Avrupa Merkez Bankasının Kararları ve Piyasaların Tepkisi

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Draghi, AMB toplantısının ardından bazı önemli açıklamalar yaptı: (1) AMB, mevduat faizini eksi yüzde 0,2’den eksi yüzde 0,3’e düşürdü. (2) Aylık 60 milyar Euro tutarındaki varlık alımlarıyla yürütülen parasal genişlemenin süresi Eylül 2016’dan Mart 2017’ye uzatıldı. (3) 2015 büyüme beklentisi yüzde 1,4’den 1,5’e yükseltildi. 2016 büyüme beklentisi yüzde 1,7’de bırakıldı. (4) Enflasyon tahmini 2015 için yüzde 0,1’de bırakılırken 2016 için yüzde 1,1’den yüzde 1’e düşürüldü.   

Burada iki nokta kritik önem taşıyor: Mevduat faizlerinin düşürülmesi ve parasal genişlemede süre uzatımı. Şimdi bu konularda atılan adımların anlamlarını açıklamaya çalışalım: (1) AMB, kendisine yatırılacak mevduata eksi yüzde 0,2 faiz verirken eksi yüzde 0,3 faiz vererek bankalara “paranızı bana getirmeyin, piyasaya kredi verin, bana getirirseniz sizden üste para alırım, hem de eskisinden daha çok alırım” dedi. Bu yolla bankaları piyasaya kredi vermeye davet ederek canlanma yolunda bir türlü harekete geçemeyen ekonomiyi teşvik etmeyi amaçladı. (2) AMB, Euro bölgesinde, başlattığı parasal genişlemenin şimdiye kadar deflasyonist ortamdan çıkış için yeterli olmadığını gördüğü için parasal genişleme süresini 6 ay daha uzatarak piyasaya likidite desteğinin süresini uzatacağını açıkladı. AMB, parasal genişleme yoluyla enflasyonu yukarı itmeyi ve ekonomiyi canlandırmayı planlıyor.

Normal koşullarda bir Merkez Bankası’nın piyasaya para sürmesi ve mevduat faizini düşürmesi paranın hem iç hem de dış değerini düşürür. Oysa Euro bölgesinde şu ana kadar bu ilişki kısmen çalıştı. AMB, mevduat faizini düşürüp de parasal genişlemeye gidince Euro’nun iç değeri düşmedi yani enflasyon olmadı, buna karşılık dış değeri düştü. Euro, Dolar ve diğer paralar karşısında değer kaybetti. Yani faiz düşüşü ve parasal genişleme Euro’nun dış değerini düşürürken iç değerini etkilemedi. Buna karşılık Draghi’nin 3 Aralık Perşembe günkü AMB toplantısının ardından yaptığı açıklamalar farklı etkiler yarattı. Parasal genişleme süresi uzatıldığı ve faiz düşürüldüğü halde Euro, diğer paralara karşı hızla değer kazandı. Örneğin Euro / Dolar paritesi 1,06’lardan 1,09’lara yükseldi.

AMB, parasal genişlemeyi uzatır ve mevduat faizini düşürürken Euronun dış değeri niçin artar? Bu gelişmenin iki açıklaması var: (1) Piyasa AMB’den parasal genişlemenin süresinin uzatılmasının yanı sıra genişleme miktarının da artırılmasını bekliyordu. AMB, tahvil alım miktarını artırmayınca piyasa beklediğini bulamadı. (2) AMB’nin, mevduat faizinde eksi yüzde 0,2’den eksi yüzde 0,3’e yaptığı indirim, piyasanın eksi yüzde 0,4 olarak beklediği indirimin altında kaldı. Böyle olunca da piyasa, bu noktaya gelininceye kadar Euro’nun bu beklentilerle olduğundan fazla değer kaybettiğini ve kısa sürede yeniden değer kazanacağını düşünerek alıma geçti. Sonuçta Euro’ya talep artınca da Euro’nun dış değeri yükseldi.

Bu gelişmenin normal olduğunu anlayabilmek için, normal dışı koşullarda, normal dışı beklentiler içinde bir piyasada olduğumuzu kavramamız gerekiyor. Euro/Dolar paritesinin Euro lehine yükselmesinin, Doların daha çok maliyet, Euronun daha çok gelir olduğu dış ekonomik ilişkilerimiz için olumlu anlama geldiğini söylememiz gerekiyor. 

Yorumlar

  1. Öncelikle yazı için teşekkürler.Hocam aklıma takılan soru şu Mevduat faizi negatif olup parasal genişlemeye devam kararı alınmasına rağmen nasıl olur da yeterli enflasyonist etki oluşmaz?Enflasyon için toplumsal alışkanlıklara göre değişen bir olgu diyebilirmiyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ekonomist değilim ancak Mafi Hocam düzeltsin beni. Bankalar ellerinde ki parayı AMB'ye vermeselerde, krediyede çevirmede başarısız oluyorlar. Zira Euro bölgesinde yatırım yapmaya hevesli bir piyasadan bahsetmek pek mümkün değil, Buna ilaveten neredeyse sıfır enflasyon olan ve hatta deflasyon riski olan bi ortamda bankaların ellerinde rezerv para tutmaları pekte kötü bir seçenek gibi durmuyor sanki.

      Sil
    2. Bu bir beklenti meselesi. Enflasyon olmayınca faizler de negatif olunca insanlar gelecekte işsiz kalırız diye bir yandan daha çok tasarruf ediyor bir yandan da nasılsa enflasyon yok faiz de sıfır alacağımı her zaman alırım diye harcama yapmıyorlar.

      Sil
  2. MAHFİ EĞİLMEYECEK!

    TÜRKİYE YENİLMEYECEK!

    Türkiye Ekonomisi 4,4 büyüdü!

    https://www.youtube.com/watch?v=H3BoWHX-pQQ

    YanıtlaSil
  3. Hocam mükemmel özet. İzninizle birşey sormak istiyorum, AMB neden enflasyon yaratmak ister ki ? Tüketici için, deflasyon, yani fiyatların ucuzlaması olumlu birşey değil mi zaten ? Deflasyondan neden rahatsız olalım ki ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deflasyonun olduğu bir ekonomide tüketici değil üretici üzerinden düşünmelisin.Fiyatların düştüğü bir ekonomide üretici üretim yapmaktan vazgeçer.Örneğin fiyatı 10 tl olan bir maldan 100 tane üretiyorsam, o malın fiyatı 9 tl indiğinde 85 tane, 8 tl ye indiğinde 50 tane üretmeye başlarım.Çünkü hem kârım azalır hem de malın üretiminin cazibesi ortadan kalkar.Kısacası deflasyonun olduğu bir piyasada mal ve hizmet bulmakta sıkıntı çekersin...

      Sil
    2. adsız.ın verdiği yanıt saçma çünkü deflasyon %10 lar kriz dışında görülmez.
      piyasalar ve mb.ler tüketiciler rahat etsin diye çalışmaz, fiyatların düşmesi, paraya ihtiyacı azalttığından parayı kontrol edenler tarafından istenen şey değildir.

      Sil
    3. Adsız'ın verdiği cevaba ben de katılmıyorum, çünkü malın fiyatı 10'dan 9' a indiğinde, maliyeti de 9'dan 8'e inmiş olur. Yani üreticinin 1 birim karı değişmez.

      Sil
    4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  4. Teşekkürler çok net anlatmıssınız.

    YanıtlaSil
  5. Hocam negatif faize rağmen bankalar neden parasını AMB yatırıyor ki?
    Bu bankalar mevduat faizini pozitif mi veriyor?
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankalar da faiz vermiyor. Paralarını sağlamda tutmak için AMB'ye yatırıyorlar. Krediler batabiliyor.

      Sil
  6. Hocam doların rusya krizine rağmen cıkmamasının nedeni işe şöyle bir yorum okudum: isviçre MB frank satıp Euro alıyor. Bu Euro yu TL ye çevirip faize yatırıyor. DOLARA opsiyon yapıyor. Siz katılırmısınız yoksa sizce başka bir sebebi var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsviçre MB'nin böyle yapıp yapmadığını bilmiyorum ama Dolar Endeksi 98'lerde bulunuyor. Yani dolar çıkacağı kadar çıkmış durumda.

      Sil
  7. HOW ECONOMIC INEQUALITY MAKES TERROR ATTACKS MORE LIKELY!

    THOMAS PIKETTY, 2 DEC 2015

    Economist Thomas Piketty says income inequality plays a big part in fueling radical Islamic terrorism that originates in the Middle East.

    Piketty, famous for his best-selling book Capital in the 21st Century, which argues global inequality has massively widened in recent decades, wrote in French newspaper Le Monde last week that "it's obvious: terrorism feeds on the powder key of Middle Eastern inequality, that we [the West] have largely contributed to creating." (The article was picked up by The Washington Post on Monday.)

    While Piketty says "we," he points fairly directly to American foreign policy over the last three decades. He gives examples of the Gulf War and the Iraq War, both of which he says were "asymmetrical wars," with many more local casualties than Western ones, largely fought over Western oil interests.

    It's not just the West, though. Piketty points out that the region's "oil monarchies," which make up less than 10 percent of the population, take in 60 percent to 70 percent of the region's GDP. (He's mostly referring to countries that make up the Arabian Peninsula and its immediate neighbors.)

    Very little of the money goes to regional development, he says, and a large part of the population, including women and migrant workers, are kept in "semi-slavery."

    As for the terrorism bubbling up closer to his home in Paris, Piketty points to economic austerity and a lack of opportunity for immigrants. "It is austerity which led to the rise of national self-interest and identity tensions," he writes.

    What Picketty doesn't address in his column, but is definitely related to the phenomenon he is describing, is the extraordinarily high rate of youth unemployment in the Middle East. Unemployment for people ages 15 to 24 in the region is nearly 25 percent, according to the International Monetary Fund.

    (To see the chart, click the image below.)

    [ http://img.huffingtonpost.com/asset/scalefit_630_noupscale/565e293321000065005abff0.png ]

    Worse, unemployment is actually higher for people who are highly educated in the Middle East and North Africa. Total unemployment for those with a tertiary education (more than high school) is above 15 percent in Egypt, Jordan and Tunisia, according to the IMF. This, in part, is because of skill mismatch in the economy -- young people come out of school without the skills businesses are looking for, and there's little training available for them. Add to this the empirical findings over the last few years that terrorism tends to come from those with a fair amount of education.

    Given all of this, should youth radicalization in the region really surprise us?

    Source 1:
    ( http://www.huffingtonpost.com/entry/thomas-piketty-terrorism_565e24d2e4b08e945fed3e38 )

    Source 2:
    ( https://www.washingtonpost.com/news/wonk/wp/2015/11/30/why-inequality-is-to-blame-for-the-rise-of-the-islamic-state/ )

    YanıtlaSil
  8. AMB’nin, mevduat faizini eksi yüzde 0,2’den eksi yüzde 0,3’e düşürmesiyle -0.4 e düşürmesi arasında ne fark var anlamadım hocam.Her iki durumda da bankaların paralarını, AMB ye borç vermeleri caydırılmış olmaz mı zaten?... Piyasa neden -0.4 bekliyordu ki ?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar hep kararlılık adımı. Bunu yapmayınca piyasa AMB'nin gereken yerde gereken adımı atamayacağını düşünüyor.

      Sil
  9. 65 yaşına gelmişsiniz ve bu sahada ömür tüketmişsiniz!

    Hiçkimse çıkıp size söylemedi mi:

    EKONOMİ, DİYE BİR ŞEY YOKTUR!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin gibi büyük bir bilgeyle hiç karşılaşmadım ki bana bu büyük ve eşsiz fikri söylesin.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Yola çıkın!
      Yoldan çıkmayın!

      Sil
  10. Hocam iyi aksmlar son on gundur bir kac yazinizi okudum dunyada yasanan bu resesyon doneminde avrupa merkez bankalasinin genisletici para politiklari uygukayarak ekonomide canlandirma calismalari neden olumlu sonuclanmiyor ayrica dunyadaki rezerv para olan dolari amerika el altindan.basip piyasalara surme ihtimali var mi eger varsa da dunya ekonomisi nominal olarak buyuyup daha buyuk bir.krizin.habercisi olabilir mi teskkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların beklentilerinin bozulduğu durumlarda bu tür hamleler işe yaramayabiliyor. Hatta bazen tam tersine işlerin daha da kötüye gideceği izlenimi yaratıyor ve o zaman ekonomi daha da büzülüyor.
      ABD'el altından değil el üstünden para basıp dağıttı zaten.

      Sil
  11. Hocam merhaba
    01.01.2004 ve 01.01.2016 arası kıyaslama
    usd 1,35 imiş şimdi 2,90 artış 2,1 kat
    euro1,65 imiş simdi 3,15 artış 1,9 kat
    sepet 1,50 imiş şimdi 3,00 artış 2,0 kat
    Askari ücret 303 tl şimdi 1,300 tl artış 4,2 kat
    küçük çapta bir perakendeci esnaf olarak satmakta olduğum ürünlerin toptan fiyatlarını kıyaşlamadıgımda da, artış hızlarının bazı urunlerde 2kat bazılarında3 kat diger birinde 4 kat oldugunu kabaca görmekteyim
    askari ücretin 4,2 kat arttıgı, satmış olduğum urun guruplarının da kabaca bir okar arttığı geçim şartlarınında bir okar arttığı bir dönemde sepet kurun 2 kat artışı manidar degilmi? normalse sebebleri nelerdir? normal olan şeyler herzaman normal olarak devam edermi? teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. USD, Euro ve sepet kur artışı kendi içinde tutarlı. Bütün kıyaslamaları aynı para cinsinden yaptığınızda bir tutarsızlık görünmüyor.Böyle devam edip etmeyeceği ekonomi dışındaki gelişmelere de bağlı.

      Sil
  12. Hocam İşletme fakültesi öğrencilerine özellikle ABD'de MBA yapmalarını önermenizin sebebi nedir?Neden Avrupa(Londra vs) ya da Uzak Doğu değil de özellikle ABD?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son 20 yılda Nobel ekonomi ödülü alanlara bir bakın isterseniz. Büyük çoğunluğu mikroekonomi konularında alan Amerikalılar. ABD'deki eğitim şu anda öteki ülkelerden üstün görünüyor. Tek tek bakarsak belki bazı başka ülke okulları daha iyi olabilir ama ABD okulları genel olarak önde.

      Sil
  13. Hocam bir ülke ne kadar korkuyorsa o kadar saldırıyordur sözünün örneği gibi Rusya..Rusya ekonomik anlamda bitişin eşiğinde mi?Petrol fiyatlarının yeniden inişe geçeceği konuşuluyor ve keza neredeyse çoğu çevre ülkelerle kötü ilişkiler var?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tanımınızdan gidersek en kötü durumda Türkiye çıkar. Hiçbir komşusuyla iyi ilişkisi yok.

      Sil
    2. Hocam biz hep savunmadaydık, hiç saldırmadık...
      Arkadaş, saldıran korktuğundan saldırıyor diyor , savunmada kalmak öz güven değil mi?

      Sil
    3. Hocam selam,
      Yazınızdan şu fikri de çıkarabilir miyiz.? Avrupa sıkıntıdayken ,2008 ve sonrası, ABD parasal genişleme sağladı, şimdide FED faiz artıracak bir dönemde , AMB parasal genişleme sağlıyor. Yani ABD ve AVRUPA dünya ekonomisini imece usulü mü yönlendiriyor.
      Saygılar,

      Sil
    4. Mutlaka bir danışma mekanizması içindeler.

      Sil
    5. Danışma mekanizması derken illüminati yi mi kastettiniz hocam?

      Sil
  14. enflsdsyonda 2 gorene kadar AMB bu genislemeyi surdur mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AMB bu konuda net bir oran telaffuz etmedi bildiğim kadarıyla. % 2'yi Fed telaffuz ediyor.

      Sil
  15. Selamlar;

    Bu konuyla ilgili değil ama ekonomimiz ve yaşamımız ile ilgili bir konuyu buradan paylaşmak isterim.

    Konu Kentsel Dönüşüm.

    Kentsel dönüşümde bu güne kadar pek düşünülmemiş ama etkisi hızla görülmeye başlayacak ve özellikle İstanbul'u yaşanmaz hale getirecek bir konudan bahsetmek istiyorum.

    Konu şu ki kentsel dönüşümde örneğin 5 katlı evler yıkılıp 15 - 20 katlı evler yapılıyor.

    Bu evler oldukça pahalı olduğu için doğal olarak buralara varlıklı aileler taşınıyor.
    Bu ailelerin en az bir bazen iki - üç otomobili var.

    Örneğin Bostancı da yeni katlara taşınılmaya başlandıkça, zaten yetersiz olan yollar neredeyse hiç ilerlemeyen bir trafiğe sebep olacak.

    Ev sayısı iki üç katına çıkıyor ama yeni yol yapılmıyor.
    her yer ev olduğundan yeni yol yapımı da pek mümkün değil.

    Müteahhitlerin aşırı karlı satış yapmak istemeleri ve bu trafik sorunu nedeniyle , eğer bir konut balonu varsa, bu konut balonu beklenenden daha kısa sürede patlayabilir.

    Bu arada şunu da sormak isterim: Sizce konut balonu var mı?

    İyi günler.

    ö.z.







    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son derecede haklısınız. Son zamanlarda ne zaman Anadolu yakasına geçsem dehşete düşüyorum. Bağdat Caddesinin etrafındaki sokaklarda sanki bir gün arabaları çıkaracak yer kalmayacak gibi görünüyor. Konu müteahhit konusu değil. Onlar elbette ki kâr etmek isteyecekler. Ama anlaşılan o ki belediyenin ya da devletin hiçbir planı yok. Bağdat Caddesini bırakın bir kenara daha dünün semti Ataşehir'e mesai saatlerinde giriş çıkış yapmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.
      Dünyada hiç bir kent bu kadar aşırı bir nüfus patlamasını kaldıramaz.

      Sil
    2. ülkeyi biraz gezerseniz, insanların nasıl evlerde yaşadığını görürseniz, kaliteli konuta ihtiyacı anlarsınız. lokal konut şişkinliği ise doğrudur ama orada da zararına ev satışları olmadığına göre.. bırakın zararı maliyet hatta az bir kar düşüşü bile yok.

      Sil
    3. Ülkeyi sizden daha az gezmediğim kesin. Soru İstanbul ve onun belirli semtleriyle ilgiliydi. Türkiye'nin geneli ile ilgili değildi. Satışların önemli bir bölümünün, bankadan kredi kullanabilmek için, birbirlerine satış olduğu konusunda fazla bilginiz yok sanırım.

      Sil
  16. Sizi her okuduğumda yeni bir bakış kazanıyorum. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  17. Hocam merhabalar öncelikle sizi büyük bir ilgiyle son bir yıldır takip ediyorum ntv de burdaki sitenizden. Ben uludağ universitesi uluslararası ilişkiler bölümünden 2014 yılında mezun olup kpss ye hazirlandim kötü olmayacak bir puanda alıp şuan gelir uzman yardimciliginin mülakatini bekliyorum ve iktisati çok sevdim bunda sizinde payiniz var şuan iktisatta yüksek lisansimida başlattım gayette iyi gidiyorum bu açıdan size teşekkür ediyorum hocam�� soruma gelecek olursam euro bölgesinde bu kadar düşük enflasyon oranlari yaşanırken işsizlik oranları nasil gerçekleşiyor yada ispanya yunanistan gibi ab ülkeleri yüksek işsizlik oranlari varken Avrupa merkez bankası bunlarla nasil mücadele ediyor phillips egrisini düşününce bu denli düşük enflasyon oranlari yüksek işsizliğe neden olmuyor mu ? Umarım soruyu doğru sora bildim teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Avrupa'da şu an enflasyon sıfırlar dolayında ve işsizlik oranı da ortalama yüzde 8 - 9 arasında. Normal koşullarda Avrupa'da enflasyon yüzde 2 - 3 arasında işsizlik ortalaması da yüzde 5 - 7 arasında olurdu. Yani enflasyondaki 2 puanlık düşüş Avrupa'da işsizliği de 2 -3 puan artırmış bulunuyor. Bu açıdan bakınca Phillips Eğrisi çalışıyor.
      Mülakatta başarılar.

      Sil
  18. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  19. Ekonomiye bakın enflasyon % 0,1;büyüme beklentisi %1,5; varlık alımları aylık 60 milyar Euro ve mevduat faizi % -0,3. Ekonomi gayet olgunlaşmış lakin insanlar da risk alamayacak kadar olgun. Bu denli hareketsizlik fikrimce toplumların bebeklik ve ihtiyarlık dönemlerinde olabilir. Biri hayatın diğeri de ölümün başlangıcı olan dönemler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok doğru. Risk almak, artık Avrupalı için çok uzak bir kavram gibi duruyor. Öyle olunca da yaratıcılık zorlaşıyor.

      Sil
  20. Hocam, iki sorum olacaktı:

    1- Bir ülkenin kurunun yüksek olması parasının güçlü olduğu anlamına gelir mi? Mesela, 1EUR=2USD ise EUR USD den daha güçlüdür diyebilir miyiz? Başka bir deyişle, USDnin 2TL den 3 TLye çıkması TL açısından kötü birşey midir? (Paranın devalüe edilmesi dış ticaret lehine birşeydir ama paranın gücünü kıran birşey midir?)

    2- BRIC ülkelerinin kurduğu dünya bankası ve İMF benzeri kuruluşlar (bildiğim kadarıyla ABden bazı ülkeler ile bizim de katılımcısı olduğumuz) hakkında bir yazınız var mıydı? Bu bölgesel kuruluşlar dünya bankası ve imf nin gücünü kırıcı, belirli ülkelerin tekelinden çıkmasına yol açıcı etkisi olur mu?

    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Bir ülkenin parasının değerli olması iki anlama gelebilir (a) O ülkenin ekonomisi güçlüdür, (b) o ülkenin ekonomisi güçlü değildir ama ya faiz ya da kur politikasını yanlış yönetiyordur. USD'nin Eurodandaha çok değerlenmesi bizim için iyi değildir. Çünkü bizim ithalatımızda ağırlık USD ile ama ihracatımızdaki ağırlık Euro ile.
      (2) BRIC ülkelerinin bu yolda kararları var ama henüz bu kurumları kurup faaliyete geçirebilmiş değiller. Faaliyete geçtiklerinde nasıl bir yol izleneceğine bakabiliriz.

      Sil
    2. Çok teşekkür ediyorum hocam.
      Bu dediklerinizden EUR un gitgide zayıfladığını çıkarabiliriz sanırım. İlk çıktığında yanlış hatırlamıyorsam 1,5 civarındaydı, şimdi 1,1 e geriledi.
      Türkiye ise aynı yıllarda 6 sıfır attığında dolar 1,2 idi, şimdi 2.9 oldu. yani 0,7 den 0,35e düştü.
      Yani eur yüzde 30 civarı tl de yüzde 50 civarı kayıp yaşamış dolar karşısında.

      Sil
  21. Hocam bi sorum olacaktı beklenmeyen enflasyonun artması ne gibi sonuçlar doğurur. Şimdiden teşekküler

    YanıtlaSil
  22. Hocam AMB'na burda bu ne lahana tursusu bu ne pehriz dememiz gerekmiyor mu? Burda enflasyonun tersıne deflasyona neden olmaz mı? Ayrıca bunun arkasında siyasi bir nedeni olabılir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi indirmesini kastediyorsanız eğer indirdiği faiz bankaların kendisine mevduat olarak vereceği paranın faizi. Yani bankalara paranızı bana vermeyin gidin piyasaya verin ekonomiyi canlandırın diyor. Bu, deflasyona neden olmaz.

      Sil
  23. hocam 2014 itibarıyla milli gelir 800 milyar dolarken bugün itibarıyla 2015 ortalama kuru 2.70 olmuş 2015 milli geliri 700 milyar dolar olur mu sizce? eğer olursa yıllık bazda bu yüzde 12.5 küçülmeyi saklarlar mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer 2015 ortalama kuru 2,70 olursa GSYH'mız dolar cinsinden 1.950 milyar TL/2,70 = 722 milyar dolar olur. Böylece de ekonomi TL cinsinden yüzde 3 dolayında büyürken USD bazında yüzde 9,75 oranında küçülmüş olur.

      Sil
  24. Hocam, sizce etkili ders çalışma şekli nasıldır?...Aynı gün tek bir dersi(örneğin sadece iktisat veya sadece muhasebe) mi, yoksa gün içerisinde farklı dersleri(iktisat-hukuk-maliye gibi) bir arada çalışmak mı daha iyidir?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkese göre değişir tabii ama beni sorarsanız ben aynı gün içinde farklı konularda çalışmayı severim.

      Sil
  25. Hocam yazı için çok teşekkürler çok iyi olmuş. Draghi depreminden sonra eurusd fazla şişmiş olabilir mi? Yani bu haftayı eurusd tepki satışları ve dolayısıyla iniş olarak değerlendirebilir miyiz? Ve tabi eurusd ile kolere olan altını?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı