Merkez Bankası Başarılı mı?

Merkez Bankası’nın başarılı olup olmadığını ölçmenin yolu amacına ulaşmadaki başarısını ölçmekten geçiyor. Merkez Bankası’nın görevi nedir? Yasasına göre: ‘Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir.’ Bu ifade Merkez Bankası’nın web sitesinde sağda en üst tarafta da yazılıdır.  Öyleyse 2015 yılında Merkez Bankası’nın başarılı olup olmadığını ölçmek için bu amaca ulaşmak için ortaya koyduğu hedefe ve vardığı noktaya bakmamız gerekiyor.

Hedef / Tahmin / Varsayım
2015 Para ve Kur Politikasındaki Öngörü / Hedef
2015 Yılı Sonucu / Durumu
Enflasyon hedefi
% 5
% 8,81 
Kur etkileri
Azalacak
Arttı
Gıda fiyatları
Düşecek / normale dönecek
Düşmedi / normale dönmedi
Enflasyon / Dış şok ilişkisi
Enflasyondaki önemli düşüş dış şoklara karşı denge sağlayacak
Enflasyon düşmedi, dış şoklara karşı denge sağlanamadı

Görüleceği gibi Merkez Bankasının 2015 yılına ilişkin olarak açıkladığı para ve kur politikasının varsayımları da hedefleri de tahminleri de tutmamış bulunuyor. Üstelik 2015 için hedef belirlenirken petrolün varil fiyatı 2015 yılı için 110 USD olarak tahmin edildiği halde bu fiyat tahminin yarısının altında kaldığı halde hedef tutmamıştır. Sonuçta Merkez Bankasının uyguladığı enflasyon hedeflemesine dayalı para ve kur politikasının başarısının ölçüleceği konu; uyguladığı para ve kur politikası aracılığıyla yılbaşında hedeflediği enflasyon oranına yılsonunda ne kadar yaklaştığı meselesidir. Son 5 yılda Merkez Bankasının uyguladığı para ve kur politikasıyla hedeflediği oranlara ne kadar yaklaşabildiğini aşağıdaki grafik ortaya koyuyor.


Grafikten net bir biçimde görüldüğü gibi Merkez Bankası, enflasyon hedefi olarak ortaya koyduğu hedeflerden uzak kalmıştır. Bu uzak kalış giderek daha da artmaktadır. Bir Merkez Bankası açısından en önemli konulardan birisi itibar meselesidir. Merkez Bankası yaptıklarıyla olduğu kadar açıklamalarıyla ve beklenti yönetimiyle de piyasaları yönlendirir. Bir Merkez Bankasının piyasalara sözünü dinletebilmesi, beklentilere yön verebilmesi geçmişte oluşturduğu itibarla doğru orantılıdır. Ne yazık ki TCMB ısrarla tutmayacak enflasyon hedefleri açıklamaya devam ederek itibar kaybına uğramış bulunuyor. Enflasyon hedefinin düşük belirlenmesinde siyasal iktidarın, ücret artışlarını vb düşük tutmak amacıyla yaptığı yönlendirmenin etkisi olduğunu kabul etsek bile bu durum Merkez Bankasının itibar kaybını azaltmaz, hatta aksine artırabilir.

Şimdi de 2016 yılı için açıklanan Para ve Kur Politikası Programında açıklanan tahminlere ve varsayımlara bakalım.

Hedef / Tahmin / Varsayım
TCMB 2016 Para ve Kur Politikasındaki Öngörü / Hedef
Benim Tahminlerim
Enflasyon hedefi
% 5 (Tahmin % 6,5)
% 9,5
Kur etkileri
İlk yarıda aynı kalacak sonra azalacak
İniş ve çıkışlar olacak ama genel olarak yükselecek
Gıda fiyatları
Düşecek / normale dönecek
Fazla değişmeyecek
Enflasyon / Dış şok ilişkisi
Enflasyondaki önemli düşüş, dış şoklara karşı denge sağlayacak
Enflasyondaki artış, dış şokları daha etkili hale getirecek

Ortadaki sütun Merkez Bankası’nın 2016’ya ilişkin hedef ve tahminlerini, son sütun da benim 2016 yılına ilişkin para ve kur gelişimlerine ilişkin tahminlerimi gösteriyor. 

Denilebilir ki "kimsenin tahmini tutmuyor, Merkez Bankası'nın ki de tutmadı." Doğrudur bizim de tahminimiz tutmadı ama arada çok büyük bir fark var: Bizimki yalnızca bir tahmin. Yani bizler başkalarının yapacakları üzerine bir tahminde bulunuyoruz. Oysa Merkez Bankası'nın hedefini tutturmak için elinde para politikası araçları var. 20 metre ötede bir taşın üzerinde duran elmaya ok atan bir okçu düşünün. Bizler okçunun yayı ve oku tutuşuna, rüzgârın durumuna bakarak bir tahmin yapıyoruz. Ama sonuçta oku atan biz değiliz. Oysa Merkez Bankası oku atan kişi durumunda. Fark bu. 

Yorumlar

  1. Hayır değil.

    Niçin cevabı bilinen bir soruyu sordunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaptığım ankete göre (3500 e yakın oy veren oldu) % 10 başarılı, % 29 kısmen başarılı buluyor.

      Sil
  2. Hocam az önce NTV'deki programınızın reklamına denk geldim.

    Çok class adamsınız Hocam siz. Aktör olmayı hiç düşündünüz mü? Marlon Brando gibi bir karizmanız var sizin.

    YanıtlaSil
  3. enflasyon, kur ve gıda fiyatları içten çok dış etkilere bağlı. MB dolara müdahale için ne kadar dolar satabilir ne kadar faiz oranlarını yükseltebilir ki? Amerikadan gelecek veriler dışında bizim TCMB nin yapacakları küçük ve geçici etki olabilir diye düşünüyorum.
    Gıda fiyatlarına gelirsek, tarım hayvancılık politikamızda ciddi bir iyilelmeye gidilmeli bu herkesçe malum. Hal ve aracılara bir düzen getirilmezse ucuzlayan ürünler dereye dökülmeye depolarda çürümeye mahkum kalır bizde normalin üstünde fiyatlarla tüketime devam ederiz. (bkz. Rusya'dan dönen ürünler fiyatları düşürmek yerine normalin üstünde enflasyonist baskı yarattı diye düşünüyorum)

    Durum böyleyken tahminlerin tutması sadece TCMB nin müdahaleleriyle pek mümkün görünmüyor. (siyasi baskı konusuna girmiyorum bile)

    Yanlış düşündüğüm bir kısım var mı?

    YanıtlaSil
  4. enflasyon, kur ve gıda fiyatları içten çok dış etkilere bağlı. MB dolara müdahale için ne kadar dolar satabilir ne kadar faiz oranlarını yükseltebilir ki? Amerikadan gelecek veriler dışında bizim TCMB nin yapacakları küçük ve geçici etki olabilir diye düşünüyorum.
    Gıda fiyatlarına gelirsek, tarım hayvancılık politikamızda ciddi bir iyilelmeye gidilmeli bu herkesçe malum. Hal ve aracılara bir düzen getirilmezse ucuzlayan ürünler dereye dökülmeye depolarda çürümeye mahkum kalır bizde normalin üstünde fiyatlarla tüketime devam ederiz. (bkz. Rusya'dan dönen ürünler fiyatları düşürmek yerine normalin üstünde enflasyonist baskı yarattı diye düşünüyorum)

    Durum böyleyken tahminlerin tutması sadece TCMB nin müdahaleleriyle pek mümkün görünmüyor. (siyasi baskı konusuna girmiyorum bile)

    Yanlış düşündüğüm bir kısım var mı?

    YanıtlaSil
  5. Erdem Basci gecen bir tv kanalinda MB'de kac tane doktorali calisan oldugundan bahsediyordu. Sanki banka yoneticisi degil vakif universitesi dekani. Calisanlar kendi kariyerleri icin vakit harcayacagina maaslarinin hakkini verse Avrupa'ya 3 de yetmez 5 ver diye dilenmek zorunda kalmazdik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size bir şey söyleyeyim ben MB'nın en başarılı yönünün bu araştırmaları olduğunu düşünüyorum. Üniversitelerin yapması gereken araştırmaları MB Araştırma Bölümü yapıyor. Bence Başçı'nın ve MB'nın en başarılı işi bu. Bu araştırmalar ülkedeki ekonomi araştırmalarının yolunu açıyor. Herkese önerim bu araştırmaları gözden geçirmeleridir.

      Sil
    2. Cagirirsiniz universiteleri, dersiniz ki bana su su konularda arastirma lazim. Istediginiz verileri arastirma yapanlara verecegim. Arastirma icin fonu da ben verecegim. Gerekirse bu amacla, universitelerden bir konsorsiyum kurarsiniz. Boylelikle daha acik ve seffaf bir ortam olusur. Surekli yeni aratirmacilar ve uzmanlar yetisir. Daha sonra bu arastirmacilari ise alim surecinde tercih sebebi olarak da kullanabilirsiniz. Herkes kendi isini yaparsa daha kaliteli yasariz. Arastirmaci yetistirmek MB'nin isi degil, ben vergimi MB'ye akademik calima yapsin diye vermiyorum, onu universitelere veriyorum. Sizin de dediginiz gibi asli isi olan fiyat istikrarini saglayamadiktan sonra hicbir basaridan soz edemeyiz.

      Sil
    3. Görüşünüze saygı duyuyorum. Haklı olduğunuz yönler çok.

      Sil
    4. Ülkedeki ekonomik sorunların kökeni MB'nin doktora yapan çalışanları değil. O insanlar sbahtan akşama masa başında çalışsalar ne değişecek ki? Görmüyor musunuz iktidarın mantıksız baskısını? Allahtan doktora yapıyorlar da bilimsel sürecin içindeler yoksa o MB de sıradan bir devlet dairesine döner. Solitaire mi oynasınlar sabahtan akşama? MB'nin başarısızlığının nedeni elemanların işle ilgilenmemeleri değil. Aksine en kaliteli elemanları alıyor o kurum.

      İ.İ.

      Sil
    5. Yorumumdan boyle bir sonuc cikartmak icin baya ugrasmis olmalisiniz. Keske tum calisanlari doktorali olsa MB'nin ve tum devlet dairelerinin. Gelin gorun ki akademik unvanlar universiteler disinda bir anlam ifade etmiyor.

      MB baskaninin enflasyon hedefi konusunda, ve hatta piyasadaki oynaklik konusunda yaptigi yorum 'bizdeki doktorali calisanlari bir gorseniz' ise bu acinasi bir durumdur. Uc boyutlu bes boyutlu politikalarmis, cok fizikci olmak istemis herhalde mubarek baska terim bulamamis, dalga boylari bilmem ne imis felan filan. Sadece kendi ulkesinde 10% deger kaybetmis bir paranin yoneticisi bunlari soyleyen. Hukumete de boyle anlatiyorsa icinde bulundugumuz duruma sasirmamak gerekir.

      Bahane ise iktidarin mantiksiz baskisi felan olamaz. MB ile bakanliklar arasindaki mesafe 10 kilometreyi gecmez. Onu da gectim Baskan soyle dursun, MB baskan yardimcilarinin telefonuna cikmayan bakan olamaz. Gidin anlatin sorunlari, problemleri. Neden ve nasil bir politika izlemeniz gerektigini. Eger hukumet dusuk faiz istiyorsa (ki bu hukumetin elini kolaylastirir, tabi ki isteyecek) ona gore tedbirinizi alin, hukumete karsiliginda hangi reformlari yapmalari gerektigini anlatin. Anlamiyorlarsa onlarin anlayacagi dilden anlatin. Zaten yoneticilik bu demektir, iyi bir yonetici ikna edicidir. Ikna etme yetenegi olmayan insan istedigi kadar bilgili olsun, iyi bir yonetici olamaz.

      Bana ilginc gelen, MB yonetimi iktidardan sikayetci degil, oyle olsa tepkilerini bir sekilde gosterirlerdi ama niyeyse iktidarin yorumlarindan insanlar cok sikayetci. Hukumetin MB'ye kimi konularda baski yapmasi kadar dogal ben hicbir sey gormuyorum. Kanunen de MB hukumete karsi sorumludur zaten. Sonucta mahalle mahalle dolanip halkla yuzlesenler MB Baskanlari degil, siyasetciler. Ancak bu baskilari en dogru sekilde yonetmek MB yonetiminin isi. Bir de o acidan dusunun bakalim, o zaman elestirileri yonelttiginiz yerde bir hata gorebiliyor musunuz?

      Sil
    6. MB yöneticilerin hükümeten isteyeceği şeyleri hükümet yetkilileri de biliyor.Fakat sizinde dediğiniz gibi mahalle mahalle dolaşıp halkla yüzleşirken sıkıntı çekerler.MB yönetimi iktidardan şikayetçi ise istifa eder tepki budur. Bu da ekonomik kriz yaratır.

      Sil
  6. Hocam nisan ayında başkan değişecek.Sizce sistem de değişir mi?...Çünkü siz her zaman önemli olan şahıslar değil sistem dersiniz.Sizce başkan ve para politikası kurulundaki kişilerde değişiklik olunca bir şeyler değişir mi?...
    Teşekkürler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişilerle ilgili yorum yapmayı sevmem ama gördüğümü söyleyeyim Erdem Başçı, ekonomi bilimi açısından son derecede iyi yetişmiş bir kişi. MB'nın sorunları daha çok bu kurumu yöneten kişilerden değil siyasetin etkisinden kaynaklanıyor. Başçı'nın değişmesiyle işler daha da kötüye gidebilir.

      Sil
    2. Peygamberimizin bir söz her şeyi çok güzel özetliyor '' İşi ehline vermezsen kıyameti bekle''

      Sil
  7. Gözlerim Durmuş Yılmaz'ı arıyor.Türkiye'ye özgü gelistirdiği modeller ile cok daha başarili bir izlenim birakmisti bende. Siz ne dersiniz sayin Eğilmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dönemler farklı. Bu dönemde siyaset çok daha baskın MB üzerinde.

      Sil
    2. :)))) güzel bir şaka bu. O zat için getiren kişi, birseyden anlamaz konusturmasin bizi demisti. Ne komik bir ülkedeyiz.

      Sil
  8. Oku merkez bankasi atiyor ama gozu bagli. Hedef yonlendirmesini joleli ve CB yapiyor, tetigi de MB cekiyor. Ok nereye giderse artik...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu durum MB nin daha da başarısız olduğu anlamına gelir ki ,Mahfi Hoca da zaten buna değinmiş yazıda...

      Sil
  9. Hocam Merkez Bankaları ekonomide karar alıcıların hedeflediği sonuçlara ulaşabilmesi için para politikası ve beklenti yönetimi ile onlara hem yardım eder hem de dönüşüm için zaman kazandırır.Bence sorun ülkemizde topyekün ekonomi yönetiminde.Samimi,gerçekçi ve akılcı bir ekonomi planı yapmıyoruz ki.Tutturulamayacak hedefleri koymak zaten işini yapanların samimi olmadığını gösteriyor.Kişi veya kurum kendi yaptıklarına inanmazsa zaten başarılı olamaz.Devlet mekanizması çok dağınık bir görüntü sergiliyor.Eşgüdüm yok,hedef yok.Sanki toplu bir akıl tutulması var.Akademik camia ise sizin gibi birkaç istisna dışında suspus.Bence tüm devlet kurumları,üniversiteler ve özel sektör; ahlak,samimiyet ve bilimsel gerçeklerle akla önem veren bir dönüşüme zorlanmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dedikleriniz doğru olsa da ekonomi yönetimini topluca başarısız olarak değerlendirmek bence haksızlık olur. Mesela maliye politikasının hedefini bütçe açığının düşük tutulması olarak tanımlarsak maliye bakanlığı son derecede başarılı bir kurum olarak çıkar karşımıza.

      Sil
    2. Hocam bütçe açık vermesin diye sosyal devlet fonksiyonlarından ödün verilmeye başlanmadı mı? Örneğin sağlık, eğitim gibi temel hizmetlerde devlet gün be gün yetersizleştiriliyor; kim devlet hastanesinde muayene olmak ister, kim çocuğunu imkanı varken devlet okuluna göndermek ister...

      Bence istatistikler iyi görünse bile genel olarak ahlak, güvenlik, eğitim, İNSAN MUTLULUĞU ve HUZURU gibi konularda geriye gidiş var. Devletin ASLİ görevini unutup bu görevi yapmakta kullandığı araçlara fazlaca yoğunlaşıyoruz gibi. İnsanlar mutsuz olduktan, geleceğinden şüphe duyduktan, güvenlik kaygısı taşıdıktan sonra bütçe açık verse ne olur vermese ne olur, enflasyon 8 olsa ne olur 15 olsa ne olur...

      Sil
    3. Bu dedikleriniz doğru ama farklı konular. Yani bir dönemin başarı ve başarısızlığını ölçsek bunlara bakmamız gerekir ama maliye politikasının başarısı ayrı.

      Sil
  10. Erdem gitsin Mehmet gelsin ne fark edecek? Bağımsızlığı kağıt üzerinde kalan bir kurum, fiyat istikrarından çok Siyasi erkin hedefleri ve telkinlerini karşılama baskısı altında ne yapabilir?

    YanıtlaSil
  11. Hocam enflasyon hedefini degerlendirirken cekirdek enflasyona bakarak degerlendirmek mi daha dogru olur yoksa merkez bankasi para politikasini etkileyebildigi icin hedeflenenle gerceklesene mi bakmak daha dogru olur. Simdiden teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yıllardır çekirdek enflasyona göre hedef koymak gerektiğini savunuyorum. Ama eğer % 5 hedef söz konusuysa onda da büyük başarısızlık var.

      Sil
    2. Enerji fiyatları düşüyor ancak tüketiciye yansımıyor. Yansımış olsa başta gıda fiyatları olmak üzere enerji girdisi olan tüm kalemlerde bir fiyat düşüşü yaşanır. Ama neden bu yapılmıyor? Bütçe denkliği için mi?

      Sil
  12. Hocam merhaba, konuyla ilgili degil ama size birkac soru sorabilirmiyim?

    Sayenizde ekonomi hakkinda tamamen bilgisiz bir insanken yazlarinizi takip ederek en azindan bazi konularda fikir sahibi olmaya basladim. Dünyadaki para hareketleriyle ilgili birsey soracaktim. Merak ettigim konu bankalardaki dolar hesabi olarak görünen degerin hepsinin ayni zamanda kagit banknot olarakta karsiliginin olup olmadigi. Mesela Türkiye Rusyadan gaz aliyor ve karsiliginda 20 milyar dolar ödüyor. Bu 20 milyar dolarlik banknotlarin Türkiyeden Rusyaya gittigi anlaminami geliyor yoksa bu transfer, bankalar arasi anlasmalardan dolayi (böyle bisey varmi onu da bilmiyorum ama) sadece bir elektronik para transfermi? Yani bukadar büyük paralar kagit olarak hareket ediyormu? Ya da söyle sorayim, dünyanin bütün bankalarindaki, merkez bankalarida dahil, dolar hesaplarinin hepsini topladigimizda ortaya cikan rakam kadar, bunun kagit para olarakta karsiligi basilip, bankalar arasi transferlerde kullaniliyormu? Yoksa bu cok büyük miktarin aslinda piyasada donmesine gerek olmadigi icin, bankalar arasinda bu miktarlarin büyük bir kisminin hic kagit karsiligi matbaada basilmadan sadece elektronik para olarakmi dolasiyor? Vakit ayirip cevap verirseniz cok sevinirim, cok tesekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kağıt para nakli çok sınırlı olarak yapılıyor. Sonuçta bu hareketlerin çoğu borç, alacak yazılmayla ilgili. Rusya'dan gazı alıyoruz karşılığında bir şeyler de biz satıyoruz ve diyelim Rusyanın 8 milyar dolar alacağı kalıyor. Yine diyelim ki Rusyanın ABD'ye böyle bir ödemesi var. O zaman o parayı da ödüyoruz.

      Sil
  13. hocam 2016 yılı için tahmin yaparken kritik yerin dolar kuru olduğunu ve bu veriye göre enflasyon büyüme ve cari açık verilerin uyumlu olması gerektiğini söylediniz.Hatta servet beyin yaptığı bir tahminin kurla aynı doğrultuda olmadığını söylediniz.siz bu verileri tahmin ederken kullandığınız ekonometrik bir modelleme mevcut mu ? varsayımların gerçekleşmesi ve kurun herhangi bir noktada olduğunu düşünürsek büyüme ve cari açığı nasıl tahmin ettiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her konu için ayrı bir tahmin yöntemi var. Ama öncelikle kuru tahmin etmek gerekiyor. Kur tahmini yaptıktan sonra diğer tahminlerin de onunla tutarlı olması gerekiyor. Ben ekonometrik tahmin yöntemi kullanmıyorum. Bir modelim var onu kullanıyorum. Talebin (iç ve dış) ne kadar artabileceğini tahmin ediyorum. Öylece devam ediyor.

      Sil
  14. Hocam güzel bir gözlem olmuş. Birde merkez bankası başkanı siz olsaydınız eğer ne yapardınız? Hem kur hem enflasyon için .yani hastalığımız belirtmeniz güzel birde reçete yazarsanız daha güzel olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MB'nin ne yapması gerektiği konusunda görüşlerimi söylüyorum zaten. Bence enflasyon hedeflemesi çekirdek enflasyon üzerine konulmalı. Sonra da bu hedefi tutturmak için para politikası neyi gerektiriyorsa o yapılmalıdır. Faizi artırmak gerekiyorsa da arttırılmalıdır.

      Sil
  15. Hedef %10 olsa başarılı mı diyecektik hocam? Hedefin ne olması gerektiğini nasıl anlarız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serbest piyasa ekonomilerinde ideal enflasyon oranı % 2- 3 bandında olmalıdır. Altı da üstü de sıkıntıdır bunun (örneğin ABD sıfıra yakın enf oranı yüzünden talep yokluğu çekiyor ve faiz arttırımı ile bunu % 2 lere yükseltmek istiyor.). % 10 luk enflasyon hedefi, enflasyon % 30 lardayken ciddi bir hedef sayılabilir ancak şu aşamada % 2-3 bandına yakın hedef koyulması icap eder (%5 gibi) çünkü enflasyon % 8 - 9 larda seyrediyor. TCMB'nin hedefi bu yüzden % 5 ( OVP de de benzer durum söz konusu). Ancak uzun süredir %5 enf oranı hedefinin yanına bile yaklaşılamıyor maalesef.

      Sil
    2. Yanlis mi hatirliyorum, FED faiz artirimi ile enflasyonu %2'ye yukseltmek amacini gutmuyor. Faiz artirimi sartlarindan biri enflasyonun %2'ye yukselmesi idi ama bu gerceklesmedi. Buna ragmen FED faiz artirdi.

      Sil
    3. Fed'in şartı 18 ay sonra enflasyonun yüzde 2'ye yükseleceğine bugünden ikna olmasıydı.

      Sil
    4. Deflasyonun da yuksek enflasyonun da sorunlari oldugu seklinde genel bir kani var. Ancak ideal faiz orani olarak uzerinde anlasilmis bir oran yok. %2 Yellen'in kendi rakami, su anda resmi olarak olmasa da gayriresmi olarak o rakami baz aldiklarini tahminlerden ve konusmalardan anliyoruz.

      Sil
  16. Kırsal kesimde yaşayan aileler, çocuklarının liseye geçmesi nedeniyle ilçeye, üniversiteyi kazanması ile il merkezine taşınıyor. Tarım ve hayvancılık talebi karşılayamaz olduğu için gıda enflasyonu düşmüyor ve gıda ithal ediyoruz. Eğer reform söz konusu olacak ise; eğitimde küçük gibi görünen konuların bir çok büyük ölçekli ekonomik etkileri olduğunu göz önüne almak faydalı olacaktır. " Köylü milletin efendisidir." Sözü aklıma geliyor. Eğitim, sağlık, sosyal imkanlar, güvenlik açısından her ihtiyacı karşılayan, yeni bir yerleşim modeli ile Köy_ Kent

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında ilginç bir döngü var bunu eğitim sağlık vb açıklamak yetersiz olur gediz ovası gibi Türkiyenin en büyük tarım bolgelerinin birinde yaşıyorum ve tarım ve hayvancılık yapılmakta olan bir köyde çalışıyorum.birçok imkan olduğu halde yeni kuşaklar köyde yaşamı istemiyor çiftçilik yapıp rahat yaşayabilecekken asgari ücretle çalışmak için şehirlere kaçıyorlar ve aldıkları sadece kira ve temel ihtiyaçlara yetiyor yine köyden gidenlerle yaşamlarını idame ettiriyorlar şimdi olay imkanlar mı yoksa dayatılmaya çalışılan modern yaşam algısı mı trum trak tiki tak tüm bedenimle tüm ruhumla makineleşmek istiyorum modunda

      Sil
  17. Hocam merhabalar. Öncelikle Zamanınızı ayırıp bizi bilgilendirdiğiniz çok teşekkürler. Benim sorum aslında sizin defalarca yazdığınız bir konu olan faizin yabancı sermayeyi çekmesi ile ilgili olacak. Faizler arttığında yabancı sermaye için ülkemizin çekici hale geldiğini ve kurların da dolayısıyla düştüğü konusunu biliyorum . Ancak bu mekanizma teorik olarak aklımızda kalıyor. Bu konuda müsait olduğunuzda biraz bilgi verip somutlaştırabilir misiniz bu faiz yabancı sermaye ilişkisini. Çok teşekkürler .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam -Olur, bakacağım.- cevabınızı öylesine mi, geçiştirmek için mi yazdınız? Yoksa ciddi ciddi bu konuyla ilgili bir yazı yazacak mısınız? Şaka mı yaptınız, ciddi misiniz anlayamadım, sorum lütfen kalbinizi kırmasın.

      Sil
    2. Aslına bakarsanız bu mekanizmayı daha önce de yazdım bir kaç kez. Yine yazacağım.

      Sil
  18. Eğitim hayatında bazı hocalar sınav kağıdındaki cevapları değerlendirirken direkt sonuca bakar ve doğruysa tam puan değilse 0 verirdi. Bu anket sonuçları da bana bu izlenimi verdi.
    TCMB sonuç olarak başarısız görünebilir ama mevcut siyasi, coğrafi ve iç koşulularda bence gayet iyi idare etti bu noktaya kadar. Ne yazık ki son iki toplantısında benim anladığım şu artık yapabileceği çok fazla birşeyi kalmamış bataklıkta batmamak için çırpınmamaya çalışıyor izlenimi veriyor.

    YanıtlaSil
  19. Hocam, Kadıköy sokaklarında yürümeyi seviyor musunuz? Şöyle rıhtımdan başlayıp, çarşıya girmek, akmardan çıkmak, plakçılar sokağına girip modaya doğru yol almak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 yıldan biraz uzun bir süre Moda'da oturdum. Ondan sonra Avrupa yakasına taşındığım için Kadıköy ve Modada gezemiyorum. Oysa çok güzel ve çok renklidir oralar.

      Sil
    2. Rahatsızlığınız?

      Sil
    3. Eskiden ayda bir iki kez gider Kadıköyde gezerdim. Gitmem 30 - 40 dakikadan fazla sürmezdi. Son 4 - 5 yılda trafik daha da yoğunlaştı. Artık evden oraya gitmem trafikte 1,5 - 2 saat sürdüğü için gitmek gelmiyor içimden.

      Sil
  20. Ekonomi biliminin ilk adı siyasal iktisattı. Felsefe, siyaset, doğa bilimleri ile iç içeydi. Şimdilerde benim gördüğüm matematiksel modellerle çok fazla haşır neşir olduğundan günlük yaşamdan çok kopuk kendi içine kapanmış bir disipline dönmüş gibi. İnsanın mutluluğunu hedef almayan ne bilimden ne de yönetimden hayır geez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tanımladığınız ekonomi daha çok Amerikada yayılan yeni akım. Biz buralarda yine günlük yaşamın nabzını tutmaya çalışan bir ekonomi geleneğine bağlı kalıyoruz.

      Sil
  21. Hocam Merhaba,
    Şu aşamada esnekliğin korunmasına karar verdiklerini belirten Başçı, "Sadeleştirme için henüz erken, oynaklıklar oldukça yüksek" dedi.
    Devamı: http://www.ntvpara.com/haberler/finans/basci-enflasyon-problemini-cozecegiz Copyright © ntvpara.com
    Hocam sorum şu: Faiz kararı ile ilgili MB açıklamalarında sadeleştirme ile ilgili söylemler olmasına rağmen MB başkanının son yaptığı açıklamada yukarıda belirtilen şekilde dile getirilmiştir.Bu değişiklik ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
    Syg.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu açıklamaları biraz da içim sızlayarak izledim. Çok değil 1 ay önce 19 Ocak toplantısında sadeleştirmeye başlayabiliriz demişti Başçı. 1 ayda ne değişti de bundan vazgeçildi anlamış değilim. Bu kararı değiştirecek çapta nasıl bir değişiklik oldu da ben göremedim bilmiyorum.

      Sil
  22. Hocam Merhaba,
    TCMB'nın 2016 yılı Enflasyon hedefi % 5, ancak Tahmin % 6,5. Bu işte bir terslik yok mu? Ya hedefinde bir sıkıntı var ya da tahmininde. Sizin de söylediğiniz gibi MB'nın en önemli görevi fiyat istikrarını sağlamak. Hedefi koyan da kendisi tahmini yapan da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hedefim 100 kilodan 70 kiloya düşmek, ancak tahminime göre 85 olur max bu sürede. Olsun! Hedefi yüksek tutmak iyidir, motivasyon kadar bana...Böylece daha azimli bir şekilde kilo verebilirim. Kim bilir belki 82 kiloda bitiririm...Bu bile 85 den iyidir.
      ( Terslik var mı bunda? )
      Hedef ---> Targeting , Tahmin ---> Projection

      Yani hedefle tahmin zaten sözlük manasında bile farklı... Dolayısıyla bu işte bir terslik yok.

      Sil
    2. Ben de terslik olduğunu düşünüyorum. TCMB hedef koymuşsa ve hedefi tutturamıyorsa tahmin yapmamalı hedefi düzeltmeli. TCMB hedefi koyacak ve onun peşinden gidecek, para politikası araçlarını o hedefe ulaşacak şekilde kullanacak. Tahmin ise bizim gibi elinde araç olmayanların işi. Yani biz MB'nin durumuna bakıp hedefi tutturup tutturamayacağını, hedeften ne kadar sapacağını tahmin edeceğiz.
      Adsız arkadaşımızın verdiği örnek biraz daha farklı. Konu kişisel hedef ve tahmin ise bunun kimseye bir zararı yok. Ama MB dediğimiz kurum itibar kurumu. Hedefi 5 iken tahmini 7,5 ise bir süre sonra kimse o hedefi ciddiye almamaya başlar. Tahmin, hedefin yerini alır. Oysa MB, hedef koyarken insanların ve diğer kurumların o hedefe göre hareket ederek enflasyon düşüşüne katkı yapmasını bekliyor.

      Sil
    3. Hedefler (budget) degismez, tahminler ise (forecast) daha kisa donemlerde guncellenir. Ilginize gore hedef ile gerceklesen (actual), ya da tahmin ile gerceklesen farkina bakarsiniz. Yil icerisinde bir onceki donemlerin gerceklesme oranina gore tahminlerini gunceller. Finansta bunlar actual, forecast ve budget uclusu olarak gecer.

      Sil
    4. Bu Erdem beyin mükemmel taktiklerinden biri. Faiz içinde bu geçerli. Faizi siyasi baskı indir dedi mi alt bandı indirdi alın size faiz indirimi dedi. ama bir de bunun üst bandı var.
      Enflasyonda da aynı taktiği kullanıyor bence. Siyasi baskı altında %5 diyor ama tahmin 7.5:) Hem gazı alıyor hem işini yapıyor. Adam hem siyaseti hem ekonomiyi hem MB'nı yönetiyor. Unutmayın bu ülkede futbolcu bile faiz düşmeli dedi.

      Bence böyle bir dehayı bir daha bulamayız. Misal hayranı olduğumuz Mahfi Bey olsa o makamda 50 kere istifa etmişti. Yerine kim bilir hangi iktidar kuklası gelmişti.

      Benim üzerimde Erdem beyinki kadar bası olacak hiç bir şey olmasam ülser olurdum herhalde. Biz çalıştığımız yerde amirin iki olumsuz konuşmasına bile bozulup alınırken adama cumhur başkanı atar yapıyor jöleli gider yapıyor. bir gün basın toplantısında çıplak vatandaş gibi koşarak kendini sokaklara atarsa şaşırmam.

      Sil
  23. hocam çok konuşulan bir mevzuyu tekrar sorayım size. diyelim ki merkez bankası faizi arttırırsa büyümenin düşmesinden mi korkuyor iktidar ondan mı baskı yapıyor. çünkü teoride faiz artınca yatırımlar düşecek banka kredi faizleri artacak inşaat sektörü baya zorlanacak.

    yani sorum şöyle hocam merkez bankası büyümenin düşmesine rağmen faizi arttırmalı mı dışarıdaki etkilerden daha fazla korunmak için sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MB'nın yasasında tek bir görevi var: Fiyat istikrarını sağlamak. Bunun da bugünün Türkiye'sindeki karşılığı enflasyonu düşürmek. Enflasyon niçin oluşuyor bugün Türkiye'de? Çok büyük ölçüde kurların yükselmesi yani TL'nin değer kaybetmesi nedeniyle. TL değer kaybettikçe Türkiye üretimde kullandığı hammadde, ara malı ve sermaye mallarını daha pahalıya ithal ediyor ve dolayısıyla üretimi pahalılanıyor ve enflasyon oluyor. O halde kuru kontrol etmek lazım. Bunun için de Türkiye'ye döviz girişini teşvik etmek lazım. Bunun da iki yolu var: (1) Faizi artırmak (ki Türkiyeye döviz getirmek çekici hale gelsin) (2) Riskleri azaltmak. Bugünkü ortamda ikincisi mümkün olmadığı için elde sadece ilk seçenek kalıyor.
      MB'nın görevi eğer enflasyonu düşürmekse faiziğ artırmak durumundadır. Yok eğer büyümeyi kollayacaksa o zaman da yasasında değişiklik yapılması lazım.

      Sil
    2. Hocam,
      Faizi arttırarak TR'ye ye döviz girişinin teşvik edilmesi ve bu sayede kurun düşmesinin sağlanması; bu durumu sıcak paranın girişi ve kırılganlığın artması olarak nitelendirebilir miyiz? Bunun haricinde sizin söylediğiniz uzun süreli yapısal reformlar ya da daha farklı bir yol var mıdır bunun önüne geçmek adına?

      Sil
    3. Ya da faizi dusuk tutarak, doviz ile getiriyi cekici hale getirebiliriz. Eger MB'nin tek derdi ne olursa olsun fiyat istikrari ise, Ticaret kanununda degisiklik yapip, yillik fiyat artisini kanun ile 2% olarak garanti altina alabiliriz. Faiz cozumse, bu da cozum. Ikisi de orta vadede kriz demek zaten.

      Sil
    4. Küresel kapitalizmin içinde olup da fiyatı, faizi vb yasa ile belirleyemezsiniz. Eğer kapitalizmi ekonomi modeli olarak kabul etmişseniz ya faizle yaşamaya alışacaksınız ya da kâr payına dayalı bir modele geçeceksiniz. Ki o da faizin farklı bir çeşididir.

      Sil
  24. "milli ekonominin temeli tarımdır" Atatürkün bu sözü sizce bugün içinde geçerli mi yoksa tarım yerine teknoloji ya da başka bir şey mi katmak gerekir?

    YanıtlaSil
  25. Hocam selamlar,

    Montessori eğitimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle bu devirde çocuk yetiştirmek zor iş, cep telefonlarının, tabletlerin uçuştuğu bir ortamda.

    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD'de bazı okullarda uygulandığını ve çok başarılı sonuçlar alındığını yakından gözlediğim bir sistem. Ne var ki Türkiye'de bırakın bu sistemi soru soran çocuklara bile tahammül edilemiyor.

      Sil
  26. İktisat okumak isterken yanlışlıkla inşaat mühendisliği okuyan bir adamım. İçimdeki iktisat aşkını sizin yazılarınızı ile bir nebze dindiriyorum. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de elektrik mühendisliği bitirdim. Ardından ekonomi alanından master yaptım şimdi de doktora düşünüyorum...Yani anlayacağın sıkıntı yok bu durumda. Mühendislik kökenli çok ekonomist var ( Fatih Özatay, Erdem Başçı....)

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim.
      İnsan entelektüel ilgi düzeyini artırdığında hangi eğitimi aldığı önemini kaybediyor. İktisat okuduğu halde iktisatın ne olduğunu anlamamış pek çok insan var. Ayrıca özellikle mühendislik branşlarında okuyanlardan bir bölümünün, yüksek matematik bilgisinin de desteğiyle, çok iyi iktisatçı olduklarını görebiliyoruz. Benim mühendis kökenli iktisatçılara tavsiyem sosyoloji ve psikoloji altyapısı edinmeleridir. İktisat, matematiksel formüllerden ve denklemlerden ibaret, insan ilişkilerinden, psikolojiden soyut bir bilim değildir.

      Sil
    3. İktisat (ekonomi) diye bir şey yok diye yaza yaza parmaklarım yorgunluktan kopmak üzere, siz hala var diyorsunuz! Kendinizi kandırıyorsunuz, bari insanları kandırmayın!

      Sil
    4. İktisat diye bir şey olmasa siz bu bloğu niye okuyasınız ki? Demek ki var ve siz de ciddiye alıyorsunuz ki hem okuyor hem de bana laf yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Madem iktisat yok bırakın bu bloğu, okumayın gitsin. Kendinizi helâk ettiniz bu uğurda.

      Sil
    5. Hocam sabrınıza hayranım. Cehaletin vücuda bürünmüş hali olan Adsız 13:19 da yazan arkadaşa sabırla yanıt veriyorsunuz.

      Modellerin gerçek hayata %100 oturtulamamasını iktisadın yokluğu olarak tanımlıyor bu cahil arkadaş. İyi de pozitif ilimlerle sosyal ilimleri ayıran da zaten budur...

      Farzedin ki bakkala gidip bir ürün aldınız;

      1) Para verirsin --> Ticaret ( İktisat )
      2) Kredi kartı - Banka kartı vs türevleri kullanırsın ( İktisat)
      3) Takas yaparsın --> İktisat
      4) Parayı sonra getirirsin ( Veresiye) --> İktisat
      5) Bakkal tanıdığındır, bedava verir --> İktisat ( Güven karşılığında mal satmıştır aslında sana...Evet, iktisadi ilişkilerde para olmak zorunda değildir!. Sana olan sevgisinin bedelini bedava mal vererek ödemiştir)

      Anlayacağın, iktisat hayattır! Hayatın her anında vardır!

      Hatta, cennete girmek için ibadet eden insanlar dahi bir çeşit alış-verişin içerisindedir. Bu dahi iktisadi bir olgudur. ( Bu yüzden cennet düşleyerek ibadet yapmayın! İçinizden inandığınız için yapın der mutasavvıflar...Ancak cennet için değil, içinden geldiği için ibadet yapsa bile insan, bu dahi iktisadın alanıdır. Çünkü içerisindeki sevgi - muhabbete karşılık, çapı ölçüsünde Allah' a borcunu ödemeye kalkar...Evet bu nispette Annenin - Çocuğa duyduğu muhabbet dahi iktisadın alanına girer..Çünkü mutluluk ölçümü iktisadi bir konudur..)

      Gördüğünüz gibi sizin aklınızda para, banka, faiz, vergi vs konularından başka bir şey gelmiyor. Ancak iktisatçılar hayatın her alanıyla ilgilenir. İşte bunu bilmeden yorum yaptığınız için tam da bu sebepten ötürü size cahil demek zorunda kaldım. Üzgünüm ama kör cahilsiniz..

      Sil
  27. faiz yükselirse > tasarruf artar > maliyetler artar > işsizlik artar > üretim ve yatırım düşer > büyümeyi olumsuz etkiler

    Faiz artarsa > sıcak para gelir > döviz talebi düşer > döviz kuru düşer > ithalat artar > ihracat düşer > cari açık artar.

    Sıcak parayla dönen ekonomide de ani hareketler ekonomiyi tepe taklak eder.

    Bunların haricinde faiz yükselmesinin hükümet programı açısından (dini etkenlerde dahil) ters durumu var.

    Faiz artışı ya da düşüşü uygun ortamda tam zamanında gerekli müdahale ile olursa yeniden fiyatlamalar konusunda önemli bir araçtır. Zamanında yeterli müdahale olmazsa zaten sonrasın da ne yapsan boş piyasa ikna olmaz. TCMB ninde yaşadığı sorun bu. Bazen faizi arttırmaya gerek olmadan güven vererek yeniden fiyatlamayı sağlayabilirsiniz ama şuan MB nin bu lüksü kalmadı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel özet. Buna halk arasında 'aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık' diyorlar.

      Sil
    2. Su dini etkiler masalini unutun allah askina. Darbelerden kalan aliskanliklar bunlar. Islam'da 5% faiz helal, 8% haram felan demiyor. Haramsa toptan haram, faizi dusuk tuttu diye sevaba gececegini sanacak kadar kimse ahmak degil. Insaat ekonomisi deyin, yuksek doviz birilerinin isine geliyor deyin de, din etkisi hurafesini gecin artik lutfen.

      Sil
    3. Bu dediğiniz bu kadar kolay olsaydı bu coğrafya bu kadar doğal kaynak zenginliğiyle dünyanın en gelişmiş bölgesi olurdu.

      Sil
  28. Kuzey korenin davostan ret yemesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?
    Bu durum bu ulkeyi daha da sertlestirmez mi kayit disina itmek degil midir. Ben olsam kayit disina itilirsem daha saldirgan politika yuruturum. ya beni kucaklarsiniz ya da saldirganliga yuksek sesten davem. ya malboro serbest olacak ya da yuksek fiyattan karaborsaya devam misali Bir sevilmeyen cocuk gibi dusunun ya seveceksin ya sonucuna katlanacaksin.Bu konuyu arz talep dengesi bakimindan baktigimizda bana gore isidde kuzey korede davosa katilmalidir siz ne dusunuyorsunuz amac maksad arz talep dengesi icinde bu sozculeri kayit altina almak olmalidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de dışlamaların daima düşmanlıkları artırdığını düşünürüm.

      Sil
    2. dedikoduyu arz talep dengesi icinde nasil ele alirsiniz ? eger siz karsi tarafa kendiniz hakkinda elestri ozgurlugu saglamazsaniz karsi taraf size soyleyemediklerini orada burada soyler karsi tarafi kaybedersiniz? dedikodu oluyorsa bu sizin sucunuz ki karsi tarafi kayit altina almamissiniz demektir. mahalle kadinlari merakli melahatlari istisna tutarim onlarin gorevi amaci meslegi o tipki hirsizlar gibi seri katiller gibi hatta gelenegi o.

      Sil
  29. Üstadım brent petrol varili 30$ A kadar düşmesine karşılık ,motorine benzin E neden yansımadı bununla ilgili bizi aydınlatırmısınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. döviz kuru + vergi ağırlığı

      Sil
    2. Ozcelikci bun sebebi basit. Sarayin masraflarini bu sekilde cikartiyorlar.

      Sil
  30. Hocam,

    "Star Wars"çı mısınız?

    "2001: A Space Odyssey"ci misiniz?

    Eğer birini seçmeniz gerekse, hangisi?

    YanıtlaSil
  31. Hocam;
    MB Başkanı bu ortamda faizleri düşürmediği için vatan hainliğiyle suçlandığını unutmayalım (Başçı'nın unuttuğunu veya bir an olsun aklından çıkardığını sanmıyorum). Bu koşullarda; MB başkanının tutuklanmamış olması başlı başına bir başarıdır.
    Görev süresi bittikten sonra da tutuklanmaz ise (düşük ihtimal) bir efsanedir.

    MB sının başarı kriterlerini belirlerken, kurumun içinde bulunduğu iklimi de göz önüne almak gerekir. Kar fırtınası estirilirken ekonomi denizine girilemiyor olması kurumun zaafiyeti mi; yoksa seçimlerin sürecin doğal bir sonucu mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu şekilde bakarsak dünyada başarısız kimse kalmaz. Herkesin kendisine göre bir gerekçesi vardır.

      Sil
  32. Merkez Bankası isterse Dünya' nın en başarılı kurumu olsun bu zihniyet değişmedikçe ülkede hiçbir şey olumlu yönde değişmez.

    2015 yılı Bütçeleri ;

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı : 666.206.000
    Diyanet İşleri Başkanlığı : 5.743.383.000

    Saygılar...

    YanıtlaSil
  33. Hocam,MB nin bu dönem başarısız olduğunu düşünmüyorum. Durmuş Yılmaz döneminde ABD de doğan krizde dünyadaki faiz düşüşünü ve parasal genişlemelerin etkilerini öngörmeden kriz varsa faiz yükseltmek gerekir düşüncesiyle aşırı artan faiz olağanüstü artan yabancı para bolluğuyla döviz fiyatlarını çok düşürüp yüksek borçlanma ve cari açığının anormal büyümesine neden oldu.
    Bu dönem MB kur tahmini yaparken 17/25 Aralığı ve ekonomiyi olumsuz etkileyen yeniden seçim gibi siyasi krizleri öngörmesini beklemek haksızlık olur.
    Sabah yataktan kalkanın MB yi eleştirdiği ve özellikle siyasilerin kendi görevlerini yapmak yerine MB nin Türkiyenin ekonomik sorunlarını çözmesini beklediği bir ülkede MB başarılı mı diye sorgulamak çok doğru değil.
    Dünyada her şey çok hızlı değişirken ve bizim ekonomimizinde yüksek borç ve cari açık sebebiyle dışa bağımlı ve her türlü etkiye açık olduğu bu dönemde MB kısa vadeli kararlar almalı değişen şartlara göre davranmalıdır.
    Piyasalara, ne gerekirse onu yaparım algısı veren buna inandıran bir MB daha başarılı ve etkili olur.
    Şu anda piyasalar inanılmaz durgun ve bir çok insan batıyor.Bırakın enflasyon hedeflerine inanmayı hiç kimse açıklanan rakamlara dahi inanmıyor.
    İşlerin ne kadar kötü olduğunun anlaşılması sanıyorum marka ve bilinirliği yüksek firmaların batmasıyla mümkün olacak.
    Asgari ücrete ve mecburen diğer ücret ve maaşlara yapılan zammın etkisi hem rekabet gücüne hem de işsizliğin artmasına öngörülenden çok daha fazla etki edecek.
    Son olarak petrol fiyatlarındaki düşüşün ekonomimize çok faydalı olduğunu ileri sürenler bizim rakibimiz olan ülkeler içinde bu fiyatların düştüğünü ve bizden farklı olarak bir çoğunda bu düşüşün vatandaşa yansıdığını düşünmeli ve petrolün fiyatının düşmesi bizim için iyiyse petrol 140 dolar olduğunda bizim ekonomimizin neden çoştuğu sorusunu kendilerine sormalılar.Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merkez Bankası'na başarılı dersek tarihin en düşük bütçe açıklarını yaratmış olan Maliye Bakanlığıyla aynı kefeye koyarsak sizce haksızlık olmaz mı? Hiç bir dönemde Merkez Bankası'na bu kadar düşük bir bütçe açığı ve kamu borç yüküyle eşlik etmedi maliye politikası. Buna bakınca Merkez Bankasının son 6 yılda hiç bi enflasyon hedefini tutturamamasına başarılı dememi mümkün mü?

      Sil
    2. Hocam bir de şurdan bakın MB enflasyon hedefi için faizleri yükseltse ve parayı kıssa Maliye bakanlığının elinde böyle bir bütçe olmayacaktı. Düşük faiz yüzünden herkes çılgınca borç ve alışveriş yapmadı mı ? Bu sistemde birinin başarılı olduğu yerde diğeri başarısız olmaya mahkum.

      Sil
    3. Faizlerin yüzde 70 - 80 olduğu dönemlerde bütçe açığı % 10 - 12 idi. Bu tespitiniz doğru değil.

      Sil
    4. ayhan kavas. Merkez Bankasının faiz oranını %0.50 -1 arttırması azaltması herkesin çılgın gibi alışveriş yapmasını etkileyeceğinimi düşünüyorsunuz :)
      Türkiyede Merkez Bankası faiz oranlarını bilen kişi sayısı % 1 den azdır. Bu oranlar büyük para transferleri sermaye hareketleri para politikalarıyla alakalı.
      Ben Merkez bankası faiz oranı şu diye deli gibi alışveriş yapan bırıne şahit olmadım daha :D

      Çok genel şeyler hakkında konuşuyoruz. Ayrıca Faiz düşük olduğu için bütün teknoloji ürünlerine zam geldi ithalatımız pahalandı. Faiz oranlarının sonuçlarıyla bu şekilde ilgilenmek daha iyi olur dıye dusunuyorum

      Sil
  34. MB Başçı yıl sonu enflasyın tahminini %7,5 olarak açıkladı. Demekki yıl sonu +1,5 puan daha ekleyip %9 olarak gerçekleşmesi beklenebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. umarım benim dediğim çıkar %9 u geçmez. ;)

      Sil
  35. Hocam merhabalar iyi akşamlar,

    İktisat ve finans ile ilgili olarak sizin kitaplarınıza ve burada yazmış olduğunuz makalelerinize benzer şekilde tavsiye edebileceğiniz ingilizce makale kitapları, internet siteleri vb. kaynaklar var mıdır? Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim bildiğim İngilizcede bir made simple serisi vardır benzer olarak. Başka bildiğim yok. Bilen varsa ve yazarsa hep birlikte öğrenmiş oluruz.

      Sil
    2. Economics for Dummies
      Personal Finance For Dummies: Eric Tyson

      var bunlarada bakabilirsiniz

      Sil
    3. Asagidaki kitap The Economist dergisinde yayinlanan bazi ilginc makaleleri topluyor ama ekonomiye yeni baslayanlar icin biraz agir gelebilir:

      The Economist: Economics Making sense of the Modern Economy (Richard Davies)
      1781252343

      Amazon'dan ebook olarak indirmek de mumkun - bedava degil ama :-)


      Sil
  36. Hocam yazi icin tesekkur ederiz, elinize saglik.
    Yorumlar kisminda vermis oldugunuz bir cevabi pek anlayamadim. MB nin cekirdek enflasyon uzerinden tahmin yapmasi gerektigini belirtmissiniz. Sebebini aciklar misiniz hocam?
    Iyi gunler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tahmin değil. Çekirdek enflasyon üzerine hedef koyması gerektiği kanısındayım. Çünkü TÜFE'de MB'nın elindeki para politikası araçlarıyla etkileyemeyeceği birçok kalem var. Mesela benzin fiyatları, elektrik fiyatları gibi devletçe yönetilen fiyatlar veya ithal malların fiyatları gibi. Bunlara hedef koymasının anlamı yok. Buna karşılık çekirdek enflasyonu oluşturan kalemleri MB para politikası araçlarıyla etkileyebiliyor. O nedenle ben MB'nin hedefi çekirdek enflasyona koymasını tahmini manşet enflasyonda yapmasını öneriyorum.

      Sil
    2. Cok tesekkurler hocam.

      Sil
  37. Merkez Bankası fiyat istikrarını hedefler. Bu arada faiz oranı(yükselterek ya da düşürerek) ve para arzına( sıkı ve gevşek para politikalarıyla) direk , döviz kurunada (piyasayla döviz alım satımı yaparak) da kısmi müdahalede (çünkü sabit kur yok) bulunuyor.

    Durum böyleyken fiyat istikrarı ile büyüme ve işsizlik arasındaki bağ anlaşılmalıdır. Ama merkez bankalarının genelinin tek hedefi fiyat istikrarı. Büyüme ya da işsizliği hedefine almıyor. Çünkü fiyat istikrarı ile bu diğer ikisininde olumlu seyredeceği düşünülüyor.

    Hocam rica etsek bu bahsettiğim konunun eksik yada yanlışı varsa düzeltip, fiyat istikrarı ile büyüme işsizlik arasındaki bağlantıyı açıklayıcı bir yazı yazabilir misiniz.

    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam bu soruya ilgili ve ilave olarak; Amerikan Merkez Bankasının para politikasını belirlerken enflasyonun yanında büyüme ve istihdam piyasasındaki saatlik ücretler ve işsizlik oranı verilerini de dikkate aldığını görüyoruz. Ancak TCMB nın büyüme ve işsizlik verilerini dikkate aldığını görmüyoruz. Sadece enflasyon ve oynaklığa odaklandığını görüyoruz. Bu iki Merkez Bankası yaklaşımının arasındaki farkın temel sebebi hakkında fikriniz nedir ?
      Saygılarımla,

      Sil
  38. Hocam A ülkesi B ülkesine mal satıyor diyelim.B ülkesi gümrük vergisi alıyorsa bunu A ülkesi mi öder B ülkesindeki ithalatçı mı öder?

    YanıtlaSil
  39. Danimarka, mültecilerin bakım masraflarının karşılanması için değerli eşyalarına el konulmasına olanak sağlayan yasayı onayladı...sayın hocam..iskandinav ülkelerindede seküler yaşam artık cılkı çıkmaya mı başladı ne...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslına bakarsanız çok eleştirilmesine rağmen bir bakıma yerinde bir hareket olarak görüyorum. İşin özü tüm varlığına değil 3000-3500 TL üzeri ziynet ve paraya el konulup, bu parayla yine onların masraflarına harcamakmış.

      Tamam bu insanlar madur gereken yardım yapılmalı sonuna kadar destek çıkılmalı düşene tekme atılmaz ama bir yerde de çok kızgınım ülkende savaş varsa oturur savunursun vatanını gerekirse uğrunda ölürsün kaçmak neyin nesi? Meydanı kime bırakıyorsun yarın nasıl döneceksin geriye. Bizde alayına karşı Kurtuluş savaşı vermiş bir milletiz esat ve işid kim oluyor, olayların en başında bizim mücadelemizin çok değil %10 unu sarf etselerdi bugün bu duruma düşmezlerdi.

      Avrupaya yayılan bu sığınmacıların %95inde amaç ölümden zulümden kaçmak değil, asıl amaç kapağı avrupaya atmak. Yarın suriyede sular durulsun %5 i geri dönmez.

      Sil
    2. Danimarka'nin yaptigina yagmacilik denir. Kendi ulkesinden kacip, buralari bile begenmeyip oralara kole olmaya gidenler de daha beterini hakediyor ama bu Danimarka'nin yaptigini hakli cikartmiyor. Bakmayin siz kimilerinin agzinin suyu aka aka Avrupa'lilara hayran bakmalarina, 1000'lerce yildir insanliklarinda hicbir sey degismedi. Sapi kaynatirsaniz seker olmaz.

      Sil
    3. Ayıp ya bu hamaset Allah göstermesin bu ülkede savaş olsa kaçınız çocuğunuzu bu ortamda bırakmak ister.yok biz yedi duvele savaşmısız gerekirse olurmuşuz peh peh sallayın savaş kötüdür ve savaştan kaçanlar kınanamaz bi de biz bahsettiğimiz Avrupalılardan daha iyi değiliz hergun kampta tecavüze uğrayan kadınlar 63 yaşında adamlarla evlendirlen 13 yaşında kızlar piyasada 400 500 liraya en ağır işlerde çalıştırılan insanlar ....Avrupalılar ne kadar insansa bz de o kadar insanız

      Sil
    4. Ne hamaseti aç tarihini öğren oku. Ermenilerin intikam alayının yaptıklarını oku hamile kadınların karnının deşilmesi tecavüzleri oku. Sonra hamaset yapmayın de.

      Sil
    5. Bla bla bla Ömer Seyfettin siyah lale ...

      Sil
  40. Alper Kandemir27 Ocak 2016 10:38

    Hocam merhaba

    Ben de konuyla ilgili bir anket önerebilir miyim? "Merkez Bankasının bağımsız karar alabildiğini düşünüyor musunuz?" elbette herkesin bir yorumu var ama piyasa algısını sayıya dökmek için iyi bir yöntem olur
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  41. Önceden haftada en az 4 yazı yazardınız şimdi 2'ye düşürdünüz. Niçin?

    YanıtlaSil
  42. Hocam siz kendinizi aynı zamanda bir FED-watcher olarak da görüyor musunuz?

    YanıtlaSil
  43. Hocam, selamlar.

    Öncelikle konuyla alakalı-alakasız her soruya cevap verdiğiniz için samimiyetle teşekkür etmek isterim.

    Hocam, bu yazıda mıydı, yoksa başka bir yazıda mı hatırlayamadım ama kişinin entelektüel gelişiminden bahsetmiştiniz, insanın bu gelişim noktasına ulaştıktan sonra her şeyi kolaylıkla anlayabileceğini yazmıştınız.

    Bu konu çok dikkatimi çekti, biraz daha açabilir misiniz veya bu konuda kısa da olsa bir yazı kaleme almanızı rica edebilir miyim?

    Zannedersem bu vasfın içinde sadece mantıksal yeti değil, insanlara yaklaşım, tahammül, önyargılardan arınma gibi özellikler de var.

    Aslında tam olarak bahsettiğiniz, kişilik, karakter oturması değil mi?

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  44. Bu dedikleriniz merkez bankasinin nihai hedef gostergeleridir.Merkez Bankasinin uzun vade hedefleridir ki bir cok gelismis ulke bu hedefleri tutturamazlar.Merkez bankasinin ara hedefleri ve operasyonel hedefleri vardir ve bu hedefler kredilibitesini arttirir ya da azaltir.Merkez bankasi nihai hedeflerini tutturamasa da operasyonel hedefler de basarilidir.Keske operasyonel ara hedefler ve nihai hedefleri ayrica enstrumanlar ve gostergelerle beraber aciklama yapilsaydi.Saygilar

    YanıtlaSil
  45. Hocam merhabalar, konuyla alakası yok ama Merkez Bankası hakkında bir sorum olacak. Merkez Bankası, Ticari ve Katılım bankalarını ayırt etmeden hepsinden zorunlu karşılık adı altında bir miktar parayı alıp kendi muhafaza ediyor ve bu paraya çok az da olsa küçük bir faiz ekliyor diye duydum bu konu hakkında bilgi alacaktım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!