Kur Nereye Gider?

Piyasada geçerli olan döviz kuruna nominal döviz kuru deniyor. Örneğin 2013 Ekim ayı başında TL’nin USD nominal kuru 2,00 idi.

Reel döviz kuru, iki ülkenin para birimleri arasında geçerli olan nominal döviz kuruyla aynı mal ya da mal gruplarının bu iki ülkede geçerli satış fiyatlarının karşılaştırılmasıyla hesaplanan kurdur. Bize nominal döviz kurunun hangi oranda gerçekçi olduğunu gösterir.

Reel döviz kurunu tam olarak hesaplayabilmek için karşılaştırmaya esas alınan mal ya da malların iki ülkede de aynı standartla üretiliyor olması gerekir. Diyelim ki TL’nin USD karşısındaki kurunun doğru olup olmadığını bulmaya çalışıyoruz ve Türkiye ve ABD’de aynı standartta üretilen bir mal biliyoruz. Bu durumda TL ile USD arasındaki reel döviz kurunu hesaplayabilmek için şöyle bir denklem kullanıyoruz:

RDK = Malın Türkiye’deki Fiyatı / Malın ABD’deki fiyatı

The Economist Dergisi, bu karşılaştırmalar için dünyanın her yerindeki Mc Donalds fast food restoranlarında aynı standartla üretildiği bilinen Big Mac sandviçini karşılaştırmalarına esas alıyor. Biz de Big Mac üzerinden hesaplamamızı yapalım.

Haziran ayında Big Mac sandviçi ABD’de 4,36 USD’ye (ABD fiyatı 4 kentteki satış fiyatlarının ortalaması olarak alınıyor), Türkiye’de 8,50 TL’ye satılıyordu. Haziran ayında Türkiye’de geçerli USD - TL nominal kuru 1,87 idi. Şimdi bu değerleri denklemimizde yerine koyalım:

RDK Haziran = 8,50 / 4,36 = 1,95

Demek ki Big Mac’in, orijinal üretim yeri olan ABD’deki fiyatını baz fiyat olarak alırsak Türkiye’de ya satıldığı fiyat ucuz ya da kur gerçek durumu yansıtmıyor. Çünkü o tarihte kur denklemimizin söylediği gibi 1,95 değil 1,87’dir. Bu durumda Big Mac’in Türkiye’de Haziran ayındaki değeri (8,50 / 1,87 =) 4,55 USD’dir. Yani ABD’deki fiyatından 0,19 USD daha pahalıdır. Bu durumda TL, Haziran 2013 itibariyle ABD dolarına göre yüzde aşırı değerlidir.   

Şimdi aynı hesabı Ekim ayı için yapalım. Big Mc fiyatı ABD’de 4,56 USD’ye yükselmiş, Türkiye’de ise değişmeden kalmış, buna karşılık USD - TL nominal kuru 2,00’ye yükselmiştir. Şimdi bu yeni değerleri denklemde yerine koyalım.     

RDK Eylül =  8,50 / 4,56 = 1,86

Buna göre Big Mac’in ABD’deki fiyatıyla satılması için nominal kurun 1,86 dolayında olması gerekiyordu. Oysa Ekim ayında nominal kur 2,00’dir. Bu durumda Big Mac’in Türkiye’de Ekim ayındaki değeri (8,50 / 2,00 =) 4,25 USD ediyor. Yani ABD’deki fiyatından 0,28 USD daha düşük değer taşımaktadır. Bu durumda TL, Ekim ayı itibariyle USD’ye göre yüzde 7 dolayında aşırı değersiz görünüyor.

Reel döviz kuru endeksi bize daha çok satınalma gücü odaklı bir bakış açısının sonuçlarını veriyor. Bunu tek başına Big Mac gibi bir malı esas alarak hesaplamak doğru bir yaklaşım değil. Burada bu hesaplamayı kullanmamın nedeni sadece bir fikir verebilmesi içindir.

Bir başka bakış açısı önümüzdeki dönemde gelişme yolundaki ülkelere yönelik sermaye akımlarının artıp artmayacağı sorusuna verilecek yanıtla ortaya çıkabilir. TCMB Başkanı, önümüzdeki dönemde ABD ve Avrupa ekonomilerinde yaşanacak toparlanmaların bu sermaye akımlarının artmasına ve dolayısıyla kurların düşmesine yol açacağı görüşünde. Hatta bu düşüşün, dolar kuru açısından ilk ortaya attığı 1,92’nin de altına gelerek 1,80’lere kadar inebileceği kanısında. Oysa piyasa, en azından şimdilik, aynı görüşte değil. Çünkü yine TCMB Başkanı’nın deyimiyle açık pozisyonlarını kapatmaya çalışıyorlar. Kurların düşeceğini bekleyen bir piyasa pozisyon kapatmaya uğraşmaz. Çünkü şimdi pahalıya kapatacağı pozisyonunu kurlar düştüğünde ucuza kapatma imkanı olur. Demek ki piyasanın beklentisi kurların düşeceği yönünde değil yükseleceği yönünde oluşmuş bulunuyor. Gelişmiş ekonomilerde kazanç imkanlarının artacağı buna karşılık gelişme yolundaki ekonomilerde risklerin artacağı bir gelecek bekleniyorsa bu yaklaşım doğrudur. 

Buna karşılık ABD’de yaşanan bütçe krizi ve onu izlemesi beklenen borç tavanı krizi Fed’in tahvil alım programında azaltmaya gitmesi yönündeki beklentileri tersine çevirmiş görünüyor. Eğer gelişme bu yönde olursa Yabancı fonlar gelişme yolundaki ülkelerden çıkmak bir yana yeniden o ülkelere dönebilirler. Bu gelişme, yani sermaye akımlarının yeniden yön değiştirmesi, Türkiye açısından kurda düşüşe yani TL’nin değerlenmesine yol açabilir.

Özetle söylemek gerekirse kurların yönü açısından tümüyle ABD’ye ve Fed’e endeksli bir ortam içinde bulunuyoruz.  

Yorumlar

  1. Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  2. müthiş bir analiz hocam
    teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Hocam elinize sağlık, teşeküler. Çok güzel bir analiz, çalışma. Kolay gelsin, Saygılar...


    http://krizmriz.blogspot.com/2013/09/altin-5000-gumus-200-dolar-olsa-ne-cikar.html

    YanıtlaSil
  4. bu hesaba göre 4.36 usd * 2.00 tl/usd = 8.72 tl ise, kur % 2.5 daha değerli, yani bigmac kurunun 1.95 tl olması olamaz mı ?

    YanıtlaSil
  5. Elinize saglık hocam

    YanıtlaSil
  6. turkıye de et anlamsız pahalı mac index o acıdan TR ye uymaz bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ona karşılık içilik de ABD den çok daha ucuz

      Sil
  7. Hocam elinize sağlık ama reel kuru hesaplamak için big mc endeksinden başka bir araç yok mu?

    Bana yanlış sonuçlar üretebilecek bir araç gibi geldi. Tek mal üzerinden enflasyon hesaplamak gibi bir şey bu.

    En azından bir sepet olmalı. Reel kuru hesaplamak için nasıl daha etkin bir hesaplama aracı olmaz anlamadım, ve çok şaşırdım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünyada karşılaştırma yapmak için aynı standartta üretilen çok az mal var. Birisi Big Mac. Belki Coca Cola da olabilir.

      Sil
  8. Hocam bu formülü anlamadım açıkçası.

    Haziran ayı rakamlarıyla örneklendirirsek;

    ABD'de 4,36 USD olan burger, 1,87 kur ile çarpıldığında 8,15 TL ediyor. Türkiye'de 8,50 TL olan burger, ABD'ye oranla %4,2535 daha pahalıdır. Yani aradaki fark %4,2535 dir. Reel farkın 0,71 USD değil 0,19 USD olması gerekmez mi?

    Bu burger hesabına göre kur 1,95 olduğunda ABD ve TR de insanlar aynı burger için aynı değerde para ödemiş olmazlar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yuvarlamalar söz konusu. Ayrıca kaşılaştırmayı dolara çevirdikten sonra yapmanız gerekiyor.

      Sil
    2. Basitleştirmeye çalışırken bazı yanlışlar yapmışım düzelttim, teşekkürler.

      Sil
  9. Hocam,tesekkur ederim bilgi paylasımınız icin,Haziran ayında hamburgeri pahalı yediğimizi(4.36usd*1,87=8,15 satıs fiyatı iken 8.50 den satın aldığımızı)Eylül ayında ise daha ucuza yediğimizi(4.36 usd*2=8,72 olması gereken satış fiyatı yerine 8.50 den yine satın aldığımızı)Nominal döviz kurunu baz alarak söylemek yanlış mı?

    YanıtlaSil
  10. Hocam, merhaba. Big Mac ile verdiğiniz örne müthiş yaknız aklıma takılan bir soru var. Big Mac in ABD de ve Türkiye'de farklı fiyatlara satılma sebebi işgücü ve üretim maliyetleri de olamaz mı? Yani aradaki fark ABD de ortalama restoran kiraları, personelin saat başı ücreti, et fiyatları vs gibi fiyata etki edecek maliyetler yüzünden farklılık göstermiş olamaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette gösterebilir ama sonuçta Amerikalının 4.36 usd ye aldığı Big Mac ı bizim 3.90 a aldığımız gerçeğini değiştirmez. Burada amacımız kurun doğruluğunu belirlemek.

      Sil
  11. Çok anlaşılır olmuş, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. Hocam, ppp'yi hesaplarken her ülkedeki girdi fiyatlarının farklılaştığı ve bu sebeple ürün maliyetinin de farklılık gösterdiği bir ürün kullanmaktansa, üretiminin sadece bir ülkede yapılarak dünyaya pazarlandığı, bu sebeple nakliye maliyetleri dışında fiyatı etkileyen unsurların her ülke için daha adil olacağı bir ürünle bu karşılaştırma yapılsa daha doğru bir sonuca varamaz mıyız?

    Gelir esnekliğnin yatay eksene paralel (0) veya çok düşük olduğu, bu sayede gelişmiş ve gelişmekte olan ülke vatandaşlarının ürüne yönelik tüketim harcamalarının paralellik göstereceği bir ürün üzerinden yapılsa bu karşılaştırma. Sadece Çin'de üretilen bir medikal ürün veya ilaç olabilir mi mesela?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu hesaplama her zaman çok tartışmalıdır yazının sonuna notu o nedenle koydum.

      Sil
  13. Hocam,

    Elinize sağlık, Halkımızın çok duyarlı olduğu bir konuyu soruya gerek kalmayacak şekilde yalın anlatmışsınız. Benim merak ettiğim Big Mac Endeksi Merkez Bankasının reel döviz kuru endeksi ile ne derece uyumlu olduğu? Bildiğim kadarıyla
    bizim ABD ile ticaretimiz düşük. Dış Ticaretimizin yoğun olduğu ülkelerdeki Big Mac endeksine göre bakmak daha uygun olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nig Mac in orijin ülkesi ABD olduğu için kıyaslama ABD ile yapılıyor

      Sil
  14. hocam çok anlaşılır bir biçimde açıklıyorsunuz emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  15. İnşallah bir gün süper güç oluruzda big mac yerine adana kebap endeksi filan hesaplar dünya :) elinize sağlık hocam her zamanki gibi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle Adana Kebabı Big Mac gibi bütün dünyaya tanıtıp yaymamız lazım.

      Sil
    2. süper güç olsaydık kebap bütün dünya tarafından biliniyor olurdu bence hocam :)

      Sil
  16. Merhaba hocam ,konumuzla alakası yok ama bir konuda yardım talebim olacak sizden.İktisat ana bilim dalında yüksek lisans öğrencisiyim tez aşamasındayım.Özgün bir tez çalışması yapmak istiyorum.Konu seçimi hakkında yardımcı olabilir misiniz, önerebileceğiniz konular var mı?

    YanıtlaSil
  17. Sayın Hocam,
    Aydınlatıcı yazılarınız için çok teşekkürler.Reel kuru R=eXP*/P olarak hesaplayan kaynaklar var. Bu formüle göre hesaplama yaparsak: Haziran ayında; 1,87X4,36/8,50=0,96 Bu durumda eXP*<P dir. Yani nominal döviz kuru aşırı değerlenmiştir. Eylül ayında ise 2,00X4,36/8,50=1.025 R<1. Nominal döviz kuru eksik değerlenmiş durumdadır. Aşırı/eksik değerleme olmaması için R=1 olmalıdır: eX4,36/8,50=1 e=1,95 olmalıdır. Yukarıda ise siz 2,24 buldunuz. Hocam aydınlatırsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birisi USD açısından öteki TL açısından bakış açısını yansıtıyor.

      Sil
    2. Daha kolay ve doğru olan sizin dediğiniz hesap biçimi. Ben de yazımı yeniden ona göre düzelttim, teşekkürler.

      Sil
    3. Rica ederim. Hocam kusura bakmayın ama bu şekilde de yanlış olmuş sanırım:
      ReR=0,96 iken yani eXp*/p<1 durumunda eXp*<p dir. R=1 yani eXp*=p durumunu sağlamamız için nominal döviz kurunun(e) yükselmesi (örneğimizde 1,87 den 1,95 e yükselmesi) yani TL nin değer kaybetmesi gerekir. Bu demek oluyor ki TL olması gerekenden aşırı değerlidir. Siz yukarıda ters belirtmişsiniz.Teşekkürler.İyi çalışmalar.
      ReR=1,02 durumunda e'nin düşmesi yani TL nin değer kazanması durumunda eşitlik sağlanır.Buradan TL nin eksik değerlenmiş durumda olduğunu anlarız.

      Sil
  18. Hocam sabahtan beri aklımı kurcalayan bir soru var tamamen varsayımlara dayanarak cari açığımızı tasarruf yatırım cephesinden ele almaya çalıştım ama işin içinden çıkamadım hocam örneği kısaca yazarsam örneğin ; bizim ekonominin 100 lira tasarrufu olsa ve 180 liralık yatırım gerçekleştirilmek istense bütçe açığının olmadığı bir ortamda cari açığa 80 lira deriz . Ekonomiye bakınca 100 liralık yatırım harcaması olması gerekirken 180 lira olmuş buradan şu anlaşılıyor ki 80 lira fazladan bir yerlerden gelmiş hocam şimdi ekonomistler buna direk cari açık diyorlar ya şöyle bir senaryo gerçekleşmez mi dışarıdan gelen fazladan 80 lira dışarıdan makine alımına değil de işçilere ödense ve cari açığı artırıcı bir şekilde dışarıdan alım yapılmasa ( sonuçta fabrika yapan işçilere de yapılan ödemeler yatırım harcamasına girmekte ) işçilere ödeme yapılarak yatırımları artırsa ortada yine 80 lira cari açık vardır diyebilirmiyiz ? Hocam inşallah sorum saçma olmamıştır . Hocam bize okulda şimdiye kadar hep kapalı ekonomi varsayımıyla bir şeyler gösterildi bir türlü ekonomiyi dışarı açamadık ben eksiklerimi gidermek adına size bu soruyu yönelttim hatam varsa Affola

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cari açığı daima reel açık olarak düşünün. Yani 10 kg elma satmış mesela 10 USD kazanmışız ve bir adet kahve makinesi almışız 20 USD ödemişiz. Bu durumda cari açığımız 10 USD'dir. Buna karşılık aynı yıl ülkeye faiz yüksek olduğu içinya da borsa iyi kazandırdığı için 10 USD girmiş. Demek ki biz cari açığımızı bu gelen 10 USD ile finanse etmişiz.
      Diyelim ki aldığımız kahve makinesi de 10 USD ise o zaman cari açığımız yok sadece ülkeye faiz kazanmak için giren 10 USD nedeniyle 10 USD borcumuz varv demektir.

      Sil
  19. Hocam yukarıda ki soruya paralel olarak çok kısa bir sorum var ; iç tasarruflar + dış tasarruflar= toplam yatıırmlar. Hocam şunu soracağım burada toplam yatırımlar derken ne kastedilmektedir ? İçine ne girmektedir ? Dışarıdan ithal edilen hammade aramalı da yatırım harcamasına girmekte midir ? Kısacası Biraz açabilirmisiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dışarıdan ithal edilen hammadde ve aramalı eğer yatırım amaçlı kullanılıyorsa yatırım çerçevesine girmektedir. Örneğin sanayide kullanılan doğalgaz yatırım kategorisine giriyor.

      Sil
  20. Hocam ben şunu merak ediyorum ekonomi derslerinde deniliyor ya kapalı ekonomide ne kadar tasarruf yaparsanız yapacağınız yatırımlar da tasarruf miktarı ile sınırlıdır örneğin 100 lira tasarruf varsa yapılan yatıırmda 100 liradır . Benim merak ettiğim bir ekonomi dışarıdan hammade temin etmeden aramalı almadan nasıl bu yatırımları gerçekleştirmekte ? Yatırım yapıyorsa ne tür yatıırmlar yapmakta ? Yoksa hocam bize anlatılan bu kapalı ekonomi varsayımı sadece basitlik olması açısından varsayımdan ibaret mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tasarruf = yatırım mutlak eşitliği kapalı ekonomide söz konusudur.
      Kapalı ekonomi aslında sadece basitlik içindir. Yoksa yüzyıllardır en azından mal alış verişi anlamında ekonomiler dışa açıktır.

      Sil
  21. hocam son derece basite indirgeyerek çok güzel izah etmişsiniz RER'i teşekkür ederiz.RER'deki artış yerli parada değer kaybına yol açıyor.Bu ise Türkiye'deki gibi esnek döviz kuru sisteminde teorik açıdan ihracatı artırması,ithalatı azaltması gerekiyor..fakat ülkemizdeki cari işlemler dengesi verileri bize olması gerekenin aksini gösteriyor..acaba bunun sebebi nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orta - uzun vadede bu eğilim sürerse dediğiniz olur. Kısa vadede de aslında etkisi görülüyor. Türkiye'nin ihracatında artış, ithalatında ise hız kesme söz konusu. Ama gerçek etki daha uzun dönemde ortaya çıkacak.

      Sil
  22. merhaba hocam,

    yaptığınız hesaplamaları anlayamadım.

    şimdi real exchange rate türkiye ekonomisi için hesapladığınız bir kur değil mi?

    peki biz bunu niye big mac'in abd fiyatından artı ve eksi olarak karşılaştırıyoruz.

    ikisi çok farklı şeyler değil mi. biri kur diğeri ürün fiyatı.


    bir de nominal kurun gerçekçi olmamasını anlayamadım. gerçek hayatta kullanıyoruz işte onu. mesela ben şu an cebimde 8,5 TL var diyelim gittim Türkiye'de big mac yedim. veya bunun yerinde uçağa bindim ABD'ye gittim o 8,5 lirayı da dolara çevirdim. 4,25 dolarım oldu. ama orda big mac istedim. vermediler. eğer kur düşse yani türk lirası değer kazansa big mac yiyebilecektim. böyle düşününce niye sizinkinden farklı sonuç çıkıyor.




    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Big Mac'in asıl üretim yeri ABD'de. Dolayısıyla ABD'deki fiyatı asıl fiyat olarak kabul ediliyor. Reel hesaplar mal ile malı karşılaştırarak yapılır. Tamamen aynı nitelikte iki malın satış fiyatları her yerde aynı olmalı. Eğer farklılık varsa o zaman kur yani iki parayı birbirine çeviren mekanizma doğu bir ölçüyue dayanmıyor demektir. Yaklaşımın temelinde bu yatıyor.

      Sil
  23. hocam teşekkürler
    kurların tekrar yukselise geçme sebebi döviz açık pozisyonları midir ağırlıklı olarak
    birde fed açıklamaları ve Türkiye de faizin yükselmesi yabancı yatırımcıyı ülke de görünürde büyük bir sıkıntı olmamasına rağmen neden cekmiyor? saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurların yükselmesinin genel nedeni (ki bu bütün gelişme yolundaki ekonomiler için geçerli) Fed'in parayı kısacak olması nedeniyle gyü lere akan paranın geri çekilmeye başlaması, özel nedeni de (bu Türkiye, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika için geçerli) bazı ülkelerin dış finansman ihtiyacının (cari açığın yüksekliği nedeniyle) yüksek olmasıdır.
      Ülkenin büyük bir sıkıntıda olmadığı görüşü bize ait bir görüş. Yabancı yatırımcı Türkiye'yi cari açığının yüksekliği, finansman ihtiyacının yüksekliği, siyasal sıkıntılar vb nedeniyle oldukça sıkıntılı olarak algılıyor.

      Sil
  24. Hocam,
    Fed diyabet şüphesi/tehlikesi olan çocuğuna, ağlamasını kessin diye şeker vermeye devam eden bir evebyne benzemiyor mu?
    Kaptanı bir köşeye çekilmiş, dümeni ne tarafa çevireceklerinden emin olamayan ikinci kaptanlara kalmış gibi görünüyor.
    Gidişat hiperenflasyonu gösteriyor. Emlak balonu şişmeye başladı, hala daha varlık alımlarını azaltsak mı azaltmasak mı tartışması yapılıyor :) Aralarından bazıları ışıktan hızlı güvercin uçurmayı da başarmış. (Hey Jo, elimi kravatıma götürürsem elma, ceketimin yakasını düzeltirsem armut)

    Amerika'da hiperenflasyon olursa, kendimizi korumak için yapabileceğimiz en iyi şey nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle ama olaylar o kadar yayıldı ve karıştı ki yapabileceği fazla da bir şey yok.
      Amerika'da hiperenflasyon olursa bunu dünyaya ihraç eder. Yapılabilecek tek şey önceden yapısal reformları yaparak açıkları mümkün olduğunca düşürmek. Ama hiçbir yerde bunu yapacak irade yok.

      Sil
  25. Sayın hocam, bu yaklaşım daha çok tek fiyat kanunu ve satın alma gücü paritesi yaklaşımını açıklamada da kullanılıyor. ReR = e (P*/P) formülünde P* ve P ilgili malın fiyatı değil de yurt dışı enflasyon ile yurt içi enflasyon oranı olarak alsak ve hesaplanan reel kur nominal kurdan düşük olduğunda ulusal paranın reel değer kazancı; hesaplanan reel kur nominal kurdan yüksek olduğunda ise reel değer kaybı şeklinde yorumlasak yanlış yapmış olur muyuz acaba.

    YanıtlaSil
  26. Dolar pozisyonunu ilerde dolar artacak bekleyisi ile degilde ya artarsa korkusuyla yapiyor olamazlar mi? Netekim biz yatirimcilar cikacagina inandigimiz hissede belli bir dusus olunca stop lossu ayni nedenden yapmiyor muyuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten onun için yapıyorlar. Herkes açık pozisyonunu kapamaya çalışıyor. Reel sektörün açık pozisyonu 160 milyar dolar.

      Sil
  27. hocam merhaba. konuyla belki ilgisi olmayabilir ama şunu sormak istiyorum. iphone ile ilgili. abdde16 gb iphone 5c 549 dolarken 16gb iphone 5s 649 dolar. yani piyasada herkes ucuz iphone beklerken neden böyle yaptılar. çevremden duyduklarım kadarıyla iphone 5c alıcagıma 200 lira verırım iphone 5s alırım diyorlar. samsungla yarışmak için portfoy cesıtlıgıne gıtmelerı mantıklı ama neden nerdeyse aynı fıyat cekıyorlar bunun altında yatan ıktısadı neden varmıdır hocam. kim iphone 5s alacak paraya sahıphen neden iphone 5c alsın ki.bu sorunun yanıtını veremedım hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka bir mantığı vardır ama ben de anlayamadım açıkçası

      Sil
  28. Merhabalar;

    Öncelikle ReR nin birimini USD olarak belirtmişsiniz, nedenini anlayamadım. Katsayı olması gerektiğini düşünüyorum, o çarpma/bölme işleminden USD birimi çıkmayacaktır.

    Bana göre hesap şöyle olmalı

    ReR eyl= 2,00 (4,36 / 8,50)
    ReR eyl= 1,02

    İdeal Nominal Kur 1 ReR’yi veren olmalı, yani:

    1= NOM (4,36/8,50)
    NOM: 1,95

    Yani nominal kur; eğer big mac fiyatları böyleyse 1,95 olmalı benim hesabıma göre. Yani USD çok az aşırı değerli görünüyor, TRY değil.

    Iyi akşamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklı bir hesaplamayla basitleştirmeyi denemiştim ama bazı yanlışlar olmuş, düzelttim teşekkür ederim.

      Sil
  29. Hocam tamamen yanlış hesaplamışsınız. Parametreleri ters almışsınız. P Amerika'daki fiyat olacaktı Türkiye'deki değil.

    Doğru hesap şöyle olacak: 2 x (4.36 / 8.50) = 1.026

    Yani bu sonuca göre TL değerli değil, aksine azıcık değersiz konumda. (1.00'ın altındaki sonuçlar değerli olduğuna işaret)


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrudur ben daha farklı bir yolla basitleştirmeyi denedim ama yanlışlar olmuş, düzelttim, teşekkürler.

      Sil
  30. Hocam cnbc e sorun da gelen bir soruyu yanıtlarken şöyle dediniz Türkiye Hindistan gibi cari açığı olan ülkeler diğer ülkelerden daha çok ayrıştı çünkü cari açıkları var bu yüzdende finansmana ihtiyaçları var finansman gelmesse gerekli ithalatı yapamaz ve gerekli büyüme elde edilemez dediniz .ben şunu sorucam ; normalde siz Türkiye'nin belirli bir döviz stoku olduğundan ve dövizin stok değişken olduğundan bahsediyorsunuz normalde bizim ülkeye finansman gelmesede yapacağımız ithalatı döviz stoklarından karşılamazmıyız siz öyle diyordunuz . Yani finansman gelmesse de gerekli ithalatı döviz stoklarımızdan karşılıyorsak büyümemiz niye düşsün ki anlayamadım .
    Yoksa hocam şöyle mi anlamalıyım ; ülkeye döviz girmesede bankalar aracılığıyla o döviz her türlü bulunur ama bedeli yüksek olur kurlar yüksek olur yüksek kurdada herkes eskisi kadar ithalat yapmak istemez ve büyümemiz düşer .(ülkeye finansman gelmesse bu senaryo gerçekleşir )
    Ama yok gelirse kurlar düşük olur ve eskisi kadar ithalat yapıp büyüyebiliriz hocam dediğinizi bu şekilde mi anlamalıyım
    Kendi kendime çeliştiğimden uzun uzun yazdım kusura bakmayın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin döviz rezervi var. Bu hem TCMB'de (110 milyar dolar dolayında) hem de bankalarda duruyor. Ne var ki Türkiye'nin 1 yıl içinde geri ödemesi gereken 160 milyar dolar borcu var. Ayrıca bu bir yıl içinde 60 milyar dolar dolayında cari açık da vereceğine göre 220 milyar dolara ihtiyacı var demektir. Döviz stokumuz bunun tamamını karşılayamıyor. Ama bu demek değildir ki borçların hepsi ödenecek ama yeni borç alınmayacak. Böyle bir şey yok.
      Ülkeye bugünden itibaren hiç döviz girmez bu borçlar da yenilenmezse mevcut döviz stokumuz bunu karşılayamaz. Ama dediğim gibi böyle bir şey olmaz.

      Sil
  31. Hocam FITCH isimli derecelendirme kuruluşu Türkiye'de yaptığı sunumda şunu söyledi ;sermaye girişlerinin azalması durumunda büyümenin yavaşlayacak olmasına değindi ve FITCH sermaye girişleri çok kısıtlanırsa ekonomide sert iniş olabileceğini de belirtti.
    hocam anlamadığım husus şu sermaye girişi olmasada Türkiye'ye para girmesede Türkiye bu parayı sizinde dediğiniz gibi döviz stokundan , borçlanmadan v.s bankaların aracılığıyla cari açığını bir şekilde finanse edemez mi ? Yani direk niye büyüme düşer diyorlar anlayamadım. Hocam bu soruyu kafamda bir yerlere oturtmak ve mantığını anlamak için soruyorum siz döviz inde bir mal olduğunu ve bir şekilde maliyeti yüksekte olsa dövizin bulunacağını söylemiştiniz acaba sermaye girişi olmassa büyümenin düşeceği beklentisi kurun yüksek olmasına mı bağlanmaktadır ? Sonuçta yanlış bilmiyorsam sermaye girişi olmasın biz de aynı parayı başka bir yerlerden buluruz maliyeti yüksek olur ama buluruz çok büyümek istiyorsakda büyürüz niye FITCH direk sermaye girişi durursa büyüme düşer dedi onu anlamadığımdan sordum hocam hatam varsa Affola

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah. Sorunuzun yanıtını bir üstteki arkadaşımızın sorusunu yanıtlarken verdim.

      Sil
  32. Hocam, Amerikan doları devaluasyon sarmalına girmek üzere. Hazirandan Eylüle artış 4.36 --> 4.,56 olmuş zaten.

    Hiç böyle karışık hesaplar yapıp olayı kompleks hale getirmenize gerek yok. 8.50/4.56 olması gereken dolar tl kurunu verir. Yani 1.86

    Ben 2 üstü heryerden açığa satış yapıyorum. Yılsonu kapanış Erdem Başçının dediğinden daha düşük olacak.

    YanıtlaSil
  33. Hocam, burayı devamlı okurum, fikirlerinize saygı duyarım. Fakat bu yazınızda olayı karışık gösterip içinde boğulmuşsunuz. Big Mac endeksi ile kuru 2.2 falan bulmuşunuz sonra düzeltip 1.95 demişiniz. Halbuki hesap çok basit 8.50/4.56 olması gereken dolar kurunu verir. Ben hesaplıyorum 1.86 buluyorum.

    2 üstü dolar pahalıdır. Amerika'da devaluasyon beklediğimden doların gerçek değeri 1.86nın da altı olacak. Ama şu an için big mac endeksi bize 1.86 demektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz işin içine nominal kuru katmamışsınız.

      Sil
  34. Hocam şu cümleye katılırmısınız örneğin dünya genelinde bir kriz olduğunda ve Türkiye ye sermaye girişlerinin azaldığı bir durumda Türkiye'nin eskisi kadar ithalat yapamamasının sebebi sermayenin Türkiye'ye gelmemiş olmasına bağlamak biraz eksik olur sermaye kriz döneminde bize gelmemiş olsada biz bu parayı bankalar vasıtasıyla sizinde dediğiniz gibi her türlü buluruz ve ithalatımızı yaparız ama eskisi kadar yapamayız maliyetler yüksek olmuş olur ( sermaye ülkeye az girdiğinden kurlar yüksek olur bu da maliyeti etkiler )kimsede bu maliyete katlanmayacağından eskisi kadar ithalat yapamayız .yani şunu demek istiyorum ; kriz döneminde ülkemize para girmesede biz bu parayı bulamayıp ithalatımızı yapamayız demek eksik olur parayı başka yollardan her türlü buluruz ama maliyetine de katlanmak zorunda kalırız maliyetinede kimse katlanmayacağından eskisi kadar ithalat yapamayız .yani ithalat yapamamızın. Sebebi sermayeyi bulamamamız değil maliyete katlanamamızdır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bulmamız gereken yalnızca cari açık için gereken döviz olsa stoktan karşılarız. Ama bir de bir yıl içinde vadesi gelecek olan 160 milyar dolarlık borç ödemesi var.

      Sil
  35. Hocam dediniz ya 160 milyar $ dış borç ödemesi var bu borcu dışarıya öderken bireyler direk dışardan borçlanıp bu parayı dışarıya mı ödüyorlar yoksa borçları karşılığında ki tl miktarını burada bankaya yatırıyorlar bankada bunun karşılığı dövizi varsa kendisi dışarıya yolluyor yoksa kendisi borçlanıp dışarıya yolluyor
    Hocam bu mekanizma nasıl gerçekleşiyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de oluor. Yani kimi dışarıya borçlanıyor kimi içeride bankaya TL yatırıp döviz transferi yptırıyor.

      Sil
  36. Hocam şunu merak ediyorum diyorsunuz ya cari açık 60 milyar $ dış borç ödemesi de 160 milyar $ olmak üzere Türkiye'nin 220 milyar finansmana ihtiyacı var .peki biz niye bu paranın hep ya doğrudan yatırım yada portföy yatırımı ile Türkiye'ye gelmesini çok istiyoruz ülkeye paralar bu yöntemlerle gelmesede bir başka finansman yöntemi var o da dışarıdan borçlanma yani 220 milyar $ a ihtiyacımız varsa bir kısmını içeride ki döviz stokundan karşılarız bir kısmınıda dışarıdan borçlanırız .ülkemize doğrudan yatırımla yada portföy yatırımı ile para çekemesekte üzüleceğimize dışarıdan borçlanırız yine aynı cari açığı veririz büyümemizden de ödün vermemiş oluruz ?
    Böyle yaparakda FITCH in eğer sermaye girişleri durursa büyüme düşer sözünün aksini yapmış olmazmıyız ?
    Tabi borçlanarak sonsuza kadar gidilmez ama şu şekilde de yaşanmaz bir gün bu yabancı para çıkarsa dövizimiz de yükselir korkusuyla da yaşanmaz şimdi olduğu gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında son cümlede sorunuzun yanıtını siz vermişsiniz. Fitch'in kastettiği sermaye akımları yalnızca yabancı sermaye yatırımı anlamındaki kaynaklar değil. Sermaye akımlarını geniş anlamda yani borçlanmayı vb de kapsayacak biçimde kullanıyor. Genelleştirerek söyleyelim önümüzdeki dönemde her türlü yabancı kaynak girişlerinde azalma olacak. Beklenti bu yönde.
      Borçlanarak büyümeye çalışan Yunanistan'ın durumu ortada. Bu işin sonu yok. Hiç borçlanmayalım demiyorum tabii ama borçlanmayı asıl gelirin yerine ikame edersek altından kalkamayız.

      Sil
  37. Gizem toksarı28 Eylül 2013 16:58

    Hocam söz veriyorum bir daha bu soruyu sormayacağım ikilemde kaldığım için sorma ihtiyacı hissediyorum ben eğer yanlış düşünmüyorsam şöyle düşünüyorum katılıyormusunuz ;bizim cari açığımız şu an kabaca 60 milyar $ ya biz aslında her zaman dışarıda kriz olsa bile büyümemizden fedakarlık etmeyerek 60 milyar $ cari açık veririz ve bunuda bir şekilde ( portföy yatırımı ile olmasada doğrudan yatırımla olmasada borçlanma ile ) finanse ederiz ama finanse ederiz etmesinede kimi zaman maliyetlerimiz olduğundan fazla yükselir ve bu kadar cari açığa katlanmak istemeyiz yani hocam şuna katılıyormusunuz ; biz döviz bulamadığımızdan dolayı büyüyemiyoruz değilde dövizi her türlü buluruz ama bazı zamanlarda maliyetli olduğundan daha az cari açık veriyoruz ve az büyüyoruz diyebilirmiyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyebiliriz. Ama her seferinde borcumuz daha da artar (faizler de eklenir) ve ayrıca bu artış dolayısıyla riskimiz de artar ve her seferinde borca daha yüksek faiz ödemek zorunda kalırız. Gün gelir bu borçları geri ödeyemeyeceğimiz kuşkusu doğarsa bize borç vermemeye başlarlar. O zaman IMF'nin kapısını çalarız ve kurtar bizi IMF deriz. 1980'de, 1994'de, 2001'de olan budur.
      Dövizi bir süre buluruz ama bir süre sonra bulmakta çok zorlanırız. 1979'da Türkiye 70 cente muhtaç hale geldiğinde döviz bulamamış ve bayrağı çekmiştik mesela. Tabii o zaman uluslararası piyasalar bu kadar gelişmiş değildi ve dış borçlanma daha çok devletler arası yapılıyordu ama olay budur.

      Sil
  38. Hocam, öncelikle emeğiniz için teşekkürler.
    Özel sektörün toplam borcunun 2/3 ü olan 160 milyar doların ödemesi 1 yıl gibi kısa vade. Burada bir sorun yok mu? Türkiye 1 yılı aşabilen finansman modellerini çoktan yakaladı diye biliyoruz. Eğer bu kısa vade olayı bilinçli bir tercihse özel sektörün bundan bir avantajı mı var ? Muhtemelen bu 160 milyar doların refinasmanı da yine kısa vade olacak ise bu kısır döngüden nasıl çıkılacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Bu 160 milyar doların 140 milyar doları özel kesime ait kalanı kamu kesimi ve TCMB'ye ait.
      Özel kesimin kısa vadeli borcu aslında 50 milyar doların altında ama buradaki 140 milyar doların içinde geçmişte alınan uzun vadeli borçların bu bir yıla denk gelen vadeleri de var. Sanırım burada ağırlık 2009 - 2010 yıllarında yani krizin Türkiye'ye yansıdığı dönemde alınan toplu dış borçlarda. 3 yıl ortalama vadeli alınmışsa bu aralığa denk geliyor demektir. Tabii yenilenirken de aynı sorun olacak ve bunlar yine 3 yıllık yenilenirse aynı büyüklük 201'de yine karşımıza çıkacak.

      Sil
  39. Hocam bu ozel kesimin 140 milyarlik borcunun ne kadari cep to cep?

    Bide bu dis borclari geri odenme tarihleri ve meblagini yil ve ay olarak gosteren bi data yada grafik var mi acaba?
    Tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadarının Türklere ait dışarıdaki paralarla ilgili olduğuna ilişkin bir veri yok. Bu dış borçların aylık dökümü de bende yok.

      Sil
  40. Sayın Hocam, Yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum. Bir ekonomist olmadığım halde yazılarınız sayesinde ekonomiyi ilgi ile takip etmeye başladım.Sayın Hocam dışarıdan gelen sermayenin, ekonomisini düzelten gelişmiş olan ülkelere yönelmesi gelişmekte olan ülkelerde döviz sıkıntısına neden olacağı aşikardır. Bu durum gelişmekte olan ekonomilerde bir krize neden olmaz mı? Türkiye de yakın zaman içerisinde bir kriz öngörüyor musunuz? Daha önceki yazılarınızı da değerlendirerek ekonominin yabancı kaynaklarla sürdürülebilme olasılığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Krizler eskisi kadar yüksek etkili olmuyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Bir kere artık döviz rezervleri çok yüksek. Örneğin TCMB'nin elinde 110 milyar dolar döviz rezervi var. Buna karşılık ekonomiler yabancı kaynaklara bağımlı kaldıkça bu tür krizlerden etkilenmeye devam edecek.

      Sil
  41. Hocam bu hesaplamanın ismi iktisatta Fischer denklemi olarak mı geçiyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fisher denklemi reel kuru değil reel faizi hesaplamakta kullanılıyor. Reel faiz oranı = (1 + Nominal faiz oranı) / (1 + Beklenen enflasyon oranı) - 1

      Sil
  42. Hocam son günlerde doların değer kazanmasını neye bağlıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar aslında Euroya karşı değer kaybediyor. TL değer kaybettiği için dolar değer kazanıyor gibi görünüyor.

      Sil
  43. Merhaba hocam, son güncel ekonomi verilerine ulaşmak istiyorum , acaba elinizde böyle bir kaynak, bilgi varsa paylaşırmısınız?

    YanıtlaSil
  44. Hocam dersleriniz için sizlere müteşekkiriz.Her soruya da itina ile üşenmeden cevap vermeniz sizlere saygımızı kat kat artırıyor.
    Ortak bir referans mal bulmaya çalışıyoruz kıyaslayabilmek için. Peki bunu altın üzerinden neden yapamıyoruz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Çünkü altın her yerde çıkmıyor. Oysa Big Mac her ülkede, o ülkede üretilen etten, soğandan, ekmekten yapılıyor.

      Sil
  45. Hocam basit birşey ama P* ve P tanımlamaları ters olmuş gibi.
    Elinize sağlık
    Yazılarınızı sürekli takip ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. P ve P* ın durumu nereden baktığınıza göre değişiyor. Aslında Big Mac'in bugünkü TL değerini USD değerine bölsek (8,50 / 4,56=) olması gereken kurun yani reel döviz kurunun 1,86 olduğunu görürüz. O zaman sizin dediğiniz gibi yazarsak 1,86 (4,56 / 8,50) = 1 çıkar yani ancak 1,86'lık kur bizi dengeye getirir. Oysa bizdeki kur şu anda 2. Bu durumda sizin yazdığıunız biçimde sonuç 1,07 çıkıyor Yani TL, USD'ye göre yüzde 7 değerli.
      USD açısından bakarsanız farklı TL açısından bakarsanız farklı yazılıyor.

      Sil
    2. Hocam bunlarda size katılıyorum.
      benim söylemeye çalıştığım aslında gösterimdeki basit bir hata.
      Reel döviz kuru formülünde P* tanımı
      "İlgili malın Türkiye’de TL cinsinden satış fiyatı"
      ve formülde pay kısmında yer alıyor:
      ReR = e (P*/P)
      P*: İlgili malın Türkiye’de TL cinsinden satış fiyatı
      P: İlgili malın ABD’de USD cinsinden satış fiyatı

      Ancak verdiğiniz örnekte P* paydada.
      e = 1,87
      P* = 8,50 TL
      P= 4,36 USD
      ReR haz = 1,87 (4,36 / 8,50)

      Çok önemli birşey değil hocam.

      Sil
    3. Evet haklısınız, düzelttim, teşekkürler.

      Sil
  46. Yazıyı tümüyle değiştirdim, karışıklıkları giderdim ve çok daha kolay anlaşılabilir hale getirdim.

    YanıtlaSil
  47. Çok güzel ve olabildiğince basit bir anlatım olmuş hocam, teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet sanırım bu kez basite indirgemeyi başardık.

      Sil
  48. Hocam sayenizde BİGMAC yiyeceğim bundan sonra:) tabi bilinçli bir şekilde:)

    YanıtlaSil
  49. Hocam iyi günler,
    Yazınızda TL' nin USD karşısında, hem RDK Haziran ayına göre, hem de RDK Ekim ayına göre değerli çıktığı yazıyor. Ekim ayında USD değerli olmuyor mu?
    Birde sanırım ABD deki Big Mac Türkiye'yi takip ediyor olmalı ki, Haziran ayında çıkan RDK usd fiyatını hemen fiyatlarına yansıtmış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ters yazılmış, düzelttim, teşekkür.

      Sil
  50. Isletme okuyup ekonomiye kafasina basmayan birine bile ekonomi hususunda fikir olusmasi,ogrenme acisindan cok yardimlariniz dokunuyor. Kendi adima tesekkur ediyorum hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, bazı şeylerin anlaşılamamasının nedeni iyi anlatılamamasıdır.

      Sil
  51. Sayın Hocam; mac örneğini hatırlıyorum daha once de vermiştiniz :) Seviyoruz galiba... Birazda tasarruflardan bahsedebilirmiyiz acaba Saygılarımla Egemen BAKIM

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok yazdım ki o konuyu yine de yazalım.

      Sil
  52. "Bu durumda TL, Ekim ayı itibariyle USD’ye göre yüzde 7 dolayında aşırı değerli görünüyor." cümlesinde hata var hocam. Tam tersi olacak TL değersiz...

    YanıtlaSil
  53. Hocam doların son günlerde 2 tl ye çıkmasının tek sebebi, şirketlerin açıklarını kapatmaya çalışmaları mı? Yoksa başka nedenleri de varmı ?

    YanıtlaSil
  54. USA da Big Mc fiyatı %4,5 artmış, bizde ise fiyat hala sabit.
    Geçen sene Kızılay kurbanlık fiyatı 675 iken bu sene 575.
    Et, ithalatı serbest olmadığı için fiyat rekabetci değil. Bu nedenle uluslar arası fiyat karşılaştırmaları doğru sonuç vermez.

    Merkez bankasının 1,92 kuruna 2012 Aralık ayı doviz kurunu enflasyon kadar arttırarak ulasabiliyoruz. Umarım başçı'nın hesabı bu kadar basit değildir.

    Enflasyon artarken kur artmaz ise, ithal mallar daha ucuza gelir, uretim yapmaz olursunuz. Haliyle hem bir cari açık hem de maliyet sorununuz olur. Maliyet sorunu şudur. Iceride yuksek enflasyon olduğu için, uretimin finansmanı için de yuksek maliyetli kredi bulmak zoruda kalırsınız. Finans maliyetiniz yuksekse bunu fiyatlarınıza yansıtmak zorunda kalırsınız. Uretim yapıyorsanız maliyetiniz yuksek oldugu için dezavantajlı duruma gelirsiniz. Dışarıdan, rakiplerinizin maliyetinden, dövizle borçlanmak size çare gibi görunur.

    Cari açık, döviz borcunuz arttıkça riskiniz artar. Özel sektör geminin motorudur. Motoru zorlayıp yakamayacağınıza göre, geminin yol almasına devam etmesi için, yolculara kureklere asılın demekten başka çareniz kalmaz. Seçim varsa onu da yapamazsınız. Iş merkez bankası başkanına kalır. Oysa o bir teknokrattır.

    MB enflasyonu dizginlemekle görevliydi ama basarılı olamadı demez, diyemez.
    MB buyumeye katkı yaptı der.

    Teşekkurler MB. Seçimlerde oyumuz size.

    Enflasyonu dizginleyeceğinize, kuru dizginlemişsiniz ve artışı eşittir Derken kendinizi bir krizin ortasında bulursunuz.

    YanıtlaSil
  55. hocam, mb önümüzdeki süreçte enflasyonda düşüş beklediğini açıkladı. ülkemizin özellikle ucuz ithalat yoluyla enflasyon düşüşü sağladığını yani enflasyonist açığını ithalat ile kapadığını düşünürsek; sanırım abd ekonomisindeki gelişmelere güvenerek m.b sermaye akımlarının devam edeceğini hesap ederek ve kurların düşük kalacağını hesap ederek enflasyonda düşüş öngörüyor.ancak piyasa bu beklentileri zaten satın almış pozisyonda görünüyor. dolayısıyla; eğer büyümeden fedakarlık yapılacaksa enflasyonda belli bir düşüş olabilir fakat bunun dışında bana göre enflasyon en fazla yatay seyreder duruma getirilebilinir!.. bence m.b miz fazla iyimser bir öngörüde bulunmuştur.. ne dersiniz hocam?. saygılar......

    YanıtlaSil
  56. hocam, ovp de yapılan revizyonları öncekine nazaran daha optimal ve rasyonel buluyorum.ancak tasarrufların %16 ya çıkarılması konusunu ve enflasyon konusunu burada ayırıyorum.gerek reel ekonomi ve hane halkları ekonomisi gerekse de seçim dönemleri nedeniyle kamu ekonomisinde tasarrufların eski düzeyine gelmesi çok zordur.hane halkları ve reel sermayeli işletmeler borç pozisyonlarını ve döviz açık pozisyonlarını azaltmak için harcama yapacaklarından kısa vadede tasarruf kapasitelerini yükseltemezler. bu yüzden de bana göre birkaç yıl tasarruf pozisyonlarının çok güçlü tutulması gerekir makro iktisadi bakımdan ki %16-17 lik tasarruf kapasitesi yakalanabilsin..ayrıca sert faiz artışı olmadan da net tasarruf etkileri oluşturmak türk ekonomisinde maalesef zordur ki hocam hatta sizin de bu konuda güzel bir yazınız vardı tasarruf-faiz korelasyonu konusunda!. enflasyon ancak döviz kurlarının düşük tutulabilmesine tabi gibi geliyor bana! eh bu da ileriye yönelik olarak şu andan daha fazla reel faiz vermekle mümkün ki o da zaten yurtdışı piyasalara net tasarruf transferine neden oluyor ve tasarruf birikimlerimizde zayıflamaya sebep olabiliyor. bu konuda ne düşünüyorsunuz hocam?. kurban bayramınız mübarek olsun hocam... saygılar....

    YanıtlaSil
  57. Mahfi Bey,

    Elimdeki bir kitapta reel dolar kurunun Pusa*E/Ptur olarak hesaplandığı yazılıyor. Sizin Makroekonomi kitabınızda ise Ptur*E/Pusa olarak görünüyor. Yardımcı olabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de doğrudur. Hangi taraftan baktığınıza ve hesapladığınıza bağlıdır.

      Sil
  58. Hocam konuya tam hakim olamadım ve analiz dersinde hocamız 2014 haziran ayı kurun tahmin etmemizi istedi big mac endeksiyle... Nasıl yapacağımı anlamadım. Yardımcı olur musunuz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı