ABD – Çin Ticaret Savaşı ve Tukidides Tuzağı

ABD’nin Dünya Liderliği ve Meydan Okumalar
ABD’nin ekonomik çıkışı 19’uncu yüzyılda iç savaşın (1861 – 1865) hemen sonrasında başladı. İthal ikamesine dayalı bir sanayileşme politikasıyla ABD, yerli üretimi hızla artırdı. Bu gelişmede kıtanın büyüklüğü, iklim farklılıkları, doğal kaynakların zenginliği, nüfusun hızlı artışı, göçmen ağırlıklı toplumun ekonomik gelişmeyi bir yaşam savaşı gibi alıp yola koyulması etkili oldu. 19’uncu yüzyılın ortalarında ABD ekonomisi yalnızca üretimde değil finans alanında hızla gelişerek dünya liderliğine doğru yürümeye başladı. Birinci Dünya Savaşı, Avrupa’nın dünya egemenliğinin sonunu getirdi. ABD, kapitalizmin liderliğini İngiltere, Almanya ve Fransa’dan devraldı.   

Rusya, devrimden sonra Sovyetler Birliği (SSCB) olmaya dönüşürken bir yandan da merkezi planlama yöntemini piyasa ekonomisi yerine ikame etti. Devrime girerken büyük ölçüde bir tarım toplumu olan Rusya’da bu yeni düzenleme üretimin artmasını, çeşitlenmesini, ulaşılması güç yerlere kadar uzanmasını sağladı. Devrimden sonra ayakta kalabilmek için çaba harcayan Rusya, asıl çıkışını 1930’lardan itibaren gerçekleştirdi.

Japonya’da 1867’de imparator olan Meiji (asıl adı Mutsuhito) batılılaşmaya ve modernleşmeye yöneldi. Özellikle eğitim reformu Japonya’nın ekonomik alanda hızla kalkınmasının yolunu açtı. Japonya 2’nci Dünya Savaşı sonrasında ekonomide çok büyük atılımlar yaparak kısa sürede Avrupa’nın sanayileşmiş ülkelerini geride bıraktı ve ABD’nin ardından dünyanın en gelişmiş ikinci ekonomisi konumuna yükseldi. Özellikle elektronik sanayisinde büyük atılımlar yapan Japonya, bu yükselişini 1990’ların başında girdiği durgunlukla yitirerek hızlı yükselip durma sendromuyla karşılaştı.  

15’inci yüzyılın ortalarında dünyanın en büyük gücü olduğuna inanarak dış dünyaya kapanan ve sonrasında hızla güç kaybederek dünya ekonomisinde geri sıralara düşen Çin, bu konumunu 20’nci yüzyılın son çeyreğine kadar sürdürdü. Mao Zedong’un ölümü sonrasında iktidara geçen Deng Xiaoping, piyasa ekonomisi kurallarını yaşama geçirmeye ve Çin’i dışarıya açmaya yöneldi. Böylece Çin, 500 yıldan fazla süreyle dünyaya kapattığı kapıları yeniden açmış oldu. Çin, asıl atılımı 2000’lerden sonra gerçekleştirdi ve satınalma gücü paritesiyle ölçüldüğünde GSYH büyüklüğü olarak ABD’yi geride bırakmayı başardı.

ABD – Çin Ticaret Savaşları
ABD, ekonomide dünya liderliğine yönelik durumunu sarsacak girişimlere her zaman karşılık verdi. Rusya bu alanda ABD’nin rakibi olmadığı için onunla olan mücadelesi daha çok siyasal ve sosyal alanlarda ve en çok da uzay yarışı alanında oldu.  

Japonya’nın ikinci dünya savaşı sonrasında yakaladığı büyük çıkış ABD’yi zaman zaman sarsmış olsa da bu çıkış sınırlı bir çıkıştı ve ABD yatırımlarını ve teknoloji aktarımını Çin ve Güney Kore’ye yönlendirerek Japonya’nın karşısına uğraşması gereken iki yeni rakip çıkardı. Bu stratejisinde başarılı da oldu. Çin ve Güney Kore zaman içinde Japonya’nın elektronik sanayisinde üstünlüğünü elinden aldılar. Ne var ki Güney Kore, ABD’ye kafa tutabilecek güçte olmasa da Çin, bu yatırımların ve aktarılan teknolojinin de verdiği ivmeyle hızla büyüdü ve Japonya’dan sonra ABD’ye de rakip konuma geldi. Böylece ABD, Rakibi olan Japonya’yı durdurmak için uyguladığı stratejiyle çok daha büyük bir rakip olan Çin’i ortaya çıkararak kendi silahıyla kendisini vurmuş oldu.

ABD yönetimi öteden beri karşılıklı ticarette açık verdiği ekonomilere belirli ölçülerde baskı uyguluyordu. Bu baskı özellikle de Çin’e yönelikti. Çin de bu baskılara Yuanı değersiz tutup ihracatını kurla destekleyerek karşılık veriyordu. Bunları tam olarak bir ticaret savaşı diye nitelendirmek o zaman için pek doğru olmazdı. Çünkü baskılar daha çok sözlü ya da Dünya Ticaret Örgütü üzerinden yürüyor, kur düzenlemeleri de üstü kapalı yapılıyordu.  

Tukidides Tuzağı
Tukidides M.Ö. 460 ile 400 yılları arasında yaşamış Atinalı bir komutan ve tarihçidir. Herodot ile birlikte modern tarih biliminin kurucusu olarak kabul edilir. Tukidides’in en ünlü eseri, bir süre asker olarak içinde bulunduğu sonra da tanıklık ettiği, zamanın iki süper gücü konumundaki Atina ile Sparta arasında 27 yıl süren Peleponnes Savaşlarını anlatan eseridir.

Tukidides, Peloponnes savaşlarını egemenlik (hegemonya) mücadelesiyle açıklar. Savaşın Sparta’nın hegemonik güç dengesini bozmaya başlayan Atina’ya karşı giriştiği faaliyetlerden kaynakladığını öne sürer ve Sparta’nın, Atina’nın daha fazla güçlenerek hegemonik liderliği ele almasını önlemek için bu savaşa girmeyi göze aldığına dikkat çeker. Savaş, Yunanistan’a, Makedonya’ya ve savaşa giren diğer kent devletlerine huzur getirmek bir yana o döneme kadar kurulmuş görünen barış ortamını da bozarak sonuçlandı. Savaşı Sparta kazanmış gibi görünse de aslında her iki taraf da ciddi güç kaybına uğradı. Savaşın gerçek galibi, iki büyük düşmanı güç kaybına uğradığı için Persler olmuştur denilebilir.

ABD’li siyaset bilimci Graham Allison “Destined for War: Can America and China Escape Thuchydides’s Trap?” adlı kitabında ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının sonunda üçüncü dünya savaşına yol açıp açmayacağını inceliyor. Allison’un ifadesiyle Tukidides tuzağı; giderek yükselen bir gücün, liderlik koltuğunda oturan bir başka gücü, liderlik açısından korkutmasının yarattığı gerilimin yol açabileceği sonuçlardır. Geçmişte 16 kez yaşanan bu tür gerilimlerin 12’sinin savaşla sonuçlandığına dikkat çeken Allison’a göre Tukidides tuzağı iki farklı sendroma dayalı olarak ortaya çıkıyor: (1) Yükselen gücün bu gücünün kabulünü talep etmesi ve bunun için mücadele etmesi (yükselen güç sendromu) (2) Egemenliği elinde tutan gücün karşılaştığı bu meydan okumadan korkarak ona göre tavır almaya başlaması (egemen güç sendromu.)

Ticaret Savaşlarının Sonu Nereye Varır?
Trump, başkan seçildikten bir süre sonra korumacılığa dönüş eylemlerini uygulamaya sokmaya yönelmek, yurtdışındaki Amerikan sermayesinin ülkeye geri dönmesi için vergi indirimleri uygulamak gibi bir takım teşvik uygulamalarını devreye soktu. Böylece geçmişte su yüzüne çıkmamış olan ticaret savaşları su yüzüne çıktı. Trump’ın, ortaya attığı “Önce Amerika” sloganı, sonradan farklı anlamlar verilmeye çalışılmış olsa bile, ABD’yi serbest ticaret şampiyonluğundan indirecek kadar önemli bir değişime işaret ediyor.

Her ne kadar Tukidides Tuzağı kitabını bir Amerikalı yazmış olsa da Çinliler olayın ciddiyeti konusunda Amerikalılardan daha bilinçliler. Bu belki daha sabırlı olduklarından belki de liderlik koltuğuna erken oturup erkenden sorunlarla karşılaşmayı göze alamamalarından kaynaklanıyor. Trump “öce Amerika” derken Xi Jinping “serbest ticaret herkesin yararınadır” diyor. Oysa bugüne kadar yaşananlar tam tersinin olması gerektiğini gösteriyordu.

Eğer ticaret savaşları bir askeri savaşa dönüşmeden sonuca vardırılabilecekse bunda Çin’in payı ABD’nin payından çok daha fazla olacak. Ne var ki Çin’in bu dengeli tutumu önümüzdeki dönemde ne kadar sürer onu kestirmek kolay değil.

Yorumlar

  1. Iyi de cin ne zaman beri parabolik sekilde buyuyor bunu bit koreksyion takip etmeden surdurebilir mi bana esyanin tabiatina aykiri geliyor

    YanıtlaSil
  2. Gelişmekte olan ülkelerin korumacılığını anlarım da gelişmiş ülkenin korumacılığını anlamak güç. Hocam acaba ABD nin politikası şu süreçte Posner'in teknoloji açığı teorisi üzerin kurgulanmış olabilir mi? Çin taklit etmeyi seven bir ülke ABD de taklit edilmekten korkuyor, ki dediğiniz gibi Çin'in 2000 li yıllardan sonra yaptığı teknolojik atak da ortadayken uzun vadede ABD nin bu endişesi pek de haksız sayılmaz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin 10 yıl öncesine kadar taklit eden ülkeydi. Bugün artık kendi teknolojisini üretiyor.

      Sil
    2. Hocam oyle diyorsunuz da, Amerikanin "ticaret savasi" derken en uzerinde durdugu seyler teknolojik know-how "hirsizligi", teknolojiyi arka kapi tabir edilen yollarla kullanip ulkelerin katma deger niteligindeki (ve belki baska) verilerine "sizma" ve bizim bildigimiz adiyla elde ettikleri "kapitulasyonlar".. kendi teknolojisini uretmeye baslamis olmasi bunu aslinda kendisinin urettigi anlamina gelmiyor.. meselenin en kotu tarafi da "gelismis ulke" tanimlarinin, deger yargilarinin olmayisi, amac icin herseyi yapabilmek evet gelismis ulkelerde cok gordugumuz bir sey, ama bunun bile bir adabi var, Cin bu formasyona sahip degil.. magandanin zengin olmasi gibi yani ve bu acidan tum dunya icin bir tehlike bence..

      Sil
    3. Hocam, ben hayatımda -istisnalar dışında- Çinliler kadar hödük bir millet görmedim.

      İsviçre de trende yanıma bir orta yaşlı oturdu, çocukları İsviçrede çalışıyormuş, herif Çin'in dünya lideri olacağından başladı, Avrupa ve Amerikanın Çin egemenliğine gireceğine kadar sıraladı. Biri ikisi üçü değil hocam, adamların kafayı milliyetçilikle doldurmuşlar yıllardır, başka bir şey düşünmezler. (Bizim Türk milliyetçilerine rahmet okutur bunlar).

      Bunlar demokrasi, hak, hukuk filan bilmezler. Tek partileri var, tüm rüşvet ve adalet parti üyelerine göre belirlenir. Tüm Çin zenginleri parti üyesi olmak zorundadır, yoksa mal mülk ne varsa el konur.

      Bunlar dünyada egemen olur mu?

      Hani şair diyor ya, "Eşkiya Dünya'ya Hükümdar Olmaz" diye,
      Avrupayı bıraktım, Rusya bile bunların büyümesini istemez.

      Çinlinin tek derdi vardır, Rabbena hep bana, ekonomi de bana,
      ordu da bana, ticaret te bana, ellerinden gelse dünyanın tamamını
      parti için köle yaparlar. Çinlileri köle yaptıkları gibi, tüm dünya
      ucuza bunlara köle olsun isterler.

      Sil
  3. Hocam şu anki Tukidides'ten çıkacak kârlı 3. ülke kim olacak sizce.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lider olarak çıkacak bir ülke olmaz sanırım ama Güney Kore ve uzak doğu ülkeleri kazançlı çıkabilir.

      Sil
    2. hocam Hindistan kazançlı çıkacak bir ülke olabilir mi?.

      Sil
    3. Bu süreçten en karlı çıkacak ülke Türkiye. Niyemi bir tarafta Doğu blokunun temsilcisi Perinçek diğer tarafta abd blokunun temsilcisi akp. Bir one minute daha kıvılcımi ateşler.

      Sil
    4. İktisadi ve politik konjonktürün nükleer çalışmalarından dolayı İran'ı öne çıkarma olasılığı sizce nedir hocam?

      Sil
    5. Doğu Perinçek'i ciddiye alıp çok önemli bir figürmüş gibi yazılar yazanların bunun için maaş aldıklarını düşünüyorum.Daha mantıklı bir açıklama gelmiyor aklıma

      Sil
  4. Güzel yazınız için teşekkürler.
    Hocam öbür 16 yarış ta taraflar kimlerdi peki yazabilirmisiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları tek tek yazmamış.

      Sil
    2. Ted konuşmalarında yazarın adıyla arama yaparsanız konuşmasını bulabilir ve hangi tarafların rakip olduğunu görebilirsiniz.

      Sil
    3. Allison'un TED konuşmasının 12,43 dk sında listesi var:
      https://www.ted.com/talks/graham_allison_is_war_between_china_and_the_us_inevitable/transcript#t-794940

      Sil
    4. İstatistiksel olarak üçüncü dünya savaşı ihtimali yüzde 75. İki ay önce bu konuyla ilgili bir video hazırlamıştım hocam. Arzu eden arkadaşlar bakabilir. Oldukça detaylı. Youtube linkini bırakıyorum.

      https://www.youtube.com/watch?v=RV32u_vYXJk

      Sil
  5. Hocam, yazınızın özellikle son paragrafına yıllar sonra çok sayıda atıfta bulunulacak. Allah ömür verirse hep birlikte göreceğiz. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Sevgili üstat,

    Yakın ve orta vadeli geleceğe dönük yaklaşımlarımıza önemli katkılar sağlayan saptamalarınızı merak içinde okudum.

    Elinize sağlık, teşekkür ederim.

    İyi hafta sonları.

    YanıtlaSil
  7. Mahfi bey sizin şu hususlarda görüşlerinizi değerlendirmelerinizi merak ediyorum bir yazı kaleme alırmısınız son gelişmeler ışığında...

    Davutoğlu nun yeni parti kurması (siyasete etkileri, Türkiye açısından gelecekte etkileri, meral akşener saf mı değişecek)

    Suriyedeki ypg sorunu Türkiye ye uzun vadeli etkisi, Türkiye güneyinde bir devlet kurulur mu, Suriye meselesinin son durumu ne olur~nasıl biter.

    2020 itibariyle ekonomik toparlanma başlar mı..yani zamlar giderek güçleşen hayat koşulları ne zaman biter, ne zaman kriz öncesine döneriz.

    Ülkeler neden altın stoklamaya başladı.
    Savaşa hazırlık mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Davutoğlu parti kurar mı Meral Akşener saf değiştirir mi bunları hiç bilmiyorum. Bilmediğim sadece vatandaş olarak izlediğim konularda yazı yazmam doğru olmaz.
      Buna karşılık Suriyedeki ypg sorunu ve yeni zamlar konusu ise ilgi alanımın içinde çünkü ekonomi yakından ilgilendiriyor. Kriz öncesine dönmek için çok işler yapmak gerekir.

      Sil
  8. Diger yazilariniz gibi harika.. peki hocam bu ticaret savaslari riskinin altina etkisi ne kadar daha sürer yeni bir zirveyle karsi karsiya kalabilirmiyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Altın genellikle bu tür durumlarda yükselir.

      Sil
  9. abd bugünkü ekonomik sorunlarının temelleri 1970 li yıllardaki Washington mutabakatıyla atılmıştır. doların altınla olan bağının tamamen kopartılmasıyla abd de para adeta yozlaştırıldı. sınırsız para uygulamasına gidildi. oysa sınırsız bir reel üretim yoktu. reel piyasalar - finansal piyasalar stabilitesi hızla bozuldu. reel yatırım hacmi düştü finansal yatırım hacmi hızla büyüdü. reel piyasa derinliği azalma finansal piyasa derinliği artma trendine girdi. en fazla ücret ve maaş artışları finansal sistemde toplandı. nitelik beşeri sermaye finans sistemine kaydı. abd resmen finans ekonomisi haline geldi. kendisi gibi dünya ekonomisini de bu yönde zorladı ve sürekli teşvik etti. bunu gören abd menşeli çok sayıda çok uluslu işletme ki bunlar ekonomisinde en yüksek istihdamı en yüksek üretim teknolojisini en fazla ar-ge faaliyetini en çok know-how üreten yüksek prodüktiviteli çalışan işletmelerdi. bunların özellikle çinde üretim organizasyonlarını sürekli büyütmeleri çin de iktisadi gelişimi hayli artırmıştır. zaten abd nin son 30 yılda giderek dış ticaret ve cari işlemler açığının artmasının nedeni de bu gelişmedir. artık abd ne kadar cari açık verirse bu devasa işletmeler o derece yüksek kar elde etmektedir.abdli şirket çinde üretip kendi ülkesine mal-hizmet ihraç ediyor. tabi japonyanın 1992 deki bankacılık merkezli yaşadığı kriz ve bunun derin bir resesyon yaratması da buradaki abd şirketlerini hızla çine yoğunlaştırmıştır. bir nevi çin dünyanın üretim üssü olurken abd de adeta finansal üssü haline gelmiştir. ancak parasal genişlemelerin zamanla yüksek finansal genleşme yaratması çok doğaldır. çünkü para tabanlı üretim yapısallığı nedeniyle kapitalizm üretim organizasyonlarını aşan para hacminin üretim dışına taşması ve orada birikimli hale gelerek sermayeleşmesi kaçınılmazdır. nitekim ekonomiye giren total parasal hacmin yeniden parasal çıktılar haline dönüşümü de giderek arttı. bu da mesela abd de 2008 krizini yarattı. bu krizden sonraki daha da büyük parasal genleşmeler süreçleri nedeniyle dünyada daha da büyük bir kriz riski yükselmiştir. üretimden kopuklaşan sermaye giderek tahvil piyasasında borsalarda bono piyasalarında future işlemli alanlarda ciddi şişkinlik ve obezite meydana getirmiştir. dünya son 30 yıldır adeta abd - çin arasındaki iktisadi ve ticari dengesizliğin dengesinde yürümektedir. ancak bunun ilelebet sürdürülebilir olmadığı açıktır. zaten para tabanlı ekonomik yapı artan bilginin ve bunun zamanla somut iktisadi değerlere dönüştürülebilir hale gelmesiyle iyice sıkışacak ve sert daralmalarla karşı karşıya kalacaktır. bu da muhtemelen kapitalizmin enformasyonizm dediğimiz bilgi ekonomisine dönüşümünü kaçınılmaz kılacaktır. çinin eli abd ye karşı kuvvetlidir. çünkü abd gümrükleri yükselttiğinde çin kuru yükseltip karşılık veriyor ve abd nin korumacı karalarının etkisini azaltmayı başarabiliyor. ancak bu asimetrik savaş yöntemidir ve sonunun nereye gideceğini kestirmek de kolay değildir.zira askeri seçenek öne çıkarsa çin o yönden de zayıf değildir. çünkü çin küreselizmin tez ülkesi olarak seçilmiştir. anti tez olarak ise abd seçildi tıpkı 20.yy da Sovyetler anti tez abd tez yapıldığı gibi.

    YanıtlaSil
  10. Hocam peki bizi nasıl etkileyecek bu ticaret savaşının kızışması?
    Bu iki dev birbirini sıkıştırırken bize yararı olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babam bana derdi ki "eşekler tepişirken ahırdan içeri kafanı uzatma." Sanırım bu iki gücün kapışmasından kimse kazanç sağlayamayacak.

      Sil
  11. merhaba hocam,
    Çin üretip Amerika'ya mal ihraç ediyordu.Amerika'da karşılığı olmayan doları basıp Çin'e veriyordu.Çin ihracatı karşılığında yuan istedi.Amerika yuan veremeyince Çin ihracata dayalı modelden çıkıp parasını altına endeksleyerek iç tüketime dönerek kendine pazar yaratarak Amerika'ya bağımlılıktan kurtuldu.Doları dize getiren tek bilim adamı Prof.Dr.Haydar Baş'ın modeliyle.




    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin yuan istemez. Parasının kurunu düşük tutmak istiyor zaten. Bu sebeple talebin yuan üzerine değil dolar üzerine olmasını ister. Çin merkez bankası trilyon dolarlar alıyor piyasadan sırf para değeri yükselmesin diye.

      Sil
  12. Kisa ve öz olmus hocam bu restlesme nereye gider bilinmez ama ABD'ye baskaldirmak isteyen o kadar cok ülke var ki. ABD kötunun iyisi Çin'in dunyayi domino etmesini istemek celladina asik olmayi gerektiriyor malesef.

    YanıtlaSil
  13. Gerçekten yazınızı keyifle okudum. Görülen o ki bir konuya çok yönlü bakıldığında sonuçlar daha net ortaya çıkıyor elinize yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Aynı zamanda Uluslararası İlişkilerin de temel niteliklerinden olan Uluslararası İktisat hakkında eşsiz bir yazı olmuş. Elinize sağlık hocam. Bunlara ilave, daha önce Dış işleri bakan yardımcılığı yapmış bir kişiyi Ortadoğu temsilcisi olarak ataması da Çin' in yavaş yavaş bu konulara kendini ısındırdığının somut bir göstergesi olmuş. (Tabi ki bir çok Çinli şirketin yaptığı işleri ve yatırımları istihbarat elemanlarını göz ardı etmeden)

    YanıtlaSil
  15. Değerli hocam,Çin 'in Yuan ı serbest piyasa ekonomisine rağmen uzun süre düşük tutmasının hangi makro gerekçekerle izah edebiliriz?saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kur avantajı kazanıp ülkeye çektiği yatırımla cari açık riskini azaktıp ve büyümeye destek oluyor. Bunu yaparken yazıda üstadın belirttiği gibi satın alma paritesi ABD yi geride bırakan ama aynı zamanda dış ekonomilere kıyasla yatırımda daha avantajlı bir para birimi elde ediliyor.
      İşçilik ucuz ama insanların bildiği şekliyle açlıktan ölmüyor insanlar. Az para alıp çok mal satın alabiliyorlar.

      Sil


  16. Kissinger ve talebesi Allison’un “Thucydides Trap”ini türkçede refere ettiğiniz için tebrik ederim.

    Bu teoriyi red edenleri de değerlendirmek faydalı olur mu saygıdeğer hocam? Bugün bunların ABD ve AB’de politika üreticileri olduklarını da hesaba katarak.

    Stevie Bannon “bu SSCB ile mücadeledede söylendi. Biz hedefimize Reagan ile ulaştık” diyor linkdeki videoda 2:25 itibaren.

    https://youtu.be/HuUh8ENxfr0

    Saygılar
    Almanya’da bir İsviçreli takipçiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler değerli paylaşım ve katkınız için

      Sil
    2. Merhabalar Hocam,

      yine çok önemli bir konuda ekonomi, politika ve strateji unsurlarını sade ve güçlü bir şekilde buluşturmuşsunuz. Teşekkürler.

      Madalyonun diğer yüzü ile ilgili katkıyı da ilginç buldum, ancak detay gibi görünen birkaç (konu dışı) alanda ilgili kişinin yorumu için düzeltme yapma gereği hissettim.

      Öncelikle "tebrik" değil, teşekkür etmeniz daha nazik olurdu (Niyetinizden şüphem yok; ancak ana dli doğru kullanmak, yabancı dilleri iyi öğrenmenin anahtarı olduğu kadar düşünceleri doğru ifade etmenin de ayrılmaz bir parçasıdır). İkincisi Türkçe bir paylaşımı överken "refere etmek" yerine "kaynak gösterdiğiniz için" gibi bir ifadeyi tercih etmenizi beklerdim. Son olarak, yine aynı düşünce ile "talebe" yerine "öğrenci" kelimesi daha yerinde bir seçimdir. Ancak kuşak farkından dolayı bu sonuncuyu kısmen Türkçenin zenginliğine yorabiliriz belki.

      Saygılarımla.

      E.U.

      Sil
  17. Hocam merhaba

    Dün okuduğum bir haberde sarayın; damadın ekonomi yönetiminden memnun olmadığı ve yerine birilerini aradığı; sizi düşündüğü fakat sizin istemediğini yazıyordu. Linkini de veriyorum. Aslı var mı hocam?

    https://www.google.com/amp/s/www.milligazete.com.tr/amp/haber/3035679/berat-albayrak-akpden-istifa-edebilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır aslı yok bu konuda twitterda açıklama yayınladım. Bana teklif yapılmadı. Ama yapılsa da kabul etmezdim.

      Sil
    2. Fatih Kömürcüoğlu8 Eylül 2019 17:52

      Hocam bu yorumu yazan kişi AKP'den olup sizi yokluyor olabilir. :-) Ayrıca kabul etmeme gerekçeniz nedir? Sizi artık ben bile kurtaramam mı? Yoksa rahat çalışma imkanı bulamam mı?

      Sil
    3. Kabul etmeme nedenim çok basit: Böyle bir teklif yok.

      Sil
    4. Fatih Kömürcüoğlu9 Eylül 2019 09:23

      Teklif gelseydi kabul etmeme gerekçeniz ne olurdu demek istemiştim? gerekçeniz nedir? yerine ne olurdu? yazmam gerekirdi.

      Sil
    5. Ben bu görevleri yaptım. Hazine Müsteşarlığından yapısal reformlar yapılmadığı için istifa edip ayrıldım. Değişen bir şey var mı ki görev kabul edeyim? Bence değişen bir şey yok varsa da iyiye doğru olmamış.

      Sil
  18. Hocam peki geçen Carney'nin de belirttiği gibi bu ticaret savaslari doların küresel sistemde çok baskın oldugundan şikayet eden diğer ülkelerin yeni, hiçbir devlete bağlı olmayan, IMF gibi bir kurumun bastığı SDR lara benzeyen, çeşitli değerli metaller ve ülkelerin para birimlerinin belli agirliktaki ortalamalarına endeksli küresel rezerv bir paraya olan ihtiyacı iyice sebeplendirip bu konudaki çalışmaları hızlandırarak uzun vadede diğer ülkeler için faydalı bir durum olmaz mı?

    Kısacası, Abd nin tek kutuplu küresel ekonomideki baskinligini azaltmak adına bir fırsat sunamaz mi bu durum?

    Bir de ben şahsen ben bu ticaret savaşından Rusya'nin karlı çıkacağını düşünüyorum siyasi olarak.

    Çin ne kadar müttefik gözükse de Asyada Rusya'nin en büyük rakibi.
    Amerika ve Çin'in birbirini zayiflatmasindan Rusya'nin siyasi fayda sağlayarak söz hakkını guclendirecegini düşünüyorum siyasi olarak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyden önce IMF SDR basmıyor. Yani SDR basılı bir para değil. Sadece bir rezerv imkanı, sanal bir şey. Doların tahtı sarsılıyor ama bu zaman alacak bir değişim.
      Rusya'nın kârlı çıkacağı konusunda haklısınız.

      Sil
  19. Bir ekonomist kadar rakamları bir tarihçi kadar olguları ve olayları 7'den 70'e anlaşılır bir şekilde anlatmak her baba yiğidin harcı değil. Kaleminize sağlık hocam. Bu savaşın bir galibi olur mu? Onu tarih gösterecek. Ancak kadim kıtalara yakınlığı ve yer altı kaynakları bakımından Rusya jeostratejik açıdan Hindistan ekonomik ve teknoloji olarakta Çin bu payeyi alabilir. Önemli olan yeni dünya düzeninde biz nerede duracağız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Bu tür savaşların genellikle galibi olmaz ama yukarıda bir okurun da yazdığı gibi Rusya nispeten kazançlı çıkabilir bu itiş kakıştan.
      Bize gelince biz henüz eski dünya düzeninde bile yerimizi alamamışız yenisinden çok uzağız.

      Sil
  20. Hocam bir formul buldum olmasi gereken faiz orani icin.

    Faiz Orani: Enflasyon+Buyume Orani-Nufus Artis Hizi
    Enflasyon:%5
    Buyume Orani:%5
    Nufus Artis Orani:%1.5
    5+5-1.5:%8.5

    Yani boyle bir ulkede %8.5 politika faizi makul gorunmektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon niye 5? O hedef hiç tutmadı ki.
      Sizin formülde 15 -2 - 1,5 = 11,5 çıkar.

      Sil
  21. Cozum su olmali
    ABD, Cinden gelen urunlere %2 gumruk vergisi koymali Cinde kuru 6.40 duzeylerde tutmali.Bu anlasma uzerinden taraflar uzlasmali Cin yuani 6.30un altina indigi zaman ABD gumruk vergisini %1e cekmeli Yuan 6.15 ve altina indigi vakit ise ABD gumruk vergisini sifirlamali. Bu anlasma 5 yil boyunca yururlukte olmali.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonunda belki de böyle bir anlaşmaya varacaklar.

      Sil
    2. Baska care yok, Cunku herkes zarar goruyor.
      Bu yukarıdakine benzer oranlama belirleyecekler ona gore 5 yillik gecici uzatilabilir anlasmayla sorunlarini cozecekler zaten 5 yil sonra Cin mallari bugune gore cok da ucuz yollu olmaz bildigim 2010dan 2014e kadar Cinde asgari ucret her yil %20 artiyordu. Sponra ne oldu bir haberim bilgim yok, dahasi gildir gicik mal ve urunleri yapan 3d yazicilar vs tarzi fabriklar 5 yil icinde cok daha uygun uretim imkani saglar kurdan ve iscilikten bagimsiz.

      Her neyse benim projeksiyonum olcutum dahilinde

      7.15- ve ustu Yuan arasi %10
      7.00-7.15 Yuan arasi %7
      6.45-7.00 Yuan arasi %3.5
      6.30-6.45 Yuan arasi %2
      6.15-6.30 Yuan Arasi %1
      6.30 ve alti Yuan %0

      Kurlar eger 15 gunden fazla bir band araliginda dalgalaniyorsa 15.gun kur dusse bile o vergi orani uygulanir ve en az 45gun boyunca yururlukte kalir. Eger anlasma cercevesinde belirlenmis oran kur bandi bu 45 gun icinde 15 gunden fazla yeni bir band icinde dalganirsa 45 gunluk sure 30gune iner ve 30.gun yeni gumruk vergisi yuruluge girer.

      Sil
    3. !Duzeltme: 6.15 ve alti Yuan kurunda %0 olacakti

      Sil
  22. Değerli paylaşımlarınız için teşekkürler hocam. Sizce bu mücadele içerisinde Türkiye ABD tarafındamı Rusya tarafındamı yer alır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rusya bu yazıda bi taraf değil ki. Neden rusyayı tutalım?

      Sil
  23. Çin, kısa dönemde her ne kadar ABD ile rekabet ediyorsa da uzun dönemde ABD yine fark açar. Çünkü ABD bilgi ve teknik 'üretiminde' hâlâ önde, özellikle üniversiteleriyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun dönemde Çin Üniversiteleri de o düzeye gelebilir. Çok çalışıyor ve öğretmen yetiştiriyorlar.

      Sil
    2. Haklısınız çalışıyorlar ama ben çok çalışma ile bu farkın kapanacağını sanmıyorum. 'Yeni bilgi ve tekniğin üretilmesi için özgür düşünce gerekir. Bu da doğrudan siyasal yapı ile alakalı.

      Sil
    3. Bilim dilleri Ingilizce degil ayrica Cinde elestri demokrasi ve dusunce ifade ozgurlugu yok!

      Sil
    4. Akademik eğitim işlevini yitireli uzun zaman oldu. ABD deki ünlü okullar artık geçmişin mirasını yiyen ticarethaneler. Herkes daha işlevsel eğitim nasıl yapılabilir onu tartışıyor.

      Sil
  24. Hocam severek takip ediyorum sizi. Alakasiz bir soru soracağım. Bir emtianin fiyatının çıkartma maliyeti ortalamasının altında kalma suresi en fazla kaç aydir. Bunun hakkinda bir makale aradim bulamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir süre var mı bilmiyorum. Bir ortalama süre vardır mutlaka uygulamadan giderek hesaplanmıştır. Ama ben de bilmiyorum.

      Sil
  25. Hocam bilgilendirici değerli paylaşımınız için teşekkürler

    YanıtlaSil
  26. Sayın Eğilmez,

    Bir sporsever olduğunuzu biliyoruz.

    Sizce, Eda Erdem, nitelikli bir kaptan mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Eda'nın kaptanlığını ve oyununu beğeniyorum ve nitelikli buluyorum.

      Sil
  27. İspanyollar astek altınlarını getirdiklerinde oluşan altın enflasyonu elinde en çok altını olan Osmanlı ve ispanyayı vurdu.dolar milli bir para olduğunu 2008 krizinde gösterdi.her üretmeyen toplum gibi amerikada bir gün enflasyon belasıyla karşılaşacak.elinde doları olan hiç bir millet dünya gücü olamaz.her para bir gün anavatanına döner.amerikada bunu karşılayacak üretim yok.doların dünya parası olması tesadüf değildi.amerikalılar para konusunda çok muhafazakdı demir yolu iflaslarında bile gümüşü kullanmadılar 1929 krizindede altın standartından vaz geçmediler taki niksona kadar.insanlar asla olmaz dediklerinden mahvolmuştur.para demek üretim demektir altın da asla para olamaz.gelecek cari fazlası olan ve enflasyonu olmayan sosyal güvenliğini devletlerin sagladıgı ülkelerin olacaktır.dünya bir birikim kriziyle karşı karşıyadır.bu borçlar ödenmezse özel emeklilik şirketleri batar.maaş ödeyemez.maaşın devletçe ödendiği sistemlerde ise piyasada her zaman para olacaktır.gelecek sosyal güvenliği sağlam sosyal devletlerindir.kapitalist sistemler verimlilik adına insanları işsiz bırakır.sosyal devletler ise geliri yeniden dağıtır.işsize işsizlik maaşı emekliye emekli maaşı verir piyasa parasız kalmaz.kimse gazap üzümlerinde anlatıldığı gibi açlıktan ölmez.

    YanıtlaSil
  28. @10:17 olmuşsun sen.

    YanıtlaSil
  29. çin ingiltereye çay satıyor hiç bir şey almıyor ingilizler bakıyorki altın gidiyor gelmiyor ne yapalım çini afyona alıştırıyorlar.sonra çin afyonu yasaklıyor afyon savaşları çıkıyor ingiltere çini mahvediyor.keşke altın biriktireceklerine bu kazandıkları parayla ihtiyaçlarını karşılasalar silah alsalarda ingiltereye yenilmeseydiler.şimdide habire köle gibi çalıştılar 1979 dan beri 3 trilyon dolar biriktirdiler.onların 40 yılda biriktirdigini fed 2008den sonra bastı.abd borç tavanını artırmazsa temerrüde düşerse ne olacak.davul çinde tokmak amerikada.diyelimki durgunluk oldu.petrol fiyatları düştü tüm ülkelere nakit para gerekti abd dede 1980 sonrası gibi enflasyon oldu fedde paul volker gibi biri geldi.bu 30yıllık tahvilleri kaça kırdıracaklar.bizde servet vergisi alındıgında piyasadaki para artmayıp devlet vergi aldıgı için mal çok ucuza gitmiş.hatta bir zengin zenginlik başka şey nakit para başka şey diyor.alış verişsiz olmaz.çinde dünyada çok hata yaptı mili bir parayı rezerv para yaptı.bu kadar cari açık olmamalıydı abd den hem almalıydılar hemde vermeliydiler.insanlar hep aynı şey olur zannediyorlar ama asla insanlık 2defa aynı hatayı yapmaz.keynes şartlar degişirse çözüm farklılaşır der.2008 asla olmaz dünyayı fed degil abdnin 800milyarlık paketi kurtardı.ozaman borcu 14 trilyondu şimdi 22 trilyon yeni bir kirizde abd kamu oyuda bunda kararlı kimse walstretin kurtarılmasını istemiyor.ne kongre ne senato nede başkan buna izin vermez.abd ozaman çinin frede macdeki 500 milyarını kurtardı.şimdi araları açık bir daha bunu yaparmı.roubini cari fazlası olan ülkelerin cari açıgı olanlardan alış veriş yapmasını önermişti.çin buna uymadı.bidaha kimse kimseyi kurtarmaz.dünya düz gitmez.bir paul valker gelir bir grenspean bir helikopter bernarke gelir bir roy young.bakarsın yeni bir hoover gelir.merkezbankalarıda şampanyayı kaldırır.dün dündür bu gün bugün.alışsız veriş olmaz.dünya ne çinin nede abd nin degil.dünya sosyal devletlerin olacak.tarih tekerrürden ibarettir.keşke çin insanına önem verse para biriktirmek yerine birazda insanının refahını artırsa.1980 ihtilalinde ssk dan 1 kamyon para almışlar.ödeme zamanı gelince 1 avuç parayla ödemişler.enflasyondan kimse muaf degildir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atilla abi?

      Sil
    2. 1122, Yürü be dobralı hasan!
      Dünya ticaretini oyun mu sandın?
      Trilyon dolarları koyun mu sandın?

      Sil
  30. Tukidides'in yazdıklarını bugünkü siyasal ortamı analiz ederken kullanmanın doğru olmadığını düşünüyorum. İki dünya arasında neredeyse hiçbir konuda paralellik yokken evrensel tarihsel süreçlerden bahsetmek biraz tümdengelimcilik gibi geldi bana. Hocam burada sözüm size değil, böyle bir şeyi akıl eden Graham Allison'a. Bence bu ortamda böyle indirgemeci büyük laflar etmeden ne teori satılabilir, ne de ünlü olunabilir.

    not. Tukidides'in kitabında böyle bir analiz yaptığını hatırlamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Burhan Bey,
      Yani özetle diyorsunuz ki, Tukidides, bu yazılardan sonra mezarında ters döndü.

      Sil
  31. Kerem İNANIR9 Eylül 2019 13:05

    Değişik ve güzel bir inceleme yazısı olmuş hocam, teşekkürler, ellerinize sağlık. Bakalım, zaman ne gösterecek bu konuda, ya da Çin ne yapacak :)

    YanıtlaSil
  32. İşte bu yüzden tarih okumayı seviyorum.
    Eski Yunan, Hitit, Mısır, Çin ve Roma uygarlıklarının tarihini okurken dikkatimi en çok çeken bu uygarlıkların milliyetçi oluşlarıdır. Ticareti daha çok diğer toplumları yönetmenin bir yolu olarak görmüşler. Ticaret yollarını egemenlik altına almak krallar için toplum refahının ve tabii ki hükümdarlıklarının bir garantisi olmuş. Elbette askeri yol yani savaş hegamonya sağlamak açısından önemli bir yol. Ama Ticaret de ikinci bir yol. Asurlu tüccarların Anadolu'da kurdukları ticaret ağı bunun bir göstergesi.

    YanıtlaSil
  33. en güzel değerlendirmeyi değerli hocalarımızdan iktisatçı osman altug yapmıştır: helalinden iş imkanı sağlayamayan her sistem er ya da geç çökmeye mahkumdur. kapitalist piyasa ve kapitalist devlet anlayışı bunu sağlayamaz ki yıllarca bunu gördük. ancak gerçek anlamda sosyal devlet bu olanakları sağlayabilir. milli ekonomi modeli üzerinde de ciddi ciddi durmak analiz etmek gerekir. uygulanabilir mi uygulanamaz mı anlamak lazımdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Osman (hoca) da salladıkça sallıyor, bize anlatacağına gitsin Çinliye, Güney Koreliye, Almana helalinden iş imkanı nedir anlatsın. Dünya ekonomisini biz mi yönetiyoruz?

      Yürü git Japon a anlat de helalinden kazancı. Onunki de züğürt tesellisi satmak millete.

      Sil
    2. adsız 23:16 sen de iktisat hocası olabilmeyi başar da sen de salla. hiç değilse şu anda olduğu gibi boşa değil doluya sallamış olursun.. almanya da Japonya da git araştır bakalım bizdeki gibi atm işçisi memurları varmıymış. biz bu kafayla dünya ekonomisini değil kendi ekonomimizi bile yönetemiyoruz. bizim yerimize uluslar arası finans kapital yönetiyor artık zaten. helalinden işten kasıt neymiş önce onu bir öğren de sonra bu blog da sallamaya cüret et.

      Sil
  34. bugün üç beş milyon suriyeli için mızmızlanıyoruz yarın çin'in bir iç savaşa savrulmayacağının garantisi var mı? neticede gelişmiş teknolojiye sahip olsalarda gelişmiş hak hukuk ve demokrasiden çok uzaktalar hal böyle olunca yarın yüzmilyonlarca çinliyi karşımızda bulabiliriz....ö.elçi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çinliler Türkiye'ye göç etmez rahat ol sen.
      1-Çin coğrafi olarak bize çok uzak sınırımız değil ki bize milyonlarcası gelsin
      2-Suriyeliler için Türkiye bir cennettir(kıyas yaparsak).Ancak çinliler için olmayabilir.Kaldı ki suriyeliler bile Türkiye'yi beğenmiyor ilk fırsatta Avrupa'ya kapak atmanın derdindeler
      3-İktidar "din kardeşi olduğumuz" gerekçesiyle suriyelileri aldı.Çinlileri neden alsın?

      Sil
    2. emrah bey coğrafi uzaklıklık yarının dünyasında aşılamaz boyutta olmayacaktır bugün bile coğrafi olarak çok uzak olduğu halde afganlılardan kara afrikaya kadar suriyelilerin dışında 2.5 milyon yabancı var. yol geçen hanı gibiyiz kimi giriyor kimi çıkıyor. iktidarlar değişir bu arada. önümüzdeki beş on yıldan bahsetmiyorum.

      Sil
  35. trump fed faizleri sıfırlamalı hatta altına dahi indirmeli gibi tam da piyasaların istediği şirinliği sergilemeye yine başlamış görünüyor. eğer fed böyle yaparsa abd ekonomisinin ipini çekmiş olur derim. enflasyon öyle bir patlar ki bu defa fed faizleri 100 er baz puan birden artırmak zorunda kalır.enflasyon zaten %2 ye yaklaştı. istihdam hayli yükseldi. işçilik ücret ve maaşları artışı hem aylık hem de yıllık bazda enflasyonun bile üzerinde. ticaret savaşı kızışıyor ve gümrük duvarları fiyatlarda yükseliş baskısı yaratıyor. trump belli ki doların iyice değersiz olmasını istiyor ama dünyanın elinde trilyonlarca dolarlık tahvil bono gibi devasa bir dolar portföyü var. ve dolar giderek değersiz hale gelirse kimse dolarda kalmaz ve abd hem kendisini hem de dünyayı iktisadi olarak çok zor durumlara sokar. fed faizleri sabit tutup ciddi şekilde izlemede kalmalı derim. ama abd ekonomisii dünya genelinden pozitif ayrışıyor giderek ve bu da bence fed in giderek daha küresel değil de abd özelinde faiz kararı almasına neden olabilir. ama eğer küresel efendiler doları fazlasıyla zayıflatmak ve böylece parasal sisteme güveni sıfırlayıp yerine dijital para sistemini inşa etmek istiyorsa trump ı öne sürerek de bunu yapabilirler. onlar hep bir sebep yaratırlar ne dev olsa. sanal bir sebep tabi asıl sebep kendilerinin dünyayı kontrol etme ve yönetme hastalıklarıdır.

    YanıtlaSil
  36. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  37. Hocam, açıklayıcı bilgileriniz için çok teşekkürler,bizleri yine çok aydınlattı. Konu ile ilgisi ne kadar bilemiyorum ancak bu gelişen durumlarda kripto paraların geleceğini nasıl görüyorsunuz?
    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Şimdilik kripto paraların geleceği parlak görünmüyor.

      Sil
    2. Mahfi Egilmez, sebep? Bankalarin isine gelmiyor diye mi?

      Sil
    3. Kara paranın izlenmesini zorlaştırıyor.

      Sil
    4. Nakit para ya da altin ticaretinden ne farki var ki kripto paralarin bu acidan? Kimse ne nakit paralarin, ne de altin ticaretinin geleceginin karanlik oldugunu dusunmuyor.

      Sil
  38. para devlette olur devlet olmayan yerde para olmaz kaba güç olur.devletin işlemeside parayla olur.devlet bu parayı vergi olarak alır.devletin vergi olarak aldığı her şey paradır.şevket pamuğun Osmanlı imparatorluğunda paranın tarihi eserinde bir dönemde akçenin ortadan kalktığı devletin akçe basmadığı bunun sebebininde devletin vergi ödemelerinde yabancı sikkelerin kabul edilmesi hatta tercih edilmesidir der.dünyamızdada ekvator parabirimi olarak dolar kullanmaktadır.david graeber in borç isimli eserinde Yunan madeni paralarının ilk olarak askerlere ödeme yapmak, para cezalarını ve aidatıarı ödemek, hükümete ve hükümet tarafından yapılacak ödemeler için kullanıldığı sanılıyor,diyor yani önce devlet kurulmuş sonra askerlerine para ödemiş askerler alış veriş yapmış devlet vergi almış.çok tez çok kitap okudum hülasa vergi ödenmeyen hiç bir şey para olamaz.alman hiper enflasyonunu düşünün yanı başında altın dolu İngiltere var gelip almanyayı satın alabilmişmi.yada türk lirasını koruma kanunu düşünün türkiyeye başka para devlet izni harici girdimi.devletin belirlediği kurdan başka bozdurulabildimi.hiç bir yabancı türkiyeden mülk alabildimi.kripto para hollandadaki laleden başka bir şey değildir.hiç bir devlet senyoraj gelirini başkasına bırakmaz.ayrıca bu paralar terör eylemlerindede kullanılır.bu ispat edildiği an yasaklanır.bu konuda çok fazla okudum bu iş bana banker krizini hatırlatıyor.her gün bir yenisi çıkıyor.balondan başka bir şey değil.altın bile 1972de onsu 33 dolardı 1980lerde 1000 dolara çıktı sonra 400 dolarlara 1900 dolara 1200 dolara indi çıktı.kadim altın bile böyle olursa hesap etki gözle görülmeyen bir şey.senenin birinde cumhuriyet altınını bozacak bir kuyumcu bulamadım akşam saatleriydi çoğu şimdi param yok dedi.sabah zor bozdurduk.bence uzak dur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsiz 10:25, degeri degisen sey altinin onsu degil, dolarin alim gucu. 1972 yilinda 1 ons altinla alabileceklerinizle simdi alabilecekleriniz asagi yukari ayni. Ama o tarihte 33 dolar ile alabileceginiz seyi bugun ancak 1500 dolar vererek alabilirsiniz. Tarihin her doneminde 3 kilo altinla guzel bir ev alabilirsiniz. Ya da daha belirgin bir ornek vereyim. Yeni bir Colt 1911 tabancasi bugun $1400 civarinda bir fiyata satiliyor. Ayni silahin 1916 yilindaki fiyati $22. Karsilastirmayi buradan yapabilirsiniz:

      https://nma.org/wp-content/uploads/2016/09/historic_gold_prices_1833_pres.pdf

      Sil
  39. Caanim ülkemde vergi borcu 1 milyonun üzerinde 42 bin mükellef olusmus. Ilk 100 borclu sirketin toplam borcu 45 milyar TL.

    Kalkmislar koca koca adamlar, yok Cin dünya lideri olur mu? Hindistan mi Kore mi kazancli cikar. Yok ABD Cin ticaret sacasi ne olacak. Kim kazanir? Yok Cin dünya lideri olur mu?

    La gidin laa. sizin baska isiniz yok mu?

    YanıtlaSil
  40. Avrupa merkez bankası yeniden varlık alımları yapacak. yani parasal genleşme yapacak. yakında buna fed de buna uyarsa yeni bir parasal genleşme süreci başlayabilir. ama bu defa krizden çıkışı değil bizzat krizi getirecektir. küresel sistem balonlaşmış durumdadır. tahvil borsa balonları şişirilmeye devam edecek gibi görünüyor. özellikle ab euro bölgesinde tahvil faizleri negatif durumda. bu da her an tahvil balonu patlaayabilir demektir. bunu engellemek adına ecb, tahvil alım programı başlatacak. ancak bu özellikle tüketim tarafını canlandırmayacak. çünkü reel faiz zaten negatif durumdadır. eğer küresel rezerv para olan doları basma yetkisi olan fed, ecb gibi işte abd de 2 yıllık tahvil faizi 10 yıllık tahvil faizini geçti getirisi eğrisi sağdan sola kayıyor diye parasal genişleme yaparsa bu yüksek kaldıraçlı dünya ekonomisinde yeni kaldıraç artımını tetikler teşvik eder ve krizi daha hızlı getirebilir derim. umarım fed de aynı hatayı yapmaz.

    YanıtlaSil
  41. Kripto paraları, Istediğiniz kadar kötüleyebilirsiniz hiçbir şey elde edemezsiniz. Emisyon hacmini arttırmak dediğiniz şey, özünde sivilin cebinden para çalmaktır. Ekonomiyi büyüten insan emeği, o emeğin karşılığında elde edilen değer de bu şekilde çalınıyor. Ama sınırlı sayıda itibari değeri bulunan bir rakam parçası düşünün; sizi enflasyondan her zaman korur. Şimdiki kriptoparaların önemli bir kısmı bir kaç kişinin elinde olduğu için spekülatiftir(bitcoin gibi) Ama gerçekten pek çok insanın elinde bulunan dağıtılmış kripto paralar da var. Onların kullanımı arttıkça bu teknolojinin yararları görülecek,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kripto para sınırlı, üretilen mal ve hizmetler şimdi olduğu gibi özellikle teknolojinin etkisiyle hızla artarsa bu devamlı deflasyon demektir. Altın standartında sorun neydi ki!

      Sil
  42. enflasyonu çıkaran senyoranj geliridir.paradaki altını nekadar azaltırsan okadar enflasyon olur.bitkoin 1 dolardı 20000 dolar oldu.senyoranj geliri 20000 kez arttı.şimdi 1000 bitkoin ücretle çalışsan fabrikada arabayı 10000 bitkoine satsa.20000*10000 bu arabayı kim alır.senyoraj burda deflasyon yapıyor.kimseye mal satamazsın üretemezsin.merkez bankaları para basıyor doğru deflesyon olursa böyle.peki enflasyon olsa bilanço küçültmeleri kaç saniye sürer.dakika demiyorum.ecb faizi /2 ye çıkarsa 4trilyonluk bilançosu kaç saniyede 0 iner.para basmayı kafanıza takmayın modern merkezbankacılıgının olduğu yerde parayı piyasadan almak ve vermek çok kolaydır.sizin tercihiniz emeğinizi yatıran sizsiniz.kombassan vardı 1 küpürü 1000 eroydu geçen kuzenim gösterdi şimdi çöp.banker sertifikaları vardı şimdi çöp.seyrettigim bir filmde miraslarına lale aldılar mezatta mezatcı olmadık bir fiyat söyledi alan olmadı sonra dibi buldu aile 1haftada zengin olacağını düşünürken fakir oldu.para tuzagı diye bir film var seyret hisse senedine 75bin dolarını yatıran fakir nasıl parasını ve aklını kaybediyor.bir tarihi vesikada anlatan burda devlet yok kimin kılıcı kekinse her şeyi gasbediyor diyor.para olması için devlet lazım devletin olmadığı yerde paraya ne gerek cengiz han derki yendiğin her adamın karısı ve atı senindir.asteklerin binlerce ton altını vardı kortez geldi hepsini aldı astekleride gümüş madeninde çalıştırıp öldürdü.pizaro da inkaları mahvetti.padişah kul iledir kulda pul ile durur pulda reayadan elde edilir.yani devlet için asker ve para gerekir parada halktan vergiyle alınır.bence para eşittir vergi.bir görüşte para borçtur der bencede para eşittir alacak öylede olsa böylede olsa kripto param olunca kimden alacaklıyım yada bana kim borçlu.devlet güvencesinde olmayan tüm sistemler türkiyede ve dünyada batmıştır.bizde bankerler,abdde bankacılık dışındaki gölge bankalar,kombassan tipi devlet güvencesi olmayan sistemler, of sor bankacılık.hepsi batar.para sizin ister kriptoya yatırın isterseniz başka şeye.ama para basmaya kafayı takmayın merkez bankaları için parayı piyasadan çekmek 1 dakikalık iştir.nasıl deflasyon olmasın diye para basıyorsa enflasyon olmasın diyede faiz artırır..abd volker faizi /12lere kadar artırdı.1929 krizinden öncede fed şampanyaları hızla topladı.bundersbankın /5 faiz verdiği çok olmuştur.merkezbankaları enflasyona deflasyona bakar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi cennetlerindeki 20 trilyon doların üzerindeki para olayın zaten devletlerin kontrolünden çıktığını göstermiyor mu. Sermaye artık çok kolay vergi vermekten kurtulacak yöntemleri buluyor, süreç birikimlerin korunması yönünde ilerliyor. Devletler genellikle büyük sermaye karşısında güçsüz, zira devlet organizasyonu içindeki bütün birimler zaten bedeli mukabil satılık. Tarihi okurken her dönemin dinamiklerini doğru analiz etmek lazım. Cengiz Hanı dönemin lideri yapan yaptıklarının o gün ne kadar etkin olacağını belirleyen, konjektürdür(dünya dinamikleri).

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi