Yeni Merkantilizm
Merkez bankalarındaki rezervler ülke
ekonomisinde işlerin iyiye gitmemesi halinde kullanılmak üzere tutulur. Bu
rezervler, o ülkeye doğrudan ya da dolaylı olarak yatırım yapanlar açısından
bir güvence oluşturur. Merkez bankaları bu amaçla iki tür rezerv tutar: Döviz
ve altın.
ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa
Merkez Bankaları (Bundesbank gibi), İngiltere Merkez Bankası (BOE) gibi merkez bankaları, kendi paraları rezerv para (yani
herkesçe kabul edilen para) niteliğinde olduğu için pek döviz rezervi tutmaz, asıl
olarak altın rezervi tutarlar. Bu bankaların altın rezervi tutmasının temel
nedeni de eskiden kağıt paranın karşılığının altın olmasından kaynaklanır. Bu
bankalar o dönemde bastıkları kağıt paranın karşılığında altın bulundurmak
zorunda oldukları için altın rezervi edinmişler, zaman içinde paranın altın
karşılığı kalkınca bu altınlar rezerv olarak kasalarında kalmıştır.
Gelişme yolundaki ülkelerin
merkez bankalarındaki rezervlerin ağırlığı dövizdedir. Çünkü bu ülkelerin kendi
paraları rezerv para niteliğinde değildir. Bunların çoğu kağıt para basımı
işine kağıt paranın altın karşılığı kalktıktan sonra girdiklerinden kasalarında
gelişmiş ülke merkez bankaları kadar fazla altın rezervi yoktur.
Gelişme yolundaki ekonomilerin tuttuğu
döviz rezervleri üzerine yapılan tartışmalarda başlıca iki nokta söz konusu: (1)
Bu ülkelerin yabancı sermayeyi çekmek için bir çeşit güvence karşılığı olarak
bulundurdukları bu rezervlerin miktarının her geçen gün yükseldiğine dikkat
çekiliyor. (2) Bu ülkeler arasında “kim daha çok rezerv tutarsa o daha çok
yabancı sermaye çeker” biçiminde merkantilist bir yarışın ortaya çıktığı öne
sürülüyor.
Merkantilizm, Avrupa’da 15 ile
18. yüzyıl arasında, yani kapitalizmin hemen öncesinde uygulanan ekonomik
sistemin adıydı. Merkantilist felsefenin ardında yatan yaklaşımların başında
değerli madenlere sahip olmanın zenginlik sağlayacağı inancı geliyordu. 15.
yüzyılda kâğıt para yoktu. Madeni para altın, gümüş gibi değerli madenlerden
üretiliyor ve reel değeriyle işlem görüyordu. Altın, gümüş rezervleri sınırlı
olduğu için, kıtlık bu metallere doğrudan doğruya bir değer veriyordu. Herkes
tarafından değişim aracı olarak kabul edilmesi bunlardan metal para yapılmasını
olanaklı kılıyordu. Bu dönemde sömürgelerden elde edilen altın ve gümüş ülkenin
zenginliğinin artmasına katkıda bulunuyordu. Merkantilist yaklaşıma göre
ithalat, ülkeden metal para, bir başka deyişle altın ya da gümüş çıkışına,
dolayısıyla ülkenin fakirleşmesine yol açıyor, oysa ihracat bunun tam tersine
ülkeye değerli metal girişine yol açarak zenginliğin artmasını sağlıyordu.
Dolayısıyla ihracatın ithalattan fazla olması gerekiyordu. Bu genel yaklaşım
Avrupa devletlerini dış ticarete ve oradan giderek bütün ekonomik hayata aktif
karışımda bulunmaya yöneltmişti. Dış ticaretteki korumacılık yüksek gümrük
duvarlarıyla ithalatın kısıtlanmasının yanında çeşitli teşviklerle ihracatın
özendirilmesine ve dolayısıyla dışticaret fazlası elde edilmesi yaklaşımına
dayanıyordu.
Günümüzde ekonomilerin
uluslararası döviz rezervi biriktirmesini bir noktaya kadar olası sıkıntılara
karşılık tampon oluşturmak biçiminde kabul etsek bile o noktadan sonrasını
merkantilist geleneğin günümüze farklı biçimde yansıması olarak düşünmek
gerekiyor.
2012 yılsonu itibariyle 34 yeni
yükselen pazar ekonomisinin merkez bankalarının bulundurduğu uluslararası döviz
ve altın rezervlerinin toplamı yaklaşık 7,5 trilyon dolar. Bunlar arasında
rekor Çin’e ait. Çin’in uluslararası döviz rezervi 3,3 trilyon dolar (2006
sonunda 1 trilyon dolardı.) Onu 636 milyar dolarlık rezervle Suudi Arabistan
izliyor. Rusya, 528 milyar dolarla üçüncü, Tayvan, 398 milyar dolarla dördüncü,
Brezilya 380 milyar dolarla beşinci sırada yer alıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın
(TCMB) altın ve döviz rezervlerinin toplamı yaklaşık olarak 120,6 milyar dolar.
Bunun 102,2 milyar dolarlık bölümü döviz, 18,4 milyar dolarlık bölümü de altından
oluşuyor. 2006 sonunda TCMB’nin döviz ve altın rezervi yaklaşık olarak 70
milyar dolardı. Demek ki 6 yılda TCMB’nin toplam rezervi 50 milyar dolar dolayında
artış göstermiş. Son bir yıla baktığımızda döviz rezervlerindeki artışın 21
milyar doların üzerinde olduğunu görüyoruz. Bu artışların önemli bölümü
bankaların TCMB’ye yatırmakla yükümlü olduğu zorunlu karşılıkların rezerv
opsiyon mekanizması uygulamasını da içerecek biçimde dövizle yapılmasına olanak
sağlayan uygulamadan kaynaklanıyor. Yani bankalar kendi ellerindeki döviz ve
altın rezervini zorunlu karşılık olarak TCMB’ye vermiş durumdalar. Bir başka
ifadeyle bu uygulama TCMB’nin rezervlerini artırmış ama bankaların rezervlerini
düşürmüş oluyor. Yatırımcılar resmi rezervlere baktığı için de bu değişim
olumlu bir gelişme olduğu algılaması yaratıyor.
Bu rezervlerin bir bölümü ülkenin
kasalarında, bir bölümü yabancı devlet hazinelerinin çıkardığı kağıtlarda, bir
bölümü de yabancı devletlerin merkez bankalarında tutuluyor. Rezervlerin büyük
bölümünün ABD Hazine tahvillerine yatırıldığı göz önünde tutulursa ABD’nin yüksek
cari açığının nasıl finanse edildiği de kendiliğinden yanıtlanmış oluyor.
Merkantilizmin geçerli olduğu
çağlarda elde tutulan değerli madenler, gerçek bir değeri temsil ediyor, altın
ya da gümüş sikke haline dönüştürüldüğünde doğrudan para haline gelebiliyordu.
Oysa günümüzdeki şekliyle merkantilizme kaynaklık eden değerler büyük çoğunlukla
ABD veya Avrupa ekonomisinin itibarına dayalı kağıtlardan oluşuyor. Sonuçta ABD
ve Avrupa’dan kaynak çekmeye çalışan ekonomiler, elde ettikleri dövizlerin
önemli bir bölümünü, rezerv tutmak amacıyla, bu ekonomilerin kağıtlarına
yatırarak onları finanse ediyorlar.
(Bu yazı Radikal Gazetesinde 11
Ocak 2007’de yayınlanmış aynı adlı yazımın genişletilip güncelleştirilerek yeniden
yazılmış şeklidir.)
Hocam yeni merkantalist anlayış şeklinde yorumladığınız bu davranış sizce ekonomik konjonktür içinde mi gelişmiştir yoksa lider ülkeler bu durumu hedefleyerek ekonomik politikalar mı uygulamıştır?
YanıtlaSilİkisi de.
SilElinize sağlık hocam. Yazılarınızı ilgiyle ve beğenerek takip ediyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilÜstad, yine muhalefet gibi olacak ama Japon merkez bankasının sahip olduğu Amerikan hazine kağıtlarının değeri 1,13 Trilyon dolar. Japonya altın haricinde ciddi anlamda bir dolar rezervi de tutuyor. Bir de Çin'in altın rezervlerinin ne olduğu konusunda kesin bir bilgi yok. Adamlar Hong Kong'dan her ay minimum 30-40 ton altın ithal ediyor (bazı aylarda bu rakam 80-90 tona çıkıyor) Bir de kendi üretimleri var. Çin'in altın rezervleri Almanya'ya yaklaşmış hatta geçmiş bile olabilir.
YanıtlaSilKesinlikle muhalefet gibi değil. Japonya'nın gerçekten de yüksek miktarda dolar ve altın rezervi var. Çin, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da kapalı kutu.
Silüstad benim anlamadıgım bir konu var.Amerika agaç kesiyor bunlardan dolar basıyor.Bu dolarlarla dünyanın her yerinden mal alıyor.Dolarlar mal alınan ülkenin merkez bankaları tarafından emiliyor.Sonra bu dolarlarla merkez bankaları ABD Tahvili alıyor.Bu kısır döngüde Amerikadan çıkan para tekrar Amerikaya geri dönüyor fakat ülke bedavadan dünyadan mal alıyor.Bence yeni dünyanın sömürü düzeni bu.Bu düzenede iktisatcılar para politıkası ismi veriyor
YanıtlaSilselamlar
Güzel benzetmeler ama o kadar kolay değil. Öyle olsa herkes ağaç keser para basar, parayı verir malı alırdı. Niye dolar kabul ediliyor da örneğin TL kabul edilmiyor?
SilÜstad çok haklısın önüne gelen agaç kesip para basamaz.Para basan ülkenin gözü kara savaşçı olması gerekir.İstedigi zaman gereksiz nedenlerle sanal düşmanlarını işgal ederek gücünü göstermesi gerekir.Amerikanın ve İngilterenin yaptıgı gibi.
SilGereksiz bilgi: ABD banknotlarıve bir çok banknot pamuktan imal ediliyor.
SilÇok da gereksiz değil.
SilAvrupa birliğinin ekonomik parasal birlik kurup euroya geçmesinin altında da seignorage gelirinden pay almak olduğu söyleniyor. Rezerv paraya sahip olmanın ülkeye sağladığı yarar. Sanki bretton woodsa geri dönülmüş gibi. Bu konudaki görüşünüz nedir Mahfi hocam ?
SilBunu da mutlaka düşünmüşlerdir ama tek neden bu olamaz tabii.
SilHocam Türkiye'nin rezervlerinin son 6 yılda 50milyar $. artması herhalde yaptığı ihracattan olsa gerek aynı şekilde ithalatı da artış gösterip ürettiğinden fazla tüketen bir toplum görünümünde olmamıza sebebiyet vermiştir bu sebeble cari açığı yüksektir hocam Türkiye'nin cari açığı yükselirken rezervlerinin artması açığını hep tasarruf ithal ederek karşıladığını mı göstermektedir?cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
YanıtlaSilTürkiye'ye cari açığından fazla döviz giriyor. Bunun temel nedenlerinden birisi faiz oranının dünya ortalamasından yüksek olması. O fazlalıklar da sonunda rezerv olarak birikiyor.
SilHocam,Türkiyede faizler yüksek,bir de bizim bankalardan alınabilen kredi faizler uçuk derece yüksek !!örneğin, bankaların daha kolay verdikleri KMH diyorlar-Sözde kredi destek hesabıymış -aylık %5.5-6 Yıllık %70-75 lere varan korkunç kazık faizler var.Hükümet bilmezden gelip bunları destekliyor!! sebebi bizim bankalar çok sağlam ,dünyada sıfır faizli fonlar bize aksın.Bunda da maşallah on yıldır çok başarılılar.Biz de gurur duyuyoruz en güzel kazıklananlar olarak.Selamlar
SilHocam bitip tükenmeyen enerjinize hayranım. Bu işin bir de maliyetine dokunsanız...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silhocam elinize sağlık, harika bir yazı olmuş.iyi akşamlar.
YanıtlaSil"Yeni bir makale var mıdır acaba?" diye kontrol eder buluyorum kendimi her bilgisayarın başına oturuşumda.. Hayırdır inşaalah..
YanıtlaSilUğraşıyoruz işte.
Sil"Yeni bir makale var mıdır acaba?" diye kontrol etmeyin bir RSS reader kurun bilgisayara Mahfi Hoca'nın sayfası RSS yayınlıyor(Özellikle chrome'da eklenti olarak çalışıyor) yeni makale gelince direk sayfaya girip okuyabiliyor sunuz.
SilBu arada Hocam yazılarınız benim ekonomi filan bilmeyen birine çok önemli şeyler öğretiyor
ellerinize sağlık
Çok teşekkürler
SilHocam iyi akşamlar,
YanıtlaSilMahfi Eğilmez Üniversitesindeki bugünkü dersin konusu Yeni Merkantilizm'i çok güzel anlattınız.Elinize ,kaleminize sağlık.
1 sorum olacak,TCMB 120 mia$'lık rezervinin tamamını altın olarak tutsa bunun ekonomik yansıması ne olur.Gerçek merkantilizm uygulansa bugünkü rezerv politikasından daha faydalı olmaz mı.
İyi akşamlar.
Çok teşekkürler. Tamamı altın olarak tutulursa bir kaç önemli sorun çıkar. İlk olarak altının saklanması daha zahmetli. İkincisi altının getirisi yok. Oysa parayı tahvile vb yatırarak faiz elde etmek mümkün. Üçüncüsü altın fiyatları dövize göre daha büyük dalgalanmalar gösterebiliyor.
SilHocam ellerinize sağlık,
YanıtlaSilHocam yüksek dolar rezervi tutan ülkeleri belirtmişsiniz. Bunlarin içinde Tayvan dikkat çekici.GSMH olarak bildiğim kadarıyla Top20de bile değil.Bu kadar dövizi Tayvan devleti neden tutuyor? Dış şoklara karşı konservatif bir koruma yöntemi mi? Yoksa US'e şirin gözükmek için politik bir tercih mi?
YanıtlaSilSaygilarimla
Tayvan oldukça fazla doğrudan yatırım çekiyor. O nedenle rezervi yüksek tutarak çekiciliği artırıyor.
SilHocam iyi geceler,
YanıtlaSilBir konuda aydınlatıcı bilgilerinize ihtiyacım var,paylaşırsanız sevinirim.
Türkiye'nin 323 mia.$ dış borcu var.Bu borcun 102 mia.$ 'ı kamunun,8 mia $'TCMB'nın ve 212 mia. $'ı ise özel sektörün.
Dış borçların büyük bölümü özel sektöre ait.Bu borçların bir kısmının nakit karşılıklı olduğunu düşünüyorum.Sizce ne kadarı nakit karşılıklıdır acaba.
Teşekkürler ve iyi geceler.
Ne yazık ki bu konuda elimde veri yok. Bazen gazetelerde bir takım tahminler görüyorum ama resmi bir istatistik yok elimizde.
SilÜstadım FED'in işsizlik %6.5 bandına düşene kadar her ay 85 milyar dolarlık emisyonu tamamen karşılık dahilinde midir? Bu arz dünyaya enflasyon ihracına neden olacak mıdır? Son olarak dünyadaki senyoraj sömürüsünün önüne geçmek için para arzının herhangi bir karşılığa bağlanması(ör: altın v.b) fikrine nasıl bakıyorsunuz?
YanıtlaSilFed bunları tahvil karşılığı yapacak. Paranın çoğaldığı yerde eğer mal ve hizmet aynı oranda çoğalmıyorsa enflasyon olur. Ama bu kriz koşullarında para harcamaya dönüşmeyip tasarrufa ya da faizi yüksek ülkelere gidiyorsa (ki öyle oluyor) bulunduğu ülkede enflasyona neden olmaz gittiği ülkede yerel paranın değerlenmesine yol açar (gittiği yerde döviz çoğaldığı için değeri düşer.) Kağıt paranın karşılığa bağlanması bence geçmişte kalmış bir uygulamadır. Dönüşü zor.
SilHocam.sayenizda makro iktisat ve para politikasi derslerimin sinavlarina pek calismadan.girebiliyorum artik
YanıtlaSilAman öyle yapmayın. Çünkü asıl olan sınavı geçmek değil işin nüanslarını öğrenebilmek. Benim yazılarım analiz yeteneğinize katkıda bulunmayı amaçlıyor. Ama kitapları mutlaka çalışmak, hatta aynı alanda başka kitapları da okumak gerekli.
SilHocam konuyla alakasız ama bir konuda fikrinizi sormak istiyorum.
YanıtlaSilKamuda kariyer mesleklere girişte mülakat sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?Artık neredeyse kariyer mesleklerin hepsinde iltimas geçilmeden girilmiyor gibi.Yazılı sınavda 1. 2. olanlar yerine 300. 500. olanlar alınabiliniyor.Bu sizce adil mi yoksa sınavda 1. olanlar o mesleği 500. olandan daha fazla hakediyor anlamına gelmez mi?Yıllarca kamuda bu tip mesleklerde çalışmış biri olarak bu konudaki düşüncelerinizi belirtirseniz memnun oluruz.Saygılarımla
Bana sorarsanız müfettişlik gibi bilgiye ek olarak bazı özellikler isteyen meslekler dışında mülakatın ağırlığı olmamalıdır. İltimas dünyanın en kötü şeyidir ve maalesef bizde yaygınlaşmış durumda.
SilUstadım
YanıtlaSilDoviz rezervi yabancı sermaye cekmekte "havuc" rolu oynar diyorsunuz, Dogrudan yabanci yatirim karar kriterleri arasinda o ulkenin doviz rezerv miktari ne kadar rol oynar acaba ?
Bu son derecede subjektif bir değerlendirmedir. Yabancı yatırımcının o ülkeye bakışına, genel olarak ekonomiye bakışına göre değişir. Kimisi buna çok fazla ağırlık verir kimisi az. Yani ortalama bir oran vermek sanırım mümkün olmaz.
SilHocam hürmetler. 6 yılda özelleştirmelerden Elde edilen gelirler 23 milyar dolardan fazla. Bunun merkez bankası rezervlerine bir katkısı var mıdır. Özelleştirme yavaşlarsa bu miktar artışıda yavaşlar mı?
YanıtlaSilHer tür döviz girişinin MB'nin döviz rezervine katkısı olabilir. Örneğin o para bankaya yattığında banka karşılık ayırıp MB'ne yatırınca MB'nin döviz rezervi artmış olur. Yavaşlayabilir.
SilHocam ABD de basılan paraların oralarda talep oluşturmadığından enflasyona dönüşmüyor faizi yüksek olan yerlere akıyor.diğer ülkelerde dediğiniz gibi ABD nin tahvillerine yatırım yaparak ABD nin cari açığının azalmasına neden oluyor benim sorum madem basılan paralar ABD de enflasyon,talep fazlalığı oluşturmuyor cari açığını tahvil satarak değilde direk para basarak karşılasa olmaz mı ? Böyle yapmasında sakınca varmı
YanıtlaSilDirekt para basmak diye bir şey günümüzde söz konusu olmuyor. Merkez Bankalarının yeni parayı tedavüle sokması için yine APİ işlemi yapması yani tahvil bono alıp karşılığında para vermesi gerekiyor.
SilAPİ işleminde, önceden vermiş olduğu vadesi gelmiş-gelmemiş tahvil- bonoların geri alınması şeklinde mi gerçekleşir? Olaya borç ötelemesi gibi bakabilir miyiz? Saygılar...
SilTuncer YILMAZ
APİ işleminde TCMB, bu işlemi yapacak olanlardan vadesi gelmemiş Hazine tahvil ve bonolarını alır karşılığında bir haftalık borç verir. Vade dolunca krediyi alan kurum parayı ve faizi öder tahvili geri alır. Bu bir borç ötelemesinden çok TCMB'nin bankalara verdiği bir çeşit teminatlı kredidir.
SilYazınız yine mahfi eğilmez klasiklerinden olmuş gayet akıcı bir dille anlattığınızdan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Benim sorum ödemeler bilançosunda kayıtlar dolar üzerinden olmakta halbuki bizim ticaretimizin büyük Bölümü'de %48 ide €Bölgesiyle . İhracatımızın bir kısmını € ile yaptığımızdan bunu ödemeler bilançosunda nasıl göstereceğiz? O günkü kur üzerinden dolara mı çevirilersek gösterilecek?
YanıtlaSilÖdemeler dengesinin dolar ile hesaplanıp gösterilmesi IMF'nin uluslararası iststistik el kitabında kabul edilmiş bir standart nedeniyledir. Ödemeler dengesinde kayıt gören bütün işlemler, işlemin tamamlandığı günün kuruyla, eğer bunlar hesaplanamıyorsa aylık ortalama kurla hesaplanarak kayda geçiriliyor.
SilHocam bende iktisat mezunuyum, bir hafta önce tanıdım sizi bir haftadır yazılarınızı okuyorum sizin yazılarınızı değerlendirecek kadar iktisat bilgim kesinlikle yok ama yazılarınız çok ilgimi çekiyor ve severek isteyerek okuyorum sizden bir ricam olacak eğer uygun görürseniz biz genç iktisatçılara yol göstermek için en az sizin kadar iyi bir iktisatçı olmak için neler yapmamız lazım nasıl bir yol izlememiz lazım bir yazı da bizler için yazsanız...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ama böyle bir konuda genel bir yazı yazmak mümkün değil sanırım. Herkesin ilgisi, yeteneği, bakış açısı farklı. Ben kendi yolumu nasıl çizdiğimi Light Günlük kitabımda anlatmıştım. Ama bu benim yolumdu doğal olarak. Herkesin yolu kendine göre olacak.
SilAnladım hocam teşekkür ederim.
SilMerhaba,
YanıtlaSilSayın hocam konuyla doğrudan alakalı olmayabilir ama anlayamadığım bir konu var. Altın genelde Dolar ile fiyatlandırılıyor. ABD sınırsız tahvil alım programı ile piyasalara yüklü miktarda dolar enjekte ediyor. Bu durumda altının dolar karşısında değerlenmesi gerekmez mi? Yukarıda bir yoruma olan cevabınızda şu söz geçiyor; "altının getirisi yok." acaba değerlenmeyişinin nedeni faizlerde artış olması nedeniyle getirisi olan paraya talebin (para arzıyla beraber) artması olabilir mi?
Saygılar, teşekkürler
Son veriler ABD ekonomisinde toparlanmaya işaret ediyor. Altın'ın değer kaybetmesinin nedeni bu. Eğer ABD ekonomisi mali uçuruma düşer ve çıkmakta zorlanırsa tersi bir gelişme olabilir.
SilÜstadım size muhalefet benim haddim değil ama yine cevabınıza binaen bir soru soracağım. Emisyon tahvil karşılığı olacak demişsiniz ancak tahvil ihracı da siyasi kararla olabilecek ve sanal bir değer yaratabilecek gibi geliyor(eğer tahvil alımı ikincil piyasadan değilse). Bu durumda eğer para arzı ABD içinde tüketim ve yatırıma dönüşmezse işsizlik nasıl düşürülecek? Enflasyon ihraç edilmese bile ülkemiz gibi faizin yüksek olduğu ülkelerin paralarının değerlenmesi ihracatı olumsuz etkilemez mi? Belki trilyon doları aşacak bu arzın bize olumlu etkileri hangi noktalarda olabilir sizce?
YanıtlaSilTahvil alımı ikincil piyasadan olacak. Merkez Bankalarının birinci elden yani doğrudan Hazineden tahvil alması her yerde terkedilmiş bir uygulama.
SilTamamı olmasa bile bir bölümü mutlaka ABD içinde tüketim ve yatırıma dönüşecektir.
Bu arzın bize etkisi sıcak para (olumsuz) veya doğrudan yatırım (olumlu) girişi biçiminde olabilir.
Yazı için teşekkürler,
YanıtlaSilmerkez nakalarının ve özellikle Türkiyenin elinde tututğu döviz ve altın rezervleri aynimi yoksa kaydimidir.? yani gerçek manada döviz rezervi kağıt para olarakmı tutuluyor. yoksa bir bilgisayar işlemi olarak paramızmı var zannediyoruz. diğer bir merak ettiğim hususta; bir önceki merkez başkanı durmuş yılmazın, yanılmıyorsam yaklaşık 1 milyar euro değerindeki TCMB altın rezervinin fransız merkez bankasında tutulduğu ve karşılığındada bir senedin TCMB kasasında tutulduğu yönünde bir açıklaması oldu. yazınızda açıkladığınız gibi olağan üstü durumlarda kriz anlarında kullanılmak üzere tutulan bu altın ve döviz rezervlerinin bir takım kayıtlarla ve senetlerle başka ülkelerde bulunması ne kadar doğrudur. görüşünüzü bildirirseniz sevinirim. saygılarımla
Rezervler gerçek altın ve gerçek dövizdir. Ancak altının bir bölümü İsviçre'de, dolarların bir bölümü New York Fed'de, dolarların bir bölümü de tahvil, bono olarak tutuluyor. Kriz veya ihtiyaç halinde bu paralar hemen getirilebiliyor. Bu iş iki kez (körfez krizi 1990 ve Asya krizi 1997) denenmiş ve hemen bu paralara ulaşılabilmiştir.
SilHocam, TCMB niye Bankaların zorunlu karşılıklarını altın olarak kabul etmiyor? Böylelikle piyasaya döviz girer fiyatı düşer. Maliyet düşer faizler iner. diye düşünüyorum ne dersiniz?
YanıtlaSilTCMB, bankaların TL zorunlu karşılıklarının bir % 40'ını TL kalanını döviz ve altın olarak kabul ediyor.
SilHocam bu konu ile alakası yok ama çok merek ettiğim bir soru vardıda cevaplarsanız sevinirim.türkiyenin cari açığını kapatması için bizim tasarrufumuzun yeterli olmadığından dolayı tasarruf ithal etmesi gerektiğini söylemiştiniz.eğer bireylerin tasarrufları yeterli olsaydı ithalat yapanlar bu parayı bizim bankalardan borçlanıp daha sonra döviz piyasasasında bozdurup borcu öyle mi öderdi?bu sayede açığı kapatmak için dışarıdan tasarruf çekmeye gerek kalmazdı. Hocam bunu böylemi anlamalıyım?cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
YanıtlaSilEvet doğru bir özet.
Silhocam, birkaç gündür reel piyasalarda hafifte olsa bir kıpırdama var esnaf olarak bizler yavaş yavaş umutlanmaya başladık.Bunu yılbaşına yaklaşıyoruz diyemi yoksa işler azda olsa açılıyor diyemi algılamalıyız.
YanıtlaSilYılbaşı yaklaşırken hep böyle olur. Devamının gelip gelmeyeceğini görmek için bir iki hafta beklemekte yarar var.
Silhodjam yazılar iyi .
YanıtlaSilsıkıntı yok.
ama sağ klik ve copy yok.
yazılanlar çok da bulunmaz kumaşdan değil.
niye copy yok.
başka yerden bulup 'sağ klik ve copy et' o zaman. Emek hırsızlarına bundan başka çözüm yok.
SilHocam yine yeni yeniden teşekkürler. İşletme mezunuyum googledan öğrendiğim işletme bilgisini okuldan(odtü işletme) öğrenemedim. Aynı şekilde yazılarınızdan öğrendiklerimi de başka yerden öğrenemiyorum. Bunun için teşekkürler hakkınızı helal edin.
YanıtlaSilKonuyla ilgili katkı diyemeyeceğim ama bir iki kafama takılan konu var. Cevaplayabilirseniz sevinirim. İlk olarak bildiğim kadarıyla İthalat için gerekli dövizi sağlayacak kadar ihracat yoksa ve ithal edilen ürün gerekli ise; dış borç ödemeleri var ise; piyasadan yabancı parayı çekip yerli paranın değerini düşürmek suretiyle ihracat artırılmak isteniyorsa; gelişmekte olan ülkelerin yabancı kaynak çekmek için bir dayanak göstermesi gerekiyorsa rezerv tutmaları gerekiyor. Ama yazınızda da belirttiğiniz gibi gelişmiş ülkeler için çok da böyle zorunluluklar yok. Zaten rezerv para da tutmuyorlar. Eskiden kalma altınlar duruyor hala. Ancak örneğin ABD'nin büyük miktarda borcu var buna rağmen(bulamadım şu an net rakamları bildiğim kadarıyla subjektif olarak) altın dışı rezervi çok düşük (keza Fransa ve İngiltere de böyle). Dağıttım biraz konuyu ama esas sorum Abd neden rezerv tutuyor? ve neden bu kadar az rezerv tutuyorlar? Hatta Abd mesela neden altını o kadar çok miktarda stokluyor.Sonuçta rezervde bekleyen para yarı-atıl.
Konu biraz sıkıntılı olduğu için kafam da karışık Hocam sorum da öyle olabilir. Sıkıntımı giderirseniz sevinirim.Saygılar
Teşekkürler.
SilABD'nin altını geçmişten kalma. Yani doların altın karşılığı olarak basıldığı zamandan kalma. Bir MB'nin altın stoklamasına değil altını satmasına takılır insanlar. O nedenle de altını kolay satamıyor Fed.
ABD'nin döviz rezervi çok kısa süreli, sıkıntılar için geçici tampon oluşturmak amacını güdüyor. Döviz rezervinin az olmasının nedeni adamın kendi parası rezerv para olduğu için. Rezrv bulundurmasına gerek yok basar parayı yaratır rezervi. Oysa bizim için öyle değpil. Bi,z sıkıntıya girsek basıp TL'yi sorunu çözemeyiz. TLK'yi kimse istemez.
ABD rezervlerinde euro,yen vs var mı diye aradım ama bulamadım. Dolar her yerde kullanılabildiği için tutmalarına gerek yok herhalde diğer para birimlerini de. saygılar
SilTeşekkür ederim Hocam.
üstad yalnız rezerv para tanım olarak bir ülke parasının başka ülke merkez bankaları tarafından tutulması ile ifade edilmiyor mu? yani tl italya merkez bankasında tutulsa rezerv para niteliğinde ama bizim merkez bankasındaki para rezerv para değil gibi. aynı şekilde fedin kasasındaki dolar rezerv para mıdır?
YanıtlaSilRezerv para, rezerv olarak yani ihtiyat amacıyla tutulan parayı ifade ediyor. Bir paranın bu amaçla tutulması için dünya genelinde kabul görmesi gerekiyor. Fed'in kasasındaki dolarla rezerv paradır. Çünkü herkes kabul ediyor.
SilMerhaba tam da bu yazinizda anlattiginiz yeni merkantilizm uzerine lisans tezimi yaziyorum ancak bu alanda kaynak sikintisi cekiyorum su ana kadar buldugum en guzel kaynak sizin bu yaziniz oldu.bana onerebileceginiz kaynak var midir hocam simdiden cok tesekkurler severek takip ediyorum :)
YanıtlaSilHocam, coronavirüs sonrası dünyada ve türkiyede uygulanması gereken merkantilist uygulamalar nelerdir?
YanıtlaSilmerhaba bir sorum olacaktı 2008 krizi sonrası merkantilizmin geri geldiğini söyleyebilir miyiz?
YanıtlaSilHocam merhaba sizden bişey rica edebilirmiyim cevap verirseniz çok memnun olurum Merkantilizm de harcamalar hizmetler ve vergiler konusunda bilgi verirseniz çok memnun olurum ödevim için çok önemli bir konu
YanıtlaSil