Bir Ekonominin Kredi ve Risk Derecesi

Reyting
Reyting, İngilizcedeki rating kelimesinin okunuşundan Türkçe’ye aktarılmış bir kelimedir. Türkçe karşılığı izlenme oranı, değerlendirme, sınıflandırma, derecelendirme olarak gösteriliyor. Konumuz açısından anlamını zaman zaman Türkçe karşılığı olarak kullanılan kredi derecesi ya da kredi notu olarak almak en doğrusudur. Reyting yalnızca ülkeler için değil şirketler için de yapılan bir derecelendirme işlemidir. Çünkü asıl olarak derecelendirilen ülke ya da şirket değil onun ihraç edeceği tahvillerdir. O nedenle de yabancı para cinsinden tahvil ihraçları için ayrı, yerli para cinsinden tahvil ihraçları için ayrı derecelendirme yapılır ve ayrı not verilir.  

Uluslararası piyasalarda tahvil ihraç etmek isteyen ülke ve kuruluşların kredi derecelendirmesi almaları ve bu derecelendirmeden aldıkları reytinglerle bu ihracı yapmaları gerekiyor. Alınabilecek en yüksek kredi notu AAA (ya da Aaa), en düşük not ise D. Bu notlara, geleceğe ilişkin beklentileri göstermek açısından, + ya da – gibi işaretler ya da durağan, grup içindeki farklılıkları göstermek için S&P ve Fitch’de + ve - işaretleri, Moody’s’de 1, 2 veya 3 sayıları ekleniyor. Buna göre örneğin S&P ve Fitch’den BBB – almış bir ekonomiyle BBB almış bir ekonomi arasında fark var demektir. BBB almış ekonomi BBB – almış ekonomiyle aynı not derecesine sahip olsa da daha güçlü demektir. Aynı şekilde örneğin Moody’s’den Baa1 almış bir ekonomiyle Baa 2 almış ekonomi arasında fark vardır. Baa 1 almış bir ekonomi Baa2 almış ekonomiye göre daha güçlü demektir.   

Bu notların yanına ekonominin geleceğe ilişkin görünümünü vurgulamak için pozitif, negatif ya da durağan ifadeleri de ekleniyor. Bu eklemeler ekonominin kredi notunun gelecekte hangi yönde revize edilmesinin beklendiğinin ipucunu gösteriyor. Diyelim ki bir ekonominin kredi notu S&P ve Fitch’den BBB + ve Moody’s’den Baa 1 ise ve her iki notun yanında da durağan ifadesi yer alıyorsa bu ifade bu ekonominin notunun değişmesinin beklenmediği anlamını taşıyor. Aşağıdaki tabloda en çok bilinen üç kredi derecelendirme kuruluşunun (Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch) notları ve bu notların anlamları yer alıyor.

Uluslar arası borçlanma piyasalarına ihraç edilen tahvillerin yeterince talep bulabilmesi ve faizinin düşük olabilmesi için alınan kredi notlarının en az BBB düzeyinde (veya aynı düzeyi ifade etmek üzere en az Baa3) olması gerekiyor. Bu eşiğe yatırım derecesi (investment grade) bunun altındaki derecelere de spekülatif derece deniliyor. Başta ABD’dekiler olmak üzere kurumsal yatırımcıların spekülatif dereceli kâğıtları satın almaları güç olduğundan, bu piyasaya uygun fiyat ve vadeyle tahvil ihraç etmenin yolu yatırım derecesi almaktan geçiyor. Alınan kredi değerlilik notu yükseldikçe, ihraç edilen tahvilin miktarı artabiliyor, vadeler uzayabiliyor ve maliyet (faiz, komisyon vb.) düşebiliyor. Yatırım derecesinin altında kredi değerliliği taşıyan ülkelerin, ekonomilerinin genel gidişinin olumlu seyretmesi halinde, bu piyasalara tahvil satabilmeleri mümkün. Ne var ki maliyetler ona göre belirleniyor.  

Türkiye’nin bugün itibariyle kredi notları şöyledir (ilk not yabancı para, ikinci not TL açısından): S&P’den BB + (Durağan) ve BBB (Durağan), Fitch’den BBB – (Durağan) ve BBB Durağan), Moody’s’ den Baa3 (Negatif) ve Baa3.  

Açıklama
S&P ve Fitch
Moody’s
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi çok yüksek
AAA
Aaa
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi yüksek
AA
Aa
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi güçlü fakat olumsuz ekonomik gelişmelere duyarlı
A
A
Mali yükümlülükleri karşılama kapasitesi güçlü fakat olumsuz ekonomik gelişmelere fazla duyarlı
BBB
Baa
Yakın dönemde az etkilenecek olsa da ters ekonomik koşullarda büyük belirsizliklerle karşılaşması olası.
BB
Ba
Mevcut koşullarda mali yükümlülüklerini karşılayabilse de terse dönenecek ekonomik koşullarda fazla kırılgan
B
B
Zayıf bir mali yapıya sahip, mali yükümlülüklerini yerine getirebilmek için doğru politikaları izlemesi gerekli
CCC
Caa
Yüksek derecede kırılganlığa sahip
CC
Ca
Mali yükümlülüklerini karşılamayı sürdürmekle birlikte iflas dosyasına girmiş durumda
C
C
Mali yükümlülüklerini karşılayamayacak durumda
D
D

CDS
CDS, Credit Default Swap deyiminin kısaltmasıdır. Türkçede tam bir karşılığı olmadığı için CDS olarak kullanılıyor. Biraz zorlamayla da olsa zaman zaman “kredi risk primi” olarak adlandırılabiliyor.

CDS, bir kişi ya da kuruluşun, kredi sahibinin karşılaşabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir bedel karşılığında üstlenmeyi kabul etmesinin bedelidir. Bu çerçevede bir anlamda kredi sigortası gibi çalışır. Yunanistan devletinin borçlanma tahvilini alan bir kurum düşünelim. Bu kurum bu tahvil karşılığında Yunan devletine belirli bir faiz karşılığında belirli bir süre için kredi vermiş olur. Vade sonunda tahvili verecek ve anaparasını, birikmiş faiziyle birlikte geri alacaktır. Diyelim ki bu kurum Yunanistan’ın bu tahvilin bedelini geri ödeyeceğinden endişe duyuyor olsun. Bu durumda bu kurum bu tahvili CDS işlemi yapan kuruluşa götürecek ve ona belirli bir bedel ödemek suretiyle Yunan devletinin vade sonunda ödememesine karşılık CDS şirketinin ödemesi garantisini satın alacaktır. İşte bu kurumun CDS şirketine ödediği prime CDS primi (risk primi) deniyor. Bugünlerde Türkiye tahvilleri için CDS primi 208 dolayında bulunuyor. Türkiye’nin CDS primi Fed açıklamalarının ardından benzer yükselen ülke CDS primleriyle birlikte yükseldikten sonra tekrar düşüşe geçti. Bugün itibariyle bir Türk tahvili alan ve bunu CDS garantisine bağlamak isteyen kişi ya da kurumun tahvilin değerinin yüzde 2,08’i oranında risk primi ödemesi gerekmektedir.

Bir ülkenin ya da şirketin CDS primi ne kadar yüksekse borçlanma maliyeti de o kadar yüksek demektir. Çünkü bu prim ister istemez faize yansımaktadır.  

Aşağıdaki tabloda çeşitli ülkelerin CDS primleri karşılıklı olarak gösterilmektedir.

Tarih
Türkiye
Brezilya
Endonezya
G. Afrika
Çin
Rusya
22.5.2013
118
130
140
169
73
136
31.5.2013
131
146
162
191
84
155
28.6.2013
191
185
207
216
141
195
31.7.2013
205
191
208
222
125
186
29.8.2013
240
203
282
240
117
200
30.9.2013
214
173
220
197
85
172
31.10.2013
185
166
193
185
79
161
28.11.2013
207
205
236
211
66
171
31.12.2013
245
194
237
204
80
165
31.1.2014
270
206
233
233
98
203
28.2.2014
230
172
185
204
90
191
31.3.2014
220
169
175
195
88
222
12.4.2014
208
160
172
183
88
218
Artış Oranı (%)
76,3
23,1
22,9
8,3
20,5
60,3

Tablo bize bugün itibariyle bu ülkeler arasında en riskli ülkenin Rusya, son bir yıl içinde riski en hızlı artan ülkenin ise Türkiye olduğunu gösteriyor. Rusya’nın risk primindeki yükselme önemli ölçüde Ukrayna ile olan ilişkileri ve ambargo uygulamaları nedeniyle ortaya çıkmış bulunuyor. Türkiye’nin risk primindeki hızlı artışın altında yatan neden ise son bir yılda yükselen sosyal istikrarsızlık ve siyasal belirsizlik olarak açıklanabilir. Her ne kadar Türk insanı, siyasal belirsizliğin seçimlerde iktidar partisinin yüzde 45 oy alması sonucu kalktığını düşünse bile buraya yatırım yapan ve onları yönlendiren yabancılar konuya farklı bakıyorlar. Batılı yabancı yatırımcı, ifade özgürlüğü, bağımsız yargı, bağımsız merkez bankası, demokrasi, güçler ayrımı gibi konularda Türkiye’nin ivme kaybettiğini düşünüyor. Bu tür kavramlar onlar açısından en az oy sayısı kadar önemli.     

Yorumlar

  1. HOCAM ALTTAKİ YAZIYI YENİAKİT GAZETESİ YAZARI HASAN KARAKAYA'NIN KÖŞESİNDEN İKTİBAS ETTİM.SİZCE BU İDDİALARIN DOĞRULUK PAYI VAR MIDIR?
    Moody’s, Türkiye’nin kredi görünümünü niye “negatif”e çevirdi?
    Sürekli “felâket tellallığı” yapan ve Türkiye’ye dair hiçbir “olumlu” haber vermeyen “paralel medya” ve “müttefik”leri; Moody’s adlı “kredi derecelendirme kuruluşu”nun, Türkiye’nin kredi notunu “durağan”dan “negatif”e çevirmesi karşısında, neredeyse “zil” takıp, “göbek” attı!..

    O kadar “vatansever”(!)ler ki; “Türkiye aleyhindeki” her şey, bunları “orgazm” derecesinde mutlu ediyor!..

    Yalnız; o “şehvet” halinde, “akıl”larını ve “mantık”larını kaybettikleri için, bir türlü “Niye” diye sormayı düşünemediler...

    Behey geri zekâlılar, behey aptallar; azıcık düşünsenize; Moody’s adlı “kredisini sıfırlayan” bu kredi değerlendirme kuruluşu; “niye” aldı o kararı, asıl önemlisi “ne zaman” aldı?..

    “Türkiye aleyhindeki karar” açıklandıktan az sonra, İstanbul’da; “Uluslararası Yatırım Zirvesi” toplanacak ve “S. Arabistan ile Körfez Sermayesi” Türkiye’de yatırım yapma kararlarını açıklayacaktı...

    Moody’s, işte bu kararın açıklanmasını engellemek ve “yatırımların önünü kesmek” için, Türkiye’nin görünümünü “negatif”e çeviren o açıklamayı yaptı... Çünkü, istiyordu ki; “Suudi Arabistan ve Körfez sermayesi Türkiye’ye değil de, Avrupa ve ABD’ye gelsin!”

    Durum bu... Ne var ki; “Hükümet’e nefret”leri gözlerini kör eden “Paralelci”ler, bu ayrıntıyı göremediler!..
    Dipnot:(1) Yeniakit,Hsan KARAKAYA,13.01.2014

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin yorumu kendisine.
      Komplo teorilerini sevmem ve itibar etmem. Çünkü böyle bir soruyu sorduğunuzda karşı soru şu olur: "Moody's niçin Türkiye'nin kredi notunu zamanında arttırmıştı?" Demek ki o zaman da Türkiye'ye torpil yapmış gibi bir sonuç çıkar.

      Sil
    2. ben olsam bu alıntıyı yapmaz bu sayfayı kirletmezdim

      Sil
    3. Fikirleri beyan etmek ve öğrenmek için sormak sayfayı kirletme anlamına gelmez...

      Sil
  2. Hocam yazı için teşekkür ederiz. Geçenlerde bir bakanımız Moody's'in Türkiyenin notunu düşürmesi hakkında ''önemli olan piyasaların ne dediğidir'' diye bir cevap verdi. Tabiki piyasaların ne dediği önemlidir fakat içinde bulunduğumuz istikrarsız ortamı sağlayanlarda bu bakan ve onun gibilerdir. E haliyle bu kredi derecelendirme kuruluşları da gerekli düzeltmeleri yapıyorlar, onlara suç bulmamak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet önemli olan piyasaların ne dediğidir. Doğru demiş bakan da piyasaların farklı düşündüğüne dayalı sözündeki tahmin doğru değil. Piyasaların da aşağı yukarı Moody's ile aynı şeyi dediği CDS primlerinde görülüyor.

      Sil
  3. DÜZELTME: Yukarıdaki yazının dipnotu ile alakalı
    Dipnot:Yeniakit, Hasan KARAKAYA,13.04.2014
    SAYGILAR...

    YanıtlaSil
  4. Sayın hocam teşekkür ederim.size katılıyorum...

    YanıtlaSil
  5. Hocam altta linkini verdiğim grafiğin not indirimlerine bir etkisi olabilir mi?
    http://goo.gl/Y3joE3
    grafikten çıkardığım sonuç: TCMB net rezervlerini artırmak zorunda. bunun için ihracat reeskont kredilerini tahsil edecek ve piyasadan döviz çekecek. bunun kuru yükseltmemesi için faizlere dokunmaması gerekir. faizlere dokunmazsa büyüme ve borç artışı yavaşlar. böylece daha makul bir düzeye gelinmiş olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunların hepsinin etkisi olabilir. Ama tek başına değil. Moody's not arttırdıktan sonra siyasal ve sosyal ortam ve ekonomi iyiye mi gitti kötüye mi? Bu soruya objektif yanıt verebilirsek Moody's'in haklı mı haksız mı olduğunu anlayabiliriz. Aksi takdirde birbirimizi vatana ihanet edenler ya da yalakalar diye suçlamaya devam ederiz.

      Sil
  6. Yukardaki gazeteci gibi düşünenlerden değilim elbette ama bu reytinglerde çok ilginç ülkeler var. Gelismis ulkeleri, petrol ureticilerini, vergi cennetlerini, bulgaristan&romanya gibi AB uyesi olanlari bir kenara biraktigimizda; tunus, fas, filipinler, namibia, kosta rika gibi ulkelerin notlarinin turkiyeyle esit olmasina, peru, trinidad tobago, panama, şili gibi ulkelerin kredi notlarinin turkiyeden yuksek olmasina anlam verebilmiş değilim. Hadi şili maden ihrac ediyor, onun disinda hicbisey yaptigi yok. Panama hele para ikamesi dendiğinde akla gelen bi örnek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir örnek olması için Peru'nun devlet borçlarının GSYH'ya oranına baktım: % 20.

      Sil
  7. Hocam Bu kredi derecelendirme kuruluşlarını da denetleyen bir kuruluş var mı ? Ayrıca bir piyasayı not görünümlerini değiştirerek etkilemek bu kadar kolay mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları, verdikleri not anlamında denetleyen bir kuruluş yok. Bu konu çok eleştiri konusu yapılıyor. Ama o zaman onu da denetleyecek bir kuruluş lazım. Ben bu işin uluslararası çapta bağımsız bir kurum eliyle yapılmasını önermiştim.
      Buna karşılık kredi derecelendirme kuruluşlarının asıl amaçlarının piyasayı etkilemek değil yatırımcıları uyarmak olduğunu gözden kaçırmamakta yarar var. Siz olsaydınız son bir yılda Türkiye'de siyasal, sosyal alanda yaşananlar ve ekonomide ortaya çıkan zayıflamalar (büyümenin düşüşü, enflasyonun artışı, cari açığın hala yüksek seyretmesi vb) karşısında nasıl bir karar verirdiniz? Yatırımcılara risklerin arttığını mı söylerdiniz yoksa herşey eskisi gibi yatırıma devam edin mi derdiniz?

      Sil
    2. Elbette ki verilen notları düzeltme yoluna giderdim de hocam benim anlamak istediğim şey, bu kuruluşların kararlarının bu denli konuşuluyor olmasının nedeni nedir ? sonuçta bir not veriliyor olumlu veya olumsuz. bu kararı Hükümet de eleştiriyor muhalefette yeri geldiğinde. herkesin evet budur diyebileceği bir nokta yok maalesef. Yatırımcı elbette karar alırken bunları dikkate almalı ama nihai olarak art niyetli notlar da verilebiliyor . Onun için sordum denetleyen bir başka kurum var mı diye. Tek bir kuruluş öneriniz mantıklı mesela.

      Sil
  8. Nasıl oluyor da Rusya savaşın eşiğindeyken CDS'i 228 oluyor da Türkiye'de savaş yokken bir ara 270 olabiliyor?! Fazıl Aktekin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unutmayın ki Rusya bütün dünyaya doğal gaz ihraç ediyor. Ayrıca CDS'ler, kredi notlarından farklı olarak tümüyle piyasanın yaklaşımını yansıtıyor yani kredi notları için ABD'den güdümlü filan diyebilsek de CDS'ler için bunu diyemeyiz.

      Sil
  9. Okumak cehaleti giderir. ..... bakidir... Ne guzel bir sozdur. Kendini aydin ve ileri goruslu oldugunu sanan zavalli bir avuc insan .... ve ne yazikki bir avuc olduklarini kabul ediyorlar ve digerlerini 'Davar ' diye adlandiriyorlar. Lakin farkinda degiller ama o davar dedikleri insanlar son 10 yildir bu ulkeyi yonetiyor ve yonetmeye de devam edecek.. Saygilar....

    YanıtlaSil
  10. tl faizi düşerse dolar faizi yükselir... yatırımlar azalır... ( çünkü sanıldığının aksine döviz faizi önemli olan)
    bu cümle doğru mu mahfi bey...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı doğru yönleri var. Örneğin Türkiye'de dolar miktarı azalır TL miktarı artarsa o zaman TL faizi düşer dolar faizi yükselir.

      Sil
    2. yatırımı tl faizi değil döviz faizi etkiliyor yani. halk olarak tersini biliyoruz hocam...

      Sil
    3. Sanirim Ege Cansen`in o yazida kasteddigi, yabanci yatirimcilar icin cazibe kavraidir. Bizim TL faizimiz eskiye gore dusuk gibi gorunse de, rolativ olarak dunyadaki faizlerden yuksek ve faiz vadesi sonunda kur icin de istikrar vaadi var ise, dolar cinsinden yatirimci icin bulunmaz nimet demektir.

      Sil
    4. Sanirim Ege Cansen`in o yazida kasteddigi yabancilar icin yatirim cazibesi kavramidir. Bizim TL faizimiz eskiye gore dusuk gorunse de dunyada mevcut odemede sikinti olmayacagi guveni veren ve faiz vadesi sonunda kur riski olmadigini vaad eden alternatifler icinde en yuksek faizdir. Yabanci bizim gibi ulkelere kisa vadede para kazanmaya geliyor. Yatirim demeyelim buna cunku yerlesik halka is, as, guvenlik, vergi vs hicbir katkisi olmayan bir para girisi. Marifet bu para girisini uretime yonelik uzun vadeli kalici yatirima donusturmek. Yine donduk dolastik, geldik yapisal reformlara. :)

      Sil
  11. Ferhan Arslan
    Merhaba hocam,
    Öncelikle yazınız için teşekkürler her zamanki gibi yeterince bilgilendirici bir yazıydı ancak merak ettiğim şey şu; yukarıda adı geçen kredi derecelendirme kuruluşları bir ülkenin notunu belirlerken hangi makro değişkenleri baz alarak karar veriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda S&p ve Moodys in web sitesinde metodolojiyi açıklayan bilgiler var. Genel olarak bütün makro değişkenlere borç ödeme yeteneğine etkisi çerçevesinde bakıp karar veriyorlar.

      Sil
  12. Kredi derecelendirme kuruluşlarının piyasalarla beraber hareket ettiğini söyleyebiliriz. Ancak son 5-6 yıldaki krizlere baktığımızda uluslararası rating kuruluşlarının net bir şekilde sınıfta kaldığını söyleyebiliriz. Bir ülkenin (örneğin Yunanistan, Portekiz ve diğer sorun yaşayan Avrupa ülkeleri) kredi değerliliği üzerine analiz yapıp o ülke hakkında AAA notu veren bir kuruluşun 2 ay sonra bu notu neredeyse en dip noktaya çekiyor olmasının bence hiçbir açıklaması olamaz. Bu ilk yapılan değerlendirmenin potansiyel riskleri dikkate almadığını net bir şekilde gösterir.
    Ben rating firmalarının piyasaları yönlendirme gücü de olmasına rağmen özellikle risk algısı değişikliklerinde piyasayı takip ettiklerini düşünüyorum. Bunun nedeninin de bu kuruluşların yetenek olarak (hem personel kalitesi hem de kullanılan teknikler açısından) piyasayı yönlendirecek düzeyde olmaması olduğunu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reyting şirketleri birçok hata yapmıştır kuşkusuz. Ne var ki çoğu ekonomide (en önemli örneği Yunanistan) değerlendirmeye alınan verilerin çoğunun yalan olduğu anlaşıldı.

      Sil
  13. "Bugün itibariyle bir Türk tahvili alan ve bunu CDS garantisine bağlamak isteyen kişi ya da kurumun tahvilin değerinin yüzde 2,8’i oranında risk primi ödemesi gerekmektedir " yazmışsınız. doğrusu %2,8 yerine %2.08 olabilir mi acaba zira cds primi 208...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız hatalı olmuş 2,08 olarak düzelttim, teşekkürler.

      Sil
  14. Hocam Merhaba,

    Şirketler de kredi bulmak için veya karını arttırmak için uğraşıyor ticari sicilleri var kara listeye düşebiliyor ve sonra tekrar çıkabiliyorlar. İşletmenin ömrü sonsuz kabul ediliyor, devletin bekası gibi vb. Devlet yönetimi bir nevi şirket yönetimine benziyor diyebilir miyiz?

    Yazınız için teşekkür ederiz,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şirketlerin devletlere benzeyen yönleri olsa da aralarında ciddi farklar da var. Bu farkları Kolay Ekonomi kitabında yazmıştım. En önemli fark devletlerin vergi gibi karşılıksız bir geliri olduğu halde şirketlerin böyle bir geliri yok. Şirketler iflas edebiliyor, devletlerin iflası söz konusu değil.

      Sil
  15. Öncelikle yazınız çok güzel Ustad. Demişsiniz ki: ''CDS, bir kişi ya da kuruluşun, kredi sahibinin karşılaşabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir bedel karşılığında üstlenmeyi kabul etmesinin bedelidir.'' Türkiye Cumhuriyeti tahvilini alan bir yatırımcı ülkenin şuan ki durumları için CDS şirketini kullanacak mıdır? Yani bu şirketin Türkiye için tahvile karşı %2,08 oranında garanti vermesi ne kadar mantıklıdır? Yatırımcı almış olduğu tahvilinin karşılığını alamayacağını düşünüp CDS şirketine bu faiz oranı kesintisi karşılığında gerçekten tahvilini veriyor mudur? Şunu hepimiz biliyoruz ki Türkiye bugünkü durumunda Borcun Reddi, ya da Moratoryum ilan edecek bir ülke değil ve bunu dışarıdaki yatırımcı da biliyor, neden tahvilini %2,08 den garantiye almak istesin, bu bana mantıksız geldi. Aslında %2,08' lik oran bana mantıksız geldi. Binde 2,08 olsa bir nebze olsun mantıklı gelebilirdi diye düşünüyorum. Siz CDS priminin oranlarını uygun görüyor musunuz Ustad, teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. CDS primlerini herhangi bir kurum koymuyor. Piyasa böyle şekilleniyor. Tıpkı elma fiyatı gibi. Benim uygun görüp görmemem bir şey ifade etmiyor. Türkiye'den alınacak tahvilin faizi yüzde 10 dolayında. Eğer kurda oynama olmazsa 100 dolar getirip bunu 2,12'den bozdurup 212 TL alan bir Amerikalı yılsonunda 212 x % 10 = 21 TL faiz alacak demektir. Anapara + Faiz toplamı olan 212 + 21 = 233 TL'yi yılsonunda Dolara çevirse 233 / 2,12 = 110 Doları olacak. ABD'de enflasyon yüzde 1,5 olduğuna göre elde edeceği reel faiz % 8,5 dolayında oluyor. Bunun 2,08'ini CDS primi olarak ödese 6,5 dolayında reel faiz elde edecek.
      DASK primi gibi bir şey bu CDS'ler. Deprem olmaz diye DASK sigortası yaptırmazsınız belki ama deprem olursa herşeyinizi kaybedersiniz.

      Sil
  16. Öncelikle yazınız için teşekkürler.

    CDS primlerine hangi siteden bakabiliriz acaba? Açıkcası baktım ama sadece bu primlerle ilgili site bulamadım. Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      CDS primlerinin sanırım en düzenli yayınlandığı site burası:
      https://www.dbresearch.com/servlet/reweb2.ReWEB?rwnode=DBR_INTERNET_EN-PROD$EM&rwobj=CDS.calias&rwsite=DBR_INTERNET_EN-PROD

      Sil
    2. Kadri Yilmaz 15 Nisan 2014
      Elinize akliniza saglik cok aydinlatici bir tartisma actiniz
      Gelismekte olan ulkelere Neo-Liberalizmi hem ekonomik hemde ideolojik olarak dayatmak
      bu ulkelerin endustrilesmesi feodal kulturu tasfiyesi onunde bir engel oldugunu dusunuyorum
      Bu konuda ne soyleyebilirsiniz
      Saygilar

      Sil
    3. Evet bazen moda akımların peşine takılıp giderken kendi yapısını unutan ülkeler ummadıkları sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyor. Modada bir söz vardır: 'Kendisine yakışanı giymek' diye ben bu sözün ekonomiler için de geçerli olduğunu düşünüyorum.

      Sil
  17. Hocam yazınız için çok teşekkür ederim. Çok aydınlatıcı ve güzel bir yazı. Konuyla alakasız olacak belki hocam ama ben 24.04.2014 tarihli PPK toplantısından bir faiz indirimi bekliyor musunuz hocam. Enflasyonda düşüş emaresinin olmadığı bir dönemde baskılar nedeniyle bir faiz indirimi gelebilir mi hocam. Biliyorsunuz seçimler var ve piyasaların canlanması için faizlarin düşürülmesi isteniyor.
    Bir de hocam tez konumda (Küresel Kriz ve Türk Bankacılık Sektörü) bana cesaret verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim. Bu konuda çalışmaya başladıüımdan beri yakın tarih Dünya ve Türkiye ekonomisi hakkında çok önemli bilgiler elde ettim.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      TCMB faiz indirimini zaten yaptı. Tavanı yüzde 12 olan gecelik fonlama faizini yüzde 10 düzeyine çekti. Bunun için bir karar alınması gerekmediği için kimsenin haberi olmadı. Politika faizi olarak uyguladığı haftalık repo faizini indirmesine gerek kalmadı.
      Başarılar.

      Sil
  18. Yanıtınız için teşekkür ederim hocam.

    YanıtlaSil
  19. Ülke kredi notu dediğimiz şey, o ülke hazinesinin ihraç ettiği borçlanma senetlerindeki default riskini ölçme iddiasında olduğuna göre; kamu borç yükü %30' larla- petro-dolar ekonomileri dışındaki en düşük rakamlardan biri iken, bütçe açığı %0- 2 bandıyla yine kürenin en düşüklerinde olan, ve büyüme potansiyeli- uzak asya harici dünyanın en yükseklerinden birine sahip türk ekonomisine verilen kredi notları biraz fazla düşük değil mi ?? bizden yüksek nota sahip olup da, borç yükü- bütçe açığı- büyüme rasyoları bizden daha iyi olan hangi ekonomi var ??
    cari açık demeden cevaplarsanız sevinirim çünkü 20 yıldır tek duyduğum laf cari açık ve cari açık yüzünden kamu borcunun default riskine girdiği tek bir case bile olmadı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki cari açık demeden yanıtlamak mümkün değil. Çünkü size borç verenler asıl olarak o borcu geri ödeme yeteneğinize bakarlar. Bütçenizin denkliği hiç kuşkusuz iyidir. Ama eğer bir yıl içinde 163 milyar dolar dış borç ödemeniz varsa ve bunun üzerine de ek finansman bulmanız gereken bir 50 milyar dolar söz konusuysa iş ciddi demektir. Eğer siz bu ciddiliğin farkında iseniz ve tansiyonu düşürücü adımlar atıyor, önlemler alıyorsanız mesele yoktur. Ama tam tersine tansiyonu yükseltip siyasal riskleri artırıyorsanız o zaman size borç verenler meselenin ciddiliğinin farkında olmadığınız kanısına kapılırlar.
      Yani mesele sadece sayılar değil, dünyanın başka yerlerinden nasıl göründüğünüzle de ilgilidir.

      Sil
  20. Hocam Merhaba,
    Sizden bir ricam olacak: Türkiye'nin CDS primlerini gösteren bilgileri nereden bulabilirim ?
    Yardımcı olabilirseniz çok müteşekkir olurum.
    Teşekkürler
    Saygılar

    YanıtlaSil
  21. Hocam Merhaba,
    Sizden bir ricam var eğer yardımcı olabilirseniz çok müteşekkir olurum,
    Ben Türkiye ve diğer ülkelerin CDS primlerini takip etmek istiyorum, güncel verileri nereden temin edebilirim ?
    Kısa bir araştırma yaptım ancak konuyu derinlemesine bilmediğimden girdiğim sitelerden bir sonuç elde edemedim.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  22. Bireyler ve işletmeler için hızlı ve meşru krediler. Fred Larry krediler acil kredi ihtiyacı olan bireylere ve şirketlere hızlı ve meşru krediler sunuyoruz.
    Biz ipotek, araç kredileri de içeren borçlar, her türlü teklif ve daha fazla, biz 5.000.000 $ 5000 arasında değişen miktarda% 2 faiz oranı bu krediyi teklif dolar, pound, Euro vs,
    Şimdi uygulamak ve bir kredi almak için böylece ne bekliyorsun. fredlarryloancompany@gmail.com

    bir kredi alma gerçek yardım

    YanıtlaSil
  23. Hocam CDS prim'lerine bahsettiğiniz web sitesinden baktığımda "CDS spread [Bp] --> 239" ve "Ann. PD [%] --> 3.6" olarak 2 değer görüyorum. Bu ikisinden hangisini almalıyız? Diğeri ne demek?

    web sitesi:
    http://dbresearch.com/servlet/reweb2.ReWEB?rwnode=DBR_INTERNET_EN-PROD$EM&rwobj=CDS.calias&rwsite=DBR_INTERNET_EN-PROD

    YanıtlaSil
  24. Hocam sizin gibi ekonomis alanında yazıyorum. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum: Örnek yazı: Findeks kredi notu, bankacılık faaliyetlerinde çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle kredi çekme işlemlerinde artık birçok bankanın ilk sıraya koymuş olduğu kriterdir. Kredi notu bağımsız bir kurum olan Kredi Kayıt Bürosu tarafından hesaplanmaktadır. Bu hesaplama, kişinin aktif tüm banka işlemlerine bakılarak otomatik olarak yapılmaktadır
    https://www.ekonomistr.com/findeks-kredi-notu-nedir-ve-kredi-notu-nasil-yukseltilir/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı