Asgari Ücretin Artırılmasının Olası Sonuçları

Seçim öncesi verilen vaatlerin yerine getirilme zamanı geliyor. Bunlardan en önemlisi asgari ücretin net olarak 1.000 TL’den 1.300 TL’ye çıkarılması. Asgari ücretin bu şekilde artırılmasının işverene getireceği yük 20 – 25 milyar TL arasında hesaplanıyor. İşverenler, bu artışı kendi başlarına karşılamalarının çok zor olduğunu, özellikle küçük işletme grubunda çok sayıda işten çıkarma olayı yaşanacağını söylüyorlar. Önce asgari ücretin yüzde 30 arttırılmasının yaratabileceği sorunlara bir bakalım.

Asgari ücretin yüzde 30 oranında artırılması diğer ücretlerin de artırılmasına yol açabilecektir. Diyelim ki 9 kişi çalıştıran bir işletme söz konusu. Bu işletmede çalışanların üçü asgari ücretle, üçü 1.100 TL net ücretle, kalan üçü de 1.200 TL net ücretle çalışıyor olsun. Bu işletme, bu yeni düzenleme gereği asgari ücretle çalışan üç kişiye yüzde 30 ücret artışı yaptığında ister istemez diğer çalışanlarına da ücret artışı yapmak zorunda kalacaktır. Aksi takdirde asgari ücretle çalışan üç kişi diğerlerinin önüne geçer. Bu da işletmede çalışanlar arasında ciddi sıkıntılar yaratır. Bunu önlemek isteyen işletmenin zorunlu olarak öteki çalışanlarına da ücret artışı yaptığını düşünelim. Aşağıdaki tablo bu durumu gösteriyor.


Çalışan sayısı
Net ücret
Toplam
Artış Oranı (%)
Artış sonrası Net ücret
Artış sonrası Toplam

3
1.000
3.000
30
1.300
3.900

3
1.100
3.300
25
1.375
4.125

3
1.200
3.600
20
1.440
4.320
Aylık Toplam
9

9.900


12.345
Yıllık Toplam


118.800


148.140

Bu hesaplama net ücretler üzerinden yapılmıştır. Buna göre işletmenin yalnızca net ücretlere bakılarak ortaya çıkan yıllık maliyet artışı (148.140 – 118.800 =) 29.340 TL’dir. Net ücretler üzerinden yapılan bu hesaplamada bile işletmeye gelen maliyet artışı yüzde 25 dolayındadır. İşin içine vergi ve SGK primleri girdiğinde maliyet farkı daha yukarılara gidecektir.

Bu artışın bazı sonuçları olur: (1) Bazı işletmeler bu yükü kaldıramayacağı için çalışanların sayısını azaltma yoluna gider. Bu, işsizliği artırır. (2) İç pazara mal satan işletmelerin bir bölümü maliyetlerine gelen bu yükü fiyatlarına yansıtır. Bu, enflasyonu artırır. İşletmelerin bir bölümü ise bu artışı fiyatlarına yansıtamaz ve zarar ederler. Bir süre sonra kapanan işletmeler görürüz. Bu, işsizliği artırır. (3) İhracata yönelik işletmeler dış pazarlardaki darlıklar nedeniyle maliyetlerine gelen bu artışı kolay kolay fiyatlarına yansıtamazlar. Bu, onların kârını düşürür, bazılarında zarara yol açabilir. İhracatta düşüşler ortaya çıkabilir.

Devlet, ortaya çıkacak bu artışın bir bölümünü karşılayabilir mi? Karşılayabilir ama bunun da bir maliyeti vardır. Mesela, özel kesimde oluşacak bu ücret artışından kaynaklanacak vergi artışı bu maliyet artışının karşılanmasında kullanılabilir. Buna ek olarak örneğin faiz gelirlerinden yapılan vergi kesintisi oranları 2’şer puan artırılabilir. Kuşkusuz bunların da bazı sonuçları vardır. Örneğin faiz gelirlerindeki gelir vergisi oranları 2’şer puan artırılırsa bankalar ister istemez mevduat faizlerini ve dolayısıyla kredi faizlerini artırmak zorunda kalırlar. Bu da hem büyüme üzerinde hem de yanlış söylemlerle faize karşı duyarlılığı iyice artırılmış olan toplum üzerinde sıkıntı yaratabilir.

Son bir konuya daha değinelim. Özel kesimde özellikle asgari ücretlilere yapılacak bu ücret artışlarının kamu kesimindeki ücret pazarlıkları için baz oluşturacağını, kamu kesiminde çalışan memur ve işçilerin bu artışlara odaklanarak talepte bulunacağını da dikkate almak gerekir. Kamu kesiminde ortaya çıkacak enflasyon üstü ücret artışları, enflasyonu körüklemesinin yanında bütçe açığını da artırır.

Ekonomi politikası, kolay görünen ama aslında oldukça zor olan bir konudur. Ekonomi bilimiyle, siyaseti harmanlayarak eldeki olanaklarla neleri yapabileceğinize karar vermenizi gerektirir. Siyaset ağır basmış ve eldeki olanakların ötesinde işlere girişmişseniz bunun ekonomideki bedeli enflasyon, bütçe açığı veya cari açık ya da hepsinin bir arada görüleceği daha büyük bir istikrarsızlık hali olarak karşınıza çıkar. Ekonominin yaşama yansıması sürekli olarak kırk katır mı kırk satır mı sorusuna yanıt aranmasından başka bir şey değildir.

İşte bütün bu nedenlerle ben burada seçimden önce yazdığım ‘Bütçe Açığını Artırmadan Büyüme Oranı Artırılabilir mi’ başlıklı yazımda bu konuyu tartışmış ve önerimi açıklamıştım. Meraklısı için link:
http://www.mahfiegilmez.com/2015/10/butce-acgn-artrmadan-buyume-oran.html

Teorik Ek: Asgari ücret artışının piyasa üzerine etkileri

Asgari ücretin yüzde 30 oranında artırılmasının herhangi bir malın üretimi ve tüketimi üzerindeki etkilerini aşağıdaki şekil üzerinden inceleyebiliriz.

A firmasının b malını ürettiğini ve maliyetlerinin X tutarı kadar olduğunu düşünelim. Bu durumda A firması (zaman birimi başına) q1 kadar mal üretmekte ve bunları p1 fiyatından satmakta olsun. Bu durumda b malının piyasa dengesi arz eğrisi (S1) ile talep eğrisi (D1)’in kesiştikleri 1 numaralı nokta da oluşacaktır.

Asgari ücretin yüzde 30 artması sonucu A firmasının, maliyetlerini, denetleyebilmek için bazı çalışanlarını işten çıkardıktan sonra kalanların ücretlerinde ortalama yüzde 20 artış yapmak zorunda kaldığını varsayalım. Diyelim ki işten çıkarmalar ve ücret artışları bir miktar birbirini dengeledikten sonra A firmasının maliyetlerinde toplamda yüzde 10 dolayında artış olmuş olsun. Bu durumda çalışan sayısında azalma olacağı için üretim miktarı düşecektir. Arz eğrisinin (S1) sola kayarak S2 konumuna geçmesi arz miktarındaki azalışı gösteriyor. Bu azalışla birlikte A firması maliyetlerine gelen yüzde 10 artışı ürettiği malın fiyatına kısmen ya da tamamen yansıtacaktır. Bu durumda yeni üretim miktarı q2, yeni fiyat da p2 olacaktır. Buna karşılık asgari ücret dolayısıyla ortaya çıkan ücret artışları piyasada talebi artıracak ve talep eğrisi (D1) sağa kayarak (D2) konumuna geçecektir. Yeni denge noktası D2 ile S2’nin kesiştiği 2 numaralı nokta olacak bu noktada miktar ilk haline (q1) dönerken fiyat da p3’e yükselmiş olacaktır.  

Sonuçlar:
(1)   Asgari ücret artışı, eğer firmaların üzerinde kalırsa, üretim miktarında pek bir değişikliğe neden olmazken fiyatların yükselmesine ve işsizliğin artmasına yol açacaktır.
(2)   Asgari ücret artışı, eğer devlet tarafından üstlenilirse bile asgari ücret dışındakilerin de benzer ücret artışı talepleri ortaya çıkacak ve sonuçta ister istemez ücretlerden dolayı maliyetlere gelecek artışlar fiyatlara yansıyacaktır.
(3)   Asgari ücreti kısmen devlet kısmen firmalar üstlenirse bu durumda bir miktar maliyet artışı bir miktar da kamu harcaması artışı olacağı için fiyatlar yine artacaktır.

Not:
Yıllar yılı siyasetin yönlendirmesiyle enflasyon hedeflemesi adı altında yapılan yüzde 5’lik hedeflerle ücret artışı kısıtlamalarının sonuçta bu noktaya gelmesi yine siyasetin yönlendirmesiyle oldu. Buna da değinmiş olalım. 


Yorumlar

  1. hocam özet güzel bir makale olmuş. benim kanaatim fiyatlar genel duzeyine yansıyacak bir politika. hükümetin niyeti her nekadar yaşanan göreli durgunluktan en çok harcama yapan kesime transfer olsa da.

    YanıtlaSil
  2. Hocam, hükümet asgari ücretin vergisinde indirime gidileceğini söylüyor. Sadece damga vergisinin kaldırılması bile özel sektör çalışanları açısından yıllık 1.5 milyar lira vergi kaybına yol açacak. Sizce bu nasıl bir çözüm olur?...

    YanıtlaSil
  3. Hocam, bu durumun, enflasyonun faizler uzerindeki etkisini dikkate alinca, MB uzerindeki baskiyi daha da artiracagini soyleyebilir misiniz? ...

    YanıtlaSil
  4. Hocam şimdi maliyet yönlü bir enflasyon olacak.Kur artışının getirdiği enflasyonu yok kabul edersek böyle bir durumda faizlerde indirime mi gidilmesi gerekir?...(Biliyorum kurdaki artış faizleri artırdığı için faizleri yükseltip kuru düşürmek gerekiyor.)

    YanıtlaSil
  5. Tamam da hocam seçim öncesi asgari ücreti 1500 TL vaat eden partilerde vardı neden bu yazıları seçimden önce eleştirmediniz olabilecek sonuçları ilgili partilere uyarmadınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Partiler beni ilgilendirmez. Ben kişilerle, partilerle ilgilenmem, beni sistem ilgilendirir. Blogdaki önceki yazılarımı okursanız seçimden önceki uyarılarımı görürsünüz. Okumamışsanız bu yazımın sonundaki linkde verdiğim yazıyı okuyun yine görürsünüz. Ben herkesi hem buradan hem de tv programlarından uyardım. Ama bundan ders çıkarmadılarsa bu onların bileceği iş. Sonuçta ben iktisatçıyım onlar siyasetçi.

      Sil
    2. sayın kaan kayhan,
      pardon da şimdi hoca mı kabahatli oldu? asgari ücreti 1300e çıkaran hükümetin bakanı bir önceki seçim öncesi Mayıs ayında "Asgari ücreti 1500 lira yapacaklara haddini bildirin" diyordu.(ilgili haber taramasını yapabilirsiniz)
      Sonra ne oldu da bu artışı yapmak zorunda kaldılar? 13 yıldır yönetimde olan bir partinin ve parti adına hesap soranların biraz oturup düşünmesi lazım. Hatalarımızı kabul etmek en büyük erdemdir, çıkacak daha büyük sorunları önler...

      Sil
  6. Peki ucretlerdeki artis sonucunda ic tuketimde artis olmaz mi? Buyumeyi bu yonden pozitif etkilemez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer işsizliğe yol açmazsa etkiler tabii.

      Sil
    2. Eğer işsizliğe yol açmazsa etkiler tabii.

      Sil
  7. Hocam real faiz zaten 0 hatta eksi seviyelerdeyken bunun yurtiçi tasarruf birikimi ve yurtdışı sermayenin gelişi sıkıntılarından behsederdiniz,şimdi birde bunun üzerine stopajı 1-2 puan artırmak nerden cıktı.
    Not:tabi ki faize yatıracak param yok meraktan soruyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizden 2 puan ilave vergi alırsanız bankalar faizi o kadar artırır merak etmeyin.

      Sil
  8. İyi Akşamlar Hocam,

    Kobi olarak yazıyorum,
    Bende asgari ücrete karşıyım ve müessese olarak asgari ücret uygulamıyoruz. Arkadaşlarımız elbetteki daha çok para kazansınlar istiyorum fakat esas problem Nakit akışı ,Yıllık ciro/nakit akışı %5 civarında %95 i ise en az 90 gün vadeye dayanmaktadır. Genel giderler (maaşlar,agi,muhtasar,kdv,ssk,kira,akaryakıt,kredi kartı,vb giderler) Kredi kullanımında dahi zorluk çıkarmaktadır. bunun nedeni ise Tahsilat zorlukları (gelen müşteri çeklerinin kredibilitesinin düşük oluşu)

    Kobiler için Kağıt üstünde kar etmek bir işe yaramıyor, Eğer ödemelerimizi zamanında yapmaz isek gerek çalışanlar gerek tedarikçiler içinde kredibilitemiz zarar görüyor. ozamanda bu işi yapmamızın bir anlamı kalmıyor.


    Nakit akışının düzelmesini asla beklemiyorum çünkü çek kullanan firmalar birbirlerine hatır çekleri veriyorlar karşılıklı olarak Finans kredisinde kullanıyorlar,buradada orta gelir tuzağı ortaya çıkıyor, Lüks arabalar,Evler hava da uçuşuyor, Firmalar gelen nakitleri çeklerini ve kredilerini ödemek için kullanıyorlar ve Nakit piyasaya yansımıyor bununla beraberde Kobilere hiçbirşey kalmıyor.

    Nasılki Çalışan döngüsü : maaş- kmh-kredi kartı-ihtiyaç kredisi döngüsünde dönüyor ise
    Firmalarda Kmh-nakit kredi-Çek karşılığı kredi döngüsünde dönmektedir.

    dürüst işletmeler için konuşuyorum (ssk+vergi ödemelerini yapan işletmeler) Asgari ücretin 1300 tl olması halinde biz 2 arkadaşımız ile yollarımızı ayıracağız. yoksa Nakit yükünün altından kalkamayız.

    iyi akşamlar




    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peki Yiğit bey,

      Diyelim ki şirketinizde ayrılmayı önceden planlamış olup size duyurmayı düşünen kimse yok. Hamilelik iznine çıkmayı düşünen kimse yok. Askere gidecek kimse yok.

      O 2 arkadaşınızı neye göre seçeceksiniz?

      O 2 arkadışınıza gidip sizleri şu şu şu şu sebeplerden ötürü işten çıkardık, nasıl diyeceksiniz?

      Ya o 2 arkadaşınız, niçin bizleri seçtiniz de başkaları değil, diye sorduklarında nasıl cevap vereceksiniz?

      Sil
    2. piyasa ekonomisinde bunlar olağan şeylerdir, Allah rızası için olsa başka

      Sil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Kamu kesimine etkisinden de bahsetmişsiniz. Bu açıdan bakıldığında memur ve işçiye yapılan vergi indirimi adı altında asgari geçim indirimi de artacak bu durum memur ve işçi maaşlarında ufak çapta ama mevcut bütçeye de artı bir yükte getirecektir.

    YanıtlaSil
  11. Teşekkür ederiz hocam, yazıyı hazırlamışsınız, okuma fırsatım oldu. Asgari ücret tartışmalarında tarafım, böyle bir şekilde asgari ücretin yüksek oranda artmasını doğru bulmuyordum. Artmasını ılımlı bir şekilde isterdim. Ancak ülkemizde siyaset tartışmalarına kurban gitti. Sorumlusu özel sektördü en çok konuşması gereken görüş beyan etmesi gerek onlardı ama onlar 7 Haziran öncesi bile 4500 TL'ye varan asgari ücret vaatlerine dahi ses çıkarmamalarına şaştım. Şimdi görüşlerini açıklıyorlar ki istemiyoruz diyorlar açıkçası veya maliyet paylaşımı istiyorlar. Önümüzdeki günlerde ekonominin küresel düzeyde durgunluğuna karşı umarım iyi günler bizi bekler en azından Türkiye açısından.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzde 100 haklısınız. Özel sektör nasıl olsa bu iş olmaz diye mi baktı da ses çıkarmadı bilmiyorum.Şimdi yumurta kapıya gelince feryat ediyorlar.

      Sil
  12. Hocam şöyle bir şey var mı?

    Bazı okumuş yazmış insanlar, bilim insanları, edebiyatçılar, sanatçılar, müzisyenler, ressamlar, film yönetmenleri, şairler vb. şu zemin üzerinde düşünüyor:

    "Benim bir önceki eserimi insanlar anlamıştı. Galiba çok basit işler yapıyorum ki herkes anlıyor. Ele güne düştü, vasatlığa düştü bütün çabalarım! En iyisi kendimi biraz daha zorlayayım da, bir sonraki eserimi daha az anlaşılacak şekilde yaratayım! Böylece daha merak edilen bir kimse olurum! Kendimi esrarengiz bir havaya büründürmüş olurum! Böylece ne kadar seçkin olduğumu, az bulunan Hint kumaşı olduğumu cümle alem iyice idrak eder!"

    Yukarıda tırnak içindeki cümleler belki bir ressam için, film yönetmeni için, fotoğraf sanatçısı için, roman yazarı için, edebiyatçı için, şair için kabul edilebilir.

    Ama bilim insanları için kabul edilebilir mi şüphelerim var.

    "Obskürantizm (Obscurantism)" - "Bilmesinlercilik" tabirinin anlamı yukarıdaki gibi midir Hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç bilmiyorum. ben tersini yapmaya çalışıyorum hep.

      Sil
    2. Hocam bazen internete küfür ediyorum, keşke hiç icat edilmeseydi dize kızıyorum ama sonra sizin gibilerin yazılarını okuyunca internet iyi ki var diyorum.

      Sil
  13. Asgari ücreti arttırmaktansa kaçak saraya yatırılan para Türkiye'deki yoksulluk sınırının altındaki insanlara verilseydi adam başı 1750tl yapacaktı...4 kişilik bir aile için 5-6 bin tl demek...

    YanıtlaSil
  14. Hocam lütfen kızmayın.

    Siz kamuda yıllarca emek vermiş bir insansınız. Devletler arası protokol gelenekleri hakkında tecrübelelerinize istinaden soruyorum. Şaka yapmak amacım değil.

    G20 ANTALYA SUMMIT platformu hazırlandı. RTE, konuklarını bu platformda teker teker karşıladı, bazılarıyla fotoğraf çektirdi, sonra içeri girdiler.

    Bazı konuklarla 10-15 saniye civarı ayaküstü konuştular. Ve yanlarında hiç çevirmen yoktu. Ve üstelik konukların hepsi İngilizce de bilmiyordu.

    O 10-15 saniye civarı nasıl birbirlerini anladılar Hocam?

    How are you?
    Fine thanks, and you?

    ile sınırlı olacak kadar konuştuklarını sanmıyorum Hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konuşuyor gibi yapıyorlar. Sizin dediğiniz cümlelerle sınırlı olarak.

      Sil
  15. Hocam elinize sağlık. Asgari ücretin gelir dağılımı yönüne çok güzel tesiri olacağı kanaatimi taşımakla beraber farklı bir endişemi dile getirmek istiyorum .
    Özellikle Kobi kesiminde 1 ayda çalışanına % 30 zam yapan işverenlerin çalışanlarına daha çok mesai yaptırması daha ağır işlerde çalıştırması sonucu iş kazaları riskinin artacağı endişesini paylaşmak istiyorum .
    Ayrıca Kasım aralık ocak işsizlik rakamlarında yukarı yönlü seyir olabileceğini düşünüyorum çünkü artık işten çıkartma olmasa bile yeni istihdamın bu ücret seviyelerinde azalacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  16. İyi akşamlar hocam size bu yazı başlığı altında başka soru soracağım ama kafam da netleştiremedim.Neden birden çok faiz oranı vardır? Direkt olarak işlemlerle ilgili bir şey midir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birden çok faiz var çünkü olaylar farklı. Örneğin bir bankanın güçlü bir işletmeye uygulayacağı faizle güçsüz bir müşteriye uygulayacağı faiz farklıdır. Faiz biraz da risk derecesine göre belirlenir. Riskin yüksek olduğu işletmelerde veya işlerde faiz de yüksek olur. Tersi söz konusuysa düşük olur. Öte yandan Merkez Bankası gecelik borç isteyenlere daha yüksek, haftalık borç isteyenlere daha düşük faiz uygular çünkü gecelik borç daha sıkıntılı bir durumu ifade eder. Sıkıntı demek risk demektir.
      Özetle söylemek gerekirse olayların farklılığı, borcu isteyenin durumu, risklerin derecesi, istenen miktarın büyüklüğü gibi nedenlerle farklı faizler oluşur.

      Sil
  17. Hocam iyi akşamlar konudan biraz bağımsız ama netleşmeyen bir şey sormak istiyorum.Neden çok sayıda faiz oranı vardır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birden çok faiz var çünkü olaylar farklı. Örneğin bir bankanın güçlü bir işletmeye uygulayacağı faizle güçsüz bir müşteriye uygulayacağı faiz farklıdır. Faiz biraz da risk derecesine göre belirlenir. Riskin yüksek olduğu işletmelerde veya işlerde faiz de yüksek olur. Tersi söz konusuysa düşük olur. Öte yandan Merkez Bankası gecelik borç isteyenlere daha yüksek, haftalık borç isteyenlere daha düşük faiz uygular çünkü gecelik borç daha sıkıntılı bir durumu ifade eder. Sıkıntı demek risk demektir.
      Özetle söylemek gerekirse olayların farklılığı, borcu isteyenin durumu, risklerin derecesi, istenen miktarın büyüklüğü gibi nedenlerle farklı faizler oluşur.

      Sil
  18. Bilginize sağlık ..Teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
  19. Cok guzel bir yazı hemen paylasıyorum.

    YanıtlaSil
  20. Aslında hocam devlet gelir seviyesi düşük bir gruba iyilik yapmak istiiyorsa gelir dağılımını daha adaletli kılabilmek istiyorsa öncelikle su adaletsiz vergi olan KDV nin vergi gelirleri icindeki oranını dusurup daha adaletli vergi olan gelir vergisiyle gelirlerini toplasa bir cok sorun cözülmezmi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz oldukça ciddi bir adım, ben bunu yapısal reformların önemli bir parçası olarak görüyorum. Bu adım atılabilirse vergilerin % 65 dolaylı vergi % 35 dolaysız vergi biçimindeki adaletsizliğe yol açana ve gelir dağılımı eşitliğini bozan yapısı düzeltilmiş olacak. Gelir vergisindeki kayıp kaçak önlense aslında bu adım yavaş yavaş atılabilir. Ama ne yazık ki bunu yıllardır anlatmama karşın kimse bu zor işe girmek istemiyor.

      Sil
    2. Bu gercekten zor bir durum. Cunku sorun sadece vergi oranlarini degistirmek kadar kolay degil. Denetim ve kayit altina alma cozulmeden boyle bir duzenleme yapilamaz. Bence devlet adim adim ithalat / ihracat kalemlerini kotrole alarak, kademe kademe KDV/OTV duzenlemesi yapmasi gerekiyor.

      Su durumda kurumlar vergisini sikilastirirsa, kdv/otv geliri geliyor, kdv/otv gelirini sikilastirirsa kurumlar vergisi her halukarda isveren 20% vergi veriyor. KDV azalirsa birden ihracatimiz fuze gibi firlayabilir emin olabilirsiniz. :) Vergi gelirleri de ayni hizla yere cakilir. Hayali ihracati bitiren aslinda KDV - Gelir vergisindeki bu dengeleme oldu. Devlet ticareti, teknoloji ve kurumsallasarak denetleme ve kontrolu beceremezse bunun aciklarini da birileri yakinda bulacaktir, bu kadar luksun icinde yasanlari gorunce belki de bulmuslardir bile diyebiliriz.

      Ek olarak da insanlari vergi verdiklerinde enayi gibi hissetmeyecek adimlarin atilmasi gerekiyor. Ben kimse yaldizli bardaklarla su icsin diye sabaha kadar aileme, kendime ayiracagim zamani musterilere ayirmiyorum. TV'de liderleri 100'larca koruma ile (ki ben onlari guvenlik olarak gormuyorum, aylik 4000 tl maas olarak goruyorum), son model luks arabalarla gorunce 1 kurus vergi veresim gelmiyor. Ekonomi bakani bu harcamalar butcenin ufak kismini olusturuyor derken (ki yalan), butcenin gelirleri ne kadar ufak rakamlarin birikiminden olusuyor haberi yok herhalde. Finansciyi getirip bakan yaparsak, bunlar da duzelmeyecek. Bilgisayar ekraninda milyon dolarlari gore gore, para nasil kazaniliyor unutuyorlar.

      Sil
    3. Hocam onun olabilmesi için herkesin dürüst olması lazım, devlete çalışan hariç bir elin parmaklarını geçmez doğru dürüst o gelir vergisini ödeyen... Devlette ister istemez ne diyor herhalde benzin almamazlık edemeyeceksin bende basacam sana vergiyi... bence bu ortamda hak ettiğimiz şey şudur: gelir vergilerini kaldıralım, kdv-ötv ne varsa tavan yaptıralım böylece herkese çok adaletli olur sadece devlete çalışana adaletsizlik olmaz yani ... (anlamayana bu bir hiciv)

      Sil
  21. Hocam her halukarda bir maliyet olacak. Bunu devlet üstlense vergilerle bize yükleyeck, özel sektör yüklense maliyetteki artış fiyatlara yansıyacak..
    ama bana göre devletin yüklenmesi daha mantklı geliyor. Hani derler ya iç güveysinden hallice diye aynı bu durum olarak göryorm..
    Tamamiyle özel sektöre yüklenmesi iç piyasayı gectim emeğin fiyatı yükselince yabancı sermaye bu ülkeye yatrm icin gelmez artak gider daha ucuz yerde yatrm yapar. Ki yabancı sermaye genelde ucuz olan yerlere gitmekte, bu durumda da zamanla döviz kuruna etkisi olacak, döviz kurunun yükselmesi ise ihracatmzı artrmayacak bile cünkü firmalar zaten kücülmeye gidecek.. doğrudan yabancı sermaye yatrmlarndaki azalşn bedelide ileride faiz artmakmı olur, ihracatn ithalatı karşlma oranı yüzde 60 laramı düşmesi mi, olur bilemem..
    ne kadar doğru düşnyorm bilemem ama..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maliyet özel sektörün üzerinde kalırsa bize enflasyon olarak,, kamu kesiminin üzerinde kalırsa bize vergi artışı olarak yansıyacak. Bizim için kaçış yok.

      Sil
  22. Hocam merhaba, öncelikle elinize sağlık.. Benimde kısaca bir sorum olacak. Ülkemizin en varlıklı ailesinin bir mensubun dahi gelir dağılımında ki eşitsizlikten şikayetçi olduğu bir durumda, bu gelir dağılımını nasıl düzelteceğiz??(elbette bu tip siyasi kaygılarla yapılan düzeltmelerin sonuçlarının kısır döngü içinde bende pek fayda sağlayacağını düşünmediğimi belirtmek istiyorum)..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yapılacak düzenleme gelir dağılımı bozukluğunu biraz olsun düzeltecektir. Ama maliyeti işsizlikte artış ve enflasyonda artış olacak.

      Sil
  23. Bu da hem büyüme üzerinde hem de yanlış söylemlerle faize karşı duyarlılığı iyice artırılmış olan toplum üzerinde sıkıntı yaratabilir.hocam bu cumlenizi acabilirmisniz teşekkürler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz artışı kredi kullanımını düşüreceği için büyümeyi olumsuz etkiler.
      Öte yandan toplumda faiz lobisi diye yaygın bir görüş oluşturulduğu için mesela faizden alınan gelir vergisi kesintisinin 2 puan artırılması sonucu önce bankaların sonra da MB'nin faizi artırması eleştirileri artırır. Faiz lobisi tartışmaları tekrar gündeme gelir.

      Sil
  24. Yani burda açık ve net gözüküyor ki enflasyon,faiz,işsizlik artıp dolayısıyla cari açıkta artıp bunun soncunda kurlar artışta olup kredi derecelendirme kuruluşlarından negatif görünüm notu alıp yaş halıya oturcaz.
    Yani asgari ücretliye verilen +200 TL fazlasıyla geri alınacak.
    Emeğinize sağlık hocam.
    Saygılar

    YanıtlaSil
  25. Bir de şu açıdan düşünsek nasıl olur hocam 2016 yılı makam araçlarına harcanacak olan 3,5 milyar tl ve yine ihalelerde rant olarak dağıtılacak olan 6,5 milyar tl hazinenin kasasında kalsa bu 10 milyar TL yapar asgari ücrete yapılacak 300 tl'nin 2,8 milyon asgari ücretli olduğunu düşünürsek 12 aydan kabaca 10 milyar TL yapan kısmı hazinede kalan 10 milyar TL'den karşılansa. Kısacası çarçur edilecek para alt gelir grubunun cebine girse hem Gini katsayısı düşer hem de fiyatlar genel düzeyinde artış sağlanmadan ülke ekonomisine dinamizm gelmiş olmaz mı?

    YanıtlaSil
  26. Asgari ucret esas olarak denetimle kayıt altına alınmış firmalarla, katka değerli ürünlerle,gelirde tavan uygulaması ile, lux tüketime daha yüksek vergiyle,servet vergisiyle çözülür.

    YanıtlaSil
  27. Sn. Hocam, meselenin enflasyonla ilgili kısmı bana çok ilginç geldi. İşletme giderlerinin artışıyla arz eğrisi sola giderken, tüketime yönelen ücretlerin etkisiyle talep eğrisi sağa gidiyor. Tahmin ediyorum ikisinin oranı çok yakın olup, mal cinsinden tüketim hiç değişmiyor. Yani GSMH'den yoksula giden pay artacağına, birçok mali güçlüklere sebep olacak kağıt üstünde bir oyun oynanıyor. Bu güçlükler mevduat faizlerini, ihracatı, işsizliği, vergi yükünü, tasarrufu, büyümeyi, vs. kapsıyor. Acaba piyasa dışı dayatılan bütün ücret/fiyat/faizler benzer şekilde mi direnç gösteriyor? Hem bu yazınız, hem bu siteye verdiğiniz değerli zamanınız için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Arz eğrisi (sola) ve talep eğrisi (sağa) peş peşe kayarsa fiyatlar artar. Muhtemelen miktar değişmez. Doğru diyorsunuz.

      Sil
  28. Peki chp nin vaatlerini ele alırken hiç böyle olumsuz bir tablo çizmemiştiniz hatta olumluydunuz bu bir çelişki değil mi acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yazımda belirttiği koşullar çerçevesinde aynı şeyleri savunurum. Ama bugün geldiğimiz noktada oradaki koşullar ortada görünmüyor (verilen demeçlerden anladığım kadarıyla vergi artışı vb düşünülmüyor.)

      Sil
  29. merhabalar
    maliyet artışı çalışan sayısında azalışa ve bu da üretim düşüşüne neden olacak demişsiniz. peki artan talebi karşılayacak üretim için yine işçi alımı gerekmeyecek mi? Acaba firmalar bu durumda aşırı kapasite çalışma yoluna gider mi? yoksa emek tasarruflu üretim tercih edilebilir mi? bu durumda teknolojik gelişmenin önü açılır mı sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunların hepsi karşılıklı dengelere bağlı. Önce işçi sayısı azalır üretim düşer sonra talep artar yeni işçiler istihdam edilebilir. Ben burada kısa dönem etkilerini ele aldım. Uzun dönemde çok fazla değişken işin içine girer.
      Dediğiniz de olabilir teknolojik gelişmenin de önü açılabilir. Ama bunlar hep alınacak ek önlemlere bağlı olacak. Yapısal reformlar bu adımı izlerse o zaman bambaşka bir dünya açılabilir önümüzde.

      Sil
  30. Peki hocam güçleri oranında firmalar makineleşmeye gidip emek miktarını azaltmanın bir yoluna bakamazlarmı? Bu konuya değinmemişsiniz teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu da ayrı bir mesele. Zaman içinde olabilir ama bu dönüşüm kısa sürede olabilecek bir şey değil.

      Sil
  31. Hocam saygılar. Bu örnekte de gördüğümüz gibi asgari ücret artışı neticede enflasyon ile sonuçlanıp işçilerin alım gücünü artırmıyor, reel anlamda ücretlerinde bir değişme olmuyor. Bu paradoksu nasıl kırabiliriz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk aşamada hemen fiyatlar % 30 artmaz. Bu zaman alır, dolayısıyla işçi ücretlerindeki artışlar başlangıçta bir refah artışı getirir ama zaman içinde bu yine enflasyonla gider. Bu paradoksu kırmanın yolu enflasyonu yüzde 2'lere indirebilmekten geçiyor. Onun da yolu yapısal reformlara bağlı.

      Sil
  32. Hocam saygılar. Bu örnekte de gördüğümüz gibi asgari ücret artışı neticede enflasyon ile sonuçlanıp işçilerin alım gücünü artırmıyor, reel anlamda ücretlerinde bir değişme olmuyor. Bu paradoksu nasıl kırabiliriz?

    YanıtlaSil
  33. hocam merhabalar. asgari ücretli kesim genel itibariyle tasarruf yapamayan kesim olduğu için asgari ücrete yapılacak zam piyasaya harcama olarak geri dönmüş olacak bu da talebi artırarak işletmelerin gelirlerini artırıcı bir etkiye sahip olacak ve dolayısıyla asgari ücretin artış etkisini %100 olmasa da kapatmış olacak şeklinde düşünebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İhracata yönelik üretim yapan bir firmaya bunun hiç bir etkisi olmaz.

      Sil
    2. ihracata yönelik üretim yapan bir firma için de artan enflasyon nedeniyle yerli paranın değer kaybetmesi sonucu olumlu etkileri olabilir.

      Sil
  34. Hocam 7 Haziran öncesi bir yazınızda CHP'nin vaatlerinin bütçeye etkisi tahmin edilenden az olacağını belirtmiştiniz. Asgari ücretteki artışın yükünün bir kısmının devlet tarafından karşılanıp üst gelir grubuna ek vergiler getirilmesiyle etkisi yumuşatılamaz mı?

    http://www.mahfiegilmez.com/2015/04/chpnin-secim-program-ile-ilgili-soru-ve.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yumuşatılır ama gördüğüm kadarıyla vergilerin artırılmayacağı ifade ediliyor.

      Sil
  35. hocam tespitiniz özel sektördekiler için aşikar bi durumdur ve farkındalar olacakların..konyadayım ve kobilerle yaptığım görüşmelerede bunu görmekteyim..ancak sizin ya erken seçim öncesi yada 117 haz.seçimlerinden önce muhalefetin asgari ücret tekliflerinin ekonominin canlanması ile ilgili bir yazınız (aradım ancak bulamadım)yada yazı içinde bir tespitiniz vardı,,(yada yorumlarda yazmıştınız)(eğer yanlış hatırlıyorsamda kusurumu bağışlayın)..bu asgari ücret artışının götürüsü ile ekonomi için getirisi yokmudur..ekonomik durugunluğu bitirmez mi?...saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle var. Bu artış ekonomide canlanma yaratacaktır. Tüketim harcamaları artacak, talep canlanacaktır. Ama firmalar için bu canlanmaya kadar durum karışık. İşçi çıkarmadan bu maliyetleri fiyatlarına nasıl yansıtacaklar?
      O nedenle ben hep bir defalık ikramiyeyi savunmuştum.

      Sil
  36. Derhal bu populizmden vaz gecilmeli. Asgari ucretliler icin yeni bir duzenlemeye girisilmelidir.

    1) Asgari Ucrette gelir vergisi %15den %10 indirilmeli bunu devlet karsilamali Bu acigi karsilamak icinde elektronik bilgisayar cep telefonu gibi mamullerde %5 OTV arttirimi yapmali
    2) Asgari ucrete bu yil hedeflenen enflasyon ornanin en fazla %2 uzerinde bir zam yapilmali hedeflenen 2016 enflasyonu %5 ise 2016da asgari ucretliye %7 zam yapilmali
    3) Asgari ucretlinin ya genel olarak gida enflasyonundan etkilenen insanlarin refahini arttirmak icin temel gida maddelerinde et sut mamulleri yumurta bakliyat un seker makarna yag meyve sebze urunlerinde KDV %8den %2 ye indirilmeli boylelikle yuksek gida enflasyonu ve gidada kayitdisilikla da mucadele saglanmali ve piyasada buindirimle durgunluk karsiti hareket ivme yaklanmalidir.Burdan olusancak acik da butcede Luks hacmi yuksek 1600 ustu ithal otomobillere %7 otv zammi olarak karsilanmali

    YanıtlaSil
  37. Hocam 7 hazirandan önce asgari ücretin artırılmasını keynesyen yaklaşımla açıklamış ve piyasalara olumlu etkilerinin yansıyacağını söylemiştiniz. Şimdi ise olumsuz etkiler diyorsunuz. Sizce bu etkiler uygulayıcı partiye göre değişiyor mu? Yani hükümet harici bir parti yapınca olumlu, hükümet yapınca olumsuz gibi!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ama orada vergi meselesi de vardı. Ben kamu harcamalarının artırılmasının olumsuz olacağını söylemiyorum. Vergiyle birlikte ele alınması gerektiğini savunuyorum. Bu konuda net bir yazım var: http://www.mahfiegilmez.com/2015/10/butce-acgn-artrmadan-buyume-oran.html
      Bugünkü durumda ise vergiyle ilgili bir düzenleme yapılmayacağı açıklanıyor.

      Sil
  38. Hocam Merhaba. .Konuyla ilişkisiz biliyorum
    Merkez Bankasının politika faizi sabit %7,5 dolayında sabit ,
    Faiz koridoru 7.25 ile 10 arasında
    Ve ortalama fonlama maliyetin in dört dönem için giderek artan oranda seyir izliyorsa MB' nin izlemesi gerekmektedir politika hakkında fikir verebilir misiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MB bugün asıl olarak ağırlıklı ortalama fonlama maliyetiyle politikayı yürütüyor. Onun da oranı yüzde 8,75 olarak görünüyor. Bence bugünkü koşullarda bu oran normal bir oran. İzlenen politikada şu anda bir sıkıntı yok. Fed'e bakarak yeni bir karar verilebilir.

      Sil
    2. Hocam, haftasonu BDDK murakıp yardımcılığı sınavında çıkan iktisat sorusu aşağı yukarı bu minvaldeydi. Yine ödemeler dengesi ve sıcak paranın Türkiye üzerine etkilerine yönelik bir soru vardı. Yani, sizin yazılarına aşina olanların kolaylıkla yanıtlayabileceği türden sorulardı.
      Saygılarımı iletiyorum Hocam. Sağlıcakla kalın.

      Sil
  39. Aslinda enflasyonu iki sepet halinde bir temel ihtiyaclar bir de genel enflasyon olarak hesaplayip, belirli bir gelir grubuna temel enflasyon, diger gelir grubuna genel enflasyon uzerinden zam yapsalar, zamanla gelir dagilimi duzelmis olur.

    30% yuksek bir asgari ucret artisi gibi gorunuyor ama gida enflasyonu her sene 15%'lerden asagi gitmiyor. Asgari ucretlinin tuketiminin buyuk bir kisminin temel ihtiyaclar oldugunu dusunursek zaten senelik 15% asgari ucret artisi asgari ucretlinin mevcut durumunu korumasi demek. Boyle yapmayinca zaten asgari ucretin anlami kalmiyor, kimse asgari ucretle calismak istemiyor.

    YanıtlaSil
  40. Veya eldeki veriler bize ne anlamakta..görüş verirseniz sevinirim
    Simdiden çok tsk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu soruyu anlamadım. Bir kısmı eksik galiba. Bir daha yazabilir misiniz?

      Sil
  41. Dört dönemin faiz koridoru 7.25 ile 10.5 arası
    Politika faizi dört dönem için % 7.5
    Ortalama fonlama oranı ise dört dönem için farklı ve artmakta(%7,25 %8 % 9.25 ve %10 )olarak düşünürsek MB eldeki verilerde nasıl bir politika izlemeli. Bir sınav sorusu hocam
    ortalama fonlama maliyeti ne demek tam olarak
    Simdiden cok teşekkür ediyorum..

    YanıtlaSil
  42. Hocam merhaba, Bildiğim kadarıyla kamunun borçluluk derecesi geçmişe oranla özel sektörden daha az son yıllarda kredi kuruluşlarıda sürekli buna dikkati çekiyor o halde en azından belli bir süre Asgari Ücret artışının maliyetlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiği kanısındayım bu bir miktar enflasyon artışına yol açabilir. Hatta petrol fiyatlarının hızlı düşüşü bunu belkide kompanse edebilir.. Ama her halükarda Geçim sıkıntısı çeken bu geniş kitlenin bir nebzede olsa rahatlatılması sosyal devlet olmanın gereğidir diye düşünüyorum.. Diğer sorunlar daha sonra gelir ve onlarında çözümüne ayrıca bakılmalıdır.. Diye düşünüyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında doğru düşünüyorsunuz. En azından devlet, asgari ücretin ek vergi ve sgk primlerini bir süre karşılarsa yük hafiflemiş olur.

      Sil
  43. Asgari ücret, işçi maaşı, memur maaşı diye verilen para para mı? Bir ailede karı koca çalışırsa ancak geçim eder, o da yine şurdan burdan kısarak. İnsanız yahu insanız. Varsın birileri az kârı göze alsın, yazıktır. İnsan emeği bu kadar sömürülmez. Sonra demesinler nüfus azalıyor. Kimse köle olsun diye de çocuk yapmaz. Asgari ücretli veya ne ücretliyse ne yapacak peki? Bayramdan bayrama fitre beklesinler, hayırsever arasınlar, hayal kurmasınlar, isyan etmesinler, akıllı köle olsunlar öyle mi? İlkel hayata geçilsin en iyisi.


    YanıtlaSil
  44. hocam 7 haziran seçimlerinden önce akp, chp nin asgari ücret politikasını eleştirirken siz chp yi destekleyerek asgari ücret artışının yavaşlayan ekonomiyi canlandıracağını, bütçeden belli bir miktar açık vermenin fazla bir sıkıntı yaratmayacağını söylüyordunuz 1 kasımdan sonra ne oldu da 180 derece döndünüz asgari ücreti ak parti vaat ettiği için değil mi? gerçekten bu halinize çok üzüldüm çünkü siz benim idolümdünüz sizi gerçekten tarafsız bir yorumcu olarak görürdüm ama özünüze döndünüz yani merkez sola

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazının devamı niteliğindeki bir sonraki yazımı okuyun. O zaman tarafsızlıktan vazgeçip vazgeçmediğime yeniden karar verirsiniz. Yukarıdaki yazımda ben asgari ücret artışının özel kesim üzerine getireceği yükleri anlattım. Bu tamamen objektif bir durum tespitidir. Bu artışı kim yaparsa yapsın özel kesim açısından durum budur. Sonraki yazımda ise işin hem olumlu hem olumsuz yönlerini ele aldım.
      Konunun merkez solla ya da sağla ilgisi yok. Bütün mesele bu artışla birlikte yapısal reformların yapılıp yapılmayacağıdır.

      Sil
  45. Elinize sağlık hocam çok basit bir şekilde anlatmışsınız. Hemen paylaşım yaptım.

    YanıtlaSil
  46. Mahfi Hocam,

    Hükümetin bu zammı gelecek sene yapacak olması, içine en az bir dönemin enflasyonunun da yedirilmesi anlamına gelecektir. Yani reel zam, asgari ücretin 1300TL olması halinde dahi alicengiz oyunlarıyla %30'un altında tutulabilir.

    Her sene borçları artarak devam eden bir ülke nasıl oluyor da geçimlik ücret alması gereken asgari ücrete tabi çalışanlara daha üst refah önerebilir?

    Mesele aslında başka yerde. Geçimlik ücret alması gerekenler zaten yoksulluk sınırının altında yaşıyorlardı. Sömürülüyorlardı. Onların haklarının eksik ödenen kısımları ise yolsuzluklarla hortumlanıyordu.

    Düşüncem, günümüz piyasa fiyatlarında göre 1300TL'den daha fazlasını hakeden emekçilere verilecek bu zammı, bu sistemin kaldıramamasının büyük bir paradoks olduğu...

    Teşekkürler Hocam. Saygılar.

    YanıtlaSil
  47. selamlar Hocam.
    seçim öncesinde asgari ücretin artırılmasını olumlu buluyordunuz.
    başarılar, kolay gelsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yine olumlu buluyorum görüşüm değişmiş değil. Bu konuda yazdığı iki devam yazısını okumadığınız anlaşılıyor. Okursanız görüşümün değişmediğini göreceksiniz. Burada özel kesime gelecek yüklerden söz ediyorum.

      Sil
  48. http://www.dol.gov/minwage/mythbuster.htm

    YanıtlaSil
  49. http://www.theatlantic.com/business/archive/2013/12/should-we-raise-the-minimum-wage-11-questions-and-answers/282326/

    YanıtlaSil
  50. ustadım asgari ücret artışının konut fiyatlarına etkisi, kira artışına etkisi nasıl olacak

    YanıtlaSil
  51. Mahfi hocam merhabalar,ben Dokuz Eylül Üniversitesinde Maliye bölümü son sınıf öğrencisiyim,bu konuyla direkt bağlantılı değil ama bir konuda görüşlerinizin benim için yararlı olacağı kanısındayım,çünkü çarşamba günü bir münazara maçım olacak.Diğer yazılarınıza da baktım fakat göremedim,acaba asgari ücretin vergilendirilmesi ya da vergilendirilmemesiyle alakalı ne düşünüyorsunuz,ben hangi kaynaklardan yararlanmalıyım,ne beni öne geçirir?Savunduğum görüş vergilendirilmemesi.Yardımcı olursanız çok sevinirim,şimdiden çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  52. Mahfi hocam merhabalar,ben Dokuz Eylül Üniversitesinde Maliye bölümü son sınıf öğrencisiyim,bu konuyla direkt bağlantılı değil ama bir konuda görüşlerinizin benim için yararlı olacağı kanısındayım,çünkü çarşamba günü bir münazara maçım olacak.Diğer yazılarınıza da baktım fakat göremedim,acaba asgari ücretin vergilendirilmesi ya da vergilendirilmemesiyle alakalı ne düşünüyorsunuz,ben hangi kaynaklardan yararlanmalıyım,ne beni öne geçirir?Savunduğum görüş vergilendirilmemesi.Yardımcı olursanız çok sevinirim,şimdiden çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  53. hocam, asgari ücretin getireceği maliyet artışının nasıl paylaşılmsı gerektiği hususunda kapsamlı bir çalışma yaptık ve bunu www.omerdemirdas.com adlı kişisel web sitemde yayınladık. yazımıza eğer fırsat bulup bakabilirseniz ve de olumlu ve olumsuz yorum ve eleştirilerinizle katkıda bulunabilirseniz sevinirim. ömer demirdaş, sayıştay başdenetçisi

    YanıtlaSil
  54. Hocam yazınız için teşekkür ederiz bilgilendirici oldu ancak asgari ücret artırımının düşük olması da ileriki zamanlarda oluşacak fiyat artışlarıyla ekonomiyi olumsuz etkileyebilirdi. Şu an bu denli bir artışın olumsuz ve olumlu yönleri olduğu düşüncesindeyim. Mesela tüketimi olumlu etkileyecektir bu da firmaları daha çok üretmeye itebilir

    YanıtlaSil
  55. Yıl 2021 2015 yazılarını arar olduk

    YanıtlaSil
  56. 2015 yıkımda 1300 TL olursa asgari ücret bunlar şunlar olur yazılmış enflasyon girdiler çıktılar vergiler vergilerin vergileri saysak bitiremeyeceğimiz vergi yükleri ya herşey den vergi ama herşey bir düşünün ki alınmayan vergi olsun bir hükümet halkı böyle sömürebilir mi evet sömürülüyoruz. Fahiş fiyatla mücadele ayıp ya sen iktidar olarak fahiş fiyatı zaten yapmışsın önce onu eleştirelim sonra esnafa fırsatçıya vs inelim bu ülkede 1 dolar şa 1 TL yi kıyaslayan bu halkın aklı ile oynayan tv kanalları var
    Neymiş akaryakıt
    Türkiye’de 8,5 TL
    Avrupa’da 1,5 Euro 16 TL
    Geri zekalı medya sen bu halkı salak mı zannediyorsun ağız dolusu küfür etsem eksik kalır ya ama ne mal olduğunuz biliniyor yazık, el birliği ile hükümet medya el ele vererek ekonominin enflasyonun içinden geçtiniz anasını siktiniz.

    YanıtlaSil
  57. Asgari ücretin artması piyasayı rahatlatacağında döviz kurunda düşme olurmu. Bu da enflasyonun düßmesinde etkili olurmu

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi