Dışticaretin Kur ile İlişkisi


Bir ülkenin ihracatını ve ithalatını etkileyen birçok etken var. Kur, bunlardan birisi ve belki de en önemlisidir. Kurun yanında ihraç mallarının ve ithal mallarının fiyat esnekliği önemlidir. Örneğin ihraç ettiğimiz malın petrol olduğunu düşünelim. Petrol ithalatçı açısından hayati bir önem taşır. Yani petrol ithal etmemek kolay bir iş değildir. Dolayısıyla petrol fiyatı ne kadar artarsa artsın petrole sahip olmayan ülkeler bunu ithal edeceklerdir.

Eğer kurun tek belirleyici olduğunu varsayarak bir analiz yapmaya yönelirsek ihracat ve ithalatın normal arz ve talep ilişkisinden bir farkı kalmaz.

Aşağıdaki şekilde Türkiye ile ABD’nin dışticaret ilişkisi gösterilmektedir.

Şekilde dikey eksende TL ile USD arasındaki kur ilişkisi, yatay eksende Türkiye ile ABD arasındaki ihracat ve ithalat miktarları gösterilmektedir. 

Türkiye’nin ihracatını gösteren eğri soldan sağa doğru yükselen bir eğim içindedir. Çünkü TL USD’ye karşı değer kaybettikçe ihracattan elde edilecek TL miktarı artmaktadır. Örneğin C noktasında 0,8 TL’lik ihracata karşılık 1 USD, E noktasında 1 TL’lik ihracata karşılık 1 USD elde edilirken B noktasında 1 TL’lik ihracata karşılık 1,20 USD elde edilmektedir.

Türkiye’nin ithalatını gösteren eğri ise soldan sağa doğru azalan bir eğim içindedir. Çünkü TL USD’ye karşı değer kazandıkça ithal edilen Amerikan malı daha ucuza gelmektedir. Örneğin A noktasında 1 TL’lik mal ithali için 1,20 USD ödeme yapılırken, B noktasında 1 TL’lik ithalata karşılık 1,20 USD, D noktasında 0,8 USD ödenmektedir.

Demek ki ülke parası yabancı paralara karşı değer kaybettiğinde ihracat artarken ithalat düşmekte, ülke parası yabancı paralara karşı değer kazandığında ihracat düşerken ithalat artmaktadır. 
  
Türkiye örneği
TL’nin USD kuru (nominal kur) Bugün itibariyle 1 USD = 1,81 TL’dir. Yine bugün itibariyle Big Mac Türkiye’de 8,45 TL’ye satılmaktadır. Aynı Big Mac, ABD’de 4,20 USD’ye satılmaktadır.

Reel kur hesabı şu formülle yapılıyor:

Er = En x (Ptr / Pabd)

Er= Reel kur
En = Nominal kur
Ptr = Big Mac’in Türkiye’deki satış fiyatı
Pabd = Big Mac’in ABD’deki satış fiyatı

Şimdi değerleri yerlerine koyalım:

Er = 1 x (8,45 / 4,20) = 2,01
Yani TL’nin Dolara karşı nominal kuru 1,81 iken reel kuru 2,01 olarak bulunmaktadır. Bu durumda
Aşırı Değer = (2,01 – 1,81) / 1,81 = 0,11 olarak bulunmaktadır. Bu durumda nominal kur ile baktığımızda TL, Dolara karşı % 11 aşırı değerli durumdadır.

Şimdi Türkiye’nin ABD ile olan dışticaretini kur ilişkisi çerçevesinde gösterelim.

 

Şekilde görüldüğü gibi Türkiye bugün itibariyle 1,81 TL = 1 USD kuru düzeyinde 0A kadar ihracat ve 0B kadar ithalat yapmakta ve AB aralığı kadar dışticaret açığı vermektedir. Kur 1 USD = 2 TL düzeyine geldiğinde ihracat AX kadar artarken ithalat BX kadar düşmekte ve X noktasında dışticaret açığı kalmamaktadır.

Çin örneği
Yuan’ın bugün itibariyle USD kuru (nominal kur) 1 USD = 6,22 Yuandır. Yine bugün itibariyle Big Mac Çin’de 10,5 Yuan’a satılmaktadır. Reel kur hesabını yapalım:

Er = En x (Pçin / Pabd)
Değerleri yerlerine koyalım:
Er = 1 x (10,5 / 4,20) = 2,5
Yani Yuan’ın Dolara karşı reel kuru 2,5 olarak bulunmuş olmaktadır. Bu durumda:
Aşırı Değersizlik = (2,5 – 6,22) / 6,22 = - 0,60 olarak bulunmaktadır. Bu durumda nominal kur ile baktığımızda Yuan, Dolara karşı % 60 dolayında aşırı değersiz durumdadır.  

Şimdi Çin’in ABD ile olan dışticaretini kur ilişkisi çerçevesinde gösterelim

Şekilde görüldüğü gibi Çin bugün itibariyle 6,22 Yuan = 1 USD kuru düzeyinde 0A kadar iithalat ve 0B kadar ihracat yapmakta ve AB aralığı kadar dışticaret fazlası vermektedir. Kur 1 USD = 2,5 Yuan düzeyine geldiğinde ihracat BX kadar düşerken ithalat AX kadar artmakta ve X noktasında dışticaret açığı kalmamaktadır.


Not: Dışticaretin biçimlenmesinde kur, en önemli belirleyicilerden birisidir. Son dönemde ortaya atılan kur savaşları bu önemden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte dışticareti belirleyen ihraç ya da ithal mallarının fiyat esnekliği, gelir esnekliği, ikame mallarının fiyatları, tamamlayıcı malların fiyatları, dışticaret kısıtlamaları, dışticaret teşvikleri, damping gibi pek çok başka etken vardır. Gerçek yaşamda dışticarete konu malların fiyat (kur) esnekliği çok önemlidir. Örneğin ithal edilen mal petrol gibi zorunlu bir mal ise fiyat artışı ya da kur değişimi ithalatı çok sınırlı biçimde etkilerken konu tekstil ürünleri olduğunda fiyat artışı ithalatın ciddi biçimde düşmesine neden olabilir. Bir başka ifadeyle gerçek yaşamda dışticaret sadece kur değişimiyle biçimlenmez. Bu yazıda amacım kurun etkisini ötekilerden soyutlayarak ortaya koymak olduğu için esneklik, ithalat kısıtlamaları, ihracat teşvikleri gibi konuların hepsi ihmal edilerek ithalat ve ihracatın yalnızca kura göre biçimlendiği varsayımıyla hareket edilmiştir. 

Yorumlar

  1. hocam uluslararası iktisat dersinden aklımda kalan bilgiye göre bir ülke dış ticaret açığı verirse otomatik dengeye gelme kuralına göre kurun yükselmesi gerekiyor.kur yükseleceğinden ihracat artışı bu açığın kapanmasını sağlayacak. ama türkiye açık verdiği halde kurda pek fazla yükselme olmuyor. bunun olmasını engelleyen nedir? belki derste işlemişizdir bu konuyu ama hatırlayamadım şimdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurun yükselmesi ya da TL'nin değer kaybetmesi demek GSYH'nın, kişi başına gelirin vb dolar cinsinden küçük görünmesi demek. Örneğin 2012 GSYH'sı 1.435 milyar TL. Ortalama kur 1,79 olduğu için GSYH yaklaşık 800 milyar dolar çıkıyor. Buna göre de kişi başına gelir 10.673 dolar bulunuyor. 2012 yılında ortalama kurun 1 USD = 2 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda GSYH 718 milyar dolar ve kişi başına gelir 9.600 dolar çıkar. Bu durumda Türkiye 17. ekonomi değiş 18. ekonomi olur. Mesele budur.

      Sil
    2. Hocm ellerinize sağlık bu gün sizden yeni bir şey daha öğrendik. Benimde bu konu ile ilgili bir sorum olacak. Kur yükseldikçe artan ithalatla birlikte ülkenin zenginliği de ucuz bir yolla dışarı akıyor ve ülke fakirleşmeye doğru gidiyor diye biliyorum. Kurun düşük tutulmasının bir sebebi de bu olabilirmi? Saygılarımla,

      Sil
    3. kur, TCMB'nin politikaları dolayısıyla düşük seviyede seyrediyor. dış ticareti dengeleyecek bir kur artışı hemen enflasyona yansıyor. TCMB de kur artışına dayalı enflasyonun özellikle ücretler üzerindeki ikincil etkilerini bertaraf etmek için parasal sıkılaştırma yapmaya başlıyor. parasal sıkılaştırmayla birlikte faizler artıyor ve kur düşüyor. hatta bir müddet sonra kur, ABD ile Türkiye arasındaki enflasyon farkı kadar bile artmamaya başlıyor (bugünlerde bunu yaşıyoruz)

      Sil
    4. Hiç kimse kendi ülkesinin kaynaklarının dışarıya gitmesini nedensiz istemez sanırım. Ama eğer ülke olduğundan zengin görünüyorsa ve böyle bir sanal itibara ihtiyacı varsa olay biraz farklıdır.
      TCMB, kurun düşük ya da yüksek olmadığı tam da olduğu yerde olması gerektiğini söylüyor. Çünkü sadece USD veya Euroya bakmıyor. REK'e bakıyor.

      Sil
    5. USD yi TCMB mi dusuk tutuyor yoksa ABD nin dis borcunu azaltmak icin dolari baskilamasinin bize yansimasi mi?

      Sil
    6. TCMB, bankalardan TL karşılıkları döviz olarak alıyor ve ROK uygulamasıyla TL'nin değer kazanmasını önlüyor.

      Sil
  2. Hocam ellerinize sağlık. Yalnız bir sorum olacak. Reel kuru bulmak için Big Mac fiyatlarını genel fiyat düzeyi olarak kullanıp birbirine bölerken, neden TL/$ veya Yuan/$ yapıyoruz da, tek bir para cinsinden hesaplamıyoruz. Yani neden Er=1x(8,45/(1,81x4,20) veya dolar üzerinden hesap değil?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada kullandığımız formül genel olarak kullanılan formüldür.

      Sil
  3. Hocam çok hızlısınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşam hızlı, ben de ayak uydurmaya çalışıyorum.

      Sil
  4. Hocam elinize sağlık. Yine haftasonunuza bilgi kattiniz:) teşekkürler:) hocam reel efektif kur hesaplanırken tum yabancı paraların etkisi aynı mi yoksa ulkeler ile yaptığımız ihracat ve ithalat miktarkari kur hesaplanmasında etkisini artiran ya da azaltan bir etkiye sahip mi? Iyi bir haftasonu olmasi dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      REk hesabı ticaretimizde ağırlığı olan 36 ülkenin paralarını ticaretimizdeki ağırlığına göre hesaba katıyor. İyi hafta sonları.

      Sil
  5. yazınızdan dolayı tebrik ediyorum. Bir sorum olacak cari açık veren bir ülke politika olarak faiz arttırımına gitmez mi ? ama merkez bankası sürekli faiz indirimine gidiyo.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Cari açıktan ziyade gelen para önemli. Türkiye 50 milyar dolar cari açık verdiğinde ülkeye 70 milyar dolar yabancı para giriyor. Yani ihtiyacın 20 milyar fazlası geliyor ve TCMB'nin rezervlerine gidiyor. Bu durumda faiz artırmaya ihtiyaç olmaz. Bana sorarsanız faiz artırımı yerli tasarruf sahibi açısından gerekli. Faizler düştükçe tasarruflar da oran olarak azalıyor.

      Sil
  6. Sayın Hocam dış ticarette kur açısından ABD Türkiye'ye karşı avantajlı görünüyor. Peki neden böyle oluyor; iktidarın ya da merkez bankamızın stratejisi gereği mi yoksa kur savaşlarında etkin mi olamıyoruz?
    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz ülkemizi olduğundan zengin göstermek istediğimiz için TL'yi değerli tutuyoruz.

      Sil
    2. sosyalist bir yaklaşım.

      Sil
    3. 1-ABD karşılıksız oara basar kimseyede hesap vermez
      2-100 sene yatmış uyumuş bir türkiye 150 senedir HARILHARIL çalışmış bir abd ile nasıl karşılaştırılır inanamıyorum.
      saygılar

      Sil
  7. Hocam reel döviz kuru formülünde nominal kuru yerine koyarken neden 1 alıyoruz? Bir de bizim kitapta formülde payda yurt dışı fiyat, paydada yurt içi fiyat var yanlış mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangisini öne koyduğumuza bağlı. Eğer doları esas alırsak benim yazdığım gibi olur TL'yi esas alırsak sizin dediğiniz gibi.

      Sil
  8. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hocam biz de Çin gibi paramızı dolara karşı aşırı değersiz bir şekilde tutsak, cari açığı bir kenara koydum, yapısal sorunlarımıza, ithal girdiye bağlı olmamıza rağmen aşırı ticaret fazlası veren bir ülke mi olurduk?

      TL değerli olunca ihracatçı şikayetçi, TL değer kaybetse, belki de bg mac endeksince belirtilen seviyelere gelse, bu sefer de kişibaşı milli gelirimizdeki sanal artış tamamiyle açığa çıkmaz mı ya da ithal mallara bağlı olarak enflasyon da artış gözlenmez mi. yani kur hangi seviyede olursa olsun benim gözlemlediğim bundan memnun olmayan kesimler mutlaka mevcut oluyor. sizcde toplumdan her kesimi tatmin eden kur seviyesi reel kur düzeyleri midir?

      Sil
    2. TL'yi değersiz tutsak muhtemelen daha fazla ihracat ve daha az ithalat yapar ve dolayısıyla cari açığımızı da düşük tutmuş olurduk. Ama bunun da eğer altyapıdan gelen bir desteği yoksa bir süre sonra devam etmesi kolay değil. Türkiye bunu geçmişte denedi (1980 - 90 arası) ve enflasyon sorunu yaşadı.

      Sil
    3. Altyapıdan gelen destekler nelerdir hocam?

      Sil
  9. Hocam, Big Mac endeksi kırmızı et ticaretinin serbest olduğu ülkelerde belki bir anlam taşıyor ama bizim gibi kırmızı et ithalatının son derece sınırlı olduğu bir ülkede pek bir anlam taşıdığı kanaatinde değilim. eğer kırmızı ette çok değil bir Fransa kadar ticaret serbestisi olsa bence Big Mac en fazla 7 TL'ye satılır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada önemli olan Big Mac'in kaça mal edildiği veya kaça satıldığı değil. Önemli olan satınalma gücü karşılaştırması.

      Sil
    2. Ben uzun zamandir BigMac indeksini ciddiye almiyorum; cunku, her ulkede BigMac farklilik gosteriyor.

      Mesela, Turkiye'de BigMac'in icindeki et de, ekmek de, sebze vs de ABD'dekinden cok daha az.

      Ayni sey pizzalar vs icin de gecerli. 'Buyuk boy' diye millete yutturduklari sey kendi mense ulkelerindeki orta boydan daha kucuk ve oralardaki 'orta boy'dan daha pahali.

      Biz de "yiyor"uz.

      Sil
  10. Yazdığınız ve yazacağınız bütün yazılar için elinize sağlık hocam. Her çabanız için teşekkürler.
    Konu dışı bir sorum var, ekonomi politikası kitabınızın yeni baskısını ne zaman beklemeliyim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Sanırım 3 - 5 ay içinde gelir.

      Sil
  11. sizce Big Mac endeksinin reel kur hesaplamasında kullanılması yerinde mi? neticede bu endeks tüketiciyi, satın alma gücünü ilgilendiren bir endeks. ihracat-ithalat ise tüketiciler tarafından değil üreticiler veya tacirler tarafından yapılıyor. ve üreticiler-tacirler açısından malın maliyeti en önemli unsur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Big Mac endeksine takılmayın o sadece konuyu açıklamak için kullanılan bir araç.

      Sil
  12. Hocam ben ekonomi politikası kitabınızı alıp bitirdim yanlış zamanda mı aldım acaba? Çok bir değişiklik olacak mı kitapta?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni baskının çıkmasına daha zaman var. Yenisinde ister istemez değişiklikler olacak. Çünkü politika uygulamalarında birçok değişiklik oldu. Özellikle küresel kriz sonrasında dünyada birçok uygulama değişti, yeni yaklaşımlar geldi. Para politikasında TCMB yeni birçok uygulamaya girdi. Ayrıca Türkiye'de bakanlıklar değişti, görevler yer değiştirdi.
      Ben Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce kitabını Mülkiye son sınıfta iken okumuştum. Aradan geçen 40 yıllık sürede kitabı her 3 - 4 yılda bir alıp tekrar okudum ve yenilikleri izledim. O kitaptan öğrendiğim kadar ekonomi bilgisini hiç bir kitaptan öğrenmedim. Hala da yeni baskılarını alıp okuduğumda yeni şeyler öğreniyorum.

      Sil
    2. reserved - Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce.. teşekkürler

      Sil
  13. Hocam bir ülkede enflasyon ve faiz aşırı değişme gösteriyorsa üreticiler belirsizlik içerisine neden girip neden önünü göremezler bir örnekle açıklamanız mümkün mü?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üretim de yatırım da bir maliyet meselesidir. Maliyeti etkileyen en önemli unsurlar arasında faiz vardır. Çünkü üretim sadece özkaynakla değil aynı zamanda borçlanarak elde edilen yabancı kaynakla yapılır ve ona faiz ödenir. Sürekli değişen fiyatlar ve faizlerin olduğu bir ortamda maliyetin ne olacağı bunun tüketiciye nasıl yansıtılacağı, tüketicinin artan fiyatlardan o malı alıp alamayacağı hep soru işaretidir. Bu kadar soru işareti olan yerde üreticinin önünü görüp de yatırım ya da üretim kararı vermesi zordur.

      Sil
  14. Hocam merhabalar, yine cok bilgilendirici bir yazi.
    Sormak istedigim ise, bir ulkenin kurunun gercekten degerli/siz olup olmadigini bulmak icin, iki ulkede de olusturulan ayni sepetteki urunlerin toplam fiyati uzerinden mi hesap yapmak gerekir, yoksa daha baska neleri dikkate almak gerekir?

    Cok tesekkurler. Saygilar,

    Nil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tşkler.
      Evet satın alma gücü paritesinden yola çıkmak gerekiyor. Ne var ki iki ülkede aynı malları bulmak o kadar kolay değil. Peynir deseniz hangi peynir? Bizde en çok beyaz peynir tüketilir oysa Avrupa beyaz peyniri bilmez. Et deseniz onlar da işin içine domuz eti de girer. O nedenle en basitinden giderek bütün dünyada aynı standartla üretilen Big Mac'i esas alıyorlar bu tür karşılaştırmalar için. Buna karşılık böyle bir karşılaştırmayı tek bir mal ile yapmak da sakıncalı tabii ama bir fikir veriyor.

      Sil
  15. Hocam, Merhabalar,

    TL'nin aşırı değerli veya değerli olduğu ülkemize, cari açıkta bu kadar yüksekken, niçin bu denli 30 milyar USD'ye varan yabancı kaynak akıyor. Bunu yüksek nominal iç borç faizleri ile açıklamak olanaksız.(Ege Cansen çok üzerinde durmuştu) Artık göreceli çok yüksek sayılmaz. Ayrıca TL yüksekken, hemde Kıbrıs'ta mevduata el koyulmuş, ,İspanya ve İtalya'da bailoutlar gündemdeyken; bu ülkelerin ömemli bir ticaret ortağı durumdayken oluyor. Suriye ve güneydoğu gerginliklerinide hesaba katmak lazım. Bunu Erdoğan' a sempatı duyan arap sermayesi ile açıkalmak herhalde goygoyculuk. Öyleyse bunun izahı nedir?

    Sevgi ve saygılarımla

    Erkut

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birçok nedeni var. Bir kere yabancı için faizler hala yüksek. Onlar Türkiye'den % 4 dolayında reel faiz kazanmaya devam ediyor. İkincisi ortadoğuda ürkmüş olan sermaye var. Eskiden İsviçre'ye giderlerdi şimdi orası da çok güvenli değil. ABD'nin baskısıyla hesapları açıklayabilirler. Üçüncüsü Kıbrıs'ta ve benzeri durumdaki ülkelerde mevduata el konulmasının gündemde olması Türkiye'nin çekiciliğini azaltmıyor artırıyor. Eskiden olsa azaltırdı ama şimdi artırıyor. Not yükselmesi de bundan kaynaklanıyor. Dördüncü neden bu gelen paraların bir bölümü parasının bir bölümünü yurtdışında tutan işadamlarının kendi kendilerine verdikleri borçlardan kaynaklanıyor.

      Sil
  16. Hocam Merhabalar 5. Paragrafta B noktasında 1.20 tl lik ihracata karşılık 1 usd elde edilmektedir olması gerekmez mi bir yanlisim mi var acaba? İyi günler dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet orada virgülden sonrası çıkmamış düzelttim teşekkür ederim.

      Sil
  17. Hocam cari açık artınca kurların yükselme sebebi dövize olan talebin artması mı? Ayrıca bir ülkenin dövize ihtiyacı olduğunda içeride döviz talep etmeyip( kurları yükselme eğilimine girmesine izin vermeyip) direk dışarıdan borçlansa yinede ülkemizde kur yükselme eğilimine girer mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu cari açıkla değil onun finansmanıyla ilgili. Döviz geldikçe TL prim yapar bu durumda TCMB karşılıkları dövizle alarak durumu denetler.

      Sil
  18. Hocam birçok ülkede ki krizlerin ortak noktası olarak yabancıların birden sanki elbirliğiyle hareket edercesine elindeki tl yi dövize çevirip aniden kaçması ve serbest kur hakimse kurun yukarılara tırmanmasımıdır. Bu yüksek kurdan dolayıda ithalat azalacağından ülkenin büyümesi için gerekli girdileri pahalıya alınacağından merkez bankasınından rezervleri azalacağından büyümesi için gerekli ithalatı yok denecek kadar az yapacaktır ve içeride de işsizlik artacaktır ülke kaosa doğru sürüklenecektir. Hocam bir çok krizin ortak noktası sürü psikolojisine hareket diyebilirmiyiz? acaba bu konuda eksik bıraktığım yerler varsa tamamlarsanız sevinirim? Hocam birde şöyle bir teze katılırmısınız Sabit kur politikası uygulanıyorsa develüasyonun yapılması hükümeti bir sonraki seçimlerde gönderir buna katılırmısınız katılıyorsanız neden develüasyonun yapılması hükümeti iktidardan gönderir ? Cevabınız için şimdiden çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Krizlerin birçok nedeni olabilir. Sürü psikolojisiyle hareket ise krizin son aşamasıdır nedeni değil. Finansal krizler daha çok fiyatların şişmesiyle oluşuyor.
      Devalüasyon iç fiyatların artmasına neden olur. Örneğin 1 USD = 1 TL iken 3 TL'ye satılan benzin 1 USD = 2 TL olduğunda 6 TL'ye satılır. Bu sadece benzinle kalmaz benzin kullanan herşeyin fiyatı artar. Dolmuş, otobüs taksi ücretleri, kamyonla taşınan malların taşıma ücretleri vb pahalılanır. Devalüasyon yapmak zorunda kalan hükümetlerin oy kaybetme nedeni budur.

      Sil
  19. Hocam ithalatta dışarıya bağımlı olduğumuz gibi finasmanında da dünyaya bağımlı olmamız Türkiye açısından ileride bir tehdit unsuru oluşturur mu? Kafayı çok fena şekilde Türkiye'ye takmış olan ülkelerin ülkemizde kriz çıkmasını istese bize gelen sermayenin gelmesini önlese bunun Türkiye açısından sonuçları ne olur ?( kurlar mı yükselir? Yoksa başka şeyler mi olur? ) bunun için kısa bir zamanda önlem almamız gerekir mi ? Rezervlerimiz bu iş için yeterlimidir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Finansman denilen şey ülkeden ülkeye değil şirketten şirkete, bankadan bankaya oluyor. Dolayısıyla günümüz küresel sisteminde finansman işinde kafayı Türkiye'ye takmış ülke diye bir kavram olmaz. Türkiye'nin kötülüğünü isteyen bir ülke yönetimi olsa bunun Türkiye'ye para yatıran yatırımcılarının hepsine talimat verip onları aynı yönde yönlendirmesi düşünülemez.
      İthalatta ve finansmanda dışarıya bağımlı ola yalnız Türkiye değil. Bütün dünya bu anlamda birbirine bağımlı.

      Sil
    2. Hocam, isim vermek doğru olmaz herhahlde o yüzden ima edeyim sadece. Çok büyük paralarla uluslararası yatırımlar yapan bir adam var baş Harfi "S" sonu da s gerçi:) neyse bu adamın elinde büyük paralar var. İmkbnin günlük işlem hacmi 20 milyar dolardı yanılmıyorsam.bir haftada darma dağın edip gidebilir. komplo teorisi evet ama olamaz mı?o gücü yönetenlerle ülke yöneticileri arasında çıkar uyuşmazlığı olduğu noktada güçlerini kullanmaktan neden sakınsınlar? kriz çıkartıp yönetim bile değiştirmeye vakıf oldukları söyleniyor. sanal korku mu yaratmışlar bilemiyorum tabi. . .

      Sil
  20. Hocam Amerikanın fiyatları/TR'nin Bigmac Fiyatı bu olay satın alma gücü paritesini veriyordu galiba.
    Reel kur bu şekilde mi hesaplanıyor http://www.mahfiegilmez.com/2012/11/reel-efektif-doviz-kuru-endeksi-nedir.html burada farklı bir işlem yapılmış galiba kafam karıştı şimdi reel kuru nasıl hesaplıyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sözünü ettiğiniz yazıdaki reel efektif kur endeksi TCMB'nin hesaplama şekli. Big Mac ise The Economist Dergisinin geliştirdiği bir hesap biçimi. İKisi farklı.

      Sil
  21. Hocam günaydın,
    Malum büyüme rakamı bugün açıklanacak, yazılarınızdan birinde inşaat bazlı büyümenin sanayi ve teknoloji temelli büyümeye göre artıları(?) ve eksilerini yazmanız mümkün mü?

    YanıtlaSil
  22. Hocam biliyorsunuz geçenlerde Nouriel Roubini Türkiye'ye geldi. Her ağzını açtığında felaket tellallığı yapan Roubini bizim ekonomiyi öve öve bitiremedi. Duyanlar Türkiye ile G.Kore'yi karıştırdığını düşünebilir. Benim gördüğüm kadarıyla hiç samimi bir konuşma değildi. Ekonomik büyümenin %8'lerden %2'lere gerilediği bir ülkeye ''yumuşak iniş başarılı oldu'' diyen birinin siyasetçilerden hiçbir farkı yoktur benim gözümde.

    Bildiğim kadarıyla Roubini'nin 2008'den sonraki hiçbir kehaneti(!) tutmadı. Neden hala bu adama bu kadar paye biçiliyor sizce? Dedikodu yapmak için sormuyorum. Gerçekten de Roubini'yi günümüzde bu kadar bilinir ve sözüne değer verilir bir ekonomist yapan şeyin ne olduğunu merak ediyorum. Bana göre 'kriz kahini' lakabı ile her tarafta konuşmalar yapıp para kazanıyor, daha fazlası değil.

    YanıtlaSil
  23. Sn. Mağfi Eğilmez,

    Yukarıda ihracat ve ithalat eğrileri üzerindeki noktaların usd/tl karşılıklarını örneklerken bazı hatalar yapılmış.

    "Örneğin C noktasında 0,8 TL’lik ihracata karşılık 1 USD, E noktasında 1 TL’lik ihracata karşılık 1 USD elde edilirken B noktasında 1 TL’lik ihracata karşılık 1,20 USD elde edilmektedir. "

    0,8 TL 1 USD doğru, fakat 1 TL'nin karşılığı 1,20 USD değil, 1,20 TL'nin karşılığı 1 USD olmalıydı.

    Aynı şekilde bir altındaki paragaftada benzer bir hata var.

    "Örneğin A noktasında 1 TL’lik mal ithali için 1,20 USD ödeme yapılırken, B noktasında 1 TL’lik ithalata karşılık 1,20 USD, D noktasında 0,8 USD ödenmektedir. "

    Burada da 0,8 TL karşılığı 1 USD, 1,20 TL karşılığı 1 USD olmalıydı.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı zamanda ikinci verdiğim örnekte, ithalat doğrusundan bahsettiğiniz için, A,B,D noktaları değil, A,E,D noktaları olmalıydı.

      Saygılarımla,

      Sil
  24. sayın hocam Türkiyenin GSYH'SI 10.000- 20.000 DOLAR sevisinde geziyor. sorum türkiye orta gelir tuzağında mıdır? bunda kurların etkisi nedir? saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye orta gelir tuzağındadır. Bunda kurların etkisi yapısal reformların yapılmamasının etkisine göre ihmal edilebilir düzeydedir.

      Sil
  25. hocam merhaba , neden biz ulusal paramızı değerli kılmaya çalışıyoruz ? Dolar, sterlin, yuan gibi paralara hep değer kaybettirildi. Biz de Çin'in yaptığı gibi tl nin değerini düşürsek nasıl bir bedel öderiz. Ya da nasıl bir bedel ödetirler bize. Sıcak para girişi durur mu Türkiye ' ye ?

    YanıtlaSil
  26. Hocam merhaba,

    Bildiğim kadarıyla ihracatta elimize en çok euro geçiyor. İthallata ise yüzde 60'larda dolar tüketiyoruz. Bunun sebebini öğrenmek istiyorum.
    Şöyle ki, TÜİK verilerine baktığımda 2014 yılında euro bölgesi dışından ithalatımız yüzde 65 civarı. Bu durumda euro bölgesi dışında tamamen dolar kullanıyoruz denilebilir mi? Diğer yandan aynı yıl ihracatta yüzde 45 civarı euro bölgesine. Biraz önceki mantığa göre ihracatta yüzde 50'den fazla dolar kazancımız olması gerekmez mi? Fakat öyle değil.
    Aydınlatırsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
  27. Hocam tekrar merhaba,

    Bir süredir kafamı karıştıran bir durum var. Sizinle paylaşmak ve aydınlanmak isterim.

    Yüksek faizin yatırım değil sıcak para hareketine yol açtığını, düşük kurun da ithalat bağımlılığını yükselttiğini biliyoruz.

    Uzun süredir tl olması gerekenden değerli olduğu için dışa bağımlı bir büyüme gerçekleşti. Fakat bunun sürdürülebilirlik, istihdam ve güven açısından pek de sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Sanırım en büyük ihtiyacımız üretmek. Hangi tür üretim vs hep bu ilk adımda radikal kararlar almakla birlikte önümüze çıkacak sorular. Üretmiyoruz ve egemen ülkelere her yönden bağlanıyoruz.

    Burada Çin örneği aklıma geliyor. 2013 yılında 1 dolar 6,22 yuandı. Bu da Çin'i üreten, kalkınan, cari fazla sağlayan, borç veren ülke durumuna getirdi.
    Yıllardır en büyük sorunumuz olarak üretimsizlik ve buna bağlı dış ticaret açığı ile cari açığı göstermiyor muyuz? Hatta bu yüzden en kırılgan ekonomiler arasında değil miyiz?
    Beğenmediğimiz ihracat içinde yüzde 70 ithalat var. Ham ve yarı mamul maddelerden imkanımız olanı neden Türkiye'de üretmeyelim. Bir süre sıkıntıyı göze alarak insan seferberliği başlatırsak orta vadede düşük faiz yüksek kur politikası ile ayakları yere basan bir ekonomi modeline geçebiliriz.
    Üstelik sıcak para gidişi bir süre gerçekleşse de yatırıma dayalı döviz girişi zamanla artabilir.

    Bu arada yanlış anlaşılmak istemem. AKP bu tablonun müsebbibidir. En başta da Tayyip Erdoğan. Bugün karşı çıktığı ekonomi politikalarının yıllarca yürütücülüğünü yapmıştır. Hatta kanımca bugünkü tavrının sebebi bütüncül bir yeni ekonomi modeli inşası değil, inşaat lobisine yaranmak ve ekonomideki acı sonuçları başkalarının sırtına yüklemeye çalışmaktır.

    Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  28. Hocam.merhaba bir sorum vardı
    Kurun yuksek olduğu halde neden ihracat yapmiyoruz

    YanıtlaSil
  29. İpod endexi bigmacdan daha tutarlı deniyor.

    YanıtlaSil
  30. Hocam meraba cari açık nedir kurlara etkisi nedir kısaca açıklar mısınız

    YanıtlaSil
  31. Hocam iyi aksamlar
    2001 sonrasinda uygulanan doviz kuru rejiminin dis ticaretteki etkileri nelerdir biraz bu konu hakkinda bilgi verirmisiniz.
    İyi calismalar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı