İşsizlik nasıl hesaplanıyor?

Toplumda en çok merak edilen ekonomik konulardan birisi enflasyon oranının nasıl hesaplandığı, ötekisi de işsizlik oranının nasıl hesaplandığı meselesidir. Ne zaman enflasyon düştü ya da işsizlik düştü deseniz itiraz edenler çıkar. Bu iki oran aynı zamanda en az inandırıcı bulunan oranların da başında gelir. 

Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK), işsizlik oranını hesaplarken Uluslararası Emek Örgütünün (ILO) standart hesaplama yöntemlerini kullanıyor. Buna göre 15 yaşından büyük olan ve tam gün esasına göre bir işte çalışmıyor olanlar gruplara ayrılıyor. TÜİK’in kullandığı uluslararası standarda göre istihdam edilmeyen, son üç ayda iş aramış olan ve 15 gün içinde bir işte istihdam edilebilecek durumda olan kişiler işsiz olarak sınıflandırılıyor ve oran bu sayıya göre hesaplanıyor. Bu hesaplamaya iş bulma ümidi olmadığı için son üç ayda iş aramayı bırakmış olup da iş bulsa çalışacak olanlar, mevsimlik işlerde çalıştığı için iş aramayan ama sürekli iş bulsa çalışmaya hazır olanlar, ev kadını, emekli, irad sahibi, öğrenci ya da özürlü, yaşlı ve hasta olduğu için iş aramayan ama bulsa çalışmaya hazır olanlar, diğer nedenlerle iş aramayan ama iş olsa işbaşı yapmaya hazır olanlar dahil edilmiyor.

Özetle 15 yaşından büyük olup da son üç ay içinde iş arayan ve 15 gün içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu bildirenlerin toplam işgücüne bölünmesiyle işsizlik oranı hesaplanıyor.

Bir hesaplama örneği vermek için Türkiye’nin Ekim 2011’deki istihdam durumunu sayılarla ele alalım. Ekim 2011’de Türkiye’nin nüfusu 72,7 milyon kişi olarak tahmin edilmektedir. Bu nüfusun 53,9 milyonu 15 yaş ve daha yukarı yaş grubudur. Bir işte çalışanlar yani istihdam edilenler (24,5 milyon) ve son üç ayda iş aramış ve 15 gün içinde işe başlayabilecek konumda olan işsizlerin (2,5 milyon) toplanmasıyla bulunan toplam işgücü 27 milyon kişidir.

İşsizlik oranını hesaplamak için şöyle bir denklem yazabiliriz: 

İşsizlik Oranı = Son 3 ayda iş arayan ve 15 gün içinde işe başlayabilecek durumda olanlar / Toplam işgücü

Yukarıdaki sayıları bu denklemde yerlerine koyalım (yuvarlamalar nedeniyle küçük farklar olabilir):

İşsizlik Oranı = (2,5 / 27) x 100 = 9,1
Yani Ekim 2011’de Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 9,1’dir.

Bu sistemin en önemli eksikliği bir kişinin işsiz sayılabilmesi için son üç ay içinde başvurmuş olması gereğidir. Gelişmiş ülkelerde insanlar başvurularını sürekli yenilese de gelişme yolundaki ülkelerde bu yenileme bu sıklıkla yapılmıyor. O nedenle işsiz sayısı da olduğundan az görünebiliyor.

Ölçüm doğru olsa da yöntem tam anlamıyla sağlıklı sonuç vermiyor olabilir. İnsanların işsizlik oranlarına itiraz etmelerinin nedeni buradan kaynaklanıyor.   


Yorumlar

  1. Bu şekilde yazmanız bizler için gerçektende çok yararlı oluyor..Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Bir kişinin iş aradığını devlet nasıl tespit ediyor ki? İş Bulma Kurumu'na başvuranlar mı esas alınıyor yalnızca?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. http://www.tuik.gov.tr/IcerikGetir.do?istab_id=134

      linkteki (pdf) belgede 29. sayfa (79. soru)

      Sil
  3. Hocam genç bir makine mühendisi olarak yazılarınız çok işime yarıyor.Teşekkürler anlatım diliniz süper. Rakamlara yabancı değilim ama anlatım dili anlaşılır olunca daha faydalı oluyor.Siteniz yakında açık bir akademiye dönüşecek gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben buna Twitter Üniverstesi diyorum. Bir sayfada bir konu. Teşekkürler.

      Sil
    2. Cok iyi bir üniversite hocam. :)

      Sil
  4. Yine çok net ve anlaşılır bir ders olmuş...Tşkler ve Twitter Üniversitesinde derse devam Hocam

    ps..Bu tür yazılarınızı muhakkak bir kitap haline getirmelisiniz

    YanıtlaSil
  5. Yine cok guzel ari anlasilir bir yazi tskler elinize saglik

    YanıtlaSil
  6. Bir de Hocam istihdam (kimlerin çalışıyor olarak kabul edildiği) kısmıyla ilgili önemli ayrıntıları vermekte yarar var. En çarpıcısını ilk sıraya koyuyorum
    1) Eğer TÜİK'in anket yaptığı kişi (emekli, öğrenci, ev hanımı bile olsa) "ücretsiz(!) aile işçisi" olarak referans haftasında 1 saat dahi çalışmış ise (örneğin babasının dükkanını 1 saat beklemiş/telefonlara bakmış vs.) o kişi istihdamda yani "çalışıyor" olarak değerlendiriliyor.
    2) Bunun yanı sıra anket yapılan kişinin istihdamda olması için nakdi para alması gerekmiyor mal karşılığı da çalışıyor olabilir.
    3)Anket yapılan kişi geçici olarak referans haftasında işinin başında olmasa da yine o kişi istihdamda (çalışıyor) olarak değerlendiriliyor.
    Ancak bunlar arasında 1.si bana en sorunlusu gibi geliyor. (Ama ILO da aynısını kabul ediyor.)
    Eğer kişi bunlara olumsuz yanıt vermişse ardından işsiz olup olmadığı ile ilgili (iş arama girişimi vs.) sorulara geçiliyor.

    YanıtlaSil
  7. Sayın ozzyguitar bu bilgileri nereden aldınız? İşsizlik anketle mi ölçülüyor, ilk kez duyuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ozzyguitar haklı. İşsizlik anketle ölçülüyor. TÜİK ayda bir anket yapıyor ve bulguları İşkur gibi kurumsal yerlerden denetliyor.

      Sil
    2. selamlar

      http://www.tuik.gov.tr/IcerikGetir.do?istab_id=134

      tüik yukarıdaki linkteki (pdf) belgede işgücü anketleri ile ilgili yazdıklarımı daha güzel toparlamış :)

      Sil
    3. Aslında sizin toparladığınız şekli çok daha güzel ve öz.

      Sil
  8. teşekkürler hocam.
    bu arada umarım twitter üniversitesi'nin "rating"ini düşürmez ama kaleme aldığınız makroekonomi kitabı ekonomiyi (makroekonomiyi) öğrenen/öğrenmek isteyenler için (özellikle de yeni başlayan öğrenciler için) önemli bir kaynak. ilerisi için de güncellendikçe öğrencilerin başucu kitabı haline gelecektir diye düşünüyorum.

    http://www.idefix.com/kitap/makroekonomi-mahfi-egilmez/tanim.asp?sid=ELU1T6ML55ESL0RIH5GG

    YanıtlaSil
  9. Makroekonomi kitabı burada yazdıklarıma göre daha teknik bir kitap. O, ekonomi okumuş olanların anlayışını geliştirmeyi amaçlayan bir kitap. Nazik sözleriniz için ayrıca teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  10. Biz çömezleri bilgilendirdiğiniz için teşekkür ediyorum hocam. İyi ki varsınız..

    YanıtlaSil
  11. Merhaba. Benim çok merak ettiğim bir konu var. Ortada hesabı yapılamayan bir sürü kayıt dışı işlem var. Kayıt altında olanların ise yüzde kaçının doğru olduğu tartışılır. Bu kadar kaçak, kayıt dışı vb. olan bir ülkede enflasyon, ihracat, ithalat, işsizlik rakamlarına nasıl güvenilir? Sanki üzerinde çok rahat oynanabilir ve manipüle edilebilir bir durum var gibi geliyor bana.

    YanıtlaSil
  12. TÜİK, Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’a uyum için işsizlik verilerinde soru kağıdını revize ederek, işsizlik anketinde “Son 3 ayda iş aradınız mı?” sorusunu, “Son 1 ayda iş aradınız mı?” olarak değiştirmeye hazırlanıyor..


    Böylece TÜİK, işsizlik tanımında iş aramada 4 hafta kıstasına geçmiş olacak..

    Bu durumda TÜİK’in açıkladığı resmi işsizlik rakamları 1-2 puan düşecek, ancak işsizlik verilerinde "ümidi kırıklar" olarak tanımlanan ve "çalışmak isteyen ama iş bulma ümidini kaybedenlerin" oranı maalesef artacak ...

    YanıtlaSil
  13. refarans haftası nedır acaba hocam?

    YanıtlaSil
  14. Hocam peki bu emekli kisiler hesaplamaya dahil edilmeden mi hesaplanıyor?

    YanıtlaSil
  15. Merhaba Sayın Hocam. Mikroekonomi kitabınızda 15 yaş üstü çalışabilir nüfus işgücüne dahil olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılıyor. İşgücüne dahil olanlar ise istihdam edilenler ve işsizler olarak ikiye ayrılıyor. İşsizlik ise işsizliğin işgücüne bölümüyle bulunuyor. Fakat makroekonomi kitabınızda işsizliği işsiz sayısının 15 yaş üstü çalışabilir nüfusa bölümüyle hesaplanıyor. İki farklı şekilde mi hesaplanıyor işsizlik? Yoksa bir basım hatası mı var?

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!