Büyüme ile Cari Açık İlişkisi
Büyümede Durum
Üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 4,0 olarak açıklandı. Beklentilerin
oldukça üzerinde bir üçüncü çeyrek büyüme performansı bu. Piyasa aktörlerinin tahmin
ortalaması yüzde 2,8, benim NTV televizyon kanalında yaptığım tahmin ise yüzde
3,1 idi.
Üretim yönünden baktığımızda alt kesimlerin üçüncü çeyrekte
GSYH içindeki payları ve sergiledikleri üçüncü çeyrek büyümesi ile 9 aylık
büyümenin durumu şöyle görünüyor:
Alt sektör
|
GSYH III.
Çeyrek içindeki payı (%)
|
III.
Çeyrek Büyüme Oranı (%)
|
9 Aylık
Büyüme Oranı (%)
|
Tarım
|
15,6
|
11,1
|
8,9
|
Sanayi
(İnşaat dahil)
|
29,7
|
1,5
|
2,0
|
Hizmetler
|
56,6
|
5,0
|
4,4
|
Bu tabloya baktığımızda üçüncü çeyrekte sürpriz yapan yüzde
4 oranındaki büyümenin asıl olarak tarım ve hizmetler kesimindeki büyümeden
geldiğini görüyoruz.
Harcamalar yönünden baktığımızda harcamaları oluşturan
bileşenlerin üçüncü çeyrekte GSYH içindeki payları ve sergiledikleri üçüncü
çeyrek büyümesi ile 9 aylık büyümenin durumu şöyle görünüyor:
Harcama
Türü
|
GSYH III. Çeyrek içindeki payı (%)
|
III. Çeyrek Büyüme Oranı (%)
|
9 Aylık Büyüme Oranı (%)
|
Hanehalkı
tüketim harcaması
|
64,7
|
3,4
|
4,5
|
Devletin
tüketim harcaması
|
10,2
|
7,8
|
5,2
|
Gayrısafi
sabit sermaye oluşumu
|
21,1
|
-0,5
|
3,3
|
İhracat
|
25,6
|
-0,6
|
-1,0
|
(Eksi)
İthalat
|
24,6
|
-1,0
|
1,4
|
Bu tabloya baktığımızda üçüncü çeyrek büyümesinin de 9 aylık
büyümenin de iç talebe dayalı tüketim kökenli bir büyüme olduğunu görüyoruz.
Yatırımların (gayrısafi sabit sermaye oluşumu) 9 aylık dönemde olumlu katkı vermesine
karşılık üçüncü çeyrek büyümesine negatif etki yaptığı anlaşılıyor.
Dışticaretin (ihracat ve ithalat) büyümeye katkısı ise negatif olarak çıkıyor.
Yıl boyunca ihracatın da ithalatın da daralmasının böyle bir sonuç vereceği
tahmin ediliyordu.
Cari Açığın Durumu
Ocak – Ekim ödemeler dengesi açıklandı ve cari açığın ilk 10
ayda 25,4 milyar dolar olduğu ortaya çıktı. Buna göre 12 aylık bazda cari açık
38,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiş bulunuyor.
Aşağıdaki tabloda cari açığın son 6 yıldaki gelişimi yer
alıyor (2015 yılı cari açığı Ekim ayı itibariyle 12 aylık cari açığı ve veriler
ve cari açık / GSYH oranı da GSYH’nın 780 milyar USD olacağı varsayımıyla
yapılan hesaplamayı gösteriyor.)
Yıllar
|
Cari Açık (Milyar USD)
|
Cari Açık / GSYH (%)
|
2010
|
45.313
|
6,2
|
2011
|
75.008
|
9,7
|
2012
|
48.535
|
6,2
|
2013
|
64.658
|
7,9
|
2014
|
46.377
|
5,8
|
2015
(Ekim 12 aylık)
|
38.109
|
4,9 (*)
|
Tablodan görüleceği gibi cari açık 2014 yılından bu yana
gerilemeye devam etmektedir. Eğer TL, 2015 yılında bu kadar değer kaybetmemiş
olsaydı GSYH USD cinsinden daha yüksek çıkacak ve cari açık/GSYH oranı da daha
da düşük olacaktı.
Büyüme İle Cari Açık Bir
Arada
Türkiye’nin büyüme modeli 2000’lere kadar bütçe açığı
vererek büyüme, 2000’lerden sonra cari açık vererek büyüme modeli diye
özetleyebileceğimiz açık vermeye dayalı bir büyüme modeli olmuştur. Cari açığın
çok büyüdüğü 2010 sonrası dönemde bir yandan dış konjonktürün daralması bir
yandan da Türkiye’nin cari açığı düşürmeye dönük ekonomi politikası
uygulamaları cari açığı düşürmüş bulunuyor. Ne var ki bu düşüşün bedeli,
yukarıda değindiğim modelin bir gereği olarak, büyümenin de düşmesi olarak karşımıza
çıkmıştır. Aşağıdaki grafik bu ilişkiyi sergiliyor
Türkiye, şimdilerde yeniden büyüme ivmesini yakalamaya çabalıyor. Muhtemelen asgari ücretteki artış bir yandan enflasyonu biraz daha yukarı iterken bir yandan da talebi canlandırarak büyümeyi artıracak. Büyüme ile birlikte cari açığın artıp artmayacağı ise gelecek dönemin en önemli soru işaretlerinden birisi olacak. Bu çerçeveden bakınca önümüzdeki dönemde Türkiye’yi bekleyen en önemli meydan
okumanın, büyümenin yeniden potansiyel büyüme oranına geri dönerken cari açığı
artırmadan bu dönüşün başarılıp başarılamayacağıdır. Bu konuyu hükümetin açıkladığı
reform paketini ele alıp bizim düşündüğümüz yapısal reformlara ne kadar uyumlu
olduğunu değerlendirirken ele alacağız.
%4 oldukça yüksek bir rakam çıktı, genel tahminler %2,8-3 civarlarındaydı. Daha sonra revize edilip muhtemel düzeltmeler olacağı kanaatindeyim. Son çeyrek büyümesinde de Rusya ve döviz etkisinden kaynaklı bir düşüş olası görünüyor. Sayın Mahfi Hocam, kamunun büyüme odaklı harcamalarını doğru buluyor musunuz? Ben buna yönelik bir politikanın verimsizliği arttırdığını düşünüyorum. Özellikle son çeyreklerde bu etkiler bütçe döneminin kapanmasından kaynaklı daha bariz bir görüntü çiziyor.
YanıtlaSilBence kamu kesiminin büyüme odaklı harcamaları belirli sınırlar içinde kalınırsa doğrudur. Ama bunların hepsi kısa vadeli işler. Uzun vadede büyümeyi sürdürebilmenin yolu yapısal reformları yaparak ekonomiyi dönüştürmek. Bakalım açıklanan ve açıklanacak olan önlemler bu amaca hizmet edebilecek mi?
SilSaman dahi ithal eden bir ulkede talep canlaninca cari acigin artmamasi mumkun mu hocam. Cari acik artacak o kesin de nasil ve nereden para bulunup yamanacak uzerinde dusunulmesi gereken sorun bu bence. Rusya'ya ve Ortadogu'ya ihracat duserken, turist gelmezken nereden doviz bulunacak eses sorun bu. Yoksa her zamanki gibi uyusturucu uretimi --> Net hata noksan geliri --> "Finanse edilebildigi surece cari acik sorun degildir" soylemi dongusu ile mi devam edecegiz.
YanıtlaSilÖnümüzdeki dönem hem cari açık hem de net hata ve noksan için iyi gözlenmesi gereken bir dönem olacak.
SilKolay Maliye kitabınız ne zaman çıkacak acaba?..................
YanıtlaSilKolay mi zannediyorsun bu kitabi yazmayi?
SilEvet adı kolay ama yazması kolay değil. Genellikle bir şeyi kolaya dönüştürmek çok daha zordur. Bir kaç aya yetiştirmeyi planlıyorum.
SilHocam, bu son büyüme rakamını neye bağlıyorsunuz?
YanıtlaSilTarım iyi gitmiş görünüyor, hizmetler sektörü de öyle. Ticaret ve bankacılık iyi iş yapmış görünüyor.
SilStok bazlı bir durum yorumları var. Yani aslında üretilen ürünler satılmamış ve stoklara yığılmış ve bu da üretim gibi görülmekte diye bir yorum mevcut. Bilmem katılır mısınız?
SilAdsiz 18:59 Stoklarin katkisi zaten hocanin paylastigi tabloda gorunuyor. "Gayrısafi sabit sermaye oluşumu" kalemi altinda stok degisimleri de vardir. Stoklarin yatirimlar icinde GDP'ye dogru duzgun etkisi de olmaz (tum GDP icin max. 1-2%). Bu stok yorumlari buyume buyuk geldiginde hep kotumser senaryo ureticilerinin sarildigi desteksiz yorumlardir. O sekilde anlatilinca isin detayini bilmeyenlere daha inandirici geliyor.
SilHocam merhabalar,
YanıtlaSil' İkinci çeyrek büyümesi yüzde 4,0 olarak açıklandı ' üçüncü çeyrek olacak galiba. Birde hocam sanayi(inşaat dahil) büyüme oranı %1,5 derken, 2014 senesinin 3.cü çeyreğine göre büyüme oranını, yani 12 aylık büyüme oranını kastediyoruz değil mi? Diğer taraftan yine tarımda 9 aylık büyüme oranı %2 derken, 2014 sonu ile 2015 Eylül sonuna kadar olan büyümeyi kastediyoruz değil mi?
Saygılar
Düzelttim, sağolun.
SilEvet aynen onları kastediyoruz.
Hocam, güncel gelişmeleri anında takip etmemize ve doğru yorumlamamıza yardımcı olan bu yazılarınız için teşekkür ediyorum.
YanıtlaSil4. çeyreğe ilişkin beklentileriniz nedir? Rusya krizi ve bölgedeki savaş ortamı gibi negatif dışsal değişkenlerin yanı sıra AB sürecinde yaşanan gelişmeler, siyasi istikrarın yeniden yakalanması gibi pozitif değişkenler olduğu göz önüne alınırsa sizce yüzde beş eşiğini aşabilir miyiz?
Teşekkür ederim.
4. çeyrekte muhtemelen 3. çeyrek gibi olabilir. Ki o durumda yıllık ortalama büyüme de yüzde 3,5 dolayında çıkar.
SilGSYH ile büyüme farklı şeyler mi hocam? Farklı ise nedir acaba farkları?...
YanıtlaSilGSYH, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla' nın kısaltmasıdır. GSYH ilgili yılda bir ülkenin cari fiyatlarla toplam üretim rakamını verir; tarım, hizmet, sanayi olarak ayrılır ve son dönemlerde inşaat da ayrı bir kalem olarak gösterilir (niye ayrı gösterildiğini çok çözebilmiş de değilim, büyümeye oransal katkısının gereğinden fazla oluşu ve bizim ekonomimizde gereğinden fazla önemsenmiş olması dışında fazla bir mantık kuramıyorum), büyüme ise bir önceki yıla kıyasla reel üretim rakamları arasındaki yüzdesel artıştır, yani sabit fiyatlarla yapılan bir hesaplamadır, enflasyon etkisinden arındırılır.
SilAslında inşaatın ayrı gösterilmesi yeni değil eskiden de ayrılırdı. Nedeni şu; inşaatın içinde sanayi kadar hizmet de var.
SilHocam Selamlar,
YanıtlaSilAçıkçası ülkenin ekonomik yapısının liberal politikalara dayanması,böyle beklenmedik büyüme oranlarını ortaya çıkarıyor,siz bile hesaplamalarınızda % 3 dolaylrındasıznı yani küsüratlar değil % 1 lik bir sapma söz konusu olmuş,açıkçası merak ettiğim şu;
Siyasi belirsizlik liberal ekonomilerde (kimine göre sözde liberal bir ekonomi,tartışılabilir) etkili olmuyor mu,
Sabit yatırımcı bulunduğu alt sektörde her ne olursa olsun üretimini yapıyor mu
Yok bu tahmin tutmamasının liberal ekonomiyle pek bir ilgisi yok. Tahminlerin tutmaması içinde bulunulan ortama ilişkin tahmin yaparken alınan varsayımları tutmamasından kaynaklanıyor. Kriz ortamlarında varsayımların tutmaması çok yaygın bir durum.
SilBuyume rakamlarinin gercegi yansittigina inaniyomusun hocam . Bu rakamlari değiştirme imkanlari var mi
YanıtlaSilHer şeyi değiştirme imkanı var tabii, ama ben bu rakamları kendim hesaplama imkanım olmadığı için doğru olarak kabul ediyorum.
Silyapisal reformlari butun gelismekte olan ulkeler su anda yapiyor ve birsey eszamanda yapilmaya baslandigi zaman sonucu sifir olur buda daha gelismis olan ulkelerin lehine olmaz mi ?
YanıtlaSilAslında yapısal reformları bütün gelişmekte olan ekonomiler yapmıyor. Öte yandan yapılanların ne kadar yapısal olduğu da tartışmalı. O nedenle ben bizim yapacağımız yapısal reformların da gerçekten reform olup olmayacağını bilmiyorum.
SilHocam bugünkü eylem planında Türkiyenin Hindistan ve Çin dışında gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiyenin 2 kat daha fazla büyüyeceği söylendi cok garip ama bu cümle hakkında yorumunuz nedir?Ayrıca Türkiye yapısal reformları yaptığı takdirde potansiyel büyümeyle paralel bir büyüme sağlayabilir mi?
YanıtlaSilUmarım 2023 hedefleri gibi olmaz sonuç.Türkiye yapısal reformları (hakkıyla) yaparsa potansiyel büyümesini yakalayabilir.
SilHocam dikkat ettim Türkiye ekonomisinin gelişiminin en temel yolunun yapısal reformlar olduğunu düşünüyorsunuz. Peki bu yapısal reformlardan kastınız nedir?
SilHocam merhabalar,
YanıtlaSilSuriyeli siginmacilarin ucuz is gucu olarak Turk ozel sektorunde calismalari ekonomideki beklenmedik buyumeyi aciklayabilir mi? Bununla ilgili elimde herhangi bir bilimsel veri olmamasina karsin ulkeye gelen gocmenlerin is gucunde yaratacaklari katma degerin ulke ekonomisine olumlu etki ettigi soylenebilir mi? Bir daha hatirlayalim, gocmenler yerlilere gore cok cok ucuza calisiyor.
Bir bölümünü açıklayabilir. Örneğin 109 kişi çalıştıran bir işyeri ucuz ücretli Suriyelileri işçi olarak alıp çalışan sayısını 15'e çıkarırsa üretimini artırabilir. Bu da büyümeyi yukarı iter.
Silabd doları karşılığı kişisel milli gelir hesabının durumunu kimse konuşmuyor.?
SilUfak bir duzeltme yapayim sevgili Mahfi hocam, 109 degil de sanirim o, 10-9 kisi calistiran bir is yeri demek istediniz. Suriyeli siginmacilarin ekonomik de uretim kisminda emek piyasasini gelisletmesi bir yana Turk devletinin siginmacilar icin yaptigi muazzam harcama da ic tuketimi koruklemekte ve buyumeye olumlu etki etmedir diye dusunuyorum. Fakat siginmacilara ayrilan kaynagin Turk halkindan aldigi ve yapisal donusumler veya Ar-Ge, innovasyon icin gibi temel sorunlarimizda aktarilmadigindan buyumeyi uzun vadede dusurecegini dusunuyorum. Bunlar sadece kendi yorumlarim, elimde bilimsel bir veri yok.. cevabiniz icin tesekkur ediyorum.
SilHocam sanirim 10-9 kisi demek istediniz aksi takdir de uretim duserdi.. 109 kisiden 15 kisiye dusmus.
SilSiginmacilarin ekonomi de uretim kisminda katkisi oldugu gibi ayrica Turk devletinin onlar icin harcadigi muazzam kaynakta tuketim kismini koruklemekte.
10 kişi diyecekken 109 olmuş. Haklısınız.
SilHocam 1 hafta günceli takip edemedim ve pek çok yeni gelişme olmuş birçoğunu telafi ettim fakat 3 Aralıkta başlayan İsviçre Frankındaki sert yükselişin sebebini çözemedim
YanıtlaSilsaygılar
bilgisi olan arkadaşlar da yardım ederse çok sevinirim
teşekkürler
Dünyada iki tane Merkez Bankası görüşü var. Bir tanesi Amerikan Merkez Bankası diğeri Avrupa Merkez Bankası görüşürü. Amerikan Merkez Bankası issizlikle Etkin mücadele halinde. Avrupa Merkez Bankası enflasyonla mücadele ediyor. Avrupa Merkez Bankası'nın işsizlikle mücadele etmesi gerekmez midir çünkü Avrupa genelde deflasyon içerisinde
YanıtlaSilYanlis bir bilginiz var. Issizlik ile mucadele MB gorevi degildir. FED (Amerikan Merkez Bankasi) issizlik verilerini para politikasi kararlarinda gosterge olarak kullaniyor. Ama bu ABD'nin icinde bulundugu konjonktur geregi olan bir durum. FED sadece issizlik oranlarina bakmiyor, ayni zamanda maas artislarina da bakiyor. Bunlar para politikalarinin etkili calisip calismadigini gosteren, ya da uygulanacak para politikalarin zamanini belirleyecek seylerdir. (Ornegin FED faiz artisi ile enflasyonun zamanla yukselecegini ongoruyor, bu durumda maas artislarinin olusmamasinin yeni bir kriz anlamina gelecegini ulkenin gecmis tecrubelerinden dolayi biliyor. Bu yuzden faiz artisina ve hizina bu degerlere gore karar verecegini duyuruyor. Ama bunun algi yonetimi olmasi da buyuk bir ihtimaldir, ekonomi sadece Merkez Bankalari'nin kararlari ile yonetilemez. MB ulkenin kalbidir, ilikleridir, kan akisini ve uretimini (para akisini) kontrol eder. Hukumet ise beynidir ne yiyip ne iceceginizi yonetir, genel vucut sagliginizi yonetir. Ikisi birlikte calisamazsa sonuc husran olur.)
SilOne Flew Over the Cuckoo's Nest romanını okudunuz mu?
YanıtlaSilGörüşünüz nedir?
Gsyh'ı gelir yönünden de hesaplasak harcamalar yönünden de hesaplasak birbirine eşit çıkmak zorunda çünkü birinin harcaması diğerinin geliridir.örneğin; bir müteşebbis 100.000 tl ilk üretim yapsa bu tutar ücret,faiz,rant ve kar şeklinde paylaşılmaktadır. Ben şunu sormak istiyorum; örneğin; bir kişi birinden almak istediği arabayı finanse etmek üzere faiz karşılığında borç alsa vade sonunda ödeyeceği faiz tutarının da 20.000 tl olduğunu varsayarsak bu 20.000 tl gelir yöntemi ile hesaplanan gsyh içinde yer alır mı?
YanıtlaSilEmin olamadım ama şöyle düşünüyorum;senaryoma göre borç karşılığı alınan para ile araba satın alınmaktadır,bu harcama araba satıcılarının da gelirini oluşturacağı için gsyh içinde yer alacaktır burada bir sorun yok.fakat söz konusu 20.000 tl olan faiz tutarı ,borç alanın yaptığı üretim ve bu üretim sonucu elde edeceği gelirden ödenmemektedir. Borç alan vade sonunda 20.000 tl yi servetinden ödeyeceği için ortada ekonomik işlem olmadan sadece para el değiştirecektir.eğer borç alan aldığı borcu yapacağı üretimde kullansaydı ve üretim sonucu elde edeceği gelirden verecek olsaydı 20.000 tl faiz kalemi olarak gelir hesaplarında yer alırdı.ama yapılan üretim sonucu faiz bedeli ödenmediğinden gsyh içinde yer almaz diye düşünüyorum,Katılırmısınız?
Saygıdeğer hocam, büyümeye tarım sektörünün katkısı sizin de söylediğiniz gibi artmış görünüyor. Medyada fazla dillendirilmese de, tarım sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarında mahkemelerden iflas erteleme kararı aldıkları gözleniyor. ( Sezon pirinç, Samsun Yem Fabrikası gibi)
YanıtlaSilİflas erteleme nedir ve iflas erteleyen kuruluşlara katkısı nelerdir?
Bir isletme borclarini odeyemediginde alacaklilar alacak takip davasi acarlar, isletmenin varliklarina ve alacaklarina haciz gelir. Isletmenin nakit akisi bozulur. Bu durumda isletme faaliyetlerini surduremez haliyle kisir bir donguye girer, yok olur.
SilIsletme iflas erteleme karari aldirabilirse, isletmeye konulan hacizler kalkar, yeni haciz konulamaz. Bu sure icinde isletmenin borclarini odeyecek finans yapisina ulasmasi beklenir. Iflas erteleme isletmelere soluklanmak ve yeniden yapilanmak icin bir kac sene kazandirir. Burada iflas erteleme isletmelerin kendiliginden aldirabilecekleri bir karar degildir. Bilirkisilerin sirketin mali tablolarina gore verilebilecek bir karardir. Mahkeme sirketlerin iflasina dogrudan karar da verebilir. Bu durumda isletmenin duragan ve likit varliklarina el konulur borclar odenmeye calisilir. Normal bir durumda sayet bir isletmenin nakit akisi ve varliklari borclarini odemeye yetmiyorsa iflas erteleme karari verilmez. Dogrudan isletmenin tasviyesi baslar.
Anlasilacagi gibi eger piyasada iflas erteleme kararlari artiyor ise bu piyasada para donmuyor demektir. Ya isletmeler alacaklarini alamiyorlardir, ya da beklenmedik mali yuklerle karsi karsiya kalmislardir. Durum sistematik oldugunda tedbir alinmadigi taktirde iflas kararlari cikar, ve iflas kararlari domino etkisi yapar. Etki yaratacak buyuk isletmelerin borclari orta vadelidir ve gelir beklentilerine gore odeme planlari vardir. Eger Isletme iflas eder, gelir elde edemezse vadesi gelen borclari birikerek buyur bu da diger isletmeleri olumsuz etkiler.
Merhaba Hocam,büyümeden bahsetmişken Türkiye nasıl bir büyüme modelini izlemeli,sizin fikrinizi merak ediyorum. Saygılarımla.
YanıtlaSilMerhaba Hocam,büyümeden bahsetmişken Türkiye nasıl bir büyüme modelini izlemeli,sizin fikrinizi merak ediyorum. Saygılarımla.
YanıtlaSilHocam iyi günler,
YanıtlaSilEpeyi bir süredir takipçinizim. Asgari ücret-büyüme-kalkınma konularına değinmişsiniz.
En basitinden şimdi 75krş olan ekmeğin ,1.25₺ olacağından bahsediliyor. "Enflasyonlu büyüme'nin" ne olduğunu da sizden biliyorum.
1) hocam bu asgari ücret artışı gsyh 'de reel olarak değil "NOMİNAL" olarak artmaz mı?
Yani demem o ki pek bir nazarı kıymeti yok bu gsyh artışının hele ki "enflasyonist" büyümede.
2) dolar/euro yaza doğru ruslar gelmemeye başlayınca "faiz arttırımı yoluyla" çekilmeye başlanırsa bu büyümenin hali duraksamaz mı?
3) inşaat sektöründe tabii ki "konut" piyasası ezici çoğunlukta ve bu yatırım harcaması diye geçiyor. Gsyh'de tam olarak nasıl gösteriliyor hocam. Hizmet-inşaat ilişkisinden kasıt tam olarak nedir?
Zahmet edip cevaplarsanız minnettar olurum. İyi günler tekrar.
"S.S."
Sayın Hocam, Tarımdaki büyüme sonucu gıda fiyatlarının düşmesi gerekmez miydi? Büyüme oranları geçmiş yıllarda da TL bazında mı değerlendirildi? Döviz bazında durumumuz nedir acaba?
YanıtlaSil"Rusya ile gerginlik bize dokunmaz" mesajını vermek için rakamlar manipüle edilmiş gibi görünüyor ama hayırlısı...
YanıtlaSilTarım bundan sora iyi gidecek mi bakalım. Bölge ülkelerinin hepsi aleyhimize çalışıyor, haklılarda.
YanıtlaSilşu rakamlarla oynanıyor safsatasını bırakalım evet bazı sorunlu yerler var ama genel anlamda rakamlar şeffaf; kaynağı bilmiyorsa (evet bilmesi gerekir) bile bilmediğini itiraf ediyor zaten... birde bundan önce eksi-düşük ilan edilince doğru şimdi manipüle denilmesi hele hele benim enflasyonum şu/bu gibi bayağılıkları bırakalım, hesaplama konusunda eleştiri varsa yap da nedir bu ben beğenmiyorsam yalan beğeniyorsam doğrudur anlayışı, bu bana aslında iki taraf arasında pek bir fark olmadığını gösteriyor, ilkesizlik; anlayışsızlık; hoşgörüsüzlük; ben merkezcilik !bilimsel! olduğunu düşünen tarafta da bir hayli var; genetiğimiz bu demekki.
YanıtlaSilekonomide cari işlemler açığı neden önemlidir ? büyüme ile ilişkisi nasıldır ?
YanıtlaSil