Türkiye'nin Uluslararası Net Yatırım Pozisyonu


Uluslararası Yatırım Pozisyonu; bir ülkede yerleşik kişilerin yurtdışında yerleşik kişilerden olan finansal alacakları ile rezerv varlıklarının ve yurtdışında yerleşik kişilere olan finansal yükümlülüklerinin belirli bir tarihteki stok değerini gösteren tablodur. Toplam uluslararası finansal varlıklar ve rezerv varlıklar ile toplam uluslararası finansal yükümlülüklerin farkı net uluslararası yatırım pozisyonu olarak adlandırılır. Başka bir deyişle, net uluslararası yatırım pozisyonu, ülkenin, yurtdışından finansal alacakları ve rezerv varlıklarıyla, yurtdışına olan finansal borçları arasındaki farkı gösterir. Net pozisyon pozitif veya negatif olabilir.[1] 

Kasım 2012 itibariyle Türkiye’nin yurtdışı varlıkları ile rezervlerinin toplamı 209 milyar dolardır. Bunun 30,2 milyar doları yurtdışındaki yatırımlardan, 1 milyar doları portföy yatırımlarından, 59,4 milyar doları diğer yatırımlardan, 118,4 milyar doları da rezerv varlıklardan oluşuyor. Demek ki Türkiye’nin dış varlıklarının en büyük parçasını rezerv olarak tuttuğu döviz ve altın meydana getiriyor. Onu diğer yatırımlar izliyor. Diğer yatırımların içindeki en büyük kalem (aşağı yukarı yarısı bankalarımıza yarısı da diğer sektörlere ait olan) yaklaşık 41 milyar dolarlık mevduat ve efektiflerdir. Dışarıda yaptığımız portföy yatırımlarımızın toplamı 1 milyar doların altında ve bunun içinde sahip olduğumuz hisse senedi miktarı sadece 269 milyon dolar tutarındadır.

Kasım 2012 itibariyle Türkiye’nin yurtdışına olan yükümlülüklerinin toplamı 601,3 milyar dolardır. Bunun 167,5 milyar doları yurtiçinde doğrudan yatırım (ya da başka bir ifadeyle doğrudan yabancı sermaye yatırımı), 168,8 milyar doları portföy yatırımı, 265 milyar doları diğer yatırımlardan meydana geliyor. Portföy yatırımlarının içinde hisse senetlerinin payı yani yabancıların ellerinde bulunan Türk hisse senetlerinin Kasım 2012 itibariyle tutarı 65,1 milyar doları buluyor. Yükümlülüklerimizin en büyük kalemi olan diğer yatırımlar içinde kredilerin büyüklüğü 190 milyar dolar. Krediler içinde en büyük ağırlık 95,3 milyar dolar ile banka dışı sektörlere ait bulunuyor. Bankaların kredi borçlarının toplamı ise 62 milyar dolar. Yabancıların Türkiye’deki mevduatı 46,7 milyar dolar. Bunun 7,6 milyar doları TCMB’de gerisi bankalarda görünüyor. Bankalardaki toplam 39,1 milyar dolarlık yabancı mevduatının 27,8 milyar doları yabancı para, 11,3 milyar doları da TL cinsinden tutuluyor.

Uluslararası net yatırım pozisyonumuzu bu verilere göre hesaplayalım:
Uluslararası Net Yatırım Pozisyonu = Uluslararası Varlıklar ve Rezervler –  Uluslararası Yükümlülükler = 209 – 601,3 = - 392,3 milyar dolar.

Buna göre Türkiye 2012 yılı Kasım ayı itibariyle eksi 392,3 milyar dolarlık net uluslararası yatırım pozisyonuna sahip bulunuyor. Daha açık bir ifadeyle vurgulamak gerekirse; Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında yerleşik kişilerden olan finansal alacakları ve ellerindeki rezervleri toplamı, yurtdışındaki yerleşik kişilere olan finansal yükümlülüklerinden 392,3 milyar dolar daha az görünüyor.

Tasarrufların artırılamadığı kısa dönemde finansman kalitesini ve kolaylığını artırabilmek için yapılması gereken şey uluslararası yükümlülükler içinde yer alan 168,8 milyar dolarlık portföy yatırımlarının bir bölümünü doğrudan yatırımlara kaydırabilmektir. Reytingin yükselmesine yönelik çabanın altında yatan mesele asıl olarak budur.



[1] Ayrıntılı bilgi için bkz. Uluslararası Yatırım Pozisyonu Metodolojisi ve Türkiye Uygulaması, TCMB. 

Yorumlar

  1. Selam hocam, not artışı yine portföy yatırımını tetikleyecektir. Doğrudan yatırımın gelmesi için işçilik, enerji gibi maliyetlerin aşağı çekilmesi( ki pek mümkün gözükmüyor) vergi avantajı yaratılması gibi çözümler üretilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bakın Çin e. Geçen bir inceleme yazısı dikkatimi çekti işçilik ücretleri yükselmeye başladığından dolayı yabancı firmalar geri dönüş planları yapmaya başlamışlar. Apple üretimi yeniden US e çakiyormuş. Selamlarımla,Cengiz

    YanıtlaSil
  2. Bu arada size teşekkür etmeyi unutmuşum. Tüm bilgilendirmeleriniz için teşekkürler. Cengiz

    YanıtlaSil
  3. Aslında haklısınız. Not artışı tek başına bu işi tetiklemeye yetmez. Buna karşın yine de belirli bir etkisi olur. Çünkü not artışı risk azalışı demektir. Bir de Türkiye pazarı küçük bir pazar değil ve giderek de büyüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selamlar hocam, dünkü not arttırımı haber akışının ardından borsa endeksinde neler olabileceğini yakınen gördük. Tabi doğrudan yatırımcı bu haber üzerine aynı anda gelemez:) ilginnç tarafı, daha yazınızın mürekkebi kurumadan ( tabi blog yazılarında mürekkep kullanılmıyor:)) bu gelişmeye şahit olmamız.

      Selamlarımla, Cengiz

      Sil
  4. uluslar arası yatırım pozisyonu ve diğer finansal verilerden Türkiye'nin tasarruflarını üç aşağı beş yukarı hesaplamak mümkün. ben böyle bir hesaplamayı oldukça titiz bir şekilde yaptım ve tasarruflarımız bizim bildiğimiz rakamlardan daha düşük çıktı. yani cari açığımızın resmi rakamlardan daha büyük olma ihtimali son derece yüksek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hesaplamanızı merak ettim doğrusu.

      Sil
    2. Nasıl hesapladı ben de merak ettim. Yanlış olma ihtamalim büyük:) Toplam para arzından, dolaşımdaki parayı çıkarsak, yerli ve yabancı toplam tasarruf rakamını buluruz değil mi? (Borsa yatırımları dahil mi bilmiyorum) Bulunan bu rakamdan UYP den yabancı tasarruf tutarını hesap edip, toplam tasarruf rakamından düşünce çıkan sonuç yerli tasarruf tutarı oluyor. tabi tasarruf tutarının (varsa) yanlış hesap edilmesi cari açık hesabını nasıl hatalı yapıyor bilmiyorum. Sizce hocam?

      Sil
  5. hocam uluslararası net yatırım pozisyonununda sizce olması gereken rakam ne olmalıdır? ikinci sorum eğer teorik olarak portföy yatırımların hepsini doğrudan'a çevirebilirsek bütün sıkıntılardan kurtulur muyuz? üçüncü ve son olarak, elimizde ulurlararası gelen tasarrufların karşılığı tam olarak olmasa da bu yine de iyi birşey değil midir? ya da bu sürdürelemez bir yapı mıdır? teşekkürler zamanınız için. Erhan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir sayı vermek mümkün değil. Ayrıca buradaki eksi miktarı büyütmek de doğru değil. Çünkü mevduat da eksi sayılıyor. Bu durumda en kötü durumda olan banka Bundesbank olur. Çünkü dünyanın her yanından aldığı mevduat var.

      Sil
  6. Yaklaşık 400 milyar dolayında olan döviz açık pozisyonumuzu anlatan bir makale ancak bu kadar olumlu bir sonuç bölümüyle bitirilebilirdi. Bundan önce yaşadığımız krizlerden hiç mi ders çıkarmayacağız. Gecmiste yaşadığımız krizlerin hepsinin kaynağı ülke olarak sıcak para ve dış finansmana muhtaç olmamız değil mı? Peki değişen nedir? İnandirmislar bizi finansmanın kalitesi ve surdurulebilirligi diye bir yalana. Ekonomi tarihimizde ornekleri cok supersiniz harikasıniz dedikleri her donemin (1958 krizi, 1978, 1994,2001 krizleri ) arkasından hep kaybeden biz yani Turk Halkı olmuştur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Almanyanın uluslararası yatırım pozisyonu açığı GSYH'sının yaklaşık 4 katı kadar.

      Sil
    2. Sayın Eğilmez ; örnek olarak verdiginiz ülke , sanayileşmiş döviz fazlası yaratabilen bir ekonomi iken bizim gibi bir ekonomi ile aynı kategoride değerlendirmenin sağlıklı bir tespit olmadıgı kanısındayım dünyada GOÜ'lerde yaşanan krizlerin birçoğunun nedeni döviz açığı degilmidir?
      Saygılarımla

      Sil
  7. Hocam elinize sağlık.Hal böyle iken tasarruf oranımızı artırmaya yönelik girişimler yetersiz diye düşünüyorum.Sizce''BES'' derde deva olabilir mi? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. BES bu işe tek başına deva olamaz. Mutlaka ek önlemler gerekiyor.

      Sil
    2. ek önlem derken?

      Sil
    3. daha önce BES iyi bir gelişme diyordum. Sayın hocamın yazılarını okuyup, bilgilendikçe, uluslar arası yatırım pozisyonunu inceledikçe tedaviye giden yol
      bile olamayacağını düşünüyorum. yanlış anlamadıysam portföy yatırımlarındaki hisse senedi tablosunda yabancıların 9,5 milyar yatırmış, değeri ise 72,7 milyar olmuş. aradaki alım satım, temettü kazançlarını saymıyorum. Şimdi BES neden bize yar olmaz kısmına gelince, biz paşa paşa bes e girer, faiz enstrümanlarını seçer, en iyimser tahminle enflasyonun az üstü bir oranda kar ederiz. Yani para, borsaya gitmez, aslan paydan halkımız faydalanmaz. sadece borsa, 72 milyar. sanırsınız yabancı 72 milyar dolarık kaynak yaratmış. 9,5 milyar koymuş. 72 ye ulaşmış. Peki BES hisse senedi yatırım karı ne olmuş? üc yıllık kazancı %63. Bir katı bile değil. 7 yılda 2,6 katı.
      yani BES hiçyoktan iyidir, ama bu ülkenin ihtiyacı olan BESin değildir:) Muhakkaki faydası var, ama yabancı bu ülkeye 1 koyup 8 aldığı müddetçe, yarattığımız katma değer bu ülkede kalmayacaktır.
      Hocam ufkumuzu açmakla kalmayıp, gözlerimizi de açıyorsunuz...

      Sil
  8. Hocam merhaba,
    Okuyanları yine düşünmeye ve araştırmaya sevk eden son derece analitik bir yazı.Hem siz çalışıyorsunuz hem de okuyanları çalıştırıyorsunuz.Elinize sağlık,kaleminize sağlık.İzin verirseniz 2 sorum olacak.

    1-168 milyar $ portföy yatırımının 65 milyar $'ı hisse senedi yatırımı.Geriye kalan 103 milyar $ tahvil ve bono yatırımı mıdır.
    2-190 milyar $ kredi borcumuz var.Bunun 62 milyar $'ı bankalara,95 milyar $' reel kesime ait.Bu krediler yurtiçi kreditörler tarafından sağlanabilir mi.Bunun önündeki engeller nedir.Bu krediler yurt içinden temin edilse yurt dışı yükümlülüklerden düşer mi.

    Teşekkür eder,iyi akşamlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Kalan 103 milyar doların tamamı tahmin ettiğiniz gibi tahvil ve bono yatırımı.
      Bu kredilerin yurtiçi kreditörler tarafından sağlanabilmesi için tasarrufların artması ve kredilere uygulanan artış engelinin kalkması gerekir. Buna karşın yine de tamamı buradan karşılanamaz çünkü bu kredileri talep edenlerin bir bölümü yabancı para kredi almak ve onunla ithalat yapmak ya da projesindeki yp işlemleri yürütmek zorundadır.

      Sil
    2. Teşekürler Mahfi Bey.

      Sil
  9. Mahfi bey, TÜYİD'in son Borsa Trendleri raporunda Borsa şirketlerinin toplam değeri 307 milyar dolar olarak yer alıyor. Yine aynı raporda yabancıların payı % 66 olarak belirtilmiş. Bu durumda yabancıların toplam portföy yatırımı 202 milyar dolar oluyor. UYP raporunda ise 65 milyar dolar olarak belirtilmiş. Aradaki 137 milyar dolarlık fark nereden kaynaklanıyor olabilir, bilginiz var mı?
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  10. Hocam merhaba,
    İzin verirseniz iki konuda bilginize başvurmak istiyorum.
    1.Türkiye'nin UYP -392 milyar $,GSYİH ise 772 milyar $.UYP/GSYİH oranı %51 .Bu oran kabul edilebilir bir oran mıdır.Uluslararası literatürde makul oran nedir.
    2-Ülkelerin UYP/GSYİH oranlarını gösteren bir çalışma bulamadım.Bakabileceğim sizin bildiğiniz bir yer var mı.
    Teşekkür eder,iyi akşamlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1- Böyle bir oran söz konusu mudur bilmiyorum. Hiçbir yerde rastlamadım. Sonuçta bu oran bir ülkeye yönelik finansal akım ilgisini gösteriyor. Bence bunun toplamının oranlanmasından çok içindeki sıcak paranın oranı önemli.
      2- Ülkeler arası UYP karşılaştırmasını ben de bulamadım.

      Sil
    2. http://en.wikipedia.org/wiki/Net_international_investment_position
      burada mevcut.
      tabloya baktım almanyanın 2009 rakamlarıyla gsyih 2.397,1 milyar euro. yatırım pozisyonu artı 895 milyar euro.

      Sil
  11. uluslar arası finansman ve ulslar arası yatırımın tanımını yaparmısınız

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı