Güncel Verilerin Değerlendirilmesi
Geçen hafta iki önemli veri
açıklandı: ilk çeyrek büyüme oranı ve Haziran ayı enflasyonu. Bugün de sanayi
üretimi açıklandı. Büyüme ve enflasyonla başlayalım.
İlk çeyrek büyüme oranı
beklenenden yüksek geldi. Beklenti 0 ile 2 arasında değişiyor, ortalama olarak
yüzde 1 dolayında yoğunlaşıyordu. Gerçekleşme yüzde 3,2 geldi. Beklentiye göre
iyi ama son iki yılın ilk çeyrek büyüme oranlarına göre (2010 yüzde 12,6, 2011
yüzde 11,9 idi) oldukça düşük bir büyüme oranıyla karşılaşmış olduk.
Aşağıdaki grafik krizden sonra
başlayan konjonktürün (2002 – 2012) gelişimini gösteriyor.
Grafiğe bakıldığında eğilim
çizgisinin yönünün aşağıya doğru olduğu görülüyor. 2002’de yüzde 5,5 dolayında
olan büyüme oranı yüzde 5’in altına gerilemiş bulunuyor. Böylece 2002’den sonra
bir süre için yüzde 7’ye yakın bir ortalamaya çıkmış görünen büyüme oranı yüzde
5’in altına inmiş oldu. Yani Türkiye, bütün zorlamalara karşın eninde sonunda
yüzde 5’lik potansiyel büyüme oranına dönmüş görünüyor.
Haziran ayında TÜFE oranı baz
etkisiyle hafif bir artış kaydetmiş olsa da önümüzdeki aylarda yönünün aşağıya
doğru olduğu anlaşılabiliyor. Bu sonuca varmamızdaki en önemli etken özel
kapsamlı endekslerin en dar kapsamlısı olan I endeksindeki gelişmenin aşağı
yönlü olmasıdır.
Aşağıdaki grafik TÜFE ve I
endeksini bir arada gösteriyor. Grafikten görüleceği üzere baz etkisi sonucu
TÜFE’de yukarı yönlü bir kıvrılma olsa da I endeksi aşağıya doğru inmeye devam
ediyor. I endeksi Merkez Bankası politikalarının fiyatlar üzerindeki
etkilerinin ölçülmesi açısından en önemli gösterge. Bu endeksin aşağıya doğru
hareketlenmiş olması geleceğe ilişkin beklentilerin daha olumlu olmasına yol
açıyor.
Sanayi üretimi Mayıs ayında bir
önceki yılın Mayıs ayına göre yüzde 5,9 artmış bulunuyor. İlk çeyrekte yüzde
2,8 ortalama büyümüş olan ve Nisan ayında yüzde 1,8’e gerilemişti. Bu
gelişmelere bakılınca ikinci çeyrek büyümesinin ilk çeyrek büyümesi olan yüzde
3,2’nin altında oluşabileceği endişesi egemen olmaya başlamıştı. Mayıs ayı
sanayi üretimi değişiminin yüzde 5,9 gelmesi bu endişeleri biraz dağıtmış
bulunuyor. Böylece ikinci çeyrek sanayi büyümesi oranı iki aylık duruma bakarak
yüzde 3,9’a çıkmış oldu.
Aşağıdaki grafik çeyrekler
itibariyle sanayi üretiminin gelişimini büyüme oranıyla karşılaştırmalı olarak
ortaya koyuyor (Mavi çizgi sanayi üretimini, kırmızı çizgi de büyümeyi
gösteriyor.)
Görüleceği üzere sanayi üretimi
ile büyüme oranı arasında çok yakın bir ilişki var. Sanayi kesiminin GSYH’daki
payı yüzde 25 dolayında olsa da başta ticaret ve mali kesim olmak üzere öteki
kesimleri de sürüklemesi nedeniyle kendi payının çok üzerinde etki
yaratabiliyor. İstisnai dönemler dışında sanayi üretimini öğrendiğimizde
büyümeyi tahmin edebiliyoruz.
Gelişmeler bu şekilde devam
ederse:
(1)
Sanayi büyümesi inişli çıkışlı ama düşük olmayan bir
ortalamayla gider.
(2)
Büyüme yüzde 5,5 – 6 arasında olabilir.
(3)
Cari açık beklendiği düzeye kadar düşmeyebilir.
(4)
Enflasyon yüzde 6 dolayına kadar düşebilir.
Merhaba;
YanıtlaSilİlk çeyrekte ekonomide -%0.4 lük bir küçülme yaşandı, ama sanayi üretiminde ise 2.8 lik bir büyüme var. yani sanayi üretimi de kötü gelse ilk çeyrekteki küçülme rakamı çok daha sert olacaktı. Demek ki büyümenin öteki kesimlerinde ciddi sorunlar var diyebilir miyiz?.
Teşekkürler.
İlk çeyrekte ekonomide yüzde 3,2 lik büyüme var. -0,4 arındırılmış oran. Ama sonuçta dediğiniz doğru sanayi dışında pek parlak değil.
SilHocam
YanıtlaSilBuyume dedigimiz olgu her turlu mal ve kizmetin iki donem arasindaki uretim farki degil midir?
tek basina GSMH nin 25% sini olusturan sanayi urtiminin artmasi demek
-Bos kapasitelerin doldurulmasi
-Yeni yatirimlarin yapilmasi,
anlamina gelmelidir degil mi?
Her iki durumda da issizligimizin azalmasi gerekmiyor mu?
issizlikdeki dusmeler uretimin arrtiginin bir diger gostergesi olmaz mi?
tskler
Büyüme genellikle bir süre sonra işsizliğin azalmasına yol açar. Ama eğer işsizliği azaltmak için teşvikler uygulanıyorsa bu büyüme dışında bir azalmaya yol açabilir. Ki bizde bunun etkisi de var.
SilMerhaba Mahfi Bey,
YanıtlaSilEnflasyondaki iyilesmeyi ben de inkar etmiyorum... Enflasyonun dusuk cikmasinin ardinda iki onemli unsur var!Biri petrol digeri gida fiyatlarindaki iyilesme, mevsimsellik etkisi de soz konusu tabi... Petrol yeniden artis surecine girdiginde ve yaklasan mevsim de kis olduguna gore enflasyondaki kazanimlarin yeniden verilmemesinin garantisi yok! Peki bu durumda enflasyon uzerinde sinirlayici etkiye guvenin kaynagi nedir? Yuzde 6 beklentisi ne kadar gerçekci?
Ekonomideki tahminler genellikle o anda mevcut verilere ve koşullara dayalı olarak yapılır. Şu an için yüzde 6'lık tahmin makul görünüyor. Ama petrol fiyatları, emtia fiyatları artarsa ya da savaş filan çıkarsa olay boyut değiştirir tabii.
SilHocam, göstergeler şuan için iyi durumda olduğumuzu gösteriyor anlaşılan. İlk yorum da parlak olmayan diğer sektörlerin "sanayinin iyi gitmesiyle" fazla göze batmaması iyi bir şey.Ama turizm de -yaşanan politikalardan dolayı ve Yunanistan'ın ucuzlaması- sıkıntı olduğu söyleniyor. Umarım ciddi bir etkilenme yaşamayız. Saygılar.
YanıtlaSilZaman zaman bazı sektörlerde sıkıntı olabilir ama genelde bizim durumumuz şimdilik iyi görünüyor.
SilHocam, hosgeldiniz.
YanıtlaSilHoşbulduk, teşekkürler.
SilHocam, 2. Ceyrek buyume beklentiniz nedir? Az once ekonomi bakani Mehmet Simsek'in bir konferanstaki sunumunu dinledim, onumuzdeki ceyreklerde dis talep kaynakli buyumeden soz etti, ic talepte daralma bekliyor musunuz?
YanıtlaSilİhracatta artış görünüyor. Ancak bu artışın İran'a altın ihracatı olarak görünen altın karşılığı petrol alımı kısmı düşülünce pek de o kadar yüksek olmadığı anlaşılıyor. Bu durumda ihracat artışına dayalı bir büyüme beklentisi gerçekçi olmayabilir. İkinci çeyreğin ilk iki ayında sanayi üretimi artışı ortalama 3,9. Eğer üçüncü ay da bu ortalamaya uygun gelirse 2. çeyrek büyümesi yüzde 4'ün üstünde olabilir.
Sil