Teşvik Politikası ve Cari Açık


Hafta içinde yeni teşvik sistemi açıklandı. Böylece uzun süredir beklenen önlemler kamuoyunun bilgisine sunulmuş oldu.

Ekonomi politikasının iki temel alt politikası var: Maliye politikası ve para politikası. Maliye politikası 6 alt politikadan oluşuyor: Gelir politikası, harcamalar politikası, borçlanma politikası, dış ticaret politikası, teşvik politikası ve destekleme politikası.

Teşvik politikası üç biçimde uygulanabiliyor: Bir bölge teşvik ediliyorsa bölgesel teşvik, bir sektör teşvik ediliyorsa sektörel teşvik, bir ürün teşvik ediliyorsa ürün teşviki söz konusu oluyor.

Teşvik politikası daha çok devletin ya alması gereken bir vergi, prim vb gibi gelirden vazgeçmesi ya da yapması gerekmeyen bir harcamayı yapması biçiminde ortaya çıktığı için gelir ve harcamalar alt politikalarının devamı gibi de kabul edilebilir.

Açıklanan teşvik sisteminde bütün teşvikler mevcut. Yeni sistem hem (başta doğu ve güneydoğu bölgesi olmak üzere) bölgesel teşviki, hem bazı sektörlerin teşvikini (turizm, eğitim) hem de bazı ürünlerin teşvikini (rüzgâr tünelleri, stratejik ürünler) kapsamak suretiyle bu alt politikayı en geniş anlamda uygulamayı hedefliyor.

Türkiye uzunca bir süredir cari açık ve bu açığa finansman bulma sıkıntısını yaşıyor. Üstelik bu sıkıntı tüketim malları ithalatından kaynaklanan bir sıkıntı değil. Sıkıntının kaynağı başta enerji olmak üzere hammadde, aramalı ve sermaye malı ithalatının yüksekliği. Bu da hem iç hem de dış pazar için yapılan üretim için gerekli olan girdileri ifade ediyor. Dolayısıyla bu ithalatın kısılması üretimin de kısılması anlamına geliyor. Bu durumda yapılacak tek şey benim uzun süredir söylediğim "geçici ve kısmi ithalat ikamesi" uygulamak. Yani ithal edilen malların birkaç yıllık bir süre içinde içeride dış dünya fiyatıyla rekabet edebilecek biçimde üretilmesinin teşvik edilmesini sağlamak. Burada kritik olan iki konu var: (1) Bu teşvikin geçici olması, yani en fazla 5 yılda hedefe ulaşılmasının esas alınması ve örneğin 5 yıl sonra kendiliğinden ortadan kalkması gerek. (2) Bu teşvikin kısmi olması, yani gerçekten dış dünyadaki fiyatlarla rekabet etme olasılığı olan ürünlerin teşvik edilmesi gerek.

Bölgesel ve sektörel teşvikler için fazlaca diyecek bir şey yok. Bunlar olumlu görünüyor. Özellikle güneydoğu ve doğu Anadolu için getirilen teşvikler yerinde görünüyor. Bence en önemli sorun cari açıkla ilgili olarak getirilen ürün teşviklerinin ayrı bir paket biçiminde düzenlenmemiş olmasıdır. Cari açığın düşürülmesine yönelik teşvikler ayrı bir pakette getirilmeli ve yürürlükten otomatik kalkma tarihi olarak da 2017 yılı konulmalıydı. Bunlara ek olarak cari açığı düşürme amacıyla yapılan teşvik uygulamasında amaç ürün fiyatlarını ithal malın fiyatı düzeyine düşürmek olduğuna göre bu amaca yönelik olarak gelişmeler firma  bazında sürekli denetlenmelidir. Eğer maliyetler teşvike karşın düşmüyor ve düşeceğine ilişkin bir eğilim de saptanamıyorsa sürenin sonu beklenmeden o firmaya yapılan teşvik kaldırılabilmelidir.   

Eğer cari açıkla ilgili teşvikler genelleşir ve kalıcı olursa bu bizi 1980'lere kadar uyguladığımız rekabetten uzak ithal ikamesi modeline geri götürür. Türkiye 40 yıl ithal ikamesi uygulamış son 30 yılda da bundan kurtulmaya çalışmıştır. Bir daha aynı modele dönmenin anlamı yoktur.

Sektörel ve bölgesel teşvikler uzun süreli olabilir. Çünkü bölge ve sektörlerin birbirine eşitlenmesi zaman alabilir. Ama cari açığı dengeleyeceğiz diye getirilecek teşvikler kalıcı hale gelirse ithal ikameciliği hortlar ve tüketicinin aleyhine olur.

Yorumlar

  1. Hocam, stratejik yatırım teşvikinin cari açığı azaltmak için tasarlandığını ve 50%'si ithalatla karşılanan ara mallarına yönelik olduğu belirtildi. Sizce doğru olmayan sürenin 5 yıl değil 7 yıl olması mı yoksa ayrı bir paket olarak düzenlenmesi gereği mi? Eğer ikincisi ise paketin neler içermesini önerirsiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben, dünya fiyatlarıyla rekabet edebileceğimiz ama Çin'in ucuz fiyat politikası nedeniyle rekabet imkanını kaybettiğimiz ürünlere ağırlık veren ve en çok 4 - 5 yıl sürecek (bu kadar sürede yerine gelmeyecekse kalıcı hale gelir)bir teşvik modeli bekliyordum. Ayrı paket olarak düzenlenmesinin önemi de denetimin ona göre yapılması. Yani verilen süre içinde yapılan üretimin maliyeti teşviklerle istenen düzeye düşüyor mu düşmüyor mu? Bunun sürekli denetlenmesinin ve eğer fiyatın düşmeyeceği anlaşılıyorsa sürenin sonuna kadar beklenmeden teşvikten vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için hocam.

      Sil
  2. Peki secilen sektorler hammedde temini isgucu acisindan gercekten Turkiye'nin rekabet edebilecegi sektorler mi? Bir merak sadece: Turkiye bir Apple yaratmayi hedeflese nasil olurdu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun süre GİTES diye bir model üzerinde çalışıp seçtiler. Bence sektörlerden çok ürünlere bakmak gerekli. Biraz zaman geçince daha iyi değerlendirebiliriz.

      Sil
  3. Ben cari açıkla ilgili olan bölümü teşvik paketinden ayrı değerlendiriyorum. O nedenle insanlara süreli bir teşvik verip sonuç alınmasını beklemek gerekirdi diye düşünüyorum.
    Bizdeki üniversiteler sanayiye yol gösterebilecek düzeyden oldukça uzaktalar artık.

    YanıtlaSil
  4. Benim bir türlü anlamadığım husus şu: Nasıl oluyor da Türkiye aramalı ve enerji yüzünden cari açık veriyor? Bizim ürettiğimiz nihai mal aramalından daha mı değersiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aramalı, hammadde ve sermaye malını yalnızca ihracat için ithal etmiyoruz aynı zamanda iç tüketim için ürettiğimiz mallarda da kullanıyoruz.

      Sil
  5. Uluslararası Kimyasal hammadde fiyatları ile PETKİM fiyatları arasında bariz uçurum var. Örneğin AYPE'de aralarında 200usd/ton'dan fazla fark var. Katar,Brezilya,..v.b. gibi ülkelerden ithal etmekten başka şansımız kalmıyor. Yurtiçi tedariği var mı? - Var.. ama neye yarar...Çok pahalı...

    Benzer bir durum YYPE(PE100) hammadde içinde geçerli...
    Tayvan'dan 400 usd daha ucuza alabiliyorduk 2 ay önce...
    Artık PETKİM fiyatlarına bakmıyoruz bile...


    Petrokimya tesislerinin ayrı bir başlık olarak incelenmesi gerekli..
    Taşıma suyla değirmen nereye kadar döner ,bilinmez...

    YanıtlaSil
  6. Hocam yeni teşvik sistemindeki bir eksiklikte hükümete çıkaracağı maliyetin öngörülmemiş olması diyebilir miyiz?? Bir de hali hazırda çiçeği burnunda bir bakanlık olan ekonomi bakanlığına yeni katılan teşvik ve yabancı sermaye genel müdürlüğü bu paketi karşılamada yeterli güce sahip mi ?? Genel müdürlük personelin kalitesi aşikar ama sayı yeterli mi mesela ??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü aslında oldukça eski bir teşkilat, önce DPT'de idi sonra Hazineye geldi şimdi Ekonomi Bakanlığında. Bu yasanın nasıl uygulanacağına bağlı biraz da. Ama maliyetin çıkarılmamış olması bence de büyük eksiklik. Bir sürü gelirden vazgeçilirken bu işin getirisi ve götürüsünün hesaplanmamış olması büyük bir eksiklik. Bu, gelir ve giderin ne olacağını bilmeden ve tahmin de etmeden bütçe yapmak gibi bir şey.

      Sil
    2. Eğer maliyetler teşvik paketine rağmen düşmezse bu olayın maliyeti devlete patlar. Vergi gelirine vurulan baltadan öteye gitmez. Maliyetlerin düşmemesine rağmen devam ederse eşeğin sudan gelmesini beklemek gibi bir durum olacak. Ayrıca sizinde belirttiğiniz gibi ithal ikameciliği başlarsa tüketicilere yansıyacak. Çok yerinde tespitler yapmışsınız "Geçici ve kısmi ithalat ikamesi" uygulamak ve firma bazında denetlemek fikriniz mantıklı görünüyor. Acaba süre vermemeleri mesela 5-10 yıl gibi kesin kalıcı olacağı anlamına geliyor mu? Eğer şimdi kalıcı olacağını düşünüyorlarsa bile bile işe yaramadığı gibi bir sonuç ortaya çıkarsa 5-10 yıl içerisinde bu teşviği iptal ederler diye düşünmek istiyorum. Çünkü bu kararı alanlar 5 yıl sonra bile böyle düşünseler 5 yıl sonra Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü ilgili makamları belirli sürelerde yenileniyor diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim.

      Sil
  7. Hocam 6.bölge íçin verilen tesvikleri olumlu buluyormusunuz.Teröre ragmen faydali olabilecekmidir.

    Örnegin ucuz isgücü var diye misir gibi ûlkelere Kayan tekstil sektörû gibi sektörler için 6.bolgede yatirimlar artabilirmi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu paketin en önemli yanı 6. bölge teşvikleri. Ben daha da ileri gidilerek orada KİT'ler bile kurulmasını savunuyorum. Zarar da edebilirler, yeter ki bölge insanının çalışıp gelir elde edebileceği bir üretim faaliyeti olsun. Umarım sistem çalışır ve bu teşviklerin bölgeye ve bölge insanına yararı olur.

      Sil
    2. Hocam cevabınız için teşekkürler . KİT ler kurulması çok iyi bir fikir zatan yıllarca zarar eden kit'ler vardı o bölgeye feda edilebilir gerçekten .

      Özellikle emek yoğun işlerin o bölgeye kayması katma değer sağlayacak taknolojik üretim ve hizmet sektörününde marmara ve kıyılarda olması benim kulağıma hoş geliyor .

      Okunduğunda teşvik çok faydalı bşrşey gibi duruyor öncekilerle farklarını çok bilmiyorum açıkçası .

      Sil
  8. hocam kaleminize sağlık, benim bir sorum olacak ülkemizde serbest bölgelere tanınan mali teşviklerin ülke ekonomisine katkısı ne yöndedir veya bu bölgelere sunulan teşviklerin sizce görüntüsü nasıldır. saygılar

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi