Tahminler Tutmasın Diye Yapılır


Ekonomik büyümenin belki de en fazla ilgili olduğu alan sanayi kesiminin gidişidir. Bir başka ifadeyle ekonomik büyüme en çok sanayi üretimi büyümesine duyarlıdır.

Türkiye ekonomisinde kesimlerin GSYH içindeki payları (ithalatın ilgili kesimlere dağıtılması kaydıyla) kabaca şöyledir. Tarım kesimi % 10, sanayi kesimi + inşaat kesimi % 30, hizmetler kesimi % 65. Bu görünüm ekonomik büyümenin en fazla hizmetler kesiminden etkileneceği izlenimi verse de sanayi kesimi bütün sistemin lokomotifidir. Sanayi kesiminin üretiminin artması demek mali kesim, ulaştırma kesimi, haberleşme kesimi, ticaret kesimi gibi öteki kesimlere hizmet veren hizmet alt kesimlerinin de üretiminin artması demektir. Bir başka deyişle sanayi kesiminde üretim artışı hizmetler kesimi için itici güç oluşturur.

Aşağıdaki grafik sanayi üretimi endeksindeki değişimlerle (SÜ) ekonomik büyüme (B) arasındaki ilişkiyi çeyrekler itibariyle gösteriyor.  


Grafikten görüleceği gibi sanayi üretimiyle büyüme arsasında çok güçlü ve aynı yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Bazen zaman gecikmelerinin etkisi görülmüş olsa da hareket aynı yöne doğru olmaktadır.

Şimdi bu ilişkiyi bir de tablo ile gösterelim.

Sanayi Üretimi
Endeks Değişimi
Ekonomik
Büyüme
2010/1Ç
17,3
12,6
13,9
10,4
10,0
5,3
12,0
9,3
2011/1Ç
14,6
11,9
8,0
9,1
7,6
8,4
6,6
5,0
2012
2,8
3,3
3,5
2,9
2,7

Elimizde son olarak 3. çeyrek sanayi büyüme endeks değişimi var. Buna göre üçüncü çeyrekte sanayi üretimi artışı yüzde 2,7 ile sınırlı kalmış bulunuyor. Elimizde henüz üçüncü çeyrek büyümesi yok. Ama bu grafik ve bu tablo bize üçüncü çeyrek büyümesinin yüzde 2 – 3 arasında bir yerlerde çıkacağını anlatıyor.

Bu tahmini bozabilecek iki gelişme olabilir: (1) Tarım kesiminde büyük bir üretim artışı olmuş olabilir. Eldeki veriler böyle bir artışı göstermiyor. Kaldı ki tarım kesiminde çok büyük artış olmuş olsa bile bunun etkisi GSYH içindeki % 10’luk toplam tarım kesimi payıyla sınırlı kalacaktır. (2) Hizmetler kesiminde bir sonraki çeyreğe yönelik bir canlılık gerçekleşmiş olabilir. Gerçekten de üçüncü çeyrekte kredilerde bir canlanmanın başladığını görebiliyoruz. Dolayısıyla buradan gelecek bir etki söz konusu olabilir. Ne var ki bu etkinin yüzde 2 - 3 arasında tahmin ettiğim üçüncü çeyrek büyümesini yüzde 3 olarak gösterdiğimiz üst sınıra yaklaştırabileceğini ancak bundan ötesini işaret etmediğini söyleyebilirim.

“Tahminler tutmasın diye yapılır, tutarsa anlatılır, tutmazsa unutulmaya terk edilir.” (söz bana ait.)    

Yorumlar

  1. Hocam dun yazinizi dort gozle bekledim. allahtan bugun okuyabildik. yazilariniz bizim icin kahvalti gibi bisey artik.

    YanıtlaSil
  2. Üstad, nominal GSYİH artış ve deflatör değişimi tahmininiz var mı? Varsa nedir?

    YanıtlaSil
  3. Bugün cnbc-e.com'daki yazınızdan sonra dış basına baktım. Amerikalı 2 aklıevvel senatörün "ambargolarla İran ekonomisini çökerteceğiz" tezi karşısında kahkaha atmamak mümkün değil. Son derece saf bir şekilde yüksek enflasyonun İran'da iç huzursuzluk çıkarabileceğini umuyorlar. Yüksek enflasyon ABD'de iç huzursuzluk çıkarabilir çünkü halkın birikiminin, servetinin önemli bir kısmı uzun vadeli borçlanma kağıtları veya hisse senetlerinde. Ayrıca ABD ekonomisi krediyle yürüyen bir ekonomi. İran öyle değil ki. Kredi yok gibi birşey. Halkın serveti de finansal varlıklarda değil maddi varlıklarda. Yüksek enflasyonla iç kargaşa çıksaydı bizde çıkardı. Biz yıllarca yüksek enflasyonla yaşadık ve bundan dolayı iç kargaşa yaşamadık çünkü biz de aynı İran gibiydik. Yurtiçi kredi hacmi son derece düşüktü, halkın serveti ağırlıklı olarak maddi varlıklardaydı. Finansal varlıklar (mevduatlar, hazine bonoları) ise son derece kısa vadeliydi ve enflasyondan fazla etkilenmiyordu.
    ABD koyduğu ambargolarla İran rejimini zayıflatmak bir yana ABD karşıtlığını had safhaya çıkararak daha da güçlendiriyor. Süper güç denilen ülkeyi yöneten adamların hali içler acısı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD'nin dış politikası daima böyle hayallere ve sonunda hayal kırıklarıyla ortaya çıkmış tam tersi gelişmelere gebedir. Nedeni de çok basit: Sadece ve sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar ve başka halkları umursamıyorlar.

      Sil
  4. Merhaba Üstad,

    Okuldan bir hocamdan şöyle duymuştum;

    " En iyi iktisatçı; dün yaptığı tahminin bugun neden tutmadığını, yarın en iyi anlatan iktisatçıdır. "

    YanıtlaSil
  5. İki haber ve dusundurdukleri... Arjantinde not indirimi ... Fitch ülkedeki yoğun ve kutuplaşan siyasi iklim, zayıf altyapı ve kura dikkat çekiyor Arjantin ekonomisinin bu yıl hızlı bir yavaşlama sürecine girdiğini de belirtti. OECD ise Turkiye buyume rakamlarını duseceğini ongoruyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arjantin meselesinin altında yatan asıl neden borç silme operasyonunu kabul etmeyip dava açanların davayı kazanmış olması. Bu gelişme kazanılmış bütün iyileşmelerin kaybına neden olacak. Yoksa Arjantin ekonomisi fena gitmiyordu.

      Sil
  6. Mahfi Bey,

    2014 ve 2015 yılına yönelik büyüme ve enflasyon tahminlerimizde %5 oranı göze çarpıyor. Aynı şekilde onemli yapısal problemimiz olan cari acıkta da gsyih'ye oransal olarak %5 rasyosu tercih edilir bir konumda. Ülkemiz dinamikleri göz önüne alındıgında %5 oranı kilit bir oran ve sürdürülebilir bir ekonomik yapının ön şartı olarak degerlendirilebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin 1923'den bu yana büyüme ortalaması yüzde 5 çıkıyor. Son on yılın ortalaması ise yüzde 5,5 dolayında çıkıyor. Yaşanan bütün ekonomik krizler bu potansiyelin aşırı zorlanmasıyla gelmiş görünüyor. Yani büyümeyi yüzde 8-9 gibi bir orana zorlamanın bedeli geçmişte bütçe açığının artmasıydı şimdilerde cari açığın artması. Sonuçta bu iki açıktan birisi hızla büyümüşse ortaya çıkacak bir finansman sorunu büyümenin hızla düşmesiyle sonuçlanıyor, bu da bazen ekonomiyi krize kadar götürebiliyor. Yüzde 5 oranının sihri buradan geliyor.

      Sil
  7. Hocam Merhaba, bu yıl dünya ekonomisindeki büyümenin, tahmini olarak %3 olacağı tahmin ediliyor sizce bu da tutmaması için yapılmış bir tahminmimidir? Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bir yere not edin ve unutmayın. Bir kaç ay sonra bakalım tahmin aynı yerde duruyor mu?

      Sil
    2. Tamam Hocam sizede hatırlatıcam:) Saygılar,

      Sil
    3. Hatırlatmamışsınız.

      Sil
  8. Hocam iyi günler.
    Yazılarınızın, kitaplarınızın , konuşmalarınızin takipçisiyim teşekkür ediyorum hocam böyle güzel degerlendirmeler kitaplar yazdiginiz için yolumuzu aydınlatıyorsunuz. Hocam bu konuyla alakali değil ama görüşünüzü merak ediyorum . Ekonometri öğrencisiyim dokuz eylül üni.nde. Hocam fakülteye iktisat öğrenmek için gelmiştim fakat bize iktisat dersleri maalesef çok az verildi bu yüzden aldığımız yoğun istatistik ve matematik derslerini iktisat içerisine nasıl aktaracağım konusunda nasıl olmalı bilemiyorum. Hocam  bakış acınızı çok merak ediyorum ve önemsiyorum. İstatistik ve Ekonometri nasıl olmalı iktisat öğrenmek için. Teşekkür ediyorum hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim yeğenim de ekonometri okudu ve aynı sorunlarla karşılaştı. Size önerim ekonomiyi kendi kendinize öğrenmeye çalışmanız ki bu zor değil.

      Sil
  9. Hocam saygılar,

    amacım ukelalık yapmak değil fakat; 'tarım %10, sanayii+ inşaat%30 ve hizmetler %65'i oluşturuyor' diyorsunuz. %5 fazlalık nasıl oluşuyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, ithalatı da dağıtırsanız 100'e düşüyor.

      Sil
  10. merhaba hocam yenı hazırlanan bütçeyi nasıl buluyorsunuz sonucta butcede bır tahmın olumlu ve olumsuz yönlerini kendi görüsünüze göre açıklamaya çalısırsanız sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2013 bütçesi içöin atılan adımları olumlu buluyorum. Yalnız mali kuralın hala kenarda tutulmasını doğru bulnuyorum.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!