu.

Merkez Bankası faiz artırmak yerine 10 Ocak günü döviz zorunlu karşılıklarda 0,50 puan indirim yaparak piyasaya daha fazla döviz likiditesi bırakmayı ve bankalararası borçlanmaya 22 milyar TL’lik limit getirerek TL likiditeyi sıkıştırmak yoluyla döviz talebini daraltmayı tercih etmiş bulunuyor. Ne var ki bu adımlar piyasa tarafından güçlü bir yaklaşım olarak algılanmayınca başlangıçta gerilemeye başlayan USD / TL kuru kısa süre sonra tekrar artmaya yöneldi.

Aşağıdaki grafik sol eksende Merkez Bankası faizleriyle (mavi ve siyah düz çizgiler) sağ eksende USD / TL kurunun (kırmızı) 2017 yılının ilk 13 günündeki durumunu gösteriyor. 


Merkez Bankası 12 Ocak günü bu kez haftalık repo ihalesini iptal ettiğini açıkladı. Bu, Merkez Bankası’nın bankalara daha az TL likiditesi vereceği ve bunu da daha pahalı vereceği anlamına geliyor. Bankalar haftalık repo ihalesi açılmaması nedeniyle Merkez Bankası’ndan kullanacakları kaynağı ya gecelik borçlanma imkânını ya da geç likidite penceresi imkânını kullanarak alabilecekler. Gecelik borç alma imkânının faizi yüzde 8,50, geç likidite penceresi imkânından borçlanmanın faizi ise yüzde 10. Bu durumda Merkez Bankası’ndan yüzde 8,00 repo faiziyle borçlanıp döviz alabilen bankalar için bu borçlanmanın maliyeti yüzde 8,50 veya yüzde 10,00’a yükselmiş oluyor. Özetle Merkez Bankası bir anlamda örtülü faiz artırımı yapmış oldu. Bu durumun oluştuğu kırılma noktasını grafikte dikey siyah kırıklı çizgiyle gösteriyorum. Bu örtülü faiz artırımına USD Endeksindeki gerileme de eklenince USD / TL kuru 3,76 düzeyine gerilemiş oldu.

Merkez Bankası 13 Ocak günü de haftalık repo ihalesi açmayacağını açıkladı. Böylece örtülü faiz artırımı uygulamasını sürdüreceğini gösterdi. Buna karşılık USD / TL kuru gerilemek bir yana 3,80’in üzerine çıktı. Bu açıklamadan sonuç alamayan Merkez Bankası öğleden sonra bankalararası para piyasasında borçlanma limitini 22 milyar TL’den 11 milyar TL’ye düşürdü. Bu adımın ardından USD / TL kuru 3,75 düzeyine geriledi. Bu adımla Merkez Bankası TL likiditeyi iyice sıkıştırarak bankaları limitsiz kullanılabilen geç likidite penceresinin yüzde 10 faizli borç imkânını kullanmaya yönlendirmiş oldu. Sonuçta örtülü faiz artırımı bir adım daha ileri götürülerek bankaların Merkez Bankası’ndan borçlanmasının maliyeti yüzde 10 düzeyine yaklaştırılmış oldu.  

Yapılanları özetleyelim:
- Döviz zorunlu karşılıklarında 0,50 puan indirim yapıldı. Bu yolla bankalara 1,5 milyar dolarlık ek döviz imkânı sağlandı.
- Bankalararası para piyasasında borçlanmaya önce 22 milyar TL’lik limit getirildi, sonra bu limit 11 milyar TL’ye düşürüldü. Böylece bankaların TL likiditesi açısından sıkışmaları sağlandı.
- Bankaların, Merkez Bankasından yüzde 8 faizle borçlandıkları haftalık repo ihaleleri peş peşe iptal edildi. Böylece bankalar, yüzde 8,50 faizle gecelik borçlanmaya ve yüzde 10 faizle geç likidite penceresinden borçlanmaya zorunlu kılındı.

Böylece literatüre birçok alanda çeşitli illüzyon kavramlarını hediye etmiş olan Türkiye, bu kez de faiz illüzyonu yoluyla gerçekte artırılmış ama görünürde değişmemiş bir faiz artışını dünyaya lanse etmiş oldu. 

Yorumlar

  1. yazı gayet güzel olmuş, teşekkür ederiz yazı için,,,,hocam bence ilk toplantısında faiz artıracak, hatta süpriz yaparak toplantıyı erkene de alabilir, yoksa hiç bir iandırıcılığı kalmayacak.,çünkü bütün toplantılarında enflasyon görünümüne göre hareket edileceğini duyururdu, enflasyon da yüksek geldiğine göre, ilk toplantısında faiz artıracaktır, yoksa piyasada hiç bir güvenirliği kalmaz..ben süpriz bekliyorum hatta,,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anayasa görüşmeleri bitmede biraz zor ama tabi önümüzdeki piyasa gelişmelerine bağlı biraz da.

      Sil
  2. Elinize saglik hocam

    YanıtlaSil
  3. Dövizdeki gelişmenin borsaya bir etkisi yok gibi hocam yoksa bu etki kıstlanıyor mu? Bir de dövizdeki bugünkü hızlı deger kaybını nasıl değerlendiriyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dövizden çıkan borsaya girmiş olabilir. Çünkü döviz çıkabileceği zirveye çıktı, borsa ise hala ucuz.

      Sil
    2. Hocamsadece merakimdan soracagim sorumu mantiksizda bulabilirsiniz dovizden cikan borsaya girmis olabilir dediniz boyle bir ortak hareket ayni anda nasil verilebilir
      Teşekkürler

      Sil
  4. Teşekkür ederiz hocam. En son yazınızla bu yazınızın birleşimi evrensel kümeyi veriyor.

    YanıtlaSil
  5. Hocam M.B'nı eleştiriyoruz ama en doğrusunu yapmıyorlarmı zaten faizleri arttırmayarak? Çok anlamıyorum bu işlerden sadece şunu soracağım yabancı birisi bugün 4tl den milyon dolar getirirse ülkeye ve faizlerde %12 ye çekilirse bu adam 1 sene parasını burada tutup %12 faiz + dolar yıl sonu 3.5 olursa daha fazla dolar olarak $1,15M geriye götürdüğünde kimin cebinden parasını almış oluyor? Devletinmi vatandaşınmı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin ithalat maliyetlerini ne yapacağız? Kur arttıkça ithal edilen doğal gaz, petrol, makine teçhizat, hammadde fiyatları da artıyor ve bu artışlar enflasyon olarak bize yükleniyor. Borçlu olan iş adamları ne olacak? 1 milyon dolar dış borcu var. Eskiden 3 milyon TL'ye bu parayı alırken şimdi 4 milyon TL'ye alacak. Ya devletin dış borçları? 100 milyar dolar dış borcu var devletin. Bunun TL karşılığı 300 milyar dolarken 400 milyar dolara yükseliyor.
      Siz meseleye sadece buraya borç veren yabancı gözüyle bakıyorsunuz. Hiç merak etmeyin onlar bu tür gelişmeleri görünce parayı alıp gidiyor ve tekrar geldiklerinde farkını alıyorlar.

      Sil
    2. Dolarin kalici olarak 10% artisi 1% enflasyon yapiyor. Yuksek faizle hem yatirim ortami ortadan kalkiyor, hem de gelen para dondugu zaman enflasyonun feristahi oluyor. Bir borcun TL karsiligi nasil milyar dolar artiyor o da ayri bir konu tabi, derin yorum ben cozemedim.

      Sil
    3. Dolar değerlendiği zaman,100 milyar dolar kamu borcunun TL olarak karşılığının artacağı anlatılırken yazılan sırasıyla 300 ve 400 milyar TL yanlışlıkla dolar yazılmış. Kolayca anlaşılabilecek bu yazım hatası açıklamanın değerini azaltmıyor.

      Sil
    4. Benim de kafama takılan bir soruydu bu. Soru için de cevap için de teşekkürler. Çıkardığım sonuç şu: faiz artırmayla benim cebimden çalınacak para, dövizin artışıyla çalınacak paradan küçüktür (gelirimin TL olduğunu varsayıyoruz).. Doğru mu anlamışım?

      Sil
    5. Hocam yazı için çok teşekkürler.
      Bununla birlikte bir üstteki yorumunuzda 100 milyar dolar dış borç 300 milyar dolardan 400 milyar dolara çıktı demişsiniz. Gözden kaçmış küçük bir kelime yanlışı. Önemli değil lâkin yorumların tamamını okumayan arkadaşlar anlamakta güçlük çekebilir.
      Saygılar

      Sil
    6. Evet 300 ve 400 milyar TL olacaktı yanlışlıkla Dolar yazmışım.

      Sil
    7. Bunlar her seyi dolar ile gormekten kaynaklaniyor. Dolar ile hic alakasi olmayan seyleri, dolara secirip karsilastirma yapmak gibi mesela. Ulkenin gecmis ekonomi politikalarinin sonucudur. 6 sifirli TL zamanlarinin. Zamanla gecmesini umuyorum.

      Gene 'dolar artti her seyin fiyati artacak' korkusu da ayni sekilde gecmis ekonomi politikalarinin yarattigi korku. Tabi ki arttiriyor, ancak bu iliski 1-1 bir iliski degil, 10-1 bir iliski. Yani mal satacaklariniz size gore 10 kat "zenginlesirken", siz aslinda 1 kat "fakirlesmis" oluyorsunuz. 10 kat zengin olanlar sizin mallarinizi aliyor, siz uretiyorsunuz, para kazaniyorsunuz, daha sonra kendinizi "zengilestirip" onlari "fakirlestirme" luksunuz oluyor. Bunu yapmazsaniz, faizle, politikayla bilmem ne ile "zengilesip" sonra kole olurusunuz. TC ekonomi tarihi bunun ornekleri ile dolu.

      Sil
    8. Yabancının ülkeye gelip parasıyla para kazanıyor olmasını bu kadar yadırgamayın. Ekonominin dönmesi için $ lazım ve bu $ları ihracat kanalıyla malesef yeterince getiremiyoruz. Dışarıdan getirilen $ ülkenin dışarı ödemesi gereken $'dan çok daha az olunca da ekonomi sıcak paraya bağlı duruma geliyor. Hal böyleyken sıcak paranın ülkeye girmesini engellemek kurların yükselmesine neden olabilir. TL faizleri düşürerek ya da düşük tutarak buna çözüm bulamazsınız, yatırımları da arttıramazsınız. Asıl yapılması gereken katma değeri yüksek ürünleri çok daha fazla ihrac etmemizi sağlayacak yapısal reformlardır ve reformlar sonuç verene kadar da sıcak paranın kaçmamasını sağlamaktır. Ülkeye ihracat sayesinde yeterince para akışı olursa, sıcak para getiren adamlar zaten kendiliğinden istenmeyen adam olacak. Ancak her şeyin zamanı var. Faizleri şu an düşük tutmaya çalışmak zannedildiği gibi yatırımları arttırmayacaktır, aksine belirsizlik ve kurdaki oynaklık nedeniyle yerli yatırımcı bile parasını dövizde tutup ortamın sakinleşmesini beklemeye geçebilir. Sonuçta $da parasını tutanlar son 1 yılda %25'ten fazla kar etti: risksiz, parmağını bile oynatmadan.

      Sil
    9. sersery, ulkeye parasini getirene kimsenin lafi yok zaten. Getiren getirsin. Bu para farkli yollarla gelebilir. Mesela ulkeye gelip burada is yapmak icin, istihdam saglamak icin gelebilir. Bir hafta yoklayip donebilir. Kur artar, azalir, dalgali kurun sigorta etkisi hali hazirda var zaten.

      Dogru katma degerli uretim yapmak gerekiyor, buna da kimsenin itirazi yok. Bunun olmasi icin de sadece politika degisikligi yetmiyor, zira bugun izlenen politika yarin baska birisi tarafindan bozulabiliyor. Oncelikle 'istikrar'i saglayacak yapisal bir duzenlemeye yani, devletin isleyis biciminde degisiklige (yapisal reform diye suslu laf kullanmaya gerek yok, yapisal reform dediginiz budur), gidilmesi sarttir.

      Ancak bu degisiklikler zaten bir ulkenin dogasi geregi olur, surekli olacaktir. Ekonomi biliminin degil, siyaset biliminin konusuna giren bir durumdur. Devleti nasil isletirseniz isletin, eninde sonunda ekonominin temel isleyisi var. Birisi calismadan, uretmeden para kazaniyorsa, bu saglikli bir buyume getirmez. Bu bugun de gecerli, 100 sene once de gecerliydi, binlerce sene once de. Siz sadece 'faizi' yukseltip ulkeyi "zenginlestiremezsiniz". Tirnak icinde yaziyorum, cunku dolar yukselince fakirlestik lafini kullanmayacaksiniz. Kullaniyorsaniz dolar dustugu zaman da "sanal zenginlesme" demeyeceksiniz. Tutarlilik zekanin en temel gostergesidir.

      Devletin isleyis bicimi degisikligi, yani yapisal reformlara gelirsek. Devletin isleyis bicimini degistirmek para gerektirir. Ulkedeki statikonun kopugu alinmis bir denge oldugunu dusunurseniz, bunu iyiye goturebilecek her seyin size bir maliyeti olacaktir. Kazanc istiyorsaniz, yatirim yapacaksiniz. Yatirim icin sermayeye ihtiyaciniz olur. Yani 'para harcamadan' isleyis bicimini degistiremezsiniz, disaridan yardim almadan ya da 'borclanmdan' yapisal reform yapamazsiniz.

      Iste faiz burada onem kazaniyor. Faiz yuksekken, yani borclanma maliyetiniz fazla oldugu zaman devletin isleyis bicimini degistirme konusundaki esnekliginiz azaliyor. Kimse ekonomiyi batirmak ugruna isleyisi degisitrme macerasina girismiyor. Cunku degistirdiginiz seyin, sayet gercekten size kazandiracak bir yatirim ise, faydasini bir secim donemi icinde goremezsiniz. Milyonlarca calisani olan, milyarlik butceye sahip olan bir devleti, 1-2 sene icinde degistirmeniz mumkun degildir. Ancak faiz dusuk oldugu zaman yapilan degisiklikleri daha rahat yapabilirsiniz cunku gerceklestireceginiz borclanma yapacaginiz degisiklikler etkisini gosterene kadar 'halka hissettirilmeyebilir'.

      ABD ornegine bakin. Obamacare uygulandi, faiz dusuk, hatta olmadigi icin, inanilmaz kulfette bir sistem, denenebildi, basarisiz goruldu simdi vazgecilecek. Sayet ABD faizi yuksek olsa idi bu deneme ABD ekonomisinin bunca borc ile coktan iflasina sebep olmustu ancak hala 'ekonomisi duzelmis' denilebiliyor. Obamacare basarili da olabilirdi, ama bu deneme bir sonraki sosyal guvenlik reformunu daha akilli yapmalarini saglayacak. Neyin sayesinde? Dusuk faizin.

      Hasili, faiz yuksek ise disaridan yaptirim ve/veya yardim almadan ne devletin isleyis bicimini degistirebilirsiniz, ne yatirim yapilmasinin onunu acabilirsiniz, ne de ekonomiyi buyutebilirsiniz.

      Hali hazirda 8% olan bir faiz oranindan bahsediyoruz, sayet ekonomimiz bu faiz ile hala ilerleyemiyorsa halkin biraz bilincli olup kemer sIkmasi (en azindan daha az iPhone alabilmesi) gerekiyor ki 8%, sifirlara insin.

      Sil
  6. Hocam teşekkürler değerli yazınız için. Faiz arttırımı doğrudan bir emlak krizi yaratır. Ülke ekonomisi emlak-inşaat üzerinden döndüğü için tam anlamıyla bir ekonomik krize gireriz. Faiz artırmazlarsa dolar artmaya devam eder yüksek kur nedeniyle ekonomik krize gireriz. Bence artık yapacak bir şey kalmadı. Birisinin şahsi hırslarının bedelini hepimiz ödeyeceğiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zaman yapacak bir şey vardır.

      Sil
    2. Anaparasını ödeyemiyeceğımız günlere giderken isterse faiz sıfırlansın...

      Sil
  7. Hocam öte yandan borsa da yükseldi tüm bu gelişmelere rağmen. Yatırımcı nasıl bir okuma yapmış olmalı ki borsa bu seviyede bir yükseliş yaşadı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar 3,90'ı geçince sat dolarları aldığın parayla ucuz borsaya gir. Duble kazanç.

      Sil
  8. Merkez bankası Mart, Eylül arası neden bu kadar azimle faiz azalmış, bilinçli yapılmış gibi görünüyor. Kendilerini böyle referandum ve anayasa değişikliği görülen bir 2017'ye hazırlamak için ellerindeki koz mu biriktirdiler diyeceğim ama geç ve zoraki hamleler yaptıkları için bu senaryo geçerli değil gibi.

    Bu süreçte takip etmediğim için atlamış olabileceğim bir haber, beyan vs. olabilir tabi.

    Analizinize sağlık, çok da bu konuları takip etmezdik, eder oluyoruz maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      MB üzerinde inanılmaz bir siyasal baskı vardı hatırlarsanız faizi indirmesi için. Piyasa da bu baskıya uyunca bu durum çıktı ortaya.

      Sil
    2. Başbakan yardımcısı Mehmet ŞİMŞEK ''Merkez Bankası'nın eli kolu bağlı değildir.Geçmişte olduğu gibi gereken tedbirleri alıyor, alacak.Fiyat istikrarı temel önceliklerimizdendir'' dedi.
      Bağımsız! olan Merkez Bankasının adına karar karar vermek...

      Sil
  9. Hocam, MB nin bugün haftalık repo ihalesi açmaması ne anlama geliyor ve sizce doğru bir hamlemiydi? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Sayın Hocam, öncelikle zaman ayırarak bu şekildeki açıklamalarınız için her zamanki gibi teşekkürler. Bir önceki yazınızda da sormuştum. Bugünün kü yazınızda aynı konuyla doğrudan ilişkili olduğu için (yani spekülatif ataklar) şu birkaç gün içerisindeki ülkemiz iç piyasasında dolara olan bu kadar arz/taleple ilgili olarak piyasayı bilimsel tabanda analiz eden biri olarak;
    1) bu talebin hacmi ciddiye alınacak büyüklükte mi?
    2) Hangi kesim (kamu, özel ya da benzeri) tarafından alınıyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1) Bazen sığ piyasada az bir miktarla yapılabiliyor bu işler. Henüz veriler açıklanmadığı için boyutunu göremedim.
      2) Herkes, daha çok kur artışından korka açık pozisyonu olan reel kesim.

      Sil
  11. Merhaba Hocam,
    Yazılarınız için çok teşekkürler,
    Genelde Dolar kuru yükselirken(Yabancı yatırımcılar elindeki tl varlıkları dolara çeviriyor ve ülkeden Döviz çıkışı yaratılyorlar.) Borsa endeksinin düştüğü görülmesine rağmen, son günlerdeki kur artışına rağmen borsanın düşmemesi nasıl yorumlanabilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar 3,90'ı geçince sat dolarları aldığın parayla ucuz borsaya gir. Duble kazanç.

      Sil
    2. Hocam merhaba kur 3.76 altına iner mı yoksa direnç gösterip 3.80 leri zorlar mı ?

      Sil
    3. MB'nin bu faiz işinde nasıl devam edeceğine bağlı.

      Sil
  12. Mahfi Bey yazılarınızı ilgi ve bir sonrakini bekleme heyecanı ile bekliyoruz. Soyadınızın hakkını veriyorsunuz.
    Bugün dolardaki kısmi düşüş sizce neden kaynaklanıyor olabilir?
    Dış mihraklar tatile çıkmış olabilir mi? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Yazının yenilenmiş halinde bunu anlattım.

      Sil
  13. Merhaba Hocam, dolardaki bu yukselis Marshall Lerner kosulunu aklima getirdi. İhracatimizda artis neden olmuyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alıcılardan talep yok. Fiyat ne olursa olsun. Ama Avrupa toparlanmaya başladı gibi bundan sonra ihracat da artabilir.

      Sil
  14. Hocam merkez bankasının haftalık repo ihalesi açmaması ile kurların düşmesi arasında nasıl bir ilişki var ?
    Hocam ayrıca MB haftalık repo ihalesinde DİBS ini mi alıyor karşılığında TL vererek.

    YanıtlaSil
  15. Kurumların bağımsız olmasının devlet ve ekonomi işleyişi açısından ne kadar önemli olduğunu yaşayarak, acı çekerek öğreniyor olmamız(çoğunluk tarafından hala öğreniliyor olduğu söylenemiyor olsa da) ne kadar üzücü. Bir kişinin ağzından çıkacak direktiflere göre 80 milyon insanın kaderinin etkileniyor olması ve dahası bunun ilerisine de geçecek bir sistemin bunca dert arasında canla başla getiriliyor olmaya çalışılması en çok üzen kısım.
    Bilgi ve deneyimlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  16. Hocam dolar sizce nereye doğru gidiyor 4.60 seviyesini göreceğini öngörüyorum düşünceleriniz nelerdir.
    Ayrıca https://www.kredinotu.co sitesinin sahibiyim destekleriniz bizim için cok önemli.
    Hayırlı günler diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tahmin yapmıyorum. Siteniz ilginçmiş. Desteklerim. Tweet atın ben de rt edeyim mesela.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  17. Merhaba hocam, hatırladığım kadarıyla dolar uzun bir süre 2.2 TL civarında saliniyorken tayyip erdoğanın faizleri düşürelim söylemini neredeyse her TV ye çıktığın söylemesi ile yükselmeye başlamıştı ve merkez bankası o dönemden itibaren bağımsızlığını ve piyasanın güvenini yitirmeye başlamıştı. Bu faiz düşürme oranı ekonomi için bu kadar önemli ise neden bankalara baskı ile faiz indirmek yerine devlet destekli yatırımcı kredisi verilmiyor?

    Örneğin kredi faizi %10 olsun, devlet bu faizin %4 luk kısmını ustlense bu durumda faiz oranı yatırımcının kredisi için %6 olmuş olacak. Bu oran yatırımcı için çok iyi bir oran. Devlet TL bazında vereceği bu kredi desteğini karşılayabilecek güce sahip sonuçta.

    Ayrıca merkez bankasına ve bankalara baskıyı da önlemiş olur. Sonuçta enflasyonun olduğu bir ülkede kar amaçlı kurulmuş bankalar belirli oranın altında kredi verirse zarar ederler.

    Sartlari tutan her yatirimciya boyle bir destek saglanmasi bence Turkiye ekonomisine cok ciddi bir katki saglar. Zaten tum gelismis ulkeler bu tip destekleri yatirimcilara sagliyor. Boyle bir uygulama sizce Turkiye`de hayata gecirilebilir mi ve faydali olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman görev zararı doğar o daha büyük sıkıntı.
      Faiz yerine başka araçları kullanarak fazla yol alamayız. Ekonominin hakkını vermek gerekir. Faiz artışı gerekiyorsa yapmak lazım.

      Sil
    2. Tesekkurler hocam aciklama icin.

      Sil
    3. Yatırımcıya faiz desteği ne yaaa.. Finans ve reel piyasalara sürekli destek talebi var. Kimden çıkıyor bu farklar. Doğal kaynağı olmayan ve bunları ihraç etmeyen ülkelerde bu şekilde manüplatif yöntem ve teşviklerle sonuç alamazsınız. Sürdürülebilir olmaz. Eğitim seviyesi ve kalitesi yükselecek, beyin göçü engellenecek, tersine dönecek ortam hazırlanacak, arge yapılacak, markalaşılacak, rant yerine (inşaat,faiz), kalıcı sürekli sürdürülebilir bir ekonomi modeli oluşturulacak, Kısaca üç kağıt ekonomisi(Osman Altuğ Hoca'nın kulakları çınlasın) yerine YAPISAL REFORMLAR!!!!

      Sil
  18. başkanların bir önemi kalmadı.Artık kararları esas başkan veriyor.Diploması tartışmalı esas başkana Özdemir İnce baş yüce diyor.Faiz politikasını biz ondan iyi mi bilcez, vardır bir bildiği diyerek çağırısına uyup bütün dövizimi bozdurmuştum;korkunç zarardayım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diplomasi tartismali birisinin soyledigine "vardir bir bildigi" demekle hata yapmissin. Tam tersi doviz fiyatlari duserken alabildigin kadar dolar alman lazimdi. Simdi bile alsan kardir, gidisat surekli yukselis yonunde olacak cunku.

      Sil
    2. Altin alsaydiniz korkunc karda olacaktiniz. Iyi dinleyememissiniz, alacaksaniz altin alin dedi CB, bir dahaki sefere kulaklarinizi iyi acip daha iyi dinleyin, korkunc zarara gelmezsiniz.

      Sil
    3. Benim baldız benim çocuklara bakar ,dul,rahmetli kocasının emekli maaşı benim tarafımdan O'nun adına yönetiliyor.Birkaç sene önce Şadiye hesaptaki parayı $'a çevirecem dediğimde ne istersen yap dedi.Son iki ay her cuma eve geldiğinde enişte bakalım benim para kaç TL oldu diyor ve parasının her fahiş TL olarak artışında ''vay fakirleşmiş halkım'' diyor.

      Sil
    4. Adsız 20:18 Sözün tamamı dolar satın altın alın idi. O zaman dolar 3,40 idi. Nerede bunun kârı?

      Sil
    5. Mahfi bey, allahtan blogda yatirim tavsiyesi vermiyorsunuz.

      O zaman altin da 132 liraydi, simdi 145 lira. Aslinda o zaman 100 dolari olan 2.5 gram altin alabiliyordu, bugun gene 2.5 gram altini olacakti, yani 'korkunc' olan bir sey yok. Hicbir sey kaybetmedi, hicbir sey kazanmadi. Parasinin alim gucunu korumus oldu. Yellen ne demis, kurt mu olmus, kuzu mu, sahin mi, kartal mi umurunda olmayacakti.

      Sil
    6. Evet doları sattık altını aldık yastık altına koyduk.. Bize altını satan kuyumcu yada banka o altını uluslararası piyadan tl ile aldı değilmi? Hahaha. bu göz boyamalardan vazgeçmeden düze çıkılmayacak. Halı altına süpürmeden vazgeçelim lütfen.

      Sil
    7. Adsiz 12:01, altin kagit para gibi tukenen bir madde degil. Enflasyon ile de degeri azalmiyor. Alin $100 koyun bir kenara birakin torunlariniza, hatira olarak saklarlar, sakiz alamazlar. Alin 100gr altin birakin cocuklariniza, bugun 100gr altin ile ne alabiliyirlarsa o zaman da ayni seyleri alabilirler. Altinin farkini umarim anlatabilmisimdir.

      Sil
  19. Hocam,
    Devlet şirketlere destek olmak için ucuz kredi imkanı sağlıyor.
    Bu şirketler yatırım yerine krediyi dövize çevirip, Brezilya gibi yüksek faiz veren bir ülkede faize yatırma ihtimalleri var mı? Devlet bunu kontrol ediyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle yapıyorlar.. Kontrolsüz destek ve teşvikler bu ülkeyi bu hale getirdi. Köylüye hayvancılık için verilen teşvik destekler bu ülkede inşaat oldu. bu teşvik ve destekler yatırıma gidiyorsa nerede yeni üretim tesisleri, ağır sanayi, teknoloji üretimi, ihracat ??? Herşey ithal... Bu yol yol değil...

      Sil
  20. Hocam 1994'e girdiğimiz gibi bir dönem yaşıyoruz. Hükümet yaklaşan referandum nedeniyle faiz artırımı yapamayacaktır. Öncelikle bankaları döviz satmaya zorlayacaktır. Döviz zorunlu karşılık artırıp geç likiditeye yönlendirerek, kamu bankalarını öncü ve rekabetçi yaparak ve de üzerlerine bir de otoriteyi salarak referanduma kadar bankalarla idare edecektir. Bunun için de 4 seviyesini üst limit kabul ediyorlar sanırım. Ancak fitch'in not indirimi ve fed'in süpriz faiz artırımı bu döngüyü kırabilir. Trump'ın genişlemeci kamu maliyesi beklentileri talepleri karşılamadı. Bu da mb'nin lehine oldu. Tüm gelişmekte olanlara giriş var. Asıl referandum sonrası ciddi durgunluk bekliyorum. Evet hayır farketmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım yanılırsınız ama haklı olabilirsiniz.

      Sil
  21. Sayın hocam sayenizde kafamı hep karıştıran hangi faiz ne anlama geliyor belirsizliği de kalktı sağolun:) Peki merkez bankasının sadeleşme dediği şey bu 2faizi eşitlemek mi? Ayrıca 4 ekim tarihini neden merkezin faiz arttırması gereken tarih olarak aldınız? Bu sizin tahmininiz mi yoksa doların yukarı en ivmeli atak yaptığı an mı? Bunun tam cevabını bulamadım.Çok teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Evet bu ikisini birleştirmeye sadeleşme diyorlar.
      Ekim başı Doların yukarı doğru atak yapmaya başladığı tarih onun için o tarihi aldım.

      Sil
  22. Gorunen o ki kaybedeceklerimiz TL nin deger kaybiyla sinirli olmayacak.

    YanıtlaSil
  23. Hocam merhaba,

    Yazı için çok teşekkürler.

    Yalnız haftalık repo faizi %7,50'den %8'e çıkmıştı. Yazıda %8'den %8,50'ye yazıyor.

    Tekrardan ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir karışıklık olmuş. Düzelttim, teşekkürler.

      Sil
    2. Mahfi bey gonlunden geceni yazmis.

      Sil
  24. Hocam öyle anlaşılır ve sade anlatıyorsunuz ki bir çok konuda eksiğim olsada genel hatlarıyla anlıyorum.
    Değerli değerlendirmelerinizden dolayı teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  25. ne olursa olsun hocam bir ülke kur yükseldi diye siyasi planlarını değiştiremez, bu resmen seçilmiş hükümete sen anayasa yapamazsın sen dış politikada asyaya yönelemezsin sen faizi yükseltmek zorundasın demek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yap ama bedelini de ödersin, hem siyaseten hem ekonomik olarak, aglamak yok ama bedeller ödenmeye baslandiginda. Normal bir demokratik duzende hesap verirsin,bizde hem kendin bedel oder, hem de sana oy versin vermesin tum halka bedel odetirsin.

      Sil
    2. Eğer siyasi planların yanlışsa düzeltmelisin.

      Sil
    3. Hiçbir proje planı kusursuz değildir. evet hedef zaman, kalite ve maliyeti tutturmak olsada zaman içerisinde ortaya çıka gereklilikler ve baştan öngörülmeyen veya hatalı planlanmış şeyler proje yaşam döngüsü içerisinde dönüştürülerek kullanıcı memnuniyeti sağlanır. Siyasi planları bir proje olarak düşünürseniz düzeltmelere olumlu yaklaşmak memnuniyet tabanını genişletir. Aksi çatışmalara, kırılganlıklara (ekonomik, siyasi,toplumsal)zemin hazırlar. Örnek yakın siyasi tarih 2010 referandumu... sonrasında Yargının geldiği durum ve sonrasında yaşananlar. Niyet yada beklenti yeter şart değil. Tarihten ve yaşananlardan ders alalım lütfen...

      Sil
  26. hocam o degilde kıskandırmak gibi olmasında bugün Adana çok güzel güneşli hava vardı ;) kemiklerimiz ısındı. Darısı siyaset ve ekonomiye...! Ama bu ikisi daha İstanbulun kar etkisinden kurtulamadı galiba ne dersiniz :=))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul o kadar olmasa bile kardan kurtuldu.

      Sil
  27. Önceki yazınızda şöyle bir cevap vermişsiniz: "2017 konusunda benim yaptığım tahminler çok karamsar sonuçlar verdiği için bunları paylaşmıyorum."

    KORKUYOR MUSUNUZ?

    TAHMİNLERİNİZİ AÇIKLAMAMANIZ İÇİN SİZİ TEHDİT EDEN Mİ VAR?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hocanın soyadı EĞİLMEZ var sen ordan çıkarını yap !! İcazetle laf söyler mi, tehdide boyun eğer mi?

      Sil
    2. Sizce yılın ilk 13 gününde yaşananlar bu yıl için tahmin yapılmamasını haklı çıkarmıyor mu?

      Sil
  28. Türkiye ekonomisi nereye gidiyor?

    İbrahim Kahveci ile söyleşi

    12 Ocak 2017

    https://www.youtube.com/watch?v=4lad-P2NuyA

    YanıtlaSil
  29. Mahfi Bey Selamlar,
    Oncelikle paylasimlariniz cok degerli. Begenerek takip ediyorum. Cok tesekkurler bunun icin.
    Ekonomide sıkıntı olsaydı dövizin yanında CDS oranların da yükselmesi gerektiğini borsanın ise düşmesi gerektiğini soyleyen ekonomistler ne kadar haklilar sizce? Bu konuda fikrinizi ogrenebilir miyim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. CDS primi 2016 sonunda 273 idi. Dün MB örtük faizi yapmadan önce 305'e kadar yükselmişti. Bu sabah 290. Yani diyeceğim o ki CDS primi yükseldi.

      Sil
  30. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  31. Hocam merhaba
    Elinize emeğinize sağlık
    Yazının başında biyerde parantez içinde haftalık repo faizini 8 den 8.50 ye yükselttiğini yazmışsınız o 7.50 den 8 e yükseltmişti sanırım .
    Biyerdede bugün için 8.50 den fonlayacak piyasayı demişsiniz (gecelik borç verme faizi) o bugün için merkez bankasının istisnai gün ilan edip geç likidite penceresinden borç vereceği olmayacak mı 10 dan yani hocam

    YanıtlaSil
  32. Hocam bu tesadüf mü yoksa bu faiz arttırımından sonra mı dolar düşüşe geçti. Hocam doların bu denli ani yükselişinde Trump'ın basın toplantısının da etkisi vardır diye düşünüyorum. Çünkü bizim iç meselelerimiz hala sürüyor bu ortamda doların düşüşe geçişi mantıklı gözükmüyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üç önemli müdahale var. Kamuoyunun izleyebileceği biçimde olmadığı için çok anlaşılamadı. İlki MB, 10 Ocakta piyasaya verdiği TL likiditeyi sınırladı. İkincisi döviz ZK ları düşürerek bankalara bırakacağı döviz miktarını 1,5 milyar dolar artırdı. Üçüncü olarak da dün haftalık repo ihalesi iptaliyle bankalara verdiği TL fonlarının gecelik fonlamaya yönelmesini sağladı. Ki bunun anlamı faizin artmış olmasıdır. Böylece bankalar daha pahlı TL ile dolar talep edecek konuma geldi. Bu etkiler sizin dediğiniz açıklamaların USD endeksini düşürmesiyle birleşince USD/TL kuru düştü. Ama dikkat edin yıla başladığımız nokta 3,52 idi. Bugün USD/TL kuru 3,77. 13 gündeki artış hala yüzde 7 gibi rekor bir düzeyde.

      Sil
  33. Sayın Hocam lütfedip yaptığınız bilgilendirmeler gerçekten bizi çok aydınlatıyor. Merak ettiğim bir konu yanıtlarsanız sevinirim, Kur bazında baktığınızda bizi ilgilendiren yurtiçi ve yutdışı ajanda ile diğer politik konuları göz önünde bulundurursak en azından referandum tarihine kadar sıkıntılı günler bizi bırakmayacak gibi, sizce o tarihe kadar daha kötüsünüde yaşama riskimiz var mı?.Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bilmek kolay değil. Çünkü finans piyasasının farklı bir mantığı var. İyiden de kötüden de para kazanmaya yönelik bir yaklaşım sergiliyorlar ve tabii bu yaklaşım fiyatları etkiliyor.

      Sil
  34. Sayın Hocam lütfedip yaptığınız bilgilendirmeler gerçekten bizi çok aydınlatıyor. Merak ettiğim bir konu yanıtlarsanız sevinirim, Kur bazında baktığınızda bizi ilgilendiren yurtiçi ve yutdışı ajanda ile diğer politik konuları göz önünde bulundurursak en azından referandum tarihine kadar sıkıntılı günler bizi bırakmayacak gibi, sizce o tarihe kadar daha kötüsünüde yaşama riskimiz var mı?.Saygılarımla

    YanıtlaSil
  35. Hocam Çin Hon Kongla ticaret yaptığında kendi para birimini mi doları mı kullanıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi para birimlerini kullanıyorlar çünkü Hong Kong artık Çin'in bir parçası.

      Sil
  36. Hocam ben bir muhendisim. Iktisat hakkinda tum bildiklerim 2 haftadir burda okuduklarimla sinirli. O yuzden sacmalayabilirim. Anladigim enflasyon ve kuru zapdetmek icin faiz artisi lazim. Ki buda piyasayi ticaret yapmak yerine faizden kazanmayi daha cazip hale getiriyor. Faize dokunmasak hatta indirsek gene ayni sey okuyor. Kur yukseliyor. Yatirim yapmay gerek kalmiyor. Denklemde maliyet kalemi olan dovizle giren mali fengeleyecek bir tenzilata ohtiyac var. Soyle yspilsa olmazmi? Once faizleri getektigi kadar %3-4 arttirip dolari 3tl'lere ceksek. Ayni anda da kurumlar vergisini 7-8 puan kadar indirsek. Yani yatiriciyi abluka alsak, parasiyla is yaparsa faizden alacagindan daha fazla kazanacagi bir ortam yaratsak olayi cozemezmiyiz? Piyasa canlanir. Hatta o kadar cok yeni yatirimci sisteme dahil olur ki devlet vergi dilimini azaltmadigi donemden daha cok vergi toplar olur. 2-3 yil sonrada ince rotuslerle mukemmele giden yol ayarlanir. Ne dersiniz? Sacma bir cozummu oldu acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsmet merhaba,
      Maalesef artık sadece faiz artışıyla doları 3 e indirebilecek bir gücümüz yok. Öncelikle ister yabancı sermaye diye adlandırın, ister piyasa diye adlandırın, isterseniz de dış güçler diyin, bunlarda geleceğimizin parlak olduğuna dair bir görüş oluşturmamız gerekiyor. Biz türkler olarak buna inanmıyoruz, yabancı ne için inansın?
      Ayrıca kurumlar vergisinde 7-8 puanlık indirim bütçede büyük bozulma demek. 2015 yılında gelir vergisi olarak yaklaşık 105 milyar tl, kurum vergisi olarak 37 milyar tllik vergi gelirinden bahsediyoruz(unutmayın işyerleri sadece şirketlerden oluşmuyor).
      Ayrıca faizlerin yüksekliği ile yatırım arasında teoride olsa da pratikte çok büyük bir korelasyon olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine bence yatırım kararında asıl etken dovizdeki oynaklık ve gelecek ile ilgili belirsizlikler oluyor.

      Yapılması gereken, ideolojileri kenara bırakıp oyuna kuralına göre oynamak. Hem sisteme entegre olup dış hemde ben bu kuralları kabul etmiyorum diyemezsiniz.

      Sil
    2. Ben de mühendisim ve çözüm öneriniz bana da güzel göründü :) Bakalım hoca ne diyecek..

      Sil
    3. Çözüm öneriniz yabana atılır gibi değil. Yalnız faiz artışıyla doları 3'e çekmenin mümkün olmadığı görüşüne ben de katılıyorum. Faizin artırılmasının ve kurumlar vergisinde indirime gidilmesinin yanında başka şeyler de lazım. Yapısal reform dediğimiz işlere girişmek gerekiyor. Siyasal ve sosyal istikrar ve uzlaşmayı sağlamak gerekiyor. Bunlar işin içine girince iş çatallaşıp karmaşıklaşıyor.

      Sil
  37. Hocam öncelikle değerli yazınız için teşekkür ederim ve dilerim ki sizin gibi bilgi ve deneyim sahibi insanlar birgün ekonominin dümenine geçerler. Benim merak ettiğim konu, önümüzdeki MB toplantısında nasıl bir karar çıkmasını öngörüyorsunuz? Basit bir hesapla, gelişmekte olan bir diğer ülke olan Brezilya'da reel getiririnin %6 seviyelerine geldiği bir ortamda size göre MB kaç baz puan faiz artırmalı veya artırmayıp başka bir enstrüman mı kullanmalıdır? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim siyasete girmek ve dolayısıyla dümene geçmek gibi bir niyetim yok. Yine de beni layık gördüğünüz için teşekkür ederim.
      Burada iki soru söz konusu: (1) MB ne yapmalı? (2) MB ne yapar? Ben ikinci soruyu hiç yanıtlamadım. O benim işim değil. Ama ilk soruyu faizi artırması gerekir diye yanıtlayabilirim. Bu artırım politika faizi için 1 puan, gecelik faiz için 1,5 puan olmalıdır. Ne var ki konu bununla sınırlı değil. Türkiye'nin siyasal, sosyal alanlarda, hukuk alanında, eğitim alanında ve ekonomi alanında zaman geçirmeden grçek anlamda yapısal reformlara başlaması gerekir.

      Sil
  38. 3,80 den yukarı dolar çıkmaz diyorsunuz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir şey demiyorum. Öyle bir şey desem 2017 için tahmin açıklardım. İnişler çıkışlar olacaktır.

      Sil
  39. Hocam merhaba, öncelikle değerli yazınız için teşekkür ederim. Umarım birgün ekonominin dümenine sizin gibi bilgili ve tecrübeli kişilerin geldiğini görebiliriz. Benim bir sorum olacaktı. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Brezilya'da, basit bir hesapla, reel getirinin % 6 olduğu bir ortamda önümüzdeki toplantıda MB kaç baz puan fazi artışı yapmalıdır veya başka bir enstrümanını kullanarak mı yabancı sermayeyi ekonomimize çekmelidir? Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  40. Hocam ekonomik gelişme ve olası sonuçlarını benim gibi bu bilim dalına oldukça uzak bir tıp doktorunun bile kolayca anlamasına yardımcı olduğunuz için öncelikle teşekkür ederim. Sizce yakın gelecekte dış etkenlerin aleyhimize dönme olasılığı var mı yoksa 24 ocak merkez bankası toplantısına kadar döviz piyasa biraz durulur mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Önümüzde pek çok sorun uzanıyor. Trump'ın koltuğa oturması, Fitch'in kararı, Kıbrıs meselesi, TCMB'nin 24 Ocak toplantısı, Referandum kararı gibi birçok sorun. Bu çerçeveye bakınca durulmaların geçici olduğu görülüyor.

      Sil
  41. Hocam saygılar;
    12 Ocaklı yazınızda alttaki cümleyi kurmuşsunuz;
    "Dövizden çıkan borsaya girmiş olabilir. Çünkü döviz çıkabileceği zirveye çıktı, borsa ise hala ucuz"
    11 Ocaklı yazınızda ise;
    "Siyasal risk düşürülmeden yapılacak faiz artışının etkisi geçici olur."
    ve Merkez Bankasının faizi 2-3 puan artırmasına ilişkin yorumda "Mutlaka ciddi bir etkisi olur ama bu etkinin kalıcı olması için siyasal alanda da yapılması gereken birçok şey var"diyorsunuz.
    12 Ocak tarihinde yazdığınız Dolar Çıkabileceği Zirveye çıktı derken sanki bundan ötesi yok gari :) mi demektesiniz, yoksa 11 Ocak'da yazdıklarınız hala geçerli mi?Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam saygılar;
      12 Ocaklı yazınızda alttaki cümleyi kurmuşsunuz;
      "Dövizden çıkan borsaya girmiş olabilir. Çünkü döviz çıkabileceği zirveye çıktı, borsa ise hala ucuz"
      11 Ocaklı yazınızda ise;
      "Siyasal risk düşürülmeden yapılacak faiz artışının etkisi geçici olur."
      ve Merkez Bankasının faizi 2-3 puan artırmasına ilişkin yorumda "Mutlaka ciddi bir etkisi olur ama bu etkinin kalıcı olması için siyasal alanda da yapılması gereken birçok şey var"diyorsunuz.
      12 Ocak tarihinde yazdığınız Dolar Çıkabileceği Zirveye çıktı derken sanki bundan ötesi yok gari :) mi demektesiniz, yoksa 11 Ocak'da yazdıklarınız hala geçerli mi?Saygılar
      aynı soru...
      Yanıtla

      Sil
    2. İyi bir soru.bende anlayabilmiş değilim.

      Sil
    3. Hayır bu döviz artışında sona geldiğimiz anlamına değildi "o an itibariyle dövizden elde edilebilecek kazançların artık tepesine gelinmiş ve sıra borsadan kazanmaya gelmişti" anlamına kullandım.

      Sil
    4. Bunun bir ötesini Yaşar Erdinç'in bloğundaki yazıda bulabilirsiniz.

      İnsanların kredi çekerek dolar aldığı durum oluyor, yani bundan ötesi var...

      Sil
  42. Hocam yazınız için teşekkürler. Eskiden düşük faiz ile kredi kullanıp konut alanlar,Bu günlerde yine düşük faiz ile kredi kullanıp dolar,euro veya altın alıyor. Bu durumu nasıl yorumlarını hocam...

    YanıtlaSil
  43. Hocam çok güzel anlatmışsınız yine fakat ortada görünen bir köy var maalesef. Aslında herkes kendi işine baksa her şey daha kolay olacak. Kendi kendimize zarar veriyoruz. Anlamak zor...

    YanıtlaSil
  44. Hocam bir ülkenin dış borcu düşükken kamu borcu yüksekse bu o ülkenin daha çok içeriden borçlandığını mı ima eder?

    YanıtlaSil
  45. Sizin gibi Özgür Demirtaş gibi bilim insanlarının matematikle tüm gerçekliği anlatmasına bizlere yol göstermenize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Keşke ekonominin başında bilim ışğında hareket eden insalar olsaydı da eğitimli nufusla katma değerli mal ve hizmet üretebilseydik.Apple'ın 1 çeyreklik karıyla bizim en büyük şirketimizi satın alabilirken biz hala taşa toprağa beton dökerek gelişip zenginleştiğimizi düşünüyoruz.Ülkenin geldiği durumu üzülerek çaresizce izliyoruz

    YanıtlaSil
  46. Merhaba hocam, çok iyi bir analizcisiniz. Emeğiniz ve insanlara gösterdiğiniz değerden ötürü sizleri gönülden kutluyorum. Orta kesim için önerinizi paylaşırmısınız; Dolar satılabilir, bekletilebilir veya alınabilir diye ? Kesinlikle siz dediniz tersi çıktı gibi bir geri dönüş olmayacaktır çünkü bu yorumu siz değil analizler veriyor olacaktır. Cevap verebilirseniz biraz olsun bilinçli hareket etmiş oluruz. Şimdiden teşekkürler iyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Ben bu tür görüş paylaşmıyorum ama öteden beri paylaştığım bir şey var: O da doların inişler çıkışlar yaşasa da yönünün orta vadede yukarı olduğu görüşüdür.

      Sil
  47. Değerli hocam yine ekonomiyle ilgilenen insanlara kılavuz olacak bir yazı yazmışsınız , bu günlerde sizin bu yazılarınız sayesinde hem gidişatı öğreniyoruz hem de analiz yapma pratiği kazanıyoruz bunun için sonsuz teşekkürler.
    Hocam benim 2 sorum olacak:
    1- Kur baskısı nedeniyle kamu borçlarının artmasına paralel olarak kamuya ek kaynak sağlayacak düzenlemeler görebilir miyiz , bu olası mıdır sizce?
    2- Bu sorum biraz da bir konuyu öğrenmek için. Hocam mesela repo işleminde bankalar ile merkez bankası işleyişi ters mi oluyor , atıyorum bankalar repo yaparken tahvil satıp para alırken merkez bankası para verip tahvil mi satın alıyor? Bu konuda kısa bir açıklama yapabilir misiniz? Bir sitede dediğim gibi yazmışken öbüründe buna ters repo demiş kafam karıştı iyice. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      1. Bence bu olasılık giderek artıyor.
      2. MB açık piyasa işlemi (APİ) yapar. Burada piyasadaki likiditeye bakarak eğer likidite fazlaysa tahvil verip parayı çeker (repo), eğer likidite azsa parayı verip tahvili alır (ters repo). Bir de borç verirken (mesela haftalık repo ihalesinde) tahvili alıp para verir, sonra parayı alırken tahvili iade eder.

      Sil
  48. O halde yarın artan borsayla satış yer ve ucuz dolara yonelme olabilir mi? Bugunun tersi yani?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanıtlamakta geç kaldım ama böyle olmadı.

      Sil
  49. Mahfi bey
    Alevi misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sünniyim. Bu tür soruların sorulması bile yanlış. Sünni, alevi veya başka mezhep veya dinsiz bunların önemi yok. Önemli olan iyi bir insan mı? Bunu araştırmanızı öneririm.

      Sil
    2. Benim için fark eden bir şey yok insan insandır ama şahsen sizi alevisiniz diye biliyordum. Severek takip ediyoruz.

      Sil
    3. Hocam, İslam'ı ve dini sizin gibi adamların anlatması lazım Türkiye'de.

      Sil
    4. Yok aman, izninizle ben ekonomide kalayım.

      Sil
    5. Yok hocam, yanlış anlamayın. Ciddi yazdım, mesela bu ülke dini yalın haliyle anlattığı için Yaşar Hocayı anlamadı, anlayamadı. Din, aslında sizin bahsettiğiniz gibi, yalın olmalı. İstismarcıların elinde kalınca böyle oluyor işte.

      Sil
    6. hocam sesinizden, nazal N'lerden böyle bir çıkarım yapılmış olabilir, yörük aleviler(toroslar), yani esas türkler de esas türkçeyi böyle konuşuyorlar ya ondan.
      bir de simanızdan.
      neyse ki yanlış şeylerin yaşanmasına mani olup topa hakim oluyorsunuz.

      konuya yaklaşmışken, bir yandan faiz konusunda birkaç "bilen" isimle konuşmanız ya da eserlerine danışmanız gerektiği fikrindeyim. halil gönenç beyefendi gibi.
      bu demek değil ki, şu anki şartlarda faizi kaldırıp atalım. hüküm nedir siz de şahit olun diye.
      hürmetler.
      (ömer)

      Sil
  50. hocam seni niye ekonomi bakanı olarak atmıyorlar,,,,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. La havle ve la kuvvete...Bu ne bicim soru? Sordugun sey ne burada ayrica? Bir defa sen degil siz, ayrica atmiyorlar derken ne kastediyorsun? Bu sorunun muhattabi hoca mi ayrica? Interneti olan yaziyor bilader...

      Sil
    2. Aman Allah korusun. Müsteşarken millet yazar kasalarını yere çarpıyordu. Bakan olduğunu düşünemiyorum bile.

      Sil
    3. Adsız 17:34
      Hep ön yargı, hep bilmeden yorum, hep cahillik.
      Yazar kasa atılma olayı 2001 yılında oldu.

      http://www.ensonhaber.com/ecevite-yazar-kasa-firlatan-adamin-hayati-belgesel-oldu-2015-04-15.html

      Ben Hazine Müsteşarlığından ve memuriyetten 1997 yılının Aralık ayında ayrıldım.

      Sil
  51. Hocam ülkeden döviz çıkışlarıni anlamak için haftalik menkul kıymet ile döviz tevdiat hesapları verilerine bakıyorum. .bu verilere bakmak isabetlimidir? daha başka bakılacak veri var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani buradan çıkışları tam anlayamayız. Çünkü dth larda azalma olması demek mutlaka yurt dışına çıkış olması demek değildir. Oradan çıkar tahvile, borsaya gidebilir.

      Sil
  52. Hocam,
    MB repo ihalesi yapmayınca piyasaya TL vermiyor ve döviz fiyatı düşüyor.
    Merkez bankası bizim bankamız. Repo ihalesi bizim ihalemiz. TL bizim TL'miz.
    Yani Merkez Bankası repo ihalesi yapmadı diye yabancı gelip hemen dövizini bozdurmaz.

    Bizim elimizdeki enstrumanlarla döviz (başkasının parası) fiyatını belirleyebiliyorsak,
    döviz fiyatını arttıran yine biz (içerideki yatırımcı/spekülatör) olmalıyız.

    Yöneticiler dış kaynaklı saldırı var diyor. Nasıl oluyor anlayamadım.

    Döviz alabilmek için TL ödemek lazım. TL'm varsa döviz alırım. Merkez bankası repo ihalesi yapmıyorsa beni etkilemez. Döviz alacaksam yine alırım.

    Ama nasılsa döviz yükseliyor diye, bankadan kısa süreli kredi çekip dövize yatırıp 1 hafta sonra dövizi yüksek fiyattan satarsam ve bunun ödediğim faizden yüksek olursa ortada hiç neden yokken para kazanmış olurum diye bir plan yapıyorsam, MB repo ihalesi açacak ki, bankaların elinde fazla likidite olsun ve böyle spekülatörlere para verebilsin.

    Böyle birşey mi oluyor?

    1. İnsanlar böyle hiç yoktan para kazanırken ve reel ekonomiyi bu kadar zorlarken, MB neden bunu bu güne kadar seyretmiş olabilir?
    2. Durum böyle ise, dövizin yükselmesinin sebebi dışkaynaklı falan değil, direkt MB kaynaklı olmuş olmuyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir özet ve bu soruların mantıklı bir yanıtı yok.

      Sil
  53. Hocam merhaba, kurlardaki oluşan etki neden altında da oluşmadı, altın ın ons u dolar cinsinden değil mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altının kendi değeri var. Genellikle dünyada işler karışınca altın değerlenir. Şimdi de Trump'ın yarattığı belirsizlik nedeniyle altın değerleniyor.

      Sil
  54. Merhaba. Merkez Bankasinin ROK katsayilarinda degisiklige giderek kur artisini baskilamasi neden tercih edilmiyor su siralar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha kesin bir şey yaptı ve döviz zk ların oranını düşürdü ama etkisi pek olmadı.

      Sil
  55. Hocam, macro ekonomi alanında Türkiye'de ilk akla gelen 5-6 kişiden birisiniz. Analizlerinize ve öngörülerinize değer veriyorum.
    Piyasada çok fazla kulaktan kulağa yayılan söylentiler var, '' Sermaye Kontrolü - Servet vergisi - Sabit Kur '' Bunlardan herhangi biri Türkiye'de ansızın uygulanabilir mi? Ya da ne olursa olabilir? Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah.
      Bunlar uygulanabilecek şeyler değil. Herhangi biri devreye girecek olsa Dolar kurunun nereye gideceğini bilemeyiz. Onun için ben bunların uygulanabilir olduğunu ve dolayısıyla uygulanacağını düşünmüyorum.

      Sil
  56. Hocam bu verileri tek tek araştırıp elle mi giriyorsunuz yoksa bir önceki yazınızda olduğu gibi dolar kurunun ülkeler arasındaki farkını otomatikman karşılaştırabileceğimiz siteler var mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hepsini kendi yaptığım excel tablolarında izliyorum.

      Sil
  57. MAHFİ EĞİLMEZ'E HATIRLATMA:

    "İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki Küçük Asya'da çıktı. Hem de bize karşı.. elden ne gelebilirdi!"

    David Lloyd George

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa Kemal Atatürk'ü, o büyük dahiyi bir kez daha saygıyla anıyorum.

      Sil
  58. Yine tam isabetli bir yazı olmuş hocam elinize sağlık. Konuyla pek paralel değil ama bir kaç soru sormak istiyorum :
    1- Son günlerde kriz sonrası Arjantin ile Yunanistan arası bir ekonomiye dönüşebileceğimiz söyleniyor, siz buna katılıyor musunuz ?
    2- Bir haberde okumuştum Aralık ayında başbakanın açıkladığı paketteki kobi kredilerinin finansmanı bankaların ayırdıkları zorunlu karşılık havuzundan sağlanıyormuş, bu konuda bir bilginiz var mı ? Doğru olabilir mi ?
    3- Dolar konusunda negatif ayrışıyoruz ama dolar her yükselişe geçtiğinde euro da yükseliyor, euro konusunda da mı negatif ayrışıyoruz, sebebi nedir paralel bir şekilde hareket etmelerinin ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      1. Siyasal istikrar kaybolmuş görünüyor bu gibi durumlarda ekonomi de çok dayanamıyor.
      2. Bu konuda bilgim yok. Eğer böyleyse orada tehlike var demektir.
      3. Aslında biz dolar konusunda değil bütün paralara karşı negatif ayrışıyoruz ama Türk insanının temel göstergesi USD/TL kuru haline geldiği için hep birlikte dolara yoğunlaşıyoruz.

      Sil
  59. Hocam veriye ve dataya dayandırılmayan iddiaları hiç sevmediğinizi biliyorum ancak Türkiye ve EM kurları arasında(özellikle Brezilya Reali) böylesi negatif ayrışma varken oralarla aramızda ki faiz makası sadece örtük şekilde daraltılarak Carry Trade benzeri spekülatif atakların devam etmesinin önüne nasıl geçilecek ? Diyelim ki ben bir fon sahibiyim. Bana ne mesela TCMB' nin repo ihalesi iptalinden veya zorunlu karşılık hamlesinden. En fazla geri çekilme sonucu kâr marjım makyajlanır. Ben hala %8.30 'dan TCMB 'den borçlanıp, aldığım bu borç ile yeniden dolar alarak, bu doları Brezilyaya götürerek karşılığında Brezilya Realini %13.75'le faize plase edip %6,5 faiz farkı alacağım. Üstüne Real değer kazandığı için dolarımı daha ucuza piyasadan geri alarak duble yapacağım. Yetmeyecek bu dublenin üstüne birde TL değer kaybettiği için borcumu çok daha ucuza kapatacağım. Yani şu hamlelerle hem arı kovanlarını bahçesine sokmaya devam edip hem de ''-Bakın onlar beni sokuyorlar benim hatam yok'' diyen bağcıya benziyoruz gibi geliyor. Olanlar spekülatifse önlem nerede, önlemi buysa spekülasyon nerede ? Bazen aslında hiç olmayan bir pencereden bakıyormuşum olanlara gibi geliyor. Mesela sizce de Carry Trade ve benzeri farklı arbitraj stratejileri nedeniyle de ekstra ciddi değer kayıpları yaşamış mıdır TL ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu saptamalarınızı ben de yapıyor ve aşağı yukarı benzer soruları kendi kendime soruyorum ama yanıtlarını bulamıyorum açıkçası.

      Sil
  60. Hocam inşaat sektöründe ki balon konusundaki görüşlerinizi alabilirmiyim? Boyutu, 2017 de taşıdığı riskler?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşaat sektöründe balon olup olmadığını anlamanın bir yolu bir evin satış fiyatıyla kirası arasındaki ilişkidir. Eğer alınan kira evin satış değerini 30 - 40 yılda yakalıyorsa balondan söz etmek mümkün. Tabii bunu ortalama satış fiyatı ve ortalama kira diye yapmak lazım. Ne yazık ki elimizde Türkiye çapında böyle bir anket ya da araştırma yok.

      Sil
    2. Hocam,Dükkan-mağaza için Kira-satış fiyatı için normal oranlar nedir?

      Sil
    3. Biraz daha farklı olabilir ama temelde aynıdır.

      Sil
  61. Hocam bugün ne degıstıkı kur düştü.sadece merkez bankasının 22 milyarlık hamlesi ve karsılık oranlarının düşmesimi.bu hamle kurun bu kadar düşmesini açıklarmı.bildiğim kadar faiz artacağının sinyalide yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir düşüyor bir çıkıyor. Ekonomi yönetiminde kararsızlık egemen olunca piyasanın kafası da karışıyor.

      Sil
  62. Hocam.
    Alaattin Aktaş in analizi için ne düşünüyorsunuz. Yabancıların hisse ve Dibs pozisyon ların da bir artış olmasına rağmen dolar talebi nereden kaynakli?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendisi yazmış: Yerli şirketlerin pozisyon kapama ve borca karşılık tampon yapma çabası.

      Sil
  63. Hocam şuanda doların düşmesinin nedeni nedir .sadece merkez bankasının son hamlesimi.sizce bu yeterlimi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum belki satan kamu kurumları vardır.

      Sil
  64. Sn. Eğilmez yazınız son derece aydınlatıcı. Teşekkür ederim. Aslında Merkez Bankası profesyonel bir poker masasında oturmuş, eli gizli olmayan bir poker oyuncusu gibi davranıyor. Oyunu idare etmek yerine diğer oyuncular istedikleri yönde oyunu oynuyor, arada rest çekiyor, TCMB'nin blöflerini de görüyorlar. TCMB'nin TL likidite tarafında almış olduğu önlemin geçici olduğunu düşünüyorum çünkü asıl mesele YP likiditesi. YP talebi kırılmadıkça, bu cari açık oranı ve özel sektörün YP pozisyon açığının yarattığı ortam ile kur sepeti tutulamayabilir. Ancak ironik olan başka bir şey daha var. Biz TL faizi yatırımların ve ekonominin canlı olabilmesi için düşük tutulması gerektiğini tartışıyoruz ama son 4 aydaki kur artışı piyasadaki kredi faizlerini ve gösterge HB tahvilinin faizini yukarı doğru yerleştirdi. Üstelik TL likiditesinin daraltılması da örtülü bir şekilde piyasada geçerli olan faizi daha da yukarı itebilir.Son dört ayda döviz sepeti yükselişi-TL ve YP piyasa faizlerinin artışı-döviz likiditesinin daralması-TL'ye spekülatif atak şeklinde bir döngüye girdik. Bu döngü bu şartlarda devam edebilir. Daha da ironik olan bu piyasa şartlarında yukarıda da ifade etmiş olduğunuz gibi yabancı sermayedarlar başta olmak üzere çok net arbitraj olanakları doğuyor. Faizin düşük ya da yüksek olmasını gölgeyecek kadar büyük arbitraj fırsatları. Saygılar ile.

    YanıtlaSil
  65. Hocam , sorum normal dönemler için olacak..

    İktisadi faaliyetleri artırmak ve sözde büyümeye destek vermek için Israrla faizi düşük tutmaya çalışıp piyasa fazileri ile MB faizi arasında makas oluşturup spekülatif ataklara zemin oluşturulmaya çalışılacağına özellikle ücretliler başta olmak üzere vergi dilimlerini açıp dolaylı olarak vergiyi azaltarak geniş halk kitlesine para bırakıp hem iktisadi faaliyeti artırmaya hem de hane halkı tasarrufuna destek vermek çok daha doğru olmazmı? bu orta uzun vadede faizlerin düşmesine ve gelirin adil dağlımına katkı sağlayıp hane halkı refahına daha olumlu etki yapmazmı? . Ne dersiniz?
    Cahil Bir Mühendis:))

    YanıtlaSil
  66. Hocam, Yine çok güzel yazı olmuş elinize sağlık. Ben piyasanın veya MB'nin günlük hareketlerini sadece teferruat olarak görüyorum. Bu tip hareketler algı, olayların oluş zamanı ve şiddeti üzerinde bir miktar etkili olabilir fakat yapısal dinamikler üzerindeki etkisi çok sınırlı.

    2001 krizinden beri ilk önce doğrudan sermaye, ardından ise ağırlıklı borç olarak ülkeye döviz girişiyle hormonlanmış bir ekonominin baktığınızda 1990-2000 arasında peso'yu dolara eşitlemiş olan Arjantin'den ne farkı var. Enstrumanları farklı fakat sonuç en az 10 yıl uygulanmış sabit kur politikası.

    Bu kadar sermaye bir taraftan tüketim ve inşaat yoluyla diğer taraftan ise yaygın fiziki tekeller yoluyla ülke rekabet gücüne göreceli olarak en ufak artı değer yaratmadan maalesef yok edildi. Özellikle tekeller sayesinde çok kolay ve bol para kazananların ana motivasyonu tekellerin korunması yoksa neredeyse hiçbirinin gerçekte gelişime, innovasyona önem verdiği yok, ihtiyaçları da yok çünkü istedikleri en son şey rekabet. İhracat yapıyorlar fakat yurtiçi satışlardan kar edip ellerindeki fazla kapasiteden elde ettikleri ürünleri neredeyse maliyetine satıyorlar, genellikle ihracattan kar edilemiyor.

    İnsanın diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisi yaz mevsiminin ardından kış mevsiminin geleceğinin farkında olması ve gelecek kışa hazırlık yapacak donanıma sahip olması. Yabancının parasının daha ne kadar bu ülkeye akması bekleniyordu ki! Jeopolitik veya siyasi riskler olmasa dahi bugün veya yarın böyle bir yapıya giren sermaye sonlanmayacak mı? Artan ekonomik riskleri bize para verenlerin görmediği mi zannediliyor. Bu kap bu kadar verimsiz iken daha ne kadar para alabilir, ne zaman patlar hesaplanamıyor mu?
    Bu çapta zafiyetimiz var ise birileri kendini korumak veya bundan faydalanmak için harekete geçecektir. İstediğimiz kadar terör, manipülasyon, komplo diyelim sonuç değişmeyecek. Bu söylemler sadece iç siyaseti maniple etmekten başka sonuç yaratmaz. (inşallah kışın geleceğini akıl edenleri cezalandırmak için bahane olarak kullanılmaz)

    Duyduklarımız, hesap gününün ayak sesleri. Kulaklarımızı, gözlerimizi inkar etsek te, suçlasak da, bu zokayı yuttuysan bedelini ödersin.

    YanıtlaSil
  67. Faiz artışı inşaat sektörünü vuruyor da 'örtük' olanı neden vurmuyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Örtülü olanla MB den yapılan borçlanmanın maliyeti 8.30 dan 8.50 lere çıkmış olması bekleniyor. Bahsedilen faiz artışı 200 baz puan gibiki buda yaklaşık 10.50 lere gelir. Halk yutuyorda bankalar yutmuyor tabiki....

      Sil
    2. Hap çözümler severiz yaa.. Alın çözüm;

      Yap İşlet Devret ve Yap Kirala Devret şeklinde verilmiş devlet ihalelerinin ve hazinenin garantör olduğu ihalelerin ( Yollar, köprüler, havalimanları, şehir hastaneleri vs...) döviz bazlı söleşmelerinin tamamı sözleşmeler imzalandığı tarihlerdeki TL ye dönüştürülsün..

      Sil
    3. örtük oldugu icin. ustunu örttükleri icin insaat sektorunu goremiyor o yuzden de vurmuyor.

      Sil
  68. yazınız için çok teşekkür ederiz emeğinize sağlık

    YanıtlaSil

  69. Ben Türkiye'yi yönetenlerin geleceğe dair planı , projesi olduğundan şüpheliyim. Kendi durumumuzu düzeltemiyorsak, diğerlerinin zayıf yanlarını ortaya koyalım.

    MEsela; ABD devletinin 1-1.5 ay içinde borcu 20 trilyon dolara ulaşacak.
    http://www.usdebtclock.org/ ( bu konuyla ilgili sizden detaylı bir yazı bekliyorum.)
    Bütçe geliri 3.9 trilyon, bütçe gideri 3.3 triyon dolar, yıllık 250 milyar dolar faiz ödemesi 600 milyar dolar bütçe açığı. Bu argümanlara karşılık söylenen 18.75 trilyon dolarlık gdp.
    Ama şu da gözönünde bulundurulmalı ; Dünya rezerv para biriminin dolar olması sebebiyle sağlanan kazancın gdp nin büyümesinde ciddi payı var. Olası bir çöküşte ABD Gdp si bu destekten mahrum kalacaktır.

    YanıtlaSil
  70. Görülüyor ki, milletin meclisindekiler yetkilerinden feragat etmeye kararlı. Bizden aldıklarını tek kişinin iradesine teslime hazırlar. O halde 'Mücadele Başlasın'. Ölüm kalım dedikleri cinsten bir mücadele bu. İnsan kalabilmek ve özgür düşünebilmek odaklı. Çocuklarımıza bir şey yapmadım dememek için elzem bir katılım. Parlamenter monarşiye hayır deme zamanı. 19. yy toplumuna geri evrilmeye tepki verme zamanı. Bu öyle bir 'Hayır' ki, birilerinin yıllardır hasretle beklediği gücü elinden söküp almakla kalmayacak, toplumun egemenliğini terör ve dolar yıkımına rağmen koruyabildiğini gösterip, geleceğe ümitle bakmamıza vesile olacaktır. Cepheleştirilmiş bir toplumda en iyi nüfuz, karşı sathın duvarından tuğla çekmekle mümkün. BU DUYGU VE TAKTİKLE, HERKESİN ÖNCELİKLE ÇEVRESİNDEKİ EN AZ 5 MHP'Lİ VATANDAŞIMIZI İKNA ETMESİ YERİNDE OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM. Son kez dayatılan bir sandıkta, bu sefer gururla ve umutla buluşmak ümidiyle. MÜCADELE BAŞLASIN. "Ezenin en önemli silahı, ezilenin zihnidir." (Steven Biko - Güney Afrikalı Yazar ve Aktivist)

    YanıtlaSil
  71. Hocam bu yazınızı güncellemeden önce yazıya yapılmış olan yorumlar sayfanızda görünmüyor. Bilginize sunarım...

    YanıtlaSil
  72. Acikcasi bir vatandas olarak gelismekte olan bir ulkenin merkez bankasindan hic bir beklentim yok ,faiz yukseltse issizlik olarak yansir dusurse enflasyon olarak yansir her iki se de kotu ki ben sahsi olarak faiz i yukseltmenin enflasyonun dusurecegini kanatinde degilim ama bu yol a denebilrde gecen ay zanediyorum faiz yukseltmesti daralan likdite karsi etkisi olmadi
    Asil olan cari acik ve buyume ile olan dogru orantiyi tersine cevirebilmektir

    YanıtlaSil
  73. Hocam bu sene 480 bin ipotekli konut satılmış ama 790 bin "diğer" kısımda diye satılan konut var. Yani inşaat firmaların verdiği krediler, senetler bankaların verdiğinden daha fazla. Mutlaka içinde peşin alanlar da vardır ama bu sayının çok yüksek olacağını sanmıyorum. Bunu neden yazıyorum çünkü kişilerin bankalardan çektikleri kredileri bankalara ödemelerinde bir sorun olmayacağını ama inşaat firmalarının bankalardan aldıkları kredilerde sorun olabileceği yazılıyordu birde inşaat firmaları evleri verdikleri insanlardan paralarını alamazlarsa bu işte biraz sıkıntı yaratabilir önce inşaat firmalarına ve sonra haliyle bankalara. Belkide moodys bu sebepten ötürü bankacılık için önümüzdeki dönem riskli demiş olabilir mi bizim bankalarımız için hocam?

    YanıtlaSil
  74. Sn.Hocam MB repo ihalesi açmayarak aslında faiz oranını sonsuza yükseltti.ilk başta saçma geliyor ama TL 1 değerinde bir mal satın almak istiyorsunuz satıcı diyor ki 100 Tl de versen 1000 Tl de versen satmıyorum.Satış yok.Fiyat artık 100 kat 1000 kat ta artmış olsa aslında sonsuz biçime dönüşmüş.Piyasa bu teorik sonsuzluk fiyatını normal mi karşılar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer gerçekten döviz ihtiyacı varsa ve bunu TL borçlanarak temin etmek durumunda ise talebe bağlı olarak faizler dediğiniz gibi teoride sonsuza gidebilir.

      Sil
  75. 20 Ocak'ta Donald Trump'ın inauguration'ına davet edildiniz mi? Gidecek misiniz?

    YanıtlaSil
  76. DİKKATLE OKUMANIZI ÖNERİRİM:

    “Onlar Üşümez” Diyen İnsanlar Yüzünden Donarak Melek Olan Sokak Kedisi

    http://www.patiliyo.com/donan-sokak-kedisi/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mecliste " dikkat! köpek giremez" pankartı açan a.k.p mv. Keşke bu soğuk günlerde "Kışın bir köpek 17 saat, bir kedi 6 saat aç kalırsa maalesef donarak ölüyor deyip hayvanlara sahip çıkma mesajı verselerdi"...!

      Lütfen yemek artıklarınızı sokak hayvanları için "plastik" kaplar içinde uygun yerlere bırakalım. Titreyen bir hayvan gördünüz mü kayıtsız kalmayın belediyenizi arayın "ALO 153" tüm Türkiye için geçerlidir.

      Sil
  77. peki hocam; açıktan yapılan faiz artırımı etkili olamamışken, "örtülü faiz artırımı" nasıl oluyor da bu kadar etkili olabiliyor?

    YanıtlaSil
  78. yahu mahfi hoca, sen emeklisin diye biliyorum. emekliliğinin tadını çıkarsana, ne karın ağrısı yapıyorsun kendine bu konuları...

    YanıtlaSil
  79. Hocam müsaadenizle bir saçma soru daha soracağım. İhracatımız için Euro/$ paritesinin 1.10-1.12 bandında olması gerektiğine göre şunu merak ediyorum. 3.30/3.00 kur oranı ile 4.10/3.70 kur oranları arasında (her ikisinde de parite 1.10)fark var mı? her ikisi de aynı sonucu doğurur mu? Yani faiz arttırımı ile sadece pariteyi bu düzeyde tutacak kadar arttırım ayarı yapılsa ihracatımız açısında işe yarar mı? Hatta faiz aarttırmak yerine MB piyasadan ufak ufak euro toplayıp kuru 1.10 paritesine taşısa ne olur? kendi cevabımı kendim vereceğim galiba. Enflasyonu ne yapacağız diyeceğinizi duyar gibi oldum aniden. Ama sorum gene de cevap bekliyor lütfen.

    YanıtlaSil
  80. Hocam kariyer anlamında bir sorum olacak size. Oğlum Marmara Ün. İktisat 3.cü sınıfta ve 3.7 not ortalaması ile devam ediyor. Okuldan sonra master yapmayı da düşünüyor. Aklından da iktisat tarihi geçiyor. Ben ne olduğunu bilmiyorum. Siz oğlunuzu bu aşamada yönlendirmek isteseydiniz nasıl önerilerde bulunurdunuz? Master yapsın mı, yapacaksa branşı ne olsun? Yurt dışı okutma imkanımızda var. Becerebilirse okulda kalmayıda düşünüyor gerçi ama kontenjan garantisi yok tabii. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  81. Hocam bu ab tanımlı kamu kesimi brüt borç stokuna merkez bankasının borcu dahil değil değil mi?

    YanıtlaSil
  82. merhaba hocam acaba dolarin atesinin durduralamadigi gün cds oranlarida artmismiydi yoksa bu bir bolgeden ulke uzerinde oynanan ve ve ulkeye olan guvenin dahada kirilmasi icin verilmek istenen korku siyasi bir sıkıştırma midir..

    YanıtlaSil
  83. Bir yıl arayla yayınlanan, "Star Wars: The Force Awakens" ve "Rogue One: A Star Wars Story" filmlerini değerlendirme yazınızı bu haftasonu yazar mısınız?

    Bu filmlerle ilgili sizin bakış açınıza göre sinematografik-sosyolojik-siyasi tespitlerinizi yazmanızı bekliyoruz.

    Bir diğer husus:

    "The Force Awakens" dünya çapında en çok hasılat yapan 3. film oldu: $2,068,223,624 (Worldwide gross)

    "Rogue One" dünya çapında en çok hasılat yapan 41. film oldu ve listede yükseliyor: $916,224,415 (Worldwide gross)

    Sorularım:

    1. Bu kadar çok parada "aslan payını" alan taraf & taraflar kimler?

    2. "Bu filmlerde oynayan her oyuncu, dünyanın en çok para kazanan oyuncuları, yönetmenleri en çok para kazanan yönetmenleri" demek doğru mu?

    3. Oyunculara ödenen para, en başta "fix" mi?

    4. Yoksa, hasılat yükseldikçe oyunculara ödenen parada da yükselme olacağı yönünde bir anlaşma mı imzalanıyor en başta?

    YanıtlaSil
  84. Hocam bankaların MB'den haftalık borçlanması 110 milyar tl tutarında. Galiba bankalar haftalık borçlandığında 1 hafta sonra geri ödemek zorundalar. Yani bankalar haftalık 110 milyar tl borçlanıp bunu 1 hafta sonra geri mi ödüyorlar ve her hafta 110 milyar tl civarında mı borçlanılıyor?

    YanıtlaSil
  85. Hocam ülkemize gelen sıcak paranın ne kadarı abd'den ab'den geliyor ülke ülke gösteren bir veri var mı? İhracat-ithalatı görebiliyoruz nereden yapıtığımızı sıcak parada da bunu görebilirmiyiz?

    YanıtlaSil
  86. Mahfi bey mrb. Sanırım on onbeş gün önce falan sitenize girdim. Şimdi günü siteye girmeden geçiremiyorum. Hem yazılarınızı hem yorumları okuyorum. Tşkler

    YanıtlaSil
  87. Sevgili Hocam elbetteki Bir ülkenin milli parasının güçlü olması psikolojik olarak ülke insanına güç vermektedir ancak bazı iktisatçılar ki bunların başında şu an Fed Başkan Yardımcısı IMFnin eski baş ekonomistlerin den Stanşey Fischer bizim ülkemize hitaben güçlü para ile sürdürülebilir büyümeyi yakalayamazsınız demişti Siz buna katılır mısınız yorumunuz nedir teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılırım parayı suni olarak güçlü tutmak doğru değildir. Ama bu, parayı güçsüz tutarak büyüyebileceğimiz anlamına da gelmez.

      Sil
  88. Hocam yazılarınız çok eğitici teşekkür ederiz. Konuyla alakası yok ama borsaya yatırım yapıyor musunuz? çok merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim.
      Hayır borsaya hiç girmiyorum.

      Sil
  89. mahfi hoca manyağı oldum galiba,internet kullandığımda bloga girmeden sanki internet kullanmadım gibi,,,galiba mahfi sendromu oldum hocam,,

    YanıtlaSil
  90. TÜRKİYE CDS
    290,97 % 0,39

    13/01/2017 17:55:06
    KAPANIŞ: 289,84

    GÜNİÇİ EN YÜKSEK: 292,01
    GÜNİÇİ EN DÜŞÜK: 289,66

    YanıtlaSil
  91. Hocam merkez bankası, bankaların borç alabilme limitini 11 milyar tl ye düşürmüş, bu müdahaleyi nasıl değerlendiriyorsunuz? ve bu müdahalenin bankalara olan etkisi nedir? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  92. Hocam TL değer kaybettiğinde ihracatımızın artmaması, diğer ülkelerin ekonomik durumlarının iyi olmamasından mı?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi