Reyting Nedir, Ne İşe Yarar?
Her ülkenin, her şirketin, hatta
borçlanmak isteyen her kişinin bir kredi değerliliği vardır. Kredi değerliliği
genel olarak kredi açılacak devlet, şirket veya kişinin, alacağı bu borcu
zamanında ve tam olarak geri ödeyip ödeyemeyeceğinin belirlenmesi amacıyla
ölçülür. Bu ölçümde verilen nota kredi notu veya daha yaygın olarak yerleşmiş
haliyle İngilizcedeki rating sözcüğünün Türkçe
okunuşuyla reyting deniyor. Ölçüm, ülkenin hem kendi parası cinsinden hem de
yabancı para cinsinden yükümlülükleri için ayrı ayrı yapılıyor.
Uluslar arası piyasalarda tahvil
ihraç etmek isteyen ülke ve kuruluşların kredi derecelendirmesi almaları ve bu
derecelendirmeden aldıkları reytinglerle bu ihracı yapmaları gerekiyor. Alınabilecek
en yüksek kredi notu AAA (ya da Aaa), en düşük not ise D. Bu notlara, geleceğe
ilişkin beklentileri göstermek açısından, + ya da – gibi işaretler ya da durağan,
pozitif, negatif, gözlem altında gibi bazı açıklamalar eşlik edebiliyor. Uluslar
arası borçlanma piyasalarına ihraç edilen tahvillerin yeterince talep
bulabilmesi ve faizinin düşük olabilmesi için alınan kredi notlarının en az BBB
düzeyinde (veya aynı düzeyi ifade etmek üzere en az Baa3) olması gerekiyor. Bu
eşiğe yatırım derecesi (investment grade) bunun altındaki derecelere de
spekülatif derece deniliyor. Başta ABD’dekiler olmak üzere kurumsal
yatırımcıların spekülatif dereceli kâğıtları satın almaları güç olduğundan, bu
piyasaya uygun fiyat ve vadeyle tahvil ihraç etmenin yolu yatırım derecesi
almaktan geçiyor. Alınan kredi değerlilik notu yükseldikçe, ihraç edilen
tahvilin miktarı artabiliyor, vadeler uzayabiliyor ve maliyet (faiz, komisyon
vb.) düşebiliyor. Yatırım derecesinin altında kredi değerliliği taşıyan
ülkelerin, ekonomilerinin genel gidişinin olumlu seyretmesi halinde, bu
piyasalara tahvil satabilmeleri mümkün. Ne var ki maliyetler ona göre
belirleniyor.
Aşağıdaki tabloda en çok bilinen
üç kredi derecelendirme kuruluşunun (Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch)
notları ve bu notların anlamları yer alıyor.
Açıklama
|
S&P ve Fitch
|
Moody’s
|
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi çok yüksek
|
AAA
|
Aaa
|
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi yüksek
|
AA
|
Aa
|
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi güçlü fakat
olumsuz ekonomik gelişmelere duyarlı
|
A
|
A
|
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi güçlü fakat
olumsuz ekonomik gelişmelere fazla duyarlı
|
BBB
|
Baa
|
Yakın dönemde az etkilenecek olsa da ters ekonomik
koşullarda büyük belirsizliklerle karşılaşması olası.
|
BB
|
Ba
|
Mevcut koşullarda mali yükümlülüklerini karşılayabilse de
terse dönenecek ekonomik koşullarda fazla kırılgan
|
B
|
B
|
Zayıf bir mali yapıya sahip, mali yükümlülüklerini yerine
getirebilmek için doğru politikaları izlemesi gerekli
|
CCC
|
Caa
|
Yüksek derecede kırılganlığa sahip
|
CC
|
Ca
|
Mali yükümlülüklerini karşılamayı sürdürmekle birlikte
iflas dosyasına girmiş durumda
|
C
|
C
|
Mali yükümlülüklerini karşılayamayacak durumda
|
D
|
D
|
Türkiye’nin bugün itibariyle
kredi notları şöyledir (ilk not yabancı para, ikinci not TL açısından):
S&P’den BB pozitif ve BBB - pozitif; Moody’s’ den Ba2 pozitif ve Ba2
pozitif; Fitch’den BB+ durağan ve BB+ pozitif.
Sanırım bunlar yatırım kuruluşlarının yatırımcısını zarara sokma ihtimaline karşı sorumluluğu dağıtıp sıyırtmak için kurulmuş kuruluşlar..mesela fonu yunanistan tahviline yatıran ve batıran kuruluşun dönup yatırimcilarina "ben yapmadım fitch yaptırdı yaw"demesine yarıyor galiba..yoksa koskoca bankaların fitch kadar elemanları yok mü yaw..yok bunlar bağımsız denetçi dıyorsak o zaman da yapılan rezaletlerin müeyyidesi olması gerek kanımca..yunanistana yatırım yapılabilir diyen adamların yargılanıp cezalandırılması laazım bence
YanıtlaSilBen bu tür şirketlerin artık derecelendirme yaparken tarafsız bir şekilde gerçekleri yansıttıklarını düşünmüyorum. Özellikle Moody's ve Fitch'in son dönemde Türkiye başta olmak üzere bazı ülkelere vermiş oldukları notlar içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar nedeniyle çok fazla gerçekleri yansıtmıyordu. Bundan dolayı bu şirketler fazlasıyla olumsuz eleştiriye maruz kaldılar.
YanıtlaSilGelmiş geçmiş en geniş kapsamlı kalpazanlığın ve dolandırıcılığın önemli ayaklarından biri olduklarını düşünüyorum..o kadar ki ödeyemeyeceği meblağda mortgage kullandırılan subprime mortgage borçlusu, ödeyemeyeceği krediyi kullanan kredi karı borçlusu halk bile bu tezgahın bir parçası oldu (taksirle)..Bu krize ben: kaldıraçlı digital kalpazanlık diorum
YanıtlaSilHocam, rating işini yapacak çok güvenli kurumların oluşturulması için bir çalışma var mı? Rating kriterleri neden çoğu zaman gözardı ediliyor veya rating yapan kurumun insafına bırakılıyor? Geçmişte ve hala, yüksek kredi notuna sahip ülke veya şirketlerin aslında yanlış değerlendirildiğini haketmediği puanlar verildiğini gördük. Bugün hala aynı kurumların yaptığı ratinglere güveniyoruz. Sonumuz hayırlı olsun..
YanıtlaSilUluslar arası kredi derecelendirme kuruluşları ile not verdikleri ülke ve şirketler arasında bir gelir ilişkisi olması; yani bu kuruluşların gelirlerinin bu notları verdikleri şirket ve ülkelerden temin ediyor olması bu sistemik bozukluğun bence önemli bir nedenidir. Bu konuda Roubini'nin “Crisis Economics” isimli kitabında detaylı bilgiler yer almaktadır. Krizin bu kademeye gelmesinde önemli ölçüde etkileri olmasına rağmen bu konuda hiç bir yaptırım da uygulanmamıştır. Bunlar biraz daha bilinir senaryolardır ancak benim üzerine düşünmek istediğim senaryo Türkiye'nin yatırım yapılabilir statüye yükselmesi sonrasında finansal piyasalarda ve reel ekonomide yaşanacaklar üzerine. MAhfi Bey sizce bu haberi piyasa ekranında gördüğümüz an itibariyle ülkemizde ne gibi değişiklikler yaşanacak? Finansal piyasa aktörleri ve ekonomik, siyasi otoriteler dahil olmak üzere bu durumla ilgili analizler yapılması gerekiyor. Ayrıca hep söylenen bu kademeye ulaşıldığında yurt dışında şu aşamada lokal piyasalara ulaşamayan ancak bu karar sonrasında gelebilecek kapıda bekleyen kaç mia $ değerinde yatırım potansiyeli olduğu düşünülmekte? Bence ülkemiz açısından düşünülmesi gereken budur, nihayetinde er ya da geç bu seviyeye çıkmak zorunda kalacak bir uzun dönemli stratejik değeri var çünkü ülkemizin .. Önümüzdeki onyılları kapsayacak global senaryolar gereği ..
YanıtlaSilO halde BB'nin altına düşmedikçe döviz kurunda sert yükselişden korkmasak olur mu acaba? Türkiye için kaç ayda bir güncelleniyor bu notlar ? Süre uzun ise bu da bir miktar risk oluşturmaz mı?
YanıtlaSilMahfi Bey, işimiz hep reytinglere mi kaldı? Verilen reytinglerde, bizim Tv reytingleri gibi.
YanıtlaSilTürkiye'nin reytingi 1990 yılının sonunda Standard and Poors'dan BBB, Moodys'den Baa idi. O tarihte (Saddam'ın Kuveyt'e girmesi nedeniyle) tahvil ihraç edilemediği için bu notlar resmi olarak açıklanmamıştı. 1992 sonunda Yankee tahvil piyasasına 200 milyon dolar tutarında tahvil ihraç edilirken BBB reytingi açıklandı. 1994 krizinin ardından BBB'den sırasıyla BB'ye ve ardından da B'ye kadar düşmüştü. Sonra tekrar toparlanıp BB+'ya geldi. Bugün reyting eskisi kadar etkili olmasa da yine de önemi var. Bugün CDS denilen ek primler daha fazla dikkate alınıyor.
YanıtlaSilhttp://img.en25.com/Web/StandardandPoors/SP_CreditRatingsGuide.pdf
YanıtlaSilhttp://img.en25.com/Web/StandardandPoors/SP_GuideToRatingsPerformance.pdf
http://img.en25.com/Web/StandardandPoors/GuidetoCreditRatingsCriteria.pdf
S & P 'nin yayınladığı rehberleri...
Bu yazıyı okuyup da reyting işinin ayrıntılarını merak edenler bu yorumdaki linklere de göz atarlarsa çok daha kapsamlı bilgi edinmiş olurlar. Teşekkürler.
Sil