Petrol Dosyası
2010 yılı itibariyle dünyada
varlığı kanıtlanmış ham petrol rezervlerindeki petrol miktarı 190 milyar ton
olarak hesaplanıyor. Bu rezervlerin % 54,4’ü Ortadoğu bölgesinde, % 17,3’ü orta
ve güney Amerika’da, % 10,1’i Avrupa ve Orta Asya’da, % 9,5’i Afrika’da, %
5,4’ü Kuzey Amerika’da ve % 3,3’ü de Asya Pasifik bölgesinde bulunuyor.
Dünya petrol rezervlerinde en
yüksek pay Suudi Arabistan’a ait (% 19,1), onu Venezüella (% 15,3), İran (%
9,9), Irak (% 8,3), Kuveyt (% 7,3), Birleşik Arap Emirlikleri (% 7,1) ve Rusya
(% 5,6) izliyor. ABD’nin toplam
rezervlerdeki payı % 2,2.
2010 yılında dünyada 3,9 milyar
ton petrol üretilmiş, 4 milyar ton tüketilmiştir (fark önceden üretilip
stoklanmış olan miktarın kullanılmış olmasından kaynaklanıyor.) Üretimdeki en
büyük pay Rusya’ya ait bulunuyor (% 12,9.) Onu Suudi Arabistan (% 12), ABD (%
8,7), İran (% 5,2), Irak ve Kuveyt (% 3,1) izliyor.
2010 yılında dünyada tüketilen 4
milyar ton ham petrolün % 21,1’i ABD tarafından tüketilmiş durumda. Tüketim
sıralamasında ABD’yi % 10,6 ile Çin izliyor. Japonya üçüncü (%5), Rusya
dördüncü (% 3,7) ve Hindistan beşinci (%3) olarak yer alıyor.
2010 yılı tüketimi olan 4 milyar
tonluk yıllık tüketimi ölçü alacak olursak dünya rezervlerinin 48 yıllık ömrü
kalmış gibi görünüyor. Yani petrol rezervlerini bu hızla kullanmaya devam
edersek 2060 yılından önce dünyada petrol kalmayacak demektir. Bu hesap statik
bir hesap olduğu için yalnızca bir hesap olarak alınmalıdır. Bir yandan petrol
tüketimi artmakla birlikte rezervler de artmaya devam ediyor. Her gün yeni bir rezerv
bulunuyor.
Ülke bazına inildiğinde daha
ilginç hesaplar çıkıyor karşımıza. Mesela ABD’nin toplam bilinen rezervi 3,7
milyar ton. ABD 2010 yılında bunun 339 milyon tonunu kendi imkânlarından
üretmiş kalan 511 milyon tonunu ithal etmiş bulunuyor. Bu oranla devam ederse
ABD’nin 10 yıl sonra rezervleri tükenmiş olacak. 850 milyon tonluk yıllık
tüketim ihtiyacının tamamını ithal etmek zorunda kalacak. Fiyatların hızla
arttığı bir gelecekte kendi petrolü kalmayan ABD’nin ve öteki gelişmiş
ekonomilerin düşeceği durumu hayal etmek bile ürkütücü. Çin de benzer bir
durumda. Toplam rezervi 2 milyar ton, 2010 yılında 203 milyon ton üretim
yapmış, buna karşılık tüketimi 429 milyon ton. Yani bu hızla devam ederse tıpkı
ABD gibi Çin’de de 10 yıl sonra petrol kalmayacak ve tüketim ihtiyacının
tamamını ithal etmek zorunda kalacak.
Türkiye’nin petrol rezervi 35 milyon
ton olarak hesaplanıyor. 2010 yılı tüketimi 28,5 milyon ton. İthal ettiği
miktar yaklaşık 25 milyon ton olduğuna göre kabaca 3,5 milyon tonluk bir üretim
yapıyor. Yani bu hesapla Türkiye’nin rezervi de on yıl dayanabilir.
Biraz sayılara girmek suretiyle
petrolle ilgili yapılacak en basit değerlendirme bile ABD ve öteki gelişmiş
ekonomilerin Irak, İran ve genel olarak ortadoğudaki ilişkilerini açık biçimde
ortaya koyuyor. Son yıllarda Çin’in de ortadoğu ile daha yakından
ilgilenmesinin nedeni budur.
ABD, bir zamanlar ortadoğuyu
diktatörlükleri yöneterek biçimlendirdi ve petrole ulaştı. Sonra oralarda
yükselen milliyetçi akımlar ABD’nin petrole ulaşma rahatlığını azalttı. Şimdi
strateji değiştirerek bölgeye demokrasi götürme bahanesinin ardına geçti. Irak’a
özgürlük götürmek, Arap baharını desteklemek gibi ideallerin altında hep
petrole ulaşmak yatıyor.
(Bu yazıda kullandığım sayı ve oranlar için kaynak: BP Statistical Review of World Energy 2011)
Budur işte tüm senaryo...Bize gelince, Kıbrıs'ta bulacaklarımız rezervimize katkı sağlar belki:)
YanıtlaSilKimbilir belki.
Silİsmi hatırlamıyorum, biri "Taş devri taş bittiği için sonlanmadı, petrol devri de petrol bitmeden sonlanacak" demişti. Ancak yazınızdaki rakamlardan petrol çok dayanamayacak gibi duruyor.
YanıtlaSilEinstein da üçüncü dünya savaşını bilmem ama dördüncü dünya savaşı taş ve sopayla yapılacak demiş. Üçüncüyü bilemesek de çıkış nedeni petrol olacak gibi duruyor.
SilÜstadım bir araba tutkunu olan ben, elektrikli arabayı test edemedim ama muhtemelen bir 10 yıl sonra artık elektrikli arabaları kullanmak zorunda kalacağız. Eğer biz yerli otomobil yapmak istiyorsak, petrol ürünleri ile çalışan değil de elektrikle çalışan otomobil yapmalıyız, onunla ilgili hayaller kurmalıyız. Zaten son 100 yılda yeteri kadar petrolle çalışan otomobil üretildi ve üretiliyor. Geride kalmak istemiyorsak, vazgeçilmiş hayalleri değil, ulaşılmak istenen hayallerin peşinden koşmalıyız. yoksa japonyanın 1950 bindiği hızla trene biz 2008 yılında biner ve bindiğimizde de gözümüz yaşarır.Sevinçten değil pişmanlıktan.
Silelektrikli arabaların bir tasarruf getireceğini sanmam..neticede elektrik de esas olarak doğal gaz, petrol ve kömürden elde ediliyor
Silİçten yanmalı motorların verimi, elektrikli motorların veriminin yarısı kadar. Elektrik üretiminde alternatif çok (nükleer, hidro, rüzgar vb.)
Silsenaryoya baktığımız zaman gelecek için petrol ve türev rezervleri 2060 yılına kadar yetmeyecek gibi ama 2060 yılından sonra bence suyu- tatlı su veya tuzlu- olan ülkeler daha avantajlı durumda olacaktır.
YanıtlaSilŞimdilik değilse bile gelecekte su sorunu olacağı kesin. Hatta bazılarına göre üçüncü dünya savaşı petrol dolayısıyla çıksa bile dördüncü dünya savaşı su nedeniyle çıkacak.
SilSorun sadece petrolde değil bence hocam ''kutsal toprak'' meseleside varki bu konu çok uzun sürer.Petrol görmemiz gereken yada istenen kısmı gibi.Enerji koridorunun kontrolunun israil'in eline geçmesi isteniyor ki zaten bölgedeki petrol şirketlerininde çogunlugunun sahipleri yada büyük ortakları arastırınca israilli çıkıyor. yazınız için ise söyleyecek söz yok yine harika bir yazı..
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Sanırım bu kontrolde Türkiye'de BOP nedeniyle yer alacak.
Silçok doğru..Sayın Başbakanımızın BOB eş başkanı olduğunu söylediği tv demeci ulusal kanal tarafından hep yayınlanıyor..bu ulusal kanal öcü gibi bir şey..aman yanlış anlaşılmasın ben Başbakanımızı hep destekledim..vardır bir bildiği
SilHocam yine çok önemli bir konuya temas etmişsiniz, bravo. Sizin de yazınızda belirttiğiniz üzere 3. dünya savaşı petrol dolayısıyla çıkacağına olan inanış veya inandırılış günden güne yaygınlaşıyor hatta adamlar''Frontlines: Fuel of War'' adında bir bilgisayar oyunu bile yaptılar bu mevzuyla alakalı olarak 2008 yılında.
YanıtlaSilBazıları da su nedeniyle çıkacak diyor.
SilArtan dunya nufusuyla birlikte, ekilebilir tarim alanlarininda azalmasiyla su savaslarinin yanina bir de gida savaslarini eklesek uygun olur mu hocam ?
Silbu konuda distopya olan Soylent Green filmi tam sizlik bence :)
SilMahfi Bey, Libya'ya hiç değinmemişsiniz.. Libya dünyanın 12., Afrika'nın en büyük 3. petrol ihracatçısı. Dünya günlük petrol üretiminin yaklaşık % 2'sini, OPEC'in toplam üretiminin ise % 4.4'ünü yapıyor. Libya topraklarının sadece %25'inde arama yapıldığından gerçek petrol rezevlerinin bilinenden çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Artı kolay ve ucuza rafine edilebildiği ve sülfür oranının azlığı nedeniyle "tatlı" olarak tanımlanıyor. Çokluğundan ziyade kalitesiyle çok cazip. Akbabaların Libya'ya koşa koşa "Demokrasi götürme"lerinin nedeni de buydu zaten!
YanıtlaSilLibnya üretimde biraz daha geride ama dediğiniz gibi çok önemli.
SilAfganistanda triyon dolarlık Lityum madenleri olduğu, Afganistanın Lityumun Suudi Arabistanı olacağına ilişkin haberler okumuştum..Başlık adeta şifre niteliğinde..afganistan elektrik devriminin lityum pil bacağı ise..diğer bacağının Cern'den ve veya benzeri bir projeden çıkacak yeni bir enerji formu olacağına inanıyorum..Petrol devri kapanacaksa bu dönemin sonuna doğru ,son bir gayretle dünyaya pahalı fiyattan satılmaya çalışılacaktır..Ben kendi adıma otomobilimi ayda 4-5 kereden fazla kullanmıyorum..Bireysel bir tavır ama birileri kazıklyacak diye otomobilimi kullanmak zorunda kalmadığım bir hayat tarzı seçtim..Muhtemel bir savaşın önüne geçmek istiyorsak gidip oralarda canlı kalkan vs gibi geyiklerle uğraşacağımıza 1-) Otomobil kullanmayalım ya da az kullamalım, 2-) Yüksek fiyattan Altın alacak kurbanlık dünya vatandaşı pozisyonundan kendimizi kurtaralım..AVrupa halklarının vergi ile ödemeyeceği ÜLKE borçlarını Savaş çıkartıp aynı vatandaşlara 4000 dolardan Altın, 200 dolardan petrol vs satarak kapatmayı düşünüyor olabilirler..Altın güvenli liman değil Savaşı ile birlikte düşünülen servet transfer aracı olacak..kanımca
YanıtlaSilbaşta Konya olmak üzere düz şehirlerde çevre dostu bisiklet kullanımı artmalı..bisiklet yolları yapmalı..bsiklet sürücüsünün, araba sürücüsünden daha saygı değer olduğu başta magandalar olmak üzere herkese öğretilmeli
SilHazinede Müsteşar Yardımcısı iken Almanya'ya (o zamanki başkent Bonn'a) ekonomik müzakerelere gitmiştim. Alman tarafına Ekonomik Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Başkanlık ediyordu. Almanlar bana bir Mercedes araba tahsis etmişlerdi. Bir akşam bu Müsteşar Yardımcısı ile konuşa konuşa toplantıdan çıktık. Kapıda el sıkışıp ayrıldık ben Mercedese giderken bir de baktım adam bisikletine binmiş gidiyor. Hayretler içinde kaldım. Koskoca Müsteşar Yardımcısı bisiklete biniyor diye. Oysa ne kadar doğal ve doğru bir işti.
SilBatı medeniyetinin en sevdiğim yanıdır tevazu. Çok önemli işler yapan isanların bile kim olduklarını ancak konuşmaya başlayınca anlarsınız. Ne kıyafet, ne araba ne de başka birşey...
SilBizde de adamın kim olmaması gerektiğini konuşmaya başlayınca anlarsınız genellikle.
SilHazır böyle bir konuya değinmişken hocam,sizden OPEC Petrol krizi ile ilgili de bir yazı bekleriz...
YanıtlaSilevet ben de soracaktım. petrol krizi yazınız olacaksa merakla bekliyoruz hocam :)
YanıtlaSilAçıkçası 2060 yılında Türkiye diye bir devletin olmayacağını düşündüğüm için petrol savaşında diğer ülkelere başarılar diliyorum.
YanıtlaSilKaldı 40 yıl. Ölmez de yaşarsanız, öngörünüz tutmazsa ne diyeceksiniz?
SilYorumlar için teşekkür ederim. Bence petrol krizinden önce Avrupa bu krizi atlatabilecek mi ona bakmamız gerek.
YanıtlaSilhocam gene harikulade yazmışsınız bütün dönen dolaplar enerji için birde işin içine gıda katıldı onu da ben eklemiş olayım. sevgilerle..
YanıtlaSilm.recep erçin
Hocam merak ettigim bir iki sual var. Malum bu yaziyi yazdiktan sonra koprunun altinda cok sular akti. Oncelikle Libyada ki uretim savas oncesi duzeyi yakaladi. Amerikada yeni kaynaklar(kaya gazi) bulundu daha da gelistirildi. Sorum su Fedin tahvil alim programini her ay 10 milyar dolar azaltmasi ve buna istinaden gelismekte olan ulkelerdeki buyume oranlarinin belirgin bir sekilde dusmesi dolarin kiymeti harbiye deger kazanmasi. Malum ulkelerde ufak buyuk develuasyonlarla petrol urunlerine yuksek zamlar yapilmasi faiz arttirimlari ile buyumenin dusmesi ve tuketimin dusmesi ileri ki donemlerde petrolun fiyatinda dusmeler yapar mi ? Yaparsa bu basta Avrupa ulkerine katkisi olur mu ? Cunku benim dusuncem fedin tahvil alim kampanyasini azaltmaya baslamasi ile gelismekte olan ulkerde yasanan buyume dususu yuksek faiz sarmali develuasyon etkileri basta tuketimi kismak olmak uzere petrol urunlerine zam olarfak vuku bulacaktir. Tam da bu nokta da dusen buyume ve talep ekseni petrol piyasasi basta olmak uzere diger emtia piyasalarina da etki edecek piyasada zaten tahvil alim programinin azaltilmasiyla kiymeti harbiye yakalayan dolarla birlikte bu etki guclu bir hal alacaktir. Kisaca petrol ve diger emtialarin dusmesi en kotu ihtimal stabilize istikrarli bir fiyata kavusmasini saglayacaktir. Bununla birlikte bu durumun Basta Avrupaya ve Amerikaya etkisi ne derece olur
YanıtlaSil