Merkez Bankası Rezervleri Yeterli mi?

Bir ülkenin döviz rezervleri, dış ödeme zorluklarıyla karşılaşılması halinde, Merkez Bankasınca denetlenen, kullanıma hazır durumdaki dış varlıkları olarak tanımlanabilir. Döviz rezervi bulundurmanın yararları konusunda fazla bir tartışma olmasa da tutulacak rezervin ideal miktarı ve bu miktarın nasıl bir ölçüte dayandırılarak belirleneceği konusunda görüş birliği bulunmuyor. Bu konuda en sık başvurulan dört ölçüt şu esaslara dayanıyor: (1) Rezervlerin ithalata göre ölçülmesi, (2) Rezervlerin kısa vadeli dış borç stokuna oranlanması, (3) Rezervlerin geniş para arzına göre hesaplanması ve (4) IMF’nin yeni ölçütünün esas alınması.

(1) Uluslararası Rezervlerin İthalata Göre Ölçülmesi: Türkiye açısından bu oranı bulabilmek için brüt rezervleri aynı döneme ait TÜİK’in yayımladığı ‘İthalat (cif.)’ verisine bölmek gerekiyor. 2016 sonu itibariyle Merkez Bankasının Brüt Uluslararası Rezervler kaleminin mevcudu 106,1 milyar dolar, TÜİK’in yayınladığı 2016 yılı toplam İthalat (cif) tutarı 198,6 milyar dolardır. Bu yıllık ithalatın 3 aylığı [(198,6 / 12) x 3] 49,7 milyar dolar eder. Demek ki Merkez Bankasının uluslararası rezervleri, Türkiye’nin 3 aylık ithalatını ve dolayısıyla bu ölçütü rahatlıkla karşılıyor.

(2) Uluslararası Net Rezervler / Kalan Vadeye Göre Kısa Vadeli Dış Borç Stoku (KVDB) Oranı: Uluslararası net rezervler Merkez Bankası brüt rezervlerinden muhabir bankalar nezdindeki dövizlerin düşülmesiyle bulunuyor. Bunun miktarı da 2016 sonu itibariyle 105,9 milyar dolar. Kalan Vadeye Göre Kısa Vadeli Dış Borç Stoku ise bir yıl içinde geri ödemesi yapılacak toplam dış borç rakamını ifade ediyor. 2016 sonu itibariyle uluslararası net rezervler 105,9 milyar dolar, KVDB tutarı ise 98 milyar dolar olduğuna göre Merkez Bankası rezervleri, kısa vadeli dış borçları ve dolayısıyla bu ölçütü karşılayabilecek düzeyde bulunuyor.

(3) Rezervlerin Geniş Para Arzıyla Karşılaştırılması: Bu ölçüte göre rezervlerin geniş para arzının (M2) yüzde 20’sinden fazla olması gerekiyor. Brüt döviz rezervlerinin miktarı 2016 sonu itibariyle 106 milyar dolar, aynı tarih itibariyle M2 geniş para arzı miktarı ise 1.407 milyar TL olarak karşımıza çıkıyor. M2 miktarını 2016 yılsonu kuru (3,53) ile dolara çevirirsek (1.407 / 3,53 =) 398,6 milyar dolar, bunun yüzde 20’si de (398,6 *0,20 =) 79,7 milyar dolar eder. Buna göre rezervler, M2’nin yüzde 20’sinin yaklaşık 26 milyar dolar üzerinde olduğuna göre bu ölçütü de karşılayabilecek düzeydedir.

(4) Rezerv Yeterlilik Göstergesi (RYG): IMF tarafından geliştirilmiş bulunan bu gösterge gelişmiş, gelişmekte olan ve düşük gelir grubundaki ülkeler için ülkelerin uyguladığı kur rejimi (sabit veya dalgalı kur) dikkate alınarak farklı formüllerle hesaplanıyor. Rezerv Yeterlilik Göstergesinin yüzde 100 ile yüzde 150 oranları arasında bulunması rezerv düzeyinin yeterli olduğunun göstergesi olarak kabul ediliyor.

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ekonomiler için dalgalı kur rejimleri esas alınarak hesaplanan yeni ölçüt aşağıdaki gibidir:

Yeni Ölçüt: % 30 * KVDB + % 10 DPY + % 5 * M2 + %5 * X

Bu denklemdeki: KVDB; Kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunu, DPY; Diğer portföy yükümlülüklerini M2; Geniş para arzı M2’yi, X; Fob cinsinden ihracat ile hizmet gelirleri toplamını gösteriyor.

Türkiye’nin 2016 sonu verileri şöyledir (milyar USD olarak okunmalı)[1]:
KVDB: 98
M2: 398,6
X: 187 (ihracat (fob) 150 + hizmet gelirleri 37)
Diğer portföy yükümlülükleri: 340

Bu verileri denklemde yerine koyarak Türkiye’nin 2016 yılsonu rezerv yeterlilik göstergesini hesaplayalım:

Yeni ölçüt: % 30 * 98 + % 5 * 398,6 + % 5 * 187 + % 10 * 340
Yeni ölçüt: G: (29,4) + (19,9) + (9,4) + (34) = 92,7 milyar USD
RYG:  (Brüt Uluslararası Rezervler / Yeni Ölçüt) * 100
RYG: (106,1 / 92,7) * 100 = 114,5

RYG’nin yüzde 100 ile yüzde 150 oranları arasında bulunması rezerv düzeyinin yeterli olduğunun göstergesi olarak kabul edildiğine ve Türkiye’nin RYG’si de 114,5 olduğuna göre Türkiye’nin rezerv düzeyi 2016 sonu itibariyle yeterli bulunuyor.

Bu değerlendirmemizin sonucu olarak 2016 yılsonu itibariyle Merkez Bankası döviz rezervlerinin başvurduğumuz dört uluslararası ölçüt yönünden de yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte bir noktaya dikkat çekmekte yarar var: Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri yerine kullanılabilir döviz rezervleri esas alınır ve buna altın rezervi eklenirse oldukça farklı bir görünüm çıkıyor ortaya. Önceki yazımda değindiğim gibi Merkez Bankası’nın kullanılabilir döviz rezervi 2016 yılsonunda 35,5 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Buna yine 2016 yılsonundaki 14,1 milyar dolarlık altın rezervini eklersek kullanılabilir döviz ve altın rezervi toplamı 49,6 milyar dolar ediyor. Görülebileceği gibi ölçütlerde bu miktar esas alındığı takdirde bütün görünüm baştan aşağıya değişiyor.




[1] Bu ölçütte yer alan veriler için kaynaklar:
KVDB: TCMB, EVDS, Dış Borçlar
M2: TCMB, Parasal ve Finansal İstatistikler (haftalık rapor)
İhracat (fob) ve hizmet gelirleri: TCMB, Ödemeler Dengesi İstatistikleri
DPY: TCMB, Uluslararası Yatırım Pozisyonu tablosu (B.Yükümlülükler 2.Portföy Yatırımları) + (B.Yükümlülükler 3.Diğer Yatırımlar)

Yorumlar

  1. Hocam size göre başarının tanımı nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzman olduğu alanda analiz yapabilmektir.

      Sil
    2. ilginç bir yanıt.

      Sil
    3. Bana gore basarinin tanimi baskalarini mal veya hizmet satabilmektir. Cunki kimse degersiz seye para vermek istemez ve eger siz satabiliyorsaniz degerli bir sey uretiyorsunuz demektir ve buda sizin basarili oldugunuzu gosterir.

      Sil
  2. PEKİ HOCAM KRİTİK SEVİYE KAÇTIR.. MERKEZİN REZERVİ KAÇIN ALTINA DÜŞERSE ENDİŞE ETMELİYİZ.. SİZCE

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rezerv olarak brüt rezervleri mi yoksa kullanılabilir rezervi mi alacağımıza göre değişir.

      Sil
    2. Hocam 1407 milyar TL M3 değil mi?

      Sil
  3. Hocam yabancı bir yatırımcı yatırım yapacağı ülkenin sadece kredi notuna mı bakar yoksa döviz rezervleri, kur ,siyasi ortamı vs bunlara da bakar mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yabancı yatırımcının bilgi düzeyine bağlı olarak değişir. Fazla bi,lgili değilse reyting notuna bakar, bilgiliyse bu saydıklarınıza da bakar.

      Sil
  4. Hocam merkez bankasının altın ve döviz rezervleri nerede saklanıyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazının içinde yanıtı var.

      Sil
    2. hocam okudum ancak bulamadım.

      Sil
    3. Bir önceki yazıda var. Bir bölümü burada bir bölümü yurt dışında.

      Sil
    4. tamam teşekkürler hocam.

      Sil
    5. Kesin yanlis yazida aradi..

      Sil
  5. Rezervler sorun degil para bassin sikinti yok ben merkez bankasinin yerinde olsam bol bol para basardim. Para basmak ekonomiyi harekete gecirir. Fed nasil yaptiysa bizde yapabiliriz. YES WE CAN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fed bunu yaparken ABD'de enflasyon sıfır dolayındaydı. Bizde enflasyon yüzde 11,3.

      Sil
    2. Iyi iste fedin enflasyonu su anda %2.7 o kadar basmasina ragmen enflasyon az artmis. Fedin hesabini bize uyarlarsak bizde enfalsyon tas catlasin %15i bulur bu da cok sorun degil buyumemiz artar istihdam artar. Ekonomi nefes alir. Carklar doner ihracat firlar

      Sil
    3. bol bol para basarsan paranın tuvalet kagıdından farkı kalmaz enflasyon uçar, ekmek almaya veya çarşıya bi çuval parayla sırtında taşıyarak gidersin.artı abd dünyanın en güçlü ülkesi ve parası dünyada kabul gören rezevr paradır.abd nin bir yere kadar bunu yapmaya hakkı var ama bizim yok.geçen bir yerde okumuştum ve resim vardı.afrika ülkelerinin birinde adam otele gidiyor,oda parası verirken resepsiyon görevlisine abartı yok bir çuval para vererek ödeme yapıyordu.harbiden abartmıyorum birebir dogru.ve enflasyon ülkede yıllık yüzde 3000.biz böyle degiliz ama dediginizi yaparsak böyle bir ülke oluruz

      Sil
    4. Adsız 20:52
      Bir kere de doğru bir iş yapmaya özenseniz. Yok faizi sıfırlayalım, yok bol bol para basalım, yok herkesi işe alalım. Bir kere de çalışalım, etrafla kavga etmeyelim, herkese kabahat bulacağımıza kendimize bakalım, riskleri düşürelim deyin.

      Sil
    5. Taş çatlasın %15i bulur demek. Sayın Adsız ekonometri dersi veriyor musunuz?

      Sil
  6. Issizligi aazltmak icin kamuya bol bol isci memur alinmalidir. Kamuya alinacak isci memurlar hic bir is yapmasa bile ekonomiye katki saglar. Devletin derhal 1milyon memur 1 milyon isci almali toplamda 2 milyon kamu gorevlisi alinarak ki bunlarin 750bini suriyeli olmali adalet icin. Bak o zaman ekonomi nasil buyuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence elinizi korkak alıştırmayın. Madem devlet işçi ve memur aldıkça ekonomi büyüyor o zaman devlet çocuklar hariç herkesi işçi ve memur olarak alsın. Sizin teorinize göre ekonomi uçar.

      Sil
    2. arkadas, komunist ulkelerdeki modelle kapitalist ulke buyutmeyi hedefliyor. hocam vallahi uzuluyorum size boyle yorumlara cevap vermeyle ugrasiyorsunuz.

      bir de yazmis "hicbir is yapmasa bile" diye. vah vah.

      Sil
    3. haaaaaaahahahahaaaaaahaha .mahsuru yoksa ne işle ugraşıyorsunuz.müthiş bir çözüm.bunu hükümetten biride önermişti.her işveren bir işçi alsa işşizlik kalmaz demişti.hahaahaaaaa.

      Sil
    4. 2012'de kısa dönem askerken devlet baba aylık 20TL maaş verirdi onbaşı olunca hamdolsun 22TL ye yükseltmişlerdi. hey gidi günler hey.. şimdi ben her ay devlete vergi-sigorta vs. adı altında ort. 1000 TL para veriyorum.

      Sil
    5. Jöleli ekonomistler de Mahfi Hoca'nın blogunu takip etmeye başlamış.

      Sil
  7. Hocam net doviz rezervi dışında kalanlar bankaların zorunlu karşılıkları değil mi?kvdb icin bunu hesaplamak doğru mu sizce? Zorunlu karşılığı borç odemek için kullandığınızda batık krediler,olağandışı para talebi bunları bankalar nasıl sağlayacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunda haklısınız ama bu tür uygulamalar fazla olmuyor.

      Sil
  8. Özetlemek gerekirse;teoride her şey pespembe pratikte ise tünelin ucunda bi ışık var amma ne olduğunu bilen biliyor...Mahfi Hocam;Konu ile alakalı olmamasına rağmen sizin yapısal reformlar ile ilgili görüşlerinizin çoğuna katılmadığımı belirtmek istiyorum.Hukuk gibi alanlarda yapılması gerekenleri tabi ki kabül ediyorum amma velakin sosyal içerikli harcamalarda kısıntı ile bütçe dengelemeyi savunan maddelerin kabül edilemez olduğunu düşünüyorum.Şöyle ki; son 5-10 yıl içinde özel sektörün dış borçlanması ile bozulan ekonomik yapının sorumlusu halk değil bu borcu alanlardır.Öyle ise özel sektörde iflas etmesi gerekenlerin iflasına musaade edilmesi gerekir.Bunların yükü devlet vasıtasıyla halkın üstüne atılmamalı...Serbest piyasa şartlarıda bunu gerektirmiyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette bunu gerektiriyor. Ama ben benim bu sizin yazdıklarınızın tersini yapısal reform olarak savunduğumu nereden çıkardığınızı anlayamadım. Sosyal içerikli maddelerin kısılması yoluyla bütçe dengesinin sağlanması gerektiğini hangi yazımda savunduğumu hatırlayamadım. Daha doğrusu böyle bir yazım var mı bilemedim.

      Sil
    2. Sayın Hocam, eğer 3. kişilerin görüşlerine değer veriyorsanız yazınızı tekrar bulup neleri eleştirdiğimi detayı ile açıklayabilirim...(biraz daha düzgün ve düşünerek tabi ki...)

      Sil
    3. Çok değer veriyorum. Bu dediğinizi yaparsanız sevinirim.

      Sil
    4. Bölüm 1;Mahfi Bey, http://www.mahfiegilmez.com/2015/11/yapsal-reformlar-listesi.html ve http://www.mahfiegilmez.com/2014/03/yapsal-reformlar-rehberi.html
      Yazılarınıza istinaden eleştirilerim var.İlk yazınızda sağlık ve emeklilik sisteminin mali açığa sebeb olduğunu ve primlerin gözden geçirilmesini yani arttırılmasını ve düzenlemeler yapılmasının gerektiğini belirtmişsiniz.İkinci yazınınızda ise; İngiltere örneğini vererek yine aynı fikirleri dile getirmiş hatta geçmişte emeklilik yaşının yükseltilmesinin TR için olumlu olduğunu yazmışsınız.
      Şimdi gelelim benim eleştirilerime ve önerilerime;
      1-Kaba tabirle SGK nın devlete yük olduğunu kabül ediyorum ancak burda asıl sorulması gereken devlet halkın var olması içinmi vardır yoksa halk devletin var olması için mi vardır.Eğer devlet benim varlığım için çalışmıyor ise olsa da olur olmasa da olur.Dolayısıyla devletin amacı halkın ihtiyaçlarını karşılamaktır.Halkın ihtiyaçlarına cevap veremeyen bir devletin zorla insanlara askerlik yaptırması ve vergi toplaması eninde sonunda çatlaklara sebeb olur.Dolayısıyla SGK gibi sosyal kurumların devlet tarafından finanse edilmesi bana göre doğrudur ve devam etmelidir.Belki sınırlar iyi belirlenebilir ancak sistemin devlete hiç yük olmadan üye bireyler tarafından finanse edilmesini savunmak anlamsızdır.Kaldı ki ilgili kuruma aktarılan para ile devletin borçlarına ödediği faizin karşılaştırılmasını yapmak daha sağlıklı bir bilgi verebilir.Eğer devlet bu kurumu desteklemezse neler yapabilir diye de düşünmek gerekir.Bence yeni borçlar alır ve rant için köprü ve yol yapar.Böylece daha fazla borç faizi ödeyebilir hale gelir.Devletin daha fazla borç faizi ödeyebilir hale gelmesi için SGK gibi kurumların gözden çıkarılmasının ne kadar anlamsız olduğunu vede gelecekte halk arasında ne gibi düşüncelere sebeb olacağını herhalde anlatabildim.

      Sil
    5. Bölüm 2;
      2-Bu durumda bu kurumdan vaz geçilemeyeceğine göre giderlerinin azaltılması akla gelecektir.Bunun içinde primlerin arttırılması,emeklilik yaşının yükseltilmesi ve hala halkın anlayamadığı sağlık kurumlarının özelleştirilerek bunlardan hizmet alınması gibi fikir ve uygulamalara yine maddeler halinde bakalım.
      a)-Primlerim yükseltilmesi;Ülkemiz gibi net asgari ücretin 300 dolar civarında olduğu ve bu 300 dolarında dolaylı vergiler ile elinden alındığı bir ülkede primler nasıl arttırılabilir?Benim bir cevabım yok.Cevabı bilen varsa yazsın bende merak ediyorum.
      b)-Emeklilik yaşının yükseltilmesi;Yine ülkemizde emek yoğun üretime dayalı model olduğu için işverenler tarafından yakın zamanda yeni çalışan alınacağında 30 yaş üst limit idi.Şu an bu 40 a çıkmış halde.Emeklilik yaşının yükseltilmesi işgücü piyasasısında nelere sebeb olacağını buradan isteyen açabilir.Emeklilik yaşı konusunda karar vericiler bunları bilemezler.Çünkü herkesi kendisi gibi masa başında çalışıyor zannederler.Bilmezler ki pekçok işletme haftanın 6 hatta 7 günü günde 12 saat işçileri çalıştırmaktadır.(Aynı İngilterenin ilk sanayi devrimi yılları gibi değil mi?(Emeği ucuza alan memnun veren memnun olmasada mecbur bırakılmış halde)
      c)-Sağlık kurumlarının özelleştirilerek hizmet alınması yolu ile giderlerin kısılması;Evet sıradaki proje bu….Şehir hastaneleri vasıtası ile bizleri bekleyen gerçek bu.Zaman içinde bu kurumları özelleştirileceği açık bir şekilde görülüyor.Belki ilk başlarda devlet üzerindeki yükün bir miktarını atmış olacak ancak daha ileri safhalarda inanılmaz sorunlara sebeb olacak.Neden mi?Birincisi kapatalist sağlık sistemi bizlerin sağlığı ile değil elde edeceği karlarla ilgilenir.Bunun örneği SGK anlaşmalı özel hastanelerde görülebilir.İlk yıllarda her şey çok iyi iken zaman içinde çeşitli tahlillerin hastaya ücretlendirilmesi ve riskli hastaların başdan savılması , gereksiz tahlillerin yapılması gibi işlemler halen devam ediyor.Diğer sorun ise bu kurumlar çalışanları üzerinde verimlilik esasına dayalı bir model uygulamak zorundalar ki karları yüksek olsun.Ancak şu an ki sağlık sistemi zaten maksimum verimlilik ile çalışıyor.Yakınlarından sağlıkçı olanlar ne demek istediğimi çok iyi anlamıştır.Bu yazdıklarımı da eleştirip özel kurumlardan çok iyi sağlık hizmeti aldığını iddaa edenler olabilir ve bu doğrudur da.Fakat hizmet aldığı kurumun giderleri sıradan halkın karşılayamayacağı bir kurum olduğunu bilmesi gerekir.
      Benim yazacaklarım bunlar.Söz konusu yazı şahsınızı eleştirmek için yazılmamıştır.Sadece fikir alışverişi olması ve belki duyarlı birileri de okur diye yazılmıştır.Saygılar…

      Sil
    6. Çok teşekkür ederim paylaşımınız için.

      Sil
  9. Sayın hocam bugün piyasalar net bir şekilde 'evet'i fiyatlıyor. Borsa %3 yukarıda , dolar/TL aşağıda. Özellikle bankacılık endeksi %6 civarı artıda. Benim anlamadığım referandumdan evet çıkarsa yok ekonomi şaha kalkacak deniyor , efendim teşvikler , karşılıksız krediler falan havalarda uçuşuyor . Bu bahar havası, bu değirmenin suyu nereden geliyor hocam? Yalancı bahar mı yoksa? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok bir şey kalmadı bir hafta sonra ekonomi nereye gidecek göreceğiz.

      Sil
  10. Bir ekonomi uzmanın en önemli özelliği; istediği verileri alıp beğenmediklerini almayarak olumlu bir durumu olumsuza çevire bilmesidir. Ya da tam tersi. Hocam asıl sorunun cevabını vermemişsiniz. MB pratikte net döviz rezervinin dışında, bankaların zorunlu karşılık olarak kendisine emanet ettiği miktarı istediği gibi kullanabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kullanabilir ama sonuçta onları tekrar yerine koymak zorunda.

      Sil
  11. hocam, merkezin brüt rezervlerinden ziyade kullanılabilir yani net rezervleri daha önemlidir şeklinde biliyorum. zira: brüt rezervde başkalarının ki çoğunlukla bankaların döviz varlıklarının bulunduğunu biliyorum. bir nevi brüt döviz rezervinde sıcak para varken net rezervde bize ait olan döviz vardır ve esasen bize ait olan rezervlerin kısa vadeli borç stokuna ve 3 aylık ithalatımıza oranları çok önemlidir. naçizane olarak TCMB nin döviz rezervlerinin yeterli olmadığı kanaatindeyim hocam. mesela önümüzdeki 1 yılda bulmamız gereken döviz miktarı 180-200 milyar dolarlar seviyesinde iken biz bu net rezervlerle eğer dış finansman bulamazsak tl de çok büyük değer kayıplarına da hazır olmalıyız... zaten varlık fonu da bu riskleri azaltmak ve finansman sağlayabilmek adına oluşturulmuştur. saygılar hocam....

    YanıtlaSil
  12. Hocam yüzde 201 yazılmış yüzde 20 olmalı :) kolay gelsin

    YanıtlaSil
  13. Hocam 108 milyar TL KGF karşılanmış ve kredi kullanılmış buna can suyu diyorlar sizce bu mantıklı bir uygulama olabilirmi çünkü 28 milyar dolar para demek bu çok büyük bir para bunun geri ödemesi ve devlet garantisi var görüşleriz için tşk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KGF büyük ölçüde sorunlu kredilerin Hazineye yıkılması programıdır.

      Sil
    2. bu yorumunuz tuhafıma gitti, bu işin içinde olduğum için. %7 kriteri nedir hocam?

      Sil
    3. kgf 250milyar tl kefalet verecegini belirtti.Kobi ve ihracat firmalarinda %90.kobi disi firmalarda %85kefalet uyguluyor.Bankalarin güncel takip orani %3.5 düzeyinde iki katina kadar ben kefaletimi karsilarim diyor(%7).250×100/90=kefalet verilen kredi bakiyesi, bununda %7si kgfnin odeyebilecegi batik kredi miktari oda yaklasik 19 milyar tl.Birde sektor limitleri onemli bir nokta en yuksek limit 200 milyon tl ile gemicilik sektoru .Sonraki sektorler 15 milyon ve aşağısı.

      Sil
  14. Merhaba hocam,

    Bir onceki yazinizda bir yorumun altinda merkez bankasi rezervlerinin brut degerlerine gore kullanildigini soylemissiniz.
    Peki merkez bankasinin net doviz rezervinden fazla kullanmasi durumunda borclarini odeyememe gibi bir sorun yasayabilir mi ve boyle bir durumun nasil sonuclari olur?

    Tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen zorunlu karşılıkları artırıp paraları toplar.

      Sil
  15. Hocam takım elbise giymekten sıkıldınız mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Program sonrasında spor giyiniyorum.

      Sil
    2. Ya su sorularda bir acayip, hocam yasiniz kac, kiloniz ne, boyunuz kac vs. Burda ekonomi tartisiyorus ama ben hocanin bu gostergeleri ile ekonomi gostergeleri arasinda korelasyon goremiyorum. Yoksa hocam varda benmi bilmiyorum. O zaman tum kisisel verilerinizi aciklasaniz bizde buyumeyi filan tahmin etsek:))).

      Sil
  16. Mahfi bey cok iyi hazirlamissiniz sagolun turkiye gibi ic ve dis sorunu olan ulke icin net doviz rezervi ulke icin daha onemlidir bana gore bir hafta sonra ekonomi nere gider belli olur demissiniz ister evet ister hayir ciksin 2001 krizinden daha kotuye gider issizlik fonudaki para ve ve vatandas doviz hesabi disinda issislikmi cari acikmi butcemi turizm gelirimi iyi olan ne ulke en gec sonbahara ciftcide dahil kriz mahfi bey sorum su dis borclarin gsmh oranina teminatlar veya garantorluk dahilmi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dış borçlardan Hazine garantisi altında olanlar garanti çağrılana kadar borç kime aitse onda görünüyor. Yani mesela borç özel sektöre aitse onun dış borcu olarak yer alıyor ve dış borçların içine dahil. Bunlar özel sektörce ödenemez ve Hazine garantisi devreye girerse o zaman kamu borcu oluyor.

      Sil
  17. Hocam bir gününüz nasıl geçiyor? emekliyim demiştiniz sanırım ntv deki sabah programı , bu blog ve Üniversite arasında mekik dokuyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşağı yukarı böyle. Bunlara ek olarak yazmakta olduğum iki kitapla ilgili çalışma yapıyorum, radyo için ekonomi dersleri hazırlıyorum, yeni kitaplar okuyorum.

      Sil
    2. maşallah hocam.

      Sil
    3. hocam hiç ekonomi bakanı olmak gibi bir girişimde bulundunuz mu yada teklif geldi mi yada sizden yardım(destek) istedikleri oldu mu?
      Bu bilgilerinizi aktif olarak ekonomiyi yönlendirmekte kullansanız Türkiye kazanır.

      Sil
  18. sayın hocam hayırlı akşamlar
    olabilecek bir döviz krizinde veya olaganüstü şartlar olduğunda, bankalardaki DTH lara bir operasyon yapılma olasılığını ne görüyorsunuz? AB ülkesi yunanistanda olanları biliyorsunuz, yürüdüler yıktılar yaktılar fakat hem banka hesaplarında hem tüm maaşlarda kesintiye gidildi sonuçta herkes kabullendi. Türkiye de nedir bu risk ? (sizin fikrinizi öğrenmek istedim) tşk.ler hayırlı akşamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım Türkiye o aşamaya gelmez. Gelmemesi için gerekenleri yapıyor mu derseniz orası karışık görünüyor bana.

      Sil
  19. Hocam bir sorum olacak ancak en geç yarına kadar yanitlasaniz hayatımı kurtarirsiniz lütfen yardım edin 😊 sorum: Türkiye ve Dünyada ekonomik adaletin sağlanması ve mevcut durumu.Bunu gelir dağılımı yoksulluk kültür ahlak milli gelir vb konularla birlikte değerlendirir misiniz lütfen şimdiden çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ödevini kendin yapmalısın, ne olacak bu gençliğin hali böyle..

      Sil
  20. Hocam beklentileriniz kotü olduğu için ve piyasaya olumsuz bir hava katmamak için mi tahminlerinizi açıklamıyorsunuz acaba?

    YanıtlaSil
  21. Hocam borçların hepsi ödenecek ama buna karşılık brüt rezerv içerisinde reelde bu borçları ödemekte kullanılamayacak bir kısım var. Yani bu hesapları/analizleri brüt rezerv üzerinden yapmak bize aslında reel olmayan sonuçlar vermez mi?

    YanıtlaSil
  22. Hocam şu işin aslı astarı nedir?
    https://www.facebook.com/ilberortaylihayranlar/videos/10155247043009047/?hc_ref=NEWSFEED

    YanıtlaSil
  23. hocam Varlik Fonu ile ilgili bilgi verirmisiniz Turkiyede buna ihtiyac nedir Turkiyenin en buyuk kuruluslari bu fonda sıkintısı veya yârari nedir tesekkür ederim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi