Tüketici Artık Ekonomiye Güvenmiyor
Şubat ayı sonuçlarına
ilişkin değerlendirme
Şubat ayında, tüketicinin genel ekonomiye olan güveni Ocak
ayına göre % 4,3 oranında düşüşle % 69,2’ye geriledi. 100’ün üzeri iyimser,
altı kötümser olduğuna göre bu sonuç tüketicilerin ekonomiyle ilgili olarak
ciddi biçimde kötümser olduğunu gösteriyor. Üstelik geçen ayla kıyasladığımızda
Şubat ayında kötümserlik iyice artmış bulunuyor. Bu durumu son 14 aylık bir
grafikle gösterelim. Aşağıdaki grafik 2013 yılı Ocak ayından 2014 yılı Şubat
ayına kadar olan endeks sonuçlarını sergiliyor.
Anket sonuçlarına göre oluşturulan diğer endekslere
bakılırsa bir önceki ay sonuçlarına göre genel ekonomik durum beklentisinin
yüzde 3,9, gelecek 12 aylık dönemde tüketicilerin tasarruf etme olasılığının
yüzde 15,8, işsiz sayısındaki azalış beklentisinin % 2,8 ve hanenin maddi
durumunda iyileşme beklentisinin yüzde 2,7 oranında azaldığı görülüyor. Bir
başka ifadeyle tüketicilerin sadece güvenlerinde değil kendi durumları ve
ekonominin durumuyla ilgili bakışları ve beklentilerinde de olumsuzluğun
artması söz konusu olmuş bulunuyor.
Burada belki en şaşırtıcı sonuç tüketicilerin gelecek 12
aylık dönemde tasarruf etme olasılığını gösteren endekste ortaya çıkan yüzde
15,8 oranındaki düşüştür. Şubat ayında faizlerde ortaya çıkan önemli artışa
karşın tüketicilerin tasarruf etme olasılığının düşmesi, ekonomiyle ilgili
beklentilerin belki de ankete yansıtıldığından daha kötümser olduğunu
düşünmemize yol açıyor.
Tüketici Güven
Endeksi ve dayanağı olan Aylık Tüketici Eğilim Anketi hakkında genel bilgi
TÜİK ile TCMB’nin ortak yürüttüğü Aylık Tüketici Eğilim
Anketi’nde tüketicilerin maddi durumu, genel ekonominin mevcut durumuna ilişkin
değerlendirmeleri, gelecek döneme ilişkin beklentileri ve yakın gelecekte
harcama ve tasarruf eğilimlerinin nasıl şekilleneceğinin ölçülmesi
hedefleniyor. Endeksler Avrupa Birliği’nin kullandığı yöntemler kullanılarak
hesaplanıyor. 0 ile 200 arasında değer alan endeksin 100’ün üzerinde çıkması
tüketici güveninin yüksek, 100’den düşük çıkması tüketici güveninin düşük
olması anlamına geliyor.
Tüketicilerin kişisel
maddi durumu değerlendirilirken; tüketicinin geçmiş 12 aylık dönemde
hanesine ilişkin maddi durumu, gelecek 12 aylık dönem içinde hanesine ilişkin
maddi durum beklentisi, mali durum değerlendirmesi ve gelecek 3 aylık dönemde
borç kullanma olasılığı ankete işleniyor. Tüketicilerin
genel ekonomiyle ilgili durumu değerlendirirlerken: geçmiş 12 aylık dönemde
Türkiye’nin genel ekonomik durumuna ilişkin görüşleri, gelecek 12 aylık dönemde
Türkiye’nin genel ekonomik durumuna ilişkin beklentileri, Türkiye’de gelecek 12
aylık dönemde işsiz sayısına ilişkin değerlendirmeleri ankete konu ediliyor.
Ayrıca yine bu kapsamda tüketicilere; mevcut dönemin dayanıklı tüketim malları
satın almak ve tasarruf etmek için uygunluğuna ilişkin düşünceleri, geçen 12
aylık dönemde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin görüşleri, gelecek 12
aylık dönemde tüketici fiyatlarının ve ücretlerin değişimine ilişkin beklentileri
de ankete konu ediliyor. Tüketicilerin harcama ve tasarruf eğilimleri değerlendirilirken;
gelecek 3 aylık dönemde yarı-dayanıklı ve dayanıklı tüketim mallarına yönelik
harcama yapma düşünceleri sorularak ankete işleniyor. Yine bu çerçevede gelecek
12 aylık dönemde otomobil ve konut satın alma veya inşa ettirme ya da konut
tamiratı için para harcama olasılıkları, gelecek 12 aylık dönem içerisinde
tasarruf etme olasılıkları da sorularak ankete konu ediliyor.
Anket, Türkiye genelinde kent ve kır ayrımı çerçevesinde
tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen hanelerde her ayın 1 ve 15’nci günlerinde
yüz yüze görüşme yöntemiyle, 16 ve yukarı yaştaki bireylerle yapılıyor ve elde
edilen sonuçlar yaş ve cinsiyete göre ağırlıklandırılıyor.
Hocam, benim dikkatimi çeken tüketici veya reel kesim güven endeksleri değil de yurtiçi döviz kredilerindeki sürekli artış. 22 Mayıs öncesi yurtiçi döviz kredileri 99 milyar dolar, en son veri 122 milyar doları gösteriyor. Fed'in daha az gevşek para politikası uygulaması kesin iken kredilerdeki bu artış (amiyane bir tabir olacak özür diliyorum ama) sizce neyin kafasıdır? tamam daha önceden verilmiş yatırım kararları vardır, krediler hemen yavaşlamaz ama aradan 9 ay geçmiş hala artıyor. özellikle kamu bankaları peynir ekmek gibi döviz kredisi veriyor. zaten kur artışının en önemli nedenlerinden biri bu.
YanıtlaSilDöviz borçlarını yeni döviz borçlarıyla kapatıyorlar.
SilHocam,
YanıtlaSilAnketi çok güzel yorumlamışsınız, sanki düşüncelerimizi okudunuz.
Dolardaki yükseliş fiyatlara yansır ama maaşlar en erken seneye artar o da artarsa.
Velhasıl, bu sene yoksullaştık, malesef hükümete bakınca işlerin daha da kötüye gideceği sonucunu çıkarıyorum.
Kan kirlenmişse taze kan ile değişim şart.
Teşekkür ederim.
SilEvet öyle.
iş güven meselesinden çok kredi kartına taksitin azalması olayı. 12 taksitle 1000 tl lik telefon alınabilirken şimdi "tek çekim" (peşin alım) ile kimse alış verişe yanaşmıyor.
YanıtlaSilBunun etkisi vardır ama zannedildiği kadar çok değil.
Silhocam yine cok guzel bir yazi... size bir sorum olacak; dolardaki kur dalgalanmasi bugun itibariyle ihracatci icin arti bir etki olsada- ozellikle bizim gibi ara urun ihracatcisi bir ulke icin- orta ve uzun vadede maliyet acisindan zararli bir durum degil midir.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilKesinlikl öyle. Bir yandan kazanç var ama bir yanda maliyet artışı.
elinize sağlık hocam, 200 üzerinde değerlendirilen tüketici güven endeksi gerçekten de düşük, yazılarınızı takip eden biri olarak sizin güncel gelişmelere göre daha aşağıda bir güven endeksi beklediğinizi düşünüyorum zira bence de rasyonel bir beklenti olurdu bu, acaba gelişmiş kabul ettiğimiz ülkelerden ve özellikle Türkiye'nin de içinde bulunduğu kırılgan beşliden yine yakın tarihleri içeren endeksler var mı elinizde, ayrıca kıyas yaparak bu değişimin ne kadarı küresel ne kadarı ülke içi gelişmelerin etkisinde gerçekleştiği gibi bir ayrım yapmamız mümkün mü,
YanıtlaSilNe yazık ki bu endeksler elimde yok. Başka karşılaştırmaları yapacak göstergeler var ama bunları bulamadım.
SilSayın hocam şubat 2001 krizini 3 cümleyle özetlemek isteseydiniz hangi cümleleri kurardınız? Saygılar.
YanıtlaSil(1) Türk Hazinesi borçlanmaya mahkum kılınmıştı
Sil(2) Türk bankaları Hazineyi fonluyordu
(3) IMF bu yapıyı değiştirmek istedi.
ve kriz çıktı.
bir de hocam şubat 2001 ve kasım 2000 krizinin nedenleri aynı sadece önceki siyasi gelişmeleri farklıdır diyebilir miyiz.
YanıtlaSilSiyasi gelişmeler de aşağı yukarı aynıydı. Bardağın bir taşma hacmi var. Ona gelindi.
SilHocam gorunuyorki bu yil ekonomiyi besleyecek olan harcamalarin azalacagi anlasiliyor.buda once talebi dusurecek sonrada uretim dusecek.Ama butce harcamalarinin secim dolayisi ile dusmesi mumkun gorunmuyor.Bunun amaci cari acigi dusurup tasarruflari arttirmak ise bu yeterli degil gibi gorunuyor.Cunku bizi kurtaracak hic bir yapisal sorun cozumu yok.Sadece tasarruflari arttirarak milli geliri arttirmak gecici bir cozumdur.Bu da kapitalizimin kriz cikartacak butun ozellikleri (kuresel finans krizi kitabinizda ifade ettiginiz)herzaman tepemizde dik duran bir kilic olacak ve hic bir zaman bitmeyecek.Ozaman tasarruflari arttirip cari acigi duzelterek buyumeyi arttirmak veya % 5 e cikarmak aceba kendimizi aldatmak mi ne dersiniz.Tesekkurler
YanıtlaSilEvet öyle ama iyi zamanlarda yapısal değişimi yapmak lazım. Aksi takdirde ertelenip duruyor ve ertelendikçe krize davetiye çıkıyor.
SilSerdar Kelleci
YanıtlaSilUkraynadaki gerilimden sonra fedin fazi artırımını daha da erteleyceği söylenmekte. Bahsettiğiniz savaşlar ise daha şiddetlenmeye başladı. G7nin kur G20nin ise faiz savaşlarını hergün daha fazla hissediyoruz. Benim sormak istediğim şu. Çin parasının değer kaybetmesi için Abd ile savaşırken Türkiye ve Brezilya gibi ülkeler de sürekli faiz artırarak mı sıcak parayı ülkelerine kazandırmaya çalışacaklar? Bu durum çok tehlikeli olmaz mı? Sürekli bir faiz artışı. Hani pekiştirmek gerekirse yan yana dükkanları olan iki esnaf sürekli fiyat kırarak belki de maliyetin altına satış yapmakta. Bu durum da rekabetten dolayı iflas etmelerine kadar gitmelerine yol açabilir.
Kur ve fazi savaşlarının bu denli bir zararı olduğundan söz etmek mümkün müdür?
Bu konu tehlikeli ama kısa vadede başka çare de yok.
SilHocam araştırma dersi için bir ödev seçmem gerekiyor yardımcı olabilir misiniz? Makalesi ve verileri çok olabilecek iktisadi bir konu.
YanıtlaSilKüresel kriz.
Sil"Hollanda hastalığını" seç hazırlaması çok kolay bir ödev
Silhocam kaldıraç nedir bi anlayamadım ?
YanıtlaSilTCMB'nin tanımına bir bakın derim: http://www.tcmb.gov.tr/yeni/iletisimgm/Bulten29.pdf
SilHocam sizce bahsettiğiniz konudaki düşüşte genel ekonomik durum ve ülke içi gelişen siyasi gerilimin yüzde değerleri nedir, tahmini olarak
YanıtlaSil% 40, % 60
Silhocam 2001 krizinden önce imf bahsettıgınız bankaların hazıneyı fonlamasını neden degıstırmek ıstemıstır. sanırım hazıne merkez bankasına yuzde 15lik avans verebılıyordu
YanıtlaSilEvet % 15 avans söz konusuydu ve bu sistem enflasyon yaratıyordu.
Silhocam merkez bankasının çıkardığı banknotlarda hangi yıl çıkardığı neden yazmıyor? bunun bir nedeni varmıdır. böylece ne kadar piyasaya para sürdüğü daha net olmaz mıdır?
YanıtlaSilAslında yazması daha iyi olur ama arka yüzündeki seri numarasından hangi yıl çıktığını biliyorlar.
Silhocam merkez bankasının faiz oranlarının yükseltme nedeni tam olarak nedir?
YanıtlaSil